text
stringlengths 167
187k
| id
stringlengths 18
22
|
---|---|
Ayhan GÜLSOY | ÖĞRETMEN | Kayseri Yeni Haber
Tarih: 21-05-2018 10:26:00 Güncelleme: 21-05-2018 10:26:00
Babam iyi bir öğretmendi. Köy Enstitülü idi. Çok okurdu ama asıl dikkatimizi çeken özelliği, okuduklarından çok şey çıkarmasını bilmesiydi. Akıl ve bilim yolundan ayrılmaz; mantık ve felsefeye ilgi duyar; her davranışta mutlaka mantık arardı... Cumhuriyet Tarihi ve Atatürk devrimleri konularında, üniversite kürsülerinde ders verecek düzeyde kendisini yetiştirmiş eğitimciydi. Çünkü o konularda ne kadar güvenilir kaynak varsa yıllarca onlarla yatıp kalktı. Okudu, okudu, satırların altını çizdi, kenar notları aldı... Kendini yetiştirmenin en güzel örneğiydi sanki... 30 Nisan 1993'te onu kaybettiğimizde, babamı Pazarören Köy Enstitüsünden beri iyi tanıyan bir arkadaşı başsağlığına geldiğinde, gözleri dolu dolu şu sözleri söyledi:
-Kayseri çok değerli bir öğretmenini kaybetti!
Teselli ile karışık duyduğum gururu unutamam...
Ama sokakta, çarşıda, pazarda öğretmenlere yönelik hitap biçimi hiç hoşuma gitmezdi! Çocuk gözümden kaçmayan ayrıntılar vardı. Mahallemizde, çoğunlukla işçiler ve tek tük esnafın yanı sıra, polisler, astsubaylar da az değildi. Bakkalın, manavın, kasabın, işçilerin; meslek sahiplerine kullandıkları dil dikkatimden kaçmıyordu. Hiçbir rütbesi olmayan polise, “komiserim", astsubaya “komutanım" diyen ahali, öğretmene gelince “hoca" diyordu... “Hocam" değil, “hoca!”
Hani bir harf öğretenin kulu olurdunuz!
Hani ilim Çin’de de olsa gidip almak gerekirdi!
2018 Türkiyesi'nde, Kayseri'de Mustafa Gazioğlu Ortaokulunda bir öğretmen sınıfta ders anlatırken, öğrenci yakınları tarafından darp ediliyor. Öğrencilerinin gözleri önünde... Kayseri'nin başarı çıtası yüksek okulunda, şehrin göbeğinde yapılan bu saldırı hepimizi utandırmalıdır. Milli Eğitim Mensupları, Emniyet mensuplarımız bir yana; o okulda çocukları okuyan ana babalar başta olmak üzere, toplum olarak hepimiz bunun acısını yüreğimizde yaşamalıyız.
Ülkenin eğitim politikaları öğretmeni yüceltmiyorsa, öğretmenin toplumsal statüsü yükseltilmiyorsa, eğitim kurumlarına yeterince kaynak aktarılmıyorsa, okullara dışarıdan yapılması olası saldırılara karşı etkin önlem alınmıyorsa; bu tür saldırıları aklından geçirenler çoğalacaktır.
Başarı çıtası yüksek bir ortaokulda, çalışkan bir öğretmenin başına gelenler, diğer öğretmenlerin şevkini kırmamalı. Öğrencilerini daha iyi yetiştirmek için, yine var güçleriyle çalışmaya devam etmelidirler. Hacı Mustafa Gazioğlu Ortaokulu öğrencilerinin yeni buluş ve tekniklerle halkı aydınlatmalarını bekliyoruz. Tıpkı TÜBİTAK 4006 kapsamında sergiledikleri övgüye değer projeleri gibi... Okulun yönetim ve eğitim kadrosu, öğrencileri; daha nice bilimsel çalışmaları ortaya koyabilecek yetkinlikte görülmektedir.
Saldırıya maruz kalan sevgili öğretmenimize:
O saldırı sana değil; bize, hepimize, topluma yapılmıştır. Güvenlik güçlerine, milli eğitime, adalete meydan okumadır o alçaklık!..
AL SANA NÜFUS! | allenai/c4/00000/402 |
Anasayfa » BANKA KREDİ KARTLARI » Kredi ya da Kredi Kartı Kullanmak Caiz Mi?
Biz bir fetva kurumu değiliz. Bu konuda söyleyeceklerimiz sadece bizi bağlar ancak şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki, burada okuyacaklarınız mantık çerçevesinde yazılmıştır. Aslına bakarsanız, üzerinde yorum yapabileceğimiz ve fetvaları hakkında tartışabileceğimiz yüzlerce daha ağır ve önemli konu varken, kredi kartı kullanmak caiz mi gibi cevabı çok açık olan bir soruyu burada dillendirmemiz, sizlerden gelen yoğun istek üzerinedir. Bu konuda verilen onlarca, hatta yüzlerce fetva bulunmaktadır. Sadece Türkiye’de ki din adamları tarafından değil, aynı zamanda dünya genelinde kredi kartı kullanmak caiz mi konusu hakkında çeşitli görüşlerde farklı fetvalar bulunmaktadır.
Kredi Kartı Haram mı?
Kredi kartı, müşterinin talebi üzerine bankalar tarafından verilen bir kredi limitini içeren araçtır. Bu kart ile hem alışveriş yapabiliyoruz, hem de borç para mahiyetinde nakit avans çekebiliyoruz. Yani mantık çerçevesinde baktığımız zaman, din açısından hiçbir sakıncası görülmemektedir. Borç alma, borç verme ve hatta sahip olunan eşyaları ihtiyaç gereği takas etme ( şimdiki adı ile barter sistemi ) dinlerin var oluş zamanlarından beri vardır. Kredi kartı haram mı sorusuna verilecek en net cevap, kesinlikle haram değildir olacaktır. Aynı zamanda kredi kartı kullanmak caiz mi sorusunun yanıtını da vermiş olduk. Çünkü her iki soru, bir biri ile bağlantılı cevap içerir. Kredi kartı haram olmadığına göre, kredi kullanmanın da dinimiz açısından her hangi bir sakıncası bulunmamaktadır. Yani kullanımı caizdir. Zaten dünya genelinde tüm fetvalar bu görüşte birleşmektedir. Gerek Türk, gerekse yabancı din adamlarının görüşleri bu doğrultudadır.
Kredi Kartı Faizi Caiz mi?
Siz kredi kartından faiz almadığınız için, bireysel olarak sizin açınızdan bir sakıncası yoktur. Ancak bankalar en ufak bir gecikme de veya taksitli alışveriş yaptığımız zaman, ek faiz uygulaması yansıtırsa, bu durum bankalar açısından caiz değildir. Bu bankaları yöneten ve buna izin veren kişilerin sorunudur. Kredi kartı kullanmak caiz mi sorusuna verdiğimiz yanıt ile kredi kartı faizi caiz mi sorusuna vereceğimiz yanıt aynı olmayacaktır. Kredi kartı kullanmak caiz olsa da, o kartın kullanımından faiz alan kişi veya kurumlar açısından caiz değildir. Bu bizleri bağlayan bir durum değildir. Bir de şöyle düşünmek gerekir mantık çerçevesinde; gelişen dünya, ilerleyen teknoloji, sosyal hayat, insanların genel statüleri ve 21. Yüz yıl akışı çerçevesinde, aslında faiz kavramını masaya yatırmak gerekiyor. İslamiyet’in doğduğu yıllardaki faiz kavramı ile şimdiki faiz kavramı arasındaki farkları, konusunda uzman din adamlarının kamuoyuna net bir şekilde açıklaması gerekmektedir.
Kredi kartı hiç kimseye zorla verilmez. Bankalar, müşteri talebi üzerine bu olanağı sağlar. Ve herkese verilmeyen bir ayrıcalıktır. Bazı şartları bulunur. Hem günlük hayatımızı kolaylaştırmak anlamında, hem de acil nakit ihtiyaçlarımızı karşılamak maksadıyla kullanırız. Yani kimsenin kimseye zorla bir şey yaptırdığı yok. Ortada haram olan bir şey de yok. Sonuçta devlet bankaları da bu hizmeti sunmaktadır. Devlet, vatandaşına haram kılınan bir hizmeti sunar mı? Sunmaz. Bunu bu şekilde değerlendirmek gerekir. Kredi kartı kullanmak caiz mi diye merak eden kişiler gönül rahatlığı ile kredi kartlarını kullanabilirler. Hiçbir problem yoktur. Yalnız şunu da ifade etmekte fayda var; kredi kartını kullanıp, ödeme yapmazsanız, o zaman hak yemiş olursunuz. Karşınızdaki banka bile olsa bu caiz değildir. Ne olursa olsun, borcunuza sadık olmalısınız.
Kredi Kartı Hakkında Fetvalar
Bu konuda internette binlerce fetva videosu izleyebilirsiniz. Kredi Kartı Hakkında Fetvalar diye yazıp arattığınızda, karşınıza birçok video çıkacaktır. Açıkçası bu videolarda anlatılan fetvaların hiçbir önemi yoktur. Çünkü başına her sarığı geçiren kişinin lafını fetva diye algılamamak gerekiyor. Yaptığımız en büyük hatalardan biri de budur. Fetva verecek tek yetkili kurum devletimizdir. Devlet ve devletin yetkilendirdiği resmi kurumlar hariç, internette gezinen hacı hocaların fetvalarına kesinlikle itibar etmeyiniz ve onların dedikleri şeyleri fetva olarak bellemeyiniz. Kimi şartlı caiz diyor, kimi elbette caizdir diyor, kimi ise hayır caiz değildir diyor. Bu karmaşa ortamında herkesin lafını dinlerseniz kafanız karışır. O yüzden web sitemizden ayrılmayınJ En doğru bilgileri burada bulacaksınız. | allenai/c4/00000/404 |
YEREL SEÇİMLERDE NE YAPMALIYIZ?
31 Mart yerel seçimlerin yapılmasına şunun şurasında 2 ay gibi bir süre kaldı. Hemen her yerde geceli gündüzlü konuşulan şey ittifaklar konusu. Hangi parti nerede aday gösteriyor, pazarlıklarda hangi il ve ilçe hangi partide kaldı partiler ve bu konuda duyarlılıkları olanlar kafa patlatıyor. Sol ve sosyalist sol ise sessiz bir bekleyiş içinde. Seçime girme hakkını kazanmış olan TKP sol ve sosyalist soldan seçimlere giren tek parti olmanın rahatlığı içinde. Zaten bu konuda açıklamalarını da üç aşağı beş yukarı biliyoruz. Solcu ve sosyalist görüşte olan parti ve örgütler isterlerse TKP’ye oy verebilirlermiş. Bu anlamda kapıları sonuna kadar herkese açıkmış. Sizin anlayacağınız parti ve örgütlerle çerçevesi çizilmiş bir birlikteliği gündeminin dışında tutuyorlar. Bazıları da bağımsız aday gösterecekler. Tabi o da seçimlerde sosyalistler ne yapar sorusunun tam bir karşılığı olmasa da onlar da kendilerini sistemin nasıl dışında tuttuklarını kanıtlama yarışı içindeler. Hopa’da ise CHP ile ÖDP anlaşmış görünüyor.
TİP seçimlerde ne yapacak, nasıl bir yol izleyecek şu ana kadar altını kalın çizgilerle çizip sol ve sosyalist çevrelerle paylaşmış değil ama resmi olmasa da bazı görüşlerini biliyoruz.
Türkiye Sosyalist İşçi Partisi olarak açıklamamızı çok önceden yaptık. Dedik ki bazı pilot bölgeler seçilmeli (Ovacık örneğinde olduğu gibi) oralarda seçimlere seçime girme hakkını kazanmış parti ile birlikte girilerek seçimleri almaya yönelik ortak bir çalışma yapılmalıdır.
Bizim bu önerimize şimdiye kadar ele alıp tartışacağımız bir yanıt gelmiş değildir. Bu yüzden de bazı yapıların bağımsız adaylar göstermeleri söz konusu olsa da bu daha çok biz irademizi bağımsız olarak koyduk savunmasının ötesine geçmeyecek adımlar olarak kalmış görünüyor.
Düşüncemizi özetlersek; bizim amaçladığımız bir birliktelik yönünde şimdiye kadar atılmış bir adım yoktur. Bu yüzden de TSİP olarak kendimizi bağlayıcı bir karar almaya gereksinim duymadan adayların son gösterilme anına kadar bekleyecek ve belirlediğimiz tutumumuzu da devrimci kamuoyu ile paylaşacağız.
Ülkenin koşullarını ele aldığımız zaman hangi konularda duyarlılıklarımızı öne çıkarmamız gerektiğini de açık yüreklilikle dile getireceğiz. Zaten bağımsız aday gösterme olayına çok sıcak bakmıyoruz. Bizde varız bağlamında yaptığımız işin ürküttüğümüz kurbağayı değmeyen adımlar atmayı da gerekli bulmuyoruz. TSİP bugüne kadar örgütsel ve öğretisel konularda kendine güvenen politikalarını sürdürmüş, kim bize ne söyler, sosyalistliğimizi savunurken sıkışır mıyız gibi küçük burjuva endişelerinden de uzak durmuştur. Bizler ne olduğumuzu ya da olmadığımızı çok iyi biliyoruz. Bu yüzden de kimseden sosyalistlik notu almaya gereksinimimiz yoktur. Yanlış bulduğumuz konuları dostça eleştirir dostça eleştirilmekten de asla gocunmayız.
Ülkemizde olup bitenler ortadadır. Sol ve sosyalist solun maddi gerçekliği de bilinmeyen bir şey değildir. Bu yüzden de parti olarak attığımız her adımı ince eler sık dokuruz. Bunu yaparken de hiçbir çıkar gözetmeksizin sosyalist öğretinin yol göstericiliğinden milim bile sapmaksızın yolumuza devam ederiz.
Sol ve sosyalist sol elbette sınanmaktan çekinmemelidir. Seçimlere girecekse etim ne budum ne düşüncesi ile pısırık ve durumu idare eden yol ve yöntemler izlemekten uzak durulmalı, karanlığın üstüne üstüne yürür gibi inatla mücadelesini yapabilmelidir.
Ancak bir sosyalist parti kendi alanlarını daraltacak ve hareket alanını yok edecek birtakım katı kuralları da her zaman benimseyerek yoluna devam edemez.
Esneklik payını kazanmak için taktiksel planları içinde her zaman izlenecek bir yol olarak da görmeyi göz ardı etmemelidir. | allenai/c4/00000/412 |
2019-2020 Yeni Sezon Tv'de Hangi Gün Hangi Diziler Yayınlanacak? - Dizi Haberleri – Oyuncuları
2019-2020 Yeni Sezon Tv’de Hangi Gün Hangi Diziler Yayınlanacak?
Anasayfa ›› Dizi Haberi ›› 2019-2020 Yeni Sezon Tv’de Hangi Gün Hangi Diziler Yayınlanacak?
2019-2020 Yeni Sezonda Tv’de Hangi Gün Hangi Diziler Yayınlanacak? Televizyon ekranında birçok dizi yayınlamak için gün bekliyor. Bizde bu konumuzda yeni sezonda ekrana gelecek dizileri gün gün sıralamaya çalışacağız. 2019-2020 Yeni Sezon Tv’de Hangi Günlerde Hangi Diziler Yayınlanacak? belli olan ve günleri kesinleşen dizileri sizler için aşağıya listeledik.
Her geçen gün reyting almanın zorlaştığı günümüzde televizyondaki diziler de kalitelerini gittikçe arttırmaya başladı. her geçen gün zorlaşan televizyon ekranındaki reyting mücadelesi birbirinden kaliteli dizileri ortaya çıkarırken yeni sezonda hangi kanalda hangi diziler yayınlanacak 2018-2019 ve 2020 yıllarında hangi diziler var Hangi dizi hangi kanalda hangi gün yayınlanacak gibi soruları merak edenler için detaylı bir liste hazırlayarak kanalların dizi programına ve hangi günlerde yayınlanacağını sizler için derleyip buraya aktaracağız.
Aşağıdaki listeye göre 2019 ve 2020 yıllarında devam edecek olan dizilerin hangi kanallarda ve hangi günlerde yayınlanacağını dair geniş bir liste hazırladık. merak edenler için yeni sezonda hangi diziler var yeni sezonda televizyonda yayınlanacak yeni diziler hangileri ya da cumartesi pazar pazartesi salı çarşamba perşembe cuma günleri 2019-2020 yıllarında yayınlanacak dizilerin güncel listesi gibi meraklı sorulara aşağıdaki listede yer vermeye çalışacağız. Yeni dizileri sürekli bu listeyi eklemeye çalışacağız. Lütfen Sizlerde yeni diziler oldukça ya da bilgileri haberleri çıktıkça aşağı yorum kısmına yazarak bizlere sorabilirsiniz hangi dizi hangi gün yayınlanacak diye..
İşte 2019-2020 yıllarında yayınlanacak olan tüm dizilerin kanal Kanal gün gün sıralaması…
Büyük merakla beklenen yeni sezonda hangi diziyi hangi gün izleyeceğiz?
Yedi kanalın kıyasıya yarışacağı günlerin dizi listesini ise Milliyet gazetesi yazarı Ali Eyüboğlu duyurdu. İşte o liste:
Kanal D: ‘Koca Koca Yalanlar’ (Final oldu)
Atv: ‘Can Kırıkları’ (Final oldu)
TRT 1: ‘Ege’nin Hamsisi’ (Final oldu) yerine Vuslat
Star TV: ‘Ufak Tefek Cinayetler’ (Final oldu)
Kanal D: Muhteşem İkili – Perşembe yayınlanıyor
Star TV: ‘Nefes Nefese’ (Final oldu)
TRT 1: ‘Diriliş Ertuğrul’
TV8: ‘Kızım’ – Cuma gününe alındı
Kanal D: ‘Bir Umut Yeter (Final oldu)
Show TV: ‘Meleklerin Aşkı’ (Final oldu)
TV8: ‘Jet Sosyete’ – Çarşamba gününe alındı
Atv: Aşk ve Mavi ve Şahin Tepesi (Final oldu)
FOX: This Is Us – Başlamadı henüz
Show TV: Yeni Gelin (Final oldu)
FOX: Bir Deli Rüzgar (Final oldu)
Kanal D: İkizler Memocan
Kanal D: Bir Litre Gözyaşı
Atv: Ağlama Anne (Final oldu)
Show TV: Keşke Hiç Büyümeseydik (Final oldu)
Bazı diziler gün değiştirdiği için listemizde farklı günlerde yer alıyor olabilir. an 6 Eylül 2018 tarihi itibariyle yayınlayacakları dizilerin belli oldukları günler yukarıda sıralanmıştır. bu tarihten sonraki değişiklikler zaman zaman güncellenerek sizlere sunulacaktır. Listede bazı farklılıklar da dikkatlerden kaçmıyor. FOX TV’nin 15 Eylül Cumartesi akşamı başlayacağını duyurduğu ‘Bir Deli Rüzgar’ için Eyüboğlu, ‘Çarşamba’ yayınlanacak demiş. Aynı şekilde 21 Eylül Cuma akşamı başlaması planlanan ‘Gülperi’ dizisi için de ‘Salı’ yayınlanacak demiş.. Gelelim yorumlara:
Pazartesi: İlk patlayan KKY olur. Ege’nin Hamsisi de düşer ama TRT standartlarında idare eder sonuçlar alır. Söz ve Çukur yarışa devam eder. Can Kırıkları iyi çıkarsa Yasak Elma’yı etkileyebilir.
Salı: Geçen sezondaki yarış aynen devam eder. Aslında geçen sezon kısa da olsa Mehmed ve Kızlarım İçin de iyi sonuçlar almıştı yani 4. diziyi de kaldırır. Ama bu dizi Muhteşem İkili mi emin değilim.
Çarşamba: Diriliş’in geç başlayacak olması Kızım ve Nefes Nefese’ye avantaj sağlar. Ama NN bu kadar yavaş gitmeye devam ederse sonu iyi görünmüyor. Kızım iyi çıkarsa SAK’tan izleyici çalabilir. ÇD de en geç Ekim-Kasım gibi biter.
Perşembe: Meleklerin Aşkı birkaç haftaya final. Mehmetçik’in zaten ne amaçla devam ettiği belli. Avlu yine zirvede olur. Çukurova Bizim Hikaye’den izleyici çalabilir. BUY için konuşmak erken ama kadrosu pek güçlü değil. Jet Sosyete için fikrimi daha önce söylemiştim.
Cuma: Gülperi hem Total, hem AB’de iyi sonuçlar alabilecek bir diziye benziyor. İstanbullu Gelin ile Aşk ve Mavi’yi etkileyebilir duruma göre. This Is Us uyarlamasının işi zor olacak.
Cumartesi: Şimdilik en iddiasız gün. İkizler tutmaz, Bir Deli Rüzgar belki FOX’u idare edebilir. Erkenci Kuş da kışın gelmesiyle final hattına girer. Yeni Gelin’de AB’de iyice düşer. Yeni bir dizinin gelip zirveyi alması çok ideal bir gün.
Pazar: Bir Litre Gözyaşı ve Ağlama Anne tutar. Elimi Bırakma illa ki düşecektir ama kolay bitmez. KHB komedi olduğu için şanslı olabilir. Savaşçı yine günü idare eder. | allenai/c4/00000/414 |
Kurumsal Kimlik Neden Önemlidir? - Murat Demircan
Kurumsal kimlik, markanızın fiziksel görünümünü oluşturan şeydir. Genellikle logonuz, web siteniz, antetli kağıt ve kartvizit tasarımlarınızın yanı sıra sosyal medya platformlarınız da kurumsal kimliğinizi yansıtırlar.
İşletmenizi profesyonel bir şekilde göstermek istiyorsanız, tutarlı bir kurumsal kimliğin korunması hayati öneme sahiptir. Belirli bir renk paletini ve yazı tipini kullanmak, tutarlı logo konumlandırma, basılı ve çevrimiçi iletişimlerinizde aynı ahengi korumak, profesyonel duruşunuzu geliştirmeye yardımcı olur.
Kurumsal Kimliği Avantajları:
Bir işletme için tutarlı bir kurumsal kimlik oluşturmak, işletmeyi tanınır ve hatırlanır kılar.
Tek bir kurumsal kimlik çalışması bile, sizi hedef kitleniz arasında anında fark edilebilir hale getirir.
Kurumsal Kimliğin Marka Kimliği ve Marka İmajı ile olan ilişkisi
Kurumsal kimlik, markanızın fiziksel görünümü ise, marka kimliği şirketin markanın görülmesini istediği şeklidir. Bu, bir kişilik ya da değer duygusu ile markanızın ürün veya hizmetlerinin özellikleri ve faydalarını da içerebilir. Marka kimliğinin doğal olarak şirketin kültürünü, amaçlarını ve hedeflerini dahil etmeye yarayacağını belirtmek gerekir. Örneğin, Google, markasıyla ve kurumsal kimliğinde de bize gösterdiği gibi, canlı, eğlenceli, yenilikçi bir kültür ve çalışma alanına sahiptir.
Marka imajı, müşterinin markanızı nasıl algılanıp yorumladığının şeklidir. Bu, mutlaka marka kimliğiyle aynı olmayabilir. Bir müşteri, hemen güven duygusu uyandıran bir markanın logosunu tanıyabilir. İyi bir örnek: Coca Cola – logoyu gördüğünüzde kaliteli bir ürün aldığınızı biliyorsunuz.
Kurumsal kimliğinizde tutarlılığın sağlanması esastır, çünkü müşterinin sizi gördüğü her noktada marka kimliğini güçlendirir. Dolayısıyla, sosyal paylaşım platformları, bültenler ve e-posta pazarlaması, satış broşürleri ve benzerleri gibi tüm müşteri ile temas noktalarınızı göz önünde bulundurmak önemlidir.
Kurumsal Kimliğinizi oluşturmak için;
Kurumsal kimliğinizin tüm unsurlarının tüm dahili ve harici pazarlamanız boyunca tutarlı olmasını sağlamak için sizinle birlikte çalışabilirim. Portfolyoma göz atmak için buraya, iletişime geçmek için ise buraya tıklayabilirsiniz.
broşürgrafik tasarımcıgrafik tasarımıkatalogkurumsal kimliklogowebweb tasarımı
Bütün markalar için kurumsal kimlik çok önemlidir. Bence ilk iş logo diye düşünüyorum. Logo’nun önemli hakkında bir yazı yazar mısınız?
murbayy dedi ki:
Yazarım tabi Giray Bey. Takipte kalın. | allenai/c4/00000/415 |
ergenekonda 10. dalga : Bayan Arkadaş arama, Arkadaşlık, Sevgili, Arkadas.com ChatBoX! Fotoğraf Oyla! Arama
Tüm Forumlar Genel Gündem ERGENEKONDA 10. DALGA :) Bu yazıya sizde mesajınızı ekleyebilirsiniz
Yazılış Tarihi : 07.01.2009 19:24
DALGA İŞTE .... 10. su da icat oldu 40 kişi daha içerde ... emekli generaller görevdeki subaylar gazeteciler ... daha kimler var kimler ...,,,BUNLARIN İŞİ GÜCÜ MİLLET UYANMAYA BAŞLAYINCA DALGA GEÇMEKETİR ... İLAÇ KUYRUKLARIBAŞLADI İŞSİZLİK ARTTI GAZ İLEİLGİLİ SORUNVAR AVRUPA BASTIRIYOR HÜKÜMET GAZZEDEYİM HESABINAKENDİSİNİ AKLIYOR VS. ...ORTAM ÇOK BULANIK VATANDAŞ UYANMASIN DİYE DAHA DA BULANDIRILIYOR .... HÜKÜMETASKERİN SABRINI ZORLUYOR SEBEBİ ; İŞLER İÇİNDE ÇIKILMAZ DURUMDA NE YAPIP NE EDİP BU İŞİ ASKERİN ÜZERİNE BIRAKMAK LAZIM ... AMA NASIL ? İŞTE BÖYLE... VATANDAŞ YEMİYOR AMA ARTIK BUNLARI .... MAYMUN TEK GÖZÜNÜ AÇMIŞTI İKİNCİ GÖZÜNÜ AÇTIRMAMAYA ÇALIŞIYORLAR :)) AMA NAFİLE VATANDAŞ AÇ NE ERGENEKON DİNLİYOR NEHASTALAR ERGENEKONDAN İLAÇ BEKLİYOR.... MUSA EROĞLUNUN DA DEDİĞİ GİBİAŞAĞIDAN YUKARIDAN YOLUN SONU GÖRÜNÜYOR .....ASKER YİNE YEMEDİ :)) YİYECEK GİBİ DE DEĞİL ... BAŞKA TAKTİK LAZIM HÜKÜMETE ... BAŞKA TAKTİK LAZIM BAŞKA ....
Yazılış Tarihi : 07.01.2009 19:28
AKP sıkıştıkça daha da saldırganlaşıyor, bu yönüyle AKP hükümetine kuduz köpek benzetmesi yaparsak yerinde bir benzetme yapmış oluruz.
Yazılış Tarihi : 07.01.2009 19:30
DAHA DERİN.. DAHA DERİNE İNİLMELİ ERGENEKON DA..DAHA DERİNE İNİLDİĞİNDE TÜM DÜNYA VE BİZ HEPTEN ŞEŞIRACAĞIZ..DAHA DERİN, DAHA DERİNE....
Yazılış Tarihi : 07.01.2009 19:32
Ressam abi sen uçmuşsun, bunun daha derini ülke sathında tek bir AKP muhalifini dışarda bırakmamak, içeri tıkmak demektir.Fetullah`ın polisi AKP`ye hizmette kusur etmiyor.
Yazılış Tarihi : 07.01.2009 19:34
katılıyorum kardeşim ... su görmüş kuduz köpek gibi saldırıyorlar ama nafile ... görüldüğü üzere yine o bekledikleri darbe olmadı .... olamadı ... asker yine yemedi:)) anadoluda hayvan terli derler .... böle durumlarda ...gerçekten komik hemde çok ...vatandaşv ilaç bekliyor iş bekliyor aş bekliyor .... bunlar kendilerini kurtarmanın peşine düşmüşler ... yemez bu halk bunları yine olmadı.... yine olmadı .... darbe ile kurtulamayacaksınız anlamılş olmanız lazım ... dahabu millet suratınıza tükürecek ... çok az kaldı çaok az...
Yazılış Tarihi : 07.01.2009 19:40
Gözaltına alınan insanların profiline bakınca Türkiyede yapılmak istenenler ve bazılarının türkiye üzerindeki pis emellerini gerçekleştirmek için kendilerine engel gördükleri yurtsever ve Atatürkçü insanları yıldırmak ve pasivize etmek amacıyla yaptıkları hainliği anlamamak mümkün değil. bunu anlamamak için salak oğlu salak olmak gerekir. ama mahalesef memleketimizde böyle salak oğlu salak insanlarda epey fazla. birilerinin bu hainlerin kulağını çekmesi gerekir. galiba bu ülkeyi sahipsiz sanıyorlar. sanıyorlar ki yurtsever ve Atatürkçü insanlar bu ülkede toplanıp susturulabilecek ve nezarethanelere kilitlenebilecek kadar az. umarım halktan önce görev başındakiler görevlerini yaparlar ve bu hainlere birer tokat atarlar. don_juandemarco
Yazılış Tarihi : 07.01.2009 19:41
eczacılar birliği başaknını da içeeri alın ; sonra metaliş genel başkanı nı da kesmesse türk tabib odasını da olmadı tmmob uda ... :)) gündem lazım bunlara arkasına gizlenecek gündem ... tek bir mualif kalmayıncaya kadar içer ialınmalıdır bu hesapla dışarda adam kalmayacak :)) ama hala darbe yok hükümet ne yapmalıdırki darbe olsun ? acaba neyapsalar ? Jakoben_Piyade
Yazılış Tarihi : 07.01.2009 19:43
21.yüzyıl Türkiye`sinde bazı yarım akıllılar askerin darbe yapmamasını demokratikleşme olarak yorumlarken, gözümüzün önünde polis eliyle darbeler yapılıyor, Türkiye`nin egemenleri ve Türkiye`ye egemen olanların egemenleri için bu daha masrafsız, daha kolay, Türkiye`yi şekillendirmek konusunda da dünden daha yetenekli daha marifetliler.
Yazılış Tarihi : 07.01.2009 19:48
ÖNCELİKLE BELİRTEYİM, "KUDUZ KÖPEK " FİLAN GİBİ AŞŞAĞILIK SÖZLER SADECE AŞŞAĞILIK ADAMLARIN AĞZINDAN ÇIKAR..EVET AKP AK KAŞIK DEĞİLDİR.. FETTULLAHIN EMİRERLERİDİR BENCE.. AMA ERGENEKON İSE ULUSALCI, IRKÇI, ŞÖVENİST, DERİN DEVLETİN OLUŞTURDUĞU DERİN ÇETELERİN CUMHURİYETİDİR..EĞER KENDİNİ ADAM SANALAR VE ADAM SAYANLAR, HUKUKA AZ SAYGINIZ VE ADAMA YAKIŞIR ONURUNUZ VARSA ADAM GİBİ BEKLEYİN YARGI SÜRECİNİN SONUNDA KONUŞALIM.. ATATÜRKÇÜLÜK GERİ ZAKALILIK DEĞİLDİR ÇÜNKÜ..
Yazılış Tarihi : 07.01.2009 20:00
Fazıl Say`ın müzik CD`leri suç delili! Ergenekon soruşturması çerçevesinde evinde arama yapılan Onursal Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, evinden Fazıl Say`a ait müzik cd`lerinin de ‘suç delili` olarak alındığını söyledi.
Yazılış Tarihi : 07.01.2009 20:03
10. dalga öncesi Vakit`teki ilginç tesadüf! Ergenekon Operasyonu`nun 10. dalgası yapılmadan sadece birkaç saat önce basılan Vakit gazetesinde tam sayfa yayımlanmış bir mektup dikkatimizi çekti. "Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan`a Açık Mektup" başlıklı ve Adnan Hoca`nın kurduğu ve fahri başkanı olduğu Bilim Araştırma Vakfı (BAV) Mütevelli Heyeti Üyesi Adnan Tınarlıoğlu imzalı mektupta "Ergenekon Terör Örgütü"nün Bilim Araştırma Vakfı`na yaptığı baskıdan söz ediliyor.
Yazılış Tarihi : 07.01.2009 20:08
yobazlar cumhuriyetten intikam alıyorlar .... olayın özü burda ... yıllar önce atatürkün bunlara attığı tokadı çıkarmaya çalışıyorlar ... ve içerisinde cumhuriyetle ilgili kelime dahi geçen herşeye karşı koyup sindirmey yıldırmay ve yıpratmaya çalışıyorlar... ben adalete güvenirim... syn savcı zekariya öz de kıymetli birarkadaş bu denli derinleşerek araştırma ve inceleme yapan savcılara misal akp nin icraatlerini de araştırtmalıdır ... örneğin çalık vealbayrak gurupları deniz feneri derneği usulsüz imar değişiklikleri yalama olan devlet ihale kanunu ... tamamı syn savcımızdca zamanı gelince detaylı olarak değerlendirilmlidir ... dirim :) Negrano
Yazılış Tarihi : 07.01.2009 20:14
Evet , darbecilerden hesap sorulsun , destekliyorum.Ancak elimizde "darbeyi gerçekleştirmiş " darbeciler varken biz neden ısrarla mastürbasyon yapıyoruz , şu cahil kafam bir türlü almıyor. 61semih
Yazılış Tarihi : 07.01.2009 20:17
Bazı köpeklere ve vatan hainlerine yalakalık yapmak dalkavukluk yapmak ve sonrada kendini adam sanmak sadece onursuz ve aşağılık kişilere mahsustur. _sertel__
Yazılış Tarihi : 07.01.2009 20:18
yobazlar cumhuriyetten intikam alıyorlar evet işin özü bu.ülkemizi empeyalizme tamamen teslim etmek için cumhuriyeti yıkmak zorundalar.Olaylara kayıtsız ,sorgulamayan , her koşulda haline şükreden , inançla / güç arasında şaşırmış bir toplumla ancak devir teslim yapılabilir.AKP de bunu yapıyor ve slogan boş değil yola devam..! | allenai/c4/00000/417 |
Tüketici güveni sert düştü, imalat 9 aydır aralıksız daralıyor
Figen Yüksekdağ beraatını istedi Sırrı Süreyya Önder’e 40 yıl... TSK açıkladı: 9 terörist öldürüldü Öğrenci yurtlarına FETÖ operasyonu Tüketici güveni sert düştü, imalat 9 aydır aralıksız daralıyor
İmalat PMI Kasım'da 48,8'e gerileyerek üst üste dokuzuncu ay daraldı. Tüketici Güven Endeksi Kasım ayında bir önceki aya göre yüzde 16,43 düştü
Bu haber kez okundu. Türkiye imalat sanayi satın alma yöneticisi endeksi (PMI) Kasım ayında 48.8'e gerileyerek, imalat sektöründe daralmanın üst üste dokuzuncu aya taşındığını gösterdi.
İmalat PMI istihdam, üretim, yeni siparişler, girdi stokları ve tedarikçilerin teslim süreleri alt endekslerinin ağırlıklandırılması yöntemiyle hesaplanıyor.Tüketici güveninde sert düşüş Bloomberg HT Tüketici Güven Endeksi Kasım ayında bir önceki aya göre yüzde 16,43 gerileyerek 69,22 değerini aldı. Endeks Kasım ayı ön endeksi ile hemen hemen aynı seviyede bulunuyor.
Endeksi oluşturan soruların detayına baktığımızda, tüketicinin hem mevcut durum algısında hem de geleceğe ilişkin beklentilerinde bir gerileme ortaya çıktığı gözleniyor.
Bir önceki ay jeopolitik ve siyasi gelişmeler, hammadde fiyatlarında artış, Moody’s not indirimi, FED’in faiz arttırım ihtimali ile finansal piyasalarda yaşanan gerginlik gibi faktörlerle düşen bir tüketici güveni ile karşılaşmıştık.
Kasım ayında bu etkilerin belli bir ölçüde devam ediyor olmasının yanı sıra ABD seçimleri sonrası tüm gelişmekte olan ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de de döviz kurları ve tahvil faizlerdeki hızlı yükseliş tüketici güvenindeki gerilemenin en önemli nedenleri arasında yer alıyor denilebilir.
Bu çerçevede, Bloomberg HT Tüketici Beklenti Endeksi de Kasım ayında yüzde 18,25 gerileyerek 76,10 değerini alıyor. İçinde bulunduğumuz dönemin dayanıklı tüketim malları ile konut ve otomobil alımı için uygunluğunu ölçen Bloomberg HT Tüketim Eğilimi Endeksi ise yüzde 1,85 gerileme ile 68,04 değerini alıyor.
Tüketim Eğilimi Endeksi’nin yılın ilk yarısına göre oldukça yüksek seyrettiğini izliyoruz. Bu eğilimin konut ve otomobil satışlarında gerçek verilere döndüğünü izledik. Faizlerde düşüş ve tüketimi canlandırmaya yönelik tedbirlerin bu gelişmede etkili olduğu gözleniyor.
Sonuç olarak, Ekim ayından sonra Kasım ayında da tüketici güveninin düşüyor olmasına karşın tüketim eğiliminin geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüksek olması yılın son çeyreğinde iç talebin büyümeye belli bir ölçüde katkısı olabileceğine işaret ediyor.
Anahtar Kelimeler:TürkiyeEkonomiImalat SanayiTüketici Güveni | allenai/c4/00000/418 |
Şalom Gazetesi - 07.09.2005 - En büyük Yahudi müzesi Moskova’da inşaa ediliyor
Moskova’da bulunan Rus-Yahudi Müzesi yetkilileri, dünyanın en büyük Yahudi müzesinin inşaatına başlamak üzere tasarlanan projeyi onayladı
Moskova Yahudi Cemaati Sözcüsü Baruh Gorin inşasına başlamaya hazırlandıkları dünyanın en büyük Yahudi Müzesi ile ilgili Haaretz’le yaptığı röportajında Moskova Belediyesi’nin beş yıl önce teklif ettiği tarihi binanın Yahudi cemaatinin merkezinde inşaa edileceğini belirtti.
Yapılacak olan binada birkaç Yahudi tesisiyle beraber, lokanta, Sharei Tzedek sağlık servisi, Habad okulu, bir yeşiva ve bir üniversite bulunacak. Müzenin yapısının bir saraya benzeyeceği de haberlerin arasında yer alıyor.
Gorin, müzenin Rus-Yahudi tarihini anmak amacıyla yapılacağını söyleyerek, Yahudi sanatçılara ait çalışmaların da sergileneceğini belirtti. Müzedeki diğer bir bölüm ise Holokost’u yaşatmak amacıyla yapılacak. Müzede ayrıca büyük bir kütüphane, Yahudi kültürüne yönelik çalışmalar için araştırma merkezi ve toplantı odaları bulunacak. İnşaatına 2009 yılının başında başlanacak olan müzenin, 2011’de hizmete girmesi bekleniyor.
Müzenin inşaa edileceği yapı 20.yy’ın başlarında Rus bir mimar olan Konstantin Melnikov tarafından yapıldı. Uzun yıllar otobüs deposu olarak kullanıldıktan sonra, geçtiğimiz yıl yenilenerek uluslararası modern sanat müzesi olarak hizmet vermeye başladı.
Yahudi Cemaati Rus Kültür Vakfı’yla imzaladığı bir anlaşmayla binanın yeniden yapılandırılması ve Yahudi müzesine dönüştürülmesi üzerinde karar verdi. Vakfın yanı sıra müzenin inşaatına Moskova Yahudi Cemaati ve başkanlığını işadamı Lev Leviev’in yaptığı Yahudi bir kuruluş katkıda bulundu.
Binanın yeniden yapılandırılması için Alman mimari firması Graft Labs ile anlaşmaya varıldı. Müzenin tasarımını ise Ralph Appelbaum Associates üstlendi. Yaklaşık dokuz bin metre kareyi kapsayacak olan binanın yeraltına 15 bin metre karelik bir alan daha inşa edilecek. | allenai/c4/00000/419 |
Lüksemburg Gezi Rehberi | Mynet Seyahat
Lüksemburg büyük düklüğü görsel olarak kale köyleriyle ve inişli çıkışlı ormanlık tepeleriyle oldukça göze hitap eden güzelliklere sahip. Başkenti Luxembourg City olan ülkede Fransızca, Almanca ve Lüksemburgca konuşuluyor. Ülkenin nüfusu ise ortalama 514,862 civarında.
Hangi Avrupa ülkesinin uzunluğu sadece 84 km ve dünyanın üçüncü en zengin ülkesi olma özelliğine sahip? Cevap tabii ki Lüksemburg. İkinci Dünya Savaşı’ndaki yıkımı ve ülkenin durumunu düşünecek olursak şu an geldikleri nokta takdire şayan. Savaş zamanından kalma acı hatıralar ise ülkenin dört bir yanındaki savaş müzelerinde sergilenmekte. Ülkenin ekonomik mucizesi çelik madeni ile başlamış olsa da şu an bankacılık üzerine kurulu bir durumda. Belçikalıların, insanların Lüksemburg’a gitmelerinin tek sebebinin paralarını almak olduğuna dair esprileri bile var.
Bütün bu bankacılık kısmını bir kenara bırakacak olursak başkentin masalsı bir havası ve Unesco Listesi’nde yer alan tarihi bölgeleri ülkeye bakış açınızı hemen değiştirebilecek nitelikte. Büyüklüğünü düşünecek olursak Lüksemburg’un ziyaretçileri için büyük sürprizleri var.
Sadece yayalara özel olan ve Avrupa’nın en güzel balkonu olarak anılan “Chemin de la Coniche” 17. yüzyıldan kalma şehir duvarları ve nehrin karşısında bulunan kanyon manzarasıyla adeta filmlerden fırlamış bir çekiciliğe sahip. “Palais Grand-Ducal”, “Deai Tier”, “Place Guillaume II” gibi tarih kokan bu yerleri de ziyaret etmeyi unutmayın.
İkinci Dünya Savaşı müzeleri arasında en kapsamlı ve en görsel olan müze “Musee National d’Historire Militaire”. Bir zamanlar derme çatma bir binada şehir merkezinin 200 m kuzeyinde yer alan müze şu anda tam donanımlı. Dünya savaşı malzemelerine, taşıtlarına ve hatıralarına sahip. Çok sayıda manken kullanılarak mücadele edilen sahnelerin tekrar canlandırılmasında oldukça başarı işler yapılmış.
Avrupa’nın en küçük şarap bölgesine hoşgeldiniz! Geniş Moselle Nehri, Almanya ile doğal bir sınır oluşturuyor. Sarp yamaç kenarlarını sonsuzluğa uzanırmışçasına üzüm bağları kaplıyor. Yazın ise bu bağlar zümrüt yeşili bir renge bürünüyor. Shengen’den Wasserbillig’e kadar nehir boyunca gittiğinizde birçok şarapçılık yapılan köylere rastlarsınız. Hiçbirinde aşırı öne çıkan görsel bir güzellik olmasa da eski Wellenstein Köyü’nün tepesinden baktığınızda göreceğiniz manzara oldukça eşsizdir.
Saray mı? Kale mi? Katedral mi? “Chateau de Vianden”i ilk gördüğünüzde aklınıza bu sorular gelebilir. Burası aslında bir kale kompleksi. Beyaz taş duvarları akşamları altın renginde parlıyor ve tüm Lüksemburg’un en fotojenik manzarasını meydana getiriyor. Ünlü şatoya modern bir sergi bölümünden giriliyor, kale girişi ardında mızraklarla ve zırhlarla dolu bir koridordan geçiyorsunuz. 10 numaralı odada kalenin önceki halinin modellerini ve planlarını görebiliyorsunuz. Alışıla gelmeyen şapeli haricinde orta çağ dönemine ait bir tarz ile dekore edilmiş odaları da görebilirsiniz. Mutfak ise oldukça etkileyici. “the Arend” odasında burayı ziyaret etmiş ünlülerin fotoğrafları yer alıyor.
Çarpıcı “Luxembourg City History Museum” bir seri 17. yüzyıldan kalma evin arasına gizlenmiş bir durumdadır. Bu evlerden bir tanesi ise Orval’ın piskoposunun yazlık evidir. Güzel bahçesi ve açık terasının ise oldukça hoş bir manzarası vardır.
Ettelbrück’ün 8 km kuzeyindeki “Chateau de Bourscheid” ulusun kuşkusuz en dramatik kalesi. Yakınlaştıkça bozulma daha netleşse de hala çekiciliğini korumaya devam ediyor. Giriş ücreti 90 dakikalık sesli rehber ve enteresan bir prezantasyonu da kapsıyor.
Müllerthal hobbitler ve periler için mükemmel bir gayrimenkul cenneti. Kentin en çekici köşeleri dar, yosun tutmuş geçitlerden, kristal berraklığında ırmaklardan ve tuhaf kaya oluşumlarından meydana geliyor. Bu film seti hissi veren noktaları yakalayabilmek için şehirde ve tarihi Echternach’ın kuzeyindeki ormanlıklarda yürüyerek keşif yapmanız gerekiyor.
“Judd mat Gaardebounen” Lüksemburg’un geleneksel yemeklerinden biri ve tütsülenmiş domuz, kremamsı bir sos, fasulye ve patates ile hazırlanıyor. “Liewekniddelen mat Sauerkraut” ciğerden yapılan bir köfte çeşidi. En sevilerek içilen içki ise üzüm bağları sebebiyle şarap. Moselle Vadisi’nde yapılan köpüklü şarap oldukça lezzetli.
Mayıs ve ağustos ayları en güneşli zaman dilimi. Şubat ve mart ayları arası ülke kış etkisinden sıyrılmaya başlıyor. Kasım ve şubat ayları arasında hava genellikle soğuk ve ıslak oluyor. Bu sebepten birçok aktivite kapalı olabiliyor.
Konuşulan diller: Lüksemburgca, Almanca, Fransızca | allenai/c4/00000/426 |
Askere değil HDP'li Milletvekili Önlü’ye soruşturma! - Evrensel.net
12 Haziran 2017 14:59
Askeri kontrol noktasında HDP’li Alican Önlü’ye 'Sen benim vekilim değilsin' diyen astsubayın suç duyurusu üzerine soruşturma başlatıldı.
Askeri kontrol noktasında HDP’li Alican Önlü’ye, “Sen benim vekilim değilsin, seni vekil olarak kabul etmiyorum, HDP’li vekiller teröristtir” diyen astsubayın suç duyurusu üzerine soruşturma başlatıldı.
HDP Dersim Milletvekili Alican Önlü’nün Meclis tarafından milletvekili aracı olarak tescil edilen ve eşi Hayriye Önlü’nün kullandığı otomobili 10 Haziran günü Dersim girişindeki jandarma kontrol noktasında durdurulup ve burada yarım saat bekletilmesinin ardından HDP’li Önlü ile görevli astsubay arasında tartışma çıkmıştı. Cep telefonu ile çekilen görüntüde söz konusu askerin, HDP’li Önlü’ye “Sen benim milletvekilim değilsin, seni milletvekilli olarak kabul etmiyorum. HDP’li vekiller teröristtir” dediği yansırken, bu sözleri kullanan astsubayın suç duyurusu üzerine HDP’li Önlü hakkında soruşturma başlatıldı.
ASTSUBAY CESARETİNİ NEREDEN ALMAKTADIR?
HDP Grup Başkan Vekili Ahmet Yıldırım, Mecliste düzenlediği basın toplantısında Alican Önlü’nün yaşadığına dair şu açıklamayı yaptı: Dersim Milletvekilimiz Alican Önlü’nün aracı ne olduğunu anlamadığımız, örgütsel bağlantısını çözemediğimiz bir çavuş tarafından durdurulmak istendi. Biz araçlarımızı bir ulaşım mekanizması olarak kullanırız. Yasama dokunulmazlığımızı, ne idüğü belirsiz bir astsubaya çiğnettirmeyiz. Küstahça tavırlarla, ruhunu 15 Temmuz darbeci zihniyetten alan, örgütsel bağlantısı da oraya tekabül eden astsubay cesaretini nereden almaktadır? (HABER MERKEZİ) | allenai/c4/00000/427 |
Ferrari'den daha güçlü bir 488 mi geliyor?
Söylentiler doğruysa ortalık karışacak.
Bu haber 651 kere okunmuş.27 Nisan 2017, Perşembe - 09:37
Porsche, Mercedes'in AMG kanadından çok da fazla araba satmıyor olsa da, Alman spor otomobil tahtının tepesinde oturmak biraz zor olabilir. Her yıl başka bir otomobil kendi hükümranlığını 911 terör saltanatında ilan ediyor ve Mercedes ve McLaren yıllarca Porsche'nin zırhında zayıf bir nokta aramalarına rağmen, Maranello'lu üretici de bunu yapmaya hazırlanıyor gibi görünüyor. En azından söylentilere göre yaptıkları bu.
Ferrari , gelecek 911 GT2'nin tahta oturmasına izin vermeyecek ve ortaya çıkan casus çekimler sayesinde 488 GTB'den daha sert bir varyantın daha fazla beygir gücü, üstün mühendislik ve İtalyanların zengin mirası ile İtalyan tutkusunu bir araya getirip Porsche'yi tehdit etme peşinde. Sertleştirilmiş Ferrari'nin 488 GTO olarak adlandırılacağını ve herhangi bir üst sınıf değişikliklerini takiben kilo vereceğini ve daha fazla güç kazanacağını düşünüyoruz. İçerde, 3.9 litrelik Twin-turbo V8, motorun artan turbo artışının altına sığınmamayı garanti eden dahili değişiklikleri görecek.
Bunlara ek olarak, kazanç da önemli olmalı, 488 GTO 700 beygir gücü ile 488 GTB'nin 660 beygir gücünü ve 561 lb-ft'lik tork değerini aşmak için ekstra bir çaba sarf etmeli. Yapılan hafiflemelerin içinde ses yalıtım malzemesi ve gerekli olmayan iç parçalar olacak ve ön cam ve yan camlar için inceltilmiş cam, kilo kaybı için yeniden tasarlanan seramik frenler ve kompozit jantlar olacak. Ne yazık ki, Porsche'u ve takip eden her ne kadar güçlenmiş McLaren 720S varyantını yenmek için Ferrari'nin daha fazlasını yapması gerekiyor ise, bu nedenle fiziki iyileştirmelerden bir tık fazlası için 488'in silikon beyinlerine bir miktar teknoloji eklemeye karar vermişler gibi görünüyor.
Ferrari'nin Yan Kayma Açısı Kontrolü, daha iyi şasi kontrolü için bir yazılım güncellemesi almış ve aracın aerodinamik gövdesi daha agresif açılara sahip olacak ve daha fazla downforce sağlayacak. Beklenen 2018 çıkış tarihi yaklaşırken bu epik Maranello canavarı hakkında daha fazla bilgi bekliyor olacağız.
Etiketler: ferrari 488 gto v8 türkiye otomobil otomobilgazetesi | allenai/c4/00000/434 |
My Free Zoo - Büyüleyici hayvanat bahçesi oyunu
Hayvanat bahçesi oyunları hergün daha çok popularite kazanıyor. Tüm dünyada milyonlarca insan, sanal hayvanat bahçelerinde hayvanlarıyla ilgileniyor, onları kucaklıyor ve sevdiklerine mümkün mertebe hoş bir ortam yaratıyorlar, örneğin güzel süslemelerle. Hayvanat bahçesi oyunları için güzel bir örnek eğlenceli Akvaryum oyunu Free Aqua Zoo. Free Aqua Zoo oyununda oyuncu civardaki göllerden balık tutup, kendi akvaryumuna yerleştiriyor, onları besliyor, kucaklıyor ve onları aşama aşama büyütüyor. Ayrıca balık yavrularıda üretebiliyor. Free Aqua Zoo ve My Free Zoo gibi hayvanat bahçeli oyunlar tüm aile bireyleri için gerçek bir oyun eğlencesi sunuyor. Bu tarz tarayıcı oyunları her yaştan insana hitab ediyor. Genç yetişkinler veya yaşı ilerlemiş gençler - sezgisel ve anlaşılır olup ve bol çeşitlilik sunan oyun prensibi ile My Free Zoo ve Free Aqua Zoo tüm kadınlara, erkeklere ve çocuklara aynı derecede hitab ediyor. Ancak en güzeli: Tüm hayvanat bahçe oyunları tamamen ücretsizdir. Çünkü hayvanat bahçe oyunlarında, buna My Free Zoo dahil, tamamıyla tarayıcı bazlı oyunlardır. Bu çevrimiçi oyunları arasında özel bir şekildir, doğrudan internet tarayıcısı üzerinden (örn. İnternet Explorer, Mozilla Firefox, Opera vs.) oynanabiliyor. Herhangi bir download (kendi bilgisayarına aktarma) gerektirmez. Bu şekilde - hayvanat bahçeli oyunlarında, My Free Zoo veya Free Aqua Zoo gibi - çeşitlilik ve ücretsiz oyun eğlencisi garantilidir.
MyFreeZoo - Hayvanat Bahçeli Oyunlarının Özellikleri
Hayvanat bahçeli oyunlar çok sayıda harika özellikler sunuyor. Heyecan verici görevler, ilginç işler, muhteşem ödüller, oyuncular ve kuruluşlar arasında takas imkanı - ne kadar çeşitlilik varsa hayvanat bahçeli oyunlarda, bir okadar çok ta özellik vardır. My Free Zoo gibi tarayıcı oyunlarının sunduğu olanaklar günden güne daha fazla oyuncuyu ikna etmeyi başarıyor. Bu şekilde Hayvanat bahçeli oyunlar çevrimiçi ve ücretsiz oynanabiliyor ve sürekli yeni ve özel güncellemelerle düzenleniyor. Macera garanti. Ayrıca teknik gereksinimler açıkca anlaşılır şekilde düzenlenmiştir. Sonuçta, internet bağlantısına sahip olan herkes, bu eğlenceli hayvanat bahçesi oyununu - MyFreeZoo - oynayabilir. Tek ihtiyaç duyulan şey, geçerli bir e-posta adresidir. Oyuna kayıt olduktan hemen sonra oyuna ücretsiz başlanabilir. Özel bir tanıtımla oyun başlar. Oyun girişinde, bir eğitmen oyuncuya oyunun genel fonksiyonlarını eğlenceli bir şekilde tanıtır. Bunlar tarayıcı bazlı hayvanat bahçesi oyununda atılan ilk adımlardır. Hayvanlarımı nasıl beslerim, nereye yerleştirebilirim, ne kadar ilgiye ihtiyaç duyarlar? Bu gibi soruların yanıtını eğitmen cevaplıyor. Bu şekilde oyuncu adım adım oyunu tanıyor, kullanımını öğreniyor ve akabininde tamamen tek başına eğlenceli MyFreeZoo oyununun keyfini çıkartıyor.
Online hayvan oyunları
My Free Zoo - Oyun, Eğlence ve Hayvanlar
Onlar sevimli, şirin, ve çok tatlı. Hayvanların insanların üzerinde her daim özel bir etkisi vardır. Sadece gerçek hayatta değil, sanal ortam da dahil olmak üzre, çok sevilir dörtayaklı yoldaşlar. Bunun en net ıspatı MyFreeZoo gibi oyunlardır. Burada oyuncu onlarla ilgilenir ve onlara mümkün mertebe çeşitli oyun alanları sunar. Nihayetinde cevrimiçi-hayvancıklar dahi olsalar, onlarda bir gelişim sürecinden geçip, gösterişli kişiliklere sahip oluyorlar. Elbette yürekleri serpiştiren bir tutam mizah anlayışı ile. Hayvanat bahçeli oyunlarının tabanında oyun, eğlence, şirin ve eğlenceli hayvanlar en başta gelir, üstelik tamamıyla ücretsizdir.
Gelecekte oyun ana sayfasından düzenli giriş yapmak için portal giriş bilgileriniz ile giriş yapın.
Kendi hayvanat bahçeniz! Binlerce seçenek!
Eğlenceli ve egzotik hayvanlar arasından seçim yapın!
Şimdi oyna! Forum Oyun Turu
GİŞ/Gizlilik Politikası okudum ve kabul ediyorum
Parolanızı unuttuysanız, buradan yeni bir parola talep edebilirsiniz. Aşağıdaki alana e-posta adresinizi yazın.
Eğer portal hesabına sahipseniz, parolanızı buradan değiştirebilirsiniz.
