text
stringlengths 0
159
|
---|
Farsça, Hindçe, Almanca, Fransızca, İngilizce, Rusça, Felemenkçe ve Çince'ye tercüme |
edildiği gibi, Cava, Bengal ve Malaya dillerinde de tercümeleri vardır. |
Sonuç olarak, bugün Kur'an-ı Kerim'in İlahi ifadeleri bütün beşeriyetin kulaklarına |
çarpıp durmaktadır. İnsanlığı bir kardeşlik, bir selamet ve mutluluk üzere toplanmaya |
çağırmaktadır. |
"Kur'an bütün alemler için bir uyarıcı, bir zikirdir." (Kalem: 52) |
Semavi Kitablara Olan İhtiyaç |
45- Varlıkları ile insanlık alemine şeref vermiş olan Peygamberler, çok önemli olan |
elçilik ve peygamberlik görevini yerine getirebilmek için, kendilerine Yüce Allah tarafından |
talimat verilmiş olması gerekir. İşte bu talimat, Peygamberlere Semavi kitablarla |
verilmiştir. |
Semavi kitablar, Yüce Allah'ın insanlar üzerinde uygulanacak birer kutsal kanunudur. |
Allah, insanlara haklarını ve görevlerini bu kanunlar yolu ile bildirmiştir. Peygamberlerin |
dünyadaki hayatları geçicidir. Peygamberlerin ümmetlerine bildirdikleri İlahi hükümlerin |
devamı, ancak bu kitablar sayesinde mümkün olmuştur. Eğer bu kitablar olmasaydı, |
insanlar yaratılışlarındaki hikmetten, üzerlerine düşen görevlerden, kavuşacakları ahiret |
nimetlerinden ve felaketlerinden habersiz kalırlardı. Yaşayışlarını düzene sokacak İlahi |
prensiplerden mahrum kalırlardı. Özellikle kutsal ayetleri okumak, onlara ibadet etmek, |
onlardan öğüt almak ve onlarla gerçeği anlayıp tehlikeli görüşlerden kurtulmak şerefinden |
ve mutluluğundan uzak kalmış olurlardı. |
İşte Semavi kitablara, taşıdıkları bu yüksek gaye ve hikmetlerden dolayı insanlık |
aleminin pek ziyade ihtiyacı olmuştur. Bu ihtiyacı karşılamak için de, bu kutsal kitablar |
insanlara ihsan buyurulmuştur. |
Kur'an'ın Nasıl Bir İlâhi Kitab Olduğu |
46- Kur'an-ı Kerîm, yukarda da söylediğimiz gibi, Yüce Allah'ın yeryüzüne şeref veren |
en kutsal kitabıdır. Bu öyle bir kitabdır ki, insanlar ancak onun gösterdiği yolda |
yürüdükleri takdirde mutluluğa kavuşurlar ve Allah'ın rızasına ererler. İnsanlar arasında |
her türlü iyi duygular ilerleyip yükselmeye başlar, kardeşlik ve beraberlik meydana gelir. |
Kur'an-ı Kerîm'in hem manası ve hem de lafızları Allah'dandır. Yüce Allah'ın vahyi |
iledir. Vahy Cibril-i Emin aracılığı ile peygamberimize olmuştur. Onun için Yüce Kur'an'ın |
manası ile amel edilir. Kur'an müslümanların değişmez kanunudur. Lafızları da bir ibadet |
olmak üzere okunur, onunla sevab kazanılır. Bu lafızlar sayesinde Kur'an'ın manası |
anlaşılır, ruhlara tesir eder ve onunla Allah'ın rızası kazanılır. |
47- Kur'an-ı Kerîm hiç bir kitaba benzemez. Onun manasını hiç kimse değiştiremez, |
lafzının yerine başka bir söz konamaz ve hiç bir tercüme de Kur'an hükmünü alamaz. |
Kur'an-ı Kerîm ebedî kalacak bir mucizedir. Bunun edebî inceliklerine, güzel ifadesine |
ve taşıdığı manalara bir nihayet yoktur. Bütün insanlar ve cinler bir araya toplansa, en |
kısa bir sûresinin bile benzerini yapamazlar. Bu bakımdan da Kur'an-ı Kerîm asırlardan |
beri bütün aleme meydan okumaktadır. Edebî sanat ve kabiliyetlerine güvenen nice |
kimseler, onun kısa bir sûresinin benzerini yapmaktan aciz kalmışlardır. Buna güçleri |
yetmediğini de kabullenmişlerdir. Bu durum da Kur'an'ın Allah'ın bir mucizesi olduğuna en |
sağlam ve değişmez bir delildir. |
48- Kur'an-ı Kerîm'in ruhlar üzerindeki tesirine gelince, buna da bir nihayet yoktur. |
