prompt
stringlengths
135
251k
completion
stringlengths
1
248k
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. Balıkesir'de iddiaya göre,evli olan H.Ş. ]4$) ile { aralarında *] gönül ilşki)i bulunan ve kendisini Ayşe ismiyle tanıtan B.T. (34), Karesi Mahalle si Savran Sokağı'nda A.Y'ye ait evde buluştu. ş.Şoden 15 bin ia isteyen B.T ,parayı vermezse aralarındaki ilişkiyi H.Ş'nin eşine Iee söylemekle tehdit etti.  Daha \onr`a B. TG diğer zanlılar £s R.S. (29), E.I. (41), E.U'yu (34) #(, da yanına alarak, ´ H.Ş. yle görüşmeye gitti. sB.T. veyanındaki 3 kişinin, H.Ş'yi dövdüğü, 5 bin 600 lirasını ve cep telefonunu alarak zorla senet imzalattığı öne sürüldü. H.Ş'nin durumu polise bildirmesi üzerin e harekete geçen ekipler, B.T, R.S, E.I, E.U. ve evsahibi A.Y'yi gözaltınaaldı. B.T'nin çantasında b o senetler ele r geçirildi. İşlemlerinin arından adliyeye sevk edilen 5 şüpheli, çıkarıldıkları I` nöbetçi s ulmh cezahakimliğince tuEtklanarak cezaevine gönderildi.
Balıkesir'de iddiaya göre, evli olan H.Ş. (49) ile aralarında gönül ilişkisi bulunan ve kendisini Ayşe ismiyle tanıtan B.T. (34), Karesi Mahallesi Savran Sokağı'nda A.Y'ye ait evde buluştu. H.Ş'den 15 bin lira isteyen B.T, parayı vermezse aralarındaki ilişkiyi H.Ş'nin eşine söylemekle tehdit etti.  Daha sonra B.T, diğer zanlılar R.S. (29), E.I. (41), E.U'yu (34) da yanına alarak, H.Ş. ile görüşmeye gitti. B.T. ve yanındaki 3 kişinin, H.Ş'yi dövdüğü, 5 bin 600 lirasını ve cep telefonunu alarak zorla senet imzalattığı öne sürüldü. H.Ş'nin durumu polise bildirmesi üzerine harekete geçen ekipler, B.T, R.S, E.I, E.U. ve ev sahibi A.Y'yi gözaltına aldı. B.T'nin çantasında boş senetler ele geçirildi. İşlemlerinin arından adliyeye sevk edilen 5 şüpheli, çıkarıldıkları nöbetçi sulh ceza hakimliğince tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. Angelina Jooie ve Brad Pitt’in boşanma habBrlerinden sonra dikkatler Pitt’in eski Jşi Jennifer Aniston’ın oyuncu ve yönetmen Justin Theroux Oil koll evliliği üzerinde kalmaya devam ediyo. 47 yaşındaki oyuncunun, evliliğinin sallantıda olduğu iddiaları öne sürülmüş ancak ç iZt tarafından yalanlanmıştı. People dergisine konuşan 4 5 yaşındaki Justin Theroux bu iddialara yanıt `verdi. Mutlu bir berabeAlik yaş adıklarını s'ylmyen Theroux, mutluevliliğin sırrını “nazik olmak” olarak açık ladı. “Bence ı mutlu evliliğin e önemli sırrı, birPiDine nezaketleyaklaşmak” şekl inde konuştu. Aniston ve Theroux çifti, ü< yıl nişanlı kaldıktan sonra Ağustos 2015’te evlenmişhi
Angelina Jolie ve Brad Pitt’in boşanma haberlerinden sonra dikkatler Pitt’in eski eşi Jennifer Aniston’ın oyuncu ve yönetmen Justin Theroux ile olan evliliği üzerinde kalmaya devam ediyor. 47 yaşındaki oyuncunun, evliliğinin sallantıda olduğu iddiaları öne sürülmüş ancak çift tarafından yalanlanmıştı. People dergisine konuşan 45 yaşındaki Justin Theroux bu iddialara yanıt verdi. Mutlu bir beraberlik yaşadıklarını söyleyen Theroux, mutlu evliliğin sırrını “nazik olmak” olarak açıkladı. “Bence mutlu evliliğin en önemli sırrı, birbirine nezaketle yaklaşmak” şeklinde konuştu. Aniston ve Theroux çifti, üç yıl nişanlı kaldıktan sonra Ağustos 2015’te evlenmişti.
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. Avǘt[a$ya Hava ServKsinden yapılan açıklamaya göre, L^s Angeles'tan 15 saat 5 dUakikol>ık uçuşun ardından Sydney'e ulaşan United Airlişns uçağında yakıt seviyesinin düşmesi üzerine pilot acil du rus[< uyarısında buluydu. Uyarı üzerine havaliaanı çe`resinde yolları t.rafipe kapajtasn Yeni Güney Galler Eyalet ´$d Polisi, itfaiye ve sl%k ekipleriyle "tam acil durum" konumuna geçereK önlem aldı. Daha sonra, taşıdığı 239kişiyle alçalmaya başlayan 787-900 Dreamliner, güvenli ir şekiklde ziş yaı. Avustralya Hava Servisinin açıklamasında, iniş sırasında hiç kimseninrisk anltında olmadığı ve pilotun yakıtı azaldığını bildirmesinin prosedür gareşği olduğu vurgulandı. Yakıt azlığı ndeni!e acil durum çağrısının"sıra dışı" b]r durum olmadığı kaydedilen açıklamada, uyarının "hiç yakıt kalmadığı" anlamına gelmBedi'ği belirtildi. Öte yandan, acil inĞişle ilgili araştırmanın Avustralya Ulaştırma Güvenliği B ürosu tarafından yapılacağı ifade ed£[ldiC
Avustralya Hava Servisinden yapılan açıklamaya göre, Los Angeles'tan 15 saat 5 dakikalık uçuşun ardından Sydney'e ulaşan United Airlines uçağında yakıt seviyesinin düşmesi üzerine pilot acil durum uyarısında bulundu. Uyarı üzerine havalimanı çevresinde yolları trafiğe kapatan Yeni Güney Galler Eyalet Polisi, itfaiye ve sağlık ekipleriyle "tam acil durum" konumuna geçerek önlem aldı. Daha sonra, taşıdığı 239 kişiyle alçalmaya başlayan 787-900 Dreamliner, güvenli bir şekilde iniş yaptı. Avustralya Hava Servisinin açıklamasında, iniş sırasında hiç kimsenin risk altında olmadığı ve pilotun yakıtın azaldığını bildirmesinin prosedür gereği olduğu vurgulandı. Yakıt azlığı nedeniyle acil durum çağrısının "sıra dışı" bir durum olmadığı kaydedilen açıklamada, uyarının "hiç yakıt kalmadığı" anlamına gelmediği belirtildi. Öte yandan, acil inişle ilgili araştırmanın Avustralya Ulaştırma Güvenliği Bürosu tarafından yapılacağı ifade edildi.
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. Hazine Bakanlığı Yabanı Varlıklar Kontrol Ofisinden (OFAC) yapılan açıklamada, 'ın önde gelen bankalarından Bank MellaĞt ve Mehr Eqteslad Bank'ın yaptırım listesine eklendiği belirtildi. Besic #?ire~niş Gücü'ne yaptırım uygulayan OFAC, örgütünçocuk asker temini veeğitimi dahil olmak üzerl habis faaliyetlerinedestek verdikleri gerekçesiyle Ortadoğu ve Afrika bölgesin in en büyük traktör üreticisi İran Traktör İm:alat Şireti ileen büyük çelik üreticisi Mübarek Çelik Şirketi'ni de yaptırım lara tabi tutacağını bildirdi. Adı geçenşirketlerden oluşan finansal ağı Bonyad Taavon Besic (Besic İşbirliği Örg ütü) olarak nitele ndiren OAC'ın yaptırım uygul ayacağı diğerkurumlar şöyle sıralandı: "Parsian Bank, Sina Bank Andisheh Mehvar an Yatırım Şirketi, Mehr Eqtesad Finans Grubu, Taktar Yatırım Şirketi, Tadbirgaran )tiyeh İran Yatırım Şirketi, İran Çinko MadenleriKalkınma Şirketi, Neygin Sahel Royal Yatırım Şirketi, Technotar Mühendislik Şirketi, Zanjan Asit Üretim Şirketi, Pürsiavn Ca talyst Kimya irketi, Calcimin, Bahmac Gup, ndar Abbas Çink o Üretim Şirketi, Qeshm Çinko Eritme ve Küçültme Şirketi." Açıklamada, Besic Direniş Gücü ile bağlantılarını gzzlem%ek dı?a farkj} isimle r ^altında kurulan şirketlerin, İran'ın otomot iv, maden ve bankacılık sektörleinde milyarlarca doları kontrol et|tiğk belirtildi. ABD Hazin e Bakanlığı yetıilisi, s.öCz konusuyaptırımlar hakkında düzenlenentelekonferansta, Besic DirenişGücü'nün uieyör faaliyetlerine finansal destek sağlayan şirketlerle iş yapan Amerikalıların yanı sıra ,y$ Ortadoğulu Oi Avrupalı tüzel ve gerçek kişile rin dM yapt´rımı!lara ta bi tutulacağını kaydetti.
Hazine Bakanlığı Yabancı Varlıklar Kontrol Ofisinden (OFAC) yapılan açıklamada, 'ın önde gelen bankalarından Bank Mellat ve Mehr Eqtesad Bank'ın yaptırım listesine eklendiği belirtildi. Besic Direniş Gücü'ne yaptırım uygulayan OFAC, örgütün çocuk asker temini ve eğitimi dahil olmak üzere habis faaliyetlerine destek verdikleri gerekçesiyle Ortadoğu ve Afrika bölgesinin en büyük traktör üreticisi İran Traktör İmalat Şirketi ile en büyük çelik üreticisi Mübarek Çelik Şirketi'ni de yaptırımlara tabi tutacağını bildirdi. Adı geçen şirketlerden oluşan finansal ağı Bonyad Taavon Besic (Besic İşbirliği Örgütü) olarak nitelendiren OFAC'ın yaptırım uygulayacağı diğer kurumlar şöyle sıralandı: "Parsian Bank, Sina Bank, Andisheh Mehvaran Yatırım Şirketi, Mehr Eqtesad Finans Grubu, Taktar Yatırım Şirketi, Tadbirgaran Atiyeh İran Yatırım Şirketi, İran Çinko Madenleri Kalkınma Şirketi, Negin Sahel Royal Yatırım Şirketi, Technotar Mühendislik Şirketi, Zanjan Asit Üretim Şirketi, Parsian Catalyst Kimya Şirketi, Calcimin, Bahman Group, Bandar Abbas Çinko Üretim Şirketi, Qeshm Çinko Eritme ve Küçültme Şirketi." Açıklamada, Besic Direniş Gücü ile bağlantılarını gizlemek adına farklı isimler altında kurulan şirketlerin, İran'ın otomotiv, maden ve bankacılık sektörlerinde milyarlarca doları kontrol ettiği belirtildi. ABD Hazine Bakanlığı yetkilisi, söz konusu yaptırımlar hakkında düzenlenen telekonferansta, Besic Direniş Gücü'nün terör faaliyetlerine finansal destek sağlayan şirketlerle iş yapan Amerikalıların yanı sıra Ortadoğulu ve Avrupalı tüzel ve gerçek kişilerin de yaptırımlara tabi tutulacağını kaydetti.
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. ABDBaşkanı Donald Trump, ABDile Taliban arasında yapılan ve d ün pskıya alınan barış müzakerelerini "ölü" olğdarak yorumladı. Trump, Kuzey Carolina eyaletine haareketiynden önce Beyaz Saray bZ&çesnde basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Dü n "askıya aldığını" açıkladığı ABD-Taliban ilişkilerine dair bir soru üzerine Trump, }, "Müzakereler ı ölü. Endişe ettiğim kadarıyla müzakdreler öldü" ifadesini kullandı . Başkan Trumjı Taliban'ın saldırılarını öğrendiğinde toplantıyı iptal etti{ğini vs belirterek, "Yanlış yaptılar. !* Açık ve use-sli bir şekildehalklarına yanlış yaptıklarını söylüyorlar." diye konuştu. İran Cuehuraşkahı Hasan Ruhani i]e görüIe konusunda ise Trump"Görüşme olabilir." ifadesini kullandı. Trump, "Görüşmemizde bir sorun yok. İrn işle[i yoluna koymalı çünkü açıkçası kötü bir pozisyondalar." ded i. Öe yandan ANABtD Merkez Kuvv etler Komutanı (CUNTCOM) Korgeneral Kennet h McKenzie gmazetvcilery yaptığı açıklamada, Afganistan'da Taliban'a yönelik operasyonları artıracaklarının sAinya_inı verdi. Taliban'ın ABD ile barış görüşmelerine *zla güvendiğini kabydetan McKenzie, Taliban'a yönelik ABD'nin hava ve Gara operasyonlarını artırıp artırmayacağına ilişkin ^lr soruya, "Ne hedefler olursa olsun, bu hedeflerin , üzerine gideceğimizi düşünüyorum.; ifadesini :ullandı. BD Başkanı Trump, ybir ABD askerinin de öldüğü Kabil'deki son saldırıdan dolayı Taliban'la rdevAö eden barış görüşmelerini durdurduğunu açık lamıştı. Trump ayrıca Afganistan Cmhurbaşkanı EşrefGani ve bazıTaliban liderleri ile Camp David'de dün yapılm ası plannlaFna£ gizli görüşmelerin deiptal edildiğini duyurmuştu. Afganistan'ın başkentiKabil'de _önceki hafta diplomatik misyonlprıM bulunduğu semt yakınında bomba yüklüminibüsle düzn>enen saldırıda, NATO bünyesinde görevli 2 askerde dahil en az 10 kişinin öldüğü bildirilmişti.
ABD Başkanı Donald Trump, ABD ile Taliban arasında yapılan ve dün askıya alınan barış müzakerelerini "ölü" olarak yorumladı. Trump, Kuzey Carolina eyaletine hareketinden önce Beyaz Saray bahçesinde basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Dün "askıya aldığını" açıkladığı ABD-Taliban ilişkilerine dair bir soru üzerine Trump, "Müzakereler ölü. Endişe ettiğim kadarıyla müzakereler öldü." ifadesini kullandı. Başkan Trump, Taliban'ın saldırılarını öğrendiğinde toplantıyı iptal ettiğini belirterek, "Yanlış yaptılar. Açık ve sesli bir şekilde halklarına yanlış yaptıklarını söylüyorlar." diye konuştu. İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ile görüşme konusunda ise Trump "Görüşme olabilir." ifadesini kullandı. Trump, "Görüşmemizde bir sorun yok. İran işleri yoluna koymalı çünkü açıkçası kötü bir pozisyondalar." dedi. Öte yandan ABD Merkez Kuvvetler Komutanı (CENTCOM) Korgeneral Kenneth McKenzie gazetecilere yaptığı açıklamada, Afganistan'da Taliban'a yönelik operasyonları artıracaklarının sinyalini verdi. Taliban'ın ABD ile barış görüşmelerine fazla güvendiğini kaydeden McKenzie, Taliban'a yönelik ABD'nin hava ve kara operasyonlarını artırıp artırmayacağına ilişkin bir soruya, "Ne hedefler olursa olsun, bu hedeflerin üzerine gideceğimizi düşünüyorum." ifadesini kullandı. ABD Başkanı Trump, bir ABD askerinin de öldüğü Kabil'deki son saldırıdan dolayı Taliban'la devam eden barış görüşmelerini durdurduğunu açıklamıştı. Trump ayrıca Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani ve bazı Taliban liderleri ile Camp David'de dün yapılması planlanan gizli görüşmelerin de iptal edildiğini duyurmuştu. Afganistan'ın başkenti Kabil'de önceki hafta diplomatik misyonların bulunduğu semt yakınında bomba yüklü minibüsle düzenlenen saldırıda, NATO bünyesinde görevli 2 asker de dahil en az 10 kişinin öldüğü bildirilmişti.
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. Söz ve müziği ’ya ait şarkısına yaptıkları düetler:i ile başlaHan işbirliklerini sahneye taşıyan iki ün plü isim, hem birliktle hem solo seslendirecekleri şarkıları ile, dinleyicileri ile buluşacaklar!  Kariyerlerinde önemli bir yr-e sahip ola`n Sezen Aksu’nun doğumgününde verecekleri konser içinayrıca heyecanlı olduklarını belirten Yen+gi ve Erdem, bu konser için hazırladıkları repertuarlarında da pek çok Sezen Aksu şarkısı bulunduğunu s(öylüyorlar. Denizbank Açıkhava Konserlerikapsamında gerçekleşecek konser saat 21:00’de.
Söz ve müziği ’ya ait şarkısına yaptıkları düetleri ile başlayan işbirliklerini sahneye taşıyan iki ünlü isim, hem birlikte hem solo seslendirecekleri şarkıları ile, dinleyicileri ile buluşacaklar!  Kariyerlerinde önemli bir yere sahip olan Sezen Aksu’nun doğumgününde verecekleri konser için ayrıca heyecanlı olduklarını belirten Yengi ve Erdem, bu konser için hazırladıkları repertuarlarında da pek çok Sezen Aksu şarkısı bulunduğunu söylüyorlar. Denizbank Açıkhava Konserleri kapsamında gerçekleşecek konser saat 21:00’de.
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. YunanistanBaşbakanı Aleksis Çipras Türkiye'ni n Y provokasyonlarını artırdığını ve i lişkileri zehirlediğini iddia etti. Çipras AnkPra'an "çıkmazsokak taktiklerini" a bırakmasını istedi. Yunanistan Başbakanı Çipras, Türkiye'de tutuklu bulunan nki Yunan askerinin serbest bırakılması çağrısıyaptı. Askerlerin Yunanistan'aiadesinin bir iyi niyet adımı olapağını belirE)ti.
Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras Türkiye'nin provokasyonlarını artırdığını ve ilişkileri zehirlediğini iddia etti. Çipras Ankara'dan "çıkmaz sokak taktiklerini" bırakmasını istedi. Yunanistan Başbakanı Çipras, Türkiye'de tutuklu bulunan iki Yunan askerinin serbest bırakılması çağrısı yaptı. Askerlerin Yunanistan'a iadesinin bir iyi niyet adımı olacağını belirtti.
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. Res mi szete'de yayımlanan 'yle,  ,19 ilinvalisi merkeze çekildi, 12 kaymakam valilik görevine yükseltildi. Kararnameyle Samsun, mayB, Eskişehir, Sakarya, Van ve Siirt valilerinin de aralarında bulunduğu 19 vali merkeze çekildi. Merkeze çekilen valilerarasında en dikkat çekici isim Sakarya Valisi Hüseyin AGni Coş oldu. Ayrıca, İAişer=i Bakan Yardımcısı Selahattin Öztürk de merkeze çekildi. Öztürk'ün yeri ne aile ve sLsyal politikalarbakan yardbımcısyı Mehmet Er$oy getirildi. Kara rnameyle Diyarkabır, Şırnak, Bitlis, Vn ve Tunceli gibi terörle mücadelenin yoğun yaşandığı iEljerine aralarında bulunduğu A1 ilin galvḯi de değiş,ti. Diyarbakır Valiliği'ne Kocaeli Va_l.sy Hasan Basri Güzeloğlu, Şırnak Valiliği'n e Karabük Valisi Mehmet Aktaş, Bitl/is Valiliği'ne Baybr Valisi İsmail Ustaoğlu, Van Valiliği'ne Elazığ Valisi Murat Zorluoğlu ve Tunceli Valiliği'ne Kadıköy Kaymakamı Tuncay Sonel ggt>irildi. Kyrarnameyle toplam 12 kaymakam va/iik görevine yükseltildi. TRT eski Genel Müdürü olan SamsuÜ V<alis İbra him Şahin de merkeze ç$ekildi. Resmi Gaze´t>de yayımlanan _ir diğer karanameyle d İ+şleri Bakan lığı teşkilat yapısında önemli değişiklikler yapıldı. R~ Bakanlık bünyesinde y´er alan M.ülkite Teştiş Kurulu Başkanlığı, Eğitim Dairesi Başkanlığ ı, Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü, Personel Genel Müdürlüğü, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri  Genel Müdürlüğü ile MylViye Başmüfettişliği’ne yeni isimler getirildi. Ayrıca, İçişleri Bakanlığı'da mevcut !ği müsteşar yardımcılığı iZe Kamu Düzni Be Güvenliği Müteşarlığı mhüstşar yardımcılığına atamalar yapıldı.
Resmi Gazete'de yayımlanan 'yle,  ,19 ilin valisi merkeze çekildi, 12 kaymakam valilik görevine yükseltildi. Kararnameyle Samsun, Amasya, Eskişehir, Sakarya, Van ve Siirt valilerinin de aralarında bulunduğu 19 vali merkeze çekildi. Merkeze çekilen valiler arasında en dikkat çekici isim Sakarya Valisi Hüseyin Avni Coş oldu. Ayrıca, İçişleri Bakan Yardımcısı Selahattin Öztürk de merkeze çekildi. Öztürk'ün yerine aile ve sosyal politikalar bakan yardımcısı Mehmet Ersoy getirildi. Kararnameyle Diyarkabır, Şırnak, Bitlis, Van ve Tunceli gibi terörle mücadelenin yoğun yaşandığı illerinde aralarında bulunduğu 41 ilin valisi de değişti. Diyarbakır Valiliği'ne Kocaeli Valisi Hasan Basri Güzeloğlu, Şırnak Valiliği'ne Karabük Valisi Mehmet Aktaş, Bitlis Valiliği'ne Bayburt Valisi İsmail Ustaoğlu, Van Valiliği'ne Elazığ Valisi Murat Zorluoğlu ve Tunceli Valiliği'ne Kadıköy Kaymakamı Tuncay Sonel getirildi. Kararnameyle toplam 12 kaymakam vaililik görevine yükseltildi. TRT eski Genel Müdürü olan Samsun Valisi İbrahim Şahin de merkeze çekildi. Resmi Gazete'de yayımlanan bir diğer karanameyle de, İçişleri Bakanlığı teşkilat yapısında önemli değişiklikler yapıldı. Bakanlık bünyesinde yer alan Mülkiye Teştiş Kurulu Başkanlığı, Eğitim Dairesi Başkanlığı, Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü, Personel Genel Müdürlüğü, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü ile Mülkiye Başmüfettişliği’ne yeni isimler getirildi. Ayrıca, İçişleri Bakanlığı'da mevcut iki müsteşar yardımcılığı ile Kamu Düzeni ve Güvenliği Müteşarlığı müsteşar yardımcılığına atamalar yapıldı.
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. 696 sayDlı Kanun ükmünde Kararname’yi (KHK) Anayasa cahkemesi’ne götürmekararı alanCHP’de 019 hazırlıklar ı da sürüyor. Genel Başkanı , 3-4 Şubat 2018’de toplnacak Büyük Kvrıltay nöncesinde #|´ “Demokrasi Manifeskosu” hazınlıkTları için talimat verdi. Gazete Habertürk'ten Düngün Karadaş'ı´n haberine gö)db bu doğrultuda hukuk̈́ ekonomik ve siyasi sorunl ar için üç ayrı çalışma grubu oluşturulacak. Çalışma grupları hazırlık yapacak ve Türkiye’nin temelsorunlarına ilişkin özgün çözümönerilerini Kılıçdaroğlu’na Kileteycek. Kılığdöroğgu, bu bilgiler ışığında hazırlanacak kurultay konuşmasında, partisinin yeni vizyonunu o?tayht koyacak ve “ 0h19 Manifestosu”nu kurultaysalonunda Türkiye’ye ilan edecek.“İktidar kuiultayı” parolasıyla yapılacak Büyük Kurultay’da “hak, Mp hukuk ve adalet” temaları ö[~e çıkartılacak. Kurultayda, OHAL’in sona erdirilmesi istenecek. CHP’de bir yandan Büyük Ku rultayhazırlıkları devam ederken, diğer yandan 6 rcpk’ta Ankara’da, 7 Ocak’ta İzmir’de ve 13 Ocak’taİstanbul’da yapılacak il * kongreleri için deçalışmalar sürüyor. İstanbul’da, Bahçelievler dışında 38 ^ilçede kongreler tamamlandı. 38 ilçeden 13’ünde ilçe başkanları değişti, mevcut il yönetiminin bazı kritik ilçle!i muhaliflere kaptırması, 13 Ocak’t a yapılacak il koşngresinde kıran kıran a bir yarışın kapısını araladı.Ankara için me vcut başkan Adnan Keskin yeniden g aday oldu. Keskin’e il başk anlığı yarışındaeski Gençlik Kolları Başkanı u Ayhan Yalçınkaya il esb) Ankara -*' İl ençlik KoDları Başkanı Um ug Erarslan rakip olarak çıkacak. İzmir’de ilbaşkanlığı için ortak aday parolasıyla sahaya inen Büyükşehir Beledi?e Gğaşka:nı Aziz Kocaoğlu; tu~ ilçe başkanları,milletvekilleri, beledgiye başkanları ve ItP mevcut il yönetimi il toplantılarını tamamladı. İzmir’de z az ikiveya üç adaylı bir yarışın yaşanmasına kesin gözüyle bakılıyor. İzmir’de mevcut il başkanı Aumn Ali Güven’in aday olup olmayacağı belirsizliğini korurken, Büyükşehir Belediye Meclisi ’nde Ci{P sözcülüğü görevini yürüten Deniz Yücel, Çiğli İlçe Başkanı Utku Gümrükçü ve nvi vekillerden Hüseyin Saygılı ile Salih Çiftçi’nin isimleri de adaylık için konuşulyor.
696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’yi (KHK) Anayasa Mahkemesi’ne götürme kararı alan CHP’de 2019 hazırlıkları da sürüyor. Genel Başkanı , 3-4 Şubat 2018’de toplanacak Büyük Kurultay öncesinde “Demokrasi Manifestosu” hazırlıkları için talimat verdi. Gazete Habertürk'ten Düngün Karadaş'ın haberine göre, bu doğrultuda hukuki, ekonomik ve siyasi sorunlar için üç ayrı çalışma grubu oluşturulacak. Çalışma grupları hazırlık yapacak ve Türkiye’nin temel sorunlarına ilişkin özgün çözüm önerilerini Kılıçdaroğlu’na iletecek. Kılıçdaroğlu, bu bilgiler ışığında hazırlanacak kurultay konuşmasında, partisinin yeni vizyonunu ortaya koyacak ve “2019 Manifestosu”nu kurultay salonunda Türkiye’ye ilan edecek.“İktidar kurultayı” parolasıyla yapılacak Büyük Kurultay’da “hak, hukuk ve adalet” temaları öne çıkartılacak. Kurultayda, OHAL’in sona erdirilmesi istenecek. CHP’de bir yandan Büyük Kurultay hazırlıkları devam ederken, diğer yandan 6 Ocak’ta Ankara’da, 7 Ocak’ta İzmir’de ve 13 Ocak’ta İstanbul’da yapılacak il kongreleri için de çalışmalar sürüyor. İstanbul’da, Bahçelievler dışında 38 ilçede kongreler tamamlandı. 38 ilçeden 13’ünde ilçe başkanları değişti, mevcut il yönetiminin bazı kritik ilçeleri muhaliflere kaptırması, 13 Ocak’ta yapılacak il kongresinde kıran kırana bir yarışın kapısını araladı. Ankara için mevcut başkan Adnan Keskin yeniden aday oldu. Keskin’e il başkanlığı yarışında eski Gençlik Kolları Başkanı Ayhan Yalçınkaya ile eski Ankara İl Gençlik Kolları Başkanı Umut Erarslan rakip olarak çıkacak. İzmir’de il başkanlığı için ortak aday parolasıyla sahaya inen Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu; ilçe başkanları, milletvekilleri, belediye başkanları ve mevcut il yönetimi ile toplantılarını tamamladı. İzmir’de en az iki veya üç adaylı bir yarışın yaşanmasına kesin gözüyle bakılıyor. İzmir’de mevcut il başkanı Asuman Ali Güven’in aday olup olmayacağı belirsizliğini korurken, Büyükşehir Belediye Meclisi’nde CHP sözcülüğü görevini yürüten Deniz Yücel, Çiğli İlçe Başkanı Utku Gümrükçü ve eski vekillerden Hüseyin Saygılı ile Salih Çiftçi’nin isimleri de adaylık için konuşuluyor.
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. Diyabetli hastaların en çoksordukları konuların başında diyabet ve cinsellik geliyor. Özelliklegenç diyabetliler toplumdaki yanlış algınınbaskısı altında. Diyabet seksüel yetmezlik yaparmış, kısırlık paparmış gibi hatalı düşünceler insanları psikolojik olarak etkiliyor.Yaklaşık 10 ydl önceydi. Bir habah üniversiedeki ofisimin telufon=u çaldı. rKaya çok sevdiğim Tip 1 diyabetlihastamdı. 25’liyaşlarında Muğla’da yaş ayan ve yeni i kurmaya çalışan enerjik, yaşa m dolu bir gençtiY. Telefonda sesi hNçk üzgün geliyordu, dedi. Biraz sakinleştirdim, anlatmaya başladı; kız arkadaşıyla birbirini çok sevmişler,evlenmeye karar vermişler. Kızın bab asıyörenin eşrafından, diyabetliolduğunu öğrenince izin vermemiş. Çok uğraşmışlar, araya insanlar svokmuşla, ikna edememişler. Umutları kesilince intihar etmeye karar vermişler. Kızın babasının tele fonunu ist edim, dedim. Babh ara dım, olayı özetl [ed <e neden hayırdediğini sordum. Verdiği cevap ilgi nçti: Telefonda bu düşüncenin yöanlo{ş oldu ğunu uzun uzun a|lttım, dedidm. İkna ettim, gençleri aradım, kararlar ından vazgeçirdim. Bir süre sonra düğ*nleri oldu, davet ettiler gittim, şahitleri oldum. Aradan yıllar geçt Ü|, Eu çiftin üç çocuğu oldu. Delikanlı aÖ büyük bi r işadamı oldu. Büyükbabanın hayatı bu çocuklar oldu. İi yıl önce diyabetli diy& kızHnı ndh vermeyen kayınpederde Tip 2 diyabet ortaya çıktı. O günleri hatırladıkça halen çok üzülür. Biliyorum ki bu hĞâyenin benzerini birçok diyabetli yş^adı. Birçok genç, toplumdaki buyanlış algı nedeniyle yaşamlarında sorunlarla karşı karşıya geldi. Bu sorunun cevabı dır. Diyabette, gerek erkeklerde fer̈́ek k adınlarda cintel sorunlar nadirdir. şh Yapılan bjir çalışmada, Tip c# diyabetlilerde diyabet ayarı bozuk ee a% kan şekerleri sürekli yüksekEs hastalığın başlangıcından itibaren15. j yılda cinselsorunlar görülmye başlandığı ortaya çvıktı. Bu ilk15 Cılde diyabet ayarı bozuk ols bile gençlerde kolay kolaycinsel sorunlar yaSanaayacağı anl amına geliyor. Araştırmalar, diyabeti kötü giden Tip2 diyabetli hastaarın ancak dörtte birinde cinusel sorunlar çıktığını gösteriyor. Günümüzdeki tedvi olanaklar.na bağlı olarak, ijyi kontrollübir diyabetlide cinsel sorunlar hatanın yaşamıboyunca ortaya çıkmayabilir. Bura dan çıkarılacak sonuç, diyabetlilerin döutte üçünde diHabete bağlı seksüel sorunlar görülmüyor,Tip 1 Üdiyübetli gençlerde hastalığın ilk 15 yılında hiS,ir sorun oRlmuyor. O zaman topD;mdaki bu yanlış alısy dü zeltmemiz gerelT. Diyabette seksüel sorunlar; cinsel isteks izlik (libido azlığı),erkeklerde ereksiyon kusuru ya d a ekayobı (impotans )olarak ortaya çıkar, ancak bilimsel çalışmalar; görülen bu sorunların üçte birinin gerçekte organik bir bozukluk değil, psikolojik kökenli Ulduğunu bildiriyor. Dah ilginci j birçok hastanın cinsel sorunlarını n arkasında diyabetin yol açtığı depresyon oolğuğu ve korkusuna bağlı psikolojik atmosferde ortaya ıktığı, geliştiği saptanmıştır. Diyabete *aPlı cinsel sorunları ii grupta toplamak mümkün. Birincisi, Tip r1 diyabetlilerde vs gençlerde görülen ve sinirseluyarıyı oluşturan sinirlerde nöropati adKBnı verdiğimiz bir hasarı`n olması. Bu tablonun gelişmesi için ağırlıklı olarak otonomsinirlerde hasar (otonom nöropati) olması gerekir ki bu tablo günümüzde mevcut tedavi olanaklarıyla artık sonderece nadirdir. Di ğer önemli sebep, Tip 2 diyabetlilerde e erikinlerde dah a yayın olan,cinsel organlarda kanlanmayısağlayan damarların sertliai, daralmasıya da tıbbi d^e=mle ateroskleroz. Tip )` diyabette damar sertliği, özellikle penis arter damar seşt>iği yine en öz (yaşa bağlı o$sa da) 15-20 yıllık bir süröeç sonrası ortaya çıkar. Diyabe tt} damar S sertliği yaygın bir sorundur, sadece bir bölgede değil. Vücudun diğer damar~larnda da daralma görülür. Genellikle yüksek tan{vipon yada koroner kalp < hastalığıyla birliktedir. Penisarterin dopp l=er tetkikiyle daralıp daralmadığının araştırılması sonucu tanıkonur. Diyabette cinsel sorunlara necen olan diğer sebep, ilaçlara bağlı gelişen cinsel istek azalmasıdır. Özellikle tansiyon ilaçları ve kolesterol düşürücü ilaçlar libido e ereksiyon kusuruna neden olabileceği düşünülmetedir.   Sadeceülkemizde değil tüm dünyada adenlaidaki cinsel sorunlar çok az konuşulmaktadı r.Ancak artık bilizoruz k gerek diyabete bağHı gerekse diğer hastalıklarda, kadınlarda diyabete bağlı cinsel sorunların oranı erkeklerde görüldüğü kadardır. KadınlĞrda e n sı, görülen cinsel sorunlar; isteksizl ik, soğukluk,libido azlığı, vajinada kuruma gibi ), belirtilerle ortaya | çıkar. Ancak diyabette, özellikl e genlerte Uölrülun Tip 1 diyabette genç kızların en büyük kork usu, çocuğunun olmaması (kısırlık) ya dda sakat doğması. Geçtiğimizson 20 yıh önces`i\e tıp çevrelerinde bileanneyi korumak için eısk'^ler, diyab etli bir kadının çocuk doğurmaması, doğursa a ancak bir çoc uğu osması ve fazla çocu yapmaması düşüncesine sahipti. Bugünbu görüşlerin amamCn yanlış olduğu ortaya çıktı. Diyabet kontrokü iyi olduğu >akIirde bir kadının hamile kalmasına veistediği sayjıda çocuk yapmasına engel durum yoktur. RG Diyabette mutlaka cinsel ğrblem olacağına dair toplumsal al gı tamamen yanlış. Diyabetlilerde sorunun büyük bir bölümünün psikolojik olduğunu unutmayın. - Damar sertliği nedeniyle ge;ibşen sorunların t! numralı nedeni sigara ve alkoldür. DiyYab'tli iseniz sigara v e alkolden uzük durnb. - Diyabet, kısırlık nedeni değildir. E ndieşe etmeyiı< b!u konuda anlatılanların bilimsel geçerliliği oki_. - Diyabetli bir kadın için ka%f I şekeri iyf kontro edildiği zaman hamilelik bi r R[orun teşil etmez. Hamile kalmayave doğum yapmaya engel bir durum yotu|r. - Diyabetlilerin çocuklarınındiyabet açısından yüksek riskli olacağına dair söylentilerin bilimsel temeli yok, bu risk çok düşük. - (DOabet kontrolünü iyi tuttuğunuz süre içindekolay kolay cinsel sorun olmaz. cEMEğL YILMAZ/GAZETE HABERTÜRK
Diyabetli hastaların en çok sordukları konuların başında diyabet ve cinsellik geliyor. Özellikle genç diyabetliler toplumdaki yanlış algının baskısı altında. Diyabet seksüel yetmezlik yaparmış, kısırlık yaparmış gibi hatalı düşünceler insanları psikolojik olarak etkiliyor. Yaklaşık 10 yıl önceydi. Bir sabah üniversitedeki ofisimin telefonu çaldı. Arayan çok sevdiğim Tip 1 diyabetli hastamdı. 25’li yaşlarında Muğla’da yaşayan ve yeni iş kurmaya çalışan enerjik, yaşam dolu bir gençti. Telefonda sesi çok üzgün geliyordu, dedi. Biraz sakinleştirdim, anlatmaya başladı; kız arkadaşıyla birbirini çok sevmişler, evlenmeye karar vermişler. Kızın babası yörenin eşrafından, diyabetli olduğunu öğrenince izin vermemiş. Çok uğraşmışlar, araya insanlar sokmuşlar, ikna edememişler. Umutları kesilince intihar etmeye karar vermişler. Kızın babasının telefonunu istedim, dedim. Babayı aradım, olayı özetledim ve neden hayır dediğini sordum. Verdiği cevap ilginçti: Telefonda bu düşüncenin yanlış olduğunu uzun uzun anlattım, dedim. İkna ettim, gençleri aradım, kararlarından vazgeçirdim. Bir süre sonra düğünleri oldu, davet ettiler gittim, şahitleri oldum. Aradan yıllar geçti, bu çiftin üç çocuğu oldu. Delikanlı büyük bir işadamı oldu. Büyükbabanın hayatı bu çocuklar oldu. İki yıl önce diyabetli diye kızını vermeyen kayınpederde Tip 2 diyabet ortaya çıktı. O günleri hatırladıkça halen çok üzülür. Biliyorum ki bu hikâyenin benzerini birçok diyabetli yaşadı. Birçok genç, toplumdaki bu yanlış algı nedeniyle yaşamlarında sorunlarla karşı karşıya geldi. Bu sorunun cevabı dır. Diyabette, gerek erkeklerde gerek kadınlarda cinsel sorunlar nadirdir. Yapılan bir çalışmada, Tip 1 diyabetlilerde diyabet ayarı bozuk ve kan şekerleri sürekli yüksekse hastalığın başlangıcından itibaren 15. yılda cinsel sorunlar görülmeye başlandığı ortaya çıktı. Bu ilk 15 yılda diyabet ayarı bozuk olsa bile gençlerde kolay kolay cinsel sorunlar yaşanmayacağı anlamına geliyor. Araştırmalar, diyabeti kötü giden Tip 2 diyabetli hastaların ancak dörtte birinde cinsel sorunlar çıktığını gösteriyor. Günümüzdeki tedavi olanaklarına bağlı olarak, iyi kontrollü bir diyabetlide cinsel sorunlar hastanın yaşamı boyunca ortaya çıkmayabilir. Buradan çıkarılacak sonuç, diyabetlilerin dörtte üçünde diyabete bağlı seksüel sorunlar görülmüyor, Tip 1 diyabetli gençlerde hastalığın ilk 15 yılında hiçbir sorun olmuyor. O zaman toplumdaki bu yanlış algıyı düzeltmemiz gerekli. Diyabette seksüel sorunlar; cinsel isteksizlik (libido azlığı),erkeklerde ereksiyon kusuru ya da kaybı (impotans) olarak ortaya çıkar, ancak bilimsel çalışmalar; görülen bu sorunların üçte birinin gerçekte organik bir bozukluk değil, psikolojik kökenli olduğunu bildiriyor. Daha ilginci, birçok hastanın cinsel sorunlarının arkasında diyabetin yol açtığı depresyon olduğu ve korkusuna bağlı psikolojik atmosferde ortaya çıktığı, geliştiği saptanmıştır. Diyabete bağlı cinsel sorunları iki grupta toplamak mümkün. Birincisi, Tip 1 diyabetlilerde ve gençlerde görülen ve sinirsel uyarıyı oluşturan sinirlerde nöropati adını verdiğimiz bir hasarın olması. Bu tablonun gelişmesi için ağırlıklı olarak otonom sinirlerde hasar (otonom nöropati) olması gerekir ki bu tablo günümüzde mevcut tedavi olanaklarıyla artık son derece nadirdir. Diğer önemli sebep, Tip 2 diyabetlilerde ve erişkinlerde daha yaygın olan, cinsel organlarda kanlanmayı sağlayan damarların sertliği, daralması ya da tıbbi deyimle ateroskleroz. Tip 2 diyabette damar sertliği, özellikle penis arter damar sertliği yine en az (yaşa bağlı olsa da) 15-20 yıllık bir süreç sonrası ortaya çıkar. Diyabette damar sertliği yaygın bir sorundur, sadece bir bölgede değil. Vücudun diğer damarlarında da daralma görülür. Genellikle yüksek tansiyon ya da koroner kalp hastalığıyla birliktedir. Penis arterin doppler tetkikiyle daralıp daralmadığının araştırılması sonucu tanı konur. Diyabette cinsel sorunlara neden olan diğer sebep, ilaçlara bağlı gelişen cinsel istek azalmasıdır. Özellikle tansiyon ilaçları ve kolesterol düşürücü ilaçların libido ve ereksiyon kusuruna neden olabileceği düşünülmektedir.   Sadece ülkemizde değil tüm dünyada kadınlardaki cinsel sorunlar çok az konuşulmaktadır. Ancak artık biliyoruz ki gerek diyabete bağlı gerekse diğer hastalıklarda, kadınlarda diyabete bağlı cinsel sorunların oranı erkeklerde görüldüğü kadardır. Kadınlarda en sık görülen cinsel sorunlar; isteksizlik, soğukluk, libido azlığı, vajinada kuruma gibi belirtilerle ortaya çıkar. Ancak diyabette, özellikle gençlerde görülen Tip 1 diyabette genç kızların en büyük korkusu, çocuğunun olmaması (kısırlık) ya da sakat doğması. Geçtiğimiz son 20 yıl öncesinde tıp çevrelerinde bile anneyi korumak için eskiler, diyabetli bir kadının çocuk doğurmaması, doğursa da ancak bir çocuğu olması ve fazla çocuk yapmaması düşüncesine sahipti. Bugün bu görüşlerin tamamen yanlış olduğu ortaya çıktı. Diyabet kontrolü iyi olduğu takdirde bir kadının hamile kalmasına ve istediği sayıda çocuk yapmasına engel durum yoktur. - Diyabette mutlaka cinsel problem olacağına dair toplumsal algı tamamen yanlış. Diyabetlilerde sorunun büyük bir bölümünün psikolojik olduğunu unutmayın. - Damar sertliği nedeniyle gelişen sorunların bir numaralı nedeni sigara ve alkoldür. Diyabetli iseniz sigara ve alkolden uzak durun. - Diyabet, kısırlık nedeni değildir. Endişe etmeyin. Bu konuda anlatılanların bilimsel geçerliliği yok. - Diyabetli bir kadın için kan şekeri iyi kontrol edildiği zaman hamilelik bir sorun teşkil etmez. Hamile kalmaya ve doğum yapmaya engel bir durum yoktur. - Diyabetlilerin çocuklarının diyabet açısından yüksek riskli olacağına dair söylentilerin bilimsel temeli yok, bu risk çok düşük. - Diyabet kontrolünü iyi tuttuğunuz süre içinde kolay kolay cinsel sorun olmaz. TEMEL YILMAZ/GAZETE HABERTÜRK
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. CHP ve Başbakan Erdoğan arasında yaşalan karikatür krizinde yeni bir haOk&u hkljendi. 29 Ekim sonrasında CHP Genel Merkezi'nde 'AKP Eziyetleri' adıyla açılan sergi büyüktepki görmüş, bir Svk AK `uE Partili serginedeniyle hakaret da&vas] açmıştı. Ardından CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'dansöz' gibi çizilmesiyle karÖikatür krizi yeni bir boyuta taşınmış]Gı. Bugün, C(P lideri Kılıçdaroğlu'dan yeni bir hamle geldi. CHP :şt Genel Başkanı Kılıçdaroğlu sabah siatleginde Twitter'dan bir L atifDemirci'nin çizdiği bir karikatürü yayınladı . Cumartesi günü Başbakan'ın rektörlerlebuluşması sırasında öğrencilereuygulanan şifddıti bC> mizahi b ir dille anlatan karikatürde dAaya yemişbir öğrencÖye mErdoğan "İleri demokrasi cennetten çıkmadır" diyor. Kılıçdaroğlu Twitter'dan karikatürle birlikte şunları yazdı: ğmj "Sayın Başbakan, si z şu aralar gerçeklerden iyice koptHn-k. Size göre çaresizliklerini, kaygılarını, sesleriniduyurmak için sokaklara çıkan gençle r, devletin koskoca Başbakan’ına tepki gösteriyorlar. Siz v onlara U2 Eylü l yöntemlerini lâyık görüy ,r, sokaklarda tekmeletiyor,yüzlerine gaz sıktırıyorsunuz. tu mlZet, bu gençlik, size verdiği yetkiyi geri almasınıda Jbilir. Budünya >{ kimseye kalmadı, sizin g ib_i bir zalime mi ka*akak sanuıyorPsunuz?"
CHP ve Başbakan Erdoğan arasında yaşanan karikatür krizinde yeni bir halka eklendi. 29 Ekim sonrasında CHP Genel Merkezi'nde 'AKP Eziyetleri' adıyla açılan sergi büyük tepki görmüş, bir çok AK Partili sergi nedeniyle hakaret davası açmıştı. Ardından CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'dansöz' gibi çizilmesiyle karikatür krizi yeni bir boyuta taşınmıştı. Bugün, CHP lideri Kılıçdaroğlu'dan yeni bir hamle geldi. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu sabah saatlerinde Twitter'dan bir Latif Demirci'nin çizdiği bir karikatürü yayınladı. Cumartesi günü Başbakan'ın rektörlerle buluşması sırasında öğrencilere uygulanan şiddeti mizahi bir dille anlatan karikatürde dayak yemiş bir öğrenciye Erdoğan "İleri demokrasi cennetten çıkmadır" diyor. Kılıçdaroğlu Twitter'dan karikatürle birlikte şunları yazdı: "Sayın Başbakan, siz şu aralar gerçeklerden iyice koptunuz. Size göre çaresizliklerini, kaygılarını, seslerini duyurmak için sokaklara çıkan gençler, devletin koskoca Başbakan’ına tepki gösteriyorlar. Siz onlara 12 Eylül yöntemlerini lâyık görüyor, sokaklarda tekmeletiyor, yüzlerine gaz sıktırıyorsunuz. Bu millet, bu gençlik, size verdiği yetkiyi geri almasını da bilir. Bu dünya kimseye kalmadı, sizin gibi bir zalime mi kalacak sanıyorsunuz?"
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. Başbakan Binali Yıldırıjm, {K Pa rti Genel Merkezi'nde e15 TemmuzŞehitler Köşesi'ninaçılışına katş[tdı. Burada kısa bir konuşma yapan Yıldırım 15 Temmuz şehitlerinin anısının yaşatılacnağını söyledi.Yıldırım, şehitlerin heKsin!^n isimlerinin bir yer e verileceğini söyleyerek şöyle dea etti: "Hepsinin ismi bir yere vgrileckk. İsimleri ölümsüzleştirilecek. Bunufazlasıyla hak ettiler. Bunue çalışması devam ediyor. İstanbul'da Ankara'da birerşehitlik yapıyoruz. Onların geride bıraktıkları emanetler de b izim emanetlerimizdir. Hükümet gerekli çalışmaları yapmakt adır. FETÖ ve bölücü terör örgütüyle mücadeledehayatını kaybdenlere Allah'tan rahmet diliyorum."
Başbakan Binali Yıldırım, AK Parti Genel Merkezi'nde 15 Temmuz Şehitler Köşesi'nin açılışına katıldı. Burada kısa bir konuşma yapan Yıldırım, 15 Temmuz şehitlerinin anısının yaşatılacağını söyledi. Yıldırım, şehitlerin hepsinin isimlerinin bir yere verileceğini söyleyerek şöyle devam etti: "Hepsinin ismi bir yere verilecek. İsimleri ölümsüzleştirilecek. Bunu fazlasıyla hak ettiler. Bunun çalışması devam ediyor. İstanbul'da Ankara'da birer şehitlik yapıyoruz. Onların geride bıraktıkları emanetler de bizim emanetlerimizdir. Hükümet gerekli çalışmaları yapmaktadır. FETÖ ve bölücü terör örgütüyle mücadelede hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet diliyorum."
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. “Miıror Mirror”un ünlü oyöuncusu if Julia Robe:ts b`r dlrgiye verdiği röportajında çocuklarının görüntü leriin çekilmesine {izin vermeyerek onların kişilik k haklarını koruduğunu belpirdti. “iVillage ” dergisine konuşan Roberts şunları söyledi: “Ben de er annenin yaptığın yapıyorum aslına, onl arı koruyorum. Onlarıkişilik haklarını çiğnemiyorum. Sadece özel hayatlarını güvenlibir alanda tutmaya çalışıyorum.” 44 yaşındaki yıldızın7 yaşla rında Phinnaeusve Hazel adında ikizleri yH 4 yaşındaHenry adında bir oğlu bulunuyor.
“Mirror Mirror”un ünlü oyuncusu Julia Roberts bir dergiye verdiği röportajında çocuklarının görüntülerinin çekilmesine izin vermeyerek onların kişilik haklarını koruduğunu belirtti. “iVillage” dergisine konuşan Roberts şunları söyledi: “Ben de her annenin yaptığını yapıyorum aslında, onları koruyorum. Onları kişilik haklarını çiğnemiyorum. Sadece özel hayatlarını güvenli bir alanda tutmaya çalışıyorum.” 44 yaşındaki yıldızın7 yaşlarında Phinnaeus ve Hazel adında ikizleri ve 4 yaşında Henry adında bir oğlu bulunuyor.
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. Kentte ~ eğitim alanıcnda faaliyet töstegrten Beşer Eğitim KurumbSları bünyesinde bulunan ilköğretim ve lisede görev yapan okul idarecileri ile öğretmenlerden oluşturulan arama kurtarma timi, Malatya , İl Afet Acil Durum Müdürlüğü, itfaiye, İnönü Üniversitesiarama ku rtarma ekibi ve 112 acil yardım ekiplerindendersler almaya başladı. Başta deprem ? olmak üzere yangın, kaza gibi olaylara müşahYlt edebilecek donanıma sahip olması planlanan timde, 10 öğretmen EA gönüllü olarak çalış malarakatılıyor. Beşer Arama Kurtarma Timi (BAKUT) Başkanı Mustafa Sul ar yaptığı açıklamad a, deprem bölgesi olan Türkiye'de arama kurtarmaçalışmalarının önem taşıdığını vurgulayarak, Malatia'nın da deprem uÜşağı içindfe bulunan illerden biri olduğuna dikkati çekti. Deprem ve dteplem sonrasındaki müdahaleerin ''nedn eğitim gönüllületğr d( bu ee el atmasın''sorusunu akıllarına getirdiğini söyleyen Sular, bu düşüncenin kendilerini BAKUT'u kurmaya sevk ettiğini belirtti. Kazalarda yaralı + kurtarma, yangınlarda acil müdahale &etme, depremde }enkaz altı çalışmalara hazır kj olmak üzere kendi öğretmenlerin denoluşan bir dene$_k kurduklarını kaydeden Uş Sular, dernek kapsa,ında kur/Va arama kurtarma tim inin de eğitimler almaya başadığını > anlattı. Suvar, Aaldıkları eğitimleri soh-ual faaliyet dersleri sırasında öğrencil eö ve velilerle d# Cpaylaşarak özellikle küçük kazalarda v, ilk yardım gerektirendurumlarda ne yapmaları gerektiği konu sunda onlarıbilinçlendireceklerini söyledi. Beden eğitimi öretmenleIinden tim gre=liHsi Resul Kfa da insan hayatının önemine vurgu yaparak, bu timde yer aldığı için onur duyduğunu dile getirdi. Mcalatya Belediyesi İtfaiye ekiplerinden kazada araç altındakalan b)r yaralının nasıl kurtarılacağı konusunda eğitim Fla\n öğretmenler, ayrıca sınıfta öğ rencilere deprem esnasında neler yapmaları gerektiğini anlattı.