Hayvanat Bahçesi Oyunları • Tarayıcı Hayvanat Bahçesi Oyunları • tamamen ücretsiz
Destek • SSS • Forum • MyFreeZoo Mobile • Google Play • App Store • Künye • Gizlilik Politikası • GİŞ | allenai/c4/00000/435 |
HÜSEYİN AKAY DÜĞMEYE BASTI
-Kayseri Pancar Ekicileri Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Akay: - "Her türlü hazırlığımız yapıldı, ihtiyaçlar karşılandı"
Kayseri Pancar Ekicileri Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Akay, bahar aylarının gelmesiyle birlikte çiftçilerin tohumları toprakla buluşturacağını ifade ederek; "Biz kıştan itibaren bahar hazırlıklarımızı yapmaya başlamıştık. Öncelikle tohum ve gübreler çiftçimizin mazot ihtiyaçları temin edildi ve üretime her türlü hazırlık yapıldı. Artık bundan sonra çiftçilerimiz toprakla tohumları buluşturmaya başlayacak" dedi.
Kış mevsiminden itibaren tüm hazırlıkların yapıldığını, artık çiftçilerin tohumları toprakla buluşturmaya başlayacağını kaydeden Başkan Akay, "Çiftçilerimiz baharın gelmesini büyük bir umutla bekliyorlardı. Biz kıştan itibaren bahar hazırlıklarımızı yapmaya başlamıştık. Öncelikle tohum ve gübreler çiftçimizin mazot ihtiyaçları temin edildi ve üretime her türlü hazırlık yapıldı.
Artık bundan sonra çiftçilerimiz toprakla tohumları buluşturmaya başlayacak. İnşallah bazı bölgelerimizde başladı. Bundan yaklaşık 15-20 gün önce Tokat Turhal Fabrikamızla ilgili olarak çiftçilerimizle birlikte ekim faaliyeti yapmıştık bahar biraz daha erken geldiği için. Her bahar çiftçimiz için bir umut, inşallah bu umutlar yeşersin istiyoruz. Kayseri Şeker açısından çiftçimizle diyaloğumuzda Allah'a şükür bir problem olması söz konusu değil, sıkıntı yaşanması söz konusu değil" dedi.
Çiftçilerin ihtiyaçlarının karşılanmasının yanında pancar ekim sözleşmelerinin de gerçekleştirildiğini belirten Akay; "Çiftçimizin, biraz önce ifade ettiğim bütün ihtiyaçlarının karşılanması yanında onlardan öncelikle pancar ekim sözleşmelerini gerçekleştirdik, taahhütlerini aldık.
Taahhütlerinin alınması konusunda beklentimize uygun bir durum gerçekleşti. Aslında çiftçinin talebi çok fazla fakat bildiğiniz gibi şeker pancarı üretimi ve şeker kotalı olarak gerçekleşiyor. Bu yüzden belli bir miktar ile sınırlamak durumunda. Bu sene geçen seneki özelleştirme sürecinden kaynaklanan bazı problemler yaşanmıştı. Ondan dolayı problem yaşayan bölgelerdeki çiftçilerimizin taahhütlerinde biraz problemler olduğunu bizler de duyuyoruz. Bu şeker sektörü açısından, şeker pancarı tarımı açısından ve pancar çiftçisi açısından aslında bir problem, gelecek için baktığımızda bir problem olarak görüyoruz" ifadelerini kullandı.
Etiketler: HÜSEYİN AKAY DÜĞMEYE BASTI, kayseri şeker fabrikası haberler, hüseyin akay, akay sivas vali ziyaret, kayseri haberleri, kayseri ekonomi altın, kayseri haberi | allenai/c4/00000/438 |
Photon - Photon Xenon Ampul D2K 6000K Naturel White - 1822 Tüm yedek parçalarda geçerli, size özel hediye çekinizi almak için tıklayın.
Photon Xenon Ampul D2K 6000K Naturel White Muadil Ürün : Aracınızda önemli rollerde olan aksamların kalitesi oldukça önemlidir. Yan sanayi yedek parçalar da tıpkı orijinal yedek parçalar gibi birçok testten geçerler ve kullanıma
Ürün Özellikleri : Ürün isminde belirtilen D SERİSİ kullanan araçların yedek ampülüdür. %99 araçların orijinal üretiminde kullanılmaktadır. Patlayan ampülün yerine direkt soketini takıp kullanabilirsiniz. Çalışma Voltajı: 12 volt Paket içeriği 1 ad Yedek ampuldür. BENZER ÜRÜNLER | allenai/c4/00000/439 |
Ana Sayfa » Bilgisayar » Donanım » Asus pc ekranının altı kırıldı. (menteşe bölümü civarı) ne kadara mal olur?
Bilgisayarımı bir açtım 2ye ayrılmış üstelik kimse ellemediğini filan söylüyor.. Kaç tl bayılırım ben buna şimdi? Ve nasıl olmuş olabilir bu arkadaşr
vida yuvası yerinden cıkmıstır yanı sen acarken kırmıssındır
malesef asus'un kronik sorunu. Taş gibi laptop fakat illa bi kere ekranı cortluyor. Benim de aldıktan 1 sene sonra böyle oldu, garantiye yolladım 1 haftada tamiredip getirdiler. Garantisi geçti mi?
Geçti sanırım baya oluyo alalı
2 sene olması lazım garantisi, önce ona bi bak, eğer geçmişse teknik servisini arayıp fiyat al, bide şuradan fiyat al, gayet sağlam yapıyorlar. http://www.notebookhastanesi.com.tr/ kronik sorun olduğundan tarif edince anlarlar zaten
Ben yazacaktım yazmış arkadaş 2 kere başıma geldi, eğer garanti devam ediyorsa gönder paranı geri alırsın
İlkay Yazıcıoğulları 1 yıl
Elif Suleyman aynısı bana da oldu desem...
Kaan Çavga 1 yıl
250-300 lira bi masrafı var araştırmıştım
oha ya offff
asus'ta kronik sorun garantisi devam ediyorsa yollayin yapıyorlar
Aynı sorun bende var lenovo marka servise götürdüm kullanıcı hatası dediler servis 450 tl istedi dışarıda 250 tl istiyorlar
dün ekranı kapatırken çatır çutur ama az bi ses gelmişti: S
vay arkadaş herkes mi yaşamış sorunu
Erdem Öztürk biz ne zaman almıştık bu bilgisayarları ya 2 sene olacak dimi: S
kırık yok gibi vidalar ayrılmış komple bilgisayarcı yapamaz mı
Asuslarda ekran dandik maalesef
Aynen sabah ekranı açtım çatırda dı
Asus pc aldım 2 gün içinde gelir acaba bendede olur mu keşke almasaydım
k555 serisi ise illa ki yaşayacaksın. Garantisi geçmeden ekranı açıp kaparken menteşeden ses geliyosa direkt gönder
Süphan Okte aldığım notebook bu sizce sıkıntı olur mu
Rıdvan Bekçi 1 yıl
x serisinde menteşe sorunu duymadım, olmayabilir
Süphan Okte teşekkürler inşallah pişman olmam
Bendeki bilgisayarda asusun ve yanlış hatırlamıyorsam bi 6 senedir bende maşallahı var format dışında bir şey istemedi
Bircan Sehlikoğlu 1 yıl
büyük bir sorun değil 150 tl civarı bir şey tutar
Servise gönder işinin ehli biri yapsın. Yoksa yine sorun çıkartır.
Tanıdık varsa 100 civarı halleder yoksa 150-200
150 200 yine iiyi 300 400 demesinler
Demezler zannetmem. O fiyata ekran değiştiriyorlar
Asusta menteşe problemi var zaten garanti varsa yaparlar yoksa bilgisayarcı 50-100tlye yapar
bu arada nasıl olmuş olabilir kısmına gelirsek kesinlikle kendi kendine olmaz daha önce hasar almadıysa. Mutlaka biri bir şey yapmıştır. Fazla patlamaz. Sağlam bir bilgisayarcıya götür min 150 tutar kazıklamaya calısırsa 200 filn der
kasımın sonunda 2 sene olacak aldığım yere yakınım getirse sorun olur mu ki ben gidemiyorum
tamir talebi yollayacaksin kargo gelip alacak laptopu prosedur oyle isliyor. Ama detaylari hatirlamiyorum, https://www.asus.com/tr/support/callus suradaki numarayi arayip garantiye nasil gonderecegini sor, daha sonra kargo ucretsiz laptopu senden alacak
Bende lenovo g580 var 5 senedir kullanıyorum. Bir ara kardeşim oynarken kapağı sert bir şekilde kapattı ekrana birşey olmadı fakat hard disk pert oldu değiştirmek zorunda kaldım başka bir problemini görmedim.
40-0 tl diyen var 150-200 var 350-400 var
Garantiye gönder asusun garantisi iyi hizmet veriyor müşteri hatası demiyor kolay kolay. Hallederler
Sergen Koza 1 yıl
Sergen Koza peki ben gidemiyorum ama ailemden biri gitse sorun olmaz diimii
Aldığın yere götürmeyeceksin asus türkiyenin garantisine göndereceksin ara asusu yönlendirirler
ya kapatırken ekranı çatır çutur ses geliyordu da önemsemiyordum hasar filan almış olamaz
birisi sinek avlamaya çalışmış laptopla...
Menteşe vida karsiliklari yerinden cikmis biraz elleriniz yatkinsa basit ve ucuz yönden halledebilirsiniz japon ve karbonat
Eger modelini soyleyebilirsen asagi yukari net fiyati cikar ortaya
Fiyat konusunda birşey diyemem. Ama internetten asus forumlarına bakarsan benzer sorun yaşayanlar çıkacaktır fiyat bilgisi de muhtemelen vardır.
Ya da yetkili teknik servisini arayıp sorabilirsin fiyat konusunu bu daha iyi bir sonuç verir.
marka asus modeli bilmiyorum altını çeviremiyorum bilgisayarın, üzerinde de sonicmaster yazıyor sadece
Tarık Eyice 1 yıl
Aynisi bizdede oldu asus
Asus x550jk olmasın o
Muhammed Elmin 1 yıl
krronik sorundur kendileri teleservice servis olarak gönderebilirsiniz yada asus ile irtibata geçin ücretsiz yapacaklardır kapatırken dikkat edin lcd çattlayabilir...
Marka ve modelini tam olarak öğrenmeniz gerek.
2 üst yoruma yazmıştım cevap
Serkan Kırciçek 1 yıl
Asus K555 serisinin kronik sorunu. Aynısı bende oldu, garantiden hallettiler.
Asuuusssssss beni mahveden bilgisayar birvsuru sorun yaşadım. Garantisi oldugu halde en son sizinle ayni sorun yasadim 400 liraya mal oldu. Bir daha aslaa vatan bilgisayardan hele hele asus marka töbeee dedim...
Sertan yorumu kendim yazdım sandım hele vatanın şu teknik ekibi yok mu harddiski çıkarmayı bilmezler uyumsuz ram takarlar vs.
pc gider sorunu çözdüler diye sevinirsin başka bir sorun baş gösterir. Kendiniz tamir etmeye alışın arkadaşlar. Ben öyle yaptım temizzzzz
Subatta 2 sene olacak garantidi dolmadi ama ben 500 liraya yakin masraf yaptim ps ye. Gercekten kimseye tavsiye etmiyirum.
Sertan Yumulcay 1 yıl
bende tavsiye etmiyorum. Vatana gitmeyin arkadaş. Kalem pil bile almayın.
Ve yine tam olmadi o nedenlede 30 lira eksik verdim.
Ayrica tuslari eridi. +kulaklik aldigimdan beri calusmiyir+marka yazilari cikti
3 kez garantiye gitti ve kullanici hatadi diyip 300 liralara yakin faturalar cikarildi.
ciddi bir sorun değil, cok masrafıda yok. Lcd ekranın ön beze kırılmış, tamirin iki yolu var birincisi, Tam modelini öğren ardından online sitelerde asus xxx marka model lcd ekran ön beze diye arat 10 tl ye dahi bulabilirsin. Vida söküp takmayı bilen biride taksın menteşelerinde sökülmesi gerekiyor buna dikkat edin. İkincisi herhangi bilgisayarcıya gidip bu kırılmış tamiri ne tutar demek yerine, ekran ön bezesini değiştirirmisiniz dediğinizde normalde vereceğinin yarı fiyatını vereceklerdir. Kolay gelsin
Kendiliğinden oluyor boyle seyler bir anda
Casperin eski bilgisayarlardada vardi ayni hata bende yaşadım. Servise verdim garantisi vardı. Halloldu geldi tamir ettiler sandim. Bilgisayarımın icini acana dek bende menteseleri ve tinaklari yaptıklarını dusunuyordum. Bilgisayarın icini acinca gördum ki silikon sıkıp yapistirmislar sadece ve 1 ay serviste durdu bunun icin.
Silikonlara tekrar ekrani otutturana kadar canim çıkmıştı. Bilgisayarin kasa kapanmayacakti nerdeyse donmuş silikondan dolayı. Buda böyle bir anımdır.
Biri baya düşürmüş işte bu beklerken olmaz..
Hepimiz düşürdük o zaman dimi kardeşim. Ve bu kadar insan koca bilgisayari düşürüp farkedemiyoruz. Anahtarlik mi buuu
Asus mu? Aynısı benim başıma da geldi açıp kapatırken oldu ki çok yavaş açmıştım sonra garantiye verdim yapıp gönderdiler 15 gün içerisinde.
asus k555lb imişş garantisinin bitmesine 25 gün varmış arkadaşlar buldum şükür ki yarın hemen arıyorum servisi, çok teşkkürler
Elif garantisinin kaç gün kaldığını nerden öğrendin acaba.
Berkan Zaimoğlu 1 yıl
Berkan Zaimoğlu faturayı buldum, garanti süresi 24 aymış
Asus aynı problem bende de var kendi kendine dış plastik ekrandan ayrıldı.
Kuzucum en az 200, benim laptopta böyle oldu ordan biliyorum 250 baydım ben
garanti kapsamında bebiş bi yollayım
Ha öyleyse bilmiyorum ama kırılma garantiye girmiyor diye biliyorum
Büşra Meteoğlu 1 yıl
Büşra Meteoğlu bu kendi kendine olan bişi ama: S vidaları gevşeyip çıkmış kullanıcı hatası olamaz ki
Garanti kapsamina girmez kullanici hatasi bence
Tunç Çallpan 1 yıl
Ekran açık gayet güzel çalışıyor ben bi sorun göremedim
Kesin kendiliğinden olmuştur zaten
Kimse ellememis diyorlar ya kesin kendiliğinden olmuştur xd birileri laptopla futbol oynamış ne kendiliğinden olması xd
Otuz kere yere düşürdüm açikken böyle olmamıştı xd
Sinan Amukoğlu sen daha hikaye duymamışsın. Akşam kalorifer yanına bırakmış sabah kaltığında ekran müreklenmiş.
Oğuzhan Özkadam 1 yıl
Asus marka değil mi ?
Garantisi varsa servis ücretsiz yapıyor. Yoksa da max. 100₺ civarına hallolur sanırım.
Petra Ekinek 1 yıl
Arkadaşın dediği gibi garanti varsa yaparlar.
Mahmut Çifçi 1 yıl
Benim bi arkadaşım da Asus pc almıştı ve seninle aynı problemi yaşadı daha ilk ayda. Servise vericem demişti en son ne yaptı bilmiyorum
Yani pc nün kendisinden kaynaklı bi sorun. Garantiye ver bence
sen yenisini alınca ve üzerinden bir kaç yıl geçtikten sonra ne olduğunu ögrenirsin
Bu tür ekran sorunları oluyor arkadaşlar, eski hp notebookta ekranın sol tarafı aynısı olmuştu. Garantiye gönderdim ekranın yenisini takıp göndermişlerdi
Asus’un ekranlarında kronik bir sıkıntı var. Benim de ekranım kırılmıştı. Servis ücretsiz yapıyor.
Garantisi varsa Asus servisi ücretsiz değiştiriyor, ben de 2 kez yaşadım. Menteşe bozulmuş.
varmış çok şükür kii
Aynı bilgisayardan bende var asus sanırım gönderdim teknosaya ve ücretsiz değiştirdiler şansını dene derim kronik çünkü bundaki sıkıntı
ben de teknosadan aldım ama asusu ariyim diyorum
Elif Suleyman bir etkisi olur mu bilemem ama ben garantiye verdiğimde sıfır bilgisayar aldım öyle diyim ve eğer bunu değiştirme şansın varsa değiştir sürekli kırılacak çünkü
Uğurcan Fadik 1 yıl
Uğurcan Fadik ciddi misin ya
Elif Suleyman bende iki kere kırıldı tamam belki çok düzgün kullanan bir insan değilim ama ilk kırıldıktan sonra gayet düzgün kullandım ve yine kırılınca başka bilgisayar aldım bunu verip
muhtemel arasında kalem unutuldu ve ekran kapatılmaya çalışıldığı. Menteşe dışında kasada bir kırık var mı anlaşılmıyor yetkili servis bu duruma kronik yaklaşmayacaktır diye düşünüyorum götürüp fiyat bilgisi almadan önce dışarıda ne kazara yaptırabileceğini öğrenmek için kasanın kırılan bölgelerinin fotoğraflarını çekip at ona göre ortalama bir fiyat söyleyim
kalem filan sıkışmadı yorumlara bakarsanız hemen herkes yaşamış bu sorunu
Elif Suleyman kasa çokta kötü değil kullanan birçok müşterimiz var. Ek olarak bir darbe oluşmadan kasanın kırılması da imkansız. Kronik bir sorunu var o da ekran ile kasa arasında yer alan çıtanın güçsüzlüğü yüzünden ayaklarının kırılması
Mustafa Bergin o ben de yaşanan problem de o
yok klavyenin üst kısmındaki çıtadan bahsediyorum ekranın altındaki çıta değil. Garanti kapsamında yapılacağını hiç sanmıyorum ama
içlerinden biri sana yalan söylüyor bu kesin
Merhaba Elif,dilersen sana çalıştığım firmadan istediğin malzemeleri tedarik edebilirim, piyasada en ucuza biz satıyoruz. Ürünleri dilerseniz; http://www.baburtech.com/arama/K555?tp=2 adresinden kontrol edebilirsiniz.
Neden reklam? Bu ürünleri satıyorsanız Asusun ücretsiz yaptığını da bilmeniz lazım. Bence yardımrailde değil çıkarraile gidin siz
Baran Anadolu 1 yıl
Aynen katılıyorum yardimrail burasi çıkar değil
Oğuz BRan 1 yıl
Reklam diyor stajeriz, biz de patronumuza çalışıyoruz merak etmeyin ha para da almıyoruz, bi çıkarımız da yok. Gidin asus tekniğine parçalarını değişip göndersinler aklınız başınıza gelsin.
Mehmet Surek 1 yıl
Gittim asus yetkili servise mis gibi geri aldım. Hadi çıkarraile yallah.
Kaybol ölücü seni .
ya teknik servis için kutu gerekiyor ama laptop boyutunca reklamsız yazısız kutu nereden bulabiliirm iş açıldı başıma ya
Kendi servisine gönderecekseniz kullanıcı hatasından malzeme size geri gönderilecektir.
üstteki yorumları okusaydın keşke
Okudum ücrestiz felan değiştirmiyor, gönül rahatlığıyla cihazını gönder, usb çıkışlarına audio boardına etiket at, bi dost tavsiyesi, cihazının parçalarını teknikte sökücekler 2.el parça takıcaklar
Cihazın geldiğinde pişman olucaksın denemek bedava
Asus ise garanti karşılıyor.
Asus dimi bu. Aynısından bende var ve aynısı başıma geldi. Garantisi devam ediyordu. Servise verdim. Ücretsiz ekran değişimi yaptılar. Tek yaşıyorum. Evde benden baska kimse yok. 1 gün önce hiçbir şeyi yokken ertesi gün kapagı acarken aynısı geldi başıma ben emindim kimsenin yapmadıgına
Çok tuhaf sapasağlam kapatıyoruz bir açıyoruz kırık
Elif Suleyman aynen ben de şok olmuştum inan evde tek kalıyo olmasam kimsenin dokunmadık demesine inanmazdım, öyle felaket parcalanmıştı açtıgım anda
Merve Ayazoğlu 1 yıl
Genel bir sorun o aynı modelde aynı sorunu yaşadım de yazıcıoğlunda 100 liraya yaptırdım. Yaptırmayı düşünürsen yaz firma ile ahbab olduk yardımcı olacağını düşünüyorum
Genel sorun değil genel bir hata diyelim. Asus kadar sorumsuz, malını fabrikasyon üretimini takip etmeyen firma yok...
klasik asus problemi. 6.000 liralık pclerinde bile var bu problem, laptop 90 dereceden fazla açılmaz diye bir kuralları var sanırım? Benim pc için 300 liraya patlamıştı bu sorun
kapağı açıp kapayarak kendi kendini yok eden bilgisayar yapıyor adamlar
Atakan Kırcı 1 yıl
hepsinde var ciddi ciddi, hele ultrabookumsu laptop modellerinde hurdaya döner pc. Bu kadar arsız bir firma yok daha bu ülkede gelmedi... Markasına da 300 tl fazla alıyo bütün ürünlerinde. Lenovo aldım kurtuldum, alüminyum kasası da kendisi de batsın asus'un... Atakan Kırcı
ve daha bir sürü kronik sorunu var. Ne desek boş valla
Öyle valla klavye tuşu kaybolur tuş bulamazsın, 4 senelik laptop bendeki zamanında asus iyi markadır diye almıştım, laptoptan soğuttu valla yeni pc alırsam masaüstü toplayacağım
Klavyesi bozuldu önce bende, sonra anakart kısa devre yaptı ama ondan önce de ölüydü. Asus'u bir daha hayatta almam, üst modelleri bi nebze iyi ama gerçekten pişmanlık şu asus. Lenovo'nun 5000 tl'lik laptobunu aldım asus'a bin basar, ekran biraz sallanıyor ama kırılma kopma vs hiçbir şey yaşamadım. Atakan Kırcı mantıklı masaüstü toplamak
Asus k serisi mi
Onlarda bu Menteşe kapağı kronik sorun
Parçanın yenisi eğer dişleri kırıldıysa 90 falan diye biliyorum ben garantiden değiştirdim
Peki ben kargoya vermek için bu laptopu nasıl kapatcam komple elimde kalacak
Aynı sorunu bizzat yaşadım asus müşteri hizmetlerini aradığımda ürünün kendi kutusu veya aynı boyutlarda bir kutuyla göndermemi söylediler. Elimde kalacak korkusuyla kapatmadım şehrimde ki asus yetkili bayiye götürdüm kapağını kapatmadan iki haftada geri döndü ücret almadılar.
Menteşe kapağını çıkart öyle kapat menteşeye de dikkat et kapatırken
İstanbuldaysan direkt servisine ver. Asus üst modeller dışında kargo yardımı yapmıyor. Kokiye koyup iyice sarmalamaktan başka çaren yok Elif Suleyman
sbaah görüştüm müşteri hizmetleri ile modeli vs söyledim kayıt oluşturduk paket hazırladım kargo alacak
İstanbul'a mı göndereceksin yoksa Ankara'ya mı?
Ankara kabul etmiyordi zaten öyle
Aynısı başıma geldi, kapağı kapatırken. Ben de HP var ve yaptırmadıkça git gide açılıyor şuan da arayı sadece 2 3 kablo tutuyor. 200 Lira istiyorlar yapmak için..
ekranda sorun yok galiba. Menteseler kirilmis 150tl civari
Şunu görünce korkar oldum yemin ederim 80dereceden fazla acmicam kapağı
Aynı leptop bende de vardı. Asus K555ub serisi olması lazım. Bu seride ekranda üretim hatası var. Hiçbir yere para verme. Asus yetkili servisini ara. Sorunu anlatırsan, böyle bir sorun olduğunu zaten onlarda söyleyeceklerdir. Sonrasında da zaten bir kargo şirketini götürüyorsunuz ve gönderiyorsunuz. Eğer ekran çerçevesi değişecek durumdaysa değiştirirler, böyle bir durum olmazsa da bilgisayarın yenisini bile veriyorlarmış. Benim bilgisayarın ekranını değiştirmişlerdi. (Tüm bu söylediklerim garanti süresi hala devam ediyorsa)
Asus k serisi sahibi olup da bunu yaşamayan çok az sanırım ya. Zamanında proje çizimi yapmam gereken bir haftada böyle olmuştu, elim kolum bağlı kalmıştım. Menteşeyi koruyan kapağı söktükten sonra menteşeleri elinle kapatmaya çalış ve çok dikkatli ol. Sonra da asusa yolla.
aynı sorun bizde de oldu kargoya gönderdik kargoda kırılmış cihaz kırık kullanıcı hatası garanti dışı diye geri gönderdiler hiçbir şekilde kargoda kırıldığını kanıtlayamadık harici ekrana bağlayıp kullanıyoruz yanında da soğuk su iyi gidiyor
Ben 50 liraya kalıp yaptırmıştım
bende de bir asus var bu kirişleri çok kolay çıkıyor açarken kendim yapmayı öğrendim artık çıkınca takıyorum
aynı laptop bende de var bu modellerin sıkıntısı bu normal açıp kaparken orası aşınıyor ve dişlisi kırılıyor bu yüzden düşüyor orası bu şekilde kullanmaya devam ediyorum ben
Google maps in çevrim dışı haritasını nasıl indirim
Aynısı bana oldu. Asus k555. Eğer garanti duruyorsa beleşe yapıyorlar
yaptıramazsan beni bul çok daha büyük şeyler olacak
Benimde oldu aynısı aldıktan bir kaç ay sonra garanti kapsamında karşılandı problem garantisi devam ediyorsa gönder derim
bugün kargo gelip aldı arkdaşlar bakalım nolucuukkkk
Atalay Seğmen 1 yıl
Servisimize ayni cihaz geldi oncesi ve sonrasi cekimi yapicam firmaya 80tl ucret söylemişiz hadi bakalım.
Garanti kapsamında mı ki bu garantiye girmiyor mu
Bakalım bana fazla fiyat kitlerlerse size dönüş yapayım
Garanti dışı kullanıcı hatası olarak değerlendiriliyor. Servisi yüksek fiyat belirlediği için bize yönlendirilmiş. 1yılda garanti veriyoruz
Selda Rüştü 1 yıl
Garanti kapsamında tamir edilmiş cihazım hihihihhi
R7 240 4gb 128 bit oc hakkında yorumlar | allenai/c4/00000/440 |
Osmangazi Belediyesi, Kayhan Mahallesi’nde 20. yüzyıl başlarına ait sivil mimarlık örneği yapıyı yeniden ayağa kaldırmak için rekonstrüksiyon çalışması başlattı. Tamamlandığında sosyal ve kültürel amaçlı kullanılacak olan Şadırvanlı...
02 Kasım 2018 Cuma 16:53
Osmangazi Belediyesi, Kayhan Mahallesi’nde 20. yüzyıl başlarına ait sivil mimarlık örneği yapıyı yeniden ayağa kaldırmak için rekonstrüksiyon çalışması başlattı. Tamamlandığında sosyal ve kültürel amaçlı kullanılacak olan Şadırvanlı Han’ın temeli düzenlenen törenle atıldı.
Tarihi ve kültürel mirasın korunup yaşatılması adına bugüne kadar 567 restorasyon, rölöve, sokak sağlıklaştırma çalışmasına imza atan Osmangazi Belediyesi, yeni bir sivil mimarlık örneği yapıyı daha çöküntü halinden kurtararak eski ihtişamlı günlerine kavuşturuyor. Kayhan Mahallesi’nde 20. yüzyıl başlarına ait olan Şadırvanlı Han, 650 metrekare alan üzerine 2 katlı olarak inşa edilecek. Tarihi han ve hanın batısında kalan dükkanlar proje kapsamında Osmangazi Belediyesi tarafından kamulaştırıldı. Şadırvanlı Han için 604 metrekare kamulaştırma yapıldı ve 2,25 milyon TL kaynak kullanıldı.
Tarihi binanın temel atma töreninde konuşan Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, Şadırvanlı Han’ın Kayhan Çarşısı’na önemli bir değer katacağını ifade ederek, “Bursa, Osmanlı’yı kuran şehir. Burası tarih, kültür ve turizm şehri. Şehrimizin bu özelliklerini yaşatmak, ayağa kaldırmak ve geleceğe aktarmak adına Osmangazi Belediyesi olarak üzerimize ne düşüyorsa yapıyoruz. Bugün temelini attığımız Şadırvanlı Han’ın yer aldığı Kayhan Çarşısı, tarihi dokusunu ve kimliğini uzun süredir yaşatan ve bugüne kadar getiren bir çarşımız. Belediyelerimiz bir yere hizmet götürdüğünde, bu hizmetin bir başka hizmeti daha tetiklediğini görüyoruz. Yapılan her hizmet o bölgeye değer katarak çevresinin de yenilenmesini sağlıyor. Geçtiğimiz dönem bu tarihi çarşımızda yer alan Gökdere Medresesi’ni restore ederek ayağa kaldırdık. Çevre düzenleme ve zemin kaplama çalışmaları ile Kayhan Çarşısı’na bir hareketlilik kazandırdık. Esnafımızın da gayretiyle birlikte burası Uzun Çarşı ile bütünleşti ve dükkanların daha uzun süre açık kalması sağlandı. Bize düşen görev, kentimizin özelliklerini ve güzelliklerini, görülmesi gereken yerleri ve mutfak zenginliğini ortaya koymaktır. Biz bunu Kayhan Çarşısı’nda başardık” dedi.
“Fetih Müzesi Bursa turizmine yön verecek”
Başkan Dündar, Panorama 1326 Bursa Fetih Müzesi’nin Bursa turizmine yön vereceğini ifade ederek, “Osmangazi Belediyesi’nin Bursa’ya vurduğu mühür olan Panorama 1326 Bursa Fetih Müzesi, şehirdeki turizmi yeniden şekillendirecek. Şuan müzenin kapılarını ziyaretçilere açtık. Resmi açılış için Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı bekliyoruz. Cumhurbaşkanımıza davetiyemizi verdik. Kendisi ne zaman uygun olursa müzenin açılışını da o zaman yapacağız. Bursa’da turizm sektörü Fetih Müzesi ile kendine yeni bir yol haritası çiziyor. Bursa’ya gelen turistler tur otobüslerini bırakacak otopark olmamasından dolayı maalesef ki bu tarihi çarşılarımıza uğrayamıyordu. Osmangazi Belediyesi olarak Fetih Müzesi’nin yanına inşa ettiğimiz otopark ile bu sıkıntıya son veriyoruz. Fetih Müzesi’ni gezdikten sonra turistler tarihi aksı gezecek ve buradaki hareketlilik daha da artacak” diye konuştu.
Başkan Dündar, tarihi mirasın korunup yaşatılması adına yaptıkları çalışmalar hakkında bilgiler vererek, “2009 yılında göreve geldiğimiz ilk günden itibaren yapmış olduğumuz yatırımlarla Bursa’nın tarihi yönüyle ön plana çıkmasını sağladık. Tarihi bölgelerimizi adeta turizm merkezine dönüştürdük. Yapmış olduğumuz yatırımlar asla boşa gitmiyor. Bu yatırımları birbirleri ile bütünleştirmek için çalışıyoruz. Bursa’mızı tüm aktörler ile birlikte tarihteki hüviyetine kavuşturacağız. 9 yılda 567 restorasyon, rölöve, sokak sağlıklaştırma çalışması yaptık. Somuncu Baba inanç turizmi noktasında Bursa’nın olmazsa olmazı. İki etap halinde olmak üzere bu tarihi ve manevi değeri çok büyük olan bu merkezimizin restorasyonunu yaparak hizmete açtık. Üçüncü etap çalışmaları ile bölgede kamulaştırmalar yaparak Somuncu Baba Evi ve Somuncu Baba Camii’ni birleştireceğiz. Eski Bursa olan Hisar İçi bölgesini yeniliyoruz. Bursa’nın en eski çarşılarından biri olan Tahtakele Çarşısı’nı restore ederek bölgeye ticari hareketlilik kazandırdık. 1. Murad Hüdavendigar Külliyesi ve İmarethanesi’ni restore ettik. Birçok sivil mimarlık örneği yapıyı ayağa kaldırdık. Bunlardan bir tanesi de Şadırvanlı Han olacak” ifadelerini kullandı.
1 Menteşe’nin yeşil alanları domuz tehdidi altında 2 Petkim, 9 ayda 915 milyon TL net kâr elde etti 3 Osmancalı’da çocukları sevindiren çalışma 4 Avcılar Belediye Başkanı Benli: "Daha çok... 5 HAK-İŞ Genel Başkanı Arslan’dan Öz Büro-İş... 6 Ömer Ersoy Kültür Merkezi sanatın ve sanatçıların... 7 İki otomobil kafa kafaya çarpıştı: 1’i ağır... 8 “Meme Kanserinde risk faktörleri” 9 Başkent’te tefeci operasyonu: 10 gözaltı 10 Yakıt tankeri ile hafif ticari araç çarpıştı:...
Menteşe’nin yeşil alanları domuz tehdidi altında | allenai/c4/00000/443 |
Bir teşekkür mektubu | Erkin Ağsaran Photography
Ayşegül ve Şafak’ın düğün hikayesini daha önce sizlerle bu yazımda paylaşmıştım. Çekimler ve albüm hakkında yorum yazısı göndereceklerini söylediklerinde, bir paragraflık görüşlerini bekliyordum. Onun yerine Ayşegül’den harika bir mektup aldım 🙂 Hatta onlara hazırladığım fotokitabın fotoğraflarını da çekip eklemiş!!
O kadar hoşuma gitti ki, onların da izniyle sizlerle paylaşmak istedim. İnsan kendisi hakkında yazılmış böyle bir yazıyı okuyunca nasıl şımarmasın 🙂
Düğün tarihimiz yaklaştıkça, herkesten sürekli şu sözleri duyar olmuştuk: “Aman tadını çıkarın, çabucak geçiveriyor, insan nasıl geçtiğini anlamıyor”. Bir de şu vardı: “Geriye sadece fotoğraflar kalıyor, aman iyi bir fotoğrafçı bulun!”
O sıralarda, bütün o kaosun ortasındayken bu sözler çok anlamlı gelmiyordu, ama şimdi geriye dönüp bakınca çok doğru olduklarını görebiliyorum. Gerçekten de geriye sadece fotoğraflar kalıyor. Video da değil, çünkü o video hiç izlenmiyor J
Biz çok şanslıydık, çünkü Erkin o gün sabahtan akşama kadar bizimleydi. Özellikle gelin milletinin ne kadar stresli olduğu malum, bende de (çaktırmasam da) stres ve heyecan doruklardaydı. Çünkü gerçekten kolay değil, herkes size bakarken oldukça ağır ve acaip bir giysiyle etraflarda gezmek başlıbaşına bir stres kaynağı..
Ama Erkin bütün gün bize destek oldu, sabah kuaföre geldiği andan itibaren, evdeki hazırlıklar sırasında, gelin arabasında, her yerde sürekli yanımızdaydı. Hem çok sakin ve insanı rahatlatan bir tarzı vardı, hem de esprileriyle ortamı şenlendirdi. Bence her geline böyle bir destek gücü lazım!
Ellerine sağlık Erkin! | allenai/c4/00000/446 |
Edho Sıddık Kim? Gerçek Adı Ne?
Anasayfa ›› E.D.H.O ›› Edho Sıddık Kim? Gerçek Adı Ne?
Edho 78. Bölümde Sıddık karakteri diziye dahil oldu. Bizde sizler için Sıddık kim Sıddık’ın gerçek Adı ne daha önce hangi dizide oynadı sizler için araştırdık Araştırdık.
Edho Sıddık Kim?
Edho 31 Ekimde yayınlalan 78. bölümünde diziye Sıddık karakteri dahil oldu. Sıddık Kara mürsel’in polislik yıllarında tanıştığı o zamandan beri tanışıklığı olan ve şimdilerde en yakınında ki adamı olan Sıddıktır. Sıddık ağzı gevşek biri ve aynı zmanada korkak biridir. Hızır bunu en iyi şekilde kullanacak.
Nevzat ise Sıddık ile kara mürsel’in üzerine yürüyecek. Sıddık ilerleyen bölümde Kara mürselin yine eskisinden olduğu gibi itirafçı olup kara mürseli satacak. Kara mürsel ise adamı Sıddık’ı kurtarmak için Hızıra yüklenecek. Hızır kara Mürseli yakalayınca Mürsel hızırında ciddiyetini ve gücünü test edecek. Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz Adlı Diziye 78. Bölümünde dahil olan Sıddık karakterinin gerçek adı Orhan Şimşek‘tir. Orhan Şimşek Ocak 1985 tarihinde İstanbul’da dünyaya gözlerini açmıştır. Oyunculuk eğitimini Kadıköy Halk Eğitim Deneme Sahnesinde almıştır ayrıca “Müjdat Gezen Sanat Merkezi”nde tamamlayıcı eğitimini almıştır. Oyuncu, Haliç Üniversitesi Konservatuvarı Tiyatro Bölümü mezunudur. İlk televizyon karşısına Genco dizisiyle çıkmıştır.
Etiketler: Edho Sıddık, Edho Sıddık Karakteri Kimdir?, Edho Sıddık Kim?, Sıddık Edho
EDHO 7 Kasımda Çalan Türkü
EDHO 7 Kasım Fragmanı 79. Bölüm Özeti –
EDHO 31 Ekim Fragmanı 78. Bölüm Özeti
EDHO 24 Ekim Fragmanı ve Özeti
EDHO 17 Ekim 76. Bölüm Fragmanı ve Özeti | allenai/c4/00000/447 |
Alperen Kemal Ocak 9, 2019 Yorum yok
tüccar için pazarın kapsamlı bir analizini gerçekleştirir bir ticaret programı olduğunda Ticaret seçenekleri daha kolay ve daha kolay hale gelir. ikili seçenekleri kazanabilirsiniz ne kadar, kendiniz görün. Dünyanın Foreks emir tipleri nelerdir her yerinden ticaret firmaları, ticaret odaları ile bunların ekran minnettar tepkilerini bırakıp pekiştirmek. Kar! Kar! Yukarıda yer alan reklam alanı banner reklama bir örnektir. Bu reklam alanıın boyutu 468×60’dır. Bu ve bunun gibi bir çok banner reklam boyutu mevcuttur.
Şifre ile giriş yapıldığında; Üst tarafta yer alan isim kısmına tıklanır. Aşağı doğru açılan kutucuğun içinde üçüncü sırada yer alan “iletişim seçeneklerim” kısmı seçilir. Cep telefonu ve e-posta kayıtlı değil ise, ilgili kısımlara cep telefonu numarası ve e-posta adresi yazılır. Yanlış kayıtlı ise kayıt silinir ve doğrusu yazılır ve güncelle butonuna tıklanır. Bir sonraki ekranda kimlik seri ve sıra nosu uygun şekilde doldurulduktan sonra "devam et" butonuna tıklanır. Cep telefonu ve e-posta adresinin altında yer alan cep telefonu ve e-posta doğrulaya tıklanır. Cep telefonuna ve e-postaya gelen doğrulama kodları kutucuklara yazılır ve "doğrula" ya tıklanır. Bir ses göstergesi olarak çevrilen Sesler göstergesi, en basit ve en yaygın göstergedir. Bu, gelecekteki en olası fiyat hareketini göstermenin klasik bir örneğidir. Belirli bir garantili argüman olan geç bir faktörü olmayan göstergeler arasında sadece sıralanır.
Normal zamanlarda 3000-4000 session arasında seyreden anlık Foreks emir tipleri nelerdir istek sayımız 100.000 seviyelerine ulaşmış ve teknik müdahale etmeden isteklere yanıt veremez duruma gelmiştir. 2 Aug 2016 - 3 min - Uploaded by InvestAZ TürkiyeKaldıraçlı Alım Satım İşlemlerinde 2017 yılı 2.çeyrek dönemi itibariyle kâr eden müşteri oranı %35,81.Sevdiğim Fotoğraflar.
TruBend 8000 Serisi makinalar, sundukları çok yönlülük, 875 mm'ye kadar montaj yüksekliği, büyük çalışma yarıçapları ve maksimum 1000 t seviyesine kadar ulaşan presleme kuvveti ile son derece ikna edici özelliklere sahiptir. Uzunluğu 8 m'ye kadar olan büyük ve ağır parçaları bu makina ile işleyebilir ve daha küçük iş parçalarını da birçok bükme istasyonunda bükebilirsiniz. Dişi takım kaydırması, CNC kumandalı bombeleme ve 6 akslı arka dayanak gibi yenilikçi özellikleri size istediğiniz uygulamayı hayata geçirme özgürlüğü verir. Açı ölçme sistemi, kullanımı kolay kumanda sistemi ve ergonomi alanındaki ToolShuttle gibi akıllı çözümler ile, operatörün çalışmalarını daha kolay gerçekleştirmesini sağlar. Teslim Karşılığı Ödeme Prensibi Delivery Versus Payment Principle. ABD borsaları Cuma günkü seansı az da olsa değerlenerek kapattı. Ancak elde ettiği kazanımların büyük bir kısmını Gayrisafi Yurtiçi Hasıla verilerinin beklentileri karşılamaması nedeniyle kaybetmek zorunda kaldı. GSYİH rakamı %2,5’lik büyüme Foreks emir tipleri nelerdir beklentisi yerine 1. Çeyrekte %0,8’dan fazla düşüş göstererek 2011 4. Çeyreğindeki %3’lük verinin altında kalmış oldu. Ayrıca Avrupa’ya ilişkin sorunlar da gündemdeydi ve Standard & Poor’s İspanya’nın kredi notunu iki puan düşürerek BBB+ yaptı ve borçlu ülkenin önceden tahmin edilenden daha sert bir resesyon tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu ve bu durumda öngörülen bütçe açığı verilerini yakalamasının çok zor olduğunu belirtti. Amazon.com Inc. kuruluşunun 1. Çeyrekte beklenenden daha iyi bilanço açıklaması pozitif bir gelişmeydi. GSYİH verisinin kötü gelmesi yeni parasal gevşeme (QE) turu beklentisini artırdığı için piyasalar üzerindeki baskı ilk başlangıçta sınırlandırılmış oldu. Hafta içinde ikili hisse senedi işlemcileri Cuma günü açıklanacak Nisan ayı tarım dışı istihdam verilerine odaklanacaktır. Bu veriler istihdam piyasasındaki resmin daha da belirginleşmesine neden olacaktır.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve diğer yetkililer Türkiye'nin S-400 füzelerini satın almak için anlaşma yaptığını ve bundan vazgeçmeyeceğini belirterek, şu anda füzelerin Türkiye'ye teslim tarihinin görüşüldüğünü belirtmişlerdi. ABD'li yetkililer ise Türkiye'nin hem S-400'e hem de F-35'lere aynı anda sahip olamayacağını söylüyor.
Para (sermaye parçası) akışkandır. Bu akıştan hem sanatçı, hem galerici, hem koleksiyoncu hem de ülke kazanır (altta kalanın canı çıksın!). Ulusal kazançtan herkesin belli bir payı olup, bunun dağıtılmasında iktidar mücadelesinin önemli bir rolü vardır. İktidar mücadelesi sadece sanatçı, galerici, müşteri ve devlet (organları) arasında değil; bunların her birinin kendi içlerinde de cereyan eder. Hepsi büyümek ister. Onların büyüme isteği, sermayenin kabına sığmaz, yayılmacı tabiatının bir dayatmasıdır aslında. Piyasada hep aynı kalmayı istemek, ya intihar demektir ya da cüce kalmak. Yaşaması yalnızca sanat yapıtı satışına bağlı olan bir galeri nereye kadar yayılabilir ki? Azami sınır ‘yerküre’dir. Azami yayılmayı, yerkürenin her tarafında rahatça dolaşabilen bir şirket gerçekleştirebilir. Bu uluslararası, daha doğrusu uluslarötesi şirketin geliri de sanata bağlı değildir zaten. Olsa olsa, onların vitrinlerinden yalnızca biridir sanat. Almanya Birinci Futbol Ligi (Bundesliga) takımlarından Borussia Dortmund’da forma giyen Faslı futbolcu Achraf Hakimi sakatlığı sebebiyle sezonu kapattı. Otomatik döviz piyasası sistemi çok bassanal forexit bir işlem yapar. Gerçekten sadece makine kurulumu veForex Forum tr olmalıdır ve muhtemelen esnaf işlenmemiş yapım olacaktır. Karlı şansı algılama, ticaret siparişleri alış ve satış tüm ticari işlemi otomatik olarak icra forekste nasıl para kazanılıredilecektir. Süreci engellemeye alma! Ancak, zor Kazanılan para kaybetme riski ile karşı karşıya değilse ticaret çalıştırmak için gerçekten güvenilir bir ticaret sistemi arıyoruz.
Yıl 1948. Günlerden 1 Mayıs. Rotatifler, Türk basın tarihine damgasını vuracak Foreks emir tipleri nelerdir Hürriyet için dönüyor ve Türkiyeyeni bir gazeteye uyanıyor.
Opsiyonlar elmas formasyonu - bitcoin çatallanma
Yeri gelmişken Java’nın fotokopisi C# için de birşeyler söyleyeyim. C# da platform bağımsızdır. Ama kullanmanız gereken platform ‘de facto’ Microsoft Windows’tur. C#’ta yazıp derlediğiniz kodu, Linux gibi bir platforma taşırsanız bu program çalışmayacaktır. Çünkü Microsoft Linux’a destek vermemektedir ve ürünlerinin hiçbirini de bu platformda çalıştırmamaktadır. Gerçi Novell’in önderliği ileMono ve GNU’nun önderliği ile yürüyen DotGNU, C# programlarınızı Linux’ta da çalıştırmanızı sağlamaktadır. Ancak bahsetmiş olduğum gibi bu Microsoft’un desteklediği birşey değildir. Umarım bu söylediklerimden sonra, C#’ın Java’dan üstün olduğunu söyleyip, üzerime saldıranlar olmaz. 5. 30/12/2008 Tarihi İtibariyle Geri Ödemeleri Devam Eden Dövize Endeksli Taksitli Kredilerde Fon Kesintisinin Hesaplanması. | allenai/c4/00000/450 |
Led rgb temperature controlled self-powered rainfall top shower Sale - Banggood.com|Alışveriş yapmak Türkiye
LED RGB Sıcaklık Kontrollü Kendinden Yağmurlu Yağmur Duşu COD
Duş tipi: Yağmur duşu
Tip: Sıcaklık Kontrollü RGB
Duş Başlığı Çapı: 200mm (7.88inç)
Duş Derinliği: 15mm (0.591inch)
Ağırlık: Uygulama 250g
Su gücü olsa da herhangi bir elektrik kaybetmez. DC akımı yalnızca 3,5V civarındadır, su akar ve kablolar sistemi ayrılır.
Su sıcaklığı ≤31 ℃ olduğunda, MAVİ rengi otomatik olarak gösterecektir.
Su sıcaklığı 32 ° C ile 38 ° C arasında olduğunda, YEŞİL renk otomatik olarak görünecektir.
Su sıcaklığı 39 ℃ ile 45 ℃ arasında olduğunda, KIRMIZI renk otomatik olarak gösterilir.
Su sıcaklığı 46 ℃'ın üzerindeyken Kırmızı renk derhal yanıp sönecektir (alarmı).
1 x LED RGB Sıcaklık Kontrollü Üst Duş | allenai/c4/00000/455 |
Düğünler başka bahara - Şebnem Burcuoğlu
Hayatımıza ansızın giren koronavirüs sebebiyle evlerdeyiz. Hayat bir nevi durdu. Eh, haliyle düğünler de ertelendi. Ama moralimizi yerlerde süründürmeyelim lütfen. Güçlü duralım ki etrafa pozitif enerji yayalım.
Bugünlerde hijyeni maksimumda tutup mümkün olduğu kadar az insanla temas etmek durumunda olduğumuz için ötelenen birçok olayın yanında düğünler de vardı. Zaten öpüşmeyi, sarılmayı çok seven bir milletiz, bir de üzerine şapır şupur düğün yapsak hayatta altından kalkamazdık meselenin. Dolayısıyla diğer kısıtlamalarla birlikte bu da yerinde bir karar oldu. Diğer ülkelerin virüs önlemlerini gözden geçirirken İngiltere’ninki dikkatimi çekti. Orada da düğünlere ara verilmişti ve elbette ilk sebep kalabalık ortamdan kaçınmaktı. İkinci sebep ise daha ilginç olanıydı; sigorta şirketlerinin düğün sigortası yapmayı reddetmeleri!
Şöyle bir bilgi çarptı gözüme: Türkiye genelinde yılda ortalama 550 bin çift nikâh masasına oturuyor; fakat planlanan düğünlerin yaklaşık yüzde 20’si, yani 10 düğünden 2’si iptal ediliyormuş ki bence bu oran düğün gibi aşırı stresli (nedense!) bir eylem için iyi bir oran. Bana sorsalar daha yüksek oranlar verirdim. Düğün sigortası, gelin ve damadın birbirine girip ayrılmasını kapsamıyor; lakin evlenecek çiftin veya yakınlarının ölüm, hastalık, zehirlenmesi gibi durumları, düğün konvoyunun trafik kazası geçirmesi, açık hava düğünlerini sel basması, takıların çalınması gibi talihsiz olayları kapsıyormuş düğün sigortası. Gelin, damat ve davetliler sigortalanıyormuş. Bilmiyordum, bilsem kesin yaptırırdım.
İngiltere’de de John Lewis Finance, Debenhams, Wedding Plan Insurance, Emerald Life gibi firmalar, koronavirüs sebebiyle evlenecek çiftlerden gelen hiçbir başvuruyu kabul etmeyeceklerini açıklamış. Yani evlenmek isteyen, sevdiceğinin elinden tutup nikah dairesine gidiyor ve bir başlarına dünya evine giriyorlar gibi bir şey var sanırım. Bizde de geçenlerde hızlıca bir nikah kıyılmıştı iki şahitle. Gelinle damat maskelerini takmıştı, evlendikten sonra da birbirlerine dirsek temasıyla koronavirüs selamı vermişlerdi. Daha güzel günlerde gönüllerinden geçen düğünü yaparlar umarım.
Şu bir gerçek ki, bundan sonra ne düğünler ne de hayat eskisi gibi olacak. Gözümüzün önünde yeni bir dünya düzeni kuruluyor, kurallar baştan yazılıyor. Sevdiklerimize sıkı sıkı tutunacağımız, özümüze döneceğimiz, iç hesaplaşmalarımızı yapacağımız günlerdeyiz. Koronavirüsün şakası yok ama moralimizi de yerlerde süründürmeyelim lütfen. Güçlü duralım ki etrafa pozitif enerji yayalım. Elimizden gelenin en iyisini yapmalıyız. Bireysellik değil, birlik, beraberlik bizi düzlüğe çıkarır ancak. Güzel düğünler, eğlenceler, mutluluklar elbet yaşanacak. Az sabır arkadaşlar. | allenai/c4/00000/456 |
Hırsızlıkların oldukça arttığı Bolumuz’da, meydana gelen son olay "Bu kadar olur!" dedirtti.
Sanayide Opet bayisine giren hırsızlar bir kamyon yağı çaldılar.
Hemen her gün gazete sayfalarında görmeye alıştığımız hırsızlık olaylarına bir yenisi daha eklendi.
Ancak, bu son hırsızlık hadisesi, görmeye alışık olmadığımız türden.
450 TENEKE YAĞ
Geçtiğimiz gece gerçekleşen olayda, hırsızlar bu kez bir yağ bayisini gözlerine kestirdi.
Sanayi Çarşısı’ndaki Kaan Limited Şirketi’ne ait olan Opet Bayi’sine gelen hırsızlar, ilk önce dükkan kapısından içeri girdiler.
Sayılarının 3 veya 4 olduğu tahmin edilen hırsızlar, kamyonlarını dükkana sokabilmek için, içerideki malları dükkanın bir tarafına taşıdılar.
Daha sonra kamyonu büyük kapıdan dükkanın içine alan hırsızlar, 450 teneke, yani 7 ton yağı kamyona yükleyip, dükkanın kapısını kapatarak kayıplara karıştılar.
Kaan Limited Şirketi yetkilisinin yaptığı açıklamaya göre, hırsızların işyerinde başka bir şeye dokunmadıkları dikkat çekti.
Hırsızlar işyerinin büro bölümündeki bilgisayara ve faks cihazına da dokunmamışlar. Hırsızların verdiği zarar ise 25 bin YTL civarında.
SANAYİDEKİ EN BÜYÜK SOYGUN
Öte yandan, Sanayi esnafları, bu hırsızlık olayının Sanayi Çarşısı’ndaki en büyük soygun olduğunu belirttiler. Esnaflar, Sanayi Çarşısı’nın gece yarısından sonra çok ıssız olduğuna da dikkat çektiler. | allenai/c4/00000/458 |
Kızlığım bozulmuş olabilir mi? | Melekler Mekanı Forum
Konbuyu başlatan -Deren-
Merhaba, ben 2 sene önce erkek arkadaşımla Bi şeyler yaşadım ama ne kadar ileri gittik bilmiyorum kan gelip gelmediğini hatırlamıyorum ama şüphelerim var cinsel organı cinsel organıma değmişti kızlığım bozulmuş olabilir çok korkuyorum bundan sizce ne yapmam gerekiyor gerçekten çok korkutucu bir şey.
Kızlığın bozulsa kanamam olur esnekse benim gibi zor zor bozulmaz için rahat olmuyorsa gidip bir kliniğe öğren
Sadece değmeyle kızlık bozulmaz tam bi ilişki olması lazım he unuttum bilmiyorum dersen bi kadın doğum doktoruna gidip derdini anlat ona göre bakar duruyomu durmuyomu diye
Doktora gidersem duyulursa diye korkuyorum bide gerçekten yüzleşmek zor gibi
Kanama oldu mu olmadı mı bilmiyorum esnek olabileceğini düşündüm aslında şöyle doktora gidebilirim ama duyulmasindan korkuyorum ve yüzleşmekten de korkuyorum
Ne diyim inşallah esnektir ama yakın değilde uzak bi yere dr git özel olsun hastane değil farklı bi isim söyle eninde sonunda yüzleşeceksin
S Kızlığım bozuldumu sizce Cinsellik Mekanı 5 14 Eylül 2019
D Anal ilişki ile Kızlığım bozulmuşmudur? Cinsellik Mekanı 3 14 Temmuz 2019
D ilişkide bir damla kan geldi kızlığım bozulmuşmudur Cinsellik Mekanı 1 13 Aralık 2018
Y vajinam darbe aldı kızlığım bozulmuşmudur Bilmedikleriniz 3 12 Ekim 2017
Anal ilişki ile Kızlığım bozulmuşmudur?
ilişkide bir damla kan geldi kızlığım bozulmuşmudur
vajinam darbe aldı kızlığım bozulmuşmudur | allenai/c4/00000/460 |
Anasayfa / Sinema & Tv / Bir Yudum insan - Korku Filmleri özel
Bir Yudum insan - Korku Filmleri özel
Sinema ve filmlere ilişkin yazıları okumak güzeldir, lezzetlidir. Hele de meraklı bir konuysa tadına doyum olmaz... Benim hakkında bir şeyler okumayı yada seyretmeyi en çok sevdiğim alan ise çok sınırlı sayıda da olsa müthiş örnekler vermiş Fantastik Türk Sineması'dır. Bu konuda bizde blogumuzda bir şeyler yazdık ama aramızdan zamansız ayrılan Rahmetli Metin abinin Fantastik Sinema blogu ve Hepsi de okumuş çocuklardan kurulu, şahsen Türk Blog camiasında eşi benzeri bulunmadığına inandığım Sinematik de eşsiz makaleler sunuyor. Ne zamandır televizyon izllemiyorum ama bugün gazetenin TV sayfasında okuduğum bir haber oldukca dikkatimi çekti.
Korku filmleri Tarihine yolculuk: Nebil Özgentürk’ün hazırlayıp sunduğu Bir Yudum İnsan, izleyicilerini Türk sinemasının korku tarihinde yolculuğa çıkarıyor. Yerli Drakula'dan, Frankenştayn'a, Killing'den (kilink), Şeytan'a Yeşilcam yapımcılarının 1950'li yıllarda merak sardığı korku filmlerinin geçmişi, hem kamera önü, hem de kamera ardındaki öykülerle "Bir Yudum İnsan"da.
Nebil abinin romantik bir yaklaşımı vardır. Korku filmleri sunumunu da bu şekilde yapmaz umarım. bakalım bu bölüm gerçekten meraklısına özel bilgiler içeren Fantastik bir lezzet mi olacak, yoksa Bizim bloglarda zaten okuduğunuz şeylerin kırıntılarının şiirsel bir senfonisi mi yapılacak? "Bir Yudum İnsan" bu akşam saat: 20.00'da CNN Türk kanalında... mutlaka izleyin. (hatta imkanınız varsa kaydedip Youtube'a yükleyin. Sonra lutfen beni de haberdar edin ve video linklerini buradan yayınlayalım.)
