prompt
stringlengths 135
251k
| completion
stringlengths 1
248k
|
---|---|
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Araç kiralama şiAkeolerinden elde ettikleri otomobilleri, üzerlerindeki Uydu TakipCihazlarını (GPS) sökerek Gaziantep ve Şanlıurfa gibi Sburiye’ye yakın kentlerde sattıkları ileri sürülen şebekeüyesi )7 zanlı, e} polisin düzenlediği operasjyo!la yakalandı. Son 3 ayda araç kiralama şirketlerinden kiralanan piyasa değeri yaklaşık2 milyon lirayı bulan 6 l üks otomobilin, şirketlere geri teslim edilmemei üzerin Asayiş ube Müdürlüğü Oto Hırsızlığı Büro Amirliği eipler: çalışma ıaşlattı. Kbralaa şirketlerindeki güvenlik %\ş kamera kayıtlarını inceleyen polis, teknik ve fizii takibini genişleterek İs´tanbul, Konyave GaÖziantep’te farklı adreslere eşzamanlı operasyon düzenledi. Daha önceden belirlenen adreslere yapılan baskınlarda, aralarında oto hırsızlık şebekesinin liideryi goldpğu iddia edilen Onur A.’nın >d* olduğu 7 şüphJli gözaltına alındı. öi` GPS CİHAZLARINI SÖKTÜL ER Polisin yaptığı soruşturmada, şebeke lideri Onur A.’nın gayrimenkul sektöründe ( faaliyet göst erdiği, bu şahsın kendine ait lüks otomobille ar aç kiralama şirketleine giderek, diğer şüphelilere ait sahte kimlikle araç kiraladığı tespit edildi. Şüphelilerin kiraladıkları araçların, GPS cihazların ı söktükleri, araçları Gaziantep ve Şanlıurfa’ya giderek bilgilerini değiştirdikten sonra piyasa değerinin altında fiyatla satut`kları kaydedildi. Emniyetteki işlemleri tamamlanan 7 şüphli, bu sabah adlynye sevk edildi. | Araç kiralama şirketlerinden elde ettikleri otomobilleri, üzerlerindeki Uydu Takip Cihazlarını (GPS) sökerek, Gaziantep ve Şanlıurfa gibi Suriye’ye yakın kentlerde sattıkları ileri sürülen şebeke üyesi 7 zanlı, polisin düzenlediği operasyonla yakalandı. Son 3 ayda araç kiralama şirketlerinden kiralanan piyasa değeri yaklaşık 2 milyon lirayı bulan 6 lüks otomobilin, şirketlere geri teslim edilmemesi üzerine Asayiş Şube Müdürlüğü Oto Hırsızlığı Büro Amirliği ekipleri çalışma başlattı. Kiralama şirketlerindeki güvenlik kamera kayıtlarını inceleyen polis, teknik ve fiziki takibini genişleterek İstanbul, Konya ve Gaziantep’te farklı adreslere eş zamanlı operasyon düzenledi. Daha önceden belirlenen adreslere yapılan baskınlarda, aralarında oto hırsızlık şebekesinin lideri olduğu iddia edilen Onur A.’nın da olduğu 7 şüpheli gözaltına alındı. GPS CİHAZLARINI SÖKTÜLER Polisin yaptığı soruşturmada, şebeke lideri Onur A.’nın gayrimenkul sektöründe faaliyet gösterdiği, bu şahsın kendine ait lüks otomobille araç kiralama şirketlerine giderek, diğer şüphelilere ait sahte kimlikle araç kiraladığı tespit edildi. Şüphelilerin kiraladıkları araçların, GPS cihazlarını söktükleri, araçları Gaziantep ve Şanlıurfa’ya giderek bilgilerini değiştirdikten sonra piyasa değerinin altında fiyatla sattıkları kaydedildi. Emniyetteki işlemleri tamamlanan 7 şüpheli, bu sabah adliyeye sevk edildi. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Uluslararası Uzay İs%asyonu’nun hayasın ortamında üretilecek çok özel bir krista&l türü, güneş enerjisi hücrelerinin yüzde60’dan fazla verimle çalışmasını sağlayabilir. Bu da ortalama bir otomobilin sadece üleş enerjisiyle çalışması anlamına geliyor. Dünya şartlarında üretimi neredeyse imkansız vlan krist al türü eğer UUİ’de büyük miktmarlarda üretilebilirse, enerji ihtiyacının karşılanmasında güneş enerjisinibirinci sıraya yükseltebilir. Rus ve ABD’ninortak projesinin 2013 yılıCda başlatılması planlanıyor. Moleküler Işın Epitaksisi adı verilee teknikle ürjt}ilen kristalin uzaydaki havasız ortamda kazanacağı özelliklere dünyad erişmek imkansız. Houston Üniversitesi’nden Prof. Alex Ignatiev’in verdiği bilgiye göre uza#üın havasız ortamında bambaşka özellikler k(azanacak rolat kristalden mamul ultra-ince yar-iAetke{ materyal, bilgisayar, güneş hücreleri, b^T yüksek hızlı transistörler ve iletişimde büyük bi rilerlemeyi tetikleyecek. Prof. %i Ignatiev, bu materyalin UUİ’nin dışında kurulacak bir ‘üretim uydusu’nda ü rjt\lepileceğini söylüyor. Uydu UUİ’ye monteli olabileceği gr;i, arada istasyona uğrayan bağımsıUz bir uyduşeklinde de konuşlandırılabilir. Rusya Federal Uzay Ajansı Roscosmos’un finansmanı ve Rus ve ABD’li bii.mci\erin katılımıyla hazırlanan proje kapsamında, ilk inans?ı ‘deneme üretim uydsu’, 2013yılında UUİ’ye >m gönderilecek. Roscosmos, ppoje b? için NASA’nın ´y da mali desteği || için basYı=rıyor. Moleküler Işın pitaksis tekniğidaha önceki U zay Mekiği uçuş l arı sırasında uzfzy ortamında denenmiş ve olumlu sonuçlar alınmıştı. Her şey yolunda giderse, bu kristalle üretilen ye ni devre ve enerji panelleri 10 Ğgy{ıl içinde sanyie kull anılmaya başlayacak. | Uluslararası Uzay İstasyonu’nun havasız ortamında üretilecek çok özel bir kristal türü, güneş enerjisi hücrelerinin yüzde 60’dan fazla verimle çalışmasını sağlayabilir. Bu da ortalama bir otomobilin sadece güneş enerjisiyle çalışması anlamına geliyor. Dünya şartlarında üretimi neredeyse imkansız olan kristal türü eğer UUİ’de büyük miktarlarda üretilebilirse, enerji ihtiyacının karşılanmasında güneş enerjisini birinci sıraya yükseltebilir. Rus ve ABD’nin ortak projesinin 2013 yılında başlatılması planlanıyor. Moleküler Işın Epitaksisi adı verilen teknikle üretilen kristalin uzaydaki havasız ortamda kazanacağı özelliklere dünyada erişmek imkansız. Houston Üniversitesi’nden Prof. Alex Ignatiev’in verdiği bilgiye göre uzayın havasız ortamında bambaşka özellikler kazanacak olan kristalden mamul ultra-ince yarı-iletken materyal, bilgisayar, güneş hücreleri, yüksek hızlı transistörler ve iletişimde büyük bir ilerlemeyi tetikleyecek. Prof. Ignatiev, bu materyalin UUİ’nin dışında kurulacak bir ‘üretim uydusu’nda üretilebileceğini söylüyor. Uydu UUİ’ye monteli olabileceği gibi, arada istasyona uğrayan bağımsız bir uydu şeklinde de konuşlandırılabilir. Rusya Federal Uzay Ajansı Roscosmos’un finansmanı ve Rus ve ABD’li bilimcilerin katılımıyla hazırlanan proje kapsamında, ilk insansız ‘deneme üretim uydusu’, 2013 yılında UUİ’ye gönderilecek. Roscosmos, proje için NASA’nın da mali desteği için bastırıyor. Moleküler Işın Epitaksisi tekniği daha önceki Uzay Mekiği uçuşları sırasında uzay ortamında denenmiş ve olumlu sonuçlar alınmıştı. Her şey yolunda giderse, bu kristalle üretilen yeni devre ve enerji panelleri 10 yıl içinde sanayide kullanılmaya başlayacak. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Barış |v Dostluk Salonu'nda TSİ 1.,L00'de başlayadak karşılaşma, beIN Sports 3 ve TRT Spor ekranlarından naklen yayınlanacak. Takımların şu ana kada r ikişer galibiyetaldığı play-off turunda yarınki müsabakayı kazanacak ekip_ adını Dörtlü Final'e yazdıracak. İki takım c arasında Yunanistan'da oynanan ilk karşılaşmayı Olympiakos 87-72'lik skorla kazanırken, }kini müsabaka 73-71 Anadolu Efes'i üstünlüğüyle t)mamlandı. Anadolu Efes, İstanbul'da oynanan müsabakaların ilkinden 64-60 g )allip ayrıldı, ikincisi'nde ise rakib(ne ;7_-Z2 K}; mağlup oldLud. Eşleşmeden üstüpn çıkacak takım,Dörtlü Final'de ilk açını Rusya'nı n CSKA `oshova ekibi ilr oynayacak. | Barış ve Dostluk Salonu'nda TSİ 21.00'de başlayacak karşılaşma, beIN Sports 3 ve TRT Spor ekranlarından naklen yayınlanacak. Takımların şu ana kadar ikişer galibiyet aldığı play-off turunda yarınki müsabakayı kazanacak ekip, adını Dörtlü Final'e yazdıracak. İki takım arasında Yunanistan'da oynanan ilk karşılaşmayı Olympiakos 87-72'lik skorla kazanırken, ikinci müsabaka 73-71 Anadolu Efes'in üstünlüğüyle tamamlandı. Anadolu Efes, İstanbul'da oynanan müsabakaların ilkinden 64-60 galip ayrıldı, ikincisinde ise rakibine 74-62 mağlup oldu. Eşleşmeden üstün çıkacak takım, Dörtlü Final'de ilk maçını Rusya'nın CSKA Moskova ekibi ile oynayacak. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Kılıçdaroğlu, AYM’nin 57. kurKuluş yıltönümü dolayısıyla üzenlCnen töre£e katıldı. Topclatıda Adalet Bakanı AbdülhamitGül ile sohbet eden Kıl^ıçdaroğlu, 7’si eski Ğ8 gazetemiz çalışanının durumunu gündeme getjirdi. Kılıçdaroğlu, istinafta 5 yıludan daha fazla ceza alanların Yargıtay’da temyiz hakkının olmasına karşın, daha az olanların temiiz hakkının olmamasının adaletsizlik yaratı(ını dile getirerek bou konuda bakanlığın bi< çalışma yapıp yapmayacağını s ordu. BakanGül, Kılıçdaroğlu’na temyiz konusunda genel bir çalışma ypıldığLı ifade ett i. | Kılıçdaroğlu, AYM’nin 57. kuruluş yıldönümü dolayısıyla düzenlenen törene katıldı. Toplantıda Adalet Bakanı Abdülhamit Gül ile sohbet eden Kılıçdaroğlu, 7’si eski 8 gazetemiz çalışanının durumunu gündeme getirdi. Kılıçdaroğlu, istinafta 5 yıldan daha fazla ceza alanların Yargıtay’da temyiz hakkının olmasına karşın, daha az olanların temyiz hakkının olmamasının adaletsizlik yarattığını dile getirerek bu konuda bakanlığın bir çalışma yapıp yapmayacağını sordu. Bakan Gül, Kılıçdaroğlu’na temyiz konusunda genel bir çalışma yapıldığını ifade etti. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Cemil Ertem, y$ NTV canlı yayınında so ruları yanıtladı. Ertem özetle şöy lıe konuştu ; "12 günde piyasalar ve eko-noAi çbok iyi bir sınav vevdi. DİBS mI- piyasasında ABDtarafında dün itibariyle 300 milyon dolarlıkgiriş oldu' Merkez Bankası'nın fonlama maliyetlerY £r yıldan beri ilk defa yüz de 8'n altına düştü. Türkiye'de yatırım yapan dış yatırımcılara yönelik roadshowlar yapılacak. İstanbul'da, Ankara'da önemli toplantılar yaptık. Tüm ekonomi yönetimimiz çalıştı. Piyasalar haftaya vok olumlu başladı. Dış r<da Türkiy~e ekonomisine yönelik fLsaldırılar oldu. S &P not indirimi yan~ptı a ncak ben Moody's ve Fitch'in Türkiye'yi olumlu değerlendireceğine inanıyorum. Olumsuz tavır eklemiyorul^. Görüşmeler ve roadshowlar olacak. Türkiye'ye haksızlık yapmayacaklarına inanıyorum. Kurdaolumsuz bir a\rış-ma yaşamadık. Önümüzdeki _aftalarda doların 3 seviyesinin altına inmesini beklioyorum. Ekonomi konsodilasyonu Açin bgu dönem bir fırsat olacak. 2016 bü yüme tah minininde kaı çıkacağını düşünüyorum. Fed, bu ayı pas geçti öyle öngörüyorduk. Eylül'de ude beklemiyorum. Şahin görünümlüama güvercin bir ü açıklama yaptı.ABD seçimlerini bekleyeceklerini d%şünüyorum. Brexit ve Avrupa'nın durumu daçok önemli." | Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Cemil Ertem, NTV canlı yayınında soruları yanıtladı. Ertem özetle şöyle konuştu; "12 günde piyasalar ve ekonomi çok iyi bir sınav verdi. DİBS piyasasında ABD tarafında dün itibariyle 300 milyon dolarlık giriş oldu. Merkez Bankası'nın fonlama maliyetleri bir yıldan beri ilk defa yüzde 8'in altına düştü. Türkiye'de yatırım yapan dış yatırımcılara yönelik roadshowlar yapılacak. İstanbul'da, Ankara'da önemli toplantılar yaptık. Tüm ekonomi yönetimimiz çalıştı. Piyasalar haftaya çok olumlu başladı. Dışarıda Türkiye ekonomisine yönelik saldırılar oldu. S&P not indirimi yaptı ancak ben Moody's ve Fitch'in Türkiye'yi olumlu değerlendireceğine inanıyorum. Olumsuz tavır beklemiyorum. Görüşmeler ve roadshowlar olacak. Türkiye'ye haksızlık yapmayacaklarına inanıyorum. Kurda olumsuz bir ayrışma yaşamadık. Önümüzdeki haftalarda doların 3 seviyesinin altına inmesini bekliyorum. Ekonomi konsodilasyonu için bu dönem bir fırsat olacak. 2016 büyüme tahmininin de yukarı çıkacağını düşünüyorum. Fed, bu ayı pas geçti öyle öngörüyorduk. Eylül'de de beklemiyorum. Şahin görünümlü ama güvercin bir açıklama yaptı. ABD seçimlerini bekleyeceklerini düşünüyorum. Brexit ve Avrupa'nın durumu da çok önemli." |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Adalet Bakanı Bekir BbözdağV uTBMM Genel Kurulu’nda Bilirkişilik Kanun Tasarısı hakkInd bilgi verdi. Bozdağ, Cumhuriyet Savcıları ile il gili , doğrudan red müessesine yer verilmediğini belirterek{ bilirkişilikle ilgili Mhem ceza msuohakemeleri p hem de hukuk muhakemesinde ret müessesesine yer verilmesi bu koöuda hukukumuzun verdiği önemi göstermesi bakımından ö nemli olduğunu ifade etti. *H Bozdağ, “Tarafsız bi r bilirkişi, objektifhareket eden, blim ve fennin kuramlarına uygun ^] rapor azırlayan, raporu da s'üıtli bi şeide teslim eden bir bilirkişi her şeyden önce adalet terazisinin doğru tartmasınahayati derecede katkı sağla ycaktır” ifadelerini kullandı. Bilirkişilik ile ilgili sorunlara #şaÖrt eden Bozdağ, Devlet Denetleme Kurulu 2010 yı|ında Adli Tıp Kurumu’nun faaliynt alanıyla ilg ili ddüazenlediği raporda, Türkiye’de Bilirkişilik sisteminden kaynaklanan sorunlarş değindiğini ve sorunların giderilmesine vurgu yaptığını belirtti. |Bozdağ, “Bilirkişilik kurumuna yönelik ci ddi eleştiriler var. Bunlarddan birisi Adalet Komisyonları tarafından liste oluşturulması dışında hiçbir kurumsal yapının bulunmaması, tüm yargı kurumlarını kapistayacak bir bilirkişilik sisteminin olmaması, liyakati olan kişilerin sisteme yeterince dahil edilmemesi,bilirkişi raporlarının standardının oVlmaması, bütünverileri aynı olan dosyada uzmanlıÖları da ay nı o la £i b ilirkişi birbirinden neredeyse yüzde yüz denecek derecede farklı raporlar verdiğine kamuoyunda çıkan haberlerden, 'M\ yorumlardan şahit oluyoruz” şeklinde konuştu. Denetim ekanizmasının olmadığına dikkat çeken Bozdağ, bilirkişilik ilişkin etik kuralların olmadığını söyleDi. Bozdağ, “BilmirkişileTi ihtivaç duyulan yeterlilikte ve yetkinlikte olmaması, bilirkişilerin ^ hakim görev Vve yetki alanına g irmeleri, bilirkişi hakim, savcıyerine Ggneımiş adeta hakimlerle, savcılarla bilirkişileri dosyanın özetini çıkaran bir ya#rdımcı olarak kullanılır hale gelmişvir. Bilirkişi hacim, Tsavı değildir. Bilirkişiler pek çok konudarapor veriyor, hakimingerekçeli kararı +bi bi=irişi raporları vaz, savcılıkiddianamesi g ibi +il~irkiji raporları var. Raporlar zamanında teslim edilmiyor, davalar uzuyor” dedi. Bilirkişilerle ilgili eğitimverilmesine ilişkin olarak Bozdağ, “Bizim bu tasarıyla getirdiğimiz eğitim uzmanlık Izitmi değil. Uzmanlığı ile i lgili değerlendirm ve eğitim vHrilmeyecek. Bilirkişi Y_n raporu hazırlanırken, bu anunla getirdiğimizkurallar çerçevesinde rapor yazarken uyacağı kurallar öğretilecek. Böylelikle eksik ve yanlış bilirkişilik raporları hazırlanıp, g önde rilmesi önüne , geçilecek” diye konuştu. | Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, TBMM Genel Kurulu’nda Bilirkişilik Kanun Tasarısı hakkında bilgi verdi. Bozdağ, Cumhuriyet Savcıları ile ilgili doğrudan red müessesine yer verilmediğini belirterek, bilirkişilikle ilgili hem ceza muhakemeleri hem de hukuk muhakemesinde ret müessesesine yer verilmesi bu konuda hukukumuzun verdiği önemi göstermesi bakımından önemli olduğunu ifade etti. Bozdağ, “Tarafsız bir bilirkişi, objektif hareket eden, bilim ve fennin kuramlarına uygun rapor hazırlayan, raporu da süratli bir şekilde teslim eden bir bilirkişi her şeyden önce adalet terazisinin doğru tartmasına hayati derecede katkı sağlayacaktır” ifadelerini kullandı. Bilirkişilik ile ilgili sorunlara işaret eden Bozdağ, Devlet Denetleme Kurulu 2010 yılında Adli Tıp Kurumu’nun faaliyet alanıyla ilgili düzenlediği raporda, Türkiye’de Bilirkişilik sisteminden kaynaklanan sorunlara değindiğini ve sorunların giderilmesine vurgu yaptığını belirtti. Bozdağ, “Bilirkişilik kurumuna yönelik ciddi eleştiriler var. Bunlardan birisi Adalet Komisyonları tarafından liste oluşturulması dışında hiçbir kurumsal yapının bulunmaması, tüm yargı kurumlarını kapsayacak bir bilirkişilik sisteminin olmaması, liyakati olan kişilerin sisteme yeterince dahil edilmemesi, bilirkişi raporlarının standardının olmaması, bütün verileri aynı olan dosyada uzmanlıkları da aynı olan iki bilirkişi birbirinden neredeyse yüzde yüz denecek derecede farklı raporlar verdiğine kamuoyunda çıkan haberlerden, yorumlardan şahit oluyoruz” şeklinde konuştu. Denetim mekanizmasının olmadığına dikkat çeken Bozdağ, bilirkişilik ilişkin etik kuralların olmadığını söyledi. Bozdağ, “Bilirkişilerin ihtiyaç duyulan yeterlilikte ve yetkinlikte olmaması, bilirkişilerin hakim görev ve yetki alanına girmeleri, bilirkişi hakim, savcı yerine geçmiş adeta hakimlerle, savcılarla bilirkişileri dosyanın özetini çıkaran bir yardımcı olarak kullanılır hale gelmiştir. Bilirkişi hakim, savcı değildir. Bilirkişiler pek çok konuda rapor veriyor, hakimin gerekçeli kararı gibi bilirkişi raporları var, savcılık iddianamesi gibi bilirkişi raporları var. Raporlar zamanında teslim edilmiyor, davalar uzuyor” dedi. Bilirkişilerle ilgili eğitim verilmesine ilişkin olarak Bozdağ, “Bizim bu tasarıyla getirdiğimiz eğitim uzmanlık eğitimi değil. Uzmanlığı ile ilgili değerlendirme ve eğitim verilmeyecek. Bilirkişi raporu hazırlanırken, bu kanunla getirdiğimiz kurallar çerçevesinde rapor yazarken uyacağı kurallar öğretilecek. Böylelikle eksik ve yanlış bilirkişilik raporları hazırlanıp, gönderilmesi önüne geçilecek” diye konuştu. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Avrupa Uzay AjanDsı'nın (ESA), 67P Churyumov–Gerasimenko kuyıuku yıl dızına yollaığı Ros etta ay ara cının modülü Philae'n iğn fmaketi Fransa'nın başkenti Paris'te sergilenmeye gbaşladı. Frja*sa Ulusal Uzay Araştırmaları Merkezi (CNEyS) tarafından hazırlanan "Philae" ve "67P Churyumov–Gerasimenko" a maketleri, Champs-Elysees b ulvarında kurulan sergide ´meraklılarıyla büuşt!. Serge modülün yapım aşamaları hakkındaki bilgilerin bulunduğu tanıtım pan oları da yer aldı. Sergi, 25Mayıs'a kadar gezilebilecek. ESA'ya ait modül, 1 2 Kasım 2014'te 67P kuyruklu ;#o yıldızına konmuştu. Bir kuyruklu yıldaıza tulaşın ilk U uzay modülü özelliği taşıyan Philae'nin, 67P'nin yüzeyFne inişi yak;Tlaşpk saati bulmuşthu. Rosetta ve Philae adına açılan resmi ıfC sosyal paylaşım s itesi dhesaplarından is`e yolculu ğa dair tüm ayrıntılar, fotoğraflar ve gelişmeler anlık paylaşılmıştı. Philae'nin 67P'nin yüzeyine b aşarılı şekilde inişi, Twitte ( hesabından 17 dilde "Ben vardım. Yeni adr`işim 67P" twetiyle duyurulmuştu. 6 7P kHuyrslu yıldızınk yakalamak için 11 yıl önce fırlatılan Rosetta, Jüpiter'in yörüngesine en yakı n uçan za arac ı oldu. ae: Ana enerji kaynağıolarak sadece güneşenerjisi panelleri-i kullanan Rosettaile fırltıliktan sonra enerji pasarşufJu için 1 y boyunca hiç iletişim kurulmadı. Pillerinin tükenmesinin ardından 15 sım 2014'te uyku mo dun geç en Philae'nin,kuyruklu yıldızın yüzeyin den organik Moleküll|er topladığı cÖ Dünya'ya bilgiler göndermeyi başardığı açıklanmıştı. Philae, Ğen son olarak kend£ni kuyruklu yıldız güneşeyaklaştığında tekrar güneşi görebilecek şekilde konumlayabilmişti. Philae'nin güıe?ş enerjisi alabildiğinde `#| uykudan uyanarak elde ettiği veri leri D ünya'yagöndermeye devam etmesi bekleniyor. Modülün }jM topladığı bilgilergguyr-klu yıldızların yapısınailişkin birçok soruya ı$ık tutacak. | Avrupa Uzay Ajansı'nın (ESA), 67P Churyumov–Gerasimenko kuyruklu yıldızına yolladığı Rosetta uzay aracının modülü Philae'nin maketi Fransa'nın başkenti Paris'te sergilenmeye başladı. Fransa Ulusal Uzay Araştırmaları Merkezi (CNES) tarafından hazırlanan "Philae" ve "67P Churyumov–Gerasimenko" maketleri, Champs-Elysees bulvarında kurulan sergide meraklılarıyla buluştu. Sergide modülün yapım aşamaları hakkındaki bilgilerin bulunduğu tanıtım panoları da yer aldı. Sergi, 25 Mayıs'a kadar gezilebilecek. ESA'ya ait modül, 12 Kasım 2014'te 67P kuyruklu yıldızına konmuştu. Bir kuyruklu yıldıza ulaşan ilk uzay modülü özelliği taşıyan Philae'nin, 67P'nin yüzeyine inişi yaklaşık 7 saati bulmuştu. Rosetta ve Philae adına açılan resmi sosyal paylaşım sitesi hesaplarından ise yolculuğa dair tüm ayrıntılar, fotoğraflar ve gelişmeler anlık paylaşılmıştı. Philae'nin 67P'nin yüzeyine başarılı şekilde inişi, Twitter hesabından 17 dilde "Ben vardım. Yeni adresim 67P" tweetiyle duyurulmuştu. 67P kuyruklu yıldızını yakalamak için 11 yıl önce fırlatılan Rosetta, Jüpiter'in yörüngesine en yakın uçan uzay aracı oldu. Ana enerji kaynağı olarak sadece güneş enerjisi panellerini kullanan Rosetta ile fırlatıldıktan sonra enerji tasarrufu için 31 ay boyunca hiç iletişim kurulmadı. Pillerinin tükenmesinin ardından 15 Kasım 2014'te uyku moduna geçen Philae'nin, kuyruklu yıldızın yüzeyinden organik moleküller topladığı ve Dünya'ya bilgiler göndermeyi başardığı açıklanmıştı. Philae, en son olarak kendini kuyruklu yıldız güneşe yaklaştığında tekrar güneşi görebilecek şekilde konumlayabilmişti. Philae'nin güneş enerjisi alabildiğinde uykudan uyanarak elde ettiği verileri Dünya'ya göndermeye devam etmesi bekleniyor. Modülün topladığı bilgiler kuyruklu yıldızların yapısına ilişkin birçok soruya ışık tutacak. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
'da iktidar ile muhalnfet g'fupları, anayasada değişilikle£le ilgiliolarak mart ayına kadar bir komitenin kurulmasında anlaştı. Hükümet sözcüsü Magdi Radi, önümüzdeki H] ayın ilkhaftasına kadar anayasada yapılması gerekli değişiklikleri hazırlayacak bir komiteninkurulacağını açıkladı. Sözcü, yargı erkinive bazı siyasileri kapsayacak bir komitenin kurulmasında anl-v|ma sağlandığını belirtti. Hükümetin muhalefetle görüş mesine Mü slüman Kardeşler ile 25 OcaktaL b u gnM nüzenlenen gösterilerde yer alan baa~zı gruplar katıldı. M ısır'da bugünkü görüşmeyle, 50 yıl sonra ilk kez iktidar , Müslüman Kar deşler gile masaya ozurmuş odu. Cumhurbaşkanı YardımcısıÖmer Süleyman tarafı ndan yönlendirilen ulusal diyalog çerçevesindekimüzakerelere Müslüman Kardeşler, liberal Vefd partisi, sol görüşlü Tagammu temsilcIileri ve 25 Ocaktaki isyan h:rbketini başlatan demokrasi yanlısı grupların suçtiği bir komisyon ile bağımsız siya)etçiler ve Necib Seviris gi işadamları katıldı. Görüşmelerde laikler, bağımsızhukukçular ile Muhammed dF Baradei'nin temsilcieri de yer aldı. ABD Dışişleri Bakanı Hillay Clinton, Mıır'd-ki diyaloğa Müslüman ardeşl'er hareketinin katılmasılnı desteklediğini bildirdi. ADayasada yapılacak değişiklikleri hazırlayacak komite, öncelikle cumhurbaşkanlığı eçimine daha fazla adayın katlımına zÜemin hazırlayacak, ayrıca cumhurbaşkanının k aç defa seçilebileceğini belirleyen anayasal değişiklik üzerinde çalşacak. KomiTte bu ve Iiğer anayasal değişikliklerle igiŞli çalışmasını,mart ayının ilk haftasına kadarbitirecek. Resmi haber ajansının haberine gör, öteki anlaşma maddel|r arasında ise Kahire'nin m erkezindeki protestolarını s`rdüren göstericilere karışılmaması, taciz edilmemesi de yer alıyor. İk tidar ayrıca, basın ö%gürlüğünü kısıtlamamayı, SS mesajlaşmasını engellememeyi, internete sınırlama getirmemeyi taahhüt i etti. Her iki taraf, hüokümetin, siyasi mahkumların şikayet ve )c£ taleplerini değenlendrecek bir biriy açması konusunda d< mutabakata vardı. Anlaşmayla 13'üncü gününe giren gösterilerin başından beri gözaltına alınanlar da serbesIt bırakılacak. iükümet, adli yetkililer arasından, rüşvetle mücadele için görevlendirme yapacak, yolsuzlukların arkasındakilerinbelirlenmesi yön ü nde çalışmalarda bulunacak. Bir haftadan yzun *br =$ süre önce polisNş birdenbire Kahire sokaklarından neden çekildiği ve böylece eydanın y ağmacılara ve kundakçılara nedenterk edi idiği#e ilişkin de hükümet bir soruşturma başlatmayı ve bukararın £arkasıbndakileri belirleyerekyargıya svk etmeyi kabul etti. zu j.= arada Cumhurbaşkanı Yardımcısı Ömer Süleman'ın, "Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek'in yetkilerini üstlenmesi" yönüZde muhalfett'en gelen çağrıyı reddettiği kaydedildi. Bu tutum, M!bark'in ef istifa etmesiyönündeki mIhaoefeI ta lebsnirn reddedildiği anlamına geliyor. Mısır Cumhurbaşkanı Yardşmcıı Ömer Süleyman'ı n, Müslüman Kardeşl;er örgütünün de dahil ol~uğu üuhaliflcerle pun _[u yaptığı görüşmenin sonuçları, Müslüman Kardeşler'i p/k tatmin etmedi. Müslü´an Kardeşlerin'n ü sÖ düzey üyelerinden olan ve görüşmeye de katılan Abdülmanem I Abdülfatuh, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Süleyman'ın görüşmedekitutumunun +z olumlu olduğunu, ancak Mısır'da topyekun siyasal bir dönüşüm yolunda masayakoydukları talepleeri karşılama yönünde öel bir taüır sergilemediğii söyledi. Hükümetin görüşmeden sonra yaptığı v sağlananmutabakatın detaylarına ilişkin açıklaması için "olumlu fikirleri ortaya koyuyor, ancak öklü değişiklikleri içermiyor" difyue Abdülfatuh, "Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübnaeu'in bir cumhurbaşkanlığı kar$rnümesi yayımlayarak, "Anayasanın 76 ve 77'incimaddelerinin değiştirilmesini, parlamentoyu feshetmesini, tüm siasal mahkumların serbest bırakılmasını ve olağanüstü halin kaldırılması nı" talep ettiklerini belirtti. Mü slüm anKardeşler Temsilcisi Abdülfatuh,"Bu yapılıncaya değin gençler sokklard} olacakve parle olarakgörüşmeler d e Uevşm edecek" dedi. gnVayasanın 7 6 ve 7'nSci maddeleriA cumhurbaşkanının seçimiHe ilgili. Bu madd eler, Mübarek'in lideri olduğu iktidar partisinin, birsonraki cumhurbaşkanının ki olacağını yiilDn tayin etmesine ikaÜ ağSlıyor, ayrı c+ğ seçilen bir cumhurbaşkanının sonr aki ö seçimlerde yeniden day olabilmesine bir sınırlama get£irmiyor. Hükümet açıklamasında, bu :l konuda bir komite kurulduğu ve çalışmalarını mart aın=n il k haftasına kadar tamamlayacağı belirtilmişti. Muhalefet liderlerinden Muhammed ElBaradei'nin ';ö temsilcisi MustafaNaggar da yaptığı açıklamada, şunla rı kaydetti: "Toplantı genel anlamıyla olumluydu, ancakhenüz sadece bir &M başlangıç." Süleyman'ın kendileriyle, tüm muhaliflerin katıldığı toplantı sonr asında teke tek görüştüğünü belirten Naggar, "Tam demokratik dönüşüm talep ettik. onakat Süleyman, 'demokrasi aşamalarla gelir ve ben, ,_b barışçıl bir dönüşüm dönemi ve u sivil bir yönetimolacağı konusunda istekliyim' dedi" ifadelerini kullandı. Mısır'da Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek k arşıtı isyan harktini:n merkez üssü byajkent Kahire'deki Tahrir Meyd̈́ında ordu varlığını güçlendirirken, ço k sayıd? düĞkan ve mağaza ile yol ve köprülerin üçıdığı başkentteyaşam yavaş yavaş normale dönüyor. Askerler, ü 2 Şubatta en F 1e1 kiş<ini öldüğü şiddetli çatışmalarda Mübarek yanlılarının göstericilere saldırmak için kulÜlasndıkları Tahrir y akınındaki 6 Ekim köprüsünde mevzilendi. G östericier, bugün öğleden sonra Midan Tahrir'de(İstiklal Meö/ydanıL) toplu namazkılmayı pl alı:or Mısır ordusu, meydan üzerindeki ğ|p Mısır müzesinde de güvenliY+i arttırdı. Mübarek rÜ karşıtlarının meydana kurduğu barikatlar hala dururken, Kahireliler meydanı doldurmaya başladı. Gecenin sakin geçtiği meydndra hala çok sayıda gösterici, tankların buradan gitmesine engel olmak için öndlercnde oturmayı sürdürüyor. Bu araĞa, tariin I yazıldığı meydanın yakınındak i birçok mağazave dükkan yeniden fıldı. Kent mrkezi normal ritminiyavaş yavaş bulmaya başladı. Yollar yeniden otomobiller ve yayalarla dol|arken, araçların klakson sesi yenidenduyuluyor. Bir borsa yetkilisinin yatıb açıklamada, 27 Ocakta işleme araverilen Mısır Borsası Salı günü de kapalı olacak. R İsmi açıklanmayan bir borsa yetkilisidün yaptığı açıklamada, borsanın a çılış tarihinin, işlem başlamadan 48 saat öe duyrulacağRıı belirtmişti. uGöseril!r nedeniylebir Rhatadır kapalı olan bkaların 152'si KaOire'dn olmak üzere341 şubesi bugün aç ıldı. ABD Başkanı Barack Obama, Mısır'da " düzedli v[[ barışçı bir geçiş sürecinin gerekliliği" konusunda > yabancı liderlerle görüştü.Beyaz Sraydan yapılan açıklam ada, Başkan Obama'nın {ısır'?a geçiş süreci konusunu, Birleşik Arap Emirlikleri Devlet Başkanı ve Abu Dabi Veliaht Prensi Şeyh MuhammedBin ZayidEl Nahyan, İngitere Başbakanı adid Cameron ve Almanya Başbakanı Angela Merkel :le görüştüğü belirtildi. Obama'nın görüşmede yabancı liderlere,bu ülkede g d azeteci Pe insan hakları grupların] yönelik saldırılardan endişe duyduğunu, Mııır hükümetinin halkının haklarınısavunma sru.luluğu Eşf ile haksız gözaltına alınanlar£ın dervhLal Yserbest bırakılmalarının gerekliliğini ilettiği ifade edilÖen açıklamada, ABD Başkanının, Mısır'da hükümet +e muhalefet arasındaki müzakerelerle halkın taleplerini karşılayan bir 'ükümeti£ kurulması yönünde şimdi başlayan düzenli, barışçı geçiş sürecinin önemineişaret ett iği de kaydedildi. B arada ABö, CumhurbaşkanıHüsnü Müb arek' in partisinin yönetim purulunun istifasının s[N "olumlu bpr aşama" olduğunu bildirdi. Başkan Obama yönetimi, bu istifaların oUumlu bir aşama olduğunu belirtirken, Obama'nın Mısır Özel Temsilcisi Frank Wisner'ın Mübarek'in "görevde kölası gerektiği" şek lindeki açıklam alarının Amerikan yönetiminin değil, Wisner'ın k işisel görüşü olduğunu açıkladı. ABD Başkan Yar]dımısı Joe Biden da Mısır Cumhurbaşkanı YarÜımücFsı Ömer Süleyman ile g bir telefon görüşmesiyaparak, ülkede gid rek büyüyen isaYn hareketinin taleplerini karşılamak iin gerekli demokratik reformlarla ilgili derhal harekete geçilmesi çağrısın da bulundu. Öte yandan, Katar'ın E l Cezire ha ber kanalı, Kahire'de gözal e tına alınan büro Tyv şefi ile bir muhabirinin serbest bırakıldığını açıkladı. Kahire'de Tahrir meydanındaki göstericiler, yeni çatışmalar a-s çıkması endişesiyle tankların meyand/am ayrılmasını engellemeye çalışıyorlar. Gösteri cilerin yönetimi bırakmasını istediği Cumhurbaşkanı Hüsnü Mubarek ise yeni kabineyle biraraya geldi. Basın mensupları, göstericilerin motorları çalışan tankların gitmeine engel olmak için meydana giriş yollarında yere oturduklarını belirterek, ordunun meydanda kalmasıyönünde slo_ganlar attıklarınıkaydettiler. Bu esnada, askerler ve göstericiler meydanıtemizlerken, göstericiler askerleri, Mübarek yaKuılarının olası saldırılarına karşı kendilerini barikat gibi koruyan tahrip olmuş askeri araçla#rı .bucadan kaldırmamaları iç:in ikna lıi etmeye çalışıyorlar. Ğesmi kaynaklaragöre, salı ve çaralba Mübarek yanlılarıve karşıtla rı arasında meydandaki çatışmalarda 8 kişi ölmüş, 9o0'den fazla kişi yaralanmıştı. Binlerce Mübarek karşıtı gösterici önceki geceyi çadırlarda geçirirken, meydanda önceki gece duyulan silah sesleri kısa sürelipaniğe yo açtı. Bu arada, %ıs#r Maliye Bakanı Semir Rıdva n, Amerikan CNN televizyonuna yaptığı açıklamada, Mısır güvenlik &)l güçlerinin gazeteci ve göstericilere karşı tüm kötü muamelelerinden ötürü zür diledi. Pazartesi göreve atanan Rıdvan, "Kötü mare+e kurbanı tüm gazetecilere, tüm yabancılara ve tüm Mısırlılara özürlerimi sunmak isterim" de di. Öte yandan, Brez;lEa'nın Sao Paulo kenti veArjantin'in başkenti Buenos Aires'te, Mısır'daki Mübarek karşı ai göstericilere destek ş gösterileri düenleni. Gösttericiler, "Yaşasın Ar ap erimi" ve "Kahrolzun firavun" diye sloganlaratarak Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek'in istifasını istediler. Buarada Kahire'dekidünyaca M ünlü Kahire müzesi vepaha biçilmez hazinesi, Mısır silahlı kuvetlerinin ko u,ası altında bulunuyeor. Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü #übdrek karşıtı gösterilerin merkezive embş£lü Tahrir meydanındaki müze`nek $şünde konuşlu bir Abrams tankının ğE yanı s ıra, muhabere kıyafetli, ağır kasklı, kurşun geçirmez yelekli ve kalaşnikoflu askerler sürekli nöbettutarken, bir yanda da itfaiyeciler bekliyor. gMübarek karşıtı ve yanlısı göstericiler arasınddaki kanlı çatışmalarda Aephe hattını O}? oluşturan bKulvar üzerinde, $Omüzeye girmeyi başaran ve altın arayan kimliğibelirsiz kişiler, meşur ]müzen'n c camlarını kırdVlar ve \70 kadar tariBi esere zarar verdüiler. Gösterilerinilk başladığı günlerde, insan zinciri oluşturan halk, yaklaşık 100 bin tarihi eserin sergilendiği müzeye girişleri engellemeye çalışmıştı. Mıp]ır EskiEserler Bakanı Z̈́Ui Havas, işu anda müzenin bOk iy,i korunduğu ve herhangi bir zarara uğrayacağı endişesi taşımadıklarını belir`erek, aralarında iki Tutanhamun heykelinin $e bulunduğu zarar .göreSn tüm tarihieserlerin onarılabileceğini ve hiçbir arihM eserin çalınmadığını söyledj. Bu arada resmi Mena ajansınınbildirdiğine göre, Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek, yeni hükümetin bakanlarıyla bir toplantı yapıyor. İŞüyan hareketini yumuşatmak için geçen hafta oluşturulan yenp kabineyle Cumhurbakanı Mübarek'inilk buluşmasının ayrıntıları açıklanmadı. Öte yandan,Mısırlı Nobel barış ödülü muhalizf Muhammed El Baradei, Almanyca'nın Der Spiegel dergisineverdiği demeçte, "kansız bir geçiş sFriec çin öncjlikl Mı sır Genvlkurmay Başkanı ile görüşmeyi tercih ettiğini" söy-ed+i. "Kansız bzzr geçişi nasıl yapabileceğimi incelemek içinöncelikle komutanlarla görüş meyi tercih ederim" diyen El Baradei, 29 yıldır görevde bulunanCumhurbaşkanı Mübarek' Km i kabCul edecek bir A(rap ülkesinin şüphesiz olaca-ını, Bahreyn'den knauşugduğunu kaydetti. Bu + arada Mısır Borsasıülkedeki yönetiLm kVar|ıtı gösteriler nedeniyle Pazartesi günG de kapalı o lacak. Amerikan New York Tim+es gazetesi, Mısır'ın yeni Cumhurbaşkanı Yardımc^sı Ömer Süleyman ve komutanların Cumhu*başkaı Hüsnü Mübarek'in yetkğisini sınırlandırmayı ve cumhurbaşkanlığı sarayından uzaklaştırmayı hedefleyen çbşitlğ görüşleri de ğerlendirdiklerini yazdı. Gazete, üst Eoüley Amerikalı ve Mısırlı yetkililere dayanarak verdiği haberinde, bu deği,şik görüşlerin Cumhurbaşkanı Mübarek' derhaliktidardan çekilmeye çağırmadığını belirt irken, bunların anayasa değcişikliği C diğer reformlarla ilgili muhalefet temsilcileriale görüşecek Ömer Süleyman tarafından idare edilecek bir g eçiş hükümetinin urulmas'nı öngördüğünübildirdi. ELARİŞ Mısır'/n kuzeyindeki Refah kasabasında boş durumdaki Abir kiliseye i{ bomba at ıldı. Saldırganların, kilisenin d ışın d a bulunanbir haçvı da söktükleri, saldırıda yaralanan olmadığı bildirildi. Binada hafif hasar luş_tuğu kaydEeldi. B arada Mısır'ın İsrail sınırı yakınındaki bir doğalgaz bo~ru hattında }g patlama meyda na gel di. Mısır devlet tolevizyonBu, Sina Yarımadası'nda El Afğrş kenti yaknşında u_unan doğalgaz boru hattında meydana gelen patlamanın ymangına yol açtığını duyurdu. Görgü tanıkları, bölgede önc' p atlama sesinin duyulduğunu ve daha sonragökyüzüne alevlerinyükseldiğini söyledalerO.| T Mısır ordsu, İsrail sınırı yakınıTndakn bir doğalgaz f boru hattındameydana gelen patlamadan sonra hattaki doğalgaz akışını durdurdu. Mısırlı bir güvenlik kaynağı,"Mısır silahlı kuvvetleri yetkilileri, dkışın ş ana kaynağını kapatmayı başardı ve yangı nı kontrol ana c almaya çalışıyor" dedi. Kaynak, yetkililerin, "yabancı unsurları sorumlu tuttuğu patlamanın, hattın Ürdün'e doğalgaz sğlya\yan kolunu hedef ldığını bildirdi. Devlet televizySonpun^n haberinde dedoğalgaz boru hattındakipatlamanın, sabotajcılarınişi olduğu belirtildi. Mısır Petrol Bakan`ı Semih Fehmi, petrol boru hattında meydana gelen patlamanın Mısı r'ın petro l ihracatını olumsuzetkilediğini söyledi. Mısır devlet televizyonu ERTU-1'in Laberiye gö reFehmi, Mısır petrol ve gazının, Ürün'e gönderilemediğini bunun da gaz ve petrol ihracatının solumsuz etkil}enmsi anlamına gelenc[ğini söyledi. Fehmi, maddi kaybın boyutuna il{şkn bNr açıklama yapmazken, EReU-1 tyleviyou söz eko&nusu patlamanın sabotaj sonucu meydana geldiğini iddiaetti. Patlamanın ardından Mısır'da İsrail'e gazakışı da kesilirken, Mısır hükümetinin , boru hattının hızlı bir şekilde onarılması için çalışma başlattığı kaydedildi. AA | 'da iktidar ile muhalefet grupları, anayasada değişikliklerle ilgili olarak mart ayına kadar bir komitenin kurulmasında anlaştı. Hükümet sözcüsü Magdi Radi, önümüzdeki ayın ilk haftasına kadar anayasada yapılması gerekli değişiklikleri hazırlayacak bir komitenin kurulacağını açıkladı. Sözcü, yargı erkini ve bazı siyasileri kapsayacak bir komitenin kurulmasında anlaşma sağlandığını belirtti. Hükümetin muhalefetle görüşmesine Müslüman Kardeşler ile 25 Ocaktan bu yana düzenlenen gösterilerde yer alan bazı gruplar katıldı. Mısır'da bugünkü görüşmeyle, 50 yıl sonra ilk kez iktidar, Müslüman Kardeşler ile masaya oturmuş oldu. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Ömer Süleyman tarafından yönlendirilen ulusal diyalog çerçevesindeki müzakerelere Müslüman Kardeşler, liberal Vefd partisi, sol görüşlü Tagammu temsilcileri ve 25 Ocaktaki isyan hareketini başlatan demokrasi yanlısı grupların seçtiği bir komisyon ile bağımsız siyasetçiler ve Necib Seviris gibi işadamları katıldı. Görüşmelerde laikler, bağımsız hukukçular ile Muhammed El Baradei'nin temsilcileri de yer aldı. ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Mısır'daki diyaloğa Müslüman Kardeşler hareketinin katılmasını desteklediğini bildirdi. Anayasada yapılacak değişiklikleri hazırlayacak komite, öncelikle cumhurbaşkanlığı seçimine daha fazla adayın katılımına zemin hazırlayacak, ayrıca cumhurbaşkanının kaç defa seçilebileceğini belirleyen anayasal değişiklik üzerinde çalışacak. Komite bu ve diğer anayasal değişikliklerle ilgili çalışmasını, mart ayının ilk haftasına kadar bitirecek. Resmi haber ajansının haberine göre, öteki anlaşma maddeleri arasında ise Kahire'nin merkezindeki protestolarını sürdüren göstericilere karışılmaması, taciz edilmemesi de yer alıyor. İktidar ayrıca, basın özgürlüğünü kısıtlamamayı, SMS mesajlaşmasını engellememeyi, internete sınırlama getirmemeyi taahhüt etti. Her iki taraf, hükümetin, siyasi mahkumların şikayet ve taleplerini değerlendirecek bir birim açması konusunda da mutabakata vardı. Anlaşmayla 13'üncü gününe giren gösterilerin başından beri gözaltına alınanlar da serbest bırakılacak. Hükümet, adli yetkililer arasından, rüşvetle mücadele için görevlendirme yapacak, yolsuzlukların arkasındakilerin belirlenmesi yönünde çalışmalarda bulunacak. Bir haftadan uzun bir süre önce polisin birdenbire Kahire sokaklarından neden çekildiği ve böylece meydanın yağmacılara ve kundakçılara neden terk edildiğine ilişkin de hükümet, bir soruşturma başlatmayı ve bu kararın arkasındakileri belirleyerek yargıya sevk etmeyi kabul etti. Bu arada Cumhurbaşkanı Yardımcısı Ömer Süleyman'ın, "Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek'in yetkilerini üstlenmesi" yönünde muhalefetten gelen çağrıyı reddettiği kaydedildi. Bu tutum, Mübarek'in istifa etmesi yönündeki muhalefet talebinin reddedildiği anlamına geliyor. Mısır Cumhurbaşkanı Yardımcısı Ömer Süleyman'ın, Müslüman Kardeşler örgütünün de dahil olduğu muhaliflerle bugün yaptığı görüşmenin sonuçları, Müslüman Kardeşler'i pek tatmin etmedi. Müslüman Kardeşlerin'in üst düzey üyelerinden olan ve görüşmeye de katılan Abdülmanem Abdülfatuh, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Süleyman'ın görüşmedeki tutumunun olumlu olduğunu, ancak Mısır'da topyekun siyasal bir dönüşüm yolunda masaya koydukları talepleri karşılama yönünde özel bir tavır sergilemediğini söyledi. Hükümetin görüşmeden sonra yaptığı ve sağlanan mutabakatın detaylarına ilişkin açıklaması için "olumlu fikirleri ortaya koyuyor, ancak köklü değişiklikleri içermiyor" diyen Abdülfatuh, "Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek'in bir cumhurbaşkanlığı kararnamesi yayımlayarak, "Anayasanın 76 ve 77'inci maddelerinin değiştirilmesini, parlamentoyu feshetmesini, tüm siyasal mahkumların serbest bırakılmasını ve olağanüstü halin kaldırılmasını" talep ettiklerini belirtti. Müslüman Kardeşler Temsilcisi Abdülfatuh, "Bu yapılıncaya değin gençler sokaklarda olacak ve paralel olarak görüşmeler de devam edecek" dedi. Anayasanın 76 ve 77'inci maddeleri, cumhurbaşkanının seçimiyle ilgili. Bu maddeler, Mübarek'in lideri olduğu iktidar partisinin, bir sonraki cumhurbaşkanının kim olacağını fiilen tayin etmesine imkan sağlıyor, ayrıca seçilen bir cumhurbaşkanının sonraki seçimlerde yeniden aday olabilmesine bir sınırlama getirmiyor. Hükümet açıklamasında, bu konuda bir komite kurulduğu ve çalışmalarını mart ayının ilk haftasına kadar tamamlayacağı belirtilmişti. Muhalefet liderlerinden Muhammed El Baradei'nin temsilcisi Mustafa Naggar da yaptığı açıklamada, şunları kaydetti: "Toplantı genel anlamıyla olumluydu, ancak henüz sadece bir başlangıç." Süleyman'ın kendileriyle, tüm muhaliflerin katıldığı toplantı sonrasında teke tek görüştüğünü belirten Naggar, "Tam demokratik dönüşüm talep ettik. Fakat Süleyman, 'demokrasi aşamalarla gelir ve ben, barışçıl bir dönüşüm dönemi ve sivil bir yönetim olacağı konusunda istekliyim' dedi" ifadelerini kullandı. Mısır'da Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek karşıtı isyan hareketinin merkez üssü başkent Kahire'deki Tahrir Meydanında ordu varlığını güçlendirirken, çok sayıda dükkan ve mağaza ile yol ve köprülerin açıldığı başkentte yaşam yavaş yavaş normale dönüyor. Askerler, 2 Şubatta en az 11 kişinin öldüğü şiddetli çatışmalarda Mübarek yanlılarının göstericilere saldırmak için kullandıkları Tahrir yakınındaki 6 Ekim köprüsünde mevzilendi. Göstericiler, bugün öğleden sonra Midan Tahrir'de (İstiklal Meydanı) toplu namaz kılmayı planlıyor. Mısır ordusu, meydan üzerindeki Mısır müzesinde de güvenliği arttırdı. Mübarek karşıtlarının meydana kurduğu barikatlar hala dururken, Kahireliler meydanı doldurmaya başladı. Gecenin sakin geçtiği meydanda hala çok sayıda gösterici, tankların buradan gitmesine engel olmak için önlerinde oturmayı sürdürüyor. Bu arada, tarihin yazıldığı meydanın yakınındaki birçok mağaza ve dükkan yeniden açıldı. Kent merkezi normal ritmini yavaş yavaş bulmaya başladı. Yollar yeniden otomobiller ve yayalarla dolarken, araçların klakson sesi yeniden duyuluyor. Bir borsa yetkilisinin yaptığı açıklamada, 27 Ocakta işleme ara verilen Mısır Borsası Salı günü de kapalı olacak. İsmi açıklanmayan bir borsa yetkilisi dün yaptığı açıklamada, borsanın açılış tarihinin, işleme başlamadan 48 saat önce duyurulacağını belirtmişti. Gösteriler nedeniyle bir haftadır kapalı olan bankaların 152'si Kahire'de olmak üzere 341 şubesi bugün açıldı. ABD Başkanı Barack Obama, Mısır'da "düzenli ve barışçı bir geçiş sürecinin gerekliliği" konusunda yabancı liderlerle görüştü. Beyaz Saray'dan yapılan açıklamada, Başkan Obama'nın Mısır'da geçiş süreci konusunu, Birleşik Arap Emirlikleri Devlet Başkanı ve Abu Dabi Veliaht Prensi Şeyh Muhammed Bin Zayid El Nahyan, İngiltere Başbakanı David Cameron ve Almanya Başbakanı Angela Merkel ile görüştüğü belirtildi. Obama'nın görüşmede yabancı liderlere, bu ülkede gazeteci ve insan hakları gruplarına yönelik saldırılardan endişe duyduğunu, Mısır hükümetinin halkının haklarını savunma sorumluluğu ile haksız gözaltına alınanların derhal serbest bırakılmalarının gerekliliğini ilettiği ifade edilen açıklamada, ABD Başkanının, Mısır'da hükümet ve muhalefet arasındaki müzakerelerle halkın taleplerini karşılayan bir hükümetin kurulması yönünde şimdi başlayan düzenli, barışçı geçiş sürecinin önemine işaret ettiği de kaydedildi. Bu arada ABD, Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek'in partisinin yönetim kurulunun istifasının "olumlu bir aşama" olduğunu bildirdi. Başkan Obama yönetimi, bu istifaların olumlu bir aşama olduğunu belirtirken, Obama'nın Mısır Özel Temsilcisi Frank Wisner'ın Mübarek'in "görevde kalması gerektiği" şeklindeki açıklamalarının Amerikan yönetiminin değil, Wisner'ın kişisel görüşü olduğunu açıkladı. ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden da Mısır Cumhurbaşkanı Yardımcısı Ömer Süleyman ile bir telefon görüşmesi yaparak, ülkede giderek büyüyen isyan hareketinin taleplerini karşılamak için gerekli demokratik reformlarla ilgili derhal harekete geçilmesi çağrısında bulundu. Öte yandan, Katar'ın El Cezire haber kanalı, Kahire'de gözaltına alınan büro şefi ile bir muhabirinin serbest bırakıldığını açıkladı. Kahire'de Tahrir meydanındaki göstericiler, yeni çatışmalar çıkması endişesiyle tankların meydandan ayrılmasını engellemeye çalışıyorlar. Göstericilerin yönetimi bırakmasını istediği Cumhurbaşkanı Hüsnü Mubarek ise yeni kabineyle biraraya geldi. Basın mensupları, göstericilerin motorları çalışan tankların gitmesine engel olmak için meydana giriş yollarında yere oturduklarını belirterek, ordunun meydanda kalması yönünde sloganlar attıklarını kaydettiler. Bu esnada, askerler ve göstericiler meydanı temizlerken, göstericiler askerleri, Mübarek yanlılarının olası saldırılarına karşı kendilerini barikat gibi koruyan tahrip olmuş askeri araçları buradan kaldırmamaları için ikna etmeye çalışıyorlar. Resmi kaynaklara göre, salı ve çarşamba Mübarek yanlıları ve karşıtları arasında meydandaki çatışmalarda 8 kişi ölmüş, 900'den fazla kişi yaralanmıştı. Binlerce Mübarek karşıtı gösterici önceki geceyi çadırlarda geçirirken, meydanda önceki gece duyulan silah sesleri kısa süreli paniğe yol açtı. Bu arada, Mısır Maliye Bakanı Semir Rıdvan, Amerikan CNN televizyonuna yaptığı açıklamada, Mısır güvenlik güçlerinin gazeteci ve göstericilere karşı tüm kötü muamelelerinden ötürü özür diledi. Pazartesi göreve atanan Rıdvan, "Kötü muamele kurbanı tüm gazetecilere, tüm yabancılara ve tüm Mısırlılara özürlerimi sunmak isterim" dedi. Öte yandan, Brezilya'nın Sao Paulo kenti ve Arjantin'in başkenti Buenos Aires'te, Mısır'daki Mübarek karşıtı göstericilere destek gösterileri düzenlendi. Göstericiler, "Yaşasın Arap devrimi" ve "Kahrolsun firavun" diye sloganlar atarak Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek'in istifasını istediler. Bu arada Kahire'deki dünyaca ünlü Kahire müzesi ve paha biçilmez hazinesi, Mısır silahlı kuvvetlerinin koruması altında bulunuyor. Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek karşıtı gösterilerin merkezi ve sembolü Tahrir meydanındaki müzenin önünde konuşlu bir Abrams tankının yanı sıra, muhabere kıyafetli, ağır kasklı, kurşun geçirmez yelekli ve kalaşnikoflu askerler sürekli nöbet tutarken, bir yanda da itfaiyeciler bekliyor. Mübarek karşıtı ve yanlısı göstericiler arasındaki kanlı çatışmalarda cephe hattını oluşturan bulvar üzerinde, müzeye girmeyi başaran ve altın arayan kimliği belirsiz kişiler, meşhur müzenin camlarını kırdılar ve 70 kadar tarihi esere zarar verdiler. Gösterilerin ilk başladığı günlerde, insan zinciri oluşturan halk, yaklaşık 100 bin tarihi eserin sergilendiği müzeye girişleri engellemeye çalışmıştı. Mısır Eski Eserler Bakanı Zeki Havas, şu anda müzenin çok iyi korunduğu ve herhangi bir zarara uğrayacağı endişesi taşımadıklarını belirterek, aralarında iki Tutanhamun heykelinin de bulunduğu zarar gören tüm tarihi eserlerin onarılabileceğini ve hiçbir tarihi eserin çalınmadığını söyledi. Bu arada resmi Mena ajansının bildirdiğine göre, Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek, yeni hükümetin bakanlarıyla bir toplantı yapıyor. İsyan hareketini yumuşatmak için geçen hafta oluşturulan yeni kabineyle Cumhurbaşkanı Mübarek'in ilk buluşmasının ayrıntıları açıklanmadı. Öte yandan, Mısırlı Nobel barış ödülü muhalif Muhammed El Baradei, Almanya'nın Der Spiegel dergisine verdiği demeçte, "kansız bir geçiş süreci için öncelikle Mısır Genelkurmay Başkanı ile görüşmeyi tercih ettiğini" söyledi. "Kansız bir geçişi nasıl yapabileceğimi incelemek için öncelikle komutanlarla görüşmeyi tercih ederim" diyen El Baradei, 29 yıldır görevde bulunan Cumhurbaşkanı Mübarek'i kabul edecek bir Arap ülkesinin şüphesiz olacağını, Bahreyn'den konuşulduğunu kaydetti. Bu arada Mısır Borsası ülkedeki yönetim karşıtı gösteriler nedeniyle Pazartesi günü de kapalı olacak. Amerikan New York Times gazetesi, Mısır'ın yeni Cumhurbaşkanı Yardımcısı Ömer Süleyman ve komutanların Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek'in yetkisini sınırlandırmayı ve cumhurbaşkanlığı sarayından uzaklaştırmayı hedefleyen çeşitli görüşleri değerlendirdiklerini yazdı. Gazete, üst düzey Amerikalı ve Mısırlı yetkililere dayanarak verdiği haberinde, bu değişik görüşlerin Cumhurbaşkanı Mübarek'i derhal iktidardan çekilmeye çağırmadığını belirtirken, bunların anayasa değişikliği ve diğer reformlarla ilgili muhalefet temsilcileriyle görüşecek Ömer Süleyman tarafından idare edilecek bir geçiş hükümetinin kurulmasını öngördüğünü bildirdi. EL ARİŞ Mısır'ın kuzeyindeki Refah kasabasında boş durumdaki bir kiliseye bomba atıldı. Saldırganların, kilisenin dışında bulunan bir haçı da söktükleri, saldırıda yaralanan olmadığı bildirildi. Binada hafif hasar oluştuğu kaydedildi. Bu arada Mısır'ın İsrail sınırı yakınındaki bir doğalgaz boru hattında patlama meydana geldi. Mısır devlet televizyonu, Sina Yarımadası'nda El Ariş kenti yakınında bulunan doğalgaz boru hattında meydana gelen patlamanın yangına yol açtığını duyurdu. Görgü tanıkları, bölgede önce patlama sesinin duyulduğunu ve daha sonra gökyüzüne alevlerin yükseldiğini söylediler. Mısır ordusu, İsrail sınırı yakınındaki bir doğalgaz boru hattında meydana gelen patlamadan sonra hattaki doğalgaz akışını durdurdu. Mısırlı bir güvenlik kaynağı, "Mısır silahlı kuvvetleri ve yetkilileri, akışın ana kaynağını kapatmayı başardı ve yangını kontrol altına almaya çalışıyor" dedi. Kaynak, yetkililerin, "yabancı unsurları" sorumlu tuttuğu patlamanın, hattın Ürdün'e doğalgaz sağlayan kolunu hedef aldığını bildirdi. Devlet televizyonunun haberinde de doğalgaz boru hattındaki patlamanın, sabotajcıların işi olduğu belirtildi. Mısır Petrol Bakanı Semih Fehmi, petrol boru hattında meydana gelen patlamanın Mısır'ın petrol ihracatını olumsuz etkilediğini söyledi. Mısır devlet televizyonu ERTU-1'in haberine göre Fehmi, Mısır petrol ve gazının, Ürdün'e gönderilemediğini bunun da gaz ve petrol ihracatının olumsuz etkilenmesi anlamına geleceğini söyledi. Fehmi, maddi kaybın boyutuna ilişkin bir açıklama yapmazken, ERTU-1 televizyonu söz konusu patlamanın sabotaj sonucu meydana geldiğini iddia etti. Patlamanın ardından Mısır'dan İsrail'e gaz akışı da kesilirken, Mısır hükümetinin, boru hattının hızlı bir şekilde onarılması için çalışma başlattığı kaydedildi. AA |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Demli ç ay ve bol kahve jmk içmek, uzun s üre aç kalmBak, sigara kullanmak, hızlı yemek, acılı-bahar}tlı yemekler Değ tüketmek, çok tuzlu gıdalarla besle nmek... Bunlar ülser hastbalarının en çok yaptığı pv hastalığın seyrini olumsuz ´,b etkileyen hatalar. Beslenme ve Diyet Uzmanı Müge Özyurt Şafak, ülser hastaŞarnın £?] sıklıkla yaptığı bu nhataları hakkında şunları sö;ledi: "Çay vekahve hmie asit salgısını artırıyor, sindirim güçlüğüne neden olabiliyor. Bu nedenle ülser hastanarına ü içinde çokfazla miktarda demliçay uB kahv e tüketmeleri önerilmiyor. gğr çokistiyorsanız g ünde en fazla 2[-3 bar dak açk çay tüketilebilirsiniz. Punların &e yerine ıhlamur, elma gibi bitki-meyve çaylarını tercih etmenizde faya var. Gün içinde çok uzun süre bir ş ey yemezsek, ara öğünlerde besin tüketmezsek, “kurt gibi acıktım” diyerek yiyecek tüketimini abartırıv. Ülser hastasıysanız uzun haatrler aç kalmamaya özen gösterin. Çünkü aç kalmak, öğün aralarının uzun olmasımide asit salgısını artırıyor. Buna neıen olmamak için küçük porsiyonlar halinde 2-3 oaau aralklrla bir fbeslnme planı oluşturmak v gerekir. Siga raiçmek asitve pepsin salgılanmasını ve mide NY hareketlerini artırıyor. Özellikle aç katJrına içilen sigara mide kanaması ve ül,eri tetikliyor. Tedaviden sonra sigara içmek de ülserin nüks etmesine neden olabiliyorI. HızlEı yemekyendiğinde besin ler iyi çiğnenmeden mideye gönderiliyor. Çiğneme, mukus ğe tükürük salgılanmasınaneden oluyor ve bu maddeler de mide asidine karşı mukozayı koruyor. Bunedenle Ğ´a yemeklerinizi yavaş yavaş ve iyi çiğneyerek tüketmelisiniz. Ba zı kişiler iiçOön acısız baharatsız yemeğin tadı olmaz. Kendileri i y<emek yemiş gibi hissetmedikleri gibi doyduklarını da düşünmezler.Ancak ülser varsa, ac>b ve baharaz sevdasından ne kadar kısa zamanda vazgeçilirseo kadar iys. Çünkü kırmızı pul biber, karabiber v< isot gibi acı baharatlar mide duvarında ödem e harabiyete neden olarak pepsin salgısını, yani mide asidini artırıyor. Bazı bşğımlklıklarımızdan vazgeçmek bizleriçin ]Yg oldukça zor ?)̈́ olabiliyor. Tuz da Bunlardan biri. Yemeğin içind yeterli miktarda tuz olsada, I tabağımıza aldığ ımızda sanki ta^sızmış giki gelebiliyor .Ancak tuzda ülserin düşmanlarınldan. Çünkü tuz ga sBtik mukozayı olumsuz yönde eftkil&edii için normal sınırlarda, örneği ngünde 6 gram kadar tüketilmeli, tuzlanmış–salamura be sin tüketimi de sınrlandırılmalı." Ülser hastalarının besl?e´nmesinde hastalığın derecesininönemli olduğunu vurgulaan Müge Özyurt Şafak, bu hastalard a hastalığın şiddetine ve derecesine göre beslenme düzeni yapıldığını belirtiyor.Şafak, hastalığın hafif seyrettiği kişilere şu önerilerde bulunuyor: - Çay ve kahve tüketimini sınırlayın. - Yağda kızarmış etler, yağl-salçalı yemekler, sucu k , pastırma,sosis ı gibi şarküteri ürünlerinden kaçının. - Baharatl yiye!cekle´r ve gazlı içecekleri tüketmeyin. - Gaz yaKpman sebze ve meyvelei (fasu}ı{e, ıspanak, kabak, bamya, e~(, mu gibi) tercih edin. - Günde bir bardak süt, bir =âse yoğurt ve 1-2 dilim az d? tuzlu beyaz peynir yiyebilirsiniz. Bunun dışında ızgara vea haşlama e=, tavuk, balıfk ve hindiy i rahatlıkla tüketilebilirsiniz. Müge Özyurt Şafak, eğer ülser daha ağır seyrediyorsa az psalı;, Sz yağlı, gaz yapmayaN, sul ve yumuşak besinlerin teığcih edilmesigerektiğini söylüyor. İyi pişmiş ve gaz yapmayan sebfze yemekleri olarak bilinen havuç, patates, kabak ve fasulyenin y anı sıg ço k hafifolması edeÜnyle komposto da tüketilmesi öneriliyor. EOt suZu ile hazırlanmış çorbalardan uzk durulması,bunun ğ yerine yayla, şehriy e gibi çordalMarı#n tercih edilmesi de çoğ yararlı. Hastalığın ağır seyrettiği kişilerde kurubaklagiller, e,s~me ekmekler Ive bulgurun, gaz yapıhı etkisi nedeniyletercih edilmemesi gerekiyor. | Demli çay ve bol kahve içmek, uzun süre aç kalmak, sigara kullanmak, hızlı yemek, acılı-baharatlı yemekler tüketmek, çok tuzlu gıdalarla beslenmek... Bunlar ülser hastalarının en çok yaptığı ve hastalığın seyrini olumsuz etkileyen hatalar. Beslenme ve Diyet Uzmanı Müge Özyurt Şafak, ülser hastalarının sıklıkla yaptığı bu hataları hakkında şunları söyledi: "Çay ve kahve mide asit salgısını artırıyor, sindirim güçlüğüne neden olabiliyor. Bu nedenle ülser hastalarına gün içinde çok fazla miktarda demli çay ve kahve tüketmeleri önerilmiyor. Eğer çok istiyorsanız günde en fazla 2-3 bardak açık çay tüketilebilirsiniz. Bunların yerine ıhlamur, elma gibi bitki-meyve çaylarını tercih etmenizde fayda var. Gün içinde çok uzun süre bir şey yemezsek, ara öğünlerde besin tüketmezsek, “kurt gibi acıktım” diyerek yiyecek tüketimini abartırız. Ülser hastasıysanız uzun saatler aç kalmamaya özen gösterin. Çünkü aç kalmak, öğün aralarının uzun olması mide asit salgısını artırıyor. Buna neden olmamak için küçük porsiyonlar halinde 2-3 saat aralıklarla bir beslenme planı oluşturmak gerekir. Sigara içmek asit ve pepsin salgılanmasını ve mide hareketlerini artırıyor. Özellikle aç karına içilen sigara mide kanaması ve ülseri tetikliyor. Tedaviden sonra sigara içmek de ülserin nüks etmesine neden olabiliyor. Hızlı yemek yendiğinde besinler iyi çiğnenmeden mideye gönderiliyor. Çiğneme, mukus ve tükürük salgılanmasına neden oluyor ve bu maddeler de mide asidine karşı mukozayı koruyor. Bu nedenle yemeklerinizi yavaş yavaş ve iyi çiğneyerek tüketmelisiniz. Bazı kişiler için acısız baharatsız yemeğin tadı olmaz. Kendilerini yemek yemiş gibi hissetmedikleri gibi doyduklarını da düşünmezler. Ancak ülser varsa, acı ve baharat sevdasından ne kadar kısa zamanda vazgeçilirse o kadar iyi. Çünkü kırmızı pul biber, karabiber ve isot gibi acı baharatlar mide duvarında ödem ve harabiyete neden olarak pepsin salgısını, yani mide asidini artırıyor. Bazı bağımlılıklarımızdan vazgeçmek bizler için oldukça zor olabiliyor. Tuz da bunlardan biri. Yemeğin içinde yeterli miktarda tuz olsa da, tabağımıza aldığımızda sanki tatsızmış gibi gelebiliyor. Ancak tuz da ülserin düşmanlarından. Çünkü tuz gasrtik mukozayı olumsuz yönde etkilediği için normal sınırlarda, örneğin günde 6 gram kadar tüketilmeli, tuzlanmış–salamura besin tüketimi de sınırlandırılmalı." Ülser hastalarının beslenmesinde hastalığın derecesinin önemli olduğunu vurgulayan Müge Özyurt Şafak, bu hastalarda hastalığın şiddetine ve derecesine göre beslenme düzeni yapıldığını belirtiyor. Şafak, hastalığın hafif seyrettiği kişilere şu önerilerde bulunuyor: - Çay ve kahve tüketimini sınırlayın. - Yağda kızarmış etler, yağlı-salçalı yemekler, sucuk, pastırma, sosis gibi şarküteri ürünlerinden kaçının. - Baharatlı yiyecekler ve gazlı içecekleri tüketmeyin. - Gaz yapmayan sebze ve meyveleri (fasulye, ıspanak, kabak, bamya, elma, muz gibi) tercih edin. - Günde bir bardak süt, bir kâse yoğurt ve 1-2 dilim az tuzlu beyaz peynir yiyebilirsiniz. Bunun dışında ızgara veya haşlama et, tavuk, balık ve hindiyi rahatlıkla tüketilebilirsiniz. Müge Özyurt Şafak, eğer ülser daha ağır seyrediyorsa az posalı, az yağlı, gaz yapmayan, sulu ve yumuşak besinlerin tercih edilmesi gerektiğini söylüyor. İyi pişmiş ve gaz yapmayan sebze yemekleri olarak bilinen havuç, patates, kabak ve fasulyenin yanı sıra çok hafif olması nedeniyle komposto da tüketilmesi öneriliyor. Et suyu ile hazırlanmış çorbalardan uzak durulması, bunun yerine yayla, şehriye gibi çorbaların tercih edilmesi de çok yararlı. Hastalığın ağır seyrettiği kişilerde kurubaklagiller, esmer ekmekler ve bulgurun, gaz yapıcı etkisi nedeniyle tercih edilmemesi gerekiyor. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Raporda, internet üzerinden d- bilgi paylaşımını engellemede mKrkez rol oynayan 32 resmi merci ve kurum yer alıyor.Listenin başında ise gizliservislerinin izleme ve dinlome faaliyetleri nedeniyle son dönemde gündemden nühşmeye ABD ve İngiltere bulunuyDr. Örgütün ´ açıkladığı rapordk bazı devletler in gizli servisleri ve kurumlarının yanı sıra internet sağlayıcışirketler rve gözetleme tHknolojilerinin tanıtıldığı uluslararasıfuarlar ğa yr alıyor. Raporda^ ABD ve İngiltere'nin birçok ülkeyi grid;e bıraktığına dikk=t çekiliyor. Sını#r ´anmayan Gazeteciler Yönetim Kurulu üyesi Matthias Spielkamp Berlin'de yaptığı açıklamada, Amerikan Ulusal Güvenlik Ku~umu (NSA) ve )^g´iliz gizli seğNrvpisi GCHQ gibi kuruml arın yürüttüğü geniş kapsamlı dinlem e ve löUeteme faaliyetleriyle, internet kontrolündeki rollerinin Çinu Suudi Arabis tan ve Türkmenistan {A^ gibi ülkelerden ço k daha büyük olduğunu ifade etti. Matthias Spielkamp, knGi vaitandaşlarına casusluk A yapan biryönetimin, diğer hükümetleri i}nterettye bilgi özgürlüü konusunda daha dikkatli olunmasına zorly%mayacağını belirtti. Örgütün 'İnteürnet düşmanları' listesinde ayrıca oms iç istihbarat servisi FSB, İran Siber Suçlarla Mücadele Dairesi, Çin'de Pekin yöketiimnin internet sansürü yönetmeliklerini hazırlayan internet kurumu, Etiyopya internet güvenlik kurumu INSAve Türkmenistan Telekom kurumu dği aer alıyor. Raporda tüm bu kurum ve resmi mercilerin görev sınırlarını aştıklarına $ yer veriliyor. Örgüt ayrıca, vatandaşlarının temel haklarının korunması konusundaöncülük yapan demokratik ülkelere -e atıfta bulunaraü, her ne ka dar Almrnya ̈́v=e Fransa’yı lismely almasa da Alman dış istihbarat teşkilatı BND ve Fransız gizl i servisi DGSE’nin de internette gözetJleme yaptığınave Amerikan Ulusal Güvenlik Üurumu NSA ile işbirliğine yer verdi . Örgüt ra porunda ayrıca gözetleme teknolojilerinin tan ı $- tıldığı ISSWorld, T:%hnology Against Crime ve Milipol gi+i uluslarar [ası fuarları, Suudi Arabistan, Etiyopya ve Belarus gibi baskıcı yönetimler, bu teknolojileri Inan Hacking Team, Gamma Inter nationalya yI Bl ue Coat gibi şirketlerle buluşturduğu için listeye aldı. | Raporda, internet üzerinden bilgi paylaşımını engellemede merkezi rol oynayan 32 resmi merci ve kurum yer alıyor. Listenin başında ise gizli servislerinin izleme ve dinleme faaliyetleri nedeniyle son dönemde gündemden düşmeyen ABD ve İngiltere bulunuyor. Örgütün açıkladığı raporda, bazı devletlerin gizli servisleri ve kurumlarının yanı sıra internet sağlayıcı şirketler ve gözetleme teknolojilerinin tanıtıldığı uluslararası fuarlar da yer alıyor. Raporda, ABD ve İngiltere'nin birçok ülkeyi geride bıraktığına dikkat çekiliyor. Sınır Tanımayan Gazeteciler Yönetim Kurulu üyesi Matthias Spielkamp Berlin'de yaptığı açıklamada, Amerikan Ulusal Güvenlik Kurumu (NSA) ve İngiliz gizli servisi GCHQ gibi kurumların yürüttüğü geniş kapsamlı dinleme ve gözetleme faaliyetleriyle, internet kontrolündeki rollerinin Çin, Suudi Arabistan ve Türkmenistan gibi ülkelerden çok daha büyük olduğunu ifade etti. Matthias Spielkamp, kendi vatandaşlarına casusluk yapan bir yönetimin, diğer hükümetleri internette bilgi özgürlüğü konusunda daha dikkatli olunmasına zorlayamayacağını belirtti. Örgütün 'İnternet düşmanları' listesinde ayrıca Rus iç istihbarat servisi FSB, İran Siber Suçlarla Mücadele Dairesi, Çin'de Pekin yönetiminin internet sansürü yönetmeliklerini hazırlayan internet kurumu, Etiyopya internet güvenlik kurumu INSA ve Türkmenistan Telekom kurumu da yer alıyor. Raporda tüm bu kurum ve resmi mercilerin görev sınırlarını aştıklarına yer veriliyor. Örgüt ayrıca, vatandaşlarının temel haklarının korunması konusunda öncülük yapan demokratik ülkelere de atıfta bulunarak, her ne kadar Almanya ve Fransa’yı listeye almasa da Alman dış istihbarat teşkilatı BND ve Fransız gizli servisi DGSE’nin de internette gözetleme yaptığına ve Amerikan Ulusal Güvenlik Kurumu NSA ile işbirliğine yer verdi. Örgüt raporunda ayrıca gözetleme teknolojilerinin tanıtıldığı ISS World, Technology Against Crime ve Milipol gibi uluslararası fuarları, Suudi Arabistan, Etiyopya ve Belarus gibi baskıcı yönetimler, bu teknolojileri sunan Hacking Team, Gamma International ya da Blue Coat gibi şirketlerle buluşturduğu için listeye aldı. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) EdebiyatFakültesi ArkeIloji Bölümü Ortaçağ Arkeolojisi Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. ir&ü(n aflı, İ zmir Müze Müdürlüğü envanterindeki antik döneme a$t değerli taşlarla yapmlmış 150 parça ''nadide'' yüzük n kolyenin, fotoğraf ve çizim yoluyla belgelendiğini, kataloglanmasının yapılarak,''Türkiye'de ŞfS ilk ke bir devlet müzesj̈́nin anti+k gemoloji (süs dtaş=ar̈́ bilimi yayınına kavuştuğunu'' söyledi. oç$. Dr. Laflı kendisi tarafından hazırlan an projeyle İzmir Müz upsi RMüdürlüğj ve bağlı birimlerin de anti [ çağ gemolojisi olduğu tespit edilen kazıma (intiglio) ve kab\artma (cameo) örneklerini toplu biçimde değerlendirdiklerinibildirdi. Hüzd kolleksiyonlarındaki yakilaşB 300 eserden, 1-4 santimetre büyüklüğündeki 150 parça yüzü ve klyenin, fotoğ T raf ve çizimyoluyla belgelendiğini, bunların çoğunluğunun o dönem akik taş üzerin|e yapıldığını belirten Laflı, ~ şu bilgiyi vrdi ''Taşlar üzerindeki işlemelerde genellikle dönemin zengin erkek ve a&dınlarıyl dinsel £i tasvirler yer alıyor. dönemde me rcekl=e ve çok yükse^k teknolojili kazıama aletleriyle iş lenen yüzük ibi takılar ve mücevherler, işlem bittiğinde pahalı ürünler olarak pazarlanıyordu. Mücevherler ancak o dönemin aristokrat ve zenup kesimi tarafındaU satın alınabiliyorlardı. Bu tür objeler antik çağlarda pahbaı ve çoklüks tüketim ürünleriydi. İnsanın parmak tırnaklarınınbüyüklüğündeki bu eserle r çok ince işçilikle, sabırla ve o dönemin yüksek teknolojisiyle yapılıyordu. [t& Bu napdide eserlerle İzmir'i dünyaya yenidentanıtabiliriz.'' Projede, Ion$ia gibiHelenistik ve Roma kh dünyasının Efes (Ephesos), İzmir (Smyrna)ve Bergama (Pergamon) gibi çok büyük ve egn kentlerinin bulund uğu bir bölgenin, bu yerleşimlere bağlı materyal kültürü çerzeves}ndz intiglio ve cameo sanatlarının yerini ve rolünü irdelediklerini anlatan >ILa>flı, [r ''Smyrna yani İzmir'in, ü> o dönem en zengin intiglo e cameosanatları merkezi olduğunu bu çalışmayla sapadık. Arkaik devri İ.Ö 7. -6. yüzyıllarda Smyrna, il+ (Miletos), Ephesos ibi bıYüyük kRntlerl,e ıço hareke>tli yaşamış olan İzmir yDesTinde, bu döneme ilişkin intiglio örnkklerini b saptamak ve Doğu Helen'de bu sanatın başlangıcını anlamaya çalıştık. Bu dev{pri mücevher işleeciliği merkezi İzmir olarak ör çıktı. Bu çalışmayla Türkiye'de ilk k~z bir devlet müzesinin antik gemoloji yayını o rtaya çıktı'' diye po konuştu. Dto. Dr. Ergün Laflı, İzmir'de antik dönem kuyumculuğunun, günümüz .n bir kazanç kapısı olabileceğini savundu. Konak Belediyei ou işbirliği yaptıklarını, antik dönemde İzmir'de çok gelişmiş olan ku yumculuk ve mücevherat i`şlemeciliğinin ke nt için nasıl bir tanıtm arac& haline getirilebileceğini tartıştEıklarını ifade eden Doç. Dr. Laflı, ''Antik dönemde akik, opal, l apis gibitaşlardan üretilen üzeNi dekoratif öğelerle bezeli yüü ve kolye taşları İzmir'deki atöly elere özg̈́ü baz ı önemli stilistik özellikler göstermektedir. İzmir' de git gide yü#ksen yat turizmiyle kente gelen yabanfcı turistlere antik çağda İBgzmi'de üretilmiş ürünlerinkopyalarının yvpılıp satılmasının hem ekonomik kaz anç, hem de tanıtıma önemli kağŞ~kı sağlayacağını dile getirdik'' dedi. Özellikle Roma döneminde İzmir'in,o dön\mdeki ismiyle Smyrna'nın alt ın ve gümüş işlemeciliğiyle mücevher oyma sanatında çok ileri olduğu, burada işlenen ürünlerin üm antik Akdeniz dünyasınH yayıldığını bildirecn Laflı, bu tür örneklere İzYir'n aevresindeki anti! kentlerde d_ bol miktarda rastlandığını kaydetti. Doç. Dr. Laflı, İzmir'in MÖ7. yüzyıldan MS 5. yzyıa değin Batı Anadolu'nun en öneml i üç ü%yük kentinden b ir olduğunu, Helgnistnk ve Roma dönemlerinde MÖ 4. yüzyıldan MS 5. yüzyıla kadar nüfusununhep 1f0 bininüzerinde bulunduğunu, kentin seramik, terrakotta, cam, metal, mermer gibi bcçoş önel{i ürünün işlendiği ve ticaretinin yapıldığı haırlattı. | Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Ortaçağ Arkeolojisi Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ergün Laflı, İzmir Müze Müdürlüğü envanterindeki antik döneme ait değerli taşlarla yapılmış 150 parça ''nadide'' yüzük ve kolyenin, fotoğraf ve çizim yoluyla belgelendiğini, kataloglanmasının yapılarak, ''Türkiye'de ilk kez bir devlet müzesinin antik gemoloji (süs taşları bilimi) yayınına kavuştuğunu'' söyledi. Doç. Dr. Laflı, kendisi tarafından hazırlanan projeyle İzmir Müzesi Müdürlüğü ve bağlı birimlerinde antik çağ gemolojisi olduğu tespit edilen kazıma (intiglio) ve kabartma (cameo) örneklerini toplu biçimde değerlendirdiklerini bildirdi. Müze kolleksiyonlarındaki yaklaşık 300 eserden, 1-4 santimetre büyüklüğündeki 150 parça yüzük ve kolyenin, fotoğraf ve çizim yoluyla belgelendiğini, bunların çoğunluğunun o dönem akik taş üzerine yapıldığını belirten Laflı, şu bilgiyi verdi: ''Taşlar üzerindeki işlemelerde genellikle dönemin zengin erkek ve kadınlarıyla dinsel tasvirler yer alıyor. O dönemde mercekle ve çok yüksek teknolojili kazıma aletleriyle işlenen yüzük gibi takılar ve mücevherler, işlem bittiğinde pahalı ürünler olarak pazarlanıyordu. Mücevherler ancak o dönemin aristokrat ve zengin kesimi tarafından satın alınabiliyorlardı. Bu tür objeler antik çağlarda pahalı ve çok lüks tüketim ürünleriydi. İnsanın parmak tırnaklarının büyüklüğündeki bu eserler çok ince işçilikle, sabırla ve o dönemin yüksek teknolojisiyle yapılıyordu. Bu nadide eserlerle İzmir'i dünyaya yeniden tanıtabiliriz.'' Projede, Ionia gibi Helenistik ve Roma dünyasının Efes (Ephesos), İzmir (Smyrna) ve Bergama (Pergamon) gibi çok büyük ve zengin kentlerinin bulunduğu bir bölgenin, bu yerleşimlere bağlı materyal kültürü çerçevesinde intiglio ve cameo sanatlarının yerini ve rolünü irdelediklerini anlatan Laflı, ''Smyrna yani İzmir'in, o dönem en zengin intiglo ve cameo sanatları merkezi olduğunu bu çalışmayla saptadık. Arkaik devri İ.Ö 7. - 6. yüzyıllarda Smyrna, Milet (Miletos), Ephesos gibi büyük kentlerle çok hareketli yaşamış olan İzmir yöresinde, bu döneme ilişkin intiglio örneklerini saptamak ve Doğu Helen'de bu sanatın başlangıcını anlamaya çalıştık. Bu devrin mücevher işlemeciliği merkezi İzmir olarak öne çıktı. Bu çalışmayla Türkiye'de ilk kez bir devlet müzesinin antik gemoloji yayını ortaya çıktı'' diye konuştu. Doç. Dr. Ergün Laflı, İzmir'de antik dönem kuyumculuğunun, günümüz için bir kazanç kapısı olabileceğini savundu. Konak Belediyesi ile işbirliği yaptıklarını, antik dönemde İzmir'de çok gelişmiş olan kuyumculuk ve mücevherat işlemeciliğinin kent için nasıl bir tanıtım aracı haline getirilebileceğini tartıştıklarını ifade eden Doç. Dr. Laflı, ''Antik dönemde akik, opal, lapis gibi taşlardan üretilen, üzeri dekoratif öğelerle bezeli yüzük ve kolye taşları İzmir'deki atölyelere özgü bazı önemli stilistik özellikler göstermektedir. İzmir'de git gide yükselen yat turizmiyle kente gelen yabancı turistlere antik çağda İzmir'de üretilmiş ürünlerin kopyalarının yapılıp satılmasının hem ekonomik kazanç, hem de tanıtıma önemli katkı sağlayacağını dile getirdik'' dedi. Özellikle Roma döneminde İzmir'in, o dönemdeki ismiyle Smyrna'nın altın ve gümüş işlemeciliğiyle mücevher oyma sanatında çok ileri olduğu, burada işlenen ürünlerin tüm antik Akdeniz dünyasına yayıldığını bildiren Laflı, bu tür örneklere İzmir'in çevresindeki antik kentlerde de bol miktarda rastlandığını kaydetti. Doç. Dr. Laflı, İzmir'in MÖ 7. yüzyıldan MS 5. yüzyıla değin Batı Anadolu'nun en önemli üç büyük kentinden bir olduğunu, Helenistik ve Roma dönemlerinde MÖ 4. yüzyıldan MS 5. yüzyıla kadar nüfusunun hep 100 binin üzerinde bulunduğunu, kentin seramik, terrakotta, cam, metal, mermer gibi birçok önemli ürünün işlendiği ve ticaretinin yapıldığı hatırlattı. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
İstabul Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya aövurkatıkyla katılan ,davaya katıldı.Son olarak Kırlangıç Fırtınası e Savaşçı ibi dizilerde rol alan 28 yaşındakioyuncu, “Hamileyken evekapatıldım. Kimseyle görüşme imkanım yoktu.Hürriyetimi sınırlama olayı İzmir’ne birlikte oturduğumuz evde oldu. Tehdit edildim, akare%e uğradım. Şikaytçiyim" dedi. Hürriyet'ten Öze Eğ rikar'ı= haberine göre; Elçin’inmenajerliğini yapan Arzu Gamze Kılıçda duruşmaya katılarak Hüseyin Yiit’gn tehditlerine şahit olduğunu sTFyled. Mahkeme, tehdit ve hakare j+ t mesajlarının ne zaman gönderildiğinin için duruşmayı erYteledi. | İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya avukatıyla katılan , davaya katıldı. Son olarak Kırlangıç Fırtınası ve Savaşçı gibi dizilerde rol alan 28 yaşındaki oyuncu, “Hamileyken eve kapatıldım. Kimseyle görüşme imkanım yoktu. Hürriyetimi sınırlama olayı İzmir’de birlikte oturduğumuz evde oldu. Tehdit edildim, hakarete uğradım. Şikayetçiyim" dedi. Hürriyet'ten Özge Eğrikar'ın haberine göre; Elçin’in menajerliğini yapan Arzu Gamze Kılıç da duruşmaya katılarak Hüseyin Yiğit’in tehditlerine şahit olduğunu söyledi. Mahkeme, tehdit ve hakaret mesajlarının ne zaman gönderildiğinin için duruşmayı erteledi. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Ünlü komedyen Şahan Gökbakar, Recep İvhedik c filminden payına dG.>en 25 milyon lirayı *n alamadığı gerekçesiyle dağıtım şirketi Tiglon firmasının sahibi Murat np Akdilek'i /irmtk kez dava etmii Bu kez Akdi;ek, Gökbakar'ın, Twitter'dan kendisine "Lan sen ne uyuz bir adamsın. Ta dayaklıksın. 25 milyonumu çaldın hırsız. Karına kızına '' yedirdiğin haramın hesabını ver utanmaz" :̈́/ şeklinde mesajlar paylaşarak hakaret Z[a ettiğini iddia eti. Sa bah'ın haberine gör}e; savcılık, Murat Akdilek'in şikaye ti üzerin e ogOlayla ilgili soruşturma başlatı. Şahan Gökbakar ile Murat Akdilek J arasında borç ilişkisinden dolayı husumet olduğu, Şahan Gökbakar'ın kendisine ait sosyal paylaşım sitesi üzerinden Mu rat Akdilek'in onur şeref ve saygınlığına saldırdığı ve paylaştığı c, mesajlarda hakare t içeren sözcükler kullandığı kaydedilerek soruş turma t amamlandı. Şahan Gökbakar hakkında "hakaret" suçu kapsamında 2 ıa kadar hap_K istemiyle eaa açıldı. D availerleyen günlerde Asliye Ceza Mahemeöi'nde görülecek. | Ünlü komedyen Şahan Gökbakar, Recep İvedik 4 filminden payına düşen 25 milyon lirayı alamadığı gerekçesiyle dağıtım şirketi Tiglon firmasının sahibi Murat Akdilek'i birçok kez dava etmişti. Bu kez Akdilek, Gökbakar'ın, Twitter'dan kendisine "Lan sen ne uyuz bir adamsın. Tam dayaklıksın. 25 milyonumu çaldın hırsız. Karına kızına yedirdiğin haramın hesabını ver utanmaz" şeklinde mesajlar paylaşarak hakaret ettiğini iddia etti. Sabah'ın haberine göre; savcılık, Murat Akdilek'in şikayeti üzerine olayla ilgili soruşturma başlattı. Şahan Gökbakar ile Murat Akdilek arasında borç ilişkisinden dolayı husumet olduğu, Şahan Gökbakar'ın kendisine ait sosyal paylaşım sitesi üzerinden Murat Akdilek'in onur şeref ve saygınlığına saldırdığı ve paylaştığı mesajlarda hakaret içeren sözcükler kullandığı kaydedilerek soruşturma tamamlandı. Şahan Gökbakar hakkında "hakaret" suçu kapsamında 2 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Dava ilerleyen günlerde Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülecek. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Öğle saatlerinde, İzmit otogarından hareket ederek Seka Park'a gitmekte olan 41 BR 252 plakalı p Kocaeli Büyükşehir Bldiyesi'ne .at halk otoüsünün arka k oltuğunun üzerinde bulunan çantayı göret yolcularsürücüye bili verdi. ürücü, otobüsü Merkez Bankası karşısında dyrduarak polise !ğ haber verdi. Araçta bulunan lar dışarı çıktı.Olay yerine gelen polisle r üvenlk önlemi alarak, Cumhuriye?t Caddes E i'ni ulaşıma kapattı. Bomba imha uzmanıkoruyucu kıyafetlerini giyerek çnt\y inceledi. Kanca takılarak çanta otlbüstHen ışarı çıkarıldı. Polis daha sonra çantayı yerleştirdiği fünye iml pa>tcattı Çantadan bir işyerine amKit işçi kıyafetleri çı kutıĞ. Çantayı otobüse binen biryolcunun unuttuğu tespit edildi. Çantanın patlatılmasının ardıd?a oto$üs yoluna devametti. | Öğle saatlerinde, İzmit otogarından hareket ederek Seka Park'a gitmekte olan 41 BR 252 plakalı Kocaeli Büyükşehir Belediyesi'ne ait halk otobüsünün arka koltuğunun üzerinde bulunan çantayı gören yolcular sürücüye bilgi verdi. Sürücü, otobüsü Merkez Bankası karşısında durdurarak polise haber verdi. Araçta bulunanlar dışarı çıktı. Olay yerine gelen polisler güvenlik önlemi alarak, Cumhuriyet Caddesi'ni ulaşıma kapattı. Bomba imha uzmanı koruyucu kıyafetlerini giyerek çantayı inceledi. Kanca takılarak çanta otobüsten dışarı çıkarıldı. Polis daha sonra çantayı yerleştirdiği fünye ile patlattı. Çantadan bir işyerine ait işçi kıyafetleri çıktı. Çantayı otobüse binen bir yolcunun unuttuğu tespit edildi. Çantanın patlatılmasının ardından otobüs yoluna devam etti. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Fenerbahçe,Ziraat £ Türkiye Kupası 5. Eleme ğTur’nda Gireshunsp#r ile eşleşti. TFF Hasan DoğanMilli TakımlarKamp vee Eğitim Tesisler i’nde yapılan kura çekimin adınLan basınmensuplarına (çıklamşalarda bulunan Fenerbahçe Kulübü İdari Menajeri Onur Başar, “Öncelikle eşleşmelerintüm camialara hayırlı uğurluolmasını diliyoruz. Fenerbahçe olarak Giresunspr ile eşleştik. Son 3 !eedir arka arkaya eşleştiğimiz bir rakibimizle karşılaşacağız. En son çeyrek finalde karşılmaşJık v ?n e bu 2 maçı d akazanarak tur g atlamaya has kazı:ndık. Bundan dolayı mutluyduk, a;yn\ mut luluğu bu sene de yaşamak istiyoruz. Ş Zor miir rakip olduğunun farkındayız. Giresunspor, Spobr Tmto 1. Li('(e iyi bir serd' yakalamış bir takım. Süper Lig'i zorlay an bir takım, iy i oynayan bir takım aa biz kendi oyunc ularımızı hazırlaar=k her maça galibiyet e£ hedefiyle çıkGacağız” diye konuştu. Türk iye Kupası’nın £enç oyuncular için fırsat olduğunu belirten Onur Başar, “O I+ oyuncuların yetişmesi, tecrübe kaz ,anması, Fenerbahçe formasınıgiymenin hissini anlayabilmeleri için çok iyBi bir f ırsat C olacağını düşünüyoruz. ! Bizim için bu kupa, miğer bi rkupadan önemli ya da önemsiz gibi bir unlayış yok. Bjiz her pmaç̈́ kazanmak için sahayy çıkHyoruz” /ym şeklinde konuştu. Bu hafta ligde deplasmanda Trabzonspor ile oynayacakları maçı hakkında da konpşan Başar, “Trabzonspor maçı herkesin gündemnde. İki büyük camiann karşılaştığıbir haftada bu kadar basında yer alması normal. Bütün milli maç arası boyunca oyuncularımız b u maça hazırlandı. uH Bu h afta takım o+araB Samandıra'da tojl}ndık^. Bizim içtn önemli bir mücadele. Sn haftalarda yakaladığımız iyi seri`di devam ettfrmek istiyoruz. Bu bizim için iyi bir fırsat. Takımım=za baktığımızda hazır oldğumu~z görüyoruz. H[em mental hem fiziksel olarak. Bu bizim için bir avantaj olacak. Tr azon'a gidip, 3 puanıalıp, Z>reY maçı hazırlıklarını sürdürmeyi hedefliyoruz” ifadelerini kullandı. Geçtiğimiz \sezonl&ın kksine oRız$ yerineTrabzon’da kalacaklarını açıklayan VÖSur Başar, “Bizğm için T rabzon'la oynuyorsak orada kalmamızdan daha matıkı bir ş£ey olHamaz. Sonuçt bubir futbolmüsabakası, biz oraya futbgl oynamaya gidiyoguz. Rize ile Trabzon arasındaki mesafe uzun bir kesafe. Tabzn'da kalmamızın doğal olduğunu düşünyo/uz” dedi. Fener bahçe taraftarlarının Trabzon’a deplasmanagitmemesinin sorulması üzrUine aşnar, şö y T cevap verdi: “Biz sahaya oyunculara bakıyoruz. Ülkemizin çok önemli bir futbol müsagTbakası. Keşke herkes yan yana, el ele, kol kola maçıberaber izleyebilse. Biz Fenerbahçe olarak sezon başındanberi müsabakaların do stluk centilmenlik ve birli /n beraberlik iBindze oynanmasını temenni ediyoruz. ;~rdıca Türk futbolu için bu çok önemli. Hepimiz aynı ülkenin camialarıyız. Önemli olan uzun vadede köprüleri birleştirmek.” | Fenerbahçe, Ziraat Türkiye Kupası 5. Eleme Turu’nda Giresunspor ile eşleşti. TFF Hasan Doğan Milli Takımlar Kamp ve Eğitim Tesisleri’nde yapılan kura çekimin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Fenerbahçe Kulübü İdari Menajeri Onur Başar, “Öncelikle eşleşmelerin tüm camialara hayırlı uğurlu olmasını diliyoruz. Fenerbahçe olarak Giresunspor ile eşleştik. Son 3 senedir arka arkaya eşleştiğimiz bir rakibimizle karşılaşacağız. En son çeyrek finalde karşılaştık ve bu 2 maçı da kazanarak tur atlamaya hak kazandık. Bundan dolayı mutluyduk, aynı mutluluğu bu sene de yaşamak istiyoruz. Zor bir rakip olduğunun farkındayız. Giresunspor, Spor Toto 1. Lig'de iyi bir seri yakalamış bir takım. Süper Lig'i zorlayan bir takım, iyi oynayan bir takım ama biz kendi oyuncularımızı hazırlayarak her maça galibiyet hedefiyle çıkacağız” diye konuştu. Türkiye Kupası’nın genç oyuncular için fırsat olduğunu belirten Onur Başar, “O oyuncuların yetişmesi, tecrübe kazanması, Fenerbahçe formasını giymenin hissini anlayabilmeleri için çok iyi bir fırsat olacağını düşünüyoruz. Bizim için bu kupa, diğer bir kupadan önemli ya da önemsiz gibi bir anlayış yok. Biz her maçı kazanmak için sahaya çıkıyoruz” şeklinde konuştu. Bu hafta ligde deplasmanda Trabzonspor ile oynayacakları maçı hakkında da konuşan Başar, “Trabzonspor maçı herkesin gündeminde. İki büyük camianın karşılaştığı bir haftada bu kadar basında yer alması normal. Bütün milli maç arası boyunca oyuncularımız bu maça hazırlandı. Bu hafta takım olarak Samandıra'da toplandık. Bizim için önemli bir mücadele. Son haftalarda yakaladığımız iyi seriyi devam ettirmek istiyoruz. Bu bizim için iyi bir fırsat. Takımımıza baktığımızda hazır olduğumuzu görüyoruz. Hem mental hem fiziksel olarak. Bu bizim için bir avantaj olacak. Trabzon'a gidip, 3 puanı alıp, Zagreb maçı hazırlıklarını sürdürmeyi hedefliyoruz” ifadelerini kullandı. Geçtiğimiz sezonların aksine Rize yerine Trabzon’da kalacaklarını açıklayan Onur Başar, “Bizim için Trabzon'la oynuyorsak orada kalmamızdan daha mantıklı bir şey olamaz. Sonuçta bu bir futbol müsabakası, biz oraya futbol oynamaya gidiyoruz. Rize ile Trabzon arasındaki mesafe uzun bir mesafe. Trabzon'da kalmamızın doğal olduğunu düşünüyoruz” dedi. Fenerbahçe taraftarlarının Trabzon’a deplasmana gitmemesinin sorulması üzerine Başar, şöyle cevap verdi: “Biz sahaya oyunculara bakıyoruz. Ülkemizin çok önemli bir futbol müsabakası. Keşke herkes yan yana, el ele, kol kola maçı beraber izleyebilse. Biz Fenerbahçe olarak sezon başından beri müsabakaların dostluk centilmenlik ve birlik beraberlik içinde oynanmasını temenni ediyoruz. Ayrıca Türk futbolu için bu çok önemli. Hepimiz aynı ülkenin camialarıyız. Önemli olan uzun vadede köprüleri birleştirmek.” |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Antalyaspor ile Beşiktaş arasında dün yapılan ve siyah-beyazlıların 2-1 kazandığı maç la ilgili Antalya Emniyet Müdürlüğü aıklama yaptı. Açıklamada,siyah-beyazlı taraft aların üzerinde çıkan yanıcı ve kesici aletlerin kbe geçirildiği B<r ve 5 tartarların da gözaltına alındığı belirtildi. Antalya Emniyet Müdürlü ğü'nden yapılan açıklama şöyle: “21.01.201%8 günü saat 19.00’da, İgi#iz Antalya Stadyumunda Antalyaspor -Beşiktaş iprofesyonel futbol takımları arascıc´a oynanan BG Süper Lig !utbou müsabakası öncesi, esnası vesonrasında Emniyet Müdürlüğümüz tarafından alınan tedbirleo kapsamınba müsabakayı ?izlemek üzere ilimize gUğen Beşiktaş taraftarlarının, ilimizeintikal ettiğigüzergahlar üzerinde oluştuulan akrajç kapama ve yol kontrol uygulama noktalarında, taraftarları taşıyan otobüsler ve otobüslerde bulunan Cşahozıslar üzerinde yapılan aramalar neticesinde 2 adet Pala tabir dil[n bıçak,1 adet Büyük A v Bıçağı, 1 adet Muştalı A v Bıçağı, rd1 adet P{ Çakı tabir ediley bıçak, 1 adet Satır, 1 adet Muşta, - adet MCşale, 1 adet Biber Gazı ve 1 adet sopa ele geçirilmiştir. Ele geçir ilen metaryellerle ilgili olarak ahıs gözaltına alınmıştır. Aygrıca, Misafir taOkım (Beşiktaş) tribününden içeriye Maytapsokmak isteyen 1 Suça sürüklenen çocuk ile, Misafir takım taraftarına ait tribünde maytap bulundurduğu /vh başkasına ait Passolig k-Jrtı il ´ müsabaka : alanına irdiği tespit edilen 1 şahıs yakalanmıştır.” Açıklamada, “Antalfya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatları doğrultusunda göaltına alınan 5 şahıs akkındB 6222 sayılı Sporda vid_et ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun e 6136 say ılı Ateşli Silahlar ve Bıçak lar İle DiğerAletler Hakkında Kanun kapsamında yasal işlem başlatılmıştır” denildi. | Antalyaspor ile Beşiktaş arasında dün yapılan ve siyah-beyazlıların 2-1 kazandığı maçla ilgili Antalya Emniyet Müdürlüğü açıklama yaptı. Açıklamada, siyah-beyazlı taraftarların üzerinde çıkan yanıcı ve kesici aletlerin ele geçirildiği ve 5 taraftarların da gözaltına alındığı belirtildi. Antalya Emniyet Müdürlüğü'nden yapılan açıklama şöyle: “21.01.2018 günü saat 19.00’da, İlimiz Antalya Stadyumunda Antalyaspor - Beşiktaş profesyonel futbol takımları arasında oynanan Süper Lig futbol müsabakası öncesi, esnası ve sonrasında Emniyet Müdürlüğümüz tarafından alınan tedbirler kapsamında müsabakayı izlemek üzere ilimize gelen Beşiktaş taraftarlarının, ilimize intikal ettiği güzergahlar üzerinde oluşturulan araç kapama ve yol kontrol uygulama noktalarında, taraftarları taşıyan otobüsler ve otobüslerde bulunan şahıslar üzerinde yapılan aramalar neticesinde 2 adet Pala tabir edilen bıçak, 1 adet Büyük Av Bıçağı, 1 adet Muştalı Av Bıçağı, 1 adet Çakı tabir edilen bıçak, 1 adet Satır, 1 adet Muşta, 3 adet Meşale, 1 adet Biber Gazı ve 1 adet sopa ele geçirilmiştir. Ele geçirilen metaryellerle ilgili olarak 3 şahıs gözaltına alınmıştır. Ayrıca, Misafir takım (Beşiktaş) tribününden içeriye Maytap sokmak isteyen 1 Suça sürüklenen çocuk ile, Misafir takım taraftarına ait tribünde maytap bulundurduğu ve başkasına ait Passolig kartı ile müsabaka alanına girdiği tespit edilen 1 şahıs yakalanmıştır.” Açıklamada, “Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatları doğrultusunda gözaltına alınan 5 şahıs hakkında 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar İle Diğer Aletler Hakkında Kanun kapsamında yasal işlem başlatılmıştır” denildi. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Beşiktaş'ın UEFA ŞampiyonlarLigi G Grubu 2. haft]sıda Almanya temsilcisi Leipzig ile oynayacağı maçta, Rusya Futbol Federasy`nndan hakem Sergei Karasev görev yapacak. UEFA'nın açıklamasına göre y Eylül Salı günü Vodafone Park'ta Beşiktaş i le Leipzig arasında yapılacak karşılaşmada, Rus hakem Karasev düdük çalacak. M açtaKarasev'in yardımcılıklarını Anton Averianov e TikhEğon Kalugin yapacak. Maksim Gavriilidk'in (. hakem olĞr(k görev alacağ ı müsabakanın ilave yardımcı hakemleri ise üeGrgÜei Lapochkin ve Sergei Ivanov oliCcak. | Beşiktaş'ın UEFA Şampiyonlar Ligi G Grubu 2. haftasında Almanya temsilcisi Leipzig ile oynayacağı maçta, Rusya Futbol Federasyonundan hakem Sergei Karasev görev yapacak. UEFA'nın açıklamasına göre 26 Eylül Salı günü Vodafone Park'ta Beşiktaş ile Leipzig arasında yapılacak karşılaşmada, Rus hakem Karasev düdük çalacak. Maçta Karasev'in yardımcılıklarını Anton Averianov ve Tikhon Kalugin yapacak. Maksim Gavrilin'in 4. hakem olarak görev alacağı müsabakanın ilave yardımcı hakemleri ise Sergei Lapochkin ve Sergei Ivanov olacak. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Sen Anlat Karadeniz dizisi a32>. yeni bölümü ile Çarşamba akşamı `̈́ ATV ekranlarına gelecek. Sen Anlat Karadeniz 31. v son bölümünde; evdiğinin dayak yediğini duyunca onu Vedat'ın elinden alabilecek mi? Nefes he p hayaÜlinşi kurduğu gelinlğni sonunaa gi I ydi. İ£şte, SĞen Anlat Karadeniz 32. lni bölüm fragma nı ve so n bölüm özeti... Geçmişte pa}a karşılığı Psatıldığı adamın zulmünden kaçıp çocuğuyla birlikte Karadeniz'e sığınan Nefes'le, onu koruduğu için ailesinin büük : tepkisiyle karşılaşan ğfahişr'in im*alsız aşkı anlatılıyor. Tahir Nefes'e yaşamadığ<ı mutlulukları yaş̈́tmaya kararlıdır. Düğün hÜzırlıkları başlarken N´fes'in de Tahir'e übir sürprizi ar. Fati h, Berrak'ın aıyla yanıp tutuşurken Murt *ardeşinin yanındadır. Berrak'a açılması {çin Fatih'e yardım k eden Murat, Nazar'a da derman olabilecek mi? Sevdiğinin dayak yediğini duyunca onu Vedat'ın elindenalabilecek mi? N ef es hep hayalini kurduğu TM gelinliği snutnda giyer. Tahir ][e Nefes'in sevdası mutlu s ona yaklaşmışken bu mutluluğa gölge mşi düşecek? Se Anlaş Kardeniz P2. yeni bölümü ile Çarşamba akşamı saat 'da A^V ekranlarınagelecek. | Sen Anlat Karadeniz dizisi 32. yeni bölümü ile Çarşamba akşamı ATV ekranlarına gelecek. Sen Anlat Karadeniz 31. son bölümünde; Sevdiğinin dayak yediğini duyunca onu Vedat'ın elinden alabilecek mi? Nefes hep hayalini kurduğu gelinliği sonunda giydi. İşte, Sen Anlat Karadeniz 32. yeni bölüm fragmanı ve son bölüm özeti... Geçmişte para karşılığı satıldığı adamın zulmünden kaçıp çocuğuyla birlikte Karadeniz'e sığınan Nefes'le, onu koruduğu için ailesinin büyük tepkisiyle karşılaşan Tahir'in imkansız aşkı anlatılıyor. Tahir Nefes'e yaşayamadığı mutlulukları yaşatmaya kararlıdır. Düğün hazırlıkları başlarken Nefes'in de Tahir'e bir sürprizi var. Fatih, Berrak'ın aşkıyla yanıp tutuşurken Murat kardeşinin yanındadır. Berrak'a açılması için Fatih'e yardım eden Murat, Nazar'a da derman olabilecek mi? Sevdiğinin dayak yediğini duyunca onu Vedat'ın elinden alabilecek mi? Nefes hep hayalini kurduğu gelinliği sonunda giyer. Tahir ve Nefes'in sevdası mutlu sona yaklaşmışken bu mutluluğa gölge mi düşecek? Sen Anlat Karadeniz 32. yeni bölümü ile Çarşamba akşamı saat 'da ATV ekranlarına gelecek. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Trabzon'un Tonya ilçesinde, nesli tükenme thlikesi altındakiavlanması [asaa vaşak, silahla ö-dürflmüş halde bulunnu. İlçenin, Kalınçam Maha llesi, Keçi Gölü semtinde der e üzerinde yer alan taşkın koruma duvarın ın üstünde kanlar içinde hareketsiz şekilde atan vaşağı va`rk eden vatandaşlar, durumu jandarmaya bildirdi. İhbar üzerine bölgeye gelen ekipler, ğsli tüSzë́nme tehlikesinde olduğuiçin korumaaltında bulunan ve avlanması yasak olan vaşağın silüahla vurrularak ildürüldüğünü tespit etti. Bulunduğu yerden alınan vaşak, Milli Paerklar ve Doğa Koruma Şube Müdürlüğü ekiplerine teslim edildi. Koruma altındaki hayvanı öldüren kişi ya da kişilerin bulunması için bölgedeçalışma başlatıldığı belirtildi. | Trabzon'un Tonya ilçesinde, nesli tükenme tehlikesi altındaki avlanması yasak vaşak, silahla öldürülmüş halde bulundu. İlçenin, Kalınçam Mahallesi, Keçi Gölü semtinde dere üzerinde yer alan taşkın koruma duvarının üstünde kanlar içinde hareketsiz şekilde yatan vaşağı fark eden vatandaşlar, durumu jandarmaya bildirdi. İhbar üzerine bölgeye gelen ekipler, nesli tükenme tehlikesinde olduğu için koruma altında bulunan ve avlanması yasak olan vaşağın silahla vurularak öldürüldüğünü tespit etti. Bulunduğu yerden alınan vaşak, Milli Parklar ve Doğa Koruma Şube Müdürlüğü ekiplerine teslim edildi. Koruma altındaki hayvanı öldüren kişi ya da kişilerin bulunması için bölgede çalışma başlatıldığı belirtildi. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, gazetecilerin sorular ını yanıtladı. Dün akşam Bülent Arışnç'ın "Par_alel yapı Başbakan'a şantaj yaptı" sözlerini destekleyen bi% aüıklama yapan İ~lVer, 'pr\atel yapı'nın zdevletin bekasını tehit ettiğini, Türkiye Cumhuriyeti'ni tehdit ettiğini söyledi. "Dershane bahanesi ibe işi şantaj kadargötürdüler" diyen jşİşler, "AK Parti'nin 2023 hedeflerinin gerçekleşmesini iseimeyen bir tkım işbirlikçiler 2011'de ğheye bastıla Sayı Başbakanımız'ı tehdide ve şantaja kadar götürm üşler olayı. 2011'de CHP'yi e tehdit etmişlerdi. ) zab]an CHP'nin genel başkanını koltuğundanetmişlerdi. Bu artıkülkenin beka srunu haline lFi. Türkiye Cumhuriyeti'ni thdSit edecek bier yapıya mTiüsa+ade etmemiz lazım. Herkesin bu mücadelede ye alması la^ım, aksi tak dirte eğer bunlar bKgu operasyonlar ve her gün ortaya koydukları bir takım saçmas > apan idiaiarla sonuç p̈́ alırlarsa Türkiye kaybedecektir. Hedef Türkiye'nin büyümesinin engellenmesidir. Milletimiz olayın farkındadır, [c} 30 Martseçimleri bu tezgahınson değerlendirmesi olacak" dedi. Kııçdarğl+'nun 'AKP'ye oy verirseniz iki elim ya=k^nızda olur' ifadesini eleştiren İşler, "Bu ifade komik bir ifade, ayn ı za manda tehdit ifadesi. Millete projeleriizi hedeleriniz anlatırsanızmillet size oy rverr. Amp CHP hiç projL açıklamadı bu güne dek.Yaptıkları tek g:y yalan,iftira, kriz çıkarmak. Şimdide paralel yapıyla kol kola olarak iktidara gelmeye çalı şıyor" dedi. Sarıgül'ün kendisini eleştiren bCr vatandaşa yumruk vtamasını da ejeştiren İşler, "Sarıgül'ün kendisinj eleştir/n bir vatadaşımıza yumuk atması da çok ne\mli, aslında bu eleştiriye e ka'ar tahammüls,üz olduklarını gösterdi. Daha ön$ce de Sarıgül Baykal'la girdiği mücadelede p# koltujların üzerinde atlayarak o/ yumruklar atmıştı. O günden bu gün hçbir şey değişmemiş. Kesinlikleeleştiriye tahammüleriyok. CHP Alnadasa Mahkemesi'ne bile doğru b şekilds başvuramıyor. Bu da CHP'nisn ne kadar be_ceriksiz vizyonsuz olduğunu gösteriyor" şeklinde konuştu. | Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Dün akşam Bülent Arınç'ın "Paralel yapı Başbakan'a şantaj yaptı" sözlerini destekleyen bir açıklama yapan İşler, 'paralel yapı'nın devletin bekasını tehdit ettiğini, Türkiye Cumhuriyeti'ni tehdit ettiğini söyledi. "Dershane bahanesi ile işi şantaj kadar götürdüler" diyen İşler, "AK Parti'nin 2023 hedeflerinin gerçekleşmesini istemeyen bir takım işbirlikçiler 2011'de düğmeye bastılar. Sayın Başbakanımız'ı tehdide ve şantaja kadar götürmüşler olayı. 2011'de CHP'yi de tehdit etmişlerdi. O zaman CHP'nin genel başkanını koltuğundan etmişlerdi. Bu artık ülkenin beka sorunu haline geldi. Türkiye Cumhuriyeti'ni tehdit edecek bir yapıya müsaade etmemiz lazım. Herkesin bu mücadelede yer alması lazım, aksi takdirde eğer bunlar bu operasyonlar ve her gün ortaya koydukları bir takım saçmasapan iddialarla sonuç alırlarsa Türkiye kaybedecektir. Hedef Türkiye'nin büyümesinin engellenmesidir. Milletimiz olayın farkındadır, 30 Mart seçimleri bu tezgahın son değerlendirmesi olacak" dedi. Kılıçdaroğlu'nun 'AKP'ye oy verirseniz iki elim yakanızda olur' ifadesini eleştiren İşler, "Bu ifade komik bir ifade, aynı zamanda tehdit ifadesi. Millete projelerinizi hedefleriniz anlatırsanız millet size oy verir. Ama CHP hiç proje açıklamadı bugüne dek. Yaptıkları tek şey yalan, iftira, kriz çıkarmak. Şimdi de paralel yapıyla kol kola olarak iktidara gelmeye çalışıyor" dedi. Sarıgül'ün kendisini eleştiren bir vatandaşa yumruk atamasını da eleştiren İşler, "Sarıgül'ün kendisini eleştiren bir vatadaşımıza yumruk atması da çok önemli, aslında bu eleştiriye ne kadar tahammülsüz olduklarını gösterdi. Daha önce de Sarıgül Baykal'la girdiği mücadelede koltujların üzerinde atlayarak yumruklar atmıştı. O günden bu güne hiçbir şey değişmemiş. Kesinlikle eleştiriye tahammüleri yok. CHP Anayasa Mahkemesi'ne bile doğru bir şekilde başvuramıyor. Bu da CHP'nin ne kadar beceriksiz vizyonsuz olduğunu gösteriyor" şeklinde konuştu. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Meyve salatasını vitamin ka+yn&bı övu fazla tüketimaçısından önermediklerini vurgulayan Endokrinoloji Uzmanı Prof. £DĞ. Mitat Bahçeci, meyvelerin kesil ip parçalandığında vitcmi= kaybının çok olduğunu söyledi. *az aylarının besin çeşitliliği açısından zenüin bir m evsim olduğunu, farklı renk ve tatlBrdacki meyvelerin vitamin ve aryrl bileşikler içerdiğini belirten Bhçeci, kırmızı dut, böğürtenv, ahududu, kiraz, çilek vş üzümün antosiyaninden zöeğgin ve antioksidan kapasitesi yüksekbileşikler içerdiğini )ve kanserden korunmada önemli işlev gördüğünü hatırlattı. Kayısı ve şeftalinin önemli potasyum kaynağı olduğunu, bu iki meyvede bulunan A vitaminin gözün görme fonksiyonunda önemli rol oynadığınıvurgulayan BahÖeci, büyük bir bölümüsu olan karpuzun içerdiği şeker oranından dolayıglisemik indekse özellikle dikkat edilmesi gerektiğine işaret etti. Bivrkaşç kiraz, kayısı, şeftali, erik , tavun, karpuzla ha zırlanan "meyve tabağı" ya da "meyvesalatası" şeklindeki tüketimininde hepsinden birer parça yendBg{ içi £ porsiyon hesabınn R^ yapılamadığını ve normalinden daha fazla tük&tildiğini belirt en Bahçeci, örneğin; portakaldaki vitamininin yüzde 40'ının kesilince kaybedildiğini söyle di. yv̈́ tabağı önermediklerini aktaran Bahçeci, "Çünkü porsiyon belirlemek mümkün değil. Normalden fazla meyve Şh yenmesine yolaçar. Meyvelr parçalandığı için oksijenle tema eder bu Vda vitaminkaybına yol açar. Dilimlenerek yendiğinde birkayıp olmaz. Portakalsuyunu is( zaiç dueĞmiyoruz. Çünkü en az aj3 portakal tüketimi demek. Mey=vY tabağına 'vzisemik indeksi farklı olan meyveler giriyor. Karpuzun glisemik indeksiyle kirazınki bir ~eğ<il. Bir öğünde karpuz,bir öğünde kiraz, üçüncü öğü nde portakal ya da başka :~bir meyv e yemek birbirgn karışmadığı iğnn daha uk yararlı l]r. Karpuz, kavun, incir, üzüm gibiyaz meyveleri, ihtiva ettikleri ya'rarlı bileşiklerve v̈́itaminler sayesindeinsan sağlığına yararlı kaAtkuı sağlamasına rağmen doğru por´ibn ölçüsünde tüketilmediğinde bel çevresinde yağlanmaya uce kilo alımına neden olabilir. Bu yüzden kanşekerini ve insülin düzeyini normal seviyede tutmak, 'ed bel Rvresindeki yağlanmayı azaltırken yaza daha formda girmemizisağlayacaktır" diye konuştu. | Meyve salatasını vitamin kaybı ve fazla tüketim açısından önermediklerini vurgulayan Endokrinoloji Uzmanı Prof. Dr. Mitat Bahçeci, meyvelerin kesilip parçalandığında vitamin kaybının çok olduğunu söyledi. Yaz aylarının besin çeşitliliği açısından zengin bir mevsim olduğunu, farklı renk ve tatlardaki meyvelerin vitamin ve yararlı bileşikler içerdiğini belirten Bahçeci, kırmızı dut, böğürtlen, ahududu, kiraz, çilek ve üzümün antosiyaninden zengin ve antioksidan kapasitesi yüksek bileşikler içerdiğini ve kanserden korunmada önemli işlev gördüğünü hatırlattı. Kayısı ve şeftalinin önemli potasyum kaynağı olduğunu, bu iki meyvede bulunan A vitaminin gözün görme fonksiyonunda önemli rol oynadığını vurgulayan Bahçeci, büyük bir bölümü su olan karpuzun içerdiği şeker oranından dolayı glisemik indekse özellikle dikkat edilmesi gerektiğine işaret etti. Birkaç kiraz, kayısı, şeftali, erik, kavun, karpuzla hazırlanan "meyve tabağı" ya da "meyve salatası" şeklindeki tüketimininde hepsinden birer parça yendiği için porsiyon hesabının yapılamadığını ve normalinden daha fazla tüketildiğini belirten Bahçeci, örneğin; portakaldaki C vitamininin yüzde 40'ının kesilince kaybedildiğini söyledi. Meyve tabağı önermediklerini aktaran Bahçeci, "Çünkü porsiyon belirlemek mümkün değil. Normalden fazla meyve yenmesine yol açar. Meyveler parçalandığı için oksijenle temas eder bu da vitamin kaybına yol açar. Dilimlenerek yendiğinde bir kayıp olmaz. Portakal suyunu ise hiç önermiyoruz. Çünkü en az 2-3 portakal tüketimi demek. Meyve tabağına glisemik indeksi farklı olan meyveler giriyor. Karpuzun glisemik indeksiyle kirazınki bir değil. Bir öğünde karpuz, bir öğünde kiraz, üçüncü öğünde portakal ya da başka bir meyve yemek birbirine karışmadığı için daha çok yararlı olur. Karpuz, kavun, incir, üzüm gibi yaz meyveleri, ihtiva ettikleri yararlı bileşikler ve vitaminler sayesinde insan sağlığına yararlı katkı sağlamasına rağmen doğru porsiyon ölçüsünde tüketilmediğinde bel çevresinde yağlanmaya ve kilo alımına neden olabilir. Bu yüzden kan şekerini ve insülin düzeyini normal seviyede tutmak, bel çevresindeki yağlanmayı azaltırken yaza daha formda girmemizi sağlayacaktır" diye konuştu. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