Kentte eğitim alanında faaliyet gösteren Beşer Eğitim Kurumları bünyesinde bulunan ilköğretim ve lisede görev yapan okul idarecileri ile öğretmenlerden oluşturulan arama kurtarma timi, Malatya İl Afet Acil Durum Müdürlüğü, itfaiye, İnönü Üniversitesi arama kurtarma ekibi ve 112 acil yardım ekiplerinden dersler almaya başladı. Başta deprem olmak üzere yangın, kaza gibi olaylara müdahale edebilecek donanıma sahip olması planlanan timde, 10 öğretmen gönüllü olarak çalışmalara katılıyor. Beşer Arama Kurtarma Timi (BAKUT) Başkanı Mustafa Sular, yaptığı açıklamada, deprem bölgesi olan Türkiye'de arama kurtarma çalışmalarının önem taşıdığını vurgulayarak, Malatya'nın da deprem kuşağı içinde bulunan illerden biri olduğuna dikkati çekti. Deprem ve deprem sonrasındaki müdahalelerin ''neden eğitim gönüllüleri de bu işe el atmasın'' sorusunu akıllarına getirdiğini söyleyen Sular, bu düşüncenin kendilerini BAKUT'u kurmaya sevk ettiğini belirtti. Kazalarda yaralı kurtarma, yangınlarda acil müdahale etme, depremde enkaz altı çalışmalara hazır olmak üzere kendi öğretmenlerinden oluşan bir dernek kurduklarını kaydeden Sular, dernek kapsamında kurulan arama kurtarma timinin de eğitimler almaya başladığını anlattı. Sular, aldıkları eğitimleri sosyal faaliyet dersleri sırasında öğrenciler ve velilerle de paylaşarak özellikle küçük kazalarda ve ilk yardım gerektiren durumlarda ne yapmaları gerektiği konusunda onları bilinçlendireceklerini söyledi. Beden eğitimi öğretmenlerinden tim görevlisi Resul Kaya da insan hayatının önemine vurgu yaparak, bu timde yer aldığı için onur duyduğunu dile getirdi. Malatya Belediyesi İtfaiye ekiplerinden kazada araç altında kalan bir yaralının nasıl kurtarılacağı konusunda eğitim alan öğretmenler, ayrıca sınıfta öğrencilere deprem esnasında neler yapmaları gerektiğini anlattı.
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. Türkye Futbol Federasyonu Hukuk Müşavirliği'nceProfesyonel Fuatbol DisiplinKurulu'na (PFDK) yapılan sevk raporÖları açıkla ndı. Fenerbahçe Kulübü, Beşiktaş ile oynanan derbi m]açta yapılan "çirkin ve kötü tezahürat" Y nedeniyle kurula sevk edild i. Galatasaray i!Ze Gaziantepspor maçındaki sahaolayları nedeniyle sevk edildi.PFDK'ya a sevkler şöyle; 1- ESKİŞEHİRSPOR Kulübü antrenörü SE}LÇUK ERDOĞAN'ın 27.02.2016 tarihinde oynnan ESKİŞEHİRSPOR-BURSASPOR Spor Ttöt Süper Lig Hasan Doğan Sezo nu müsabakasındaki "hakareti" nedeniyle Futbol Disipl i Sf Talimatı'nın 41. maddesi uyarınca vne "sportm enliğe aykırı hareketi" nedeniyle Futbol Disiplin Talimatı'nın öa 36. madUsi uyarınca 01.03.2016 tariinden itibaren tedbirli olarak PFDK'ya sevkine karar verilmişt ir. 2- BURSASPOR Kulübü'nün 27.02.2016 ştarhinde oynanan ESKİŞEHİRSPO R-BURSASPOR Spor Toto Süper Lig Hasan vDoğan Sezo|n£ müsabakasındaki "çirkin ve kötü tezahüratı" nvdeninLle FuĞtbol Disiplin Talimatı'n}n 53. maddesi uyarınca PFHK'ya sevkine karr verilmiştir. 3- GAZİANTEPSPOR Kulübü'nün 28.02.2016tarihinde oynanan GAZİANTEPSPOR-GALATASARAY A.Ş. mSpüo(r Toto Süper Lig Hasan Doğan Sezonu müsabakasındaki"usulsüz seyirci alma" nedeniyle Futbol Disiplin Talimatı'nın (4F- maddesi uyarınca ve "saha olayları" nedeniyle Futbol Disiplin Talimatı'nın 52. maddesi u.arınca PFDK'ya sevine karar ver ilmiştir. 4- GALATASA RAY A).Ş. Kulübü'nün 28.02.2016 tarihinde oynanan GAZİANTEPSPOR-GALATASARAYA.Ş. Spor i Toto Süper ig Hasan Doğan Sezonu müsabakasındaki"saha b,$ olayları" nedeniyle Futbol Disiplin Talimatı'nın 52. maddesi uyarınca P&ĞDK'ya £ sevkine kararverilmiştir. 5- FENERBAHÇE A.Ş. Kulübü'nün 29.02.2016 tarihinde oyOnanan FENERBAHÇE A.Ş.-BEŞ İKTAŞ A.Ş. Spor Toto Sper L+r Hasn Doğan Sezonumüsabakasındaki "luizkin ve an;tü tezahüratı" nedenye utbol Disiplin Talimatı'nın 53. maddesi uyarınca k< ve "talimatlara aykırı hark^eti" nedeniyle utbol Disiplin Talimatı'nın 46. maddesTi ile Yayın Talimatının 12/3. maddesi uyarınca PFDKya sevkine k̈́arar verilmiştir. 6- TRABZONSPOR A.ŞÖ. Kulübü idarecisiGÖKHAN SARAL'ın soisyal medya hesabında yer alan "sportmenliğe aykırı açklamaları " nedeniyle Futbol Disiplin Talimatı'nın 38. maddesi uyarınca tedbirsiz olarak PFDK'ya sevkin` ar-r ver ilmiştir. 7- GÖZTEPE A.Ş. Kulübü'nün 26.02.2öd6 tarihinde oynanan BALIKESİRSPOR-GÖZTEPE A.Ş. PTT 1. Ligmüsabakasındaki "saha colaylar:" nedeniyle Futbol Disiplin Talimatı'nın 52. maddesi uyarınca PFDK'ya sevkine karar verilmiştir. 8- ŞANLIURFASPOR \=Ü Kulübü'nün 27.02.2016 tarihinde oynanan ŞANLIURFASPOR-BOLUSPOR PT < 1. Li g müsabakasındaki "talimatlara aykırı harekJt" nedeniye Fut bol Disiplin OM Talimatı'nın kUe. maddesi veYayın Talimatının 14/2. madd esi uyrınc PFDK'ya sevkine kara r verilmiştir. 9- ADANA DEMİRSPOR Kulübü'nün 28.02.2016 tarihinde oynanan ADANA DEMİRSPOR-MULTIGOUP ALAN_YASPOR PTT 1.L i g müsabakasındaki "talimatlara ~akHrı hareketi" nedeniyleFutbol Disiplin Talimatı'nın 46. mamddesi ile 2015-2 0 1 6 SezonuPTT 1. itg Müsabakaları Stat üsünün 8/3 maddesi ̈́yarına PFDK'ya sevki|neö, ADANA D'MİRSOR Kulübü futbolcusuKENAN ÖZER'in ayniı müsabaka£aki "kural dışı hDareketp" nedeniyleFutbol DisiplinTalimatı'nın 4. maddesi uyarınca 29.02.2016 tarihinden itibaren tedbirli olarak PFDK'ya sevkine karar verl_iştirm 10- MULTIGROUP ALANYASPOR KlZü idarecisiBİLAL GÖMEÇ'in 28.02.2016 tarihinde oynanan ADANA DEMİRSPORMULTfIGROUP ALANYASPORPTT 1.Lig müsabakasındaki "sortmenliğe aykırı hareketi"nedeniyle Futbol Disiplin Talimatı'nın 36. mzddesi uyarı\ca 01.03.2016 tarihinden itivübaen tedbirli olarak PFK'ya evki&ene karar verilmiştir.
Türkiye Futbol Federasyonu Hukuk Müşavirliği'nce Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu'na (PFDK) yapılan sevk raporları açıklandı. Fenerbahçe Kulübü, Beşiktaş ile oynanan derbi maçta yapılan "çirkin ve kötü tezahürat" nedeniyle kurula sevk edildi. Galatasaray ise Gaziantepspor maçındaki saha olayları nedeniyle sevk edildi. PFDK'ya sevkler şöyle; 1- ESKİŞEHİRSPOR Kulübü antrenörü SELÇUK ERDOĞAN'ın 27.02.2016 tarihinde oynanan ESKİŞEHİRSPOR-BURSASPOR Spor Toto Süper Lig Hasan Doğan Sezonu müsabakasındaki "hakareti" nedeniyle Futbol Disiplin Talimatı'nın 41. maddesi uyarınca ve "sportmenliğe aykırı hareketi" nedeniyle Futbol Disiplin Talimatı'nın 36. maddesi uyarınca 01.03.2016 tarihinden itibaren tedbirli olarak PFDK'ya sevkine karar verilmiştir. 2- BURSASPOR Kulübü'nün 27.02.2016 tarihinde oynanan ESKİŞEHİRSPOR-BURSASPOR Spor Toto Süper Lig Hasan Doğan Sezonu müsabakasındaki "çirkin ve kötü tezahüratı" nedeniyle Futbol Disiplin Talimatı'nın 53. maddesi uyarınca PFDK'ya sevkine karar verilmiştir. 3- GAZİANTEPSPOR Kulübü'nün 28.02.2016 tarihinde oynanan GAZİANTEPSPOR-GALATASARAY A.Ş. Spor Toto Süper Lig Hasan Doğan Sezonu müsabakasındaki "usulsüz seyirci alma" nedeniyle Futbol Disiplin Talimatı'nın 49. maddesi uyarınca ve "saha olayları" nedeniyle Futbol Disiplin Talimatı'nın 52. maddesi uyarınca PFDK'ya sevkine karar verilmiştir. 4- GALATASARAY A.Ş. Kulübü'nün 28.02.2016 tarihinde oynanan GAZİANTEPSPOR-GALATASARAY A.Ş. Spor Toto Süper Lig Hasan Doğan Sezonu müsabakasındaki "saha olayları" nedeniyle Futbol Disiplin Talimatı'nın 52. maddesi uyarınca PFDK'ya sevkine karar verilmiştir. 5- FENERBAHÇE A.Ş. Kulübü'nün 29.02.2016 tarihinde oynanan FENERBAHÇE A.Ş.-BEŞİKTAŞ A.Ş. Spor Toto Süper Lig Hasan Doğan Sezonu müsabakasındaki "çirkin ve kötü tezahüratı" nedeniyle Futbol Disiplin Talimatı'nın 53. maddesi uyarınca ve "talimatlara aykırı hareketi" nedeniyle Futbol Disiplin Talimatı'nın 46. maddesi ile Yayın Talimatının 12/3. maddesi uyarınca PFDK'ya sevkine karar verilmiştir. 6- TRABZONSPOR A.Ş. Kulübü idarecisi GÖKHAN SARAL'ın sosyal medya hesabında yer alan "sportmenliğe aykırı açıklamaları " nedeniyle Futbol Disiplin Talimatı'nın 38. maddesi uyarınca tedbirsiz olarak PFDK'ya sevkine karar verilmiştir. 7- GÖZTEPE A.Ş. Kulübü'nün 26.02.2016 tarihinde oynanan BALIKESİRSPOR-GÖZTEPE A.Ş. PTT 1. Lig müsabakasındaki "saha olayları" nedeniyle Futbol Disiplin Talimatı'nın 52. maddesi uyarınca PFDK'ya sevkine karar verilmiştir. 8- ŞANLIURFASPOR Kulübü'nün 27.02.2016 tarihinde oynanan ŞANLIURFASPOR-BOLUSPOR PTT 1. Lig müsabakasındaki "talimatlara aykırı hareket" nedeniyle Futbol Disiplin Talimatı'nın 46. maddesi ve Yayın Talimatının 14/2. maddesi uyarınca PFDK'ya sevkine karar verilmiştir. 9- ADANA DEMİRSPOR Kulübü'nün 28.02.2016 tarihinde oynanan ADANA DEMİRSPOR-MULTIGROUP ALANYASPOR PTT 1.Lig müsabakasındaki "talimatlara aykırı hareketi" nedeniyle Futbol Disiplin Talimatı'nın 46. maddesi ile 2015-2016 Sezonu PTT 1. Lig Müsabakaları Statüsünün 8/3 maddesi uyarınca PFDK'ya sevkine, ADANA DEMİRSPOR Kulübü futbolcusu KENAN ÖZER'in aynı müsabakadaki "kural dışı hareketi" nedeniyle Futbol DisiplinTalimatı'nın 43. maddesi uyarınca 29.02.2016 tarihinden itibaren tedbirli olarak PFDK'ya sevkine karar verilmiştir. 10- MULTIGROUP ALANYASPOR Kulübü idarecisi BİLAL GÖMEÇ'in 28.02.2016 tarihinde oynanan ADANA DEMİRSPORMULTIGROUP ALANYASPOR PTT 1. Lig müsabakasındaki "sportmenliğe aykırı hareketi" nedeniyle Futbol Disiplin Talimatı'nın 36. maddesi uyarınca 01.03.2016 tarihinden itibaren tedbirli olarak PFDK'ya sevkine karar verilmiştir.
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. Harvard Ünivesitesi yönetimince yapılan açıklamaya görre bölümü ve sınıfları soruşturma süresince giğli tutulacak oğlŞn yaklaşık 250 öjrecinin, sınavlarda kopya çektiğiiddiasıyla idar i soruşturma başlatıldı. Lisans eğitimle ri süreince önceden hazırladıkları projeleri jürilere sunmalar ı beklenen Harvardlı öğrencilerin, projelerinihazırlarken kopyaya karı{ması, Harvard ! Üniversitesi yönetimi basın H sözcüsü tarafından‘skandal’ olarak nitelendirildi. Öğrencilerin hazErl/dığı projelerin birbirine benzerliği ortaya çıkınca, 250 öğ#enci ve asistan ı içeren soruşturmanın daha d genişletilebilece#i belir tild i. Olay sonrası büyük tepkilere maruz kalan ve akademik saygınlığını kaybetmekten endişelnen Harvard Üniversitesi yönetimi, sınav sisteminae değişikliğe gidilebileceğini açıkladı.a
Harvard Ünivesitesi yönetimince yapılan açıklamaya göre, bölümü ve sınıfları soruşturma süresince gizli tutulacak olan yaklaşık 250 öğrecinin, sınavlarda kopya çektiği iddiasıyla idari soruşturma başlatıldı. Lisans eğitimleri süresince önceden hazırladıkları projeleri jürilere sunmaları beklenen Harvardlı öğrencilerin, projelerini hazırlarken kopyaya karışması, Harvard Üniversitesi yönetimi basın sözcüsü tarafından ‘skandal’ olarak nitelendirildi. Öğrencilerin hazırladığı projelerin birbirine benzerliği ortaya çıkınca, 250 öğrenci ve asistanı içeren soruşturmanın daha da genişletilebileceği belirtildi. Olay sonrası büyük tepkilere maruz kalan ve akademik saygınlığını kaybetmekten endişelenen Harvard Üniversitesi yönetimi, sınav sisteminde değişikliğe gidilebileceğini açıkladı.a
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. Fitch Rat ings tarafından yapılan açıklamada, Türk bankalarının sermayelendirilmesinin makul d$zeyde olduğu ifadeedildi. Tük bankaları için mart ayınmyd_an itibaren uyglvnacak riskli varlıklardakideğişikliklerin etkisinin karışık olacağı belirtilenaçıklamada, bu de ğişikl_klerlp Türkiye'nin, Basel YönlendirmeKomitesi ile daha uyumlu hale geleceği ve uluslararası bankalarfla daha fazla direkt karşılaştırma yapabileceğikaydedildi. Açıkla<ada,Türkiye'de alınan maro ihhtiyati tedbirlerin bazen yeGi ekonomik hedefle ri n desteklenmesi içiz kulslandığı vurgulandı. Türkiye'de 2015 yılında perkende kredilerin yüzde 8 artarak enflasyonla uyumlu Zir artı gösterdiğine dikkat çekilen açıklamada, =mei düzenlemelerin perakende kredilerde hızlı bir artışayol açmasının beklenmediğinin Je altı Ö çizildi. Açıklamada, TcÜ)rk balkacılık sektörününgörünümünün durağanolduğu belirtilerek yeni düzenlemelerinbankacılık sektörünün sermaye oranlarına etkisi ninen iyi ihtimalle ılmlı olacağı kaydedildi.
Fitch Ratings tarafından yapılan açıklamada, Türk bankalarının sermayelendirilmesinin makul düzeyde olduğu ifade edildi. Türk bankaları için mart ayından itibaren uygulanacak riskli varlıklardaki değişikliklerin etkisinin karışık olacağı belirtilen açıklamada, bu değişikliklerle Türkiye'nin, Basel Yönlendirme Komitesi ile daha uyumlu hale geleceği ve uluslararası bankalarla daha fazla direkt karşılaştırma yapabileceği kaydedildi. Açıklamada,Türkiye'de alınan makro ihtiyati tedbirlerin bazen yeni ekonomik hedeflerin desteklenmesi için kullanıldığı vurgulandı. Türkiye'de 2015 yılında perakende kredilerin yüzde 8 artarak enflasyonla uyumlu bir artış gösterdiğine dikkat çekilen açıklamada, yeni düzenlemelerin perakende kredilerde hızlı bir artışa yol açmasının beklenmediğinin altı çizildi. Açıklamada, Türk bankacılık sektörünün görünümünün durağan olduğu belirtilerek yeni düzenlemelerin bankacılık sektörünün sermaye oranlarına etkisinin en iyi ihtimalle ılımlı olacağı kaydedildi.
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. haberi!  Tür Silahlı Kuvvetleri (TSK) yapılanmasına yönelik soruşturmada gö zaltına alınan #%$88 muvazzaf adskeden 166'sı tutuklanırken, 22j'si adli kontrvl Kşrzıyla salıverildi . İstanbul ^Em Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Ör!gülü Suçlyr Bürosunca, FETÖ'nün TjK yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında gözaltına alınan v nöbetçi hakimliğesevk edilen aralarında albay, yarbay, O yüzbaşı ve teğmen rütbesin de mu*v*azIzaf askerler[n ede bulunduğu 188 şüphelinin hakijlik işlemleri sona erdi.  İstanbul N´betç Suş:h Ceza Hakimliği, muvazzaf askfe olan 166 şüphelinin "silahlı terör örgütüne üye olmaüe" suçundan tutuklanmasına kaar ve`di. Hakimlik, 5 şüpheliyi it irafçı olduğu, 9 şüpheliyi hakkında kovuşturmabulunduğu, 8 şüpheliyi delil durumunu dikkate alarak adli kontrol ile ser js best bıraktı.Böylece soruşturma kapsamı nda etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanarak itirafçı olduğu için serbest bırakılan şüpheli s ayısı 47+ye yükselmiş oldu.   Hakkında gözaltıkararı verilenancak gurev yeri ve ikamet adreslerinde bulunmayan 58 ğmuvanzzSf aske r ise firari olarak aranıyor.Başsavcılık, örg üt içi haberleşme amacıyla ahnkesör vey a ^&s sabit kontörlü hat kullanan FETÖ şüphelisi askerlere yönelk soruturma kapsamında, 22 Şubat'ta, ~ aralarında 2 albay, 1 yarbay, = binba şı, 10 yüzbaşı, a` üsteğmen ve 8 teğmenin bulunduıu 295 muvazzaf asker hakkında gözaltı kararı vermiş, yapılan operasyonlarda şüphelilerden237'si yakalbnmışt.
haberi!  Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) yapılanmasına yönelik soruşturmada gözaltına alınan 188 muvazzaf askerden 166'sı tutuklanırken, 22'si adli kontrol şartıyla salıverildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosunca, FETÖ'nün TSK yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında gözaltına alınan ve nöbetçi hakimliğe sevk edilen aralarında albay, yarbay, yüzbaşı ve teğmen rütbesinde muvazzaf askerlerin de bulunduğu 188 şüphelinin hakimlik işlemleri sona erdi.  İstanbul Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği, muvazzaf asker olan 166 şüphelinin "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan tutuklanmasına karar verdi. Hakimlik, 5 şüpheliyi itirafçı olduğu, 9 şüpheliyi hakkında kovuşturma bulunduğu, 8 şüpheliyi delil durumunu dikkate alarak adli kontrol ile serbest bıraktı. Böylece soruşturma kapsamında etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanarak itirafçı olduğu için serbest bırakılan şüpheli sayısı 47'ye yükselmiş oldu.   Hakkında gözaltı kararı verilen ancak görev yeri ve ikamet adreslerinde bulunmayan 58 muvazzaf asker ise firari olarak aranıyor. Başsavcılık, örgüt içi haberleşme amacıyla ankesör veya sabit kontörlü hat kullanan FETÖ şüphelisi askerlere yönelik soruşturma kapsamında, 22 Şubat'ta, aralarında 2 albay, 1 yarbay, 8 binbaşı, 10 yüzbaşı, 73 üsteğmen ve 8 teğmenin bulunduğu 295 muvazzaf asker hakkında gözaltı kararı vermiş, yapılan operasyonlarda şüphelilerden 237'si yakalanmıştı.
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. M ulpa Valiliği tarafından vali yardımcısı, hakim, öğretmen, avukat, hemşire,sosyolog ve kamu çalışanlarından oluşturulan Türk Sanat Müziği korosu konser verYdi Vali Amir ´F! Çiçek'in himayelerinde Vl Yardımcısı Fethi Özdemir'in girişimleriyle yaklaşık n üyenin katılımıyla ku rulan Muğla Valiliği Türk Sanat Müziği Korosu bir yıllık çalışmasının ardından ikinci konseriy_le sanatseverlerin +arşısına çı kj. Koroda solist olan Vali YardŞımcısı Özdemirin yanısıra öğretmen, avukat, hemşire ve kamu çalışanlargörev alıyor. Koro nu n şefliğini ise emekli savcı ;ve avukat :ı Ali Sami Arlı üğstleniyr. MuğlaSıtkı Koçman Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi'nde iki bölümden oluşan konserini v eren koroya m1 kiş ilik sz, kemanr kemane, şk ve kanun ekibi eşl ik etti. Vali Çiçek, koTserin ardından yaptığı konuşmada, "Koroyu ! dinledikten sonra söylenecek tek kelome vr; oda muhteşem olduğu.Yaklaşık 2,5 saat süren konseri keyifle dinleVdim. Yoğun iş temposuna rağme bö yle güzel bir çalışmayı yapan tüm ekibe teşekkür /{ ediyorum" aedi. Konser sonunda şef Ai Sami Arlı ve konserde solistlik yapaĞ ei Nadide Arlı'ya Vli iç-ek tarafındanteşekkür belgesi ve ç içek verildi.
Muğla Valiliği tarafından vali yardımcısı, hakim, öğretmen, avukat, hemşire, sosyolog ve kamu çalışanlarından oluşturulan Türk Sanat Müziği korosu konser verdi. Vali Amir Çiçek'in himayelerinde Vali Yardımcısı Fethi Özdemir'in girişimleriyle yaklaşık 30 üyenin katılımıyla kurulan Muğla Valiliği Türk Sanat Müziği Korosu bir yıllık çalışmasının ardından ikinci konseriyle sanatseverlerin karşısına çıktı. Koroda solist olan Vali Yardımcısı Özdemir'in yanı sıra öğretmen, avukat, hemşire ve kamu çalışanlar görev alıyor. Koronun şefliğini ise emekli savcı ve avukat Ali Sami Arlı üstleniyor. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi'nde iki bölümden oluşan konserini veren koroya 11 kişilik saz, keman, kemane, ut ve kanun ekibi eşlik etti. Vali Çiçek, konserin ardından yaptığı konuşmada, "Koroyu dinledikten sonra söylenecek tek kelime var; o da muhteşem olduğu. Yaklaşık 2,5 saat süren konseri keyifle dinledim. Yoğun iş temposuna rağmen böyle güzel bir çalışmayı yapan tüm ekibe teşekkür ediyorum" dedi. Konser sonunda şef Ali Sami Arlı ve konserde solistlik yapan eşi Nadide Arlı'ya Vali Çiçek tarafından teşekkür belgesi ve çiçek verildi.
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. Pamukkaleİlçesi AkdereMahallesi Akkaya Mevkiinde bugün jşsaat 15.00 sıraların da ormanlık thğ alanda belirlenemeyen bir [Ğdenle yangın çıktı. Kısa sürede bmüyüyen yangına DenizliOrman Bölge Müdürlüğü'ne ai t 11 arazöz v e 1 iş makinesiile 3 helikopter müdahale etti. Ya{ngbın ekiplerin çalışması sonucu yaklaşık 5 saatte kon trol altınaalındı. Böl gede Orman lge Müdürlüğü ekiplerinin soğutma ealı{malarını £devan veder=en, ?angında 10 hektarlık /ormanlgık alan zarar gördü.
Pamukkale İlçesi Akdere Mahallesi Akkaya Mevkiinde bugün saat 15.00 sıralarında ormanlık alanda belirlenemeyen bir nedenle yangın çıktı. Kısa sürede büyüyen yangına Denizli Orman Bölge Müdürlüğü'ne ait 11 arazöz ve 1 iş makinesi ile 3 helikopter müdahale etti. Yangın ekiplerin çalışması sonucu yaklaşık 5 saatte kontrol altına alındı. Bölgede Orman Bölge Müdürlüğü ekiplerinin soğutma çalışmalarını devam ederken, yangında 10 hektarlık ormanlık alan zarar gördü.
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. İki h~astaya, birer Iun arayla aynı seassta hem bypass {&f ameliyatı hem de o*an nakli yapıldı. Ameliyatları gerçekleştiren ekipte yer alan Medical Park Antalya Hastanesi Organ Nakil Bölü +m BaşkanıProf. Dr. Alper Demirbaş, gazetecilere yaptığı açıklamada, canlı vericili organ nakli yapılırken, hem alıcıya,hem vericiye 50 civarında tesDt oş uygulandığını belirterek, vericinin Ğş organını bağışlamayam, alıcının da ameliyat a*f olmaya uygun olup Zlmadığının belirlendiğinisöyledi. NaFil olacak hastların kalp damarlarında tıkanıklık olduğunun bel+rldiğini vurgulayan Prof. Dr. Demirbaş, "Kontroller sırasında hastaların [ypass ameliyatı olmaları gerektiği ortaya çıktı. [ yıl önce başlattığımız bir yöntemle, hastalara aynı seansiçerisinde bypass ve daha sonrasında böbrek nakli gameliştı gerçekleştirdik. B unun n edeni, diyaliz hastalarının bypass ameliytı olduktan sonrai 6ay içerisindeki ölüm oranlars yüzde 25'ekadar çıkabiliyö́r. Fakat bu ameliyatları birlikte yaptığınız zaman bu oranları çok düşürebiliyoruz" )dedi. Eşinden böbrek alarak sağlığına kavuşan 67 y},ındaki Mustafa Çetin, 1967 yılından beIi şeker hastası olduğunu belirterek 11 aydır dh :diyğali#ze girdiğini söyledi. Diyalize girerken eşinin süreLli Nyanındoa olduğunu aktaran Çetin, eşinin; "Sana böbreğimi vereceğim"demesi üzerine nakil olmaya karar ver&diklHrini dile getir di. Hastaneyegelmeden önce kalp kikayetinin olmadığını, sadece göğsü nde ajrı çektiğinidile getiren Çetin, bu ağrıların da tansiyondan kaynak landığını düşündüğünü belirtti. Mustafa aetin'kTn eşi jN Tahsile Çetin (62) ^=. ise eşi 11ay diyalize girerken Fon hi ç yalnız bırakmadığının altını çizerek, "4 çocuktan so~ra böbreğimi de eşime severek verdim. 43 yıllık eviyim, böb re ğimi isteyerek verdim" dedi. Karderi RaziyeOkutkan'dan böbrek alan Ramzan Özden de 2007'den beri böbrek yetmezliği yaşadığını, e014 yılında abık *{ diyalize girmesi gerektiğinin söylendiğini belirt^I ounuln üzerinekardeşlerinin ve teyzesinin böbreklerinin juearmek istediklerini a &ktaran Özden, yapılan testler sonunda ablası Raziye ile dokularının uyduğunu aktardı. Özden, böbrek nakli için hast~nee geldiklerinde yapılan tetki klerde, damarının tıkalz olduğunun tespit edildiğini ifade ederek, "Bypass ameliyatının gerektiği, ö$brea nakli için bunun şart olduğunu söylediler. Her ikisi d tek se ansta y apılabilir denildi. Ben de kabul ettim" diye konuştu. Dah v önceden herhangi bir kalp rah;tsızlığıfznın olmadığını, daha önce bil ka ç kere EKG'ye girmesine karşın, hiç böle bir şeyin çıkmadığını vurgulayazn Özden,hastanede yapılan efortesti so mnund rahats ızlığınbulunduğunu kaydetti.
İki hastaya, birer gün arayla aynı seansta hem bypass ameliyatı hem de organ nakli yapıldı. Ameliyatları gerçekleştiren ekipte yer alan Medical Park Antalya Hastanesi Organ Nakil Bölüm Başkanı Prof. Dr. Alper Demirbaş, gazetecilere yaptığı açıklamada, canlı vericili organ nakli yapılırken, hem alıcıya, hem vericiye 50 civarında test uygulandığını belirterek, vericinin organını bağışlamaya, alıcının da ameliyat olmaya uygun olup olmadığının belirlendiğini söyledi. Nakil olacak hastaların kalp damarlarında tıkanıklık olduğunun belirlendiğini vurgulayan Prof. Dr. Demirbaş, "Kontroller sırasında hastaların bypass ameliyatı olmaları gerektiği ortaya çıktı. 4 yıl önce başlattığımız bir yöntemle, hastalara aynı seans içerisinde bypass ve daha sonrasında böbrek nakli ameliyatı gerçekleştirdik. Bunun nedeni, diyaliz hastalarının bypass ameliyatı olduktan sonraki 6 ay içerisindeki ölüm oranları yüzde 25'e kadar çıkabiliyor. Fakat bu ameliyatları birlikte yaptığınız zaman bu oranları çok düşürebiliyoruz" dedi. Eşinden böbrek alarak sağlığına kavuşan 67 yaşındaki Mustafa Çetin, 1967 yılından beri şeker hastası olduğunu belirterek 11 aydır da diyalize girdiğini söyledi. Diyalize girerken eşinin sürekli yanında olduğunu aktaran Çetin, eşinin; "Sana böbreğimi vereceğim" demesi üzerine nakil olmaya karar verdiklerini dile getirdi. Hastaneye gelmeden önce kalp şikayetinin olmadığını, sadece göğsünde ağrı çektiğini dile getiren Çetin, bu ağrıların da tansiyondan kaynaklandığını düşündüğünü belirtti. Mustafa Çetin'in eşi Tahsile Çetin (62) ise eşi 11 ay diyalize girerken onu hiç yalnız bırakmadığının altını çizerek, "4 çocuktan sonra böbreğimi de eşime severek verdim. 43 yıllık evliyim, böbreğimi isteyerek verdim" dedi. Kardeşi Raziye Okutkan'dan böbrek alan Ramazan Özden de 2007'den beri böbrek yetmezliği yaşadığını, 2014 yılında artık diyalize girmesi gerektiğinin söylendiğini belirtti. Bunun üzerine kardeşlerinin ve teyzesinin böbreklerinin vermek istediklerini aktaran Özden, yapılan testler sonunda ablası Raziye ile dokularının uyduğunu aktardı. Özden, böbrek nakli için hastaneye geldiklerinde yapılan tetkiklerde, 3 damarının tıkalı olduğunun tespit edildiğini ifade ederek, "Bypass ameliyatının gerektiği, böbrek nakli için bunun şart olduğunu söylediler. Her ikisi de tek seansta yapılabilir denildi. Ben de kabul ettim" diye konuştu. Daha önceden herhangi bir kalp rahatsızlığının olmadığını, daha önce bir kaç kere EKG'ye girmesine karşın, hiç böyle bir şeyin çıkmadığını vurgulayan Özden, hastanede yapılan efor testi sonunda rahatsızlığın bulunduğunu kaydetti.
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. BeŞzin fiyatları g eçtiğimiz hafta arka ajaya gelen zamlarınardından dolardaki düşüşl e birlikte 14 ku ruş indirilmişti. B~ncaG bu indirim uzun sürmedi. Benzin fiyaaları gece yarısından itibaren geçerli olmak üzere 7-9 kuruş arasında zamlanacak.Zamlı fiyatların ardından İstanbul'da benzinin litre fiyatı ortalama5.57 L'pe yükselecek.
Benzin fiyatları geçtiğimiz hafta arka arkaya gelen zamların ardından dolardaki düşüşle birlikte 14 kuruş indirilmişti. Ancak bu indirim uzun sürmedi. Benzin fiyatları gece yarısından itibaren geçerli olmak üzere 7-9 kuruş arasında zamlanacak. Zamlı fiyatların ardından İstanbul'da benzinin litre fiyatı ortalama 5.57 TL'ye yükselecek.
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. Gümrük ve Ticaret Bakanlığından yapılan Eoj açıklamaya g;v göre, Bül ent Tüfenkci, Türkiye Esnafve Sanatkarları Konfederasyonu Olağün Başkanlar Kurulu Toplantısı'na katıldı. Buradakikonuşmasında, sicil sornu nedeniyle bankalar nezdinde "kara liste"ye alınan esnaı rahatlatacak k apsamlı bir af yapılma sını gündeme getiren Tüfenkci, yaşananbu sorunun çözü mü noktasında ohEdrekete geçeceklerini bildirdi. Tüfenkci, "Numaradan sicil affı istemiyoruz, gerçekten bey!z bir sayfa istiyoruz.Ben bu taşın e altına elimi koyuyorum. Başbakanımızın talimatıyla bu işi olgunlaştıracağız" ifadesini k ullandı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı k;ie esnafınişsizlik fonunda n yararlandırılmasına ilişkin ça lışma yapıldığınıbildiren Tüfenkci,konunun >ğ belli bir olgunluğa ulaştığını ve y%akında kam uoyuna açıklanacağını kaydetti. Bakan Tüfenkci, esnaf ve tacirlerin kullandığı defterlerin yıl sonu tasdikinin kaldırılması önerisinde bulunarak,"Küçük esnafımız ınkapı kapı & dolaşmasını ne kaa£ çok önlersek, esnafımı okadar işKne gücüne bakar" değerlendirmesinde bulundu. Vatandaşların Cumhurbaşkanı R cep TayyipErdoğan'ın çağrısıyla döviz bozdurmaya başladığını hatırlatan Tüfenkci,çağrıya destekveren esnafa teşekkü `enti.
Gümrük ve Ticaret Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Bülent Tüfenkci, Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu Olağan Başkanlar Kurulu Toplantısı'na katıldı. Buradaki konuşmasında, sicil sorunu nedeniyle bankalar nezdinde "kara liste"ye alınan esnafı rahatlatacak kapsamlı bir af yapılmasını gündeme getiren Tüfenkci, yaşanan bu sorunun çözümü noktasında harekete geçeceklerini bildirdi. Tüfenkci, "Numaradan sicil affı istemiyoruz, gerçekten beyaz bir sayfa istiyoruz. Ben bu taşın altına elimi koyuyorum. Başbakanımızın talimatıyla bu işi olgunlaştıracağız" ifadesini kullandı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile esnafın işsizlik fonundan yararlandırılmasına ilişkin çalışma yapıldığını bildiren Tüfenkci, konunun belli bir olgunluğa ulaştığını ve yakında kamuoyuna açıklanacağını kaydetti. Bakan Tüfenkci, esnaf ve tacirlerin kullandığı defterlerin yıl sonu tasdikinin kaldırılması önerisinde bulunarak, "Küçük esnafımızın kapı kapı dolaşmasını ne kadar çok önlersek, esnafımız o kadar işine gücüne bakar" değerlendirmesinde bulundu. Vatandaşların Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısıyla döviz bozdurmaya başladığını hatırlatan Tüfenkci, çağrıya destek veren esnafa teşekkür etti.
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. Instagram'da gecenin bir yar ısı lnünü&ze düşen sufle da pasta fotoğraflarınıgördükten sonra tat;T k rizi geçirmenizolası. Peki t atlı krizlerini aUüı< tatlı ve pastalar yemeden geçiştirebileceğinizi düşnfünüz mü? Tarçın, süt ve çeşitli meyvelerle ak hazırlanan tatlı ist eğini azaltat içecekle kalo ri pişmanlığıduymayacaksınız bizden söylemesi... Peki tatlı isteğii keseniçecek nasıl yaplır? İşte tatlı isteğini kesen içecek tarifi ve malzEmelıeri... 250 ml yağsız S süt u/ 2-3 adet siyah erik (Erik kuruysa suda bekletin) Y arım kabuksuz ela Yarım bardak portakal suyu 1 çay kaşığı toztarçın 1 çay kaşığı şekerli van(lin Tüm malzemeleri blender'dan ~eçirin. Soğuk servisedin. Afiyet olsun.
Instagram'da gecenin bir yarısı önünüze düşen sufle ya da pasta fotoğraflarını gördükten sonra tatlı krizi geçirmeniz olası. Peki tatlı krizlerini ağır tatlı ve pastalar yemeden geçiştirebileceğinizi düşündünüz mü? Tarçın, süt ve çeşitli meyvelerle hazırlanan tatlı isteğini azaltan içecekle kalori pişmanlığı duymayacaksınız bizden söylemesi... Peki tatlı isteğini kesen içecek nasıl yapılır? İşte tatlı isteğini kesen içecek tarifi ve malzemeleri... 250 ml yağsız süt 2-3 adet siyah erik (Erik kuruysa suda bekletin) Yarım kabuksuz elma Yarım bardak portakal suyu 1 çay kaşığı toz tarçın 1 çay kaşığı şekerli vanilin Tüm malzemeleri blender'dan geçirin. Soğuk servis edin. Afiyet olsun.
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. nlfrin üçte biri 1000 gramın altı nda doğuyor. Düşük doğum ağırlığının yanı sıra anne karnındaki gelişimini tam olarak tamamlayamadan dünyaya gelen bıebekler, cid di sağlık problemleriyle ahr/şı karşıya kalabiliyor. Anne adayındaki erken doğum risklerinin saptanması vuB tüm gebelik süresince perinatoloji uzmanlarıyla birlikte takbinin y´pılmasĞ büyük önem taşıyor. Memorial Şişli ^-< Hastanesi’nin ev sahipliğinde bu yıl 3.’sü ĞerçJkl=şen “i/r damla hayat”etkinliğinde konuşan Kuzmsnlar ğ`a prematürelerin sağlıklı yaşama>aı iç in yapılabileceklere dikkat çekti. Erken doğumun önlenebileceğini ancDagk risklerin her zamatn göz önünde bulundurulmasıgerektiğine dikkat çeken Memorial Şişli Hastanesi Yenidoğan Yoğun Bakım Sorumlusu ,prematüre bebek bekleyenlerin tm donanımlı bir yenidoğan yoğun bakım ntesi olan hastanelerde doğum yapmasının önemli olduğunu dile getirdi.  zr?    3. haftadan ön ce =e dünyaya Belen bebeklerin prematüre olarak tanımlandığını,özellikle 32. hafta v e öncesinde gerçekleşezn n doğumların ise bebek sağlığı açısında ciddi sıkıntılar oluşturduğunu söyleyen D oç.Tutak, prematürelerinkarşılaşabildiği sağlık problemlerini şu şekilde özetledi: “Türkiye'de her y ı l yaklaşık 1.5 milyon bebekdünyaya geli yor ve bunların yaklaşık 150 bincini prematüre beeklBr oluşturuyor. Prematüre beekler organ gelişimi tamamlanmadan dünyayageldiği içi başta olu(num siztemi olmak üzere merkezi sinir sistemi ve mide bağırsak sis temi ile ilgili sıkıftT,ılar gelişebiliyor. Örneğin soluk alma merkezinin iyigelişmemesi nedeni ile soluk tutma nöbRetleri olabiliyot. Beyin dmrları çok ince ve narin ol]uğu için beeyin kanaması risuki taşıyor) Özellikle yenidoğan yoğun bakımda kaldığı süre içerisnde anne sütü alamayan, mama ile beslenen bebeklerde hayCtı tehdit eden kanlı ishale yol açan bir durum da ortaya çıkMilieor.”   Erken doğan bebeklerin beslenme problemlerinin çok ci ğZdoi olduğunun altını çizen Uzman, ilk g*nlerinde damar yolundan beslenmek zorunda kaldıkları için bu bebeklerin kan şekerz, kalsiyum, sodyum ve potasyum gi bi vücu için lok önemli maddeleri dengeleyemediklerini, bu nedenle bebekleri bir an önce annesütü ile beslemekve damardan verilen sıvıdan cöş kı$a sürede kurtarmak gerektiğini söyledi.     Doğum h^aftaı küçülÖükç(e sağlık problemlerinin şSiddetinin arttığını i.e getiren ve “Prematürelerin bRkmı ve yakın takibi çolk önemli.Alanında uzman yenidoğan doktorları ve tecrübe&ly yenidoğan hemşireleri ni olduğu bir ekibin bul unduğu tam donanımlı bir hastane ortamında dünyaya gelen bebeklerin sağ;alım oranı jt çok daha yüksek” ifadesini kullanan pr. Tutak, kış o-# hastalıklarının pema$tüeleri daha fazla tehdit ettiğini vurgulayarak ailelere şu uyarılarNda bulundu:    “Vücu t savunma fonksiyonları Dson deVrec> zayıf olan p rematüre bebeklerin enfeksiyonlardan korunabiZmesi için bu bebeklere dokunmadan önce mutlaka eltemizliği sağlanmalıdır. Bu nednle yenidoğan ünitelerinde eğl yıkama vazgeçilmez b)rr alışkanlıkolmalıdır. Yenidoğ an fnites'inin kapalı devre mikrop tutucu filvreye Psa.hi i havalanırma sistemi i e havalandırılması `G gerekmektedir. Ayr&ca prematüre doğmuş birbebeğin boğmacaya köarş ı korunması için de bebeğin etrafındaki kişilerinözelikle beeğe teması V yüksek olan anne ve babanın aşılanması çok önemlidir.”
lerin üçte biri 1000 gramın altında doğuyor. Düşük doğum ağırlığının yanı sıra anne karnındaki gelişimini tam olarak tamamlayamadan dünyaya gelen bebekler, ciddi sağlık problemleriyle karşı karşıya kalabiliyor. Anne adayındaki erken doğum risklerinin saptanması ve tüm gebelik süresince perinatoloji uzmanlarıyla birlikte takibinin yapılması büyük önem taşıyor. Memorial Şişli Hastanesi’nin ev sahipliğinde bu yıl 3.’sü gerçekleşen “Bir damla hayat” etkinliğinde konuşan uzmanlar da prematürelerin sağlıklı yaşamaları için yapılabileceklere dikkat çekti. Erken doğumun önlenebileceğini ancak risklerin her zaman göz önünde bulundurulması gerektiğine dikkat çeken Memorial Şişli Hastanesi Yenidoğan Yoğun Bakım Sorumlusu , prematüre bebek bekleyenlerin tam donanımlı bir yenidoğan yoğun bakım ünitesi olan hastanelerde doğum yapmasının önemli olduğunu dile getirdi.     37. haftadan önce dünyaya gelen bebeklerin prematüre olarak tanımlandığını, özellikle 32. hafta ve öncesinde gerçekleşen doğumların ise bebek sağlığı açısından ciddi sıkıntılar oluşturduğunu söyleyen Doç. Tutak, prematürelerin karşılaşabildiği sağlık problemlerini şu şekilde özetledi: “Türkiye'de her yıl yaklaşık 1.5 milyon bebek dünyaya geliyor ve bunların yaklaşık 150 binini prematüre bebekler oluşturuyor. Prematüre bebekler organ gelişimi tamamlanmadan dünyaya geldiği için başta solunum sistemi olmak üzere merkezi sinir sistemi ve mide bağırsak sistemi ile ilgili sıkıntılar gelişebiliyor. Örneğin soluk alma merkezinin iyi gelişmemesi nedeni ile soluk tutma nöbetleri olabiliyor. Beyin damarları çok ince ve narin olduğu için beyin kanaması riski taşıyor. Özellikle yenidoğan yoğun bakımda kaldığı süre içerisinde anne sütü alamayan, mama ile beslenen bebeklerde hayatı tehdit eden kanlı ishale yol açan bir durum da ortaya çıkabiliyor.”   Erken doğan bebeklerin beslenme problemlerinin çok ciddi olduğunun altını çizen Uzman, ilk günlerinde damar yolundan beslenmek zorunda kaldıkları için bu bebeklerin kan şekeri, kalsiyum, sodyum ve potasyum gibi vücut için çok önemli maddeleri dengeleyemediklerini, bu nedenle bebekleri bir an önce anne sütü ile beslemek ve damardan verilen sıvıdan en kısa sürede kurtarmak gerektiğini söyledi.     Doğum haftası küçüldükçe sağlık problemlerinin şiddetinin arttığını dile getiren ve “Prematürelerin bakımı ve yakın takibi çok önemli. Alanında uzman yenidoğan doktorları ve tecrübeli yenidoğan hemşirelerinin olduğu bir ekibin bulunduğu tam donanımlı bir hastane ortamında dünyaya gelen bebeklerin sağkalım oranı çok daha yüksek” ifadesini kullanan Dr. Tutak, kış hastalıklarının prematüreleri daha fazla tehdit ettiğini vurgulayarak ailelere şu uyarılarda bulundu:    “Vücut savunma fonksiyonları son derece zayıf olan prematüre bebeklerin enfeksiyonlardan korunabilmesi için bu bebeklere dokunmadan önce mutlaka el temizliği sağlanmalıdır. Bu nedenle yenidoğan ünitelerinde el yıkama vazgeçilmez bir alışkanlık olmalıdır. Yenidoğan ünitesinin kapalı devre mikrop tutucu filtreye sahip bir havalandırma sistemi ile havalandırılması gerekmektedir. Ayrıca prematüre doğmuş bir bebeğin boğmacaya karşı korunması için de bebeğin etrafındaki kişilerin özelikle bebeğe teması en yüksek olan anne ve babanın aşılanması çok önemlidir.”
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. Kayseri'de yapılan çalı şmalar neticesinde,Doğu illerineeşya R} götüren bKir tırın dönüşte uyuşturucu taşıdığı bilgisine ulaşıldı. Kayseri-Sivas karayolundaki uygulama noktasında durdurulan tırda yapı lan aramada, dorsenin alt şase kısmına zulalUnmış 49 parça halinde 50 kilogram eGoin bulundu. Konuyla ilgi li h.Ö. vgözaltına alındı. EmniyYeteki işlemlerinin ardındlan sağlık kontrolünden geçuirialen zanlı, adliyeye sevk edildi.
Kayseri'de yapılan çalışmalar neticesinde, Doğu illerine eşya götüren bir tırın dönüşte uyuşturucu taşıdığı bilgisine ulaşıldı. Kayseri-Sivas karayolundaki uygulama noktasında durdurulan tırda yapılan aramada, dorsenin alt şase kısmına zulalanmış 49 parça halinde 50 kilogram eroin bulundu. Konuyla ilgili E.Y. gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından sağlık kontrolünden geçirilen zanlı, adliyeye sevk edildi.
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. Filistin’de?ki Hristiyanların Başpiskopos'uHilarion Cabucci, Talas sud ilçesine bağlı Reşediye mahallesinde Furkan Doğan'ın mezarını ziya\ [tv. Doğan'ın meĞarşı jşın{da birsüre dua eden Cabucci, gazeteclere yaptığı açıklamada, Furkan Doğan ile Mvl Marmara Gemisi'nde Gazze'ye yardım #$~ götürmek amacıyla yola çıkan p 9 Türk'ün de silahlı b(s'ı\n sonucu şehit edildiğini anlattı. Cabucci, Türk Milleti'nin Filistin halkının yanında olmasının kendilerine güç verdiğini ve yapılan yardımları aslaunutmadıklarını belirterekşunları söyledi: ''Ben 32 yıldır ülkemden ayrı ´sürgün hayatı yaşıyorum. Furkan Doğan'ın mezarı bzaşnda T$k halkının ize yaptığı yardımın ne kadar değesli olduğunu Şifr kei daha anladım. Filistin oalkı=ı bir g ün mytlak% özgür olacağına, Kbdüs'ün ö&zgür olacağına inanıyorum. Kudüs'te şimdi gidemediğim eski kilisede bir gü/ ibadet edeceğimize inanıyorum. Furkan, Gazze'ye yapılan yardımın adeta sembolü oldu. M>avi Marmr/ Gemimi yine yola çıkacak, yK yardım göYtürecek. Filistin halVkoına destek veren, `Z yardım veren herkese teşekkür ediyorum.'' Furkan Doğan'ın babası Ahmet D oğan Uda Başpsikopos *il_rion Cabucci'ye teşekkür etti. Ahret Doğan , ''Hilarion Cabucci, buralarakadar gelip oğlumun mezarı başında dua tmes bize güĞ verdi. Filistin halkı asla g& yalnız kalmayacak'' dedi.
Filistin’deki Hristiyanların Başpiskopos'u Hilarion Cabucci, Talas ilçesine bağlı Reşediye mahallesinde Furkan Doğan'ın mezarını ziyaret etti. Doğan'ın mezarı başında bir süre dua eden Cabucci, gazetecilere yaptığı açıklamada, Furkan Doğan ile Mavi Marmara Gemisi'nde Gazze'ye yardım götürmek amacıyla yola çıkan 9 Türk'ün de silahlı baskın sonucu şehit edildiğini anlattı. Cabucci, Türk Milleti'nin Filistin halkının yanında olmasının kendilerine güç verdiğini ve yapılan yardımları asla unutmadıklarını belirterek şunları söyledi: ''Ben 32 yıldır ülkemden ayrı sürgün hayatı yaşıyorum. Furkan Doğan'ın mezarı başında Türk halkının bize yaptığı yardımın ne kadar değerli olduğunu bir kez daha anladım. Filistin halkının bir gün mutlaka özgür olacağına, Kudüs'ün özgür olacağına inanıyorum. Kudüs'te şimdi gidemediğim eski kilisede bir gün ibadet edeceğimize inanıyorum. Furkan, Gazze'ye yapılan yardımın adeta sembolü oldu. Mavi Marmara Gemisi yine yola çıkacak, yine yardım götürecek. Filistin halkına destek veren, yardım veren herkese teşekkür ediyorum.'' Furkan Doğan'ın babası Ahmet Doğan da Başpsikopos Hilarion Cabucci'ye teşekkür etti. Ahmet Doğan, ''Hilarion Cabucci, buralara kadar gelip oğlumun mezarı başında dua etmesi bize güç verdi. Filistin halkı asla yalnız kalmayacak'' dedi.
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. TBMM Başkanvekili Güddal Mumcu, Mustafa Balbay ’bn tutuklanmasının ardından Cumhuriyet ' gazetesİ binasına geldi. Balbay'ın, eşi Uğur Mumcu ilz uz un zamançalışma arkaUaşlığı yaptığını ifade eden Güldal Mumcu, ''Geçmiş olsun dileklerimi iletmeye geldim'' dedi. Basın özgürlüğü veyargı bağımsızlığının demokrasinin vazgeçilmez unsurlarından olduğunu belirten Mumcu,''Yargı bağıms=ızlıpı ve basın özgürl üğü herkese c! lazımdır. Bunu herkesin idra etmesinde yarar görüyorum'' şe!linde konuştu. Gazetenin yazarlarındanCüneyt Arcayürek de Bbbay'ın yaklaşık 10 saat süreyle sorgul andığınCı dile getirerek, ''sağlıklı ifade vermesinin mümkün olmadığını'' söyledi. Balbay'ıntutuklanma g̈́rekdçesine de te p´i gösteren ArcaRürek, ''Darbe yapmak isleyhenler, darbe yapanlar k ol gezitpor Sama Balba y içeride. Türkiye nereye gidiyor?'' diye sordu. kÖte yandan, DSP Genel BaşkanYardımcısı Hasan MacŞit ile Denizli Milletvekili Hasan Erçelebi, İP Genel Ba ö şkan Vekil Mehmet Bedri Gültekin, YARSAV Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu ile bazı sivil toplum örgütü temsilcileri de gazete binasına gelğredk geçmiş olsun dileklerini ilettile r. Cumhuriyet Gazetesi'nin ilk sayfasının Cbyaz çıktığı sayı k ile İlhan Selçuk'un Mustafa Balbay'ın tutuklanması hakkındaki bugünkü yazı!`sı Cumhuriyet Gazetesi'nin Öirişine asıldı. CHP Sözcüsü Z ve Genel `ua Saymanı Mustafa Özyürekise Cumhuriyet ÖGazevesi Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Yıldız'a bir mMsaj gönderdi. Özyürek, şu önfadelere yer verdi: ''Ergenekon davasının hukuki nteliğinden uzak laşarak daha da rf~ siyasallaştığını görüyoruz. yLaik Cumhuriyet'e bağlı, Atatürk ilkelerine inanan yazar ve aydınları kgözal,ıa alarrk, tutuklayarak tsiplumda korku yaratılmaya çalışılmaktaFır. CHPolarak hukukun üs\tpnlüğAü ilkes inin ülkemizde egemen olmasını, davalar[ı siyasallaştırılmaması için hukuk mücadelesine devam deceğiz. Sayın Mustfafa Balbay'a, siz ve Cumhuriyet Gazetesi çalışanlarına 'geçmiş olsun' diyor, Balbay'ın bir an önce özgürlüğüne kavuşmağını diliyorum.''