Seyretme ile gelen edit: Belgeseli dün akşam izledim. Genel tema olarak korku filmleri belirtilmesine karşın ara ara süper kahramanlı filmleri de sundu. Ağırlıklı olarak Drakula İstanbulda, Sevimli Frankenştayn ve Metin Erksan'ın Şeytan'ı ile ilgiliydi. Türk sinemasının ilk korku filmi olan ve şu anda hiç bir kopyası olmadığı için asla izleyemeyeceğimiz "Çığlık" filminin afişi ve bazı set fotoğraflarını ilk kez burada gördüm ve mutlu oldum. Ayrıca Metin Erksan'ın Şeytan'ı çeviriken Amerikalı telif sahibi firma temsilcilerinin sete gelmesi ve imkansızlıklar içinde çekilen bu filmi çok başarılı bularak ve Erksan'ı ve oyuncuları tebrik etmeleri hoş bir anıydı. Güzeldi fakat çok kısaydı...
Türk Korku filmi korku filmi nebil özgentürk bir yudum insan fantastik sinema sinematik metin demirhan cnn türk | allenai/c4/00000/463 |
Açık ofis planını pozitif iş yeri verimliliği için optimize etmek • Altınbölme®️
2 Ekim 2019 6 Ocak 2020 ’' te gönderildi Aydın Altınova tarafından
Bazı ofis alanları çoğu zaman boş kalır, çünkü çalışanlar toplantılarda daha fazla zaman harcıyordur ya da bir proje gereği bir ofisten diğerine geçtiğinden masasında ihtiyacı olan herşeyi yanında götürüyordur. Bunlar kötü tasarlanmış ofislerin bir göstergesidir.
Açık ofis planı tasarlarken ve özellikle ofis mobilyaları satın alırken, istenen verimlilik için her zaman kullanılabilir alanlar oluşturmaya dikkat edilmelidir.
Açık ofis düzenini nasıl optimize edebilirsiniz?
Ofis düzeninizi optimize ederek çalışanların üretken olmalarını istiyorsanız, aşağıda belirtilen hususları ele almanız gerekir.
Araştırma yapmak, mevcut ofis düzeninizin çalışan verimliliğini nasıl etkilediğini belirlemenin en iyi yollarından biridir. Çalışanlarınızı birkaç gün boyunca izleyebilir, ofisin belirli alanlarının nasıl kullanıldığını ve hatta çalışanlardan kişisel hareketlerini gözlemleyebilirsiniz. Mesela çalışanlarınız kafeteryada toplantı yapıyorsa, bu ofis düzeninin zayıf olduğunun göstergesi olabilir, çünkü ofiste toplanacak yer yoktur.
Çalışanlarınızın hareketlerini izlemenin en iyi yolu, ofis içinde bir yerden başka bir yere ne kadar yürüdüklerini belirlemektir. İşbirliğini artırmak için birlikte çalışan ekipleri veya departmanları aynı yerde, açık bir ofiste konumlandırmak faydalıdır. Ek olarak, yazıcı ve faks makinesi gibi ofis ekipmanları, kullanan herkes için kolay erişilebilir bir şekilde yerleştirilmelidir.
Doğal ışık çalışanların moralini, ruh halini, verimliliği ve yaratıcılığı artırır. Bu nedenle, her çalışanın ofiste doğal ışığa erişebilmesini sağlamak esastır. Sadece üst düzey yöneticilerin değil mümkün olan en fazla sayıda çalışanın doğal aydınlatmalı bir ofise ihtiyacı vardır. Ofisi, tüm çalışanlarınızın doğal ışığa erişmesini sağlayacak şekilde tasarlayın, geri dönüşler olumlu olacaktır.
Ofis düzenindeki en büyük zorluk artan gürültü seviyeleridir. Akustiği hesap edilmemiş ofislerde, gürültünün çalışanlarınızın dikkatini dağıtabileceği ve verimliliklerini etkileyebileceği açıktır. Bu nedenle, gürültülü bölümleri bir arada tutmak ve bu bölümleri daha sessiz olanlardan ayırmak iyidir. Ayrıca, ofisin gürültülü ofis ekipmanlarını çevreleyen ses bariyerleri kullanılabilir. Akustiği optimize etmek için halılar, tavan döşemeleri ve bölme panel sistemleri gürültüyü emmeye yardımcı olacak şekilde tasarlanmalıdır.
Sabit hatlı telefonlardan ve iş istasyonlarındaki bilgisayarlardan çıkan kablolar ofisi dağınık ve düzensiz gösterebilir. Özellikle de yürüyüş alanlarını çapraz olarak kullanıyorlarsa bu kordonlar çalışanlar için tehlikeli olabilir. Bu nedenle, ofisi düzeni ve çalışanlar için tehlike oluşturmaktan kaçınmak için tüm kablo tesisatı merkezi olarak yerleştirilmiş bir şekilde tasarlanmalıdır.
Küme iş istasyonları veya dairesel çekirdek istasyonları olarak da bilinen ofis düzenleri, bir kuruluşun kat alanını maksimum seviyeye çıkarmasına ve çalışanlarına daha geniş bir çalışma alanı ve mahremiyet sağlar. Bir ofis düzeni tasarlarken, sahip olduğunuz alanı verimli bir şekilde kullanmanız için çeşitli iş istasyonu tasarım seçenekleri vardır.
Ergonomi sadece çalışanların sırt ağrılarından muzdarip olmalarını engellemek değildir. Çalışanların ruh halini ve sağlığını iyileştirmeye yardımcı olduğu için, ofisinizde ergonomiyi destekleyen mobilyalara sahip olmalısınız, böylece pozitif üretkenliğe yol açmış olacaksınız.
Ofiste insan doğasına uyum
Doğası gereği, insanlar kendilerine bölge belirler, çoğu insan sürekli gittiği kafetaryada hep aynı yere veya yakınına oturma eğilimindedir. Ofislerde de böyle bir alana ihtiyacınız olacak ve size bir miktar özerklik ve kontrol sağlayacaktır.
Trendler gelip geçici olabilir, ancak herkesin işyerinde kişisel alana ihtiyacı olduğu bir gerçektir. Çalışanların kişisel bir çalışma alanına sahip oldukları sürece daha üretken olduğu gözlenmektedir. Çalışanlar kendi kişisel çalışma alanlarından yoksunlarsa ve bunun ele alınması konusunda hassas olabilir. Bununla birlikte, çalışanlar kapalı bir ofisten açık bir ofise taşınmaları söylendiğinde savunmaya geçme eğilimindedir. Bu nedenle başarılı bir ofis yeileme / geçişi yapmak isteyen yöneticilerin biraz ödün vermeleri gerekecektir.
Açık ofis planlarında da her çalışanın kendine ait alanı olmalıdır. Bu alanda kişisel bir masa, sandalye, raf veya bir dolap gibi bir şey olabilir. Kendine ait alanı ve ekipmanları olacağını bilen bir çalışanınıza, açık bir ofise taşınması gerektiğini söylediğinizde olumsuz tepki alma olasılığınız daha azdır. Bununla birlikte, iyi iletişim ve bu kararın nedenlerinin açıklığı olumsuz tepkilerini azaltmaya veya ortadan kaldırmaya yardımcı olabilir.
Mekan ve Kültürel Normlar
Esneklik oluşturmak için fiziksel mekan ve kültürel normları kullanın. Şirket kültürü kabul edilebilir ve kabul edilemez çalışma yöntemlerinin belirlenmesinde çok büyük bir rol oynamaktadır. Birçok ofis kişisel alanları belirleyen yazılı olmayan işaretlere sahiptir. Özel ofislerde kapıyı kapatmak, açık ofislerde ise kulaklık takmak demektir.
Çalışanlarınızı bir açık ofis planına taşıdığınızda, kendi kişisel zamanlarına ihtiyaç duydukları hareket alanına sahip olabilecekler mi?
Ofis kişisel telefon görüşmelerini destekliyor mu, hatta diğer çalışanlarla özel görüşmelere izin veriyor mu?
Her çalışan bu yazılı olmayan kuralları ve beklentileri anlıyor ve kabul ediyor mu?
Her çalışan, bir işverenin gereksinimlerini her zaman tam olarak karşılamasının ve iş akışının ilerleyen günlerde nasıl değişebileceğini tahmin etmenin zor olduğunu bilir. Her işin kendi gereksinimleri vardır ve her iş kendine has yeteneklere sahip çalışanlar gerektirir. İşyerlerimizde herkese uyan tek beden bir çözüm bulamayız. Bununla birlikte, işverenler, kabinler, büyük grup masaları, konforlu koltuklar, büyük toplantı odaları ve ses geçirmez, akustik alanlarla yetinmemeli farklı çalışma alanları da sağlamalıdır.
Tüm bunlar, çalışanların en iyi nerede çalışabileceklerini seçme özgürlüğüne sahip olmalarını sağlamak içindir. İstediğinde farklı bir alanda çalışmasına izin verilen ve tek bir bilgisayarla çalışmak zorunda olmayan insanlar daha verimlidir. İ
şyerinde esneklik oluşturmak istiyorsanız, aşağıdaki üç şeye odaklanmalısınız:
Çalışanlarınızın ‘Rahatsız Etmeyin’ sinyalini sözsüz olarak nasıl ilettiklerini düşünün.
Çalışanlarınızın farklı çalışma alanlarında işlerine devam edebilmelerini ve tüm çalışma günü boyunca yapabilme özgürlüğüne sahip olmalarını sağlayın..
Çalışanlarınıza uzaktan çalışma seçeneği sunarken, rollerini gereklilikleri yerine getirebildikleri sürece esnek çalışma seçenekleri de verin.
Açık Ofis planları doğru yapıldığında, çalışanlarınıza nasıl çalışmak istediklerini seçme özgürlüğü verir. Ayrıca, çalışanların organik beyin fırtınası geliştirebilecekleri bir çalışma ortamı yaratılmasına yardımcı olur. Açık ofis planları, kuruluşun kültürünü, çalışanların ihtiyaçlarını ve çalışanlarınız tarafından yapılan işin doğasını dikkate aldığında pozitif üretkenliğe yol açacaktır. | allenai/c4/00000/465 |
Ana sayfa>Deneyimler>Macera>“Skye adası bisiklete binmek için dünyanın en iyi yerlerinden biridir”.
Fotoğraf: Chris Prescott
‘Street trial’ ‘rider’ı ve Youtube yıldızı Danny MacAskill ile görüşüyoruz
“Skye adası bisiklete binmek için dünyanın en iyi yerlerinden biridir”.
Youtube’da 200 milyondan fazla ziyaret alıyor. Sarp kayalıkların tepesinde, doğduğu Dunvegan’ın sokaklarında olması veya kendisi tarafından hayal edilmiş bir sahnede olması önemli değil, iki tekerlek üzerinde attığı taklalar herkesi şaşırtmakta.
Metín: Lucía Martín
Youtube’da 200 milyondan fazla ziyaret alıyor. Sarp kayalıkların tepesinde, doğduğu Dunvegan’ın sokaklarında olması veya kendisi tarafından hayal edilmiş bir sahnede olması önemli değil, iki tekerlek üzerinde attığı taklalar herkesi şaşırtmakta.Danny MacAskill için sosyal medyalarda çıkma 2009 yılında Edinburg’da kendisine ait bazı becerilerinin yer aldığı videoyu çektiği zaman başlar. Videoya Band of Horses müziğini koyar ve yatar. Ertesi sabah, bir çit üzerinden nasıl atladığını ve Inspired Bycicles’da nasıl merdivenleri atladığını binlerce kişinin izlediğini fark eder. O andan itibaren, National Geographic onu en İyi maceraperest ilan eder, New York Times’da yer alır ve kendine özgü adımları ile Glasgow’da olimpiyat meşalesini taşır.
Bir sabah kalkıyorsunuz ve binlerce kişi videolarınızdan birini izlediğini fark ediyorsunuz. 23 yaşında idiniz. O günden beri hayatınız nasıl değişti?
Bisiklete binme üzerine görüş açım değişti. 2009 yılı nisan ayındaki videodan önce, sadece bisiklete binmek ve yeni beceriler öğrenmekte odaklanmıştım. Fakat videodan sonra bisikleti bir sinemacının görüş açısından bakarak düşünüyorum.
Çocukluğunda Martyn Ashton ve Martin Hayes bellibaşlı ilham kaynakları olmuştur.
Fotoğraf: © Red Bull Media House
‘Street trial’ ile ne zaman ilgilenmeye başladınız?
Dört yaşında ilk defa bir pedal çevirdiğimden beri bisikletlere karşı bir tutku doğdu bende. Onbir yaşlarında trial bisiklet olarak adlandıracağımız bisikletlere binmeye başladım, bununla beraber ilk bisiklete sahip olduğumdan beri duvarlarda kaymalar ve atlamalar yapıyordum. Hiperaktif ve cesur bir çocuktum, sokakta bisiklete biner ve aklıma ilk geleni yapardım (hemen hemen hepsinde ağlayarak sonuçlanan). Sekiz veya dokuz yaşımda bir arkadaşımın kardeşi ve çetesi ‘mountain bike’a binmeye başladılar. Ben onları takip eden ve yaptıklarını kopyalayan her yerde karşılaşabileceğimiz küçük bir çocuktum.
‘The Ridge’ adlı videosu Youtube’da 42 milyonun üzerinde izlenime sahiptir.
Meraklıdan profesyonel ‘rider’a geçmek için kaç saat antreman yapmak gerekiyor?
Hep eğlenmek için bindim bisiklete, hiçbir zaman profesyonel olmayı düşünmedim. Benim için bisiklete binmek başkalarının futbol oynaması veya hafta sonları dağa tırmanmaya gitmeleri gibi olmuştur. Sakat olmadığım zamanlar, normalde haftanın yedi günü günde iki veya üç kez biniyorum. Hiçbir zaman bunu antreman yapıyormuşum şeklinde görmedim.
Danny MacAskill Arjantin’in Epecuén harabelerinde bir belgesel çekmiştir. Bir su baskını dünyanın her yerinden turistleri çeken terk edilmiş bir kente dönüştürmüş burayı.
Şu anda ‘Drop&Roll tour’ adlı bir turnedesiniz.
Drop&Roll, bu nedenle özellikle yaratılmış sanatsal bir platformda gösteri yapmak için, dünyadaki ‘street trial’ ‘rider’larını bir araya getirmekten oluşur. Duncan Shaw, Ali C, Fabio Wibmer ve ben Avrupa ve dünyanın geri kalan bölgelerini gösterimizle beraber dolaşacağız.
Zürih Drop&Roll Tour’un en çok geçtiği kentlerden biridir.
Bisiklete binmek için ideal olarak gördüğünüz yer neresi?
Hiç şüphesiz benim memleketim. Skye adası bisiklete binmek için dünyadaki en iyi yerlerden biridir.
Danny MacAskill ‘street trial’ yıldızı olmadan önce, Edinburg’da bir bisiklet satan mağazada çalışmıştır.
"Bisikleti bir sinemacının görüş açısından bakarak düşünüyorum"
Memleketiniz, İskoçya, Dunvegan’da ‘Way Back Home’ veya Skye Adasının kıyılarında ‘The Ridge’ gibi en çok tanınan birçok videolarınızın sahneleri olmuş.
‘The Ridge’ yıllardır yapmak istediğim bir şeydi. Daha gençken, Cuillin Tepelerine bakar ve yukarılarda bisiklete bindiğimi hayal ederdim. Bu videoyu çekmek çok eğlenceli ve çalıştıklarım arasında en zor ve zahmetli projelerden biri oldu. Fakat benim için bir sevgi gösterisi idi çünkü evim olan Skye’dan kibirlenmek istiyordum.
“Hergün bisiklete biniyorum ve denemek istediğim oldukça yüklü bir beceri repertuvarım veya videoya çekmek istediğim yerler var.
İki tekerlek üzerinde ziyaret edilmeyi bekleyen bir yer.
Bir gün Japonya’yı ziyaret etmek çok isterim. Geçen gün aya bakarken içimden bir gün bir video çekmek için iyi bir yer olacağını geçirdim.
Bir sonraki maceranızdan kısa bir anlatımda bulunabilir misiniz... Belki de 'Imaginate’gibi yaratıcı bir proje mi?
Tamamen bunları düşünüyorum: yeni videolar için yeni beceri ve yerler. Sorun hepsini yapacak kadar zamanın olmamasında. Her projeyi bir sonraki düzeye taşımak için kendi kendime oluşturduğum baskıyı biraz hafifletmek için bazı kısa videoda çalışmak çok isterim. Ayrıca, bu yıl Drop&Roll turunda olacağız, yani... yapacağımız gösterilere dikkatinizi vermenizi tavsiye ederim.
#Bisiklet #entrevistas #Manzara #İskoçya
Danny MacAskill ‘street trial’in profesyonel ‘rider’ıdır. İskoçya’ya bağlı Skye adasında doğmuş ve burada bisiklete binmeye başlamıştır. 23 yaşında, videolarından biri viral olmuş ve onu ‘street trial’in en yüksek tepesine doğru fırlatmıştır. Günümüzde gösteriler düzenlemekte ve reklamlarda ve Hollywood yapımalarında dublör olarak çalışmaktadır.
2. Tekerlek üzerinde Almanya
3. Geçmişe dönülen yerler
4. Akdeniz’in kalbi
5. Bir banyo alın (orman ile)
St. Andrews, oynamak için açık
Metín: Erika González ·
Yılda sadece iki kere meydana gelir. Meteorolojik bir olay değil, fakat golf severler St. Andrews Golf Week’i takvimde kırmızı ile...
Arjantinli fotoğrafçı, Royal Enfield’i olan ‘Atenea’sı ile on aydır dünyayı dolaşıyor. Şimdilik 23 ülkeden geçmiş ve geri dönüş tarihi belli...
Hangzhou, Çin’in yeşil kenti
Zhejiang’ın başkenti Asya devinin en sürdürülebilir kenti olmasından böbürlenebilir –ve böbürleniyor-. Nedenleri: parkları ve Batı gölü.
Metín: Iria Vela ·
Şarap tadı var havada, Edith Piaf çalıyor ve güney rüzgarı yüzümüze vuruyor. Fransa’dayız, o kesin, fakat ‘Anjou velo vinatge’ ile... | allenai/c4/00000/468 |
Her şey Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı görebilmek için
YAŞAM - İHA’ya iki ödül birden
GÜNDEM - FETÖ'nün 'Sincan yapılanması'na operasyon
DÜNYA - Ermenistan'da şoke eden görüntü... Türk bayrağını yaktılar!
GÜNDEM - 'FETÖ lideri 100 yıldan fazla yaşamak için servet harcadı'
YAŞAM - Mersin'de çamaşır sepetinden yılan çıktı
GÜNDEM - 2'nci Ordu devreye girdi
YAŞAM - Meriç Nehri’nin su debisi arttı
GÜNDEM - Bakan Bozdağ açıkladı: Sonuçların yayınlandığı gün...
YAŞAM - 1001 çocuk 1001 Dilek Projesi 15. yılında bu kez savaşın çocukları hayalleriyle buluşacak
DÜNYA - Rusya'dan gözdağı gibi gösteri!
Her şey Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı görebilmek için 06.05.2016 - 15:38 | Son Güncelleme: 06.05.2016 - 15:38
Cuma namazını Eyüp Sultan Camii’nde kılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, vatandaşların yoğun ilgisiyle karşılaştı. Erdoğan ile görüşmek isteyen bir kadın, ezilmekten koruma polisleri sayesinde son anda kurtuldu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, cuma namazını Eyüp Sultan Camii’nde kıldı. Cuma namazı nedeniyle cami çevresinde yoğun güvenlik önlemleri alındı. Cuma saatine yakın Beşiktaş’ta bulunan Mabeyn Köşkü’nden çıkan Erdoğan, Eyüp Sultan Cami’inde geldi. Burada Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş ile birlikte cuma namazını kılan Erdoğan, cuma namazı çıkışında vatandaşların yoğun ilgisiyle karşılaştı. Aracının camını açarak vatandaşları selamlayan Erdoğan’ın makam aracı hareket halinde iken kucağında çocuğu olan bir kadın cumhurbaşkanıyla görüşmek için bir anda aracın önüne atlayınca koruma polisleri kadını güçlükle durdurdu.
Kadının makam aracının önüne atladığını gören Cumhurbaşkanı Erdoğan, aracını durdurarak bir süre kadınla sohbet etti ve kadının çocuğuna oyuncak araba hediye etti. Cumhurbaşkanının durduğunu gören yaşlı bir vatandaş ise bariyerler üzerinden atlayarak engelli olan çocuğu ile cumhurbaşkanı ile görüşmek istedi. Vatandaşların yoğun ilgisiyle bir süre aracını bekleten Erdoğan, vatandaşlarla görüştükten sonra Eyüp Belediyesi’nin düzenlediği açılışa katılmak üzere buradan ayrıldı.
Etiketler : eyüp,cumhurbaşkanı, | allenai/c4/00000/473 |
Erkeği Kendinden Soğutma ve Uzaklaştırma Büyüsü | Doğru Medyum | Aşk Büyüsü | Bağlama Büyüsü
dogrumedyum | 11 Temmuz 2018 | Soğutma Büyüsü | Yorum yapılmamış
Soğutma ve uzaklaştırma büyüleri genel olarak aynı zaman dilimlerinde ikisi bir arada yapılabilmektedir. Öreğin; bir kadın kocasından ayrılmak için büyülerden medet umduğu zaman büyü yapılan kişiye önce soğutma sonrasında da uzaklaştırma büyüsü yapılır. Bu sayede kişi karısından soğuyarak uzaklaşmak ister. Erkeği kendinizden neden soğutmak istersiniz orası bilinmez ama uzun yıllardan beri bu yöntem uygulanmaktadır. Büyüye maruz kalan erkek sizden soğur. Size olan bir sevgisi varsa nefrete dönüşür. Sonrasında sizi bir daha ne arar ne de sorar. Böyle bir şey benim için bulunmaz bir Hint kumaşı diyorsanız büyülere yönelmeden önce biraz düşünmenizde fayda vardır. Çünkü büyüler günahtır. Günahtan ziyade yapılırken hatalar olursa eğer ters tepebilir. Bu ters tepme kişide psikolojik sorunlar ortaya çıkarabilir. Kişinin hayatı maf olur ve yerle bir hale gelebilir. Bu sebeple büyü yaptırmaya karar verdiyseniz hangi medyumla çalışacağınızı da iyi analiz etmeniz gerekir.
Erkeğe Uzaklaştırma Büyüsü Yapılırsa Ne Olur?
Erkek eşiniz ya da arkadaşınız olabilir. Ya da sevgiliniz olabilir. Onu kırmadan veya iyilikle olmuyorsa büyü ile olur mantığı ile bakıyorsanız bu kişi sizi sürekli rahatsız edici boyuttaysa soğuma büyüsünün etkisiyle birlikte sizden uzaklaşacaktır. Sizi sürekli telefonda arıyorsa artık aramayacaktır. Her yerde karşınıza çıkıyorsa kendisine başka meşgaleler bulacaktır ve sizinle ilgilenmeyecektir. Erkek uzaklaştırma büyüsü sayesinde kendisine başka bir kız arkadaş bulabilecek ya da evleneceği başka bir insanı bulabilecektir. Eğer evliyseniz kocanız bu büyü sayesinde sizden ayrılmak bile isteyecektir. Oldukça güçlü ve tesiri kuvvetli büyülerden birisidir.
Büyü yerine uzaklaştırma veya soğutma vefki ile ilgilenmeniz demek daha hayırlı sonuçlar alacağınız anlamına gelmektedir. Çok kısa bir sürede elde edilen vefk sayesinde dualarda yardım almış ve Allahtan istemiş olursunuz. | allenai/c4/00000/476 |
Danimarkalı North ekibinin başına Jumpy getirildi - 5Mid
Danimarkalı espor organizasyonu North, takımın başına koç olarak Jimmy “Jumpy” Berndtsson’u getirdiğini açıkladı.
Takımın başına Jumpy’nin getirilmesi, geçtiğimiz yıl boyunca aynı görevi üstlenmiş olan Torbjørn “mithR” Nyborg’un ayrılmasının hemen ardından gerçekleşti. Jumpy, son beş ayında serbest durumdaydı. Şimdiyse, yeni bir ilham ve farklı bir koçluk yaklaşımı getirmek için Danimarkalı North ekibinin başına geçti. Bundan önce üç yılını İsveçli fnatic ekibiyle geçiren koçun yerini de Andreas “Samuelsson” Samuelsson alacak.
Takımdaki koçluk pozisyonunda yaşanan bu değişiklik, son iki yıldır istikrarlı bir şekilde ilk 10 takım arasında yer almaya çalışan North ekibinde de yeni bir sayfa açılması anlamına geliyor. Ekip, Ocak ayında Mathias “MSL” Lauridsen’in dönüşü sonrasında Jakob “JUGi” Hansen’i yedeğe çekerek değişiklerin sinyallerini vermişti.
Takımdan yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi. “ mithR’in takımdan ayrılmasına karar vermek oldukça zor olsa da takımın potansiyelinin artması için bu bir gereklilikti. Yeni bir ilham ve farklı bir koçluk yaklaşımının takımı daha ileri taşıyacağına inanıyoruz.”
“Çok sayıda yetenekli antrenörle görüşme yaptık. Bunun sonunca Jumpy’i takımın bir numaralı tercihi olarak duyurmaktan gurur duyuyoruz. Daha öncesinde sahip olduğu üst düzey çalıştırıcılık tecrübesi ve sahip olduğu sağlam koçluk felsefesi, takımı daha ileriye taşımamızı sağlayacak.” Diyen North patronu Christian Engell, takımdaki değişiklikleri görmek için sabırsızlandığını söyledi.
Koç pozisyonundaki değişiklik sonrasında takımın mevcut dizilişi şu şekilde
Jimmy “Jumpy” Berndtsson (koç)
Etiketler:aizy, cajunb, cs:go, denmark, Fnatic, gade, jugi, Jumpy, Kjaerbye, mithr, MSL, North, samuelsson, sweeden | allenai/c4/00000/478 |
42 BAĞLANTI NOKTASINDA TOPLU OLMAK ÜZERE 210 BAĞLANTI NOKTASINDAN CANLI OLARAK İZLENEN VE 33 ADET SORU-KATKININ GELDİĞİ “RİSKLİPİDEMİ” CANLI KONFERANSININ VİDEO KAYDI-SLAYTLARI TİHUDUM, ONLINE TV-SUNU MERKEZİ’NE EKLENDİ…
42 BAĞLANTI NOKTASINDA TOPLU OLMAK ÜZERE
210 BAĞLANTI NOKTASINDAN CANLI OLARAK İZLENEN VE
33 ADET SORU-KATKININ GELDİĞİ “RİSKLİPİDEMİ” CANLI KONFERANSININ
VİDEO KAYDI-SLAYTLARI TİHUDUM, ONLINE TV-SUNU MERKEZİ'NE EKLENDİ...
Türk İç Hastalıkları Uzmanlık Derneği Bilimsel ve Sosyal Platformu olan TİHUDUM (www.tihudum.org)'da "Risklipidemi" Canlı Konferansı Prof. Dr. Kerim GÜLER'in moderatörlüğünde, Prof. Dr. Sadi GÜLEÇ'in sunumuyla 18 Nisan 2019 Perşembe günü gerçekleştirildi.
42 BAĞLANTI NOKTASINDA TOPLU OLMAK ÜZERE 210 BAĞLANTI NOKTASINDAN CANLI OLARAK İZLENEN VE 33 ADET SORU-KATKININ GELDİĞİ Canlı Konferans Prof. Dr. Kerim GÜLER ve Prof. Dr. Sadi GÜLEÇ'in katılımcılardan gelen sorulara verdiği doyurucu yanıtlar ile başarıyla tamamlandı.
Bu konferansın profesyonel HD kamera ile çekilmiş kayıtlarına slaytlarıyla senkronize ve konu başlıklarına göre indekslenmiş şekilde www.tihudum.org aracılığıyla "TİHUDUM, ONLINE TV"den, slaytlarına ise video şeklinde "TİHUDUM, SUNU MERKEZİ"nden erişebilirsiniz. İyi seyirler dileriz.
Konferansa canlı olarak katılan ve etkinliğimizi güzelleştiren tüm üyelerimize çok teşekkür ederken Canlı Konferans esnasında ve sonrasında TİHUDUM, Ortak Pano'da yapılan paylaşımlardan bazılarını aşağıda sizlerle paylaşıyoruz.
*Mersin Şehir Hastanesi dahiliye bölümünden merhabalar.
Sizleri dinlemek büyük keyif. Size ve TİHUDUM'a çok teşekkür ederim.
Sunum için çok teşekkürler. Manisa Şehir Hastanesi
Bu güzel sunum için hocalarıma ve emeği geçenlere çok teşekkürler.
Değerli hocalarım, güzel sunumunuz için teşekkürler.
Çok verimli bir sunum, teşekkürler sayın hocalarım.
*Seyit Mehmet YURDAKAN
Her zamanki gibi zevkle izledim sizi, teşekkürler.
Tihudum; Türk İç Hastalıkları ve Uzmanlık Derneği ile Bilimsel Bilişim'in ürünüdür. İçeriği hiçbir şekilde izinsiz kopyalanamaz, satılamaz, dağıtılamaz. Her Hakkı Saklıdır. ©2011 | allenai/c4/00000/482 |
Anti-gliadin antibodies in psoriasis [TURKDERM]
TURKDERM. 2002; 36(3): 182-187
Anti-gliadin antibodies in psoriasis
Aylin Kalaycıyan1, Aykut Çelik2, Tufan Kutlu3, Güngör T. Tümay3, Agop Kotogyan1
Background: Psoriasis is a hyperproliferative and papulosquamous skin disorder that affects 1-2% of the population. Despite extensive studies done, aetiology is still to be elucidated. Recently, gluten hypersensitivity and a possible enteropathy are being investigated in psoriasis. As a population, with a diet mainly based on cereals like wheat, we have studied the presence of gluten hypersensitivity in psoriasis and its possible influence on the general manifestations of the disease.
Materials and methods: IgG and IgA type antibodies to gliadin were quantified in 127 patients with psoriasis, the age and sex matched control group of 31 individuals and 6 patients with celiac sprue. A possible impact of the presence of antigliadin antibodies on the disease characteristics, namely arthropathy, clinical presentation, age of onset, gastrointestinal symptoms and the presence of a psoriatic family member, was investigated. Results: It was found that 16.5% of patients with psoriasis had serum levels of IgA antibodies to gliadin. Despite being relatively a high percentage when compared to those of the control group (%9.6), it was not a statisticallysignificant increase. The presence of antibodies to gliadin had no influence on the disease characteristics. Conclusion: Despite being insignificant, an increase in the presence of antibodies to gliadin was noted in patients
with psoriasis. There seems to be a subgroup of psoriasis patients with positive antibodies to gliadin but without gastrointestinal symptoms. Along with other studies, it seems to be important to try to identify this subgroup, which might benefit from a gluten-free diet.
Keywords: Psoriasis, antigliadin antibodies, gluten.
Psoriasiste anti-gliadin antikorlarının yeri
1İ.Ü Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı
2İ.Ü Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Gastroenteroloji Anabilim Dalı
3İ.Ü Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Hastalıkları ve Sağlığı Anabilim Dalı
Psoriasis toplumun %1-2' sini etkileyen, hiperproliferatif ve papüloskuamöz bir hastalıktır. Etyolojisi yapılan çok sayıda araştırmaya rağmen tam olarak aydınlatılmamıştır. Son yıllarda psoriatik hastalarda gluten hipersensitivitesi ve buna bağlı olabilecek bir enteropatinin varlığından sözedilmektedir. Buğday gibi tahıl ürünlerini oldukça fazla tüketen toplum olarak, psoriasiste gluten hipersensitivitesinin varlığını ve hastalığın genel özellikleri ile ilişkisini araştırdık. Bu amaçla 127 psoriatik hasta, 31 kişilik kontrol grubu ve 6 kişilik Çölyak hasta grubu, serumda antigliadin IgA ve IgG tip antikorlar ölçülerek karşılaştırıldı. Ayrıca, psoriatik hastalarda, antikorların varlığı ile gastrointestinal şikayetler, artropati, tırnak tutulumu, klinik prezantasyon, hastalığın başlangıç yaşı ve ailede psoriatik bireyin mevcudiyeti arasındaki olası ilişki de araştırılmıştır. Psoriatik hastalarda %16.5 oranında antigliadin IgA antikor pozitifliği saptanmış ancak kontrol grubuna (%9.6) kıyasla anlamlı bir bulgu olmadığı görülmüştür. Antigliadin antikorlarının varlığı hiçbir klinik parametre ile ilişkili bulunmamıştır. Psoriasiste antigliadin antikorlarında, çok anlamlı olmasa da, bir artış olduğu görülmektedir. Gastrointestinal sisteme yönelik şikayetlerden bağımsız ve antigliadin antikorları pozitif olan alt grubunun mevcudiyeti dikkati çekmektedir. Yapılan diğer araştırmaların ışığında, bu alt grubu saptamak ve yapılabildiği ölçüde glutensiz diyet uygulamak, bu hastalar için yeni bir ümit kaynağı olabilir.
Anahtar Kelimeler: Psoriasis, antigliadin antikorları, gluten.
Aylin Kalaycıyan, Aykut Çelik, Tufan Kutlu, Güngör T. Tümay, Agop Kotogyan. Anti-gliadin antibodies in psoriasis. TURKDERM. 2002; 36(3): 182-187 | allenai/c4/00000/483 |
Nevşehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Filiz Kılıç, Nevşehir Cumhuriyet Başsavcısı Osman Nuri Güler’i ziyaret etti.
17 Temmuz 2013 Çarşamba 15:21 0 A + A - Yazdır
Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Filiz Kılıç, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK)’nın son kararnamesi ile Van Cumhuriyet Başsavcılığı görevinden Nevşehir Cumhuriyet Başsavcılığına atanan ve görevine başlayan Başsavcı Osman Nuri Güler’i makamında ziyaret etti.
Cumhuriyet Başsavcısı Osman Nuri Güler’e görevinin hayırlı olması temennisinde bulunan Rektörümüz Prof. Dr. Filiz Kılıç, kendisine Üniversitemiz hakkında bilgi verdi.
Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Başsavcı Osman Nuri Güler ise, Rektörümüze teşekkür etti.
Etiketler; #Rektörümüzden Cumhuriyet Başsavcısı Güler’e Hayırlı Olsun Ziyareti
Japonya Büyükelçiliği Başkatibi Furukawa’dan AK Parti’ye Ziyaret | allenai/c4/00000/484 |
Sosyolog ve Filozof Olarak Montesquieu » Felsefe - Felsefe.Gen.TR
HomeFilozoflarSosyolog ve Filozof Olarak Montesquieu
Montesquieu yasaların ve geleneklerin “sonsuz çeşitliliği”ni dikkate alırken, genellikleri içinde değerlendirmek amacıyla tiplere ayırırken, bunları birbirlerine bağlayan gerekli ilişkileri araştırırken büyük olasılıkla felsefi idealiteyi ve soyutlamayı bırakarak olgular gerçekliğinin sağlam zeminine basmıştır ayağını.
Sosyolog Montesquieu düşüncesi kabul edilmiştir genellikle. Tartışma büyük olasılıkla Montesquieu’nün hangi tip sosyolojiye angaje olduğu konusunda yoğunlaşmaktadır. Bir yanda E. Cassirer ya da R. Aron gibi Montesqieu’yü kapsamlı bir sosyolojinin öncüsü gibi görenler vardır ki bu kategori içinde yer alanlar yönetim tipolojisini (üç yönetim biçiminin-cumhuriyet, monarşi, despotizm- her birini anlamlı bir birlik haline getiren doğal/ilke ikiliği) Webervari bir ideal tip anlayışına indirgerler.
Öte yanda Auguste Comte ve Durkheim’la birlikte Montesquieu’yü nedensel ilişkiler arayışı içinde olan açıklamalı bir sosyolojinin öncüsü gibi görenler vardır: ama bu onu iklim teorisiyle birlikte indirgeyici ve doğalcı bir determinizme teslim olmakla suçlamaktır. Althusser, Hegel’den sonra, Montesquieu’nün sosyal bütünlüğü (iklimden dine kadar, bir toplumda etkin plan tüm faktörleri globalleştirici genel anlayış kavramı sayesinde) keşfetmesinin ve bunun sağladığı tarih felsefesinin üstünde durarak yeni bir tartışma başlatmıştır. Bu dinamik vizyonu ideal tip yorumunun ön plana çıkardığı sosyal statikle karşıtlaştırıyordu. Bu durumda büyük olasılıkla bir karara varmak gerekiyordu: bu tarihsel dinamiği bütün faktörleri birbirine bağlayan anlamsal bir bütünlüğün dinamiği olarak mı anlamak gerekirdi yoksa bunlardan biri son tahlilde bile belirleyici olabilir miydi?: Althusser böylelikle yönetimin doğası ilkesini önceliğinde ekonominin siyaseti belirlemesinin bir öncelemesini görüyordu.
Tüm kalıcı yorumların kendi yeterli gerekçeleri vardır. Montesquieu’nün sosyal bütünlüğü ve bu alanda etkin olan çeşitli faktörleri dikkate alma biçimi sosyolojik girişimle bir yakınlaşmayı gerekli kılar. Hiç kuşkusuz onun soruşturma gereci sınırlıdır ve dolaylıdır, hiç kuşkusuz açıklamaları (çokeşlilik, zinanın yasaklanması ya da yemek yeme biçimleri) genellikle şematik ya da sınırlıdır ama bu bağlamda önemli olan amacın oluşumudur. Bilinçli bir tarafsızlıkla ampirik farklılığa önem vermesi, rasyonel açıklama araştırmaları gelenek göreneklerin göreliliği ve ilkelerin evrenselliği arasında kurduğu ilişki kendisini sosyologların ve antropologların vazgeçilmez bir başvuru kaynağı durumuna getirmiştir.
Bununla birlikte, toplumsal olguları nesneler gibi gören sosyolog bir Montesquieu’nün pozitivist katılığı içindeki yorumları onu varlık ve kendisine yabancı olan ödev olarak varlık arasında bir ayrıma götürmüştür. Montesquieu bir yandan betimlerken aynı zamanda yargılar, seçer, önerir. Despotizm ve köleliği mahkum eder, hoşgörü tavsiye eder. Burada Lanson ve Brunschwiğin öne sürmüş oldukları gibi sadece “reformcu bir idealizm”in “sosyolojik bir gerçeklik”le çakışması söz konusu değildir. J. Ehrard Montesquieu’yü toplumsal olguların bütünüyle nesnel bir yaklaşımıyla yorumlamanın ne kadar anakronik olduğunu göstermiştir çünkü ona göre onun döneminde akıl hem betimleyici hem kural getiricidir, bir başka deyişle hem olgu hem haktır.
Bu aynı zamanda R. Aron’un da vardığı sonuçtur: Montesquieu her ne kadar bir sosyologsa da aynı zamanda bir doğal hukuk kuramcısıdır; Montesquieu bu yapıtın (kendisinden) istediği şeylerin büyük bölümünü gene kendisinin ulaşamayacağı bir dehayla gerçekleştiren Grotius ve Pufendorf’a müteşekkirdir . Montesquieu siyaset felsefesinin klasik geleneği içinde yer alır. Çağdaşlarının “sadece fizik bilimlere önem vermesi” ve “siyasal iyilik ve kötülük”ün onlar için “bir bilgi konusunda çok bir duygu olması”na üzülürken “siyasal bilimlere ve ahlak bilimlerine hayranlığı bir tür kült haline getiren” Eskilerin projesini yeniden ele almak ister (Pens 1940, 198). Dolayısıyla bu siyasal iyilik ve kötülük bilimi, Aristoteles’teki gibi yasa koyucular oluşturması gereken kuralcı ve pratik amaçlan olan bir bilimdir: “Bunu söylüyorum ve öyle sanıyorum ki ben bu kitabı sadece bunu kanıtlamak için yazdım: kanun koyucunun anlayışı hoşgörü anlayışı olmalıdır; siyasal iyilik, ahlaksal iyilik gibi her zaman iki sınır arasında yer alır” (XXIX, 1) der Montesquieu. | allenai/c4/00000/485 |
Fustiñana → Tudela Otobüs: şu fiyattan ₺11 | ALSA | Busbud
Fustiñana - Tudela arası en ucuz otobüs biletlerini bulun
Fustiñana-Tudela Otobüs Yolculuğu
Fustiñana - Tudela Otobüs Seferleri
Busbud ile, Fustiñana - Tudela için otobüs bileti karşılaştırmak ve satın almak çocuk oyuncağıdır. En iyi fırsatları bulmak için geniş bir seçim arasından otobüs bileti ve otobüs seferlerine göz atın.
Fustiñana - Tudela otobüs hizmeti, en güvenilir otobüs firmaları tarafından sağlanacaktır.
Fustiñana şehrinden Tudela şehrine seyahat eden ucuz otobüs biletlerinden daha lüks otobüs biletlerine kadar bütçenizin ne kadar olduğuna bağlı olarak ihtiyaçlarınıza uyan otobüs hizmeti yelpazesi sunarız.
Fustiñana - Tudela otobüs seyahatleri ALSA sayesinde mümkün olmaktadır.
Fustiñana şehrinden hareket bir otobüse mi ihtiyacınız var? Başlangıç noktanız Parada de Autobuses de Fustiñana ya daFUSTIÑANA konumudur.
Eğer Tudela otobüsündeyseniz, Calle Cuesta Estación, 1B, Parada de Autobus Tudela ya da Tudela parada de autobús - San rafael konumunda inebilirsiniz.
Hareket Saati 7:15 - 21:30
Ortalama Seyahat Süresi 30m
Fustiñana - Tudela Güzergah Haritası
Fustiñana şehirden Tudela şehire seyahat ederken, otobüs istasyonlarında yerlilerle tanışın ve konuşun. Yeni bir şehri keşfederken seyahat içinde bilgi elde etmek için doğruca oranın insanlarına gitmekten daha iyi bir yol yok.
Sizi bir şehirden başka birine götüren bir araçtan çok daha fazlası, Fustiñana - Tudela otobüsüne binmek sizi son otobüs durağınıza gidene kadar en çarpıcı manzaralarla karşı karşıya bırakacak.
Diğer taşıma araçlarıyla karşılaştırılınca otobüse binmek en az karbon ayak izi oluşturur. Fustiñana - Tudela otobüslerinin uçakla seyahatte görmenizin imkansız olduğu manzaralar keşfetmenize olanak sağlayacağından bahsetmiyoruz bile.
Kişiselleştirilmiş otobüs seyahati çalma listesi oluşturarak kendi gerçek hayat müzikal puanınızı oluşturun: Fustiñana - Tudela otobüs yolculuğunuz için mükemmel yoldaş.
Fustiñana şehrine otobüsle mi döneceksiniz?
Dönüş yolculuğu için otobüs arıyorsanız Tudela - Fustiñana arası otobüslere bakın.
Fustiñana Popüler Otobüs Seferleri
Fustiñana Kalkışlı Otobüsler
Fustiñana - Buñuel Otobüs Bileti
Fustiñana Otobüs Seferleri
Zaragoza - Fustiñana Otobüs Bileti | allenai/c4/00000/487 |
Anasayfa \ Mektubat-ı Rabbani \ 525.Mektup
MEVZUU: a) Hayat ve ilim ile müttasıf olan yüce Hakkın sıfatlarının beyanı. Ve sair kemalât.
b) Sıfatların yüce Sultan Hakkın zatı ile kıyamının tahkiki.
NOT: İmam-ı Rabbani Hz. bu mektubu, Molla Sultan Serhendi'ye yazmıştır.
Sübhan Hakkın Zatı ile kaim olan; hayat, kudret, ilim ve diğerleri gibi Vacibü'l-Vücud sıfatlarının, tam manası takaddüs ve tenezzühten dolayı, mümkin sıfatları ile asla münasebeti yoktur. Çünkü, mümkinin sıfatları arazlardan ibaret olup cevherle kaimdir. Yüc Sultan Vacib'in sıfatları ise, cevherlere kıyam verendir. Cevherlerinin kıyamı ancak onunla olmaktadır.
Aynı şekilde, mümkinin sıfatları, sırf (cansız) cemaddır; bunların hükmü dahi, meyit hükmüdür. Onların hayat, ilim ve diğerlerinden yana hiçbir nasibi yoktur. Lâkin, mümkin, onların tavassutu ile hayy (diri) ve alim olmaktadır. Amma, o, kendi kendine ne alimdir; ne hayy, ne de kadirdir. Amma Vacibü'l-vücudun sıfatlan böyle değildir. Onlar, bu Fakir'in keşfi nazarında; kendilerinin sıfatını alan gibi, hayy, alim, müdriktir. Bunların böyle oluşu, kendilerine dere edilen kemalâttan ve o kemalâta dalmalarından ötürüdür. Ne var ki, bunları bilmek, huzuri ilim kabilindendir; husuli ilim değil.
Aynı manadan olarak; vücup mertebesinde sabit olan her sıfat ve şan, bütünüyle kendileri için hayat ve ilim sübutu ile inkişaf eder. Nazarda dahi, sırf nur olarak zuhur eder. Sanki bu nur, tamamen hayattır ve tamamen ilimdir. Ve inkişaftır.
Anlatılan iki sıfat, o makamda açıktır; bellidir. Kudret, irade ve diğer sıfatlar böyle değildir. Zira bunlar o makamda, öyle bir vuzuhla inkişaf etmez.
Bu yerde lâzım olan, kemalâtın inkişafıdır. Bu inkişaf dahi, ilme taalluk etmektedir. İlim dahi, hayata tabi olduğundan, mutlaka hayat sıfatı dahi gereklidir.
Kudret ve irade makdura ve murada bağlıdır.
Semi ve basardan yana ilimle yetinmek mümkündür.
Kelâm maksat ise, ifadedir.
Tekvin ise, ancak mükevvenat içindir.
Mana üstte anlatıldığı gibi olunca, hem sıfat cami manada olduğundan; anlatılan kâmil sıfatlar orada sabittir. Amma zuhur eder; amma etmez.
Şöyle bir şey söylenemez:
-Bu beyandan lâzım gelir ki; mananın kıyamı mana ile ola... Çünkü sıfatlar, hayy ve alim olduklarından; hayatın ve ilmin de onlarla kıyamı mutlak gerekir.
Böyle bir kelâma karşı şöyle deriz:
-Her iki sıfatın (hayatın ve ilmin) kıyamı da Vacib Teala'nın Zatı iledir. Biri asaletle, bir de tebaiyetle. Tıpkı ulemanın arazların bekasında anlattıkları gibi. Şöyle ki: Araz ve arazın bekası, iki birden araz mahallinde kaimdir.
Bu bahsin daha ileri manada tahkiki şöyledir:
Vacib sıfatlarının kıyamı pek mukaddes Zatı iledir. Ve bu kıyam, arazın cevher ile olan kıyamı gibi değildir; böyle bir şey olamaz. Elbette böyle bir kıyam, saniin masnu (yaratanın yaratılanı) ile olan kıyamına benzer. Zira sani, masnuun kayyumudur. Orada bir ittisaf olsa dahi, burada böyle bir ittisaf yoktur. Elbette burada, bir şeyin zatı ile kıyamı gibidir. Ancak fark, orada bir ziyadeliktir; burada ise, ziyadelik tasavvur edilmiş değildir. Lâkin oradaki ziyade dahi, gayriyet (başkalık) sırrına götürmez. Zira onlar:
-Onun gayrı değildir, demişlerdir.
Her iki yerde de, itibari tagayyür, sabit olup kıyam dahi tahakkuk etmiştir. Burada ittisaf husulü dahi, insanın insaniyetle ittisafı kabilindendir; cevherin dahi cevheriyetle ittisafına benzer.
Hatta şöyle derim:
-Pek mukaddes Zat mertebesinde ve onunla kaim olan hakiki sıfatlarda, ne sıfat mülahazası vardır; ne de ittisaf. Hem de hiçbir şekilde... Ne Hazret-i Zat'ta mevsufiyet mülâhazası vardır; ne de sıfatlarda sıfatiyet
mülahazası. O makamda vücud ve vücub-u vücud için mecal olmayınca; sıfat ve ittisaf için nasıl orada mecal olur? Zira o, vücud teferruatındandır.
O mukaddes mertebede, nurdan başkasının mecali yoktur. Bu dahi, lâkeyfi (oluşu ve şekli belli olmayan) bir şekilde vardır.
Eğer orada bir hayat var ise, nurdur.
Eğer orada bir ilim var ise, bu da nurdur.
Üstteki kıyas devam edip gider.
Lâkeyfi manada, bu pek mukaddes Nur için bir zuhur sübut bulunur ise... Yani tagayyür ve intikal olmadan ikinci bir mertebede, onun mazhariyetini vücuttan başka bir şey kabul edemez. Bu manadan olarak, taayyün-ü evvel, bu Hakir'in katında taayyün-ü vücudidir. Sair taayyünat dahi, bu taayyün-ü evvele tabidir. Her ne kadar bu Fakir'in ilmi iktizasına göre:
-Taayyün-ü evvel, ıtlakının burada mecali yok ise de, lâkin bu lâfız, evliya arasında âdet haline geldiğinden; biz de onların ıstılahları üzerine yürüdük; bu mana ıtlakında kolaylığı tercih ettik.
"Rabbimiz, nurumuzu tamamla... Bizi bağışla... Sen her şeye kadirsin."(66/18
" Dört şey cennet hazînesindendir: Sadakayı gizlemek, musîbeti gizlemek, sıla-i rahim (yakın akrabayı ziyâret) ve “Lâ havle velâ kuvvete illâ billah” demek. (Hadîs-i Şerif—Muhtâru’l-Ehâdis)" | allenai/c4/00000/490 |
2019 TURİZM SEZONU YERLİ TURİSTİ ÜZECEK
CHP Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak, 2019 sezonunda artan yabancı turist talebi nedeniyle vatandaşlarımızın daha yüksek fiyatlarla tatil yapacağı iddialarını Meclis gündemine taşıdı. Budak, “Kurdaki artışlar, yabancı turistlere ucuz tatil fırsatı sunduğu için Türkiye’ye olan ilgiyi artırdı. Yurt dışında asgari ücretle geçinen, Türkiye’de geldiği otelden dışarı çıkmayıp orada yiyip içen, esnafa en ufak bir katkısı bulunmayan turist profili cennet kıyılarımızın tadını çıkarırken, bizim işçimiz, emeklimiz, asgari ücretlimiz tatilin ancak hayalini kuruyor” dedi.
Konuya ilişkin Kültür ve Turizm Bakanlığının derhal tedbir alması gerektiğini ifade eden Budak, Bakan Mehmet Ersoy tarafından yanıtlanması istemiyle TBMM Başkanlığına soru önergesi sundu. Budak, şu ifadelere yer verdi:
“2019 yılı turizm sezonunda yabancı turist sayısında artış yaşanacağı yönündeki açıklamalar ülke turizmi açısından sevindirici olmakla birlikte, artan yabancı turist talebi nedeniyle, vatandaşlarımızın daha yüksek fiyatlarla tatil yapacağı sonucunu doğurmaktadır. Otellerde 2019 sezonu için yerli turistlere ayrılan payın azaltıldığı, Ege otellerinde yüzde 35, Akdeniz otellerinde ise yüzde 45’e varan zamların, sezon yaklaştıkça yüzde 60’lara hatta yüzde 100’lere ulaşacağı ifade edilmektedir.
Kurdaki artış nedeniyle yabancı turistler için Türkiye tam bir cennet. Ucuz yabancı turistin rağbet gösterdiği ülkelerden biriyiz. Yurtdışında asgari ücretle geçinen, Türkiye’de geldiği otelden dışarı çıkmayıp orada yiyip içen, esnafa en ufak bir katkısı bulunmayan turist profili cennet kıyılarımızın tadını çıkarırken, bizim işçimiz, emeklimiz, asgari ücretlimiz tatilin ancak hayalini kuruyor. Kredi kartlarına getirilen taksit miktarlarındaki artış da bu durumu kurtarmıyor. Tatil yapmak bizim emeklimizin, asgari ücretle çalışan vatandaşlarımızın hakkı değil midir?
Biz CHP olarak her yıl olanağı bulunmayan 100 bin aileye 5 bin TL yurtiçi turizm desteği verilmesini öneriyoruz. Bu önerimizi seçim bildirgemizde de belirtmiştik. İmkanı olmayan vatandaşlarımıza verilecek böyle bir destek, sosyal devlet olmanın da bir gereğidir.”
“2019 turizm sezonunda yüzde 100’leri bile bulacağı belirtilen fiyat artışlarından etkilenecek yerli turistlerin mağdur olmamaları için önlem alınmış mıdır? Alındıysa hangi tedbirler öngörülmektedir? Bakanlığınız tarafından turizm sektöründe etkin rol oynayan paydaşlarla beraber iç turizmi destekleyecek bir acil eylem planı devreye konulacak mıdır? Bu konuda görüşmeler yapılmış mıdır? Yapıldıysa hangi aşamadadır? Orta ve alt gelir grubuna hitap eden sosyal turizm uygulamalarının geliştirilmesi amacıyla Bakanlığınız tarafından hangi çalışmalar sürdürülmektedir? Geçtiğimiz yıl Kasım ayında gerçekleştirilen 3. Turizm Şurasında iç turizmle ilgili alınan kararlar çerçevesinde iç turizmi canlandırmaya dönük hangi politikalar uygulamaya konulmuştur?”
ROMEO VE JULIET”İN ÖLÜMSÜZ AŞKI BU KEZ PARMAK UCUNDA
KAYIP VE ŞÜPHELİLERİ TAKİBE ALIYOR | allenai/c4/00000/491 |
Revit Architecture - Prota Bilgisayar
Anasayfa > Ürünler > Revit Architecture
AutoCAD Revit Architecture İle Çalışmak için 3 Ana Sebep...
Tasarımlarınız gerçek dünyada inşaa ediliyor gibi çalışın
Siz modeli tasarlarken Revit Architecture kat planları, görünüş, kesit ve 3 boyut görüntülerini otomatik olarak kendisi oluşturur. Tasarımın ilk aşamasında bu görüntüleri elde etmenin yanında alan analizleri, metraj ve model içerisinde yer alan her nesneye ait sayısal değerlerin dökümü yapılır. Ürettiğiniz modelin anında 3boyut görüntülerini, gerçek bir sahnede sunumlarını elde edebilir, projenin her aşamasında değişiklikler yapabilirsiniz.
Erken tasarım adımlarını yakalayın
Revit Architecture’ın kavramsal tasarım modelleme araçlarından faydalanın. Daha tasarımın ilk aşamasında modelinizi özgürce şekillendirin. Kavramsal tasarım aşamasında gerçek malzeme bilgisi girip, güneş konumunu doğru ayarlayarak ışık analizleri yapın. Modele ait kat bilgilerini girdikçe, brüt m2 alan bilgilerini otomatik çıkartın. Modeli istediğiniz aşamada değiştirin, verileriniz kendiliğinden güncellensin.
Daha verimli projeler üretin
Müşterilerinizin yüksek beklentilerini daha verimli projeler ve daha hızlı teslimlerle aşın. Revit Architecture yapı bilgi modeli sayesinde kavramsal tasarımdan uygulama çizimlerine kadar proje bilgilerini korur. Bu verilerin tüm ofis çalışanlarınca kullanılmasını ve oluşabilecek hataların en aza indirilmesini sağlar.
Neden Revit Architecture? | allenai/c4/00000/493 |
12 Eylül 2017 Salı 12:34
Konuk Başkan Simango ve beraberindeki heyetle, Başkanlık makamında bir araya gelen Başkan Gökçek, ziyaretten duyduğu mutluluğu dile getirerek, “İnşallah bundan sonra da daha üst seviyelerde bu tür ziyaretler gerçekleşir” temennisinde bulundu.
Ankara’yı çok beğendiklerini belirten konuk başkan Simango da “Ankara çok temiz ve çok yeşil bir kent. Az önce Ulus Tarihi Kent Merkezi’ni ziyaret ettik. Bizim tarih kitaplarımızda okuduğumuz Türkiye’yi yakından görme şansını elde etmek bizim için büyük bir mutluluk” dedi.