Kur'an-ı Kerîm'in ayetlerini güzelce anlayarak okuyan ve dinleyen temiz kalbli insan, |
kendinden geçer. dimağında pek çok yüksek duygular uyanır ve ruhu maneviyat alemine |
yükselir. O manevî duygunun tesirinden de gözlerinden yaş dökülmeye başlar. |
Bir bahar mevsiminde yağan yağmurların ve parlayan güneş ışınlarının kurumuş olan |
bitkileri canlandırması gibi, Kur'an-ı Kerîm'in ifadeleri de anlayışlı kalbler üzerinde çok |
daha büyük tesirler yapar. Gönüllere yeni bir hayat ve ferahlık verir. Böylece insanı hem |
dünyasından, hem de ahiretinden haberdar eder, sonsuz bir varlığa ve mutluluğa |
kavuşturur. |
"Biz Kur'an'dan mü'minlere şifa ve rahmet indiriyoruz." (İsra: 82) |
Kur'an-ı Kerimin Taşıdığı Gerçekler |
49- Kur'an'ın insanlara bildirdiği emirler ve yasaklar, açıkladığı hikmet ve gerçekler |
pek çoktur. Bunlar temel olarak inançlara, ibadetlere, muamelata, ahlaka, Allah'ın Yüce |
kudretini gösteren üstün san'at eserlerine, ibret alınacak olaylara ve diğer şeylere aittir. |
Bunları şu şekilde özetleyebiliriz: |
1) Kur'an-ı Kerim, insanlara Yüce Allah'ın varlığını, birliğini, büyüklüğünü, hikmetlerini |
ve kudsiyetini bildirir. Öyle ki, felsefi görüşlere sahib olanların parlak sözleri onun yanında |
pek sönük kalır. |
2) Kur'an-ı Kerim, insanları ilim ve irfana, ibretle bakıp düşünmeye çağırır. Gaflet |
içinde yaşamaktan insanları engeller. İnsanlara, Yüce Allah'ın hikmet ve kudretini |
gösteren büyük eserlerine bakmalarını öğütler. |
3) Kur'an-ı Kerim, önceki devirlerde insanlara gönderilmiş olan peygamberlerin bir |
kısmı ile ilgili bilgi verir. Yüksek görevlerini nasıl başardıkları ve bu görevler uğrunda ne |
kadar zorluklara katlandıklarını bildirir. Bütün insanların son Peygambere uymalarını |
emreder. |
4) Kur'an-ı Kerim, geçmiş ümmetlere ait ders alınacak en büyük ibret sahnelerini ve |
tarihi olayları bildirir. İnsanları bunlardan ibret almaya çağırır. Peygamberlere karşı çıkıp |
isyan eden günahkar kavimlerin çok korkunç akıbetlerini haber verir. |
5) Kur'an-ı Kerim, insanlara daima uyanık bir ruha sahib olmalarını ve Hak'dan gafil |
bulunmamalarını emreder. Nefislerin arzularına uyarak din ve faziletten yoksun |
kalmamalarını öğütler. Dünyanın maddi yarar ve zevklerine dalıp da, manevi hazlardan |
ve ahiret nimetlerinden mahrum kalmanın büyük bir felaket olacağını bildirir. |
6) Kur'an-ı Kerim, müslümanlara, dinlerine sımsıkı sarılmalarını ve daima hakkı |
savunmalarını öğütler. Düşmanlarına karşı da, daima kuvvetli bulunmalarını, her türlü |
korunma vasıtalarını hazırlamak için çalışmalarını hatırlatır. Gerektiği zaman savaş |
meydanlarına atılmalarını, din ve namuslarını, yurdlarını, maddi ve manevi varlıklarını |
hem canları hem de malları ile korumalarını emreder. |
7) Kur'an-ı Kerim, medeni ve sosyal hayatın bir düzen ve huzur içinde yürümesi için |
gereken esasları ve kuralları bildirir. İnsanların birtakım hak ve görevleri korumalarını ve |
gözetmelerini ister. |
8) Kur'an-ı Kerim, hem şahıslara, hem de cemiyetlere, selamet içinde kalmaları için |
adaleti, doğruluğu, alçak gönüllü olmayı, sevgiyi, merhameti, iyilik etmeyi, bağışlamayı, |
edeb gözetmeyi, eşitliği ve bu gibi yüksek huyları tavsiye eder. İnsanları zulümden, |
hainlik etmekten, büyüklenmekten, cimrilikten, intikam duygularından, katı yürekli |
olmaktan, çirkin söz ve işlerden, zararlı olan içki ve yiyeceklerden alıkor. Yapılması, yenip |
içilmesi helal veya haram olan şeyleri bildirir. |
Subsets and Splits