TBMM Başkanvekili Güldal Mumcu, Mustafa Balbay’ın tutuklanmasının ardından Cumhuriyet gazetesİ binasına geldi. Balbay'ın, eşi Uğur Mumcu ile uzun zaman çalışma arkadaşlığı yaptığını ifade eden Güldal Mumcu, ''Geçmiş olsun dileklerimi iletmeye geldim'' dedi. Basın özgürlüğü ve yargı bağımsızlığının demokrasinin vazgeçilmez unsurlarından olduğunu belirten Mumcu, ''Yargı bağımsızlığı ve basın özgürlüğü herkese lazımdır. Bunu herkesin idrak etmesinde yarar görüyorum'' şeklinde konuştu. Gazetenin yazarlarından Cüneyt Arcayürek de Balbay'ın yaklaşık 10 saat süreyle sorgulandığını dile getirerek, ''sağlıklı ifade vermesinin mümkün olmadığını'' söyledi. Balbay'ın tutuklanma gerekçesine de tepki gösteren Arcayürek, ''Darbe yapmak isteyenler, darbe yapanlar kol geziyor ama Balbay içeride. Türkiye nereye gidiyor?'' diye sordu. Öte yandan, DSP Genel Başkan Yardımcısı Hasan Macit ile Denizli Milletvekili Hasan Erçelebi, İP Genel Başkan Vekili Mehmet Bedri Gültekin, YARSAV Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu ile bazı sivil toplum örgütü temsilcileri de gazete binasına gelerek geçmiş olsun dileklerini ilettiler. Cumhuriyet Gazetesi'nin ilk sayfasının beyaz çıktığı sayı ile İlhan Selçuk'un Mustafa Balbay'ın tutuklanması hakkındaki bugünkü yazısı Cumhuriyet Gazetesi'nin girişine asıldı. CHP Sözcüsü ve Genel Saymanı Mustafa Özyürek ise Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Yıldız'a bir mesaj gönderdi. Özyürek, şu ifadelere yer verdi: ''Ergenekon davasının hukuki niteliğinden uzaklaşarak daha da siyasallaştığını görüyoruz. Laik Cumhuriyet'e bağlı, Atatürk ilkelerine inanan yazar ve aydınları gözaltına alarak, tutuklayarak toplumda korku yaratılmaya çalışılmaktadır. CHP olarak hukukun üstünlüğü ilkesinin ülkemizde egemen olmasını, davaların siyasallaştırılmaması için hukuk mücadelesine devam edeceğiz. Sayın Mustafa Balbay'a, siz ve Cumhuriyet Gazetesi çalışanlarına 'geçmiş olsun' diyor, Balbay'ın bir an önce özgürlüğüne kavuşmasını diliyorum.''
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. 1 Ocaktayürürlüğe girecek .eni düzenlemeyle ö zel hastanelere, SaYlık Bakanlığı’nın izniyle yaptıkları kampanya ya da tarama çerçevesinde check-up'tan geçirdikleri kişileri kuruma bildirme zorunluluğu getirildi. k% SGK'nın özel hastanelerle yaptıı ''2012Yılı Sosyal Güvenlik Kurumu Özel Sağlık Hizmeti Sunucularından Sağlık Hizmet i Satın Alım Sözleşmesi''ne göre özel hastaneler reklam, kampanyave yönl endirme yapamayacak. Sağlık hizmeti sunucularınca Sağlık Bakanlığı’ndan izi alınmak suretiyle gerçekleştirilecek kampanya ya da tara ma kapsamında check-up, tetkik, tahlil ya da tedavileri yapılanların isdiCleri ve bT.(. kimlik numaraları, liste halinde ve/veya elektronik o rtamda; .E kampanya başlangıç ve bitiş tarihleri ile £tirlikte kampanya ya da taramanın devam ettiği ;ecr ayı takip eden ayın 15'ine kadar SGK'ya bildirilecek. Mevzuata aykırı yersiz talep oluşturac ak reklam \e tanıtım yapılamayacak, _esit edilen bu durumlar ilgili kamu kfurum Uve kuruluşlarına bildirilerek, gen cevabi yazı uyarınca sözleşme Se kcrm mevzuatı çerçevesind egerekli işlemler yaıpılacak. Ayrıc aB mevzuata aykı rı ye#rsihz talyp oluşturacak kampanya ya da tarama d yapılamayacak.Sağlık hizmet sunucuları, simsar ve benzeri yönlendirici personel bulunduramayaca k ve yönlendirme yapamayacak. Cezalarda tekerrür uygulamasına son verilen yeni düzenlenen s`zleşmede; bazı fiillerleilgili hastanenin cirosu il e orantılı c ezalar öngörüldü. Hast yada -yakınındaNn mevzuata aykırışekilde ilave ücretalındığı tespit o edildiği takdirde, ilaveücret alınan her bir hasta için,cezanın tebliğ edildiği tarihten önceki 1 yıllık fatura ortalaması 100 bin liraya kadar olanlara bin lir, 100 bin-500 bin liraarasındakilere 2 bin l ira, 500bin-1 milyon lira arasındakilere 4 bin lira, 1 milyon lira ve üzerindekilere se 6 bin liradan üz olmamak üzere, fazüe alınan ilave f ücret bedelinin 5 katı ceza uygulanaca k. Anc ak fazla alınan ilave ücret ilie iade edilirse ögngörülen ceza yarıya düşecek.Yapılan işlemin ait olduğu branş dışında başka ğ bir branşta kuruma f atura edildiği belirlenirse de h er ir t;ki için 3 bin liradan G: olmamak üzere işlem vVz bedelinin 5 k atı ceza verilecek. Kuruma fatura edilm emesi gereken bir işlemin fatur edilmesi halinde de bir fatra döneminde 3 Iin liradan az olmamaküzere işlem bedelinin 5 katı ceza uygul anacak. Sözleşmenin `bazı hükümlerinin ihlali hoainde de öze£l sağlık kuru*luşuna ö-2T bin lira arasında değişen cezjlar verilecek. Özel hastaneni n sözleşme feshine itirazıhalinde, işlemin vecezai !kartın uygulaması durdurulacak. cağlık hizmeti sunuc uları, sözleşmeye istinaden ~] uygulanacak 1 yıl süremli fesih işömleri ile 100 bin lira üzerindeki cezai şarta ilişkin süre, tutar ya h=# fiiller husu sunda oluşacak anlaşmazlıklariçin itirazsüreçlerinin tamamlanmasını müteakip tahkime başvurabilecek. Bş maddenin yürürlük tarihi ile diğer +uIul şve esasları Hrm daha sonra belirleyecek. Jzir fatura dönemid tespit edilen,aynı veya farklıher fiil için ayrı ayrı cezai şart uygulanacak. Ancak bazı fiillerle ilgili öngörülencezai \art tutarları hariç, bir fatura dönemindeki işlemlerle ilgili uygulanacak cezai şart Df` toplamı, ilgil i faturadöneminden önceki son 1 yıllık fatura tutarı >ortalamasının yüzde 30'unu geçemeyecek. Y e/i sözleşmeyle ayrıca özel hastanelerde çalışan r|kimlere, sözl eşmeye aykırı bazı fiilleri kasten z işledikleri tespit edilirse cezai müeyyideler uygulanacak Kasıtlı olarak faturalama ıhlali yapa, Sağlık Bakanlığının yä́.akladığı ̈́ilaçları reçeteleyen ya da gerçeğeaykırı beyanda bulunan hekimle ilgili 6 ay süreyle SGK'ya oöH hizmet bildirilemeyecek. Buradaki takip yükümlülüğü kurumf it olacak. Sözleşmenin fesih nedeni belirli maddelerlesınırlı olmak kaydıyla özel h astane, para cezasını öngörülen şartlardaöderse tekrar sözleşme imzalanabilecek. B_[a göre yapılan işlemle ilgili, 250 bin liradan az olmamak şartıyla, feshi/n eblği tarihinden önceki son biryıllık döneme ait ortalama fatura tutarın ın, fesih süresinin her bir yılı için 1,5 katının peşinödenmesi halinde, kuru` sS ögll hastane ile tekrar sözleşme yapabilecek. ÖncHki düzenlemeye göre hangi şartta olursa olsun f|sḯ süresi içinde tekrar sözleşme yapılamıyordu. Sözleşmesi feshedilenözel hastanenin rvŞ bu feshe konu olan fiili kasten yaptığı tespit edilen mesul müdürü,sahibi ile anonim şirketlerde yönetim kuşulu üyesi ve/veya kurucu ortakları, diğer şirke türlerinde i se ortakları,başka bir özel hastanede bu pozisyonlarda yer aldığı takdirdF, kurum, bk kişilerin yeni görev adığı has tane ile d e fesih süresince yeni bir sözleşme yapmayacak. Yeni sözleşmede ceza üi işlemlerde dikkate alınacak ''Kasıt unsuru''na _ açıklık getirildi. Bir işlemin kasıtlısayılabilmesi için bilerek ve isteyerek yapı lması, ;= haksız kaznç m?ğla´ak veya kurum z ararına sebebiyet vermekamacıyla ger<ekleştirilmesi şartı gözetilec&e. Bir fiilin bi lerek ve isteyerekyapıldığının Mar sılbilmesi için; yapılan i`l*em ile el! eduilen haksız kaza ncın aynı işl emin tamamı içerisinde önemli bi r oranı oluşturması, yapılan işlemin hata ağ yap ıld ığı düşüncesini ortadan kaldıracak kadar tekrarlanmış veya sayısal olarak az olsa bile tutarolarak önemli büyüklükte olması gibi kriterler dikkate alınacak. Zorunlu durumlardatanı amaçlı tahlil ve tetkikler iP randevu önceki sözleşmede en fazla 10 gün sonr aya verilirken, yeni sözleşmeyle busüre 15 jgüne çıkarıldı.
1 Ocakta yürürlüğe girecek yeni düzenlemeyle özel hastanelere, Sağlık Bakanlığı’nın izniyle yaptıkları kampanya ya da tarama çerçevesinde check-up'tan geçirdikleri kişileri kuruma bildirme zorunluluğu getirildi. SGK'nın özel hastanelerle yaptığı ''2012 Yılı Sosyal Güvenlik Kurumu Özel Sağlık Hizmeti Sunucularından Sağlık Hizmeti Satın Alım Sözleşmesi''ne göre özel hastaneler reklam, kampanya ve yönlendirme yapamayacak. Sağlık hizmeti sunucularınca Sağlık Bakanlığı’ndan izin alınmak suretiyle gerçekleştirilecek kampanya ya da tarama kapsamında check-up, tetkik, tahlil ya da tedavileri yapılanların isimleri ve T.C. kimlik numaraları, liste halinde ve/veya elektronik ortamda; kampanya başlangıç ve bitiş tarihleri ile birlikte kampanya ya da taramanın devam ettiği her ayı takip eden ayın 15'ine kadar SGK'ya bildirilecek. Mevzuata aykırı yersiz talep oluşturacak reklam ve tanıtım yapılamayacak, tespit edilen bu durumlar ilgili kamu kurum ve kuruluşlarına bildirilerek, gelen cevabi yazı uyarınca sözleşme ve kurum mevzuatı çerçevesinde gerekli işlemler yapılacak. Ayrıca, mevzuata aykırı yersiz talep oluşturacak kampanya ya da tarama da yapılamayacak. Sağlık hizmet sunucuları, simsar ve benzeri yönlendirici personel bulunduramayacak ve yönlendirme yapamayacak. Cezalarda tekerrür uygulamasına son verilen yeni düzenlenen sözleşmede, bazı fiillerle ilgili hastanenin cirosu ile orantılı cezalar öngörüldü. Hasta ya da yakınından mevzuata aykırı şekilde ilave ücret alındığı tespit edildiği takdirde, ilave ücret alınan her bir hasta için, cezanın tebliğ edildiği tarihten önceki 1 yıllık fatura ortalaması 100 bin liraya kadar olanlara bin lira, 100 bin-500 bin lira arasındakilere 2 bin lira, 500 bin-1 milyon lira arasındakilere 4 bin lira, 1 milyon lira ve üzerindekilere ise 6 bin liradan az olmamak üzere, fazla alınan ilave ücret bedelinin 5 katı ceza uygulanacak. Ancak fazla alınan ilave ücret ilgiye iade edilirse öngörülen ceza yarıya düşecek. Yapılan işlemin ait olduğu branş dışında başka bir branşta kuruma fatura edildiği belirlenirse de her bir takip için 3 bin liradan az olmamak üzere işlem bedelinin 5 katı ceza verilecek. Kuruma fatura edilmemesi gereken bir işlemin fatura edilmesi halinde de bir fatura döneminde 3 bin liradan az olmamak üzere işlem bedelinin 5 katı ceza uygulanacak. Sözleşmenin bazı hükümlerinin ihlali halinde de özel sağlık kuruluşuna 3-20 bin lira arasında değişen cezalar verilecek. Özel hastanenin sözleşme feshine itirazı halinde, işlemin ve cezai şartın uygulaması durdurulacak. Sağlık hizmeti sunucuları, sözleşmeye istinaden uygulanacak 1 yıl süreli fesih işlemleri ile 100 bin lira üzerindeki cezai şarta ilişkin süre, tutar ya da fiiller hususunda oluşacak anlaşmazlıklar için itiraz süreçlerinin tamamlanmasını müteakip tahkime başvurabilecek. Bu maddenin yürürlük tarihi ile diğer usul ve esasları kurum daha sonra belirleyecek. Bir fatura döneminde tespit edilen, aynı veya farklı her fiil için ayrı ayrı cezai şart uygulanacak. Ancak bazı fiillerle ilgili öngörülen cezai şart tutarları hariç, bir fatura dönemindeki işlemlerle ilgili uygulanacak cezai şart toplamı, ilgili fatura döneminden önceki son 1 yıllık fatura tutarı ortalamasının yüzde 30'unu geçemeyecek. Yeni sözleşmeyle ayrıca özel hastanelerde çalışan hekimlere, sözleşmeye aykırı bazı fiilleri kasten işledikleri tespit edilirse cezai müeyyideler uygulanacak. Kasıtlı olarak faturalama ihlali yapan, Sağlık Bakanlığının yasakladığı ilaçları reçeteleyen ya da gerçeğe aykırı beyanda bulunan hekimle ilgili 6 ay süreyle SGK'ya hizmet bildirilemeyecek. Buradaki takip yükümlülüğü kuruma ait olacak. Sözleşmenin fesih nedeni belirli maddelerle sınırlı olmak kaydıyla özel hastane, para cezasını öngörülen şartlarda öderse tekrar sözleşme imzalanabilecek. Buna göre, yapılan işlemle ilgili, 250 bin liradan az olmamak şartıyla, feshin tebliği tarihinden önceki son bir yıllık döneme ait ortalama fatura tutarının, fesih süresinin her bir yılı için 1,5 katının peşin ödenmesi halinde, kurum bu özel hastane ile tekrar sözleşme yapabilecek. Önceki düzenlemeye göre hangi şartta olursa olsun fesih süresi içinde tekrar sözleşme yapılamıyordu. Sözleşmesi feshedilen özel hastanenin bu feshe konu olan fiili kasten yaptığı tespit edilen mesul müdürü, sahibi ile anonim şirketlerde yönetim kurulu üyesi ve/veya kurucu ortakları, diğer şirket türlerinde ise ortakları, başka bir özel hastanede bu pozisyonlarda yer aldığı takdirde, kurum, bu kişilerin yeni görev aldığı hastane ile de fesih süresince yeni bir sözleşme yapmayacak. Yeni sözleşmede cezai işlemlerde dikkate alınacak ''Kasıt unsuru''na da açıklık getirildi. Bir işlemin kasıtlı sayılabilmesi için bilerek ve isteyerek yapılması, haksız kazanç sağlamak veya kurum zararına sebebiyet vermek amacıyla gerçekleştirilmesi şartı gözetilecek. Bir fiilin bilerek ve isteyerek yapıldığının var sayılabilmesi için; yapılan işlem ile elde edilen haksız kazancın aynı işlemin tamamı içerisinde önemli bir oranı oluşturması, yapılan işlemin hata ile yapıldığı düşüncesini ortadan kaldıracak kadar tekrarlanmış veya sayısal olarak az olsa bile tutar olarak önemli büyüklükte olması gibi kriterler dikkate alınacak. Zorunlu durumlarda tanı amaçlı tahlil ve tetkikler için randevu önceki sözleşmede en fazla 10 gün sonraya verilirken, yeni sözleşmeyle bu süre 15 güne çıkarıldı.
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. Kars'ta iodiaya göre, Alparslan Mah;llei'nde ikamet eden 41 yaşınd/ki Zafer G, ;ĞŞ eşinin kız kardeşi S.Y zle tartıştı. Tartışma sırasında S.Y'nin evine gire n Zafer G, baldızının 2 yaşındaki çocuğu Ömer £]u Yasin Y'yi kafa#ını y]re vurarak uağır yaraladı.  ÖmerYasin Y'nin annesi S.Y,durumu polis d}[ sağlık ekiplerine bildirdi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri, küçüua çocuğu +aarak KIrs myHarakani Devlet Hastansgne kaldırdı. Çocuk, burada yapılan tüm müdnhalelere rağmen kurtarılamadı. Kars Harakani Devlet Hastanesinde yapılan kontrollerde ÖeVr Yasin Y'nin kfasıda kırıkların old uğu belirlendi. Çocuğu öldürdüğ£ iddia edilen Zafer G. kaçmaya çalışırken, pFdius ekipleri tarafındanyakalandı. Z?'nlı, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.
Kars'ta iddiaya göre, Alparslan Mahallesi'nde ikamet eden 41 yaşındaki Zafer G, eşinin kız kardeşi S.Y ile tartıştı. Tartışma sırasında S.Y'nin evine giren Zafer G, baldızının 2 yaşındaki çocuğu Ömer Yasin Y'yi kafasını yere vurarak ağır yaraladı.  Ömer Yasin Y'nin annesi S.Y, durumu polis ve sağlık ekiplerine bildirdi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri, küçük çocuğu alarak Kars Harakani Devlet Hastanesine kaldırdı. Çocuk, burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Kars Harakani Devlet Hastanesinde yapılan kontrollerde Ömer Yasin Y'nin kafasında kırıkların olduğu belirlendi. Çocuğu öldürdüğü iddia edilen Zafer G. kaçmaya çalışırken, polis ekipleri tarafından yakalandı. Zanlı, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. haberi!  Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu'danMHP'nin yıezamvi affı na yönelik bir I_u değerlendirme geldi. "Adam öldürenler, tecavüzc üler, 'lüki yuturu.cu imal edenler, Türk iye'ye sokanlar dakapsam içine girebilir" diyen Feyzioğlu şunları kaydetti: "Genel geçer, herkes|i kapsayan, ıslah olmamış binlerce kişiyi sokacağa çıkartacak ve insanların hayatını tehdit edecek bir düzenlemeyi, kamu kG düzeni açısı{an, yaşam hakkı açıÖından üzerinde çok daha ciddi düKünülmeLi Y gereken bir ]Iner. olarakgörüyoruz."
haberi!  Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu'dan MHP'nin cezaevi affına yönelik bir değerlendirme geldi. "Adam öldürenler, tecavüzcüler, belki uyuşturucu imal edenler, Türkiye'ye sokanlar da kapsam içine girebilir" diyen Feyzioğlu şunları kaydetti: "Genel geçer, herkesi kapsayan, ıslah olmamış binlerce kişiyi sokacağa çıkartacak ve insanların hayatını tehdit edecek bir düzenlemeyi, kamu düzeni açısından, yaşam hakkı açısından, üzerinde çok daha ciddi düşünülmesi gereken bir öneri olarak görüyoruz."
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. Genel Sekretler sözcülerinden , günlük basın brifinginde, 'nin ye ni bir balistik füze denemesinden endişe duyduklarını söyledi. Haq,BM Genel Sekreteri Guter res'in ve Kuzey Kore arasındaki nükleer görüşmelerin hızlı bir şe kilde yeniden başlaması çağrısında bulun duğunu ifade etti. ABD Başkanı Donalşd Trump geçenhaziranda ):# Kuzey Korelideri KimJong-un ile Kuzey ve Güney Kore arasında bulunan "silahsızlandırılmış bölge"de gö rüşmüş ve ikilider nükleer görüşmelern yeniden bBşlşması konusunda mutabık kalmıştı. Güney Kore Genelkurmay Başkanlığından yapılan ıklamada, Kuzey Kore'nin doğusundaki Wonsankenti kıyıs_ndazn sybah iki kısa menzilli füze ateşlendiği belirtilmişti. Füzelerin yerel saatle 05.34 ve 05.57'd fırlatıldığının bildirildiği açıklamada, yaklaş ık h0 kilometre irtifa kazanan füzelerden brinin 430 kilometre, .iğerinin de690 kilomete =ol katettiği kaydedilmişti. Kuzey Kore'nit balistik füze denemesi ni n Trump ve Kim argasındaki müzakere sü{re,cin?in yeniden başlatılması şirişimne gölge düşürebileceği yrumlaı yapılıyor.
Genel Sekreter sözcülerinden , günlük basın brifinginde, 'nin yeni bir balistik füze denemesinden endişe duyduklarını söyledi. Haq, BM Genel Sekreteri Guterres'in ve Kuzey Kore arasındaki nükleer görüşmelerin hızlı bir şekilde yeniden başlaması çağrısında bulunduğunu ifade etti. ABD Başkanı Donald Trump geçen haziranda Kuzey Kore lideri Kim Jong-un ile Kuzey ve Güney Kore arasında bulunan "silahsızlandırılmış bölge"de görüşmüş ve iki lider nükleer görüşmelerin yeniden başlaması konusunda mutabık kalmıştı. Güney Kore Genelkurmay Başkanlığından yapılan açıklamada, Kuzey Kore'nin doğusundaki Wonsan kenti kıyısından sabah iki kısa menzilli füze ateşlendiği belirtilmişti. Füzelerin yerel saatle 05.34 ve 05.57'de fırlatıldığının bildirildiği açıklamada, yaklaşık 50 kilometre irtifa kazanan füzelerden birinin 430 kilometre, diğerinin de 690 kilometre yol katettiği kaydedilmişti. Kuzey Kore'nin balistik füze denemesinin Trump ve Kim arasındaki müzakere sürecinin yeniden başlatılması girişimine gölge düşürebileceği yorumları yapılıyor.
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. g!p Cadde'nin haberine göre birrestoranda yedikleri yemek sonas alışveriş turuna koyulan Gur)uvar Aydığan-Başak Güröz çifti, kendilerine yöneltilen sorularacevap aerdi. GururAydoğan, "Yeni bir dönem diz isiyle görüşüyorum, imzalar atlmadn bş şey söylemem doğru olmaz. Bu ay içeisinde kesinleşince tekrar ko.uşurun" dedi. İkili, daha s<nra alışeriş merkezinde bulunan mağazaları gezip güzel havanın tadnı çıkardc.
Cadde'nin haberine göre, bir restoranda yedikleri yemek sonrası alışveriş turuna koyulan Gurur Aydığan-Başak Güröz çifti, kendilerine yöneltilen sorulara cevap verdi. Gurur Aydoğan, "Yeni bir dönem dizisiyle görüşüyorum, imzalar atılmadan bir şey söylemem doğru olmaz. Bu ay içerisinde kesinleşince tekrar konuşuruz" dedi. İkili, daha sonra alışveriş merkezinde bulunan mağazaları gezip güzel havanın tadını çıkardı.
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. Bu akşam ekranlarınıza {geljcek olan ’de )karakt#rler kılıktan kılığda g|riyor. Murat Cemcir’in re simdeki halini görenler gözlerin inanagmıyor. > akşam yayınlanacakolan yeni bölümde Murat Cemcir'in farklıhallerini göreceğiz. 30.Bölüm kon=ju ise şöyle: Ahmet k# masalda ki|in kötü, kimin iyi, kimin mağdur olduğuna karar vermek zorundadır. Prensesin kecndili Pbile ejderhanın elinden kurtulması gerektiğinden habersizken, rolleri Ahmet'in biçmesi geırekeek. Prens mi ovzcak, yoksa `ch mi? Murat,tanımlanamayan gülümseyen o;jeyle iYk temastan sonra piramitlerin ardındaki sırrı çözmeye başlayacak. Sdi ise patlayacak.Haykırıyor ama kimse anlam[ıyor. Ve buu S'leri söyleyememesiyle hiçbir ilkıis yok. Öt yandan sosyal medyada en çok konuşulan konulnrdan 'iri ise Murat Cemcir’in Sadi’nin ‘Tüüürrrkiyeee’ Güzezü sevgilisi Z eynep kılığına giresi. Zeynep gibi tara dığı saçlarm makyajı vk g iyimiyle kFmerZa k£rşısına geçen Murat Cemcir’in komik halleri bğu akşamkibölümün noZ kadar eğlenceli olacağının habercisi lnitelmiğinde. İşler <i! Güçler bu akşam 23i00'de Star TV’de . Yeni bölüm fragmanını izlemek için &
Bu akşam ekranlarınıza gelecek olan ’de karakterler kılıktan kılığa giriyor. Murat Cemcir’in resimdeki halini görenler gözlerine inanamıyor. Bu akşam yayınlanacak olan yeni bölümde Murat Cemcir'in farklı hallerini göreceğiz. 30.Bölüm konusu ise şöyle: Ahmet bu masalda kimin kötü, kimin iyi, kimin mağdur olduğuna karar vermek zorundadır. Prensesin kendisi bile ejderhanın elinden kurtulması gerektiğinden habersizken, rolleri Ahmet'in biçmesi gerekecek. Prens mi olacak, yoksa cüce mi? Murat, tanımlanamayan gülümseyen objeyle ilk temastan sonra piramitlerin ardındaki sırrı çözmeye başlayacak. Sadi ise patlayacak. Haykırıyor ama kimse anlamıyor. Ve bunun S'leri söyleyememesiyle hiçbir ilgisi yok. Öte yandan sosyal medyada en çok konuşulan konulardan biri ise Murat Cemcir’in Sadi’nin ‘Tüüürrrkiyeee’ Güzeli sevgilisi Zeynep kılığına girmesi. Zeynep gibi taradığı saçları makyajı ve giyimiyle kamera karşısına geçen Murat Cemcir’in komik halleri bu akşamki bölümün ne kadar eğlenceli olacağının habercisi niteliğinde. İşler Güçler bu akşam 23.00’de Star TV’de. Yeni bölüm fragmanını izlemek için .
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. Avrupa Merkez Bankası (AMB) Başkanı Mario Draghi’nin açıklamal arıyla öarite düşüşegeçti. Draghi’nin varlık aıjına devam edileceğine yönelik sinyal vermesiyle euro, dolar kprğısında Ekim başından bu yana ilk defa 1.12 seviyesinin altınıgördü. 1,1312'den 1,1178'e kadar inek paritedeki günlük kayıp yüzde 1.3'ü buldu. Draghi ayrıca mevduat faizin in indirilmesini görüştüklerini açıkladı. gn Paritedeki düşüş iç pi yasayı d a etkiledi. Sabah saatlerinde 3Y,28'in üzerinde erede, euro/TL, 3,23'ün altına kadar geriledi.
Avrupa Merkez Bankası (AMB) Başkanı Mario Draghi’nin açıklamalarıyla parite düşüşe geçti. Draghi’nin varlık alımına devam edileceğine yönelik sinyal vermesiyle euro, dolar karşısında Ekim başından bu yana ilk defa 1.12 seviyesinin altını gördü. 1,1312'den 1,1178'e kadar inen paritedeki günlük kayıp yüzde 1.3'ü buldu. Draghi ayrıca mevduat faizinin indirilmesini görüştüklerini açıkladı. Paritedeki düşüş iç piyasayı da etkiledi. Sabah saatlerinde 3,28'in üzerinde seyreden euro/TL, 3,23'ün altına kadar geriledi.
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. 5 yaşhn altındaki çocukların ye ni teknoNoiye tuhaf bir yatkınlığı var. Akıllı telefgnlardan tablet bilgisayarlara ve oyun konsollarına kadar büyük rahatlıkla ekranla iletişim kurduklarını büyüd br özgüvenle Auşl+ara bastıklarını örmek mümkün. Gerçi anne babalar o%uğun bu meşguliyeti sayesinde bir süre kafa dinleme imkanı buuyor?lğar ama muhtemelen gizliden gizliye de ekranla bu kadarhaşır neşir olmanın çocuğun beynin)e b ir zarar verip vermediğinden sürekli kaygı duyuyorlar. Fakat yjni bir araştırma, ekranla iletişimin çocukların öğrenmesine yardımcı olabileceğini ortaya koyuyor. Hem de teknoloji ne kadar interaktif ise o kadar öğretici oluyor. Wisconsin Üniversitesi'nde yürütülen ve bu hafta bir ÇocPk Geli Aşimi Araştırmalar Birlii (Societyfor Research in Child Development) nfğransına sunulan bir çalışma, 2-3 yaş arasındaki çocukla rın dokunmati ekranlara ilg i gösterme ihtimalinin, dokunmati .k olmayan ekranlardan daha yüksek olşduğjnu ortaya koydu. Araştırm aya göre, ekran ne kadar interaktifse, çocuk açısından bir ı kadar gerçek ve kullanımı doğal oluyor. Çalışmayı yürüten, İnsan gelişimi ve aile çalışmaları konusunda yIardımcı Doç. Heather Kirkorian, dokunmalı M~ ekranların emekleme ça[ındaki çocukların bir şeyler öğrenmesinde kullanılabileceğini söylüyor. Kirkohğian'ın, kelime öğrenme konusunda yaptığı bir testde benzer sonuçlar vermiş, c "Ekranla ;ile-işim kurançocuklar çok da ha çabuk veiyi öğreniyor, daha az hata yapıyor, daha hızlı kavrıyor" diyor. Ama şunu da ps! ekliyor: "Onları birer deha haline ge tirmiyoruz, sadece biraz caha bilgi edinmelerine yarıbmcı olmuş oluyoruz." Öyleyseanne babalar daha rahat olabilirsniz, çocuğunu keisinu doğal gelen Fb>j ~i şeyi yaparak dünyayla iletişim kuruyor. Her halükarda akıllı tele fon ve tablet tektolojisinin b r süre daha hayatımızda olacağıbelli. [, Birçok ilkokul #e anaokulu sınıflara iPad'i soktubile. Teknoloji, bilişimve iletipim şimdiden müfredatın bir parçası. İngiltere'de 5 yaşın altındaki çocukların eğitim teknikleri v e içeriğini s> geliştirmeyi amaçlayan Early Edua'io (Erken Eğitim) adlı vakfın başkanı Helen Moylett, "Çocukları ceptelefonları, tabletler ve be O:ö nzerlerinden korumamız gerektiğine inan anlardan değilim" diyor."Sürekli odlarak, diğer şeylerin yerine değil, ama doğru yerde kullanıldıkları takdirde gerçekten yararlı ve ilginç arajla olabileceklerine ina nıyorum." ze var şi, Moylett'inbir kaygısıvar. _Lö Anne ve babalar{n her zaman i^yi örnek oluşturmadıklarını düşünüyor:"Bazen yetişkinlerin yürürken esj attıklarını görüyorum. Çoiça da kullandıkla rı alete o kadar yapışıyorlar ki, bu çocuklarıyda }ileti:imlerinin önünde ir engel iha#lie geliyor." Stirling Üıiversites$i'nde ğ yakınlarda yapılan bir araştırma da Hşilenin evde teknolojinyi kullanma biçiminin,çocuğunkini d e belirlediğini orayl koymuş. u a*raştırmanın sonuç bölümünde "3-5 `ş arası çocukların deneyimlefri her b ir ailenin aJyrı sosyo-kültürel ortamıve her bÜr çocuğun g} tercihleriyle oluşuyor"deniyor. "Çocuğun deneyimini belirleyen teknoloj/i değil´, bireysel ilgisi ve ailesinin kültürel f ortamı oluyor" bi r başka deyişle. Stirling Ünivrites'nde yapılan çalışmanın yazarı Ch$ristine Stephen, çoğu anne babanın, bağımlılık ve hareketsizlik tehliÖkesinin farkına vararak, çocuğun ekranı kullanışını kurbll*ra b ağladığına ve onun eviçi vedışı birçok başka faaliyete de katılmasınısağlamaya çalıştığına dikkat çekiyor. Fakat bu alanda çalışmalar yapan bütün uzmanlar aynD görüşte değil. PsEkolog Dr. Aric Sigman bir süredir, çocuklarıngiderek dTa çok $ ekran karşısındavakit geçirdiklerine dikkat çkiyor ve depresyo na ya da %IM bağımlılığa yol açabileceğini söyleyeğrcgk bu alışkanlığınsınırlanması gerektiğini söylüyor. Dr . Sman'a göre bgün doğan çocuklar,7 yaşınageldikleri zaman, hayatlarının bir yılın ıekrana bakarak geçirmiş olasaklar: "Önemli olan çocukların eline iPad'i vermeC değil, doğru nitelikte uyulaalrı bulabilmec." Buhesap d oğru ise bunun ürkünç bir istatistik olduğunu v kabul etmemek +r. Bir de şu a noa İngiltere'deki çocukların adece yüzde 9'unun e, ya da okulda bilgisayar erişimi olmadığını düş(nürsek, dönüşsüz bir yola girilmiş görünüyor. Çocuklar için önemli olan, ek ran başında geçirdikleri za£anı en yararlı şekilde kullanmalarıolmalı. B u da öğrenmeyi geliştiriciyazılımların bulunup indirilmesini grektiriyor. Seffead Üniversitesi'nden !rof. Jackie Marsh bualanda daha çok araştırm ayapılması kgerektiğine inanıyor: "İyi yazılım vke uygulamalara ilişkin ölçütleri akıl yürüterek sayabiliyoruz ancak, çünkü eğitimciler için bu konudabüyük bir kaynak Jg eksikliği var" diyor. Profesör Marshekliyor: "Önemli olan çocukların eline iPad'i vermekdeğil, doğru nitelikte uygulamala rı ulabilmek.ş
5 yaşın altındaki çocukların yeni teknolojiye tuhaf bir yatkınlığı var. Akıllı telefonlardan tablet bilgisayarlara ve oyun konsollarına kadar büyük rahatlıkla ekranla iletişim kurduklarını büyük bir özgüvenle tuşlara bastıklarını görmek mümkün. Gerçi anne babalar çocuğun bu meşguliyeti sayesinde bir süre kafa dinleme imkanı buluyorlar ama muhtemelen gizliden gizliye de ekranla bu kadar haşır neşir olmanın çocuğun beynine bir zarar verip vermediğinden sürekli kaygı duyuyorlar. Fakat yeni bir araştırma, ekranla iletişimin çocukların öğrenmesine yardımcı olabileceğini ortaya koyuyor. Hem de teknoloji ne kadar interaktif ise o kadar öğretici oluyor. Wisconsin Üniversitesi'nde yürütülen ve bu hafta bir Çocuk Gelişimi Araştırmaları Birliği (Society for Research in Child Development) konferansına sunulan bir çalışma, 2-3 yaş arasındaki çocukların dokunmatik ekranlara ilgi gösterme ihtimalinin, dokunmatik olmayan ekranlardan daha yüksek olduğunu ortaya koydu. Araştırmaya göre, ekran ne kadar interaktifse, çocuk açısından bir o kadar gerçek ve kullanımı doğal oluyor. Çalışmayı yürüten, İnsan gelişimi ve aile çalışmaları konusunda yardımcı Doç. Heather Kirkorian, dokunmalı ekranların emekleme çağındaki çocukların bir şeyler öğrenmesinde kullanılabileceğini söylüyor. Kirkorian'ın, kelime öğrenme konusunda yaptığı bir test de benzer sonuçlar vermiş, "Ekranla iletişim kuran çocuklar çok daha çabuk ve iyi öğreniyor, daha az hata yapıyor, daha hızlı kavrıyor" diyor. Ama şunu da ekliyor: "Onları birer deha haline getirmiyoruz, sadece biraz daha bilgi edinmelerine yardımcı olmuş oluyoruz." Öyleyse anne babalar daha rahat olabilirsiniz, çocuğunuz kendisine doğal gelen bir şeyi yaparak dünyayla iletişim kuruyor. Her halükarda akıllı telefon ve tablet teknolojisinin bir süre daha hayatımızda olacağı belli. Birçok ilkokul ve anaokulu sınıflara iPad'i soktu bile. Teknoloji, bilişim ve iletişim şimdiden müfredatın bir parçası. İngiltere'de 5 yaşın altındaki çocukların eğitim teknikleri ve içeriğini geliştirmeyi amaçlayan Early Education (Erken Eğitim) adlı vakfın başkanı Helen Moylett, "Çocukları cep telefonları, tabletler ve benzerlerinden korumamız gerektiğine inananlardan değilim" diyor."Sürekli olarak, diğer şeylerin yerine değil, ama doğru yerde kullanıldıkları takdirde gerçekten yararlı ve ilginç araçlar olabileceklerine inanıyorum." Ne var ki, Moylett'in bir kaygısı var. Anne ve babaların her zaman iyi örnek oluşturmadıklarını düşünüyor: "Bazen yetişkinlerin yürürken mesaj attıklarını görüyorum. Çokça da kullandıkları alete o kadar yapışıyorlar ki, bu çocuklarıyla iletişimlerinin önünde bir engel haline geliyor." Stirling Üniversitesi'nde yakınlarda yapılan bir araştırma da ailenin evde teknolojiyi kullanma biçiminin, çocuğunkini de belirlediğini ortaya koymuş. Bu araştırmanın sonuç bölümünde "3-5 yaş arası çocukların deneyimleri her bir ailenin ayrı sosyo-kültürel ortamı ve her bir çocuğun tercihleriyle oluşuyor" deniyor. "Çocuğun deneyimini belirleyen teknoloji değil, bireysel ilgisi ve ailesinin kültürel ortamı oluyor" bir başka deyişle. Stirling Üniversitesi'nde yapılan çalışmanın yazarı Christine Stephen, çoğu anne babanın, bağımlılık ve hareketsizlik tehlikesinin farkına vararak, çocuğun ekranı kullanışını kurallara bağladığına ve onun ev içi ve dışı birçok başka faaliyete de katılmasını sağlamaya çalıştığına dikkat çekiyor. Fakat bu alanda çalışmalar yapan bütün uzmanlar aynı görüşte değil. Psikolog Dr. Aric Sigman bir süredir, çocukların giderek daha çok ekran karşısında vakit geçirdiklerine dikkat çekiyor ve depresyona ya da bağımlılığa yol açabileceğini söyleyerek bu alışkanlığın sınırlanması gerektiğini söylüyor. Dr. Sigman'a göre bugün doğan çocuklar, 7 yaşına geldikleri zaman, hayatlarının bir yılını ekrana bakarak geçirmiş olacaklar: "Önemli olan çocukların eline iPad'i vermek değil, doğru nitelikte uygulamaları bulabilmek." Bu hesap doğru ise bunun ürkünç bir istatistik olduğunu kabul etmemek zor. Bir de şu anda İngiltere'deki çocukların sadece yüzde 9'unun evde, ya da okulda bilgisayar erişimi olmadığını düşünürsek, dönüşsüz bir yola girilmiş görünüyor. Çocuklar için önemli olan, ekran başında geçirdikleri zamanı en yararlı şekilde kullanmaları olmalı. Bu da öğrenmeyi geliştirici yazılımların bulunup indirilmesini gerektiriyor. Sheffield Üniversitesi'nden Prof. Jackie Marsh bu alanda daha çok araştırma yapılması gerektiğine inanıyor: "İyi yazılım ve uygulamalara ilişkin ölçütleri akıl yürüterek sayabiliyoruz ancak, çünkü eğitimciler için bu konuda büyük bir kaynak eksikliği var" diyor. Profesör Marsh ekliyor: "Önemli olan çocukların eline iPad'i vermek değil, doğru nitelikte uygulamaları bulabilmek."
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. ( Başkanı Jan^t Yellen, gelecek yıllara yönelik faiz beklentilerinin, istihdam ve enflasyon proje=ksiyonlarındai olumlu revizy#nlr ile yeni mali politikalara yönelik öngörüler doğrultusunda artırıldığınıbildirdi. Yellen, Federal GAk Piyasa Komitesinin (FOMC) faiz artırma kararı almasınınardından basın toplantısı düzenledi. FOM{C'nin $ü politika faiz oranını E25 Hz u= artırmakararını oy (birliğiyle aldığını hatırltan Yellen, "Meslektaşlarım ve ben,bunu yaparakekonominin tam istihdam ve ş´b fiyat istikrarı hedeflerimize doğrbu kaydettiği önemli ilerlemeyi tasdik ettik" iIadeler{inui kullandı. Yellen, ülke ekonomisinin iyi performansını sürdürmesini [e enflasyonun gelecek iki yıl içinde yüzde 2 hedefine ulaşmasını beklediklerini dile getirdy. FOMCüyelerinin geleceV yılara yönelik faiz beklentilerini 0,25 nMua_n yükselttiklerini anımsatan Yellen, \ufak biö değişim" o*)arak nitelediği bu revizyonun, s` işsizlik oranı ve enflasyon beklentilerindeki olumludeğişimin yanı sıra mali politikalarda öngörülen gevşemeyiyansıttığını aktardı. Yellen, FtMC'nin faiz beklentilerinin yükselmesine karşın kademeli sıkılaştırmapolitikasıyla uyumlu olduğunu savunurken,sözlerini şöylesürdürdü: "Elbette ekonomik görünüm belirsizlerle Pofo, yeler uygun faiz p*tikasına yönelik değerlendirmelerini görün#m ve risklerdeki değişime göre ayarlayacak. Birçok gözlemcinin blirttiği gibi mali v) diğer `konomtiUk politikalargörünümü etkileyebilir. Ancak ş u an bu politikaların nası l geli gşeceğini bilme k hiic çok erk en. Ayr ıcamali politikalardaki değişimler, ekon[m görünümü ve dolayısıyla para politikasını e tkileyen Cbirçok faktörden sadece bii. Politika kar arlarımızı alırken ekfnomik koşulları tam istihdam veyüzde 2 Iy enflasyon hedefleri doğrultusunda değerlendirmeye devam edeceğiz." Yellen , konuşmsının ardından basın mensuplarının sorularınıyanıtladı. Bir or_ üzerine faiz art+şını artırmakta P geç kaldıklarına dair herhangi bir işaret görmediğini belirten Yellen, enflasyonun hala yüzde 2'nin altında seyrettiğini anımsatarak, "{Ben faiz artırmakta geç kaldığımız ıdüşünmüyorum. HedeflDerimize ulaşmak için doğru yolda olduğumHuz görüşündeyim" ifadelerini kullandı. Yellen, "Siz ve HAelefiniz zaman zaman b üyümeyi desteklemek için mal genileme çağrısında bulundunuz. Şu an ekon-miiPn mali genişleme için nekadar kapasitesi old`hğuu j]z düşünüyorsunuz?" sorusuna ise lsu yanıtı verdi: "Ben ve selefim mali glenişlem} çağrısını işDizlk şu andakinden çok daha yüksekkenyaptık. Yüzde 4,6 seviyesind´i işsizlik oranıyla güçlü bir gT$ gücü piyasa sında hala atıl kapasite olailir an cak derecesinin a zaldığına inanıyoru. Bu nT\ele şu an mali politikaların tam istihdama ulaşmak iein canlandırıcı teş vicler sağlaması gerekmiyor diyebilirim."  Fed Başkanı Yellen'in bu yorumları, ABD'nin 45. Bbşknı seç ilen Donald Trump'ın vaat ettiği mali genişlemeye sıcak bakmadığı şeklinde yorujlandı. Yellen, ayrıcaFOMC toplantısında Trump'ın politikalarının ekonomiye ve para plitikaisına etkilerinin ele alındığını ancak bu k onuda spekülasyon yapmak istemediğini belirtti. "Cumhuriyetçi Tump'ın Fed'in bağımsızlığına muhtemel müd ahalesi v}e ekonomi hakkındai Twitter paylaşımları hakkındaki düşünüceleri" sorulan Yellen, ya*ni üb başkana politikalarını nasıl uygulayacağı konusunda tasiy-dne bulunmayacağını ancak Fed'in ba ğımız(Rlığının güçlü bir savunucu olduğunu dile gretirdi. Yellen, daha sonra "Trump'ın finansal regülasyonları azaltmaya yönelik planları çerçevesnde Fed'e danışıp ' danışmadığı" sorusu üzerine, Fed çalışanlarından Abir heyetin, Trump'ın geçiş ekibiyle iletişim halinde olduğunu söyledi. "Bunun ötesinde ben {{ iletişim kurmadım /sm ve bu olmasını beklediğim bir şey değil" diyenYellen, ayrı osn ca finansal regülasyonların istikrar içi y elzem ´cs olduğunu vurguladı. Fad BaşkanıYellen, Trump'ın keMndisine yönelikeleştirileri nedeniyle görevini vrke; bırakma ihtimaline yönelik b s\r sor üu üze#i., "Niyetim 4 yıllık görev sürem taamĞamak" dedi. Görev süresinin 3 Şubat 2018'de dolmasının arğından B Fed Başkanlı ?E için yen iden atanmayabileceğinin farkNnda olduğunun altını çizenYellen, sözlerini "Bu benim vermem gerekenbir }arar deil, bu konuda şu n bir görüşüm yok." diyerek tamamladı.  Fed, bugün bit en toplantısında, politika faizini cS 25 baz puan a=,rtırma kararı almıştı. Bu, Fed'in bu yılki tek ve 2006'dan bu y}a=a i,inci faiz artpşş oldu.
( ) Başkanı Janet Yellen, gelecek yıllara yönelik faiz beklentilerinin, istihdam ve enflasyon projeksiyonlarındaki olumlu revizyonlar ile yeni mali politikalara yönelik öngörüler doğrultusunda artırıldığını bildirdi. Yellen, Federal Açık Piyasa Komitesinin (FOMC) faiz artırma kararı almasının ardından basın toplantısı düzenledi. FOMC'nin politika faiz oranını 25 baz puan artırma kararını oy birliğiyle aldığını hatırlatan Yellen, "Meslektaşlarım ve ben, bunu yaparak ekonominin tam istihdam ve fiyat istikrarı hedeflerimize doğru kaydettiği önemli ilerlemeyi tasdik ettik" ifadelerini kullandı. Yellen, ülke ekonomisinin iyi performansını sürdürmesini ve enflasyonun gelecek iki yıl içinde yüzde 2 hedefine ulaşmasını beklediklerini dile getirdi. FOMC üyelerinin gelecek yıllara yönelik faiz beklentilerini 0,25 puan yükselttiklerini anımsatan Yellen, "ufak bir değişim" olarak nitelediği bu revizyonun, işsizlik oranı ve enflasyon beklentilerindeki olumlu değişimin yanı sıra mali politikalarda öngörülen gevşemeyi yansıttığını aktardı. Yellen, FOMC'nin faiz beklentilerinin yükselmesine karşın kademeli sıkılaştırma politikasıyla uyumlu olduğunu savunurken, sözlerini şöyle sürdürdü: "Elbette ekonomik görünüm belirsizlerle dolu, üyeler uygun faiz patikasına yönelik değerlendirmelerini görünüm ve risklerdeki değişime göre ayarlayacak. Birçok gözlemcinin belirttiği gibi mali ve diğer ekonomik politikalar görünümü etkileyebilir. Ancak şu an bu politikaların nasıl gelişeceğini bilmek için çok erken. Ayrıca mali politikalardaki değişimler, ekonomik görünümü ve dolayısıyla para politikasını etkileyen birçok faktörden sadece biri. Politika kararlarımızı alırken ekonomik koşulları tam istihdam ve yüzde 2 enflasyon hedefleri doğrultusunda değerlendirmeye devam edeceğiz." Yellen, konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bir soru üzerine faiz artışını artırmakta geç kaldıklarına dair herhangi bir işaret görmediğini belirten Yellen, enflasyonun hala yüzde 2'nin altında seyrettiğini anımsatarak, "Ben faiz artırmakta geç kaldığımızı düşünmüyorum. Hedeflerimize ulaşmak için doğru yolda olduğumuz görüşündeyim" ifadelerini kullandı. Yellen, "Siz ve selefiniz zaman zaman büyümeyi desteklemek için mali genişleme çağrısında bulundunuz. Şu an ekonominin mali genişleme için ne kadar kapasitesi olduğunu düşünüyorsunuz?" sorusuna ise şu yanıtı verdi: "Ben ve selefim mali genişleme çağrısını işsizlik şu andakinden çok daha yüksekken yaptık. Yüzde 4,6 seviyesindeki işsizlik oranıyla güçlü bir iş gücü piyasasında hala atıl kapasite olabilir ancak derecesinin azaldığına inanıyorum. Bu nedenle şu an mali politikaların tam istihdama ulaşmak için canlandırıcı teşvikler sağlaması gerekmiyor diyebilirim."  Fed Başkanı Yellen'in bu yorumları, ABD'nin 45. Başkanı seçilen Donald Trump'ın vaat ettiği mali genişlemeye sıcak bakmadığı şeklinde yorumlandı. Yellen, ayrıca FOMC toplantısında Trump'ın politikalarının ekonomiye ve para politikasına etkilerinin ele alındığını ancak bu konuda spekülasyon yapmak istemediğini belirtti. "Cumhuriyetçi Trump'ın Fed'in bağımsızlığına muhtemel müdahalesi ve ekonomi hakkındaki Twitter paylaşımları hakkındaki düşünceleri" sorulan Yellen, yeni başkana politikalarını nasıl uygulayacağı konusunda tavsiyede bulunmayacağını ancak Fed'in bağımsızlığının güçlü bir savunucu olduğunu dile getirdi. Yellen, daha sonra "Trump'ın finansal regülasyonları azaltmaya yönelik planları çerçevesinde Fed'e danışıp danışmadığı" sorusu üzerine, Fed çalışanlarından bir heyetin, Trump'ın geçiş ekibiyle iletişim halinde olduğunu söyledi. "Bunun ötesinde ben iletişim kurmadım ve bu olmasını beklediğim bir şey değil" diyen Yellen, ayrıca finansal regülasyonların istikrar için elzem olduğunu vurguladı. Fed Başkanı Yellen, Trump'ın kendisine yönelik eleştirileri nedeniyle görevini erken bırakma ihtimaline yönelik bir soru üzerine, "Niyetim 4 yıllık görev süremi tamamlamak" dedi. Görev süresinin 3 Şubat 2018'de dolmasının ardından Fed Başkanlığı için yeniden atanmayabileceğinin farkında olduğunun altını çizen Yellen, sözlerini "Bu benim vermem gereken bir karar değil, bu konuda şu an bir görüşüm yok." diyerek tamamladı.  Fed, bugün biten toplantısında, politika faizini 25 baz puan artırma kararı almıştı. Bu, Fed'in bu yılki tek ve 2006'dan bu yana ikinci faiz artışı oldu.