Kısa süre önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Mozambik’i ziyaret ettiğini hatırlatan Simango, bu ziyaretin iki ülke ve iki şehir arasındaki ilişkilerin daha da gelişmesine öncülük ettiğini kaydederek, kendisinin de Ankara’ya ilk gelişi olduğunu söyledi. Birlikte işbirliği çalışmalarına başladıklarını, bu kapsamda da şehir planlaması ve kentsel dönüşüm konularında ilk adımların atıldığını anlatan konuk Başkan, “Ankara’daki sizin liderliğinizde yapılan hizmetleri gördük. Bunlar için de tebrik etmek istiyoruz. Sizden öğreneceğimiz çok şey var. Bu tecrübeleri kesinlikle öğrenmemiz lazım. Çok büyük bir başarı gerçekten. Biz de sizin bu başarınıza ulaşmak istiyoruz” diye konuştu. | allenai/c4/00000/496 |
AKP’ye ODTÜ uyarısı!
GÜNCELSPORDÜNYAMAGAZİNEKONOMİSİYASETASAYİŞSAĞLIKEĞİTİMDİĞER »KADINYERELBİLİM/TEKNOLOJİKÜLTÜR SANATÇEVREEMLAKMEDYAOTOMOBİLYAŞAMRÖPORTAJAKP’ye ODTÜ uyarısı!“AKP öğrencilerden aydınlara herkesi bir cenderenin içine sokmaya çalışıyor."Ana Sayfa» Güncel22.12.2012 15:06
CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak, son günlerde üniversitelerde yaşanan olayları değerlendirdi ve AKP hükümetine uyarılarda bulundu.AKP hükümetinin demokratik her türlü tepkiyi, ifadeyi, düşünceyi ve eylemi yok sayma, terörize etme ve toplumu kamplaştırma noktasında kaygı verici bir rota izlediğini belirten Toprak, “Halkımız Cumhuriyet ve demokrasi mücadelesinde kazandıklarını AKP’ye feda etmeyecektir. Cumhuriyet ve demokratik düzeni korumak, geliştirmek bizlerin tarihi sorumluluğudur. CHP olarak bu konuda her türlü bedeli ödemeye hazırız.” dedi.Toprak’ın AKP’ye “Ülkede kurmaya çalıştığınız baskıcı ve otoriter rejimden vazgeçin” uyarısında bulunduğu açıklama şöyle:HALK BU KEFENİ YIRTACAKCumhuriyete ve demokrasiye ilişkin her türlü hakkı, hukuku ve talebi polis şiddetiyle bastırma yolunu seçmek geçmişte yaşanan acıların yeniden yaşanmasına neden olacaktır. Bir yerde baskı, zor, tahakküm varsa orada direniş kaçınılmaz olacaktır. AKP öncelikle bunun farkına varmalı ve oturup ciddi bir biçimde muhasebe yapmalıdır. Bu topluma nice darbeler bir elbise giydiremedi. AKP’nin bu topluma biçmeye çalıştığı elbise bu ülkeye dar gelir. AKP öğrencilerden aydınlara, iş dünyasından çalışanlara herkesi bir cenderenin içine sokmaya çalışıyor. AKP, bu baskıdan vazgeçmelidir. Er ya da geç bu halk bu kefeni yırtacaktır. Bugün toplumun her kesiminden feryatlar yükselmektedir. AKP demokrasinin, müzakerenin, uzlaşının yolunu, yordamını ve yönetimini öğrenmek durumundadır. Halkımız Cumhuriyet ve demokrasi mücadelesinde kazandıklarını AKP’ye feda etmeyecektir. Cumhuriyet ve demokratik düzeni korumak, geliştirmek bizlerin tarihi sorumluluğudur. CHP olarak bu konuda her türlü bedeli ödemeye hazırız.AKP’Yİ UYARIYORUZAKP’yi uyarıyor ve tarihe not düşüyoruz, ülkede kurmaya çalıştığınız baskıcı ve otoriter rejimden vazgeçin. Çünkü tarihin çöplüğü nice otoriter ve totaliter partilerle doludur. Ve son olarak AKP’ye Victor Hugo’nun sözünü anımsatmak isterim: Zamanı gelmiş bir fikrin karşısına dikilme gücüne hiçbir ordu sahip değildir.” (BCK) Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.Diğer HaberlerPatlayıcı ile 4 askeri şehit eden PKK'lı terörist tutuklandıHAKKARİ'de yerleştirdiği el yapımı patlayıcının inflak ettirilmesiyle 4 askeri şehit eden ve 1 yüzbaşının yaralanmasına neden olan PKK'lı terörist...Kadıköy Anadolu Lisesi öğrencilerinden öğretmenlerine hüzünlü vedaMİLLİ Eğitim Bakanlığı, Proje Okulları'nda görev yapan öğretmenlerin büyük bölümüne atama yazılarını gönderdi.İstanbul Barosu'nun yeni başkanı avukat Mehmet Durakoğlu olduİstanbul Barosu Başkanlığı seçimini, Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu adayı avukat Mehmet Durakoğlu kazandı.PKK'lı cenazesine katılan HDP'li Baluken ve Aydoğan'a soruşturmaDİYARBAKIR merkez Bağlar İlçesi Yeniköy mezarlığında toprağa verilen PKK'lı terörist Seyfettin Oynak'ın cenazesine katıldıkları gerekçesiyle, HDP...Adana Barosu'nun yeni başkanı Veli Küçük olduADANA Barosu 29'uncu Dönem Genel Kurulunda adaylardan Veli Küçük, 1214 oy alarak başkan seçildi.Zonguldak Baro Başkanı Ertem güven tazelediZONGULDAK Barosu'nun 63'üncü Olağan Genel Kurulu'nda mevcut Baro Başkanı İbrahim Kerem Ertem, 5'inci kez seçildi.Başbakan Yıldırım: ByLock'ta bakanlar varmış, kocaman bir yalan23 Ekim 2016 Pazar 18:18Kızılay, Musul'dan göç edenlere 20 TIR yardım gönderildi23 Ekim 2016 Pazar 17:28Aşk Festivali, barış ve sevgi dilekleri ile sona erdi23 Ekim 2016 Pazar 17:28Çocuk hastanesinden televizyon ve bilgisayar çaldılar23 Ekim 2016 Pazar 17:03Depreminin yıl dönümünde Erciş'te anma töreni23 Ekim 2016 Pazar 16:53Hakim bu kez karar değil kitap yazdı23 Ekim 2016 Pazar 16:28Tutuklu askeri okul öğrencilerinin aileleri "Evlatlarımız kandırılmıştır"23 Ekim 2016 Pazar 15:53Batman'da 8 yıllık kan davası barış yemeği ile son buldu23 Ekim 2016 Pazar 15:53Genç mühendisin acı ölümü23 Ekim 2016 Pazar 15:28Midesini küçülttüğü hastalarıyla buluştu23 Ekim 2016 Pazar 15:03 | allenai/c4/00000/501 |
Anasayfa Ev, Yaşam, Ofis, Kırtasiye Priz
Farklı özelliklere ve tasarımlara sahip olan priz ile anahtarlar, kontrol araçları ya da elektrik tesisatları olarak bilinir. Ev ya da iş yeri ile tüm yaşam alanlarında kullanılan aydınlatma ürünlerinin açılması ve kapatılmasında kullanılmaktadırlar. Ayrıca yine aydınlatmanın azaltılması veya artırılması için önemli bir role sahiptirler. Özellikle güvenlik açısından büyük bir öneme sahip olan bu ürün çeşitleri, etkin bir tasarım ile sunulur. İkinci olarak ise model yapısı gelir. Günümüz tasarımları göz önüne alınınca artık mekanların aksesuar olarak da iç mimar ve dekorasyonlar için vazgeçilmez parçaları arasında yer almaktadır. Mutlaka mekana şıklık getirecek ve daha havalı, zengin bir görünüm katacak prizler ve anahtarlar değerlendirilir.
Değişik model yapıları bulunan bu ürün çeşitleri özellikle güven açısından günümüzde farklı seçenekler sunmaktadır. Akım korumalı, topraklı; çocuk koruma özelliği ve kapaklı ya da ışıklı gibi birçok değişik priz kullanıcı önüne çıkarılıyor. Anahtarlar ise tekli tasarımlar, iki lamba ya da daha çok lambayı açmak için kullanılan ürünler; vaviyen modelleri, ışıkların ayarlanma şiddetini sağlayan dimer seçenekleri de yine değerlendirilebilmektedir. Böylece mekanın içinde bulunan lambalar sayılarına göre değişik yerlerden açılıp kapatılabilmektedir.
Güvenilir Farklı Yerlerde Kullanılan Anahtar Ve Prizler
Özellikle elektronik cihazların şarj edilmesi konusunda USB şarjlı topraklı prizler etkin bir rol üstlenmektedir. Akıllı telefon çeşitleri, bilgisayarlar ve tablet gibi birçok değişik ürün şarj edilebilmektedir. Böylece şarj adaptörüne ihtiyaç duymadan yalnızca şarj kablosuyla kolaylıkla cihazda herhangi bir sorun yaşanmadan şarj imkanı sağlanmaktadır. Kullanım alanları açısından ise pek çok iç ve dış mekanda değerlendirilebilmektedirler. Özellikle başta ev ve ofis alanları olmak üzere alışveriş merkezlerinde veya değişik organizasyonlarda, ışıkların açılıp kapanmasındaki kontrolde kolaylık sağlarlar. Çoklu ve korumalı olan prizler, iş yerleri ve evlerin vazgeçilmez ürünleri arasında yer alır. İkili, üçlü ya da dörtlü beşli gibi seçenekleri bulunan prizler, iş yerlerinde birçok değişik cihazın aynı anda çalışmasına olanak tanımaktadır.
Elektronik cihazların toplu biçimde çalıştırırken zarar görmemesi için yüksek akım korumalı prizler enerjinin de düşmeden rahatlıkla işlerin düzenli biçimde yürütülmesini fırsat sunuyor. Sıva üstü prizler ile anahtar çeşitleri ise, fabrika veya atölye gibi alanlarda büyük bir öneme sahiptir. Böylece değişik dış etkenlerden, su ve nemden tamamen korunma sağlanır. Görsel açıdan ise ağaç görünümlü modeller ya da metal tasarımlar alanın yapısına ve görüntüsüne göre değerlendirilmektedir. Örneğin iç mekanlarda soft görüntüsüyle ağaç tarzı tasarımlar ön plana çıkıyor. Okul, Restoran; otel ya da ofis alanlarında ise metalik boya eşliğinde renklendirilmiş ürünler mekanı ayrı bir hava katıyor.
Anahtar Ve Priz Çeşitleri Tercih Ederken Dikkat Edilmesi Gereken Unsurlar
Mutlaka priz ve anahtarları tercih ederken ihtiyacınızı öncelikle gözünüzün önüne getirmelisiniz. Satın alınacak olan priz ve anahtarların elektrik tesisatına uyumlu olmasına dikkat etmeniz büyük önem taşır. Özellikle ev ve iş yerlerindeki anahtarların tiplerini bilmeniz gerekir. Böylece sıva altı ya da sıva üstü ürünler arasından seçim yaparak kullanabilirsiniz. Örneğin toz ve nem ile patlayıcı gibi unsurlara karşı sıva üstü ürünler tercih edilmektedir. Elbette elektriği kesme düğmesi de enerjiden tasarruf sağlamak için mutlaka olmalıdır.
En Kaliteli Priz Ve Anahtarlara Güven İçerisinde Ulaşabilirsiniz
Çocuk korumalı ürünler, mekanın elektrik tesisatının yapısına bağlı olarak tercih edebileceğiniz birbirinden farklı priz ile anahtarlar kategori üzerinde sizleri bekliyor. Ayrıca ahşap kaplama, metalik ya da boyalı tasarımlar arasından görsel açıdan da estetik malzeme yapısı ile değerlendirebilir, mekanınıza apayrı bir hava katabilirsiniz. Çok uygun fiyatlarla bütçenizi zorlamadan dilediğiniz seçimi hemen gerçekleştirebilirsiniz. | allenai/c4/00000/503 |
'23'ünde Fark Daha Büyük Olacak'
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “İstanbul’a ihanet ettik, bundan ben de sorumluyum” açıklamasını tekrar gündeme getirdi.
23 Haziran’da tekrarlanacak olan İstanbul seçimi hakkında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “İstanbul’a ihanet ettik, bundan ben de sorumluyum” açıklamasını tekrar gündeme getirdi ve sordu: "İstanbul’a ihanet ettiklerini açıkça söyleyenler İstanbul’a ne verebilirler? İstanbul’un bugüne değin hangi sorununu çözdüler ki bundan sonraki sorunlarını çözecekler…”
ERDOĞAN: İSTANBUL'A İHANET ETTİK
Oda TV’den Nurzen Amuran’ın haberine göre, "İstanbul’a ihanet ettiklerini açıkça söyleyenler İstanbul’a ne verebilirler? İstanbul’un bugüne değin hangi sorununu çözdüler ki bundan sonraki sorunlarını çözecekler… Bir gerçek var. İmamoğlu İstanbul için bir gelecektir, umuttur…" diyen Kılıçdaroğlu, "Binali Bey ise İstanbul’a ihanet eden ve bunu da itiraf eden bir anlayışın temsilcisidir, bugüne kadar beslenen umutsuzluktur. İmamoğlu umudu yeşertmiştir… Ve umudu büyütecektir… İmamoğlu, her şeyinin güzel olacağı bir İstanbul yaratacak" dedi.
'İSTANBUL DEMOKRASİ MÜCADELESİNİN KALESİ HALİNE GELDİ'
Kılıçdaroğlu, "İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin gerçekten de olağanüstü bir bütçesi var. Peki, sorun nerede? Sorun bütçenin yönetiminde… Bütçe hizmet anlayışıyla değil, talan anlayışı ile yönetiliyor, kullanılıyor. Bu talan düzenini Sayın İmamoğlu değiştirecek. Tüm bu hukuksuz kararlar üzerine yenilenen seçimlerde yeniden İstanbullu, “Ben İmamoğlu’nu seçmek de kararlıyım” derse ülke siyasetinde ne gibi değişiklikler olabilir. Demokrasi mücadelesinin bir kalesi durumuna geldi İstanbul seçimleri" ifadelerini kullandı.
'İSTANBULLU YENİDEN İMAMOĞLU DİYECEK'
"İstanbullu “Yeniden İmamoğlu”diyecek. Bunda hiç şüphe yok. Üstelik 31 Mart Seçimlerinde “İmamoğlu” diyen vatandaşlarımızdan çok daha fazlası “İmamoğlu” diyecek" ifadelerini kullanan Kılıçdaroğlu, "Çünkü İmamoğlu’nun 18 günde neler yapabildiğini gördü İstanbullu. Üstelik İstanbullu iradesine darbeyi asla ve asla kabul etmez. Ortada ciddi bir haksızlığın olduğunu vicdan sahibi her kişi kabul ediyor. Bu kez fark çok daha yüksek olacak… Kaldı ki bu saatten sonra artık İmamoğlu CHP’nin değil, 16 milyon İstanbullunun seçilmiş belediye başkan adayıdır" dedi.
Kılıçdaroğlu, Her sandığa sahip çıktık, yine çıkacağız. Bu konuda kimsenin şüphesi olmasın… Seçmen listelerini biliyoruz… Son ana kadar da takipçisi olacağız… 23 Haziran sabahı bile seçmen listelerine müdahale olup olmadığını kontrol edeceğiz. Bu konuda tüm örgütümüz teyakkuz halinde… Ayrıca barolar, sivil toplum örgütleri de duyarlılıklarını ifade ediyorlar. Bu demokrasimizin geleceği açısından çok önemli…" diyerek sözlerini noktaladı.
İstanbul23 HaziranKemal KılıçdaaroğluIstanbula Ihanet
Ankaralı Ahmet 2019-06-13 18:39:37
Yahu haberde Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'ndan bahsediyorsunuz. Ama videoda Sayın Meral Akşener konuşuyor. Bu nasıl bir haber verme anlayışı? Lütfen siz yapmayın bari. | allenai/c4/00000/504 |
Şanlıurfa Valisi Güngör Azim Tuna, toprak koruma kuruluna başkanlık ederek, Şanlıurfa'nın tarım arazilerinin korunması talimatını verdi.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından ülke genelindeki 6,5 milyon hektar büyüklüğe sahip 184 adet büyük ovanın sit alanı ilan edilmesi için çalışmaları tamamlandı. Bu kapsamda Şanlıurfa'da Ceylanpınar Ovası ve Harran-Suruç Ovaları da sit alanına dahil edildi. Bu amaçla toplanan Toprak Koruma Kurulunda Vali Güngör Azim Tuna başkanlığında Şanlıurfa'da arazi ve toprak kaynaklarının bilimsel esaslara uygun olarak sınıflandırılması, tarımsal arazi ve yeter gelirli tarımsal arazilerin asgari büyüklüklerinin belirlenmesi ve bölünmelerinin önlenmesi, arazi kullanım planlarının hazırlanması, koruma ve geliştirme sürecinde toplumsal, ekonomik ve çevresel boyutlarının katılımcı yöntemlerle değerlendirilmesi, amaç dışı ve yanlış kullanımların önlenmesi, korumayı sağlayacak yöntemlerin oluşturulması gündem olarak ele alındı. Şanlıurfa'daki tüm ovaların belediye imar alanları dışında koruma altına alınması kararlaştırıldı.
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Şanlıurfa Valisi Güngör Azim Tuna, "Toprak Koruma Kurulunu teşkil ettirdik. Bakanlar Kurulunca Türkiye çapında büyük ova koruma alanları ilan ediliyor. Tabi ki Şanlıurfa'nın da büyük ovaları var. Ceylanpınar, Harran ve Suruç ovaları gibi. Şanlıurfa ovalarını da bu kapsamda sınırlarını belirleyen bir çalışmaya toprak koruma kurulu olarak karar veriyoruz. Özellikle tarım toprağının, birinci sınıf sulanabilir tarım arazisinin korunması, buraya herhangi bir müdahale olmaması için, bakanlar kurulu ekinde çıkacak karara dahil edilmek üzere kurulumuz çalışmalarını tamamladı. Sekretaryasını Tarım İl Müdürlüğü yapıyor. Bundan sonra yeni bir döneme giriliyor. Bazı insanlar ovalarımızdaki yapılaşmalardan şikayet ediyordu. Burada belediyelerin, mahallelerin yerleşim alanlarını belirleyerek, bunun dışındaki hiçbir verimli tarım arazisinde yapılaşmaya izin verilmeyecek. Bunun yolu daha da zorlaştırılmış olacak. Şanlıurfa biliyorsunuz ülkemizin çok önemli tarım ürünleri potansiyeline sahip olan bir ili. Atatürk Barajındaki sulanabilir alanlar her geçen sene genişliyor. Bir çok sulanabilir alanlarımız var. Bunları da bu kapsamda değerlendirdik. Hem sulanabilir, hem de sulanamayacak durumda olanları da bu kapsama alıyoruz. Büyük bir ova sınırları şu anda belirleniyor. Önümüzdeki günlerde de bakanlar kurulu kararı için Ankara'ya gönderilecek" şeklinde konuştu.
Vali Tuna başkanlığındaki toplantıya, Vali Yardımcısı Oğuz Şenlik, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Abdulkadir Açar, İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Murat Çakmaklı, DSİ 15'inci Bölge Müdür Vekili Mehmet Sever, Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Mehmet Şaka, Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. M. Ali Çullu ve Doç. Dr. Ali Rıza Öztürkmen katıldı. | allenai/c4/00000/510 |
SICAK AŞ 11 YILDIR DEVAM EDİYOR - GEREDE MEDYA TAKİP | Gerede Haberleri
Anasayfa » Güncel » SICAK AŞ 11 YILDIR DEVAM EDİYOR
SICAK AŞ 11 YILDIR DEVAM EDİYOR
Hayırseverler ile ihtiyaç sahiplerini buluşturan Gerede Belediyesi 11 yıldır sıcak aş dağıtımı yapmaya devam ediyor.
Hayırseverlerin katkıları ile Belediye Aşevi’nde dağıtılan sıcak aştan günlük 350 aile, ortalama 1400 kişi yararlanıyor.
Belediye Başkanı Ömer Baygın, yaptığı açıklamada; “11 yıldır sıcak aş kampanyamızı devam ettiriyoruz. Sıcak aş dağıtımını geçen yıl olduğu gibi bu yıl da aşevinden yapıyoruz. Belediye aşçıları Aşevimizde yemekleri doğalgazla pişiriyorlar. Günlük 350-400 ailemizin faydalandığı sıcak aş dağıtımından ortalama olarak 1500-2000 kişi yararlanıyor. Manevi duyguların yoğunlaştığı bu mübarek ayda ihtiyaç sahiplerinin yüzlerinde tebessüm oluşturabiliyorsak ne mutlu bize. Bu vesile ile hayırseverlerimize ihtiyaç sahipleri adına teşekkür ediyorum” dedi.
Aşevinde yemek menüsü; Mercimek Çorbası-Tas Kebabı-Pirinç Pilavı-/Yayla Çorbası-Kavurma-Pirinç Pilavı-Üzüm/Ezogelin Çorbası-Etli Kuru Fasülye-Pirinç Pilavı-Karpuz/Etli Nohut-Pirinç Pilavı-Yoğurt/ şeklinde çeşitli menülerden oluşuyor. İhtiyaç sahibi vatandaşlarımızın ise yüzü gülmeye devam ediyor. | allenai/c4/00000/511 |
25 Temmuz 2018 - Çarşamba 09:15 Bu haber 277 kez okundu
Osmanlı Devleti zamanında 150 yıl kadar altın çağını yaşayan ve tarihte yaklaşık 2 bin 800 yıllık geçmişi olan savatlı gümüş işlemeciliği, Vanlı ustaların ellerinde sanata dönüşüyor.Oldukça zahmetli bir işçiliği olan ve bu yüzden ‘sebat’ olarak adlandırılan savat işletmeciliği, Van’daki ustaların ellerinde 450 derecelik ateşte pişerek gümüşe işleniyor. İlk olarak Urartular tarafından ortaya konan ve gümüşün üzeri karartılarak gerçekleştirilen savat işletmeciliği, geçmişte olduğu gibi günümüzde de oldukça ilgi görüyor.Takıların asırlık gözdesi, göz kamaştıran savatlı gümüş; Kale Yolu üzerinde 3 bin 500 metrekarelik alanda Urartu mimarisiyle kurulan atölyede, Vanlı ustaların eliyle hayat buluyor. Babadan kalan mesleği sürdüren savat ustası Erdal Binici, savat sanatını üçüncü kuşak olan çocuklarına devrediyor.İHA muhabirine konuşan Erdal Binici, gümüşün üzerindeki siyah süslemeye ‘savat’ denildiğini belirtti. Gümüş üzerinde yapılan en zor işçiliklerden birisinin savatlı gümüş işlemeciliği olduğunu ifade eden Binici, “Bir bileziğin üzerine el kalemiyle motifler yapılır. Motifler yapıldıktan sonra, yaklaşık 450 derecede savat gümüşün üzerine eritilir. Komple savat yapıldıktan sonra, fazlalıklar zımpara ile alınıyor. Zımpara işlemi sonrası motif yapılan yerlerin içinde savat kalır. Sonrasında ise bunun üzerine cila yapılır. En son işlem ise, dikiş nakış dediğimiz el kalemiyle kalem atıldıktan sonra savat net ortaya çıkar” dedi.“Savat ile iki kültürü bir araya getirdik”Dünyada Urartu idollerini savatla birleştiren tek firma olduklarına dikkat çeken Binici, “Tabakadan tutun vazoya kadar aklınıza gelebilecek her şeyi üretiyoruz. Bunun dünyada örnekleri tabi ki vardır ama bizdeki çeşit yelpazesi kimsede yoktur. Van’da olan çeşit yelpazesi hiçbir ülkede yok. Çünkü burası Urartuların başkentidir. Urartulardaki idollere baktığımız zaman ciddi anlamda farklı ürünler, farklı objeler vardır ki biz onların hepsini bir araya getirip savatla birleştirdik. Yani savatla iki kültürü bir araya getirdik” diye konuştu.“Savat işletmeciliği sabırlı insanların işidir”Savat işlemeciliğinin çok zahmetli olması nedeniyle ‘sebat’ olarak adlandırıldığını dile getiren Binici, sözlerini şöyle sürdürdü:“Sebat demek, sabır demektir. Savat işletmeciliği sabırlı insanların işidir. Herkes savatı dökümden yapabilir, ama el işini yapacak insanın çok sabırlı ve geniş olması lazım. Biz bir savatlı parçayı yaptığımız zaman farklı bir boyuta geçiyoruz. O ürüne tam adapte olduğunuz zaman biliyorsunuz ki bunu siz yapıyorsunuz, ortada bir emeğin olduğunu ve içinizdeki her şeyi o gümüşün üzerine işliyorsunuz. Bizlerde bir ürünü yaptığımız zaman o gece rahat uyuruz. ‘Bunu biz yaptık’ diyoruz. Diğer taraftan bunun Van’a ait olan bir parça olması insana huzur veriyor.”Öte yandan, ‘savatlı gümüş işlemeciliği’ Türk Patent ve Marka Kurumunca geçtiğimiz günlerde koruma altına alınarak tescillenmişti.
Etiketler: Takıların, asırlık, gözdesi, Van’da, hayat, buluyor , | allenai/c4/00000/512 |
Gazeteci Dizer HEPAR'ın adayı - Medyabar
09:57 VİP Cuma Namazı'nın mimarı Müftü tayin edildi
09:59 Sapanca'da şeker görünümlü uyuşturucu hap ele geçirildi
22 Aralık 2013- Arka Kapı Güncelleme: 28 Haziran 2019
Gazeteci Dizer HEPAR'ın adayı
Hak ve Eşitlik Partisi Sakarya İl Başkanlığı olarak 2014 seçimlerinde büyükşehir belediye başkanı olarak Oğuz Dizer'i aday gösterdi.
HEPAR'dan konuyla ilgili olarak yapılan açıklama şöyle..
"Hak ve Eşitlik Partisi Sakarya İl Başkanlığı olarak Yerel Seçim çalışmaları kapsamında sürdürmüş olduğumuz aday belirleme sürecinde sona yaklaşmış bulunmaktayız.
Hak ve Eşitlik Partisi olarak her seçimde olduğu gibi adaylarımızı belirleme kriterlerimizi titizlikle yürütüp, popülizmden uzak, şehrin ihtiyacına uygun, siyasi adaylıkları meslek haline getirmemiş, sadece seçim dönemlerinde ortaya çıkmayan, yedi kocalı Hürmüz gibi aday olabilmek için parti parti gezmeyen Türk vatanseverlerini aday göstermeye devam ediyoruz.
Bu bağlamda Hak ve Eşitlik Partisi Sakarya Büyükşehir Belediye başkanımızı
belirleyerek, 21 Aralık 2013 tarihinde Genel Merkezimize yapmış olduğumuz ziyaret ve Genel Başkanımız Sayın Osman Pamukoğlu ile yapmış olduğumuz görüşme neticesinde Sn 'OĞUZ DİZER' Sakarya Büyükşehir Belediyesi başkan adayımız olarak belirlenmiştir.
Hak ve Eşitlik Partisi olarak daha önce ilan ettiğimiz üzere mahalli seçimlerde dengeleri değiştirecek bir çalışma ile 'Arpalığa dönmüş' olan halkın belediyelerini halka hizmet eder hale getirecek ve 'vatandaşı müşteri gibi gören tüccar belediyecilik' anlayışına son vereceğiz.
16 ilçenin 16'sında seçimlere girecek olan partimizin diğer ilçe belediye başkan adaylarını, kısa süre içinde yapacağımız bir basın toplantısı ile açıklamaya devam edeceğiz.
Hak ve Eşitlik Partisi Sakarya il başkanlığı olarak Sn Oğuz Dizer'e almış olduğu bu önemli vazifede başarılar diliyor ve tebrik ediyoruz.
Oğuz Dizer kimdir?
Adapazarı 19 Kasım 1952 doğumlu. Manastır-Kocacık Türkmenlerinden İstiklal Gazisi Mehmet Dizer'in torunu, Rahmetli Hakkı Dizer ve Sabahat hanımın 3 erkek evladının en büyüğü. Sakarya ilk okulu, Merkez Orta Okulu, Adapazarı Lisesi ve İstanbul Haydarpaşa Lise'sinde okudu.
Sakaryaspor ve Ada Şekerspor'da basketbol oynadı. 1972 Haziran ayında şehrimiz eşrafı ve Sakaryaspor kurucularından İhsan Ayhan'ın kızı Nilgün hanımla evlendi. İki çocuk babası ve Duru 1976-1980 dönemi rahmetli Ömer Aydemir başkanlığındaki yönetimde Sakaryaspor alt yapı ve amatör şubeler yöneticiliği yaptı.
Sakaryaspor'un TFF'yle ilgili sorunlarının çözümünde göz ardı edilemeyecek maddi ve manevi katkıların kulübe kazandırılmasında etkin oldu. Sakaryaspor'a zarar veren her kişi ve kurumla mücadeleye girmekten asla Sakaryaspor'un trilyonlarca liralık borca batırıldığını ilk keşfeden ve kamu oyu karşısında telaffuz eden ilk ve tek hemşerimizdir. Sakarya kapalı Yüzme Havuzu fikrini gündeme taşıyan, inşaat başlangıcı ve bitiş döneminde büyük katkıları olan Sakaryalıdır. Yurt içi ve yurt dışı ilişkileriyle şehrimizin Dünya'ya açılan dürüst ve saygın yüzüdür. Tüm dünyada, yakından izlediği çağdaş şehircilik ve özellikle Avrupa Belediyeciliği'nin gençlerine ve spora olan hizmetlerini, şehirlerine katkılarını Sakarya'mıza taşıyacak vizyonun sahibi yapıda bir Fotospor, Günaydın, Takvim gazetelerinde spor yazarı olarak çalıştı. TGRT, HBB, STV, ETV, Karadeniz tv de spor programları yaptı. 2009 yılında Budapeşte-Belgrad bisiklet turunda Türkiye'yi temsil onurunu yaşadı. 1994'ten günümüze Fanatik Gazetesinde spor yazarı olarak çalışmakta ve Serdivan ilçemizde yaşamaktadır.
22 Aralık 2013 - Arka Kapı --- Okunma Yazdır | allenai/c4/00000/514 |
Emniyetten 'Rambo' açıklaması - Bursa.com
anasayfa Gündem Emniyetten 'Rambo' açıklaması
12 Temmuz 2015 19:58
Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü tarafından "çete lideri" olarak bilinen cezaevi firarisinin yakalanmasına yönelik emniyet birimlerinin çalışma usulleriyle ilgili iddiaların asılsız olduğu, söz konusu kişinin yakalanmasına yönelik çalışmaların ilgili birimlerce devam ettiği bildirildi.
Diyarbakır Emniyet Müdürlüğünden yapılan yazılı açıklamada, bazı basın yayın organlarında "Diyarbakır Emniyeti çete liderini yakalayamadı, iş adamları tedirgin" başlığıyla yayımlanan haberin gerçeği yansıtmadığı belirtildi. Belirli odaklarca kamuoyunda teşkilata yönelik olumsuz algı oluşturmak amacıyla asılsız haberler hazırlandığı kaydedilen açıklamada, şu değerlendirmelerde bulunuldu:
"Haberde emniyet teşkilatı başarısız gösterilerek kamuoyu nezdinde güvenlik güçlerine olan güveni zedelemeye ve olumsuz algı oluşturmaya yönelik maksatlı bir çaba içerisinde olunduğu görülmektedir. Ayrıca, haberde adı geçen cezaevi firarisinin yakalanmasına yönelik emniyet birimlerinin çalışma usulleriyle ilgili verilen bilgiler asılsızdır." Birimlerin, suç ve suçluyla mücadelede mevzuatın verdiği yetki çerçevesinde vazife icra ettiği belirtilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Bu kapsamda, uygulanan polisiye yöntemlerin gizliliği bulunmaktadır. Haberde ismi geçen cezaevi firarisinin yakalanmasına yönelik çalışmalar ilgili birimlerce devam etmektedir.
Diyarbakır'da işadamlarını ölümle tehdit edip para istemek, banka soymak ve polise silahlı saldırıda bulunmak suçlarından aranan cezaevi firarisi Rambo lakaplı M.A. aranıyor. Yaklaşık 2 yıl önce cezaevinden hastaneye getirilirken firar eden M.A., mart ayında Diyarbakır'da tanınan bir işadamına mektup göndererek bir milyon TL istemişti. M.A., tehdit mektubunda şu ifadeleri kullanmıştı:
"Diyarbakır'ın herhangi bir karanlık sokağında ikamet etmekteyim. Mayınlı arazide yürümüşlüğüm, pusuya düşmüşlüğüm ve IŞİD'le savaşmışlığım, insan ve polis vurmuşluğum var. Bana istediğim yeni TL ile 1 milyon ödeyip kurtulabilirsin. Çok basit oldu değil mi? İki seçeneğe sahipsin. Ya istediğimi verir beni bir daha rüyalarının dışında hiçbir yerde görmezsin ya da polis ve mafya benzeri herhangi bir oluşumla beni yok etmeye çalışırsın. Ben yerinde olsam ikinci şıkkı hiç aklımdan bile geçirmezdim. Çünkü sana ve ailene zarar getirir ama takdir senin. İkinci şıkkı seçersen en yakınından başlar, senin selamın kelamın olan herkesi teker teker vuracağım…" | allenai/c4/00000/515 |
Ebru Zeynep Altay - Tüm Köşe Yazıları - Sayfa 1
Haberler >Yazarlar >Ebru Zeynep Altay
"Ebru Zeynep Altay" hakkında bilgiler ve tüm köşe yazıları Hürriyet Yazarlar sayfasında. "Ebru Zeynep Altay" yazısı yayınlandığında hemen haberiniz olması için Hürriyet'i takip edin.
Uykunun bağışlık sistemimiz üzerindeki etkisini öğrendiğimde daha da mutlu uyumaya başladım. Uyurken kendimize çok büyük bir iyilik yapıyoruz. Neden mi? Belirli bağışıklık hücreleri uyku sırasında artış gösteriyor ve ayrıca uyku hormonu melatonin, serbest radikaller ve diğer toksinlerle savaşan mükemmel bir antioksidan da ondan. Uykunun kıymetini iki küçük bebekli, pek iyi bilen biri olarak uyku çok çok önemli diyorum…
İstediğiniz kadar sağlıklı beslenin, sporunuzu düzenli yapın, sağlıkla ilgili hiçbir şeyi kaçırmayın ama eğer yeterli uyku uyumuyorsanız bunların hepsi eksik kalır diyor bilim insanları!
“İyi olma” ruh hali içinde olmak ve kendimizi iyi hissetmemiz için yeterli derecede uykumuzu almamız çok önemli. Günlük telaşımız içerisinde her şeye yetişebilmek adına en çok zamanı uykumuzdan çalıyoruz. Sabahları kalkmak istemiyor, nedensiz yere kendimizi sürekli yorgun ve bıkkın hissediyorsak, uykularımızı bir incelemeye almanın sırası gelmiş demektir. Uyku en önemli besin kaynağımız. Bağışıklığımızı arttıran ve koruyan en önemli besinimiz. Nasıl bağırsaklarımız iyi çalıştığında sistemimizi temizliyorsak, iyi uyku uyuduğumuzda da yenileniyoruz ve canlanmış oluyoruz.
Halbuki, güne enerjik ve dinç başladığınızı bir hayal etsenize… Yeterli uyunmuş bir uyku sırasında;
*Tüm iç organlarımız dinlenir ve yenilenir. Cildimizin onarımı, kaslarımızın tamiri, protein sentezinin hepsi uyku sırasında olur.
*İştah kontrolü, stres ve büyüme hormonlarının düzgün çalışmasına yardımcı olur.
*Hafızamız güçlenir, yeni bilgilerin depolanması için yer açılır.
*Yükselen enerji ile beraber kendimize yararlı hayat tarzı alışkanlıkları ediniriz. (spor, kendimize ait günlük bakım ritüelleri, yemek pişirme)
Bu bir kategorize etme şeklidir. Bu protein ailesi içinde bir alt aile vardır ki bu da insanlar için toksiktir. Toksik olanlar arpa, buğday ve çavdarda bulunur.
Ben genellikle gluten kötü değildir, kötü gluten insan için kötüdür derim. Bu da buğday, arpa, çavdarda bulunan, hiç bir insanın sindiremeyeceği glutendir.
Bedenimizde en hızlı yenilenen hücreler bağırsaklarımızın iç çeperini oluşturan hücrelerdir. 3-7 gün içinde bağırsak çeperinin tamamı yenilenir. Tost yeriz yenilenir, makarna yeriz yenilenir, ekmek yeriz yenilenir, kurabiye yeriz yenilenir. Günler, haftalar, aylar, yıllar sonra bir gün bir waffle yersiniz ve bu bağırsaklarınızın iç çeperini yine delersiniz ama o hiç gelmeyeceğinizi düşündüğünüz gün gelmiştir ve bağırsak çeperiniz artık iyileşmez.
Çünkü insanlar her buğday yedikten sonra hemen, her an hasta olmazlar ama buğday herkes için problemi tetikler ve tolere edip bağırsağın onardığı şeyler artık gün gelir onarılamamaya başlar. Bu da artık inflamasyonun yani yangının başladığına işarettir. Organlarına ve dokuna zarar almaya başladıkça fonksiyon bozuklukları ortaya çıkar.
Fonksiyonel bozukluklar ortaya çıkmaya başladıktan kısa bir süre sonra da hastalıklar ortaya çıkar.
Corona Virüs Döneminde Nasıl Beslenmeliyiz?
Öncelikle beslenmemizden özellikle bu dönemde;
@ebrununsagliklidunyasi hesabımdan özellikle bu dönem nasıl beslenmemizle ilgili çok detaylı bilgilere ulaşabilirsiniz. Çünkü yukarıda saydıklarımı beslenmemizden çıkarırken kocaman bir adım atmış oluyoruz.
Mutfaklarımıza yani ‘şifa merkezlerimize’ daha çok girip, hem kendimiz hem de ailemiz için şifalı yiyecekler pişirmemizin gerekli olduğu bir zamandayız.
Alternatif tıbbın en ünlü doktorlarından Mark Hyman’ın da dediği gibi “Yüz yılın ilacı bulundu! Besinlerimiz.” O nedenle özellikle bu dönem bedenimizi dış etkenlere karşı korumak için neler yemeliyiz diye sorarsanız;
Peki bunları beslenmemize ekleyelim ama hangi ruh halinde? Çünkü yemek yediğimiz sırada ruh halimiz inanılmaz önemli. Biz eğer stresli bir halde yemek yersek, o tabaktakiler dünyanın en doğal, en şifalı besinleri de olsa ne yazık ki stres altında, yani yüksek kortizol altında, sindirim enzimleri çalışmıyor ve yediklerimizi sindiremiyoruz, bu da bedenimizde de ayrıca bir stres yaratıyor.
O zaman hadi gelin şunlara dikkat edelim ne dersiniz? Hem de uygulaması sizin alışkanlıklarınızdaki minik değişikliklerle mümkün.
Nohutlu Ekmeğimsi Nasıl Yapılır?
İşte hemen yapabileceğiniz, ekmek yerine tüketebileceğiniz bir “Nohutlu Ekmeğimsi” tarifim:
@ebrununsagliklidunyasi hesabımdan özellikle bu dönem nasıl beslenmemizle ilgili çok detaylı bilgilere ulaşabilirsiniz.
Ebru’nun Sağlıklı Dünyası
Ebru Zeynep Altay Kimdir? | allenai/c4/00000/516 |
Son Güncelleme: 16 Şubat 2018 Cuma 12:43
Karkas et ithalatı sebebi ile sakatat fiyatlarının artması kaçakçıları da harekete geçirdi.
Türkiye’nin yurtdışından yaptığı karkas et ithali, et fiyatlarını düşürürken sakatat fiyatlarının ise yüzde yüz oranında artmasına sebep oldu.
Kilosu 10 ile 15 lira arasında değişen sakatat fiyatları 2-3 katına çıktı. Sakatat fiyatlarındaki artışı fırsata çevirmeye çalışan kaçakçılar İstanbul Gümrük Muhafaza Müdürlüğü birimleri tarafından yakın takibe alındı. Norveç’ten hayvan yemi ithal eden bir firma incelemeye alındı. Firma yetkililerinin hayvan yemi olarak beyan ettiği bir konteyner içerisindeki 30 ton üründen numuneler alındı.
Alınan habere göre konteynerden alınan et numuneleri Gümrük Laboratuvarı’nda incelemeye alındı. Yapılan tahlillerde, Norveç’ten hayvan yemi beyan edilerek getirilen ürünlerin sakatat olduğu tespit edildi. Firma hakkında adli ve idari işlem başlatılırken, kaçak sadakatlar için gümrük vergilerinin 2 katı oranında idari para cezası kesildi.
İzmir Gümrük Muhafaza Müdürlüğü’nün Afyon’da yaptığı operasyonda ise Polonya’dan getirilen 65 ton dana ciğerine el konuldu.
İZMİR’DE 1 MİLYON 200 BİN LİRALIK CİĞER
Piyasa değeri 1 milyon 200 bin lira olduğu belirtilen sakatat gümrük laboratuvarına gönderilerek kontrol edildi. Dana ciğerinin Polonya’dan ‘İnsan sağlığına elverişli değildir’ denilerek ülke dışına çıkarıldığı ancak laboratuvar kontrollerinde sağlığa elverişli olduğu anlaşıldı.
istanbul et kaçakçılığı | allenai/c4/00000/518 |
i robot - Dünya Sözlük
başlığa ait ilk tanım sadaret kethüdası tarafından 2009-04-28 20:32:00 tarihinde girilmiştir.
2004 yapımı bir amerikan sinema filmi. başrollerinde will smith, shia labeouf, bridget moynahan, simon baker ve james cromwell gibi isimler yer almıştır. alex proyas'ın yönettiği film, isaac asimov'un, aynı isimli, romanından uyarlanmıştır. romanın adı ve filmin bizdeki gösterim adı ben robot'tur.
üç robot yasası: kural 1 - bir robot asla bir insana zarar vermez ya da bir insanın zarar görmesine izin vermez. kural 2 - bir robot insanlara mutlaka ve her koşulda itaat etmelidir. kural 3 - bir robot birinci ve ikinci kurala karşı gelmemek kaydı ile varlığını muhafaza etmekten sorumludur. 2035 yılına gelindiğinde robotlar artık gündelik yaşamın ayrılmaz bir parçası haline gelmişlerdir. insanların robotlara olan güveni tamdır. bir kişi hariç. hafif paranoyak bir dedektif olan del spooner işlenen bir suçun robotlar tarafından yapıldığını düşünmektedir.
21.02.2012 08:56 sadaret kethüdası
isaac asimov'un kısa hikayelerden oluşan 1950 yılında yazdığı kitabı. üç robot yasası üzerinden tasarlanan modern bilim kurgu çizgisinde, ilginç hikayelerdir.
2004 yılında filmi de yapılmıştır. hatta hatırladığım kadariyla da çok başarılı bir filmdi. sanırım will smith'in başrol oynaması ve aynı yıl örümcek adam'ın başarısı yüzünden pek ses getirmedi.
29.02.2012 01:21 cemetery guard
ben robot. will smith'in başrolde oynadığı 2004 yapımı bilim kurgu filmi.
kısaca hikaye robotların insanların yerini aldığı bir dönemde, kazada denize düşen kızı değilde kendisimni kurtardı diye vicdan azabı çeken ve robotlardan nefret eden ajan spoon ve yeni nesil robotlardan kendi iradesi olan bir robotun hikayesi. konu güzel ortam güzel will smith zaten sağlam oyuncu. eğlenceli ve güzel bir film.
18.10.2015 22:49 scorpion
ergenekonun robot hali.
birde aşırı converse reklamı vardır ki o derece yani, ya insanın babannesi durduk yere hey o ayağındakiler de ne? diye sorar mı?
c: - converse all star! harika bişiy.
-ya ayakkabı iste n'apcan sen cay varmı?'dır.
28.04.2009 23:35 karalama kagidi-ihl
bilim kurgu'nun distopik gelecek tasfirinde en bayağı ama izlenebilitesi en yüksek olan robotların baş kaldırısı konulu film.yalnız nedense bu tür filmlerde başrol oyuncuları jesuslaştırılıyor şekil a daki gibi...
ayrıca bu türdeki diğer yapımlar için (bkz: terminator) (bkz: matrix) (bkz: battlestar galactica) (bkz: transformers) (bkz: serenity) (bkz: eagle eye)
29.04.2009 03:13 taegukgi-ihl
buyuk ustad isaac asimov'un bir eseridir ve beyaz perdeye de aktarilmistir.
24.12.2009 09:17 photon-ihl
filmde ki robot karakterler nod32 antivirüs programını andırmaktadır.
29.06.2011 10:00 musttafa-ihl
30.05.2012 16:57 ucurtmavcisi-ihl
baş rolünde will smith'in oynadığı, the matrix'deki herşeyi saran makinelerin darbe girişimi ve öncesinin anlatıldığını söyleyebileceğimiz bir bilim kurgu filmi.
28.04.2009 20:32 cihangura-ihl
robotların devrim yaptığı sahneyi nedense 15 temmuz'a ve genel itibarıyla da darbelere benzettiğim film. ns5'lerin "evinize dönün" sözü köprüde "sıkıyönetim ilan edildi herkes evine gitsin" diyen askeri hatırlatıyordu. 15 temmuz'dan sonra beyaz tv iki kez yayınladı bu filmi. şimdi çıksa yine izlerim.
08.10.2016 23:18 yeni bir dunya istiyorum diyene yenidunya vermek
the alan parsons project grubunun 2.albümü ve aynı isimli şarkıları. i robot filminin uyarlanmış olduğu öyküden yani ısaac asimov'un i robot adlı kısa öyküsünden esinlenilerek oluşturulmuş bu albüm.
17.03.2017 13:43 kerty | allenai/c4/00000/519 |
Dağıtım bölgesindeki 6 ilde 1102 kız, 1270 erkek çocuğu için toplam 2 bin 372 kışlık bot toplandı
03.01.2020 Gökhan Yıldız Istanbul enerji , hizmet
İSTANBUL (AA) - Dicle Elektrik çalışanları tarafından satın alınan 2 bin 372 çift bot ile şirket yönetiminin satın aldığı 2 bin mont ve kaban dağıtım bölgesindeki 6 ilde tespit edilen ihtiyaç sahibi ilk ve ortaokul öğrencilerine eş zamanlı olarak dağıtıldı.
Dicle Elektrik'ten yapılan açıklamaya göre, bir grup çalışan, havalar soğuyunca, ihtiyaç sahibi öğrencilere kendi imkanları ile kışlık bot alıp dağıtmak için harekete geçti.
Bu konuda Diyarbakır Sistem İşletme Yöneticiliği tarafından Minik Ayaklar Üşümesin adıyla sosyal sorumluluk projesi hazırlandı. Kampanya, kısa sürede tüm bölgeye yayıldı ve 6 ildeki şirket çalışanları tarafından desteklendi.
Kampanya kapsamında şirket çalışanları ilk ve ortaokulda okumakta olan 6-14 yaş gurubundaki çocuklar için kendi imkanları ile kışlık bot satın alarak bulundukları illerde İdari İşler yöneticiliklerine teslim etti.
Kısa süre içerisinde dağıtım bölgesindeki 6 ilde 1102'si kız, 1270'i ise erkek çocuğu için olmak üzere toplam 2 bin 372 kışlık bot toplandı.
Çalışanların sosyal sorumluluk projesine bir destek de şirket yönetiminden geldi. Dicle Elektrik yönetimi, kampanyaya destek olmak için dağıtım bölgesindeki ihtiyaç sahibi öğrencilere botlar ile birlikte dağıtılmak üzere 2 bin adet mont ve kaban gönderdi. Dicle Elektrik yetkilileri ile il ve ilçe milli eğitim müdürlükleri ve mahalle muhtarları tarafından ihtiyaç sahibi öğrenciler belirlendi.
Dün de Diyarbakır, Şanlıurfa, Mardin, Batman, Siirt ve Şırnak’ta eş zamanlı olarak bot ve montlar belirlenen öğrencilere dağıtıldı. Diyarbakır, Siirt ve Şırnak’ta bot ve mont dağıtımını il müdürleri kendi elleri ile yaparken, diğer illerde dağıtım şirket yöneticileri ve diğer yetkililer tarafından gerçekleştirildi.
şirket haberleri / enerji 18.02.2020 | allenai/c4/00000/521 |
Bebek Sweatshirt | Çocuk Kapşonlu Sweat Modelleri - ebebek
Bebek Ayakkabıları (98)
Bebek Çorapları (87)
Bebek Alt Üst Takım (272)
Bebek Astronot Tulum (9)
Bebek Body (221)
Bebek Elbiseleri (195)
Bebek Hırkaları (37)
Bebek Mevlüt Kıyafeti (9)
Bebek Pantolonları (11)
Bebek Pijama Takımı (73)
Bebek Sweatshirt (74)
Bebek Şortları (32)
Bebek Tişört (53)
Bebek Tulumları (340)
Bebek Yelekleri (12)
Bebek İç Giyim (37)
1,5 Yaş (11)
2 Yaş (40)
3 Yaş (29)
9 Ay (49)
For My Baby (9)
Bebek Baskılı Basic Uzun Kollu Sweatshirt
6 Ay 9 Ay 1 Yaş 3 Yaş
Little Bear Baskılı İki İp Erkek Bebek Sweatshirt
Kız Bebek Dona Eşofman Takım
9 Ay 1 Yaş 2 Yaş 3 Yaş
Erkek Bebek Ayı Baskılı 2li Takım
9 Ay 1 Yaş 2 Yaş
Bebeğinizin rahatça koşması, zıplaması, oturması ve kalkması sağlıklı bir fiziksel gelişim gösterebilmesi için önemlidir. Tüm bu hareketleri yapabilme özgürlüğünü bebeğinize sağlayan en önemli etken, giysileridir. Bebeğinizin giysileri ne kadar rahat olursa, bebeğiniz de o kadar kolay hareket edip, oynayabilir. Bebeklerde rahatlık deyince bebek sweatshirt akla ilk gelen kıyafetlerden biridir.
Anneler Sweatshirt Tercih Ederler, Çünkü;
Sweatshirtler bebeklere esnek ve rahat hareket kabiliyeti sağlarken, anneler için de kullanım kolaylığı sağlar. Mesela bir bebek sweatshirtünü eşofman altı ile giydirirseniz; bebeğinizin evde, kreşte ya da okulda giyilebileceği spor bir kıyafet elde etmiş olursunuz. Aynı sweatshirtü bebeğinize şık bir şort, tayt ya da pantolonla giyildiğinizde gezmeye giderken giydirebileceğiniz şık bir kombin yapmış olursunuz. Bir kıyafeti birçok farklı ürünle giydirebilmek, anneler için kullanım kolaylığının yanında bütçeden tasarruf da sağlar. Bu ürünlerin, kumaş cinsinden dolayı ütü ihtiyacının olmaması da anneler için başka bir kolaylıktır. Yıkanmış ve kurutulmuş olan ürünü, askıdan ya da kurutma makinesinden çıkarır çıkarmaz güzelce katlarsanız, ütülenmiş gibi muntazam olur.
Her Bebeğin Gardırobunda Olmalı, Dört Mevsim Kullanılmalı
Bazı giysi çeşitleri vardır ki, hiçbir zaman hurçlara konup baza altlarına kalkmaz; çünkü her mevsim ihtiyaç duyarız. İşte sweatshirtler de bebekler için vazgeçilmez bir giysidir. Peki hangi mevsimde, hangi ürünler kullanılmalı?
Yaz Mevsiminde Sweatshirt: Yazın sweatshirt mü giyilirmiş diyenlere cevabımız, “elbette giyilir” olacaktır. Yaz mevsiminde, gündüzleri ne kadar sıcak olsa da akşamları serin olur. Serin yaz akşamlarında bebeğinizi kısa kollu kıyafetle dışarıda gezdirirseniz, miniğinizi hasta edebilirsiniz. Bu nedenle serin geceler için ince pamuklu kumaştan yapılmış bisiklet yaka ya da kısa kollu tişörtünün üzerine giydirebileceğiniz, önü fermuarlı bir sweatshirt, daima yanınızda taşımanız gereken bir giysidir. Önden fermuarlı olan ürünleri isterseniz hırka gibi önü açık şekilde kullanabilirsiniz.
Kış Mevsiminde Sweatshirt: Kış mevsiminin karlı günlerinde polar ve boğazlı sweatshirt en çok tercih edilen ürünlerdendir. Kalın pamuklu kumaştan yapılmış, balıkçı ve bisiklet yaka sweatshirt de bebeğinizi soğuktan korumak için iyi bir seçenektir.
İlkbahar ve Sonbahar Mevsiminde Sweatshirt: Bu mevsimler, ani hava değişikliklerinden dolayı bebeklerin en sık hastalandığı dönemdir. Hava güneşli ve sıcakken, birden güneş bulutun arkasına saklanır ve gölge olunca bebeğiniz üşür. Bazen de hava soğuk diye miniğinizi kat kat giydirip dışarı çıkarırsınız, ancak yarım saat sonra güneş çıkar ve bebeğiniz terler. Bu güvensiz havalarda size tavsiyemiz, bebeğinize ince pamuklu bisiklet ya da V yaka bir sweat giydirip, yanınızda da yağmur ve rüzgar ihtimaline karşı bebek kapüşonlu sweat bulundurmanızdır. Böylece her hava koşuluyla rahatlıkla başa çıkabilirsiniz.
Kız bebek annelerinin biraz süslü olduğunu bilen ebebek, kız anneleri için hem süslü hem de bebeğin içinde rahat edebileceği organik ürünleri seçerek, mağazalarında sizin için satışa sundu. Kızlarınız için pullu, simli, fırfırlı, baskılı ve lisanslı bebek sweatshirt modelleri birçok renk seçenekleriyle mağazalarımızda yer almaktadır. Kızlar için yakalı, gömlek görünümü verilmiş ve alttan çıtçıtlı modelli ürünleri, şık ve tüllü eteklerle bile kombinleyebilirsiniz. Alttan çıtçıtlı olması bebeğinizin gün içinde belinin açılmasını, aynı zamanda kıyafetinin dışa çıkıp çirkin görünmesini de engeller.
Erkek anneleri daha çok lisanslı ürünleri tercih eder. Bunun yanında baskılı desenli, kulaklı, aplikeli ürünler de bebeğinizin üzerinde çok cici duracaktır. Anneler, erkek bebek sweatshirt modelleri arasında genelde renk olarak gri, beyaz, mavi, sarı ve yeşil renk ürünleri; yaka olarak da balıkçı ve bisiklet yaka ürünleri tercih eder.
Uygun Bebek Sweatshirt Fiyatları ve Kaliteli Markalar Ebebek’te
Bebeğimiz için daima en iyisini isteriz ve mevzu o olunca hiçbir masraftan kaçınmayız. Ancak her zaman pahalı ürün, kaliteli ürün demek değildir. Doğru adreste aradığınız sürece, her bütçeye uygun kaliteli ürünü bulabilirsiniz. ebebek mağazalarında; Seçkin markalı bebek sweatshirt fiyatları değişen geniş bir fiyat skalasına sahiptir. Mağazalarımız ve internet adresimizden kampanyalarımızı takip ederek, çok daha uygun fiyata bile bebek sweatshirt bulabilirsiniz. | allenai/c4/00000/523 |
Afyonkarahisar İhsaniye Kayıhan Posta Kodu 03384
Afyonkarahisar - İhsaniye - Kayıhan ve tüm mahallelerine ait posta kodlarına aşağıdaki tablodan ulaşabilirsiniz. İlgili bilgiye daha kolay ulaşabilmek için ayrıca arama kutucuğunu da kullanabilirsiniz.
Afyonkarahisar › İhsaniye › Kayıhan
Şu anda Afyonkarahisar ili, İhsaniye ilçesi Kayıhan semtine/beldesine ait posta kodu sayfasında bulunmaktasınız. Kayıhan semtine/beldesine ait 4 adet mahalle/köy mevcut olup bunlar alfabetik sıra ile: Cumhuriyet Mahallesi, Kunduzlu Mahallesi, Pınar Mahallesi, Türbe Mahallesi
Kayıhan, İhsaniye, Afyonkarahisar İhsaniye, Afyonkarahisar, Afyonkarahisar 03384 TR | allenai/c4/00000/525 |
Anasayfa » Android Haberleri » Galaxy S3 (GT-I9300) ve S3 mini Android 4.4 güncellemesini alacak mı?