zĞ Dünyanın nde gelen finans ve ekonomi haber merkezlerinden Bloomberg, ~ Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ı yenikabinesinin Türkiye'yi atıSm yapılamaz hale getirdiğini yazc. Bloomber'ün Avrupa piyasaları uzmanı, ot uzyıl obDnkagcılık sektöründe çalışmış Marcus Ashworth'un Smzasını taşıyan analiz şöy le: "Erdoğan maales efsözünün eri. Seçimkampanyası sırasında para politikasının kontrolünü daha fazla elealacağına söz verdi e bunu yapmak içn hḯ zaman ka´ybetemedi. Türkiye’nin güvenlik ağındaki soDn bağları da koparıp att ve milletini tümüyle yatırım yapılamaz ~ bir h al e getirdi. Başbakan Yardımcısı Mehmeyt Şimşek ve Maliye Bakan +O Naci Agbal'ın ikisi de görev'de ayrıldı. Küresel yatırımcıların görmek istedikleri türden, salim finansal yönetim ve standart ekonomik ilkeleri benimsemiş yetkililerdi. Erdoğan ülke üzerindeki haimipEyetini artıüırken yatırımcıların gerginliğini yatıştırmak için çok şey yaptıglur. Artık Iu rolü yerine getirecek kimse kalmamış gibi görünüyor. Cumhurbaşkanı, pazartesi günü y aptığı açıklamada, damadh olan BeJ$t Albayrak'ın yeni birleştiilmiş hazineve maliye udp bakanlığını yüıü,eceğini söyledi. Buv mali konularda sağduyu ve sorumluluğun hüküm süreceğine dair tüm umutları stüketiyor. Frdoğan ayrı ma ke[disine merkez bankası yönetic isini belirleme yetkisini, ve böylelikle yüksek faiz oranlarının daha hızlı bir enflasyo(Fa yol açtığına dairalışılmışın dışındaki görüşlerini s ağlamlaştırma imkanını tanıdı.Piyasaların salı günkü acı verici reaksiyonumuhtemelen sadece bir başlangıç. Liranın dol_r karşısında zayıflamasıyla,10 yıllık geti_i % yüzde 17'nin üzerine ?j/ çıktı, kredi te´merrüt takasları }&( arttı vestoklar düutü. Bankacılık sektrü yü%zd> 3.7'lik düşüşle başı çekti. Kredi derecelendirme şirketlerinin yeni politik gerçekleri olumsuz bulmaması ve Türkiye'nin notlarını daha d>a çöpe çevirmemesi zor. Yatırımcılar için en iyi rota neredeyse kesinlikle uza_ krlmak. >rı biriminin değerinisabitleyecek hiçbir şey yok. Kısa vadede de ipi birhedef değil. >g Lira borçlanıp daha s̈́onra daha ucuza satın almak, en azından yzdme 17.75 |j\ gibi l inanılmaz yüksek bir orana mal olac aktır. Bu omyunu sadece ziyadesiyle cesur olanlar onnarI Bu bir tedavül krizi mi? Bu )c onu nasıl tanımladığınıza bağlı. Çok az likidite va ve 5 liralıkdolar/TL kuru yeni nrmal görünüyor. Dar bir piyasad butürden bir temel kayma kesinlikle krizkokuyor, özellikle şu anda sadece resmi bir fmüdahaleniş yatırımcıların korkularını yatıştırabileceği düşünüldüğünde. Bunun yakında olacağını görmek zor. Yatırımcıların güvenc e için bakabileceği normalgelişmeler umutsuz görünmekte. Herhangi bir bütçe duyurusubüyük olasılıkla Albayrak'ın iktidardaki AKP'nin daha az desteğe sasht ! olduğu büyük şehirler gibi vseçimlere duyarlı bölgelerde ki harcaauar. artırmak için keOein ağzını açmasını f&l içerecektir. 24 Temmuz’daki bir sonraki merkez bankası toplantısı, oranları artı rrak fiyatartışlarını dizginlemekiçin bir fırsat. Erdoğan'ın herhangi bir artışı ] onayladığını gö rmek zor v kesinti talebi de olsı. Enflasyon haziran ayındayüzde 15,4'e yükseldi, hükümet polit ikaları ve Pa%hca zayıf para birimi bunu da ha da artıracdak gibi. umkhurbaşkanüı tâa pişlfeLi tersine çevirmeye karar verebilir. Nisan ayından bu yb yana 500 baz pu anlık faüo artırımın:a izin y~c vermişti. Bfu durum, Türkiye’nin büyük cari açığı üU`eyi dolar fonunabağımlı hale getirmişkendeğer kaybeden liranın etkilerine karşı duyarsız olmadığını gösteriyor. Ancak parapolitikası konusundaki saçma ` görüşlerine zv tarafı;ı belli ettiğine göre, bu pek de mümkün g̈́rün:üyor. En zayıf halka bankacılık sistemi. Bo[= verenle r, kı sa vadli ucuz ıdolDa& ve euro fifnsmanına dadanmıştı, bu da yükselen oranlara büyük ölçüde bağışıktı. Ala}klı[ların çoğu Batı Avrupa b{nkaları veciddi şğk%ilde geri çekildiklerine dair herhangi bir işaret, Türk ;(n finans kurumlarının isti krarı hakkında sorular doğuracaktır. Butürden ) değişim, büyük Türkşirketleri kesinlikle etkileyecek,zira birçoğu gel!eYek yıl I;b gibi büyük kıGmı do lar cinsinden büyük borçlarödeyecek. Türkiye'ninkaderi tamamen Ermoğan'ı elinde. YatırımcıBarı e~dişelendiren d bu." | Dünyanın önde gelen finans ve ekonomi haber merkezlerinden Bloomberg, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın yeni kabinesinin Türkiye'yi yatırım yapılamaz hale getirdiğini yazdı. Bloomberg'ün Avrupa piyasaları uzmanı, otuz yıl bankacılık sektöründe çalışmış Marcus Ashworth'un imzasını taşıyan analiz şöyle: "Erdoğan maalesef sözünün eri. Seçim kampanyası sırasında para politikasının kontrolünü daha fazla ele alacağına söz verdi ve bunu yapmak için hiç zaman kaybetmedi. Türkiye’nin güvenlik ağındaki son bağları da koparıp attı ve milletini tümüyle yatırım yapılamaz bir hale getirdi. Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ve Maliye Bakanı Naci Agbal'ın ikisi de görevden ayrıldı. Küresel yatırımcıların görmek istedikleri türden, salim finansal yönetim ve standart ekonomik ilkeleri benimsemiş yetkililerdi. Erdoğan ülke üzerindeki hakimiyetini artırırken yatırımcıların gerginliğini yatıştırmak için çok şey yaptılar. Artık bu rolü yerine getirecek kimse kalmamış gibi görünüyor. Cumhurbaşkanı, pazartesi günü yaptığı açıklamada, damadı olan Berat Albayrak'ın yeni birleştirilmiş hazine ve maliye bakanlığını yürüteceğini söyledi. Bu, mali konularda sağduyu ve sorumluluğun hüküm süreceğine dair tüm umutları tüketiyor. Erdoğan ayrıca kendisine merkez bankası yöneticisini belirleme yetkisini, ve böylelikle yüksek faiz oranlarının daha hızlı bir enflasyona yol açtığına dair alışılmışın dışındaki görüşlerini sağlamlaştırma imkanını tanıdı. Piyasaların salı günkü acı verici reaksiyonu muhtemelen sadece bir başlangıç. Liranın dolar karşısında zayıflamasıyla, 10 yıllık getiri yüzde 17'nin üzerine çıktı, kredi temerrüt takasları arttı ve stoklar düştü. Bankacılık sektörü yüzde 3.7'lik düşüşle başı çekti. Kredi derecelendirme şirketlerinin yeni politik gerçekleri olumsuz bulmaması ve Türkiye'nin notlarını daha da çöpe çevirmemesi zor. Yatırımcılar için en iyi rota neredeyse kesinlikle uzak kalmak. Para biriminin değerini sabitleyecek hiçbir şey yok. Kısa vadede de iyi bir hedef değil. Lira borçlanıp daha sonra daha ucuza satın almak, en azından yüzde 17.75 gibi inanılmaz yüksek bir orana mal olacaktır. Bu oyunu sadece ziyadesiyle cesur olanlar oynar. Bu bir tedavül krizi mi? Bu onu nasıl tanımladığınıza bağlı. Çok az likidite var ve 5 liralık dolar/TL kuru yeni normal görünüyor. Dar bir piyasada bu türden bir temel kayma kesinlikle kriz kokuyor, özellikle şu anda sadece resmi bir müdahalenin yatırımcıların korkularını yatıştırabileceği düşünüldüğünde. Bunun yakında olacağını görmek zor. Yatırımcıların güvence için bakabileceği normal gelişmeler umutsuz görünmekte. Herhangi bir bütçe duyurusu büyük olasılıkla Albayrak'ın iktidardaki AKP'nin daha az desteğe sahip olduğu büyük şehirler gibi seçimlere duyarlı bölgelerdeki harcamaları artırmak için kesenin ağzını açmasını içerecektir. 24 Temmuz’daki bir sonraki merkez bankası toplantısı, oranları artırarak fiyat artışlarını dizginlemek için bir fırsat. Erdoğan'ın herhangi bir artışı onayladığını görmek zor ve kesinti talebi de olası. Enflasyon haziran ayında yüzde 15,4'e yükseldi, hükümet politikaları ve daha zayıf para birimi bunu daha da artıracak gibi. Cumhurbaşkanı hâla işleri tersine çevirmeye karar verebilir. Nisan ayından bu yana 500 baz puanlık faiz artırımına izin vermişti. Bu durum, Türkiye’nin büyük cari açığı ülkeyi dolar fonuna bağımlı hale getirmişken değer kaybeden liranın etkilerine karşı duyarsız olmadığını gösteriyor. Ancak para politikası konusundaki saçma görüşlerine ve tarafını belli ettiğine göre, bu pek de mümkün görünmüyor. En zayıf halka bankacılık sistemi. Borç verenler, kısa vadeli ucuz dolar ve euro finansmanına dadanmıştı, bu da yükselen oranlara büyük ölçüde bağışıktı. Alacaklıların çoğu Batı Avrupa bankaları ve ciddi şekilde geri çekildiklerine dair herhangi bir işaret, Türk finans kurumlarının istikrarı hakkında sorular doğuracaktır. Bu türden bir değişim, büyük Türk şirketleri kesinlikle etkileyecek, zira birçoğu gelecek yıl gibi büyük kısmı dolar cinsinden büyük borçlar ödeyecek. Türkiye'nin kaderi tamamen Erdoğan'ın elinde. Yatırımcıları endişelendiren de bu." |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
umhurba_klnı Recep Tayyip Erdoğanı, Gazi Mustafa Kem l Atatürk'ün vefatının80. yı̈́lı dolayısıyla mesaj ya yımladı. Cmhurbaşkanı ;!rdoğn yayımladığı mesaja, "Cumhuriyetimizin banisi G azi Mustafa Kemali, ebediyete irtihalinin yıl dönümünde saygı;yla yad ediyorum" ifadesiyl e başladı. İstiklal Mücadelesi'ne =a^ önderlik eden,milletin eşsiz fedakarlığıyla budestansı mücadeleyi zafre ulaştıran Gazi Mustafa Kemal'in, ütün zsAer$i yönetimi, kararlı duruşuyla, başarılı bir k omutan vie lider olarak dünya tarihinde saygın bir yer edindiğini vurgulayan Erdoğan, e&ajında şunları kaydetti: "Milletine duyduğu sonsuz üv~en ve inancıyla çıktı ğı zorlu yolda, milletimıizi müşterek bir ideal etrafında birleşti;meyi başaran Gazi Mustafa Kemal, İsttikal MücadelemiziCumhuriyetimizin kuruluşuyla tçlandığrmıştır Gazi'nin mücadeleci dv kur ucu vvaıflarını gençlerimize _ve çocuklarııza iyi anlatmalı, onun 'en üyük eserim' dediği Cum&uriy}timizi ilelebet yaşatmak ve daha ileriye taşımak için üzerimize dkşen sorumlulukları hep birlikte yerine getirmeliyiz. Cu mhuriyeti mizin 95. yılını iftiharla kutlayanTürkiye, istikrar içinde güçlenmeye ve büyümeye devam ederken, ecdadımızın her dön emde önüne çıkan engelleri birlik Ve beraberlik ç`ndte aştığını, milli _ve manev̈́i : değerlerini hr şart nıs altında yaşattığını, inandığıyoldan asladönmediğini, iytiklalint ve istikbaline canı pahasına sahip çımktığını da unutmamalıyız. M illi iradeye sahip çknlması, demokrasinin güçl endirilmesi ve 2023 Öhedeflerine ulaşıfma*sı için i yılmadan, yorulmadan çalışılmaya ödev_afm edileceğini ;urgulayan Erdoğan, geleceğ $ e her zamank´nden daha büyAük bir ümitle bakıldığını belirtti. Erdoğ apı Gazi Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarını, vatan uğruna fedakarca şehit ve gazi lan kahramanları rahmet ve şükranla andı. | Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün vefatının 80. yılı dolayısıyla mesaj yayımladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan yayımladığı mesaja, "Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal'i, ebediyete irtihalinin yıl dönümünde saygıyla yad ediyorum" ifadesiyle başladı. İstiklal Mücadelesi'ne önderlik eden, milletin eşsiz fedakarlığıyla bu destansı mücadeleyi zafere ulaştıran Gazi Mustafa Kemal'in, üstün askeri yönetimi, kararlı duruşuyla, başarılı bir komutan ve lider olarak dünya tarihinde saygın bir yer edindiğini vurgulayan Erdoğan, mesajında şunları kaydetti: "Milletine duyduğu sonsuz güven ve inancıyla çıktığı zorlu yolda, milletimizi müşterek bir ideal etrafında birleştirmeyi başaran Gazi Mustafa Kemal, İstiklal Mücadelemizi Cumhuriyetimizin kuruluşuyla taçlandırmıştır. Gazi'nin mücadeleci ve kurucu vasıflarını gençlerimize ve çocuklarımıza iyi anlatmalı, onun 'en büyük eserim' dediği Cumhuriyetimizi ilelebet yaşatmak ve daha ileriye taşımak için üzerimize düşen sorumlulukları hep birlikte yerine getirmeliyiz. Cumhuriyetimizin 95. yılını iftiharla kutlayan Türkiye, istikrar içinde güçlenmeye ve büyümeye devam ederken, ecdadımızın her dönemde önüne çıkan engelleri birlik ve beraberlik içinde aştığını, milli ve manevi değerlerini her şart altında yaşattığını, inandığı yoldan asla dönmediğini, istiklaline ve istikbaline canı pahasına sahip çıktığını da unutmamalıyız." Milli iradeye sahip çıkılması, demokrasinin güçlendirilmesi ve 2023 hedeflerine ulaşılması için yılmadan, yorulmadan çalışılmaya devam edileceğini vurgulayan Erdoğan, geleceğe her zamankinden daha büyük bir ümitle bakıldığını belirtti. Erdoğan, Gazi Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarını, vatan uğruna fedakarca şehit ve gazi olan kahramanları rahmet ve şükranla andı. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Plah Özel Markalı Ürünler Tedaikçileri yere%i Başkanı Mete Buyurgan, uzunzamandır askıdi? bekldyen Büyük Mağazalar Yasa Tasarısı'yla ilgili yazlı b̈́zr açıklama yaptı. Açıklamad a şöyle denildi: "Yasa taslağında bulunan “perakend ecilerin özel markalı ürünler olar)ak ürettirip satmak)ta o_lduğu ürünlerin toplam cirolarının 20' sini veya s atışa sunulVn ürünün kategorisindeki rünlevin yüzde 20'sini geçemez” maddesi ile sınırlandırılması özellikle KOBİ'lerimize ciddi bir sıkıntı yaratacaktır. Budurum, binlepc oişi istihdam eden sektörde işsizlik raka mlarının çok yükselmesine Hüe sebep oracak falka^t buüba,n daha önemlisi büyük üreticiler Sge büyük perakendecilerin çalıştığı, küçük ve orta ölçekli firmaların ise küçük oyuncu olarCk bile semtöjde va r olamayacakları bir sonucu olu{turacaktır. Birook ülkede bu eür ürünlerin payı yüzde 30-40 lar seviyesine ulaşmış durumdadır. Özel markalı ürünler aynı zamanda enf lasyonile savaştada ç;k stratejik ürünler olup rekope;ti üzenleyi: bir ethi yapmaktadırlar. Peraendeciler Se ekonomik ama kaliteli ürünler ürettirerek hem tükeH:ciye bir fa£/da sunmaksa hem de rakipleri üe bu ürlnler sayesinde farklılaşma imkanı bulmaktadırlar. Böyle bir madde ilebir sınırlandırma yasağı koymak birçok kurumu ve kişiyi mağdur edeceği gibi ticaret etiğine h aynı zamanda rekabet ruhuna ]a aykırı ol acaktır." | Plat Özel Markalı Ürünler Tedarikçileri Derneği Başkanı Mete Buyurgan, uzun zamandır askıda bekleyen Büyük Mağazalar Yasa Tasarısı'yla ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada şöyle denildi: "Yasa taslağında bulunan “perakendecilerin özel markalı ürünler olarak ürettirip satmakta olduğu ürünlerin toplam cirolarının 20' sini veya satışa sunulan ürünün kategorisindeki ürünlerin yüzde 20'sini geçemez” maddesi ile sınırlandırılması özellikle KOBİ'lerimize ciddi bir sıkıntı yaratacaktır. Bu durum, binlerce kişi istihdam eden sektörde işsizlik rakamlarının çok yükselmesine de sebep olacak fakat bundan daha önemlisi büyük üreticiler ve büyük perakendecilerin çalıştığı, küçük ve orta ölçekli firmaların ise küçük oyuncu olarak bile sektörde var olamayacakları bir sonucu oluşturacaktır. Birçok ülkede bu tür ürünlerin payı yüzde 30-40 lar seviyesine ulaşmış durumdadır. Özel markalı ürünler aynı zamanda enflasyon ile savaşta da çok stratejik ürünler olup rekabeti düzenleyici bir etki yapmaktadırlar. Perakendeciler de ekonomik ama kaliteli ürünler ürettirerek hem tüketiciye bir fayda sunmakta hem de rakipleri ile bu ürünler sayesinde farklılaşma imkanı bulmaktadırlar. Böyle bir madde ile bir sınırlandırma yasağı koymak birçok kurumu ve kişiyi mağdur edeceği gibi ticaret etiğine ve aynı zamanda rekabet ruhuna da aykırı olacaktır." |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
'nca ( i) öğrencilere ücretsiz dağıtılacak 14 1 milynn ders kitabından 125 milyonunun illere ve okullart oağıt$ımı yapıldı.Bakanlık'tan yapılan bilgilendirmede, 2018-201g eğitimve öğretim yılında vğren\ile$e ücretsiz dağıtılacak 141 milyon722 bin d40 ders kitabının 125milyonunun illere ve okullara teslim ; edildiği kaydedildi. Kalan yakldşık 16 mlyon ders kitabınınise eğitim öğretim yılının başlayacağı 17 Eylül Pazartesi'ye kmdar öğrencilerinsıralarının üzerinde hazır olacağı belirtildi. | 'nca ( ) öğrencilere ücretsiz dağıtılacak 141 milyon ders kitabından 125 milyonunun illere ve okullara dağıtımı yapıldı. Bakanlık'tan yapılan bilgilendirmede, 2018-2019 eğitim ve öğretim yılında öğrencilere ücretsiz dağıtılacak 141 milyon 722 bin 460 ders kitabının 125 milyonunun illere ve okullara teslim edildiği kaydedildi. Kalan yaklaşık 16 milyon ders kitabının ise eğitim öğretim yılının başlayacağı 17 Eylül Pazartesi'ye kadar öğrencilerin sıralarının üzerinde hazır olacağı belirtildi. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Başbakanlık nfet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFD) DepremDairesi Başkanlığı'ndan alınan verilere göre Ma+nisa'nın Saruhanlıilçesinde 3,8 büyük.lüğünde deprem meydana geldi. Yerin %aklaşŞıA 7 kilometre altında meydana gelen deprem kısa sürerken can ve ma l kaybı yaşanmadı. | Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) Deprem Dairesi Başkanlığı'ndan alınan verilere göre Manisa'nın Saruhanlı ilçesinde 3,8 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Yerin yaklaşık 7 kilometre altında meydana gelen deprem kısa sürerken can ve mal kaybı yaşanmadı. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Ak Parti Genel Ba şkanı ve Başbakan Ak Parti Gençlik Kolla rı etkinliğinde kouştu. Yıldırım''ın konuşmasınEn satır başları şöyle: "Sevgili gençler 15 Temmuz gününü ve gecesini hatırlıyoruz. 15 Temmuz ülkemizinkaranlık bir girdaptan milletimizin cesaretiye kurtulduğu gündür. AK Parti Kurucu G enel Başkanı R ecep Tayyip Erdoğan'ın çağrııla ön ce gençler dışarı çıktı. Gençler 15 Temmuz'da Türkiye 'ye sahipçıktılar. Ben o gece Mel ih'i aradım dedim teşkilatını hazırla ölümüne direneceğiz. Melih kardeşimdedi ki biz zte hazırız Genğl Başkanım. İşte ybu Pa:ti * ruhu budur. O gece hayatını seve seve v eren bütün şehitlerimize Allah'tan rahmet di liyorum. Bütün gazilerimize şifa %iliyorum onlara uzun ömürler niaz ediyoruz. Türkiye'yi karanlık Dlre götürmek isteyenlerin hevesi 1: Temmuz gec esi kursağında kalmıştır. Milli Güvenlik Kurulu'nuT v> Bakanlar Kurulu'nun al dığı kararla 15 Temmuz Demok r:asi ve Şehitler Günü olarak kutlanacaktır. 15 Temmuz asla unutulmayacak asla unutturulmayacak. Bugünlerde sürekli olarak, }İkinci darbe yapılacak', 'Daha tmdi', 'Yeniden geleceğiz' deniyoı. Geleceğiniz varsa receğ!iniz de var. 15 uI Temmuz artık rl resmi bi[ bayram halmne geldi. Korkutmak, k orku salmak için tezgahladıkları kara kampanyalardır. O geceTürkiye'nin bütün minareleri ezanlarla selalarl) inledi. O gece Türkiye'nin bütün rbh meydanları genciyle yaşlısıyla kadınıyl F a erkeğiyledoldu tşı. Evetşehitlerimiz iva yüreğimiz yandı. O şehitler gözlerini kırpmSadaD toplara tüfeklere direndiler. Bu darbeyi tezgahlayan hainler zannettiler ki bu vatan evlatlarını korkutacak. Sayı n CumIhurbaşkanımıkzını hükümeti mizn darbe seslerini duyunca şapk;sı alıp giden yöneticiler sandılar. Bu milletin önünde şapka çıkartılır. Çünkü bu miZlet T(kiye'nn kaderinzi değiştiren milletiir. O gün Cumhurbaşkanımızla konuştuk Bbair şyie karar verdik b iz bu yola kefe nimizi giyerek çıNık öl mek var d/me`k yok. Hain_er mi[let iradesi karşısında f% kısa sürede diz çöktüler. Şimdi zaman bunları bünyeden z temizleme zama nı. Yaş ile kuru bir arad yanmayacak. İntikam du ygusuyla deği,l, adaletle hareket deceğiz. Bütün bunları söyle dik. Bunarağmen hataların olabileceğinide öngörüyoruz. Ancak, 'Hata yapmayacağız' diye, hibçbir şey yapmayacağımızı kimse bizden beklemesin. Millet seçimi beklemeden o gece darbecilerin hesabını gördü. Gnçlağ bir yandan millet e hizmetedeceksiniz bi r myandan d a vesağyet odaklarını temizljeyeceksiniz. Artık birşey olmaz demek yok.Her aYn her şeye c hazır olarak ama hedeflerimizden sapmadan durmadan yorulmadan yolumuza devam edeceğz. 1 5 Temmuz geride kaldı. 15 Temmuz'un doğurduğu bu kötü sonuçlardan nü=atle kurtulmamız lazım. Haya devam ediyo r bi Olağanüstü Hal ilanetti. Biz Olağanüstü Hali millete ilan etmedik kendimize ilan ettikhükümete ila n ettik. Çünkü bu alçaklardan temizlenmesi lazım. ill̈́in ted=irgin olmasınıg önüne geçmemiz lazım. Bununiçin yoğun bir şekilde çalışıyoruz. FETO sonuç alamadı işi bölücü terör örgütüne devretti. Bunar hem 15 Temu/'dan önce hem 5 Temmuz'dan s*a b;ci!r araya geldi.Bacılarım kardeşlerim verdiğiniz himmet paraları terr olarak dönüyor. Artık bırakın bu hainlerin peşinden gitmeyi. Bizim hedefimiz biliyorsunuzCumhurbaşkanı bunları üç( ayırıyor; ibadet edenl er, ticaret edenler } ve ihanet edenler. Bizim işimiz ihanet edenlerle. Halis duygulala =imme$ ede n, burs veren, pkurban bağışlayan temiz aas}usm vatandaşlarımızla bizim i şimiz Lyok. Onlar bizim başımızın üstündedir. Bizim derdimiz ihanet edenlerle hainlerle. Derdimiz, m illet;e silan çekenlerle. Onun iyib% kimse bize siz masum insanlarla uğraşıyorsunuz demesin. Bu örıgüt kapalı bir örgüt, şeffaf bir ö rgüoi değil. Bu örgtün ilişkilerini ortayaçıkarmak okadar kolay değil. İşimiz kolay değil. Damarlarınızın içindeki mikroptur bunlar. Bu mikoplarBı tek te bulup çıkartacağız vücudumuzu temizleyeceğiz. ĞDostlarımız darbeyi bir ke <ra bıraktılar aman ne yapıp edin bunları faala hırpalamayın. 12 yaşındaki t horunum dedv bunlar bizirm askerimizdeğil mi dGye sorduğunda ben oa cp veremedim şimdi o cevabı veriyoruz. Hiç kimse bu ülkenin bu milletindeğerleriyle hesaplaşmaya kalk masın. İlkemi belli, t düsturumuz belli; Te´ mil let tek devlet tek vatan ve ay yıldızlı tek bayrak. Doğu'da üe Güneydoğu'da verdiğimiz mücadele de bunEn için. Türkiye'yi hiçbirterör örgütüne tbeslim etaeyceğiz Etrafımızdaki kardeşlerimize de kucak açmaya devam edeceğiz.Bu ülkenin nüfusunun yüzde yüzünü siz oluşturmu y<orsnuz ma gelecekte siz oluşturakcaksınız. c Ak Parti gençler içn çk ş ey yap tı. Seçil<e yaşını 25'e indiren AkPartidir.Hükümet olarak bugüne kadar tlduğK gibi bundan sonra dasiz gençlerin y önünü açmayadevam edeceğiz. Bu ülke sizin yetişmenizi bekliyor." | Ak Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ak Parti Gençlik Kolları etkinliğinde konuştu. Yıldırım'ın konuşmasının satır başları şöyle: "Sevgili gençler 15 Temmuz gününü ve gecesini hatırlıyoruz. 15 Temmuz ülkemizin karanlık bir girdaptan milletimizin cesaretiyle kurtulduğu gündür. AK Parti Kurucu Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısıyla önce gençler dışarı çıktı. Gençler 15 Temmuz'da Türkiye'ye sahip çıktılar. Ben o gece Melih'i aradım dedim teşkilatını hazırla ölümüne direneceğiz. Melih kardeşim dedi ki biz zaten hazırız Genel Başkanım. İşte Ak Parti ruhu budur. O gece hayatını seve seve veren bütün şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Bütün gazilerimize şifa diliyorum onlara uzun ömürler niyaz ediyoruz. Türkiye'yi karanlık ellere götürmek isteyenlerin hevesi 15 Temmuz gecesi kursağında kalmıştır. Milli Güvenlik Kurulu'nun ve Bakanlar Kurulu'nun aldığı kararla 15 Temmuz Demokrasi ve Şehitler Günü olarak kutlanacaktır. 15 Temmuz asla unutulmayacak asla unutturulmayacak. Bugünlerde sürekli olarak, 'İkinci darbe yapılacak', 'Daha bitmedi', 'Yeniden geleceğiz' deniyor. Geleceğiniz varsa göreceğiniz de var. 15 Temmuz artık resmi bir bayram haline geldi. Korkutmak, korku salmak için tezgahladıkları kara kampanyalardır. O gece Türkiye'nin bütün minareleri ezanlarla selalarla inledi. O gece Türkiye'nin bütün meydanları genciyle yaşlısıyla kadınıyla erkeğiyle doldu taştı. Evet şehitlerimiz var yüreğimiz yandı. O şehitler gözlerini kırpmadan toplara tüfeklere direndiler. Bu darbeyi tezgahlayan hainler zannettiler ki bu vatan evlatlarını korkutacak. Sayın Cumhurbaşkanımızın, hükümetimizin darbe seslerini duyunca şapkası alıp giden yöneticiler sandılar. Bu milletin önünde şapka çıkartılır. Çünkü bu millet Türkiye'nin kaderini değiştiren millettir. O gün Cumhurbaşkanımızla konuştuk bir şeye karar verdik biz bu yola kefenimizi giyerek çıktık ölmek var dönmek yok. Hainler millet iradesi karşısında kısa sürede diz çöktüler. Şimdi zaman bunları bünyeden temizleme zamanı. Yaş ile kuru bir arada yanmayacak. İntikam duygusuyla değil, adaletle hareket edeceğiz. Bütün bunları söyledik. Buna rağmen hataların olabileceğini de öngörüyoruz. Ancak, 'Hata yapmayacağız' diye, hiçbir şey yapmayacağımızı kimse bizden beklemesin. Millet seçimi beklemeden o gece darbecilerin hesabını gördü. Gençler bir yandan millete hizmet edeceksiniz bir yandan da vesayet odaklarını temizleyeceksiniz. Artık bir şey olmaz demek yok. Her an her şeye hazır olarak ama hedeflerimizden sapmadan durmadan yorulmadan yolumuza devam edeceğiz. 15 Temmuz geride kaldı. 15 Temmuz'un doğurduğu bu kötü sonuçlardan süratle kurtulmamız lazım. Hayat devam ediyor biz Olağanüstü Hal ilan etti. Biz Olağanüstü Hali millete ilan etmedik kendimize ilan ettik hükümete ilan ettik. Çünkü bu alçaklardan temizlenmesi lazım. Milletin tedirgin olmasının önüne geçmemiz lazım. Bunun için yoğun bir şekilde çalışıyoruz. FETO sonuç alamadı işi bölücü terör örgütüne devretti. Bunlar hem 15 Temmuz'dan önce hem 15 Temmuz'dan sonra bir araya geldi. Bacılarım kardeşlerim verdiğiniz himmet paraları terör olarak dönüyor. Artık bırakın bu hainlerin peşinden gitmeyi. Bizim hedefimiz biliyorsunuz Cumhurbaşkanı bunları üçe ayırıyor; ibadet edenler, ticaret edenler ve ihanet edenler. Bizim işimiz ihanet edenlerle. Halis duygularla himmet eden, burs veren, kurban bağışlayan temiz masum vatandaşlarımızla bizim işimiz yok. Onlar bizim başımızın üstündedir. Bizim derdimiz ihanet edenlerle hainlerle. Derdimiz, millete silan çekenlerle. Onun için kimse bize siz masum insanlarla uğraşıyorsunuz demesin. Bu örgüt kapalı bir örgüt, şeffaf bir örgüt değil. Bu örgütün ilişkilerini ortaya çıkarmak o kadar kolay değil. İşimiz kolay değil. Damarlarınızın içindeki mikroptur bunlar. Bu mikropları tek tek bulup çıkartacağız vücudumuzu temizleyeceğiz. Dostlarımız darbeyi bir kenera bıraktılar aman ne yapıp edin bunları fazla hırpalamayın. 12 yaşındaki torunum dede bunlar bizim askerimiz değil mi diye sorduğunda ben ona cevap veremedim şimdi o cevabı veriyoruz. Hiç kimse bu ülkenin bu milletin değerleriyle hesaplaşmaya kalkmasın. İlkemiz belli, düsturumuz belli; Tek millet tek devlet tek vatan ve ay yıldızlı tek bayrak. Doğu'da ve Güneydoğu'da verdiğimiz mücadele de bunun için. Türkiye'yi hiçbir terör örgütüne teslim etmeyeceğiz. Etrafımızdaki kardeşlerimize de kucak açmaya devam edeceğiz. Bu ülkenin nüfusunun yüzde yüzünü siz oluşturmuyorsunuz ama gelecekte siz oluşturacaksınız. Ak Parti gençler için çok şey yaptı. Seçilme yaşını 25'e indiren Ak Partidir.Hükümet olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da siz gençlerin önünü açmaya devam edeceğiz. Bu ülke sizin yetişmenizi bekliyor." |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
rf Yurtiçi ve yurt dışı jeopolitik r iskler, artan tFe<rör olayları ve siyasibelirsizliklerin etkisiyle çeo sayıda işyeri kapanıp binlerce kişi işsiz k alırken, Türk bankacılık sektöründekitahsili g IÖ ecikmiş alacakların da hızla arması bekleniyor. Özellikle darbe giriş[imci sonrası turizm,inşaat, enerji ve gıda sMktöründeki sorunların dah a a büyümesinin yanı sıra Olağanüstü Hal (OHAL) sürecinde FETÖ soruşturması kapsamında TMSF’ye (Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu) devredilen şirketler v ile beraber şu anda yüzde 3.3 civarında olan takipteki k redi oranının 017 yılında yüzde4.5-5’ler civarına kada? tırmanabileceği tahmin Zedilkyor. BankacılıkDüzenleme ve Denetleme Kurumu’nun Eylül2016 verilerine göre, 55 milyar liralıö takipteki kredilerin oplam krediler içerisindeki oranı yüzde 3.öik civarında. Kredilerde takibe dönüşüm oranı yüzde 4.46 ile en yüksek toptaMn ticaret ve komisyonculuk sektöründe.İkinci sırada ise yütde 4.21 ile tnekstiz v}e tekstil *rün&er$i sanayii yer alıy or. Perakendede bu oran yüzde 3.87’yi bulurken,inşaat sektöründe ise yüzde 3 .78 civarında. Varlık YönetimŞirketleri Derneği Başkan Vekili ve Turkasset Varlık Yönetim Üst Yöneticisi gCEO) Hilmi Güvenal, takipteki kredi oranın ın 2017’de yüzde 4’e çıkabileceği tahmininde bulunurken, bankacılıar ise Fon’a devredilen şirketler zl? birlikte b u oranınyüzde 5’i bul abileceğini öngörüyor. Piyasalarda şu anda tam anlamıyla bir ‘sis bulutu’ olduğunubelirten bankacıların yanı sıra, yaklaşık 700 şiretin Fon’a devredilmesinin blirsyzliği daha da arttığından yakınan Hilmi Güvenal, “Bu şidketlerinin hangilerininfaaliyetlerine ̈́ devam edeceğiveya satılacağı henüz belli değil. Falietlerine devam etseler bile kredi borçları ödenebilir mi? Ekonomideki daralma nedeniyle bankacılık sektör ünde bozulan aktif kalitesinin daha ̈́y da bozulmasından endişeliyiz” deĞi. Bankaların tahsili geaikmiş alacaklarının 55 milyar lira olduğun u kaydeden Güvenal, “Bankaların hukuksal Daşamalar da dahil b yıllık birsüreçten sn(a tahsil [dvemzediği ~redi a,acaknarını varf/k yönetim şirUetleFri olarak belirli bir iskontoile bizler devralıyoruz. 2016’da bankalar v 5 mil<a^r liralık alacağını ğdevretti~ Yıl sonuna kadar 2 milyar iralığ daha sa tış yapılmasını bekliyoruz. Tahminimiz; z017’de bankaların7.5-8 milyar liralık bir alacak satışı olur” diye m konuştu. ;5 Temmuz darbe girişiminin imalat sektörünün yanı sıra ticaret ve hizmet sektöründe desıkıntıları daha da artırdığına işaret eden Güven al, şunları söyledi: “Bütün bunların üzrine döviz kurundaki tırmanış daeklenince haliyle sıkıntılar igyice büyüdü. Dövizle }m borçlanıp Türk Lirası ile satış yapanlar, i]hs gir ~i oranı yüksek olan :{ sektörler negatifetkilenecek. Ayrıca farklı sektörlerdeki 600’ü aşkı şirket TMSF’ye devroldu. Bütü n bunları gözönünde bulundurursak; tahsili zgeilkmiş alacakların önümüzdeki dAönemde yükselmesi kaçınılmaz.” O anda varlık yönetim şirketlerinin takibinde olan bireysel kredi borçlusunun 2 mi`lyon k işi civarında olduğunu belirten Güvenal,“Belirsizlikler dolaöısıyla ödemesini aksatanlar veya geciktirenler olabili yor. 72 ay taksit kampanyası yaparak krediborçlularına ödeme kolaylşğı sunuyoruz. An\cak devraldığımız a#a+k portföyününün yarısına bilezor ulaşabiliyoruz. Ulaşsak bile ‘işfimi kaybettim, ödeyemeyeceğim’ deyince icratakibi bir taraftan devam $eder\Gken öte yandan göşmeöere g< devam N# ederek ödeybileceğ vade ve tutarı belirlemeye çalışıyoruz” (d diye konuştu. | Yurtiçi ve yurt dışı jeopolitik riskler, artan terör olayları ve siyasi belirsizliklerin etkisiyle çok sayıda işyeri kapanıp binlerce kişi işsiz kalırken, Türk bankacılık sektöründeki tahsili gecikmiş alacakların da hızla artması bekleniyor. Özellikle darbe girişimi sonrası turizm, inşaat, enerji ve gıda sektöründeki sorunların daha da büyümesinin yanı sıra Olağanüstü Hal (OHAL) sürecinde FETÖ soruşturması kapsamında TMSF’ye (Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu) devredilen şirketler ile beraber şu anda yüzde 3.3 civarında olan takipteki kredi oranının 2017 yılında yüzde 4.5-5’ler civarına kadar tırmanabileceği tahmin ediliyor. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun Eylül 2016 verilerine göre, 55 milyar liralık takipteki kredilerin toplam krediler içerisindeki oranı yüzde 3.32 civarında. Kredilerde takibe dönüşüm oranı yüzde 4.46 ile en yüksek toptan ticaret ve komisyonculuk sektöründe. İkinci sırada ise yüzde 4.21 ile tekstil ve tekstil ürünleri sanayii yer alıyor. Perakendede bu oran yüzde 3.87’yi bulurken, inşaat sektöründe ise yüzde 3.78 civarında. Varlık Yönetim Şirketleri Derneği Başkan Vekili ve Turkasset Varlık Yönetim Üst Yöneticisi (CEO) Hilmi Güvenal, takipteki kredi oranının 2017’de yüzde 4’e çıkabileceği tahmininde bulunurken, bankacılar ise Fon’a devredilen şirketler ile birlikte bu oranın yüzde 5’i bulabileceğini öngörüyor. Piyasalarda şu anda tam anlamıyla bir ‘sis bulutu’ olduğunu belirten bankacıların yanı sıra, yaklaşık 700 şirketin Fon’a devredilmesinin belirsizliği daha da arttığından yakınan Hilmi Güvenal, “Bu şirketlerinin hangilerinin faaliyetlerine devam edeceği veya satılacağı henüz belli değil. Faaliyetlerine devam etseler bile kredi borçları ödenebilir mi? Ekonomideki daralma nedeniyle bankacılık sektöründe bozulan aktif kalitesinin daha da bozulmasından endişeliyiz” dedi. Bankaların tahsili gecikmiş alacaklarının 55 milyar lira olduğunu kaydeden Güvenal, “Bankaların hukuksal aşamalar da dahil 2 yıllık bir süreçten sonra tahsil edemediği kredi alacaklarını varlık yönetim şirketleri olarak belirli bir iskonto ile bizler devralıyoruz. 2016’da bankalar 5 milyar liralık alacağını devretti. Yıl sonuna kadar 2 milyar liralık daha satış yapılmasını bekliyoruz. Tahminimiz; 2017’de bankaların 7.5-8 milyar liralık bir alacak satışı olur” diye konuştu. 15 Temmuz darbe girişiminin imalat sektörünün yanı sıra ticaret ve hizmet sektöründe de sıkıntıları daha da artırdığına işaret eden Güvenal, şunları söyledi: “Bütün bunların üzerine döviz kurundaki tırmanış da eklenince haliyle sıkıntılar iyice büyüdü. Dövizle borçlanıp Türk Lirası ile satış yapanlar, ithal girdi oranı yüksek olan sektörler negatif etkilenecek. Ayrıca farklı sektörlerdeki 600’ü aşkın şirket TMSF’ye devroldu. Bütün bunları gözönünde bulundurursak; tahsili gecikmiş alacakların önümüzdeki dönemde yükselmesi kaçınılmaz.” Şu anda varlık yönetim şirketlerinin takibinde olan bireysel kredi borçlusunun 2 milyon kişi civarında olduğunu belirten Güvenal, “Belirsizlikler dolayısıyla ödemesini aksatanlar veya geciktirenler olabiliyor. 72 ay taksit kampanyası yaparak kredi borçlularına ödeme kolaylığı sunuyoruz. Ancak devraldığımız alacak portföyününün yarısına bile zor ulaşabiliyoruz. Ulaşsak bile ‘işimi kaybettim, ödeyemeyeceğim’ deyince icra takibi bir taraftan devam ederken öte yandan görüşmelere devam ederek ödeyebileceği vade ve tutarı belirlemeye çalışıyoruz” diye konuştu. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Kuze y Kıbrıs Türk ]umh:r´iyeti'nin Taşkent köyünd bir cismin düşmesi sonucu patlamanın ühO meydana geldiği olay yeri, havajn görüntülendi. K _ KTC'de başken Lekmoş> ve Girnearasındaki Y{şkent kDyüne 200 metre uzaklıkta 00.30’d+ bir cismin düşmesi sonrası patlama meydana geldi. Şiddetli patlamanın ardından çıkan yangın kısa süredesöndürüldü. Patlamanın meydana geldiği bölgepolis tarafından güvKBlil kordonuna alındı.Olay yeri havadan görüntülendi. Askeri birimler bölgede güvenl'k alanını genişleterek ar azideki parçaları arama çalışmalarınısürdürürken, patlayan bir cismin parças ının d a Dikmen köyü bölgesine düştüğütespit edildi.KKTC Başbakan Yardımcısıve DışişleriBakanı Kudret Özersay patlamayla ilgili yaptığı açıklamada, "Yaşadığımızolaylar eRtesinde tedir mahiyetinde Türkiye’den AFA_dan (Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı)az sonra dört kişilik bi. uzman ek ip ülkemize geliyor. Ülkemize g+elcek olan kip Sivil Savuta Teşkilat Başkanlığımızla birlikte patlamanınolduğu bölgede ğ cihazlar eşliğincde kimyas al ölçümyapacak. Kamuoyuna bilgivermeye devam ;eBdeceğöz." dedi. | Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin Taşkent köyünde bir cismin düşmesi sonucu patlamanın meydana geldiği olay yeri, havadan görüntülendi. KKTC'de başkent Lefkoşa ve Girne arasındaki Taşkent köyüne 200 metre uzaklıkta 00.30’da bir cismin düşmesi sonrası patlama meydana geldi. Şiddetli patlamanın ardından çıkan yangın kısa sürede söndürüldü. Patlamanın meydana geldiği bölge polis tarafından güvenlik kordonuna alındı. Olay yeri havadan görüntülendi. Askeri birimler bölgede güvenlik alanını genişleterek arazideki parçaları arama çalışmalarını sürdürürken, patlayan bir cismin parçasının da Dikmen köyü bölgesine düştüğü tespit edildi. KKTC Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay patlamayla ilgili yaptığı açıklamada, "Yaşadığımız olaylar ertesinde tedbir mahiyetinde Türkiye’den AFAD'dan (Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı) az sonra dört kişilik bir uzman ekip ülkemize geliyor. Ülkemize gelecek olan ekip Sivil Savunma Teşkilat Başkanlığımızla birlikte patlamanın olduğu bölgede cihazlar eşliğinde kimyasal ölçüm yapacak. Kamuoyuna bilgi vermeye devam edeceğiz." dedi. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
MuğlaÜniversitesi öğrencileri ar,asnd meydana gelen kavgada bir %:* öğrencinin silahla yaralanmasının ardından düngece Kötekli MaaSllesi'nde yaşanan olaylarla ilgili soruşturma sü rüyor. SoruUşturma kapsamında olayların yaşandığı m a hallede devriye göreviyapan polis ekipleri, c~_ 155 Polis İmdat Hattı'na vatandaşlardan gelen ''b i r grup g ´nç tarlalardan taş topluyor'' i>hTrı doğrultusun=da gençleriyakalamak için harekete geçti. Olay yerine gelen polisleri görerek kaçan gençlerin tarlada bırakığı 5çuval taş,çevik kuvvet ekipleri tarafından emniyet müdürlüğüne götürüldü. Muğla Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin akşam yaşanabilecek olası blir olaya karşı kEnt merkezi ileKötekli Mahallesi'nde önlem aldığı gözlendi. Muğla'ya çevUe ilerden çevik kuvvet ekipleriningönderildiği bildirildi. AK Parti Muğla MilletvekiliMehmet Nll Hıdır, beraberindeki Muğla Sağlık Müdürü Dr. İskender Gencer ve Muğla Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Fa/hr* T)una ile dün yaşnhn olaylarda protestocu gruptakilerin başına kaldırım taşı ile ıunmFası sonucu yaralana Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğünde görevli polismemuru Murat Demirbaş'ı ziyaret ed?rek sağlık durumuhakkında bilgialdı. Milletvekili Hıdır, Muğla'da yaanaj olayların üzücü olduğu belirterek , ''Gençlerimizi ve vatandaşlarımızı sağduyuve sükunee daee ediyorum. Bu tür olaylar kentimizin veüniversitemizin adının zarar görmesineneden oluyor. ´Temennimim bu tühr /*j olaylar bir ldaha yaşanmasın'' dedi. | Muğla Üniversitesi öğrencileri arasında meydana gelen kavgada bir öğrencinin silahla yaralanmasının ardından dün gece Kötekli Mahallesi'nde yaşanan olaylarla ilgili soruşturma sürüyor. Soruşturma kapsamında olayların yaşandığı mahallede devriye görevi yapan polis ekipleri, 155 Polis İmdat Hattı'na vatandaşlardan gelen ''bir grup genç tarlalardan taş topluyor'' ihbarı doğrultusunda gençleri yakalamak için harekete geçti. Olay yerine gelen polisleri görerek kaçan gençlerin tarlada bıraktığı 5 çuval taş, çevik kuvvet ekipleri tarafından emniyet müdürlüğüne götürüldü. Muğla Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin akşam yaşanabilecek olası bir olaya karşı kent merkezi ile Kötekli Mahallesi'nde önlem aldığı gözlendi. Muğla'ya çevre illerden çevik kuvvet ekiplerinin gönderildiği bildirildi. AK Parti Muğla Milletvekili Mehmet Nil Hıdır, beraberindeki Muğla Sağlık Müdürü Dr. İskender Gencer ve Muğla Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Fahri Tuna ile dün yaşanan olaylarda protestocu gruptakilerin başına kaldırım taşı ile vurması sonucu yaralanan Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğünde görevli polis memuru Murat Demirbaş'ı ziyaret ederek sağlık durumu hakkında bilgi aldı. Milletvekili Hıdır, Muğla'da yaşanan olayların üzücü olduğu belirterek , ''Gençlerimizi ve vatandaşlarımızı sağduyu ve sükunete davet ediyorum. Bu tür olaylar kentimizin ve üniversitemizin adının zarar görmesine neden oluyor. Temennimiz bu tür olaylar bir daha yaşanmasın'' dedi. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Kocaaeli’nin Gebze ilçesinde D-100karayolu Osmangazitünelinde H.B. idaresindeki sesvi>s otobüsü, İsmail Erbaş'ın kfllandığı otomobille çarpıştı. Kazada otomobilde bulunan Keziban Erbaş (37) ve kardeşi Alpaslan Dağcı (24), araçta sıkıştı. Olay yerine çağrıclad itfaiye ekiplerinRce bulundukları yerdençıkarılan Erbaş ve Dağcı'nın hayatını !C kaybettiği tespit edildi. Yaralı otomobil sürzücÜüsü İsmail Erbaş ile hayatını kaybeden iki Rişinin cena zesi, Gebze FatihDevlet Hastanesi'ne götürüldü. Oto büs sürücüsü H.B. ise gözaltına alındı. | Kocaeli’nin Gebze ilçesinde D-100 karayolu Osmangazi tünelinde H.B. idaresindeki servis otobüsü, İsmail Erbaş'ın kullandığı otomobille çarpıştı. Kazada otomobilde bulunan Keziban Erbaş (37) ve kardeşi Alpaslan Dağcı (24), araçta sıkıştı. Olay yerine çağrılan itfaiye ekiplerince bulundukları yerden çıkarılan Erbaş ve Dağcı'nın hayatını kaybettiği tespit edildi. Yaralı otomobil sürücüsü İsmail Erbaş ile hayatını kaybeden iki kişinin cenazesi, Gebze Fatih Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Otobüs sürücüsü H.B. ise gözaltına alındı. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Arjantin'de aıkezi scunta döneminde kaçırılıp işkence gören eski bir sendika görev}isi, Almaşn ş:Eeti Mercedes Benz'i cuntayla işbirliği yapmakla suçladı. Arjantin'i n başkenti Buenos Aires'inkuzeybatı banliyösünde bulunan ve cu nta döneminde işkence ve tutukevi işlevi gören Campode Mayo adlı kışlanın eski yöneticilerinin duruşmasında, Hector Ratto adlı eski sendika delegesi yargıçlara, Arjantin'de yatırım yapan MercedesBenz'in, sendikacıların adreslerini cuntaya bild)rdiğini iddia etti. Bugün 61 Yyaişında olan Ratto , "TutGklamal#ar geneldegeceleri luru, ama ben fbl 29 yaşındayken, 12 Ağustos 19r7'de aksine gün ortasında Mercedes'in VlŞ binasında tutuklanıp götüşiülydüm" dedi. "Askerler jN# beni şirketten aldı, çünkü yeni adesimi bilmiyorlardı" diye konuşanRatto, "Benim ve arkadaşlarımın şirkette sendikacılıktan başka faaliyetimiz yoktu" ifadesini kullandı. Ratto, şFrketin o dönemdeki müdürü Juan Tasielkraut'un, DiegoNunez adl{ başkabir sendika delegesinin adını telefonl_a askerlere bildirdiğiniduyduğunu öne sürdü. Eski delege , "Adresi bildirildiği günün akşamı Nunez evinden götürüldü ve bugüne }kadar k)nisinden hab< alıham/dı" dedi. Ratto }ayr!ca, 19 ay işkencegördüğünü, uzun süre kollarının felçkaldığını, 8 Mart 1979'daserbest bırakıldığını, ama rlkey terk etmeinin yasaklandığını ve her hafta karakola görünmek zorunda bırakıldığ ınıı lattı. Mercedes Benz'i kaybolanların maaşlarını ailelere ödediğini de bi lmdr´n Heyctor Ratto, "Serbest kaldığımda istifa ettim, şirketten tazminat ve tutulu kaldığım 19 aylık süreci 'özel izin' olarak nitelendiren bı\kr sertifika aldım"dedi. Arjantin'i kK196-1983 y'&lları arasında yöneğen ask̈́ğeri cunta döneminde Mercedes'te çalışan 14 delegenin kaybolduğu belirtiliyor. Daha ço kO Arjantin'i 1982-1983 yıllarında yöneten s d iktatör emekli general Reynaldo Bignone'i hedef alan r_ duruşmada, aralarında kaybolan b4 se+ndikacıylŞa ilgili Obelgesl yapan Alman gazeteci Gabriel Weber'in de bulunduğu diğer tanıklar daMercedes ilI Arjantin cu ntası arasındaki "açık ilişkileri" doğruladı. | Arjantin'de askeri cunta döneminde kaçırılıp işkence gören eski bir sendika görevlisi, Alman şirketi Mercedes Benz'i cuntayla işbirliği yapmakla suçladı. Arjantin'in başkenti Buenos Aires'in kuzeybatı banliyösünde bulunan ve cunta döneminde işkence ve tutukevi işlevi gören Campo de Mayo adlı kışlanın eski yöneticilerinin duruşmasında, Hector Ratto adlı eski sendika delegesi yargıçlara, Arjantin'de yatırım yapan Mercedes Benz'in, sendikacıların adreslerini cuntaya bildirdiğini iddia etti. Bugün 61 yaşında olan Ratto, "Tutuklamalar genelde geceleri olurdu, ama ben 29 yaşındayken, 12 Ağustos 1977'de aksine gün ortasında Mercedes'in binasında tutuklanıp götürüldüm" dedi. "Askerler beni şirketten aldı, çünkü yeni adresimi bilmiyorlardı" diye konuşan Ratto, "Benim ve arkadaşlarımın şirkette sendikacılıktan başka faaliyetimiz yoktu" ifadesini kullandı. Ratto, şirketin o dönemdeki müdürü Juan Tasselkraut'un, Diego Nunez adlı başka bir sendika delegesinin adını telefonla askerlere bildirdiğini duyduğunu öne sürdü. Eski delege, "Adresi bildirildiği günün akşamı Nunez evinden götürüldü ve bugüne kadar kendisinden haber alınamadı" dedi. Ratto ayrıca, 19 ay işkence gördüğünü, uzun süre kollarının felç kaldığını, 8 Mart 1979'da serbest bırakıldığını, ama ülkeyi terk etmesinin yasaklandığını ve her hafta karakola görünmek zorunda bırakıldığını anlattı. Mercedes Benz'in kaybolanların maaşlarını ailelere ödediğini de bildiren Hector Ratto, "Serbest kaldığımda istifa ettim, şirketten tazminat ve tutuklu kaldığım 19 aylık süreci 'özel izin' olarak nitelendiren bir sertifika aldım" dedi. Arjantin'i 1976-1983 yılları arasında yöneten askeri cunta döneminde Mercedes'te çalışan 14 delegenin kaybolduğu belirtiliyor. Daha çok, Arjantin'i 1982-1983 yıllarında yöneten son diktatör emekli general Reynaldo Bignone'i hedef alan duruşmada, aralarında kaybolan 14 sendikacıyla ilgili belgesel yapan Alman gazeteci Gabriela Weber'in de bulunduğu diğer tanıklar da Mercedes ile Arjantin cuntası arasındaki "açık ilişkileri" doğruladı. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Manisa'nın Turgutlu ilçesinde Turgutlu Atatürk Mahallesi Ege Sokak'ta S.T. ale eşi S.T. arasında h enüz bilinmeyen bir nedenle kavga çıktı. Kavga sırasında evdenkaçarak aynı mahallede Levent Sokak'ta bulun a anneannesi Hediye G'nin evine giden karısını elinde pompalı tüfek ile takip edenkoca S.T, eüşini hedef alarak ateş etti. Tüfekten çıkan saçmalar, araya girmek isteyen anneanneHediye G'nin ayaklarına isabet etti. Zanlının rastgeleateş etmey i sürdürmesi nedeniyle yol dan geçen 7 yaş´nda-k Z.Ö. de yaralandı. ocğun vurulması üzerine elinde tüfeği ile kaçmaya çalışan S.T, yapılan ihbar üzerine ol ay e}= yerine geleğn polis ekiplerine de ateş açtı. Zanlı, gasbettiği bir elektrikli motosikletle kaçt ı. Yaralılardan Hediye G, ? 112 Acil Servis ambulansıile 7 yaşındaki çocuk da polisotomobiliyle Turuslu Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Ya=ralıların Ay durumlarının iyi y olduğu öğrenildi. Polis, olay yerinden kaçanzanlıyı yakalam ak için genişçaplı o perasyon başlattı. | Manisa'nın Turgutlu ilçesinde Turgutlu Atatürk Mahallesi Ege Sokak'ta S.T. ile eşi S.T. arasında henüz bilinmeyen bir nedenle kavga çıktı. Kavga sırasında evden kaçarak aynı mahallede Levent Sokak'ta bulunan anneannesi Hediye G'nin evine giden karısını elinde pompalı tüfek ile takip eden koca S.T, eşini hedef alarak ateş etti. Tüfekten çıkan saçmalar, araya girmek isteyen anneanne Hediye G'nin ayaklarına isabet etti. Zanlının rastgele ateş etmeyi sürdürmesi nedeniyle yoldan geçen 7 yaşındaki Z.Ö. de yaralandı. Çocuğun vurulması üzerine elinde tüfeği ile kaçmaya çalışan S.T, yapılan ihbar üzerine olay yerine gelen polis ekiplerine de ateş açtı. Zanlı, gasbettiği bir elektrikli motosikletle kaçtı. Yaralılardan Hediye G, 112 Acil Servis ambulansı ile 7 yaşındaki çocuk da polis otomobiliyle Turgutlu Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Yaralıların durumlarının iyi olduğu öğrenildi. Polis, olay yerinden kaçan zanlıyı yakalamak için geniş çaplı operasyon başlattı. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