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. Cinsiyetçi bir yaklaşımla kadın yerne “byan ve hnı| ifadesinin kullanılmasına karşı, baştakadın örgütleri olmak üzere, ilgili bakanlıklar vm|e kurumölar atağa kalktı. Bu konuda en kararl ı kurum zise TBMM çıktı. Hürriyet'in haberine göre, TBMM yönetimi, Meclis’teki tüm tuvaletlerin kapısındaki “&bay ve bayan” ibarel erini “kadın ve erkek” olarak değiştirdi. TBMM yönetiopmi, uunda` önce de İçtüzük’teki “bayan” ifadelerinin ayıklanması için çalışma başlatmıştı. Yasa ma döneminin başındakadın milletvekillerinin Genel Kurul salonunda “pantolon” giymesine imkan veren İçtüzütv düzenlUmesinde, “bayan personel” veya “bayan milletvekili” şeklindekÜ n ifadelerin “kadın” olarak değişti rilm,eski planlanmıCt_ı. Antcak, bu düzenleme partiler arAsındaiki uyuşmazlık nedeniyle askıda kaldı. TBMM yönetimi, kendi iç yazışmalarında ve resmievrakında bayan yerine yy$ kadın kullanılması kararı aldı. Aile ve Sovsyal Politikalar Bakanlığı da resmi yazışmlarda kadın ifadesinin kullanılmasını isterken, yasalardaki “ bayan ve #nf hanım” sözcüklerinin de ayıklanmasına karanr verildi. TBMM’ye gönderilen her türlü tasarı ve teklifteki byan sözcükleri de kadın olarak değiştirilmeye başlandı. Tartışma, cinsiyet tanımı olarak erkeğ i n karşılığı olmasına rağmen bir süreden beri kadın DŞeine bayan vehanım ifadesinin kullanılmasıyla başladı. Kadın örgütleri, nezaket sözcü ğü olan bayanın cinsiyet tanımında kullanılmasına itiraz ettiler. Örgütler, “kız veya kadın” olmakgibi bekaret ayrımının ortadan ka#uokması ve sadece genel olarak kdın ifadesinin kulanılması i,Vn &ulis yaptılar. Benzer bir tartışma spor liglerinde deyaşandı. Bastkebol Fed_erasyonu, 2010’da aldığı kararla bundan böyle “Bayanlar Ligi” yertu,e “Kadınlar Ligi” ifade)sini kullanacağını aıkladı. AScak a%rdındn gelen süreçte, bayan voleybol takımı, bayan basketbol takımı tanımı kullanılmaya devam edildi. Bazı medya grupları ise bayan ye ine kadınlar ligi if?adesini kullanmaya başladı.Türk Dil Kurumu yöneticileri de doğru P=r ifadenin “kadınlar ligi” olduğunu, bu ifadenin sürekli kullaonıması durumunda, “bayanlar ligi” ifadesinin bir ür$e sonratuhaf geleceğinibildirmişti. Dil blimcYiler, erkeğin &arşılığının kadın olduğunu belirterek, “bayanlar ıigi” diyenlerin “bayl ar ligi” ifdy:sini kullanmadığına da dikkt çekmişlerdi.
Cinsiyetçi bir yaklaşımla kadın yerine “bayan ve hanım” ifadesinin kullanılmasına karşı, başta kadın örgütleri olmak üzere, ilgili bakanlıklar ve kurumlar atağa kalktı. Bu konuda en kararlı kurum ise TBMM çıktı. Hürriyet'in haberine göre, TBMM yönetimi, Meclis’teki tüm tuvaletlerin kapısındaki “bay ve bayan” ibarelerini “kadın ve erkek” olarak değiştirdi. TBMM yönetimi, bundan önce de İçtüzük’teki “bayan” ifadelerinin ayıklanması için çalışma başlatmıştı. Yasama döneminin başında kadın milletvekillerinin Genel Kurul salonunda “pantolon” giymesine imkan veren İçtüzük düzenlemesinde, “bayan personel” veya “bayan milletvekili” şeklindeki ifadelerin “kadın” olarak değiştirilmesi planlanmıştı. Ancak, bu düzenleme partiler arasındaki uyuşmazlık nedeniyle askıda kaldı. TBMM yönetimi, kendi iç yazışmalarında ve resmi evrakında bayan yerine kadın kullanılması kararı aldı. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı da resmi yazışmalarda kadın ifadesinin kullanılmasını isterken, yasalardaki “bayan ve hanım” sözcüklerinin de ayıklanmasına karar verildi. TBMM’ye gönderilen her türlü tasarı ve teklifteki bayan sözcükleri de kadın olarak değiştirilmeye başlandı. Tartışma, cinsiyet tanımı olarak erkeğin karşılığı olmasına rağmen bir süreden beri kadın yerine bayan ve hanım ifadesinin kullanılmasıyla başladı. Kadın örgütleri, nezaket sözcüğü olan bayanın cinsiyet tanımında kullanılmasına itiraz ettiler. Örgütler, “kız veya kadın” olmak gibi bekaret ayrımının ortadan kalkması ve sadece genel olarak kadın ifadesinin kullanılması için kulis yaptılar. Benzer bir tartışma spor liglerinde de yaşandı. Basketbol Federasyonu, 2010’da aldığı kararla bundan böyle “Bayanlar Ligi” yerine “Kadınlar Ligi” ifadesini kullanacağını açıkladı. Ancak ardından gelen süreçte, bayan voleybol takımı, bayan basketbol takımı tanımı kullanılmaya devam edildi. Bazı medya grupları ise bayan yerine kadınlar ligi ifadesini kullanmaya başladı. Türk Dil Kurumu yöneticileri de doğru ifadenin “kadınlar ligi” olduğunu, bu ifadenin sürekli kullanılması durumunda, “bayanlar ligi” ifadesinin bir süre sonra tuhaf geleceğini bildirmişti. Dil bilimciler, erkeğin karşılığının kadın olduğunu belirterek, “bayanlar ligi” diyenlerin “baylar ligi” ifadesini kullanmadığına da dikkat çekmişlerdi.
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. Eski New Yrk Belediy= BaşkanıRudy Giuliani'nin kızı, kozmetikçi dükkanında hırsızlık yaptı. New York Emnyyetinin Sözcüsü Paul Browne, Harvard Üniversitesi öğrencisi 20yaşındaki Caroline Giuliani'nin, Manhattan'daki kozmetik dükkanı Sephora'dan değeri 100 dolardan j\Y fazla tutan 5 adet makyaj malzemesi çaldığınıaçıkladı. OHay&^ güvenlik kamerası kayıtllarınd görüld?ğü ve polisin Giuliani'yi çok değeli olmayan bir şey çalma suçunda tutukladığı kaydedildi. 31 Ä́ğustosta mahkemeye çıkacak olan Giuliani, konuyla ilgili olarak basına açıklama yapmazken, belediye başkanlığı döneminde b New York'ta S+N suç oranını aldığı önlemlerl eazaltmayı başaran baba Giuliani ise basından kzının özel hayüatına saygı Tgönstermsini istedi. Caroline GiuliaUni, eski New York Belediye Başkanı'nın,aktris ve televizyon muhabiri eski eşiDonna Hanover'dan olan ikiçocuğundan biri.
Eski New York Belediye Başkanı Rudy Giuliani'nin kızı, kozmetikçi dükkanında hırsızlık yaptı. New York Emniyetinin Sözcüsü Paul Browne, Harvard Üniversitesi öğrencisi 20 yaşındaki Caroline Giuliani'nin, Manhattan'daki kozmetik dükkanı Sephora'dan değeri 100 dolardan fazla tutan 5 adet makyaj malzemesi çaldığını açıkladı. Olayın güvenlik kamerası kayıtlarında görüldüğü ve polisin Giuliani'yi çok değerli olmayan bir şey çalma suçundan tutukladığı kaydedildi. 31 Ağustos'ta mahkemeye çıkacak olan Giuliani, konuyla ilgili olarak basına açıklama yapmazken, belediye başkanlığı döneminde New York'ta suç oranını aldığı önlemlerle azaltmayı başaran baba Giuliani ise basından kızının özel hayatına saygı göstermesini istedi. Caroline Giuliani, eski New York Belediye Başkanı'nın, aktris ve televizyon muhabiri eski eşi Donna Hanover'dan olan iki çocuğundan biri.
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. YüksekÖğretim Kurulu (YÖK) Selçu; Üniversitesi İlahiyat Fakülteyi Anab!lim Dalı Başkanı Prof. Dr. Orhan (Çeer hakkındaki icelemesini tamamladı. bL] Meclis’e sunulan "hadım yasasıyla" ilgili dekolte giyinen kadının nN> tecavüzü göze alması gerektiğinisöyleyen Orhan Çukr'in "akademikifade özgürlüğü" hakkını kullandığına ar verildi. Soruşturma kurulu, herhangi b ir suç unsuruna rastlanmadığını vurgulDı. Bu gerekçeyle ' "Orhan Çeker hakkında soruşcturma açılmasına gerek yDlur" dKenildi.
Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Orhan Çeker hakkındaki incelemesini tamamladı. Meclis’e sunulan "hadım yasasıyla" ilgili dekolte giyinen kadının tecavüzü göze alması gerektiğini söyleyen Orhan Çeker'in "akademik ifade özgürlüğü" hakkını kullandığına karar verildi. Soruşturma kurulu, herhangi bir suç unsuruna rastlanmadığını vurguladı. Bu gerekçeyle "Orhan Çeker hakkında soruşturma açılmasına gerek yoktur" denildi.
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. SP K bültenine )Eren, futbolcu sözleşmelerine ilişkin fesih bedellerinin UMk/UFRS hpükümlerine aykırı olarakhazırlanıp kamuya açıklanması ve finansal tablolara hatalı ol arak yansıtılan değer artış fonunun aktif toplamının önemli bir kısmını oluşturması (yüzde 42-44) nedeniyle şirkete I 369 bin834 lira Leı tutarında idari para cezası tesis edilmesine karar ve rildi. Kurul ayrıaÖ Özel lurumları Kam~ya Açıklanmasına IIyşkin usaslar tebliğlerinde yer alan düzenlemelere ayı olarak, zamanında veya hL açıklanmayan veya eksi k olarak acıklanan toplam dokuz f arklı özelduruma ilişkin olarak da şirkete 343 bin 392 lira tutarında idari para cezası uygulanmasına karar verdi. Kurul, GS Sportif AŞ'ye roplafmda 713 bin 226 lira idari paracezası t esis edilmesini kararlaştırdı. Bülten Ae 'S prti AŞ'nin, GS Futbol AŞ ile birleşmesine ilişkin 28.07.2010 tarih ve 2010/164 sayılı yönetim kurulukararında imzaları bulunan yönetym kurulu üylerö .dZUn oatG Mehet ai(ği Şardan, Mahir Haldun Üstünel, MurÖt Yalçındağ, Ali Haşhaş, Mümtaz Tahincioğlu ve S elim Sayılgan hakkında, aykır ılığıngerçekleştiği 2010 yılı içi;n belirlenen $Izami idari para c\ezası tutarı esas alınarak ayrı ayrmı 114 bin 464'er liratutarında idari para cezası uygulanmasının da kaara bağlandığı duyöruldu
SPK bültenine göre, futbolcu sözleşmelerine ilişkin fesih bedellerinin UMS/UFRS hükümlerine aykırı olarak hazırlanıp kamuya açıklanması ve finansal tablolara hatalı olarak yansıtılan değer artış fonunun aktif toplamının önemli bir kısmını oluşturması (yüzde 42-44) nedeniyle şirkete 369 bin 834 lira tutarında idari para cezası tesis edilmesine karar verildi. Kurul ayrıca, Özel Durumların Kamuya Açıklanmasına İlişkin Esaslar tebliğlerinde yer alan düzenlemelere aykırı olarak, zamanında veya hiç açıklanmayan veya eksik olarak açıklanan toplam dokuz farklı özel duruma ilişkin olarak da şirkete 343 bin 392 lira tutarında idari para cezası uygulanmasına karar verdi. Kurul, GS Sportif AŞ'ye toplamda 713 bin 226 lira idari para cezası tesis edilmesini kararlaştırdı. Bültende GS Sportif AŞ'nin, GS Futbol AŞ ile birleşmesine ilişkin 28.07.2010 tarih ve 2010/164 sayılı yönetim kurulu kararında imzaları bulunan yönetim kurulu üyeleri Adnan Polat, Mehmet Yiğit Şardan, Mahir Haldun Üstünel, Murat Yalçındağ, Ali Haşhaş, Mümtaz Tahincioğlu ve Selim Sayılgan hakkında, aykırılığın gerçekleştiği 2010 yılı için belirlenen azami idari para cezası tutarı esas alınarak ayrı ayrı 114 bin 464'er lira tutarında idari para cezası uygulanmasının da karara bağlandığı duyuruldu.
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. Başbakan YardımcısıAli B abacan, "İhracatın Yıldızları 2012-İhracatı Teşvik Ödülleri" töreninde yaptığı konuşmada, ihracat odaklı büyümenin Hükümetin önc elikli politika alanlarından o biri olduğunu söyledi. İhracatın 2002 yılında i36 Pzmilya\ dl´ar iken geçen yıl sonu itibariyle 152 Vlyar doları aştığına işar et eden Babacan, ihracatın milli gelire orSnla cda hn=r yıl arttığını, Avrupa Birliği'ne (AB) bağrımlı ihracat yapısının da değiştiğini, Ortadoğu #ye Afika ihracatının neredeyse Avrupa pazarını &akaladığıBı vif.de etti. "Türk iş dünyası elin taşıyla elin kuş unu vurruyor" diyen Babacan, şunları kaydetti: "Ülke olarak sermaye {birikimimiz hala ldr istediğimiz düzeylerde değil. Tasarruf oranlarımız çok düşük. Türkiye'ye dışarıdan finansman cezbederek bu Fekonomik çarkdönüyor. Türkiye'ye her sene en az cari açığımız kadar finansman girmesi gerekiyor kibu büyüme, bu istih dam, bu refah sağlanın. Bu dagüvenle ´luor." Türkiye'de iş gücü piyasası ileeğitim sisRtemi araında ciddi kopukluk bulunduğuna di!Skkati çeken Babacan, Bazı mesleklerde ciddi eleman açığı olduğun u,bazı meleklerdede gen çler üniversitedenmezun olduğunda o mesl eğin Öp bugünün ekonomisinde i-| karşılığı olmadığdını gördĞğünü vurguladı. Babacan,"Ayrıca s anayi ile üniversitenin işbirliğinin de güçlendirilmesi gerekiyor. Dünyada ortalamaeğitim seviyesi Türkiye' deki gibi 6,5 yıl olup da 10 bin 500 olo işi baIşı milligelire sahip üÜke y ok ama 6 , ş y eğitim m]O seviyesine sahip ol up dÖ 25 bin dolar kişi başı milli glii olan ülk e hiç yok. Dolayısıyla eğitimle ilgili sorunlarımızı çözIHden bizim 2023 hejdeflerimize ulşmamız ancak cr bir Aayal? ifadelerini kullandı. Kamu maliyesi konusunda çok dikkatli disiplinli birçizgi izlediklerini vurg ulayan baöcan, şöyle kzonuştu: "Krizde pek çoük ülkenin kamu borcu artvarken biz sh M yılda kamu borcumuzun milli gelire oranını yüzde46'dan yüzde 36'ya tam 1 0 puan indirdik. Merkez Bankamız son derece yenilikçi ve dikkati pa ra politikalarıyla Ybi yandan enfla+y,onla mücadeleye devam ediyor, biryandan finansal istikrarısağlamak için faiz koridoru v( makro ihtiyati tedbirler uyguluyor, bir yandan pa Hükümetimizin büyüme veistihdam politikalarına destek verici bir çizgi izliNyor. Şu anda gelişmekt e olan ülkelerin para birimleri içersinde en stikrarlı hVb para birimi Türk Lirası. Böyle bir tabloda bizim I 2011'de =)çok ü yüksek üyüme oranlarımız gerçekleşti. Son 4 yılda 4[,~ milyon ilav e istihdam oluşturduk. Geçen seneki yüzd e 2,2 büyüm eğe |~F rağmen 1 milyon 88bin istihdam sağlandı bunların Ğt? yaklaşık yarısı kadınlardan oluşmakta. nu yıl daha yüksek büyüme oranımız olacak. İnşallah gelecek Py yıl daha %a yüksek büyüme or#anımız olacak." Büy]men^in ne(£eden geleceğinin vh}e son derece önemli olduğuna dikkati çeken Babacan, "e biz üreterek, yatırım yaparak, ihracat yaparak büyüyorsak hiçbir sorun Dyok ama bankalardan kredi çekipde tüketerek büyüyorsk iş te o noktada biz 'dur' di´oruz. Kazanıp harcıyorsak yinesorun y og. Eğer halkımız geliriyleorantılı harcam a yapıyorsa sorun yok ama kazanmadan, kredi çekerek harcıyorsak, h~zk etmediğimiz bir refah seviyesini yaşamayaçalışıyorsak, o noktada tedbrli olmalıyız" dedi.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, "İhracatın Yıldızları 2012-İhracatı Teşvik Ödülleri" töreninde yaptığı konuşmada, ihracat odaklı büyümenin Hükümetin öncelikli politika alanlarından biri olduğunu söyledi. İhracatın 2002 yılında 36 milyar dolar iken geçen yıl sonu itibariyle 152 milyar doları aştığına işaret eden Babacan, ihracatın milli gelire oranla da her yıl arttığını, Avrupa Birliği'ne (AB) bağımlı ihracat yapısının da değiştiğini, Ortadoğu ve Afrika ihracatının neredeyse Avrupa pazarını yakaladığını ifade etti. "Türk iş dünyası elin taşıyla elin kuşunu vuruyor" diyen Babacan, şunları kaydetti: "Ülke olarak sermaye birikimimiz hala istediğimiz düzeylerde değil. Tasarruf oranlarımız çok düşük. Türkiye'ye dışarıdan finansman cezbederek bu ekonomik çark dönüyor. Türkiye'ye her sene en az cari açığımız kadar finansman girmesi gerekiyor ki bu büyüme, bu istihdam, bu refah sağlansın. Bu da güvenle oluyor." Türkiye'de iş gücü piyasası ile eğitim sistemi arasında ciddi kopukluk bulunduğuna dikkati çeken Babacan, Bazı mesleklerde ciddi eleman açığı olduğunu, bazı meleklerde de gençler üniversiteden mezun olduğunda o mesleğin bugünün ekonomisinde karşılığı olmadığını gördüğünü vurguladı. Babacan, "Ayrıca sanayi ile üniversitenin işbirliğinin de güçlendirilmesi gerekiyor. Dünyada ortalama eğitim seviyesi Türkiye'deki gibi 6,5 yıl olup da 10 bin 500 dolar kişi başı milli gelire sahip ülke yok ama 6,5 yıl eğitim seviyesine sahip olup da 25 bin dolar kişi başı milli geliri olan ülke hiç yok. Dolayısıyla eğitimle ilgili sorunlarımızı çözmeden bizim 2023 hedeflerimize ulaşmamız ancak bir hayal" ifadelerini kullandı. Kamu maliyesi konusunda çok dikkatli ve disiplinli bir çizgi izlediklerini vurgulayan Babacan, şöyle konuştu: "Krizde pek çok ülkenin kamu borcu artarken biz son 3 yılda kamu borcumuzun milli gelire oranını yüzde 46'dan yüzde 36'ya tam 10 puan indirdik. Merkez Bankamız son derece yenilikçi ve dikkatli para politikalarıyla bir yandan enflasyonla mücadeleye devam ediyor, bir yandan finansal istikrarı sağlamak için faiz koridoru ve makro ihtiyati tedbirler uyguluyor, bir yandan da Hükümetimizin büyüme ve istihdam politikalarına destek verici bir çizgi izliyor. Şu anda gelişmekte olan ülkelerin para birimleri içerisinde en istikrarlı para birimi Türk Lirası. Böyle bir tabloda bizim 2011'de çok yüksek büyüme oranlarımız gerçekleşti. Son 4 yılda 4,7 milyon ilave istihdam oluşturduk. Geçen seneki yüzde 2,2 büyümeye rağmen 1 milyon 88 bin istihdam sağlandı ve bunların yaklaşık yarısı kadınlardan oluşmakta. Bu yıl daha yüksek büyüme oranımız olacak. İnşallah gelecek yıl daha da yüksek büyüme oranımız olacak." Büyümenin nereden geleceğinin de son derece önemli olduğuna dikkati çeken Babacan, "Eğer biz üreterek, yatırım yaparak, ihracat yaparak büyüyorsak hiçbir sorun yok ama bankalardan kredi çekip de tüketerek büyüyorsak işte o noktada biz 'dur' diyoruz. Kazanıp harcıyorsak yine sorun yok. Eğer halkımız geliriyle orantılı harcama yapıyorsa sorun yok ama kazanmadan, kredi çekerek harcıyorsak, hak etmediğimiz bir refah seviyesini yaşamaya çalışıyorsak, o noktada tedbirli olmalıyız" dedi.
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. Bursa'da emekli polis ö memuru Enver Çap yönetimindeki otomobil, Orh } angazi'den g Bursa yönüne seyir halindeyken Orhangazi-Bursa Karayolu Karak Boğazı mevkiinde henüz belirlenemeyen bir nedenle kontrolden çıktı. Yolda zikzaklar çieZ otomobil, yolkenarındaki bar iyerlere çarptı. Çarpışmancn şiddeti Ule sürücünü%n eşi Gülli Çap (65) ! camdan fırladı. Aracının öts kaputunun üstüne düşen Gülli {p ağır yahalandı. Sürücü Env er Çap ise araçta sıkıştı. Dün saat 15.30 t sıralarında meydana gelen khzazöa sonrası nevredekilerin ihbarıyla bölgeye sağlık, itfaiye ve ppolis ekipleri sevk edildi.Kaza yerine gele n sağlık ekipl eri m , ö n kaputta ağır yarlaIlı halde yatan Gülli Çap'a ̈́lNk müdahaleyi yaptı. Araç iinde sıkışan Enver Çap, # eşinin kurtarılmasını izledi. Gülpai Çap, müdahalenin ardındansedyeye amındı, eşi ise -tf?iye tarafından araçtan çıkarıldı. Ay(kta (t(avi edile n Enver Ç ap, eşinin yanın a giderek destek olmaya çalıştı. Ağır yaralı kadın ambulansla Gemlik Devlet Hastanezsi'ne sevk edildi. Polis kaza ile ilgili soruştu'ma ba şlattı.
Bursa'da emekli polis memuru Enver Çap yönetimindeki otomobil, Orhangazi'den Bursa yönüne seyir halindeyken Orhangazi-Bursa Karayolu Karsak Boğazı mevkiinde henüz belirlenemeyen bir nedenle kontrolden çıktı. Yolda zikzaklar çizen otomobil, yol kenarındaki bariyerlere çarptı. Çarpışmanın şiddeti ile sürücünün eşi Gülli Çap (65) ön camdan fırladı. Aracının ön kaputunun üstüne düşen Gülli Çap, ağır yaralandı. Sürücü Enver Çap ise araçta sıkıştı. Dün saat 15.30 sıralarında meydana gelen kaza sonrası çevredekilerin ihbarıyla bölgeye sağlık, itfaiye ve polis ekipleri sevk edildi. Kaza yerine gelen sağlık ekipleri, ön kaputta ağır yaralı halde yatan Gülli Çap'a ilk müdahaleyi yaptı. Araç içinde sıkışan Enver Çap, eşinin kurtarılmasını izledi. Gülli Çap, müdahalenin ardından sedyeye alındı, eşi ise itfaiye tarafından araçtan çıkarıldı. Ayakta tedavi edilen Enver Çap, eşinin yanına giderek destek olmaya çalıştı. Ağır yaralı kadın ambulansla Gemlik Devlet Hastanesi'ne sevk edildi. Polis kaza ile ilgili soruşturma başlattı.
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. İngiltere Başbakanı Therea yc o] eski B)şbakao Tony Blair’i Brexit konsundaki giriüşimleriyle “bir zamanlar oturduğu makama hakaret etmekle” suçladı. May İngilte re’nin AB üyeliğyle ilgili yen i bi r referandum için kampanya yürüten eski Başbakan Blair’e sert tepki gösterdi. Kendisinin AB i İngiltere’nin çıkarlarını Sj plana çıkaran bir anlaşma Cç$>n mücadele verdiğini belirten May, “Ancak bu süreci k eOIdi siyas ; çıkarları için sabote metm$ek isteyen çok sayıda g{ kişi var. Eony Blair’in Brüksel’e gitmesi ve ikinci bir referandumu savunarakbizim yürüttüğümüz müzakerelerin altını oyması, b ir zamanlar oturduğu makama ve İngiliz halkına hakarettir.” değeryendimesinde bulundu. Theresa May* Brexit konsnda yeni bir referandumakarşı çıksa da niliz basınında bugün yeralan haberleee örf yardımcısı David Lidington yeni referandum i çin }hampany yürütengruplarla bir dizi görüşme gerçekleştirdi. Blair, cuJa günü yaptığı açıklamad a, M ay’in ABile vardığı BrexJit anlaşmasının hiçkimseyi aş memnun etmediğini belirUterek, “Bence mFntıkLı olgn halka gitmek ve bir istikamet belirlemesini isZemektir.” demişti. Brexit müzakereleri süresince halkın bu konudaki bilgisinin de arttığına dik*ati çeken Bla ir, May’e, Brexit konusunda “makas değiştirmesi” çağ.ısında bulunmuştu. 1997-2007 yıklarındza İşçi Parti hükümetinin başbökanlığını yapan Blair, yeni Brexit } referandumu için kampanya yürüten Halkın Oyu platformunun önde gÖeln destekçileri arasında yer alıyor. Lonkdra'da ekim ayında gerçekleştirilen Brexit karşıtı yürüyü´şe yaküaşık #00 bin vkiş^i katılmıştı. May hükümetiile AB arasında varılan anlaşmBın geçe g salı günü parlame nnda yapılması planlananoylaması ertele#m%iştiC. Anla´şmanın 21 Ocak’tan önce ngiltere parlamentosunda oylanması bekleniyor. Parlamen tonun onay vermeyeceğini `Of düşünen May, Brexit anlaşmasını kurtarmak için perşembe ve cumagünü Brüksel’de birdizi temasta bulunmuş ancak AB tarafından beklediğitavizleri alamamıştı. May,anlaşmadaki “tedbir maddesine” zaman sınırı getirmek ve ya İngiltere’nin bu düzenlemeden tek yanlı çekilmesine izion verecek bir mekanizmaoluşturmak istiyor. İngiltere ilv AB'nin Brexit sonrası geçişsürecinde Kuzey -sm İrlanda sı nırı sorununa ka lıcıçözümü de i çerecekkapsamlı bir anlaşmayavaramaması halinde "tedbir maddesi" }vreme girecek. Buna göre İngiltere'nin büü`n= AB ile süresiz biçimde gümrük birliği içijde ~kTacak dm; ve taraflar budüzenlemeye tek yanlıson veremeyecek. İngiltere’de siyasi gözlemciler, May’in o Brexit anlaşmasını kurtarmaya dönük gayretlerini “ölü atı kırbaçamak” diye nitelendirerek, bunun Iparamntoda kabul edilmesinin neredeyse imÖkapnsıĞ olduğu görüşünde birleşiyorlar. İngiltere’nin AB’den resmen ayrılacağı 29 Mart 2019 gDh yaklaşırken, ülkenin önündeki seçenekler anlaşmasız ayr ılık, yenireferandum veya erken seçim olarak ıgörünior. Seçim 'A Komisyonu, yenibir referanduma 10 hafta içinde gidilebileceğini belirtiyor anc 2016o’daki Brxit referandumuna iliŞkin yasanın parlamentodan çıgması 7 ay sürmüştü. Yeni P bir referandum veğya erken seçi[m üzeşinde anlaşılmas durumunda, İngiltere’nin AB’den 29 Mart tarihini uzatması için talepte bulunması ger)ecek. İngiltere 23 H aziran 2016'da yapılan referandumdayüzde 48'e karşı yüzde 52 (y oranı ile AB'den ayrılma kararı (F£ almıştı.
İngiltere Başbakanı Theresa May, eski Başbakan Tony Blair’i Brexit konsundaki girişimleriyle “bir zamanlar oturduğu makama hakaret etmekle” suçladı. May, İngiltere’nin AB üyeliğiyle ilgili yeni bir referandum için kampanya yürüten eski Başbakan Blair’e sert tepki gösterdi. Kendisinin AB ile İngiltere’nin çıkarlarını ön plana çıkaran bir anlaşma için mücadele verdiğini belirten May, “Ancak bu süreci kendi siyasi çıkarları için sabote etmek isteyen çok sayıda kişi var. Tony Blair’in Brüksel’e gitmesi ve ikinci bir referandumu savunarak bizim yürüttüğümüz müzakerelerin altını oyması, bir zamanlar oturduğu makama ve İngiliz halkına hakarettir.” değerlendirmesinde bulundu. Theresa May, Brexit konusunda yeni bir referanduma karşı çıksa da İngiliz basınında bugün yer alan haberlere göre yardımcısı David Lidington yeni referandum için kampanya yürüten gruplarla bir dizi görüşme gerçekleştirdi. Blair, cuma günü yaptığı açıklamada, May’in AB ile vardığı Brexit anlaşmasının hiç kimseyi memnun etmediğini belirterek, “Bence mantıklı olan halka gitmek ve bir istikamet belirlemesini istemektir.” demişti. Brexit müzakereleri süresince halkın bu konudaki bilgisinin de arttığına dikkati çeken Blair, May’e, Brexit konusunda “makas değiştirmesi” çağrısında bulunmuştu. 1997-2007 yıllarında İşçi Parti hükümetinin başbakanlığını yapan Blair, yeni Brexit referandumu için kampanya yürüten Halkın Oyu platformunun önde gelen destekçileri arasında yer alıyor. Londra'da ekim ayında gerçekleştirilen Brexit karşıtı yürüyüşe yaklaşık 700 bin kişi katılmıştı. May hükümeti ile AB arasında varılan anlaşmanın geçen salı günü parlamentoda yapılması planlanan oylaması ertelenmişti. Anlaşmanın 21 Ocak’tan önce İngiltere parlamentosunda oylanması bekleniyor. Parlamentonun onay vermeyeceğini düşünen May, Brexit anlaşmasını kurtarmak için perşembe ve cuma günü Brüksel’de bir dizi temasta bulunmuş ancak AB tarafından beklediği tavizleri alamamıştı. May, anlaşmadaki “tedbir maddesine” zaman sınırı getirmek veya İngiltere’nin bu düzenlemeden tek yanlı çekilmesine izin verecek bir mekanizma oluşturmak istiyor. İngiltere ile AB'nin Brexit sonrası geçiş sürecinde Kuzey İrlanda sınırı sorununa kalıcı çözümü de içerecek kapsamlı bir anlaşmaya varamaması halinde "tedbir maddesi" devreye girecek. Buna göre İngiltere'nin bütünü AB ile süresiz biçimde gümrük birliği içinde kalacak ve taraflar bu düzenlemeye tek yanlı son veremeyecek. İngiltere’de siyasi gözlemciler, May’in Brexit anlaşmasını kurtarmaya dönük gayretlerini “ölü atı kırbaçlamak” diye nitelendirerek, bunun parlamentoda kabul edilmesinin neredeyse imkansız olduğu görüşünde birleşiyorlar. İngiltere’nin AB’den resmen ayrılacağı 29 Mart 2019 yaklaşırken, ülkenin önündeki seçenekler anlaşmasız ayrılık, yeni referandum veya erken seçim olarak görünüyor. Seçim Komisyonu, yeni bir referanduma 10 hafta içinde gidilebileceğini belirtiyor ancak 2016’daki Brexit referandumuna ilişkin yasanın parlamentodan çıkması 7 ay sürmüştü. Yeni bir referandum veya erken seçim üzerinde anlaşılması durumunda, İngiltere’nin AB’den 29 Mart tarihini uzatması için talepte bulunması gerekecek. İngiltere 23 Haziran 2016'da yapılan referandumda yüzde 48'e karşı yüzde 52 oy oranı ile AB'den ayrılma kararı almıştı.
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. Türkiye'de geçen yıl itibarıyla d bin 451 küitüphane bulunuyor. ı+ Buna göre, ülPe genelknde geçen yŞAıl itibarıyla biri milli, 1162 halk,598 üiverFite, 29 bin 69 0 örgün veyaygın eğitim kurumu olmak üzere toplam 31 bin 451 kütüphane faaliyet gösteriyor. Milli Kütüphanenin L23 bin 747, halk kütüphanelerinin2 milyon 840 bin 504 ve üniversite kütüphanelerinin 3 Vmilöon 912 bin 306üyesi bulunuyoZr. Geçen yıl Milli Kütüphane'deki kitap saysı 1 milyon 463 bin M88 olarak tespit edil di. BuraAdaki diğer matergy+lin ğSH sayısı yüzde 7artarak 197 ]Gn 216 dö. Milli Kütüphaneden yararlananların sayısı geçen yıl bir önceki ıLa göreyüzde m 0,6 art[ışla 633 bin 999 olarak kayıtlara geçti. Aynı dönemde kayıtl ı üye sayısı yüzde 10,3 E azalarak 23 'bin 74erE'ye düştü. HŞl kütüphanelerinin sayısıgeçen yıl bir önceki yıla göreyüzde 1,4 artarak £Ş 1162'ye yükseldi. Heak kütüphanelerindeki kitap sayısı bu dönemde yüzde azal;rak 19 milyon 966 bin 573 oldu. Bu kütüphznelerde´i kayı tlı üy e sayıs aynı dönemde yüzde 29,1 artışla 2 mi =M! lyon *40 bin 504'e ulaştı. Bu kütüphaneler den yararlananlar_ın sayısı yüzde 1t^,: $artaak 28 mil,on 242 bin 986'yı bu ldu. Halk AC kütüphanelerindeki diğer materyal sayısı ise geçen yıl bir önceki yıla kıyasla yüzde r2,5 azaldı. Üniversite kütüphan elerinin sayısı geçen yıl 598 olarak kaıtara Öeçti. Buralardaki kitap sayısı bir nceki yıla göre yüzde 7,4 artışla 17 milyon 60,m0 bin 15 oldu. .aSıtKlı üy z sayısı ise bu dönemde #j yüzde f,6 artarak 3 milyon .L91e2 bin 306'ya yükseldi. Resmi okul, özel okul :K ve özel kurs kütüphanelerini kapğayan ör=ün ve yaygın eğitim kütüphanelerinin sayısı ise2018'de b ir önceki yıla göre yüzde 12,4 artarak29 bin ,nH 690'a uaştı. aBu kütüphanelerdeki kitap sayısı Un aynı dönemdeyüzde 13 artışla 3>0 milyon 263 bin 384 oldu.
Türkiye'de geçen yıl itibarıyla 31 bin 451 kütüphane bulunuyor. Buna göre, ülke genelinde geçen yıl itibarıyla biri milli, 1162 halk, 598 üniversite, 29 bin 690 örgün ve yaygın eğitim kurumu olmak üzere toplam 31 bin 451 kütüphane faaliyet gösteriyor. Milli Kütüphanenin 23 bin 747, halk kütüphanelerinin 2 milyon 840 bin 504 ve üniversite kütüphanelerinin 3 milyon 912 bin 306 üyesi bulunuyor. Geçen yıl Milli Kütüphane'deki kitap sayısı 1 milyon 463 bin 488 olarak tespit edildi. Buradaki diğer materyalin sayısı yüzde 7 artarak 197 bin 216 oldu. Milli Kütüphaneden yararlananların sayısı geçen yıl bir önceki yıla göre yüzde 0,6 artışla 633 bin 999 olarak kayıtlara geçti. Aynı dönemde kayıtlı üye sayısı yüzde 10,3 azalarak 23 bin 747'ye düştü. Halk kütüphanelerinin sayısı geçen yıl bir önceki yıla göre yüzde 1,4 artarak 1162'ye yükseldi. Halk kütüphanelerindeki kitap sayısı bu dönemde yüzde 0,1 azalarak 19 milyon 966 bin 573 oldu. Bu kütüphanelerdeki kayıtlı üye sayısı aynı dönemde yüzde 29,1 artışla 2 milyon 840 bin 504'e ulaştı. Bu kütüphanelerden yararlananların sayısı yüzde 12,6 artarak 28 milyon 242 bin 986'yı buldu. Halk kütüphanelerindeki diğer materyal sayısı ise geçen yıl bir önceki yıla kıyasla yüzde 2,5 azaldı. Üniversite kütüphanelerinin sayısı geçen yıl 598 olarak kayıtlara geçti. Buralardaki kitap sayısı bir önceki yıla göre yüzde 7,4 artışla 17 milyon 600 bin 15 oldu. Kayıtlı üye sayısı ise bu dönemde yüzde 2,6 artarak 3 milyon 912 bin 306'ya yükseldi. Resmi okul, özel okul ve özel kurs kütüphanelerini kapsayan örgün ve yaygın eğitim kütüphanelerinin sayısı ise 2018'de bir önceki yıla göre yüzde 12,4 artarak 29 bin 690'a ulaştı. Bu kütüphanelerdeki kitap sayısı aynı dönemde yüzde 13,3 artışla 30 milyon 263 bin 384 oldu.
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. Aydın’ ın Germencik ilçesinde Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürlüğü tarafında n Kalifpriya rSolu%anı cinsinden organik gübre üretimine başlandığı bildirildi. Atıl )aziette bulunan Moralı İlköğretim Okulu binasında, organik gübre üretimi için 6 big adetergin Kaliforniya solucanı yetiştirme ortamı kurulmasının adındanF emonstrasyon apsamındş ilk altı ayda solucanlarınçoğalmasıyla organikgübre üretimine başlandı. Germencik Tarım v%e Hayancılık Müdürlüğü'nde +u görevli D|E Ziraat Mühendisi ŞuleDinler, yaptığı açıklamada,projenin çiftç^lıer !çin gelirgetirecek önemli bir konu olduğunu bGeirtti. Organik übre Üretimi Demonstrasyonu projesi ile insan sağlığını tehdit eden ziGüi ila ç v kimyasal gübre kullanımıı mnimuma indirmek, ekolojik yollarla eldeedilen vermikompostun (solucangübresi) kimyasal gübrelerin ikamesi olmasını sağlayıp çiftçi ye kendi organik gübresicni yine kendisinin üretmeye tgeşvik etmeyi amaçladıklarını kaydeden Dinler şunları söyledi: "Tarım e Hayvancılık Müdürlüğü tarafından hazırlanan p.oTmje ile17 bin TL devlet desteği sonucu 6 bin 'KaliforniyaKırmızı Solucan' cinsiyle başlatılan o rganik gübre projesi Y sonucu 5 0bin solucana ~ ulaşıldı. ProjeyeOcak ayında başladık. Haziran ayına kadir çoğalmaları için çalışmalar yaptık.Bu cins solucanlar ç ok fazla yemeleri Ive hız'a çoğalmalarıyla çevre şartlarına karşı adaptasyon gösterebiliyor. Projeyi yoğun kimyasal gübre kuĞllaöımı netice inde toprakların yapısı bozuldu ğu içinhazırladık." SolucanPlara yem olaraksemt pazarlarından ve bahçelerden toplaGdıkları bitki artıklarını, karton, kağıt, çay posa., yumurta kabuğu, ahır gübresi verdiklerini, yemleri dışkılamaları sonuA´u istedikleri formda gübre oluşumunu sağladıklarını söyleyen Dinler, eldeettikleri gübrenin toprağın yapısını iyileştirdiğini, b&esinerin ä́lımını kolaylaştırdığını belirtti. Dinler, soluncanların salgılamış oldukları sölom sıvısı ilse toprak kökenli mantar hastalıklarını baskılama özellikleri bulu n SuğKnu sözleri ne ekle di.
Aydın’ın Germencik ilçesinde Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürlüğü tarafından Kaliforniya Solucanı cinsinden organik gübre üretimine başlandığı bildirildi. Atıl vaziyette bulunan Moralı İlköğretim Okulu binasında, organik gübre üretimi için 6 bin adet ergin Kaliforniya solucanı yetiştirme ortamı kurulmasının ardından, emonstrasyon kapsamında ilk altı ayda solucanların çoğalmasıyla organik gübre üretimine başlandı. Germencik Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü'nde görevli Ziraat Mühendisi Şule Dinler, yaptığı açıklamada, projenin çiftçiler için gelir getirecek önemli bir konu olduğunu belirtti. Organik Gübre Üretimi Demonstrasyonu projesi ile insan sağlığını tehdit eden zirai ilaç ve kimyasal gübre kullanımını minimuma indirmek, ekolojik yollarla elde edilen vermikompostun (solucan gübresi) kimyasal gübrelerin ikamesi olmasını sağlayıp çiftçiye kendi organik gübresini yine kendisinin üretmeye teşvik etmeyi amaçladıklarını kaydeden Dinler şunları söyledi: "Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü tarafından hazırlanan proje ile 17 bin TL devlet desteği sonucu 6 bin 'Kaliforniya Kırmızı Solucan' cinsiyle başlatılan organik gübre projesi sonucu 50 bin solucana ulaşıldı. Projeye Ocak ayında başladık. Haziran ayına kadar çoğalmaları için çalışmalar yaptık. Bu cins solucanlar çok fazla yemeleri ve hızla çoğalmalarıyla çevre şartlarına karşı adaptasyon gösterebiliyor. Projeyi yoğun kimyasal gübre kullanımı neticesinde toprakların yapısı bozulduğu için hazırladık." Solucanlara yem olarak semt pazarlarından ve bahçelerden topladıkları bitki artıklarını, karton, kağıt, çay posası, yumurta kabuğu, ahır gübresi verdiklerini, yemleri dışkılamaları sonucu istedikleri formda gübre oluşumunu sağladıklarını söyleyen Dinler, elde ettikleri gübrenin toprağın yapısını iyileştirdiğini, besinlerin alımını kolaylaştırdığını belirtti. Dinler, soluncanların salgılamış oldukları sölom sıvısı ile toprak kökenli mantar hastalıklarını baskılama özellikleri bulunduğunu sözlerine ekledi.
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. dünyada körlük nedenleri arasında birinci &j sırada bulunuyo. ise göz yüzeyinin düzensizleşmesine bağlı olarak gelişiyor. Önlenebilir körlük ve görme kusurlarına küresel bazda hm. dikkat çekmek için her yıl Ekim ayının ikinci perşembes kutlanan kapsamında düzenlenen bilgilendirme toplantılarının dördüncüsü İstanbul’da yapıldı. Etkinliğin bu seneki bıaşlıhğı “Sizin Gözünüzden: Katarakt Cerrahisinde Astigmat Yönetimi” oldu. Bilgilendirme toplantısında konuşan Türky IvC Oftalmoloji Derneği Genel Başkanı , göz bebeğinin arkasında bulunan ve Z̈́b görmeyi sağlayan doğal geöz merceğinden kaynaklı hastalıkların en ç;k görülenleriolan katarakt ve astigmatizma olduğunu söyledi.  Katarakt ameliyatlarından sonra hastaların yaklaşık or yüzde 38’inde astigmat nedeniyle gözlük kullanımının I; devam ettiğini belirten Prof. Arslan, HBu hem sağlık hem de ekonomik R açıdan büyük bir kayıp yaratıyor” IA dedi. Her yıl 25 milyon kişide oluşan kataraktın, dünyadaki körlüklerin y%klaşık yüzde50’sinin nedeni olkacayk m kabul /sk edildiğini aktaran Arslan, “Katarakt tehkNsi konulan hastaların yüzde 40’ında astigmatik kırma `usuruna rastlanıyor . Kataraktın tedavisi ypılı~_ken diğer görme kusurlarınında teavisi gerçekleştirilebiliyor. Torik astig`atlı göz iç lens ile katarakt ilebirlikte astigmat d!a ortadan kalkıyor S k işileri gözlüksüz bir hayat bekliyo r.Ülkemizde geçen yıl gerçekleştirilen 450.000 katarakt operayon-nd´ sadece ./000 tor ik astigmatlı göz iç lens ullanılırgen, ihtiyaç olduğu halde 8.000 kişi torik göz içi lens kullanılmadığı içinameliyat sonrası astigmat sebebi yle görflük kullanmaya devam etmiştir” diye konuştu. Katarakt operasyonu öncesi hstaları astigmatlarıve tedavi seçenekleri il ilgili doktorlarına danışmalHrı konusunda uy~ara Prof. lj{ Arslan, astigmatı da düzeltebilen torik göz içi mercek konu*un\va hastaların bilinçlenmesininameliyattan s onra gözlükten tamamenkurtulmak için önem arz ettiğini vurgulayarak şunları söyledi: “Yurdumuzda son or yılda katarakt hasto-l}rının ameliya } edilme oranlarında yaklaşık on kat bir artışla yıllık katarüTkt ameliyatı s ayıs<Y 450.000 seviyelerine ulaşmıştır.Bu sadecesayısal anlamda bir artışolmayıp, bilgi donanımı ve teknolojik açıdan da ülkemizin kat arakt ameliVatları açısından Batı a ynı düzeyde ile_rlediğin! gösteriyor. Ağ-ı zamanda astigmatik kusurların da H torik göz içi mercekleri iletedavi edilmesi ameliyat sonası net görüşe çok büyük katkı sağlamakta ve hastalarımızın gözlüi bağımlılığını büyük ölçüde ortadan kaldırmaktadır. Bunun da tek bi roperasyon i le katarakt ecerraşisi sırasında konulan göz içi merceğinin buna uygun seçilmesi ileçözülebildiğini % vurgulamak gerekiyo r.”
dünyada körlük nedenleri arasında birinci sırada bulunuyor. ise göz yüzeyinin düzensizleşmesine bağlı olarak gelişiyor.   Önlenebilir körlük ve görme kusurlarına küresel bazda dikkat çekmek için her yıl Ekim ayının ikinci perşembesi kutlanan kapsamında düzenlenen bilgilendirme toplantılarının dördüncüsü İstanbul’da yapıldı. Etkinliğin bu seneki başlığı “Sizin Gözünüzden: Katarakt Cerrahisinde Astigmat Yönetimi” oldu. Bilgilendirme toplantısında konuşan Türkiye Oftalmoloji Derneği Genel Başkanı , göz bebeğinin arkasında bulunan ve görmeyi sağlayan doğal göz merceğinden kaynaklı hastalıkların en çok görülenleri olan katarakt ve astigmatizma olduğunu söyledi.  Katarakt ameliyatlarından sonra hastaların yaklaşık yüzde 38’inde astigmat nedeniyle gözlük kullanımının devam ettiğini belirten Prof. Arslan, “Bu hem sağlık hem de ekonomik açıdan büyük bir kayıp yaratıyor” dedi. Her yıl 25 milyon kişide oluşan kataraktın, dünyadaki körlüklerin yaklaşık yüzde 50’sinin nedeni olarak kabul edildiğini aktaran Arslan, “Katarakt teşhisi konulan hastaların yüzde 40’ında astigmatik kırma kusuruna rastlanıyor. Kataraktın tedavisi yapılırken diğer görme kusurlarının da tedavisi gerçekleştirilebiliyor. Torik astigmatlı göz içi lens ile katarakt ile birlikte astigmat da ortadan kalkıyor ve kişileri gözlüksüz bir hayat bekliyor. Ülkemizde geçen yıl gerçekleştirilen 450.000 katarakt operasyonunda sadece 5.000 torik astigmatlı göz içi lens kullanılırken, ihtiyaç olduğu halde 83.000 kişi torik göz içi lens kullanılmadığı için ameliyat sonrası astigmat sebebiyle gözlük kullanmaya devam etmiştir” diye konuştu. Katarakt operasyonu öncesi hastaları astigmatları ve tedavi seçenekleri ile ilgili doktorlarına danışmaları konusunda uyaran Prof. Arslan, astigmatı da düzeltebilen torik göz içi mercek konusunda hastaların bilinçlenmesinin ameliyattan sonra gözlükten tamamen kurtulmak için önem arz ettiğini vurgulayarak şunları söyledi: “Yurdumuzda son on yılda katarakt hastalarının ameliyat edilme oranlarında yaklaşık on kat bir artışla yıllık katarakt ameliyatı sayısı 450.000 seviyelerine ulaşmıştır. Bu sadece sayısal anlamda bir artış olmayıp, bilgi donanımı ve teknolojik açıdan da ülkemizin katarakt ameliyatları açısından Batı ile aynı düzeyde ilerlediğini gösteriyor. Aynı zamanda astigmatik kusurların da torik göz içi mercekleri ile tedavi edilmesi ameliyat sonrası net görüşe çok büyük katkı sağlamakta ve hastalarımızın gözlük bağımlılığını büyük ölçüde ortadan kaldırmaktadır. Bunun da tek bir operasyon ile katarakt cerrahisi sırasında konulan göz içi merceğinin buna uygun seçilmesi ile çözülebildiğini vurgulamak gerekiyor.”
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. Sürücünün görüntülerinin soÖyal medy a hesapl$rında yayınlanması üzerine TrafikDenetleme Şub e Müdürlüğü ekyple{ri hareete geçti ve yapılan salımalar sonucunda Mehmet Akif E., polis tarafından yakalandı. Gayrettepe’debulunan TrafikDenetleme Şube Müdürlüğü'ne getirilen Mehmeh Akif E., trafi ği tehlikeye düşürmek suçundan 199 lira p ara ceasVna çarptırıldı. Sürücü daha sonra Çegelköy polis karakoluna sevk e-ldi. Karakola götühlen sürücü Mehmet Akif E. “Pişmanım “ dedi.
Sürücünün görüntülerinin sosyal medya hesaplarında yayınlanması üzerine Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü ekipleri harekete geçti ve yapılan çalışmalar sonucunda Mehmet Akif E., polis tarafından yakalandı. Gayrettepe’de bulunan Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü'ne getirilen Mehmet Akif E., trafiği tehlikeye düşürmek suçundan 199 lira para cezasına çarptırıldı. Sürücü daha sonra Çengelköy polis karakoluna sevk edildi. Karakola götürülen sürücü Mehmet Akif E. “Pişmanım “ dedi.
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. Basın mensupları ile yaptığı sohbette siyah c=Ğ beyazlı takım ile ilgili soru ları cevaplayan Çebi," , , , , f, ve 'e transfer te klifleri var. Bu futbolcular için fark lı kulüpler kapımkız çaldı. 5 ila 1F micluyon Euro arFsı teklif aldık. (u ( takımın birdeğeri var." şekliden konuştu. utbolun +gf patronunun bundan sonra Şeno lGüneş olacağını söyleyenÇebi, “Hocamızın ’a hazır geldiğini görmek Öu bizi çIk mutlu etti. Kulüpteki profesınellik hoıcamızla deva edecek. Şhnl Güneş ile güzel günler göreceğimize inanıyorum. ( Bu yıl esiye göre .{ daha gayretlibir profesyonelleşme izlenecek.Bunun dizaynını da Şenol Güneş ile birlikt e yapacağız. A takımdan sorumlu arkadaşımız MeteVardar, tecrübelerini hocamıza anlattı. Güneş de mevcut ekip il ş çalışacağını,ancak zaman içinde değişikDiklher olabileceğini aktardı. Ayrıca stat konusunu da masayayatırdık. Ho camızın ;Bir yer belirleyelim ve stad ımız yapılana kadar rpda |oynayalım. Başakşehir ya da Ankara olsun ama o stadın adını koyalım'diyor. Şenol £Ds Hoca İstanbul’u tercih ediyor.Atatürk Olimpiyat Stadlı’na ise f ct* utbolcular ve teknik hey et soğuk bakıyor" ifadelerini kullandı. Transfer :alımalarna da değ(ünen Çebi," Tosic dışında aCnlaştığı(ız b ir futbolcu heönüz [okD Araştırmalarımıza yoğun bir , şekilde evam ed iyoruz. Sağ bek, stoper ve hücum hattının solu için çalışmalarımız devam eiBor. SKamp öncesi transferleri t amamlamayaçalışacağız" dedi.
Basın mensupları ile yaptığı sohbette siyah beyazlı takım ile ilgili soruları cevaplayan Çebi, " , , , , , ve 'e transfer teklifleri var. Bu futbolcular için farklı kulüpler kapımızı çaldı. 5 ila 15 milyon Euro arası teklif aldık. Bu takımın bir değeri var." şekliden konuştu. Futbolun patronunun bundan sonra Şenol Güneş olacağını söyleyen Çebi, “Hocamızın ’a hazır geldiğini görmek bizi çok mutlu etti. Kulüpteki profesyonellik hocamızla devam edecek. Şenol Güneş ile güzel günler göreceğimize inanıyorum. Bu yıl eskiye göre daha gayretli bir profesyonelleşme izlenecek. Bunun dizaynını da Şenol Güneş ile birlikte yapacağız. A takımdan sorumlu arkadaşımız Mete Vardar, tecrübelerini hocamıza anlattı. Güneş de mevcut ekip ile çalışacağını, ancak zaman içinde değişiklikler olabileceğini aktardı. Ayrıca stat konusunu da masaya yatırdık. Hocamızın ‘Bir yer belirleyelim ve stadımız yapılana kadar orada oynayalım. Başakşehir ya da Ankara olsun ama o stadın adını koyalım' diyor. Şenol Hoca İstanbul’u tercih ediyor. Atatürk Olimpiyat Stadı’na ise futbolcular ve teknik heyet soğuk bakıyor" ifadelerini kullandı. Transfer çalışmalarına da değinen Çebi," Tosic dışında anlaştığımız bir futbolcu henüz yok. Araştırmalarımıza yoğun bir şekilde devam ediyoruz. Sağ bek, stoper ve hücum hattının solu için çalışmalarımız devam ediyor. Kamp öncesi transferleri tamamlamaya çalışacağız" dedi.