Birkaç gün önce hangi modellerinin Android 4.4 KitKat gücellemesini alacağını yayınlayan Samsung’dan kötü haberler geldi. ABD için geçerli olan listede adı geçen telefonlardan ikisi, Galaxy S3 ve Galaxy S3 mini için kötü haber geldi.
Herkes Samsung’un yayınladığı listeden sonra iştahla güncelleme beklerken bu haber hiç iyi olmadı!/ © AndroidPIT
Samsung’un yayınladığı listeyi gören Samsung sahipleri bu habere oldukça sevinmişlerdi. Fakat Avrupalı tüketicilerin hevesi kursağında kaldı. Liste normalde ABD için yayınlanmıştı fakat ABD için gelecek olan güncellemenin Avrupa’ya da geleceği varsayıldı. Evdeki hesap çarşıya uymadı! Samsung Polonya resmi twitter hesabından Galaxy S3 ve Galaxy S3 mini’nin Android 4.4 KitKat güncellemesi almayacağını açıkladı.
Bunun altında yatan sebep ise ABD’de satılan cihazlarda kullanılan farklı donanım (işlemciler). Galaxy S3’lerin ABD’de satışta olan, 4G LTE versiyonları (SGH-I747) Snapdragon S4 (MSM 8960) işlemci bulundururken, uluslararası versiyonlarında (Türkiye’de de satılan GT-I9300 ve GT-I9305) Exynos 4 işlemci bulunuyor ve bu işlemciler Android’in 4.4 versiyonunu desteklemiyor. Aynı durum Galaxy S3 mini için de geçerli. ABD’de Galaxy Express (SGH-I437) ismiyle de satılan modelde Qualcomm işlemci bulunurken, Avrupa versiyonunda (GT-I8190) Exynos işlemci bulunuyor.
Bu haberlerin üzerine Polonyalı blogger, Robert Nawrowski, Android 4.4 KitKat güncellemesi alacak telefonların listesini revize ederek yeniden oluşturdu. Amerika’daki listeden farklı olarak listede Galaxy S3 ve Galaxy S3 mini bulunmuyor. Polonya için yayınlanan bu listenin diğer Avrupa ülkelerinde de geçerli olması kuvvetle muhtemel zira Avrupa’da satışta olan modeller genellikle aynı donanımı barındırıyor.
Uzun lafın kısası; Samsung’un yayınladığı liste ABD’de satışta olan cihazlar için geçerli ve Samsung’un Avrupa’da sattığı bazı modeller donanımsal olarak (işlemci) farklılıklar gösteriyor. Galaxy S3 ve Galaxy S3 mini ise bu farklılıktan darbe yiyen cihazlar. Maalesef Türkiye’de de satışta olan bu cihazlar için Android 4.4.2 KitKat güncellemesi gelmeyecek gibi gözüküyor. Fakat listede Galaxy Note 2’nin de bulunması kafa karıştırıcı çünkü Galaxy Note 2 (GT-N7100) ile Galaxy S3 (GT-I9300) aynı işlemciyi barındırıyor!
Galaxy S3’ün ve S3 mini’nin neden güncelleme almadığına dair bir yorumunuz var mı? Sebep sizce gerçekten işlemciler mi yoksa bu Samsung’un bahanesi mi? Ya da Polonyalı blogger listeyi özensiz bir şekilde mi hazırladı? (Belkide Galaxy Note 2’de o listede olmamalıydı!)
156 Okunma 03 Mar 2014
Fast Proxy Server List 135.412
web Proxy Adresleri 134.459
free proxy server list 90.453 | allenai/c4/00000/527 |
Yeşili ve oksijeni bol 10 tatil seçeneği
04 Haziran 2019, 09:29
Neredekal.com’un keşif rehberi editörleri doğa sever tatilciler için 10 harika seçenekten oluşan bir liste hazırladı.
Ülkemiz denizi, güneşi ve tabiat zenginlikleri ile adeta bir cennet. Bu cennet ülkenin her karış toprağında keşfedilmeyi bekleyen o kadar çok yer var ki! Güneyinden kuzeyine, doğusundan batısına bağrında saklı onlarca hazineyi barındıran Türkiye’de sıcakkanlı, misafirperver insanları ve yemyeşil doğasıyla öne çıkan birçok yer var. Türkiye’nin otel arama motoru Neredekal.com’un keşif rehberi editörleri 10 harika seçenekten oluşan bir liste hazırladı. İşte Türkiye’nin yeşili ve oksijeni bol tatil yerleri:
Etiketler:Neredekal tatil tur rota | allenai/c4/00000/529 |
16.07.2018 Güncelleme :07.11.2018
Sabri Ülker Vakfı, Yemekte Denge Eğitim Projesi kapsamında okullarda eğitim materyali olarak...
Sabri Ülker Vakfı, Millî Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Müdürlüğü ile birlikte yürüttüğü Yemekte Denge Eğitim Projesi kapsamında hazırlanan “Küçük Şefler Restoranı” adlı hikâye kitabını çocuklarla buluşturuyor.
Ayşe Şule Bilgiç’in kurucusu olduğu Düşyeri Çizgi Film ve Canlandırma Stüdyosu ekibi tarafından yaklaşık bir yılda hazırlanan Küçük Şefler Restoranı, Yemekte Denge Eğitim Projesi’nin ana mesajlarını keyifli ve sürükleyici bir hikâye ile aktarıyor. Küçük Şefler Restoranı ile çocukların eğlenerek öğrenmesi ve dengeli beslenme konusunda bilinçlendirilmesi hedefleniyor.
500 Bin Çocuk Küçük Şefler Restoranı İle Buluşacak
Pedagojik araştırmalar sonucunda uzman görüşlerin onayını alan Küçük Şefler Restoranı, ocak ayı itibariyle, Yemekte Denge Eğitim Projesi’nin uygulandığı 500 pilot okulda eğitim materyali olarak kullanılacak. Kitap, 2., 3. ve 4. sınıf öğrencilerine ulaştırılacak.
Sabri Ülker Vakfı, ilerleyen zamanlarda okul öncesi ve 1. sınıflara özel, daha fazla çizim içeren üç farklı hikâye kitabını da çocuklarla buluşturmayı hedefliyor. İçeriğini her yıl yenileyen Yemekte Denge Eğitim Projesi, çocukları önceki yıllarda Warner Bros. karakterleriyle 10 adet yarı animatik filmle buluşturmuştu.
Yemekte Denge Eğitim Projesi, 2011 yılında Sabri Ülker Vakfı’nın temel misyonlarından biri olan “sağlıklı yaşam bilincinin gelişmesine katkı sağlamak” amacından hareketle hayata geçirildi. Ana mesajı “Dengeli bir şekilde her şeyi yiyebilirsin.
Tek yapman gereken, dengeyi nasıl kuracağını öğrenmek” olan Yemekte Denge, çocuklarda dengeli beslenme ve sağlıklı yaşam alışkanlığı geliştirmeyi amaçlıyor. 2017-2018 Eğitim – Öğretim dönemiyle birlikte 7. yılına giren proje, 10 ilde (İstanbul, İzmir, Aydın, Gaziantep, Kahramanmaraş, Trabzon, Sinop, Kayseri, Antalya, Erzurum) 6 milyonun üzerinde çocuk, öğretmen ve ebeveyne ulaşıyor.
Etiket Bulutu: Kucuk Sefler, | allenai/c4/00000/531 |
27 Temmuz 2009 09:51 1
Forum Alev Oylarınızla 9. ( Dokuzuncu ) Haftanın Konuğu ULtRaDяagoN
Yapılan oylamalar sonucu ULtRaDяagoN haftanın konuğu seçilmiştir.
Bölüm Kuralları Dahilinde Sorularınızı Sorabilirsiniz.
Doğum Günün Kutlu Olsun Kardeşim ULtRaDяagoN
Oylarınızla 15. Haftanın Konuğu ; _MeLL_
Oylarınızla 11. Haftanın Konuğu |¨MaD qİrL¨|
9. ( dokuzuncu ) Haftanın Konuğu Seçimleri
27 Temmuz 2009 10:29 2
ÖnceLiKLe TebriKLer Abicim ;)
Hiç Forum_Küçüğü'ne GıcıK Kaptın mı ? :p
En Büyük İdeaLin Nedir ?
Bu Forumu NasıL BuLdun ?
Benim HaKKımdaKi DüşünceLerini ÖğreneBiLir Miyim ?
RocK'ı Sana Kim Tavsiye Etti ?
Hangi TaKımLısın ? Neden Bu TaKımı Tutuyorsun ?
Hayatında Hiç KeşKe Dedin Mi ?
En Sevdiğin RocK'çı Kimdir ? :cool:
KoLay GeLsin Abicim
27 Temmuz 2009 10:43 3
Öncelikle oy verenler için teşekkürler :)
Gelelim cevaplara :o
Doğru söylemek gerekirse bazı hareketlerine gıcık kaptım ama genel itibariyle gıcık kapmıyorum :o
İlkokuldayken bilgisayar mühendisi olmak istemeyi çok istemişimdir ama lisedeki biyoloji ve fizik hocalarının gıcıklığı nedeniyse sayısaldan soğudum eşit ağırlıkta uygun bir meslek şimdilik aklımda yok zamana bırakmak gerek bazen herşeyi :cool:
Knight online vasıtasıyla bir hile ararken buldum :p
Tatlı sözlüklere (Üyelerimiz Hakkında) 'ya ne yazdıysam o :)
Açıkçası hiç kimse tavsiye etmedi ve bir kişinin zorlaması veya tavsiyesiyle dinlemeye başlamadım. İçimdeki keşfetme isteğiyle keşfettim ve keşfettiğim içinde çok mutluyum. Enazından pop dinleyip el sallayacağıma rock dinler kafamı sallar felsefesine uymaya çalışıyorum :o
Fenerbahçe'liyim küçükken babamla çok maç izlerdik ve babam Fenebahçe'yi sevdirdi bana :rolleyes:
Her insan gibi benimde KEŞKE yapmasaydım etmeseydim söylemeseydim dediğim tabikide oldu :rolleyes:
Bunu sormanı ayıp olarak karşılayabilirim =) Rock'cu olarak değilde grup olarak herzaman LINKIN PARK:cool:
İlk aşk 7 yaşındayken platonik olarak geçti ve sadece çocukluk olarak kaldı şimdi aklımda :)
Diğerlerinin bir çoğu hoşlanma olabilir belkide ama şuan olan SON Aşkım gerçekten hayatımdaki Son Aşk'ım olacak :rolleyes:
Zaman insanların doğru ve yanlışlarını görmek için hayat sınavında geçen süredir diyorum eskiden zamanımı boş şeylere harcamıştım fakat şimdi daha dikkatli kullanıyorum zamanımı :rolleyes:
Soruların ve terlettiğin için teşekkürler hümeyra :o
27 Temmuz 2009 10:47 4
Kanka Terbikler (:
Kanka Nickin Original mi :)
RocK'n Coke Nasıldı :D
Rock dinlemeye neden başladın ?
neden kankamsın :p:D
Gene gelcem kanka :p
27 Temmuz 2009 10:55 5
Sağol arzucan teşekkürler :)
Tabikide orjinal şuana kadar hiç nette çakmasına rastlamadım google şuana kadar nickimi yazdığında karşına çıkan TÜM yabancı forum, devianart, bilgisayar kasaları ve metin2 dışındakiler benim :cool: genelde ultradragon2 yazınca çıkarım =)
7-8 yaşlarındayken tv de pokemon diye bir çizgi film vardı orda takaonun canavarı mavi ejderha yani dragondu ultrasını sonradan ekledim ve bu nick çıktı karşıma :p
Yerine göre ve sorumuluklarına göre zorlukları vardır tabiki şuana kadar hiç bir zorlukla karşılaşmadım :rolleyes:
Çok güzeldi seneye kombine bilet alıp gitmeyi düşünüyorum ve yine istanbul parkta olursa sahne önü biletlerine boş yere para harcamam :rolleyes:
Hümeyranın sorusuna benzemiş =) İçimdeki değişik birşeyleri keşfetme isteğiyle başladım ve mutluyum :cool:
Sen neden kankamsın sorusuna cevap verebiliyorsan benim içinde o kanka :cool:
Deli dolu, nicki üzerine manyak bir şahsiyet, kanka, dost canlısı ve kankam olduğu için şanslıyım diyebileceğim kişilerden birisisin :rolleyes:
27 Temmuz 2009 12:00 6
Soru Sormadan geçmeyeyim dedim :) Tebirkler..
1) Adın? Yaşın ?
2) Tuttuğun takım
3) Aşk mı Dostluk mu?
4) Olmazsa olmazın ne/neler kim/kimler
5) Forumda senin için özel olan ilk 5 kişi kimler?
6) Hayatta asla yapmam dediğin şey nedir?
7) Hayatta kazandığın en büyük tecrübe nedir?
8) Sevdiğin için aileni feda edermisin?
9) Her şeyi kafana takar mısın? ve insanlara hemen güvenirmisin?
10) ve son olarak çok mu soru sordum:)
27 Temmuz 2009 12:20 7
Teşekkürler iyi yapmışsınız :)
Adım Onur ; 93 lüyüm
Mynq da sormuştu her zaman Fenerbahçe :rolleyes:
Aşk ve dostluk arasında kıyaslama yapmamak lazım tabi dostlukların değeri her zaman aynı ve hiç unutulmaz. Aşkda aşık olduğun kişinin huylarına göre değişir. Kıyaslama amacıyla kefeye koymam ve ileride böyle bir sorunla karşılaşacağımıda sanmıyorum :rolleyes:
Öncelikler Ailem ,sonra benim için en değerli arkadaşlarım, kankalarım ve forumalev :rolleyes:
Sıralama yapmadan 5 satır olarak söyleyeyim :)
oneHope -> Sırdaşım ve anlayışlı en değerli dostlarımdan bir tanesi
Gökçe34&_MeLL_-> kankam değerli dostum ve kopuk şahsiyetim :rolleyes:
Acilservis-> Forumdaki babam abim herşeyim, daha çok onun öğütlerine nasihatlarına ve bilgilerine ihtiyacım olacak:rolleyes:
Hozukcan&RoCKFoReveR-> kardeşim kankam değeri pahabiçilmez biçilemez kişilerden bitanesi
Anma Arkadaş&BADMAN -> Bunlarda samimi olarak konuştuğum paylaşılabilecek sorunlarımı paylaştığım abilerimden 2 tanesi :)
Sevdiklerimi asla tuzağa düşürmem ve asla onlara kötü davranmak istemem.
"Birşeyleri istemek için zamandan fedakarlık etmek lazım","kendine dev aynasında değil boy aynasında bakıp ne olduğunu ve seviyeni düşünerek karşıdaki şahsa yorum yapmak"
Bunu uzun tartışmak lazım. Tabiki sevdiklerimi seçerken önceden bu kriterleride göz önünde en başından alıp ailemi ve sevdiklerimi karşı karşıya getirecek tür arkadaşlar edinmiyorum
Herşeyi olmasada bir kaç mevzuyu zamanında kafama takıp dert sahibi olmuşluğum vardır şimdi onlara gülüp geçiyorum :p Herşeyi kafaya takmamaya gerek yok insanı çürütür aksine :)
İnsanlara güven olayınıda karşımdaki şahsın gözlerine bakmam, tıpkı öğrencilerin öğretmeni baştan aşağı incelemesi gibi onu incelememle,
yeni tanıştıysam 10-20 dakikada konuşmamla karşıdaki şahsa güvenip güvenmeyeceğimi öğrenirim...
Çok sayılmaz standartlar 10 soru zaten açık konuşmak gerekirse 1-2 soruda bayağı bir düşündürdün :)
27 Temmuz 2009 12:31 8
27 Temmuz 2009 12:34 9
27 Temmuz 2009 12:38 10
4-) ve bir klasik benim hakkımda düşüncelerin? :D
27 Temmuz 2009 12:47 11
27 Temmuz 2009 12:56 12 | allenai/c4/00000/534 |
Popüler Haberler 06/07/2020 19:45
Z kuşağı nasıl bir lider istiyor? Son günlerin popüler tartışma konularından Z kuşağı ya da diğer adıyla zoomerlar, Hürriyet Yazarı ABdülkadir Selvi'nin de köşesinde yer buldu. 90'ların ortaları ile 2010'ların başlaı arasındaki doğanlara verilen Zoomer'ların nasıl bir lider istediği de ortaya çıktı. TikTok kullanan, teknolojiyi benimseyen Z kuşağı neye göre oy veriyor? İşte merak edilen detaylar...
Z kuşağı nasıl bir lider istiyor? BBC Türkçe’nin haberine göre Zoomer, 1990'lı yılların ortaları ve 2010'lu yılların başları arasındaki dönemde doğanları için kullanılan Z kuşağına verilen bir başka isim. Dünya nüfusunun yüzde 32'sini oluşturan Z kuşağı insanları, şu anki en kalabalalık kuşak. Ancak Dünya Bankası'na göre zoomerlar da şimdiden çalışan nüfusun yüzde 41'ini oluşturuyor. Hürriyet Yazarı Abdülkadir Selvi'nin köşesinde yayınladığı araştırma verileri de zoomer'ların siyasetle neden ilgilenmediğini ortaya koyuyor. Peki Z kuşağı neye göre oy veriyor? İşte detaylar...
Hürriyet Yazarı Abdülkadir Selvi'nin köşesinde yayınladığı araştırma verileri Z kuşağının nasıl bir lider istediğini ortaya koydu.
ZOOMER'LAR NEYE GÖRE OY VERİYORLAR?
ZOOMER NE DEMEK?
Bursa Hürriyet zoomer ne demek z kuşağı z kuşağı nasıl lider istiyor | allenai/c4/00000/536 |
Online Güvenilir Bahis Siteleri - Betmatik Giriş Yap
Spor etkinliklerinin sonuçlarına bahis oynamak, Türk bahisçileri için oyunlara katılmaktan daha popüler ve yaygındır. Tüm en iyi bilinen spor bahis siteleri var elbette ve bu da bahis deneyimi için en güvenilir seçenekler arasından Betmatik sitesini bizlere işaret ediyor.
Her anlamda müşterilerine güvenilir bir ortamda hizmet vermeyi ilke edinmiş olan site yıllardır ülkemizde sorunsuz bir şekilde bahis deneyimi yaşatıyor. Bahis lisansına ve mükemmel müşteri desteğine sahiptir, bu da onları aldatmacadan arınmış ve keyfini çıkarmanız için mükemmel bir ortam haline getiriyor.
Bingo için En İyi Casino Siteleri
Bingo, Türkiye’de on yıllardır tercih edilen bir eğlencedir ve oyun çevrimiçi alana sorunsuz geçişi yaptıkça popülaritesi artmıştır. Mevcut oyunların ve odaların çeşitliliği, yalnızca mükemmel şekilde yönetilen topluluklar tarafından eşleştirilerek, önemli sosyal yönün çevrimiçi deneyimin ön planda kalmasını sağlar. Tüm tombala çeşitleri en iyi casino sitelerinin hepsinde mevcut olmayacaktır, bu nedenle önerilerimiz yine Betmatik sitesi. Keyfini çıkarabileceğiniz güvenilir ve aldatmaca içermeyen bir site bulmak için Türkiye’deki tüm mevcut seçenekleri test ettik ve inceledik. Bu güvenilir tombala siteleri büyük bahis sitelerinin oyun bölümleridir, bu da bingo odalarını tamamlamak için harika slot ve diğer casino oyunlarına sahip oldukları anlamına gelir.
Çevrimiçi gerçek paralı poker oynamak için sayısız yol ve yer olduğu için, oyuncular kendilerini seçim yapmada zorlayabilir. Bu, bazı casino web siteleri poker yazılımı indirip yüklemenizi gerektirdiğinde özellikle hantaldır. Hepimiz bildiğimiz bilgisayar programlarını indirmenin virüs yüklemek için önde gelen bir aldatmaca olduğunu biliyoruz. Bu anlamda önerilen operatörlere bağlı kalarak emin ellerdesiniz. Her popüler poker türü için en iyisi haline getirilen, en sevdiğiniz kart oyununun keyfini anında oynayabileceğiniz veya indirilebilir yazılımlarıyla güvenli ve güvenli bir şekilde yaşayabileceksiniz.
Bu en iyi poker oyunlarını, bu en iyi casino bulunan sertifikalı ve güvenli ödeme yöntemlerini kullanarak gerçek parayla çevrimiçi oynayabilirsiniz.
En İyi Online Loto ve Piyangoda Bahis Oynanacak Siteler
Online piyango Türkiye çin online piyango çalışma şekli hakkında birkaç yanlış anlama vardır, bu da insanlar mükemmel yasal seçenekler hakkında tehlikeli bir şey olduğuna inanmasına yol açıyor. Her şeyden önce, kendi web sitelerinden Ulusal Piyango için bilet satın alabilirsiniz ve sizin için proxy olarak bilet satın almak için piyango sendikasyonları kullanabilirsiniz.
Loto bahisin veya şans oyununun diğer alternatifi, önde gelen çevrimiçi casino sitelerinde mevcut olan şeydir ve spor bahislerine piyangoya katılmaya daha çok benzemektedir. Bununla, sabit oranlı bir piyango çekilişinin sonucuna bahis oynayabileceğinizi kastediyoruz, bu yüzden ikramiyeyi kazanmazken, doğru seçerseniz, tam olarak ödenen oranlarınızı kazanırsınız. Bu iki piyango biçimi çok farklıdır, ancak her ikisine de katılmak çok basittir. | allenai/c4/00000/539 |
Asıl rahatsız eden ''Hoşaf'' mı ''Türban'' mı?
TRT Haber ' de yayımlanan, “Bi Fikrin Mi Var” adlı programda ' Organik Hoşaf ' adlı projenin Alzheimer hastaları için geliştirilen ' Alzheimer çipi ' adlı projeyi eleyerek finale kaldığı yönünde sosyal medyada iddia edilmiş, program sosyal medyada eleştirilmişti.
“Bi Fikrin Mi Var” adlı yarışmasında finale kalan ' organik hoşaf ' projesinin sahibi Kübra Ağca Beyaz Tv'de Ömür Varol'un sunumuyla ekrana gelen Beyaz Gazete programında konuştu.
Yalan haber sonrası sosyal medya hesaplarından bir çok hakarete uğradığını söyleyen Kübra Ağca ' Birgün gazetesine bir dava açacağım zaten. Ben alzheimer çipini geçip birinci olmadım. Haber yalan. Uğur Dündar keşke araştırıp yazsaydı ama araştırmadan yazmış yazısını. ' dedi.
Soner Yalçın'a destek yazısı nedeniyle teşekkür eden Ağca ' Türbanlı olduğum için bir kesim ayağa kalktı. Ülkemizde bu tür tartışmalar yaşanıyor ama ben bunları kafama takmıyorum. ' dedi. | allenai/c4/00000/540 |
Formula 1 Tarihi - Türkçe Bilgi
Formula 1 yarışlarının kökeni 1920ler ve 1930lar da yapılan Avrupa Grand Prix motor yarışlarına dayanır. Formula tüm katılımcıların ve arabaların uymak zorunda oldukları kurallar bütünüdür. Formula 1, 2. Dünya Savaşından sonra 1946 yılında üzerinde anlaşılan yeni kuralların adıdır. Savaştan önce Dünya Şampiyonası için pek çok Grand Prix yarış organizasyonu düzenlenmiştir, ancak Dünya Sürücüler Şampiyonası 1947`den önce biçimlendirilememiştir. İlk dünya şampiyonası yarışı 1950 yılında İng
Formula 1 yarışlarının kökeni 1920ler ve 1930lar da yapılan Avrupa Grand Prix motor yarışlarına dayanır. Formula tüm katılımcıların ve arabaların uymak zorunda oldukları kurallar bütünüdür. Formula 1, 2. Dünya Savaşından sonra 1946 yılında üzerinde anlaşılan yeni kuralların adıdır. Savaştan önce Dünya Şampiyonası için pek çok Grand Prix yarış organizasyonu düzenlenmiştir, ancak Dünya Sürücüler Şampiyonası 1947`den önce biçimlendirilememiştir. İlk dünya şampiyonası yarışı 1950 yılında İngiltere`nin Silverstone pistinde yapıldı. Üreticiler için şampiyona 1958 yılında yapılmaya başlamıştır. 1960lar ve 1970ler de Güney Afrikave İngiltere de ulusal şampiyonalar yapılmaktaydı. Şampiyona dışı Formula 1 yarışları pek çok yılda yapılmıştır, fakat artan maliyetler dolayısıyla bunlardan sonuncusu 1983 yılında yapılmıştır.
Yarışların dönüşü (1950-1958)
İlk Formula 1 Dünya Şampiyonası olan 1950 Formula One Sezonu]]nu İtalyan Giuseppe Farina Alfa Romeo ile kazanmıştır. Arjantinli takım arkadaşı Juan Manuel Fangioyu ucu ucuna geçerek birinci olabilmiştir. bunarağmen, Fangio 1951 Formula One sezonu, 1954 Formula One sezonu, 1955 Formula One sezonu, 1956 Formula One sezonu & 1957 Formula One sezonunu kazandı, onun bu serisi iki kez dünya şampiyonu Ferrariden Alberto Ascari tarafından kesilmiştir. Britanya`dan Stirling Moss da düzenli olarak rekabet halinde olsa da, asla Dünya Şampiyonluğunu kazanamamıştır, ve hala bu başarıyı elde edememiş en büyük pilot olarak anılır. Fangio Formula One yarışlarının ilk on yılını domine eden kişi olarak anılmaktadır. Uzun bir süre boyunca Formula One`ın “büyük ustası” olarak anılmıştır.
Bu dönem yol aracı üreten üreticiler tarafından domine edilmiştir - Alfa Romeo, Ferrari, Mercedes Benz ve Maserati - bu üreticilerin tamamı savaştan öncede yarışıyorlardı. İlk sezonlar Alfa`nın 158`si gibi savaş öncesi arabaları kullanarak geçti. Bunlar önden motorlu, dar tırtıklı lastikleri olan ve 1.5 litre kompresörlü ya da 4.5 litre normal doğal emişli motoru olan arabalardı. 1952 Formula One sezonu ve 1953 Formula One sezonu dünya şampiyonaları mevcut Formula One araba sayısından duyulan endişeler sebebi ile, daha küçük ve daha az güce sahip arabalar için olan Formula Two kurallarına göre koşuldu. 1954 yılında Formula One`a motorların 2.5 litre ile sınırlandırılması kuralı eklendiğinde Mercedes-Benz geliştirlmiş W196ı ortaya çıkardı. Bu araba desmodromic valfler ve yakıt enjeksiyonu gibi yenilikleri içermesinin yanında akış çizgilerini de içeren şasi tasarımına sahipti. Mercedes, 1955 Le Mans faciasından sonra tüm motor sporlarından çekilene kadar, sürücüler şampiyonluğunu iki yıl boyunca kazandı.
`Garagistes` (1959 - 1980)
İlk temel teknolojik gelişme, Cooper`ın motoru ortada olan arabalarıdır. Bu araba şirketin başarılı Formula 3 dizaynından geliştirilerek ortaya çıktı. Avusturalyalı Jack Brabham, 1959 Formula One seaznu, 1960 Formula One sezonu ve 1966 Formula One sezonu Dünya Şampiyonu, kısa sürede bu yeni dizaynın üstünlüğünü kanıtladı. 1961 Formula One sezonu itibariyle, tüm yarışmacılar motoru ortada arabalara geçtiler.
İlk İngiliz Dünya Şampiyonu, 1958 Formula One sezonunda Ferrari ile liderliğe oturan Mike Hawthorn idi. Bunarağmen, Colin Chapman`ın F1`e şasi dizayncısı olarak girmesi ve daha sonra Team Lotus`u kurması ile, BRG pistelerin gelecek onyılını domine etti. Jim Clark ile Jackie Stewart, John Surtees, Jack Brabham, Graham Hill ve Denny Hulme arasında, İngiliz takımları ve sürücüleri 1962 ile 1973 arasında oniki dünya şampiyonluğu kazandılar.
Büyük İş (1981-2000)
1981 yılı ilk Concorde Anlaşmasının imzalandığı yıl olmuştur. Bu anlaşma takımlara iflas etmedikleri sürece yarışma zorunluluğu getirmekle birlikte onlara televizyon yayın hklarından elde edilen gelirden pay vermektedir. FISA-FOCA savaşını bitrerek Bernie Ecclestone`a sporun tüm finansal kontrolünü devretmiştir.
FIA 1983 Formula One sezonunda ground effect aerodinamiklerine ceza yaptırımı uyguladı. Bundan sonra, bunarağmen, turbocharger motorlar, ki Renault F1 bunun öncülüğünü 1977 Formula One sezonunda yapmıştı, 700 bhp üzerinde güç üretmekte ve bu motorlar rekabetçi olabilmek için bir zorunluluk olarak görülmekteydi. İlerleyen yıllarda, özellikle 1986 Formula One sezonunda, Formula One turbo arabaları yarış esnasında 1,100 bhp (820 kW) güç ürettiler (ve özellikle sıralama turlarında 1,400 bhp / 1,050 kW güç üretildi). Bu arabalar bugüne kadar yapılmış olan en güçlü pist yarış arabalarıydı. Motor gücü çıktısını ve bu sayede hızı düşürmek için, FIA 1984 Formula One sezonunda yakıt tanklarının büyüklüklerini sınırlandırdı ve 1988 Formula One sezonunda motor güçlendirici sistemlere sınırlama getirdi. 1989 Formula One sezonunda turboşarjlı motorları tamamen yasakladı
1990ların başlarında, takımlar aktif süspansiyon, yarı-otomatik vites kutuları ve çekiş kontrol gibi elektronik sürücü yardımlarını kullanmaya başladılar. Bu icatlardan bazıları çağdaş yol arabaları tarafından alınarak kullanılmaya başladı. FIA, yarışların sonuçları üzerinde sürücülerden daha çok teknolojinin etkili olmaya başladığını belirterek bu elektronik yardım sistemlerinden çoğunu 1994 Formula One sezonunda yasakladı. bunarağmen, pekçok gözlemci sürücü yardımlarına getirilen bu yasakların sadece sistemlerin isimlerine getirldiği görüşünde. FIA`nın bu uygulamaları yarışmanın dışarısına çıkaracak herhangşi bir teknolojik işmkanı ya da metodu yoktur.
Takımlar ikinci Concorde Anlaşmasını 1992^`de ve üçüncüsünü de 1997`de imzaladılar. Bu son anlaşmanın süresi 2007`nin son günü dolacak.
McLaren ve Williams takımları 1980ler ve 1990ları domine etmişlerdir. Bu dönemde Porsche, Honda, ve Mercedes-Benz tarafından motor desteği verilen McLaren, 16 şampiyonluk (yedi üreticiler, dokuz sürücüler) kazanırken, Williams takımı Ford, Honda, ve Renault motorları kullanmış ve yine 16 şampiyonluk (dokuz üreticiler, yedi sürücüler) kazanmıştır. Efsane pilotlar Ayrton Senna ve Alain Prost arasındaki mücadele 1988 Formula One sezonunda F1`in ana konusu haline gelmiş, ve Prost`un 1993 Formula One sezonundan sonra emekli olmasına değin sürmüştür. Trajik bir şekilde, Senna 1994 San Marino Grand Prixinde duvara çarparak hayatını kaybetmiştir. FIA, Roland Ratzenberger`in de Cumartesi sıralama turlarında hayatını kaybettiği o hafta sonundan sonra, sporun güvenlik standartlarını geliştirmek için çalışmalara başladı. O günden beri Formula One direksiyonu başında hiçbir sürücü hayatını kaybetmemiştir.
Senna, Ratzenberger & Gilles Villeneuve`üm ölümlerinden bu yana, FIA güvenliği kural değişikliklerini uygulamak için bir sebep olarak kullanmaktadır. Aksi takdirde Concorde Anlaşması`na göre kural değişikliklerinin tüm takımlar tarafından onaylanması gerekmektedir. Bu güya a€˜dar yarış pisti` çağı daha küçük arka tekerlekli arabalar ile sonuçlandı. Aynı zamanda mekanik tutunmayı düşürmek için oluklu lastikler geliştirildi. Hem ön hem de arkada tüm lastik boyunca uzanan dört oluk bulunmak zorundadır. Amaç viraj süratlerini düşürmek ve lastik ile yarış pisti arasındaki temas yüzeyini küçülterek yarışlı havaya daha yakın koşullar yaratmaktır. Bu sürücünün yeteneklerini ödüllendiren bir uygulamadır.
Mekanik tutunmanın eksikliği dahi dizaynırların bu açığı aerodinamik tutunma ile kapatma çalışmalarına sebep oldu - kanatlar yardımı ile tekerleklere daha fazla güç uygulanması gibi.
McLaren, Williams, Renault (zamanında Benetton) ve Ferrari`den pilotlar, “Büyük Dörtlü” yü oluştururlar. 1984 Formula One sezonundan bugüne kadar tüm dünya şampiyonalarını kazanmışlardır. 1990ların teknolojik gelişmeleri sebebi ile, Formula One da yarışmanın maliyeti önemli ölçüde yükseldi. Bu artan finansal yük, dört büyük takımın üstünlüğü ile de birleşince (geniş fonlara sahip büyük araba üreticileri Mercedes-Benz (DaimlerChrysler) gibi), daha fakir bağımsız takımların sadece mücadele güçlerini etkilemedi, aynı zamanda bu iş kolunda kalamamalarına sebep oldu. Finansal sıkıntılar bazı takımları Formula One`ı bırakmaya zorladı. 1990 Formula One sezonundan bu yana, 28 takım Formula One`dan ayrılmıştır.
Üreticilerin Dönüşü (2000-2006)
1999 ile 2004 yılları arasında Michael Schumacher ve Ferrari benzeri görülmemiş beş ard arda sürücüler şampiyonluğu ve altı ard arda üreticiler şampiyonluğu kazanmıştır. Schumacher pekçok yeni rekor kırmıştır. Bunların arasında Grand Prix galibiyet sayısı (91), bir sezonda galibiyet sayısı (18 yarışın 13 ü) ve en çok şampiyon olan sürücü (7).cite web | title = Schumacher makes history | publisher = BBC Sport | date = 2002-07-21 | url =http://news.bbc.co.uk/sport1/hi/motorsport/formula_one/2141834.stm | format = |accessdate = 2006-09-12 Schumacher`in şampiyonlukları 25 Eylül 2005`de Renault sürücüsü Fernando Alonso`nun Formula One`ın en genç şampiyonu olması ile sona erdi. 2006`da, Renault ve Alonso şampiyonluğu yeniden kazandı. Yedi kez Dünya Şampiyonu Schumacher, Formula One`da geçirilen 16 yılın ardından 2006 sonunda emekliye ayrıldı.
Bu süreç içerisinde şampiyonanın kuralları pistteki rekabeti geliştirmek ve maliyetleri azaltmak amacı ile sık sık FIA tarafından değiştirilmiştir. Şampiyonanın başladığı 1950 yılından itibaren yasal olan Takım emirleri, 2003 yılında takımların açık açık yarış sonuçlarına hile karıştırmalarından sonra yaşanan pek çok olaydan sonra olumsuz bir kamu oyu yarattı ve yasaklandı. Bu yaşanan olaylardan en meşhuru 2002 Avusturya Grand Prix`inde Ferrari tarafından yapılmıştır. Diğer değişiklikler sıralama formatı, puanlama sistemin, teknik düzenlemeler ile motor ve lastiklerin ne kadar süre ile kullanılması gerektiğini düzenleyen kuralları içermektedir. Lastik sağlayacı firmalar Michelin ile Bridgestone arasındaki savaş tur sürelerini azaltmasına rağmen, 2005 Amerika Grand Prix`inde Indianapolis`de Michelin lastiklerini kullanan on takımdan yedisi lastiklerinin güvensiz olduğu gerekçesi ile yarışmadı. 2006`nın sonunda Max Moseley, Formula One için “yeşil” bir gelecek çizdi ve bundan sonra enerjinin verimli kullanımı önemli bir faktör haline geldi.
1983`den beri, Formula One yarışları Williams, Mc Laren ve Benetton gibi uzman yarış takımları tarafından domine edilmiştir. Bu takımlar Mercedes-Benz, Handa, Renault ve Ford gibi büyük araba üretricisi firmaların motorlarını kullanmaktadır. 2000 yılında Ford`un çok başarısız olan projesi Jaguar takımı ile, 1985 yılında Alfa Romeo ve Renault`un yarışlara girmesinden bu yana ilk kez yeni üretici firma takımları Formula One`a girmeye başladı. 2006 itibariyle, üretici firma takımları - Renault, BMW, Toyota, Honda ve Ferrari - şampiyonayı domşne ettiler ve üreticiler şampiyonasındaki ilk altı pozisyondan beşini aldılar. Tek istisna Mercedes-Benz ile ortaklık yapan Mc Laren takımı olmuştur. Grand Prix Manufacturers Association (GPMA) vasıtası ile Formula One`ın ticari karından daha büyük bir pay almışlar ve sporun geleceği ile ilgili daha çok söz sahibi olmuşlardır.
Günümüzde, "Formula One yarışı" ve "Dünya Şampiyonası yarışı" terimleri uygulamada tamamen aynı anlamı taşımaktadır; 1984`den bu yana, her Formula One yarışı Dünya Şampiyonası için puanlanmış, ve her Dünya Şampiyonası yarışı Formula One kurallarına göre yapılmıştır. Bu herzaman böyle değildi. Formula One`ın eski zamanlarında dünya şampiyonası dışında pekçok yarış daha düzenlenirdi.
1994 san marino grand prix 2. dünya savaşı adrian newey alain prost alfa romeo arjantinli ayrton senna bmw bernie ecclestone ferrari
Formula 1 Tarihi ilgili konular
1994 San Marino Grand Prix (resmi adıyla 14° Gran Premio di San Marino), 1 Mayıs 1994 tarihinde İtalya'nın Imola şehrinde Autodromo Enzo e Dino
1982 Kanada Grand Prix, 13 Haziran 1982'de, Circuit Gilles Villeneuve'de düzenlenen Formula 1 yarışı. 1982 Formula 1 sezonunun 8. yarışı olan K
1990 San Marino Grand Prix (resmi adıyla 10° Gran Premio di San Marino), 13 Mayıs 1991 tarihinde Imola'daki Autodromo Dino Ferrari pistinde düzenl
1991 San Marino Grand Prix (resmi adıyla 11° Gran Premio di San Marino), 28 Nisan 1991 tarihinde Imola'daki Autodromo Dino Ferrari pistinde düzenle
1993 Formula 1 sezonu, FIA Formula 1 Dünya Şampiyonası'nın 44. sezonudur.14 Martta bailayan ve 16 yarıştan oluşan sezon 7 kasımda sona ermişt | allenai/c4/00000/541 |
Galatasaray Beşiktaş'ın yıldızını istedi
Galatasaray, Beşiktaş'tan milli kaleci Cenk Gönen'i istedi. Kulüpler arasındaki ilk görüşme olumlu geçerken, bu transferin birkaç gün içinde netleşeceği belirtildi. Hürriyet'ten Ali Naci Küçük'ün haberine göre Fernando Muslera'nın arkasında yedek bekleyecek kaleci arayışını sürdüren Galatasaray'ın gündemine sürpriz bir isim geldi: Cenk Gönen...
İlk olarak Kızılyıldız'ın 19 yaşındaki file bekçisi Rajkovic'in (üstte) peşine düşen sarı kırmızılı yönetim, Sırp kulübünün 4 milyon Euro'dan aşağı inmemesi üzerine yerli kaleci arayışına yöneldi.
Galatasaray scout ekibi de bunun üzerine aralarında Cenk Gönen'in de bulunduğu Türk kaleci listesini teknik direktör Hamza Hamzaoğlu'na sundu. Hamzaoğlu ve kaleci antrenörü Claudio Taffarel'in Cenk Gönen adında birleşmesi üzerine bu oyuncunun transferi için harekete geçildi.
Beşiktaş yöneticileriyle temas kuran sarı kırmızılılar ilk görüşmeden olumlu izlenimlerle ayrıldı. İki kulüp arasındaki görüşmelerin sürdüğü ve birkaç gün içinde olumlu ya da olumsuz bir sonuç alınacağı belirtildi.
Beşiktaş'ta Tolga Zengin ve Günay Güvenç'in arkasında kalacağını düşünerek ayrılmak isteyen Cenk Gönen'in de Galatasaray'a gitmeye sıcak baktığı öğrenildi. | allenai/c4/00000/542 |
Son dakika... AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'ten açıklamalar | Gündem Haberleri
Son dakika... AK Parti MYK toplantısı sonrası AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik açıklamalarda bulundu. Çelik, "Sayın Macron'a buradan ifade etmek isteriz; Libya'da suç işleyen sizsiniz, Libya'da tehlikeli bir oyun oynuyorsunuz." ifadelerini kullandı. Çelik,"Eğer insanlık suçundan bahsedilecekse, hukuka aykırı bir durumdan bahsedilecekse, Macron'un arkasında olduğu eylemlerdir hukuka aykırı olan." diye konuştu. Konuşmasında Güney Kıbrıs Rum Kesimi'ne de seslenen AK Parti Sözcüsü Çelik, "Hukuk ve hakkaniyetle hareket ediyoruz ama Türk donanması ile şaka yapılmaz. Bu sizin boyunuzun ölçüsünü çok aşar" ifadelerini kullandı.
30.06.2020 - 18:11 | Güncelleme: 30.06.2020 - 19:21 ABONE OL
"CUMHUR İTTİFAKI FETE ÖLE MÜCADELEDE SON DERECE KARARLI"
"SALGIN DÖNEMİNDE DEV YATIRIMLARA İMZA ATAN BİR ÜLKE OLDUK"
Dünyanın pekçok yerine yardımlarımızı göndermiştik. En son Sırbistan'ın Sancak bölgesinden yardım talebi oldu. Ayrıca Boşnak kardeşlerimize yardımlarımızı ulaştıracağımızı ulaştırmak isterim. Salgın döneminde dev yatırımlara imza atan bir ülke olduk. Bu halen devam ediyor. 520 fabrikamızın devreye girmiş olması müteşebbislerin Türkiye'ye güvenerek yoluna devam ettiğinin göstergesidir. Pekçok alanda avantajlı tüketci kredilerin yansımaları olmuştur. Hazine ve Maliye Bakanlığımız süreci anlık olarak takip ederek gereken tedbirleri alıyor ve oluşturuyor. 1 Milyon Yazılımcı Projesi'ne başvuru rekor düzeye ulaştı. Gençlerimizin ilgisi hepimiz açısından sevindiricidir. 616 bin 733 kişiye ulaştı. Dün sayın Cumhurbaşkanımızın açıkladığı kişisel temalı projenin de önemli olduğunu bu bağlamda vurgulamak isterim. 35 milyon bütçeli bu proje sivil toplum kuruluşlarını hedef alıyor.
"AVRUPA RAPORU TERÖRLE MÜCADELE TESPİTLERİMİZİ TEYİT EDİYOR"
Terörle mücadele konusunda Pençe Kaplan operasyonu şimdiye kadar yaptığımız pekçok operasyonun tamamlayıcısı olarak gündeme geldi. Bütün bu operasyonlarda başarılı şekilde terörle mücadele konusunda gerek emniyet, jandarma, TSK bütün unsurlarıyla çok güçlü bir performans ortaya koyduğunu görüyoruz. 81 hedef imha edildi 41 terörist etkisiz hale getirildi.PKK, FETÖ ve diğer terörist unsurlarına karşı Türkiye'nin mücadelesi hız kesmeden devam etmeyecektir. Terörle mücadele bağlamında önemli rapor çıktı. AB'de terörizmin durumu ve trendi 2020 yılı raporudur. Uzun zamandır Türkiye tarafından dile getirilen tezlerin bu rapor tarafından teyid edildiği görülmektedir. Özellikle PKK ve DHKP/C'nin Avrupa'yı üs olarak kullandığı tespiti vardır. Biz bunu muhataplarımıza Avrupalılara iletmiştik. Sayın Cumhurbaşkanımız bu tespitlerimizi raporlar haliyle başbakanlara, cumhurbaşkanlarına sunmuştu.
"YENİ SAĞ SİNSİ BİR ŞEKİLDE AŞIRI SAĞA MÜHİMMATT SAĞLIYOR"
Geçen sene PKK terör örgütünü Belçika'da mahkemenin çatışmanın tarafı olarak ifade etmesinden rahatsızlığımızı bildirip, kınamıştır. Bu terörü meşrulaştırmaktır demiştik. Şimdi bu raporda bu yaklaşımların ne kadar yanlış olduğunu gösteriyor. Türkiye ile hasmane ilişki sürdürmek isteyen ülkeler bulunuyor. Dün PKK mensuplarınca düzenlenen gösteriye Avusturya'da izin verilmiştir. Avusturya makamlarını bu sistematik davranışlardan uzak durmaya davet ediyoruz. Bayrağımızın yakılmasına tepki gösteren vatandaşlarımıza Avusturya polisi PKK'lılara müdahale etmezken vatandaşlarımıza sert müdahalede bulunmuştur. Avusturya polisin bu şekilde eylem ortaya koyanları soruşturmasını bekliyoruz. Türkiye sonuç odaklı, somut elle tutulur eylemler beklemektedir. Aşırı sağı perdelemek için bir kavram uydurdular. Buna yeni sağ diyorlar. Aşırı sağ daha çok şiddetle, ırkçı, kaba yöntemlerle ortaya çıkıyor. Yeni sağ daha entelektüel kavramları kullanarak sinsi bir şekilde ideolojik mühimmat oluşturmaya çalışıyor. Göçmenlere direk karşıyım demiyor ama evsizleri bahane ederek aşırı sağa lojistik destek vermeye çalışıyor.
"BU OPERASYON BATAKLIKLA MÜCADELEDE TARİHİ BİR ADIMDIR"
"SAYIN MACRON'A İFADE ETMEK İSTERİZ Kİ; SUÇ İŞLİYORSUNUZ"
Bugün ilan edilen bu operasyonun tarihi niteliği büyüktür. Bundan sonra uyuşturucuya karşı tedbir alarak kesinlikle göz açtırmayacağız. Değişmeyen gündemimiz var, Libya konusu. Özellikle darbeci Hafter milislerinden kurtarılan toplu mezarlar uluslararası kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Burada garip olan şudur; Fransa'nın darbeci Hafter'in işlediği cinayetlere destek veren Fransa'nın ikide bir çıkıp Türkiye'yi suçlaması. En son Macron Türkiye'nin suç işlediğini ifade ediyor. Sayın Macron'a ifade etmek isteriz Libya'da suç işliyorsunuz. Geçmişte Ruanda'da yaptıklarınızı tekrar ediyorsunuz. Libya'da içine düştükleri durumdan çıkış noktası arıyorlar. Bunu Türkiye'ye saldırarak telafi etmeye çalışıyor. Türkiye ne yapmıştır, BM'nin tanıdığı meşru hükümete destek vermiştir.
"FRANSA RUANDA UTANCINI LİBYA'DA DA YAŞAYACAKTIR"
100 gün içerisinde Ruanda'da 1 milyona yakın insan öldürdü. Bu yönetimin arkasında Fransa vardı. Bütün bunları düşünmeden Türkiye'yi suçlamaya kalkmaları aynı basiretsizliği göstermeye devam ettiklerini gösteriyor. Fransa Devlet Konseyi araştırmacı Graner'e devlet arşivlerinin araştırılması için izin verdi. Ortaya çıkacak belgeleri hep beraber göreceğiz. Bu araştırmacının şimdiye çıkardığı belgeler Fransa'nın Ruanda'da tarihi bir yanlışın içine düştüğünü söyledi. Şimdi Hafter sahada yenildikten sonra böyle bir tavır içerisine giriyor. Macron'un seçim kampanyasında verdiği sözü iyi hatırlaması gerekiyor. Fransa'nın kolonyal geçmişin bir suç olduğunu söylemiş ve özür dilenmesi gerektiğini söylemişti. Bu sözü tutmasını bekliyoruz. Türkiye meşru yönetime destek vermeye devam edecektir. Fransa Ruanda'da yaptığı hatanın aynısını Libya'da yapmasının utancını yaşayacaktır.
"İSRAİL HÜKÜMETİ ULUSLARARASI HUKUKU YOK SAYIYOR"
İsrail 67 öncesindeki statükoyu nasıl yok ettiyse, sadece protestolarla İsrail'in durmayacağı açıktır. Küresel düzeni yok etmeye yönelik bir tutum ortaya koyduğunu herkes biliyor. Batı Şeria'nın ilhakına karşı dünya ayağa kalkmazsa İsrail uluslararası düzenin bütün meşruiyetini yok edecektir. Uluslararası hukukun temel ilkelerini yok sayan bir İsrail hükümetiyle karşı karşıyayız. Bu her zaman gündemimizdedir. İsrail'i Batı Şeria'nın ilhakından vazgeçecek adım atmaya çağırıyoruz. İsrail hükümetinin bundan sonra hiçbir hukuk ve prensip tanımayacağını gösteren bir tutumdur.
"AVRUPA MAHALLE BİRLİĞİ GİBİ ADIMLAR ATIYOR"
Doğu Akdeniz meselesini çok yakından takip etmeyi takip ediyoruz. Adım adım her süreci takip ediyoruz. Rum-Yunan ikilisinin Türkiye'ye karşı hasmane biçimde Avrupa'yı yanına almaya çalıştıklarını, Avrupa'nın da mahalle birliği gibi adımlar attığını görüyoruz. Türkiye hukuktan yanadır, hakkaniyetten yanadır. Karşınızda hukuktan ve hakkaniyetten yana muhatap varsa Türkiye masada adil bir taraf olarak her zaman hazırdır. Hukuku ve hakkaniyeti bir kenara bırakıp bizim KKTC'nin sesini kısmaya çalışanlar, Türkiye'nin meşru hak ve menfaatlerini görmezden gelmeye çalışanlara en ufak tavizimiz sözkonusu değildir.
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin Türkiye ile masaya oturulmasından bahsediliyor. Böyle saçma bir şey olmaz. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin muhatabı KKTC'dir. Güney Kıbrıs'ın Türkiye tarafından muhatap alınması gibi bir şey sözkonusu değildir. Akıllarınca Güney Kıbrıs'ı meşrulaştırmaya çalıştıkları adımlara hiçbir şekilde yüz vermeyeceğimizi belirtmek isteriz. Hidrokarbon kaynaklarını Güney Kıbrıs kendisini alsın, gelirini de alsın, bir gün çözüm olursa KKTC ile paylaşırız diyor. Şimdiye kadar ne Güney Kıbrıs'ın ne Yunanistan'ın ne de Avrupa'nın verdiği sözleri tuttuğunu gördük. Böyle bir şey olamaz. Güney Kıbrıslı bir bakan çıktı AB Türkiye'ye karşı kalıcı bir donanma kursun dedi. Türkiye'ye karşı şununla, bununla hareket etmeniz Türkiye'nin tavrını değiştirmez. Türkiye'ye bu yaklaşımlarla adım attırmak mümkün değildir. Hukuk ve hakkaniyet temelli hareket ediyoruz. Fiili güç kullanmaktan bahsediyorsanız size basit bir uyarıda bulunmak isterim, Türk donanması ile şaka yapılmaz. Türk donanması ile şaka yapmaz sizi çok aşar.
"CUMHUR İTTİFAKI FETÖ İLE MÜCADELEDE KARARLIDIR"
"BUNLAR DAHA ÖNCE FETÖ KURUMLARI ÖNÜNDE CANLI KALKANDI"
"KILIÇDAROĞLU'NUN ÖRNEĞİNE GÖRE SENDİKALARIN TEKE DÜŞMESİ LAZIM"
"SEÇİMLER SONUCU İRADENİN YÖNETİMİNE YANSIYACAĞI MODEL"
"PATRİOT KONUSUNU MÜTTEFİKİMİZİN DEĞERLENDİRMESİNİ BEKLERİZ"
Çelik'ten İzmir Belediye Başkanı Soyer'e tepki
"TSK'ya iftira atıyorsunuz"
Son dakika... AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'ten açıklamalar/ak-parti-sozcusu-omer-celik-ten-aciklamalar-2729525 | allenai/c4/00000/543 |
Facebook hikayeye emoji ekleme bende yok - Sosyal Destek Sosyal Destek | Teknoloji Haberleri - Tv Ayarları - Müşteri Hizmetleri
Ana Sayfa Sosyal Medya Facebook Facebook hikayeye emoji ekleme bende yok
Facebook hikayeye emoji ekleme bende yok. Facebook üzerinde yapılan hikaye paylaşımlarına emoji bırakmak istediğinizde bu alan çıkmıyorsa çözüm yazımızda.
Sosyal medyanın en önde gelen uygulamalarından birisi olan Facebook hesaplarında bazı özellikler bazen bazı kullanıcılarda olmayabiliyor. Nedeni ise farklı özelliklerin olması gerekenden daha fazla kullanımı ve gelen güncellemeleri devreye alınmamasıyla alakalıdır. Getirilen güncellemeler devreye alınmadığı sürece yeni gelen özelliklerden yararlanamazsınız. Bu kullanılan bilgisayarlarda ve telefonlarda da geçerli olan bir işlemdir. Teknoloji çağında olduğumuz bu dönemde cihazlara ve uygulamalar getirilen yeniliklerin devreye girmesi için güncellemelerin aktif olarak devreye koyulması gerekiyor. Son zamanlarda Facebook üzerinde getirilen yeniliklerinde olduğunu söyleyebilmek mümkündür. Kendini yenilemesinden dolayı geçmişten günümüze kadar olan dönemde popülerliğini hiç düşürmeden faal bir şekilde kullanılmaktadır. Hikaye alanına getirilen emoji bırakma özelliği sizde çıkmıyorsa çözüme birlikte bakarak sorunumuzu ortadan kaldıracağız.
Facebook duruma ifade bırakma yok, facebook durumda emoji bırakma çıkmıyor, facebook hesabımda hikayeye ifade bırakma gözükmüyor, facebook hikayeye emoji bırakma nerede, facebook duruma emoji bırakma göremiyorum. Şeklinde karşılaşılan sorunun çözüme erişebilmesi için yaptığımız araştırmalarımızı sizlerle paylaşacağız. Gerçekleştireceğiniz işlemler sonrasında sizlerde hem hikayelerinizde artık ifade bırakanları görürken hem de başkalarının hikayesine emoji bırakabileceksiniz.
Facebook hikayeye ifade bırakma çıkmıyor
İfadeler bizim o anki ruh halimizi ve olaya nasıl tepki verdiğimizi gösteren simgelerdir. Emoji olarak adlandırdığımız bu özelliklerin kullanımları ise faal şekilde yapılabilmektedir. Genel olarak sohbet alanında bulunan bu sembollerin hikaye alanlarında da artık olduğunu görebilirsiniz.
Hikayelerinizde yaptığınız paylaşımlara o an için emoji eklerken aynı zamanda artık paylaşılan hikayelere de mesaj gönderiminin yanı sıra ifade bırakma özelliğinden yararlanabiliyorsunuz. Fakat bazı kullanıcılarda bu özellik gözükmemektedir.
Sizde de ifade bırakma alanı görünmüyorsa çözüm için uygulama telefonunuzda güncel mi değil mi? Bunun kontrolünü sağlayalım.
Güncel değilse güncelleştirmeyi sağlayıp arka planda çalışan uygulamalarınızı kapatarak yeniden deneme gerçekleştirelim.
Farklı bir telefondan hesabınıza giriş yaparak orada aynı sıkıntı meydana geliyor mu onun kontrolünü gözden geçirelim.
Son olarak facebook şifrenizi biliyorsanız uygulamayı kaldırıp yeniden yüklemesini sağlayalım.
Yine olmazsa Facebook’a sorun bildirisi yaparak durumu ilgili yetkililere kapsamlı şekilde iletmenizde fayda bulunmaktadır.
Bu aşamada aklınıza takılan bir yer olursa bize bunu yorum bölümünden iletmeniz durumunda incelemesini bu alan üzerinden sağlayacağız.
TAVSİYE YAZI: Facebook sohbet başlatıcı nedir nasıl yapılır
facebook duruma emoji bırakma nerede
facebook duruma emoji koyma yok
Önceki İçerikTik tok canlı yayınım donuyor neden
Sonraki İçerikWindows 10 uyku modunu etkinleştirme
Google play store 403 hatası nedir nasıl cözülür
instagram hikayeme saat ekleyemiyorum diye sıkıntı yaşamanıza gerek bulunmamaktadır. Birlikte yapacağımız işlemler sonrasında siz de artık hikayeye saat koyabilirsiniz. Hayatımızda zamanın oldukça önemli bir yeri...