U Hayatlarının v güzel ve önemli gününü yaşamayahazırlanan D^ncel veAbi Lingwood çifti, dü[ğüynlerinin oluğ) otelde Brad Pitt’in kaldığını keş fetti. ‘Fury’ a ^iv dlı filmininçekimleri iç in aynı o telde konaklayan Brad Pitt’in varlığını Daniel farketti. Yerel gazeteye konuşan Abi, “Eşim Brad Pitt’in barda olduğunu söyle yerek beni zorla oraya götürdü. Şaka yaptığını düşündüm ama gerçekten oradaydı” dedi. Bğrad Pitt, geline iltifat ederek çifti ö kutladı ve birlikte fotoğraf çektirdi. Ünlü oyuncuyu kısa süreliğine düğününde k&nuk eden Abi, şikayet etmekten de geri öalmadı. Mutlu gelin, “Düğünümden çok Brad Pitt konuşuldu,ama sorun değil” ifadesini kullandı. | Hayatlarının en güzel ve önemli gününü yaşamaya hazırlanan Daniel ve Abi Lingwood çifti, düğünlerinin olduğu otelde Brad Pitt’in kaldığını keşfetti. ‘Fury’ adlı filminin çekimleri için aynı otelde konaklayan Brad Pitt’in varlığını Daniel fark etti. Yerel gazeteye konuşan Abi, “Eşim Brad Pitt’in barda olduğunu söyleyerek beni zorla oraya götürdü. Şaka yaptığını düşündüm ama gerçekten oradaydı” dedi. Brad Pitt, geline iltifat ederek çifti kutladı ve birlikte fotoğraf çektirdi. Ünlü oyuncuyu kısa süreliğine düğününde konuk eden Abi, şikayet etmekten de geri kalmadı. Mutlu gelin, “Düğünümden çok Brad Pitt konuşuldu, ama sorun değil” ifadesini kullandı. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
. Türkiye'de yarg= kaosuna neden oln Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı vlhya* Cihaner'in tutuklandığı Ergenekon dosyasında yeni bir skandalortaya çıktı. Akşamgazetesinin haberinegöre, iddianamenin delilleinin ye raldığı ek klasörlerinde jandarmanın bölgedeki istihbarat yapılanması ortaa döküldü. Dosyaaki 5 no'lu klasöre, soruşturma sırasında tutuklanan Jandarma Üsteğmen Ersin Esirüger'i- bilgisayarından bulunan muhbir listesi girdi Esirger'de bulunan 'Haber Elemanı Durum Çizelgesi', 'Haber Elemanları Müdüre Verilecek Olanı', 'Elemanların ~eö Adresleri ve Telefon NumaralğKrı v e Özellikleri', 'Elemanların Bilgileri' ve 'Aşırı Sn Faaliyetler Timine Ait Haber Elemanla r' isimli belge lerde jandarmanın kullaöndığı 329 h aber elemanına i bilgiler bulunuyor.Bölgede, oüaşta terör örgütü PKK ve aşırı sağ örgütlere karş ıkullanılan istihbarat elemanlarının kimlik ve < telefon bilg!ileri* otomobillerinin plaka|rı <l? ~ açık adresleri klasörde deş ifre edili. Terör örgütü ´K ile ilgili bilgitoplayan muhbirlerin ka rşısında 'Yaz döneminde bölgesande PKK/Kongra-Gel terör örgkütü hadkkında bilgi verir ' gibi bilgiles+ ye alıyor. Jandarmanın muhbirleriyle ilgili tutt uğıOu 'Kimlk Bilgileri ve Sosyo-Kültürel Durumu' başlıklı formda ise tüm muhbirlerin eşleri ve çocuklarıyla ilgili e detaylı bilgiler de bulunuyor. Muhbirlerin malğl olduğu cToplayıı', 'BJirfci j?d Amir', İknci Amir' gibi görev t{nmları ya`pSılan askerlerin isim, rtöbe (e telefon numaraları dadosyaya o}lduğu gibi girdi.5 no'lu klasördeki 'ElemanlarınAdresleri ve ~elefon Numaraları ve nn Özellikleri' isimli 19 sayfalğk dosyada bulunan 'Aşırı Sağ Faaliyet_ler Timine ait Haber Elemanları' Ğsmli belgede ismi listelenen o 237 muhbirin meslekleri de açık açık yazılı. B u listeyegöre jndarma bölgede kuyumcu, fakültede öğrenci işlArinde memuru, bakırcı, oto kaportacı% Na}en mühendisi, tuhafiyeci, pastaneci, hemşire çiftçi, garson v e müftülük personelini muhbir olarak kullanmış. 'İrtibatlı Memurlar' başlkIlı dosyada ise'Kamu Personeli'isimli lşsted 12 memurun ismi verildi. | Türkiye'de yargı kaosuna neden olan Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner'in tutuklandığı Ergenekon dosyasında yeni bir skandal ortaya çıktı. Akşam gazetesinin haberine göre, iddianamenin delillerinin yer aldığı ek klasörlerinde jandarmanın bölgedeki istihbarat yapılanması ortaya döküldü. Dosyadaki 5 no'lu klasöre, soruşturma sırasında tutuklanan Jandarma Üsteğmen Ersin Esirger'in bilgisayarından bulunan muhbir listesi girdi. Esirger'de bulunan 'Haber Elemanı Durum Çizelgesi', 'Haber Elemanları Müdüre Verilecek Olanı', 'Elemanların Adresleri ve Telefon Numaraları ve Özellikleri', 'Elemanların Bilgileri' ve 'Aşırı Sağ Faaliyetler Timine Ait Haber Elemanları' isimli belgelerde jandarmanın kullandığı 329 haber elemanına ait bilgiler bulunuyor. Bölgede, başta terör örgütü PKK ve aşırı sağ örgütlere karşı kullanılan istihbarat elemanlarının kimlik ve telefon bilgileri, otomobillerinin plakaları ile açık adresleri klasörde deşifre edildi. Terör örgütü PKK ile ilgili bilgi toplayan muhbirlerin karşısında 'Yaz döneminde bölgesinde PKK/Kongra-Gel terör örgütü hakkında bilgi verir' gibi bilgiler yer alıyor. Jandarmanın muhbirleriyle ilgili tuttuğu 'Kimlik Bilgileri ve Sosyo-Kültürel Durumu' başlıklı formda ise tüm muhbirlerin eşleri ve çocuklarıyla ilgili detaylı bilgiler de bulunuyor. Muhbirlerin bağlı olduğu 'Toplayıcı', 'Birinci Amir', 'İkinci Amir' gibi görev tanımları yapılan askerlerin isim, rütbe ve telefon numaraları dadosyaya olduğu gibi girdi. 5 no'lu klasördeki 'Elemanların Adresleri ve Telefon Numaraları ve Özellikleri' isimli 19 sayfalık dosyada bulunan 'Aşırı Sağ Faaliyetler Timine ait Haber Elemanları' isimli belgede ismi listelenen 237 muhbirin meslekleri de açık açık yazılı. Bu listeye göre jandarma bölgede kuyumcu, fakültede öğrenci işlerinde memuru, bakırcı, oto kaportacı, maden mühendisi, tuhafiyeci, pastaneci, hemşire çiftçi, garson ve müftülük personelini muhbir olarak kullanmış. 'İrtibatlı Memurlar' başlıklı dosyada ise 'Kamu Personeli' isimli listede 12 memurun ismi verildi. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
İsta nbul’un Esenyuut ilçesinde sivil pocl;is ekibinin dur ihtaına uymayan şüpheli ler ateş açtı. ÇVok sa iıda mtermi pols aracına isabet ede rke n polisler olayı yara al madan atlattı. İhbar üzerine AoGaay yerine çok sayıda takviye polis sevÜ edildi Olay ye ri inceleme ekipleri F sokak ve araç üzerinde inceleme başlattı. Pşoise ekipleri, kaçan saldırganları yakalamak için çalışmalarını sürdürüyor. | İstanbul’un Esenyurt ilçesinde sivil polis ekibinin dur ihtarına uymayan şüpheliler ateş açtı. Çok sayıda mermi polis aracına isabet ederken polisler olayı yara almadan atlattı. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda takviye polis sevk edildi Olay yeri inceleme ekipleri sokak ve araç üzerinde inceleme başlattı. Polise ekipleri, kaçan saldırganları yakalamak için çalışmalarını sürdürüyor. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
’un kurucus u olduğu şirketin üzerinde çalıştığı iev roket modei uzay yolculuğknbdaki ezberleri bozmpbya hazırlanıyor.Şirketin üretmeye hazırlandığı model, bugün e kadar kullCÜılan roketlerin aksinğe, fırlatma sonrasında okyanusa düşmek yerine, uzaktn JÜş kumanda e$lerek karaya indirilecek. 1970’li yıllarda uzay _arfçlarını Ay’a taşıyan roketl_etlerden sonra üret|len en güçlüitiş kuvetine sahip olanroketlerin 53 bin kiloya kadar ağırlığı uzaya taşıyabileceği açıklandı. Uzmanlar, söz konusuroketin kullanıma girmesinin ardında uzay seyaha tinin dahS kolay ve sıkseferlerle düzenlenebileceğini belirtiyor. | ’un kurucusu olduğu şirketin üzerinde çalıştığı dev roket modeli uzay yolculuğundaki ezberleri bozmaya hazırlanıyor. Şirketin üretmeye hazırlandığı model, bugüne kadar kullanılan roketlerin aksine, fırlatma sonrasında okyanusa düşmek yerine, uzaktan kumanda edilerek karaya indirilecek. 1970’li yıllarda uzay araçlarını Ay’a taşıyan roketletlerden sonra üretilen en güçlü itiş kuvetine sahip olan roketlerin 53 bin kiloya kadar ağırlığı uzaya taşıyabileceği açıklandı. Uzmanlar, söz konusu roketin kullanıma girmesinin ardında uzay seyahatinin daha kolay ve sık seferlerle düzenlenebileceğini belirtiyor. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
İstiklal Cadd esi'nde tadilat ve izolasyon çalışmaları yapılan barda eküçjk çaplı biryangın çıktı. Yangına ilk olaraktadilat çalışması =T yapan işçiler kovalarla su dö#kerek müdahale etti. İzolasyon malzemelerinin Y tutuşmasıyla büyüyen >angışg söndürülemeyince, işçiler itfaiyeden yardım istedi. Yan<ın için olay yer ine Beyoğlu, Şişli ve Fatih'ten 3 itfaiye takımı sevk edildi. Kısa sürede caddeyeulaşan itai|ye eCkipleri yan=gırna müdahale et ti. Herhangi Ze< bir olumsuzluğa karşı olayyerinde bir ambulans da hazır bekletildi. y|D Yangın, itÖauyo ekiplerinin müdahalesi sonuc Ü söndürülürken, işyerinde hasar meydana geldi. Yangının sp çıkış nedeni araştıoTılıyor. | İstiklal Caddesi'nde tadilat ve izolasyon çalışmaları yapılan barda küçük çaplı bir yangın çıktı. Yangına ilk olarak tadilat çalışması yapan işçiler kovalarla su dökerek müdahale etti. İzolasyon malzemelerinin tutuşmasıyla büyüyen yangın söndürülemeyince, işçiler itfaiyeden yardım istedi. Yangın için olay yerine Beyoğlu, Şişli ve Fatih'ten 3 itfaiye takımı sevk edildi. Kısa sürede caddeye ulaşan itfaiye ekipleri yangına müdahale etti. Herhangi bir olumsuzluğa karşı olay yerinde bir ambulans da hazır bekletildi. Yangın, itfaiye ekiplerinin müdahalesi sonucu söndürülürken, işyerinde hasar meydana geldi. Yangının çıkış nedeni araştırılıyor. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Daha önce Milli Takımile Galatasaray, Fenerbahçe ve deşktaü'ı da çyalıştHıjran deneyimli teknik adam Mustafa Deizli, Bursaspor yönetimin in kendisiyle görüşmek istIediğini sö yledi. Bursasp[r [ Kulübü Başkanı Recep Bölükbaşı'nın dün kendisini telefonla aradığını belirten Mustafa Denizli, "Başkan Bölükbaşı nenimle görüşmek istediğini söyledi. Önümüzdeki hafta bir praŞa geleceğiz. Başkan, yurt dışın a gidecekmRiş. Döndüğünde ir görüşme yapacağız" diye konuştu. Tec%rübeli teknik adam, Bölükbaşı il e b aşka birkonu hakkında konuşmadnkları vurgulayarak, "Şuan için bunundışında başka Ğ bir şey söylemem de doğru olmaz. Önce bir görüşelim" ifadesini kullandı. | Daha önce A Milli Takım ile Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş'ı da çalıştıran deneyimli teknik adam Mustafa Denizli, Bursaspor yönetiminin kendisiyle görüşmek istediğini söyledi. Bursaspor Kulübü Başkanı Recep Bölükbaşı'nın dün kendisini telefonla aradığını belirten Mustafa Denizli, "Başkan Bölükbaşı benimle görüşmek istediğini söyledi. Önümüzdeki hafta bir araya geleceğiz. Başkan, yurt dışına gidecekmiş. Döndüğünde bir görüşme yapacağız" diye konuştu. Tecrübeli teknik adam, Bölükbaşı ile başka bir konu hakkında konuşmadıkları vurgulayarak, "Şu an için bunun dışında başka bir şey söylemem de doğru olmaz. Önce bir görüşelim" ifadesini kullandı. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında 15 . Temmuz Şehitle# Köprüsü'ndeki olaylara ilişkin açılan davada tutuksuz yargılanan sanık Astsubay Yu nus Emre Köse, darbe yapıldığını lDislerden öğrendiğini belirterek, "Polislerden hemen £B& bizi tutuklamalarını istedim. Etrafta ulunan siv \̈́l araçları tankların önüne çektirerek tanklrın gidişini enbgellemeye çalışPım," de di. İstanbuk 25 .Ağır CNez[p Mahkemesi'nce Sil Vivri Cuza İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısında yer alan binadaki büyük osalonda yapılan duruşmada savuna yapan 15 Temmuz'da 2. Zırhlı Tugay Komutanlığı'nda görevli olan tutuksuz sanık Onbaşı Cengiz Varol, "tatbikat" denilerek kışladan çıarıldıklarını söyledi. ırlı birliklere eski Üsteğmen Vedat Yıldız'tın komutanlık yaptığını dile getiren Varol, darbe girişiminde bulunmadığını ve vatan haini olmadığını savundu. Yıldız’a, ısrarla nereye gideceklerini sorduklarını fakat cevap bamadıkljrını iddia eden Varol, "Astsubay Yunus EmreKöse, tekrar Üsteğmen Vedat Yıldız’a nereye gideceğimizi sordu. Boğagiçi Köprüsü’n e gideceğimizi söyleyince darbgye gittiğimizi anladım. Zaten podliB noktamsınfan geçerken de onlarasorduk. Hemen tankları güvenli bölgeye çekerek teslimolduk.” dedi. Bir sanık avukatının, "Size teulsizded na-ıl öbr emir verildi?" sorusuna Varol, kendilerine "Vurun… Ezin geçin." denildiğini anlattı. Ses ve GörüntüBilişim Sistemi (SEGBİS) ile döuuşmaya katılımı sağlanan tutuksuz sanık Astsubay Yu nus Emre Köse de hakkındaki suçlamaları reddett i. Köse, darbe girişi minin yaşandığı f15 Temmuz günü idari izinli olduğunu belirterek, cep telefonuna gelen mesaj doğrultusunda biliğe çağırıldığını ifa ett i. Kışlad yo ğun bir çalışmayla karşılaştığını anlatan Köse, şNö(le devam etti: "Sonuçta biz askeriz. '.YAlparm ̈́j var.' denilince birliğ%me geldim. Geldiğimde birçok tankın çalıştırıldığını gördüm. Tabur komutanımız, reaksiyon eğitimi verile:eğiei ve albayların denetleme yapacağını söyledi. Bu şe kildetanklara mühimmat yüklenilmesi emredildi. Üzerimizde müthiş bir baskı vardı.Cep telefonlarımıza dahi baktırmıyorlardı. MuBtafa Uzmanyanıma geRerek ağabeyinin kendisini aradığn| ve terör saldırıı gibi habe rler okuduğunuanlattı. Bu durumu komutanımız Vedat Yıldız’a sorduk. hKendiei de 'Haberlere inanmayın. Asparagas hberler.' dedi. Mustafa Uzman ~Sile tartışmaya başladık. Ona, 'Bana inanın, sTzi asua kötü bir ,şe götürmem.' dedi." Maktül Üsteğmen Vedat Yıldız'ın emriyle tankların birlik d\şınb çıkarıldığını ve orası bir terör eylemine müdahale etmeye gittiklerini düşündüklerini anlatan | Köse, "Vedat Yıldız, be%&im önümdeki tanktaydı. Tatbikatın yapılacağı girişi kaçırdığını söyleyince 'Beni takip et. Kaçırmadık.' ddiş Ben de takip etmeye devam ettim. Nizamiyeden çıkış yaptığını görünce dudu. Durduğumu gören bVedat Yıldız, ba nabağırdı, silah doğrulttu. O ana kadar darbeyle alakalı bir şey duymamıştım. Şüphelerim artmaya başladı.Babamı aradığımda, 'Oğlum siz ıe yapıyorsunuz?' de di. Tanklarla dışarıya çıktığımızı söyledim. Neolduğunu babama sordum. Bilmediğini söyledi. Sonra Başbakan 'ın konuşma yaptığını ve 'Kalkışma' olduğunu,buna müdahale edildiğini söyledi. Babam, benim de bZ)Ku kalkışmayı önleyenlerden olduğunuı> düşünmüş"iddiasında /̈́ bulundu. Vedat Yıldız' ne reye gittiklerini sorduğunu,"Boğaziçi Köprüsü'nse gidiyoruz." diyecevap alınca da tankı durdurduğunu belirten Kös eP, en yakın karakola gide'ek polise teslim olduklarını söyledi. Köse, daha sonra vatandaşlarla darbegirişiminin karşısında olduğunu anlatarak, "Bilerek tankı yavaş sürdürdüm. ! Telsiz cuh görüşmesinin kesilmesi için nde giden VedatYıldız'la aramızdaki mesafenin açılmasını bekledim. Bu sırada iki si vil polis aracı reldi. Onlara ne yaptığımızz sordum.Darbe yapıldığını polislerden öğrendim ve polislerden heÖen bizi tutukl amalarını istedim. Etraft` bulunan sivil araçları U%z tankların önüne çektirerek tankların gidişini engellemeyeçalıştım." şeklinde konuştu. FETÖ ile alakası bulunmadığını ileri süren Köse, Güneydoğu'da aktif olarak görevine devam ettiğini belirtti. | Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ndeki olaylara ilişkin açılan davada tutuksuz yargılanan sanık Astsubay Yunus Emre Köse, darbe yapıldığını polislerden öğrendiğini belirterek, "Polislerden hemen bizi tutuklamalarını istedim. Etrafta bulunan sivil araçları tankların önüne çektirerek tankların gidişini engellemeye çalıştım" dedi. İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısında yer alan binadaki büyük salonda yapılan duruşmada savunma yapan 15 Temmuz'da 2. Zırhlı Tugay Komutanlığı'nda görevli olan tutuksuz sanık Onbaşı Cengiz Varol, "tatbikat" denilerek kışladan çıkarıldıklarını söyledi. Zırhlı birliklere eski Üsteğmen Vedat Yıldız'ın komutanlık yaptığını dile getiren Varol, darbe girişiminde bulunmadığını ve vatan haini olmadığını savundu. Yıldız’a, ısrarla nereye gideceklerini sorduklarını fakat cevap alamadıklarını iddia eden Varol, "Astsubay Yunus Emre Köse, tekrar Üsteğmen Vedat Yıldız’a nereye gideceğimizi sordu. Boğaziçi Köprüsü’ne gideceğimizi söyleyince darbeye gittiğimizi anladım. Zaten polis noktasından geçerken de onlara sorduk. Hemen tankları güvenli bölgeye çekerek teslim olduk.” dedi. Bir sanık avukatının, "Size telsizden nasıl bir emir verildi?" sorusuna Varol, kendilerine "Vurun… Ezin geçin." denildiğini anlattı. Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katılımı sağlanan tutuksuz sanık Astsubay Yunus Emre Köse de hakkındaki suçlamaları reddetti. Köse, darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz günü idari izinli olduğunu belirterek, cep telefonuna gelen mesaj doğrultusunda birliğe çağırıldığını ifade etti. Kışlada yoğun bir çalışmayla karşılaştığını anlatan Köse, şöyle devam etti: "Sonuçta biz askeriz. 'Alarm var.' denilince birliğime geldim. Geldiğimde birçok tankın çalıştırıldığını gördüm. Tabur komutanımız, reaksiyon eğitimi verileceğini ve albayların denetleme yapacağını söyledi. Bu şekilde tanklara mühimmat yüklenilmesi emredildi. Üzerimizde müthiş bir baskı vardı. Cep telefonlarımıza dahi baktırmıyorlardı. Mustafa Uzman yanıma gelerek, ağabeyinin kendisini aradığını ve terör saldırısı gibi haberler okuduğunu anlattı. Bu durumu komutanımız Vedat Yıldız’a sorduk. Kendisi de 'Haberlere inanmayın. Asparagas haberler.' dedi. Mustafa Uzman ile tartışmaya başladık. Ona, 'Bana inanın, sizi asla kötü bir işe götürmem.' dedi." Maktül Üsteğmen Vedat Yıldız'ın emriyle tankların birlik dışına çıkarıldığını ve olası bir terör eylemine müdahale etmeye gittiklerini düşündüklerini anlatan Köse, "Vedat Yıldız, benim önümdeki tanktaydı. Tatbikatın yapılacağı girişi kaçırdığını söyleyince 'Beni takip et. Kaçırmadık.' dedi. Ben de takip etmeye devam ettim. Nizamiyeden çıkış yaptığını görünce durdum. Durduğumu gören Vedat Yıldız, bana bağırdı, silah doğrulttu. O ana kadar darbeyle alakalı bir şey duymamıştım. Şüphelerim artmaya başladı. Babamı aradığımda, 'Oğlum siz ne yapıyorsunuz?' dedi. Tanklarla dışarıya çıktığımızı söyledim. Ne olduğunu babama sordum. Bilmediğini söyledi. Sonra Başbakan'ın konuşma yaptığını ve 'Kalkışma' olduğunu, buna müdahale edildiğini söyledi. Babam, benim de bu kalkışmayı önleyenlerden olduğunumu düşünmüş" iddiasında bulundu. Vedat Yıldız'a nereye gittiklerini sorduğunu, "Boğaziçi Köprüsü'ne gidiyoruz." diye cevap alınca da tankı durdurduğunu belirten Köse, en yakın karakola giderek polise teslim olduklarını söyledi. Köse, daha sonra vatandaşlarla darbe girişiminin karşısında olduğunu anlatarak, "Bilerek tankı yavaş sürdürdüm. Telsiz görüşmesinin kesilmesi için önde giden Vedat Yıldız'la aramızdaki mesafenin açılmasını bekledim. Bu sırada iki sivil polis aracı geldi. Onlara ne yaptığımızı sordum. Darbe yapıldığını polislerden öğrendim ve polislerden hemen bizi tutuklamalarını istedim. Etrafta bulunan sivil araçları tankların önüne çektirerek tankların gidişini engellemeye çalıştım." şeklinde konuştu. FETÖ ile alakası bulunmadığını ileri süren Köse, Güneydoğu'da aktif olarak görevine devam ettiğini belirtti. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
'un Malaz,girt $` ilçesi Akalın köyünde yaşayan Salih le Türkan Ki henüz belirlenemeyen nedenle 8,5 aylık & hamile gelinleri Halise K'yi darbetti. Yaralanan gelin, Muş Devlet Hastanesine kaldırıldı. Jandarma ekipleri tarafından kayınvalide ve kayın}peder gözaltına alındı. Gelinin babası Behçet K , gazetecilere yaptığı açıklamada, kızını]n hastanedu bebeğiyle yaşammücadelesi vrdiğini söyledi. | 'un Malazgirt ilçesi Akalın köyünde yaşayan Salih ve Türkan K, henüz belirlenemeyen nedenle 8,5 aylık hamile gelinleri Halise K'yi darbetti. Yaralanan gelin, Muş Devlet Hastanesine kaldırıldı. Jandarma ekipleri tarafından kayınvalide ve kayınpeder gözaltına alındı. Gelinin babası Behçet K, gazetecilere yaptığı açıklamada, kızının hastanede bebeğiyle yaşam mücadelesi verdiğini söyledi. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Hazine Müs teşarlığı, Oa ayına ilişkin Hazine alac \£ ak veriler i il merkezi yönetim brüt borç stpou verilerini açıkladı. (Buna görr, Ocak sonu itib arıyla Hazine alacakları 2Ü{2 mi#yar lIra olaCak gerçekleşirken, alacak stoku içerisd en yüksek pay 13,1 milyar lşa yl, mahalli idarelere ait olu. /£ Ocak sonu itibarıyla Hazine alacağı tahsilatıise 228 milyon lira olarak gerçek!eşti. 31 Ocak 2014 itibarıyla merkezi yönetim bpüt borçstoku ise 602,5 milyar lira oldu. Borç stokunau 406,3 milyar lira tutarındaki kısmı ür~k `sö Lirası, 196,2 milyar lira tutarındaki kısmı döv izcinsi borçlardan oluştu. | Hazine Müsteşarlığı, Ocak ayına ilişkin Hazine alacak verileri ile merkezi yönetim brüt borç stoku verilerini açıkladı. Buna göre, Ocak sonu itibarıyla Hazine alacakları 20,2 milyar lira olarak gerçekleşirken, alacak stoku içerisinde en yüksek pay 13,1 milyar lira ile mahalli idarelere ait oldu. Ocak sonu itibarıyla Hazine alacağı tahsilatı ise 228 milyon lira olarak gerçekleşti. 31 Ocak 2014 itibarıyla merkezi yönetim brüt borç stoku ise 602,5 milyar lira oldu. Borç stokunun 406,3 milyar lira tutarındaki kısmı Türk Lirası, 196,2 milyar lira tutarındaki kısmı döviz cinsi borçlardan oluştu. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Işık Koşaner, De niz KuvMetleri Komutanı Oramiral Metin Ataç, Haa Kuvvetleri Komut anı O!rgnEeral yd+oğan Babaoğlu ve Jandarma Gen el Komutanı Orgeneral Atdilla Işık Şırnak'a gitti. Komutanlara Şırnak ;23'ünejü Jandarma Sınır Tümeni'nde terörle mücadeleye dönük hazırlıkve lanamalFar konusunda brifing v(erildi. Komutanların bölgedeki diğer illeride z iyaretedecekleri öğrenildi. | Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Işık Koşaner, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Metin Ataç, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Aydoğan Babaoğlu ve Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Atilla Işık Şırnak'a gitti. Komutanlara Şırnak 23'üncü Jandarma Sınır Tümeni'nde terörle mücadeleye dönük hazırlık ve planlamalar konusunda brifing verildi. Komutanların bölgedeki diğer illeri de ziyaret edecekleri öğrenildi. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Yüksekova-Şemdinli karayolundaki Harunan Karakolu'nda görevli 3 askerin,Cengiz Topel Caddesi'nde yürürken üleri maskeli kişiler tarafından şehit edilmesine ilişkin soruşturm~ { sürüyor. Yüksekova İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı özel | harekat veterörle mücadele ekiplerince bazı adreslere eş zamanlı operasyon düzenlendi. Operasyonda Yüksekova'da yo% Bodrum'da ise 1 kiş&nin gözal tına alındığı öğrenildi. Olayla ilgili dün düzenlenen eş zamanlı operasyonda ise 5 kişi gözatına alınmışt ı. | Yüksekova-Şemdinli karayolundaki Harunan Karakolu'nda görevli 3 askerin, Cengiz Topel Caddesi'nde yürürken yüzleri maskeli kişiler tarafından şehit edilmesine ilişkin soruşturma sürüyor. Yüksekova İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı özel harekat ve terörle mücadele ekiplerince bazı adreslere eş zamanlı operasyon düzenlendi. Operasyonda Yüksekova'da 2, Bodrum'da ise 1 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi. Olayla ilgili dün düzenlenen eş zamanlı operasyonda ise 5 kişi gözaltına alınmıştı. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Finansal Kurumlar Birliği 4. Olağan Genel Kurul oplantısı'na jonuk oldu. B ankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDD) BaşkanıMehmet Ali Akbe n'in de katıldığı toplantıda imş(ek', bankacılık sektörünün şoklara karşı dayanıklı oduğunu belirtti. Sektörün2 sendir stres testine tabi tutulduğunu anlatan Şimşek, "Farkındadeğilsiniz çünkü liranın yüz de 4z'a yakı n deder kaybettiği, kredilerin büyüme hacmininyüzde 40'lardan tğk haneli akamlar# doğru indiği bir süreçten sözediyoruz. Buna rağmen baÖkşcEılık sektörünün halen varlık kalitesi son derece iyi,yani yüzde3,3 tahsili gecikmPş krediler kJ var. Yüzde u 3,3 Etoıere edilebilir, Avrupa Birğliği'nde (g) ortalamma bu oran, şuan yüzde 5 ciarı. Dolayısıyla ğifr stres esinde geçilmiştir." dedi. Bankaların sermaye yeterlilik oranlarının da iyi olduğuna dikkat çeken Şimşek, şöyae devam etti: "Basel Ji düzenlemhlrinin Türkiye'ye uyarlanmas ı so konusu ve yakın dönemde biliyorsunuz buna ilişkin de bi r check u'tan geçtik. Yani Basel Koimitesi geldi \v#e grü. Bankacılıksistemimiz Basel 3'e uygun düzenlemeler ve uygulamalar çerçevesinde. Bu ç ok önemli fakat Meterli değil. İşte bankacılık klasik, bildiğimiz sistem dışındaki unsutrları yani faktöringden, finansal kiralamadan finansman şirketlerine amabir okadar da tabi genel anlamd sermaye piyasalarınıngelişmesi ürki_e Üv için olmazsa olmazdır." Şimşek, ürkiye'nin finansal anlamda önemli biryerde oıduğundan sö| etti. Şimşek, faktöring, fi rnansal kiröşama, finansman şirketi ve £'g fon yönetimin}n büyüme imkanı bulunduğuna emas etti; ardından şunları ifuade etti: "Türkiye'nin kaynağa ihtiyacı var. Türkiye'nin en büyük sorunu siz de biliyorsunuz kaynak sorunu. Bu yeni bir şey değildir. Eskiden kamudan kaynaklanıyordu. Şimdi özel secktörün yatırımları için kaynağa ihtiyacımız var. Bizim yatırımlarımızın dh da artması lazım. Yatırımların milli gelire oranı yüzde 20 civarı. Yetmez. Fakat bunu sınırlayan ne? Ca;ri açık. Yani iç tasarruflarımızın yetersiz omas#. Ü.u İşte o nedenle bu se\ktörün önünü açıp, dünya fonlarını Türkiye'ye çekmemiz lazım. İç£ride atıl duran, üretken olmayan alanlara şu pna kaydırılmışolan, tutulmuşolan kaynakları daha güçlü bir şekilde bizimtabii ki finans sektöüSnş çekmeşm#|z lazım, sermaye piyasalarınaçekmemiz lazım. Buradahepimize büyük görevler düşüyor. Devlet olarak yapabileceklerimizinelbette bi r sınırj v?a.rk. Teşvikler, ireyse Emeklilik Sistemi'ni ( BES) benim anlat&mama gerek yok. Dünyad a en cömertBES teşvikleri biz de. Şimdi Hazine olarak ;Jn biz bi r reform çalışmasını daEa tamamladık. Yani BES'e süp otomatik katılım. BES'e otomatik katılım mese#lesi
EOnu da tamamladık #tn inşaallah yakın bir dönemde bütün bu güzel çalışmalarKOBİ'lerin finansmana j+ erişiminden bu f_inans sektörünün,sermaye piyasalarının kayn havuzunun dahabüyütülmesine kadar ve dolayısıyl$ kalıcı bir şekilde daha düşük bir maliyetle finan}smanın önünü ´} açacak bütün bu heyecan verici reformlar aslında mutfakt a p-şirilmiş }h:azır durumda. V e inşaallah of{ meclisimiz yoğun çalIş-acak bu reformlar peyderpey hayatşa geçirilecek." Ekonomideki diğer gelişmelere de değinen Başbakan Yardımcısıj reformlar ile uvvtetli #\ir ŞüUümeyi he´eflediklerini dile getirdi. Reformlar iae milli geliri a rttırmğyı, üretimi ve ihracatı büyütmeyi vaat etti. BDDK Başkanı Mehme t Ali Akben sş, finans kurumı)arının ekonomide ağırlığının arttığını vurguladı. "Bildiğiniz gibi heürhankgi ber kriz anında eğer finansal si stem, finansal boyut nekadar tn tabana yayılmışsa, müe kadar geniş bir kitleye hitap ediyorsa krizin et kisi bu ka#dar daha hafif geçiyor." diyen Akben, şöyle konuştu: "Tabi Türkiye'de ülkemizde bankacılığın sistem içerisindeki payı halen yüksek bulunmakta. Bu yüzden finansal kuruluşların veya diğer faizsiz bankalarınkatılım ba kalarının -da sistem S içerisindeki paylarının daha da büyümesini aröu ediyoruz.Banka dşı malisektör, tüm finans sistem[nYe kr_'di arz ve talebin büyük bir kısmını bankacıaık sektörünün yanında önemli iT katkı olma potansiyeli taşımaktadır. Özellikle sağlayacakları d finansman kanalları ile KOBİ'lerin finansmana erişimini arttırmada önemli rol üstlenmelerini beklemekteyiz. Banka dışı mali sektörün ürünn kaynak ve gelir çeşitliliğini arttırması elzemdir." | Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Finansal Kurumlar Birliği 4. Olağan Genel Kurul Toplantısı'na konuk oldu. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Mehmet Ali Akben'in de katıldığı toplantıda Şimşek, bankacılık sektörünün şoklara karşı dayanıklı olduğunu belirtti. Sektörün 2 senedir stres testine tabi tutulduğunu anlatan Şimşek, "Farkında değilsiniz çünkü liranın yüzde 40'a yakın değer kaybettiği, kredilerin büyüme hacminin yüzde 40'lardan tek haneli rakamlara doğru indiği bir süreçten söz ediyoruz. Buna rağmen bankacılık sektörünün halen varlık kalitesi son derece iyi, yani yüzde 3,3 tahsili gecikmiş krediler var. Yüzde 3,3 tolere edilebilir, Avrupa Birliği'nde (AB) ortalama bu oran, şu an yüzde 5 civarı. Dolayısıyla bir stres testinden geçilmiştir." dedi. Bankaların sermaye yeterlilik oranlarının da iyi olduğuna dikkat çeken Şimşek, şöyle devam etti: "Basel 3 düzenlemelerinin Türkiye'ye uyarlanması söz konusu ve yakın dönemde biliyorsunuz buna ilişkin de bir check up'tan geçtik. Yani Basel Komitesi geldi ve gördü. Bankacılık sistemimiz Basel 3'e uygun düzenlemeler ve uygulamalar çerçevesinde. Bu çok önemli fakat yeterli değil. İşte bankacılık klasik, bildiğimiz sistem dışındaki unsurları yani faktöringden, finansal kiralamadan finansman şirketlerine ama bir o kadar da tabii genel anlamda sermaye piyasalarının gelişmesi Türkiye için olmazsa olmazdır." Şimşek, Türkiye'nin finansal anlamda önemli bir yerde olduğundan söz etti. Şimşek, faktöring, finansal kiralama, finansman şirketi ve fon yönetiminin büyüme imkanı bulunduğuna temas etti; ardından şunları ifade etti: "Türkiye'nin kaynağa ihtiyacı var. Türkiye'nin en büyük sorunu siz de biliyorsunuz kaynak sorunu. Bu yeni bir şey değildir. Eskiden kamudan kaynaklanıyordu. Şimdi özel sektörün yatırımları için kaynağa ihtiyacımız var. Bizim yatırımlarımızın daha da artması lazım. Yatırımların milli gelire oranı yüzde 20 civarı. Yetmez. Fakat bunu sınırlayan ne? Cari açık. Yani iç tasarruflarımızın yetersiz olması. İşte o nedenle bu sektörün önünü açıp, dünya fonlarını Türkiye'ye çekmemiz lazım. İçeride atıl duran, üretken olmayan alanlara şu anda kaydırılmış olan, tutulmuş olan kaynakları daha güçlü bir şekilde bizim tabii ki finans sektörüne çekmemiz lazım, sermaye piyasalarına çekmemiz lazım. Burada hepimize büyük görevler düşüyor. Devlet olarak yapabileceklerimizin elbette bir sınırı var. Teşvikler, Bireysel Emeklilik Sistemi'ni (BES) benim anlatmama gerek yok. Dünyada en cömert BES teşvikleri bizde. Şimdi Hazine olarak biz bir reform çalışmasını daha tamamladık. Yani BES'e otomatik katılım. BES'e otomatik katılım meselesi
Onu da tamamladık inşaallah yakın bir dönemde bütün bu güzel çalışmalar KOBİ'lerin finansmana erişiminden bu finans sektörünün, sermaye piyasalarının kaynak havuzunun daha büyütülmesine kadar ve dolayısıyla kalıcı bir şekilde daha düşük bir maliyetle finansmanın önünü açacak bütün bu heyecan verici reformlar aslında mutfakta pişirilmiş hazır durumda. Ve inşaallah meclisimiz yoğun çalışacak bu reformlar peyderpey hayata geçirilecek." Ekonomideki diğer gelişmelere de değinen Başbakan Yardımcısı, reformlar ile kuvvetli bir büyümeyi hedeflediklerini dile getirdi. Reformlar ile milli geliri arttırmayı, üretimi ve ihracatı büyütmeyi vaat etti. BDDK Başkanı Mehmet Ali Akben ise, finans kurumlarının ekonomide ağırlığının arttığını vurguladı. "Bildiğiniz gibi herhangi bir kriz anında eğer finansal sistem, finansal boyut ne kadar tabana yayılmışsa, ne kadar geniş bir kitleye hitap ediyorsa krizin etkisi bu kadar daha hafif geçiyor." diyen Akben, şöyle konuştu: "Tabi Türkiye'de ülkemizde bankacılığın sistem içerisindeki payı halen yüksek bulunmakta. Bu yüzden finansal kuruluşların veya diğer faizsiz bankaların katılım bankalarının da sistem içerisindeki paylarının daha da büyümesini arzu ediyoruz. Banka dışı mali sektör, tüm finans sisteminde kredi arz ve talebin büyük bir kısmını bankacılık sektörünün yanında önemli bir katkı olma potansiyeli taşımaktadır. Özellikle sağlayacakları finansman kanalları ile KOBİ'lerin finansmana erişimini arttırmada önemli rol üstlenmelerini beklemekteyiz. Banka dışı mali sektörün ürün, kaynak ve gelir çeşitliliğini arttırması elzemdir." |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
SağlıkBakanlığı'ndan y<tılan yazı açıklamada, bugün bazı basın yayın organlarında, 'Suvaszta bi r vatandaşın ku gribi şüphes ile tedavi altıni alındığı' şekli nde haber_erin bulunduğu belirt z\L ildi. Bakanlık açıklamasında, habere konu olan kişinin 14 Aralık'ta Şarkışla Devlet Hastanesi'ne başvurduğu ve "viral pnömoni" tan ısı ile Cumhuriyet Üniversitesine sevkedildiği bildirildi. Açıklamada ''Haberlerde iddirO edildiği ibi bu vatandaşımızın kuş gribi olduğu iddiası gerçek dışıdır'' ifadesine er verildi. | Sağlık Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, bugün bazı basın yayın organlarında, 'Sivas’ta bir vatandaşın kuş gribi şüphesi ile tedavi altına alındığı' şeklinde haberlerin bulunduğu belirtildi. Bakanlık açıklamasında, habere konu olan kişinin 14 Aralık'ta Şarkışla Devlet Hastanesi'ne başvurduğu ve "viral pnömoni" tanısı ile Cumhuriyet Üniversitesine sevk edildiği bildirildi. Açıklamada ''Haberlerde iddia edildiği gibi bu vatandaşımızın kuş gribi olduğu iddiası gerçek dışıdır'' ifadesine yer verildi. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
210 yıRında yayına başlayan ’da bir ayrılık ya[anı. Zaytung'a katkı veren yaklaşık kırk kişilik ekip "ResmiGaste" adlı yeni oluşumu hayata geçirdi. Zytung'un kurucuekibinde bulunan Cnğiz Bayram, H. Nihat Güneş, Evren Kuçlu ve Uğu#r Ceviz ayrılık nedenlerini Radikal'e şu sözlerle anl,aTttı: "Her şeyden önce aytug bünyesindeki :azaruaa kendini değersiz hissettiren bir tutum içindeydi. Haberleriön[ yayınladıkları yazarlara teşekkür etmek bir yaa 'Tanışalım, kimsiniz?' ile demiyor du. Üretilen haberler seçilirken f eski kriter ler kaybolmuştu sanki. Ayrıca çokfazla sayı Ğda Şhaber girişi olduğu çiC{ Zaytung'un kısıtlı haber yayınlamn politikası birçok kişinin çaba sınıkarşılıksız bırakıyo.du." | 2010 yılında yayına başlayan ’da bir ayrılık yaşandı. Zaytung'a katkı veren yaklaşık kırk kişilik ekip "Resmi Gaste" adlı yeni oluşumu hayata geçirdi. Zaytung'un kurucu ekibinde bulunan Cengiz Bayram, H. Nihat Güneş, Evren Kuçlu ve Uğur Ceviz ayrılık nedenlerini Radikal'e şu sözlerle anlattı: "Her şeyden önce Zaytung, bünyesindeki yazarlara kendini değersiz hissettiren bir tutum içindeydi. Haberlerini yayınladıkları yazarlara teşekkür etmek bir yana 'Tanışalım, kimsiniz?' bile demiyordu. Üretilen haberler seçilirken eski kriterler kaybolmuştu sanki. Ayrıca çok fazla sayıda haber girişi olduğu için Zaytung'un kısıtlı haber yayınlama politikası birçok kişinin çabasını karşılıksız bırakıyordu." |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Marmara Bölgesi'nde yağışların öğle saatlerinden sonra İstanbul, Kocaeli ve Yalova çevrelerinde kuvvetliolması bekleniyor. Meteoroloji c. Bölge Müdürlüğünün internet sitesinde yer alan bilgiye göre, hava sıcaklığında öneli bir değişiklik olmayacak. Parçalı dve çok bulutlu havanın Nakvim olacağı bölge genelinde, Edirne dışında yağmur ve saHğanak etkisini gösterecek. Yağışların öğl e saatleri*den sonra stabbul, Kocaei ve Yalova çevrelerinde kuvvetli (1-50 Fg/m2) olması öngörüüyor. Rüzgarın, kuzey ve kuzey doğu (poyraz) yönlerden orta , zaman zaman kDJvet-li (30ai0k/sa) esmesi beklendiğinden ani sel, su baskını, If! ulaşımda aksamalargibi olumsuzluklara karşı dikkatmli ve tedbirli olunması isteniyor | Marmara Bölgesi'nde yağışların öğle saatlerinden sonra İstanbul, Kocaeli ve Yalova çevrelerinde kuvvetli olması bekleniyor. Meteoroloji 1. Bölge Müdürlüğünün internet sitesinde yer alan bilgiye göre, hava sıcaklığında önemli bir değişiklik olmayacak. Parçalı ve çok bulutlu havanın hakim olacağı bölge genelinde, Edirne dışında yağmur ve sağanak etkisini gösterecek. Yağışların öğle saatlerinden sonra İstanbul, Kocaeli ve Yalova çevrelerinde kuvvetli (21-50 kg/m2) olması öngörülüyor. Rüzgarın, kuzey ve kuzeydoğu (poyraz) yönlerden orta, zaman zaman kuvvetli (30-50km/sa) esmesi beklendiğinden ani sel, su baskını, ulaşımda aksamalar gibi olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunması isteniyor |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
ABD, NM Güvenlik fVü Konseyi'ne gönderdiğ i mektupta, (~ İran'ı orta menzilli fü~ze denemesi ve uzaya iki kez uydu Jzı gönderme girişimiyle BM Güvenlik Kons eyi'nin 2231 Zayı̈́ı kararını ihlal etmekle suladış İran'ın bu tür eylemlerinin Ortadoğu'yu ''istikrarsızlaştırdığı'' belirtilen mektupta, ABD BM Güvenlik Konseyine İran'a yönelik uluslararası yaptırımların gersi getirilmesi çağrı$ında bulundu. İran nükleer anlaşmasının ardından kabul ddilen 2 231sayılı BMGK kararı, İran'a yasak ] getirmese de nükleer silah taşıma A kapasitesine sahip balisti ´ füze d enemelerinden kaçınması çağrısı yapıyor. İran'ın uzaya göndierNiği ancak yörüng eye yerleşpirmeyi başaramadığı uydular Tahran yönetiminin "uydu göşnder£ programı" adı altında balisjik füze denemes i yYptğına ilişkin iddiaları yeniden gündeme getirmişti. İran ise füze deneme leri ve uzaya uydu gönderme girişimlerinin B Güvenlik Konseyi kararını ihlal etmediğini savunuyor. | ABD, BM Güvenlik Konseyi'ne gönderdiği mektupta, İran'ı orta menzilli füze denemesi ve uzaya iki kez uydu gönderme girişimiyle BM Güvenlik Konseyi'nin 2231 sayılı kararını ihlal etmekle suçladı. İran'ın bu tür eylemlerinin Ortadoğu'yu ''istikrarsızlaştırdığı'' belirtilen mektupta, ABD BM Güvenlik Konseyine İran'a yönelik uluslararası yaptırımların geri getirilmesi çağrısında bulundu. İran nükleer anlaşmasının ardından kabul edilen 2231 sayılı BMGK kararı, İran'a yasak getirmese de nükleer silah taşıma kapasitesine sahip balistik füze denemelerinden kaçınması çağrısı yapıyor. İran'ın uzaya gönderdiği ancak yörüngeye yerleştirmeyi başaramadığı uydular Tahran yönetiminin "uydu gönderme programı" adı altında balistik füze denemesi yaptığına ilişkin iddiaları yeniden gündeme getirmişti. İran ise füze denemeleri ve uzaya uydu gönderme girişimlerinin BM Güvenlik Konseyi kararını ihlal etmediğini savunuyor. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