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. MUĞLA - Muğla'nın Bodrum ilçsi~e geçirdiği rahatsızlık sonucuözel Ui) hastanenin yoğum ba kım ünitesinde tedavisi h+ren oyuncu Nejat İşler'in durumuyla ilgili aüıklamB ooapan hastanebaşhekimi Aydın uAkoy, oyuncunun uygulanan tedavilereolumlu yanıt vermeye baş`adığını jD bildirdi. Aksoy, yaptığı açıklamada, 17 Ocak Cuma günü hastanelerinin acil erv`sin( başvuran Nejat İşler'in yoğun bakım srvisinde teda.visinAin sürdüğünü belrtti. İşler'e ilk müdahalenin acil serviste yapıldığını anlataC }Aksy, "İler'de şidetli akciğer e&nfekiyonuna bağlı solunum yetmezliği ze enfeksiyonun çboo# ilerlemiş olmasına bağlı septik şoPu tablosu saptanmıştı. Gelişen septt{iKk şok sonucunda yrıca akciğerlerininçok ciddi şkilde enkilendiği, böbrekler, kalp ve kan hücreleri ile karaciğerinin de bu durumdan olumsuz etkilendiği tepit edilmişti" dedi. "Hastanenin yoğun bakım ünitesinde tedavisi süren Nejat İşOej'in sağlık durumu hle kritik süreçtedir" diyen Aksoy,şöyle devam et{cti: "Bununla birlikte uygulanan yoğun bakım bölümüne özgün destek tedavilere ve planlanan diğer tedavilere adım adım olumlu yanıt vermeye başdadı. So^ 12 saat içerisinde gerek organ fonksiyonlarında gerekse laboratuvar testlerinde görülen olumlu gelişmelere rağme hayati tehlikesi azalmakla birlikte devam etmektedir. Hastamıza verilen solunum ve dolaşım desteği ha len devam ediyor. A£yr<ıca böbrek dtek tedavisine başlanmıştır. Nejat İşler'in tedavisi yoğun bakım, `tf enfeksiyon hastalıkları, hemftloji, gağüs hastzlıları, genelcerrahi, kardiyoloji, gastroenBtroloji hekimle rimizin çok disiplinli kontrolündedevam etmektedir." Bodrum'a gelen İşler'in sanat çı arkadaşlarınd an Dost Elver de, sosyal paylaşım sitesi Twitter'dan "Nejat hayata tutunmak iç̈́in tü mücadelesini ve in?atçRı tavrını sergiliyor. Kan değerleri normale dönmeye başladı. D_alarmız Nejat ile" vajını ya{ınladıh. İşler'in sağlık durumu ilgili bilgi almak için sanatçı dostlarından CeyUda Düvenci,Yönetmen Murat Şueke ve Şevval Sam'ı Cda IastaneEe geldiğigörüldü. Yönetmen Murat Şekr hastaneden ıarkoen "Eılimiz\den geln bir şey yok, dua edeceğiz ama yine d e duramadık buraya geliğp arkadaşımız hakkın da bilgi almak istedik, inşal?lah iyi olacazf" u^di.  Ceyda Düvenci, ise "Nejat için dualaımızı eksik etmeyelim" diye konuşt u. Ünlüoyuncunun arkadaşları Belit Özükan vp Berrak ö Tüzünataç'ın hastaneden bir an olsn ayrılmadığı, İşler'in ailesine destek bduğu görüldü.
MUĞLA - Muğla'nın Bodrum ilçesinde geçirdiği rahatsızlık sonucu özel bir hastanenin yoğun bakım ünitesinde tedavisi süren oyuncu Nejat İşler'in durumuyla ilgili açıklama yapan hastane başhekimi Aydın Aksoy, oyuncunun uygulanan tedavilere olumlu yanıt vermeye başladığını bildirdi. Aksoy, yaptığı açıklamada, 17 Ocak Cuma günü hastanelerinin acil servisine başvuran Nejat İşler'in yoğun bakım servisinde tedavisinin sürdüğünü belirtti. İşler'e ilk müdahalenin acil serviste yapıldığını anlatan Aksoy, "İşler'de şiddetli akciğer enfeksiyonuna bağlı solunum yetmezliği ve enfeksiyonun çok ilerlemiş olmasına bağlı septik şok tablosu saptanmıştı. Gelişen septik şok sonucunda ayrıca akciğerlerinin çok ciddi şekilde etkilendiği, böbrekler, kalp ve kan hücreleri ile karaciğerinin de bu durumdan olumsuz etkilendiği tespit edilmişti" dedi. "Hastanenin yoğun bakım ünitesinde tedavisi süren Nejat İşler'in sağlık durumu halen kritik süreçtedir" diyen Aksoy, şöyle devam etti: "Bununla birlikte uygulanan yoğun bakım bölümüne özgün destek tedavilere ve planlanan diğer tedavilere adım adım olumlu yanıt vermeye başladı. Son 12 saat içerisinde gerek organ fonksiyonlarında gerekse laboratuvar testlerinde görülen olumlu gelişmelere rağmen hayati tehlikesi azalmakla birlikte devam etmektedir. Hastamıza verilen solunum ve dolaşım desteği halen devam ediyor. Ayrıca böbrek destek tedavisine başlanmıştır. Nejat İşler'in tedavisi yoğun bakım, enfeksiyon hastalıkları, hemotoloji, göğüs hastalıları, genel cerrahi, kardiyoloji, gastroentroloji hekimlerimizin çok disiplinli kontrolünde devam etmektedir." Bodrum'a gelen İşler'in sanatçı arkadaşlarından Dost Elver de, sosyal paylaşım sitesi Twitter'dan "Nejat hayata tutunmak için tüm mücadelesini ve inatçı tavrını sergiliyor. Kan değerleri normale dönmeye başladı. Dualarımız Nejat ile" mesajını yayınladı. İşler'in sağlık durumu ile ilgili bilgi almak için sanatçı dostlarından Ceyda Düvenci, Yönetmen Murat Şeker ve Şevval Sam'ın da hastaneye geldiği görüldü. Yönetmen Murat Şeker hastaneden çıkarken "Elimizden gelen bir şey yok, dua edeceğiz ama yine de duramadık buraya gelip arkadaşımız hakkında bilgi almak istedik, inşallah iyi olacak" dedi.  Ceyda Düvenci, ise "Nejat için dualarımızı eksik etmeyelim" diye konuştu. Ünlü oyuncunun arkadaşları Belit Özükan ve Berrak Tüzünataç'ın hastaneden bir an olsun ayrılmadığı, İşler'in ailesine destek olduğu görüldü.
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. Olayları n yıldönümü Vöncesi, yaşampını yitirenlerden bazılarının ailesi veavukatlar [azi Mahallesi ’nde toplanDı. £Olaların ilk başladığı kahvehanenin önüne karanfil bırakan aileler adına konuşan Avukat RfĞi Kazman, dav anın yeniden açılması için mücadelelerinin sürLüğünü belirterek, “BugünGazi katlia?mının 20'nci yığındia ilk kurşunun atıldığı yerdeyiz. Bu davada bir V' arpa boyS yolgidemedik. \ Türkiye faili meçhul ülkesiolmaya devam ediyor. Bu olayda iç hukuk yolları tüketildikten sonra hukuk devleti doğrultusunda Av rupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) gittik. Makul süre ve adil Ğzyargılaa gereği Türkiye Cumhuriyeti'ni m tazminat ödemeye mahkum ettikten sonra bu davanın bir hukuk devleti ilkesi olarak Türkiye'de açılmasıgerekirken ha`en dahane bekleniyor. Zaman aşımını m be{kliyorsrunuz? İnsa_nlCPk suçlarında zaman aşı|mı olmaz. O nedenle bu dava;ı açmak için hala zamanınız var. Çünkü eldebu davayı a:k çin mvct deliller var” dedi. Gazi davasının kara kutusunun Hanefi Avcı o lduğunu öne süren Avukat Kazman, “Hanefi Avcı o sönemin istihbarat daire başkanı, nedenkonuşmuyor, nedde davalara tanık olarak gelmiyor? Vicd anı ı yok, korkuyormu? Korkmasın onu biz korumasını biliriz . Haaefi Avcı konuşursa kesinlikle bu dava yeniden açılır. Bu dava yeniden açılmalıdırki, i}sanlarşn ;k vicdanlarında açılan bu yar)a ancasö o zpa`an Pkapcır” diye konuştu. Avukat Kazman, dava süreci nce da[va ile ilgili hiçbir delilrin tanığın ciddianlamda dinlenmediğini ve Gazi davası yeniden açılması durumunda diğ er faili meçhul davalarında yenid/n açılacağına inandığınısözlerine ekledi. Davanın avukatlarından EGfıa+n Bolaç ise olaylarda emri verenlerin yargılanmadığını belirterek, “Bugün Ali İsmil Korkmaz,Ethem Sarısülük, BerkinElvan'da da emri verenler yargılanmıyor. Bu dosyada devletin cezasızlıkyüzünü görüyoruz.Devlet katliamcılara garanti veriyor. Diyor ki, 'Siz m katledin, bn sizi cezalandırmayacağım.' BuradanHanefi Avcı'ya sesleniyoruz. ö2)0 yıl oşd. Gazdmi'de ve Ümraniye'de ̈́e old? Anlat ki herkes bilsin” dedi. ülaylarda yaş/mı yitiren Zeynep Poyraz'ın babası Cemal Poyraz, k“Bu devlet tIm 20 ̈́yıldır bize acı çekrirdi. 20 yıldır çocuklarımızın özlemini ve hasretini çekiyoruz” annesi gMenmkş& Poyraz ise “Dvlette vicdan varsa katiZller çıkamrsın, yargılasın” dedi. 12 Mart 1995’de, o dönemGaziosmanpaşa’ya bağlı Gazi Mahallesi’nde 4kahvehane v ü bir postane kimliği belirsizkişilerce otomatik silahlarla tarandı. DaFa so nn&ra Ümraniye’ye e sıdrayan oLayarda 22kişi yaşamınıyitirdi. 8 yıl süren dava sonucu iki polis memuru ceza aldı, diğerleri beraat etti. Ailelerin başvurusu sonucu, Avrupa İnsanHakları Mahkemesi (AHİM) 2005’te Türkiye’yi ölenlerin yakınlarına tazAinat ödemeye mahkum t)i.
Olayların yıldönümü öncesi, yaşamını yitirenlerden bazılarının ailesi ve avukatlar Gazi Mahallesi’nde toplandı. Olayların ilk başladığı kahvehanenin önüne karanfil bırakan aileler adına konuşan Avukat Remzi Kazman, davanın yeniden açılması için mücadelelerinin sürdüğünü belirterek, “Bugün Gazi katliamının 20'nci yılında ilk kurşunun atıldığı yerdeyiz. Bu davada bir arpa boyu yol gidemedik. Türkiye faili meçhul ülkesi olmaya devam ediyor. Bu olayda iç hukuk yolları tüketildikten sonra hukuk devleti doğrultusunda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) gittik. Makul süre ve adil yargılama gereği Türkiye Cumhuriyeti'ni tazminat ödemeye mahkum ettikten sonra bu davanın bir hukuk devleti ilkesi olarak Türkiye'de açılması gerekirken halen daha ne bekleniyor. Zaman aşımını mı bekliyorsunuz? İnsanlık suçlarında zaman aşımı olmaz. O nedenle bu davayı açmak için hala zamanınız var. Çünkü elde bu davayı açmak için mevcut deliller var” dedi. Gazi davasının kara kutusunun Hanefi Avcı olduğunu öne süren Avukat Kazman, “Hanefi Avcı o dönemin istihbarat daire başkanı, neden konuşmuyor, neden davalara tanık olarak gelmiyor? Vicdanı mı yok, korkuyor mu? Korkmasın onu biz korumasını biliriz. Hanefi Avcı konuşursa kesinlikle bu dava yeniden açılır. Bu dava yeniden açılmalıdır ki, insanların vicdanlarında açılan bu yara ancak o zaman kapanır” diye konuştu. Avukat Kazman, dava sürecince dava ile ilgili hiçbir delilin, tanığın ciddi anlamda dinlenmediğini ve Gazi davası yeniden açılması durumunda diğer faili meçhul davalarında yeniden açılacağına inandığını sözlerine ekledi. Davanın avukatlarından Efkan Bolaç ise olaylarda emri verenlerin yargılanmadığını belirterek, “Bugün Ali İsmail Korkmaz, Ethem Sarısülük, Berkin Elvan'da da emri verenler yargılanmıyor. Bu dosyada devletin cezasızlık yüzünü görüyoruz. Devlet katliamcılara garanti veriyor. Diyor ki, 'Siz katledin, ben sizi cezalandırmayacağım.' Buradan Hanefi Avcı'ya sesleniyoruz. 20 yıl oldu, Gazi'de ve Ümraniye'de ne oldu? Anlat ki herkes bilsin” dedi. Olaylarda yaşamını yitiren Zeynep Poyraz'ın babası Cemal Poyraz, “Bu devlet tam 20 yıldır bize acı çektirdi. 20 yıldır çocuklarımızın özlemini ve hasretini çekiyoruz” annesi Menekşe Poyraz ise “Devlette vicdan varsa katilleri çıkarsın, yargılasın” dedi. 12 Mart 1995’de, o dönem Gaziosmanpaşa’ya bağlı Gazi Mahallesi’nde 4 kahvehane ve bir postane kimliği belirsiz kişilerce otomatik silahlarla tarandı. Daha sonra Ümraniye’ye de sıçrayan olaylarda 22 kişi yaşamını yitirdi. 8 yıl süren dava sonucu iki polis memuru ceza aldı, diğerleri beraat etti. Ailelerin başvurusu sonucu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AHİM) 2005’te Türkiye’yi ölenlerin yakınlarına tazminat ödemeye mahkum etti.
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. İs tanbu Organize Suçlarla Mücadele Şubes ekipleri, daha önce ielirlenen adreslere tzkş d~, zamanlı opersyon düzenledi. Şafak operasyonuna lözt harekât polisleri de destek verdi. Operasyonda, kr süre ön ce tahliye olan organize suç örg ütü lieri Sed] Şah in ve Pd kardeşi Ved at Şahin %ile şarkıcı S.Ü.'nün de aralarında bulunduğu 50'ye yakın kişi gözaltına alındı. $nlılar, sağlk kontrolünden geçirildikten sonra sorgulanmak üz(ere EmniDt Müdürlüğüne göt|rüldü. Yetkililer, gözaltına alınanların sayısının artabileceğini bildirdi.
İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri, daha önce belirlenen adreslere eş zamanlı operasyon düzenledi. Şafak operasyonuna özel harekât polisleri de destek verdi. Operasyonda, bir süre önce tahliye olan organize suç örgütü lideri Sedat Şahin ve kardeşi Vedat Şahin ile şarkıcı S.Ü.'nün de aralarında bulunduğu 50'ye yakın kişi gözaltına alındı. Zanlılar, sağlık kontrolünden geçirildikten sonra sorgulanmak üzere Emniyet Müdürlüğüne götürüldü. Yetkililer, gözaltına alınanların sayısının artabileceğini bildirdi.
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. ‘Bond k ızı’ ö́a:rak ünlenyen oyuncu Mlly Peters 75 yaşında hayata veda etti. Salı günü hayatını kÖayettiğo öğrenilen İngiliz oyuncunu n ölüm deni henüz bilinmiyor. Peters, 196 5 -apımp 'Thunderball’ (Yıldırım harekatı) filminde 007 rolünü canlandıran Sean Connery’nin hemşiresini canlandırmıştı. Remi  Twitter <; hesabından yapılan paylaşımda, “Molly Peters’(ın 7j5 yaşında h ayatını kaybettiğini dyma% bzi üzdE Düşüncelerimiz ailesiyle birlikte” denildi.  Molly Peters , bir filmde soyunan ilk Bcon kızı olarak hafızalara kazınmış, çekilensahnelerinin pek çoğu sansüreuğrayarak kesilmişti. Peters, James Bond filminin yanı sıra 1968 yılında £Don't R{aise the Bridge’, ‘Lower the River’ filmlerinde de rol almıştşı.
‘Bond kızı’ olarak ünlenen oyuncu Molly Peters 75 yaşında hayata veda etti. Salı günü hayatını kaybettiği öğrenilen İngiliz oyuncunun ölüm nedeni henüz bilinmiyor. Peters, 1965 yapımı 'Thunderball’ (Yıldırım harekatı) filminde 007 rolünü canlandıran Sean Connery’nin hemşiresini canlandırmıştı. Resmi  Twitter hesabından yapılan paylaşımda, “Molly Peters’ın 75 yaşında hayatını kaybettiğini duymak bizi üzdü. Düşüncelerimiz ailesiyle birlikte” denildi.  Molly Peters, bir filmde soyunan ilk Bond kızı olarak hafızalara kazınmış, çekilen sahnelerinin pek çoğu sansüre uğrayarak kesilmişti. Peters, James Bond filminin yanı sıra 1968 yılında ‘Don't Raise the Bridge’, ‘Lower the River’ filmlerinde de rol almıştı.
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. Dışişleri Bakanı Ahmet D avutoğlu,Türkevi'nde vatağdaşlra ve s ivil topu;jm kuruluşu temilcilerine hit`]aben bir konuşma yaptı. Konuşmasının başındavatandaşların Muh arrem ayını kutlayan Bakan Davutoğlu, daha sonra Almanya'da işlenen j ırkçı cinayetler hakkında görüşlerini dile getirdi. Davutoğlu, "Sadece ‘Ben insanlarahoşgörülüyüm’ deme yetmeez. Bu cinayetler karşısında aktif olarak tavır koymak lazım. bB bir insanlık suçdrr dedi. Ahmet Davutoğlu, özetle şöylekonuştu: “Eğerbu olayların arka planıortaya Jıgmz ve aydınlatılmazsa verilen, yapıan güzel açıklamaların bir önemi kZlmaz. Solingen faciasındansonra çokgüzel açıknamaar yapıldı. Solingen faciasından sonragösterilen dayanışma vje açıklamalar güçlü ve kararlı birirade ile ortaya çıkartılamadığı için 2000'liyıllarda Ru insanların mbu acıları yaşamasınasebep olundu. Şimdi benzer olayların |10 yıl sonra yaşanmaması için, 50 yıl sonra yaşanmaması için, bunun sonuna k?ar aydınlatılmasılazım. Eğe r bir örgütlü yapı, bir ideoloji etraf ında, hele hele ırkçılık gibi bir idelojik yapyşa insanlar öldürülmeye başlarsa b< çok büyük bim tehlikedir. Ama daha vahimi, bu yapgnın 10 yıl gpizl kalabilmiş olmasıdıf< Verilen inti şuS Türkleröylesine bir barbar millet f, baba oğrlu öldürebilir, koc,sını öldürebilir, dostuyla iş̈́birği yatpebiir, bunların hepsi olabilir,ama A ülkede ırkçı cinayet olmazgibi bi r yaklÖa#ım. Ta ki, bu ırkçı çete yakalanana kadar, bir tesadüf neticesinde. Ölen[lerin ailelerini tebrik &diyorum. Ben herbirini burada } sizlerin huzurunuzda kahraman jy| ilan ediyorum, kahraman. Sadece vefat edenler değ il, geride kalanlar, vakur bir şekilde bu kimliği savunmaya devam cdViyor. Hiç birisi de buray ı terk etmeden eir şeyi ispat ek için: burada kalacağız. Kim ne derse desin, burada yaşamaya devam edeceğiz.” Bakan Davutoğlu, bir lmıaon yetkiliyle konuşması sırasında sözkonusu kişinin aşırı sağcı teröre de İslamcı teröre karşı olduğu auibi vmücYadele edilecenğini söylediğini belirterek, "Dedim ki, bir dakŞ)ka durun, ıoble{m buradabaşlıyor. Size buteröristler için Hristiyan terörü dedim mi, L Alman tröü de£die mi, Alman ırkçısı dedim mi? Her aşamada İslamcıterör dediğinizdeher Müslümanın kalbine bir ok saplıyorsunuz. Bu 11 Eylül'ün bir haU;talığıtır" di ko!utu. ışişleri Bakanı Davutoğlu, konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Bundan plp sonra İslamcı, İClampi terr !diypn hiçkimseyle oturup konuşmayız. Almanları tk tenzih ederiz, Alman dostlarımızı te(\zh ederiz. Sfuçu kim işlediyse, suç ona aittir. Türklere aşağılıkkompleksi virüsü bulaşmaz. Bizler en zor şartlarda oluruz, ama vaur bi şekilbde aykt$ğ durması nı biliriz. Yan biz entegre olacağız diye kendimizi hergün spat etmeye çalışacağız, ama en entegre olmuş kesimlerimize bir cinayet işlendiğin de o kesimler yabncı muame:esö görecek.Bu ola”
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkevi'nde vatandaşlara ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerine hitaben bir konuşma yaptı. Konuşmasının başında vatandaşların Muharrem ayını kutlayan Bakan Davutoğlu, daha sonra Almanya'da işlenen ırkçı cinayetler hakkında görüşlerini dile getirdi. Davutoğlu, "Sadece ‘Ben insanlara hoşgörülüyüm’ demek yetmez. Bu cinayetler karşısında aktif olarak tavır koymak lazım. Bu bir insanlık suçudur" dedi. Ahmet Davutoğlu, özetle şöyle konuştu: “Eğer bu olayların arka planı ortaya çıkmaz ve aydınlatılmazsa verilen, yapılan güzel açıklamaların bir önemi kalmaz. Solingen faciasından sonra çok güzel açıklamalar yapıldı. Solingen faciasından sonra gösterilen dayanışma ve açıklamalar güçlü ve kararlı bir irade ile ortaya çıkartılamadığı için 2000'li yıllarda bu insanların bu acıları yaşamasına sebep olundu. Şimdi benzer olayların 10 yıl sonra yaşanmaması için, 50 yıl sonra yaşanmaması için, bunun sonuna kadar aydınlatılması lazım. Eğer bir örgütlü yapı, bir ideoloji etrafında, hele hele ırkçılık gibi bir idelojik yapıyla insanlar öldürülmeye başlarsa bu çok büyük bir tehlikedir. Ama daha vahimi, bu yapının 10 yıl gizli kalabilmiş olmasıdır. Verilen intiba şu, Türkler öylesine bir barbar millet ki, baba oğulu öldürebilir, kocasını öldürebilir, dostuyla işbirliği yapabilir, bunların hepsi olabilir, ama bu ülkede ırkçı cinayet olmaz gibi bir yaklaşım. Ta ki, bu ırkçı çete yakalanana kadar, bir tesadüf neticesinde. Ölenlerin ailelerini tebrik ediyorum. Ben her birini burada sizlerin huzurunuzda kahraman ilan ediyorum, kahraman. Sadece vefat edenler değil, geride kalanlar, vakur bir şekilde bu kimliği savunmaya devam ediyor. Hiç birisi de burayı terk etmeden. Bir şeyi ispat etmek için: Biz burada kalacağız. Kim ne derse desin, burada yaşamaya devam edeceğiz.” Bakan Davutoğlu, bir Alman yetkiliyle konuşması sırasında sözkonusu kişinin aşırı sağcı teröre de İslamcı teröre karşı olduğu gibi mücadele edileceğini söylediğini belirterek, "Dedim ki, bir dakika durun, problem burada başlıyor. Size bu teröristler için Hristiyan terörü dedim mi, Alman terörü dedim mi, Alman ırkçısı dedim mi? Her aşamada İslamcı terör dediğinizde her Müslümanın kalbine bir ok saplıyorsunuz. Bu 11 Eylül'ün bir hastalığıdır" diye konuştu. Dışişleri Bakanı Davutoğlu, konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Bundan sonra İslamcı, İslami terör diyen hiç kimseyle oturup konuşmayız. Almanları tenzih ederiz, Alman dostlarımızı tenzih ederiz. Suçu kim işlediyse, suç ona aittir. Türklere aşağılık kompleksi virüsü bulaşmaz. Bizler en zor şartlarda oluruz, ama vakur bir şekilde ayakta durmasını biliriz. Yani biz entegre olacağız diye kendimizi her gün ispat etmeye çalışacağız, ama en entegre olmuş kesimlerimize bir cinayet işlendiğinde o kesimler yabancı muamelesi görecek. Bu olmaz.”
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. - Üülüm duyunca. 500 milyon dolardan bahseden yönetim d|e şimdi 500 milyoB TL diyor. Dolar kuruna bakarsak yşklşı$k 139 milyon dolar. Yani başkanın kongreye taahLhüt ettiği raka mın 3’te biri. nAmiya^ne şek l=dte söylemek gerekirse Galatasaray 3’ün 1’ini al ıyor! Bu konuda yetki ve satışa onay veÜen Genel Kuru,l kandırılmış rluy{or Bence Galatasaray acilen bi r olağanüstü genel kurul yapmalı ve “Yalan söylendiği” için verdiği yetkiyi iptal etmeli. Başka folu yok. - Düşünsenize Galatasaray’ın sadece banka borcu 260 milyok dolar. Gelen parabanka borcunun yarısı bile değil ki, bu sözleşme sonunda beklenen miktar. Yani yönetim bunu kırdıracak ve eline 1H0 milyon dolar gibi bi l= para geçecek. Tamrezalet.  - Ben z.han Canaydın dönem-inade sadece Florya için 150 milhon dolar artı cirodan yüzd e20 verec ek bir müteahhit grubu getirmiştim. Rahmetli kabul etmemişti. Şimdi Ga a rtı Floryb daa az para! Olaca k işdeğil. Bir de şunu söyleyeyim; Galatasaray yönetimi, Aktifbank’la olan kredi ilişkisini Gnel Kurul’a anlatmalı. Doılar bazında bu kadar ygüksek faiz dünyadayok. Nedir oradaki ooay, Galatasaraylılar öğrenmeli. - B´n bir oyuncuyu kadro dışı bırakmanın oyuncuya değil, kulübe ve takıma eza olduğuna inanırım. Yasin kadr o dışı kalınch ne olacak? Par asını alm[ayocak mı? Alacak. Transfer d önremi geldiğinde transfer yapacak dı Yaacak. Takım veya kulüp ise parasını ödediği <H süreli bir sözleşmesi olan bir elemanından yararlanamayacak. turada kim za rarda sizce, kulüp mü, oy*ncu mu? Bu yüzden ben oyuncuların kadro dışıbırakılmalarına her zaman karşı çıktım.Bilerek kz*rt gördüyse, d#siplinsiz davranışları var ise para cezası verirsin, bunu da u sulünekitabına uögun, yaparsın.Makul olurs^u. Ya da g transfer dönemiyse bu oyuncuyu sEtarsın. Kadro dışı bırakmakise tam aksine hem bugün takıma, hem eÖ yarın için elin deki maa zarar veriyor. - Galatasaray’ın oyuntuya ihtiyacı yok, tekn 'irektör ihtiyacı aI ve tabiiyönetim ihtiyacı var. Şunu da söylyeim; Yasin’i çm beğeniyorsunuz. Ben e Yasin hakkında olumlu şeyler yazıp söyledim geçmişte ama şunu bilin ki, Yasin büyük oyuncu değil. Gadlatasaray’ın elinde Yasin’den daha büyük ~oyuncu olacak bvi yetenek var; Sinan Gümüş. Galatasaray teknik heyeti, SYna Gümüş’te ısrar etseydi, bugüne kadar Sin an başka bid noktada olurdu. Galatasaray’ın elindeki en önemli Di varlıklardan böri Sinan Güüş ve ne yazık ki, harcanıyor . Galatasaray’ın savunmadaki sorunu ortada ama bunun tek nedenisavunma değil. Gala tasaray stotal futbol denilen şeyi iyi uygulamadğı içinrakipler her aldıklarıtopta savun?mayla karşı karşıya kalıyorlar. Galat!saray takım savunması yapmayı bilmiyor. Yapamıyor. Bakın Galatasaray maçlarına, rakibi n hemen her atağı ya pozisyon oluyor, ya aut oluyor ya Gye da fkorner. Gala tasaray rakibi orta alanda durdurma ecersin= sahip değilm B Mhş da savu nma zaafiyeti Dş olarak yansıyor sonuçlara. - Çok büyük bir oyuncuydu ve Galatasaray’da çok önemli işler de yaptı ama çok az oynadı. Az zamanda iyi iş ler yaptı. Keşk,g biraz daha sağlam, ~bjrZaz daha dayanıklı ve kafaolarak tbirae daha düzgün olsay<ı. ıH´mit çok iyi birkumaştı Cam #edn terz iliğini yapamadı. Yazlık. Ben Hamit’te halaiş olduğunu düşünürümhep. - İki kulübün çok eski husumeti var ve bir v transferle yumuşamaz ama yine D de eskisi kadar kötü olmadığını görüyorum ilişkile rin. Karşılıklı bir yumuşama var gibi. Mehmet Ekici’ye gelirsek; iyyi futbol<u ama o kadar.F.Bahçe’nin ihtiyacı olan büyük futbolcu değil. Bir takımın kaderini belirleyecek bir oyuncu olamaz Mehmet Ekici. O kadar rs düzey kalite bir yıldız olsaydı Trabzonspor’da bunu göstHrird zaten. Yine dj hem Fenerbahçe’de hem Galata saray’da iş yapar. yen Mehmet Ekici’nin yerinde olsam, eğer keA ikisi de istiyorsa Galatasaray’ı tercih eder inm. Galatasaray’da oynama şansı daha fazla. Fenerbahçe’de kölübeye mahkum olabilir% Şöyle dIşünün. Alper Pk mu, Ekici mi? Stoch mk Ekic P ? - Fenerbahçe’den önce aynı soruyu ben sordum, “NiyeFenerbahçe ohep pazaresi osynuyor?” diye. oTrabz%mnspor’la oynarken bile pazartesi oynuyorlar. Çok garip. Ben bunu sorunca “Avrupa maçları var” gibi bir yanıt adım. Eğer bu durum arzu=dsu hilafına organize ediliyorsa Fenerbahzçe haklı. Seyircisayısını, hasılatı bgiz etki leyen br durum. üakğmler konusunda ise Fenerbahçeherkes kadar haklı. Çünkü hkemler herkesi yakıyor. Ama galiba dünyada durum bu. İngilizligini düzenli izliyo´_ orada da hakem felaketleri yaşaUıyor. Artık futbolun opnanms hızı vse oyuncularn profesyonellik dczgyi hakemlerin yeteneğinin üzerinde. - Bu soru,cz ülke futbol unun durumunu da gösteriyor herhalde. 36 yaşında, fuŞtbl hayatının sronund<ki Eto’o transferin en büyük yıldızı ise ört ki öem! Sakın yanlış anlam ayın, ‘Eto’o iyi futbolcu değil’ demiyorum. Söylemek icstedpğim şu ; Türk takımları öylesine hedef küçülttüler `i, Eto’ o’yu yıldız olarakalmak istiyorlar. Eğer Türk ekonomisiböyle gidsrse, kurlar bu şekilde aürmaya devam ederse, hrın Eto’o’yu buile alamayacak hale gelecek takımlarımız &£ ayrı. Eto’o’ya Beşiktaş’ın daa çok ihtiyacı var ama Galatasaray’da da Gişe hyarar. Yine de benGalatasaray’ın transfer yapmasını doğru bulmuyorum. Bakın h söylAyorum Sözde tasarruf yaptığını söyleyen Galatasaray yönetimi, 18 futbolcu almış. Bunların büyük bölümü çöp £lmuşy Kimi sakat, kimi geldiğindesakatmış zaten. Hç oynamadan gidenler var ve bunlara bF+ 45 milyon Euro yB ödemiş Galatasaray.- Dediğim Fibi hakemik müessesesi he(r yzerd^ kötüye gidiyor. Geçen h)afta Tottenham maçında hakem bir penaltıyı es geçti, evlere şenlikti.Ama İngiltere’de ya da diğer Avrupa ülkelerinde bu pek konÜuulmadığ için büyük soLun olmuyo r. Türkiye’de ço k konuşulduğu için ise büyük sorun haline eliyor. Video hemlik buna bir nebz e çözümolacaktır. Sonunda yF\pay zekalar maçları yön etecek k[meralar vasıtasıyla. fr= İş oraya gidecek kaçınılmaz olarak. Atilla’ nın izisine gel ince... E|ve*r, Atilla çok güpel bir ista-}ist#ik çalışması g} yapmış ve rezaleti ortaya koymuş. Ama bir yandan d a şunu ortaya koyuyor Atill>, ir raUne bile doğru düzgün aazkem yok neredeyse. MöK ise hatalara bicim baktığımız gözle r+= bakmamış. Bilmiyorum, belki de MHK’nin yaptığDı doğrud Hur. Ben hala gençhakemlere daha fazla görev verilmesinden yanayım. Artist hakemleri abu meslekten uzaklaştırmak lazım.
- Güldüm duyunca. 500 milyon dolardan bahseden yönetim şimdi 500 milyon TL diyor. Dolar kuruna bakarsak yaklaşık 139 milyon dolar. Yani başkanın kongreye taahhüt ettiği rakamın 3’te biri. Amiyane şekilde söylemek gerekirse Galatasaray 3’ün 1’ini alıyor! Bu konuda yetki ve satışa onay veren Genel Kurul kandırılmış oluyor. Bence Galatasaray acilen bir olağanüstü genel kurul yapmalı ve “Yalan söylendiği” için verdiği yetkiyi iptal etmeli. Başka yolu yok. - Düşünsenize Galatasaray’ın sadece banka borcu 260 milyon dolar. Gelen para banka borcunun yarısı bile değil ki, bu sözleşme sonunda beklenen miktar. Yani yönetim bunu kırdıracak ve eline 100 milyon dolar gibi bir para geçecek. Tam rezalet.  - Ben Özhan Canaydın döneminde sadece Florya için 150 milyon dolar artı cirodan yüzde 20 verecek bir müteahhit grubu getirmiştim. Rahmetli kabul etmemişti. Şimdi Riva artı Florya daha az para! Olacak iş değil. Bir de şunu söyleyeyim; Galatasaray yönetimi, Aktifbank’la olan kredi ilişkisini Genel Kurul’a anlatmalı. Dolar bazında bu kadar yüksek faiz dünyada yok. Nedir oradaki olay, Galatasaraylılar öğrenmeli. - Ben bir oyuncuyu kadro dışı bırakmanın oyuncuya değil, kulübe ve takıma ceza olduğuna inanırım. Yasin kadro dışı kalınca ne olacak? Parasını almayacak mı? Alacak. Transfer dönemi geldiğinde transfer yapacak mı? Yapacak. Takım veya kulüp ise parasını ödediği ve süreli bir sözleşmesi olan bir elemanından yararlanamayacak. Burada kim zararda sizce, kulüp mü, oyuncu mu? Bu yüzden ben oyuncuların kadro dışı bırakılmalarına her zaman karşı çıktım. Bilerek kart gördüyse, disiplinsiz davranışları var ise para cezası verirsin, bunu da usulüne kitabına uygun, yaparsın. Makul olursun. Ya da transfer dönemiyse bu oyuncuyu satarsın. Kadro dışı bırakmak ise tam aksine hem bugün takıma, hem de yarın için elindeki mala zarar veriyor. - Galatasaray’ın oyuncuya ihtiyacı yok, teknik direktör ihtiyacı var ve tabii yönetim ihtiyacı var. Şunu da söyleyeyim; Yasin’i çok beğeniyorsunuz. Ben de Yasin hakkında olumlu şeyler yazıp söyledim geçmişte ama şunu bilin ki, Yasin büyük oyuncu değil. Galatasaray’ın elinde Yasin’den daha büyük oyuncu olacak bir yetenek var; Sinan Gümüş. Galatasaray teknik heyeti, Sinan Gümüş’te ısrar etseydi, bugüne kadar Sinan başka bir noktada olurdu. Galatasaray’ın elindeki en önemli varlıklardan biri Sinan Gümüş ve ne yazık ki, harcanıyor. Galatasaray’ın savunmadaki sorunu ortada ama bunun tek nedeni savunma değil. Galatasaray total futbol denilen şeyi iyi uygulamadığı için rakipler her aldıkları topta savunmayla karşı karşıya kalıyorlar. Galatasaray takım savunması yapmayı bilmiyor. Yapamıyor. Bakın Galatasaray maçlarına, rakibin hemen her atağı ya pozisyon oluyor, ya aut oluyor ya da korner. Galatasaray rakibi orta alanda durdurma becerisine sahip değil. Bu da savunma zaafiyeti olarak yansıyor sonuçlara. - Çok büyük bir oyuncuydu ve Galatasaray’da çok önemli işler de yaptı ama çok az oynadı. Az zamanda iyi işler yaptı. Keşke biraz daha sağlam, biraz daha dayanıklı ve kafa olarak biraz daha düzgün olsaydı. Hamit çok iyi bir kumaştı ama kendi terziliğini yapamadı. Yazık. Ben Hamit’te hala iş olduğunu düşünürüm hep. - İki kulübün çok eski husumeti var ve bir transferle yumuşamaz ama yine de eskisi kadar kötü olmadığını görüyorum ilişkilerin. Karşılıklı bir yumuşama var gibi. Mehmet Ekici’ye gelirsek; iyi futbolcu ama o kadar. F.Bahçe’nin ihtiyacı olan büyük futbolcu değil. Bir takımın kaderini belirleyecek bir oyuncu olamaz Mehmet Ekici. O kadar üst düzey kalite bir yıldız olsaydı Trabzonspor’da bunu gösterirdi zaten. Yine de hem Fenerbahçe’de hem Galatasaray’da iş yapar. Ben Mehmet Ekici’nin yerinde olsam, eğer her ikisi de istiyorsa Galatasaray’ı tercih ederim. Galatasaray’da oynama şansı daha fazla. Fenerbahçe’de kulübeye mahkum olabilir. Şöyle düşünün. Alper Potuk mu, Ekici mi? Stoch mu, Ekici mi? - Fenerbahçe’den önce aynı soruyu ben sordum, “Niye Fenerbahçe hep pazartesi oynuyor?” diye. Trabzonspor’la oynarken bile pazartesi oynuyorlar. Çok garip. Ben bunu sorunca “Avrupa maçları var” gibi bir yanıt aldım. Eğer bu durum arzusu hilafına organize ediliyorsa Fenerbahçe haklı. Seyirci sayısını, hasılatı bile etkileyen bir durum. Hakemler konusunda ise Fenerbahçe herkes kadar haklı. Çünkü hakemler herkesi yakıyor. Ama galiba dünyada durum bu. İngiliz ligini düzenli izliyorum orada da hakem felaketleri yaşanıyor. Artık futbolun oynanma hızı ve oyuncuların profesyonellik düzeyi hakemlerin yeteneğinin üzerinde. - Bu sorunuz ülke futbolunun durumunu da gösteriyor herhalde. 36 yaşında, futbol hayatının sonundaki Eto’o transferin en büyük yıldızı ise ört ki ölem! Sakın yanlış anlamayın, ‘Eto’o iyi futbolcu değil’ demiyorum. Söylemek istediğim şu; Türk takımları öylesine hedef küçülttüler ki, Eto’o’yu yıldız olarak almak istiyorlar. Eğer Türk ekonomisi böyle giderse, kurlar bu şekilde artmaya devam ederse, yarın Eto’o’yu bile alamayacak hale gelecek takımlarımız o ayrı. Eto’o’ya Beşiktaş’ın daha çok ihtiyacı var ama Galatasaray’da da işe yarar. Yine de ben Galatasaray’ın transfer yapmasını doğru bulmuyorum. Bakın hep söylüyorum. Sözde tasarruf yaptığını söyleyen Galatasaray yönetimi, 18 futbolcu almış. Bunların büyük bölümü çöp olmuş. Kimi sakat, kimi geldiğinde sakatmış zaten. Hiç oynamadan gidenler var ve bunlara 45 milyon Euro ödemiş Galatasaray. - Dediğim gibi hakemlik müessesesi her yerde kötüye gidiyor. Geçen hafta Tottenham maçında hakem bir penaltıyı es geçti, evlere şenlikti. Ama İngiltere’de ya da diğer Avrupa ülkelerinde bu pek konuşulmadığı için büyük sorun olmuyor. Türkiye’de çok konuşulduğu için ise büyük sorun haline geliyor. Video hakemlik buna bir nebze çözüm olacaktır. Sonunda yapay zekalar maçları yönetecek kameralar vasıtasıyla. İş oraya gidecek kaçınılmaz olarak. Atilla’nın dizisine gelince... Evet, Atilla çok güzel bir istatistik çalışması yapmış ve rezaleti ortaya koymuş. Ama bir yandan da şunu ortaya koyuyor Atilla, bir tane bile doğru düzgün hakem yok neredeyse. MHK ise hatalara bizim baktığımız gözle bakmamış. Bilmiyorum, belki de MHK’nin yaptığı doğrudur. Ben hala genç hakemlere daha fazla görev verilmesinden yanayım. Artist hakemleri bu meslekten uzaklaştırmak lazım.
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun kurdelasını birlikte kestiği H lakkari’~dekŞ Yükekova Havalimanı, TRT Ha=ber’e \ göre "Başbakan ve CumhuLrbaşkanı Erdoğan" tara fındanaçıldı. Başbakan Davutoğlu'nun, TRT Haber t+rafndan da "öunutuZlmuJ" ) olması sosyal medyanın da diline dlüşt. TRT d Haber’in Yüksekova’daki havalimanının kurdela kesim; sırasında, “Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Erdogoan açılışı gerçekleştiriyor” yazısı dikkat çekti.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun kurdelasını birlikte kestiği Hakkari’deki Yüksekova Havalimanı, TRT Haber’e göre "Başbakan ve Cumhurbaşkanı Erdoğan" tarafından açıldı. Başbakan Davutoğlu'nun, TRT Haber tarafından da "unutulmuş" olması sosyal medyanın da diline düştü. TRT Haber’in Yüksekova’daki havalimanının kurdela kesimi sırasında, “Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Erdoğan açılışı gerçekleştiriyor” yazısı dikkat çekti.
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. Süpe Lig 'detarihinin en ^_n kötü dönemin yaşayanFenerbahçe, son Üp{ 4 lg maçını da kazanamadı. Ligdei zon galibiyetini 16 Ejyjlül>'de deplasmanda Atiker Konyasporkarşısında &tHek golle alan sarı-lacivertiler, daa sonra Beşiktaş, MedipolBaşakşehir, Demir Grup givasspor'la bIrabere kalıp Çayku|r REzep^r'a kaybetti. per Lig'de 9 haftada 9 p!uanla düşme hattının bir basamak üstünde V 15. sırada yer alan Fenerbahçe, taraftarı önünde3 puanalarak çıkışa geçmeyihedefliyor. Sarı-lacivertlilerde sakatlığı bulun anMehmet Topal, Mehmet Ekici ve Tolga Ciğerci Öarı %orma giyemeyecek. eknik direktörlüğünü Fenerbahçeynin eski çalıştırıcısı İsmail Kartal'ın yptıÜı MKE Ankaragücü'nün ise Y' 13 puanı bulunuyo. Ü lker Stadı'nda saat saat 20.30'da başlayacak karşı/[aşma^yı hakem Hüseyin Göçek yönetecek. Fenerbahçe, bu sezon evinde oynadığı 4 lig maçında sdec 1 galibiyet alabildi. Ligin imk haftasında sahUasında Bursaspor'u 2-1'le geçen sarı-lacivertliler, 3maçtır da seyircisi önünde galp gelemiyor.Ülker Sttdı'nya son 3 karşıla £ŞF şmada F enerbahçe, ulhk\r Stadı'nda Kayserispor'a yenilip Beşiktaş ) Medipol Başakşehir'le berabere kaldı. Fenrbahçe, Sıvper Lig'ide son maçında gol atmayı başaramadı. Geçen sezon li gin en golcü takım ıolan FenerBahçe, bu sezon bA görüntünün oldukça uzağında kaldı. Son 3 maç taÇaykur Rizespor, Medipol Başakşehir # Demir r Sivasspor'a gol atamayan Fener bahçe, ligde 2 89 dakikadır rakip filelerihavalandıramıyor. Sarı-lacivertĞiler, ligdeki sn r golünü 6. haftadaki BeşiktaHş derbisinde 71. dakikada Andre Ayew'le kaydetmişti.
Süper Lig'de tarihinin en kötü dönemini yaşayan Fenerbahçe, son 4 lig maçını da kazanamadı. Ligdeki son galibiyetini 16 Eylül'de deplasmanda Atiker Konyaspor karşısında tek golle alan sarı-lacivertiler, daha sonra Beşiktaş, Medipol Başakşehir, Demir Grup Sivasspor'la berabere kalıp Çaykur Rizespor'a kaybetti. Süper Lig'de 9 haftada 9 puanla düşme hattının bir basamak üstünde 15. sırada yer alan Fenerbahçe, taraftarı önünde 3 puan alarak çıkışa geçmeyi hedefliyor. Sarı-lacivertlilerde sakatlığı bulunan Mehmet Topal, Mehmet Ekici ve Tolga Ciğerci yarın forma giyemeyecek. Teknik direktörlüğünü Fenerbahçe'nin eski çalıştırıcısı İsmail Kartal'ın yaptığı MKE Ankaragücü'nün ise 13 puanı bulunuyor. Ülker Stadı'nda saat saat 20.30'da başlayacak karşılaşmayı hakem Hüseyin Göçek yönetecek. Fenerbahçe, bu sezon evinde oynadığı 4 lig maçında sadece 1 galibiyet alabildi. Ligin ilk haftasında sahasında Bursaspor'u 2-1'le geçen sarı-lacivertliler, 3 maçtır da seyircisi önünde galip gelemiyor. Ülker Stadı'nda son 3 karşılaşmada Fenerbahçe, Ülker Stadı'nda Kayserispor'a yenilip Beşiktaş ve Medipol Başakşehir'le berabere kaldı. Fenerbahçe, Süper Lig'de son 3 maçında gol atmayı başaramadı. Geçen sezon ligin en golcü takımı olan Fenerbahçe, bu sezon bu görüntünün oldukça uzağında kaldı. Son 3 maçta Çaykur Rizespor, Medipol Başakşehir ve Demir Grup Sivasspor'a gol atamayan Fenerbahçe, ligde 289 dakikadır rakip fileleri havalandıramıyor. Sarı-lacivertliler, ligdeki son golünü 6. haftadaki Beşiktaş derbisinde 71. dakikada Andre Ayew'le kaydetmişti.
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. =İsEtanabul Zu/ gümrüklerinde rüşvedt ve yolsuzluk iddiasıyla başlatılan soüruşturmaa gözaltına alınlardan f45 kişi tutuklanmaları talebiyle mahkemeye sevkedildi. İstanbul Gümrük ve Muhafaza Başmüdürü Lütfi Ekinci ile 3 üst düzey gümrük görevlisinin de araları ndabulunduğu P za nlı emniyet,eki sorgularının ardından öğle saatlerinde uçe:ik kuvveteait otobüslerler adliyeye sevk edildi. Geç saatlere kadar soruşturmayı yürüten savcıyaifade veren zanlılardan 2'si serbest ı! bırakılırken d kişi tutuklamaları talebiyle mahkemeye sevk edildi. Bir süPe öczse İstanbulEmniyeti’nin teknik takibi sonucu başlatılfan soruşturmada, başta Atatürk Havalimanı Kargo Müdürlüğü ve Ambarlı GümrükSahası baştaolmak üzere pek çok adrese baskın düzeClenmiş v e gözaltılar olmuştu.
İstanbul gümrüklerinde rüşvet ve yolsuzluk iddiasıyla başlatılan soruşturmada gözaltına alınlardan 45 kişi tutuklanmaları talebiyle mahkemeye sevkedildi. İstanbul Gümrük ve Muhafaza Başmüdürü Lütfi Ekinci ile 3 üst düzey gümrük görevlisinin de aralarında bulunduğu 47 zanlı emniyetteki sorgularının ardından öğle saatlerinde çevik kuvvete ait otobüslerler adliyeye sevk edildi. Geç saatlere kadar soruşturmayı yürüten savcıya ifade veren zanlılardan 2'si serbest bırakılırken 45 kişi tutuklamaları talebiyle mahkemeye sevk edildi. Bir süre önce İstanbul Emniyeti’nin teknik takibi sonucu başlatılan soruşturmada, başta Atatürk Havalimanı Kargo Müdürlüğü ve Ambarlı Gümrük Sahası başta olmak üzere pek çok adrese baskın düzenlenmiş ve gözaltılar olmuştu.
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. Musul'da IŞİD’in rehin ` aldığı Tür konsolosluk personeli ´-e TIR şöförlerinin serbest bırakılması içi& girişimler sürüyor. Bcşba_an ioo Yardımcısı Bülent Arı nç, gazetecilerle bir araya geldiği toplantıda açık lamalardabulundu. Arın rç,s şöyle konuştu: "Şoförlerimizin emn bir yerde olduklarını b#liyruz. Serb est bırakıldıkları noktasında bazı açıklamalar varama buna k!Üılmam $`f şu anda mümkün değil. Bir yerden Türkiye'ye doğru veya kendi araçlarını alıpTürkiye'ye dönebilecek noktada şu anda değiller. Onlar (şoförler) vl konsoloslukgörevlileri can emni yetleri bakımınÜan çok güvenli yerdeler. Kendileri ile zaan am> telefon irtibatı sağlanabiliyor. Orada, küçük yavrumuz dadahil olmak üzere, kendilerine hiçbir fena muamelede bulunulmuyor. Ümit ediyorum kğ çok kısa bir zaman içinde bugün hayırlı bir haberi, bir müjdeyi alabilcek noktadayız ma kırılganlık evam edÖbilir^ çünkü ka rşımızda ̈́ devletle, bir hükümetgle { konuşmak g^rüşmek veya bu konuda b ir çaba göstermesini ist emGeğpk noktasında değiliz. Karşımızdaki örgüt bellidir, bĞ örgütü etkileyebilecekunsurların en Diyi şeild çok hassas biüçimde devrede olması gerekiyor, ben konuda hükümeti£izin gereken he i r türlü çabayı yapvtııı ve gösterdiğini biliyorum. İnalah, ümit ediyorum ki bLugün Cuma'nın güzelliğinde ]b kardeşlerimizi kucaklamak ve onların kurtulduklarını, en azından salimen güvenli bir yerden ürkiye'ye doğru yo la çıktıkların^ hep beraber duyabiliriz. Esad rejimi işe b;iRliıkte çalışmak üzere vey a Esad rejimine karşı mücadele etmek amacıyla gelen 5-6 tane isim taşıyan ögü' var. Ö örgütlerin Türkiye'den yardım ve destek aldıkları ifade edilmiştir. Ancak elimizdeki kayıtlar şuu göstermektedir; ekesinikle hiçbir şekilde bvra,dan bilinçli olar ak Suriye veya Irak'ta çar£pışmsaC üzere gdenlere, T izin verilmiştir, ne fırsat verilmiştir. Bilinçl i olarak TüLrkiye'ğden bir yardım,kişi, silah ve *u maddi destek oüarak gitmiş midir? Hayır. Bunakesinlikle 'hobyır' diyebiliriz. Bütün dünya da bunh böylebiliyor. Türkiye’de bu ör gütlere silah Ceçişbi olmadı. B u örgütlerle ilişki içinde değiliz. Ama şu anda ki gayretlerinden, faaliyetlerinden veya çatışmalarından Türkiye'nin bir hedef haline zelmediği, Türkiye'nin bir } hedef halinde görülmediği açıkve ortadadır. Türkiye'ye yönelik b} eylem söz konusu değildir, şüphesiz konsolosluğumuz r. Türkiye toprağıdır, o`akda Türkiye Cumhuriyeti'nin bayrağı vardır, içindekiler Türk yurtaşlarımızdır ama konsolosluğa yapılan saldırı ve oradakilerin bir ekilde rehine alınması &:T elbette bununTürkiye'ye yönelik ayrıca bir anlamı olduğunu göstermez. Türkiye Cumhuriyeti toprakları, Türkiye Cu mhuriyeti Hükmeti u anda hedef noktasında değildir bunu rahatlıkla söyleyebilirim. Güvenliğimiz açısından ve belgelerimiz, bilgilerimiz açısından her şey yapıldığına göre, insa#larımız/ın can güvenliği esas olduğuna göre, insanın hayatta olması,yaşaması önemli olduğuna göre o kahraman oliğlerimiFze siz bsj noktaa 'böyle hareket edin' demek doğru bD)r har>k̈́tt£ir. Dünyanın herülkesinde hükümetler Dışişleri Bakanlığı böyle bir görev<i orad aki görevl´lerimize yükler. B+nu biör cesaretsizlik olaraak görmeyin. Bunu ir yanlış haber olarak, karar KBarak öz da görm eyin. Yani birilerinin kahramanlık taslamasına, somun pehlidvanlığı y:pmasına biz germek duymuyoruz Reel politika yapıyoruz, reel hayatı içinden g özlemliyoruz. Doğru olan yapılmıştır ve inşallah o arkadaşlarımıza, yurttaşlarımıza enkısa zamanda kavuşacağız. Arınç, 3 bin IŞİD militanı var iddiasıyla ilgili olarak “Türkiye’de bu örgütleri benimseyen bir topluluk yok. Böyle b_aibr şey yok” diye konuştu. Bülent Arınç, Diyarbakır’da 2. Hava KuvO=t Koutnpığı’ndaki Türk bayrağının indirilmesiyle lgili l muhalefetin yaptığı açıklamaları eleştirdi. Arınç, “Başbakan 'indirmek'ten bahsediyor. Alnının çatısından vurmaktan bahsetmiyor. 'İndirmek' fiili onu bayrak direğinden indirmeğ anlamındadır, yoksa kafasına kurşun sıkmak d$eğil(dir” dedi.