Messenger pil kullanıyor uyarısı kalkmıyor | allenai/c4/00000/546 |
2011 OcakAşk Büyüsü | Aşk Büyüsü
You are here : Aşk Büyüsü / Monthly archives for 2011/01 Çok Sevdiğin Birisini Kendine Aşık Etme İçin
890 Okundu Comments Off Çok Sevdiğin Birisini Kendine Aşık Etme İçin;aşk vefki yapılır.Bilinen en etkili yöntemlerdendir.Sevdiğiniz insanı size aşık eder ve size tutulmasını sağlar.Daha detaylı bilgi için iletişime geçiniz.
1.520 Okundu Comments Off Denenmiş Aşk Büyüsü Nasıl Yapılır;vefk tılsımıyla yapılır.Denenmiş ve en etkili olan uygulamalardandır.Detaylı bilgi için iletişime geçiniz.
Terkedeni Aşık Etme Büyüsü Nasıl Yapılır
848 Okundu Comments Off Terkedeni Aşık Etme Büyüsü Nasıl Yapılır;Ayrı oldugunu veya çok sevdiğiniz insanı kendinize sırılsıklam aşık etmek için kişiye özel vefk yazdırabilirsiniz.Daha detaylı bilgi için iletişime geçiniz.
Sevgilimin Bana Aşık Olması İçin Büyü Nasıl Yapılır
807 Okundu Comments Off Sevgilimin Bana Aşık Olması İçin Büyü Nasıl Yapılır?Bu sorunun amacı;sevgilinizin size yeterince değer vermemesidir.Yapılan aşk vefki sayesinde sevgilinizi kendinize bağlayacak ve aşık etme imkanınız olabilir.Daha detaylı bilgi İçin iletişime geçiniz.
Random Search Termsmumla aşk büyüsümum duası nasıl yapılırkül ile yapılan büyülermumla yapılan büyümum bys nasl yaplrmum ile yapılan aşk büyüsümum büyüsü yapanlarmumla yapilan ask buyusuak etmek iin denenmi bir usulkülle yapılan büyülerKategoriler Aşk Büyüsü | allenai/c4/00000/549 |
Akıllı telefonlarla akıllı otomobilimizi birleştirmek iyi bir fikirdir. Apple CarPlay & Android Auto özellikli Smartlink - akıllı telefon bağlanırlığı - akıllı telefonunuzu SUPERB aracınıza sorunsuzca bağlayarak telefonunuzun uygun uygulamalarını dahili ekrana yansıtır. Böylece, müzik dinlemek veya adım adım yönlendirme isterseniz bunları telefonunuza dokunmadan yapabilirsiniz.
^^ SmartLink en yeni iOS ve Android akıllı telefon sürümleriyle seçilen uygulamalara uyumludur.
Yurt dışı modeller gösterilmiştir.
Koşullar değiştikçe sürüş yapmak daha da fazla maharet isteyecektir. Adaptif Şasi Kontrolü sürekli olarak çeşitli sürüş durumlarını (ivmelenme, frenleme, dönüş yapma) değerlendirir ve sönümleme ve dümenleme niteliklerini size daha fazla kontrol sağlamak için uyarlar. Bu sürücünün tercihlerine göre manuel olarak da ayarlanabilir.
CANTON SES SİSTEMİ
Kulağa harika gelen bir başka şey de nedir biliyor musunuz? Canton Ses Sistemi. 10 tanesi yan kapılarda, biri ön göğüslüğün ortasında ve biri de bagajdaki subwoofer olmak üzere 12 yüksek performanslı hoparlörle toplam 610 W çıkış gücü sağlamaktadır
Konu otomobil içindeki teknolojiler olduğunda SUPERB hepsini bir araya topluyor. Colombus navigasyon sistemi ile seyahat bilgisarayını tek bir sistem dahilinde elde etmenin hazzını yaşayın. İşleri daha da kolaylaştırmak için mesafe sensörü, dokunmatik ekranın bir el kendisine doğru yaklaştığında bilmesini sağlar ve işlev tuşlarını ekrana getirirken sezgisel kaydırma ve sıkıştırma, menü ve haritalar dahilinde gezinmeyi kolaylaştırır.
Hız sabitleme sisteminin artık daha akıllı olamayacağını düşünün. Adaptif Hız Sabitleme Sistemi (ACC) ön ızgarada bulunan radar sensörüyle ayarladığınız mesafe ve hızda otomatik olarak frenleme ve hızlanma yapılmasını mümkün kılarak sizinle öndeki otomobil arasında güvenli bir ara sağlar .
El Freni arayan ilk insan siz olmayacaksınız. Yeni SUPERB alan, güvenlik ve konforu artıran bir elektronik sürümde el freni sunan ilk SKODA otomobil olacaktır. Yokuş Kalkış Desteği aracın hareketsizken veya kalkarken frenlere dokunmaya gerek bile kalmadan geriye kaymasını engeller.
KESSY – AKILLI ÇALIŞTIRMA İŞLEVLİ ANAHTAR GİRİŞ SİSTEMİ
Sizin için kapıyla ilgilenen bir otomobil artık hizmete sunuldu. KESSY sayesinde anahtarı yerleştirmeden hatta elinizde tutmadan otomobilinizin kapılarını kilitleyebilir, açabilir, motoru çalıştırabilir ve durdurabilirsiniz.
Küçük bir koruma yerleştirmek daima iyi bir fikirdir. Yeni çepeçevre park sensörleri Park Asistanı’nı tamamlar ve tüm bilgi-eğlence sistemleriyle birlikte çalışır.
Park etmek daha önce hiç bu kadar kolay olmamıştı. Otomatik Park Asistanı bir tuşa basılarak otomobil sıraları içinde bir park alanı aramaya başlar. Uygun boyutlara sahip bir park alanı bulununca, otomobil kendini o alana otomatik olarak yönlendirirken, sürücü pedalları kumanda eder. Nasıl destek ama?
Trafik sıkışıklığından kaçamadığımızda en iyi ikinci şeyi yaparız. Trafik Sıkışıklığı Asistanı. Sıkışık ve yoğun trafikte sakin kalmanızı sağlamak için tasarlanmıştır. Çevredeki araçların hareketini kopya etmek için (azami 60 km/saat hız seviyesinde) motor, frenler ve direksiyonu kumanda ederek aracı hareket ettirir, fren ve yönlendirme yapar. | allenai/c4/00000/551 |
Yazar Doç. Dr. Benan Çağlayan Salı, 04 Eylül 2012 Pulmoner embolide tanı konulur konulmaz pıhtılaşmayı önleyici ilaçlar ile tedaviye başlanmalıdır. Hatta risk faktörlerinin mevcudiyeti halinde birçok olguda kesin tanı konulmadan önce yani tetkikler devam ederken tedavi başlanılır.
Devamı... Yorum Ekle Akciğer Embolisi Belirtileri ve Tanısı
Yazar Doç. Dr. Benan Çağlayan Salı, 04 Eylül 2012 Akciğer atardamarının uç dallarını tutan küçük pulmoner emboli olgularının çoğunda klinik bulgu yoktur yada hafif göğüs veya yan ağrısı, hafif nefes darlığı gibi çoğu kez hastanın hekime başvurmasını gerektirmeyecek belirtiler vardır
Devamı... 1 yorum Akciğer Embolisi Risk Faktörleri
Yazar Doç. Dr. Benan Çağlayan Salı, 04 Eylül 2012 kanın damar sisteminde dolaşımının yavaşlaması veya durması yani venöz staz, bireyin pıhtılaşma sisteminde aşırı pıhtılaşma yönünde bir farklılaşma olması (hiperkoagülabilite) ve damar duvarında hasar oluşması derin ven trombozu için risk oluşturmaktadır.
Devamı... Yorum Ekle Akciğer Embolisi Nedir?
Yazar Doç. Dr. Benan Çağlayan Salı, 04 Eylül 2012 Akciğer embolisi, akciğer atardamarı veya onun dallarından bir ya da birkaçının kan pıhtısı ile tıkanması sonucu ortaya çıkan klinik tablodur.
Akciğer Embolisi Videolar | allenai/c4/00000/552 |
“SÖZ KONUSU DEĞİL” Düzce Öncü RTV
Düzce Valiliği basında yer alan, çeşitli kurumlardan gelen yardım taleplerinin reddedildiği yönündeki iddialara açıklık getirdi. Birçok il ve kurumdan alınan yardımları belirtilen açıklamada, “Yardım önerisinin reddedilmesi söz konusu değildir” ifadeleri kullanıldı.
Yaşanan afet ardından bölgede yürütülen çalışmalar sürüyor.
Yaraların bir an önce sarılması için harekete geçilirken, Düzce’den ve il dışından birçok kuruluş çalışmalara eşlik ediyor.
Öte yandan çalışmalar yaklaşık 1 haftadır sürerken, “İl dışından gelen bazı yardım taleplerinin reddedildiği” iddiasının bazı basın kuruluşlarında yer almasına Düzce Valiliği tarafından açıklama getirildi.
Çalışmalarda yer alan kurum ve destek gönderen illeri açıklayan Valilik, Devlet Su İşleri, Karayolları, Düzce İl Özel İdaresi, Zonguldak İl Özel İdaresi, Bilecik İl Özel İdaresi, Bolu İl Özel İdaresi, Orman Genel Müdürlüğü, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Ankara Büyükşehir Belediyesi, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Sakarya Büyükşehir Belediyesi, Konya Büyükşehir Belediyesi ile diğer kamu ve sivil toplum kuruşlarına ait değişik marka ve evsaf da iş makinesi, araç–gereç, beraberindeki personel ile afetin meydana geldiği tarihten itibaren Düzce İl Afet ve Koordinasyon Merkezi emrinde çalışmalarını sürdürmekte olduğunu vurguladı.
Açıklamada hiçbir kurum ve kuruluştan teklif edilen yardım önerisinin reddedilmesinin söz konusu olmadığı ifade edildi.
mrs 4 hafta önce
Bolu belediyesi itfaiyesi sürekli su taşıdı ben gözlerimle gördüm .
ddüzc 4 hafta önce
Millet ne derdinde yazık.. Valilik fazla mesai yapıp Selzedelere yardımcı oluyor sadece valilik değil Özel idare AFAD, DSİ Bir çok büyükşehir Belediyesi Bizim kendi Vekilimiz de içinde olmak üzere Ekrem imamoğlu hala prim peşinde
X-RAY 4 hafta önce @ddüzc
Hayırdır? Sen neyin peşindesin? Hemen olayı Ekrem İMAMOĞLU' na bağlamışsın. Bu kadar mı zoruna gitti? Bak yardıma gelen illerin başında Ankara ve İstanbul var. | allenai/c4/00000/553 |
Kadın göğüsleri çiçek saksılarına dönüştü
Ananas şeklindeki mumlardan, flamingolu biblolara kadar her şeyi gördüğümüzü düşündük. Ta ki, göğüs temalı saksıları görene kadar. Aklınıza göğüse benzeyen saksı gelir miydi? bilmiyoruz ama çömlek üreticisi Emma Low siparişlere yetişemiyor.
En son sahip olunması gereken ev aksesuarı belki de göğüslerinize benzeyen bir saksıdır. Ancak kadınlar, kadın bedenlerinin çeşitliliğini kucaklamak için göğüslerine benzeyen saksı siparişi veriyor.
İskoçya Edinburgh'ta yaşayan Emma Low'un bu ilginç aksesuarı yapması aslında sadece erkek arkadaşına hediye olarak vermesiyle başlamış. Kendi göğüslerinden ilham alan ve bunu çiçek saksısına dönüştüren Emma, bu tasarımının trend olacağını aklının ucundan bile geçirmemiş. Ancak arkadaşları ve ailesinden gelen siparişler onu göğüs temalı saksıları üretmeye zorlamış.
Kadınlar isterlerse daha önceden yapılmış bir saksıyı da sipariş edebiliyor, isterlerse fotoğraflarını Emma'ya gönderip göğüslerine benzer bir saksıyı da yaptırabiliyorlar.
Web sitesine göre, Emma "şekil, boyut, cinsiyet veya cilt renginden bağımsız olarak herkes için kapsayıcı" saksılar üretme misyonunda. Bricks magazine konuşan Emma verdiği demeçte şöyle konuşuyor: ''Çilli göğüslerden, sarkık olanlara ya da büyük meme ucuna sahip olanlara kadar hepsi gerçek bir kadını temsil ediyor. Kadın bedenlerinin çeşitliliğini kucaklıyoruz aslında.''
Şirketin popülaritesi arttıkça, kadınlar kendi göğüslerinden esinlenerek saksı sipariş etmeye başladı. Ancak, yoğun sipariş trafiğine yetişmekte zorlanan Emma, ''çok küçük bir şirket olduğunu birkaç hafta içinde özel isteklere dönebileceğini'' söylüyor.
'Pot Yer Tits Away Luv' adındaki instagram sayfasının 45 binden fazla takipçisi bulunuyor.
AnanasKadın Göğüsleriçiçek Saksıları | allenai/c4/00000/554 |
devlette.com » PERSONEL ALIMI » İçişleri Bakanlığı 700 Çarşı ve Mahalle Bekçisi Alımı İlanı
İçişleri Bakanlığı İstanbul ilimiz için Kaymakamlık ve Valiliklere 700 çarşı ve mahalle bekçisi alımı yapıyor. Bekçi alımı ilanı hakkında başvuru formu, başvuru tarihleri, başvuru dilekçesi, başvuru şartları, başvuru sırasında istenilen belgeler ile sözlü sınavı ve yazılı sınavı.
Bu yazıyı 4.737 kişi okudu, 1 kişi yorumladı Yayınlanma Tarihi : 09 Şubat 2017 15:40 Yazıya Bağlantı :
İçişleri Bakanlığı İstanbul Valiliğine ve Kaymakamlıklarına çarşı ve mahalle bekçisi alımı yapılacak. Çarşı ve mahalle bekçisi alımı ilanı kapsamında 700 bekçi alımı gerçekleştirilecektir. Adayların en az lise ve dengi bir okuldan mezun olmaları gerekmektedir. Adaylar 16 Şubat 2017 ile 25 Şubat 2017 tarihleri arasında iş başvurusu yapabileceklerdir. Adaylarda aranan başvuru şartları, başvuru formu ve başvuru tarihleri gibi detaylı ilan bilgilerine haberimizin devamından ulaşabilirsiniz.
772 sayılı Çarşı ve Mahalle Bekçisi Kanunu kapsamında Emniyet Hizmetleri Sınıfında İstanbul İli mülki sınırlar içerisinde görevlendirilmek üzere aşağıdaki listede belirtilen boş ilçe kadrolarına 700 (Yedi yüz) ” Çarşı ve Mahalle Bekçisi” alımı yapılacak olup giriş sınavları Valilikçe belirlenecek tarihte Kaymakamlıklarca yapılacaktır. Adayların, başvuru, sözlü ve yazılı sınav sürecinde Valilik, Kaymakamlık resmi İnternet adreslerini takip etmesi gerekmektedir.
İstanbul Çarşı ve Mahalle Bekçisi Alımı İlanı Başvurusu Nasıl ve Nereye Yapılır?
Başvurular 16/02/2017 25/02/2017 tarihleri arasında yapılacaktır. Bekçi adayları, istenilen evraklar ile birlikte başvuru esnasında temin edecekleri yada ekte bulunan dilekçeleri imzalamak sureti ile İlçe Emniyet Müdürlüklerine şahsen yapacaktır. Dilekçeye bağlı belgelerin incelenmesinde, bekçiliğe giriş için gerekli nitelikleri taşımadığı anlaşılan istekliye Kaymakamlıklarca başvurunun kabul edilmediği gerekçeli bir yazı ile bildirilecektir. Dilekçe ekleri ile beraber istemi halinde sahibine geri verilecektir.
Sözlü Sınav Şekli, Tarihi, Yeri ve Konuları
Sözlü sınavda başarılı olan adaylar, daha sonra başvurunun kabul edildiği İlçe Emniyet Müdürlüğünün bağlı olduğu Kaymakamlık İnternet sayfalarında yayınlanacak tarihte ve yerlerde yazılı sınava gireceklerdir. Sözlü sınav tarihi ve yeri başvurunun alındığı İlçenin Kaymakamlık resmi İnternet sitelerinde ayrıca ilan edilecek ve adaylara duyurulacaktır.
Sözlü sınava girmeye hak kazananların, sınav yerleri mülki amirliklerce adaylara verilecek “Sınav Giriş Belgesinde” belirtilecek olup, sözlü sınava “Sınav Giriş Belgesi” ile girilecektir. “Sınav Giriş Belgesi”ni göstermeyenler sınavlara alınmayacaktır. Sözlü sınavda adayların, kültür durumu ile beraber;
Herhangi bir düşünce ve duygunun sözle anlatılmasında güçlük çekilme veya aksaklık, gibi bekçiliğe girmeye mani halleri olup olmadığı değerlendirilecektir.
Başvuruda bulunan adaylardan, sözlü sınavda yüz tam puan üzerinden yetmiş (70) puan alan adaylar başarılı sayılarak yazılı sınava çağrılacaktır. Sözlü sınav sonuçları başvurunun kabul edildiği İlçenin Kaymakamlık İnternet adresinden ilan edilecektir.
Yazılı sınav tarihi ve yeri başvurunun alındığı İlçenin Kaymakamlık resmi İnternet sitelerinde ayrıca ilan edilecek ve adaylara duyurulacaktır. Yazılı Sınav soruları Türkçe, Tarih, Matematik ve Genel Kültür derslerinden tertip olacaktır. Yazılı sınavın şekli, sınav süresi ve sınavda sorulacak soru adedi Valilikçe oluşturulan Komisyonca belirlenir. Sınava özürlü veya özürsüz saatinde girmemiş olanlar o sınava girme hakkını kaybetmiş sayılacaktır. Yazılı sınavlar yüz tam puan üzerinden değerlendirilecektir. Yazılı sınav sonuçları başvurunun kabul edildiği İlçenin Kaymakamlık İnternet adresinden ilan edilecektir.
Yazılı sınavda en yüksek puan alanlardan başlamak üzere boş kadro sayısı kadar aday “Asil Aday Listesi”ni, geri kalan kısmı da “Yedek Aday Listesi”ni teşkil edecektir. Asil ve Yedek Aday Listesi oluşturulurken yapılan puanlamada adayların puanlarında eşitlik olması durumunda yaşça küçük olana öncelik verilecektir. Asil ve yedek aday listeleri Valilik ve Kaymakamlık İnternet sayfalarından ilan edilecektir. Yazılı sınav sonuçlarına, maddi hata bulunduğu iddiasıyla neticelerin ilanından itibaren iki iş günü içinde başvuruda bulunduğu sınav komisyonuna itirazda bulunacak ve itiraza iki iş günü içerisinde komisyonca değerlendirilip adaya cevap verilir.
Aday listesine giren isteklilerden yapılacak güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması olumlu olanlar tebligat üzerine en yakın tam teşekküllü devlet hastanesinden alacakları Sağlık Kurul Raporlarını ilgili emniyet birimlerine teslim edecektir. Bu raporlar, 4/8/2003 tarihli ve 25189 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Emniyet Teşkilatı Sağlık Şartları Yönetmeliği hükümleri doğrultusunda gerekli işlemler yapılmak üzere Emniyet Genel Müdürlüğü Sağlık İşleri Dairesi Başkanlığına gönderilir. Bunlardan, bekçiliğe girmeye elverişli olduğu anlaşılanlar Vali veya Kaymakam onayı ile aday memur olarak atanırlar. Ataması yapılan aday memurlar arasından kanuni süreler içerisinde göreve başlamayanların yerine yedek listesinden sıra ile çağrılır. Bekçiliğe girmeye elverişli olduğu anlaşılanlar aday memur olarak atanırlar. Ataması yapılanlardan, vazgeçenler ile geçerli bir mazereti olmaksızın kanuni süresi içerisinde görevine başlamayanların atamaları iptal edilecektir. Ataması yapılan aday memurlar arasından kanuni süreler içerisinde göreve başlamayanların yerine yedek listesinden sıra ile çağrılacaktır.
İstanbul ili için İçişleri Bakanlığı tarafından yayınlanmış olan bekçi alımı ilanı hakkında başvuru formu, başvuru tarihleri, başvuru şartları, başvuru sırasında istenilen belgeler, sözlü sınavı ve yazılı sınavı hakkında detaylı bilgiler verdik. Konu hakkında soru, sorun ya da görüşlerinizi yorum bölümümüzden dile getirebilirsiniz. Ayrıca kurum tarafından yayınlanmış olan bütün ilanlara İçişleri Bakanlığı İş Başvuru Formu sayfasından ulaşabilirsiniz.
yunus korkmaz bir yorum yaptı
22 Şubat 2017, 10:17
emniyet teşkilatına taze bir kan güvenlik için güzel düşünülmüş ancak dünyanın hiç bir yerinde 772 sayılı böyle bekçi kanunu yok bu kanunla bu görevi yapanların aile hayatı hiçe sayılmakta onun için biz diyoruzki 772 sayılı kanun yurulukten kaldırılması 3201 emniyet teşkilatı çalışma ünvan esas ları kanuna baglanırlarsa daha verimli olacagını düşünüyoruz. | allenai/c4/00000/555 |
TEPAV | Türkiye’nin reform gündemi giderek kabarıyor
Güven Sak, Dr.21 Ocak 2020 - Okunma Sayısı: 821
Bizim dışımızdaki dünya, öyle öğrenci servisi gibi, korna çalarak, uyarıp, arada Whatsapp’tan mesaj filan da atıp, bizi de alıp gitmek üzere sabah kapıya gelip, “hadi ama artık gelseniz” diye beklemiyor. Siz o an ne yapacağınızı bilmiyorsanız, gitti mi gidiyor. Sonra kültürümüzden alıştığımız gibi “göçtü kervan, kaldık dağlar başında” diye tempolu feryat etmenin de herhangi bir yararı olmuyor. Gitti mi gidiyor. Ne oluyor? Sonunda daha az maliyetle halledebileceğiniz iş için dünya para ödemek, elin oğlunun ağız kokusunu çekmek gerekiyor. Halimiz tam da böyleyken böyle zaten.
Bu olup bitenler bana Gümüş Patenler romanını pek çok hatırlatıyor
Ben bugün zaten bildiklerinizi tekrar etmeyeyim. Şöyle gözünüzde canlandırmaya çalışayım: Halimiz, bir nevi dev bir barajın hemen yanında ikamet eden bir köyün işkilli ahalisine benziyor. Hem kuşkulu, hem güvensiz, hem de fevkalade tedirgin. Kolay mı? Son dönemde, diyelim 2018’den beri, gün boyu ve özelikle geceleri barajın dev gövdesinden daha önce hiç işitilmemiş tuhaf çıtırtılar geliyor.
Bütün bunlar bana çocukken okuduğum Mary Mapes Dodge’ın “Gümüş Patenler” çocuk romanını hatırlatıyor doğrusu. Hani Hollandalı çocuk, set yıkılmasın, sular etrafı basmasın diye parmağıyla deliği tıkar ve orada bekler” ya, işte bugünlerin aspirin tedavisi uygulaması öyle bir şey esasen. O vakit, işe yaramıştı gerçi...
Arada o koca gövdenin bir yerlerinde çatlaklar belirip, su hafiften sızmaya başlayınca, ekipler hemen çatlakları sıvıyorlar. Sıvandığında suyun akışını durdurmanın zor olduğu yerlere de belediye ekipleri bir nevi tıpalar çakıyor. Bir orada bir burada bir şeyler yapılıyormuş gibi koşuşturmayı böyle de görebilirsiniz bir nevi. Bizi yönetenler bu olup bitenin son derece normal olduğu konusunda ısrarcı, her şeyin kontrol altında ve işlerin tıkırında olduğu iddiasındalar. Ekonomi tıkırında velakin millet daha durumun farkında değil bir nevi. Ama esasen hepimiz bir şeylerin ters gittiğinin farkındayız. Çıtırtılar moralimizi bozuyor, uykumuzu kaçırıyor. Öyle ya da böyle...
Malum Türkiye’nin sürdürülebilir bir ekonomiye sahip olabilmek için kapsamlı ve şeffaf bir tedbirler setine, bir istikrar programına ihtiyacı var. Şimdiye kadar, yaza yaza usandığım beş parçalı bir istikrar programı çerçevesi ortada zaten. Meraklıları eski yazılara göz atıversinler artık. Ben bugün bir başka gözlemimi sizinle paylaşmak istiyorum. Bana öyle geliyor ki, memleketin reform gündemi, dışımızda olup biten hadiselerle giderek kabarıyor.
Bunu “bugünlerde aspirin tedavisi ile sancıyı azaltarak, durumu idare ettiğimiz için, asıl hastalıkla baş etmek zorlaşıyor, bundan sonrası pahalılaşıyor” manasına söylemiyorum. Ortaya ele alınması gereken yeni bir gündem de çıkıyor. Aklımda özellikle iki konu var. Gelin onları kısaca anlatayım.
Küresel değer zincirleri yeniden tasarlanacak gibi duruyor
Amerika ile Çin ticaret savaşında bir ilk aşama (first phase) anlaşması imzalandı. Trump’ın büyük başarı olarak lanse ettiği anlaşmaya göre, Amerika, Şubat 2020 itibariyle Çin mallarına uyguladığı ortalama gümrük tarifesi oranını yüzde 21’den yüzde 19,3’e indiriyor. Çin’in Amerikan mallarına uyguladığı gümrük vergisi oranı ise yüzde 20,9’da kalıyor. Vaşington’daki Amerikan düşünce kuruluşu Peterson Enstitüsü’ne göre, 2018 yılı başında Amerika’nın Çin mallarına uyguladığı ortalama gümrük vergisi oranı yüzde 3,1 iken, Çin’in Amerika’ya uyguladığı ortalama gümrük tarifesi oranı yüzde 8 civarındaymış. Şimdi bu ne demek? Küresel değer zincirlerini yeniden tasarlamaktan başka bir çare yok demek esasen. Bir nevi, yeniden malların sınırları aştığı bir dünyaya geri dönüyoruz Amerika – Çin ticaretinde.
Nasıldı? 19’uncu yüzyıl ve 20’inci yüzyılın başı malların sınırları aştığı bir küreselleşme çağıydı. Sonra 20’inci yüzyılın ikinci yarısından itibaren bir bütün olarak fabrikaların sınırları aştığı bir yeni küreselleşme sürecine girdik. Çin, o dönemde, küresel ekonominin ayrılmaz bir parçası oldu ve bundan son derece iyi faydalandı. Ben size söyleyeyim: 21’inci yüzyılın ikinci yarısı, küreselleşme sürecinde bir tek verinin sınırları aşacağı bir yeni dönem olacak. Üç boyutlu yazıcı ile alıştığımız katmanlı üretimin etrafı nasıl saracağını, e-ticaret ile e-üretimin at başı gideceğini göreceğiz. Ama buna daha çok var.
Daha önemlisi bu geçiş süreci içinde, küresel değer zincirlerinin yeniden örgütlenmesine ihtiyaç olacak diye düşünüyorum ben. Geçiş döneminden yeniden inşa edilecek küresel değer zincirleri ağı için, iddia sahibi olup olmadığımız, olup olmayacağız konusunda doğrusu şimdiden düşünmek gerekiyor. Düşünüyor muyuz? Ben görmüyorum, ya siz? Küresel değer zincirleri konusunda söz sahibi olabilmek için, ucuz işgücü değil, güçlü altyapı gerekiyor. Hazır mıyız? Hayır. Hazırlık yapıyor muyuz? Hayır.
Avrupa Birliği sınırda karbon emisyonuna dayalı ayakbastı parası düşünürken, Gümrük Birliği ne olur?
Avrupa Birliği’nde yeni göreve başlayan Ursula von der Leyen komisyonu, bu yüzyıl ortasında Avrupa’da net karbon emisyonlarını sıfırlamak (carbon neutrality) istiyor. Öyle anlaşılıyor ki, Avrupa’da herkesten bundan sonra attığı adımlarda, net karbon emisyonlarını azaltması istenecek. Yatırımlar buna göre yapılacak. Böylece, bir nevi, Avrupa, bu gezegende türümüzün bildiğimiz geleceğini imkansız hale getiren iklim değişikliği konusunda adım atan ilk kıta olmak istiyor.
Bugünlerde bu amaçla tasarlanacak enerji değişiminin (energy transition) maliyeti yoğun olarak tartışılıyor. O maliyeti hafifletmek için, yüksek karbon emisyonu ile üretilen malların Avrupa pazarlarına girişi konusunda bir nevi “ayakbastı parası” (border levy) alınması konusunda da yoğun bir tartışma var. Ben mesela bu “ayakbastı parası” konusunda da ortada bir tartışma ve hazırlık görmüyorum doğrusu. Belki vardır da ben bilmiyorum.
Halbuki biz hala ihracatımızın yarıdan fazlasını Avrupa pazarına yapıyoruz. Dünyanın bu en zengin pazarı olan Avrupa Birliği pazarı yanı başımızda olmasa, biz onlarla Gümrük Birliği anlaşması imzalamamış olsak, Anadolu’da Türk mucizesi asla olmazdı. Türkiye’nin artık bu küresel ısınma işini ciddiye almaya başlaması gerekiyor. Hadi doğrudan etkileri ciddiye almıyoruz. Anadolu’nun nasıl bir çöl olacağını, bunun bu topraklarda hayatı nasıl etkileyeceğini hiç tartışmıyoruz. Hiç değilse, çok daha çabuk karşımıza dikilecek dolaylı etkilere bakmaya başlasak? Hayır, orada da şimdilik tık yok doğrusu.
Tabii bir de Amerikan Kongresi’nde kabul edilen “Ermeni Soykırımı Kararı”nın olası hukuki ve ticari etkilerine kısaca da olsa bir bakmak gerekiyor. Ama ona yer kalmadı şimdi.
Neyse, biz bakıyoruz.
Bu köşe yazısı 20.01.2020 tarihinde Dünya Gazetesi'nde yayımlandı.
Etiketler: güven sak, ticaret savaşı, ABD Çin, | allenai/c4/00000/556 |
22.09.2010 13:08 | Son Güncelleme: 22.09.2010 13:08
İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti (AKB) Ajansının, kültür-sanat, kültürel miras, kentsel uygulamalar ve kent kültürü alanlarında gerçekleştirdiği etkinlikler, İstanbullularla buluşmaya devam ediyor.
İstanbul 2010 AKB Ajansı Sahne ve Gösteri Sanatları Yönetmenliği etkinlikleri kapsamında, Türkiye'den Babil Balığı Sanat Derneği ve Avusturya'dan Super-16 Derneğinin ortak yapımı olan müzikli tiyatro gösterisi, 'Cihangir Insomnia', 23-27 Eylül tarihleri arasında İstanbullularla buluşacak. Tarlabaşı'ndaki yıkık dökük bir evin sakinlerini, gizli aşıkların uykusuzluğunu, genç bir aktörün esrarengiz ölümünü ve yabancı bir ülkede 'yabancı' olmayı anlatan müzikli tiyatro gösterisi Garajistanbul'da görülebilecek.
İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansının Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü ile iş birliği içerisinde gerçekleştirdiği, 'Barbaros' çağdaş dans-drama projesi, 25 Eylülde Sütlüce Haliç Kongre Merkezi'nde sanatseverlere sunulacak. Proje, Kaptan-ı Derya Barbaros Hayreddin Paşa'nın hayatını ve 16.yüzyıl Akdeniz Türk akıncılığını çağdaş dans ve tiyatro üslubuyla anlatıyor.
Dünya prömiyeri 1 Temmuz'da Aspendos Uluslararası Opera Bale Festivali'nde dünya prömiyeri gerçekleştirilen proje, İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı Sahne ve Gösteri Sanatları Yönetmenliği ile Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğünün iş birliğinde hayata geçirildi. 'Barbaros' çağdaş dans-drama projesi, 50 dansçıdan oluşan geniş bir kadroyla Devlet Opera-Balesinin bugüne kadar gerçekleştirdiği en geniş çaplı prodüksiyonlarından biri olarak yorumlanıyor.
- YARATICI SOKAKLAR FESTİVALİ BAŞLAYACAK-
İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı Kentsel Projeler Direktörlüğü etkinlikleri kapsamında, Hollanda'dan HUNK Design ve IDEddy tarafından tasarlanan ödüllü Uçan Çim Halı, 2010 Avrupa Kültür Başkentleri Essen ve Pecs'in ardından, 20 Eylül?28 Ekim tarihleri arasında Beşiktaş Barbaros Meydanı'nda İstanbullularla buluşacak.
Tüm dünyanın şehirlerinin aşırı özelleşme ve kamusal alanlarının niteliğini yitirme baskısı altında olduğu gerçeğinden yola çıkan Uçan Çim Halı, bu değişime karşı güzel bir alternatif olarak bireylere şehirden zevk alma duygusunu geri veriyor.
2010 FISA Deniz Küreği Dünya Şampiyonası Öncesi Okullarda Kürek Boyama Yarışması Sergisi de 27 Eylül-3 Ekim tarihleri arasında Tepe Natilius Alışveriş Merkezi'nde ziyaret edilebilecek. Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi ve İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı iş birliği ve Sabancı Holding sponsorluğunda, gerçekleştirilen 'Efsane İstanbul: Bizantion'dan İstanbul'a - Bir Başkentin 8000 Yılı' başlıklı sergi, 26 Eylüle kadar gezilebilecek. Sergi, İngiltere, Almanya, Fransa, İtalya, Vatikan, Macaristan, Yunanistan, Avusturya, Belçika, Hollanda, İrlanda, Katar, Portekiz ve Rusya'daki önde gelen kurumlardan seçilen eserlere ev sahipliği yapıyor. Sergide ayrıca, Türkiye'deki devlet müzeleri ile özel müze ve koleksiyonlardan seçilen eserler de yer alıyor. Yurt dışından 39, Türkiye'den 19 olmak üzere toplam 58 müzeden seçilen geniş yelpazedeki eserler, sergi aracılığıyla ilk kez bir arada sunuldu. İstanbul'un, 8 bin yıllık tarihini, 500'ü aşkın eserle ortaya koyan sergi, Bizantion'dan Nea Roma'ya, Constantinopolis'ten İstanbul'a; Doğu Roma ve Osmanlı imparatorluklarına başkentlik yapmış kentin görkemli tarihine ışık tutuyor. Ayrıca sergi, ticaret, hediye ve 4. Haçlı Seferi'nde olduğu gibi yağma yoluyla çeşitli ülkelere dağılmış hazineleri bir araya getiriyor. Feyziye Mektepleri Vakfı, Işık Üniversitesi ve İstanbul Ekslibris Derneği ve İstanbul 2010 AKB Ajansının desteklediği 33. FISAE Uluslararası Ekslibris sergisi, 30 Eylüle kadar Galeri Işık Teşvikiye'de ziyaret edilebilecek. Sergi öncesinde düzenlenen kongre, 30'a yakın ülkenin ekslibris (Kitapseverlerin kitaplarının iç kapağına yapıştırdıkları, üzerinde adlarının ve değişik konularda resimlerin yer aldığı küçük boyutlu grafik çalışmalar) sanatçılarını ve koleksiyoncuları bir araya getirdi. (SMR-DÜR-ZBD) - İSTANBUL | allenai/c4/00000/560 |
sarkaç: Bu turşu çok basit
Çok turşu tüketen bir aile değiliz. Belki yılda bir kere aklımıza düşüp de alırız ama hiç uymaz damak tadıma hazır turşular. Pazarda turşulukları görünce bir heves turşu yapmıştım sonbaharın ilk günlerinde. Sirke tadının ağır basması eleştiri almıştı. Ben de suyunu içememiştim, limon tuzu nedeniyle. Biliyorum turşu suyu içilmesi gereken bir şey değil, hatta içmemek daha iyi. Ama nefis köreltecek kadarcık olsun, çok severim turşu suyunu yudumlamayı. Yaptığım turşuda istenen damak tadına ulaşamayınca vazgeçmek yerine yeni tarif arayışlarıma başladım. Belleğime danıştım önce, annem nasıl turşu yapardı?
Bloglar ne güne duruyordu? Blogdaşlarımı gezdim, tariflere baktım. Biliyorum tarifleri çok güzel turşuların öncüsüydü. Sarmısak, kereviz sapı ve maydanozun rayihası turşunun lezzetine lezzet katacaktı ama annemin yaptığı gibi saf turşuyu istiyordu bu kez damağım. Bir de tuz sorunu vardı. Pratik yöntemler gördüm yumurta yüzdürmek gibi veya bir kimyacı duyarlılığında hacim gram ölçüleri. Bir kez daha denedim, yok olmadı. İstediğim lezzete ulaşamadım. Sirkeyi, sarmısağı, maydanozu çıkarınca, ruhunu da bozmuş oldum tariflerin. İnsan çoğu zaman en yakınındaki değeri atlar, uzaklara gider aradığını bulmak için. İlim için Çin'e gitmeden önce kapısından içeriye bakmalı insan. Kayınvalideme söz ettim başarısız turşu girişimlerimden. O da yıllar önce bırakmıştı turşu yapmayı. Başarılı bir tarifi varmış ama yapılmaya yapılmaya unutulmuş ölçüler. Ana hatları belli yine de. İri tuz, 5-6 nohut, limon suyu, kaynamış soğutulmuş su ve ille de savurma.
Merhaba turşuyu çok seviyorum ama hala kendime ait bir tarifim yok ve istediğim gibi tutturamıyorum.Annem bana da yapıyor sağolsun ama benim artık tam olarak öğrenmem gerek iyi sen ne güzel tarifini bulmuşsun sevgiler...
23 Aralık 2013 20:32 | allenai/c4/00000/561 |
LUMIA 620 ŞARJ SORUNU
05.01.2014, Saat:19:16 ARKADASLAR DUN GECE ŞARJI %100 DOLDURDUM ARKA PLANDA CALISAN UYGULAMALARI KAPATTTIM YATTIM SABAH ISE %100 DEN %60 A GELMIS HIC KULLANMADIGIM HALDE BU KADAAR ŞARJ YIYOR ÇOZUMUNU BILIYORMUSUNUZ
05.01.2014, Saat:19:32 Şarjı çabuk harcayan onlarca etmen var; wifi kullanimi, veri baglantisi, parlaklik, guncellemeler; guncel olmayan uygulamalar vs. vs. Lumia 820 cihazımdan Tapatalk ile gönderildi
05.01.2014, Saat:19:44 OZKAN BEY PARLAKLIK EN DUSUK 3G YERINE 2G YAPTIM ARKA PLANDA SADECE WHATSAPP VE FACEBOOK CALISIYOR BASKA NELERI KAPATIYIM
05.01.2014, Saat:19:54 Kalibrasyon yapin, forumda daha once konu acilmisti
05.01.2014, Saat:19:55 TAMAM
05.01.2014, Saat:23:56 (Son Düzenleme: 05.01.2014, Saat:23:57, Düzenleyen: nafoo123.)
En çok şarjı şebeke yer eğer gereği yoksa kapalı tutun 3g yi 2g yapmak birleyi değiştirmez
06.01.2014, Saat:00:06 (05.01.2014, Saat:23:56)nafoo123 Nickli Kullanıcıdan Alıntı: En çok şarjı şebeke yer eğer gereği yoksa kapalı tutun 3g yi 2g yapmak birleyi değiştirmez
3g yi kapatmak dağlar kadar fark yaratıyor emin ol
06.01.2014, Saat:00:10 Gözlemlerime dayanarak şunu söyleyebilirim. Telefonu son şarjdan önce yoğun olarak kullanıp işlemcisini ısıttıysanız, bir sonraki şarjda çok çabuk bitiriyor. Ancak sonraki şarjlarda kendine geliyor. Şarj dolduktan hemen sonra değil bir 10 dakika sonra çıkarırsanız şarjın %100de durma süresi daha da artıyor. Ve önbellek şişmesinden dolayı da böyle bir sorun yaşanıyor olabilir telefonu arada sırada kapatıp açın haftada bir ve kendine getirin. Bütün telefonlarda bir kuraldır bu, hatta bataryası çıkabilen telefonlarda arada sırada bataryayı çıkarıp en az 10 saniye bekledikten sonra telefonu açmak kullanım klavuzlarında önerilen bir şeydir.
06.01.2014, Saat:00:17 Her gece şarja takmadan önce kapatıp bir sure beklerim zaten ama şunu soyliyim bak 2g ile kullanıyorum sabah 9 da şarjdan aldım şarj şu an %72 bataryada 1430 mAh daha büyük pilleri siz duşunun hatta bi ara internette işim var diye 3g açtım wifi imkanım olduğunda wifi ye bağlandım
06.01.2014, Saat:01:43 Ha bir de önemli bir husus daha var. Telefonunuz yeni mi? Llion bataryalar maksimum performansına yaklaşık 3 ayda ulaşırlar. Benim telefonum normal kullanımda bir günü çok rahat geçiriyor. Hâlbuki ben de ilk zamanlarda hep 2G ile kullanıp yine de bataryadan şikayet ederdim. Şimdi full 3G açık bende. | allenai/c4/00000/562 |
Kent merkezinde akşam saatlerinde başlayan yağış zaman zaman yerini doluya bıraktı.
Bilecik'te aniden bastıran sağanak yağış ve dolu, taşkınlara neden oldu.
Kent merkezinde akşam saatlerinde başlayan yağış zaman zaman yerini doluya bıraktı. Yağış sonrası kent merkezinde bulunan bazı ev ve iş yerlerini su basarken, sular da yer yer yarım metrenin üzerine çıktı. Merkez Bahçelievler Mahallesi'nde bazı evlerin bodrumları, iş yerleri ve araçlar su altında kaldı. Bazı alt geçitler de aşırı yağış sonrasında sular altında kaldı. Sel ve taşkınlar nedeniyle sürücüler zor anlar yaşadı. Kentte belediye ve polis ekipleri tarafından çeşitli tedbirler alındı. | allenai/c4/00000/564 |
Faucetler Para Kazandırıyor mu?
Faucet, musluk anlamına gelen İngilizce bir kelime. Musluk yerine Faucet kelimesini kullanmamın ve insanların akıllarında "Faucet" veya "Faucet Sitesi" gibi kavramların oluşmasının nedeni bu musluk sitelerinin hepsinin İngilizce olması.
Bitcoin veya diğer kripto paralarla yeni yeni haşır neşir olmaya başlayan herkese bu faucet sitelerini öneririm. Çünkü yeni bir teknoloji, yeni bir yatırım aracı olduğu için sağdan soldan duyma haberlerler ve bilgiler ile yatırım yapılması fazla sağlıklı değil. Onun yerine bu işe hiç para harcamadan girmek, az da olsa Bitcoin veya diğer kripto paralardan edinmek, onları transfer etmek, kripto para cüzdanı edinmek, kripto para borsalarında işlem yapmak ve daha bir çok şeyi deneyimlemek isteyenler Faucetler ile Bitcoin ve kripto para evrenine adım atabilirler.
Yazının başlığında yazan ana meselemize gelirsek; Faucetler para kazandırır. Ama işi gücü olan birinin uğraşmasını tavsiye etmediğim bir sistem. Çünkü dakika başı kazanç anlık kur ile ortalama 1 kuruş civarındadır. Bu da 8 saat için 4 lira 80 kuruş eder. Yani yapılacak bir iş değil. Kaldı ki ben bu ortalama kazancı kendimin "claim"lemesi, çekme & transfer gibi işlemlerin kolay olduğu 8 fauceti baz alarak ve belli periyotlar ile claimlendiğinde oluşan kazançları (böylece toplam kazanç azalıyor ama birim zamanda daha fazla kazanç sağlanıyor) baz alarak yazdım. 8 saat boyunca Faucet gezip durmadan claimleseniz bu paranın yarısını bile kazanamazsınız.
Şimdi gelelim kimler için Faucetler uygun:
1- İşsizler için (Günlük en fazla 1 saat Faucetlerle vakit harcamanızı tavsiye ederim)
2- Öğrenciler için (Günlük en fazla 30 dakika Faucetlerle vakit harcamanızı tavsiye ederim)
3- Bitcoin ve kripto para ile yeni tanışan kişiler için (Günlük en fazla 30 dakika Faucetlerle vakit harcamanızı tavsiye ederim)
4- Bunların dışında kalıyorsanız ve çok fazla referans da bulamayacaksanız hiç boşuna uğraşmayın Faucetlerle.
En son olarak Kullandığım Faucet Siteleri:
Açıköğretim fakültesinin bahar dönemi harcını faucetlerden kazandığım para ile ödemeyidüşünerek eylül ayında bu işe başladım. Ama şu ana kadar sadece 21 lira değerinde bitcoin biriktirebildim. Bu gidişle eğer Bitcoin'in fiyatı 200.000 liraya çıkmazsa ödemem imkansız. Ben de yeni bir hedef koydum kendime. Eğer Bitcoin fiyatı 40.000 liranın üzerine çıkarsa kazandığım Bitcoinleri çekip açıköğretimin harcını ödemekte kullanacağım. Ama eğer 40.000 lirayı geçmezse başka bir iş için biriktireceğim. Dikey Geçiş Sınavı ücreti için veya yurtdışı veya yurt içi tatil için harcayabilirim. İleri de Faucetlerden kazanılan para ile ne yaptığımı anlattığım bir yazı yazabilirim.
NOT: Bu yazı ve bu blogta yazdığım hiç bir kelime, cümle, yazı yatırım tavsiyesi değildir. Kendiniz bütün durumları değerlendirerek kendi hür iradeniz ile yatırım yapma kararı alın!
By Unknown zaman: Aralık 23, 2018 Hiç yorum yok:
Etiketler: Bitcoin, Faucet, Kripto Para
Cem Seymen'in Japonya Videoları
Cem Seymen'in kim olduğunu sizlere bir kaç gün önce yazdığım makale ile kısaca anlatmıştım. Bu gün de Cem Seymen'in Japonya ile ilgili yaptığı programları, videoları derlediğim bir yazı hazırladım.
Umarım beğenirsiniz. Bu yazıda derlediğim videolar CNN Türk veya Cem Seymen'in YouTube kanallerından veya başka YouTube Kanallarından olabilir. Kanalların isimlerine bakmadan paylaşıyorum. Eğer telif hakkı ile ilgili herhangi bir sorun olduğunu düşünüyorsanız ilgili YouTube videosunu YouTube'a şikayet edin.
Japonya'ya teknoloji satan Türk gençlerin hikayesi - Para Dedektifi 19.11.2017 Pazar
2. Bölüm: Japonya'ya teknoloji satan Türk gençlerin hikayesi - Para Dedektifi 10.12.2017 Pazar
BİR SALKIM ÜZÜM BİN LİRA
Cem Seymen - Diplomanın Önemi Yok (CNN Türk)
DÜNYANIN İLK DUYGUSAL ROBOTUYLA RÖPORTAJ YAPTIM
By Unknown zaman: Aralık 22, 2018 Hiç yorum yok:
Etiketler: Cem Seymen, Japonya, YouTube
Bitcoin'in Düşmesi Benim İçin Ne İfade Ediyor?
Bitcoin veya diğer kripto paralar bir kaç haftadır çok düşük seviyelerde seyir ediyor. Ben de bu konu hakkında kısa bir yazı yazmaya karar verdim. Yazıma başlamadan önce yazdığım herşeyin yatırım tavsiyesi olmadığını ve yatırım yapmadan önce sadece kendinize danışmanız gerektiğini hatırlatırım.
Bazı felaket tellalları "Bitcoin düştü, bundan sonra daha da düşecek. Artık Bitcoin bitti diyorlardı." Şu an tekrar yavaş da olsa yükselişe geçti. Ama bu yazının konusu bu değil. Bu yazının ana konusu Bitcoin'in düşmesinin faydaları.
Elinde çok fazla (fazla veya az olması kişiye göre değişir.) Bitcoin olan biri için Bitcoin'in düşmesi kötü bir şey olabilir. Çünkü yatırabileceği parayı Bitcoin'e yatırmış ve Bitcoin'in düşük olduğu bu zamanlarda yatırdığı para Bitcoin ile erimiştir. Ayrıca Bitcoin'in yeniden yükseleceğinin de garantisi yok.
Ama bir de benim gibi elinde çok az Bitcoin olanlar var. Elimdeki Bitcoinlerin tamamına yakınını üniversite harcımı ödeyebilmek için bozdurup çekmiştim borsadan. Hatta çok iyi bir değerden bozdurdum. Ben bozdurduktan bir ay sonra filan da düşmeye başladı Bitcoin. Ben de tekrar bitcoin kazanmak için bir kaç tane faucet sitesini belirleyerek her gün bu sitelerdeki captchaları çözerek bitcoin ve diğer kripto paraları toplamaya başladım.
Ama ilk faucet gezmeye başladığımda Bitcoin ve diğer kripto paraların değeri yüksek olduğu için kazandığım paranın Türk Lirası olarak değeri yüksek ama Bitcoin ve diğer kripto paralar olarak değeri düşüktü. Ama Bitcoin düştükçe Faucet sitelerinin verdiği Satoshi ve kripto para miktarı iki katına çıktı. Bu şekilde daha hızlı Bitcoin ve diğer kripto paraları kazanmaya başladım.
Şimdi Bitcoin'in ve diğer kripto paraların tekrar yükselerek 2 katına çıktığını düşünün. Benim Bitcoin 40.000 lira da kazanacağım paranın 2 katı kadar param olmuş olacak. Yani olumsuz bir durumu olumlu bir duruma çevirmiş olacağım. Ama bu riskli bir durum. Çünkü Bitcoin'in yükseleceği kesin değil. Yükselirse de kaç ay veya yıl sonra 40 bin lirayı geçeceği belli değil. Ben Bitcoin'in yükseleceğine inanıyorum. Bu yüzden Bitcoin fiyatının düşmesini olumsuz bir durum olarak değil aksine olumlu bir durum olarak değerlendiriyorum ve olabildiğince Bitcoin toplamak için kullanıyorum.
Kullandığım Faucet Siteleri:
Bu 8 siteden günde ortalama 0.25 lira kazanıyorum.
Bu yazı ve bu blogta yazdığım hiç bir kelime, cümle, yazı yatırım tavsiyesi değildir. Kendiniz bütün durumları değerlendirerek kendi hür iradeniz ile yatırım yapma kararı alın!
By Unknown zaman: Aralık 21, 2018 Hiç yorum yok:
Cem Seymen CNN Türk kanalının ekonomi departmanında çalışan bir televizyoncu, sunucu, programcı. Cem Seymen'i sıradan bir ekonomi medyası çalışanından ayıran en büyük özelliği, tarım ve teknolojiye önem vermesi ve programlarında gençleri ve genç kalanları hedef alması.
Cem Seymen'i ilk kez lisedeyken; 2006 veya 2007 yılında İş Seyehati ismindeki programı sayesinde tanıdım. O zamanlar ben bir lise öğrencisiydim. Cem bey Tayland'a gitmişti. Konuşmaları benim için fazla bir anlam ifade etmiyordu ama programın isminin "İş Seyehati" olması ilgimi çekmişti ve izlemeye devam ettim. Programın sonunda Cem Seymen: "Öğrenciler..." diye sözüne başladı ve umut aşılayan cümleler ağzından dökülmeye başladı. Konuşmanın konusu: Mezun olduktan sonra boş durulmaması ve her kapının aralanması yönündeydi. Ve Tayland'da çalışabilmek için yapılabilecek bir kaç şeyden daha bahsetmişti. Program bittiğinde içimden "keşke daha fazla izleyebilseydim" düşüncesi oluşmuştu.
Ama gel zaman git zaman bu programı da Cem Seymen'i de unuttum. Yıllar sonra televizyonda Cem Seymen Tayvan'da isminde başka bir programına denk geldim. Ama annem ve babam hemen kanalı değiştirerek izletmedi. Tabii bu kez bilgisayar ve internete sahip olduğum için sonradan bütün bölümleri izledim ve Cem Seymen'in diğer programlarını da izlemeye başladım.
Bir çok kişi Cem Seymen'in hep aynı şeyleri söylemesinden sıkılabilir ve bu adam hep aynı şeyleri söylüyor diye düşünebilir. Açıkcası ben de bazen böyle düşünüyorum. Mesela tarım üzerinde çok fazla duruyor. İnsanı tarım konusunda iş yapma, bir girişimde bulunma konusunda gaza da getiriyor. Ama benim tarımda bir girişimde bulunma şansım çok az. Çünkü Türkiye'de çok maliyetli bir sektör tarım. Özellikle daha önce tarım alanında hiç çalışmamış biri için çok riskli bir sektör. Teknoloji, bilgi toplumu gibi konulara daha fazla yönelse benim açımdan daha iyi olur.
Cem Seymen'in benim üzerimdeki etkisi büyük. Mesela Web Tasarımı ve Kodlama bölümünü seçmemin en büyük nedenlerinden biri Cem Seymen'in programları sayesinde geleceğin bilişim teknolojilerinde, yazılımda, kodlamada olduğunu anlamamdı. Kayıdımı yaptırmadan iki hafta önceye kadar Fotoğrafçılık ve Kameramanlık bölümüne kayıt olmayı düşünürken bir anda fikrimi değiştirerek Web Tasarımı ve Kodlama bölümüne kayıt oldum. Üç hafta sonra üçüncü dönem bitecek ve ben web tasarımı ve kodlama bölümüne kayıt olduğuma hiç pişman olmadım. Sadece bir kaç kere KPSS'de daha fazla avantaj sağladığı ve Yönetim Bilişim Sistemleri'ne DGS ile dikey geçiş yapılabilme olanağı yüzünden Bilgi Yöentimi bölümüne mi kayıt olsaydım diye düşündüm. Web Tasarımı ve Kodlama Bölümü benim için ilk adım oldu. Şu an hem Web Tasarımı ve Kodlama Bölümünü hem de Bilgisayar Mühendisliği bölümünü okuyorum.
Cem Seymen'in beni etkilediği bir başka mesele ise yurtdışı seyehati. Bir kere Cem Seymen Amerika'ya nasıl gittiğini ve orada yaşadığı şeyleri anlatıyordu ve ekliyordu: "Ne yaparsanız yapın kesinlikle yurtdışına çıkın, gezin." Cem Seymen'in o konuşması beni çok motive etti. Tek başına bu durum etkili olmasa da kafamdaki ilk kıvılcımlar Cem Seymen sayesinde oluştu.
Aslında Cem Seymen beni bunlardan daha çok konu da etkiledi ama yazının daha fazla uzamasını istemiyorum. Aslında bu yazıya başlarken seçmece 10 cem seymen videosu şeklinde bir yazı hazırlamayı planlıyordum. Videoları eklemeden biraz Cem Seymen'i tanıtayım dedim ve bu kadar cümle klavyemden dökülünce yazının ismini değiştirdim.
Herkese Cem Seymen'i bir kere bile olsa dinlemesini, izlemesini tavsiye ederim.
Cem Seymen'nin YouTube kanalı: https://www.youtube.com/channel/UCvUt652_naBFlGdb7vfm_ZA
By Unknown zaman: Aralık 20, 2018 Hiç yorum yok:
Etiketler: Cem Seymen, Web Tasarımı ve Kodlama Bölümü
Bir kaç gündür düzenli olarak her gün 10 dakika filan spor yapıyorum. Spor demişsem öyle kendimi fazla zorlamadan.
Bedenimi tasfir edecek olursam tek kelime ile cılız. Çok zayıfım. Ve kemiklerimde küçük. Güç bakımından en çok sıkıntı çektiğim kas grubu kol kaslarım. Çok fazla yürüyüş yaptığım için bacak kaslarım idare eder. Ama ağır şeyleri kaldırırken çok sıkıntı çekiyorum.
Mesela geçen hafta bir kaç tane şınav çekeyim dedim, çekemedim. Kollarım titremeye başladı. Çok zorlandığımı farkedince bıraktım. Mekikte daha iyiyim. Hiç ara vermeden kolayca 15 tane mekik çektim. Balfiks çekmeyi denemedim. Çünkü çocukken de çekemiyordum. Şu halimle balfiks çekmem imkansız.
Şimdi ben neden spor yapıyorum?
1- Mesleğimi daha iri yapabilmek için.
Destek personeli olarak sözleşmeli memur alımını kazandım. İşimde az da olsa kas gücü de gerekli.
2- Daha sağlıkla bir yaşam için.
"Her şeyin başı sağlık" diye çok güzel bir atasözümüz var.
3- Çocukluğumdaki halime dönmek istiyorum.
Bu madde aslında sağlık ile çok yakından ilgili bir madde. Çocukken bir çok şeyi hiç zorlanmadan yapardım. Mesela maymun gibi ağaca tırmanıp ağaçtan ağaca atlayabilirdim (tabii bu abartı). Çocukluk zamanlarıma az da olsa geri dönmek istiyorum.