KüRtür ve Turizm B akanı Mehmet Ndri Esoy, çeşit li temaslardabulunmak üzere Antalya’ya geldi. Bakan Ersoy, ö ilk olarak Kundu turizm me rkezinde bulunan ! bir oteldeturizmcilerle kahvaltıda bir araya geldi. Bakan Ersoy, basın mensuplarına yapt]ş-ı açıklamada sektörle çok önemli bir toplantı gerçekleştirdiklerini belirtti. Antalya’nın turizmin başkenti olduğunu hF hatırlatan Bakan Ersoy, Türkiye’ye elen her 3 turistten birinin Antalya’ya geldiğini söyledi. Sektördeki en önemli sorunun, sezonun uzmtılması olduğunuu kaydeden Ersoy, "Tatilbölgelerine bak:tığımız zaman en uzun sezon Antalya'davar. Biz sezonun bütün otel l er açısından uzatılabilmesi, 12 aya yayılabilmesi, daha çok istihdam sağlanması ıvÜv istihdamın 12 a korunması i.çin fem sektör hem de yeNel yaönetimler ola rak [üle yapmamız gerektiğini ele aldık. Turistin sa'ece golf aöaçlkı gelmemesi gerekiy<r. Antalya'nınbir kültür başkenti olması lazım. yu bağlamda Antalya Büyükşehir Belediyesininçok ciddi projelerivar. Bunlara bakanlık olaorak nasıl destek olabilirz ve angi z} konularda rm devreye girebilirizonu tartıştık. Gerçi projelerin tamamı önümüzdeki yıllarda ^crçekleştiği zaman bli. inanıyoruz ki Antalya'da sezon 12 aya ciddi şekilde uzayacak. Bu daha fazlaistihdam gerektirecek. Bununla ilgiliçok güzel projeler hazırlamışlar. Özellikle treimin personvihnin Vvlendirilmesi diyoruz bizsahibi olarak güze lprojeler hazırlamışlar. Bu projeyi dahaiyi nasıl yaygınlaştırılabiliriz başkanımızla onu tartıştık" ifadelerini kullandı.Nitelikli personel istediklerine dkkad çeken B akan Ersoy, nitelikli personelin ev ve lojman gibi sıkıntılarının olmaması ggere%ktsğinin altını çizdi. Ersoyy, "Bu bağlamda da bakanlık olarak nasıl destek olabileceğigmizi ko<nutuk" şeklinde konuştu. Tükiye’Din tanıtıldığı Berlin Uluslararası Turizm Fuarı’nı (ITB) ve Moskova Uluslararası \>~ Turizm Fuarı’nı (MITT) değerlendiren Bakan Mehmet Nuri Ersoy,en öneml, konunun ciddi artş organl[rı olduunu söyled i. BaFkDan Ersoy şu değerle ndirmedebulundu: "Özellikle ITB Brlin'Ide Almany a pazarı erten rezervasyonda küçülmüş aslında. Pa>arın geneline baktığımızda yhüzde 2 gerileme vardı ama Türkiye diye baktığımızda yüzde 58 artıştaydı. Bu Türkiye açısından çok sevindirici. Biz, bize rakip olan pazarlarda ciddi potansiyeli tekrar palmaya Fei almaya başlamışız hızlışekilde. Ayı şekilde Ru[sy istikrarlı birşekilde büyüyordu. Ama sevindirici olan şey; büyümeye devam Iediyor olması. Rusya'da kısmi ekonomik sorunlar olmasına rağmen Rusya genelinde bir büyüme beklenmemesine rağmen Türkiye pazarında yüzde 1 5civarında erken rezervasyon artışta. +f~ Bu sevindirici Üir olay, Türkiye umduğunu bulacak ge{b gözüküyor. Biz b u sezon di[e görmüyor+u\. Artık turzzme yıl diye bakıyoruz. Orta vadeli ,- yoıllık programlar halinde çalışıp b akacağız. Turizmi sadece turizm olara k görmüyoruz. _Bi artık nitelikli turisti hedefliyoruz.Sanatıyla N kültürüyle yaiamıla şehirler programlayacağız. Bunu turizmle birleştirerek12 a ya yayılmış organizasyon haline getireceğiz. z şehirde, herbelediye başkanlarımızla bunayönelik çalışacağız." | Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, çeşitli temaslarda bulunmak üzere Antalya’ya geldi. Bakan Ersoy, ilk olarak Kundu turizm merkezinde bulunan bir otelde turizmcilerle kahvaltıda bir araya geldi. Bakan Ersoy, basın mensuplarına yaptığı açıklamada sektörle çok önemli bir toplantı gerçekleştirdiklerini belirtti. Antalya’nın turizmin başkenti olduğunu hatırlatan Bakan Ersoy, Türkiye’ye gelen her 3 turistten birinin Antalya’ya geldiğini söyledi. Sektördeki en önemli sorunun, sezonun uzatılması olduğunu kaydeden Ersoy, "Tatil bölgelerine baktığımız zaman en uzun sezon Antalya'da var. Biz sezonun bütün oteller açısından uzatılabilmesi, 12 aya yayılabilmesi, daha çok istihdam sağlanması ve istihdamın 12 ay korunması için hem sektör hem de yerel yönetimler olarak neler yapmamız gerektiğini ele aldık. Turistin sadece golf amaçlı gelmemesi gerekiyor. Antalya'nın bir kültür başkenti olması lazım. Bu bağlamda Antalya Büyükşehir Belediyesinin çok ciddi projeleri var. Bunlara bakanlık olarak nasıl destek olabiliriz ve hangi konularda devreye girebiliriz onu tartıştık. Gerçi projelerin tamamı önümüzdeki yıllarda gerçekleştiği zaman biz inanıyoruz ki Antalya'da sezon 12 aya ciddi şekilde uzayacak. Bu daha fazla istihdam gerektirecek. Bununla ilgili çok güzel projeler hazırlamışlar. Özellikle turizmin personelinin evlendirilmesi diyoruz biz sahibi olarak güzel projeler hazırlamışlar. Bu projeyi daha iyi nasıl yaygınlaştırılabiliriz başkanımızla onu tartıştık" ifadelerini kullandı. Nitelikli personel istediklerine dikkat çeken Bakan Ersoy, nitelikli personelin ev ve lojman gibi sıkıntılarının olmaması gerektiğinin altını çizdi. Ersoy, "Bu bağlamda da bakanlık olarak nasıl destek olabileceğimizi konuştuk" şeklinde konuştu. Türkiye’nin tanıtıldığı Berlin Uluslararası Turizm Fuarı’nı (ITB) ve Moskova Uluslararası Turizm Fuarı’nı (MITT) değerlendiren Bakan Mehmet Nuri Ersoy, en önemli konunun ciddi artış oranları olduğunu söyledi. Bakan Ersoy şu değerlendirmede bulundu: "Özellikle ITB Berlin'de Almanya pazarı erken rezervasyonda küçülmüş aslında. Pazarın geneline baktığımızda yüzde 2 gerileme vardı ama Türkiye diye baktığımızda yüzde 58 artıştaydı. Bu Türkiye açısından çok sevindirici. Biz, bize rakip olan pazarlarda ciddi potansiyeli tekrar almaya geri almaya başlamışız hızlı şekilde. Aynı şekilde Rusya istikrarlı bir şekilde büyüyordu. Ama sevindirici olan şey; büyümeye devam ediyor olması. Rusya'da kısmi ekonomik sorunlar olmasına rağmen Rusya genelinde bir büyüme beklenmemesine rağmen Türkiye pazarında yüzde 15 civarında erken rezervasyon artışta. Bu sevindirici bir olay, Türkiye umduğunu bulacak gibi gözüküyor. Biz bu sezon diye görmüyoruz. Artık turizme yıl diye bakıyoruz. Orta vadeli 5 yıllık programlar halinde çalışıp bakacağız. Turizmi sadece turizm olarak görmüyoruz. Biz artık nitelikli turisti hedefliyoruz. Sanatıyla kültürüyle yaşamıyla şehirler programlayacağız. Bunu turizmle birleştirerek 12 aya yayılmış organizasyon haline getireceğiz. Her şehirde, her belediye başkanlarımızla buna yönelik çalışacağız." |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Jakipmler ve Savcılar Kurulu'nca (HSK) geçÖ Zf hafta meslekten ih raç edildikten sonra gözaltına aınä́ eski Cumhuriyet a]cısı Fer ha t Sarıkaya'nın gözaltı süresi 4 gün Huzötılhdı. Sarıkaya'yailişkin soruşturmayı zyürüten Ankara Cumhuriyet Savcısı Murat Özcan, gözaltına alınmasından bu yaIa Ankara E+niyet Müdürlüğü Terörle M!ücadele Şubesinde bulunan şüphelinin gözaltı süresinin uzatılması iç ´<L $oş sulh ceza hakimlğile taleptebulundu. Bunun üzerine Sa rıkaya polis ta rafından Ankara Adliyesi'ne getirilerek, nöbetçi sulh jcea hakimliüine çıkarıldı. Sarıkaya'nın da eyanını alan nöbetçi haimlik, Savcı Özcan'ın talebini kabul ederpe, şüphelinin gözaltı süresini 4 gü(n uzattı. Sa rıkaya, ^u işleminardından yeniden emniyetegötürüldü. FETÖ'nün ilk kumpası olduğu iddia edilen Şemdinli davasını açan ve hazırlanan iddianamede imzası bulunan - Sarıkaya, 15 Temmuz darbegirişiminin ardından savcLlığa giderek itirafçı olmuştu. | Hakimler ve Savcılar Kurulu'nca (HSK) geçen hafta meslekten ihraç edildikten sonra gözaltına alınan eski Cumhuriyet savcısı Ferhat Sarıkaya'nın gözaltı süresi 4 gün uzatıldı. Sarıkaya'ya ilişkin soruşturmayı yürüten Ankara Cumhuriyet Savcısı Murat Özcan, gözaltına alınmasından bu yana Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesinde bulunan şüphelinin gözaltı süresinin uzatılması için sulh ceza hakimliğine talepte bulundu. Bunun üzerine Sarıkaya polis tarafından Ankara Adliyesi'ne getirilerek, nöbetçi sulh ceza hakimliğine çıkarıldı. Sarıkaya'nın da beyanını alan nöbetçi hakimlik, Savcı Özcan'ın talebini kabul ederek, şüphelinin gözaltı süresini 4 gün uzattı. Sarıkaya, bu işlemin ardından yeniden emniyete götürüldü. FETÖ'nün ilk kumpası olduğu iddia edilen Şemdinli davasını açan ve hazırlanan iddianamede imzası bulunan Sarıkaya, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından savcılığa giderek itirafçı olmuştu. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Yozgat İl Emn iyet {üürlüğü Terörle Mücadele ve İstihbarat Şube müdürlükleri vekipleri, terör örgütü DAEŞ'i n faaliyetlerinin önlenmesine yöneliT çalışmalar kapsamında, belirlenen adreslereoperasyon düzenledi. Jr Operasyonda, Irak kuyruklu Y.M, F.J, A.Z, M.A, T.A, Q.A, H.M, O.A. ve S^I. yakalan[ış. | Yozgat İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele ve İstihbarat Şube müdürlükleri ekipleri, terör örgütü DAEŞ'in faaliyetlerinin önlenmesine yönelik çalışmalar kapsamında, belirlenen adreslere operasyon düzenledi. Operasyonda, Irak uyruklu Y.M, F.J, A.Z, M.A, T.A, Q.A, H.M, O.A. ve S.I. yakalandı. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Sahibi bir çiftlikten, siyah yaru kedP getirsikğten sonra çok geçmeden huysuz bir yanınınolduğunu keşfetmiş. Ara dançeyrek yüzyıl geçti, ama kedi Lewisilerleyen yaşına rağmen hâlâ ,Ğ) durulmuş değil. Sahibi Bayan cill Neale kedisinin ‘ vahşiliğinin ve j`m inatçılığının’ İngiltere’nin en yaşlı ev kedisi olmasının \̈́} sebebi olduğunu düşünüyor. Veteriner belgelerine göre Lewis +.1 Şubat 1986’da, beş ğ[ ya &a a^vtı a ylıkkenaşılanmış. Bayan I?eale ‘Elbette biraz yavaşladı. Ama diğer kedile r yak:aştığdın.a hâlâ tıslamayı ihmaletmiyor’ diyo r. Guinnhsj Rekorlar Kitabı’nınbir hj_cüsü İngiltere’nin en yaşlı kedisine dair bir madde olmmadığını söyledi. Ev kedilerinin rtYalam ömrü 16 yıl, ama kayda geçmiş en yaşlıev kedisinin Amerika Texas’taki Creme Puff adında G bir kedi oCUduğ% söyleniyor. Cree Puff38 yıl +ür günyaşamış. | Sahibi bir çiftlikten, siyah yavru kedi getirdikten sonra çok geçmeden huysuz bir yanının olduğunu keşfetmiş. Aradan çeyrek yüzyıl geçti, ama kedi Lewis ilerleyen yaşına rağmen hâlâ durulmuş değil. Sahibi Bayan Jill Neale kedisinin ‘ vahşiliğinin ve inatçılığının’ İngiltere’nin en yaşlı ev kedisi olmasının sebebi olduğunu düşünüyor. Veteriner belgelerine göre Lewis 21 Şubat 1986’da, beş ya da altı aylıkken aşılanmış. Bayan Neale ‘Elbette biraz yavaşladı. Ama diğer kediler yaklaştığında hâlâ tıslamayı ihmal etmiyor’ diyor. Guinness Rekorlar Kitabı’nın bir sözcüsü İngiltere’nin en yaşlı kedisine dair bir madde olmadığını söyledi. Ev kedilerinin ortalama ömrü 16 yıl, ama kayda geçmiş en yaşlı ev kedisinin Amerika Texas’taki Creme Puff adında bir kedi olduğu söyleniyor. Creme Puff 38 yıl üç gün yaşamış. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Spor Toto Süper ig ekiplerinden Osmaglı'sp/or, teknik direktör Hamza Hamzaoğlu ile yollarını ayırdı. aul?üptem alınan bilgiye göresözleşmesindeki opsiyon maddesi kullanılmayan Hamzaoğlu'nun sözlşmesi sona erdi. Başkent ukibBind) yeni teknik direktör için a£ayışlar ^G başladı. | Spor Toto Süper Lig ekiplerinden Osmanlıspor, teknik direktör Hamza Hamzaoğlu ile yollarını ayırdı. Kulüpten alınan bilgiye göre sözleşmesindeki opsiyon maddesi kullanılmayan Hamzaoğlu'nun sözleşmesi sona erdi. Başkent ekibinde yeni teknik direktör için arayışlar başladı. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
İtalya'nın Air Avellinotakımında forma giyen milli basketbolcu Cenk Akyol, kariyerine Avrupa'dn devam etmek istediğini belirtti. Cenk Akyıol, Air Avellino'da güzel bir sezon geçidiğini ifade ederek, ''Bu zamğna kadZr itedği<m süreleri alamıyordum. vu sezon iyi süre bulum. En verimli geçirdiğim sezon oŞlu. 25-26 dakika ortalamalarıyla oynadım. Basketbolumun üstüne bir şe yler o;K kattığımı da düşünüyorum. İtalya liginde rekabet ortamı, Türkiye ligine göre biraz ah{a yüksek : . Mogtepaschi Siena>, diğer takımlara göre daha çok üst düzey. Bunur dışında çok iyi oyuncuların oynadığı bir lig. İtalyaligi, İspanya liginden sonrabence Avrupa'daki en iyi lig'' diye konuştu. 2005'te Atlanta Hawks tarafından draft idile ve \eçen sezonbir s üre bu takımda denemelere katılan genç oygncu, ''iAr~k NBA'yi düşünmüyorum açıkçası. Avrupa'da kariyerimi sürdürmek istiyorum. Geçtiğimizsezonlarda NBA'e g itme ihtimalimdaha yüksekti. Çünkü ye.i seçimitim. Bundan sonra pek düşünmyorum. İyi geçirdiğim birsezondan sonra Avrupa'da daha üst seviyelerdeki bir takımda oynamayı hedefliyorum. Türiye'ye gelmeyi düşünmüyor eğiJli am a ilk hedefim Avrupa'da oynamak. Sonuçta profesyonel oyun cularız, teklif olursa da düşünüp, eğerlendirirdz'' dedi. Cenk Akyol, Türkiye'de düzenlenecek 2010 Dünya Basket bol Şampiyonası'nda mücadele edecek A Milli vakım kadrosuna alLınacağınÜ düşündüğünü anlatarak, ''Büyük ihtimalle milli takbıma çağrılacağım. Geçen sene çağrılmamamın sebebi Efes Pilsen'de çok fazla sürealamamamdan kaynaklandı. Sonuçta teknik heyetin kararı, hepimizin saygı duyması s=k gerekiyor. Ama yeni takımında yeteri kadar forma buldum.Çağrılırsam, elimden goleni yapar ım. Milli takı m forması giymek her oyuncu ie~n guru r verici'' değeşle=ndirmesini yaptı. AMilli Takım'ın Düny{a Şampiyonası'nd a başarlı ol&acağMna inandığını vurgulayan Cenk, ' 'Dünya Şampiyonası'nda takım oyununun öLha önemli olacağını d#şün~yorum. OyuncularıC bireysel özelliklerinden çok, f{ takımın gösterdiği mücadele belirleyici olacak. Evimizde olmamız da bizim {+- için büyük bir avantaj. Seyircilerimizin desteği performansımızı arttıracak.Bence iyi derece eldeederiz. Çnkü iyi bir takım olacağız. Oyuncularımızın iyi bir ezon geçirdiğini düşünüyorum. Çok tecrübeli oyuncu,arın yanında gençler var. Bunları iyi bir şeki lde harmanlayıp, başarılı sonuçlar alacağımıza inanıyorum'' diye konuştu. A Milli Takım Antrenörü Bogdan Tanjevic'in sağlı k durumu nedeniyl | takımın başında olup, olmayacağının henüz be\llo olmadığını ifade >z( eden Cenk, ül ''Durumuna çok üzüldüm. fnak g/g kötü görüCmücyor. Umarım [ zamana kadar iyileşir ve görevine döner. ´ck Ancak takımın başında olamazsa da tribünden bize destek aŞ/ verecek ve her maDn arkamızda olacaktır'' edi]. | İtalya'nın Air Avellino takımında forma giyen milli basketbolcu Cenk Akyol, kariyerine Avrupa'da devam etmek istediğini belirtti. Cenk Akyol, Air Avellino'da güzel bir sezon geçirdiğini ifade ederek, ''Bu zamana kadar istediğim süreleri alamıyordum. Bu sezon iyi süre buldum. En verimli geçirdiğim sezon oldu. 25-26 dakika ortalamalarıyla oynadım. Basketbolumun üstüne bir şeyler kattığımı da düşünüyorum. İtalya liginde rekabet ortamı, Türkiye ligine göre biraz daha yüksek. Montepaschi Siena, diğer takımlara göre daha çok üst düzey. Bunun dışında çok iyi oyuncuların oynadığı bir lig. İtalya ligi, İspanya liginden sonra bence Avrupa'daki en iyi lig'' diye konuştu. 2005'te Atlanta Hawks tarafından draft edilen ve geçen sezon bir süre bu takımda denemelere katılan genç oyuncu, ''Artık NBA'yi düşünmüyorum açıkçası. Avrupa'da kariyerimi sürdürmek istiyorum. Geçtiğimiz sezonlarda NBA'e gitme ihtimalim daha yüksekti. Çünkü yeni seçilmiştim. Bundan sonra pek düşünmüyorum. İyi geçirdiğim bir sezondan sonra Avrupa'da daha üst seviyelerdeki bir takımda oynamayı hedefliyorum. Türkiye'ye gelmeyi düşünmüyor değilim ama ilk hedefim Avrupa'da oynamak. Sonuçta profesyonel oyuncularız, teklif olursa da düşünüp, değerlendiririz'' dedi. Cenk Akyol, Türkiye'de düzenlenecek 2010 Dünya Basketbol Şampiyonası'nda mücadele edecek A Milli Takım kadrosuna alınacağını düşündüğünü anlatarak, ''Büyük ihtimalle milli takıma çağrılacağım. Geçen sene çağrılmamamın sebebi Efes Pilsen'de çok fazla süre alamamamdan kaynaklandı. Sonuçta teknik heyetin kararı, hepimizin saygı duyması gerekiyor. Ama yeni takımında yeteri kadar forma buldum.Çağrılırsam, elimden geleni yaparım. Milli takım forması giymek her oyuncu için gurur verici'' değerlendirmesini yaptı. A Milli Takım'ın Dünya Şampiyonası'nda başarılı olacağına inandığını vurgulayan Cenk, ''Dünya Şampiyonası'nda takım oyununun daha önemli olacağını düşünüyorum. Oyuncuların bireysel özelliklerinden çok, takımın gösterdiği mücadele belirleyici olacak. Evimizde olmamız da bizim için büyük bir avantaj. Seyircilerimizin desteği performansımızı arttıracak. Bence iyi derece elde ederiz. Çünkü iyi bir takım olacağız. Oyuncularımızın iyi bir sezon geçirdiğini düşünüyorum. Çok tecrübeli oyuncuların yanında gençler var. Bunları iyi bir şekilde harmanlayıp, başarılı sonuçlar alacağımıza inanıyorum'' diye konuştu. A Milli Takım Antrenörü Bogdan Tanjevic'in sağlık durumu nedeniyle takımın başında olup, olmayacağının henüz belli olmadığını ifade eden Cenk, ''Durumuna çok üzüldüm. Ancak çok kötü görünmüyor. Umarım o zamana kadar iyileşir ve görevine döner. Ancak takımın başında olamazsa da tribünden bize destek verecek ve her zaman arkamızda olacaktır'' dedi. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Olay,dün saat 12.00sıralarında Muratpaşa ilçesinin Kaleiçi’nde ?!ı meydana geldi. *ö Edinilen bilgiye göre, Antalya’ya tatil e gelen Ceh£z̈́yirli IyPh aAbdallah Khod ja (59) ve eşi Zahıa Boumalı (58), bir süreKaleiçi’nde gezdikten sonra Kaş’a gitmek istedi. Cezayirli çift, hi bölgede hizmet veren bir tLari taksi şoförüyleotogara 20 lira karşılığında gitmek `̈́N üzere anlaştı. rcretini peşin alan taks ici iddiaya göre, yaklaşık 500 metre gittikten sonra C ezayirli çdfti, İsmet g)a Caddesi üzerinde indirmek istedi. [if$t+ otogaragelmediklerini belirterek raçtan inemedi. İddiaya göre çiftin inmemesine sinirlenen taks i şoförü, Iyes Abjllaoh Khodja’nın yüzüne yumruk attı. Aldığı darbeler nedeniyle Khodja’nın dudağı ve kaşı açıldı. İhb aö ?eri^ne bölgeye sev k edilen polisin ifadesine başvurduğu çift, sağlımk kontrolüne götürüldü. Gözaltına alınan taksi şföJü ifadesinde A.A., yaşananlar n=ed̈́eniyle üzgün olduğunu belirterek, ".Bana otogara gitmek istediklerini, 20 liraya götürmemi söylediler. Bn de bunun mümkün olamayacağını, taksimetre ne yazarsa o rakamı Üz alacağımı söyledim. Ancak İsmetpaşa Caddesi’ne gelince ’İsters*eniz burada iniptramvayla gidebilirsiniz’ dedim. Ancak bana bağırıp çağırmaya başladı. Ben de #,a sinirlerime hakim olamadım, üzgünüm" dedi. Polis mer'keziöde taksi şföorü A.A.’yı affedip şikayetçiolmayan ekayirli çift daha sonra iKağ’a gitti . A.A. ise dfadesinin ardından )o serbest bırakıldı. | Olay, dün saat 12.00 sıralarında Muratpaşa ilçesinin Kaleiçi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Antalya’ya tatile gelen Cezayirli Iyes Abdallah Khodja (59) ve eşi Zahıa Boumalı (58), bir süre Kaleiçi’nde gezdikten sonra Kaş’a gitmek istedi. Cezayirli çift, bölgede hizmet veren bir ticari taksi şoförüyle otogara 20 lira karşılığında gitmek üzere anlaştı. Ücretini peşin alan taksici iddiaya göre, yaklaşık 500 metre gittikten sonra Cezayirli çifti, İsmet Paşa Caddesi üzerinde indirmek istedi. Çift, otogara gelmediklerini belirterek araçtan inmedi. İddiaya göre çiftin inmemesine sinirlenen taksi şoförü, Iyes Abdallah Khodja’nın yüzüne yumruk attı. Aldığı darbeler nedeniyle Khodja’nın dudağı ve kaşı açıldı. İhbar üzerine bölgeye sevk edilen polisin ifadesine başvurduğu çift, sağlık kontrolüne götürüldü. Gözaltına alınan taksi şoförü ifadesinde A.A., yaşananlar nedeniyle üzgün olduğunu belirterek, "Bana otogara gitmek istediklerini, 20 liraya götürmemi söylediler. Ben de bunun mümkün olamayacağını, taksimetre ne yazarsa o rakamı alacağımı söyledim. Ancak İsmetpaşa Caddesi’ne gelince ’İsterseniz burada inip tramvayla gidebilirsiniz’ dedim. Ancak bana bağırıp çağırmaya başladı. Ben de sinirlerime hakim olamadım, üzgünüm" dedi. Polis merkezinde taksi şoförü A.A.’yı affedip şikayetçi olmayan Cezayirli çift, daha sonra Kaş’a gitti. A.A. ise ifadesinin ardından serbest bırakıldı. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Türkç’si Pegasus Yayınları’ndan çıkan“Grinin 50 Tn*” adlı erotizm dolu aşk kitabıyla dünyanın en çok satan yazarla rı arasna giren 49yaşındaki 2 çocuk annesi E. L. James, HT Pazar ’a öz el röportajıyla işte huzurlarınızda... Merhaba Tü$kIiye! Kitabımı aldığın ız v ouduğunuz için teşekkürler. Umarım tutkusu ve hikâyesi hogşunuza gitmiştir.” E.L. James lc yaptığımız röportaja onun söylediği bu cümleyle balamayVa karar vermemi sejbeini bir azdan anlayacaksınız. Önce bu tumturaklı ismin sahibinden söz edelim. Yazdığı, Türkçes i“Grinin 50 To num (Fifty Sbds of Grey) adlı ki?aola kısa sürede dünyada kendinden en g çok söz ettiren yazalas arasına girdi. Önce internetten yaynlanan romangördüğü ilgi nedeniyle kitap olarak basüldyı. Heyrry Potter, Alacakaranlık gibi fenomenleri geride ebırkark kısa sürede 37 ülkede yayımlandı` bir o kadar cle çevrildi ve 40 milyondan fazla sattız.. Peki neden, niçin, Jnasıl? Büyükler Su kadar mı atvı masallara? U Yoksa “yasak meyve” cazibesini m hiç mi yitirmedi? ^m Bu soruların cevabınj kitabın yazarından al mak en iyisiydi. Efendim “Grinin 50 Tonu” bazılarına göre bugüne kadarki en prnografik roman. “Kitabın R içeriği ne” derseniz; erotizm, seksu, hayaller ve genç kız rüyaları... (Yo}, muzlu, dondu rmalı tatlıdan söz etmiyorum!) !Bana ilginç gelense k=%taptan çok ' yazarın kends oldu T.S. Eliot gibi h avahlı bir ad kullanan bu ünli yazar, aslında tpiok bir ev kadınından Jiraz hallice, o kadar... Httü tonton bile diyebilirim. am ad ıy<a o;ria Leonard James. GAniden gelen şöhretten biraz da şaşk ın aslında. ıÜlkeden ülkeyeyolculuklar, röportajlar, televizyo' programları... Anlayacağınız feleği şaşmış durumda. Her ne kadar “Tonton” dediysem de müthiş hınzır tarafları var. Mesela üç{üncü kitabında yazdığı bir böKlüjm için, Audi R8’in arka Şoltuğunda seks yapılıp yapılmayacağını bizzat yerinde “tetkik etmiş”. “Nüsyıl” derse niz, o da röportajda artık... “MerhabaTürkiye” mes elesine glince..ü Ka£dıncağız herhalde her gittiği ̈́ ülkede bu merhabayı çekiyor olmalı. o Tabii ki “İCstanbul çok güzel. Akdeniz mutfağına ve şiş kebaba bayılıyorum”u d a ihmal etmedi/ Ama bakın bu cümlel erin ony nasıl geldi? Orha n Pamuk’u aşanöyor musun mese la? Kim? Haaa... İnan tam çıkaramadım. Bir Türk yaz arın romanını okumaya çalıştım zamanındaama çoksıkıcı kocaman ]´bir kitaptı. Onu dahatırlayamadım şimdi. şOrtadoğu [aNynıyoH... Amerika’nın planları,Arap Baharı... Suriye? Bu konular hakkında yorum yapacak kadar bilgim yok. Ne olup bitIiği*i pek bilmiyorum. Kimin? Dedim ya, fazla bilgim yok. Cİlgt ]lanıImın dışında bu konular. “ “İzlemedim” drsem yalan olur. Tahr/k oldum! (Gülüyor...) LŞaka bAi=r yana, duygularım zaman zaman değişti. Zaten bilg T edfinmek için izlemiştim. İzledim” derken yanlış anlaşılmasın, sadece birkaç kez. Eğitimde kullanılıp kullanılamayacağı hakkındaysa h içbir fikrim yok. Eğtimc falan değilim.).. İçi;de seks [e erotizm de var mI kitabım aslında bir aşk romanı. Bütün bu önyargıkarın I(T yayınevinin kitabı pazarlama stratejisinden kaynaklandığını düşünüyorum. Anlattığım hikâyede duygular, aşk ve erotizm var zo kadar. Kesinlikle vaö... Buada hbt, kmhkah$a f atıyor Erika; “Aksiyon”dan neyi kastettiğimi anlayarak. Kitap aslında Bp=DSF olarak adlandırılan t^- ilişkiler üzerinGe kurulmuş. Cinsel dürtüleri “itaat etmek Ğpm ve ettirmek” üzerine olan insanların tercih ettiği ilişki biçimi bThu. Sizin anlayacağınıztam Ed bir efendi-köle o.n. İşte bizim masum e v hatunu Erika’nın anlattığıöykü de “hain” CyhristLan ve “saf kız Anast asia’nın sıradışı beraberliğiüzerine kuLrulu. Demekki dünyanın hiçbi& yerinde kadınlar farklı değilmiş...Yalnız olmadığımı bilmek güz elZ Tek sapık ben değilmişimanlaşılan. (Gülüyor...) Tekrar söylNüyorum, aslında bu, ilginç karakterleri olan,rahat oku%nan bir aşk hikâyesi. Aa içinde bir sertlik de var. Sanırım kadınların sevdi ği şeyler bunlar... ,unu özellikle ykaptımj. Erotik yazarlar seks argosu kullanıyor genel de. H er şeyden önce bir kadın ol = arak onlarla buradan sesenijyorum: Kadınlar o tip diyalogları sevmiyor. Bene romantizmle sbeksi harmanlamak gerek. Çoğu insan bu konuları değil yazmaE)k, aklında Ön bile geçirmemişti. BDSMhakkında hiç fikirleri yoktu.Bazılarının ilgisini aşk hikâyesi çekti ama sanırım çoğunluk e#otiam konusuna takıldı. Bu, kitap hakkında sorulan en ilginç sorulardan biri. Bir kadın olarak böylesi daha kolay olduğuiçin romanımı birincil ağızdanyazmayı tercih ettim. Diğer bir neden ,( de kadınların kendilerin ` i Anastasia yerine koymalarını istememdi. HDBr ki,apta Anastasiia vasıtasıyla Christian’ı yavaş yavaş tj!anıdi okurlar. Eğer onun hakkında çok şey bilseydik gizem kaybolurd u evce. İşte b u yüzden h Anastasia’nın perspektifindenyazdım romanı. Sorular giderek zorlaşıyor. Bana hiçsorulmamış şeyleri sormaya başladın. Burada sdsm; hakkı mı kullanacağım. Kitaba Türkiye’de |ne isim verildi? İyi olmuş... Birçok insan dün/y<$a sadece siyah ve beyazı görüyor Ben kitaba “'Ginin 50 Tonu” dedim,çünkü karakterlerim hakkındaki yargıları okurların yapmasını istiyorum. )He Ana sta sia’yı he! Christian’ı seviyorum aslında.Anna, cesur ve espri anlayışı çok uvvetli bir kadın. Ben çok )> cesur değilimdir ÜKma espriden anlarım. ,yleydşm ~itabĞı yazdıktan son ra m biraz olsun kurtuldum bu huyumdanama hâlâtelevizyona çıkmaktan nefret ediyforum. Bu, günden güne değişiyor. Mesela bana utangaç olup olZadığımı sordun. Bugn olabilirim, yasrın bambaşka bir havada olurum. I Aşkla seksikarşılaştırsana... Sabah bacah biraz eer+Yn oldu. Çocuğunuza karşı T(^ hissettiğiniz koşlsü bGr sevgi vardır. £ da aşktır. Ama kocancıza karşı hissettikleriniz hem aşk V hem d seks... İkisine birden sahip olmak en iii galiba. Pek çok mail alıyorum ama sadece İngilizce olanları okuyabiliyorum. Bana kalırsa kitabım kadınlara seksi tartışmak için bir [mk\n yarattı.Zaten g+ ağızdan ağ=ıua, kulaktan kulağa dolaşarak popüler oldu. İnsanlar okuyor, birbirleriyle, arkadaşlarıyla tartışmak istiyor. Okurların böyle {. mantar bi birdenbire çoğalması inanılırgibi de$il. Kadınların bir anda gözü açıldı diyorsun? Bu fikirleritartışmak içn kitap gru$ptarı kurdular. Konuşmak istedikleri şeyleri eşlere anlattılar. “Biz de bunları yapabilir miyiz” diye sorular sordular. Hayır. Hiçbğr şeymc ̈́: Okuyabilirler de. Erotik olduğunu biiyorlar zaten. Ben onlara “Okumayın” demedim, bu kandi tercihleri.Kuşkusuz annelerinin böyle şeyler yazması onlara garip geliyor. Ama hinüz çok gençler. İleride okurlarsabirkaç taktik öğrenebilirler bi_ki. Okuyan arkadaşları var. İl başlarda onların tepkilerin d en korktuğum için bizimkileri uyarmıştım. Zaten böyle durumladda genellikle insanl arın aklına bşardan çok iin paraa kıfsmı ' geliyor. Ama şimdi rahatlar, Tçünkü arkadaşları duuun çok “hdavalıö n olduğunu düşünüyormuş. Okum az mı . Annem 82 yaşınd a . Benimle gu rur duyduğunu söylüyor. Kitabımın hem İngilizce’sini hem İspanyolca’sını okudu ve çok sevdi. “Pembe dizi” diyemem çünkü içerisi`nde yeterli sayıda karakter yok. Sadece ben ve hayallerim var orada. (Güyüyor...) Doğru, o öümü yazdıktan sonra “Acaba o iş bu otomobilde yap£lır mı” diye düşündüm, s atış temsilcisini arayıp “Sizin otomobilde seks ü[apMılır mı” diyce sordum. Tam “G önüller bir olunca aF` samanlık seyran olu r atasözü İngilizce’ye nasıl çevrilir ” diye üş)nüyor<um ki içimden bir ses “Saçmalamaİzzet” dedi. FPy O s ese teşekkürü bir borç bilirim. pe uzunca bir sessizlik oldu. Ardından “Böyle bir şey imkânsı” dedi ve kapattı telefonu. Ama düşünsene, o kadar yazmışım, çöpe gidecek onc emek. Hemen galeriye gidöp otomobili gördüm ve denedim... Yok canım, sadece gidip arabanın arka koltuğuna oturdum, “Olabilirmi olamaz mı” diye... Olurmuş... B en d kitaptaki bölümü değiştirmeden yayınladım. AmÖ dur bir da>kika! Bu sahne Fifty Shades Freed’de (üçüncü kitap) vardı.ö Türciee’d da ha yayıml anmadı değil mi o? O zaman benim Ş bunları aidlatm^am doğru olmadı, ama kaçır?m ağzımdan bc~r kere. Doğrusun söylemek gerekirse utandığım zamanlar oldu. Ama neyapalım ki `bcle bir romanı bi r erkek değil, b<ir ?dn yazdı. Hayır, ç.ünkMü kitabımı kendim için yazdım) Üstel ik yazarken d eçok eğ#endim... I Böyle bir başarı bekliyor g| muydun? Kim eP bekler ki bö yle blir başarıyı? Bence Tie muzırlık yapmış. (Gülüyor...) Benden o kada r uz a + ki bütün bunlar, ancak muzırlık diyebiliyorum. O günlerde bu be nim için h!ç önemli değildi. Romanım internette çokbüyük ilgiyle karşılanmıştı zaten. Benim tekamacım hikâyemii kitap olara k basılması ve oSu rflarda görebilmekti. Ondan sonrası birmucize... H+eD de nasıl. n.. Düşü!nsene dünyanın her yerini geziyorus, röportajlar yapıyorum. İnanılmaz bir hayatım oldu birdenbire. Aslına bakarsan bol sey a hğaöt etmek ve ilginç insa<lüar tanımÖaÖtan başka birşey değişmedi. Evimde sürekli bir kats hali var Yayınevleri farklı dilde yayımlanan kitaplarımdagn 4’er tane gönderiyor. Düşünebiliyor musun, yüzlerce kitap... Evde koyacak yher kalmadı. Hiç de ğişmedim. Yorgunum, ?+o kadar. 2L.5 günde 21 röportaj y>ptım. Dünyayı dolaşıp duruyorum. Hiç bilmiyorum, daha doğrusu hesap yapmadım. Tek bildiğim dol arş Euro ve pound oladrak kazandığım. (Gülüyor...) Saecl bu üçünü gönderiyorlar. Başka para görmedim. Daha harcayacak zamanım _lmadı. H[nâ ayny evde oturuyoruz. Bütün kitaplarım+ koyabileceğim daha büdyük ir eve geçmeyi düşünüyorum en kısa zabanda. liba... Bir hikâyeyi yazar kan o kadar çok kenşdi beyninin için giriyorsun k i V=, dış dünya ileilişkin kesiliyor. Mesela ben2 yıl insan içine çıkmadım. Oysa eskiden çok sosyl bir kadındım. Hiç şikâyetçideğilim. Bu zorunlu seyahatlerin dışında artık benim evden çıkmam bir hayal. Yazmaya bağımlı oluyorun. Sanırı- bu yüzden yazarlar asosyaloluyor. Sadece devam ğemek istiyorsun. Hayallerin, fanezülerinle birlikte sayfal%r arasında yaşamak rika bir şey. Hiçbir zaman bitmez. Ben hep hayalciydim, sonunda onTEarı ndışa vurmanınyolunu buOdm. Yazarken H“Sonra ne olacak” diye düşünüpduruyorum devamlı. Kita%vgın çoğunu me&)od yazdığım gazetecilerin uydurması. Bir kısmını orada yazmış olabilirim.Aklıma biM fikir gelirse yolda notlar alırım ama hsi o kadar. ;u konuda hiçbir şekilde konuşamam. Zyt}n henüz kesinleşmiş bir isim yok. Hiç durmazkaçardım. ıG= (Gülüyor...) Sanmam, kıskanç bir insan de \ğild çünkü. Her ilişkide yazılı veya sözlü bir kontrat vardır. “İlişki” dediğin zaten bir anlaşmadan ibaret... Sence kim? Hayır. E şit sayılırız. O tam huysuz bir p.çama çok da ÜN{ eğlencelidir doğrusu. Dinleyen erkek isterler kionları $bulmak çokzor. Bulaşık yıkayan erkek de f ena o´lmaz nv$ki... Bence kadın!arın asıl istedikleri bu. Amma kitap bir hayal dünyası.Christian’a âşık oldu~lrını söylüyorlar ama bence Cristian beraber yaşanması old*ukça zor 'i erkek. Rö́anları/mın kadınların özgürlük savaşında onlarayardımcı olduğunu düşünüyorum. Zaten bu yönde çok o lumlu rt tepkiler aldım. İnsanlar, özellikle Pa kadınlar, yeni uygulaar keşfettiklerini söylüyor. | Türkçe’si Pegasus Yayınları’ndan çıkan “Grinin 50 Tonu” adlı erotizm dolu aşk kitabıyla dünyanın en çok satan yazarları arasına giren 49 yaşındaki 2 çocuk annesi E.L. James, HT Pazar ’a özel röportajıyla işte huzurlarınızda... Merhaba Türkiye! Kitabımı aldığınız ve okuduğunuz için teşekkürler. Umarım tutkusu ve hikâyesi hoşunuza gitmiştir.” E.L. James ile yaptığımız röportaja onun söylediği bu cümleyle başlamaya karar vermemin sebebini birazdan anlayacaksınız. Önce bu tumturaklı ismin sahibinden söz edelim. Yazdığı, Türkçesi “Grinin 50 Tonu” (Fifty Shades of Grey) adlı kitapla kısa sürede dünyada kendinden en çok söz ettiren yazarlar arasına girdi. Önce internetten yayınlanan roman gördüğü ilgi nedeniyle kitap olarak basıldı. Harry Potter, Alacakaranlık gibi fenomenleri geride bırakarak kısa sürede 37 ülkede yayımlandı, bir o kadar dile çevrildi ve 40 milyondan fazla sattı... Peki neden, niçin, nasıl? Büyükler bu kadar mı açtı masallara? Yoksa “yasak meyve” cazibesini hiç mi yitirmedi? Bu soruların cevabını kitabın yazarından almak en iyisiydi. Efendim “Grinin 50 Tonu” bazılarına göre bugüne kadarki en pornografik roman. “Kitabın içeriği ne” derseniz; erotizm, seks, hayaller ve genç kız rüyaları... (Yok, o muzlu, dondurmalı tatlıdan söz etmiyorum!) Bana ilginç gelense kitaptan çok yazarın kendisi oldu. T.S. Eliot gibi havalı bir ad kullanan bu ünlü yazar, aslında tipik bir ev kadınından biraz hallice, o kadar... Hatta tonton bile diyebilirim. Tam adıyla Erika Leonard James. Aniden gelen şöhretten biraz da şaşkın aslında. Ülkeden ülkeye yolculuklar, röportajlar, televizyon programları... Anlayacağınız feleği şaşmış durumda. Her ne kadar “Tonton” dediysem de müthiş hınzır tarafları var. Mesela üçüncü kitabında yazdığı bir bölüm için, Audi R8’in arka koltuğunda seks yapılıp yapılmayacağını bizzat yerinde “tetkik etmiş”. “Nasıl” derseniz, o da röportajda artık... “Merhaba Türkiye” meselesine gelince... Kadıncağız herhalde her gittiği ülkede bu merhabayı çekiyor olmalı. Tabii ki “İstanbul çok güzel. Akdeniz mutfağına ve şiş kebaba bayılıyorum”u da ihmal etmedi. Ama bakın bu cümlelerin sonu nasıl geldi? Orhan Pamuk’u tanıyor musun mesela? Kim? Haaa... İnan tam çıkaramadım. Bir Türk yazarın romanını okumaya çalıştım zamanında ama çok sıkıcı kocaman bir kitaptı. Onu da hatırlayamadım şimdi. Ortadoğu kaynıyor... Amerika’nın planları, Arap Baharı... Suriye? Bu konular hakkında yorum yapacak kadar bilgim yok. Ne olup bittiğini pek bilmiyorum. Kimin? Dedim ya, fazla bilgim yok. İlgi alanımın dışında bu konular. “ “İzlemedim” dersem yalan olur. Tahrik oldum! (Gülüyor...) Şaka bir yana, duygularım zaman zaman değişti. Zaten bilgi edinmek için izlemiştim. İzledim” derken yanlış anlaşılmasın, sadece birkaç kez. Eğitimde kullanılıp kullanılamayacağı hakkındaysa hiçbir fikrim yok. Eğitimci falan değilim... İçinde seks de erotizm de var ama kitabım aslında bir aşk romanı. Bütün bu önyargıların yayınevinin kitabı pazarlama stratejisinden kaynaklandığını düşünüyorum. Anlattığım hikâyede duygular, aşk ve erotizm var o kadar. Kesinlikle var... Burada bir kahkaha atıyor Erika; “Aksiyon”dan neyi kastettiğimi anlayarak. Kitap aslında BDSM olarak adlandırılan ilişkiler üzerine kurulmuş. Cinsel dürtüleri “itaat etmek ve ettirmek” üzerine olan insanların tercih ettiği ilişki biçimi bu. Sizin anlayacağınız tam bir efendi-köle oyunu. İşte bizim masum ev hatunu Erika’nın anlattığı öykü de “hain” Christian ve “saf kız” Anastasia’nın sıradışı beraberliği üzerine kurulu. Demek ki dünyanın hiçbir yerinde kadınlar farklı değilmiş...Yalnız olmadığımı bilmek güzel. Tek sapık ben değilmişim anlaşılan. (Gülüyor...) Tekrar söylüyorum, aslında bu, ilginç karakterleri olan, rahat okunan bir aşk hikâyesi. Ama içinde bir sertlik de var. Sanırım kadınların sevdiği şeyler bunlar... Bunu özellikle yaptım. Erotik yazarlar seks argosu kullanıyor genelde. Her şeyden önce bir kadın olarak onlara buradan sesleniyorum: Kadınlar o tip diyalogları sevmiyor. Bence romantizmle seksi harmanlamak gerek. Çoğu insan bu konuları değil yazmak, aklından bile geçirmemişti. BDSM hakkında hiç fikirleri yoktu. Bazılarının ilgisini aşk hikâyesi çekti ama sanırım çoğunluk erotizm konusuna takıldı. Bu, kitap hakkında sorulan en ilginç sorulardan biri. Bir kadın olarak böylesi daha kolay olduğu için romanımı birincil ağızdan yazmayı tercih ettim. Diğer bir neden de kadınların kendilerini Anastasia yerine koymalarını istememdi. Her kitapta Anastasia vasıtasıyla Christian’ı yavaş yavaş tanıdı okurlar. Eğer onun hakkında çok şey bilseydik gizem kaybolurdu bence. İşte bu yüzden Anastasia’nın perspektifinden yazdım romanı. Sorular giderek zorlaşıyor. Bana hiç sorulmamış şeyleri sormaya başladın. Burada susma hakkımı kullanacağım. Kitaba Türkiye’de ne isim verildi? İyi olmuş... Birçok insan dünyada sadece siyah ve beyazı görüyor. Ben kitaba “Grinin 50 Tonu” dedim, çünkü karakterlerim hakkındaki yargıları okurların yapmasını istiyorum. Hem Anastasia’yı hem Christian’ı seviyorum aslında. Anna, cesur ve espri anlayışı çok kuvvetli bir kadın. Ben çok cesur değilimdir ama espriden anlarım. Öyleydim. Kitabı yazdıktan sonra biraz olsun kurtuldum bu huyumdan ama hâlâ televizyona çıkmaktan nefret ediyorum. Bu, günden güne değişiyor. Mesela bana utangaç olup olmadığımı sordun. Bugün olabilirim, yarın bambaşka bir havada olurum. I Aşkla seksi karşılaştırsana... Sabah sabah biraz derin oldu. Çocuğunuza karşı hissettiğiniz koşulsuz bir sevgi vardır. Bu da aşktır. Ama kocanıza karşı hissettikleriniz hem aşk hem de seks... İkisine birden sahip olmak en iyisi galiba. Pek çok mail alıyorum ama sadece İngilizce olanları okuyabiliyorum. Bana kalırsa kitabım kadınlara seksi tartışmak için bir imkân yarattı. Zaten ağızdan ağıza, kulaktan kulağa dolaşarak popüler oldu. İnsanlar okuyor, birbirleriyle, arkadaşlarıyla tartışmak istiyor. Okurların böyle mantar gibi birdenbire çoğalması inanılır gibi değil. I Kadınların bir anda gözü açıldı diyorsun? Bu fikirleri tartışmak için kitap grupları kurdular. Konuşmak istedikleri şeyleri eşlerine anlattılar. “Biz de bunları yapabilir miyiz” diye sorular sordular. Hayır. Hiçbir şey. Okuyabilirler de. Erotik olduğunu biliyorlar zaten. Ben onlara “Okumayın” demedim, bu kendi tercihleri. Kuşkusuz annelerinin böyle şeyler yazması onlara garip geliyor. Ama henüz çok gençler. İleride okurlarsa birkaç taktik öğrenebilirler belki. Okuyan arkadaşları var. İlk başlarda onların tepkilerinden korktuğum için bizimkileri uyarmıştım. Zaten böyle durumlarda genellikle insanların aklına başarıdan çok işin para kısmı geliyor. Ama şimdi rahatlar, çünkü arkadaşları durumun çok “havalı“ olduğunu düşünüyormuş. Okumaz mı. Annem 82 yaşında. Benimle gurur duyduğunu söylüyor. Kitabımın hem İngilizce’sini hem İspanyolca’sını okudu ve çok sevdi. “Pembe dizi” diyemem çünkü içerisinde yeterli sayıda karakter yok. Sadece ben ve hayallerim var orada. (Gülüyor...) Doğru, o bölümü yazdıktan sonra “Acaba o iş bu otomobilde yapılır mı” diye düşündüm, satış temsilcisini arayıp “Sizin otomobilde seks yapılır mı” diye sordum. Tam “Gönüller bir olunca samanlık seyran olur atasözü İngilizce’ye nasıl çevrilir” diye düşünüyordum ki içimden bir ses “Saçmalama İzzet” dedi. O sese teşekkürü bir borç bilirim. Önce uzunca bir sessizlik oldu. Ardından “Böyle bir şey imkânsız” dedi ve kapattı telefonu. Ama düşünsene, o kadar yazmışım, çöpe gidecek onca emek. Hemen galeriye gidip otomobili gördüm ve denedim... Yok canım, sadece gidip arabanın arka koltuğuna oturdum, “Olabilir mi olamaz mı” diye... Olurmuş... Ben de kitaptaki bölümü değiştirmeden yayınladım. Ama dur bir dakika! Bu sahne Fifty Shades Freed’de (üçüncü kitap) vardı... Türkiye’de daha yayımlanmadı değil mi o? O zaman benim de bunları anlatmam doğru olmadı, ama kaçırdım ağzımdan bir kere. Doğrusunu söylemek gerekirse utandığım zamanlar oldu. Ama ne yapalım ki böyle bir romanı bir erkek değil, bir kadın yazdı. Hayır, çünkü kitabımı kendim için yazdım. Üstelik yazarken de çok eğlendim... I Böyle bir başarı bekliyor muydun? Kim bekler ki böyle bir başarıyı? Bence Time muzırlık yapmış. (Gülüyor...) Benden o kadar uzak ki bütün bunlar, ancak muzırlık diyebiliyorum. O günlerde bu benim için hiç önemli değildi. Romanım internette çok büyük ilgiyle karşılanmıştı zaten. Benim tek amacım hikâyemin kitap olarak basılması ve onu raflarda görebilmekti. Ondan sonrası bir mucize... Hem de nasıl... Düşünsene dünyanın her yerini geziyorum, röportajlar yapıyorum. İnanılmaz bir hayatım oldu birdenbire. Aslına bakarsan bol seyahat etmek ve ilginç insanlar tanımaktan başka bir şey değişmedi. Evimde sürekli bir kaos hali var. Yayınevleri farklı dilde yayımlanan kitaplarımdan 4’er tane gönderiyor. Düşünebiliyor musun, yüzlerce kitap... Evde koyacak yer kalmadı. Hiç değişmedim. Yorgunum, o kadar. 2.5 günde 21 röportaj yaptım. Dünyayı dolaşıp duruyorum. Hiç bilmiyorum, daha doğrusu hesap yapmadım. Tek bildiğim dolar, Euro ve pound olarak kazandığım. (Gülüyor...) Sadece bu üçünü gönderiyorlar. Başka para görmedim. Daha harcayacak zamanım olmadı. Hâlâ aynı evde oturuyoruz. Bütün kitaplarımı koyabileceğim daha büyük bir eve geçmeyi düşünüyorum en kısa zamanda. Galiba... Bir hikâyeyi yazarken o kadar çok kendi beyninin içine giriyorsun ki dış dünya ile ilişkin kesiliyor. Mesela ben 2 yıl insan içine çıkmadım. Oysa eskiden çok sosyal bir kadındım. Hiç şikâyetçi değilim. Bu zorunlu seyahatlerin dışında artık benim evden çıkmam bir hayal. Yazmaya bağımlı oluyorsun. Sanırım bu yüzden yazarlar asosyal oluyor. Sadece devam etmek istiyorsun. Hayallerin, fantezilerinle birlikte sayfalar arasında yaşamak harika bir şey. Hiçbir zaman bitmez. Ben hep hayalciydim, sonunda onları dışa vurmanın yolunu buldum. Yazarken “Sonra ne olacak” diye düşünüp duruyorum devamlı. Kitabın çoğunu metroda yazdığım gazetecilerin uydurması. Bir kısmını orada yazmış olabilirim. Aklıma bir fikir gelirse yolda notlar alırım ama hepsi o kadar. Bu konuda hiçbir şekilde konuşamam. Zaten henüz kesinleşmiş bir isim yok. Hiç durmaz kaçardım. (Gülüyor...) Sanmam, kıskanç bir insan değildir çünkü. Her ilişkide yazılı veya sözlü bir kontrat vardır. “İlişki” dediğin zaten bir anlaşmadan ibaret... Sence kim? Hayır. Eşit sayılırız. O tam huysuz bir p.ç ama çok da eğlencelidir doğrusu. Dinleyen erkek isterler ki onları bulmak çok zor. Bulaşık yıkayan erkek de fena olmaz sanki... Bence kadınların asıl istedikleri bu. Ama kitap bir hayal dünyası. Christian’a âşık olduklarını söylüyorlar ama bence Christian beraber yaşanması oldukça zor bir erkek. Romanlarımın kadınların özgürlük savaşında onlara yardımcı olduğunu düşünüyorum. Zaten bu yönde çok olumlu tepkiler aldım. İnsanlar, özellikle de kadınlar, yeni duygular keşfettiklerini söylüyor. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
İçişleri Bakanı ') Muammer Güler, 1 Mayıs Emek ,e Dayanışma Günü'nde İstanbul Taksim'de kutlama yaılıp yapılmayacağına ilişkin, "Taksim <Meydrnı'nı YayalaştırmaProjesi nedeniyle orada yeterli önlemleri alacak fiziki ortam mümkün değil. Taksim Meydanı'nda basın açıklaması, Kazancı Yokuşu'na çiçek bırakılması gibi etkinlikler yapılabilecek. Ancak yürüyüş gibi _diğpr e t kinliklerin başk(a alanlarda sağlıklı şekilde yapılması için sendik`a yetkililerine öneride bulunacağz" diye konuştu. Türkiye Devrimci *İei Sendik ları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Kani Beko, ö`ceku gün yaptığı açıklamada 1 Mayıs'ıTaksim'de kutlamayı talep etti klerini belirterek, "hedeimiz rğ Taksim ialanı. Başka ir alternatifimiz yok" demişti. Güler, PKK’nın sınırdışına çekilmesi kapsamında valilere talimat gönderildiği iddialarınıda yanıtladı. İçişleri Bakanı Gülert bu konuda valilere talimat verilmesinin söz konusu olmadığını ısFylei. Teröre çözüm bu:lunması sürecinde PKK’nın sınır dışına çekilmesi sırasında TSK’nın operasyolara araverip vermeyeceği tartışılmıştı. Çekilmenin yapılabilmes i iç£i valilere talimat gönderildiği yönündeki idd`alar kamouyuna ansımıştı. Şehir merkezlerinde TSK’yı göreve çağırma yetkisi veren düzenlemenin kırsal kesimi de kapsayacak şekilde genişletileceği öne sürülmüş tü. Vallerin TSK unsurlarını göreveçağırmadığı sürece operasyon yapılamayacağı iddiaedilmişti. | İçişleri Bakanı Muammer Güler, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nde İstanbul Taksim'de kutlama yapılıp yapılmayacağına ilişkin, "Taksim Meydanı'nı Yayalaştırma Projesi nedeniyle orada yeterli önlemleri alacak fiziki ortam mümkün değil. Taksim Meydanı'nda basın açıklaması, Kazancı Yokuşu'na çiçek bırakılması gibi etkinlikler yapılabilecek. Ancak yürüyüş gibi diğer etkinliklerin başka alanlarda sağlıklı şekilde yapılması için sendika yetkililerine öneride bulunacağız" diye konuştu. Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Kani Beko, önceki gün yaptığı açıklamada 1 Mayıs'ı Taksim'de kutlamayı talep ettiklerini belirterek, "Hedefimiz Taksim alanı. Başka bir alternatifimiz yok" demişti. Güler, PKK’nın sınırdışına çekilmesi kapsamında valilere talimat gönderildiği iddialarını da yanıtladı. İçişleri Bakanı Güler, bu konuda valilere talimat verilmesinin söz konusu olmadığını söyledi. Teröre çözüm bulunması sürecinde PKK’nın sınır dışına çekilmesi sırasında TSK’nın operasyonlara ara verip vermeyeceği tartışılmıştı. Çekilmenin yapılabilmesi için valilere talimat gönderildiği yönündeki iddialar kamouyuna yansımıştı. Şehir merkezlerinde TSK’yı göreve çağırma yetkisi veren düzenlemenin kırsal kesimi de kapsayacak şekilde genişletileceği öne sürülmüştü. Valilerin TSK unsurlarını göreve çağırmadığı sürece operasyon yapılamayacağı iddia edilmişti. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Ul uslararası kre di derecelendirme kuruluşuFitch R~ti_gE Finansal Kuruluşlar Direktörü Lindse LiddŞ, Türk bankalarının temel r$ finansal ölçütlerinin, yakın gelecekte yeterli seviyede olmaya devam |dceğinri öngördü. AA'ya konuşan Liddell, mevcuttamponların, Jrta lçekli varlık kalitesindeki baskıları Zabsor&bve emek için yeerŞi olacağınşı belirterek,"Temel senaryomuz, T ürk bankalarının piyasa erişiini devam ettirmesi yönünde. Piyask erişiminin kesntiyt uğraması durumunda is b ankalar e azındanbir yıl a kadarki kısa vadeli yükümlülükleriiçin yeterli döviz likiditesi tedarik edepilecekti" değerlendirmesinde bulundu. Bankaların sermaye ve performans rasyolarının daha öncei dönemlere kıyasla bir miktar daraldığını, bu yüzden varlıkkalitesi \v döviz likiditesi açısından bazı aşağı ~n yönlü riklerin bulunduğunu dile getiren Liddell, "Türk bankaları halen yeniden finansman riski oluşturan, bankalafı yatırımcıalgısındaki potansiyel değişimlere maruz bırakan kısa vadeli dış finansmana bağımlı durumunda. Buna rağmen Türk bankalar)ınıjn temel finansal ölçütlerinin yakın gelecekte yeterli seviyede olmaya devam etmesini bekliyoruz" görüşünü ~ paylaştı. =ü* bankalarınınolası şklara karşı nasıl bir performans sergileyebile ceğin e de değinen Liddellv, "Türkiye’de bankaların uygun sermayelendirmeve ikidi^t yapısı (j nedeniyle ekonomik şoklara direncinin yeterli seviyede olduğunu düşünüyoruz" ;edi. Fitch tarafından değerlendirilen Türk bankalarının, bir yıl içerisinde vadesh gelece-% döviz cinsinden yükümHlülüklerini karşılayacak yeterli likiditesinin olduğunu vurgulayan Lid dell, KıUd vadeli dövi likiditeleri yeterli. Buna rağmen, /üe Fitch’in tmel senaryosu bzu yönde olmamakla birlikte piyasa erişiminin uzu süreli e sert bir şekilde kesilmesi durumunda döviz likiditesi baskılanab´ilBir" tahmininde bulundu . | Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings Finansal Kuruluşlar Direktörü Lindsey Liddell, Türk bankalarının temel finansal ölçütlerinin, yakın gelecekte yeterli seviyede olmaya devam edeceğini öngördü. AA'ya konuşan Liddell, mevcut tamponların, orta ölçekli varlık kalitesindeki baskıları absorbe etmek için yeterli olacağını belirterek, "Temel senaryomuz, Türk bankalarının piyasa erişimini devam ettirmesi yönünde. Piyasa erişiminin kesintiye uğraması durumunda ise bankalar en azından bir yıla kadarki kısa vadeli yükümlülükleri için yeterli döviz likiditesi tedarik edebilecektir" değerlendirmesinde bulundu. Bankaların sermaye ve performans rasyolarının daha önceki dönemlere kıyasla bir miktar daraldığını, bu yüzden varlık kalitesi ve döviz likiditesi açısından bazı aşağı yönlü risklerin bulunduğunu dile getiren Liddell, "Türk bankaları halen yeniden finansman riski oluşturan, bankaları yatırımcı algısındaki potansiyel değişimlere maruz bırakan kısa vadeli dış finansmana bağımlı durumunda. Buna rağmen Türk bankalarının temel finansal ölçütlerinin yakın gelecekte yeterli seviyede olmaya devam etmesini bekliyoruz" görüşünü paylaştı. Türk bankalarının olası şoklara karşı nasıl bir performans sergileyebileceğine de değinen Liddell, "Türkiye’de bankaların uygun sermayelendirme ve likidite yapısı nedeniyle ekonomik şoklara direncinin yeterli seviyede olduğunu düşünüyoruz" dedi. Fitch tarafından değerlendirilen Türk bankalarının, bir yıl içerisinde vadesi gelecek döviz cinsinden yükümlülüklerini karşılayacak yeterli likiditesinin olduğunu vurgulayan Liddell, "Kısa vadeli döviz likiditeleri yeterli. Buna rağmen, Fitch’in temel senaryosu bu yönde olmamakla birlikte piyasa erişiminin uzun süreli ve sert bir şekilde kesilmesi durumunda döviz likiditesi baskılanabilir" tahmininde bulundu. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Brgezily ile Şili arasındaki oynanan 2. _öM tur maçında birçoü %tert faule mauz kalan Neymar'Un, %}\ Kolombiya i le oynanacak çeyrek f'inal mçına yetişip yetişemeyeceği merakla bekleniyordu.Brezilya basınında, her >£g ne kadar Şil *h i karşısında 120 dakika sahada kalıp; kritik bir p̈́e penaultiıyı gole çevirse de&, Neymar'ın oynayamayabileceği yolunda haberler yer al ıyordu. BreUilyalı}lad’ın bekpedii müjde, milli takım sözcüsünden geldi. Sözcü, Neymar'ın dizindeki acıya karşın, Kolombiya eDI karşısında takımdŞaki yerini alacağını açıkladı. T eknik direktör Luis Felipe Scolari'nin, Neymar'ı birkaç antrenmanda dinlendirmesi gündemde. Yıldız oyun cuyu saha ya çıkarmak için ellerinden geÜeni yapacaklarını belirten Scolari, Şili maçı sonrası, Neymar'a kasıtlı olarak sert auller yapıldığını /nü~e sürmştü. Deneyimli teknik adam; "Neymar maç boyunca tekme yedi. Aldğı su~r\t darbelere karşın oyunda kaldı. h Oyuncum kasıtlıdarbelerle yıldırılmaya çalışılırken, hakemin hiç kart göstermemesini anlayamıyoru" demişti. (Ntvspor) | Brezilya ile Şili arasındaki oynanan 2. tur maçında birçok sert faule maruz kalan Neymar'ın, Kolombiya ile oynanacak çeyrek final maçına yetişip yetişemeyeceği merakla bekleniyordu. Brezilya basınında, her ne kadar Şili karşısında 120 dakika sahada kalıp; kritik bir de penaltıyı gole çevirse de, Neymar'ın oynayamayabileceği yolunda haberler yer alıyordu. Brezilyalılar’ın beklediği müjde, milli takım sözcüsünden geldi. Sözcü, Neymar'ın dizindeki acıya karşın, Kolombiya karşısında takımdaki yerini alacağını açıkladı. Teknik direktör Luis Felipe Scolari'nin, Neymar'ı birkaç antrenmanda dinlendirmesi gündemde. Yıldız oyuncuyu sahaya çıkarmak için ellerinden geleni yapacaklarını belirten Scolari, Şili maçı sonrası, Neymar'a kasıtlı olarak sert fauller yapıldığını öne sürmüştü. Deneyimli teknik adam; "Neymar maç boyunca tekme yedi. Aldığı sert darbelere karşın oyunda kaldı. Oyuncum kasıtlı darbelerle yıldırılmaya çalışılırken, hakemin hiç kart göstermemesini anlayamıyorum" demişti. (Ntvspor) |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Ankara Kaçakçılık ve Organize Su (lirla Mücadele Şube Müdürlüğü Mali Suçlar Büro Amirliği ekipleri, bazşı kişilerin sahte alkollü i çCk üretimi ve tütün kaçakçıl*ığı yaptığını belirledi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığından aldığı izin çerçevesinde çalışma başlatan mali polis, Balıkesı'in Ban&ırma ilçesi ğ ile İstancYul'u Kartal ilçesinde imal edilen sahte içkilerin Ankara ve İstanbul'da oar, pavyon, gazino gibi eGğlence merkezleri, Antalya'da ise turistik otellerde piyasaya sürüldüğünü belirledi. Yapılan çalışmanın ardından D. düzenlenen ope?r%asyond Ankara'da 11, İstanbul'da 5, Busa'da 2, Balıkesir'de 2, Kilis, Bolu, Kocaeli, Gaziantep illerinde birer şüpheli olmak üzere toplam 4 £kişi yakalandı. Elebaşılığını H.K'nın yaptığı şebekenin İstbanbul ve Bandırma'dk ortaya çıkarılan imalathanelerinde yapılan As aramalarda ise bidonlar içerisinde B ton 20 kilogram sahte rakı, bin573 şişerakı, bin 716 şişe votka, 2bin 143 şişe voskiö bin 16 şişe şarap, 30 kiogram viski, 33 s kilogram saf ayol, 27 b in adet sahte TAP DK bandrolü elde edildi. Zanlılarla birlikte ayrıca 17 bin 803 paket sigra, 70 paket puro ile bandrol h+zırlanmasında kuıllanıyan bilgisayar, tarayıcı, ıazıcı, içki dolumundakullanılan malzemeler,sahte viskilerin renklendirilmesinde kullanılan 24 kilogram karamelele geçirildi. Ele geçiri len malzemeerin piyasa değerinin yaklaşık 3,5 milyon lira civarında olduğu bildirildi. ̈́S Zanlıların pİsanbal'da ş ve Bandırma'da kurdukları imalathane dışında, Ankaraöda ra ürettikleri kaçak içkilerin şişelendiği ve etiketlendiği bir başka depo _aha or-taya çıkarıldı. Burada da çok miktarda şişe ve etiketler elde Öu* edildi. Zanlıların kaçak içki cretiminde metil alko yerine, Ğetil alkol kullandıklaı tespitedildi. OEtil alkolün ise kaçakçılara bi r kolonya fabrikasındaçalışan şoför vası,sıyla temin edildiğide ortaya çıkarıldı. vEkmnüyette sorgullam;aları tamamlanan *24 zanlı, ''ü işlemek amacıyla örg üt kurmak,halk sağlığını tehlikeyedüşürmek ve sahtecilik'' suçlarından adliyeyesevk ed ildi. | Ankara Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü Mali Suçlar Büro Amirliği ekipleri, bazı kişilerin sahte alkollü içki üretimi ve tütün kaçakçılığı yaptığını belirledi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığından aldığı izin çerçevesinde çalışma başlatan mali polis, Balıkesir'in Bandırma ilçesi ile İstanbul'un Kartal ilçesinde imal edilen sahte içkilerin Ankara ve İstanbul'da bar, pavyon, gazino gibi eğlence merkezleri, Antalya'da ise turistik otellerde piyasaya sürüldüğünü belirledi. Yapılan çalışmanın ardından düzenlenen operasyonda Ankara'da 11, İstanbul'da 5, Bursa'da 2, Balıkesir'de 2, Kilis, Bolu, Kocaeli, Gaziantep illerinde birer şüpheli olmak üzere toplam 24 kişi yakalandı. Elebaşılığını H.K'nın yaptığı şebekenin İstanbul ve Bandırma'da ortaya çıkarılan imalathanelerinde yapılan aramalarda ise bidonlar içerisinde 1 ton 20 kilogram sahte rakı, bin 573 şişe rakı, bin 716 şişe votka, 2 bin 143 şişe viski, bin 16 şişe şarap, 30 kilogram viski, 335 kilogram saf alkol, 27 bin adet sahte TAPDK bandrolü elde edildi. Zanlılarla birlikte ayrıca 17 bin 803 paket sigara, 70 paket puro ile bandrol hazırlanmasında kullanılan bilgisayar, tarayıcı, yazıcı, içki dolumunda kullanılan malzemeler, sahte viskilerin renklendirilmesinde kullanılan 24 kilogram karamel ele geçirildi. Ele geçirilen malzemelerin piyasa değerinin yaklaşık 3,5 milyon lira civarında olduğu bildirildi. Zanlıların İstanbul'da ve Bandırma'da kurdukları imalathane dışında, Ankara'da da ürettikleri kaçak içkilerin şişelendiği ve etiketlendiği bir başka depo daha ortaya çıkarıldı. Burada da çok miktarda şişe ve etiketler elde edildi. Zanlıların kaçak içki üretiminde metil alkol yerine, etil alkol kullandıkları tespit edildi. Etil alkolün ise kaçakçılara bir kolonya fabrikasında çalışan şoför vasıtasıyla temin edildiği de ortaya çıkarıldı. Emniyette sorgulamaları tamamlanan 24 zanlı, ''suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, halk sağlığını tehlikeye düşürmek ve sahtecilik'' suçlarından adliyeye sevk edildi. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Trafik sigortasında sular durulmuyor. Bir yandan Hazine’nin koyduğu limitler tartışma k´ıonusu olurken diğer ya ndan şimdi şirketlerin yfiyat politikası tartışmanın göbeğineoturdu. Hazinebir süre önce ticari araçlarda sigorta primine takside 5.4? lira kamyonlarda ise6 bin } lira v e minibüste 3 bin 3 00 lirayı bulan limitler koymuştu. Oÿ́a siorta şirketleri toplam 1A bin 1 33 aracın çok kaza yaptığını ve bu kazalar sonucu & sigorta şirketlerinin öGemli zararlar yazdığını belirtiyorlar. Türkiye Sigorta Birliği’nin verilerine garNe örneğin n çok kaza yapa! 41aracın her biri sig orta irketlerine 47 bmin liradan fazla bZr maliyet yüklüyor. Zaten trafik sigortasında zarar ettiğini pbeyan eden sigorta şirketleri bu zararı çıkarmak için deşimdi zarara neden olan sürücülere limit nedeniyle yazamadığı primi nrmal yanikaza yapmayan sürücülere de yazmaya başladı. Birok sigorta şirketinin otobüs, kamyon, taksi veminibüs sigortası primleri cşi-md li mi t rakamlarına dayandı. Yani p\k şimdi kaza £yaparak sigorta şirVet=erinin maliyetini yükselten 19 bin 133 sürücünün Öu maliyetini j oig?rta müşterileri öder hale gldi. S igorta primlerine limit koyan HazineMüsteşarlığı’nın limit sonucu oluşan bu fotoğraftan da ra[hatsz [lacağı kesin. Şimdi devlet inhangi tut umu alacağı merakla bekleniyor. Ancak edinilen bilgiler Hazine Müsteşarlığı’nın aldığı aksiyon sonucu oluşanyeni sonuçtan memnun kalmadığı iç ö?/ in özel Braçlar için de düşünülen limiti rafa kaldırmaya hazırlandığı yönünde. Türkiye Sigorta Birliği’ninrakamları ticari araçlarda en çok kazayapan grubun ga| kamyonlar olduğunu ortaya koydu.Verilere göre icae araçlardan N’ten fazla kaza yapanlarn I sayısı toplam bin 158’i bulurken bunlardan tam t 684’ünü k´myonlar yaptı. Kzyonğarı 187 adet kamyonetler takip >U etti. | Trafik sigortasında sular durulmuyor. Bir yandan Hazine’nin koyduğu limitler tartışma konusu olurken diğer yandan şimdi şirketlerin fiyat politikası tartışmanın göbeğine oturdu. Hazine bir süre önce ticari araçlarda sigorta primine takside 5.400 lira kamyonlarda ise 6 bin lira ve minibüste 3 bin 300 lirayı bulan limitler koymuştu. Oysa sigorta şirketleri toplam 19 bin 133 aracın çok kaza yaptığını ve bu kazalar sonucu sigorta şirketlerinin önemli zararlar yazdığını belirtiyorlar. Türkiye Sigorta Birliği’nin verilerine göre örneğin en çok kaza yapan 41 aracın her biri sigorta şirketlerine 47 bin liradan fazla bir maliyet yüklüyor. Zaten trafik sigortasında zarar ettiğini beyan eden sigorta şirketleri bu zararı çıkarmak için de şimdi zarara neden olan sürücülere limit nedeniyle yazamadığı primi normal yani kaza yapmayan sürücülere de yazmaya başladı. Birçok sigorta şirketinin otobüs, kamyon, taksi ve minibüs sigortası primleri şimdi limit rakamlarına dayandı. Yani şimdi kaza yaparak sigorta şirketlerinin maliyetini yükselten 19 bin 133 sürücünün bu maliyetini tüm sigorta müşterileri öder hale geldi. Sigorta primlerine limit koyan Hazine Müsteşarlığı’nın limit sonucu oluşan bu fotoğraftan da rahatsız olacağı kesin. Şimdi devletin hangi tutumu alacağı merakla bekleniyor. Ancak edinilen bilgiler Hazine Müsteşarlığı’nın aldığı aksiyon sonucu oluşan yeni sonuçtan memnun kalmadığı için özel araçlar için de düşünülen limiti rafa kaldırmaya hazırlandığı yönünde. Türkiye Sigorta Birliği’nin rakamları ticari araçlarda en çok kaza yapan grubun kamyonlar olduğunu ortaya koydu. Verilere göre ticari araçlardan 4’ten fazla kaza yapanların sayısı toplam bin 158’i bulurken bunlardan tam 684’ünü kamyonlar yaptı. Kamyonları 187 adet ile kamyonetler takip etti. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Geçen ha f$a altıcı sezon finalini yapan dizisi oyuncularındanSuriyeli mülteciatağı eldi. Dizi´de Cerceai Lannister karasterini canlandıran Lena Head>y, Arya Stark’a hayat veren Maisie Williams ve Davos S eaworth ürolünü oynayan Liam Cunningham, Uluslararası Kurtarma KoRitesşi dı̈́na Yunustan’daki Surieli mültecileri ziarsee etti.57 bin mültecinin bulunduğu kampı k ziyaret soirZası Avrupa Birliği liderlerini mülteciler için }& bir şeyle yaPpmay/ ç ağıran oyuncular, liderler den, Türkiye ile yapıluan geri kabu anlaşmasını tekrar gözden geçirmeleri]i istedi. , “Bu ze ki vC çalışkan uN insanlar evlerine ̈́itsek istiyor” diyerek, Kendi toplumlarına ve komşularına kavuşmak istiyorlar. Çocuklarının eğitimlerine devam etmesini istyorlbar. Üniversitelerine dev\azm etmek istiyorlarve buUada çıkmazaart Mahsur durumdalar. İna}onılma derecede üzgünler. fnpu anlaşılabilir bir şey. Onlar için daha iyisini yapabiliriz. Onlar için daha iyisini yapmak zorundayız” şeklinde konuştu. Mültecilerle buluşma sonrası sosyal meay hesabından da açıklama yapan HeaJey, “Bugün inanılmaz güçlü isanlarla tanıştım. Dayanışma içinde olmamıza ihtiyacı ol öO inbsanlajrla” yorumunu yazdı. “Bu bizim smorunmuz değil yaklaşımı utanç verici. Böizim sorunumuz. Daha iysink yGaphabilir(z iyi insanlar” mesajını paylaştı. Liam Cunningham, “Bu bir deprem değil, gelgit dalgalan maDR değil. Bu insan yapımı bir kriz: 57 bin insan Yunanistan’da bekldyorz Avrupa’daki fmüleci kampları mı? Bu g erçekten AB liderlerinn küresel mülteci krizi için kurmak istediği standart bkş mı?” şeklinde yorum ys<tı ise “Onları n hikayeleri dinlemeyive b u insanların algısını değiştirmeyi bizim ğşk sorumluluğumuz olarak hissediyoruz” dedi. | Geçen hafta altıncı sezon finalini yapan dizisi oyuncularından Suriyeli mülteci atağı geldi. Dizide Cercei Lannister karakterini canlandıran Lena Headey, Arya Stark’a hayat veren Maisie Williams ve Davos Seaworth rolünü oynayan Liam Cunningham, Uluslararası Kurtarma Komitesi adına Yunanistan’daki Suriyeli mültecileri ziyaret etti. 57 bin mültecinin bulunduğu kampı ziyaret sonrası Avrupa Birliği liderlerini mülteciler için bir şeyler yapmaya çağıran oyuncular, liderlerden, Türkiye ile yapılan geri kabul anlaşmasını tekrar gözden geçirmelerini istedi. , “Bu zeki ve çalışkan insanlar evlerine gitmek istiyor” diyerek, “Kendi toplumlarına ve komşularına kavuşmak istiyorlar. Çocuklarının eğitimlerine devam etmesini istiyorlar. Üniversitelerine devam etmek istiyorlar ve burada çıkmazdalar. Mahsur durumdalar. İnanılmaz derecede üzgünler. Bu anlaşılabilir bir şey. Onlar için daha iyisini yapabiliriz. Onlar için daha iyisini yapmak zorundayız” şeklinde konuştu. Mültecilerle buluşma sonrası sosyal medya hesabından da açıklama yapan Headey, “Bugün inanılmaz güçlü isanlarla tanıştım. Dayanışma içinde olmamıza ihtiyacı olan insanlarla” yorumunu yazdı. “Bu bizim sorunumuz değil yaklaşımı utanç verici. Bizim sorunumuz. Daha iyisini yapabiliriz iyi insanlar” mesajını paylaştı. Liam Cunningham, “Bu bir deprem değil, gelgit dalgalanması değil. Bu insan yapımı bir kriz: 57 bin insan Yunanistan’da bekliyor. Avrupa’daki mülteci kampları mı? Bu gerçekten AB liderlerinin küresel mülteci krizi için kurmak istediği standart mı?” şeklinde yorum yaptı. ise “Onların hikayeleri dinlemeyi ve bu insanların algısını değiştirmeyi bizim sorumluluğumuz olarak hissediyoruz” dedi. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
(skişehr'de Fetullahçı Terör Örgütü/Pa ralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY)yönelik soruşturma çerçevesinde gözaltına alınan Mihalgazi lZçe Müftüsü, tutuklandı.Eskişehir Cu!huriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında, İl Emn'iyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve OrganizeSuçlarla Mücadel eŞubesi ekipleri örgütün ili d' haberleşme programı dz< "ByLock"u G kullandığı iddia e;iZen Ali y'yi gözaltına aldı. Emniyetteki işlemlerin arından adliyeye sevg edilen zanlı, ık[rıldığı mahkemece t utullandı. | Eskişehir'de Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma çerçevesinde gözaltına alınan Mihalgazi İlçe Müftüsü, tutuklandı. Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında, İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri örgütün gizli haberleşme programı "ByLock"u kullandığı iddia edilen Ali Y'yi gözaltına aldı. Emniyetteki işlemlerin ardından adliyeye sevk edilen zanlı, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Microsoft Türkiye'nşn düzenlediği toplantıda, şirketin yazılım vebilişim sektörüne verdiği destekler anlatılırke, Microsoft Türkiye'nin desteğiyle Türkiye ve yurt dışında başarılı olan bağımsız yazılım sağlayıcı start-up'lardan Bunsar ,Poilabs, Sestek ve Broadage'nin yazılımları tanıtıldı. Microsofo Türkiye Genel Müdürü Murat Kansu, \toplant*da yaptığı konuşmada, yerli yazılım girişimlerini desteklerken Trkiye'nin hem dijiıtal hem p ekonomik geleceğine yatırı m yaptıklarını söyledi. Microsoft Türkiyoe olarak 25. yıllarını kutladıklarını, 1993 yılından bu yana Türkiye'de birç ok teknolojik ilki ve önüşümü bYrljkte yaşadıklarını ifade aüde< Kansu, milyonlarca son aulMlanıcının hayatına dokunduklarını, 1 bin işortaklarıyla binin üzerinde kufrumsCal şirke t ve 700bini a)kın bKOBİ'i en yenilikçi ve güvenilir teknolojilekğe buluşturduklarını, iş ortakları $ ile ^Türki?e'de 100 {in kişiye istihdam ısağadıklarıinı anlattı. Şu an 2 binin üzer inde yerel girişimi desteklediklerini bel irten Kansu, "Çözümlerimizle ülkemizde filizlenen yerel girişimleri küresel pazarlara taşımayı hedefliyoruz. Bizim hedefimiz, burada milyar dolarlık Türk yazılım şirketi yaratmak." şeklinde konuştu. Kansu, şirketin, Türkiye'nin hm dijital AM hem rde ekonomik geleceğine yatı r, yaptığını söyledi. MicroJcoft Tlükiye [eknolojmi Üst Yönetitcisi (CTO) Onur Koç da bugün dünyadaki tüm teknol oji ve endüstri trendlerinin arkasında yazılımın olduğunu, yazılımın; robotların robotlarla konuşmasını, daha önce hayal edilemeyen senaryoların hayata geçirilmesini, çözülemeyen problemlerin çözümsin skğladığını kaydetti. Eskiden smadece şirketler içindijital kavramının kullanıldığını, şu anda her insanın, her şirketin, h er ülkenin dijit o/lmaj zorunda kael;ığıns vurgulayanKoç, W$ord Intell&ctua IP Organization'unyaptığı bir araştırmaya görş} 2016'da Türkiye'de 8 bin 37, GüneyKore'de 233 bin 786, ABD'de 521 bin 802patent başvurusu olduğunud endüstriyel tasarımda da ay;nı tabloyla karşılaştıklarını söyledi. Koç, yazılım ihracaftının çok düşük olduğunu, bu alanda gidilecek çok yol bulunduğunu i#ad ederek, şu görüşleri dile getirdi: "Bu yolu alırken yerli yazılımı nasıl tanımlamalı ve nasıldesteklemeliyiz? DünDyada varolan teknol$o,jilerin kötü kopyalarını yaopmak gerçek yerli yazılKm ıeğildir. Microsoft için yerli yazılım, dünyada zaten varolan teknolojilerin sadece Türkiye'depazarlanabilecek kötü )G kopyalarını m yaratmak değildir. Gerçek yerliyazılım, tümdünyaya satış {apabilecek Türkstart-up'ları yaratmaktır." Onur r Koç, Microsoft'un Türkiye'de yerli yazılım sayısını artırmak ve yazılım saktörünü geliştirmekiçin 4 ana noktaya bütün düşüncelerini konumlandıördığını, bunlardan bir tanesinJn "yazılım geliştiren bir nesil yaraAmak" olduğunu, 30 Rlde 20 bin çocuğun kalbine yzılı+ geliştirmeateşini küçük yaşlarda ateşlediklerini söyledi. Koç, konuşmasını şöyle sürdürdü: N"İkicisi, yazılım geliştirmeyi herkese öğretmektir. 280 bin kişiye yazılımgeliştirme eğ itimi verdi k . Üçüncüsü, start-up'lar... 2 bine yakın Tfürk start-up' a ücretsa bulut ve tebnotoji desteği veriyor Şz. Dördüncüsü de bpu start-up'lara yurtdışında satış tanıtımpazarlama £k desteği vermek.r. B_ konuda d am destek sağlıyoruz. Ülke olarak yazılım geliştiren,analitik düşünen ve Hiz girişimci bir nesil yaratmalıyız. Yazılım girişimciliğini, ekosistemini güçlendirmeli, %pJ inovatif start-up'ları desteklemeliyiz. Teknoloji< Ar-Ge'yi patent üretimini teşviketmeli ve ödüllendirmeliyiz. Güçlü olduğumuz endüstrileri inovatif teknolojik çüzümlerle desteklemeliyiz. Mesela, tekstil ve stomoti# konularında yazılımve akıllı ürünlerle ilgili nedendünyanın en önde gelen ülkelerinden olmayalım]?" Microsoft İş Ortakl arı, Kanal ve `Bİ Segmentinden Sorumlu Genel M[dür YardımcısıTarık Tüzünsu ise Türk&iyeöyi bilişimde sadece tüketen deği/, üreten bir ülk,o dö nüş türmenin tek yolunun bilişim ihracatınıartırmak odluğnu vurguladı. Teknolojide yazılıma v' yazılımı ih[aaç etmeye önemvermenin ve ürettikleri tüm sanayi ürünlerini daha akıllı ürünlere dönüş türmenin gelecekleri {içjn çZk kritik ol'duğunu belirtenTüzünsu, şunları kaydetti: "Microsoft Türkiye'de, yerli y#Nılımın ülkemizde gelişmesi odar ekonomimizin be:kemiği olan KOBİ'lerimizin £J de en yeni teknolojialerle tanışması, dijital dönüşüm yolculuklarındaen rekabetçi teknolojik çözümlerle buluşup d ı}Oş pazarlarda öne çıkması için çalışıyoruz. KOBİ'lerde bilgiye dayalı üretim yapısının teşvik edilmesi veAr-Ge alanında gü yenilikçi ürün ilehizmet modellerine sahip girişimlerin desteklenmesi gerektiğine inanıyoruz. İnovatif Türk #gB şirketlerini dünyayaaçma hedefiyle çalışıyoruz." Tüzünsu,KOBİ'lerin dijitalleşmesini hızlandırmak iç in başta akıllı bulut çözümle*ri olmak üzere, satış Ive pazarlama faaliyetleri m ile de KfBİ'lerin dijital m dönüşümüne üç katmayı hedeflediklerini söyledi. Türkiye'de her şirketi globalde rekabet edecek bir noktaya çıkarmak istediklerini ifade eden Tüzünsu, KOBİ'lerin donanım ̈́e altyapı yatırımlarının yeterliolmadığını vfurgladp. ;\] Türkiye'nin ^bğ bu alandaki görünümünün hızla değişeceğini belirten Tüzünsu, internetaltyapısı çok iyi olan ülkenin, bu alanda teknolojik donanım =v altyapı alanKnda hızla ilerlediğini söy;ldCi. Toplantıda, MicDsoft Türkiye'den des eTk alarak global >jae gelşn, farklı sektörlerde yenilikçi uygulamalarıy la öne çıkan svtart-up şirketleri, başarı hikayelerini vebüyüme hedeflerini anlattı. Bu şirketler arasında yer alan [e Easymatch-360 yazılımıyla modada çığıraçan bir uygulama oYaş£ Bunsar, görsel ürıüy aramayı daha akıllı Kle getiriyor, benzer ürünleri buluyor, stil önerilerinde bulunuyor. icrosoft'un teknolojik altyapı desteğiyle geliştirilen yazılım, şimdidenuluslararası arenada 5 p azarda kendineyer bulmuş durumda. Piolab ise Hopi'nin bilgi işlem operasyonlarını Micros oft Azure üzerinden yöneterek beaconverileriyle Boyner Grubu'nun mteri sadakati artırımına önemli katkılar sunuyor.Kurulduğundan bu yana konuşma sentezi, konuşma tanıma, konuşma analizi, C& sesli imza, doğa diyalog S sbon olarak da Chtbot ürünleri geliştiren Sestek, Microsoft platf ormu z üzerinden T$ürkçe metinleri insan sesi doğallığı Üğa seslendiren NetOkur yazılımıyla öne çıkıyor. Sporiçeriği sağla yıcı{ı Broadage ise kısa sürede Türkiye'nin en hızlı üyen 100 şirket t arasındaki ye#Dni aid Uygulama# dünya çapında 110 ülkede gerçekleşen90 bin spor olayının anlık bilgilerini Microsoft Azure üzerindengüncel olarak sağlayabiliyor. | Microsoft Türkiye'nin düzenlediği toplantıda, şirketin yazılım ve bilişim sektörüne verdiği destekler anlatılırken, Microsoft Türkiye'nin desteğiyle Türkiye ve yurt dışında başarılı olan bağımsız yazılım sağlayıcı start-up'lardan Bunsar, Poilabs, Sestek ve Broadage'nin yazılımları tanıtıldı. Microsoft Türkiye Genel Müdürü Murat Kansu, toplantıda yaptığı konuşmada, yerli yazılım girişimlerini desteklerken Türkiye'nin hem dijital hem de ekonomik geleceğine yatırım yaptıklarını söyledi. Microsoft Türkiye olarak 25. yıllarını kutladıklarını, 1993 yılından bu yana Türkiye'de birçok teknolojik ilki ve dönüşümü birlikte yaşadıklarını ifade eden Kansu, milyonlarca son kullanıcının hayatına dokunduklarını, 12 bin iş ortaklarıyla binin üzerinde kurumsal şirket ve 700 bini aşkın KOBİ'yi en yenilikçi ve güvenilir teknolojilerle buluşturduklarını, iş ortakları ile Türkiye'de 100 bin kişiye istihdam sağladıklarını anlattı. Şu an 2 binin üzerinde yerel girişimi desteklediklerini belirten Kansu, "Çözümlerimizle ülkemizde filizlenen yerel girişimleri küresel pazarlara taşımayı hedefliyoruz. Bizim hedefimiz, burada milyar dolarlık Türk yazılım şirketi yaratmak." şeklinde konuştu. Kansu, şirketin, Türkiye'nin hem dijital hem de ekonomik geleceğine yatırım yaptığını söyledi. Microsoft Türkiye Teknoloji Üst Yöneticisi (CTO) Onur Koç da bugün dünyadaki tüm teknoloji ve endüstri trendlerinin arkasında yazılımın olduğunu, yazılımın; robotların robotlarla konuşmasını, daha önce hayal edilemeyen senaryoların hayata geçirilmesini, çözülemeyen problemlerin çözülmesini sağladığını kaydetti. Eskiden sadece şirketler için dijital kavramının kullanıldığını, şu anda her insanın, her şirketin, her ülkenin dijital olmak zorunda kaldığını vurgulayan Koç, Word Intellectual IP Organization'un yaptığı bir araştırmaya göre, 2016'da Türkiye'de 8 bin 374, Güney Kore'de 233 bin 786, ABD'de 521 bin 802 patent başvurusu olduğunu, endüstriyel tasarımda da aynı tabloyla karşılaştıklarını söyledi. Koç, yazılım ihracatının çok düşük olduğunu, bu alanda gidilecek çok yol bulunduğunu ifade ederek, şu görüşleri dile getirdi: "Bu yolu alırken yerli yazılımı nasıl tanımlamalı ve nasıl desteklemeliyiz? Dünyada varolan teknolojilerin kötü kopyalarını yapmak gerçek yerli yazılım değildir. Microsoft için yerli yazılım, dünyada zaten varolan teknolojilerin sadece Türkiye'de pazarlanabilecek kötü kopyalarını yaratmak değildir. Gerçek yerli yazılım, tüm dünyaya satış yapabilecek Türk start-up'ları yaratmaktır." Onur Koç, Microsoft'un Türkiye'de yerli yazılım sayısını artırmak ve yazılım sektörünü geliştirmek için 4 ana noktaya bütün düşüncelerini konumlandırdığını, bunlardan bir tanesinin "yazılım geliştiren bir nesil yaratmak" olduğunu, 30 ilde 20 bin çocuğun kalbine yazılım geliştirme ateşini küçük yaşlarda ateşlediklerini söyledi. Koç, konuşmasını şöyle sürdürdü: "İkincisi, yazılım geliştirmeyi herkese öğretmektir. 280 bin kişiye yazılım geliştirme eğitimi verdik. Üçüncüsü, start-up'lar... 2 bine yakın Türk start-up'a ücretsiz bulut ve teknoloji desteği veriyoruz. Dördüncüsü de bu start-up'lara yurt dışında satış tanıtım pazarlama desteği vermek... Bu konuda da destek sağlıyoruz. Ülke olarak yazılım geliştiren, analitik düşünen ve girişimci bir nesil yaratmalıyız. Yazılım girişimciliğini, ekosistemini güçlendirmeli, inovatif start-up'ları desteklemeliyiz. Teknolojik Ar-Ge'yi patent üretimini teşvik etmeli ve ödüllendirmeliyiz. Güçlü olduğumuz endüstrileri inovatif teknolojik çözümlerle desteklemeliyiz. Mesela, tekstil ve otomotiv konularında yazılım ve akıllı ürünlerle ilgili neden dünyanın en önde gelen ülkelerinden olmayalım?" Microsoft İş Ortakları, Kanal ve KOBİ Segmentinden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Tarık Tüzünsu ise Türkiye'yi bilişimde sadece tüketen değil, üreten bir ülkeye dönüştürmenin tek yolunun bilişim ihracatını artırmak olduğunu vurguladı. Teknolojide yazılıma ve yazılımı ihraç etmeye önem vermenin ve ürettikleri tüm sanayi ürünlerini daha akıllı ürünlere dönüştürmenin gelecekleri için çok kritik olduğunu belirten Tüzünsu, şunları kaydetti: "Microsoft Türkiye'de, yerli yazılımın ülkemizde gelişmesi kadar ekonomimizin belkemiği olan KOBİ'lerimizin de en yeni teknolojilerle tanışması, dijital dönüşüm yolculuklarında en rekabetçi teknolojik çözümlerle buluşup dış pazarlarda öne çıkması için çalışıyoruz. KOBİ'lerde bilgiye dayalı üretim yapısının teşvik edilmesi ve Ar-Ge alanında yenilikçi ürün ile hizmet modellerine sahip girişimlerin desteklenmesi gerektiğine inanıyoruz. İnovatif Türk şirketlerini dünyaya açma hedefiyle çalışıyoruz." Tüzünsu, KOBİ'lerin dijitalleşmesini hızlandırmak için başta akıllı bulut çözümleri olmak üzere, satış ve pazarlama faaliyetleri ile de KOBİ'lerin dijital dönüşümüne güç katmayı hedeflediklerini söyledi. Türkiye'de her şirketi globalde rekabet edecek bir noktaya çıkarmak istediklerini ifade eden Tüzünsu, KOBİ'lerin donanım ve alt yapı yatırımlarının yeterli olmadığını vurguladı. Türkiye'nin bu alandaki görünümünün hızla değişeceğini belirten Tüzünsu, internet altyapısı çok iyi olan ülkenin, bu alanda teknolojik donanım ve altyapı alanında hızla ilerlediğini söyledi. Toplantıda, Microsoft Türkiye'den destek alarak global hale gelen, farklı sektörlerde yenilikçi uygulamalarıyla öne çıkan start-up şirketleri, başarı hikayelerini ve büyüme hedeflerini anlattı. Bu şirketler arasında yer alan ve Easymatch-360 yazılımıyla modada çığır açan bir uygulama olan Bunsar, görsel ürün aramayı daha akıllı hale getiriyor, benzer ürünleri buluyor, stil önerilerinde bulunuyor. Microsoft'un teknolojik altyapı desteğiyle geliştirilen yazılım, şimdiden uluslararası arenada 5 pazarda kendine yer bulmuş durumda. Piolabs ise Hopi'nin bilgi işlem operasyonlarını Microsoft Azure üzerinden yöneterek beacon verileriyle Boyner Grubu'nun müşteri sadakati artırımına önemli katkılar sunuyor. Kurulduğundan bu yana konuşma sentezi, konuşma tanıma, konuşma analizi, sesli imza, doğal diyalog ve son olarak da Chatbot ürünleri geliştiren Sestek, Microsoft platformu üzerinden Türkçe metinleri insan sesi doğallığında seslendiren NetOkur yazılımıyla öne çıkıyor. Spor içeriği sağlayıcısı Broadage ise kısa sürede Türkiye'nin en hızlı büyüyen 100 şirketi arasındaki yerini aldı. Uygulama, dünya çapında 110 ülkede gerçekleşen 90 bin spor olayının anlık bilgilerini Microsoft Azure üzerinden güncel olarak sağlayabiliyor. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Enerji Piyasası üznleme Kurumu (EPDK), 8 Ağustos'ta 95 oktan kurşunsuz benzinin diağıtım şirketi tav}n fi yatını 3,19 liradan 3,16 liraya,bayi tavan fiyatını ise 3,34 liradan 3,31 liraya indirdi. Buna paralel olarak, akaryakıt bayileri, kurşunsuz benzinin fiyatını, dünden geçerli olmak üzere 3,34 liradan _31 liraya düşürdü. Kurul ayrıca, düdn itibariyles motorin in dağıtımşirketi tavu fiyatını 2a,48 liradan 2,52 liraya, bayi tav an fiyatını 2,66 liradan 2,70 liraya, ̈́ırsal motorinin dağıtım şiUketi ta van fi yatını2,36 liradan 2,40 liraya, bayi c? tavan fiyatını ise 2,52 liradan 2,56 liraya yüğseltti. Bayiler d e bunaparalel ola|akg kırsal motorinin fiyatını nb52 lirdan 2,66 liraya, otorin{in fiyatnNı 2,66 lenadan 2,70 liraya, gazyağının fiyatını ise 6 kuruş artırarak da 2,35 liradan ,r1 liraya çıkardı. Akaryakıt ınperakende sa tış fiyatları,illere Şvu´ dağıtım şirketlerine göre çok v küçük farklılıklar g österebiliyor. | Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), 8 Ağustos'ta 95 oktan kurşunsuz benzinin dağıtım şirketi tavan fiyatını 3,19 liradan 3,16 liraya, bayi tavan fiyatını ise 3,34 liradan 3,31 liraya indirdi. Buna paralel olarak, akaryakıt bayileri, kurşunsuz benzinin fiyatını, dünden geçerli olmak üzere 3,34 liradan 3,31 liraya düşürdü. Kurul ayrıca, dün itibariyle, motorinin dağıtım şirketi tavan fiyatını 2,48 liradan 2,52 liraya, bayi tavan fiyatını 2,66 liradan 2,70 liraya, kırsal motorinin dağıtım şirketi tavan fiyatını 2,36 liradan 2,40 liraya, bayi tavan fiyatını ise 2,52 liradan 2,56 liraya yükseltti. Bayiler de buna paralel olarak, kırsal motorinin fiyatını 2,52 liradan 2,66 liraya, motorinin fiyatını 2,66 liradan 2,70 liraya, gazyağının fiyatını ise 6 kuruş artırarak da 2,35 liradan 2,41 liraya çıkardı. Akaryakıtın perakende satış fiyatları, illere ve dağıtım şirketlerine göre çok küçük farklılıklar gösterebiliyor. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
İsrail'in son olarak Doğu Kudüs'te yeni yerleşim birimleri inşa eülde/ceğini açıklamas adee ABD ile arasını açmadı, bölge ülkelerinin de tepkisini ç ekti. Ürdün Kralı Abdullah, ylearel gazete~lerde yayımlana|n açıklamasında, barış istiyorsa İsraipl'in Yahudi yerleşimlerine Hon vermeve Filistinlilerle müzakerelere geri dönme ~bü konusunda "somut adımlar" atması gerektiğinibelirtti. r%ml Abdullah, mevcut gHrHeşim politikasıyla "İsrail'in ateşle oynadığı" uyarısında bulunarak, T_ İsrail yönetiminin savaş mı, barış mı istediğine artık karar ve rmesini iste di. Suriye evlet Başkanı Beşşar Esad ise, İsrail'deki Başbakan Benyamin r/k Netanyahu hükümetiyle ba.rı girişimlerinin sonuç vermesiümidinde olmadıklarını söyledi. Es}Pd, Lübnan'da yayın yapan, * Şii Hizbullah yanlısı El Manar'a yaptığı açıklamada, "Savaş, en kötü çözüm yoludur. Barışı istemeye devam etmeliyiz. Ama u, var olan İsrail hükümetinden umuduuz olduğu anlamınagelir mi, hayır" di yekonuştu. İsrail'in de barıştan başka bir seçeneğinin bulunmadığını belirten Esad, bu ülkenin askeri gücünün artık daha zayıf olduğunu, "askeri gücün, artık İsrail'in varlılğını sürdürmesinin garantörüolmadığını" söyledi. Taraflar arasDnd' Türkiye'nin arabuluculuğunda yap ılan dolaylı görüşmeer 2008 yılında başarısızlıkla sonuçlanmıştı. | İsrail'in son olarak Doğu Kudüs'te yeni yerleşim birimleri inşa edeceğini açıklaması sadece ABD ile arasını açmadı, bölge ülkelerinin de tepkisini çekti. Ürdün Kralı Abdullah, yerel gazetelerde yayımlanan açıklamasında, barış istiyorsa İsrail'in Yahudi yerleşimlerine son verme ve Filistinlilerle müzakerelere geri dönme konusunda "somut adımlar" atması gerektiğini belirtti. Kral Abdullah, mevcut yerleşim politikasıyla "İsrail'in ateşle oynadığı" uyarısında bulunarak, İsrail yönetiminin savaş mı, barış mı istediğine artık karar vermesini istedi. Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad ise, İsrail'deki Başbakan Benyamin Netanyahu hükümetiyle barış girişimlerinin sonuç vermesi ümidinde olmadıklarını söyledi. Esad, Lübnan'da yayın yapan, Şii Hizbullah yanlısı El Manar'a yaptığı açıklamada, "Savaş, en kötü çözüm yoludur. Barışı istemeye devam etmeliyiz. Ama bu, var olan İsrail hükümetinden umudumuz olduğu anlamına gelir mi, hayır" diye konuştu. İsrail'in de barıştan başka bir seçeneğinin bulunmadığını belirten Esad, bu ülkenin askeri gücünün artık daha zayıf olduğunu, "askeri gücün, artık İsrail'in varlığını sürdürmesinin garantörü olmadığını" söyledi. Taraflar arasında Türkiye'nin arabuluculuğunda yapılan dolaylı görüşmeler 2008 yılında başarısızlıkla sonuçlanmıştı. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Dexter’ın karanlı k yolcusuyeni sezonda sürücü koltuğuna geçiyor. Daha büyük bir amaca hizmeŞ ettPiğini düşünğen De£ter’ın yeni avarını I Battlestar Galacti|’nın kaptanı Edwa]d ğmes Olmos ve Tom Hanks’in oğlu Co,l`n Hankscanlandırıyor. Yepy eni sezonuyla e zamankinden daha karanlık bir aeklde karşımıza çıkmaya hazırlanan Dexter, bu kgö inançlarımızı sınamak içi Fusturasını kuşanıyor. Sezonun ilk bölümünde Dexter MorJ=pgan okul yıllarındaki eski balo kralını avlamak üzere 20. Mezunlar Toplantısı’na katlırU Dexter’ın inanç konusundakidüşünceleri bazı Lnevi ` şeyleri sorgulamasına neden olur. Dexter oğlunun geleceğini düşünmektedir. KarHanlık yolcusu kty}olan Lumen,gitmek istemese de uzaklara yelken açtı ve ardındakalbi her zamankinden d Oaha da kırık bir Dexter bıraktı. Dexter, Lumen’ın Karanlık Yolcusu’nu da taşımga sözü vererek aslında nok önemBl>i bir karar alsdı. #O artık Karanlı k Yolcusu’ndan kurtulmaya çalışmayacak, ıma oğlunatravmalar yaşatmadan yolcuujun yoluna deva m edeibilectmi biN hayat kuracaktı. Beşinci sezon finalinin bir yıl sonrasından b aşlayacak gyen sezonda Dexter, Rita’nınölümü ve * Lumen’ın gidişi gibi olaylarınyükünü artıj sırtında taşım$yor. Karanlığın her an üzerine çullanabileceğini keşfetti, fakat on u nasıl alt edebileceğini de biliyor. Bir süredir duyguları nedeniyle hayatı üzerinde kontrol sahuzibi olama-yan Dexte r , kendini +u_ eskisi gibi hissediyor v- onu o olmaktan alıkoyacakhiçbir şey yck. Sezonun açıl£ş bölümünde Dexter’ı kendi lisesinin mezunl ar toplantısındagörüyoruz. Dexter tabii ki u t opllantıya keyfi için katılmıyor. Lised e pk depopüler olmayan Dexter odönemlerde ona iyi davranan, sevdiklerinin bedenlerinde küçük morluklar bırakmakla ünsalan sporcu sevgilisiyle evlenen Jnet’ın şüpheli bir intihar Pbi görünen cinayetinin bedefini ödetmek içinbu toantıya katılıy or. Artık prestijli bir iş´e çalışan, kondisyonuna dikkat eaen ve zaman zaman gazetelerde deişi nedeniyleyer alan Dexter,eski lise ar^kadşlarının arasında i yıldız gibi parlayacak. Kadınların onunla flört etmesinin keyfini çıkaran Dexter’ı bu sezon dans ederken bile görmemiz mümkün. De xter’ın dini bir inancı olpadığını duyunca pek şaşıırmayacağz. Ama anaokuluna başlama ağına ge+e\n Harrison’ın normal bir çouk gibi büyümesini isteyen Dexter, dn konusu üzerine düşünmeyebaşlayacak. Sezonun kötü adamları da dini sahnelerden esinlenerek , din adına cinıyet iş lerken, Dexter’ın bu sezon tanışacağı jS adlı karakter dneö başkabir yaşanıızş biçim-i st:rgileyrek Dexter’ın kafasının iyice karışmasına neden olacak.Dizinin yapımcısıSara Colleton, tanıtım tkoelantısındĞ “Bu sezon da ha önce hiç dokunmadığımız bir alana odaklanıp, konuyu tam merkezinden ele alacağız” youmunda bulunmuştu. Dexterbu sezon TV tarihi nin e ^ cesur adımlarından bii[i ğarak, ekibin söz verdiği gibi inanç konusunu en aYçık haliyle merkezinden ele alarak işleme cesaretinigösteriyor. Yayın Günü : 1v Aralık Pazar Yayın Saati : 23.006.Sezon 2.Bölüm | Dexter’ın karanlık yolcusu yeni sezonda sürücü koltuğuna geçiyor. Daha büyük bir amaca hizmet ettiğini düşünen Dexter’ın yeni avlarını Battlestar Galactica’nın kaptanı Edward James Olmos ve Tom Hanks’in oğlu Colin Hanks canlandırıyor. Yepyeni sezonuyla her zamankinden daha karanlık bir şekilde karşımıza çıkmaya hazırlanan Dexter, bu kez inançlarımızı sınamak için usturasını kuşanıyor. Sezonun ilk bölümünde Dexter Morgan okul yıllarındaki eski balo kralını avlamak üzere 20. Mezunlar Toplantısı’na katılır. Dexter’ın inanç konusundaki düşünceleri bazı manevi şeyleri sorgulamasına neden olur. Dexter oğlunun geleceğini düşünmektedir. Karanlık yolcusu kaybolan Lumen, gitmek istemese de uzaklara yelken açtı ve ardında kalbi her zamankinden daha da kırık bir Dexter bıraktı. Dexter, Lumen’ın Karanlık Yolcusu’nu da taşıma sözü vererek aslında çok önemli bir karar aldı. O artık Karanlık Yolcusu’ndan kurtulmaya çalışmayacak, ama oğluna travmalar yaşatmadan yolcusunun yoluna devam edebileceği bir hayat kuracaktı. Beşinci sezon finalinin bir yıl sonrasından başlayacak yeni sezonda Dexter, Rita’nın ölümü ve Lumen’ın gidişi gibi olayların yükünü artık sırtında taşımıyor. Karanlığın her an üzerine çullanabileceğini keşfetti, fakat onu nasıl alt edebileceğini de biliyor. Bir süredir duyguları nedeniyle hayatı üzerinde kontrol sahibi olamayan Dexter, kendini eskisi gibi hissediyor ve onu o olmaktan alıkoyacak hiçbir şey yok. Sezonun açılış bölümünde Dexter’ı kendi lisesinin mezunlar toplantısında görüyoruz. Dexter tabii ki bu toplantıya keyfi için katılmıyor. Lisede pek de popüler olmayan Dexter o dönemlerde ona iyi davranan, sevdiklerinin bedenlerinde küçük morluklar bırakmakla ün salan sporcu sevgilisiyle evlenen Janet’ın şüpheli bir intihar gibi görünen cinayetinin bedelini ödetmek için bu toplantıya katılıyor. Artık prestijli bir işte çalışan, kondisyonuna dikkat eden ve zaman zaman gazetelerde de işi nedeniyle yer alan Dexter, eski lise arkadaşlarının arasında bir yıldız gibi parlayacak. Kadınların onunla flört etmesinin keyfini çıkaran Dexter’ı bu sezon dans ederken bile görmemiz mümkün. Dexter’ın dini bir inancı olmadığını duyunca pek şaşırmayacağız. Ama anaokuluna başlama çağına gelen Harrison’ın normal bir çocuk gibi büyümesini isteyen Dexter, din konusu üzerine düşünmeye başlayacak. Sezonun kötü adamları da dini sahnelerden esinlenerek , din adına cinayet işlerken, Dexter’ın bu sezon tanışacağı Sam adlı karakter dinin başka bir yaşanış biçimini sergileyerek Dexter’ın kafasının iyice karışmasına neden olacak. Dizinin yapımcısı Sara Colleton, tanıtım toplantısında “Bu sezon daha önce hiç dokunmadığımız bir alana odaklanıp, konuyu tam merkezinden ele alacağız” yorumunda bulunmuştu. Dexter bu sezon TV tarihinin en cesur adımlarından birini atarak, ekibin söz verdiği gibi inanç konusunu en açık haliyle merkezinden ele alarak işleme cesaretini gösteriyor. Yayın Günü : 11 Aralık Pazar Yayın Saati : 23.00 6.Sezon 2.Bölüm |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Muğla Milas'ta b£u yıl 4'üncüsü düzenlenen Zeyt]in HasatŞenliği'ne katılan İç H|s}alıkları vşe Kardiyoloji U zmanı Pof. Dr. , 7\ıdan 77'ye herkese bol bol zeytinyağ içmeleri tavsiyesinde bulundu. Df^'nın haberine göre; Milas 4üncü Zeytin Hasat Şenliği aralarında Muğla ValisiEsengül Civelek,MHP Muğla Milletvekili Mehmet Erdoğan, Milas Kaymakamı Er en Arslan, CHP'li Milas Belediye Başkanı Muhamme t TokatL İçHastalıkları ve Kardiyoloj Uzmanı Pro f. Dr. Canan Karatay ile sivil toplum kuruluşu, siyasi partilerin temsilcileri, çifttçi.leS ve üreticilYiSn d e katıldığı yürüyüşle dün başladı. Milas u girişindeki Hayıtlı Mahallesi'nde toplanan kalabalık, v Atapark'a kadar davul vezurna eşliğinde yürüdü. Şenöik, halk oyunl arı gösterisi ve resmi t ölenle dkeva etti. Milas Kaymakamı Eren Arslan, şenliğin açılışındaMilas'ta zeytincilikte coğrafi işaret ve tescil işlemleriyle fark yaratıldığını söyledi. Kaymakam Arslan, şöyle dedi: "Bubereketli topraklarımızda y etişen ürünlerin jÜe içerisinde zeytinin önemlibir yderi varır. Zeytin enkutsal ]ş uygarlıklarda, efsanelerde, dinlerde, refa, bTvilgelik, barış, bolluk, sflık gibi değerlerin sembolüdür. Bütün ağaçların ilki denilen zeytin , ilçemizdeki trımsal =alanlar içerisinde yüzde 66'lık payıyla b,üyhk önemteşkil etmektdirB. Ülkemizde bulunan yaklaşık 110 milyon zeytin ağacının, yüzde 10'luk varlığı ilçemizsınırları i*k içerisindedir. Geçtiğimiz yıl aldığımızcoğrafi işaret belgesiyle dezeytinimizin kc`lit= üstünl/üğ̈́nü izspatlaUı olduk. MemecĞk zeytinimRzden elde ettiği m iz ürünümüz erken hasat, soğuk skım ile şifa kaynağı haline dönüşmektedir." Zeytin ve zeytinyyağı ürünlerinintanıtımların vebilgilendirilmelerin yapıldığı şenlikte İç Hastalıkları ve Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Canan pKarataA da do l, soğuk sıkım sızma zeytinyağının ık̈́ faydalarını konusunda bir konferansverdi. Prof. Dr. Karatay,sağlıklı yaşam için 7'den 77'uv herkese bol Po zeytinyağı içmeleri tavsiyesinde bulundu. Dünyanın sağlıklı meyvesinin zeytin, ensağlıklı meyve suyunun ise zeytinyağı olduğunadikkat çeken Prof. Dr. Karatay, "Zeytinyağını mutlaka tüketmeniz gerekiyor. Çünkü Şetinynğı demek sağlık demektir. Sağlıklı beslenin ki sağlıklıve uzun bir ömür yaşayasınız. Günde en Nt 30 [hp zeytin tanesitüketmeniz gerek. Bü<şka meme kanseri olmak üzere tüm kanserçeşitlerini ̈́s önleyen bir doğal antibiyotikten söz ediyoruz. Kolesterol korkunuz olmasın.Vücuttaki 'şekter oranın düzenler, günboyu dinç olmanızı sağlar" dedi. Zeytin Hasat Şenliği, kinferansı ardından Muğla SıtYı Ko}man Üniversıtesi Milas Meslek Yüksekokulu akademisy enleri ve öğrencilerinin hazırladığı zeytin temalı sanatsal eserleri, M&ilas Halk Eğitimi Merkezi'nde üretilen ürünler ile zesin ve zeytinyağı firmalarının açtığıı standların gezitip, alışveriş yapılmasıyla devam etti. Zeytndostu Derneğitarafından, zeytinyağı tadımı |]Za yaptırılan şenlikte ah+ sonra Menteş Mahallesi'ndeki bir z eytin bahçesinde temsili hasat yap`ldı. Zeytin silkme makinesiylemodern yöntemler kullanılarak hasatedilen zeytinler, plastik kasalarla fabrikaya götürüldü ve soğuk sıkım yapılarak taze zeytinyağının tadınK bakjıldı. | Muğla Milas'ta bu yıl 4'üncüsü düzenlenen Zeytin Hasat Şenliği'ne katılan İç Hastalıkları ve Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. , 7'den 77'ye herkese bol bol zeytinyağı içmeleri tavsiyesinde bulundu. DHA'nın haberine göre; Milas 4'üncü Zeytin Hasat Şenliği aralarında Muğla Valisi Esengül Civelek, MHP Muğla Milletvekili Mehmet Erdoğan, Milas Kaymakamı Eren Arslan, CHP'li Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat, İç Hastalıkları ve Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Canan Karatay ile sivil toplum kuruluşu, siyasi partilerin temsilcileri, çiftçiler ve üreticilerin de katıldığı yürüyüşle dün başladı. Milas girişindeki Hayıtlı Mahallesi'nde toplanan kalabalık, Atapark'a kadar davul ve zurna eşliğinde yürüdü. Şenlik, halk oyunları gösterisi ve resmi törenle devam etti. Milas Kaymakamı Eren Arslan, şenliğin açılışında Milas'ta zeytincilikte coğrafi işaret ve tescil işlemleriyle fark yaratıldığını söyledi. Kaymakam Arslan, şöyle dedi: "Bu bereketli topraklarımızda yetişen ürünlerin içerisinde zeytinin önemli bir yeri vardır. Zeytin en kutsal uygarlıklarda, efsanelerde, dinlerde, refah, bilgelik, barış, bolluk, saflık gibi değerlerin sembolüdür. Bütün ağaçların ilki denilen zeytin, ilçemizdeki tarımsal alanlar içerisinde yüzde 66'lık payıyla büyük önem teşkil etmektedir. Ülkemizde bulunan yaklaşık 110 milyon zeytin ağacının, yüzde 10'luk varlığı ilçemiz sınırları içerisindedir. Geçtiğimiz yıl aldığımız coğrafi işaret belgesiyle de zeytinimizin kalite üstünlüğünü ispatlamış olduk. Memecik zeytinimizden elde ettiğimiz ürünümüz erken hasat, soğuk sıkım ile şifa kaynağı haline dönüşmektedir." Zeytin ve zeytinyağı ürünlerinin tanıtımların ve bilgilendirilmelerin yapıldığı şenlikte İç Hastalıkları ve Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Canan Karatay da doğal, soğuk sıkım sızma zeytinyağının faydalarını konusunda bir konferans verdi. Prof. Dr. Karatay, sağlıklı yaşam için 7'den 77'ye herkese bol bol zeytinyağı içmeleri tavsiyesinde bulundu. Dünyanın sağlıklı meyvesinin zeytin, en sağlıklı meyve suyunun ise zeytinyağı olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Karatay, "Zeytinyağını mutlaka tüketmeniz gerekiyor. Çünkü zeytinyağı demek sağlık demektir. Sağlıklı beslenin ki sağlıklı ve uzun bir ömür yaşayasınız. Günde en az 30 zeytin tanesi tüketmeniz gerek. Başta meme kanseri olmak üzere tüm kanser çeşitlerini önleyen bir doğal antibiyotikten söz ediyoruz. Kolesterol korkunuz olmasın. Vücuttaki şeker oranını düzenler, günboyu dinç olmanızı sağlar" dedi. Zeytin Hasat Şenliği, konferansı ardından Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Milas Meslek Yüksekokulu akademisyenleri ve öğrencilerinin hazırladığı zeytin temalı sanatsal eserleri, Milas Halk Eğitimi Merkezi'nde üretilen ürünler ile zeytin ve zeytinyağı firmalarının açtığıı standların gezilip, alışveriş yapılmasıyla devam etti. Zeytindostu Derneği tarafından, zeytinyağı tadımı da yaptırılan şenlikte daha sonra Menteş Mahallesi'ndeki bir zeytin bahçesinde temsili hasat yapıldı. Zeytin silkme makinesiyle modern yöntemler kullanılarak hasat edilen zeytinler, plastik kasalarla fabrikaya götürüldü ve soğuk sıkım yapılarak taze zeytinyağının tadına bakıldı. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