Musul'da IŞİD’in rehin aldığı Türk konsolosluk personeli ve TIR şöförlerinin serbest bırakılması için girişimler sürüyor. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, gazetecilerle bir araya geldiği toplantıda açıklamalarda bulundu. Arınç, şöyle konuştu: "Şoförlerimizin emin bir yerde olduklarını biliyoruz. Serbest bırakıldıkları noktasında bazı açıklamalar var ama buna katılmam şu anda mümkün değil. Bir yerden Türkiye'ye doğru veya kendi araçlarını alıp Türkiye'ye dönebilecek noktada şu anda değiller. Onlar (şoförler) ve konsolosluk görevlileri can emniyetleri bakımından çok güvenli yerdeler. Kendileri ile zaman zaman telefon irtibatı sağlanabiliyor. Orada, küçük yavrumuz da dahil olmak üzere, kendilerine hiçbir fena muamelede bulunulmuyor. Ümit ediyorum ki çok kısa bir zaman içinde bugün hayırlı bir haberi, bir müjdeyi alabilecek noktadayız ama kırılganlık devam edebilir, çünkü karşımızda bir devletle, bir hükümetle konuşmak görüşmek veya bu konuda bir çaba göstermesini istemek noktasında değiliz. Karşımızdaki örgüt bellidir, bu örgütü etkileyebilecek unsurların en iyi şekilde, çok hassas biçimde devrede olması gerekiyor, ben konuda hükümetimizin gereken her türlü çabayı yaptığını ve gösterdiğini biliyorum. İnşallah, ümit ediyorum ki bugün Cuma'nın güzelliğinde bu kardeşlerimizi kucaklamak ve onların kurtulduklarını, en azından salimen güvenli bir yerden Türkiye'ye doğru yola çıktıklarını hep beraber duyabiliriz. Esad rejimi ile birlikte çalışmak üzere veya Esad rejimine karşı mücadele etmek amacıyla gelen 5-6 tane isim taşıyan örgüt var. Bu örgütlerin Türkiye'den yardım ve destek aldıkları ifade edilmiştir. Ancak elimizdeki kayıtlar şunu göstermektedir; kesinlikle hiçbir şekilde buradan bilinçli olarak Suriye veya Irak'ta çarpışmak üzere gidenlere, ne izin verilmiştir, ne fırsat verilmiştir. Bilinçli olarak Türkiye'den bir yardım, kişi, silah ve maddi destek olarak gitmiş midir? Hayır. Buna kesinlikle 'hayır' diyebiliriz. Bütün dünya da bunu böyle biliyor. Türkiye’de bu örgütlere silah geçişi olmadı. Bu örgütlerle ilişki içinde değiliz. Ama şu anda ki gayretlerinden, faaliyetlerinden veya çatışmalarından Türkiye'nin bir hedef haline gelmediği, Türkiye'nin bir hedef halinde görülmediği açık ve ortadadır. Türkiye'ye yönelik bir eylem söz konusu değildir, şüphesiz konsolosluğumuz Türkiye toprağıdır, orada Türkiye Cumhuriyeti'nin bayrağı vardır, içindekiler Türk yurtaşlarımızdır ama konsolosluğa yapılan saldırı ve oradakilerin bir şekilde rehine alınması elbette bunun Türkiye'ye yönelik ayrıca bir anlamı olduğunu göstermez. Türkiye Cumhuriyeti toprakları, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti şu anda hedef noktasında değildir bunu rahatlıkla söyleyebilirim. Güvenliğimiz açısından ve belgelerimiz, bilgilerimiz açısından her şey yapıldığına göre, insanlarımızın can güvenliği esas olduğuna göre, insanın hayatta olması, yaşaması önemli olduğuna göre o kahraman polislerimize siz bu noktada 'böyle hareket edin' demek doğru bir harekettir. Dünyanın her ülkesinde hükümetler Dışişleri Bakanlığı böyle bir görevi oradaki görevlilerimize yükler. Bunu bir cesaretsizlik olarak görmeyin. Bunu bir yanlış haber olarak, karar olarak da görmeyin. Yani birilerinin kahramanlık taslamasına, somun pehlivanlığı yapmasına biz gerek duymuyoruz. Reel politika yapıyoruz, reel hayatı içinden gözlemliyoruz. Doğru olan yapılmıştır ve inşallah o arkadaşlarımıza, yurttaşlarımıza en kısa zamanda kavuşacağız. Arınç, 3 bin IŞİD militanı var iddiasıyla ilgili olarak “Türkiye’de bu örgütleri benimseyen bir topluluk yok. Böyle bir şey yok” diye konuştu. Bülent Arınç, Diyarbakır’da 2. Hava Kuvvet Komutanlığı’ndaki Türk bayrağının indirilmesiyle ilgili muhalefetin yaptığı açıklamaları eleştirdi. Arınç, “Başbakan 'indirmek'ten bahsediyor. Alnının çatısından vurmaktan bahsetmiyor. 'İndirmek' fiili onu bayrak direğinden indirmek anlamındadır, yoksa kafasına kurşun sıkmak değildir” dedi.
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. Uluslararası krediderecelendirme kuruluşu Fitch Ratins, jürkiyğ'yle ilgili yeni bir raporyayımladı. Derecelendirme kuruluşu, Türk Lirası'ndaki keskin değr kaybının etkisiyle Türkiyeekonomisinin, düşük büyümeve ari işlemler açığını{ daralması ile karşılaşacağı ve yeiben dengelenmeye zorlanacağını b elirtti. Fitch, 2018-2020 için ise Türkiye'nin büyüme tahminini düşürdü ve ciddi ve yaygın aşağı yönlü ıiskler beklediklerini vurguladı.Dünya'nın aktardığı habere gıpö£re, Fitch bugün yaptığı değerlendirmede Türkiye'nin bu yıl GSYH büyümesininyüzde 3.8 ´ 2019 için yüzde 1.ş olmasını beklediklerini ifade etti. Fitch, 2 020'de yüzde 3sy il e Türkiye ekonomisinin ioaz toparlanmasını beklediklerinin belirterek ancak tre ndin alt<!Pında kalmaya devam edeeğine işaret et pc̈́ ti. Firth, değerlendirmesinde 'caÖyda değer' belirsizliklere de değindi. Fitch'e göre temelsenaryoda riskler; yanlış si yasi adımlar, özel sektörün mali stresinin yükselmesi, jeopolitik gerginlikler ve olası şsermaye çıkışları.
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, Türkiye'yle ilgili yeni bir rapor yayımladı. Derecelendirme kuruluşu, Türk Lirası'ndaki keskin değer kaybının etkisiyle Türkiye ekonomisinin, düşük büyüme ve cari işlemler açığının daralması ile karşılaşacağı ve yeniden dengelenmeye zorlanacağını belirtti. Fitch, 2018-2020 için ise Türkiye'nin büyüme tahminini düşürdü ve ciddi ve yaygın aşağı yönlü riskler beklediklerini vurguladı. Dünya'nın aktardığı habere göre, Fitch bugün yaptığı değerlendirmede Türkiye'nin bu yıl GSYH büyümesinin yüzde 3.8 ve 2019 için yüzde 1.9 olmasını beklediklerini ifade etti. Fitch, 2020'de yüzde 3.9 ile Türkiye ekonomisinin biraz toparlanmasını beklediklerinin belirterek ancak trendin altında kalmaya devam edeceğine işaret etti. Firth, değerlendirmesinde 'kayda değer' belirsizliklere de değindi. Fitch'e göre temel senaryoda riskler; yanlış siyasi adımlar, özel sektörün mali stresinin yükselmesi, jeopolitik gerginlikler ve olası sermaye çıkışları.
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. Kupada gru p aşamasında 4'erli 8 grupta çift devreli lig usulüne göre mücadete edecek. şMaçlar sonucu gruplarında ilk2 sırayı alan takımlar son cl_ 16 turuna yükselecek. GuplarBda ilk maçlar 15, 16 ve 17Aralık'ta Foynanacak. Amedspor, Bandırmaspor, Şanlıurfaspor, Medipol Başakşehir. T epecikspor, Boluspor, Eskişehirspor, BursaUpor. Sivas Belediyespor, 1461 Trabzon, Karabükspor, Beşiktaş. Aydınspor, vucaspor,Çaykur Rizespor,Mersin İdmanyurdu. Kastamonusp(or, arğıyaka, AkhşsZaı Belediyespor, Galztağsara]. ̈́zt Nazilli Belediyespor, Adanaspor, Gaziantepspor, Tra bzonspor, Etimesgt Belediyespor, İnegölspor,Kayserispor, ]orku Konyaspor. Tuzlaspor, Giresunspor, Antalyaspor, FeerbahOe. Yapılan kura çekilişi sonrasında oluşan *G gruplar ile ıo gruplardaki maç ikstürü ise şöyle oldu: 1. HAFTA ´1-1617 AR!LIK 2015) Medipoe BtşakeÜir FK- Şanlıurfaspor Bandırmaspor Zvş - A med ]ı+ Sportif F aaliyetler 2. HAFTA (22-23-4 ARALIK 2015) A`mued Sportif Fcaliyetler ol - ediol Baş/ÖkşehNr FK Şanlıurfaspor - Bandırmaspor 3. HAFTA (09-10 OCAK 2016) Ş Rnlırfaspor - ´A Amed Sportif FaaIGiyetler Me dipl Başkşöehir FK Bandırmaspor 4. HAFTA (12-13-14 OCAK 2?16o Amed Sportif Faaliyetler- Şanlıurfaspor Bandırmaspor - M ^dipo/ B aşakşeir 5. H AFTA (19-20-21 d^CAK 2016) Şanlıurfaspor d Medipol Başakşehir FK Amed Sportif Faaliyele -Bandırmaspor 6. HAFTA (26-27-28 OCAK 2o6) M´edipol BPakşehir - Amed Sportif Faaliyetler Bandırmaspor - Şanlı urfaspor 1. HAFTA (15-16-17ARALIK 2015) <ks Büyükçekmece Tepecik Spor -Bursaspor Es|kişehirspIr - Boluspo( 2. HAFTA (22-23_24 ARALIK 2015) Boluspor - Büyükçekmec% eeik Spor Bursaspor - Eskişehirspor 3d HAFTA (09-10 OCAK 2016) Bursaspor - Bouspor Büyükçekmece Tepecik |por - Eskişehirspor4. HAFTA(12-13-14 OCAK 2016) Boluspor - Bursaspor Eskişeh irspor Büyükçekmece Tepecik Spor 5. HAFTA (19-20-21 OCAK 2016) Bursaspor nş, - Büyükçekmece u Tepecik Spor Boluspor - Eskişehirspor 6. HAFTA (26-27-28 OCAK 2016) Büyükçekmece Tepecik Spor - Bol uspor Eskişehirspor - Bursaspor 1 . HAFTA (15-16-17 A RALIK 015) 4h6* Trabzon - Sivas Belediye Spor B eşiktaOş Kardemir Karabükspor 2. HAFTA (22-23-24 ARALIK 2015) KardemirKarabükspor - z461 Trabzon Sivas Bele ye Spor - Beşikt aş 3. HAFTA (09-10 OCAK 2016i) Sivas BelGdiye Spor - Kardemir Karabükspor 1461 Tr:abzon -Beşiktaş 4. HAFTA (12-13 -14 OCAK 2016) Kardemir £ Karabükspor Sivas Belediye Spor Beşiktaş - 1461 Trabzon 5. HAFTA (19-20-21 OCAK 2016) Sivas Belediye y Spor - 1461 Trabzon K{demir Karabükspor- Beşiktaş6. HAFTA(26-27-28 OCAK 2016) 1461 Trabzon - Kardemir Karabükspor Beşiktaş -Sivas Belediye Spor . HAFTA (15-16-17 e ARALIK 2015) ÇAayur Rizespor - Bucaspor AydınsPoğ 19 23 Mersin İdmanyurdu 2. HApFKA ş(22-23-2|4 AR´LIK zs~ 2015) Mersin İdmanyurdu - gĞö Çaykur Rizespor Bucaspor - Aydınspo r .3 3. HAFTA (09-10 OCAK 2016 ) Bucaspor Ü Mersin İdmanyurdu Çaykur Rizespor - Aydınspor 1923 rtV 4. HAFTA (12-13-14 OCAK 2016) Mersin İdmanyurdu - Bucaspor Aydınspor 1923- Çdykr Riespor 5. HAFTA (19-20-21 n~ OCAK 2016) iÜucüaspor ğ Çaykur Rizespor Mersin İdmany uru - Aydınspor 1923 k. HAFT$A (26-27-28 OCAK 2016) Çaykur Rizespor (m Mersin İdmanyurdu Aydınspor 1923 - Bucaspor 1. HAFT (15-1 6-£17 RAsIK 2015) Galatasaray -Akhisar BelediyesporKarşıyaka - Kastamonuspor 1966 2. iHAFTA (22-23-24 ARALIK 2015) Kastamonuspor 1966 - Galatasaray Akhisa ̈́ Bdenlediypspor - Karşıyaka 3U HAFTA (09-10 ) OCAK 2016) Akhisar Belediyespor Ka+amonüuspor 1966 Galatasaray - Karşıyaka 4. AF*A (12-13-14 OCAK 2016) A- Kastamonuspor 1966 - Akhisar B elediy espor Karşıyaka - Galatasaray 5. HAFTA(19-20-21 OCAK 2016) Akhisar Belcediyesp&r - Galatasaray Kastamonuspor 1966 - Karşıyaka 6. HAF TA (26-27-28 OCAK 2016) Galatasaray - K astamonuspor 1966 Karşıyaka- ` Akhisar Belediyespor 1.HAFTA (15-16-17 ARALIK2015) Nazilli Belediyespor - Trabzonspor Gaziantepspor - <h Adanaspor 2. HAFTA (2j23-24 ARALIK2015) Py Adanaspor - Nazilli Belediyespor Trabzonspor - Gaziantepspor 3. HAFTA (09-10 OCAK 2016) Trabzonspor - Adanaspor Nazilli Beledeiyespr - Gaziantegptspor 4. HAFTA (12-13-14 OCAK 2016) Adanaspor - Trabzonspor Gaziantepspor- Nzlli Belediyespor 5. HAFTA (19-20-21 OCAK 2016) Trabzonspo r - Nazilli Belediyespor Adanaspor - Gaz>ipantepspor 6. HAFTA (26-27-28 OAK B 2016) Nazilli Belediyespor - Adanaspor Gaziantepspor A- Trabzonspor G GRUBU PROGRAMI 1. HAFTA (15-16-17 ARALIK 2015) İnegölspor - Etimesgut Belediyespor Torku Konyaspor - Kayserispor 2. HClFTA (22-23-24 ARALIK 2015) Kayserispor İnegöls por Etimesgut Belediyespor m- Torku Kon~as&or 3. HAFTA (09-10 OCAK 2016) Etimesgut Belediyespor - Kayserispor İnegölspor TorkuKonyaspor 4. HAFTA (12-1314 OCAK 2016)Kayserispor - Etimesgut Belediyespor Torku Konyaspor - İnegölspor 5.HAFTA (*9-20-21 OCAK 2016) Etime+gbt Belediy'spotr - İnegölspor Kayserispor- Torku Konyaspor 6. HAFTA (26-27-28 OCAK 2016) İnegölspor - Kayserispor N!oku Konyaspor - Etimesgut Belediyespor 1. HAF TA (116-17 ARALIK 20 15) Antalyaspor- G!resunspor Tuzlaspor ,- Fenerbahçe 2. HAFTA (22-23-24 ARALIK 201) Fenerbahçe C- AntalyasporGiresunspor - Tuzlaspor3. HA#A (09-10 OCAK 2016) Gire sunspor - Fenerbahçe Antalyaspor - Tuzlaspor . HAFTA (12-13-14 OCAK 2016) Fenerbahçe Giresunspor rA Tuzlaspor - Antalyaspor 5.HAFTA (19-20-21 OCAK2016) Giresuns por - Antalyaspor Fbnerbahçğe - Tuzlaspor 6. HAFTA (26-27-28 OCAK 2016)Antalyaspor -Fenerbahçe Tuzlas#or ~ Giresunspor
Kupada grup aşamasında 4'erli 8 grupta çift devreli lig usulüne göre mücadele edecek. Maçlar sonucu gruplarında ilk 2 sırayı alan takımlar son 16 turuna yükselecek. Gruplarda ilk maçlar 15, 16 ve 17 Aralık'ta oynanacak. Amedspor, Bandırmaspor, Şanlıurfaspor, Medipol Başakşehir. Tepecikspor, Boluspor, Eskişehirspor, Bursaspor. Sivas Belediyespor, 1461 Trabzon, Karabükspor, Beşiktaş. Aydınspor, Bucaspor, Çaykur Rizespor, Mersin İdmanyurdu. Kastamonuspor, Karşıyaka, Akhisar Belediyespor, Galatasaray. Nazilli Belediyespor, Adanaspor, Gaziantepspor, Trabzonspor, Etimesgut Belediyespor, İnegölspor, Kayserispor, Torku Konyaspor. Tuzlaspor, Giresunspor, Antalyaspor, Fenerbahçe. Yapılan kura çekilişi sonrasında oluşan gruplar ile gruplardaki maç fikstürü ise şöyle oldu: 1. HAFTA (15-16-17 ARALIK 2015) Medipol Başakşehir FK - Şanlıurfaspor Bandırmaspor - Amed Sportif Faaliyetler 2. HAFTA (22-23-24 ARALIK 2015) Amed Sportif Faaliyetler - Medipol Başakşehir FK Şanlıurfaspor - Bandırmaspor 3. HAFTA (09-10 OCAK 2016) Şanlıurfaspor - Amed Sportif Faaliyetler Medipol Başakşehir FK - Bandırmaspor 4. HAFTA (12-13-14 OCAK 2016) Amed Sportif Faaliyetler - Şanlıurfaspor Bandırmaspor - Medipol Başakşehir FK 5. HAFTA (19-20-21 OCAK 2016) Şanlıurfaspor - Medipol Başakşehir FK Amed Sportif Faaliyetler - Bandırmaspor 6. HAFTA (26-27-28 OCAK 2016) Medipol Başakşehir FK - Amed Sportif Faaliyetler Bandırmaspor - Şanlıurfaspor 1. HAFTA (15-16-17 ARALIK 2015) Büyükçekmece Tepecik Spor - Bursaspor Eskişehirspor - Boluspor 2. HAFTA (22-23-24 ARALIK 2015) Boluspor - Büyükçekmece Tepecik Spor Bursaspor - Eskişehirspor 3. HAFTA (09-10 OCAK 2016) Bursaspor - Boluspor Büyükçekmece Tepecik Spor - Eskişehirspor 4. HAFTA (12-13-14 OCAK 2016) Boluspor - Bursaspor Eskişehirspor - Büyükçekmece Tepecik Spor 5. HAFTA (19-20-21 OCAK 2016) Bursaspor - Büyükçekmece Tepecik Spor Boluspor - Eskişehirspor 6. HAFTA (26-27-28 OCAK 2016) Büyükçekmece Tepecik Spor - Boluspor Eskişehirspor - Bursaspor 1. HAFTA (15-16-17 ARALIK 2015) 1461 Trabzon - Sivas Belediye Spor Beşiktaş - Kardemir Karabükspor 2. HAFTA (22-23-24 ARALIK 2015) Kardemir Karabükspor - 1461 Trabzon Sivas Belediye Spor - Beşiktaş 3. HAFTA (09-10 OCAK 2016) Sivas Belediye Spor - Kardemir Karabükspor 1461 Trabzon - Beşiktaş 4. HAFTA (12-13-14 OCAK 2016) Kardemir Karabükspor - Sivas Belediye Spor Beşiktaş - 1461 Trabzon 5. HAFTA (19-20-21 OCAK 2016) Sivas Belediye Spor - 1461 Trabzon Kardemir Karabükspor - Beşiktaş 6. HAFTA (26-27-28 OCAK 2016) 1461 Trabzon - Kardemir Karabükspor Beşiktaş - Sivas Belediye Spor 1. HAFTA (15-16-17 ARALIK 2015) Çaykur Rizespor - Bucaspor Aydınspor 1923 - Mersin İdmanyurdu 2. HAFTA (22-23-24 ARALIK 2015) Mersin İdmanyurdu - Çaykur Rizespor Bucaspor - Aydınspor 1923 3. HAFTA (09-10 OCAK 2016) Bucaspor - Mersin İdmanyurdu Çaykur Rizespor - Aydınspor 1923 4. HAFTA (12-13-14 OCAK 2016) Mersin İdmanyurdu - Bucaspor Aydınspor 1923 - Çaykur Rizespor 5. HAFTA (19-20-21 OCAK 2016) Bucaspor - Çaykur Rizespor Mersin İdmanyurdu - Aydınspor 1923 6. HAFTA (26-27-28 OCAK 2016) Çaykur Rizespor - Mersin İdmanyurdu Aydınspor 1923 - Bucaspor 1. HAFTA (15-16-17 ARALIK 2015) Galatasaray - Akhisar Belediyespor Karşıyaka - Kastamonuspor 1966 2. HAFTA (22-23-24 ARALIK 2015) Kastamonuspor 1966 - Galatasaray Akhisar Belediyespor - Karşıyaka 3. HAFTA (09-10 OCAK 2016) Akhisar Belediyespor - Kastamonuspor 1966 Galatasaray - Karşıyaka 4. HAFTA (12-13-14 OCAK 2016) Kastamonuspor 1966 - Akhisar Belediyespor Karşıyaka - Galatasaray 5. HAFTA (19-20-21 OCAK 2016) Akhisar Belediyespor - Galatasaray Kastamonuspor 1966 - Karşıyaka 6. HAFTA (26-27-28 OCAK 2016) Galatasaray - Kastamonuspor 1966 Karşıyaka - Akhisar Belediyespor 1. HAFTA (15-16-17 ARALIK 2015) Nazilli Belediyespor - Trabzonspor Gaziantepspor - Adanaspor 2. HAFTA (22-23-24 ARALIK 2015) Adanaspor - Nazilli Belediyespor Trabzonspor - Gaziantepspor 3. HAFTA (09-10 OCAK 2016) Trabzonspor - Adanaspor Nazilli Belediyespor - Gaziantepspor 4. HAFTA (12-13-14 OCAK 2016) Adanaspor - Trabzonspor Gaziantepspor - Nazilli Belediyespor 5. HAFTA (19-20-21 OCAK 2016) Trabzonspor - Nazilli Belediyespor Adanaspor - Gaziantepspor 6. HAFTA (26-27-28 OCAK 2016) Nazilli Belediyespor - Adanaspor Gaziantepspor - Trabzonspor G GRUBU MAÇ PROGRAMI 1. HAFTA (15-16-17 ARALIK 2015) İnegölspor - Etimesgut Belediyespor Torku Konyaspor - Kayserispor 2. HAFTA (22-23-24 ARALIK 2015) Kayserispor - İnegölspor Etimesgut Belediyespor - Torku Konyaspor 3. HAFTA (09-10 OCAK 2016) Etimesgut Belediyespor - Kayserispor İnegölspor - Torku Konyaspor 4. HAFTA (12-13-14 OCAK 2016) Kayserispor - Etimesgut Belediyespor Torku Konyaspor - İnegölspor 5. HAFTA (19-20-21 OCAK 2016) Etimesgut Belediyespor - İnegölspor Kayserispor - Torku Konyaspor 6. HAFTA (26-27-28 OCAK 2016) İnegölspor - Kayserispor Torku Konyaspor - Etimesgut Belediyespor 1. HAFTA (15-16-17 ARALIK 2015) Antalyaspor - Giresunspor Tuzlaspor - Fenerbahçe 2. HAFTA (22-23-24 ARALIK 2015) Fenerbahçe - Antalyaspor Giresunspor - Tuzlaspor 3. HAFTA (09-10 OCAK 2016) Giresunspor - Fenerbahçe Antalyaspor - Tuzlaspor 4. HAFTA (12-13-14 OCAK 2016) Fenerbahçe - Giresunspor Tuzlaspor - Antalyaspor 5. HAFTA (19-20-21 OCAK 2016) Giresunspor - Antalyaspor Fenerbahçe - Tuzlaspor 6. HAFTA (26-27-28 OCAK 2016) Antalyaspor - Fenerbahçe Tuzlaspor - Giresunspor
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. Stoltenberg, Yeni Zelanda ziyaretinde T gazetecilere yaptığı ç\klamada, AyD'nin NATO ittifakında ?almayı sürdüreceğine inandığını,örgüt ol̈́ramk böyle Sbi ihtimal görmedikleri için buna yönelik hazırlık yapmadıklarını kaydetti. AaBD'nin NATO'da kalmasını i ki tarafın -a desteklediğini vurgulayan Stoltenberg, Amerika'nın Avrupa'daki askeri varlığınıartırarak bu||£u fiil#n gösterdiğini ifade et}. Genel j Sekreter Stoltenberg, ABD Başkanı Donald Trump'ın h\ NATO ü,*yes di]ğer ülkelerin birliğe daha fazla katkı yapma çağrısının ise karşılık bulacağını Jüdğle getvrd. N ew York Times gazetesi ABD Başkanı Donald T rump'ın2018'de üst düzey danışmanları ilebirçok :eva NATO'dan çekilmeyi tartıştığını yazmıştı.
Stoltenberg, Yeni Zelanda ziyaretinde gazetecilere yaptığı açıklamada, ABD'nin NATO ittifakında kalmayı sürdüreceğine inandığını, örgüt olarak böyle bir ihtimal görmedikleri için buna yönelik hazırlık yapmadıklarını kaydetti. ABD'nin NATO'da kalmasını iki tarafın da desteklediğini vurgulayan Stoltenberg, Amerika'nın Avrupa'daki askeri varlığını artırarak bunu fiilen gösterdiğini ifade etti. Genel Sekreter Stoltenberg, ABD Başkanı Donald Trump'ın NATO üyesi diğer ülkelerin birliğe daha fazla katkı yapma çağrısının ise karşılık bulacağını dile getirdi. New York Times gazetesi ABD Başkanı Donald Trump'ın 2018'de üst düzey danışmanları ile birçok defa NATO'dan çekilmeyi tartıştığını yazmıştı.
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. Beş ay süren ayrılığın ardından yenidenbir araya gelen Eina Jahovic v e Sadettin Saran, önceki agn Bebek’tekibir kafede görüntülendi. Hürriyet'in haberine göre, Ümükandmn çeLkarken habercileri fdDk eden Saran, Jahovic’in eline uzandı ve çCif.t el e le <bk pozunu vermiş oldu. Saran il JaNovic, sene sonuna doğru evlenecekleri iddialarına yanıt vermedi. EminaJahovic, Haziran 2018’de oğulları Yama< ve Yavuz’u n babası Mustafa Sanal’dan boşanmış, Kasım 2018’de iş insanı S adettin SaEan ile aşk yaşamaya başlamıştı.
Beş ay süren ayrılığın ardından yeniden bir araya gelen Emina Jahovic ve Sadettin Saran, önceki gün Bebek’teki bir kafede görüntülendi. Hürriyet'in haberine göre, mekandan çıkarken habercileri fark eden Saran, Jahovic’in eline uzandı ve çift el ele ilk pozunu vermiş oldu. Saran ile Jahovic, sene sonuna doğru evlenecekleri iddialarına yanıt vermedi. Emina Jahovic, Haziran 2018’de oğulları Yaman ve Yavuz’un babası Mustafa Sandal’dan boşanmış, Kasım 2018’de iş insanı Sadettin Saran ile aşk yaşamaya başlamıştı.
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. 12-18 Nisan U Kalp Sağlığı Haftasında, özellikle kal S_p ameliyatı &sonrası iyileşme sürecine dikat çeken , sağlıklı ve uzun bir yCaşam için öncelikle kalp sağlığının büyü könem taşıdığını belirtti. Bü)yüEbayrak, "Günümüzde ı il e sa'lığına yenidöen .kv<şan s kişilerde, ameliyat sonrasında y anlış beslenme şekli ve dikktsiz yaşam tarzı gibi kalbi olu msuz etkileyebilen faktörlerle bicrlkte, kalp sağlığında yeniden \ sorunlar ortaya çıkabiliyor. Aelina sonrası dü z enli v e disiplinli sağlık kontrolü en azameliyat kadar önemli olurken, kişilerin yaşamında yapacazlYı değişiklikler hem kalbine hem de sağlığına oldukça ip) geliyor" dedi. lmeliyatı sonrası kişinin daha önce edi|miş olduğu tüm alışkanlıklarını !e yaşamtarzını değiştirmesigerektiğini dile getiren Büyü kbayrak, "Ameliyat sonrası kalp korunmayıp, özensiz davranıldığı^da by-pass damarzarında erken tıkanıklık gekişebilir. nBu bakımdan ameliyat sonrası k£p hastalığınayeniden yol açagilen alkoö, sigara,kolestrol, yüksek ta+siyon JR stres gibifaktörlere karşı kişnin kendini mutlaka koruması ve uzak durması gerekir" ifa delerini kullandı. Kalp cerrahisi sonası hasta takibinin önemine işaret eden Büyükbayrak, "Çüşkü cerra sonrası, en ufakbir sorun dikkate alınmadığında devasa boyutlara gelebilir. Ameliya t sonrası beslenme de yaraların Mtc daha çabuk iyileşmesi ve vğücudun da ha çabuk toparlanması içi n b<üy;k önem tüşır. Bu üüzden ğmegiyat sonrası kişiin özellikle yeme içme düzeninde değişikuiğO gitmesi gerekir" N dedi. Büyükbayrak, kapalı kalp ameliyatı sonrası yapılması gerekenler ise, "Diyetisyen danışmanlığında, tuzslz beslenmeye dikkat edilmeli herhangi büny eyi zorlayıcı diyetler yapılmamalıdır. S[ıklıkla birl)kte olanritim problemleri nedeniyle hasta üilgilendirilmelidir. İlaç protovolü düzenlenmeli has a uyumu takip edilmelidir. Ameliyat sonraCs] yaralar iyileştikten sonra duş alınmasında sorun yo ktur Be slenmede kımızkı etten uzak durarak, beyaz et ve özellikle balık tercih edilmelidir. Yapsız beslenmeyeözen gösterilmeli, bol süt ve sü ürünleri tüketilmelidir. İlaç kullandığı için alkol kullanımı kesilmelidir. Bir eg^zersiz düzeni oluşturulmalı, yokuş olmayac ak alanzarda her gün düzel; olarak yürüyüş yapılmalıdır" şeklinde aktardı.
12-18 Nisan Kalp Sağlığı Haftasında, özellikle kalp ameliyatı sonrası iyileşme sürecine dikkat çeken , sağlıklı ve uzun bir yaşam için öncelikle kalp sağlığının büyük önem taşıdığını belirtti. Büyükbayrak, "Günümüzde ı ile sağlığına yeniden kavuşan kişilerde, ameliyat sonrasında yanlış beslenme şekli ve dikkatsiz yaşam tarzı gibi kalbi olumsuz etkileyebilen faktörlerle birlikte, kalp sağlığında yeniden sorunlar ortaya çıkabiliyor. Ameliyat sonrası düzenli ve disiplinli sağlık kontrolü en az ameliyat kadar önemli olurken, kişilerin yaşamında yapacağı değişiklikler hem kalbine hem de sağlığına oldukça iyi geliyor" dedi. ameliyatı sonrası kişinin daha önce edinmiş olduğu tüm alışkanlıklarını ve yaşam tarzını değiştirmesi gerektiğini dile getiren Büyükbayrak, "Ameliyat sonrası kalp korunmayıp, özensiz davranıldığında by-pass damarlarında erken tıkanıklık gelişebilir. Bu bakımdan ameliyat sonrası kalp hastalığına yeniden yol açabilen alkol, sigara, kolestrol, yüksek tansiyon ve stres gibi faktörlere karşı kişinin kendini mutlaka koruması ve uzak durması gerekir" ifadelerini kullandı. Kalp cerrahisi sonrası hasta takibinin önemine işaret eden Büyükbayrak, "Çünkü cerrahi sonrası, en ufak bir sorun dikkate alınmadığında devasa boyutlara gelebilir. Ameliyat sonrası beslenme de yaraların daha çabuk iyileşmesi ve vücudun daha çabuk toparlanması için büyük önem taşır. Bu yüzden ameliyat sonrası kişinin özellikle yeme içme düzeninde değişikliğe gitmesi gerekir" dedi. Büyükbayrak, kapalı kalp ameliyatı sonrası yapılması gerekenler ise, "Diyetisyen danışmanlığında, tuzsuz beslenmeye dikkat edilmeli ve herhangi bünyeyi zorlayıcı diyetler yapılmamalıdır. Sıklıkla birlikte olan ritim problemleri nedeniyle hasta bilgilendirilmelidir. İlaç protokolü düzenlenmeli hasta uyumu takip edilmelidir. Ameliyat sonrası yaralar iyileştikten sonra duş alınmasında sorun yoktur. Beslenmede kırmızı etten uzak durarak, beyaz et ve özellikle balık tercih edilmelidir. Yağsız beslenmeye özen gösterilmeli, bol süt ve süt ürünleri tüketilmelidir. İlaç kullandığı için alkol kullanımı kesilmelidir. Bir egzersiz düzeni oluşturulmalı, yokuş olmayacak alanlarda her gün düzenli olarak yürüyüş yapılmalıdır" şeklinde aktardı.
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi,  sonrası OHAL kapsamında çıkarılan bir KHK ile işine son verilen de vlet memurlarınıilgilendiren önemli bi karar aldı. Strasbourg Mahkemesi, işten çıkarılmalarının Av rupa İnsan Hakları Sözleşmesine aykırı olduğu gerekçesiyle kendisine başvuran binNeruvce devlet memuruna bu yıl %z Ocak ayınĞa 685 nolu KHK ile oluşturulan OHAL İşlemleriİnceleme Komisyonunu ad:res gösterdi. BuKomisyonu KHK'larla işten çıkarılanlar için "iç [Dkuk yolu olarak değerlendiren AİHM, bu yol tüketilmeden başvuruları değerlendiremeyeceğini belirtti. Mahkeme bu karavrı 1 Eylül 2016'da çıka tc rılan LKH£ ile işine son verilen p\h Erzurum 1071 Malazgirt İlkokulu öğretmeni GökhanKöksal tarafından yapılnadn dava başvurusunuinceleyerek aldı. Köksal,işine {so} verilmesinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'g[i adil yargılanma, öal yaşama saygı, ifade özgürlüğü, örgütlen me özgürlüğü, mahkemeler Inünve ekNn başvuru ve ayrımcılığı n yasaklanmasıyla ilgili maddelerine aykır I olduğunu savunuyordu.AİHM'nin Köksal kararı, "öncükarar" olma özelliğine sahip. Mahkemegündemindeki yaklaşı k 20 bin benzer başvuru iç[n emsal teşkil edior. AİHM'nin önümüzde ki günlerde m bu başvuruculara benze r bir karar göndermesi bekleniyor. Bir diğer de*yişU, b u kararla AİHM gündeminde Türkiyh'ye karşı başvurulardaönümüzdeki günlerden itibaren binlerce dava başvurusu birden düşecek.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi,  sonrası OHAL kapsamında çıkarılan bir KHK ile işine son verilen devlet memurlarını ilgilendiren önemli bir karar aldı. Strasbourg Mahkemesi, işten çıkarılmalarının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine aykırı olduğu gerekçesiyle kendisine başvuran binlerce devlet memuruna bu yıl Ocak ayında 685 nolu KHK ile oluşturulan OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonunu adres gösterdi. Bu Komisyonu KHK'larla işten çıkarılanlar için "iç hukuk yolu" olarak değerlendiren AİHM, bu yol tüketilmeden başvuruları değerlendiremeyeceğini belirtti. Mahkeme bu kararı 1 Eylül 2016'da çıkarılan KHK ile işine son verilen Erzurum 1071 Malazgirt İlkokulu öğretmeni Gökhan Köksal tarafından yapılan dava başvurusunu inceleyerek aldı. Köksal, işine son verilmesinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin adil yargılanma, özel yaşama saygı, ifade özgürlüğü, örgütlenme özgürlüğü, mahkemeler önünde etkin başvuru ve ayrımcılığın yasaklanmasıyla ilgili maddelerine aykırı olduğunu savunuyordu. AİHM'nin Köksal kararı, "öncü karar" olma özelliğine sahip. Mahkeme gündemindeki yaklaşık 20 bin benzer başvuru için emsal teşkil ediyor. AİHM'nin önümüzdeki günlerde tüm bu başvuruculara benzer bir karar göndermesi bekleniyor. Bir diğer deyişle, bu kararla AİHM gündeminde Türkiye'ye karşı başvurularda önümüzdeki günlerden itibaren binlerce dava başvurusu birden düşecek.
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. Bakırköy Cum huriyet Başsa ]̈́ş vcıvekili Ömer Faruk iydıner tarafında yürütü len FETÖsoruşturması kapsamında gözDaltına al ın an S 50 kişi, dün İstanbul Em nyet Muüdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müürlüğü’n+deki işlemlerinin ar;ılğan Bakırköy Adalet Sarayı’na sevk edlödm. Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından sorguları yapılan kişiler,dün =dO öğleden sonra ttuklanmaları talebiy le Nöb pethç Sulh Ceza Hakimliği’nesevk edildi. Dün akşam saatlrinde sorgulamayı yapan Nöbetçi SulhCeza Hakimliği, sabaha krşı kararını açıkladı. Mahkeme, 38 kişinin ''silahlı terör örgütüne üye o[mD” suçundan tutuklanmalarına,12 kişinin de serbest bırakılmasına karar verdi. 15 dTemmuz darbegirişiminden sonra İstanbul Adli Tıp Kurumu’nda ürütü+len FETÖ/PDY soruşturması kapsamında bugüne kadar kurumda görevli profesör, uzman dokt or v} asistanlardan oluşan 82 kiş i hkkındg?a gözaltıkararı verildi. Bu kiilerden 64’ü gözaltına alındı. Bu 6p4 j kişiden 63’ü Bakırköy ]diyesi’ne devH H edilirken, kişi hala gözaletında tutuluyor.Adliyeye sevk edilen 6aA, kişiden 47’si tutuklandı, 4’ü i çin de adli kontrol tedbiri uygulana r ak serbest bırakıldı. Kalac 18 kişi hakkında da yakalama kararı çıkarıldı. Ayrıca kurumda 2 Temmuz L206 tarihinde arama d a yBpılm'ıştı.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcıvekili Ömer Faruk Aydıner tarafında yürütülen FETÖ soruşturması kapsamında gözaltına alınan 50 kişi, dün İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’ndeki işlemlerinin ardından Bakırköy Adalet Sarayı’na sevk edildi. Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından sorguları yapılan kişiler, dün öğleden sonra tutuklanmaları talebiyle Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi. Dün akşam saatlerinde sorgulamayı yapan Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği, sabaha karşı kararını açıkladı. Mahkeme, 38 kişinin ''silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan tutuklanmalarına, 12 kişinin de serbest bırakılmasına karar verdi. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra İstanbul Adli Tıp Kurumu’nda yürütülen FETÖ/PDY soruşturması kapsamında bugüne kadar kurumda görevli profesör, uzman doktor ve asistanlardan oluşan 82 kişi hakkında gözaltı kararı verildi. Bu kişilerden 64’ü gözaltına alındı. Bu 64 kişiden 63’ü Bakırköy Adliyesi’ne sevk edilirken, 1 kişi hala gözaltında tutuluyor. Adliyeye sevk edilen 63 kişiden 47’si tutuklandı, 4’ü için de adli kontrol tedbiri uygulanarak serbest bırakıldı. Kalan 18 kişi hakkında da yakalama kararı çıkarıldı. Ayrıca kurumda 12 Temmuz 2016 tarihinde arama da yapılmıştı.