4- Hayatta güçsüz olduğum için geri kalmak istemiyorum.
5- Daha iyi bir fiziksel görünüşe sahip olmak.
Aşırı zayıflık da göze kötü görünüyor.
vb. vb. vb. Aklıma gele bir kaç neden bunlar.
Spor olarak ne yapıyorum?
15 mekik ile başladım her gün 1'er 1'er artırıyorum çektiğim mekik sayısını.
Yukarıda yazdığım gibi normal şınav çekemiyorum. Ben de internette biraz araştırma yaptım ve şınav çekemeyen benim gibi çok kişinin olduğunu ve bu kişilerin şınav çekebilmeleri için daha kolay hareketlerden başlamaları gerektiğini anlatan bir kaç videoya denk geldim. Bu videolar çok işime yaradı. Şu an düz duvarda düşey olarak şınav çekiyorum. 100'e yakın çekince kol kaslarımda yanma oluyor. Bu hareketi bir kaç hafta yaptıktan sonra başka şınav benzeri hareketlere geçiceğim.
Normalde çok yürüyen biriyim zaten. Bu özelliğimi koruyacağım. Günde ortalama bazen 15 bazen 10 bazen de 5 kilometre yol yürüyorum.
4- Esneme hareketleri
Çocukluğumuzda beden eğitimi derslerinde yaptığımız esneme hareketleri ile bedenimin eklemlerinin hareket etmesini sağlıyorum.
Böyle böyle günde 5 ile 25 dakika arası bir zamanımı spor yaparak geçiriyorum. Yaptığım sporun sonuçlarını almaya başlayınca bir daha yazı yazabilirim.
By Unknown zaman: Aralık 18, 2018 Hiç yorum yok:
Etiketler: Spor, Yazılarım
Gürcistan Gezisi Planım; Sesli Makale
Makalenin adresi: http://akarabudak.blogspot.com/2017/03/gurcistan-gezisi-planm.html
Gürcistan'a gitmeye karar verdiğim zaman blogumda yayınladığım makaleyi seslendirdim.
Bu blogtaki bazı makaleleri seslendirerek YouTube videosu olarak yayınlamayı düşünüyordum. Ama sesim çok kötü bu yüzden şimdilik vaz geçtim. Podcast gibi, başka bir iş ile uğraşırken dinleyebileceğiniz bir içerik oluşturmak istiyordum. Ama ilk başta konuşmamı düzeltmem lazım. Konuşmamı düzeltmek ise çok zor bir şey. Şimdilik sadece sesli ve yavaş yavaş kitap okuyorum her gün. Umarım düzeltebilirim konuşmamı.
YouTube Video Adresi: https://www.youtube.com/watch?v=IGicAe--hn8&t=24s
YouTube Kanalımın Adresi: https://www.youtube.com/channel/UCpmtwLoO9WS3_1X-raSRFNQ
İzlesene Video Adresi: https://www.izlesene.com/video/gurcistan-gezisi-planim-sesli-makale-001/10357896#channel:34976374
İzlesene Kanalımın Adresi: https://www.izlesene.com/iz/akarabudak
By Unknown zaman: Aralık 17, 2018 Hiç yorum yok:
Etiketler: Batum, Batum Gezisi, Gürcistan, Gürcistan Gezisi, Kimlik ile Yurtdışı, Pasaportsuz Yurtdışı, Video, YouTube
Seçmece 10 Azerbaycan Şarkısı
Sizler için severek dinlediğim 10 tane Azerbaycan şarkısını bu yazıda sizler için paylaştım. Umarım siz de bu 10 şarkıyı severek dinlersiniz.
Miri Yusif & Röya - Səndən Bir Dənədir
Talip Tale - Bizki Varıq
Talib Tale - Ola Xəbəri
Talib Tale - Unuduldun
TALIB TALE feat ŞƏBNƏM - NARIN NARIN
Talib Tale - MENIMCUN DARIXMISH
Talib Tale - Azerbaycan Esgeri
Gördüğünüz gibi aklıma ik başta gelen 10 Azerbaycan şarkısının 8'i Talib Tale'nin. Talip Tale'nin ilk dinediğim şarkısı Bizki Varıq'dı. Adamın sesi de güzel, şarkıları da güzel.
By Unknown zaman: Aralık 16, 2018 Hiç yorum yok:
Etiketler: Azerbaycan, Azerbaycan Dili, Azerbaycan Müziği, Azerice, Azerice Öğrenmek, Azerice Şarkı, Müzik, Talib Tale
2018/2 Ortaöğretim KPSS Merkezi Atama Değerlendirm...
Uzak Doğu Film ve Dizi Önerilerim | Mart 2017
Gürcistan'ın Madeni Bozuk Paraları Lari, Tetri
Pasaportsuz, Kimlik ile Yurtdışı
Düz Lise Mezunları İçin KPSS Kılavuzu
Birden Fazla Kıtada Yer Alan Ülkeler
Batum Gezisi #4: Güle Güle Türkiye
Açıköğretim Sınavlarına Nasıl Çalışılır
On The Wings Of Love, Beğendiğim İlk Filipinler Di...
Benzinin Sudan Ucuz Olduğu Ülke Venezuela | allenai/c4/00000/565 |
Mutlu Çocuk Sahibi Olmanın Sırları Kitap %26 İndirimle Satın Al - Nobel Kitap
Mutlu Çocuk Sahibi Olmanın Sırları Mikado Yayınları
Psikoloji Çocuk Psikolojisi Çocuk Kitapları Bilmece, Bulmaca Genel Konular Ebeveyn Kitapları
Yazar: Carol Valinejad
Uzman tavsiyeleri ve pozitif anne-babalık için gereken pratik örneklerle dolu bu çalışma -ilk andan itibaren- mutlu, kendine güvenen ve uyumlu çocuklar büyütmenin sırlarını sizinle paylaşıyor.
Kitabın ana başlıkları ise şu şekilde:
-Güven verici bir ortam sağlamak ve teşvik edici bir tutum sergilemek,
-Bebeğinizle ve küçük çocuğunuzla etkili bir iletişim sağlamak,
-Birlikte geçirilen zamanı en kaliteli şekilde değerlendirebilmek için farklı öneriler,
-Çocuğunuza başkalarıyla geçinebilmesi ve onları önemsemesini öğretmek. | allenai/c4/00000/566 |
Depresyon ve beslenme yaklaşımı | HABERPODIUM
Anasayfa/Berna Danacı/Depresyon ve beslenme yaklaşımı
Depresyon ve beslenme yaklaşımı
0 4.309 2 dakika okuma süresi
Depresyon, günlük hayatın koşuşturması, iş stresi, gelecek kaygıları, yaşanan ani travmalar, problemler ile baş gösteren; kişinin yaşam enerjisinde azalmaya neden olan, çaresizlik, özgüven kaybı, karamsarlık, uyku kalitesinde ve beslenmede bozukluk sonucu ortaya çıkan ruhsal bir bozukluktur.
Hayatı olumsuz etkileyen depresyon, kişinin yanlış beslenme alışkanlıkları sonucu da ortaya çıkar. Psikoterapi ve ilaç tedavisi dışında beslenme programında yapılacak değişiklikler tedavideki başarı şansını arttıracaktır. Beynimiz yeterli besin öğelerini alamadığında, bağırsak floramız bozulduğunda, depresyon, yorgunluk, iştah mekanizmasında bozulmalar meydana gelir. Aşırı kilo alımı veya kilo kaybı da görülebilir.
Sağlıklı ve dengeli bir ruh hali için serotonin, dopamin ve norepinefrin gibi mutluluk hissi veren hormonların salınımı önemlidir. Bu hormonların sentezlenmesi sırasında ise besin öğelerinin çeşitliliği büyük önem taşır. Depresyona iyi gelen, semptomları azaltan beslenme yaklaşımları ise şöyledir;
C vitamini ve B grubu vitaminlerine dikkat! Sinir sisteminde aktif rol alan bu vitaminler, mutluluk hormonlarının salınımını da etkiler. Depresyonlu hastaları pek çoğunda folik asit, B6 ve B12 vitaminlerinin eksikliği tespit edilmiştir. Bu nedenle vücuda yetersiz gelmeleri halinde takviye edilmeleri gerekmektedir.
D vitamini düzeyi düşük insanlar depresyona daha yatkındır. D vitamini eksikliği olan insanların güneş ışığından faydalanmaları ve gerekli durumlarda doktor önerisiyle D vitamini takviyesi kullanmaları kronik yorgunluğu ve stresi azaltır.
Selenyum, Çinko, Demir ve Magnezyum mineralleri de depresyon tedavisinde etkilidir. Pek çok depresif hastada eksiklikleri tespit edildiğinden beslenme programınızda bu mineralleri içeren besinlerin olmasına özel gösterilmelidir.
Kefir, yoğurt gibi besinler magnezyum, kalsiyum ve özellikle triptofan açısından zengin oldukları için, ayrıca bağırsak florasını düzenleyen probiyotik bakterileri içerdiğinden mutlaka tüketilmelidir.
Omega 3 alımı serotonin ve dopamin hormonlarının salınımını olumlu etkiler ve depresyon tedavisinde oldukça etkindir. Depresyon, Alzheimer, anksiyete gibi hastalıkların tedavisinde balık, ceviz, badem, keten tohumu gibi omega 3 bakımından zengin besinler kullanılmalıdır. Trans yağ asitlerinden uzak durulmalıdır.
Serotonin ve melatonin salgısının üretilmesinde aktif rol oynayan triptofan aminoasidinin yeterli düzeyde alımı depresyona ve uykusuzluğa iyi gelir. Vücut tarafından üretilemeyen triptofan, balık, hindi, tavuk eti, kırmızı et, yulaf, tam buğday gibi sağlıklı tahıllar, kurubaklagiller, yağlı tohumlar, sebze ve meyveler, süt grubu besinlerden karşılanabilir.
İnsülin direnci olan bireylerde magnezyum yetersizliği görülür ve bu da depresyon gelişimine neden olabilir. Bu nedenle düzenli ara öğün alımı, glisemik indeksi düşük beslenmek, beyaz un ve basit şekerden uzak durmak daha dengeli bir ruh hali sağlayacaktır.
Aşırı tatlandırıcı kullanımı triptofanın beyin hücresine girişini engeller ve depresyona zemin hazırlar. Tatlandırıcı kullanımında ve tatlandırıcılarla yapılan ürünlerin tüketiminde dikkatli olunmalıdır.
Sağlıklı karbonhidratlara önyargı duyulmamalıdır. Düşük karbonhidratlı diyetler B grubu vitaminlerin azalmasına, serotonin seviyesinin düşmesine neden olur. Tam buğday, kepekli ekmek, ruşeym, yulaf, bulgur gibi tahıllar beslenmenize dahil olmalıdır.
Çikolata her ne kadar triptofan içerse de şeker oranı yüksekse sadece kilo artışı olarak geri döner. İdeal porsiyonlarda bitter çikolata daha sağlıklı bir tercih olacaktır.
Aşırı kahve, çay, asitli içecek ve alkol tüketimine dikkat edilmelidir. İçecek alternatifi olarak ılık süt, kefir, adaçayı, papatya çayı, melisa ve ıhlamur gibi bitki çayları tüketilmelidir.
Muz, avakado, yeşil yapraklı sebzeler, kabak çekirdeği, susam, kakao gibi magnezyum içeriği yüksek besinler beslenmenize yer edinmelidir.
Antioksidan kapasitesi yüksek ve C vitamini yönünden zengin portakal, mandalina, çilek, maydanoz, roka, yaban mersini, biber gibi besinler tüketilmelidir.
Vücudun su oranı da duygu durumun düzenlenmesinde etkilidir. Su oranı azalmış bireyler depresyona daha yatkındır. Bu nedenle günlük 2.5 – 3 litre su tüketimine dikkat edilmelidir.
Berna Danacı beslenme önerileri Depresyon ve beslenme diyet diyetisyen Berna Danacı
Değerlerin insan yaşamına etkileri
Aile içi şiddet ve kadın mağduriyeti | allenai/c4/00000/569 |
annee bittii « alis'in defteri
bak birileri ne yaptı? hem ineklemeden hem pineklemeden bektuskul yaptı! bahçesine bayıldığı, kampüsünün değişmemesi için havada dört tur attığı, evine yürüme haritası, gönlüne köpürme konusu okula kapağı attıııı 🙂 gurur da duyarak, zira yüzlerce kafanın içinde 1/10 parmak, biraz da kibiri kabararak, zira bi’nevi elini kolunu sallayarak.
götümüzü arşa dokunduran sırrı açıklıyoruz: hani o ben evde hep belgesel izliyöröm diyenler var ya, evet, gerçeğiz ve varız. hani o saçma sapan soruların ucuna takılı saçma sapan ayrıntı bilgiler, kafa kurcalayan oyunlar, edindiğinde baş döndüren ayrıntılar var ya, evet, onlara bayılıyoruz. hani insanı yoran, bi işi öbürünün götüne takıp apar topar tamamlatan, özünde tembellik yatan, hızlı düşünmeyi kaçınılmaz kılan planlama var ya, adı batasıya huyumuz. hani o, hayatını bi düzene koy diyenler var ya, bokumuzu yiyin. koz ay lav cörvs in may layf peth.
kapanışı açılışla yap, zamanı geldiğinde; “anne bitti” ile, varsın bok gibi yaşadığını düşünsünler, bilmesinler ne güzel.
6 saat sonra keşan’a. ilk şehir dışı düğün, sevgili e.nin düğünü..
ooov 12 günlük bi tatil yaptım, yazısı gelesiye..
Eylül 8, 2012 - Posted by alisin defteri | alis diyor | allenai/c4/00000/572 |
Eski Milletvekili Avni Doğan: "28 Şubat Demokrasinin Kara Lekesi"
Eski Kahramanmaraş Milletvekili Avni Doğan, 28 Şubat sürecinin demokrasinin kara lekesi olduğunu söyledi.
Kültür A.Ş. tarafından İbrahim Paşa Kültür Merkezi'nde düzenlenen Edebiyat Akşamları'na konuk olan Avni Doğan, "Türkiye ne zaman çemberini kırıp kendi tarihi değerlerinden ilham alarak büyümeye çalıştıysa önümüz hep kesildi. İsrail lobisi harekete geçti ve süreç hazırlandı. 28 Şubat dış destekli bir senaryonun içerideki iş birlikçiler tarafından uygulanmasıdır. Menderesi kim astıysa, Özal'ı kim yok etmeye çalıştıysa arkasında o vardır. PKK'nın arkasında kim varsa o vardır. İŞİD'in arkasında kim varsa o vardır" dedi.
Refahyol hükümeti kurulduğunda ilk defa denk bütçe, havuz sistemi ve Kürt meselesi olmak üzere Türkiye'ye dışarıdan ithal edilen meselelerin çözümüne yönelik yol alındığını söyleyen Doğan, "İçeride faiz lobisi, devlete para satarak zenginleşen mutlu azınlık rahatsız oldu. Amerika'daki Neocanlar'dan, İsrail'den alınan işaretle Türkiye'yi küçültme lobisi harekete geçti. İçerideki iş birlikçilerin çoğu Sabetayistti. Türkiye'de Aleviliği istismar eden kesimdi. İstanbul sermayesi, devlete para satan faiz lobisiydi. Çok çeşitli iftiralarla Türkiye'deki yerli anlayışı susturmaya çalıştılar" diye konuştu.
"HEPİMİZE MENDERES'İN SONU GÖSTERİLDİ"
Dört dönem Kahramanmaraş milletvekilliği yaptığını ve süreç devam ederken türlü eziyetlere katlanmak zorunda kaldıklarını söyleyen Doğan, dönemin siyasetçilerini ve askeri erkânını tenkit ederek, "Siz halkın oyuyla iş başına gelmiş bir başbakanı deviriyorsunuz, Türkiye'nin en büyük siyasi partisini kapatıyorsunuz, milli iradeye kilit vuruyorsunuz. O günlerde hiç çekinmedik. Elbette moralimiz bozuldu. Hepimize Menderes'in sonu gösterildi, ama korkmadık. Türkiye'nin en büyük partisinin grup başkanvekiliyim, kızımla meclis koridorlarında geziyorum. Birisi dedi ki "bak Fadime Şahin gidiyor." Bütün başörtülüler bu tür hakaretlere uğradılar. Başörtülü kızlar okullardan sürüldü, sokak ortasında şiddete maruz kaldı. Hepimiz tacize uğradık. Partimizin grup toplantılarını polis kameraları çekmeye başladı, belediye başkanları işkence gördü. Amaç Türkiye'nin zayıf düşürülmesiydi. Bankalar soyuldu, faili meçhul cinayetler arttı. Veli Küçük hadisesini hepimiz biliyoruz. Askerin içinden çıkan bir grup orada burada cinayet işlemeye başladı. Refah partisi kapatıldı. Ecevit şunu söyledi: "Bunları kapatmak yetmez kökünü kurutmak lazım." Çevik Bir ne diyordu; "Gerekirse 1,5 milyon insan öldürülebilir." Peki, ne oldu? Bizim kökümüzü kurutmak isteyenlerin kökü kurudu. Onlarca yıl sonra ben meydanlardayım ama Çevik Paşa yok" şeklinde konuştu.
"TÜRK SOLU EDEBİYAT VE SANATTA KENDİNİ DAHA İYİ İFADE ETTİ"
28 Şubat sürecinin edebiyata ve sanata olan etkilerini de değerlendiren Doğan, "Askeri darbeler, muhtıralar, karanlık ve buhranlı yıllar, işte bu dönemlerde Türk solu yaşanan hadiseleri edebiyata ve sanata daha etkin taşıdı. Biz bunu yapamadık. Bizim görüşteki şairler, yazarlar sol edebiyat kadar başarılı olamadılar. Bunu açıkça söylemek gerekir" dedi. | allenai/c4/00000/581 |
Haberler » Güncel » Şok Marketler'den "Ben de Varım" projesine destek - Haber
Şok Marketler, bireysel, yerel ve bölgesel kalkınmaya katkı sağlamayı amaçlayan "Ben de Varım" projesinde lise öğrencilerine destek veriyor.
23.10.2019 12:16 | Son Güncelleme: 23.10.2019 12:16
Şok Marketler'den yapılan açıklamaya göre, Dilara Demirel ve Serra Koçoğlu isimli lise öğrencileri, kadınların el emeğini, aile bütçelerine katkı sağlayabilecekleri bir platforma taşıdı. "Kadınları ekonomik ve toplumsal hayatta güçlendirme" hedefiyle yola çıkan "Ben de Varım" projesi kapsamında üretilen bez alışveriş çantaları, projeye destek olan Şok Marketler tarafından kadınlardan satın alınarak satışa sunuluyor.
Proje kapsamında, kadınların yaptıkları bez alışveriş çantalarının adedini 4,50 TL'ye satın alan Şok Marketler, bu çantaları 81 ildeki tüm mağazalarının kasa arkasında hiçbir kar amaçlamadan tüm vergiler dahil 5 TL'den satışa sunuyor.
"Kadınlarımızın el emeği çantalarını hiçbir kar amaçlamadan satışa sunuyoruz"
Açıklamada görüşlerine yer verilen Şok Marketler Pazarlama Direktörü Nilhan Gülbahçe, proje fikrinin Şok Marketler'in çevreye katkı, kadın emeğini değerlendirme ve aile bütçesine destek olma vizyonu çerçevesinde olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Dilara ve Serra, bizleri bu projeye inandırdı ve heyecanlandırdı. Bu nedenle kendilerine destek olmak istedik. Ben de Varım projesine destek olarak hem geleceğimiz olan öğrencilerin deneyimlerini destekliyor hem de kadınlara ulaşarak el emeklerinin ve üretimlerinin toplumda yaygınlaşmasına ve potansiyel kitleye ulaşmasına katkı sağlıyoruz. Şok Marketler olarak, yeni poşet yönetmeliği sonrasında halkımıza daha da yakından dokunan bir yaklaşımla konuyu ele almak istedik. Öğrencilerimizin küçük ölçekte uyguladığı projeyi ölçeklendirerek tüm Türkiye'den kadınların katılımını sağlayacak şekilde büyütüp uzun soluklu olmasını hayal ettiğimiz projemizin ilk adımını attık. Sosyal medya hesapları üzerinden bize ulaşan ev kadınlarıyla iletişim kurarak ve onları yönlendirerek projeye katılımları sağlandı. Her bir çalışanımızın emek ve mesai harcayarak destek verdiği proje kapsamında mağazalarımızın en görünür noktalarında kadınlarımızın el emeği çantalarını hiçbir kar amaçlamadan satışa sunuyoruz."
"Kadın emeğine destek devam edecek"
"Ben de Varım" projesiyle Türkiye'nin dört bir yanındaki ev kadınlarına ulaşarak el emeklerinin ve üretimlerinin toplumda yaygınlaşmasına ve potansiyel kitleye ulaşmasına katkı sağladıklarını aktaran Gülbahçe, projeye dahil olan kadınların elde ettikleri kazancı, kendilerinin veya çocuklarının küçük de olsa bir ihtiyacını karşılamada kullanacak olmalarının kendileri için ayrı bir mutluluk kaynağı olduğunu vurguladı.
Gülbahçe, Şok Marketler'in gelecek dönemlerde de kadın emeğini destekleyici farklı projelerle toplumsal kalkınmaya katkı sağlamayı sürdüreceğini kaydetti.
Verilen bilgiye göre, "Ben de Varım Projesi" kapsamında, Şok Marketler'in faaliyet gösterdiği Türkiye'nin 81 ilinde başvuru kabul ediliyor. Her birinin el yapımı olması gereken bez çantalar, 40 santimetre x 40 santimetre büyüklüğünde olması ve 5 kilogram taşıma kapasitesine sahip olması gerekiyor. Her bir kadından bir kereye mahsus 10 adet çanta alınabiliyor. Her yaştan kadının katılımına açık olan projede, temmuz ayından bu yana yaklaşık 700 kadınla iletişime geçildi.
Projeye başvurmak isteyen kadınlar, projenin detaylarını ve kurallarını mağazalardan, 0 539 570 63 33 numaralı WhatsApp hattından veya https://www.sokmarket.com.tr/sikca-sorulan-sorular adresinden yetkililere ulaşarak öğrenebiliyor.
17:13 AA, İdlib'de vurulan çadır kampı görüntüledi (2)
17:12 Kadıköy'de tablet hırsızlığı kamerada
17:12 Mersin'de bir evde çıkan yangın söndürüldü
17:06 Bilgi Evi öğrencilerine LGS rehberliği
Şu an buradasınız: Şok Marketler'den "Ben de Varım" projesine destek - Haber
[Kullanım Şartları] - [Hata Bildir] 21.11.2019 17:14:52. #1.14# | allenai/c4/00000/582 |
ÇORUM MÜZESİ, ALACAHÖYÜK BOGAZKÖY MÜZELERİ
İlimizin arkeolojik kalıntılar açısından zengin oluşu nedeniyle, mevcut müzelerimiz arkeoloji müzesi niteliğindedir. Ancak, Çorum Müzemizde etnografya salonu bulunmakta olup, bu bölümün açılması ile ilgili çalışmalar son aşamaya gelmiştir. Çorum Müzesi Türkiye'den ''Avrupa Yılın Müzesi Ödülü EMYA-2010'a aday olan 6 müzeden biridir.
1968 yılından itibaren 33 yıl hizmet veren müze binası, Çorum’da son yıllarda hareketlilik kazanan arkeolojik kazılar ve elde edilen eserlerin yoğunluğu nedeniyle ihtiyaca cevap veremez duruma gelmiştir. Bunun üzerine Çorum Endüstri Meslek Lisesi yanında bulunan, H.1332 yılına tarihlenen ve yapıldığı günden bu yana Hastane, Ziraat Mektebi, Makine Meslek Yüksek Okulu olarak hizmet veren bina, 1986 yılında Yeni Çorum Müze binası olarak fonksiyona edilmek üzere Milli Eğitim Bakanlığından devralınmıştır. 1988 yılında yangın geçiren bina, 1989 yılında Müze hizmet binası olarak kullanılmak üzere restore edilmeye başlanmıştır. Restorasyon çalışmaları tamamlanan yeni Çorum Müzesi 11.03.2003 tarihinde ziyarete açılmıştır. Kültür Bakanlığı, Gayri Menkul Eski Eserler Anıtlar Yüksek Kurulu tarafından “Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlığı” olarak tescillenmiş olan yeni müze binasında, Arkeolojik ve Etnoğrafik teşhir salonları mevcut olup, bu salonlar birbirinden bağımsız olarak düzenlenmiştir. Çorum müzesi Etnografya salonu da 18 Mayıs 2008 tarihinde hizmete açılmış olup bahçe tanzim çalışmaları da tamamlanmıştır.
Çorum Müzesine bağlı olarak hizmet üreten Alacahöyük Müzesi, Alaca İlçesi, Alacahöyük beldesinde yer almakta olup, Çorum’a 45 km uzaklıktadır. Alacahöyük’te ilk yerel Müze, 1940 yılında teşhire açılmış, 1982 yılında ise Örenyeri içerisindeki yeni binasına taşınmıştır. 1935 yılında başlayan Alacahöyük kazılarında açığa çıkartılan Kalkolitik, Eski Tunç Çağı, Hitit ve Frig eserlerinin sergilendiği müzede ayrıca Alaca Pazarlı örenyeri kazısında bulunan Frig dönemine ait eserler de sergilenmektedir. 1982 yılında örenyeri içerisindeki binasına taşınan müze 2011 yılında yeniden düzenlenmiştir. Alacahöyük kazılarında açığa çıkartılan eserler, kazı başkanlarının adlarının verildiği salonlarda sergilenmektedir. Hamit Zübeyr KOŞAY salonundaki duvar panolarında Alacahöyük kazılarının Türk arkeolojisindeki yeri ve önemi anlatılmaktadır. Kazı tarihçesinin anlatıldığı vitrinde ise kazı malzemeleri ve Alacahöyük kazısına ait bilimsel yayınların bir kısmı teşhir edilmektedir. Alacahöyük kazısında elde edilen Kalkolitik, Eski Tunç Çağı ve Hitit dönemine ait eserler Remzi Oğuz ARIK salonunda, Hitit ve Frig dönemine ait eserler ise Mahmut AKOK salonunda sergilenmektedir.
Boğazköy Müzesi, Çorum’un güneybatısındaki Boğazkale ilçe merkezinde yer almaktadır. 12 Eylül 1966 yılında açılan müze, 2011 yılında yeniden düzenlenmiştir. Müzede, Hitit başkenti Hattuşa kazılarında açığa çıkartılan eserler sergilenmektedir. Boğazkale Müzesinin teşhir salonlarında tematik ve kronolojik sergileme yapılmıştır. Zemin kat birinci salonda Kalkolitik, Eski Tunç Çağı ve Asur Ticaret Kolonileri Çağı eserleri ile başlayan teşhir düzeni kronolojik olarak Frig, Galat, Roma Dönemi ile devam etmekte ve Doğu Roma dönemi ile son bulmaktadır. Hattuşa Antik Kenti içerisinde bulunan Sfenksli Kapıdaki iki Sfenks yangından çok hasar gördükleri için 1907´de restore edilmek üzere Berlin’e götürülmüşlerdir. Rrestorasyonlarının ardından sfenkslerden biri 1924 yılında İstanbul Arkeoloji Müzelerine geri verilmiş, diğeri ise 2011 yılına kadar Berlin Müzelerinde muhafaza edilmiştir. Her iki sfenks de 26 Kasım 2011 tarihinden itibaren Boğazköy Müzesinde sergilenmektedir. Sfenkslerin bulunduğu kapı ile geçilen Hitit salonunda Hititlerin devlet ve toplumsal yapısı zengin görsellere sahip panolar ve eserlerle anlatılmaktadır. Hitit döneminden bir taş ustası bu alanda canlandırma ile tasvir edilmiştir. Hitit salonunun üst katında Hititlerin dini ve askeri yapısı, yazı sistemi, kazılardan çıkan malzeme, pano bilgileri ve görsellerle anlatılmaktadır. Burada Hattuşa örenyeri ve Büyük Mabedin maketi de yer almaktadır. Müze bahçesinde ise Hitit dönemine ait sfenks, hiyeroglif yazıtlı kitabeler ile Roma ve Doğu Roma dönemlerine ait mil taşları ve mezar taşları sergilenmektedir. | allenai/c4/00000/583 |
Renkli Design: 2014
Gönderen Unknown zaman: 00:46 12 yorum: Bu yayına verilen bağlantılar
Gönderen Unknown zaman: 01:13 16 yorum: Bu yayına verilen bağlantılar
Gönderen Unknown zaman: 05:30 Hiç yorum yok: Bu yayına verilen bağlantılar
Gönderen Unknown zaman: 04:07 12 yorum: Bu yayına verilen bağlantılar
Geçen hafta diktiğim elbisemi fotoğraflayıp yayınlamak bugüne kısmet oldu. Bu aralar biraz tembellik ediyorum. Kafamda bir sürü şey uçuşuyor ama elim kolum kalkmıyor. Havaların erken kararmasına, evdeki ve işteki yoğunluğa kendimi kaptırdım gidiyorum. Koşturup duruyor ama sanki hiç yol alamıyor gibiyim. Umarım bir an önce geçer, çünkü bu halimden hiç memnun değilim.
Bu elbisemin kumaşını geçen yıl Ankara Bursa Kumaş Pazarından almıştım. Kalın penye gibi bir kumaşı var. Ben dikene kadar hava ısındı, dikmesi bu yıla kaldı.
Geçen akşam pantolonluk kumaşlarıma bakarken birden gözüme çarptı, canlı görünümüne kapılıp hemen aldım ve ortaya bu elbise çıkıverdi.
Kalıp olarak kalın penyeden yapılmış başka bir elbisemi kullandım. Beni hiç yormadı.
Gönderen Unknown zaman: 03:27 16 yorum: Bu yayına verilen bağlantılar
Etiketler: dikiş, kışlık elbise, yünlü elbise çiçekli yünlü elbise
Çoğumuzun robotlar gibi evden işe işten eve koşturup durduğu, hepimizin her şeyden şikayet ettiği, her şeyi hazır almaya alıştığımız bir dünyada sevgili mutlu anneler babalar mutlu cocuklar bloğunda gördüğüm resim bana vay be dedirtti. Şikayetlerimden utandım. Herkesi kendine getirmesi ve azıcık düşündürmesi dileğiyle...
Gönderen Unknown zaman: 05:52 8 yorum: Bu yayına verilen bağlantılar
Havalar serinledi ve saatler alındı ya artık benim için kara kış geldi. Mecburi pantolon mevsimi de. Zaten hemen üşüyen bir yapım var, işim gereği de pantolon giymem daha uygun olunca dikiş makineme hakim olmaya başladığım günlerde direk “ben pantolon dikmeliyim” diye hedefimi belirledim. Öyle ya yılda toplasan 20 kere etek-elbise giymem. Düşük bel diye bir şey çıkardılar, belimi çeke çeke bir hal olmuşum. Pantolonlarımı dikmezsem mendil dikmeye mi aldım bu makineyi? Etrafta herkes hevesimi kırmaya çalıştı, yok yapamazsın, terziler bile pantolonu zor diker diye. Ben ne formüller çözmüş, koca fabrika projeleri yapmışım, çizilmiş kumaşı dikmeyi mi beceremeyeceğim diye her şeye kulaklarımı tıkadım ve böylece pantolonlarımı dikmeye başladım. You tube'un yardımını inkar edemem ama öyle pek bir numarası da yokmuş.
Bu pantolonumu iki yıl önce diktim ve neredeyse artık eskittim. Hiç yayınlamadığımı fark ettim. Sonbaharın tüm güzelliğini sizlerle paylaşmak için de bahane yarattım ve resimledim. Bu sezon yine birkaç tane dikmek istiyorum. Sandıkta kumaş olarak kalacağına üstümde dursun. O zaman özellikle fermuar dikişini anlatacağım. Çünkü çok pratik bir yolunu buldum netten. Bu yıl nedense biraz daha üzerime oturuyor. Yaz boyu dolapta dura dura çekmiş olmalı. Diğer kıyafetlerim de ona özenmiş, hepsi direnişte. Kalçamı göbeğimi göstermek için uğraşıp duruyorlar.
Bu pantolonumu genelde dar t-shirt-hırka ile giymeyi tercih ediyorum. Modeli Nisan 2011 Burda’sından ve benim başucu dergim. Hala ne dikeyim diye ilk ona bakıyorum. Model numarası 131.
Gönderen Unknown zaman: 03:35 13 yorum: Bu yayına verilen bağlantılar
Etiketler: dikiş, pantolon dikimi
Gönderen Unknown zaman: 07:00 1 yorum: Bu yayına verilen bağlantılar
Gönderen Unknown zaman: 00:55 Hiç yorum yok: Bu yayına verilen bağlantılar
Gönderen Unknown zaman: 01:00 14 yorum: Bu yayına verilen bağlantılar
Gönderen Unknown zaman: 05:29 8 yorum: Bu yayına verilen bağlantılar
Gönderen Unknown zaman: 01:33 8 yorum: Bu yayına verilen bağlantılar
Bandırma pazarından aldığım kumaşlardan birisini daha bitirdim. Başlıktaki ceket sözüne takılmayın, Dikişi basit olsa da görünüş itibariyle cekete benzediğinden ceket demekten kendimi alamadım. Ceket görünümlü bluz demek belki daha doğru olur aslında. İsmi ne olursa olsun ben bu iki saatte bitiveren giysimi çok beğendim. Çok rahat, yarı resmi. Benim işim gibi "şık olsanız fazla kaçar ama o kadar da salaş giymemek lazım " ortamlar için bence ideal. Biraz uzun olabilirdi ama kumaşım bu kadardı. Böyle oldu.
Gönderen Unknown zaman: 01:09 8 yorum: Bu yayına verilen bağlantılar
Etiketler: dikiş, kimono ceket, kolay ceket
Yazın sonlarına doğru artan telaşımıza bir de okul telaşı eklendi artık gecemiz gündüzümüze karıştı. Pek boş durduğum söylenemez ama yaptıklarım çoğunlukla kitap kaplama, okul pantolonu paçası yapma gibi şeyler olunca paylaşacak şeyler azaldı. Bitirdiklerim de akşamların daha erken olmasından ve fotoğrafçımın okula gidip geç gelmesinden dolayı resimlenemeden duruyor. Tek fotoğrafını çekebildiğim kızıma diktiğim dantel bluz oldu. Kumaşını Bandırma Pazartesi Pazarı'ndaki kumaşçılardan aldım. Yıllardır yazlarımı o taraflarda geçirmeme rağmen adını ilk defa kendindik.com'dan sevgili İrem Hanım'ın kumaş pazarları haritası sayesinde duydum. Çok büyük olmasa bile benim Bursa Kumaş Pazarı'ndan başka gördüğüm tek yer olunca bayıldım. Aklıma ne geldiyse aldım.
İsterdim ki oraların resmini çekeyim ama çoook sonra aklıma geldi.
Şimdi düşünüyorum da ben minik bir semt pazarının bir köşesindeki birkaç tezgahta kendimi kaybettiysem, kimbilir Kadıköy kumaş pazarında ne yaparım diye. Komik belki ama en büyük hayalim orayı görmek oldu. Kumaşların olması tabii önemli ama daha çok oralarda kendime benzeyen insanlar görünce kendimi daha iyi hissediyorum. Ne yapıp edip orayı da görmek istiyorum.
Aldığım kumaşları şöyle bir toplayıp resmini çekeyim, dedim, Ancak bu zamanı buldu. Gecenin ikisinde uykum kaçınca dizdim kumaşlarımı, artık bulabildiğim ışıkta çektim. İşte aldıklarım:
Fisto, süs, vs
Kumaştan çok dantel, fisto gibi şeyler ilgimi çekti. Çünkü bunları bulmak imkansız gibi buralarda.
Aldıklarımın parçası genelde 1,5-2,0 TL arasında değişiyordu. Benim aldığım kumaşların en ucuzu 5-6 TL olunca öyle bir daldm ki kumaşlara, çıkarana aşkolsun.
Ama insanoğlu'na iyilik yaramıyor tabii. Bir iki tezgahta parçası 2 TL olan kumaşlara balıklama atladım. Üçüncü tezgahta hemen pazarlığa başladım "2 lira çok 1,5'tan ver" diye.
Bu alışverişimden ilk dikişim, Kızıma dantel bluz oldu. Geçen akşam yorgun argın otururken, bir yandan da aklımdan bir şu makinenin başına geçsem diye geçiriyorum. O sırada kızım benden dantel bluz dikmemi istedi. Tam istediğim gibi bir iş. Hem kısa sürecek, hem de hiç dikmediğim dantelin nasıl dikildiğini göreceğim. Kalıp olarak sevdiği bir t-şhirt'ünü kullandım. Hemen kestim, diktim. Kollarını ve eteğini bastırdım. İlk defa dantel diktiğimden biraz tedirgindim. Normal kalınlıkta iğne ile sürekli iplik koptu. İnce iğneyi takınca sorun olmadı ve çok kolay bir dikiş oldu.
Tek merak ettiğim,ben omuz düşüklüğünü dikkate alarak omuz üzerinden kestim. Kesmesem de omuz dikişi olmasa daha iyi mi olurdu diye düşünüyorum. Fikirlerinizi bekliyorum.
Gönderen Unknown zaman: 00:48 4 yorum: Bu yayına verilen bağlantılar
Etiketler: dikiş, kolay dantel bluz, yeni kumaşlarım
Gönderen Unknown zaman: 02:02 Hiç yorum yok: Bu yayına verilen bağlantılar
Takvimlere göre çok uzun, bana göre ise pek kısa gelen tatil bitti. Ramazan, bayram ve sonrasında senelik izin bir aya yaklaştı. Geleli bir hafta oldu ama hala aklım orada kaldı. Artık güzelim manzaraya gözlerimi açmak yerine fotoğraflarıyla avunacağım.
Tatilde teknolojiyle ilişkimi cep telefonuyla sınırladım. Bu nedenle yazı yazmak şöyle dursun, bilgisayarın yüzünü bile görmedim. Günlerim deniz kenarında sabah yürüyüşleri ile başladı. Uzun bir kahvaltı, sonrasında eskisi gibi kağıdından aça aça okuduğum gazetemle devam etti. Ufak tefek işlerin bitiminde deniz, güneş keyfi. Akşam yemekleri ve çay bahçesi ile günü tamamlama. Ne kadar basit, bir o kadar da huzurlu. Ailelerimiz de yanımızda olduğundan her anı kalabalık, gürültülü patırtılı ama güzel.
Vee dönüş. Ramazan dolayısıyla askıya alınan işlere bir de bir ayın tozu eklenince evin hali harap. Önce çamaşırları mı yıkasam, olmaz önce balkonlar yıkanacak. Yok önce bir yemek pişireyim de diğerlerine sonra bakayım bocalaması ile zavallı tatilden dönen ben... Ben daha üç gün önce kızgın kumlardan serin sulara atlıyordum. Şu halime bak.
Neyse dönüşün güzel tarafları da var. Biberlerini çiçekli, domateslerini yeşil bıraktığım bahçem. Bir döndüm hepsi coşmuş.
Coşmuş da bunları kim hazırlayacak. Tabii ki ben. Bu dönemde kendimi hep karınca gibi hissederim. Yazın sonlarının tadını çıkarmak lazım ama bunun bir de kışı var.
Biberler kavrulup domateslerle konserve olacak. Bunlar ilk parti. Topladıkça kavuruyorum. İki yıl sonra açtığım kavanozlarım var. Hepsi de mis gibi kokuyor. Kış günü enfes menemenler, saç kavurmalar ve aklınıza gelecek tüm yemekler için ideal.
Dolmalık biberler doldurulacak. Bir kısmı pişirilecek, bir kısmı poşetlenip dondurulacak. Kışa hazır yemek olacak. Hazırlaması zaman alıyor ama kışın yorgun argın eve geldiğimde bunları beş dakikada salçalı suya atıp pişirmek. İşte o da bu yorgunluğa değiyor.
Daha patlıcanlar karnıyarık yapılacak. Hooooop gene derin dondurucuya. Kış günü mis gibi biberli domatesli patlıcanlar...
Son olarak da bana büyük sürpriz yapan açelyalarım. Taşınırken kesin ölür diye düşünmüş ama bırakmaya da gönlüm razı olmadığından üç saksıyı birleştirip tek saksıda getirmiştim. Döndüğümde gözlerime inanamadım. Binbir emekle her kış ancak bir iki çiçek açan açelyam ağustos günü tomurcuklarla dolmuştu. Yorgun günlerimin akşamında onu seyretmek en büyük zevkim bu aralar...
Bu arada tatilde aldığım kumaşlar da bir sonraki yazının konusu. Dayanamayıp dikmeye başlarım diye korktuğumdan yıkamak için ortaya çıkaramadım bile. Hele işler bir bitsin onlara da sıra gelecek. Çok çalışmak lazım çooooook... Şimdilik sizlerin diktiği güzellikleri seyrediyor, kendi kumaşlarımın hayalini kuruyorum. Hepinize mutlu günler.
Gönderen Unknown zaman: 09:58 3 yorum: Bu yayına verilen bağlantılar
Etiketler: kış hazırlıkları, tatil bitti
Gönderen Unknown zaman: 11:59 Hiç yorum yok: Bu yayına verilen bağlantılar
Gönderen Unknown zaman: 01:40 5 yorum: Bu yayına verilen bağlantılar
Antique Mercator Map — FREE printable art for personal use only | allenai/c4/00000/584 |
Ana Sayfa Haberler Zeytinburnu İlçe MEM’den Korsan Kuran Kursu Çağrısı
Zeytinburnu İlçe MEM’den Korsan Kuran Kursu Çağrısı
Zeytinburnu İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün, anaokulu öğrencilerini anaokulu yerine Kur’an kurslarına yönlendirdiği ortaya çıktı. Resmi yazışmalara aykırı olarak gönderilen yazıda, ilkokul öncesindeki çocukların ana sınıfı yerine Kur’an kurslarına yönlendirilebileceği belirtildi. Küçük çocukların Kur’an kurslarına yönlendirilmesinin pedagojik açıdan sakıncalı olduğunu belirten Eğitim Sen İstanbul 1 No’lu Şube Başkanı Hüseyin Özev bu uygulamadan vazgeçilmesi gerektiğini vurguladı.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), 2009 yılında okul öncesi eğitimin zorunlu olması için başlattığı projeden 2012 yılında çıkarılan 4+4+4 düzenlemesiyle birlikte vazgeçti ve devreye Diyanet İşleri Başkanlığı girdi. Bugün Diyanet işleri Başkanlığı’na bağlı 4-6 yaş grubu Kur’an kursları fiilen sıbyan mektebi işlevi görerek, okul öncesi eğitime alternatif hale getirilmiş durumda. Bu doğrultuda ilk olarak Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından 4- 6 yaş grubundaki çocuklara yönelik olarak hazırlanan “Kur’an Kursları Okul Öncesi Din Eğitimi Projesi” uygulamaya sokuldu. Diyanetin projesi 2014-2015 eğitim-öğretim yılından itibaren ise yurt genelinde uygulanmaya başlandı ve 4-6 yaş çocuklar için yüzlerce Kur’an kursu açıldı.
Zeytinburnu İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün, ilkokullara gönderdiği yazıda şöyle deniliyor: “Bakanlığımızın yeni çalışmalarından, ilkokul öncesinden öğrencilerin ana sınıfı yerine Kur’an kurslarına, gündüz bakım evlerine ve kreşlere göndermek isteyen veliler öğrencilerini gönderebileceklerdir. Ancak söz konusu kurumlara öğrenci kayıtları da e-okul üzerinden yapılacağından öğrencinin ana sınıfına giden veya isteğe bağlı grubunda olması gerekmektedir. Okulunuzdan Kur’an kursuna veya kreşe gitmek için kayıt erteleme için dilekçe veren öğrencilerin velileri okula gelerek “anasınıfına göndermek istiyorum” diye dilekçe verecekler ve anasınıfına kayıtları yapılacaktır. Aynı gün kayıtlı oldukları Kur’an kursları veya kreş tarafından anasınıfından nakil yolu ile alınacaktır. Ancak anasınıfına kayıt yaptırabilecek yaş grubundaki öğrenciler için geçerlidir.”
“Bu Uygulamadan Vazgeçilmeli”
Eğitim Sen İstanbul 1 No’lu Şube Başkanı Hüseyin Özev konuyla ilgili olarak, “Resmi yazışmalara aykırı, Kaymakamlığın haberi olmadan gönderilmiş korsan bir yazı. Küçük çocukların Kur’an kurslarına yönlendirilmesi pedagojik açıdan sakıncalı bir durumdur. Zeytinburnu İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün ilkokullara kaymakamlığın haberi olmadan bu yazıyı göndermesi doğru değil. Resmi yazılarda tarih ve sayı olur. Yazı korsan bir yazı, el altından gönderilmiştir. Okul öncesi çocukların Kur’an kurslarına yönlendirilmesi de çocuk gelişimi açısından sakıncalıdır. Bu uygulamadan vazgeçilmeli. Okul öncesi eğitim bütün çocuklara zorunlu olmalıdır.”
Etiketler: Eğitimin dinselleşmesiKuran kursuMEBZeytinburnu İlçe MEM | allenai/c4/00000/586 |
ABD gazetesinden dikkat çeken yaptırım haberi - Mehr News Agency
3 Ağustos 2019 - 12:58
News Code 1880316
ABD gazetesinden dikkat çeken yaptırım haberi
Time gazetesinin dün yaptığı analizine göre, S-400'ler nedeniyle Türkiye’ye ek yaptırımlar uygulanması beklenmiyor.
Haberde, ABD Başkanı Trump’ın 2,5 yıllık iktidarı süresince Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ile zıt düşmediğinin altı çizildi, "Türkiye’nin S-400 sistemlerini satın alması Pompeo ile Trump arasında keskin bir ayrılığa neden oldu. S-400 konusu aralarındaki ilişki için test niteliğinde" yorumunda bulunuldu.
Pompeo herkesten farklı açıklamalar yapıyor
Gazetenin verdiği bilgilere göre, Pompeo 14 Temmuz’da Türkiye’ye kesinlikle yaptırım uygulanacağının sözünü verirken, Trump yönetiminden üst düzey bir yetkili, ABD şu an yaptırım uygulamayı öngörmüyor, açıklamasında bulundu. Time gazetesinin haberine göre, başka bir Dışişleri Bakanlığı yetkilisi de ileri düzeyde yaptırımların öngörülmediğini belirtti.
Trump Pompeo yerine Lindsey Grahan'ı görevlendirdi
Time gazetesi iddiasını güçlendirmek için Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Senatör Lindsey Graham arasında geçen telefon konuşmana işaret ederek, Pompeo’nun mevkidaşı ile “görüşememesinin” siyasi önemine vurgu yaptı.
Gazetenin geçtiği haber, "Trump S-400 mevzunu kendi çıkarları için mi kullanıyor, yaptırımlar aslında söz konusu değil mi" sorularını akıllara getirdi.
Pompeo: Türkiye'ye daha fazla yaptırım gelebilir
Katar Emiri Trump ile telefonda görüştü
Silahlı saldırının yaşandığı Dayton'da Trump'a protesto
İİT Genel Sekreteri Bakü'de
İngiltere'deki Buharlı Otomobil Festivali'nden fotoğraflar
Irak'ta DEAŞ'a karşı "Nasır İradesi" operasyonu dördüncü…
Çeçenistan'da Avrupa'nın en büyük camisi açıldı
Yemen'den Suudi Arabistan'daki “Melik Halid Havaalanı"na…
Yabani Kuş Fotoğrafları
İran Milli Kadın Basketbol Takımı Ürdün'ü yendi
Dünyaca ünlü İranlı yönetmeni anlatan belgesele büyük…
Rusya Balistik füze test etti
İranlı komutan: Kamuya tanıtılmamış füzelere sahibiz
Ruhani Ukrayna'nın Milli Günü'nü kutladı
Irak'ta DEAŞ'a karşı "Nasır İradesi" operasyonu dördüncü aşamaya başaldı
Yemen'den Suudi Arabistan'daki “Melik Halid Havaalanı"na İHA’lı operasyon
Düşmanı hayal kırıklığına uğratacağız
Dünyaca ünlü İranlı yönetmeni anlatan belgesele büyük ilgi
Erdoğan, yakında Rusya'ya gidecek
İran'da yer fıstığı hasadı başladı
Bakanlar Kurulu'ndan İslam Cumhuriyeti'nin Kurucusu'na saygı ziyareti | allenai/c4/00000/587 |
Liverpool’un sezon başında 42 milyon Euro ödeyerek Roma’dan kadrosuna kattığı Mohamed Salah, muhteşem bir yıl geçiriyor. Mısır’ı Dünya Kupası’na taşıyan isimlerden biri olan Mohamed Salah, Liverpool hücumunda da en fazla öne çıkan isim olarak dikkat çekiyor. Oynadığı 30 Premier Lig maçında 28 gol atıp 10 da asist yapan Mohamed Salah, Avrupa’nın devlerini de peşine taktı. Barcelona, Real Madrid ve Paris Saint Germain, yıldız futbolcuyu transfer etmek için Liverpool’a astronomik teklifler yapmaya hazırlanıyorlar.
Avrupa’nın en formda hücum oyuncusu olarak dikkat çeken Mohamed Salah’ı bırakmak istemeyen Liverpool’un, astronomik tekliflere ne kadar dayanabileceği merak ediliyor. Üç takımın yapacağı üst üste tekliflerle Mohamed Salah’ın fiyatının 230 milyon Euro’ya çıkabileceği konuşuluyor. Liverpool ile 2022 yılına kadar sözleşmesi bulunan Mohamed Salah, eğer yapılacak tekliflerden biri kabul edilirse dünyanın en pahalı futbolcusu unvanını Neymar’ın elinden alacak. Mohamed Salah, bu sezon Liverpool forması ile çıktığı 41 resmi maçta 36 gol atarken 12 de asist yaptı.
COUTINHO’YU ELİNDE TUTAMAMIŞTI
Liverpool, devre arası transfer döneminde de Coutinho’yu isteyen Barcelona ile benzer bir sıkıntı yaşamıştı. Liverpool Menajeri Jurgen Klopp, Katalan ekibinin yaptığı tekliflere uzun süre dayanmış, ancak en sonunda pes etmek zorunda kalmıştı. Barcelona, 120 milyon Euro ödeyerek, Liverpool’un hücumdaki en önemli isimlerinden birini kadrosuna katmıştı. Aynı durumun yaz transfer sezonunda Mohamed Salah ile yaşanacağına kesin gözüyle bakılıyor. Liverpool’un, 200 milyon Euro’yu geçecek teklifler karşısında ne yapacağı merak ediliyor.
LiverpoolMohamed SalahBarcelonaReal MadridParis Saint GermainLiverpolTransfer
haber 82633 false | allenai/c4/00000/591 |
Lazio - Spal online izle - Trgoal.site -Canlı maç izle - Justin tv izle - Bein sport
Lazio - Spal online izle
Lazio - Spal Bein Sports canlı izle
Lazio - Spal Bein Sports canlı izle bu muhteşem karşılaşmayı sitemizden takip edebileceksiniz.
Lazio - Spal Bein Sports şifresiz izle iki takımda kazanmanın yollarını arayacak, kıran kırana bir maç izleyeceğiz, şifresiz, donmadan izlemek isteyenler için güzel bir gün
Lazio - Spal Bein Sports şifresiz izle bazı karşılaşmalar maçın başlamasına 5 dakika kala açılır sitemize eklenen her maçın yayını eklenir o nedenle maçın yayını yok diyerek sitemizden ayrılmayınız tekrar maç zamanı sizleri bekleriz. canlı maç izle Sitemizde keyifli bir maç izlemeniz dileği ile iyi seyirler dilerim. Maçın başlamasına son 5 dakika kala yayınlar açılır.
Etiketler: Lazio, Serie A, Spal | allenai/c4/00000/592 |
CoD: Advanced Warfare’e Çılgın Video - Cimri Blog
CoD: Advanced Warfare’e Çılgın Video Kategori: Oyunlar26 Ocak 2015 FPS türüne dair şüphesiz en güçlü oyun serisi Call of Duty olmuştur. Serinin Ghost adını alan serüveni ile başlayan yeni nesil konsollar üzerinden oynanabilme deneyiminde son nokta ise Advanced Warfare oldu. Otoriteler tarafından kimi yönleri ağır eleştirilere maruz kalsa da savaş türüne dair oyun tutkunlarının uzun saatler boyunca serüvenden serüvene koştukları bir yapım oldu Call of Duty: Advanced Warfare. Oyuna dair ek paketler de (DLC) gelmeye devam ediyor. 27 Ocak itibarıyla oyun severlerle buluşan Havoc adlı DLC’nin ilginç tanıtım faaliyetlerinden biri de yeni ‘ek-serüveni’ desteklemeyi amaçlıyor. Hem de ne amaçlama!
Call of Duty’nin ikonlaşmış Killcam’lerinin bir kameraman tarafından kaydedilmesi temalı harikulade video, ek pakete dair belki de en iyi tanıtımlardan biri olmayı başarıyor. Haberin devamında izleyebileceğiniz video, ‘nasıl yani, bu izlediklerimiz gerçek değil miydi?’ sorusuyla sizleri baş başa bırakıyor. Mükemmel grafiklerle karşımıza fantastik bir video çıkarken, bu tanıtım faaliyeti için yüklü bir meblağa harcandığı da kesin gibi görünüyor.
Kameraman Randall Higgins
Call of Duty: Advanced Warfare’e gelen Havoc DLC’si öncesinde yayınlanan videoda kameraman rolünde tanıdık oyun karakteri Randall Higgins var. Eğlenceli ve bir o kadar da heyecanlı videoda karakterlerin konuşmaları, mimiklerine kadar detaylar ve genel olarak üst düzey görüntü tasarımı dikkatlerden kaçmıyor.
Oyunun geliştiricisi Activision’dan özellikle son bir yıldır bu denli kaliteli bir reklam çalışması gelmiyor, oyun severler genellikle klişe reklamlarla karşılaşıyordu. Ancak izleyeceğiniz video ile işlerin oldukça değiştiği görülüyor.
Sanal Gerçeklik Gerçek Oluyor!
DriveClub’a Yeni Model Geliyor!
İlişkili Yazılar: 2000 TL Altı En Ucuz Klimalar PlayStation 4 Pro Tanıtıldı Temiz Havalı Mutfaklar İçin Güçlü ve Sessiz Davlumbazlar Site Sidebar | allenai/c4/00000/594 |
İşsizlik maaşı 2016 yılında arttı - Güncel Haberler X
2016 yılında işsizlik maaşı arttı. Asgari ücrete yapılan zammın ardından işsizlik maaşının tutarı da arttırıldı. Haberimizden 2016 yılı güncel işsizlik maaşı tutarını öğrenebilirsiniz. Bu yıl çalışma yaşamında köklü değişiklikler yapmak için kolları sıvayan hükümet, çalışanların işsiz kaldığında en büyük güvencesi olan işsizlik maaşında yeni düzenlemeler için düğmeye bastı. Asgari ücretteki yüzde 30'luk artışa paralel olarak işsizlik maaşı tutarında da değişiklik olacak. Yapılacak düzenlemeyle sadece maaş tutarı değil, başvuru şartları da esnekleştirilecek. Böylece daha fazla kişi işsiz maaşından faydalanabilecek. Peki, işsizlik maaşı 2016'da ne kadar olacak?
Yasa uyarınca işsizlik maaşlarında alt ve üst limitler yürürlükteki asgari ücrete göre belirleniyor. İşsizlik maaşı tutarı belirlenirken çalışanın son 4 aylık dönemdeki ortalama brüt kazancı baz alınıyor. Belirlenen oranın yüzde 40'ı tutarında işsizlik maaşı ödeniyor. Ancak, bağlanacak işsizlik maaşı, brüt asgari ücretin yüzde 80'ini aşamıyor. Yeni düzenlemeye göre işsiz kalan vatandaşın maaşında alt limit 509 liradan 659 liraya yükseldi, üst limit ise bin 19 liradan bin 318 liraya çıktı. İşsiz kalmadan önceki brüt maaşı 3 bin 300 lira ve üzerinde olanların işsizlik maaşı, 1 Ocak'tan geçerli olmak üzere 300 liraya kadar artacak. Geçtiğimiz yıl ocak-kasım döneminde 1 milyar 992 milyon lira tutarında işsizlik maaşı ödendi. İşsizlik maaşı tutarı 2013'te 1 milyar 272 milyon, 2014'te ise 1 milyar 658 milyon lira oldu. | allenai/c4/00000/595 |
Gebelik Yaşına Göre Küçük Doğan Bebeklerin Büyüme Özellikleri - Feyza Darendeliler
Gebelik yaşına göre küçük doğan bebekler İngilizce adı olan ?small for gestational age? in baş harflerinden kısaltılarak SGA bebek olarak tanımlanıyor.