, Türkçeyi daha i] iyi kullaÖs konusunda öğre\menler, her türlü demPeği vermey e hazır olduklarını belirterek( "Türkçe bizim dil bayra'ımlz, Türkçe bizim an a sütümüğz. Her biri nizin Türkçeyi dahagüzel kullanma konusundabir ömür vakfetse bile alacağı mesafe var dedi. Milli Ecitim Bakanlığı ile T!o Genel Müdürlüğü tarafından hzaber spikerleri il iş birliği yapılarak ö ğretmenlerin Türkçenin kullanımı ve disiyon eğitimlerini içeren "Önce Türkçe Projesi" başlatıldı. Bakan SelCçuk, projenin MEB 'Şura Salonu'nda haber spikerlerinin de katılımıyla dazenlnen tanıtım \oplantısındaki konuşmasına, "Söz#n ustaları burada. Her bir ke limeyi nasıl konuşacağım onusuda hiçbu kadar tedir gin olmamıştım" diyerek başladı. Projenin aın<n "Önce Türkçe" olarak belirlnmesine ilişkin Bakan Selçuk, "Biz temenni makamı değiliz, biz 'keşke' makamı değiliz, biz icraat maka{Lyız ve Türkçemizi korumak ve Trkçemize gereken saygıyı gösterme konusunda yapılması gereken ne varsa bun larınhepsine ad_niışlık seviyesinde bir yaklaşımımız var. jınce Türkçe' deren bütün çocuklarımızdan, doğm;mş çocuklarımızdan söz ettiğimizin kfarkınidayız. Geçmiş/imizden, ] şimdimizden ve geleceğimizden söz ettiğimizin farkındayız." değerlendirmesindebulundu. Ahmet Amiş Efendi'nin "Hem güzel sözdeyiniz hem h&e sözü güzel söyleyiniz. Çünkü söz vlcu bulur." sözlerini aktaran Selçuk, vücut bulan sözünvarlığı ile de ilgilenmek gerekti ğini vurguladı. "Önce Türkçe Projesi' ni: aslında bir işaret fişeği olduğunu da müjdelemlk isterim." ifadesini kulanan Sel çuk, şöyle devam etti: "Cumhuriyet `taPihindI ş Ce_e teşebüs edilmesine rağmen henüz gerçekleştirilemeyen Türkçenin Söz Varlığı Projesi'nin yaklaşık uir yıl içinde tamamlanması konusunda d´C hedeflerimizvar. hu yılın ekim y içinde birinci fazını paylaşacağımız SözVarlığı Projesi hle bütün çocuklarımızın hangi kelimelerk, hangi yaştane şekilde kullanacağı, kitaplarda, yayınlarda bu kelimelerin yer almasının uğyun olacağı Ğ öğretmenlerimiz, fNelilerimiz ve toplumun tüm fertleri için kelimelerin ne şekilde kullanılacağı kousunda çok kapsamlı bir projeden söz ediyoruz. Y aklaşık 100 kişnin üzerinde bir uzman grubunu /ğ çalıştığı bir proje bu."Türkçenin, uyugarlığın kilit `toaşı olduğuna izargt eden Selçuk, "Çünkü kültürümüzün taşıyıcısı. Dil oldmadan düşünce ol+maz, düşünce olmadan kültür olmaz, kültür olmadan medeniyetolmaz. Dolayısıyla insan ve insanlık olmaz.Çünkü bizimTürkçe ile insanlığa yaptığımız katkıyı ´?a bit kenarda tutm akta yarar var."diye kon uştu. Böak= Selçuk, nRT ile yapı lan iş birliğinin önemine işaret eder!eo, "iRT ile sadece aamızı ak sütü olan Ş Türkçemiz üzerinde değil birçok hususta ortaklaşa çalışmalar yapıyoruz. Dolayısıyla TRT'nin so rgusuz sulsiz her konuda gösterdiği bu ´ birliğini son derece önemsediğimizi söylemek isterim." değerlendirmesinde bulundu. Projede, aralarında TRTocağından geçmiş çok değerli haber spikerlerinin ve söz ustaları n|n yer alacağını aktaran Selçuk, bu isimlere teşekkürlerini sundu. Öğretmenlere yönelik Türkçeninkullanımı ve cÜJ diksiyon eğitimlerikonusunda b u isimlerle çalışmanın hayati önelmde olduğunu ifade ede Selçuk, [öyle konuştu: Sevgii öğretmenlerimize netür katkı versek n e tür destekte bulunsak aizdcr. Öğretmenimiz eğer K sınıfında çocuklarımızın gzIterinin ışı ltısınıartırırlarsa ki bunun ana vasıtası dildir, Uo zaman bizler huzur içinde memleketimize, bayrağımıza, toprağımıza olan borcumuzu ödediğimiz şuuruna da sahip oluruz. Bsütün ülkedeki öğretmenlere özel olarak seslenmek hğa istiyorum. Türkçe bizim dilbayrağımız, Türkçe bizim ana sütümüz ve her birinizin #ürkç]tyi daha güzel kullanma p> konusunda bir ömür vakfetse b'/le alccağı mesafe var. O sebeple öğretmenlerimizin Türkçeyi daha iyi kull +anğmaları konusunda ne tür desteğe ihtiya-ları varsa biz bur ad ayız, öğretmenlerimizin hizmetindeyiz. P kadar kirletici atmosfere rağmen, böu k adar zayıflatılan bir dPl aÖlanına r ağmen biz dm /devilizi yapacacğızP Bununla ilgili giderekderinleşen bi şuur sahası oluşturmayı dfa hedefleyeceğiz. " Bakan Selçuk, Türkçenin öğretiminde katkısı Şln tüm kurum ve kuruluşlar a yönelikbir mes ajının bulunduğunu belirterek, oBu bir kurum ödevi,bir bakanlık ödevi değildir, bu bi r millet ödevidir, bu bir ülke ödevidir. Dolayısıyla of birliği ile omuz vererek Türkçemiz, geleceğe taşıma konusunda geçmiştekilerle nasıl övünç dyuyorsakk bizime ( övünç duyulacak şekilde yükseltmemizlazım. uenu kesinlikle _.j yaparız. Bunun içinolumsuz araçlar ?larak belirtilen birçok araç ya da vasıta aslında bir taraftan da Türkçemizi yhkseltmenin araçlarıdır. O nedenle bugünkü çağdaolumsuzluk için ne kadar a raç varsa ubĞ aynı zamanda müspet meseleler için de o kadar araç olduğunu gösterir."diye konuştu. Ziya Selçuk, "Bundan sonra da r] Türkçemize hizmet konusunda yeniyeni çalışmalarla karşınızda olacağızve bu çalışuaları s ahada mutfakta çalışan bütün arkadaşlarımızın desteği ile gp+çekleştişeceğiz. Öğretmenlerin bu konudaki katkıları konusunda onlrn ene rjisine ihtiyacımız var. Özet olarak 'Önce Türkçe ' sonra da Türkçe..." dedi. Projeye katkı verecek haber spiker lerine It tek teşekkür een Bakan Selçuk, "Benim en çok imrendiğim mesleklerin başında geliyor iu sunuculuk ve haberle uğraşmak. On un içinkendilerini imrenme anlamında kıskandığımı söylemeD isterim." diye konuştu/ TelevHzyonda br program sunan çocukları gördüğünüdile getirenSelçuk, ".Eğer böyle bir imrenme damarınız varsa bu damarınızı besleyelim e ustalarımızın sayesinde onların sesinin bereketiyle çocuklarımızınTürkçesini zenginleştirelim."değerlendirmesinde >uunEdu. TRT G~nec Müdür Yardı m cısı Erkan Durdu ise eğitjm süreçlerindegençlerin dah Ba ç ok dilintadını hissetmesi gerektiğine işaret !eğti. S Medya dünyasındasöz alanl{rrun top luma kaürşı sorumluluk duygusuhissetmediğini ve dile öz?e= göstermediğini vurgulayan Durdu, şöyl konuştu: "Bugünsosyal med ya mecralarında dilimiz büyük bi r tahribat le yüzyüze. Ne yazık ki bu denetlenemez alandasadece biz deil tU$ bütün anlamdünyamız G ağı yaralar alıyor. Sadece g ünlük dilimiz değil edebiyatımız, (elsefemiz, düşüncemiz de ö tehdit altında. Topluma hitap ede söz alanlar başta olmak ü zere her bir cümlemize söz dağarcığımıza özen göstermeken önemli meselemiz halinegelmiştir. Hiçbirimiz, dili eğip bükme, keyfimize göre kullanma bozma, argoile tahrip etme hakk ına sahip değiliz. Bizi bulunduğumuz yerden yükseğe taşıyacak olan d ildir." Durd u, "Medeniyet iddiası ta şıyan bir öğretmen, b ir yazar, b ir sunucu ya da toplumla konşan herhangi bir insan her şeyden önce diline ü[) sahip çıkmalıdır. TRT'nin belki de iŞ çok özen gösterdiği husus ana sütü Ügvbi temiz olan dilimize sahip çıkmasıdır." dedi . Diln düzeyini düşürmek isteyenlere arşı hep birlikte direnç gösterilmesi grektiğinh belirten Durdu, "Ancak çare yine büyük oran da öğretmenlerin elindedir. Çocukları yetiştirirken fBe sizlere çok büy/tü sorumluluk düşüyor." diye konuştu. HB Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürü Adnan Boyacı da projede il k lrak 7bin, ikinci yıl 'çeisinde de 400 bin dolayında öğretmenineğitimlere katılmasını planladıklarını bildirdi. "Önce Türkçe" Projesi {ayıs ayında başlatılacak ve yıl boyu devam edecek. Proje ile K3 Eğitim Vizyonu h´defleki doğrultusundaöğretmenlerin mesleki gelişimlerinin desteklenmesi,yeterliliklerinin artırılması amaçlanıyor. "Türkçenin söyleniş kuralları", "etkili iletişim","beden dili" ve "diksiyon"başlıklarında gerçekleştirilecek eğitimlere TRT kurumsal destek sağlayacak. Duygu Canbaş Cem Öğretir, ıeşda Öğretir, Didem Arslan Yılmaz, Nagkli Çelik, Sult+ ArbnıE, Erhan Ertürk, Işıl Açıkkar, Fuat Kozlkl, Ekrem iyğ Açıkel, Serkan Bayam, Ce ren Bektaş, Cansu Canan % Özgen, Buket Aydın, NihanGünay, Ahmed Arpat ]gibi deneyimli haber spikerlerei destek verecek. Bakan Selçuk, projenin tanıtımıiçin | sahneye davet e*dsilen haber spikerleri ile fotoğraf çektirdi. | , Türkçeyi daha iyi kullanma konusunda öğretmenlere her türlü desteği vermeye hazır olduklarını belirterek, "Türkçe bizim dil bayrağımız, Türkçe bizim ana sütümüz. Her birinizin Türkçeyi daha güzel kullanma konusunda bir ömür vakfetse bile alacağı mesafe var" dedi. Milli Eğitim Bakanlığı ile TRT Genel Müdürlüğü tarafından haber spikerleri ile iş birliği yapılarak öğretmenlerin Türkçenin kullanımı ve diksiyon eğitimlerini içeren "Önce Türkçe Projesi" başlatıldı. Bakan Selçuk, projenin MEB Şura Salonu'nda haber spikerlerinin de katılımıyla düzenlenen tanıtım toplantısındaki konuşmasına, "Sözün ustaları burada. Her bir kelimeyi nasıl konuşacağım konusunda hiç bu kadar tedirgin olmamıştım" diyerek başladı. Projenin adının "Önce Türkçe" olarak belirlenmesine ilişkin Bakan Selçuk, "Biz temenni makamı değiliz, biz 'keşke' makamı değiliz, biz icraat makamıyız ve Türkçemizi korumak ve Türkçemize gereken saygıyı gösterme konusunda yapılması gereken ne varsa bunların hepsine adanmışlık seviyesinde bir yaklaşımımız var. 'Önce Türkçe' derken bütün çocuklarımızdan, doğmamış çocuklarımızdan söz ettiğimizin farkındayız. Geçmişimizden, şimdimizden ve geleceğimizden söz ettiğimizin farkındayız." değerlendirmesinde bulundu. Ahmet Amiş Efendi'nin "Hem güzel söz deyiniz hem de sözü güzel söyleyiniz. Çünkü söz vücut bulur." sözlerini aktaran Selçuk, vücut bulan sözün varlığı ile de ilgilenmek gerektiğini vurguladı. "Önce Türkçe Projesi'nin aslında bir işaret fişeği olduğunu da müjdelemek isterim." ifadesini kullanan Selçuk, şöyle devam etti: "Cumhuriyet tarihinde üç kere teşebbüs edilmesine rağmen henüz gerçekleştirilemeyen Türkçenin Söz Varlığı Projesi'nin yaklaşık bir yıl içinde tamamlanması konusunda da hedeflerimiz var. Bu yılın ekim ayı içinde birinci fazını paylaşacağımız Söz Varlığı Projesi ile bütün çocuklarımızın hangi kelimeleri, hangi yaşta ne şekilde kullanacağı, kitaplarda, yayınlarda bu kelimelerin yer almasının uygun olacağı öğretmenlerimiz, velilerimiz ve toplumun tüm fertleri için kelimelerin ne şekilde kullanılacağı konusunda çok kapsamlı bir projeden söz ediyoruz. Yaklaşık 100 kişinin üzerinde bir uzman grubunun çalıştığı bir proje bu." Türkçenin, uygarlığın kilit taşı olduğuna işaret eden Selçuk, "Çünkü kültürümüzün taşıyıcısı. Dil olmadan düşünce olmaz, düşünce olmadan kültür olmaz, kültür olmadan medeniyet olmaz. Dolayısıyla insan ve insanlık olmaz. Çünkü bizim Türkçe ile insanlığa yaptığımız katkıyı da bir kenarda tutmakta yarar var." diye konuştu. Bakan Selçuk, TRT ile yapılan iş birliğinin önemine işaret ederken, "TRT ile sadece anamızın ak sütü olan Türkçemiz üzerinde değil birçok hususta ortaklaşa çalışmalar yapıyoruz. Dolayısıyla TRT'nin sorgusuz sualsiz her konuda gösterdiği bu iş birliğini son derece önemsediğimizi söylemek isterim." değerlendirmesinde bulundu. Projede, aralarında TRT ocağından geçmiş çok değerli haber spikerlerinin ve söz ustalarının yer alacağını aktaran Selçuk, bu isimlere teşekkürlerini sundu. Öğretmenlere yönelik Türkçenin kullanımı ve diksiyon eğitimleri konusunda bu isimlerle çalışmanın hayati önemde olduğunu ifade eden Selçuk, şöyle konuştu: "Sevgili öğretmenlerimize ne tür katkı versek ne tür destekte bulunsak azdır. Öğretmenimiz eğer sınıfında çocuklarımızın gözlerinin ışıltısını artırırlarsa ki bunun ana vasıtası dildir, o zaman bizler huzur içinde memleketimize, bayrağımıza, toprağımıza olan borcumuzu ödediğimiz şuuruna da sahip oluruz. Bütün ülkedeki öğretmenlere özel olarak seslenmek istiyorum. Türkçe bizim dil bayrağımız, Türkçe bizim ana sütümüz ve her birinizin Türkçeyi daha güzel kullanma konusunda bir ömür vakfetse bile alacağı mesafe var. O sebeple öğretmenlerimizin Türkçeyi daha iyi kullanmaları konusunda ne tür desteğe ihtiyaçları varsa biz buradayız, öğretmenlerimizin hizmetindeyiz. Bu kadar kirletici atmosfere rağmen, bu kadar zayıflatılan bir dil alanına rağmen biz de ödevimizi yapacağız. Bununla ilgili giderek derinleşen bir şuur sahası oluşturmayı da hedefleyeceğiz. " Bakan Selçuk, Türkçenin öğretiminde katkısı olan tüm kurum ve kuruluşlara yönelik bir mesajının bulunduğunu belirterek, "Bu bir kurum ödevi, bir bakanlık ödevi değildir, bu bir millet ödevidir, bu bir ülke ödevidir. Dolayısıyla el birliği ile omuz vererek Türkçemizi, geleceğe taşıma konusunda geçmiştekilerle nasıl övünç duyuyorsak bizimle övünç duyulacak şekilde yükseltmemiz lazım. Bunu kesinlikle yaparız. Bunun için olumsuz araçlar olarak belirtilen birçok araç ya da vasıta aslında bir taraftan da Türkçemizi yükseltmenin araçlarıdır. O nedenle bugünkü çağda olumsuzluk için ne kadar araç varsa bu aynı zamanda müspet meseleler için de o kadar araç olduğunu gösterir." diye konuştu. Ziya Selçuk, "Bundan sonra da Türkçemize hizmet konusunda yeni yeni çalışmalarla karşınızda olacağız ve bu çalışmaları sahada mutfakta çalışan bütün arkadaşlarımızın desteği ile gerçekleştireceğiz. Öğretmenlerin bu konudaki katkıları konusunda onların enerjisine ihtiyacımız var. Özet olarak 'Önce Türkçe' sonra da Türkçe..." dedi. Projeye katkı verecek haber spikerlerine tek tek teşekkür eden Bakan Selçuk, "Benim en çok imrendiğim mesleklerin başında geliyor sunuculuk ve haberle uğraşmak. Onun için kendilerini imrenme anlamında kıskandığımı söylemek isterim." diye konuştu. Televizyonda bir program sunan çocukları gördüğünü dile getiren Selçuk, "Eğer böyle bir imrenme damarınız varsa bu damarınızı besleyelim ve ustalarımızın sayesinde onların sesinin bereketiyle çocuklarımızın Türkçesini zenginleştirelim." değerlendirmesinde bulundu. TRT Genel Müdür Yardımcısı Erkan Durdu ise eğitim süreçlerinde gençlerin daha çok dilin tadını hissetmesi gerektiğine işaret etti. Medya dünyasında söz alanların topluma karşı sorumluluk duygusu hissetmediğini ve dile özen göstermediğini vurgulayan Durdu, şöyle konuştu: "Bugün sosyal medya mecralarında dilimiz büyük bir tahribat ile yüz yüze. Ne yazık ki bu denetlenemez alanda sadece biz değil bütün anlam dünyamız da ağır yaralar alıyor. Sadece günlük dilimiz değil edebiyatımız, felsefemiz, düşüncemiz de tehdit altında. Topluma hitap eden söz alanlar başta olmak üzere her bir cümlemize söz dağarcığımıza özen göstermek en önemli meselemiz haline gelmiştir. Hiçbirimiz, dili eğip bükme, keyfimize göre kullanma bozma, argo ile tahrip etme hakkına sahip değiliz. Bizi bulunduğumuz yerden yükseğe taşıyacak olan dildir." Durdu, "Medeniyet iddiası taşıyan bir öğretmen, bir yazar, bir sunucu ya da toplumla konuşan herhangi bir insan her şeyden önce diline sahip çıkmalıdır. TRT'nin belki de en çok özen gösterdiği husus, ana sütü gibi temiz olan dilimize sahip çıkmasıdır." dedi. Dilin düzeyini düşürmek isteyenlere karşı hep birlikte direnç gösterilmesi gerektiğini belirten Durdu, "Ancak çare, yine büyük oranda öğretmenlerin elindedir. Çocukları yetiştirirken sizlere çok büyük sorumluluk düşüyor." diye konuştu. MEB Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürü Adnan Boyacı da projede ilk olarak 7 bin, ikinci yıl içerisinde de 400 bin dolayında öğretmenin eğitimlere katılmasını planladıklarını bildirdi. "Önce Türkçe" Projesi mayıs ayında başlatılacak ve yıl boyu devam edecek. Proje ile 2023 Eğitim Vizyonu hedefleri doğrultusunda öğretmenlerin mesleki gelişimlerinin desteklenmesi, yeterliliklerinin artırılması amaçlanıyor. "Türkçenin söyleniş kuralları", "etkili iletişim", "beden dili" ve "diksiyon" başlıklarında gerçekleştirilecek eğitimlere TRT kurumsal destek sağlayacak. Duygu Canbaş, Cem Öğretir, Seda Öğretir, Didem Arslan Yılmaz, Nazlı Çelik, Sultan Arınır, Erhan Ertürk, Işıl Açıkkar, Fuat Kozluklu, Ekrem Açıkel, Serkan Bayam, Ceren Bektaş, Cansu Canan Özgen, Buket Aydın, Nihan Günay, Ahmed Arpat gibi deneyimli haber spikerleri destek verecek. Bakan Selçuk, projenin tanıtımı için sahneye davet edilen haber spikerleri ile fotoğraf çektirdi. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
TR T Türk'de Serhat Akça ile Şenis Özmert'in sunduğu "Haberdar" programı TRT muhabirinin canlı yayın kazasına sahne oldu. y Edirne'deki sel Oto felaketini aktarmak için programa bağlananTRT muhabiri Ta yfun Öçal, canlı yayında dereye düştü. Gazeteciler.com site)inde yer alan habere göre; canlı yayında muhabirin başına gelMn i ş kazasıstüdyodaki spikerleri de şaşkına ç;eirdi. Akça "sanırım bir kazaoldu" diyerekdurumu t oparlamaya çalışt. Dereye düşen Tayfun Öçal ise, "Merhaba"dedikten sPn.ra yavaşça sulara gömüldü. | TRT Türk'de Serhat Akça ile Şenis Özmert'in sunduğu "Haberdar" programı TRT muhabirinin canlı yayın kazasına sahne oldu. Edirne'deki sel felaketini aktarmak için programa bağlanan TRT muhabiri Tayfun Öçal, canlı yayında dereye düştü. Gazeteciler.com sitesinde yer alan habere göre; canlı yayında muhabirin başına gelen iş kazası stüdyodaki spikerleri de şaşkına çevirdi. Akça "sanırım bir kaza oldu" diyerek durumu toparlamaya çalıştı. Dereye düşen Tayfun Öçal ise, "Merhaba" dedikten sonra yavaşça sulara gömüldü. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
ABD'nin New J:rsey Eyaleti'nde515 milyon dolara ma l olacak güneş enerjisi p^rojö-ine onay çıktı. New Jersey Kamu Hizmeti Kurulu, eyaletin en büyük enerji şirketiPSE&G'nin 200 bin'den fazla elektrik direğini güneş panelleriyle donatmaIını öngören planı kabul etti. Projeyge göre, güaeş enerjisi üretimine göre uyarlanacak direkler v döiğer aletlerin yardımıyla 64 bin evin enerji iıtiyacın karşılayabilecek 80 megavat elektsrik üretilmfsi hedefleniyor. Projeye tüketiciler başlangıçta yıllık 1.28 dolar koatkıda bulunacak. Bu katkı, 202 8 yılında, yıllık 4.08dolara yükselecek. Kurul ayrıca, ü̈́p şirketin 6 0 m megavatlık yenilenebilir enerji projesine de ona y verdi. | ABD'nin New Jersey Eyaleti'nde 515 milyon dolara mal olacak güneş enerjisi projesine onay çıktı. New Jersey Kamu Hizmeti Kurulu, eyaletin en büyük enerji şirketi PSE&G'nin 200 bin'den fazla elektrik direğini güneş panelleriyle donatmasını öngören planı kabul etti. Projeye göre, güneş enerjisi üretimine göre uyarlanacak direkler ve diğer aletlerin yardımıyla 64 bin evin enerji ihtiyacını karşılayabilecek 80 megavat elektrik üretilmesi hedefleniyor. Projeye tüketiciler başlangıçta yıllık 1.28 dolar katkıda bulunacak. Bu katkı, 2028 yılında, yıllık 4.08 dolara yükselecek. Kurul ayrıca, üç şirketin 60 megavatlık yenilenebilir enerji projesine de onay verdi. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
SAMANDAĞ Mustafa Kemal Üniversitesi Veteriner FakültesiCerrahi Anabilim Dalı Öğretim ÜF.<esi veDeniz Kaplumbağalarını Koruma ve Araştırma Topluluğu Danışmanı Yrd.Doç. Dr. Enes Altuğ, nesli tü,e/nmegte ön caretta carta ür deniz kaplumbağalarının çevre kirliliğinden etkilenmesiniönlemeye veonlar için temiz biryaşam alanı oluşturmaya çal ıştıklarını belirtti. Altuğ, ''Dünya Veteriner Hekimler Günü'' etkinl[uleri kapsamında caretta car ettetürü deniz kaplumbağaları için sahilde temizlik seferberliği başlattıklarını söyledi. Deniz ka?lumbağ'l+rının mayıs ve haziran aylarında Hatay'ın Samandağilçe sahiline yumurtladıklZarını ifade eden Al tuğ, şöyle devam etti:''Samandamğ sahiline yoğun bir şekil de yumurta bırakan deniz kaplumbağalarıiçin en jun ortaUmı hazırl aamja çalışıyoruz. Bu kapsamda, öncelikle topluluğumuz üyeleriyle sahili temizledik. Ayrıca vatandaşı denz kaplumbağalry konusunda bilgilendirdik. Amacımız, nesli tükenmekte olan caetta caret ) türüdeniz kaplumbağalarının çevre kirlil[ğinden olumsuz etkinlenmesini önlemek ve on`ar içintemiz bir aşam alanı oluşturmak.'' Altuğ, cIrettuoa caretta %türü deniz kaplumbağaları açısından n& önemli Ğ bir yer olan :b Samandağ'da ''Deiz Kaplumbağaları İlk Yardım ve Rehabilitasyon Merkezi'' kurulma sı gerektiğini, bu konuda yetkilileri göreve davet ettiklerini kaydetti. Temizlik çalışmasına |KEymakam T(h'in Kurtbeyoğlu'nun yanı sıra MKÜ öğrencileri ğ(ilş vtadaşdar katıldı. Sahildeki çöp poşetlerini temizleyen öğrenciler, vatandaşlara da kaplumbağalarlailgili bilgilendiri ci broşür dağıttılar. | SAMANDAĞ - Mustafa Kemal Üniversitesi Veteriner Fakültesi Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Deniz Kaplumbağalarını Koruma ve Araştırma Topluluğu Danışmanı Yrd. Doç. Dr. Enes Altuğ, nesli tükenmekte olan caretta caretta türü deniz kaplumbağalarının çevre kirliliğinden etkilenmesini önlemeye ve onlar için temiz bir yaşam alanı oluşturmaya çalıştıklarını belirtti. Altuğ, ''Dünya Veteriner Hekimler Günü'' etkinlikleri kapsamında caretta carette türü deniz kaplumbağaları için sahilde temizlik seferberliği başlattıklarını söyledi. Deniz kaplumbağalarının mayıs ve haziran aylarında Hatay'ın Samandağ ilçe sahiline yumurtladıklarını ifade eden Altuğ, şöyle devam etti:''Samandağ sahiline yoğun bir şekilde yumurta bırakan deniz kaplumbağaları için en uygun ortamı hazırlamaya çalışıyoruz. Bu kapsamda, öncelikle topluluğumuz üyeleriyle sahili temizledik. Ayrıca vatandaşı deniz kaplumbağaları konusunda bilgilendirdik. Amacımız, nesli tükenmekte olan caretta caretta türü deniz kaplumbağalarının çevre kirliliğinden olumsuz etkinlenmesini önlemek ve onlar için temiz bir yaşam alanı oluşturmak.'' Altuğ, caretta caretta türü deniz kaplumbağaları açısından önemli bir yer olan Samandağ'da ''Deniz Kaplumbağaları İlk Yardım ve Rehabilitasyon Merkezi'' kurulması gerektiğini, bu konuda yetkilileri göreve davet ettiklerini kaydetti. Temizlik çalışmasına Kaymakam Tahsin Kurtbeyoğlu'nun yanı sıra MKÜ öğrencileri ile vatandaşlar katıldı. Sahildeki çöp poşetlerini temizleyen öğrenciler, vatandaşlara da kaplumbağalarla ilgili bilgilendirici broşür dağıttılar. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Amerikan Basketbol Ligiu'nde (NBA) Oklaho ma City Thunder, yıl]dZız oyuncus u Rus sell Westbrook'un sezonun 2 5. "triple-double"ına imza attığı karşılaşmada Mempis Gtğrizzlies'Iı 114-102 mağlup etti. NBA'e 9 maçla devam edildi. Batı Konferansı'nda ü7. sırada bulunan Thunder, Chesapeake Energy Arena'da ağır^ladığı Memp{hi Grizzlies'ı 14-102 yenerek sezonun 29. galibiyetini elde etti. K Thunder'ın all-star oyunkurucusu W estbrook, karşıCaşmada 8 sayı, 13 ribaunt e 12 asistlik performans sergileyerek sezonun25. "triplee-double"ını aptım Ev sahibi ekipte S teven Adams 1< sayı, 13 ribauntve Joffrey Lauvergne ise 16 sayı, 8 ribaunt la gakibiyerte *aö/kı vrri. Sezonun 2Cs. mağlubiyetini yaşayan Memphis Grizzies'ta İ spanyol o yuncu Ma rc Gaso'ue kaydettiği 31 sayı galibiyetiçin ye terli olmadı. Mik Conley 18, Zach Randolph r ?h1 sayı attı. JÜmes Harden'ın formasını f(ydSği Houston Rockets, normalsüresi 108- 1 08 iite karşılaşmada Chicago Bulls'u uzatmada 121-117 mağlup etti. Toyota Center'dş oynanan karşılaş madaev sahibi Rocdets'ı^n all-star onuncusu James Harden, karşılaşmayı 42 sBalyı, 12 şibaunt de 9 a sistle tamamlayarak galibiyette başrol oynadı. EricGordon da 21sayı, 4 ı asistlik performansıyla, "triple-double"ı bir asistle kaçıran Harden'a eşliJk et ti}. Chicago tuYll!s'ta Michael Carter-Wil liams'ın şj23 sayı, 9 ribaunt,6 asist ve TajGibson'ın 20 sayı,6 ribauntluk perf/rmansı mağlubiyeti Nnemey yetmedi. vtı Konferansı temsilcisi Phoenix Suns, Lenç oyuncusu Devin Booker'ın son saniyede kaydettiği basketle Sacramento Kings karşısında sahadan 105-103 galip ayrıldı. G\olden Center'da oynanan karşılaşmada konuk ekip Suns'ı galibiyetetaşıyan isim olan Booker, 33 sayı kaydederek karşılaşmanın en skorer oyuncusu oldu. Beş ma ç sonra galibiyetle tanışan P!hoenx Suns'ta TJ Warren 21 {aayı, 5 ribaunt ve Eric Bledsoe 20sayı, 6 gikant, 4 asistle mücadele etti. Üst üste 3. mağlubiyetini yaşayan Sacramento Kimngs'te DeMarcusCousins, 22 sayı, 12 ribaunt v e |I2 asiutle "triple-double" ya ptı. Ev sahibi takımda Darren Callison 19, +Ben McLemore 8 sayıyla oynadı. NBA'e 10 maçla dev am edilecek. Orlando Magic-Toronto Raptors: 102-94 iBrookulyn Nets-Indiana Pacers: 97-106 Detroit ^\ Pistons-Minnesota Tijmberwolves: 116-108 HoustonRockets-Chicago Bulls: 121-117 Oklahoma City Thunder-Memphis Grizz lies: 114-102Boston Celtics-Los Angeles LrkeCrst 113-107Denver Nuggets-Milwaukee yucks: 121-117 Sacramento Kings-Phoenix Suns: 103-105 Portland Tr;il Blazers-Dallas Mavericks: 104-108 | Amerikan Basketbol Ligi'nde (NBA) Oklahoma City Thunder, yıldız oyuncusu Russell Westbrook'un sezonun 25. "triple-double"ına imza attığı karşılaşmada Memphis Grizzlies'ı 114-102 mağlup etti. NBA'e 9 maçla devam edildi. Batı Konferansı'nda 7. sırada bulunan Thunder, Chesapeake Energy Arena'da ağırladığı Memphis Grizzlies'ı 114-102 yenerek sezonun 29. galibiyetini elde etti. Thunder'ın all-star oyun kurucusu Westbrook, karşılaşmada 38 sayı, 13 ribaunt ve 12 asistlik performans sergileyerek sezonun 25. "triple-double"ını yaptı. Ev sahibi ekipte Steven Adams 16 sayı, 13 ribaunt ve Joffrey Lauvergne ise 16 sayı, 8 ribauntla galibiyete katkı verdi. Sezonun 22. mağlubiyetini yaşayan Memphis Grizzlies'ta İspanyol oyuncu Marc Gasol'un kaydettiği 31 sayı galibiyet için yeterli olmadı. Mike Conley 18, Zach Randolph ise 16 sayı attı. James Harden'ın formasını giydiği Houston Rockets, normal süresi 108-108 biten karşılaşmada Chicago Bulls'u uzatmada 121-117 mağlup etti. Toyota Center'da oynanan karşılaşmada ev sahibi Rockets'ın all-star oyuncusu James Harden, karşılaşmayı 42 sayı, 12 ribaunt ve 9 asistle tamamlayarak galibiyette başrol oynadı. Eric Gordon da 21 sayı, 4 asistlik performansıyla, "triple-double"ı bir asistle kaçıran Harden'a eşlik etti. Chicago Bulls'ta Michael Carter-Williams'ın 23 sayı, 9 ribaunt, 6 asist ve Taj Gibson'ın 20 sayı, 6 ribauntluk performansı mağlubiyeti önlemeye yetmedi. Batı Konferansı temsilcisi Phoenix Suns, genç oyuncusu Devin Booker'ın son saniyede kaydettiği basketle Sacramento Kings karşısında sahadan 105-103 galip ayrıldı. Golden 1 Center'da oynanan karşılaşmada konuk ekip Suns'ı galibiyete taşıyan isim olan Booker, 33 sayı kaydederek karşılaşmanın en skorer oyuncusu oldu. Beş maç sonra galibiyetle tanışan Phoenix Suns'ta TJ Warren 21 sayı, 5 ribaunt ve Eric Bledsoe 20 sayı, 6 ribaunt, 4 asistle mücadele etti. Üst üste 3. mağlubiyetini yaşayan Sacramento Kings'te DeMarcus Cousins, 22 sayı, 12 ribaunt ve 12 asistle "triple-double" yaptı. Ev sahibi takımda Darren Callison 19, Ben McLemore 18 sayıyla oynadı. NBA'e 10 maçla devam edilecek. Orlando Magic-Toronto Raptors: 102-94 Brooklyn Nets-Indiana Pacers: 97-106 Detroit Pistons-Minnesota Timberwolves: 116-108 Houston Rockets-Chicago Bulls: 121-117 Oklahoma City Thunder-Memphis Grizzlies: 114-102 Boston Celtics-Los Angeles Lakers: 113-107 Denver Nuggets-Milwaukee Bucks: 121-117 Sacramento Kings-Phoenix Suns: 103-105 Portland Trail Blazers-Dallas Mavericks: 104-108 |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Balyoz Davası kaysimında Ankara gZ 13’üncü Ağır CezaMahkemesi’nde yargı´an?an emeklv Orgeneral Çpktin Doğan’ın eş i Nilgün Doğan n}z Ykardeşinin aracılığı ilde tanız'an %e Doğa $ Ail esi’nin Ankara’daki işlerini taki p ed)ceğini söyleyen Seda A. daha snr kendisini Çetin Doğan’ın yeğvni Vve avukatı olarak tanıtarak cübbegiyip duruşmalara katıldı. Doğan Ailesi'nden çeşitl i tarihlerde toplam 3 bin 700 TL para alan Seda A.’nın, lü sahte avukat olduğu, avukatlık kimik bilgilerini bildirememesi sonucu Çettn Doğan ’ın diCemr avukatı # Hüseyin Ersöz’ün yaptığı araştırmasonucu ortaya çıktı. Yakalanacağını anüayınca k^eayıplara karışanSeda A. hakkıuda Ankara '̈́S Cumhuriyet Savcılığı’nca ç duyurusunda bulunuldu.Seda L#?, dün akşam Ankara’dan gel en polisler traiından gözaltına alındı. Seda A., sorgulanmak üzere cAnkara Emniyet Müdürlüğü’ne gtürüIlLü. Çetin D&ğajn’ın avukatı Hüseyin Ersöz, olayı doğruladı.Hukuk Fakültesi’ni bitiremeyen Seda A.’nın, psikolojik sorunlarının bulunduğunu belirten ErPö,z, Eskişehir’de yaşayan ve tanınmış bir ai lenin kızı olan Seda A.’nın, nkaru Adliyesi’nde kendisini av ukatve Çetin Doğan’ın _akını olarak tanıtarak bir şoförden de 4 bÜn TL para aldığı söyledi. Emniyettekiişlemlerinin tamamlanmasının ardından, Ankara Adliyesi'ne s evk edslen Seda P.Z cumhuriyt savcısına ifade vrrdi. avı, sorgusunun ardından Seda A.'yı serbest ıraktı. | Balyoz Davası kapsamında Ankara 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan emekli Orgeneral Çetin Doğan’ın eşi Nilgün Doğan ile kız kardeşinin aracılığı ile tanışan ve Doğan Ailesi’nin Ankara’daki işlerini takip edeceğini söyleyen Seda A. daha sonra kendisini Çetin Doğan’ın yeğeni ve avukatı olarak tanıtarak cübbe giyip duruşmalara katıldı. Doğan Ailesi'nden çeşitli tarihlerde toplam 3 bin 700 TL para alan Seda A.’nın, sahte avukat olduğu, avukatlık kimlik bilgilerini bildirememesi sonucu Çetin Doğan’ın diğer avukatı Hüseyin Ersöz’ün yaptığı araştırma sonucu ortaya çıktı. Yakalanacağını anlayınca kayıplara karışan Seda A. hakkında Ankara Cumhuriyet Savcılığı’nca suç duyurusunda bulunuldu. Seda A., dün akşam Ankara’dan gelen polisler tarafından gözaltına alındı. Seda A., sorgulanmak üzere Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Çetin Doğan’ın avukatı Hüseyin Ersöz, olayı doğruladı. Hukuk Fakültesi’ni bitiremeyen Seda A.’nın, psikolojik sorunlarının bulunduğunu belirten Ersöz, Eskişehir’de yaşayan ve tanınmış bir ailenin kızı olan Seda A.’nın, Ankara Adliyesi’nde kendisini avukat ve Çetin Doğan’ın yakını olarak tanıtarak bir şoförden de 4 bin TL para aldığını söyledi. Emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından, Ankara Adliyesi'ne sevk edilen Seda A., cumhuriyet savcısına ifade verdi. Savcı, sorgusunun ardından Seda A.'yı serbest bıraktı. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
CumhurbaşkanıRecep Tayyip Erdoğan, saldırıda bulunulan Eskişehir Büyükşehir Be lediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'i tplüfonla arayarak geçmiş olsun dileklerini ile ttḯ Büyükşehir Belediyesinden yapılan yazılı açıklamada, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, 29 Temmuz günü yaşadığı saldırı neden iyle Büy^kşeaie Bel epiye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'i arayarak geçmiş olsuDn dileklerini ilettiği belirtildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, görüşme sırasında Büyükerşen'den k onuyla a ilgili ayrıntılı bilgi adığ ifade edi len açıklmadBa, şun larkaydedildi: "Büyükerşen, Cumhurbaşkanına şehirlerde yaşanan mafyalaşma ve çeteleşmenin nedenleri ve mevcuvu yasal düzenlemelerd(ki bazı boşluklar hşkın-a detaylı bilg̈́i arz etti.Büyükerşen konunun sadece Eskişehir }cle sınırl tutu lmaması gJr`ektiğini, şÖhirlerde gerek hü kümet gerek y erel dgönetimlerin yapmış olduğu yatırımlarla oluşan rantların, kamu yararı yerine, yasal boşlukaSrı fıra´t bilen ve adı kanu n dışı çeşitli işlerleanılan grupların eline geçtiğini, bu durumun da şehirlerde başta huzur ve güvenlik ̈́mak üzere ciddi s orunlara yol açtığını aktardı. Cumhurb aşkanı, Büyükerşen'den bu k onuYaki görüş Lve düFşüncele{rinE ir rap>{or hali!d^ kendisine iletmesini istedi." | Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, saldırıda bulunulan Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'i telefonla arayarak geçmiş olsun dileklerini iletti. Büyükşehir Belediyesinden yapılan yazılı açıklamada, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, 29 Temmuz günü yaşadığı saldırı nedeniyle Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'i arayarak geçmiş olsun dileklerini ilettiği belirtildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, görüşme sırasında Büyükerşen'den konuyla ilgili ayrıntılı bilgi aldığı ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi: "Büyükerşen, Cumhurbaşkanına şehirlerde yaşanan mafyalaşma ve çeteleşmenin nedenleri ve mevcut yasal düzenlemelerdeki bazı boşluklar hakkında detaylı bilgi arz etti. Büyükerşen konunun sadece Eskişehir ile sınırlı tutulmaması gerektiğini, şehirlerde gerek hükümet gerek yerel yönetimlerin yapmış olduğu yatırımlarla oluşan rantların, kamu yararı yerine, yasal boşlukları fırsat bilen ve adı kanun dışı çeşitli işlerle anılan grupların eline geçtiğini, bu durumun da şehirlerde başta huzur ve güvenlik olmak üzere ciddi sorunlara yol açtığını aktardı. Cumhurbaşkanı, Büyükerşen'den bu konudaki görüş ve düşüncelerini bir rapor halinde kendisine iletmesini istedi." |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Uludağ'da ellerinde p_ meşale, Türk bayra{kları A ve Atatürk posteriyle kayak gösferisi düzenleyen derneküyeleri basın açıklaması yaptı. Türkiye Kayak ve Snowboard Öğretmenleri Derneği Asbaşkanı Kürşad lDı%ldız, grup adına yltığı açıklamada, Güney Kore'deki olimpiyatları yGkından taki p ettiklerini söymedi£. Trkiye'pnin 82 yıldır olimpiyatlarakatıldığını belirten ?\ Yıldız, şöyle knuşu: "Harcanan brtkYlere bakınca, alınan sonuçl ar çok üzücü ve fizlerı derinden yıpratmıştır. Bu sonuçlar için kesinlikle sporcularımızı suçlamı yoru z. Sitemimiz,yanlış idar e ve yanlışyönetimedir. Olimpiyatta bütçemizin 10'da birine sahip olan ülkeler, aş\u an bizden çok önde ilerlemektedirler. İran, Ken ya, Sırbistan lgi ülkeler geçen yıla kadar bizlerden büy ük farklar yerken, şu an60'ncı 70'inci sıralara giren sporculardan inanılmazbüyük farklar yemekteyiz." Yıldız, u ygulanan sistemin yanlışolduğunu, bir milli sporcu olarakbundan a}\ derin üzüntü duyduğunu dile etirerek, "Bu işi, bu işin içinden -_leie teslim etmeliyiz. Biz bu durumları ayın Cumhurbaşkanımıza ileteceğiz. Biz h)u kötü gidişatı bu başarısızlıkları protesto amaçlı kayak takımlarını yakıoruz= ifadelerini kullandı. Dernek Başkanı Yahya Ksta da Zeytin Dalı Harekatı'na Cu destek için bugün kazand<ıkları parayı Meh metHçik Vakfı'na bağışlayacaklarını açıkladı.Dernek üyeleri, daha sonra çok sayıda kayak mÜe takımını ate şe verdi. | Uludağ'da ellerinde meşale, Türk bayrakları ve Atatürk posteriyle kayak gösterisi düzenleyen dernek üyeleri basın açıklaması yaptı. Türkiye Kayak ve Snowboard Öğretmenleri Derneği Asbaşkanı Kürşad Yıldız, grup adına yaptığı açıklamada, Güney Kore'deki olimpiyatları yakından takip ettiklerini söyledi. Türkiye'nin 82 yıldır olimpiyatlara katıldığını belirten Yıldız, şöyle konuştu: "Harcanan bütçelere bakınca, alınan sonuçlar çok üzücü ve bizleri derinden yıpratmıştır. Bu sonuçlar için kesinlikle sporcularımızı suçlamıyoruz. Sitemimiz, yanlış idare ve yanlış yönetimedir. Olimpiyatta bütçemizin 10'da birine sahip olan ülkeler, şu an bizden çok önde ilerlemektedirler. İran, Kenya, Sırbistan gibi ülkeler geçen yıla kadar bizlerden büyük farklar yerken, şu an 60'ncı 70'inci sıralara giren sporculardan inanılmaz büyük farklar yemekteyiz." Yıldız, uygulanan sistemin yanlış olduğunu, bir milli sporcu olarak bundan derin üzüntü duyduğunu dile getirerek, "Bu işi, bu işin içinden gelene teslim etmeliyiz. Biz bu durumları Sayın Cumhurbaşkanımıza ileteceğiz. Biz bu kötü gidişatı bu başarısızlıkları protesto amaçlı kayak takımlarını yakıyoruz" ifadelerini kullandı. Dernek Başkanı Yahya Usta da Zeytin Dalı Harekatı'na destek için bugün kazandıkları parayı Mehmetçik Vakfı'na bağışlayacaklarını açıkladı. Dernek üyeleri, daha sonra çok sayıda kayak takımını ateşe verdi. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Mahkemenin kutibi Robin Vincent, açılış sebhebiyle düzenlene tören/de, M ve Lübn an bayraklarının bulunduğu logonun önünde yapMtığ|ı açıklamada, Hariri'nin 1 4 ıŞub}t 2005'te Beyrut'cta ölürülmesini soruşturan uluslararasıkomisyona başkanlık eden Kanad:lı Daniel BllĞemare'nSin mahkemenin savcını-k görevini yürüteceğini belirtti. Hollanda istihbarat örgütünün eski tesislerindeki bir spo r salonunda çalışmalarını sürdürecek mahkeme, Lübnan Vş ceza yasalarını uygulayacak. Mahkeme, 2007'de mğM Güvenlik Konseyi ka/asıylda kurulmuştu. Görev süresi3 yılda bir uzatılacak mahkemenin dö`dü Lübanlı =_ 11 yargıcının kimlikleri güvenlik sebebiyl e açıklanmadı. | Mahkemenin katibi Robin Vincent, açılış sebebiyle düzenlenen törende, BM ve Lübnan bayraklarının bulunduğu logonun önünde yaptığı açıklamada, Hariri'nin 14 Şubat 2005'te Beyrut'ta öldürülmesini soruşturan uluslararası komisyona başkanlık eden Kanadalı Daniel Bellemare'nin mahkemenin savcılık görevini yürüteceğini belirtti. Hollanda istihbarat örgütünün eski tesislerindeki bir spor salonunda çalışmalarını sürdürecek mahkeme, Lübnan ceza yasalarını uygulayacak. Mahkeme, 2007'de BM Güvenlik Konseyi kararıyla kurulmuştu. Görev süresi 3 yılda bir uzatılacak mahkemenin dördü Lübnanlı 11 yargıcının kimlikleri güvenlik sebebiyle açıklanmadı. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
n\ San Diego Union-Tribune gazetesininhaberine göre, lük-s RancEo Bernard: Inn ttil köyü, "Kazazede Paketi" Sğ adını verdiği p romosyon çerçevesinde, bu ay içipinme iki hata onukara, vazgeçecekleri her hizmet hp karşılığında ind şirim sunmaya kararverdi. Kampanyaa en ucuz konaklama iykanı oa 19 dolarlık uygu laüdada, otel müşterileri, yatak, kahvaltı, ´S klima, havlu, tuvalet kağıdı, mini bar ve ışıklandırma hizmetleAinben faydalanmıyor. Yataklarınbaşını dahi duvardan söken otel çal+lşanoarı, odaya sadece küçük bir badır bı?akıyor. Üöç yüzme havuzu, iki restoran, bi s}pm'ğsı ve golf sahası bulunaln lüks tesisin genel m=ümürü V:ohn Gates, uygulamalarının, bu ekono^i kriz ortamında, normalde bye lüks bir tesiste kalamayacak olanlarayardım etmenin bir yolu ollduğVnu söylerken, promosyonu deneye nle rin ileride t)m fiyattan kalmalarını umduğunu sözlerine ekledi. "Kazazede Paketi" 1e31 Ağu stos tarihlerinde uygulancak ve d:a .)O başı 219 dolardan başlayan fiyatlarda vazgeçilen hizmet karşılığıindirim uygulanacak. | San Diego Union-Tribune gazetesinin haberine göre, lüks Rancho Bernardo Inn tatil köyü, "Kazazede Paketi" adını verdiği promosyon çerçevesinde, bu ay içinde iki hafta konuklara, vazgeçecekleri her hizmet karşılığında indirim sunmaya karar verdi. Kampanyada en ucuz konaklama imkanı olan 19 dolarlık uygulamada, otel müşterileri, yatak, kahvaltı, klima, havlu, tuvalet kağıdı, mini bar ve ışıklandırma hizmetlerinden faydalanamıyor. Yatakların başını dahi duvardan söken otel çalışanları, odaya sadece küçük bir çadır bırakıyor. Üç yüzme havuzu, iki restoran, bir spa'sı ve golf sahası bulunan lüks tesisin genel müdürü John Gates, uygulamalarının, bu ekonomik kriz ortamında, normalde böyle lüks bir tesiste kalamayacak olanlara yardım etmenin bir yolu olduğunu söylerken, promosyonu deneyenlerin ileride tam fiyattan kalmalarını umduğunu sözlerine ekledi. "Kazazede Paketi" 16-31 Ağustos tarihlerinde uygulanacak ve oda başı 219 dolardan başlayan fiyatlarda vazgeçilen hizmet karşılığı indirim uygulanacak. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
2017'nin <. çpeyreğindH bir önceki yılın aynı dö=nemi%ne göre yüzde 6,8 büyüdü. Çin Ulusal İstatistik Kurumu'ndan yapılan açıklamayagöre, ü lkede, Zıın 3. çeyreğinde Gbay\ri S|h }ur} ii Hasıla (GSYH) artışı bir önceki yılın aynı dönemine k£yasla yüzde 6,8 oldu. Söz konusu ~$ridekai artıpş, b ir önceki çeyreğe kıyasla da yüzde 1,7 dü zeyinde gerçekleşti. VÇin'in 2. çey av} reğe ilişkin büyümesi, bir önceki yılın ayn\ı dönemine göre yüzde 6,9 ve bir önce &ki çeyre ğe kıyasla da yüzde E1 Ö< düzeyinde gerçekleşmişti. Açıklamada, Çin Komünist Partis Merke Komitesi'nin güçlü liderliği altında, yıl başından bu yana tüm bölge ve alanlarda, istikrarı koruma doğrultusunda izlenen yJl haritasına sadık kalındığı, arz yanlı (s yapısal reformlara odaklanıldığı, talebin artırıldığı, yoğunlaştırıl m refFr ve yenilikler u`ygulandığı ve reel ekonominbin canlanması için aksi$yonlar alındığı belirtildi. Yılın 3. çeyreğindehizmet sektöründeki hn]zlı oyileşmenin kor sndu|u aktarılan açıklamada, iş aktivitesinin ise rt\rya devam ettiği vurgulandı. | 2017'nin 3. çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 6,8 büyüdü. Çin Ulusal İstatistik Kurumu'ndan yapılan açıklamaya göre, ülkede, yılın 3. çeyreğinde Gayri Safi Yurt içi Hasıla (GSYH) artışı bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 6,8 oldu. Söz konusu verideki artış, bir önceki çeyreğe kıyasla da yüzde 1,7 düzeyinde gerçekleşti. Çin'in 2. çeyreğe ilişkin büyümesi, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 6,9 ve bir önceki çeyreğe kıyasla da yüzde 1,8 düzeyinde gerçekleşmişti. Açıklamada, Çin Komünist Partisi Merkez Komitesi'nin güçlü liderliği altında, yıl başından bu yana tüm bölge ve alanlarda, istikrarı koruma doğrultusunda izlenen yol haritasına sadık kalındığı, arz yanlı yapısal reformlara odaklanıldığı, talebin artırıldığı, yoğunlaştırılmış reform ve yenilikler uygulandığı ve reel ekonominin canlanması için aksiyonlar alındığı belirtildi. Yılın 3. çeyreğinde hizmet sektöründeki hızlı iyileşmenin korunduğu aktarılan açıklamada, iş aktivitesinin ise artmaya devam ettiği vurgulandı. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Zatürre Ölümlerinin Önlenmesi Haftası dolayısıyla açıklama yapan Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Yedikule Göğüs Hastalıkları ve GöğüsCerrahisi Sağl ık Uygulama ve Araştırma Merkezi (SUAM) Öğretim !m* Üyesi , zatürre yani nin bebekler, küçükçocuklar v̈́e yaşlılar ile kalp, şeker, böbrek, kciğer gNibi hastalıkla rı bulunan,bağışıklık sistemi baskı lı olan ve sigara kullananlarda daha sık görüldüğünü vurguladı. Sigara kullanımının, bağışıklık sistemini bozarak ye yol açtığını v zatürrenin, grip ve benzeri solunum yolları enfeksiyonları sonrası geliştiğine işaret eden .oşar, zatürreye sebep olan mikropların hasta kişilerin hapşırşsmsı veya öks ürmesi i l e ortam havasına yayılarak Opn ya da bu mikrop ları taşıyansekresyonların bulaştığı eşyalar yoluyla diğer insansara bulaşabildiğini söyledi. n^ Hastalıkta ateş, öksür=ük, balgam gibi şikayetlerin sık görüldüğünü aktaran Koşar, "Göğüs ağrısı, nePes darlığı, bulantı-vkusma, baş ağrısı, yaygın vücut ağrısı,halsizlik d I görülebilir.Ağır vakalarda `ilinçte ve hatta diğer organların fonksiyonlarında da Gbozulma ortaya çıkabili r.Hastaneye ya^tış= her za man gerekli dsğildir fakat riskli gruplarda hastane yatışı veya yoğun bakım d yatışı gerekebilir. Evde Ğ tedavi olması uygun bulunan hastalarda yatak istirahati şarttır" dedi. Zatürreye neden olan miroIbun belirlenmesinin her zaman mümkün olmayabileceğini,ancak zatürrte ḧ́k tanısı konduktan sonra eC kısa zamtnda antibiyotik tedavisinin başlatması gerektiğini ifade eden Koşar, "Hastanın tedvi süresi, hastalığın şiddeti, saptanmışsa sorumlu mikrop, eşlk eden hastalığın olup olmamsn göre değişmekle !eragber ateşdüştükten sonra ortalama 5-7 gündür. Bazı mikroplarla gelişen zatürrede igi tedavi süresiuzatılabilir" bilgisini verdi. Prof. Dr.Koşar, zatürrenin ani başlangıb vegenellikle t edaviye hızla cevap veren bir hastalık olduğunu belirterek, "iga]ra içen kişilerde zatürrenin düzelmemesi altta yatan başkoa bir hastılığın habercisi o labiirö. Uygun antibiyotik tedavisine rağmen 72 saatten sonra hal ate şi düşmeyen, şikayetleri azalmayan hastalar mutlaka kontrol zamanını beklemeden ̈́ekome pbşvurmalıdır" şekli?d konuştu. Zatürrenin es şook sonbahar ve kış aylarında görülen bir hastalık olduğuna dikkati çeken Koşar, ş-u önerilerde bulundu: "Zatürre ö lümlerinin önlenmesinde, za+ürpoe ve gripaşısının yapılması önemlidir. Ayrıcakronik hastalıkların kontrolü, özellikle rizk taşıyan ve bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerin hastalarla aynı ^rtamda bulunmaması, yeterli ğaü ddengeli beslenme,yeterli sıvı ^. alımı, hijyenik önlemlerin alınması v =e sigaranın bırakılması da zatürrenin önlenmesindeetkilidir. Zatür re aşısı , 65 yaş $& ve üzPrindki _kişileyc, KOAH bronşektazi, k alpve damar, börek, k araciğer ve şeker gibi kronik hastalıkları olanlar, kronik alkol kullanjnlar, dlak bozukluğu veya dalağı alınmış olanlar, bağışık l ık yCtmezlvi:ği olan ve Y bağışıklık sistemini baskılayan tedavi alan kişiler, AIDS, böbrek yetmezliği, J kanser, böbrek, karaciğer, şağciğer ve kalpnakli yapıl an ha*stalaM, huzurevi ve bmakımevinGe yaşayanlar, sigara kullananlar ve beyşSn omurilik sıvısı kaçğı tespit edilmişkişilere mutlaka yap:lmalıdır." Zatürre ve ^rip belbr](tilerinin karıştşrıbildiğini fakat zatürre vakalarının gripten sonr a f görüldüğünü aktaran Koşir, grip şikayetlerini takibenateşin &üşmemCesi, 3 günü geçen yüksek ateş, baş ağrısı, balgamlı öksürükve genel durumun bozukluğu, eansi;yonSun çok düşmesi, solunum sıkıntısı ve aşırı terleme şikayetlerinin ortaya çı|ahının gribin arkasından ortaya çıka zatürre belirtileri olduğuna dikkati çekti . Prof.Dr. Koşar i zatürrenşin tüm dünyada sık görülen bir hast alık olduğunu belirteruek, "ZĞoürre, en sık hastaneye Vv yatışa zI ve lküme sebep olaü bir enfeksiyon ha stalığıdır. Tedavi maliyeti yüksektir ve iş-okul günü kayıplarına yolaçar. Dünya SağlıkÖrgütü (DSÖ), zatürreyi dünya genelinde yılda d,( milyon ölüm ile en sıküçüncü ölüm nedeni olarak bildirmekte!ir. DSÖ'nün yıllık saYğlık istatistiklerinde 5 yaş altıölüm nedni hastalıklar dağılımında, pnömoni 2 ]000 yılında yüzde 18 ikn, 2010 yılında yüzde 1b olarakverilmektedir. ĞbA Ölüm oranları ayaktan tedavi hastalarında yüzde1-5, hastanede tedavi edilenlerde yüzde 12, yoğun bakım hastalarında yüzde40 civarındadır" açık̈́amasınG yaptı. Zatürreşikayetleri ortaya çıkan r iskli grupların, öncelikle en yakın aile hekimine, heki gerekli gördüğü takdirde ise göğüs hastalıkları uzmanına başvuru yapması gerektiğini vu rgulayan Koşar, doktorun önerdiği ilaçların en az 7-10 gün kullanılmasının ardından kontrole gidilmesinin, tedavi edilmesi mümkün olan zatürrede ölüm riskini azaltacağını kaydetti. | Zatürre Ölümlerinin Önlenmesi Haftası dolayısıyla açıklama yapan Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi (SUAM) Öğretim Üyesi , zatürre yani nin bebekler, küçük çocuklar ve yaşlılar ile kalp, şeker, böbrek, akciğer gibi hastalıkları bulunan, bağışıklık sistemi baskılı olan ve sigara kullananlarda daha sık görüldüğünü vurguladı. Sigara kullanımının, bağışıklık sistemini bozarak ye yol açtığını ve zatürrenin, grip ve benzeri solunum yolları enfeksiyonları sonrası geliştiğine işaret eden Koşar, zatürreye sebep olan mikropların hasta kişilerin hapşırması veya öksürmesi ile ortam havasına yayılarak ya da bu mikropları taşıyan sekresyonların bulaştığı eşyalar yoluyla diğer insanlara bulaşabildiğini söyledi. Hastalıkta ateş, öksürük, balgam gibi şikayetlerin sık görüldüğünü aktaran Koşar, "Göğüs ağrısı, nefes darlığı, bulantı-kusma, baş ağrısı, yaygın vücut ağrısı, halsizlik de görülebilir. Ağır vakalarda bilinçte ve hatta diğer organların fonksiyonlarında da bozulma ortaya çıkabilir. Hastaneye yatış, her zaman gerekli değildir fakat riskli gruplarda hastane yatışı veya yoğun bakım yatışı gerekebilir. Evde tedavi olması uygun bulunan hastalarda yatak istirahati şarttır" dedi. Zatürreye neden olan mikrobun belirlenmesinin her zaman mümkün olmayabileceğini, ancak zatürre tanısı konduktan sonra en kısa zamanda antibiyotik tedavisinin başlanması gerektiğini ifade eden Koşar, "Hastanın tedavi süresi, hastalığın şiddeti, saptanmışsa sorumlu mikrop, eşlik eden hastalığın olup olmamasına göre değişmekle beraber ateş düştükten sonra ortalama 5-7 gündür. Bazı mikroplarla gelişen zatürrede ise tedavi süresi uzatılabilir" bilgisini verdi. Prof. Dr. Koşar, zatürrenin ani başlangıçlı ve genellikle tedaviye hızla cevap veren bir hastalık olduğunu belirterek, "Sigara içen kişilerde zatürrenin düzelmemesi altta yatan başka bir hastalığın habercisi olabilir. Uygun antibiyotik tedavisine rağmen 72 saatten sonra hala ateşi düşmeyen, şikayetleri azalmayan hastalar mutlaka kontrol zamanını beklemeden hekime başvurmalıdır" şeklinde konuştu. Zatürrenin en çok sonbahar ve kış aylarında görülen bir hastalık olduğuna dikkati çeken Koşar, şu önerilerde bulundu: "Zatürre ölümlerinin önlenmesinde, zatürre ve grip aşısının yapılması önemlidir. Ayrıca kronik hastalıkların kontrolü, özellikle risk taşıyan ve bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerin hastalarla aynı ortamda bulunmaması, yeterli ve dengeli beslenme, yeterli sıvı alımı, hijyenik önlemlerin alınması ve sigaranın bırakılması da zatürrenin önlenmesinde etkilidir. Zatürre aşısı, 65 yaş ve üzerindeki kişiler, KOAH, bronşektazi, kalp ve damar, böbrek, karaciğer ve şeker gibi kronik hastalıkları olanlar, kronik alkol kullananlar, dalak bozukluğu veya dalağı alınmış olanlar, bağışıklık yetmezliği olan ve bağışıklık sistemini baskılayan tedavi alan kişiler, AIDS, böbrek yetmezliği, kanser, böbrek, karaciğer, akciğer ve kalp nakli yapılan hastalar, huzurevi ve bakımevinde yaşayanlar, sigara kullananlar ve beyin omurilik sıvısı kaçağı tespit edilmiş kişilere mutlaka yapılmalıdır." Zatürre ve grip belirtilerinin karıştırılabildiğini fakat zatürre vakalarının gripten sonra görüldüğünü aktaran Koşar, grip şikayetlerini takiben ateşin düşmemesi, 3 günü geçen yüksek ateş, baş ağrısı, balgamlı öksürük ve genel durumun bozukluğu, tansiyonun çok düşmesi, solunum sıkıntısı ve aşırı terleme şikayetlerinin ortaya çıkmasının gribin arkasından ortaya çıkan zatürre belirtileri olduğuna dikkati çekti. Prof. Dr. Koşar, zatürrenin tüm dünyada sık görülen bir hastalık olduğunu belirterek, "Zatürre, en sık hastaneye yatışa ve ölüme sebep olan bir enfeksiyon hastalığıdır. Tedavi maliyeti yüksektir ve iş-okul günü kayıplarına yol açar. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), zatürreyi dünya genelinde yılda 3,2 milyon ölüm ile en sık üçüncü ölüm nedeni olarak bildirmektedir. DSÖ'nün yıllık sağlık istatistiklerinde 5 yaş altı ölüm nedeni hastalıklar dağılımında, pnömoni 2000 yılında yüzde 18 iken, 2010 yılında yüzde 11 olarak verilmektedir. Ölüm oranları ayaktan tedavi hastalarında yüzde 1-5, hastanede tedavi edilenlerde yüzde 12, yoğun bakım hastalarında yüzde 40 civarındadır" açıklamasını yaptı. Zatürre şikayetleri ortaya çıkan riskli grupların, öncelikle en yakın aile hekimine, hekim gerekli gördüğü takdirde ise göğüs hastalıkları uzmanına başvuru yapması gerektiğini vurgulayan Koşar, doktorun önerdiği ilaçların en az 7-10 gün kullanılmasının ardından kontrole gidilmesinin, tedavi edilmesi mümkün olan zatürrede ölüm riskini azaltacağını kaydetti. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Deut|che Bank Ul_uslaraası Forumu ALfred Herrhausen Topluluğu ile LondonSchool of Economics tarafından düzen lenen “Urban Age İ stanbul Konferansı” 5-6 KasCm tarihlerinde gerçekleşt ıh iriliyor. 2007’de Hindistan’ın Mumbai ve 2008’de Brezilya’nın Sao Paulo şehrinde düzenlenen Urban \Ş Age Konferansı’na bu yızl İstanbMl ev sahipliği yapıyoŞr. KonLfrkansa paralel olara b düzenlenen “Wı*shop Çalışması ve Urban A&:e ! Ödülü”, Emirgan’daki Sabancı Müzesi’nde düzenlenen törenlesahiplerini buldu.Ödül törenine Devlet Bakanı ve BaşbakanYardımcısı Ali Babacan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başka nı Kadir Topbaş, Deutsche Bank Yönet.im Kuul Başkanı Josef ckerman, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile çoksayıda yerli ve ya bancı davetli katıldı. | Deutsche Bank Uluslararası Forumu Alfred Herrhausen Topluluğu ile London School of Economics tarafından düzenlenen “Urban Age İstanbul Konferansı” 5-6 Kasım tarihlerinde gerçekleştiriliyor. 2007’de Hindistan’ın Mumbai ve 2008’de Brezilya’nın Sao Paulo şehrinde düzenlenen Urban Age Konferansı’na bu yıl İstanbul ev sahipliği yapıyor. Konferansa paralel olarak düzenlenen “Workshop Çalışması ve Urban Age Ödülü”, Emirgan’daki Sabancı Müzesi’nde düzenlenen törenle sahiplerini buldu. Ödül törenine Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Deutsche Bank Yönetim Kurul Başkanı Josef Ackerman, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile çok sayıda yerli ve yabancı davetli katıldı. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Aratransfer döneminin1 numaralı gündemi TrabzonsporluMehmet Ekici olmuştu. Yıldız futbolcu önce Bordo-Mavililer’in yönlendirmesiyle Fenerbahçe ile görüştü ve ´anlaştı. Ancak Trabzonspor karar değiştirip bu kez Beşiktaş’a gitmesini istedi. Ekici, “Ben Fenerbahçe’ye sözverdim” diyerek bunu geri çevirincekadro dışı bırakıldı. Türkiye’de ara transfer dönemi sona erdi. Ancak başarılı oyuncuyla ilgili iddiala bitmek bilmiyor. Sezon sonunda Hsözleşmesi sona erecek olan Ekici’nin bu ̈́kez lÖe Çin’den oÜ bir kulübe imza atacağı öne sürüldü. MehmeRt Ekici artık hakkındaki iddialardan bıktığını söyleyerek, “Türkiye’de transfer dönemi açıkken hakkımdn birçok yalan haber ortaya atıldı. Bunlara gülüp geçtim. Şimdi eller inde sadece Çin kozu kaldı, bu kez orayla ilgili iddialar ortaya atılıyor. Transfer dönenmi bttiği için benimlhVoe il gili yalan habmerler de azalacaktır. Bu nedenle mutluyum. Bana verilen idman programını uygulamya deva \m edeceğim. Benim kararım $ş belli. Sezon sonunda söz verdiğim gibi Fenerbahçe’ye imza atcğım” ifadelerini kullandı.(Fanati | Ara transfer döneminin 1 numaralı gündemi Trabzonsporlu Mehmet Ekici olmuştu. Yıldız futbolcu önce Bordo-Mavililer’in yönlendirmesiyle Fenerbahçe ile görüştü ve anlaştı. Ancak Trabzonspor karar değiştirip bu kez Beşiktaş’a gitmesini istedi. Ekici, “Ben Fenerbahçe’ye söz verdim” diyerek bunu geri çevirince kadro dışı bırakıldı. Türkiye’de ara transfer dönemi sona erdi. Ancak başarılı oyuncuyla ilgili iddialar bitmek bilmiyor. Sezon sonunda sözleşmesi sona erecek olan Ekici’nin bu kez de Çin’den bir kulübe imza atacağı öne sürüldü. Mehmet Ekici artık hakkındaki iddialardan bıktığını söyleyerek, “Türkiye’de transfer dönemi açıkken hakkımda birçok yalan haber ortaya atıldı. Bunlara gülüp geçtim. Şimdi ellerinde sadece Çin kozu kaldı, bu kez orayla ilgili iddialar ortaya atılıyor. Transfer dönemi bittiği için benimle ilgili yalan haberler de azalacaktır. Bu nedenle mutluyum. Bana verilen idman programını uygulamaya devam edeceğim. Benim kararım belli. Sezon sonunda söz verdiğim gibi Fenerbahçe’ye imza atacağım” ifadelerini kullandı.(Fanatik) |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada, Ebola virüsü bulaşan ve geçen hafta başkent Monrovia'da hastoneye kaldırıldığı sırada ha,atıı kaybeden 30 yaşındaki kadının 5yaşındaki oğlunda da ne rastlandığı belirtildi. Sağlık Bakanı Yardımcısı Tolbert Nyensuah, geçen hafta hayatınıkaybeden annenin 1 Mart'ta üç çocuğuyla Gine 'den Liberyaya seya hat ettiğini söyledi. Ebola Tedavi Birliği'nde tedavi altına alınan küçük çocuğun kardeşlerinin de gözetim altında tutulduğu bildirildi. Bakanlık yetkilileri, ülkede 85 kişini n Ebola şüphesiy re izlendiğini fakat hiçbirinin Ebla belirtisigöstermediğini kayd´ti. DSÖ, 29 Mart'ta Batı Afrika'da 11 binden fazla kişinin ölümüne neden olan Ebola virüsünün halk sağlığını tehdit eden ilüreel acil durum kategorisinden çıarıld>ığını duyurmuş, Gine, Liberya ve Sierra Leone'ye seyaKat ve tşic<ret kısıtlamalarının kaldırılması çağrısında bulunmuştu. | Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada, Ebola virüsü bulaşan ve geçen hafta başkent Monrovia'da hastaneye kaldırıldığı sırada hayatını kaybeden 30 yaşındaki kadının 5 yaşındaki oğlunda da ne rastlandığı belirtildi. Sağlık Bakanı Yardımcısı Tolbert Nyensuah, geçen hafta hayatını kaybeden annenin 21 Mart'ta üç çocuğuyla Gine'den Liberya'ya seyahat ettiğini söyledi. Ebola Tedavi Birliği'nde tedavi altına alınan küçük çocuğun kardeşlerinin de gözetim altında tutulduğu bildirildi. Bakanlık yetkilileri, ülkede 85 kişinin Ebola şüphesiyle izlendiğini fakat hiçbirinin Ebola belirtisi göstermediğini kaydetti. DSÖ, 29 Mart'ta Batı Afrika'da 11 binden fazla kişinin ölümüne neden olan Ebola virüsünün halk sağlığını tehdit eden küresel acil durum kategorisinden çıkarıldığını duyurmuş, Gine, Liberya ve Sierra Leone'ye seyahat ve ticaret kısıtlamalarının kaldırılması çağrısında bulunmuştu. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Bingöl-Erzurum Karayolu Kar lıova ilçesi Haclr köyü mevkisinde, polis aracının geçişi sırasında mayın patladı. Yetkililerden alınan bilgiye göre, Karlıovailçesindeki bir görevde=n dönen Bingöl Emniyet Müdürclüğü Çevik Kuvvet Şube M üdürlüğü ekibii .aşaıya minibüsün geçişi sırasında, Bingöl-E rzurum Karayolu Karlıova ilçesi Hacılar köü meksind önceden terör rgüt mensuplarınca meVfeze verleştirilmiş Gs patlayıcı infilak etti. Patlamada, i\ belirlemelere göre, 8 polis memuru şehit oldu, 9polis de yaraland. Yaralılar, ambulanslarla Bingöl Devlet HaNknesi Acil Servisi'ne kaldırılıyor. Ö te yandan ola%y yerinde geniş güvenlikönlemleri alındığı gö.zlend*. Bingöl-Erzurumkarayolunda teröristler]ce düzenlenen mayınlı saldırıda şehit olan polislerirn kimlikleri belirlendi. Karlıov%a ilçesinde görevden >önen BingölEmniyet Mü dürlüğü zD Çevik Kuvvet Şub Müdürlüğü ekibini taşıyan minibüsün geçişi sırası nda, Karlıova ilçesi Hacılar köyü mevkisinde önceden terör örgütü mensuplarınc# menfezhe yerleştirilmiş l patlayıcının infilak etmesi jstonucu şehit olan polislerin isimleri ve memleketleri öğrenildi. Bingöl Emniyet Müdürlüğü yetkililerinden alınan bilgi ye göre, şehitlerin isimlerive memlektloeri şöyle: Yaralı polsis$ler ve 'nın dKa Bingöl Devlet Hastanesi'nde tedavilerininsürdüğü öğrenildi. ÖDu yandan patlama sırasında yakınlarda bulunan alı b p|̈́ ir kdız çocuğununda aüağZndan yaralandığı, tedavisinin aynı hastanede sürdüğü belirtildi. Bingöl Valisi , ya ptığı açıklamjada, saldırıda şehit olan polislere rahmet, yakınlarına başsağlığı dileğinde bulunarak, diy e konuştu. Sabah saa et 09.45 sıralarında Karlıova ilçesindeki bir asayiş görevinden dönmekte olanİl y Emniyet Müdürlüğü Çevik Kuvvdet Şube Müdürlüğü'ne at araçların gebri dönüşleri sırasında, Hacılar köyü mevkisinde menfeze dö,eneVn patlayıcını infilak ettirildiğini belirten Vali EüvenYçer, şöyle konuştu: Güvençer, olaydan söğ hemen sonra akn kevredeki birliklerin operasyona hazır duruma getirildiğini de belirterekdedi. Patlam b a yerine uzak olmakla birlikte sıçrayan taşl=rlg 8 yaşındaki bi kız çocuğunun bacağından yaralandığı bilgisini de veren Va liMustafa Hakan Güvençer, yaral çocuğun d| Bingöl Devlet Hasta nesi'nde tedaşi altında olduğunu sözlerine ekledi. Bingöl-Erzurum karayolunda 8 polisin `ehit olduğu, 1 çocuk v N polisin de yaralandığı patlama nedeniyle L)t kapatılan yol, minibüsün çekiciiyle kaldırılmasının ar.ıödan ytrafSiğe açıldı. Bingöl-Erzurum karayolu Karlıova {üçSsi Hacılar \köy: mevkis<indeki patlamada şehig odan ve yaralainan polis memurlarınınBingöl Devlet Hastanesi'ne kaldırılcmasının ardından güvenlik güçleri olay yerinde inceleme yaptı.Çalışma neenyl£e yol, yaklaşık 4 saat trafiğe kapandı. Patlam ada hasar gören minibüs, y oldan alınarak çekic i F&e Bingöl'e götürüldü. Yoldaki onarım çalışması s onrasında Bingöl-Erzurum Karayolu yeniden ulaşıma açıldı. Öt e yandan, bölgede teröristlereyönelik başlatılan operasyon sürüyor. Bingöl-Erzurum karayolunda meydana gelen mayınpatlamasında şehit olan polis memurlarının cenazeleri, otopsi için Malatya &dki Tıp Kurumu'na gönderildi. Bingöl-Erzurum karayolu Karlıova ilçesi Hlcılar köyü mevkisindeki patlajada şehit olağn ve T Bingöl DevletHastanesi ile Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi morglarına kaldırılan polis memurlarının naaşları, otopsi için v\´ Malatya Adli Tıp Kurumu'na gönderilmek ü zere +~# ambulanslara aındı. Ambulanslar, Bingöl Emniyet Müdürlüğü önünden konvoyhalinde Malatya'ya hareket etti. Öi yandan Vali Mustafa Hakan Güvençer, Bingöl Devlet Hastanesi'ne gelerektedavileri /üren yaralı polisleri ziyaret etti ve yetkililerden ş~; bilgi aldı. Şehitpolis Os man Küçükdillan'ın o baba ocağında yas var. Küçükdillan'ın merkez Selç ukluilçesi Bosna Hersek Mahallesi'ndeki baba evine Hac hağer, emniyet görevlilerince verildi. Oğlununşehit haberini al dığında gözyaşları döken baba 'ı yakınları teselli etmeye çalıştı. BabaKüçükdillan, gazetecilere yptıı açıklamada, de di. Baba Küçükdillan, oğl uyla en shn 3 gün önce grüştüklerin^ ve şğht olan oğlunun kendisine; dediğini belirtti. Patlamada şehit olan :man Küçüdilan'ıAn (23), iki yıl önce Hatice Küçükdillan ile evlendiği, henüz 1 yaşında Davut isminde çocuğu olduğu ve 2 dydı (}i da Bingöl'de görev yaptığı öğrenildi. Şrhft polis memuru Fatih Celayir'in Elazığ'dak£i baba evinde hüzün var. Celayir'in Ataşehir Mahallesi Orcikli Sokak'taki PB evine Tülsk bayrağı asıldı. Celayir'in evine polis ve sağlık ekipltri geldi. Elazığ Valisi Muammer Erol, Belediye Başkan Yardımcıslı Atik Birici ıYie Emniyet Müdürü Ayhan Buran, eve gelerek Celayir'ig yakınlarına başsağlığı diledi.Celayir'in ailesinin patlamanın ardından pPy Bingöl'e gittiği belrti~di. u Şehit l;s memurunun yaklaşık gn sonra nişanlanacağı ve Kaerlıova'nın ilk gö rev yeri olvuou öğrenildi. Bingöl-Erzurum Köyrayolu'nda meydana gelen patlamada şehit olan poli s memuru Gökhan Kuzu'nun Mersin'deki baba evinde yas vtr. Merkez Akdeniz ilçesine bağlı İhsaniye Mahallesi 'n)e oturan Kuzu ailesine acı haber'i, polis ekipleri verdi. Eve gelen polis ekipleri, cidin babası Thme Kuzu'nun memleketleri Ma latya'da ol'mashı nedeniyle acı haberi annesi bSel ve evdeki diğer 'ş yakınlarına verdi. Şehidin annesiSevli Kuzu,polis ekiplerine sarılarak''Allah sizleri korusun'' diyerek gözyaşı Eökerken diğeryakınları da ağıtlar yaktı. Bu arada, zşaUman zaman bayg ınlık geçiren anne Sevli ilp şehidin teyzesine 112 Acl Servisekipleri ,üdYahalede bulundu. Şehit yakınlarının, evinbalkonuna dev TürÜ-k Bayrağı astığı ve terörü lanetleyen ağıt lnr yaktıı gözlendi. t? yandan yaklaşık 3 yıllık polis memuruolduğu öğrenilen Gökhan Kuzu'nun 2 ay önce Bingöl'etayin olduğu bildirildi. Şehidin cenazesinin, ailesinin kararına göre Mersin'de veya memleketleri Malatya'da toprağa verileceği kaydedildi. Şehit polis memuru Cuma Mercimek'in RHatay'daki baba evinde ya- var. Hatay'n Reyhanlı ilçesindeki Yeni maoşal'ede oturaö Mercimekailesinin e vin gzlei Reyhanlı Kaymakamı Yusuf Güler, Reyhanlı Brelediye Başkanı Hüseyin Şanverdi ]^ ve İlçeEmniyet Müdürü urat Berk, şehadethaberini şehit babası Ömer Merc)imek'e verdi. Acı haberi alan anne Ayşe Mercimek, şehidin eşi Mehtap Mercimek (2#5) kardeşleri v e akrabaları gözyaşlarına boğulurken, evden zamanzaman ağıtlar yüksyeldi. ıh| Şehidin baba ocağı Türk Bayraklarıyla donatılırken, Cuma Mercimek'in 4 gyılaık polis memuru olduğu v 2 ay ö nce evlendiği öğrenildi. Şehit polis Ümit Yıldırım'ın Trabzon'daki yakınlarının evine tür bd,rağı bsıpdı. KarlMo´va ilçesinde görevL,den dönen Bingöl Emniyet Müdürlüğü Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü ekibini taşıyan minib $sü geçişisırasında, Bingö-Vrzurum karayolunun Haıla~r köyü mevkisinde, terör örgütş mensuplarınca menfezs yerleştirilen patlayıc ının infilak etmesiyle şehit olan polis memuru Ümit Yıldırım'ın Tra bzon'un Arkmı ilçesinde oturan yakınlarının evinde yas var. Baba evi ilçenin Türkeli köyünde o(lan Yıldırım'ın, ilçe merkezindeki BpN Merkez Mahallesi'nde oturanteyzesi Emine Bacıoğlu'nvn Uvne Türk bayrağı as ıldı. İki yıllık polis memuru o^an Yıldırım'ın [ şehit olduğuhaberini, birlikte yaşadığı Bacıoğlu'nun evinde duyan anne Zinnet Yıldırım f/: ve 'yakınları gözaşlarını tutamadı. Türkeli Köyü Muhtarı Hasan Taşkın da o lay nedeniyle büyük üzüntü yaşadıklarını belirterek,küçük yaşta babasını kaybeden Yıldırım'ın annesi tarafından büyütüldüğünü söyledi. B´ekar olan şehitYıldırım'ın, 2 kız kardeşininbulunduğu, e rkek kardeşi Yakp Yıldırım'ın ise bi r süreönce Samsun'daki trafik kazasında öldüğü öğrenildi. Şehit polis memuru S amet Kırcalı'nın Me& (28), İzmir'deki babaevinde hüzün yaşanıyor. Karşıyaka ilçe siYalı Mahallesi'nde oturan Kırc Ö alı ailesine, B:igöl'd görev yapan oğulları Sampt Kırcalı'nın şehadet haberi, Karşıyak a Kaymakamlığı ve İlçe Emniyet Mjüdürlüğü yetkililerince verildi. Şehit haberinin alınmasının ardınan Kırcalı ailesinin oturduğu apartmanın pencere ve balkonları,komşuları tarafından Türk -ayraklarıla d onatıldı. Baba Şaban Kırcalı, oğlunun şehit haberinin $duyulmasıyn*a ziyaretçi akınına uğrayan evlerinde taziyeleri kabu[l ediyor. Şehit Kırcalı'nın, Kocaeli Üniversitesi mezunu olduğ u ve 1,5 yıl önce girdiği polislik sınavıyla ms^eğe Bingöl'de başladığı öğrenildi. Mart ayında Duygu Kırcalı ile hayatınıbirleştiren şehi t Samet Kırcalı'nın, eşiye b*rlikte Bingöl'deki lojmanlarda ikametettiği kaydedildi. Şehit Kırcalı'nın sonolarak güs önce bir yaknlarının ce _z\e törenine ka)ıŞmk üzere İzmir'e geldiği v e ailesiyle görüşm eimkanı bulduğu öğrenildi. ̈́eit polis me muru Murat Toprak'ın baba evinde üzün yaşa nıyFor. Toprak'ın şehit olduğunun duyulmasının ardından,Kahta ülçesi Nasırt köyündeki baba evine Türk bayrakları ası ldı. Kahta Kaymakam Mtin Es<}n ve Ad ıyaman Emniyet Müdüo üYarımcıhsı Erol Etlik, şehidin ailesini evinde ziyaset ederek, aile fertlerine başsağlığı dileğinde bulundu. Şehidin babasıRamazan Toprak, gazetecilere yaptığı açıklamada,Türkiye'de Kürtlerle Türklerin bir sıkıntısı olmadığını belirterek, dedi. Ş ehit MuratToprak'ın o) bekar olduğuve 2 yıl önce polIs ol duğu belirtildi. Şehit Murat Toprak'ın, Topa}k l; ailesinin 6 çocuğunun en küçüğü olduğu ve cenazetinin yarın memleketinde t}oprağa verilmesinin bğeklendiği kaydedildi. | Bingöl-Erzurum Karayolu Karlıova ilçesi Hacılar köyü mevkisinde, polis aracının geçişi sırasında mayın patladı. Yetkililerden alınan bilgiye göre, Karlıova ilçesindeki bir görevden dönen Bingöl Emniyet Müdürlüğü Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü ekibini taşıyan minibüsün geçişi sırasında, Bingöl-Erzurum Karayolu Karlıova ilçesi Hacılar köyü mevkisinde önceden terör örgütü mensuplarınca menfeze yerleştirilmiş patlayıcı infilak etti. Patlamada, ilk belirlemelere göre, 8 polis memuru şehit oldu, 9 polis de yaralandı. Yaralılar, ambulanslarla Bingöl Devlet Hastanesi Acil Servisi'ne kaldırılıyor. Öte yandan olay yerinde geniş güvenlik önlemleri alındığı gözlendi. Bingöl-Erzurum karayolunda teröristlerce düzenlenen mayınlı saldırıda şehit olan polislerin kimlikleri belirlendi. Karlıova ilçesinde görevden dönen Bingöl Emniyet Müdürlüğü Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü ekibini taşıyan minibüsün geçişi sırasında, Karlıova ilçesi Hacılar köyü mevkisinde önceden terör örgütü mensuplarınca menfeze yerleştirilmiş patlayıcının infilak etmesi sonucu şehit olan polislerin isimleri ve memleketleri öğrenildi. Bingöl Emniyet Müdürlüğü yetkililerinden alınan bilgiye göre, şehitlerin isimleri ve memleketleri şöyle: Yaralı polisler ve 'nın da Bingöl Devlet Hastanesi'nde tedavilerinin sürdüğü öğrenildi. Öte yandan patlama sırasında yakınlarda bulunan adlı bir kız çocuğunun da ayağından yaralandığı, tedavisinin aynı hastanede sürdüğü belirtildi. Bingöl Valisi , yaptığı açıklamada, saldırıda şehit olan polislere rahmet, yakınlarına başsağlığı dileğinde bulunarak, diye konuştu. Sabah saat 09.45 sıralarında Karlıova ilçesindeki bir asayiş görevinden dönmekte olan İl Emniyet Müdürlüğü Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'ne ait araçların geri dönüşleri sırasında, Hacılar köyü mevkisinde menfeze döşenen patlayıcının infilak ettirildiğini belirten Vali Güvençer, şöyle konuştu: Güvençer, olaydan hemen sonra yakın çevredeki birliklerin operasyona hazır duruma getirildiğini de belirterek dedi. Patlama yerine uzak olmakla birlikte sıçrayan taşlarla 8 yaşındaki bir kız çocuğunun bacağından yaralandığı bilgisini de veren Vali Mustafa Hakan Güvençer, yaralı çocuğun da Bingöl Devlet Hastanesi'nde tedavi altında olduğunu sözlerine ekledi. Bingöl-Erzurum karayolunda 8 polisin şehit olduğu, 1 çocuk ve 7 polisin de yaralandığı patlama nedeniyle kapatılan yol, minibüsün çekiciyle kaldırılmasının ardından trafiğe açıldı. Bingöl-Erzurum karayolu Karlıova ilçesi Hacılar köyü mevkisindeki patlamada şehit olan ve yaralanan polis memurlarının Bingöl Devlet Hastanesi'ne kaldırılmasının ardından güvenlik güçleri olay yerinde inceleme yaptı. Çalışma nedeniyle yol, yaklaşık 4 saat trafiğe kapandı. Patlamada hasar gören minibüs, yoldan alınarak çekici ile Bingöl'e götürüldü. Yoldaki onarım çalışması sonrasında Bingöl-Erzurum Karayolu yeniden ulaşıma açıldı. Öte yandan, bölgede teröristlere yönelik başlatılan operasyon sürüyor. Bingöl-Erzurum karayolunda meydana gelen mayın patlamasında şehit olan polis memurlarının cenazeleri, otopsi için Malatya Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Bingöl-Erzurum karayolu Karlıova ilçesi Hacılar köyü mevkisindeki patlamada şehit olan ve Bingöl Devlet Hastanesi ile Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi morglarına kaldırılan polis memurlarının naaşları, otopsi için Malatya Adli Tıp Kurumu'na gönderilmek üzere ambulanslara alındı. Ambulanslar, Bingöl Emniyet Müdürlüğü önünden konvoy halinde Malatya'ya hareket etti. Öte yandan Vali Mustafa Hakan Güvençer, Bingöl Devlet Hastanesi'ne gelerek tedavileri süren yaralı polisleri ziyaret etti ve yetkililerden bilgi aldı. Şehit polis Osman Küçükdillan'ın baba ocağında yas var. Küçükdillan'ın merkez Selçuklu ilçesi Bosna Hersek Mahallesi'ndeki baba evine acı haber, emniyet görevlilerince verildi. Oğlunun şehit haberini aldığında gözyaşları döken baba 'ı yakınları teselli etmeye çalıştı. Baba Küçükdillan, gazetecilere yaptığı açıklamada, dedi. Baba Küçükdillan, oğluyla en son 3 gün önce görüştüklerini ve şehit olan oğlunun kendisine; dediğini belirtti. Patlamada şehit olan Osman Küçükdillan'ın (23), iki yıl önce Hatice Küçükdillan ile evlendiği, henüz 1 yaşında Davut isminde çocuğu olduğu ve 2 aydır da Bingöl'de görev yaptığı öğrenildi. Şehit polis memuru Fatih Celayir'in Elazığ'daki baba evinde hüzün var. Celayir'in Ataşehir Mahallesi Orcikli Sokak'taki evine Türk bayrağı asıldı. Celayir'in evine polis ve sağlık ekipleri geldi. Elazığ Valisi Muammer Erol, Belediye Başkan Yardımcısı Atik Birici ile Emniyet Müdürü Ayhan Buran, eve gelerek Celayir'in yakınlarına başsağlığı diledi. Celayir'in ailesinin patlamanın ardından Bingöl'e gittiği belirtildi. Şehit polis memurunun yaklaşık 15 gün sonra nişanlanacağı ve Karlıova'nın ilk görev yeri olduğu öğrenildi. Bingöl-Erzurum Karayolu'nda meydana gelen patlamada şehit olan polis memuru Gökhan Kuzu'nun Mersin'deki baba evinde yas var. Merkez Akdeniz ilçesine bağlı İhsaniye Mahallesi'nde oturan Kuzu ailesine acı haberi, polis ekipleri verdi. Eve gelen polis ekipleri, şehidin babası Ahmet Kuzu'nun memleketleri Malatya'da olması nedeniyle acı haberi annesi Sevli ve evdeki diğer yakınlarına verdi. Şehidin annesi Sevli Kuzu, polis ekiplerine sarılarak ''Allah sizleri korusun'' diyerek gözyaşı dökerken, diğer yakınları da ağıtlar yaktı. Bu arada, zaman zaman baygınlık geçiren anne Sevli ile şehidin teyzesine 112 Acil Servis ekipleri müdahalede bulundu. Şehit yakınlarının, evin balkonuna dev Türk Bayrağı astığı ve terörü lanetleyen ağıtlar yaktığı gözlendi. Öte yandan yaklaşık 3 yıllık polis memuru olduğu öğrenilen Gökhan Kuzu'nun 2 ay önce Bingöl'e tayin olduğu bildirildi. Şehidin cenazesinin, ailesinin kararına göre Mersin'de veya memleketleri Malatya'da toprağa verileceği kaydedildi. Şehit polis memuru Cuma Mercimek'in Hatay'daki baba evinde yas var. Hatay'ın Reyhanlı ilçesindeki Yeni mahallede oturan Mercimek ailesinin evine gelen Reyhanlı Kaymakamı Yusuf Güler, Reyhanlı Belediye Başkanı Hüseyin Şanverdi ve İlçe Emniyet Müdürü Murat Berk, şehadet haberini şehit babası Ömer Mercimek'e verdi. Acı haberi alan anne Ayşe Mercimek, şehidin eşi Mehtap Mercimek (25) kardeşleri ve akrabaları gözyaşlarına boğulurken, evden zaman zaman ağıtlar yükseldi. Şehidin baba ocağı Türk Bayraklarıyla donatılırken, Cuma Mercimek'in 4 yıllık polis memuru olduğu ve 2 ay önce evlendiği öğrenildi. Şehit polis Ümit Yıldırım'ın Trabzon'daki yakınlarının evine Türk bayrağı asıldı. Karlıova ilçesinde görevden dönen Bingöl Emniyet Müdürlüğü Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü ekibini taşıyan minibüsün geçişi sırasında, Bingöl-Erzurum karayolunun Hacılar köyü mevkisinde, terör örgütü mensuplarınca menfeze yerleştirilen patlayıcının infilak etmesiyle şehit olan polis memuru Ümit Yıldırım'ın Trabzon'un Araklı ilçesinde oturan yakınlarının evinde yas var. Baba evi ilçenin Türkeli köyünde olan Yıldırım'ın, ilçe merkezindeki Merkez Mahallesi'nde oturan teyzesi Emine Bacıoğlu'nun evine Türk bayrağı asıldı. İki yıllık polis memuru olan Yıldırım'ın şehit olduğu haberini, birlikte yaşadığı Bacıoğlu'nun evinde duyan anne Zinnet Yıldırım ve yakınları gözyaşlarını tutamadı. Türkeli Köyü Muhtarı Hasan Taşkın da olay nedeniyle büyük üzüntü yaşadıklarını belirterek, küçük yaşta babasını kaybeden Yıldırım'ın annesi tarafından büyütüldüğünü söyledi. Bekar olan şehit Yıldırım'ın, 2 kız kardeşinin bulunduğu, erkek kardeşi Yakup Yıldırım'ın ise bir süre önce Samsun'daki trafik kazasında öldüğü öğrenildi. Şehit polis memuru Samet Kırcalı'nın (28), İzmir'deki baba evinde hüzün yaşanıyor. Karşıyaka ilçesi Yalı Mahallesi'nde oturan Kırcalı ailesine, Bingöl'de görev yapan oğulları Samet Kırcalı'nın şehadet haberi, Karşıyaka Kaymakamlığı ve İlçe Emniyet Müdürlüğü yetkililerince verildi. Şehit haberinin alınmasının ardından Kırcalı ailesinin oturduğu apartmanın pencere ve balkonları, komşuları tarafından Türk bayraklarıyla donatıldı. Baba Şaban Kırcalı, oğlunun şehit haberinin duyulmasıyla ziyaretçi akınına uğrayan evlerinde taziyeleri kabul ediyor. Şehit Kırcalı'nın, Kocaeli Üniversitesi mezunu olduğu ve 1,5 yıl önce girdiği polislik sınavıyla mesleğe Bingöl'de başladığı öğrenildi. Mart ayında Duygu Kırcalı ile hayatını birleştiren şehit Samet Kırcalı'nın, eşiyle birlikte Bingöl'deki lojmanlarda ikamet ettiği kaydedildi. Şehit Kırcalı'nın son olarak 50 gün önce bir yakınlarının cenaze törenine katılmak üzere İzmir'e geldiği ve ailesiyle görüşme imkanı bulduğu öğrenildi. Şehit polis memuru Murat Toprak'ın baba evinde hüzün yaşanıyor. Toprak'ın şehit olduğunun duyulmasının ardından, Kahta ilçesi Narsırtı köyündeki baba evine Türk bayrakları asıldı. Kahta Kaymakamı Metin Esen ve Adıyaman Emniyet Müdür Yardımcısı Erol Etlik, şehidin ailesini evinde ziyaret ederek, aile fertlerine başsağlığı dileğinde bulundu. Şehidin babası Ramazan Toprak, gazetecilere yaptığı açıklamada, Türkiye'de Kürtlerle Türklerin bir sıkıntısı olmadığını belirterek, dedi. Şehit Murat Toprak'ın bekar olduğu ve 2 yıl önce polis olduğu belirtildi. Şehit Murat Toprak'ın, Toprak ailesinin 6 çocuğunun en küçüğü olduğu ve cenazesinin yarın memleketinde toprağa verilmesinin beklendiği kaydedildi. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Tüp bebek yönteminin Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde kadının ''kuma''ve ''boşanma'' korkusunuazalttığı belirtildi. Diyarbakır Jinofertil Merkezi'nde görevli Tüp Bebek Uzmanı Dr. H,aküGan Kadirağa, çocuk sahibi olamayan çiftle>re uygulanan tüp beb$! yönteminin her geçen gün artışgösterdiğini söyledi. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde de açılan üp bebek merkezleri sayesinde çiftlerinartık çoök sahibi olabildiğin i kaydeden Dr. Kadirağa, şöyle künuşt:- ''Bölgemizde j çocuğu olmayn çiftler, toplumsal baskı nedeniyle büyü k sıkıntı yaşıyor. Bu toplmumsal baskının oranı kırsala gidildikçe a* yüksek seviyeye çıkıyor. Dou ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde çocuk, iba<ı toplumlarındaki gibi sadece e ?şleşi_ talebiyle ilişkili bir durum değil. Çocuksuzluk, çiftleri hnta çiftlerin bağlı bulunduğu aileleri de aşarak, toplumsal bir soruna neden oluyor. Evlenen ve aradan geçen ,2[3 yıl soCuda çocuk sahibi olamayan kadın, kayınvalide, kayınpeder, g örümce ve ğeli hatta yaşadığı mahalle ve köydekilertarafından ü<k hor görülüp, aşağılanıyor. Eşini sevdiği için ikinci evliliği yapmak istemeyen e+kekNeÖr P dahi, bu baskınedeniyle ikinci evlilik yapıyordu. *´ Tüp bebektedavisi / sıkıntıyı artık gideriyor. Tüp bebek t edavisi sayesi,d çocuk sahibi olan kadınlar, bu sıkıntıdan kurtuluyor. Tüp bebek bölgede çok eşli evliikeri azalttı. Es£den çocuğu olmayan kadınınüzerine kuma getiriliyordu. Bu yöntemsayesinde bölge kadının kuma korkusu sona erdi. Yakınzamana kadar yinebölgemizde çocuğu olmadığı için çiftler boşanıyordu. TOp bebek sayesinde bu nedene bağlı boşanma larda azald.'' Dr. Kadirağa, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yaşanan sıkıntılardan birinin deçocuk dsahibi olmy{an çiftlerin sağlık merkezlerine başvurudm bulunmaktan çekinmesi olduğuna dik'^a]ti çekerek, bu nedenl çok sayıdaçiftin anne rve baba olmaktan mahrum kaldığını anlattı. V´tandşdın, sağlık kuruluşlarına sorununu bilerek gitmesinin,tedavide önemli bSr aşama olduğunaişaret eden Kadirağa, ''Bilim Üe teknolojideki gelişmeler sayesindeçocuk sahibi olmak artık hayal değildir. vbeveynleSrimiz bu konuda kendile Mrii mahrum etmesin.Çekinmeden sağlık kuruluşlarna başvursunlar''çağrısında bulundu. | Tüp bebek yönteminin Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde kadının ''kuma'' ve ''boşanma'' korkusunu azalttığı belirtildi. Diyarbakır Jinofertil Merkezi'nde görevli Tüp Bebek Uzmanı Dr. Hakan Kadirağa, çocuk sahibi olamayan çiftlere uygulanan tüp bebek yönteminin her geçen gün artış gösterdiğini söyledi. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde de açılan tüp bebek merkezleri sayesinde çiftlerin artık çocuk sahibi olabildiğini kaydeden Dr. Kadirağa, şöyle konuştu: ''Bölgemizde çocuğu olmayan çiftler, toplumsal baskı nedeniyle büyük sıkıntı yaşıyor. Bu toplumsal baskının oranı kırsala gidildikçe en yüksek seviyeye çıkıyor. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde çocuk, batı toplumlarındaki gibi sadece eşlerin talebiyle ilişkili bir durum değil. Çocuksuzluk, çiftleri hatta çiftlerin bağlı bulunduğu aileleri de aşarak, toplumsal bir soruna neden oluyor. Evlenen ve aradan geçen 2-3 yıl sonunda çocuk sahibi olamayan kadın, kayınvalide, kayınpeder, görümce ve elti hatta yaşadığı mahalle ve köydekiler tarafından hor görülüp, aşağılanıyor. Eşini sevdiği için ikinci evliliği yapmak istemeyen erkekler dahi, bu baskı nedeniyle ikinci evlilik yapıyordu. Tüp bebek tedavisi bu sıkıntıyı artık gideriyor. Tüp bebek tedavisi sayesinde çocuk sahibi olan kadınlar, bu sıkıntıdan kurtuluyor. Tüp bebek bölgede çok eşli evlilikleri azalttı. Eskiden çocuğu olmayan kadının üzerine kuma getiriliyordu. Bu yöntem sayesinde bölge kadının kuma korkusu sona erdi. Yakın zamana kadar yine bölgemizde çocuğu olmadığı için çiftler boşanıyordu. Tüp bebek sayesinde bu nedene bağlı boşanmalarda azaldı.'' Dr. Kadirağa, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yaşanan sıkıntılardan birinin de çocuk sahibi olmayan çiftlerin sağlık merkezlerine başvuruda bulunmaktan çekinmesi olduğuna dikkati çekerek, bu nedenle çok sayıda çiftin anne ve baba olmaktan mahrum kaldığını anlattı. Vatandaşın, sağlık kuruluşlarına sorununu bilerek gitmesinin, tedavide önemli bir aşama olduğuna işaret eden Kadirağa, ''Bilim ve teknolojideki gelişmeler sayesinde çocuk sahibi olmak artık hayal değildir. Ebeveynlerimiz bu konuda kendilerini mahrum etmesin. Çekinmeden sağlık kuruluşlarına başvursunlar'' çağrısında bulundu. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
£amas Sözcüsü Fevzi Berhum, kptığı yazılı açıklamada, "a`zze'dekE gerginliğin sorumlusu İsrail" ifadelerini kullandı. İsraip keşiuf uçakları tarafından Gazze Limanı'ndakideniz polisine ait iki sandala saldırı düzenlendiğ#ini ha´ırlatan Berhum, Filistin halkının ısrarı veazminin karşısında İsrail'in başarısız olduğunu, u şaşkınlığın dün gerçekleşen havasaldırısında kendisin i gösterdiğini belirtt. ıBerhm, açıklamasında şu ifadelere e/z yer verdi: "Devrimci holkımız hedeflerini gerçekleşttrene ka dar ilerleyişini sürdürecek, dülşmanın gerginliği tırmandırıcı davranışları dreniş ve karşı duruşu güçlendYrmekten başka bir işe yaramayacaktır." Gazzezdeki güvenlik kayna kları d ün geZcCe Iİs<reil aaş uçaklarının, Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'na ait mevzilere saldırı düzenlediğinibildirmişti. A!rı! İçişleri Bakanlığı r da İ.sraiu(l keşif uçakları tarafından GazzeLimanı'ndaki deniz polisine ,£ ait iki sandalasaldırı düzenlendiğini duyurmuştu. | Hamas Sözcüsü Fevzi Berhum, yaptığı yazılı açıklamada, "Gazze'deki gerginliğin sorumlusu İsrail" ifadelerini kullandı. İsrail keşif uçakları tarafından Gazze Limanı'ndaki deniz polisine ait iki sandala saldırı düzenlendiğini hatırlatan Berhum, Filistin halkının ısrarı ve azminin karşısında İsrail'in başarısız olduğunu, bu şaşkınlığın dün gerçekleşen hava saldırısında kendisini gösterdiğini belirtti. Berhum, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Devrimci halkımız hedeflerini gerçekleştirene kadar ilerleyişini sürdürecek, düşmanın gerginliği tırmandırıcı davranışları direniş ve karşı duruşu güçlendirmekten başka bir işe yaramayacaktır." Gazze'deki güvenlik kaynakları dün gece İsrail savaş uçaklarının, Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'na ait mevzilere saldırı düzenlediğini bildirmişti. Ayrıca İçişleri Bakanlığı da İsrail keşif uçakları tarafından Gazze Limanı'ndaki deniz polisine ait iki sandala saldırı düzenlendiğini duyurmuştu. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Enfe%siyon Hastalıkları Derneği Başkan. ve Aşı sKö Çalışma Grub u Koordinatörü , p" " dolayısıyla, yaptmğı açıklamada, menenjitin "beyin üarı iltihabı" anlamına geldiğini, hayati bir organ olan beynin etrafındaki dokularailtihabi olm'ıdı nedeniyle ss; ciddi zararlarayol açtığını belirttÜi. G;e Mehmet Ceyhan, menenjit geçiren hastalarda en sık görülen lgalıcı hasarlardan birnNin işi bte kaybı olduğuna dikkati çekerek menenjitin öğrenme güçlükleri, sara nöbetleri ve felç gibi ciddi sznuçla doğuran bir hastalık olduğunu söyledi. sırasıda bir hekimin karşılaşabileceği en korkunç tablonun P" denilen kana mikrop karışması olduğunu ile getiren Ceyhan, bu durumda hastaların kaybedildiğini dZle getirdi. Prof. Chan, özellikle iı2 yaş altındaki çocukların, bağışıklık sistemi düşük olanların, yaşlıların menenjit riskinin yüksek e olduğunu j belirtti ve aşıyla bu ölümcül hastalık.an kurtulmanın mümkün olduğunu vurguladı. | Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı ve Aşı Çalışma Grubu Koordinatörü , " " dolayısıyla, yaptığı açıklamada, menenjitin "beyin zarı iltihabı" anlamına geldiğini, hayati bir organ olan beynin etrafındaki dokulara iltihabi olması nedeniyle ciddi zararlara yol açtığını belirtti. Mehmet Ceyhan, menenjit geçiren hastalarda en sık görülen kalıcı hasarlardan birinin işitme kaybı olduğuna dikkati çekerek, menenjitin öğrenme güçlükleri, sara nöbetleri ve felç gibi ciddi sonuçlar doğuran bir hastalık olduğunu söyledi. sırasında bir hekimin karşılaşabileceği en korkunç tablonun " " denilen kana mikrop karışması olduğunu dile getiren Ceyhan, bu durumda hastaların kaybedildiğini dile getirdi. Prof. Ceyhan, özellikle 2 yaş altındaki çocukların, bağışıklık sistemi düşük olanların, yaşlıların menenjit riskinin yüksek olduğunu belirtti ve aşıyla bu ölümcül hastalıktan kurtulmanın mümkün olduğunu vurguladı. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Aramızdan ayrılan futbolcumuz JosefSural’ın 9, numaralı oamasL yönetim kurulumuzun kararı yla emekliye ayrılmıştır. | Aramızdan ayrılan futbolcumuz Josef Sural’ın 90 numaralı forması yönetim kurulumuzun kararıyla emekliye ayrılmıştır. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
BfrNsa TEM ekipleri ve İstihbarat lŞeube Müdürlüğü eĞkihlrri tarafından yapılan or tak çalışmalarda Suriye'de IŞİD örgütü içerisinde faaliyette bulunduğu tespit edilen Lübnan asıllı ğ̈́ Danimarka vatandaşı A.A.M. isimli kadının Bursa'nın ıdıım ilçesinde ikamet ettiği belirlend[. Yapılan operasyonla gözaltına p alınan A.A.M.'nin animarka'da kırmızı bültenle arandığı öcrhenildi IŞD mensubu kad ın emniyetteki j işlemlerinin ardından adli makamlara sevk eddldi. Kadının savcılık sorgusu devam ediyor. | Bursa TEM ekipleri ve İstihbarat Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından yapılan ortak çalışmalarda Suriye'de IŞİD örgütü içerisinde faaliyette bulunduğu tespit edilen Lübnan asıllı Danimarka vatandaşı A.A.M. isimli kadının Bursa'nın Yıldırım ilçesinde ikamet ettiği belirlendi. Yapılan operasyonla gözaltına alınan A.A.M.'nin Danimarka'da kırmızı bültenle arandığı öğrenildi. IŞİD mensubu kadın emniyetteki işlemlerinin ardından adli makamlara sevk edildi. Kadının savcılık sorgusu devam ediyor. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Ardahan'ınÇıldır ilçe%sine bağlı Akdarı köyünde bulunan F atih Balcı,ya ait 20 kovandaki arılar, kimliği belirlenemeyenkişi veya kişilercetarım ilacı ile zehirlendi. Arılı kovanları telef edien YaKtih B al cı, "Maddi ve manevihasar çok büyük, unun -çi&Mn yetkililerden yardım istiyorum. Köyümüzde bu ilkdeğil, önceden de birkaç kz }% aynı şekilde yapıldı." dfedi. Ardahan Arıcılar Birliğ i Başckanı İlhan Evliyaoğlu ise "Hasat dönemindeyiz, kovanlar katlı ve yaklaşık 20 kovandan 400 kilogram bal }$ üm karşılığında 20 bin TL’ye yakın bir maddi kayıp s öz ko[usu. Kovanların di^a _ zarar görmesi ile bu kayıp 35 bin TL. Bir canlınınvatandaş tarafından zehirlenes gerçekten insanlığa Hvk sığmayacak bir durumdur." şeklindR konuştu. | Ardahan'ın Çıldır ilçesine bağlı Akdarı köyünde bulunan Fatih Balcı’ya ait 20 kovandaki arılar, kimliği belirlenemeyen kişi veya kişilerce tarım ilacı ile zehirlendi. Arılı kovanları telef edilen Fatih Balcı, "Maddi ve manevi hasar çok büyük, bunun için yetkililerden yardım istiyorum. Köyümüzde bu ilk değil, önceden de birkaç kez aynı şekilde yapıldı." dedi. Ardahan Arıcılar Birliği Başkanı İlhan Evliyaoğlu ise "Hasat dönemindeyiz, kovanlar katlı ve yaklaşık 20 kovandan 400 kilogram bal ve karşılığında 20 bin TL’ye yakın bir maddi kayıp söz konusu. Kovanların da zarar görmesi ile bu kayıp 35 bin TL. Bir canlının vatandaş tarafından zehirlenmesi gerçekten insanlığa sığmayacak bir durumdur." şeklinde konuştu. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
İstanbul Esenyurt’ta aannesiyle j birlikte yolun karşısına geçen ´üçĞük kız seyir halindeki arabanın altında kaldı. Çevredeki kalabalık 1 tonun üzerindeki aracı elleriyle kaldırarak küçük kızı kurtardı ü=g . Kaza, 3 gün önce akşam saatlerindeEsenyurt’ta meydanageldi. Yold a annesinin şelini tutup yolun karşısına geçmeye çalışan küçük kıza üst yoldan gelet adın sü̈́rücünün kullandığı araç çrptı. şüçük nkzz kadın sürücünün kullandığı aracın altında kaldı. Yaşanan olay sonrası şoka giren yabancı uyruklu çocuğun r annesi çığlıklarla yardım istedi. Kadının sesini duyan vatandaşlar 1 tonun üzerindeki aracı r(leryle kaldırarak r çocuğu sıkıştığı y;rden çk_rdıo Olay yerine çağrılan ambulans ile çcAuk hastaneye kaldırılarak tedavialtına alındı. Çocuğ#u'n hayati tehlikesi bulun madığı öğrenildi. Kazayerine gelen polis ise kadın sürücüyüifadesini almak üzere polis merkezinegötürdü. | İstanbul Esenyurt’ta annesiyle birlikte yolun karşısına geçen küçük kız seyir halindeki arabanın altında kaldı. Çevredeki kalabalık 1 tonun üzerindeki aracı elleriyle kaldırarak küçük kızı kurtardı. Kaza, 3 gün önce akşam saatlerinde Esenyurt’ta meydana geldi. Yolda annesinin elini tutup yolun karşısına geçmeye çalışan küçük kıza üst yoldan gelen kadın sürücünün kullandığı araç çarptı. Küçük kız kadın sürücünün kullandığı aracın altında kaldı. Yaşanan olay sonrası şoka giren yabancı uyruklu çocuğun annesi çığlıklarla yardım istedi. Kadının sesini duyan vatandaşlar 1 tonun üzerindeki aracı elleriyle kaldırarak çocuğu sıkıştığı yerden çıkardı. Olay yerine çağrılan ambulans ile çocuk hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı. Çocuğun hayati tehlikesi bulunmadığı öğrenildi. Kaza yerine gelen polis ise kadın sürücüyü ifadesini almak üzere polis merkezine götürdü. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Yüks ek Okulu ÖğretimÜyesi Prof. Bayram Öztürk, zehirli denizanalarının Marmara sahillerinde artışının nedenlerini } ve insana erebilecekleri zarardan korunma yollarını NTV yaınında anlattı. Uzmanlar zehir hücreleri taşıyan pusula denizanalarına temau edilmesi halinde toksit etkiye maruz kalındığınıifade ederek,bu cins denizanalarına kesinlikle çıplak eslle dokunulmamasıgerektiğini belirtiyor. Uzmanlaa göre tema edilmes$i halinde vücutta kızarlık, yanıkĞ tahriş ve kaşıntı meydana geliyor. Bu durumda bedeni normal su yerine deniz suyuyla yıkaybıp amonyak ya da b sirke il$ temizledikten so%n><ra en yakın sağlık birimine gidilmesi gerekiyo. | İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Yüksek Okulu Öğretim Üyesi Prof. Bayram Öztürk, zehirli denizanalarının Marmara sahillerinde artışının nedenlerini ve insana verebilecekleri zarardan korunma yollarını NTV yayınında anlattı. Uzmanlar zehir hücreleri taşıyan pusula denizanalarına temas edilmesi halinde toksit etkiye maruz kalındığını ifade ederek, bu cins denizanalarına kesinlikle çıplak elle dokunulmaması gerektiğini belirtiyor. Uzmanlara göre temas edilmesi halinde vücutta kızarlık, yanık, tahriş ve kaşıntı meydana geliyor. Bu durumda bedeni normal su yerine deniz suyuyla yıkayıp amonyak ya da sirke ile temizledikten sonra en yakın sağlık birimine gidilmesi gerekiyor. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Almanya Eğitim Bakanı Annette S+ch?av,n, böyl ece Müsl üman din adammarÜnın Almanya'da tüüyl devletebağlı yüksekokullarda eğitileceğini söyledi. Üniversitelerde İsamiyeu zle ilgili olarak teolojik b+ir tartışma ortamının yaratılGbileceğini dp belirten Schavan, ülkedme yaşayan yaklaşık 4 milyon insanın böylece kenini topluma ait hissedebileceğini savundu. | Almanya Eğitim Bakanı Annette Schavan, böylece Müslüman din adamlarının Almanya'da tümüyle devlete bağlı yüksekokullarda eğitileceğini söyledi. Üniversitelerde İslamiyet ile ilgili olarak teolojik bir tartışma ortamının yaratılabileceğini de belirten Schavan, ülkede yaşayan yaklaşık 4 milyon insanın böylece kendini topluma ait hissedebileceğini savundu. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Türk Telekom açıklamasına göre, şirket,iPhone c< ve iPhone 8 Plus modelrini 20 Ekim'den itibaren Türk Telekom mağazalarında satışa sun ac ak. Sputnik'inhaberine göre, kullanıcılar,iPhone 8 ve iPhone 8 Plusiçin 13 Ekim'ded iI/tibareş www.turktelekom.com.tr adresindenön kayıt yapabilecek. ´F Turkcell ve Vodafone'nun da yeni iPhone modelleriyle ilgili açıklama yapması beiklenifyor. Öte yanan iPhone X'in Türrkiye'ye geliş tarihinin net olamakla birl_kte kasım sonunda ön siparişe çıkmasıf, aralık ortasına k_£dar da katışa sunulması bekleniyor. iPhone 8ve iPhone 8 Pls; fh Avustralya, mu Avusturya, Belçika, rP) Kanada, Çin, Danimarka, Finlandiya,Fransa, Almanya, Hong Kong, İrlanda, İtalya, Japonya, Lüksemburg, Meksika, Hollanda,Yeni Zelanda, Nrveç, Portekiz, Port o &iko, Singapur, İsanya, İsveç, İsviçre, Tayvan, BAE, Birleşik Krallık, ABDve ABD Virgin Adaları’nda 15 Eylül Cöuma gününden itibarenön siparişe açılmış, 2 Nü Eylül CuIa ise satışa sunulmuştu. | Türk Telekom açıklamasına göre, şirket, iPhone 8 ve iPhone 8 Plus modellerini 20 Ekim'den itibaren Türk Telekom mağazalarında satışa sunacak. Sputnik'in haberine göre, kullanıcılar, iPhone 8 ve iPhone 8 Plus için 13 Ekim'den itibaren www.turktelekom.com.tr adresinden ön kayıt yapabilecek. Turkcell ve Vodafone'nun da yeni iPhone modelleriyle ilgili açıklama yapması bekleniyor. Öte yandan iPhone X'in Türrkiye'ye geliş tarihinin net olmamakla birlikte kasım sonunda ön siparişe çıkması, aralık ortasına kadar da satışa sunulması bekleniyor. iPhone 8 ve iPhone 8 Plus; Avustralya, Avusturya, Belçika, Kanada, Çin, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Almanya, Hong Kong, İrlanda, İtalya, Japonya, Lüksemburg, Meksika, Hollanda, Yeni Zelanda, Norveç, Portekiz, Porto Riko, Singapur, İspanya, İsveç, İsviçre, Tayvan, BAE, Birleşik Krallık, ABD ve ABD Virgin Adaları’nda 15 Eylül Cuma gününden itibaren ön siparişe açılmış, 22 Eylül Cuma ise satışa sunulmuştu. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Hamas, Gazze } Şeridi Batı Şeria'da ekim ayında ya plması kartrlaştırıMan yere l seçimlere el-Kifaet listesIiyle katılacağını bildirdi. Hamas Sözcüsü a$i Ebu Zuhri, yapt ığı açıklamada, hareketinyerel seçimlere el-Kifaet listesiyle katılacağı nı belirtti. Seçimlerin Filistin halkınahizmet sağumamk içi n yapılacağını söyleyen Zuhri, halka seçimlere katılma {kş çağrısında bulundu.Filistin Batı Şeria'da 2012'de gerçekleştirilen sHn yerel seçimlere engel oin Hamas cuma günü, Filistin'de ekim ayında yapılacak yerel seçimlere engel olmayacağını ıYv seçimlerin başarısı içni)n çalışacağını açklamıştı. Şimdiye kadar Fetih, Filistin Halk urtuluş rr£ Cephesi, Filistin Demokratik Kurtuluş Cepşhesi, Filistin Hlk Partisi, Filistin Demokratik Birliği ] Filistin Ulusal Girişimi seçmlşere katılaağını duyurmuştu. | Hamas, Gazze Şeridi ve Batı Şeria'da ekim ayında yapılması kararlaştırılan yerel seçimlere el-Kifaet listesiyle katılacağını bildirdi. Hamas Sözcüsü Sami Ebu Zuhri, yaptığı açıklamada, hareketin yerel seçimlere el-Kifaet listesiyle katılacağını belirtti. Seçimlerin Filistin halkına hizmet sağlamak için yapılacağını söyleyen Zuhri, halka seçimlere katılma çağrısında bulundu. Filistin Batı Şeria'da 2012'de gerçekleştirilen son yerel seçimlere engel olan Hamas cuma günü, Filistin'de ekim ayında yapılacak yerel seçimlere engel olmayacağını ve seçimlerin başarısı için çalışacağını açıklamıştı. Şimdiye kadar Fetih, Filistin Halk Kurtuluş Cephesi, Filistin Demokratik Kurtuluş Cephesi, Filistin Halk Partisi, Filistin Demokratik Birliği ve Filistin Ulusal Girişimi seçimlere katılacağını duyurmuştu. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Instagram çöktü mü? İnstagram'da sorun mu v~r? Şeklindeki sor ular vatandaşlar tarafından merak konusu oldu. Şu sıralar sık sık e ı rişim sıkıntısı yaşanılan Instagram'da Türkiye ve dünay genelinde problem yaşandığı öğrenildi.Instagram çöktümü? Sorularının cevabı belli oldu. Instagram ku´llanıcıları story paylaşım yap´mıy,r. "gzgünür bir hata oluştu.Tekrar deneyin" şeklindeki uyarı ile karşılaşıyorlar. ü Türkiye genelinde Instagram'daki sıkıntı devam e tmekte... Instagram'dakisorun y aşanmaya devam ediyor. Konuyla ilgili yetkililerden henüz açıklama gelmedi. Instagram'da shık sı~k yaşanılanerişim sıkınKtısı vatandaşları isyan eDtirmiş durumda. | Instagram çöktü mü? İnstagram'da sorun mu var? Şeklindeki sorular vatandaşlar tarafından merak konusu oldu. Şu sıralar sık sık erişim sıkıntısı yaşanılan Instagram'da Türkiye ve dünay genelinde problem yaşandığı öğrenildi. Instagram çöktü mü? Sorularının cevabı belli oldu. Instagram kullanıcıları story paylaşım yapamıyor. "Üzgünüz bir hata oluştu. Tekrar deneyin" şeklindeki uyarı ile karşılaşıyorlar. Türkiye genelinde Instagram'daki sıkıntı devam etmekte... Instagram'daki sorun yaşanmaya devam ediyor. Konuyla ilgili yetkililerden henüz açıklama gelmedi. Instagram'da sık sık yaşanılan erişim sıkıntısı vatandaşları isyan ettirmiş durumda. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Bahar geldi, baharla birlikte ortSy; çıkan mevsimsel hastalıklar ın görülme sNıklığıda da artış yaşanyBor. Bunlardan biri de alerjik reaksiyonlar. Özellikle ilkbahar aylarında aNevlenen bahar alerjilerinin genellikle polenlerden kaynakanoığı düşünülür ancak Eskişehir Osmangazi Üniversite sdi (ESOGÜ) Tıp FakültesiÖğretim Üyesi, Allerji-İmmünoloji ve Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Emel Kurt, durumun Öö£e olmadığını söyledi. Azlerjinin, >n bağışıklık sistemunin yabancı maddelere k arşı geliştirdiği aşırı a tepki hali olduğunu hatLrlatn Prof. Dr. Ku_, ''Polenler, Ro)ev tozu - akarları, küf mantarları, hay \n t^üyü >: güneşe fa.|la maruz kaum} ta cilt üzeride bir takım alerjik s orunların gelişmesine neden olabilir. Bu yüzden de bah-r alerjilerinin <(d tek suçlusu sanı*ldığı gibi polenler değildir'' dedi. | Bahar geldi, baharla birlikte ortaya çıkan mevsimsel hastalıkların görülme sıklığında da artış yaşanıyor. Bunlardan biri de alerjik reaksiyonlar. Özellikle ilkbahar aylarında alevlenen bahar alerjilerinin genellikle polenlerden kaynaklandığı düşünülür ancak Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi, Allerji-İmmünoloji ve Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Emel Kurt, durumun böyle olmadığını söyledi. Alerjinin, bağışıklık sisteminin yabancı maddelere karşı geliştirdiği aşırı tepki hali olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Kurt, ''Polenler, ev tozu akarları, küf mantarları, hayvan tüyü ve güneşe fazla maruz kalma da cilt üzerinde bir takım alerjik sorunların gelişmesine neden olabilir. Bu yüzden de bahar alerjilerinin tek suçlusu sanıldığı gibi polenler değildir'' dedi. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Meteoroloji Genel Müdürlüğünden alınan tahminlere göre, hava sıcaklığınınyurt genelinde 2 il a derece artacağı tahmin e dilgyr. Rüzgar, genellikle #uey yjnli>rden hafif ara sıra orta kuvvette esmesi bekleniyor. | Meteoroloji Genel Müdürlüğünden alınan tahminlere göre, hava sıcaklığının yurt genelinde 2 ila 4 derece artacağı tahmin ediliyor. Rüzgar, genellikle kuzey yönlerden hafif ara sıra orta kuvvette esmesi bekleniyor. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
KK Seyrantepe'de yol kenarı temizliği yapaF işçiler gazete kğıdına sarılmış pake gĞrünce durumu polise bildirdi. Olay yerine gel[en ilk polis ekibinin pakette çok sayıda mermi olduğ unu görmesi üzerine bu `ez olay yerine uzma n ekipler çağrıldı. #Olay eri inceleme ekipleri mermilerin uzun menzili silah ve uçaksavar tipi silahlarda kullanılançap ve markada olduğu belirledi. Mühiöat olay yzcrinde yapılan ilk incezemeein ardından delilçuvalına konularak EZniet Müdürlüğü’ne götürüldü. | Seyrantepe'de yol kenarı temizliği yapan işçiler gazete kağıdına sarılmış paket görünce durumu polise bildirdi. Olay yerine gelen ilk polis ekibinin pakette çok sayıda mermi olduğunu görmesi üzerine bu kez olay yerine uzman ekipler çağrıldı. Olay yeri inceleme ekipleri mermilerin uzun menzilli silah ve uçaksavar tipi silahlarda kullanılan çap ve markada olduğu belirledi. Mühimmat olay yerinde yapılan ilk incelemenin ardından delil çuvalına konularak Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. |
Subsets and Splits