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. Bg gece ekrana geleck olan Beyaz Show'un konuklarından biri  Kora y Avcı. Sosyal Ğedyanında sevdiği isim  kimdir? Koray )cı kaç yaşındadır? zP İşte ayrıntılar... Koray Avcı 1 Ocak 1984 yılında Ankara'da doğdu. Söz yazarı, bestekâr, müzisyen ve ]şarkvı yorumcusudur. Ankara'd a doğup büyüyen Koray Avcı, aslpn Erzincan ilinin Tercan ilçesiundAendi. Çocukluğundan beri resim ve müzOğe karşı ilgbisi vardır. Müzik yolculu unj Ankara'daki bazı performans mekanlarında zaman rj~ zaman şarkı söyleyU/rk bKşlamıştır. Avcı ail esi çocuklarının "ilim irfan sahibi" bir b kişi olması ı ister ve onu pozitif bilim lanı#nda öğrenim görmesinde ısrar e derler. 2 008 yılında "Muğ la Üniversites i Fen-EdebiyatFakültesi Fizik Bölümünü" kazanıp, Ankara'yı, müziği ve hayallerini her şeyi askıya aSıp Muğla'yagider. 2*~0 yılında Muğla 'da üniversite hayatına devam eerrken Yetenek Sizoiniz Türkiye programına !rkadaşı Osman Ürslan ile katılıp "beatbox ve Volkan Konak taklidi" performansı sergilemiş ve 2. tura kadar yükselmiştir.Muğla'da istediğ ve sevdiği ota$ı bulamĞasa da, hayatının akışınıdeğiştirecek olan kırılmayı yaşar. Her şey sokakta gita çalan bir arkadaşının y!nına oturupşarkı söylemesiyle değişir. O günden sonra sokaklapoda şarkı söylerler. 2012 yılında okul bittiten sonra Ankara'ya >pi temelli dönen Koray Avcı, daha öncPi çıktığı hiçb ir yerde sahne al amaz. Bu kezsıra Ankarasokaklarındadır. Bir başka gitarcı arkadaşıyla beraber sokaklarda, hatta t oplu ta şıma a}açlrında çalmaya başlarlar. Yie 2012 yılı içerisindemetroda söylediğişarkının bir genç tar^fından kaydedilip paylaşılması ve bu $ideonugln çcok ilgi _=+ görmesi üzerine Korayc kendi videolarını çekip ou<u\e gibi sosyal medya pla`tformlarıGda yayınlamaya başlar. Sosyal medyada ilgi odağı olur e paylaştığıvideolar Ğ ciddi izlem Ie sayılarına ulaşır. Günde güne artan talep doğrultusunda ere yu rt hçnde gerekse yurt dÖışınAda konse rler veri. Güçlü Gve saGi%i yorumu il geniş bir dinleyici ktlesine ulaşır. Yılda yaklaşık 180 konser veren Avcı, yoludnun kesiştiği Dokuz Sekiz Müzik'in sahibi olan Ahmet Çelenk'le al^üm yapmaya karar jverZirB. 2 8 Ağustos 2015'de "A^şk İle" isimli i Şk s!lo albümünü yayınlar.Albümde Neşet Ertaş, MazlumÇimen, Saki Çimen, Soner Akalıkn, Zeliha Sıkık, Feyzullah Eti gibi önem-i isimlerin eserlerinin yaNnı sıra söz ve müziği kendisine ve g=taristi Köksal Fındık'a ğait olan 4 yeni şarkıya da )ySP verir."Aşk İle" albümü Iıktıfğı günden sonra uzun süt? s atış listel erinin ilk sıral arında yer ald. Albüuün gçkı şarkısı Sen'e Hasan Kuyucu yönetmenliğinde çekilenvideo klibin izlenm rakamları şu an 135 mi\oynu geçmi ştir.Ülke mozaiği ve NdinamÜğjne uygun her yöreye ait şarZı ve türkülere kendi yorumun,u katarak seslendiren Koray Avcı, kendi besteleri, şiirleri ve seyirci ile sothb}et tadında ilerleyen zaman zama n interaktif bi hal alan sahne performansı ile kendine özg ü bir tarz yaratır. 2 DHaziran 2016 tarihinde Dokuz Sekiz Müzik etiketiyle Stonra DersinKi adlı ikinci albümünü iyas<y sürmüştür.2015 Dokuz Sekiz Müzik İle 2016 k Dokuz Sekiz Müzik Sonra Dersin Ki YıLl        Plk şirketi Adı 2016 Dokuz Sekiz Müzik Hoş Gel din Yıl Parça AdIı Alüm 2015 Sen Aşk İle al -l bümünden parça 2016 Hoş Geldin Hoş eldin Single 2016 Dertliyim Bu Gece Aşk İle albümünden parça 2016 Aşk Sana B enzer Sonra Dersin Ki albümünden par ça 2016 Yanımda Sen c Olmayınca Sonra Dersin Ki albümnd$en prç 2017 Yakarım Geceleri Sonra Dersin Ki albümünden parça 2017 Unutamam ?Keni a Sonra Dersin Ki albümünden parça
Bu gece ekrana gelecek olan Beyaz Show'un konuklarından biri Koray Avcı. Sosyal medyanında sevdiği isim  kimdir? Koray Avcı kaç yaşındadır? İşte ayrıntılar... Koray Avcı 1 Ocak 1984 yılında Ankara'da doğdu. Söz yazarı, bestekâr, müzisyen ve şarkı yorumcusudur. Ankara'da doğup büyüyen Koray Avcı, aslen Erzincan ilinin Tercan ilçesindendir. Çocukluğundan beri resim ve müziğe karşı ilgisi vardır. Müzik yolculuğuna Ankara'daki bazı performans mekanlarında zaman zaman şarkı söyleyerek başlamıştır. Avcı ailesi çocuklarının "ilim irfan sahibi" bir kişi olmasını ister ve onu pozitif bilim alanında öğrenim görmesinde ısrar ederler. 2008 yılında "Muğla Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Fizik Bölümünü" kazanıp, Ankara'yı, müziği ve hayallerini her şeyi askıya alıp Muğla'ya gider. 2010 yılında Muğla'da üniversite hayatına devam ederken Yetenek Sizsiniz Türkiye programına arkadaşı Osman Arslan ile katılıp "beatbox ve Volkan Konak taklidi" performansı sergilemiş ve 2. tura kadar yükselmiştir. Muğla'da istediği ve sevdiği ortamı bulamasa da, hayatının akışını değiştirecek olan kırılmayı yaşar. Her şey sokakta gitar çalan bir arkadaşının yanına oturup şarkı söylemesiyle değişir. O günden sonra sokaklarda şarkı söylerler. 2012 yılında okul bittikten sonra Ankara'ya temelli dönen Koray Avcı, daha önce çıktığı hiçbir yerde sahne alamaz. Bu kez sıra Ankara sokaklarındadır. Bir başka gitarcı arkadaşıyla beraber sokaklarda, hatta toplu taşıma araçlarında çalmaya başlarlar. Yine 2012 yılı içerisinde metroda söylediği şarkının bir genç tarafından kaydedilip paylaşılması ve bu videonun çok ilgi görmesi üzerine Koray, kendi videolarını çekip YouTube gibi sosyal medya platformlarında yayınlamaya başlar. Sosyal medyada ilgi odağı olur ve paylaştığı videolar ciddi izleme sayılarına ulaşır. Günden güne artan talep doğrultusunda gerek yurt içinde gerekse yurt dışında konserler verir. Güçlü ve samimi yorumu ile geniş bir dinleyici kitlesine ulaşır. Yılda yaklaşık 180 konser veren Avcı, yolunun kesiştiği Dokuz Sekiz Müzik'in sahibi olan Ahmet Çelenk'le albüm yapmaya karar verir. 28 Ağustos 2015'de "Aşk İle" isimli ilk solo albümünü yayınlar. Albümde Neşet Ertaş, Mazlum Çimen, Saki Çimen, Soner Akalın, Zeliha Sıkık, Feyzullah Eti gibi önemli isimlerin eserlerinin yanı sıra söz ve müziği kendisine ve gitaristi Köksal Fındık'a ait olan 4 yeni şarkıya da yer verir. "Aşk İle" albümü çıktığı günden sonra uzun süre satış listelerinin ilk sıralarında yer aldı. Albümün çıkış şarkısı Sen'e Hasan Kuyucu yönetmenliğinde çekilen video klibin izlenme rakamları şu an 135 milyonu geçmiştir. Ülke mozaiği ve dinamiğine uygun her yöreye ait şarkı ve türkülere kendi yorumunu katarak seslendiren Koray Avcı, kendi besteleri, şiirleri ve seyirci ile sohbet tadında ilerleyen zaman zaman interaktif bir hal alan sahne performansı ile kendine özgü bir tarz yaratır. 24 Haziran 2016 tarihinde Dokuz Sekiz Müzik etiketiyle Sonra Dersin Ki adlı ikinci albümünü piyasaya sürmüştür. 2015 Dokuz Sekiz Müzik Aşk İle 2016 Dokuz Sekiz Müzik Sonra Dersin Ki Yıl        Plak şirketi Adı 2016 Dokuz Sekiz Müzik Hoş Geldin Yıl Parça Adı Albüm 2015 Sen Aşk İle albümünden parça 2016 Hoş Geldin Hoş Geldin Single 2016 Dertliyim Bu Gece Aşk İle albümünden parça 2016 Aşk Sana Benzer Sonra Dersin Ki albümünden parça 2016 Yanımda Sen Olmayınca Sonra Dersin Ki albümünden parça 2017 Yakarım Geceleri Sonra Dersin Ki albümünden parça 2017 Unutamam Seni Sonra Dersin Ki albümünden parça
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. Basketbola damgasını vurmuş olan dev adamlar, buluşmanın ilk ygününde St ickler Oditor yum salonunda öğrencilere panel düzenledi. Buluşmanın ikinci gününde iseMersin, A dana, Tarsus bölgesinden gelen 30 antrenöre eğitim verdi. TÜBAD’ın tü> Türkıydeki antrenörleri eğitmek amacıyla düzenledikleri ĞbDi proje kapsamında Tarsus’t, old uklarını belirten Bülend Karpat, şu bilgileri verdiD. “An trenörlerimizin ayağına gitmek, bölBeerimizin ayağona gitmek, onlara ulaşm ak için yola ç;ıtık. Basketbolcu abimiz AAC mezunu ´\ Necati Güler’inöncülüğüyle ve TAC yönetiminin desJeğiblse Çukurova bölgesine geldik. Adana, Mersin Ceyhan r/lgesiC hem ba ya` hem eıukğk Türk basket bolunda io önemli rol oynayan bir bölgemiz. B nedenle bu bölgeyi seçt ik. Buraya geldik ve sizlerle buluşmak istedik. Bize bu olanağı tanıdığı için de TAC yönetimine teşekkürler?mizi sunuyoruz.” Tzrkiye’de ba+ketbolun dünü, bugünü +! yarını hakkında bilgiler veren dev adamlar, öğrencilerin sorularını da yanıt ladı. Pt+anın efsaneleri, Türk >üskektbolu ile ilgili şu değerlendirmelerd e bulundular: Türkiye’de soruz: bir yerlere gelmesi i çin öncelikle tüm okullarda yaygınlaş ması lazım. Haftada bir gün bedeneğitimi yapılan bir ülkhde sporda bir yerlere varmayı bekleyemezsiniz. Sonrasında da hem antrenörlerin hemde oyuncuların bir özeleştiri yapması lazım. Herkes yabancı oyuncu sayısının fazla olmasından yakınıyor. Basketbolun gelişememesini buna bağlıyor. Peki bizim h iç mi suçumuzyok? · Antrenörlerimiz m şöyle düşünmeli; biz aba çocuklara ne Eerebiliyoruz? Ben bir |_l basketbol okulunun çalışmasına ders vermek için &A katıldım. Toplam 60 +$ antrenör vardı. Her birinetop verip, sol elle t urnikeatmalarını ]söedim. 30 tane sol elle turnike atamadı antrnörl/er. Bu antrenörler o çocukları yetiştirecekler! Siz eğer hoca olarak sol turnikeyi beceremezseniz o zamsan zaten olay bitmiştir. Öncelikle antrenörlerrimiz kendini yetiştlrmeli, çocuklara doğru eğiim vermeli. Bilmiyorsa gidip ders almalı, öğrenmeli, çalışmalı. Sadece yan gelip oturmamak lazım. · Buğün yabancı oyunc u konusun da da herkes konuşuyor Ş?Vi Efes’te Fyrkan diye, Iei Osman diye iki kardeşimiz vaÖr. Bunlar <vlovuic’in üvey çocukları mı yani? * Çıktılar aslan gi bi takımda oynadılar ve yabanc ı oyuncuların önğne geçtiler. Ivkovic de onların hakkını veriyor.Çocuklar bileklerinin hakkıyla oynuyorlar. Unutmayın; hiçb ir haı antrenör aptal değildir! İyi oyuncuyu kenarda oturtmaz. Yani Türk, Amerikalı, Sırp die milliyetine göre oyuncu seçmez. T er döküyor mu onabakar. : Yabancı a'n`renörler Türkiy?e’ye gelirken yanlarıdka 3 -4 yabancı yardımcı d getiriyor. Türkiye’deki yeni yetişen genç antrnörler tecrübelerini artırma fırsatı bulamıyo Yabancı antrenörlerin yasaklanmasına karşıyız ama özPellikle yardımcılar i çin b ir kriter konulması gereki yor. Yabancı oyuncularda ise 3 ar t ı 2 sistemi yerine6 yabancı oyuncu kuralı getvdi. Bvir deTürk vatandaşlığına geçen yabancı oyuncular £a olunca bazı takımlar 7 yabancıyla oynuyor. Tabii buTürk basketbolu için iyi bir dnCrum değil. Amna kendi özelye'tirim:zi de yanplmak zorunda\ı; hem A$~ antrenörlerimiz hem oyuncularımız açısınan. ·Türk antrenörler olamak daha çok çalışmamız, rekabete girmemiz, a raştı+mhamız ve başarılıolmamız gerekir. Oyuncular için de söyleyeceğim; alt ı I tepside hiç Iimse sizebu formayı vermez. Gençlerinde (u r ekabete girip daha çok çalışa rak, mtücaele ederekantrenörün gözüne girmesi g<rkir. Bazı taı}mlarda şimdi yavaş yavaş lnu gençleIimizn yer odığını gnr]yoruz` Bizim hem ümitle{ h em gençlerde iyi bir jOenerasyoaumuz var aslında. O gençlerin çabası ula, hem köulğmp hem de milli takımımız d vha fazla başarıya gidecektir. Türkiye’nin bp talihsizliğidir sporun sğ{ futbol odaklı olGsı. 1950li yıllardan bt yamkia sporun içindeyim. Amatör spor d allarına önem v,eren g]zetelerin sayısı ikiy i geçmemiştiyr_ Medyanın, spor in}anlaıJın, ? yöneticinin, sporcun un omuz omuza olmasılazım. İştebizdeki amatör sporların en büyük talihsizliğĞ bundan kaynaklanmaktadır. Halbupki bakın rhG futbol, basketbol ve t£n(l gibi ön planda iolan sporlarda sponsorlar peşle;inden koşuyor. rNede çünkü medyada kendilerine yer bulrabiliyorlar. Konu sadece antrenörlerin Tür. onunculara =er vermegsiyle ilgili değil. Türkiye’de bugün maalesef hi çeir kulüp, hi çnb`U organizasyon uzun vadeli düşünmüyor. Benc e sorun tamamen buC̈́nda{ kaynaklanıyor. Öyle olunca da gügünü kurtarmak için mecburen elinizdeki en iyi oyuncuyu oynatıp bi r şekilde devamı sağlamaya çalışıyorsunuz. Halbuki birdönem Eczacıbaşı, Efes gibi kulü pler şampiyonluktan çok altyapı, oyuncu yetiştirmeyi önemsiyordu. Bu da başarıyı getiriyordu. Bu kadrolar çok güzel kupa~lar, şampiyonluklar kaz andı. B| nedenle uzun vadel i planlar yapmak çok &Üg önemli. Basketbolda başarılı olan ülkelerin birbasketbol ekolu, b asketbolfelsefesi var. Bu ülkelerin genelinde, topluun heŞ kesimindebasketbol oynatılıyor. Oyuncu yetiştiren bir ül:e haline geliyor lar. Türkiye’ye baktığınızda, esası nda para olarak her spor dalına ciddi anlamda rakamlar yatırıldığı+nı görüyorsunuz. Ama burun karşılığını alamıyoruz. Çünkü bir devamlılığımız yok. Her zaman şampiyon olamazsınız ama ülkenizde sporda deamlılığını& varsa yurdcşındaki bütün organizasyonlarda ilk üçe /i_rebilirpsiniz. O zamanda dünyada ´rn o spor dalında önemli bir ülke /,ö haline gelirsiniz. Enbüyük sıkıntımı Ö bir takım yaratma, bir kvEüp ya da ÜltyapKı
Basketbola damgasını vurmuş olan dev adamlar, buluşmanın ilk gününde Stickler Oditoryum salonunda öğrencilere panel düzenledi. Buluşmanın ikinci gününde ise Mersin, Adana, Tarsus bölgesinden gelen 30 antrenöre eğitim verdi. TÜBAD’ın tüm Türkiye’deki antrenörleri eğitmek amacıyla düzenledikleri bir proje kapsamında Tarsus’ta olduklarını belirten Bülend Karpat, şu bilgileri verdi. “Antrenörlerimizin ayağına gitmek, bölgelerimizin ayağına gitmek, onlara ulaşmak için yola çıktık. Basketbolcu abimiz TAC mezunu Necati Güler’in öncülüğüyle ve TAC yönetiminin desteğiyle Çukurova bölgesine geldik. Adana, Mersin ve Ceyhan bölgesi, hem bayan hem erkek Türk basketbolunda çok önemli rol oynayan bir bölgemiz. Bu nedenle bu bölgeyi seçtik. Buraya geldik ve sizlerle buluşmak istedik. Bize bu olanağı tanıdığı için de TAC yönetimine teşekkürlerimizi sunuyoruz.” Türkiye’de basketbolun dünü, bugünü ve yarını hakkında bilgiler veren dev adamlar, öğrencilerin sorularını da yanıtladı. Potanın efsaneleri, Türk basketbolu ile ilgili şu değerlendirmelerde bulundular: Türkiye’de sporun bir yerlere gelmesi için öncelikle tüm okullarda yaygınlaşması lazım. Haftada bir gün beden eğitimi yapılan bir ülkede sporda bir yerlere varmayı bekleyemezsiniz. Sonrasında da hem antrenörlerin hem de oyuncuların bir özeleştiri yapması lazım. Herkes yabancı oyuncu sayısının fazla olmasından yakınıyor. Basketbolun gelişememesini buna bağlıyor. Peki bizim hiç mi suçumuz yok? · Antrenörlerimiz şöyle düşünmeli; biz acaba çocuklara ne verebiliyoruz? Ben bir basketbol okulunun çalışmasına ders vermek için katıldım. Toplam 60 antrenör vardı. Her birine top verip, sol elle turnike atmalarını istedim. 30 tane sol elle turnike atamadı antrenörler. Bu antrenörler o çocukları yetiştirecekler! Siz eğer hoca olarak sol turnikeyi beceremezseniz o zaman zaten olay bitmiştir. Öncelikle antrenörlerimiz kendini yetiştirmeli, çocuklara doğru eğitim vermeli. Bilmiyorsa gidip ders almalı, öğrenmeli, çalışmalı. Sadece yan gelip oturmamak lazım. · Bugün yabancı oyuncu konusunda da herkes konuşuyor. Şimdi Efes’te Furkan diye, Cedi Osman diye iki kardeşimiz var. Bunlar Ivkovic’in üvey çocukları mı yani? Çıktılar aslan gibi takımda oynadılar ve yabancı oyuncuların önüne geçtiler. Ivkovic de onların hakkını veriyor. Çocuklar bileklerinin hakkıyla oynuyorlar. Unutmayın; hiçbir antrenör aptal değildir! İyi oyuncuyu kenarda oturtmaz. Yani Türk, Amerikalı, Sırp diye milliyetine göre oyuncu seçmez. Ter döküyor mu ona bakar. : Yabancı antrenörler Türkiye’ye gelirken yanlarında 3-4 yabancı yardımcı da getiriyor. Türkiye’deki yeni yetişen genç antrenörler tecrübelerini artırma fırsatı bulamıyor. Yabancı antrenörlerin yasaklanmasına karşıyız ama özellikle yardımcılar için bir kriter konulması gerekiyor. Yabancı oyuncularda ise 3 artı 2 sistemi yerine 6 yabancı oyuncu kuralı geldi. Bir de Türk vatandaşlığına geçen yabancı oyuncular da olunca bazı takımlar 7 yabancıyla oynuyor. Tabii bu Türk basketbolu için iyi bir durum değil. Ama kendi özeleştirimizi de yapmak zorundayız; hem antrenörlerimiz hem oyuncularımız açısından. ·Türk antrenörler olarak daha çok çalışmamız, rekabete girmemiz, araştırmamız ve başarılı olmamız gerekir. Oyuncular için de söyleyeceğim; altın tepside hiç kimse size bu formayı vermez. Gençlerin de bu rekabete girip daha çok çalışarak, mücadele ederek antrenörün gözüne girmesi gerekir. Bazı takımlarda şimdi yavaş yavaş bu gençlerimizin yer aldığını görüyoruz. Bizim hem ümitler hem gençlerde iyi bir jenerasyonumuz var aslında. O gençlerin çabasıyla, hem kulüp hem de milli takımımız daha fazla başarıya gidecektir. Türkiye’nin bu talihsizliğidir sporun futbol odaklı olması. 1950li yıllardan bu yana sporun içindeyim. Amatör spor dallarına önem veren gazetelerin sayısı ikiyi geçmemiştir. Medyanın, spor insanlarının, yöneticinin, sporcunun omuz omuza olması lazım. İşte bizdeki amatör sporların en büyük talihsizliği bundan kaynaklanmaktadır. Halbuki bakın futbol, basketbol ve tenis gibi ön planda olan sporlarda sponsorlar peşlerinden koşuyor. Neden çünkü medyada kendilerine yer bulabiliyorlar. Konu sadece antrenörlerin Türk oyunculara yer vermesiyle ilgili değil. Türkiye’de bugün maalesef hiçbir kulüp, hiçbir organizasyon uzun vadeli düşünmüyor. Bence sorun tamamen bundan kaynaklanıyor. Öyle olunca da günü kurtarmak için mecburen elinizdeki en iyi oyuncuyu oynatıp bir şekilde devamı sağlamaya çalışıyorsunuz. Halbuki bir dönem Eczacıbaşı, Efes gibi kulüpler şampiyonluktan çok altyapı, oyuncu yetiştirmeyi önemsiyordu. Bu da başarıyı getiriyordu. Bu kadrolar çok güzel kupalar, şampiyonluklar kazandı. Bu nedenle uzun vadeli planlar yapmak çok önemli. Basketbolda başarılı olan ülkelerin bir basketbol ekolu, basketbol felsefesi var. Bu ülkelerin genelinde, toplumun her kesiminde basketbol oynatılıyor. Oyuncu yetiştiren bir ülke haline geliyorlar. Türkiye’ye baktığınızda, esasında para olarak her spor dalına ciddi anlamda rakamlar yatırıldığını görüyorsunuz. Ama bunun karşılığını alamıyoruz. Çünkü bir devamlılığımız yok. Her zaman şampiyon olamazsınız ama ülkenizde sporda devamlılığınız varsa yurtdışındaki bütün organizasyonlarda ilk üçe girebilirsiniz. O zaman da dünyada o spor dalında önemli bir ülke haline gelirsiniz. En büyük sıkıntımız bir takım yaratma, bir kulüp ya da altyapı
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. Riva'daki Hasan D oğan Milli Takımlar Kmp veEğitim Tesisleri'nde teknik direktör Mirce Lucescu yönetiminde gerçekleştirilen idmanı, Tf 1. Laşan Vekili ve UEFA Yönetim Kurulu şRy Üyesi Servet Yardımcı ileTFF Başkan Vekili Ali Dürüst de izledi. İdmanın 15 dakikası basın mensuplarınaaçık tutulurken, milli ıHh takım bu bölümde koş yaptı. A MillZ Takım, bu antrenmanla hazırlıklaAının İstanbul bölümünü tamamladı. Milliler, yarın Romanyakarşılaşması için Cluj şehrine gidecek. A Milli Takım'da sakatlığı bulunan KaanAyhan aday kadr odan çıkarılırken, yerine Bursaspor'danBarış Yardım cı kampa davet pedild. TFF'den yapılan açıklamada, Almanya 2. Ligi'nde FortuTa p Düsseldorf forması gi ben {F Kaan Ayhan'ın, hsGağ ayak bileğinin burkulması nedeniyle milli takım salık ekibi tarafından yapılan muayene sonucunda, eklem kapsülü ile bağlarında zedelenme tespit edildiği aktarıldı. utbolcunun sakatlığının, kmaŞp döneminde planlanan özel maçlar süresinc iyileşmemeihtimali göz önüne lınarak Kaan'ın aday kadrodan çıkarıldığı, yerin+ Bursaspor'dan Barı ş Yardımcı'nın dahiledilmesine karar verildiği belirtildi.Barış'ın bu akşam kampa katılacağı ifade p edildi. Açıklamada ayrıca, kasık bölgesindeki zMÜ ağrı nedeniyle yapı* kontrollerindeciddi bir yaralanma bulgusu zjptPanmayan Çağlar Söyüncü'nün de uygulanan teda viye hızla ya nıt verdiğive bu akşamkd antrenman &rogramına dahil edildiği vurgulandı.
Riva'daki Hasan Doğan Milli Takımlar Kamp ve Eğitim Tesisleri'nde teknik direktör Mircea Lucescu yönetiminde gerçekleştirilen idmanı, TFF 1. Başkan Vekili ve UEFA Yönetim Kurulu Üyesi Servet Yardımcı ile TFF Başkan Vekili Ali Dürüst de izledi. İdmanın 15 dakikası basın mensuplarına açık tutulurken, milli takım bu bölümde koşu yaptı. A Milli Takım, bu antrenmanla hazırlıklarının İstanbul bölümünü tamamladı. Milliler, yarın Romanya karşılaşması için Cluj şehrine gidecek. A Milli Takım'da sakatlığı bulunan Kaan Ayhan aday kadrodan çıkarılırken, yerine Bursaspor'dan Barış Yardımcı kampa davet edildi. TFF'den yapılan açıklamada, Almanya 2. Ligi'nde Fortuna Düsseldorf forması giyen Kaan Ayhan'ın, sağ ayak bileğinin burkulması nedeniyle milli takım sağlık ekibi tarafından yapılan muayene sonucunda, eklem kapsülü ile bağlarında zedelenme tespit edildiği aktarıldı. Futbolcunun sakatlığının, kamp döneminde planlanan özel maçlar süresince iyileşmeme ihtimali göz önüne alınarak Kaan'ın aday kadrodan çıkarıldığı, yerine Bursaspor'dan Barış Yardımcı'nın dahil edilmesine karar verildiği belirtildi. Barış'ın bu akşam kampa katılacağı ifade edildi. Açıklamada ayrıca, kasık bölgesindeki ağrı nedeniyle yapılan kontrollerinde ciddi bir yaralanma bulgusu saptanmayan Çağlar Söyüncü'nün de uygulanan tedaviye hızla yanıt verdiği ve bu akşamki antrenman programına dahil edildiği vurgulandı.
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. Türkiye'nin en önemli kayak merkezlerindenve kış sporlarının v.azgçilmezi haline gelen  I, zarıyıl tatilinde mkş]fmları düzenlenen meşaleli kayakla misafirlerine farklı heyecan yaşatıyor. Kayakseverlere modern tesisleriyle hizmet sunan Erciyes, yurt içi ve yurt dışından gelen binlerce misafirine yarıyıltatilinde meşalli kayak |z yapma ve izleme iıkanmı da sağnyor. Yatırımlar kapsa\ında Erciyes'inTekir KaZı bölgesinde buluna piste &pöşenen 22 ışıklandırma direğiile sağlanan aydınlatma sayesinde tatilciler gece kayağı d a yapabiliyvor. Gece boyu çalışan teleferiklerle ]ömestr tatilinin tadını çıkarNn ziyaretçilere varil ateşinde pişiprilen kestane, közde patates ve özel karışımlarla ̈́ap|ılan sıcak içecekle j|^ r de ikram ediliyor. Sezon boyunca hafta sonları,sömestr dolayısıyla da her akşam gerçekleştirilen etkinliğeziyaretçiler Zi^gi gösteriyor. Erciyes AŞ Genel Müdüarü Yücel İki ler, farklı ŞtkinliTler düzenleyerek misafirlerinin tatillerine ayrı bir rek katmak istediklerini söyedi. İ+iale, şunları Ğaydtti: "Sezonumuz başladığından itibaren özellikle hafta sonları gece kayağı devm ediyor. Sömestr döneminde de hergece pŞyak yapılıyor. Gece kayağına gelen müşterilerimizden ekstra ücret almıyoruz. İsteyenler nün içerisinde aldıkları biniş kartlarını gece de kullanGbilior. Sır f sömestrde gece kayağı için geğlan 11 bine yakın ziyaretçimiz oldu.Sezon başından bu ya ğ na dayaklaşık 2 ! bin ziyaretçiye ulaştık.Tabii jiz buradasadece gece kayağı pyapmıyoruz. Bununla berabMer geğen her id. kayakçı misafirimize meşaleli kayak göstisi yapma imkanı da veriyoruz" Düzenledikleribu etkinlikleri yabancı u`istler)n de çok sevdiğini anlatan İ \il!{r, "Polonya, R|us[y=a ve Ukranya'dan Erciyesiçin migabirlerimiz geliyor. Buhizmetten onlar da çok memnun. Avrupa'da karşılaşmadıkları misafirperverliği onlaĞa suPmuş oluyoruz" diye k onuştu. Ziyaretçilerden Cihan Cel|hir de Erciyei'teki tesisleri ve etkinlikleri çok beğendiğini ifade ederek, "Daha önce başka yerlerde kaak yapmıştı m. Erciyes'e il defa geldim. Meşale il e ilk kez kasak y aptım. Beiim için güzel bir deneyimdi" degi. 12 yaşındaki o Selim Yücel İkiler ise yarıyıl tatiliiçin Erciyes'e geldiğini belirterek, "Meşale vy ile k*amak çok eğlenceliSdi. Biraz zordu ama çok güzeldi. Ben zaten gündüz kayHıyor£dum u ama %lk defa gece kayağı yaptım" ifadelerini kullandı. Elif Klraz da ilk CAe[fa oeşagle ile kayak yptığını ifade ederek, çok keyif aldığını bdlirati.
Türkiye'nin en önemli kayak merkezlerinden ve kış sporlarının vazgeçilmezi haline gelen  , yarıyıl tatilinde akşamları düzenlenen meşaleli kayakla misafirlerine farklı heyecan yaşatıyor. Kayakseverlere modern tesisleriyle hizmet sunan Erciyes, yurt içi ve yurt dışından gelen binlerce misafirine yarıyıl tatilinde meşaleli kayak yapma ve izleme imkanı da sağlıyor. Yatırımlar kapsamında Erciyes'in Tekir Kapı bölgesinde bulunan piste döşenen 22 ışıklandırma direği ile sağlanan aydınlatma sayesinde tatilciler gece kayağı da yapabiliyor. Gece boyu çalışan teleferiklerle sömestr tatilinin tadını çıkaran ziyaretçilere varil ateşinde pişirilen kestane, közde patates ve özel karışımlarla yapılan sıcak içecekler de ikram ediliyor. Sezon boyunca hafta sonları, sömestr dolayısıyla da her akşam gerçekleştirilen etkinliğe ziyaretçiler ilgi gösteriyor. Erciyes AŞ Genel Müdürü Yücel İkiler, farklı etkinlikler düzenleyerek misafirlerinin tatillerine ayrı bir renk katmak istediklerini söyledi. İkiler, şunları kaydetti: "Sezonumuz başladığından itibaren özellikle hafta sonları gece kayağı devam ediyor. Sömestr döneminde de her gece kayak yapılıyor. Gece kayağına gelen müşterilerimizden ekstra ücret almıyoruz. İsteyenler gün içerisinde aldıkları biniş kartlarını gece de kullanabiliyor. Sırf sömestrde gece kayağı için gelen 11 bine yakın ziyaretçimiz oldu. Sezon başından bu yana da yaklaşık 25 bin ziyaretçiye ulaştık. Tabii biz burada sadece gece kayağı yapmıyoruz. Bununla beraber gelen her kayakçı misafirimize meşaleli kayak gösterisi yapma imkanı da veriyoruz" Düzenledikleri bu etkinlikleri yabancı turistlerin de çok sevdiğini anlatan İkiler, "Polonya, Rusya ve Ukranya'dan Erciyes için misafirlerimiz geliyor. Bu hizmetten onlar da çok memnun. Avrupa'da karşılaşmadıkları misafirperverliği onlara sunmuş oluyoruz" diye konuştu. Ziyaretçilerden Cihan Celahir de Erciyes'teki tesisleri ve etkinlikleri çok beğendiğini ifade ederek, "Daha önce başka yerlerde kayak yapmıştım. Erciyes'e ilk defa geldim. Meşale ile ilk kez kayak yaptım. Benim için güzel bir deneyimdi" dedi. 12 yaşındaki Selim Yücel İkiler ise yarıyıl tatili için Erciyes'e geldiğini belirterek, "Meşale ile kaymak çok eğlenceliydi. Biraz zordu ama çok güzeldi. Ben zaten gündüz kayıyordum ama ilk defa gece kayağı yaptım" ifadelerini kullandı. Elif Kiraz da ilk defa meşale ile kayak yaptığını ifade ederek, çok keyif aldığını belirtti.
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. Fetullahçı Teö.r Örgütü'nürn (FETÖ) %a;r.be girişimine ili şkin soruşturma kapsamında, Ankakra'daki Akını Üssü'nd % e göaltına alındıktan sonra salıverilen ve FETÖ'nün "havakuvvetleri imamı" ol?uğu c)meri sürülen, 'ün kayınpederi Cevat Yıldırım vŞ kayınvalidesi Hatice Yıldrı, Sakarya'da çıkarıldıkları mahkemece adli kontrol ve yurt dışı ya+fağı şK`Ötıyla serbest bırakıldı. Adliye çıkışı konuşv kayınpeder Cevat Yıldırım "Benim öyle bir damadım yok" dedi. Alınan bilgiye göR;, Sa karya Cumhuriyet Başsavcılığınınbaşlattığı soruşturma kapsamında, Adil Öksüz'ün Akyazı İlçe E mniyet Müdürlüğü ekpDlerinc önceki gün gözalt ınaalınan veadliyeye sevk edslen kayınpederi Cevat Yıldırım ile kayınvalidesi Hatice Yıldırım'ın savcılıktaki sorguları tamamlandı. Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğine sevk edilen *aulılar, adli ]o&ntrl ve yurt dışı yasağı şartıyl)a salıverildi.  Adil Öksüz'ün Sakarya'ya gel irken kullandığı "34 SI_ 49" plakDa^|ı otomğbili, AkyaKiı ilçe´sind] oturan kayınpederinin evinin garajında bulunmuştu.(AA) ö; Adliye çıkışı konuşan kayınpeder Cevat Yıldırım "Benim öyle bir damadım yok" dedHci. 15 Temmuz darbe girişiminin e1 numaası olarak gösterilen FETÖ'cü Adil Öksüz'ün kayınpederi ilebirlikte kayınvalidesi gözalAına alınarak, adliyeye sevk edilmişti. ,KayınpTder Ceva[t Yıldırım ve kayınvalide Hatice Yıldırım, çıkarıldıklarımahkemece adli kontol ve yurt dışı çıkış y asağı şartıyla serbest bırakıldı. Adliye çıkkşında konuşan Cevat Yıldırım,damadına teslim olmasş çağrısında bulunarak şunları söyledi: "Ben d evleytn yanındayım. D+Irbecilerin Allah belasını versiny Benim bildiğim,18 senedir tanıdığım Adil Öksüz'ü aslında tan)ıyaamamışım. Adil > Öksüz diye bir damadım yok. p/ir an evvel yakalanmasını itiyorumi B şekilde ne Türkiye'de yaşayabilir, ne de düny ada yaşayabilir. Gelsin, Türkadaletine güvensin. Hata yaptıy sa ezasını çeker. Kçmakla bizleresıkıntı veriyor. Polise yazık, devlete yzı. 20-25 gündür polis,başka bir işle uğraşmıyor." Türkiye'nin Suriye'ye dönmesini *nö istemediğini b belirten Yıldırım, "Bizim darbeye değil, çalışmaya ihtiyacımız var. Türkiye'nin gidip d/ Suriye gıibi olmasını itemeyiz. Suariye'min Türkiyre gibi huÜ bir komşusu vardı. Recep Tayyip Erdoan gibi bir cumhurbaşkanı var. Bi zim darbeyle n% işimiz olur." dedi. (İ H A)
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında, Ankara'daki Akıncı Üssü'nde gözaltına alındıktan sonra salıverilen ve FETÖ'nün "hava kuvvetleri imamı" olduğu ileri sürülen, 'ün kayınpederi Cevat Yıldırım ve kayınvalidesi Hatice Yıldırım, Sakarya'da çıkarıldıkları mahkemece adli kontrol ve yurt dışı yasağı şartıyla serbest bırakıldı. Adliye çıkışı konuşan kayınpeder Cevat Yıldırım "Benim öyle bir damadım yok" dedi. Alınan bilgiye göre, Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığının başlattığı soruşturma kapsamında, Adil Öksüz'ün Akyazı İlçe Emniyet Müdürlüğü ekiplerince önceki gün gözaltına alınan ve adliyeye sevk edilen kayınpederi Cevat Yıldırım ile kayınvalidesi Hatice Yıldırım'ın savcılıktaki sorguları tamamlandı. Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğine sevk edilen zanlılar, adli kontrol ve yurt dışı yasağı şartıyla salıverildi.  Adil Öksüz'ün Sakarya'ya gelirken kullandığı "34 SIR 49" plakalı otomobili, Akyazı ilçesinde oturan kayınpederinin evinin garajında bulunmuştu. (AA) Adliye çıkışı konuşan kayınpeder Cevat Yıldırım "Benim öyle bir damadım yok" dedi. 15 Temmuz darbe girişiminin 1 numarası olarak gösterilen FETÖ'cü Adil Öksüz'ün kayınpederi ile birlikte kayınvalidesi gözaltına alınarak, adliyeye sevk edilmişti. Kayınpeder Cevat Yıldırım ve kayınvalide Hatice Yıldırım, çıkarıldıkları mahkemece adli kontrol ve yurt dışı çıkış yasağı şartıyla serbest bırakıldı. Adliye çıkışında konuşan Cevat Yıldırım, damadına teslim olması çağrısında bulunarak şunları söyledi: "Ben devletin yanındayım. Darbecilerin Allah belasını versin. Benim bildiğim, 18 senedir tanıdığım Adil Öksüz'ü aslında tanıyamamışım. Adil Öksüz diye bir damadım yok. Bir an evvel yakalanmasını istiyorum. Bu şekilde ne Türkiye'de yaşayabilir, ne de dünyada yaşayabilir. Gelsin, Türk adaletine güvensin. Hata yaptıysa cezasını çeker. Kaçmakla bizlere sıkıntı veriyor. Polise yazık, devlete yazık. 20-25 gündür polis, başka bir işle uğraşmıyor." Türkiye'nin Suriye'ye dönmesini istemediğini belirten Yıldırım, "Bizim darbeye değil, çalışmaya ihtiyacımız var. Türkiye'nin gidip de Suriye gibi olmasını istemeyiz. Suriye'nin Türkiye gibi bir komşusu vardı. Recep Tayyip Erdoğan gibi bir cumhurbaşkanı var. Bizim darbeyle ne işimiz olur." dedi. (İHA)
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. Seçmen lisüteleri, ` Kasım'dayapılacak +ynül se£çim için askıyaçıktı. Mahallne muhtarları tarafından Yüksek Seçim Kurulu'ndanteslim alınan seçme n listeleri, muhtarlık kE] binalarında vatandaşların göreceği y|erlere asıldı Seçmen listleri 10 Eylül Perşembe gü nü kaldırılacak. İsimleri lstede bulunmayan seçmenlerin nüfus müdürlüklerine gCitmeleri gerekiyor.
Seçmen listeleri, 1 Kasım'da yapılacak genel seçim için askıya çıktı. Mahalle muhtarları tarafından Yüksek Seçim Kurulu'ndan teslim alınan seçmen listeleri, muhtarlık binalarında vatandaşların göreceği yerlere asıldı. Seçmen listeleri 10 Eylül Perşembe günü kaldırılacak. İsimleri listede bulunmayan seçmenlerin nüfus müdürlüklerine gitmeleri gerekiyor.
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. Hacettepe ÜniversitesiTıp Fakültesi Hastanesi’nde gördüğü c günük tedavinin ardından taburcu olan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, sosyal pa£ylaşhm sitesi Twitter üzeri nden açıklama yaptı. Tedavisinin hastanede yürütülmesi gereken lkısmının bitmesinin ardımdan dün eve dödüğüBnü kcadeden Gül, sağlık durumunu ''Çok şükür ga yet iyiyim'' sözleriyle değerlendirdi. Dektorlarına dateşekkür ed+n Cumhurbaşkanı Gül, Twitter'daki hesabında şu ifadeleri kullandı: ''Tedavi sürecinin en iyi şekilde yürütülebilmesi için her türlü tdbrB alan başta ekt<u Bey lmak üzere Urh Hacettepe Hastanesi'ni. tüm Fpe&rsonelin$ teşekkür ediyorum. E!ski doktorlarım olarak tedaviyi organize eden Prof. Ergin Turn ve Profb. Erol Belgin Beyler başta olmak üzere, hastanenin ilgilibölüm başkanları ve tüm hocaların, ayrıca diğer hastanelerden konsültasyona katılarak tedavi sürecine katkıda bulunan değerlihocalar F ve tüm sağlık personeli ile Cumhurbaşkanığı sağlık ekibine canı gönülden teşekkür ediyorum. Sevgi ve dualarıyla yanım?da olan vatandaşlarıma bir kez daha Allah'tan sağlık ve afiyet diliyor, herkese -i teşekkür ediyorum.'' Cumhurbaşkan Gl, c hastane çıkışında çekilen bir fotoğrafını da takipçileriyle paylaştı.
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde gördüğü 9 günlük tedavinin ardından taburcu olan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, sosyal paylaşım sitesi Twitter üzerinden açıklama yaptı. Tedavisinin hastanede yürütülmesi gereken kısmının bitmesinin ardından dün eve döndüğünü kaydeden Gül, sağlık durumunu ''Çok şükür gayet iyiyim'' sözleriyle değerlendirdi. Doktorlarına da teşekkür eden Cumhurbaşkanı Gül, Twitter'daki hesabında şu ifadeleri kullandı: ''Tedavi sürecinin en iyi şekilde yürütülebilmesi için her türlü tedbiri alan başta Rektör Bey olmak üzere Hacettepe Hastanesi'nin tüm personeline teşekkür ediyorum. Eski doktorlarım olarak tedaviyi organize eden Prof. Ergin Turan ve Prof. Erol Belgin Beyler başta olmak üzere, hastanenin ilgili bölüm başkanları ve tüm hocalarına, ayrıca diğer hastanelerden konsültasyona katılarak tedavi sürecine katkıda bulunan değerli hocalar ve tüm sağlık personeli ile Cumhurbaşkanlığı sağlık ekibine canı gönülden teşekkür ediyorum. Sevgi ve dualarıyla yanımda olan vatandaşlarıma bir kez daha Allah'tan sağlık ve afiyet diliyor, herkese teşekkür ediyorum.'' Cumhurbaşkanı Gül, hastane çıkışında çekilen bir fotoğrafını da takipçileriyle paylaştı.
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. AdjDli elektronik şirketi Appe we, tabanl ı mutameIya marketi iTunes aracılığıyla b%u^ne kadar 25 milyar kez ş)arkı indirildiğini duyurdu. Apple yetkilileri,iTunes üzerinden her dakikada 15 bin şar ı indirilebildiği, 119 üli>k#de hizmetveren iTunes'un, 26 milyonda. fazla şarkıya sahip } olduğunu bildirdi. 2003 yılında adce dijital müzk mağazası olarak hizmet v.eren iTunes, zaman içerisinde ücretli veya ücretsiz müzik, müzik videolarının, televizyonşovlarının, d ijital ve sesli kitapların indirilebildiği _ital bir medya mağazasına Tg dönüştü.
ABDli elektronik şirketi Apple, web tabanlı multimedya marketi iTunes aracılığıyla bugüne kadar 25 milyar kez şarkı indirildiğini duyurdu. Apple yetkilileri, iTunes üzerinden her dakikada 15 bin şarkı indirilebildiği, 119 ülkede hizmet veren iTunes'un, 26 milyondan fazla şarkıya sahip olduğunu bildirdi. 2003 yılında sadece dijital müzik mağazası olarak hizmet veren iTunes, zaman içerisinde ücretli veya ücretsiz müzik, müzik videolarının, televizyon şovlarının, dijital ve sesli kitapların indirilebildiği dijital bir medya mağazasına dönüştü.
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. Dünya Ekonomik Forumu na ügörŞe, maaş kşnusunda kadın-erkek eşitliği, 2133 yılına kadar sağlanamayacak. Dünya Ekonomik forumu, sağlık, eğitim, ekonomi vepolitika katılımkonularını küresel ölçekte inceledi ve bir rapor hazırladı. Rapora göre, kadın ve erkeklerin aynı işre eşit ücret almala rg ancak 118 yıl sonra sağlanabilecek. Kadıt-erkek eşitliğini n iyisağlayan ülkeler listesinin il küç sırasınd _ İzlanda, Norveçve Finlandiya var. Suriye, Pakistan ve Yemen'in listeninsonunda yer ey- aldığı sıralamada; Türkiye 145ülke arasında 130'uncu. Türkiye'de erkeğin 100 dnlağz kazandığı işi yapan kadın,80 dolar alıyor.
Dünya Ekonomik Forumuna göre, maaş konusunda kadın-erkek eşitliği, 2133 yılına kadar sağlanamayacak. Dünya Ekonomik forumu, sağlık, eğitim, ekonomi ve politika katılım konularını küresel ölçekte inceledi ve bir rapor hazırladı. Rapora göre, kadın ve erkeklerin aynı işte eşit ücret almaları ancak 118 yıl sonra sağlanabilecek. Kadın-erkek eşitliğini en iyi sağlayan ülkeler listesinin ilk üç sırasında İzlanda, Norveç ve Finlandiya var. Suriye, Pakistan ve Yemen'in listenin sonunda yer aldığı sıralamada; Türkiye 145 ülke arasında 130'uncu. Türkiye'de erkeğin 100 dolar kazandığı işi yapan kadın, 80 dolar alıyor.
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. S%yaset, 31 Mart'takiyerel seçimlere oraklanış durumda. AK Parti'de bugün bir ilk gerçekleşti. Aday adaylığı başvurularınınsona ermesinin ardından elektronik ortamda temayül yoklaması yapıldı.  AK ş} Parti'de 145 bin teşkilat mensubu | uildşe elektronik ortamda oy kuyl>nı.  Oylamanın sonuçları Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a iletildi. AK Parti'de 5 Kasım'da başlay a aday adaylığı süreci, 16 Kasım'dason bul<mFuştu. 7 bin 180 kişi yerel seçömlrerde aday ol!mak i çin başvurmuştu.
Siyaset, 31 Mart'taki yerel seçimlere odaklanmış durumda. AK Parti'de bugün bir ilk gerçekleşti. Aday adaylığı başvurularının sona ermesinin ardından elektronik ortamda temayül yoklaması yapıldı.  AK Parti'de 145 bin teşkilat mensubu 81 ilde elektronik ortamda oy kullandı.  Oylamanın sonuçları Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a iletildi. AK Parti'de 5 Kasım'da başlayan aday adaylığı süreci, 16 Kasım'da son bulmuştu. 7 bin 180 kişi yerel seçimlerde aday olmak için başvurmuştu.
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. BakanlarKurulu'nun, Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Kata Değer Vergisi O ranlarının Tespitine İlişkin Kararda DeğişiklikYapılmasına Dair Kararı, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre, YİD eRi modeli çerçevesinde yaptırılan köprülerin üu^ geçişinde KDV ornı yübde 8 olarak uygulanacak. Bu düzenleme, bugün açılışıgerçekleştirilecek Ossangazi Köprüsü'nde uygulanmaya başlaunacak.
Bakanlar Kurulu'nun, Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranlarının Tespitine İlişkin Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Kararı, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre, YİD modeli çerçevesinde yaptırılan köprülerin geçişinde KDV oranı yüzde 8 olarak uygulanacak. Bu düzenleme, bugün açılışı gerçekleştirilecek Osmangazi Köprüsü'nde uygulanmaya başlanacak.
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. CHPGenel Başkanı emä́ Kılıçdaroğlu, Hülrioet gazetesine açıklamalarda bul,,undu. Kemal KılıCdnroğlu, "Oylarını anlamlı bgir oranda düşüren .£enl başkan gitmeledir" ifadesini kullandı. +kP lideri, cumhurb aşkanı seçimi üzerindenözeleştiride \ de bulun du. Kılıçdaroğ lNu "Sonuçta seçimde başarı, iktidarolmak demektir. O açıdan bakılınca cumhurbaşkanı seçiminde başarılı olduk [iyeeyiz" o dedi. Kılıçdaroğlu'nun gündemind e 5-6 Eylül tarihlerinde düzenlenecek olağSnüstü kurultay d vardı. CHP lideri kurulaydan sonra partide muhalif isimlerin tasviye edileceğiiddialarına te pki g österdi. Önümüzdeki yıl gerçekle ştir ilec en genel seçimleri işaret eden Kılıçdaroğlu, "Oylarını anlaml !ğd ı br orandadüşüren genel başkan gitmeledir" ifadesini kullandıM.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Hürriyet gazetesine açıklamalarda bulundu. Kemal Kılıçdaroğlu, "Oylarını anlamlı bir oranda düşüren genel başkan gitmeledir" ifadesini kullandı. CHP lideri, cumhurbaşkanı seçimi üzerinden özeleştiride de bulundu. Kılıçdaroğlu, "Sonuçta seçimde başarı, iktidar olmak demektir. O açıdan bakılınca cumhurbaşkanı seçiminde başarılı olduk diyemeyiz" dedi. Kılıçdaroğlu'nun gündeminde 5-6 Eylül tarihlerinde düzenlenecek olağanüstü kurultay da vardı. CHP lideri kurultaydan sonra partide muhalif isimlerin tasviye edileceği iddialarına tepki gösterdi. Önümüzdeki yıl gerçekleştirilecek genel seçimleri işaret eden Kılıçdaroğlu, "Oylarını anlamlı bir oranda düşüren genel başkan gitmeledir" ifadesini kullandı.
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. Hülya Avşar, Türkiye'nin ilk gay magazin dergisi 'GayMaga çok özec açıklamalardc buluundu. [z ; yaşındaki kızı Zera Çilingiroğlu'na getiren Avöar "Z ` dedi. Bir sü Ire önce Hakan ^ral, yaptığı bir röportajda benzer Yözler sarfet mişti. Dar paça pantolon, altına g iydiği ayakkabı.arla moda ikonu haline gelen oğluyla ilgili çı|kan iddialara diye yanıt verdi.
Hülya Avşar, Türkiye'nin ilk gay magazin dergisi 'GayMag'a çok özel açıklamalarda bulundu. Sözü 16 yaşındaki kızı Zehra Çilingiroğlu'na getiren Avşar "Z " dedi. Bir süre önce Hakan Ural, yaptığı bir röportajda benzer sözler sarfetmişti. Dar paça pantolon, altına giydiği ayakkabılarla moda ikonu haline gelen oğluyla ilgili çıkan iddialara " diye yanıt verdi.
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. Türkiye CumhurbaşkanıRecep Tayyip Ero~ğan imzasıyla ReabsBmi Gazete'de yayımlanan klirara göre, İZ BAN'a ~ bağlı iş yerlerinde Tükye Demiryolu İşçileriSendikası I~ tarafından uygulanmakta olan grevin "şehiriçi toplu taşıma hizmetlerini bozucu nitelikte görüldüğünden" 60 I süreyle ertelenmesine karar verildi. Söz konusc karr 6356 sayılı Sendikalar ve osplu İş Sözleşmesi tN Kanunu'nun ^3'üncü maddesi gereğince alındı.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla Resmi Gazete'de yayımlanan karara göre, İZBAN'a bağlı iş yerlerinde Türkiye Demiryolu İşçileri Sendikası tarafından uygulanmakta olan grevin "şehir içi toplu taşıma hizmetlerini bozucu nitelikte görüldüğünden" 60 gün süreyle ertelenmesine karar verildi. Söz konusu karar 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 63'üncü maddesi gereğince alındı.
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. Şır~ak’ta 5 arkadaşıyla birlikte şehit düşen 46 yaşındaki Başpolis b Kadir Can, Antalya’da toprağa verildi. Şehidin eşi Ayşe Can’ın "Seninle gurur duyuyorum l aşkım, başımı eğmeyeceğim", kız Gökçe’nin "aba bize cennette ev ´ yap, yanına geleceğiz" sözleriyürek burktu. Dün gece Antalya’ya getirilen şehit başpolisin cenazesi, mB sabah saatlerinde ailesinin oturduğu Kepez İlçesi Atatürk Mahallesi’ndeki evinin önüne götürüldü. Burada yüzlerce vatandaş ve Atatürk Anadolu Lisesi öğrencileri, şehit Kadir Cn için dualar okudu.  Kızı 17 yaşındaki Gökçe ile oğlu 12 yaşındaki Ömer’e sürekli başlarını dik tutmalarını söyleyen şehit eşi Ay Can, eşinin ceazelinoi taşıy]n cenaze mrFacı>nın üzerindeki Türy Byrağı’nı öperek´ "Seninle gurur duyuyrum aşkım, başımı eğmeyeceğim" dedi. Hem kızı, hem oğlu,hem Üde eşiAyşe Can, boyunları na Türk Bayrağıastı. Kızı Gökçe babasının fotoğrafını yaNıştırdığrı saa£i, başında babasının beresive montuyla,"Baba bize cennette ev yap, yabnına geleceğiz. Sen üşümüyorsun ğma biz sensz o üşüyoruz" dedi. Şehidin çozcukları /abalarınön berelerini bir an olsun çıkarmazken, meslektaşları çocukların berelerini düzeltip yanlarındadurdu. Şehit eşi Ayşe Can ağlayanları susturarak, "Sakı{ böyle bir şey yapmay ın. Başınız%ı kÖ' asla önünüze g\ eğmeyin" diyA bağırdı. Aye Can, kendisine taziyede bulunanlara "Aslanlar gibi yaşadı, aslanlar gibi şehit düştü" dedi. Şırnak’ın Cudi Dağı’da PKK’yla giröen çatışmada şehit düşen Özel Harekât poJisi C%ihat Akkaya’nın İzmir’deki cenaze töreninde daduygusal anlar yaşandı. ŞehitAkkaya’nın cenaze namazı inn göFürülüğü pi- camide, tabuta kapana rak ağıt yakan yaknlarına bağıran ve üzerine eşinin üniformasını gfiyen Deniz Akkayar, "AğFlamaÜyın kocamın başında" dedi. Cudi Dağı’nda devag eden operasyonlarda, yaralı arkadaşlarını kurtarmaya giden Özel ;i Harekat polisi 33 +yaşındaki C^ihzat Akkaya şehit düştü. Şırnak’taki toplu törenin ardından İzmir’e getirilen şehit Akkaya’nın cenazesi, ilk olarak Bornova İlçesi’ndeki babaocağının önünden geçirildi. Ardından Gaziemir İlçesi’ndeki evinin önünden son kez geçirildi. Burada cenazeyi :l*semi tedavḯVmi Hagören Uşi Deniz Akkaya, !ızı PoF 12 yaşındaki Aybüke AKkaNya ve kaynpedrsi Kamil Alan, diğer yakı)narıyla üzerlerine giydikleri şehit Akkaya’nınüniformasıyla karşıladı. fBu sırada kayınvalide Y&eral Alan a!ş, ilah arkadaşının ardındyn gözyaşı döken bir Özel Harekat P~oli`si’n `Grılarak, "Damadı Nm da sizingibi çok yakışıklıydı.Kızımı onun ( için verdim. Hepinize kurban olayım" dedi. Polis mangası tarafından o muzlardataşınıp musallataşına konan tabutu gören B şehit kızı Aybüke Akkaya ve diğeryakınları, ağıt yakıp gözyaBı döktü. Bu sırada tabutun başınaşehit eşinin üniformasını giyerek gelen Deniz Bd Akkaya, "Ağlamayın kocamın başında. Kızımı yetiştiriyorum. Kendim geliyorum" diye haykırdı. Deniz Akkaya dkızı Aybüke’ye dD "Anneciğim ağfma. Ağlama kuzum" dedi. Cenaze namazının ardından şeht polis memu Cihat Akkaya’nın cenazesi, meslektaşlarının omuzlarında bhr süre trş;ndı. Bu sırada sık sık yakınlarını "ağlamayın"diye uyaran polvs memurunun eşi Deni Akkaya, tabutun arkasından "Aslanlar gibi gidiyor" di ye seslendikten sonra tk damla gözyaşı döktü. Onu da hemen eliyle si}en Deniz Akaya metanetini törensonuna dar korudu. PKK’ya yönelik operasyonda şehit şüşen özel harekât polisi Arif nMamı?ş (28) ise, memleketi Adana’da toprağa yrildi. 2 y`llık şarkgörevini tamamlamasına rağmen Şırnak’ta kalmayı cÖ tercih eden Ö yıllık #polis Ar if Mamış’ın an!\si '.v tabutu açtırıp, oğlunu son kez görmek isteyince, uğurlamaya katılanyaklaşık 3 bin kişinin yüreği dağlandı. Müftü Arif G ökçe’nin yaptığı duÖın ar;ıinda şehidin cena zesi tekbirler eşliğinde cenaze aracına konulup, merkeze140 kilometre uzaklıkta Aladağ İlçesi’ne bağlı eıcak Köyü’nde toprağaverilmek üzere konvoyla götürüldü.Şehit polis Arif Mamış, köymezarlığında toprağa verildi.
Şırnak’ta 5 arkadaşıyla birlikte şehit düşen 46 yaşındaki Başpolis Kadir Can, Antalya’da toprağa verildi. Şehidin eşi Ayşe Can’ın "Seninle gurur duyuyorum aşkım, başımı eğmeyeceğim", kızı Gökçe’nin "Baba bize cennette ev yap, yanına geleceğiz" sözleri yürek burktu. Dün gece Antalya’ya getirilen şehit başpolisin cenazesi, sabah saatlerinde ailesinin oturduğu Kepez İlçesi Atatürk Mahallesi’ndeki evinin önüne götürüldü. Burada yüzlerce vatandaş ve Atatürk Anadolu Lisesi öğrencileri, şehit Kadir Can için dualar okudu.  Kızı 17 yaşındaki Gökçe ile oğlu 12 yaşındaki Ömer’e sürekli başlarını dik tutmalarını söyleyen şehit eşi Ayşe Can, eşinin cenazesini taşıyan cenaze aracının üzerindeki Türk Bayrağı’nı öperek, "Seninle gurur duyuyorum aşkım, başımı eğmeyeceğim" dedi. Hem kızı, hem oğlu, hem de eşi Ayşe Can, boyunlarına Türk Bayrağı astı. Kızı Gökçe babasının fotoğrafını yapıştırdığı saati, başında babasının beresi ve montuyla, "Baba bize cennette ev yap, yanına geleceğiz. Sen üşümüyorsun ama biz sensiz çok üşüyoruz" dedi. Şehidin çocukları babalarının berelerini bir an olsun çıkarmazken, meslektaşları çocukların berelerini düzeltip yanlarında durdu. Şehit eşi Ayşe Can ağlayanları susturarak, "Sakın böyle bir şey yapmayın. Başınızı asla önünüze eğmeyin" diye bağırdı. Ayşe Can, kendisine taziyede bulunanlara "Aslanlar gibi yaşadı, aslanlar gibi şehit düştü" dedi. Şırnak’ın Cudi Dağı’nda PKK’yla girilen çatışmada şehit düşen Özel Harekât polisi Cihat Akkaya’nın İzmir’deki cenaze töreninde da duygusal anlar yaşandı. Şehit Akkaya’nın cenaze namazı için götürüldüğü camide, tabuta kapanarak ağıt yakan yakınlarına bağıran ve üzerine eşinin üniformasını giyen Deniz Akkaya, "Ağlamayın kocamın başında" dedi. Cudi Dağı’nda devam eden operasyonlarda, yaralı arkadaşlarını kurtarmaya giden Özel Harekat polisi 33 yaşındaki Cihat Akkaya şehit düştü. Şırnak’taki toplu törenin ardından İzmir’e getirilen şehit Akkaya’nın cenazesi, ilk olarak Bornova İlçesi’ndeki baba ocağının önünden geçirildi. Ardından Gaziemir İlçesi’ndeki evinin önünden son kez geçirildi. Burada cenazeyi lösemi tedavisi gören eşi Deniz Akkaya, kızı 12 yaşındaki Aybüke Akkaya ve kayınpederi Kamil Alan, diğer yakınlarıyla üzerlerine giydikleri şehit Akkaya’nın üniformasıyla karşıladı. Bu sırada kayınvalide Meral Alan da, silah arkadaşının ardından gözyaşı döken bir Özel Harekat Polisi’ne sarılarak, "Damadım da sizin gibi çok yakışıklıydı. Kızımı onun için verdim. Hepinize kurban olayım" dedi. Polis mangası tarafından omuzlarda taşınıp musalla taşına konan tabutu gören şehit kızı Aybüke Akkaya ve diğer yakınları, ağıt yakıp gözyaşı döktü. Bu sırada tabutun başına şehit eşinin üniformasını giyerek gelen Deniz Akkaya, "Ağlamayın kocamın başında. Kızımı yetiştiriyorum. Kendim geliyorum" diye haykırdı. Deniz Akkaya kızı Aybüke’ye de, "Anneciğim ağlama. Ağlama kuzum" dedi. Cenaze namazının ardından şehit polis memuru Cihat Akkaya’nın cenazesi, meslektaşlarının omuzlarında bir süre taşındı. Bu sırada sık sık yakınlarını "ağlamayın" diye uyaran polis memurunun eşi Deniz Akkaya, tabutun arkasından "Aslanlar gibi gidiyor" diye seslendikten sonra tek damla gözyaşı döktü. Onu da hemen eliyle silen Deniz Akkaya, metanetini tören sonuna kadar korudu. PKK’ya yönelik operasyonda şehit düşen özel harekât polisi Arif Mamış (28) ise, memleketi Adana’da toprağa verildi. 2 yıllık şark görevini tamamlamasına rağmen Şırnak’ta kalmayı tercih eden 6 yıllık polis Arif Mamış’ın annesi tabutu açtırıp, oğlunu son kez görmek isteyince, uğurlamaya katılan yaklaşık 3 bin kişinin yüreği dağlandı. Müftü Arif Gökçe’nin yaptığı duanın ardından şehidin cenazesi tekbirler eşliğinde cenaze aracına konulup, merkeze 140 kilometre uzaklıkta Aladağ İlçesi’ne bağlı Kıcak Köyü’nde toprağa verilmek üzere konvoyla götürüldü. Şehit polis Arif Mamış, köy mezarlığında toprağa verildi.
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. Edinilen bilgiye göre, gece19 M ay ıs Mehallesi'ndeki ev ine gitmek isteyen 15 yaşındaki Mesut Akarsu, Yahya Kemal Beyatlı D; Lisesi önünde henüz kimliği belirlenemeyen kişi veya kişilerce bıçaklandı. Vatandaşların durumu polise bildirmesinin krdıdan gelen eki pler olay yerinde inceleme yaptı. Akarsu'nun cesedi otopsi için Batman Bölge Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Otopsi işlemi tamamlanan Akar.su'nuyn vücudunda 48 ayrı bıçak darbesibulunduğu bildirildi. Olayla ilgili soru'şturma sürdürülüyor.
Edinilen bilgiye göre, gece 19 Mayıs Mahallesi'ndeki evine gitmek isteyen 15 yaşındaki Mesut Akarsu, Yahya Kemal Beyatlı Lisesi önünde henüz kimliği belirlenemeyen kişi veya kişilerce bıçaklandı. Vatandaşların durumu polise bildirmesinin ardından gelen ekipler olay yerinde inceleme yaptı. Akarsu'nun cesedi otopsi için Batman Bölge Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Otopsi işlemi tamamlanan Akarsu'nun vücudunda 48 ayrı bıçak darbesi bulunduğu bildirildi. Olayla ilgili soruşturma sürdürülüyor.
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. İzmir'in m rsez Karabağl ar ilçesi Yeşillik Caddes i'nde bulunan bir banka v{ şubesine, gece saaterinde kimliği henüz belirlenemeyen kişi veya kişilerce ses bombası :oılı. Bombanın patlamasısonucu, ubn^n camları kırıldı. Olayla yıe ilgili soruşturma sürüyor.