SGA tanım olarak zamanında doğan bir bebeğin yaklaşık 2500 gramın altında olmasıdır. Her gebelik haftası için beklenen normal doğum tartılarını gösteren tablolara veya eğrilere bakarak hangi bebeklerin SGA olduğu anlaşılabilir.
SGA? ya neden olan en önemli olay anne karnındaki fetusa yeterli besin maddesinin geçmemesidir. Annenin tansiyon yüksekliği, şeker, böbrek, kalp hastalıkları ve kansızlığı veya beslenememesi veya plesenta ile ilgili bozukluklar en önemli nedenlerdir. Bunun dışında fetusun sigara, alkol, gibi toksik maddelere maruz kalması ve fetusun bazı kalıtsal hastalıkları da SGAya neden olur.
Anne yaşının ileri veya çok genç olması, annenin boyunun kısa veya tartısının düşük olması da SGA doğum ile sonlanabilir. Anne karnındaki fetusun büyümesini kontrol eden büyüme faktörleri ve hormonları fetusa geçen besin maddeleri düzenler. Ancak SGAlı bebeklerin yaklaşık yüzde 40? ında altta yatan neden belli değildir.
SGA? nın sıklığı doğumların yüzde 3-5 i kadardır. SGA doğan bebeklerin yüzde 85-90ı büyümede yakalama yapar ve tartı ile boy olarak normal değerlere ulaşır. Büyümede yakalama en fazla doğumdan sonraki 6 ay içinde ve sıklıkla ilk 2 yaş içinde olur. Doğum boyu ne kadar uzunsa, doğum tartısı ne kadar yüksekse, anne-baba boyu uzunsa, doğumdan sonra bebeğin ilk 6 ay beslenmesi iyi ise SGA lı bebeklerin büyümede yakalama yapma olasılığı o kadar yüksektir.
SGA doğan bebeklerin yüzde 10-15 i büyümede yakalama yapamaz ve kısa kalır. 2 yaşında boy kısa ise nihai boy da kısa kalacak demektir. Büyümede yakalama yapamayan bu çocukların boyları toplum ortalamasından 12 santim kısa olur. Kısa erişkinlerin yüzde 20sini SGAlı bireyler oluşturur. Kısa boylu klan SGA? da nihai boy erkeklerde 152-160 cm, kadınlarda ise 140-147 cm kadardır.
SGA? lı çocukların sıklıkla anne- babaları kısa olup, büyümeleri yavaştır. İştahları az ve zayıftırlar. El ve ayakları küçük, omuz ve kalça dar, yüz küçüktür. Kısa boylu kalan SGAlı çocuklara büyüme hormonu tedavisi verilirse, bu çocukların nihai boyları normal değerlere erişmektedir. Tedaviye ne kadar erken yaşta başlanırsa ve uygun doz büyüme hormonu verilirse yanıt o kadar iyi olur.
SGA? lı çocukları boy kısalığı yanında ileri yaşlarda bekleyen diğer sorunlar; hipertansiyon, koroner kalp hastalıkları, diyabet, yağ yüksekliği ve osteoporozdur. Özellikle küçük doğup aşırı tartı alan ve şişmanlık gelişen çocuklarda bu riskler fazladır. Ayrıca bu çocukların doğurganlıklarının da olumsuz etkilendiğini gösteren çalışmalar var.
Bu yazı toplam 10193 defa okunmuştur.
ENDOKRİN BOZUCULARA DİKKAT…05 Aralık 2012 Çarşamba 11:00 | allenai/c4/00000/596 |
Türk Kızılayı Somali'de sağlık eğitimi verecek
Türk Kızılayı'nın Somali'de açacağı sağlık meslek yüksekokulu, eylül ayında eğitime başlayacak.
Türk Kızılayı Genel Başkanı Kerem Kınık, Somali'de sağlık meslek yüksekokulu açacaklarını belirterek, "Somali'nin insan gücünün geliştirilmesi ve kalkınma noktasındaki hedeflerine ulaşabilmesi için desteklerimizi sürdürüyoruz." dedi.Kınık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türk Kızılayının dünyanın en güçlü ulusal yardım kuruluşlarından biri olduğunu söyledi.Bu çerçevede büyük operasyonlara imza atıklarını anlatan Kınık, "Ağustos 2011'den beri Somali ülke delegasyonumuzun faaliyetleriyle Somali'deki açlığa, kuraklığa, çok boyutlu insanı krize müdahale ettik. Bu çerçevede Somali'ye 11 bin ton gıda taşıyan bir yolcu gemisini uğurladık." diye konuştu.Ramazanda yardımKınık, Doğu Afrika'da kuraklık ve açlık krizi yaşandığına işaret ederek, "Bu çerçevede bu krize müdahale etmek için bu gemiyi gönderdik. Yakın bir zamanda, ramazan ayı içinde olacağını ümit ediyorum, ikinci bir gemiyi de Somali'nin kuzeydoğusuna ve Etiyopya'ya göndereceğiz. Yine ilkine benzer büyüklükte bir yardım gemisi olacak." ifadesini kullandı.Hemşirelik ve Halk Sağlığı OkuluSomali'de sağlık alanında eğitim vereceklerini de belirten Kınık, "Somali'nin insan gücünün geliştirilmesi ve kalkınma noktasındaki hedeflerine ulaşabilmesi için desteklerimizi sürdürüyoruz. Orada bir sağlık meslek yüksekokulu açılacak. Kızılay Hemşirelik ve Halk Sağlığı Okulu anlamında açılacak. Bölgeye giderek bu okulumuzu açıp, yeni dönemde eylül ayında ilk öğrencilerimizi bu anlamda kaydetmiş olacağız." sözlerine yer verdi.Kaynak: AA
Son Güncelleme: 28.05.2016 14:17 Anahtar Kelimeler:EğitimSağlıkKızılay | allenai/c4/00000/597 |
TBMM mülakata çağırılacaklar belli oldu - 5. sayfa - Memurlar.Net - Forum
Alımlar yapıldı bence bu saate kadar kalmazdı geçmiş olsun hepimize
19 Ekim 2019 13:07
Açıklanmış pbs den bakabilirsiniz
19 Ekim 2019 13:13
İstanbul kazanan var mi??
19 Ekim 2019 14:01
kesin aciklanmis mi
Benim aynı açıklandıysa olmadı yine
pbsnin neresinden bakiyoruz ki onu bilmiyorum
Geçici görev yerine mi bakılıyor arkadaşlar?
Herkesin aynı anda mı yazıyor yoksa sisteme girdikçe yavaş yavaş mı?
Daha bakmadım ama herhalde olumlu olsaydı personeldeki arkadaşa yazı gelirdi o da atardı zaten
Hiç mi haberi olan biri yok hiç kimsenin olmadı mı
Benim ankara oldu pbs den bakın görev yeri değişmiş bekim
İstanbul dan 3 arkadaşım kazanmış baya kazanan var
Daha yazı gelmedi sadece pbs ye girmişler kanuni görev yeri değişmiş benim
19 Ekim 2019 16:29
Demin baktım benim de olmuş hayırlı olsun herkese
Beko kardeşim sen Ankara?ya meclise mi gittin mülakata
Evet ankarada girdim mülakata
PBS de nereden bakıyoruz
Bilmiyozki, 2 ay önce - Alıntıya git
Kanuni görev yerinde yazar olduysa
Bosversalla, 2 ay önce - Alıntıya git
sisteme yavas yavas mi düşüyor acaba belli olup olmadığı. yoksa benim aktif gorev yerim degismemis . olumsuz o zaman.
bir yanlışlık olmalı 2Yeşil ve gri pasaportlarin da muafiyetlerinin kaldırılması 1komşu türk,artık kontrol edilmiyor 1geveze insan 2Halı ile evlenen kadın 4Kendisini görüp ayağa kalkmadi diye ceza veren başkan yardımcısı 207.12.2019 galatasaray vs a.alanyaspor maci 1120 bin dolarlık çalışma 2SOMAB Sosyal Medya Adalet Bakanlıgı 1nerelisin 3 | allenai/c4/00000/600 |
salsa nasıl yapılır - bir rehber - chili pepper madness - Yemek Tarifleri
1 Mayıs 2019 Tarif Atla Yazdır Tarif Pin121 Share32 Yum1 Tweet E-posta 154 Paylaşım
Bu kılavuz size en iyi ev yapımı salsayı en iyi malzemelerle sıfırdan nasıl yapacağınızı öğretecektir. İpuçları, püf noktaları ve daha fazlasını içerir.
Özünde salsa, domates, biber, soğan, taze otlar ve genellikle narenciye veya sirke gibi bir tür asit içeren malzemeleri içeren daldırma benzeri bir sostur.
Kırmızıdan yeşile, tıknazdan pürüzsüze, pişmişden taze ve daha pek çok farklı tür vardır.
Büyük bir salsa yapmanın anahtarı malzemelerdir. En iyi, en lezzetli malzemelerle başlarsanız, mükemmel tarifinize ulaşacaksınız.
Hiçbir zaman kesin ve nihai içerik listesi olamaz. Salsas, insan yaratıcılığının izin verdiği kadar benzersiz ve çeşitlidir. Çeşitli meyve veya garip içerikler görmüş olabilirsiniz, ancak daha yaygın içeriklerin bir listesi vardır.
Domates (doğranmış domatesler her zaman memnuniyetle karşılanır)
Soğan (beyaz soğan, kırmızı soğan, sarı soğan, yeşil soğan)
Mutfağınızdaki bu malzemeler listesiyle başlarsanız, çok çeşitli ev yapımı salsaslar yapma yolundasınız. Oradan, yeni malzemeler eklemekte özgürsünüz ve denemeye başlıyorsunuz.
Taze Vs. Konserve
Konserve bileşenler, özellikle konserve domatesler için mükemmel kullanım için idealdir. Neden?
Konserve domatesler genellikle pik olgunluklarında toplanırlar. Bu üstün lezzet ile sonuçlanır. Hasat saatlerinde, bu lezzeti korumak için işlenirler. Taze ve konserve domates (süzülmüş) kombinasyonunun olağanüstü bir salsa ile sonuçlanabileceğini buldum.
Genel bir kural olarak, taze malzemeler çoğu durumda genellikle en iyisidir.
Kolay Ev Yapımı Salsa Tarifi
Bu en kolay taze salsa için bir reçetedir. Diğer tarifleri yapmak için bir üs olarak kullanın. Bu, çok sıcak olan taze ateşli hayalet biber kullanır. Bunları istediğiniz hafif biberlerle kolayca değiştirebilirsiniz.
Yapması süper kolay. Onun daha tıknaz bir restoran tarzı salsa.
5 oydan 1 Taze Hayalet Biber Salsa - Reçete Hazırlama Süresi 5 dakika Pişirme Süresi 5 dakika Toplam Süre 10 dakika Bahçe yetiştirilen hayalet biber, domates, soğan, limon suyu ve kişniş ile yapılmış taze, baharatlı hayalet biber salsa için bir reçete. İşleri renklendirme zamanı! Kurs: Meze, Salsa Mutfak: Amerikan Anahtar Kelime: meze, hayalet biber, salsa, baharatlı Porsiyon: 8 Kalori: 11 kcal Yazar: Mike Hultquist Ingredients
4 hayalet biber doğranmış veya daha fazlası
1 orta boy domates doğranmış
1 küçük beyaz soğan doğranmış
3 yemek kaşığı limon suyu veya 1 büyük limonun suyunu kullanın
Tüm malzemeleri bir karıştırma kabında birleştirin. İyice karıştırın. Tuz için tat ve ayarlayın.
Lezzetlerin karışması ve gelişmesi için gece boyunca örtün ve buzdolabında saklayın. Servis!
Isı Faktörü: SICAK! Bu hayalet biber salsa tarifi ile iyi bir ısı seviyesine sahip olacaksınız. Hayalet biber orijinal süper sıcak biber. Ama buna değer!
Beslenme Gerçekler Taze Hayalet Biber Salsa - Hizmet Başına Tarif Miktarı Kalori 11 % Günlük değer* Sodyum 2mg0% Potasyum 79mg% 2 Karbonhidratlar 2 g% 1 Şeker 1g% 1 A Vitamini 210IU% 4 C vitamini 12.1mg% 15 Kalsiyum 5mg% 1 Demir 0.1mg% 1 * Yüzde Günlük Değerler 2000 kalorilik bir diyete dayanmaktadır.
Bu tarifi seviyorum. Cinco de Mayo için mükemmeldir. Cips ve salsa büstü!
Malzemelere kaba bir pirzola verebilir ve harika bir atıştırmalık için bunları karıştırabilirsiniz.
Salsas genellikle tortilla cipsleri ile servis edilir. Harika! Ama tahmin et ne oldu? Ona başka birçok yolla da hizmet edebilirsiniz.
İşte birkaç alternatif sunum önerisi.
Meksika'ya git. Tıpkı yerel Meksika restoranında olduğu gibi, onu inceltebilir ve biraz saucy tarzında servis yapabilirsiniz. Sıkıştırılmış bir şişeye dökün ve tacos veya quesadillas'ınızın üzerine dökün. Bahsederken…
Sosu atla. Ev yapımı bir sos yapma işinden geçmek yerine, ev yapımı salsa kullanın. Birçok yaygın bileşen vardır, bu nedenle lezzetleriniz benzer olabilir.
Somon veya beyaz balığınızın üstünde tatlı armut bazlı bir sos deneyin. Sıkıcı kızarmış tavukların üst kısmında ateşli bir habanero sosuna ne dersiniz? Sığır eti kızartması ile servis edilen katılaşmış bir mısır sosuna ne dersiniz?
Sos haline getirilen Salsa, birçok öğüne harika bir katkı sağlıyor.
Veya daha iyisi, Get Saucy! Yukarıda belirtildiği gibi, bazı soslar ve salsas ortak bileşenleri paylaşır. Kendinizi artıklarla bulursanız, tavuk veya sebze suyu ekleyerek bir sos haline getirin. Ek baharatlarla biraz pişirin, sonra bir karıştırıcıda püre haline getirin. Anında sos.
Ekmek kase salsa. Kulağa eğlenceli geliyor, değil mi?
Güveç Potunu patlat. Artık salsas'ı bir bütün tavuk ile yavaş pişiricimize döküyoruz ve lezzetlerin gelişmesine izin veriyoruz. Lezzetli.
En sevdiğiniz salsa yığınını servis etmek istiyorsanız, cipslerinizle birlikte gitmek için bu hizmet seçeneklerinden bazılarını deneyin.
Isıtılmış veya kızartılmış pide dilimleri
Renkli mısır cipsi - en azından biraz renk olacak
Pişmiş pizza hamuru
Havuç çubukları veya kereviz sapları gibi büyük kesilmiş sebzeler
Fırında rulo dilimleri
Her zaman olduğu gibi, yaratıcı enerjilerinizi getirin ve lezzetleri tamamlayacağını hissettiğiniz şeylere hizmet edin.
Weve, birçok salsa'nın paylaştığı bazı ortak maddeleri tartıştı. Bunu genişletmek için, kendi bahçenizde mümkün olduğunca çok miktarda malzeme yetiştirerek kendinize muazzam bir hizmet vereceksiniz.
En uygun salsa için çaba göstermeniz gerekenlerin bir listesi:
Domates: Bu sulu dev versiyonları da dahil olmak üzere birçok domates çeşidi vardır. Weve birçok türü denedim ve hepsi harika.
Küçük domates: Tomatillos yeşil salsas için harika, ancak tomatillo bitkilerinin bahçede çok yer kapladığını lütfen unutmayın. Çok fazla oda demek istiyoruz. Bu bitkiler yayılmayı sever, bu nedenle bahçe alanınızı buna göre planlayın.
Şili biberi: Biberlerin ev bahçenizde yetiştirilmesi çok kolaydır ve seçim yapabileceğiniz çok çeşitli vardır. Biber Büyütme hakkında daha fazla bilgiyi buradan edinebilirsiniz.
kişniş: Bu yapraklı yeşil, benzeri olmayan farklı bir tada sahiptir. Birçok tarif için ve ayrıca guacamole için gereklidir.
Sarımsak: Büyümek çok kolaydır ve sarımsak harika bir lezzet patlaması verir.
Soğanlar: Büyümesi kolay bir başka sebze ve domates gibi, sizin için bir dizi çeşitiniz var. Biraz yeşil soğan da alın. Çok seveceksiniz.
Bahçıvanlar için 5 İPUCU
İşte salsa seven bahçıvanlar için en iyi 5 ipucum:
biber x satın al
Biber ile deney yapın. Birçok durumda, tarifte en sevdiğiniz biberi bir başkasıyla değiştirebilirsiniz. Isı seviyelerini ve lezzetini etkileyebilir, ancak normalde bu Tamam. Önce tarifi deneyin ve ardından oradan denemeye geçin. Daha fazla ısı için jalapeno yerine serrano deneyin veya bir habanero ile daha da sıcak olun. Evet!
Sadece eğlen! Salsas öyle değildi. Çok sert salsa üreticileri bile sürecin tadını çıkarabilir ve çok ciddiye almazlar. Eğer bir hata yaparsanız, sadece onunla yuvarlayın. Ive asla salsa çok kötü kötü çalıştı. Eğer karışıklık, muhtemelen hala iyi.
Sebzelerinizle Oynayın. Çoğu zaman bir tarif salsas'ta diğer sebzeleri gerektirir, ancak yeni ve favori sebzeleri eklemeyi deneyebilirsiniz. Lezzeti nasıl ortaya çıkardıklarını ve etkilediğini görün. Kuşkonmaz sever misin? Onları atın! Havuçlar? Neden olmasın? Habaneros? Sıcak!
Baharatlarda at. Sebzeler gibi, en sevdiğiniz baharat tatlarını atmaktan çekinmeyin. Sık sık tatmak için & ldquo; tuz ve karabiber çağırıyoruz. & Rdquo; Herhangi bir tarifte bunun anlamı, istediğiniz ekstra lezzetleri eklemektir. Burada Fransız mutfağı ile uğraşacak olsaydık, sizi farklı bir yöne yönlendireceğim. Ama değildi. Sarımsak sever misin? Ekstra sarımsak ekleyin! Habanero ısı aşk? Biraz kuru biber gevreği ekleyin. İtalyan baharatları? Kaptın bu işi.
Fişleri unutun. Hey, standart tortilla cipslerini seviyoruz, ancak salsas'a çok daha fazlasını sunabilirsiniz. Genellikle, salsa ile servis ettiğiniz şey yemek yapmanıza yardımcı olacaktır. Pide ekmeği, kızarmış ekmek, rulolar, ekmek çubukları düşünün, fantezi ne olursa olsun. Yaratıcı ol.
Salsa Nasıl Korunur
Çok fazla ev yapımı salsa yaptıysanız, onları korumayı deneyebilirsiniz, böylece gelecekte tekrar kullanabilirsiniz.
Seçenekler arasında dondurma veya konserve bulunur.
Salsas'ınızı dondurucu güvenli bir kaba dökerek dondurabilirsiniz. 6 aya kadar dondurun ve daha sonra kullanmak için çözün. Muhtemelen daha tıknaz salsasların gevrek dokusunu kaybedersiniz, ancak çözülen salsas soslara, çorbalara veya yavaş ocak tariflerine dahil olmak için harika çalışır.
Eğer iyi bir konserve varsa salsa konserve ile koruyabilirsiniz. İşte Ulusal Ev Yemekleri Koruma Merkezi'nde konserve salsas için harika bir kaynak.
Kolay Ev Yapımı Salsa Tarifler
İşte bazı favorilerimin listesi. Umarım onları beğenirsiniz!
Bütün Salsa Tariflerimi görün.
Sorunuz mu var? Sor bakalım! Yardım etmekten mutluluk duyuyorum. Bu tarifin tadını çıkarırsanız, umarım bazı STARS ile yorum bırakabilirsiniz.
Ayrıca, lütfen sosyal medyada paylaşın. Bizi #ChiliPepperMadness adresinde etiketlemeyi unutmayın. Paylaştığınızdan emin olacağım! Teşekkürler! -
Pin121 Paylaş32 Yum1 Tweet E-posta 154 Paylaşım | allenai/c4/00000/601 |
Giorgio Armani Code Edt 125 Ml Erkek Parfümü Fiyatı
Koku Tipi Baharatlı, Oryantal, Turunçgil
%24 indirim 505,00 TL 385,73 TL ( / adet)
Eski versiyona göre kalıcılığı biraz daha arttırılmış. 13 Aralık 2016, Salı
Daha önceden, 2009 yılında da Armani Code kullanmıştım. Hepsiburada.com'dan aldığım parfüm, 7 yıl önceki kullandığım versiyona göre kalıcılığı sanki biraz daha arttırılmış. Bileğime sıkarak test ettim; ilk 3 saat boyunca ilk sıktığınız andaki yoğunlukta kalıyor, ardından yaklaşık 10-12 saat boyunca, etkisi kademeli olarak azalarak devam ediyor, ama yinede kalıcılığı fena değil eski versiyona göre. Halihazırda oldukça çekici bir kokusu olan bu parfümün kalıcılığının daha da artması ile beraber 5 yıldızı hakediyor. Ayrıca parfümün şişesi, üzerindeki yazıların tasarımı 2009 yılı versiyonuna göre biraz değiştirilmiş, beğendim. Piyasaya göre fiyatı çok uygun. Ayrıca şişe altındaki batch kodu ile doğrulama yaptım, çıkan sonuç; Aralık 2016' da Hepsiburada.com'dan satın aldığım parfümün üretim tarihi Eylül-2016 çıktı ! Taptaze bir parfüm :) (Bir parfümün ideal kullanım süresi üretim tarihinden itibaren maksimum 36 aydır) En iyi fiyat, En kaliteli ürün, Hepsiburada.com'a teşekkürlerimi iletiyorum. devamını göster devamını gizle
O***** A***** Tüm Yorumlar (218)
505,00 TL 385,73 TL
Ürün Açıklaması Kampanyalar Yorumlar (218) Taksit İade Koşulları Tüm Satıcılar
Armani Code 125 Ml Edt Erkek Parfümü
Esans: Oryantal. Çağın modern erkeğinin seksi parfümü… Koyu gece mavisi şişe, ünlü oyuncu Denzel Washington'un Oscar töreninde giydiği smokine benzetilmiştir. Yıldızların parfümü, çok özel bir koku, konusunda uzman ve erotik bir koku. Giorgio Armani tenselliğin ve erotizmin yeni yüzünü keşfetti. Hollywood'un romantik ve çekici erkekleri için yeni bir parfüm yarattı. Tepe Notası: Bergamot, Limon Kalp Notası: Anason, Zeytin Çekirdeği
Armani Code EDT erkek parfümü, oryantal baharatlı nüanslarıyla baş döndürüyor. 2004 yılından bu yana karizmatik erkeklerin imzası olan parfüm, Eau De Toilette türü esansıyla özellikle yaz ve bahar ayları için hafif bir tercih oluyor. EDP formundaki parfümlerden hafif, EDC'lerden biraz daha yoğun olan koku formu, kullanıcılara iz bırakan bir silaj sağlıyor. Yarattığı koku etkisi ile çevresinde fark edilir olmak isteyenlerin seçimi olan Armani Code, seksi tarzı pekiştiriyor. Aromatik olarak sınıflandırılan koku, floral ve hafif baharatlı notalarıyla karizmanın karşılığı haline geliyor.
Antoine Lie, Antoine Maisondieu ve Clement Gavarry gibi parfüm uzmanı burunların tasarımı olan koku, üst notalarında bergamot ve limon bulunduruyor. Parfüm ilk sıkıldığında üst notaların kokusu alınıyor. Esans ten kokusu ve vücut yağıyla birleştikçe, zaman içinde kokunun daha altındaki notalar duyulmaya başlıyor. Orta notalarda yıldız anason, zeytin çiçeği ve gayak ahşabın yer aldığı parfüm alt notalarda deri, tütün ve tonka fasulyesi taşıyor. Saatler sonra bile koku duyumu sağlayan esans, hem gündüz hem de gece sıkılabiliyor. Başarısını 2006 yılında FiFi Award Fragrance Of The Year Men`s Luxe ödülünü alarak tescilleyen ürün, tüm ciltler için uygun görülüyor.
Modern çağın kentli erkeklerinin seçimi olan tasarım, gece mavisi şişesi ile tutkuyu resmediyor. Denzel Washington'un Oscar töreninde giydiği smokine benzeyen şişesi ile nam salan parfüm, erotizmin şişelenmiş hali olarak tanınıyor. Parfüm, günlük kullanıma uygun bulunuyor. Aynı zamanda bir giyim markası olan Armani'nin parfüm modasını tanımlayan Armani Code erkek parfümü her yaştan erkek tarafından kullanılıyor. Üst notalardan alt notalara doğru uzanan serüvende kullanıcılarına kokular arası bir yolculuk vadeden parfüm, uzun ömürlü kokusu ile adeta mest ediyor.
Armani Code parfüm kullanılırken yan ürünler ile desteklenebiliyor. Daha uzun koku deneyimi için kullanıcıların aynı serinin vücut losyonu, krem ve sabunları tercih edebileceği hatırlatılıyor. Hem vücuda hem de kıyafetlere sıkılabilen kokunun karışmaması için koltuk altına deodorant seçilirken kokusuz olanların alınması öneriliyor. Farklı kokulardaki deodorantlar parfüm kokusunun net ve saf duyumuna mani oluyor. Kokusuz deodorantların yanında mevcutsa Armani Code markasının kendi deodorantları da kullanılabiliyor. Böylelikle parfüm yan ürünlerle destekleniyor ve kalıcılığı artırılıyor.
Armani Code EDT erkek parfümü özel formülü sayesinde ciltte leke oluşturmuyor, güvenle güneşli havalarda bile kullanılabiliyor. Kokunun bileklere, dirseklere, diz arkası ve boyuna sıkılarak daha uzun süre hissedilmesi sağlanabiliyor. Cildin yağ üreten kısımları kokunun daha kalıcı olmasına yardımcı oluyor. Kokusuz kremlerin üstüne sıkılan parfümlerin de daha uzun süre etkisini koruduğu biliniyor. Her kullanıcının vücut kokusuna göre koku hissinde ufak değişiklikler olabiliyor. Kullanıcılar parfümleri kendileri için alabildiği gibi yakınlarına özel günlerde hediye olarak da tercih edebiliyor. Tek olarak satılan şişenin yan ürünlerle beraber özel edisyon setlerine de rastlanabiliyor.
Modası geçmeyen parfümler arasında şimdiden yerini sağlamlaştıran Armani Code EDT erkek parfümü hem günlük kombinleri hem de gece şıklığını tamamlıyor. Jean ve deri ceketlerle olduğu kadar takım elbiselerle de beraber kullanılan parfüm, vücut kokusunu en iyi tamamlayan kokulardan biri olarak tanımlanıyor. 125 ml hacmindeki parfüm çantada, arabada kolaylıkla taşınabiliyor. Parfümün tazeliğini uzun süre koruyabilmesi için kapağı açıldıktan sonra karanlık, nemsiz yerlerde saklanması tavsiye ediliyor. Yoğun sıcak ve soğuk, ani ısı değişiklikleri, nem farklılıkları ve ışık teması parfümün formülüne zarar verebiliyor. Kullanıcıların parfümü orijinal kutusunda saklamaları öneriler arasında yer alıyor. Parfümün kullanılmadığı zamanlarda kapağının kapalı tutulması salık veriliyor.
Baharatlı, Oryantal, Turunçgil
Giorgio Armani Code Edt 125 Ml Erkek Parfümü Yorumları
Ürünü Hepsiburada satıcısından aldım teslimat çok hızlıydı paketleme gayet iyiydi. Aralık 2017 üretimi . 4 saate kadar kalıcılığından bir şey kaybetmedi. Edt için çok iyi . Teşekkürler
Severek kullandığım bir parfüm. Kalıcılığı yeterli düzeyde.
alaattin kaya (31)
Fiyatına göre Performansı çok düşük
Parfümü bende yurt dışından almıştım. Kokusu güzel ama kalıcı değil kalıcılıktan kastım çamaşırda bir miktar kalıyor ama yayılan bir kokusu yok. Fiyatına göre değermi Asla.
kalıcılık sıfır, uzak durun. 1 saat bile kalmıyor. bu kadar para verip de bunu almayın.
Cok guzel tek kelimeyle
MURAT TAŞER (31) - Ankara - Türkiye
Uzun yıllardan beridir severek kullanıyorum
Bu parfümü daha öncede kullanmıştım ama kalıcılığı eskisi gibi değil. Bugün elime ulaştı. Kullandım, birkaç saat içinde eser kalmadı. İnanamadım. Fiyatıda ucuz değil. Anlamadım bu işi
Hb için 3 yıldız
Çok hızlı bir şekilde kargolanıp elime ulaştı sadece bu yuzden 3 yıldız malesef parfümü tavsiye üzerine aldım tester denemeden, kokusu hiç hoşuma gitmedi bu benim fikrim tabi beğenenler olabilir edt için kalıcılığı normal ama bu fiyataki bir ürün için daha başarılı olabilirdi acıkcası bu parayı haketmeyen bir parfüm tom ford öneririm
Mustafa Eyuboğlu - İstanbul - Türkiye
Kalıcılık çok kötü
Kalıcılık çok kötü önermiyorum verilen paraya değmez.
SEFA MERT AKKUŞ (25) - İstanbul - Türkiye
kesinlikle almayın hiç kalıcı değil
hiç kalıcı bir parfüm değil sakın almayın 20 tl ye satılan açık parfümler bile daha kalıcı çok pişmanım aldığıma...
hüseyin petmezci (31) - İstanbul - Türkiye
Giorgio Armani Code Edt 125 Ml Erkek Parfümü ile birlikte seçebileceğiniz kampanyalar | allenai/c4/00000/603 |
Şiddetli yağış Sungurlu'da hayatı olumsuz etkiledi
Sungurlu’da aralıklarla devam eden yağmur yağışı günlük yaşamı olumsuz etkiledi.
28 Mayıs 2018 Pazartesi 10:34
Yağış nedeniyle şemsiyesiz dışarı çıkan birçok kişi sırıl sıklam ıslanırken, bazı çocuklar yağmurda ıslanmanın keyfini çıkarttı. Yağış sonrası yollarda oluşan su birikintileri nedeniyle sürücüler zor anlar yaşadı. Kayganlaşan yol zemini yüzünden yayalarda güçlük çekti. Yağış Diğ Çayı'nda su seviyesinin yükselmesine neden oldu. Uzun yıllardır Diğ Çay'ının bu kadar şiddetli aktığını ilk kez gören vatandaşlar şaşkınlığını gizleyemedi.
Belediye, olası sel baskınlarına karşı vatandaşları anonslarla uyarırken, ekipler gece boyunca cadde ve sokaklarda çalışmalarını aralıksız sürdürdü. (İHA)
Güncelleme Tarihi: 29 Mayıs 2018, 13:32
1 Çocuklar için türkü ziyafeti 2 Sigorta acentelerinden dayanışma ve işbirliği 3 "Sürücülerin korkulu rüyası" Kırkdilim... 4 Takla atan otomobil tarlaya uçtu 5 Silahlı saldırgana şartlı tahliye 6 AK Partili Kavuncu’dan Mecitözü çıkarması 7 HİTÜ Çocuk Üniversitesi ön kayıtları başladı 8 Kargı'da organ bağışı bölümü açıldı 9 Çorum’da köyleri dolu vurdu 10 Osmancık'ta 198 aileye evleri teslim edildi
Öğrencilerin doğum günlerini kutladılar
Çocuklar için türkü ziyafeti | allenai/c4/00000/606 |
Webcam Sohbet - IRCForumu.net | Türkiye'nin IRCd ve mIRC Forumu
17.Şubat.2016, 00:28 #1
işte bu webcam kızlarının bulunmuş olduğu ortamların nerede ve iyi mi bulunduğunu anlatmakla başlamılıyız diye düşünmekteyiz.Bu webcam kızları her platform da rağmenıza çıkmaz bazı siteler de rağmenıza çıkar yalnızca bu siteler nereler diye düşünüyor olabilirsiniz.Hepsini teker teker açıklayacağız. Konuşma ya başladınız eğer yanıt alamazsanız şansınız her geçen gün azalmakatadır.Bu da kızın sizinle mevzuşmak istemediğini ve o yüzden yazmadığını gösterir.Fakat samimi bir cevap gelirse şansınız artar. Bu mesaj işi fazlaca meşakatli bi iş olmasına karşın nihayetinde mutluluk kapısını açacaktır.Kısaca aman diyelim bi kızı bu taktikleri uygulama dan bi kızla mevzuşmaya kalkmayın.Sanal show siteleri;bu baslığı actigimizda kimi okurlarımız gereksiz bi yazı olarak gorulebilir.Ancak bu yazı sizin bundan sonraki yaşamınızı degistirebilir.Bu baslık Canlı alem altında yeni sitelere kaydolabilir.Yeni site secenekleri,internetten kız bulma ve bircok mevzu hakkında detaylı bilgiler sunacagız.Nasıl olur iyi mi yapılır diye sorular kafanızı kurcalamış olabilir.Ama bu soruların hepsinin cevabı bizde.Öncelikle diger yazılarımızda anlatılan sanal ortam konusunu cok uzun bi sekilde anlatmıştık.Bugun ku konumuz ise internet ortamında sanal show siteleri olacak.İellikleri,takıldığı ortamlar,kisilikleri,karakterl eri ve daha bir çok detayı yazımız da bulabilirsiniz.Kızlar ve günümüzdek ki kızlar diye ikiye ayrılıyor aslına bakarsak günümüzde ki kızlar daha aktif daha toplumsal ve daha değişiklar.Konum bu genç erkeklerin de yapması ihtiyaç duyulan durumlar da değişti.Bu artık bi ego meselesine dönüşse de bu vaziyet o tip kızlar için tamamen yarış haline gelmekle birlikte senin foton daha az beğeni alırken ben daha çok beğeni alıyorum tarzı saçma sapan durumlar içinde kalıyorlar.
Özetlicek olursak bu tip kızlar yirmi dört saat web başlangıcında duran işi olmayan kişiliklerdir.Sanal Dünya da haber siteleri,spor siteleri,sosyal medya siteleri,söyleşi siteleri,oyun siteleri,bahis siteleri ve daha milyonlarca içerik ten oluşacak öge ve site bulunmaktadır.Bu dibi bucağı olmayan evren de işlerin nasıl yürüdüğü iyi mi şekillendiğini az da olsa bahsetmek isteriz.Öncelikle sitelerden başlıcak olursak domain isminde olan adres doğrusu siteyi satın aldığınızı gösteren bi adres almalısınız.Bu öyle ücretsiz bi işlem olmamakla birlikte bir çok domain doluluğu mevcuttur.Yani istediğiniz adres büyük ihtimalle başkası tarafınca satın alınmıştır yazısıyla karşı karşıya kalmaktadır. | allenai/c4/00000/607 |
Ulusoy Elektrik'te zam: Sendikalaşma mücadelemizin bir kazanımı
Ankara'da Ulusoy Elektrik fabrikasında uzun bir süredir sendikalaşma mücadelesi yürüten işçilerin ücretlerine, patron tarafından 250 lira zam yapıldı.
Ankara Sincan ve Başkent Organize Sanayi bölgelerinde kurulu bulunan Ulusoy Elektrik fabrikasında uzun bir süredir sendikalaşma mücadelesi yürüten işçilerin ücretlerine, patron tarafından 250 lira zam yapıldı. Bunun verdikleri mücadelenin bir kazanımı olduğunu belirten işçiler, tüm fabrikaları birlikte mücadele etmeye çağırıyor.
Uzun bir süredir DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikasında örgütlenmeye çalışan Ulusoy Elektrik işçileri patronların çeşitli baskı ve oyunları ile karşılaşıyor. Fabrikada sendikal örgütlemenin başlamasının ardından öncü işçilerden 10’nun işten atıldığını aktaran işçiler, bu tutumun ters teptiğini, sendikayı duymayanların da duymaya başladığının ve daha fazla işçinin sendikaya üye olduğunu belirtti. Bunun üzerine bölümlerde sendikaları karalayan bölüm amirleri, “Sait bey fabrikayı kapatır, yine de sendikayı buraya sokmaz” diyerek işçilere tehditlerde bulundu. İşçiler, bu tehditlere “Nereye kapatıyor fabrikayı, öyle kolay mı?” diyerek tepki gösterirken öte yandan patronun baskısı ve oyunları bununla sınırlı kalmadı.
Ancak tüm karalamalarına karşı işçiler, “Bunun patronun yeni bir oyunu olduğuna ikna oldu” farkına vardı ve mücadelesini sürdürüyor.
Bunun üzerine tüm Ulusoy Elektrik patronu işçilere 250 lira zam yapıldığını açıklamak zorunda kaldığını belirten işçiler, “işçiyi yatıştırabileceklerini umut ediyorlar. Ulusoy Elektrik tarihinde böyle toplu bir ara zam yok. Ne oldu da birden işçiyi düşünmeye başladılar. Bu kendi sendikalaşma mücadelemizin bir kazanımı” diyor. Kriz ortamında zam almanın kendileri için çok önemli olduğunu ifade eden işçiler, tüm fabrikaları birlikte mücadele etmeye çağırdı.
Kriz bahanesiyle işten atmalar devam ediyor | allenai/c4/00000/609 |
AGS Yazılım ile Ticaretin Yeni Yolunu Keşfedin…
AGS, sistem ve uygulama yazılımlarını, orta ve büyük ölçekli işletmelerin talep ve ihtiyaçları doğrultusunda sıfırdan geliştirmektedir. AGS Yazılım, yarattığı butik ve konsept çalışmaları ile işletmelerin internet mecrasına geçişini sağlayarak maliyet, performans ve zaman gibi unsurları minimalize ederek işletmerin ticari kalkınmalarına katkı sağlamaktadır.
AGS, varlık gösterdiği sektöründe daha büyük rekabet avantajlarını sergileyerek pazar hacmini ve penetrasyonunu geliştirmeyi amaçlamaktadır. Bu hedefe personelimiz, profesyonel çözüm ortaklarımız ve müşterilerimiz arasında uyumlu ve sinerji yaratan işbirliği yoluyla ulaşılacaktır. | allenai/c4/00000/610 |
946 bin 883 kişi
Erkan Kortan 2018-04-16
16 Nis 2018 Erkan Kortan
0 5 137 1
“Büyükşehir bir yılda 946.883 kişiyi kültür sanat etkinlikleri ile buluşturdu.”
Bu cümleyi İstanbul’un çeşitli yerlerinde üst geçitlerde veya ilan panolarında görmek mümkün. İstanbul Büyükşehir Belediyesi resmi rakamlara göre 15 milyon insanın kayıtlı olarak yaşadığı şehirde bir yılda yaklaşık 1 milyon insanı kültür sanat etkinlikleri ile buluşturduğu için övünüyor ve bunu her yerde ilan ediyor.
Peki ne anlamalıyız bu 946.883 sayısından? Yani günde ortalama 2594 kişi kültür sanat etkinliğine gidiyor. Kültür sanat etkinliği ile ne kast ediliyor diye araştırırken İBB’nin 2017 faaliyet raporunda1 Şehir Tiyatroları’nda doluluk oranının %10 artarak %88’e, seyirci sayısının da 473 bin kişiye ulaştığı bilgisine eriştim.
Sonuç 15 milyonluk şehirde her gün ortalama 1300 kişi şehir tiyatrolarına gidiyor. Aslında şehir tiyatrolarının kapasitesi 3409 koltuk ve oyun olduğu günlerde 3000 kişi gidiyormuş.
Derken Türkiye İstatistik Kurumu’nun bizden de aldığı rakamların bütünü nedir acaba diye araştırmaya2 devam ettim.
2015-2016 sezonunda 6 milyon 16 bin 762 kişi Türkiye’de tiyatroya gitmiş. Tüm Türkiye’de günde 16.848 kişi tiyatroya gidiyor. Yani ülkemizde 70 milyon kişiden 16.848 kişi o gün “Ben bugün tiyatroya gideyim.” diyor. Yani %0,02 kişi; başka deyişle 10 binde 2 kişi.
Başka bir bilgi daha var. 2015-2016 sezonunda tiyatro salon sayısı 721 olurken, tiyatro salonu koltuk sayısı 261 bin 885 oldu. Kapasite 262 bin; doluluk 17 bin yani %6! Evet biliyorum tüm sahneler her gün açık değil, her gün oyun yok o yüzden hadi haftada ortalama 3,5 gün oyun var diyelim, o zaman da doluluk %12’ye çıkar.
Rakamlara daha fazla boğmak istemem ama aşağıdaki gibi tespitlerim var.
%88 doluluk oranı çok yüksek bir oran bu anlamda İBB Şehir Tiyatrolarını tebrik etmek gerekir.
Ancak 70 milyonluk ülkede 10 binde 2 kişinin tiyatroya gitmesi övünülecek bir durum değil. Şehir tiyatroları % 88’lerdeyken ortalamanın %12’lerde olması diğer tiyatroların can çekiştiğini gösteriyor.
İstanbul’da son yıllarda özel tiyatrolarda ciddi bir arz artışının olduğu açık, 250’den fazla oyun sergileniyor, tam rakamı tiyatro gönüllüsü seyircilerimiz mesela Baysan Bey (Baysan Pamay) çok daha iyi bilir. Ancak gördüğüm kadarıyla talep çok düşük. Yeni tiyatro hareketlerinden veya yeni tiyatro oluşumlarından haberdar olmayan milyonlar var. Bence tiyatroların bir araya gelip bu kitlelere kendini tanıtması gerekiyor.
Bireysel anlamda seyrettiği oyunlara arkadaşlarını çağıran çok değerli tiyatro gönüllüleri de var. Örneğin Özgür Yenice bunlardan biri. İstiyor ki kendi izlediği oyunları arkadaşları da görsün, tiyatronun bu paylaşım duygusunu çevresine iletiyor, #ozgurcetiyatro, #ozgurletiyatro etiketleri altında organizasyonlar yapıp tiyatroları dolduruyor. Bu anlamda kendisine minnettarız. İyi ki var.
Tiyatro tanınmıyor, tiyatro bilinmiyor. İnanın o kadar çaba ile hazırlanan oyunların küçük salonlarda bile seyirciye ulaşmaması insanı o kadar üzüyor ki… Maddi anlamda etkisinden çok, seyirci ile buluşmamasından dolayı üzülüyor insan.
Bence bizim altıdan önceki işlerde uyguladığımız gibi, tiyatroların bir araya gelip önce bir araştırma yaptırması ve durum tespiti yaptırması gerekiyor. İnsanlar tiyatroya neden gelmiyor? Bilmiyorlar mı? Duymuyorlar mı? İtici mi buluyorlar? Sıkıcı mı sanıyorlar? Pahalı mı buluyorlar? Politik mi buluyorlar? Tiyatrocuları ukala mı sanıyorlar? Şehir tiyatroları %88 dolu iken, Türkiye ortalaması neden %12’lerde? Gelen izleyici bir kere daha geliyor mu? Tiyatro ile bağı ne? En son ne zaman tiyatroya gitmiş? Vakit mi ayıramıyor? Tercih etmeme nedeni nedir? vb…
Bu araştırma sonucunda yapılacak tespitlerle, hep beraber ortak payda da bulunacak tanıtım yöntemleri ile bu kitlere ulaşıp onlarla tiyatroları tanıştırmamız gerekiyor. Tüm tiyatroların katılımı kampanyanın gücünü artıracaktır. Düşünsenize sezon tüm tiyatroların katıldığı büyük bir festivalle açılıyor. Tüm şehirde o hafta ya da o gün herkes tiyatrolara akın ediyor. Tiyatrolar kendilerini, oyunlarını tanıtıyorlar. Belki kısa bir bölüm sergiliyorlar. Oyuncular, yönetmenler, yazarlar seyircileri ile buluşuyor. Planlar, programlar dağıtılıyor. Ve sezon müthiş bir şekilde açılıyor. O festival boyunca şehrin gündemi tiyatro oluyor. Festival benim aklıma gelen bir örnek. Belki bir araya gelip sinemalara ilen vereceğiz. Futbol statlarında tiyatro broşürleri dağıtacağız belki. Belki de Maslak’ta beyaz yakalı çalışanlara yönelik bir çalışma olacak.
Örneğin Avrupa Eurastat’ın yaptığı bir araştırmaya3 göre Türkiye’nin de bulunduğu Avrupa ülkelerinde herhangi bir canlı performansa yılda katılım oranı sorulmuş, 2011 yılına ait sonuçlar aşağıdaki grafikte yer alıyor. Türkiye maalesef son sırada yer alıyor. Canlı performans diye kastedilen, tiyatro oyunlar, konser, opera, bale ve dans gösterilerine son 12 ayda kaç kere katıldınız sorusuna her 100 kişiden 82’si Türkiye’de “hiç” cevabını vermiş, %2’si “1-6 kere katıldım”, %16’sı da “6’dan fazla etkinliğe katıldım” demiş. Almanya’da ise “hiç katılmadım” cevabı %58, “1-6 kere katıldım” %5, “6’dan fazla katıldım” cevabı ise %37 oranında. En yüksek Lüksemburg’da ise %60 “6’dan fazla katılmış”, %19 “1-6 kez katılmış”, %21’i “hiç canlı performans seyretmemiş”.
Görülüyor ki konu sadece tiyatronun konusu da değil aslında, insanlar Türkiye’de tiyatro haricinde konsere, opera ve bale gibi canlı performanslara da gitmiyor.
Tiyatro istatistikleri ile ikinci bir tespitim de şu: 6 milyon seyirci, ortalama bilet fiyatı 20 TL civarı desek, 120 milyon TL ciro yapar, bu cirodan oluşan KDV (%8) 9,6 milyon TL. Devletin toplam KDV geliri 130600 milyon TL. Yani tiyatrolardan gelen KDV toplam KDV gelirinin %0,0074’ü yani yüz binde 7,4. Ben çok fazla makro ekonomik verilere hâkim değilim, çok da anlamam ama bu kadar insanın çalıştığı mali açıdan can çekişen bir sektörden daha az KDV alınması gerektiğini düşünüyorum. Avrupa ülkelerinde durum tam tersi elbette, oralarda müthiş destek ve fonlar olduğunu biliyoruz. O gibi desteklere hiç girmeden bari bizde uygulanan hem gelir vergisinin hem de KDV’nin düşürülmesi gerektiğini düşünüyorum. Yani ölçek ekonomisi, bazıları için hiç değer ifade etmeyen miktarlar, diğer tarafta çok ciddi etkiler yaratacaktır.
Tiyatroların ekonomileri hakkında söyleyecek o kadar çok şey var ki onları başka bir yazıya bırakalım.
Sözün özü: Şehrimizde ve ülkemizde tiyatrolardan habersiz olan onca insana bu oyunlar ve gösteriler ulaştığı zaman çok başka bir toplum olacağız.
2: TÜİK; Sinema ve Tiyatro İstatistikleri-(2016-28.06.2017)
Biraz Altıdan Sonra Tiyatro,
Daha çok Kumbaracı50,
Çok az yedek parça,
BİR BEN VAR BENDEN İÇERİ | allenai/c4/00000/613 |
Gönderen mintinin dünyası saat: 18:00
bende varım bende varım. sahur için bir şeyler yapmam lazım.
19 Ağustos 2010 18:11
Alevciğim haydi kolay gelsin boool ve güzel tariflerle dolu bir etkinlik olsun canım tarifimi bu akşam yayınlarım inşaallah ben akşamları daha müsait oluyorum çünki eşim ve oğlum gece sahura kadar dükkanda oluyorlar bekle beni tatlım nefis bir tarifim var üstelik de şık bir görüntüsü:)) sevgiler
ayrıca bannerin küçülmesiyle ilgilenicem merak etme sevgileeer
19 Ağustos 2010 18:30
ben davetiye ve bannerı blogumda nasıl yayınlayacağım. canım bilgilendirir misin? hobidunyam forumuna üye oldum. ne yapmam gerek yardımcı olur musun?
19 Ağustos 2010 18:31
Hadi kolay gelsin.Sevgiler.
19 Ağustos 2010 21:27
ayyy çok saol canım benim vallahi çok duygulandım. bu yaptığın iyilikleri sahip çıkmalarını asla unutamam.
davetine katılacağım. çok mutluyum.
19 Ağustos 2010 23:23
Kolay gelsin bakalım neler pişecek :)
20 Ağustos 2010 00:08
canm hayırlı olsun ve kolay gelsin ia.booool katılımlı ve güzel tariflerle dolu bir etkinlik olur ia...
bir tarifim vardı sahur için hem kolay hem de lezzetli bir tarif diye düşündüm ve etkinliğini ekledim ia... bundan sonra da uygun tariflerle katılırım ia... :)
içten sevgiler, hayırlı sahurlar...
Minticiğim link verme konusunda yapman gereken şey vereceğin bloğun linkini kopyalayıp sonra yazı yazdığın panodaki "bağlantı" yı tıklamak ve sonra oradaki boş şeritlerden birine yapıştırmak canım çok kolay sana güveniyorum başarılı olacaksın:)
ayrıca bu tariflerin hobidünyam forumda açtığım yemek etkinliklerimiz bölümdeki sahur etkinliği başlığı altında yayınlanması gerek onuda bildirmek istedim eğer yapamazsan bana haber ver ben halletmeye çalışırım kolay aslında sadece kopyala yapıştır yapacaksın da resimleri resim ekleden ekleyeceksin o kadar haydi kolay gelsin sevgiler
20 Ağustos 2010 01:02
canim ben uzun uzadıya çeşit hazırlıcak kadar ayakta kalamiyorum daha bacagimdan dolayı.arada bir çeşit falan yaptigimi yayinliyorum işte.davetin için çok sagl inşallah seneye ramazanda nasip olur.öptüm
20 Ağustos 2010 06:48
kolay gelsin,tarifi yayınladım alabilirsiniz.
bende bir tarifin var alabilirsin tatlım..
bol katılımlı bereketli bir etkinlik olur inşallahh...
20 Ağustos 2010 08:31
canım gene ben geldim. umarım bıkmazsın çünkü ramazan ayı boyunca yayınlayacağım her tarif senin ve gelibolu 17 arkadaşımın olacak ia. işte yeni bir tarif, hadi bakalım kolay gelsin.
20 Ağustos 2010 09:56
ne güzel bir uygulama,e benim haşhaşlı çöreği koyarsan sevinirim hani:))))
20 Ağustos 2010 11:01
canım bugün sahur için bir şeyler hazırlayacağım. inşallah yarın yayınlarım.
ÖZLEMCİM HER DAİM BEKLERİM CANIM...
SEVGİLİ PAPATYAM CANIM AYNUR ABLAM TARİFİN GERÇEKTEN ÇOK GÜZEL VE ÇOK GÜZEL SÜSLEMİŞSİN.SEVEREK YAYINLADIM.BANNER I BEKLİYORUM.KODUYLA BİRLİKTE SAYFAMIN YANINA YAPIŞTIRMAK İSTİYORUM...
ÖZLEMCİM BANNERE BEN DE EKLEMEKTE SIKINTI YAŞADIM.ÇOK BÜYÜK GÖRÜNÜYOR BLOGDA.İNŞALLAH AYNUR ABLA SORUNU GİDERİR GİDERMEZ EKLERİZ...
anneanneninemekleri TEŞEKKÜR EDERİM ÇOK...
ÖZLEMCİĞİM SEN BENİM BLOGLAMAYA BAŞLADIĞIM İLK ZAMANLARIM GİBİSİN.DESTEĞİM SANA HER DAİM TAM.BİR SIKINTIN OLUDĞUNDA BEN BURADAYIM CANIM...
SEÇİLCİĞİM TEŞEKKÜRLER CANIM.NE LEZİZ ŞEYLER PİŞMİŞ MAŞALLAH BİZİM KIZLARA:))
AYNUR ABLAM O KONUYLA İLGİLENECEĞİM CANIM BENİM.ÖPÜYORUM SENİ.DESTEKELRİNİ ASLA UNUTMAYACAĞIM.
ÜMMÜCÜĞÜM ÇOK NAZİK ÇOK VEFALISIN ARKADAŞIM.TARİFLERİNİ ZEVLKLE YAYINLADIM.ÇOK GÜZELDİ İKİSİDE.HERZAMAN BEKLERİM CANIM...
LOONY DURUMUNU BİLİYORUM TATLIM.SENİN VARLIĞIN,YORUMLARIN,DESTEKLERİN YETER.SEN YETERSİN.DOSTLUĞUN YETER.ÖPTÜM ÇOK...
SANİYESULTAN TEŞEKKÜR EDİYORUM GÜZEL TARİFİN İÇİN.YAYINDA...
DENİZİM TARİFİNİ ÇOK BEĞENDİM TATLIM.TEŞEKKÜR EDİYORUM.YAYINDA...
ÜMMÜM HER ZAMAN GEL CANIM BENİM.BU KADAR LEZZETLİ TARİFLERİ KİM İSTEMEZ.RAMAZAN AYI BOYUNCA SENİ AĞIRLAMAKTAN MUTLULUK DUYACAĞIM CANIM.ELLERİNE SAĞLIK...
GÖKKUŞAĞIM GÜZEL TARİFİN YAYINDA CANIM.ELLERİNE SAĞLIK...
ÖZLEMCİM BEKLİYORUM TATLIM.SEVGİLER...
20 Ağustos 2010 17:32
Bugünkü tarifim etkinligin icin. Kolay gelsin, bol katilim olsun. Sevgiler...
21 Ağustos 2010 12:59
Merhabalar. Ben sahur lezzetleri etkinliğine katılmak istiyorum. Size linki mi yolluyorum.
23 Ağustos 2010 10:09
SA.Canım kolay gelsin dileklerimle bende sayfadakı FIRINDA PATLICANLI TEPSİ DİZMESİ'ile etkinliğinize katılıyorum sevgiler..A.E.O
23 Ağustos 2010 15:33
canim linkleri burdan gondermek istedim insallah alirsin
1 Eylül 2010 01:49 | allenai/c4/00000/614 |
BitkiDerman Nedir ? - Saç Bakım Ürünleri - sacbakimi.org
• Yüzyıllardır uygulanan şifalı form
• Hijyenik ve dermatolojik olarak test edilmiştir. Pelinty''s BitkiDerman''ın hikayesi Pelinty’s BitkiDerman, tam 50 senedir Pelin Herbal Saç ve Cilt Doğal Bakım Merkezi’nde (www.pelinherbal.com) bitkisel çözümler uygulayan Herbalist H. Leyla Çabuk’un size sunduğu yepyeni ürün setleridir. Yüzyıllar öncesinden gelen mucizevi karışımlar artık kolaylıkla ulaşabileceğiniz BitkiDerman markasıyla geniş kitlelere ulaşıyor.
• Selülit-Çatlak 1. Saç Köklerini Arındıran Bitki Özlü Losyon 2a. Saç köklerini onaran bitki suyu
class=urunAciklama>Erkeklerde Saç Dökülmesini Önleyen ve Sağlıklı Saç Gelişimini Stimüle Eden Formül: Shen Min Men Erkeklerde çeşitli nedenlerle ortaya çıkan saç kayıplarında beslenmeye destek olarak kullanılır. Er
ya ben 22 yasındayım saçımın kenarları yok ortadanda yavas yavas gidiyor birisi soylesın işe yarıyormu? ben erkeğim
ben sizden gilgi almak istiyorum, istenmeyen tuyler hakkinda. sadece turkiyedenmi alabiliriz? nasil siparis vere biliriz? fiyati ne kadar? nasil kullanilmalidir? cevap yazarsaniz sevinirim tesekkurler.
sayın leylahanım benim saçlarım çok döküldü üst kısmı açık bu dolayıda kendimden utanıyorum eşimin karşısında bunlardan dolayı rahat olamadım ve herşey elimd yüzden eşimle ayrıldık bende bu yüzden içimde bir acı oluştu ve 3 yaşındaki oglumla yasıyorum selülit ve saç için yardımcı olurmusunuz osman
benim 3 yaşına girecek bi kızım var doğuştan bir lekesi var ve burdan saç çıkmıyor hastaneye götürdük önemli bi bilgi vermedi bizi aramanızı bekliyorum | allenai/c4/00000/620 |