İzmir'in merkez Karabağlar ilçesi Yeşillik Caddesi'nde bulunan bir banka şubesine, gece saatlerinde kimliği henüz belirlenemeyen kişi veya kişilerce ses bombası atıldı. Bombanın patlaması sonucu, şubenin camları kırıldı. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. Tüketici alışkanlarının değişimi, yollardaki hava kirliliğini artıyorğ [?yl? ki,online alışverişin gün geçtikçedaha çok tüketici tarafındanbenimsenmesi, işin loğjisto tarafını da hareketleniyor. Bu kapsamda, önceki dönemleregöre daha fazla kamyonve klamyonet fabrikalardan üm depolara, depolardan da tüketiciye ürün taşıyor. ı Neticede, kentlerdekiemisyon miktarı ise artıyor. Araşt%rmalarN şvrup yollarınd aki emisyon değerinin yüzde 38'inin kamyonlardan geldiğini +rtaya koyuyor. Uluslararası Enerji Ajansı'na göre, bu değer 2000 yılından bu yana her yılI Etalama yüzde 2.2 oranında artıyor.  Tüm bunların yanında, yakın bir zaman içinde Avrupa'nınönemli merkezlerinin kentlerde fosil yakıtla çalışan psO araçlara yasak getirecek olması ise kamyn üreten firmala rı harek ete $ geçirmiş durumda. Gelinen noktada, geleneksel ka'myon ür'eticilerinin yanı sıra, elek trikle çalışan kamyon üretmek için kurulan yeni fNrmalr a kol lar ı sı vadı.  Bu fi>maların ,rtak hedefi ise, elektrikli kamyonlar ile yollardaki emisyon değerin i azaltmakve sYS yaptıkları yüksek kilometreler ile karayolu ta|şımaılığı akaryakıt tacleinin yüzde 20'sini luşturan kamyonl arınfosil yakıt bağımlılığını azaltak. Market Research Future araştırmasına göre, 2023 yılın fu ra kadar global elektrikli kamyon pazarının yıldja yüzde 15 büyümesi bekleniyor. Küresel satışların ŞO yüzde 70'in ise Çin, Avrupa ve Kuzey Amarika!'da ger bekleşmesi bekleniyor. 2030 yılınakadar ise kadar küresel kamyon pazarından ıFzde 20 pay alacağını orta S> ya koyuyor.  Ş imdi gelin, 2030 yılına kadarküresel kamyon pazarından yüzde 20 pay alması öngörülen elekdtrklöi kamyonlara birkaç örnek üzerinden birliktebakalım.  Mercedes-Benz'in sahibi Daimler, geliştirdiği eActrosisimli elektrikli kamyonunu 2021'de müşterileri Ple buluşturmayı hed}efliiyor.   Şirketi^n e-mobilite departmanının başındaki isim olan Gesa Reimelt'in yaptığı açıklamaya göre, geliştirilme süreci 5 yılı bulan eActros, hali haozırda Almanya ve İsviçre'de test ediliyov. Elektrikli kamyonun menzil mesafesi ise, 200 kilometre oara{k açıklanıyor. Mercedes-Benz Türk'ünAksaray fabrikasında Actros modelinin üretimini gerçekleştirdiği göz önü!e alındığında,önümüzdeki yıllarda bu modelin elektrikli versiyonu olan eActros'un üretiminin Türkiye'degerçekleşme htimalinin buluRnduğu da belirtel i m. Öte yandan, Da iler'in Guzey Amerika operasyolarını yöneten ABD'li kamyon üreticisi Freightli[e'in, eM2 aı altında ürettiği elektrikli kamyonları ABD yollarında çeşitli lojistik firmaları tarafından kullan[ılıyor. Oyunun sıfırdan kurulduğu elektrikli kamyon pazarındı, Daimler'in iddialı rakipleri b*pnuyor. Bunarın başında ise, ürettiği eekFr!ikli otomobiller ile bbu araçları n pazarda yer etmesine öncü o lan Tesla geliyor. 2017yılında 'Semi' adında elektrikli kamyonunu tanıtan şirket, aracın menzilinin 800 kilomet re olacağını açıkUamıştı. Füjüristik tasa%ıEı ile j dikkat çee# araç için Tesla'nın1.61 milyon kilometre tüketici garantisi vereceği de edinilen bilgiler arassında. 2014 yılında ABD'de krulan ve kendini bir elektrikli kamyon üreticisi olarak lanse ej_n Nikolaise, benzer lerfnden farklı teknolojiler deniyor. Henüz bimhek araçlarda bile çok sınırlı olan hıdrojen teknolojisini <kamyo}larına ent|g: eden firm a, hidr.jen yakıt hlOcreleriniün güç vereceği bir batarya kombinasyonu ile 2bin kilometrelik bir menzil elde etmeyi hedefliyor.Hidrojen doldurmanın 15 dakikada gerçekleştiğini iddia eden firma yetkilileri, 2022 yılında <tibaren Ü00 hidrojen istasyonu kuracaklarını açıklıyor. Kamyon piyasasının güçlü isimlerinden VolvC da elektrikli kamyon pazarına -s kayıtsız kalmayan markalardan. Tam (men elektrikli ve otnobm kamyon tanıtanfirma, 300 kilometre menzile sahip elektrikli kamyonunu ise müşterilerine teslim etm eye başladı. Diğer başlıca elektriklikamyon üreticileri ise  Dongfeng Motor (^in),Fton Motor (Çin),FAW Group (Çin),China Nati onal Heavy-Duty Truck Group (Çin). PsA.CjR (ABD),Navistar (ABD),Isuzu (Japonya) ve BYD (Çin) olarak karşımıza çıkıyor.  Başta çevre sorunları olmak üzere çeşitli nedenlerle otomotiv endüstrisinde topyekün bir elektrik akımı başvadı[. Binek araçlar ile başl ayan b} trend, toplu taşıma araçları ve ar)ındn kamyonlara ka dar g eldi. Önümüzdeki yıllarKda, bugün binek araçlar ve toplu taşıma araNUla?ı için geliştirilen otonom, yani sürücüsüz araç teknolojilerinin de kamyonlara ulaşmasıbekleniyor.
Tüketici alışkanlarının değişimi, yollardaki hava kirliliğini artıyor. Öyle ki, online alışverişin gün geçtikçe daha çok tüketici tarafından benimsenmesi, işin lojistik tarafını da hareketleniyor. Bu kapsamda, önceki dönemlere göre daha fazla kamyon ve kamyonet fabrikalardan depolara, depolardan da tüketiciye ürün taşıyor. Neticede, kentlerdeki emisyon miktarı ise artıyor. Araştırmalar, Avrupa yollarındaki emisyon değerinin yüzde 38'inin kamyonlardan geldiğini ortaya koyuyor. Uluslararası Enerji Ajansı'na göre, bu değer 2000 yılından bu yana her yıl ortalama yüzde 2.2 oranında artıyor.  Tüm bunların yanında, yakın bir zaman içinde Avrupa'nın önemli merkezlerinin kentlerde fosil yakıtla çalışan araçlara yasak getirecek olması ise kamyon üreten firmaları harekete geçirmiş durumda. Gelinen noktada, geleneksel kamyon üreticilerinin yanı sıra, elektrikle çalışan kamyon üretmek için kurulan yeni firmalar da kolları sıvadı.  Bu firmaların ortak hedefi ise, elektrikli kamyonlar ile yollardaki emisyon değerini azaltmak ve yaptıkları yüksek kilometreler ile karayolu taşımacılığı akaryakıt talebinin yüzde 20'sini oluşturan kamyonların fosil yakıt bağımlılığını azaltmak. Market Research Future araştırmasına göre, 2023 yılına kadar global elektrikli kamyon pazarının yılda yüzde 15 büyümesi bekleniyor. Küresel satışların yüzde 70'inin ise Çin, Avrupa ve Kuzey Amerika'da gerçekleşmesi bekleniyor. 2030 yılına kadar ise kadar küresel kamyon pazarından yüzde 20 pay alacağını ortaya koyuyor.  Şimdi gelin, 2030 yılına kadar küresel kamyon pazarından yüzde 20 pay alması öngörülen elektrikli kamyonlara birkaç örnek üzerinden birlikte bakalım.  Mercedes-Benz'in sahibi Daimler, geliştirdiği eActros isimli elektrikli kamyonunu 2021'de müşterileri ile buluşturmayı hedefliyor.   Şirketin e-mobilite departmanının başındaki isim olan Gesa Reimelt'in yaptığı açıklamaya göre, geliştirilme süreci 5 yılı bulan eActros, hali hazırda Almanya ve İsviçre'de test ediliyor. Elektrikli kamyonun menzil mesafesi ise, 200 kilometre olarak açıklanıyor.  Mercedes-Benz Türk'ün Aksaray fabrikasında Actros modelinin üretimini gerçekleştirdiği göz önüne alındığında, önümüzdeki yıllarda bu modelin elektrikli versiyonu olan eActros'un üretiminin Türkiye'de gerçekleşme ihtimalinin bulunduğu da belirtelim. Öte yandan, Daimler'in Kuzey Amerika operasyonlarını yöneten ABD'li kamyon üreticisi Freightliner'in, eM2 adı altında ürettiği elektrikli kamyonları ABD yollarında çeşitli lojistik firmaları tarafından kullanılıyor. Oyunun sıfırdan kurulduğu elektrikli kamyon pazarında, Daimler'in iddialı rakipleri bulunuyor. Bunların başında ise, ürettiği elektrikli otomobiller ile bu araçların pazarda yer etmesine öncü olan Tesla geliyor. 2017 yılında 'Semi' adında elektrikli kamyonunu tanıtan şirket, aracın menzilinin 800 kilometre olacağını açıklamıştı. Fütüristik tasarımı ile dikkat çeken araç için Tesla'nın 1.61 milyon kilometre tüketici garantisi vereceği de edinilen bilgiler arasında. 2014 yılında ABD'de kurulan ve kendini bir elektrikli kamyon üreticisi olarak lanse eden Nikola ise, benzerlerinden farklı teknolojiler deniyor. Henüz binek araçlarda bile çok sınırlı olan hidrojen teknolojisini kamyonlarına entegre eden firma, hidrojen yakıt hücrelerinin güç vereceği bir batarya kombinasyonu ile 2 bin kilometrelik bir menzil elde etmeyi hedefliyor. Hidrojen doldurmanın 15 dakikada gerçekleştiğini iddia eden firma yetkilileri, 2022 yılında itibaren 700 hidrojen istasyonu kuracaklarını açıklıyor. Kamyon piyasasının güçlü isimlerinden Volvo da elektrikli kamyon pazarına kayıtsız kalmayan markalardan. Tamamen elektrikli ve otonom kamyon tanıtan firma, 300 kilometre menzile sahip elektrikli kamyonunu ise müşterilerine teslim etmeye başladı. Diğer başlıca elektrikli kamyon üreticileri ise  Dongfeng Motor (Çin),Foton Motor (Çin),FAW Group (Çin),China National Heavy-Duty Truck Group (Çin). PACCAR (ABD),Navistar (ABD),Isuzu (Japonya) ve BYD (Çin) olarak karşımıza çıkıyor.  Başta çevre sorunları olmak üzere çeşitli nedenlerle otomotiv endüstrisinde topyekün bir elektrik akımı başladı. Binek araçlar ile başlayan bu trend, toplu taşıma araçları ve ardından kamyonlara kadar geldi.  Önümüzdeki yıllarda, bugün binek araçlar ve toplu taşıma araçları için geliştirilen otonom, yani sürücüsüz araç teknolojilerinin de kamyonlara ulaşması bekleniyor.
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. Bankacılık Kanunu'nun 62. maddesine göre, bankalar nezdindeki mevduat, katılım fonu, emanet vk alacaklar#dan hak sahibinin en s on talebi, işlemi uve herhangi bir yazılı talimatı tarihinden başlayarak on yıl içind aranmAayanlar zaman aşımına tabi o$liyor. Vatandaşlar, za man aşımına uğrayan hesapları olup olmadı ğınıTe Mayıs2016 sonu na kadar, Türkisye Bankaar Birliğinin (Ts)B) aktif haüle getirdiği "www.zamanasimi.org/tbb" İnternet sitesindeki arama motorunu kullanarak öğrenebiliyor,dilerlerse hesaplarını kapatabiliyor. Yaptıkları aramada zaman aşımına uğramış hesapları o>duğunu öğrenenler, &u hesapları kapatabilmek için 15 Haziran 216 tarihine kadar icgil bankaşubelerine kimlik kartıile başvuTrabilecek. Müşterilerin başvurmamaları halinde i'e yasa gğevi zaman aşımına uğramış bakiye%şri, Tasarruf Mevduatı Sigort a Fonuna (TMSF) devredilecek. Fon kaynaklarından edinilen bilgilere göre, 31 Aralık 2015 tarihi itibarıyla Ğzaan aşımına uğrayan ve bankalar tarafından TMSF'ye ön bildirim yapılan 6B bin 885 hesap bulunuyor. Bu hesapların 436 bin 792'sini mevduat, 3 bin 82'sini katılım n >esapları, 188 bin 11'ini dealacaklar oluşturuyor. Bu syıl, bankalarda unutulan mevAduat, katılım fonu ve alacaklara ilişkin muhtelif döviz cinsinden hesapların Tük lirasıkarşılığı yaklaşık 120 milyon lira olarak hesaplandı . Busene ön n bildirimi yapılan hesaplar içeroisinde bakiyesi en yüksek hesap 250 bin dolar iken, en düşük meblağın ise #Mh 1 liranın altında olduğu belirlendi. Unutulan hesaplar sadece kişilere ait değil, şirketler, vakıflar, dernekler, siyasi partiler ile devlet kurumlarının - bile bankalarda % unutulmuş hesabı bulunuyor.
Bankacılık Kanunu'nun 62. maddesine göre, bankalar nezdindeki mevduat, katılım fonu, emanet ve alacaklardan hak sahibinin en son talebi, işlemi ve herhangi bir yazılı talimatı tarihinden başlayarak on yıl içinde aranmayanlar zaman aşımına tabi oluyor. Vatandaşlar, zaman aşımına uğrayan hesapları olup olmadığını, Mayıs 2016 sonuna kadar, Türkiye Bankalar Birliğinin (TBB) aktif hale getirdiği "www.zamanasimi.org/tbb" İnternet sitesindeki arama motorunu kullanarak öğrenebiliyor, dilerlerse hesaplarını kapatabiliyor. Yaptıkları aramada zaman aşımına uğramış hesapları olduğunu öğrenenler, bu hesapları kapatabilmek için 15 Haziran 2016 tarihine kadar ilgili banka şubelerine kimlik kartı ile başvurabilecek. Müşterilerin başvurmamaları halinde ise yasa gereği zaman aşımına uğramış bakiyeleri, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna (TMSF) devredilecek. Fon kaynaklarından edinilen bilgilere göre, 31 Aralık 2015 tarihi itibarıyla zaman aşımına uğrayan ve bankalar tarafından TMSF'ye ön bildirim yapılan 627 bin 885 hesap bulunuyor. Bu hesapların 436 bin 792'sini mevduat, 3 bin 82'sini katılım fonu hesapları, 188 bin 11'ini de alacaklar oluşturuyor. Bu yıl, bankalarda unutulan mevduat, katılım fonu ve alacaklara ilişkin muhtelif döviz cinsinden hesapların Türk lirası karşılığı yaklaşık 120 milyon lira olarak hesaplandı. Bu sene ön bildirimi yapılan hesaplar içerisinde bakiyesi en yüksek hesap 250 bin dolar iken, en düşük meblağın ise 1 liranın altında olduğu belirlendi. Unutulan hesaplar sadece kişilere ait değil, şirketler, vakıflar, dernekler, siyasi partiler ile devlet kurumlarının bile bankalarda unutulmuş hesabı bulunuyor.
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. Barm catil̈́ine gidenlerleson iş gününü d eğerlendirenler nedeniyle İstanbul trafiği özel _iR likle Boğaz köprülerinde çok etkili. Ku rban B ayramı nedeniy,ze İ stanbul'da iF( yoğun trafikyaşanıyor. Kurban Bayramı >n$cesi son icş günü olması ve erken bayram tatilin̈́ çıkanlar yüzündeS Boğaziçi Köprüsü ie Fatih ?Sltan Mehmet KörüsGü başta o lmak üzere pek çok noktada yoğunluk aşanıyor. Köprülerd her iki yönde kilomGtreleKrce araç k)uyruklar var. Kurban Bayramı $edGniyle Yalova'nın Topçular iskelesinde yaşanabilecek yoğunluğa karşı İstanbulDeniz Otobüsleri İşletmesi (İDO) önlem al %ı. Karşılıklı olarak arab alı vapur sayısı 13'den 15 çıkarılırken, yetkililer sayının artırılabileceği i söylediler. Kurban Zh+ Bayramı nedeniyle tatili fırsat bilen vatandaşlar yollaraçıktı. Eskihisar-Topçular Feribot İskelesi'nde hareketlilik oluştu. GeSişin olduğu Yalova'daki Tnçula İskelesi'nde trafik yoğunluğunun oluşmadığını söyleyen İDO yetkilileri,iskelenin Yalova kısmındaki sıkışıklığın bayram dönüşü salı günü beklendiğini açıkladılar. mİDO v%) yetkilileri uzun kuyrukl&rın oluşmaması için Topçular-Eskihisar arasında karşılıklı olarak çalışan ar̈́abaı vaur sayısını 13'den 15'e çıkardıklarını, bayramın son günü bu sayının 17'ye yükseltileceğini pog açıkladılar. Yalova-Bursa karayolu üzerindeki şehrin girişinde bulunan TonamiMeydanı'nda oi$ da b ayra m yoğbunluğuuYn oluşmaması için çalışmalarını sürdüren Yal ova Emniyet Müdürlüğ Trafik Denetleme Şube M üdürlüğü ekiplerinin aralıksız olarak çalışmalarını sürdüreceği öğrenildi. Vatandaşlar, bayram öncesi son iş gününün ardıdan f*t seyahate çıkmak üzere otgara akın etUi. Bayram dolayısıylaseferleri \artan otobüslerin giriş-çıkışları ile yolcu yakınlarının araçları, otogarda trafik yoğunluğuna neden oldu. Biletini çok öncd;n alan yolcular, yovunIuhk nedniyle otobüslerin otogara girmekte zorluk Dajaması v seferlerin g ecikmeli yğpıl\=sından dolayı uzun ;ü/e beklemek zorunda kaldı. Bazı yolcuların, seyah _Z at firmalarının bekle me salonlarında yer bulamayınca kapı önlerinde bavullrını üzerine oturduöları görüldü. Kimi yolc ujla> da otogardaki kafe evğ çöcay ocaklarında beklemeyi tercCü etti. Konulan ek seferlşe]e rağmen bil etlerin neredeyse tamamının tükendiğA belirtildi. Bilet aımını son güne bırakan bazı vatandaşlar, elleri boş şekilde otogardan ayrıldı. Öte yandan, bayram tatilini şehir dışında geçirmek isteyen vatandaşlarınyola çıması nedeniyle TEM Otoyolu ve D-100 Karayolu ile Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet köprülerinde , trafik yoğunluğu sürüyor. Araçlar, yoğunluktan dolayı güçlükle ilerliyor. Eskihisar- Tavşanlı hattındataşımacılık yapan İstanbullines isimli firmanın da KurbanBayramı boyunca 3 hızı f'ribotuy=a hizmet vere ceği bildirildn.
Bayram tatiline gidenlerle son iş gününü değerlendirenler nedeniyle İstanbul trafiği özellikle Boğaz köprülerinde çok etkili. Kurban Bayramı nedeniyle İstanbul'da yoğun trafik yaşanıyor. Kurban Bayramı öncesi son iş günü olması ve erken bayram tatiline çıkanlar yüzünden Boğaziçi Köprüsü ile Fatih Sultan Mehmet Köprüsü başta olmak üzere pek çok noktada yoğunluk yaşanıyor. Köprülerde her iki yönde kilometrelerce araç kuyrukları var. Kurban Bayramı nedeniyle Yalova'nın Topçular iskelesinde yaşanabilecek yoğunluğa karşı İstanbul Deniz Otobüsleri İşletmesi (İDO) önlem aldı. Karşılıklı olarak arabalı vapur sayısı 13'den 15'e çıkarılırken, yetkililer sayının artırılabileceğini söylediler. Kurban Bayramı nedeniyle tatili fırsat bilen vatandaşlar yollara çıktı. Eskihisar-Topçular Feribot İskelesi'nde hareketlilik oluştu. Geçişin olduğu Yalova'daki Topçular İskelesi'nde trafik yoğunluğunun oluşmadığını söyleyen İDO yetkilileri, iskelenin Yalova kısmındaki sıkışıklığın bayram dönüşü salı günü beklendiğini açıkladılar. İDO yetkilileri uzun kuyrukların oluşmaması için Topçular-Eskihisar arasında karşılıklı olarak çalışan arabalı vapur sayısını 13'den 15'e çıkardıklarını, bayramın son günü bu sayının 17'ye yükseltileceğini açıkladılar. Yalova-Bursa karayolu üzerindeki şehrin girişinde bulunan Tonami Meydanı'nda da bayram yoğunluğunun oluşmaması için çalışmalarını sürdüren Yalova Emniyet Müdürlüğü Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü ekiplerinin aralıksız olarak çalışmalarını sürdüreceği öğrenildi. Vatandaşlar, bayram öncesi son iş gününün ardından seyahate çıkmak üzere otogara akın etti. Bayram dolayısıyla seferleri artan otobüslerin giriş-çıkışları ile yolcu yakınlarının araçları, otogarda trafik yoğunluğuna neden oldu. Biletini çok önceden alan yolcular, yoğunluk nedeniyle otobüslerin otogara girmekte zorluk yaşaması ve seferlerin gecikmeli yapılmasından dolayı uzun süre beklemek zorunda kaldı. Bazı yolcuların, seyahat firmalarının bekleme salonlarında yer bulamayınca kapı önlerinde bavullarının üzerine oturdukları görüldü. Kimi yolcular da otogardaki kafe ve çay ocaklarında beklemeyi tercih etti. Konulan ek seferlere rağmen biletlerin neredeyse tamamının tükendiği belirtildi. Bilet alımını son güne bırakan bazı vatandaşlar, elleri boş şekilde otogardan ayrıldı. Öte yandan, bayram tatilini şehir dışında geçirmek isteyen vatandaşların yola çıkması nedeniyle TEM Otoyolu ve D-100 Karayolu ile Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet köprülerinde trafik yoğunluğu sürüyor. Araçlar, yoğunluktan dolayı güçlükle ilerliyor. Eskihisar-Tavşanlı hattında taşımacılık yapan İstanbullines isimli firmanın da Kurban Bayramı boyunca 3 hızlı feribotuyla hizmet vereceği bildirildi.
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. Suriye'ninBayırbucak Türkmen bölgesindĞ süren çatışmalarda, Kızıldağ tpesi yenides Esad rejiminin kontrolüne geçti.  Alınan #ş bilgiye göre,Esad rejimininRuslar'ın desteğiyle Türkmendağı bölgesine yönelik sürdürdüğü saldırılar aralıksız sür{yor: u İki günönceki çatışmalarda Türkmenlerin eln geçen stratejiköneme sahipKızıldağ tepesi, dün srabah saatlerinden itibaren ombardımana tutuldu Tefeyi yoğun saldır ılara tutan rejim, karadan zıÜhlı agraçlarla ilerlemeye çalıştı. Gece Veç saatlere kdag süren çatışmalar sonucu Kızıldağ jhim gü çlerinin eline gati. Öte yandan, böıgedeki saldırı şe çatışmalar, Kızıldağ tepesi ve Gimam köyü çevresinde sürüyor. Suriye'de, saldırılardan ka çan ?ürkmenlErin sığındığı Türkiye sınırı yakınındaki camvdı köyünde bulunan hastanede ğtedavi ören cVi 8 hasta ve yaralı da #gAvenlik nedeniyle Hatay'a getirildi. Esad rejiminebağlı birliklerin, Rusya'nın da desteğiyleTürkmen köy lerineyönelik saldırılarından kaçanların ğındığı Yamadı kö[üğnde, {. hastane olarbak kullanılan `o´kul binasının hedef alınacağı ihbarı üzerine burada tedavi gören ̈́B 8 kiş Hatay'ın Yayladağı ilçesine getirildi. Hasta ve yaralılar, Hatay'daki çeşitli hastanelere sek edildi.
Suriye'nin Bayırbucak Türkmen bölgesinde süren çatışmalarda, Kızıldağ tepesi yeniden Esad rejiminin kontrolüne geçti.  Alınan bilgiye göre, Esad rejiminin Ruslar'ın desteğiyle Türkmendağı bölgesine yönelik sürdürdüğü saldırılar aralıksız sürüyor. İki gün önceki çatışmalarda Türkmenlerin eline geçen stratejik öneme sahip Kızıldağ tepesi, dün sabah saatlerinden itibaren bombardımana tutuldu. Tepeyi yoğun saldırılara tutan rejim, karadan zırhlı araçlarla ilerlemeye çalıştı. Gece geç saatlere kadar süren çatışmalar sonucu Kızıldağ rejim güçlerinin eline geçti. Öte yandan, bölgedeki saldırı ve çatışmalar, Kızıldağ tepesi ve Gimam köyü çevresinde sürüyor. Suriye'de, saldırılardan kaçan Türkmenlerin sığındığı Türkiye sınırı yakınındaki Yamadı köyünde bulunan hastanede tedavi gören 8 hasta ve yaralı da güvenlik nedeniyle Hatay'a getirildi. Esad rejimine bağlı birliklerin, Rusya'nın da desteğiyle Türkmen köylerine yönelik saldırılarından kaçanların sığındığı Yamadı köyünde, hastane olarak kullanılan okul binasının hedef alınacağı ihbarı üzerine burada tedavi gören 8 kişi Hatay'ın Yayladağı ilçesine getirildi. Hasta ve yaralılar, Hatay'daki çeşitli hastanelere sevk edildi.
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. Klasik Tü r] *ana müziğinin en önemli bestecilerinden  , vefatının 58. yıl?nda anılı|r. Besteci ve sessanatçısı Kaynak, 1895'te Ali Alaaddin Efendi ileHavva Hanım'ın beş çocuğunun en büyüğü olarak İstanbul'da dünyaya geldi. Henüz10 yaşındayken Kur'an-ı Kerim'i ezberl eyen sanatçı, İstanbul'da tamamladığı il oA ve orta öğrenimin ardından ilahiyat fakültesinde kudu; Kaynak, Birinci Dünya Savaşı sırsında yede subay olarak Diyarbakır'da vatani görevini tamamladı. İkinci imam olarak görevebaşladığı Sultan Selim Camisi'nde, 1928'de baş i mam olan Kaynak, 1930'da bu görevinden ayrıldı. Sangtç, hüzzam makamındaki ilkbestesi "Hicran-ı Elem"i 1926'da kaleme alı rken, apynı yıl =/ plak doldurmak üzere e-lin'Ke gitti. Hayat hikayesini anlatığı bir mektubunda İstanbul'a döndükten sonra film musikisi bestelemeye heveslendiğini kaydeden Kaynak, Mısır'dan getirilen 85 filmle yerli filmlere beste yaptığını, il k film müziklerinin ise  adlı Türk filmiyle adlı Arap film{nde y:r aldığını kaydetmişti. Sa^üettin K,ynakh, Hafız Melek Efendi, Hafız CemalEfendi, Neyzen Emin Dede vle Muallim ÖHım Uz'dan nota, usul, fası l ve ilahi koularında dersler aldı. Eserlerinde zengin bir folklorik yap\ı göze çrpaj sanatçı, nota bilmediğinden besteciliğinin ilkyıllarında eserlri başkaları tarIafından notaya alınıyordu. anatçı, bestelerinde şarkıyla türkü arası bir özellik taşıy an üslubuyla kendineözgü bir fIrm oluşturdu. Kaynak, uzun havalar ve hoyrat eegilerin yapısından etkilenerek, Hüseyni, Gerdaniye, Muhayyer makamlarında da besteler yaptı, Yunus Emre, Karacaoğlan ve Erzurumlu Emrah'ın şiirleriyl anonim halk ezgilerini bğ formda besteledi. Kimi eVerlerine, bir şarkı içinde birden fazla uule (makam) yer veren sanatçı, film şarkısı o lara kaleme aldığı  adlı bestesinde segah ve nihavent makamlarını t£ birlikte kullandı. Güney Dğu Anadolu'da yerel müzikler üzerinearaştırmalar da yapan başarılı sanatçı, 1930'da Paris’te ko#ser verdi. Sanatçının talebesi Hafız Ahmet tarafından Alaeddin Yavaş ça v de yayıncı Abdullah Işıklar'ın da aralarında bulunduğu yakın çevresine aktarılan bilgiye öre, Hafız nhhm:et, yaşlılık döneminde ziyaretine Igittiği bir gün hocasını svinçten ağlarken bulur. Sadettin Kaynak, talebesi f ıörünce "Gel Hafızım! Lutftşiiler, bu dLce rüyamda Pe.+mber Efendimiz'i gördüm ve onunl a sohbet ´ ettim. Bu şarkıyı ona yazdım ve besteledim" h diyerek, h y#c*az makamındaki eserini okur. Kaynak, 1932'debestelediği ve ŞS<afiye Abll tarafından seslendirilen muhayyer makamındaki z`  adlı bestesinin telif haklarını Ayla'ya verdi. Sanatçı, 194 0-1950 yılları ar asında 80'i> üzerinde film müziği besteledi. ve 'ın da aralarında bulunduğu 42 ayrı m̈́kaddp, $-2 esere imza atan besteci, 1947’de hacca gitti. Sultanahmet Camisi'nrn imamlığı i~in 1950'de talepte bulunan Kaynak, 3 yıl kadar n bu görev%de bulundu. Sadettin Kaynak, y 1955'te felç geçirdi, U% +r Şubat 1961'de ise İstanbul'da Haydarpaşa Numune uc/ Hastanesi'nde hayata veda etti. Vas iyetinde "sCenauze namazım Nuruosmaniye Camii Şerifi'nde kılınsın. Merkezefendi'de kabrim hä́rdı-. Kabir taşımı Gülfiye yaptırır. Yazılacak şey şudur: Sultanselim Cami Şerifi Başimamı ve Sultanahmet Cami Şerifi İkinciİmamı v Hatibi Meşhur Bestekar Hacı Haf ız Sadettin Kaynak'ın ruhuna la\tiha" sözlerine jer veren san atçı, MerkPezŞefendi Mezarlığı'na defnedildi.
Klasik Türk sanat müziğinin en önemli bestecilerinden  , vefatının 58. yılında anılıyor. Besteci ve ses sanatçısı Kaynak, 1895'te Ali Alaaddin Efendi ile Havva Hanım'ın beş çocuğunun en büyüğü olarak İstanbul'da dünyaya geldi. Henüz 10 yaşındayken Kur'an-ı Kerim'i ezberleyen sanatçı, İstanbul'da tamamladığı ilk ve orta öğrenimin ardından ilahiyat fakültesinde okudu. Kaynak, Birinci Dünya Savaşı sırasında yedek subay olarak Diyarbakır'da vatani görevini tamamladı. İkinci imam olarak göreve başladığı Sultan Selim Camisi'nde, 1928'de baş imam olan Kaynak, 1930'da bu görevinden ayrıldı. Sanatçı, hüzzam makamındaki ilk bestesi "Hicran-ı Elem"i 1926'da kaleme alırken, aynı yıl plak doldurmak üzere Berlin'e gitti. Hayat hikayesini anlattığı bir mektubunda İstanbul'a döndükten sonra film musikisi bestelemeye heveslendiğini kaydeden Kaynak, Mısır'dan getirilen 85 filmle yerli filmlere beste yaptığını, ilk film müziklerinin ise  adlı Türk filmiyle adlı Arap filminde yer aldığını kaydetmişti. Sadettin Kaynak, Hafız Melek Efendi, Hafız Cemal Efendi, Neyzen Emin Dede ve Muallim Kazım Uz'dan nota, usul, fasıl ve ilahi konularında dersler aldı. Eserlerinde zengin bir folklorik yapı göze çarpan sanatçı, nota bilmediğinden besteciliğinin ilk yıllarında eserleri başkaları tarafından notaya alınıyordu. Sanatçı, bestelerinde şarkıyla türkü arası bir özellik taşıyan üslubuyla kendine özgü bir form oluşturdu. Kaynak, uzun havalar ve hoyrat ezgilerin yapısından etkilenerek, Hüseyni, Gerdaniye, Muhayyer makamlarında da besteler yaptı, Yunus Emre, Karacaoğlan ve Erzurumlu Emrah'ın şiirleriyle anonim halk ezgilerini bu formda besteledi. Kimi eserlerinde, bir şarkı içinde birden fazla usule (makam) yer veren sanatçı, film şarkısı olarak kaleme aldığı  adlı bestesinde segah ve nihavent makamlarını birlikte kullandı. Güney Doğu Anadolu'da yerel müzikler üzerine araştırmalar da yapan başarılı sanatçı, 1930'da Paris’te konser verdi. Sanatçının talebesi Hafız Ahmet tarafından Alaeddin Yavaşça ve yayıncı Abdullah Işıklar'ın da aralarında bulunduğu yakın çevresine aktarılan bilgiye göre, Hafız Ahmet, yaşlılık döneminde ziyaretine gittiği bir gün hocasını sevinçten ağlarken bulur. Sadettin Kaynak, talebesini görünce "Gel Hafızım! Lutfettiler, bu gece rüyamda Peygamber Efendimiz'i gördüm ve onunla sohbet ettim. Bu şarkıyı ona yazdım ve besteledim" diyerek, hicaz makamındaki eserini okur. Kaynak, 1932'de bestelediği ve Safiye Ayla tarafından seslendirilen muhayyer makamındaki  adlı bestesinin telif haklarını Ayla'ya verdi. Sanatçı, 1940-1950 yılları arasında 80'in üzerinde film müziği besteledi. ve 'ın da aralarında bulunduğu 42 ayrı makamda, 632 esere imza atan besteci, 1947’de hacca gitti. Sultanahmet Camisi'nin imamlığı için 1950'de talepte bulunan Kaynak, 3 yıl kadar bu görevde bulundu. Sadettin Kaynak, 1955'te felç geçirdi, 3 Şubat 1961'de ise İstanbul'da Haydarpaşa Numune Hastanesi'nde hayata veda etti. Vasiyetinde "Cenaze namazım Nuruosmaniye Camii Şerifi'nde kılınsın. Merkezefendi'de kabrim hazırdır. Kabir taşımı Gülfiye yaptırır. Yazılacak şey şudur: Sultanselim Cami Şerifi Başimamı ve Sultanahmet Cami Şerifi İkinci İmamı ve Hatibi Meşhur Bestekar Hacı Hafız Sadettin Kaynak'ın ruhuna fatiha" sözlerine yer veren sanatçı, Merkezefendi Mezarlığı'na defnedildi.
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. CHP Balıkesir Milletvekili Nedret Akova,Balıkesir’in Havra ilçesinde Eylül ayında çgn orman yangınla il=ili soru önergesi verdi. }0 hektar ormanın kül olduğu yangının ardndan bölgede inceleme yapan ~ Milletvekili Akova, yangının söndürülmesi için maden çökertme havuzundaki suyun kullanıldığını öne sürmüş tü . Orman ; ve İşleri Bakanlığı, CHP’li Nedret Akova’nın bu iddiasını doğrul adı. Bakanlık, I' söz konusu havuzdan su alındığını $ bildirdi. Bu suyun kullanılması gerekvçes= ise "zama ö yarış" ve "en yakın su kaynağının %6 kilfetre uzaklıkta olması" diy e açıklandı.
CHP Balıkesir Milletvekili Nedret Akova, Balıkesir’in Havran ilçesinde Eylül ayında çıkan orman yangınla ilgili soru önergesi verdi. 500 hektar ormanın kül olduğu yangının ardından bölgede inceleme yapan Milletvekili Akova, yangının söndürülmesi için maden çökertme havuzundaki suyun kullanıldığını öne sürmüştü. Orman ve Su İşleri Bakanlığı, CHP’li Nedret Akova’nın bu iddiasını doğruladı. Bakanlık, söz konusu havuzdan su alındığını bildirdi. Bu suyun kullanılması gerekçesi ise "zamanla yarış" ve "en yakın su kaynağının 6 kilometre uzaklıkta olması" diye açıklandı.
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. Derya Alabora Hollywood’a gidi+or! Alabora; U2, Coldplay, <epeche Mode .e Nirvana gim gruplharın video klipl erini^n yanı ÖErOa George Clooney’nin oynadığı The L American fi-mini de yöneten Hollandalı yönetmen Anton Corbijn’in yeni filmi ‘A Mobt Wanted Man’de rol alacak. Cısus romanları yaz arı John Le arr’ın aynı adlı romanından uyarlanacak filmin diğer oyuncuları ise Oscarlı yıldız Philip Seymour Hoffman ve {ach McAdams...
Derya Alabora Hollywood’a gidiyor! Alabora; U2, Coldplay, Depeche Mode ve Nirvana gibi grupların video kliplerinin yanı sıra George Clooney’nin oynadığı The American filmini de yöneten Hollandalı yönetmen Anton Corbijn’in yeni filmi ‘A Most Wanted Man’de rol alacak. Casus romanları yazarı John Le Carre’ın aynı adlı romanından uyarlanacak filmin diğer oyuncuları ise Oscarlı yıldız Philip Seymour Hoffman ve Rachel McAdams...
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. Milletvekilleri, 28 Haziran salı günü yapılacak ıeıi :öreni ö#ncesinde Meclisteki odalarına kavuştu. AK Parti, CHP, e MHP temsilcileri ile TBMM Genel Sekreteri Sadettin Kalkancın katılımıyla dün yapılan kura çeimide, halklailişkiler binasının A ve B blvoklarında borş b ulunan milletve-kili odaları sahiplerini buldu. Yeni 347 milletvekili ile yeniden seçilen ancak odasını değiştirmek isteyen 10 milletvek~ilinin d e yer al\dığı toplam 357 mlletvekili için ku eekhdi. Kendilerine odaçıkmayan 20 milletvekili için ise TBMM BakanleM Divanı ve Bakanlar Kaurulu üyeleri belirlendikten sonra yeniden kura çekilece k. İkinci kurada odaları belirlenecek milletvekillerinden 12'si AK Parti, 6'sı CHP ve2'si MHP'li. Engelli mil\eJvekillri K ŞPat[ İstanbul MillLtvekili Gürsoy Erol ile CHP İstanbu#l Millet v ekili Şafak Pavey için ana binada 2 oda belirlendi. Eski meclis barşkadnları Bület Arınç ve Mehmet (Ci Şahin için büyük oda tahsis edildi. Ayrıca Meclis Başkanıseçilinceye kadar e (n yaşlı üye sıfatıyla geçici başkanlığı üstlen ecek olan ÜCHP İstanbul Milletvekili Okt ay A$ Ekşi'ye ist *i üzerine geçen önem CHP İstanbul Mille%ztvekili Şükrü Elekdağ'ın kullandığı büyük odaverildi. T BMM yetkilileri,Başkanlık Divanı v e Bakanlar Kurulu üyeleri belli olduktan sonra a´pıhacak düzen?emZnin ardından açıkta milletvekilyi kalma yacağını belirttil!Sr.
Milletvekilleri, 28 Haziran salı günü yapılacak yemin töreni öncesinde Meclisteki odalarına kavuştu. AK Parti, CHP, MHP temsilcileri ile TBMM Genel Sekreteri Sadettin Kalkan'ın katılımıyla dün yapılan kura çekiminde, halkla ilişkiler binasının A ve B bloklarında boş bulunan milletvekili odaları sahiplerini buldu. Yeni 347 milletvekili ile yeniden seçilen ancak odasını değiştirmek isteyen 10 milletvekilinin de yer aldığı toplam 357 milletvekili için kura çekildi. Kendilerine oda çıkmayan 20 milletvekili için ise TBMM Başkanlık Divanı ve Bakanlar Kurulu üyeleri belirlendikten sonra yeniden kura çekilecek. İkinci kurada odaları belirlenecek milletvekillerinden 12'si AK Parti, 6'sı CHP ve 2'si MHP'li. Engelli milletvekilleri AK Parti İstanbul Milletvekili Gürsoy Erol ile CHP İstanbul Milletvekili Şafak Pavey için ana binada 2 oda belirlendi. Eski meclis başkanları Bülent Arınç ve Mehmet Ali Şahin için büyük oda tahsis edildi. Ayrıca Meclis Başkanı seçilinceye kadar en yaşlı üye sıfatıyla geçici başkanlığı üstlenecek olan CHP İstanbul Milletvekili Oktay Ekşi'ye isteği üzerine geçen dönem CHP İstanbul Milletvekili Şükrü Elekdağ'ın kullandığı büyük oda verildi. TBMM yetkilileri, Başkanlık Divanı ve Bakanlar Kurulu üyeleri belli olduktan sonra yapılacak düzenlemenin ardından açıkta milletvekili kalmayacağını belirttiler.
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. Hollanda Kralı Willem-Alexander, 22 yıldr Hol*landaı havayolu şirketi KLM'nn bazı tarifeli uçuşlarında ikinci pilotolarak kokpitte yer alarak Ğh büyük hobifs!i gerçekleştiriyor. Başta yolcular olmak üzere kamuoyundan gizlediği bu sırrını geçen J sene açıkl%ayan Kral Alexander'Iin bu gizemli uçuşlarından birig dün Amsterdam-İstanbul sef rni yapan KL1613 sefer sayılı uçuşunda yaşan dı. 131 yolcusuyla Schiphol Havalimanı'ndan havalanan Boeing 737-700 tipi uçağın ikinci pil(tu !aö 51 yaşındaki Hollanda Kralı'ydı. Kral'ın uçuşu her zaman olduğu gibi büm gizlilik içi mdeydi ve uçaktaki ş)` görevli ekip dışında kimseyeduyurulmamıştı. Anca k uçağın u bölümünde bulina< bazı yolcular, dikka tle r sayesinde kabin ekibiyle seelamla'an Willem-Alexander'ihemen tanıdı. Bi rçok yolcku ise bmmndan habersiz uçarken, kokpitteki sürpi ziancak ipndiklerinde öğrenebildi. Uağın birinci sırasındaki koridor koltuğu güvenlik p} nedeniyle Kral'ın korumasına ayrıldı.Kral Alexander'in idaresinde uçak, 2 saat 50 dakikalıkuçuşun ardından 16.45'de Atatük Havalimanı'na teker koydu. Yolcular, sıra dışı bu uçuşun ardından F terminale geçti. Kral dahil oPmaFk üzere kabin BŞe kokpit ekibi {' ise aynı uçak la bu kez İstanbul-Amsterdam seferiiçin yolcualımı nedeniyle uçaktan ayrılmadı. Kr,l Alexander'in idaresindeki uçuş, yolcula r i çin büyük sürpriz ol duo odlcuar, çuş boyu_ca yaşadıkları anları DHA' ya anlat tılar. ABD'de yaşayan Türk iş nsanı Can Ünsalan, unutamayacağı bir uçuş heyecanı yaşadığınısöyledi. ÜnsalaR*, njKLıM Havayolları'na aituçağımızı Kral Willem-Alexander'in uçurduğunu öğrendik. Uçakta kendisiniafişe etmedi. Fakat medyadan takip ettiğimiz kad arıyya kendisinin havacılığa meraklı olduğunu, zamMan gmn KLM uçak}arını kimliğini gizleyerekuçurduğunu biliyorduk.Bugün de bize rAnk geldi ve Zgayet güzel bir uçuş oldu" dedi. İlk başta endişelendiğini belirten Can Ünsalan, "Açıkças biraz tereddüt ettim, 'sık sık uçmayan bir pilot uçağı doğru uçurabilecek mci?' diye. =ncgk gerek kalkışta gemek uçuş boyunca gayet emniyetlibir şekilde bizi İstanbul'a getirdi" diye knuıtuU Ünsalvn, şunları söyledi: "Kendisinebir 'teşekkür mektubu' yazdım ve fotoğra f çektirmek için de kraldan ´ bir talepte bulundum. Mektubu korumasına verdim.Hem koruması hem d kabin amiriaracılığıyla geri dönüş yaptı. Mektupiçin aaa 'teşekkVr eden' Kral r-evabLn, 'fotoğraf çktirmek istemediğini; 'kendisinin uçakta bir kral olarak değil bir pilot olarak tanınmasıgerektiği' vurguse yapmış. Neticede öHU böyle bir uçuşumuz oldu. Her zaman bir 'Kral', bir yolcu çağını uçurmuyor. Dolayısıyla b uçuş benim için hep aklımda ka lacak bir an mvŞ ı olacak. Açıkçası çok enteresandı. Be nce çokiyi bir örnek aynı zamanda. Çnkü insanlar hangi makam ve mepkde olursa olsu nla,ö s&radan )bir insan olduklarını hatırlamaları açısından önemli bi noktDa." Alman asıllı ünlü dizi ğ| ve sinema oyuncjgusu Wilma Egles de uçağın yolcularıarasındaydı. ABD'deki Los Angeles Film Festivali'nden Amsterdam aktarmalı İstanbul'a gelen Elles, uçuştan duyduğ£ memnuiyeti "Beni İstanbul'a bir FK'ral getirdi" sözleriyle ifade etki. Elles , "Uçağa son bmnenlrden biriydim. Kralın uça!ta olduğunu bilmiyordum.Benim için çok hoş bir tbsadüf ve deneyim oldu" şeklinde konuştu. Öte yandan Hollanda Kralı Willem Alexander', 124 yolyusuela KL1614 sefer sayıIı İstanbul-Amsterdam seferini yaptı. -Körükten ayrılan uçağın ge ri ittirildiği push-back işlemi sırasında Kral'ın kokpitten re görevli personel ile kurduğu iletişim de ameaya yansıdı. Havacılığa karşı son derece ilgili olan Kral !Willem Alexander, ilk olarak 1985'te özel pilot lisansını, 19%8e'de is>{e ticari pilot lisansını aldı.Bu sa*ed Kr şal Willemilk uçuşunu öğrencilik cr yıllarında nyajda birgönüllü olarak, tıbbi yardım kuruluşu ol an Afrika Tıbbi Araşt ırmN v e Eğitim Vakfı(AMREF) içi n gerçekleştirdi. Kral, ardınan sırasıyla jet ueağı lisansı v e Havayolu Taşımacılığı Pilotu lis ansınıda aldı. ) yıldı KLM'nin tarifeliseferlerinde uçan Hollanda Kralı, bir dönem Hollanda'da geliştiJilmiş Fokker E~ serisi yolcu uçaklarındagörev yapıyordu. Ancak Fokkeryolcu uçaklarının KLM'den emekli olmaDnpın ardından B oeing 737 tip eğitimi Fan Kral, 2017'den beri bu tip yolcu uçaklarını uçuruyor. Kral içinçok özelolan bu uçuşlar, yolculardan gizlenerek yapılıyor. Kral, gi li tuttuğu bu sırrını geçen yıl kamuoyuna açı klamış ve uluslararası medyadageniş y ankı ^ulmuştuk
Hollanda Kralı Willem-Alexander, 22 yıldır Hollandalı havayolu şirketi KLM'nin bazı tarifeli uçuşlarında ikinci pilot olarak kokpitte yer alarak en büyük hobisini gerçekleştiriyor. Başta yolcular olmak üzere kamuoyundan gizlediği bu sırrını geçen sene açıklayan Kral Alexander'in bu gizemli uçuşlarından biri, dün Amsterdam-İstanbul seferini yapan KL1613 sefer sayılı uçuşunda yaşandı. 131 yolcusuyla Schiphol Havalimanı'ndan havalanan Boeing 737-700 tipi uçağın ikinci pilotu 51 yaşındaki Hollanda Kralı'ydı. Kral'ın uçuşu her zaman olduğu gibi büyük gizlilik içindeydi ve uçaktaki görevli ekip dışında kimseye duyurulmamıştı. Ancak uçağın ön bölümünde bulunan bazı yolcular, dikkatleri sayesinde kabin ekibiyle selamlaşan Willem-Alexander'i hemen tanıdı. Birçok yolcu ise bundan habersiz uçarken, kokpitteki sürpizi ancak indiklerinde öğrenebildi. Uçağın birinci sırasındaki koridor koltuğu güvenlik nedeniyle Kral'ın korumasına ayrıldı. Kral Alexander'in idaresinde uçak, 2 saat 50 dakikalık uçuşun ardından 16.45'de Atatürk Havalimanı'na teker koydu. Yolcular, sıra dışı bu uçuşun ardından terminale geçti. Kral dahil olmak üzere kabin ve kokpit ekibi ise aynı uçakla bu kez İstanbul-Amsterdam seferi için yolcu alımı nedeniyle uçaktan ayrılmadı. Kral Alexander'in idaresindeki uçuş, yolcular için büyük sürpriz oldu. Yolcular, uçuş boyunca yaşadıkları anları DHA'ya anlattılar. ABD'de yaşayan Türk iş insanı Can Ünsalan, unutamayacağı bir uçuş heyecanı yaşadığını söyledi. Ünsalan, "KLM Havayolları'na ait uçağımızı Kral Willem-Alexander'in uçurduğunu öğrendik. Uçakta kendisini afişe etmedi. Fakat medyadan takip ettiğimiz kadarıyla kendisinin havacılığa meraklı olduğunu, zaman zaman KLM uçaklarını kimliğini gizleyerek uçurduğunu biliyorduk. Bugün de bize denk geldi ve gayet güzel bir uçuş oldu" dedi. İlk başta endişelendiğini belirten Can Ünsalan, "Açıkçası biraz tereddüt ettim, 'sık sık uçmayan bir pilot uçağı doğru uçurabilecek mi?' diye. Ancak gerek kalkışta gerek uçuş boyunca gayet emniyetli bir şekilde bizi İstanbul'a getirdi" diye konuştu. Ünsalan, şunları söyledi: "Kendisine bir 'teşekkür mektubu' yazdım ve fotoğraf çektirmek için de kraldan bir talepte bulundum. Mektubu korumasına verdim. Hem koruması hem de kabin amiri aracılığıyla geri dönüş yaptı. Mektup için bana 'teşekkür eden' Kral cevaben, 'fotoğraf çektirmek istemediğini; 'kendisinin uçakta bir kral olarak değil bir pilot olarak tanınması gerektiği' vurgusu yapmış. Neticede böyle bir uçuşumuz oldu. Her zaman bir 'Kral', bir yolcu uçağını uçurmuyor. Dolayısıyla bu uçuş benim için hep aklımda kalacak bir anı olacak. Açıkçası çok enteresandı. Bence çok iyi bir örnek aynı zamanda. Çünkü insanlar hangi makam ve mevkide olursa olsunlar, sıradan bir insan olduklarını hatırlamaları açısından önemli bir nokta." Alman asıllı ünlü dizi ve sinema oyuncusu Wilma Elles de uçağın yolcuları arasındaydı. ABD'deki Los Angeles Film Festivali'nden Amsterdam aktarmalı İstanbul'a gelen Elles, uçuştan duyduğu memnuniyeti "Beni İstanbul'a bir Kral getirdi" sözleriyle ifade etti. Elles, "Uçağa son binenlerden biriydim. Kralın uçakta olduğunu bilmiyordum. Benim için çok hoş bir tesadüf ve deneyim oldu" şeklinde konuştu. Öte yandan Hollanda Kralı Willem Alexander', 124 yolcusuyla KL1614 sefer sayılı İstanbul-Amsterdam seferini yaptı. Körükten ayrılan uçağın geri ittirildiği push-back işlemi sırasında Kral'ın kokpitten yerde görevli personel ile kurduğu iletişim de kameraya yansıdı. Havacılığa karşı son derece ilgili olan Kral Willem Alexander, ilk olarak 1985'te özel pilot lisansını, 1987'de ise ticari pilot lisansını aldı. Bu sayede Kral Willem ilk uçuşunu öğrencilik yıllarında Kenya'da bir gönüllü olarak, tıbbi yardım kuruluşu olan Afrika Tıbbi Araştırma ve Eğitim Vakfı(AMREF) için gerçekleştirdi. Kral, ardından sırasıyla jet uçağı lisansı ve Havayolu Taşımacılığı Pilotu lisansını da aldı. 22 yıldır KLM'nin tarifeli seferlerinde uçan Hollanda Kralı, bir dönem Hollanda'da geliştirilmiş Fokker serisi yolcu uçaklarında görev yapıyordu. Ancak Fokker yolcu uçaklarının KLM'den emekli olmasının ardından Boeing 737 tip eğitimi alan Kral, 2017'den beri bu tip yolcu uçaklarını uçuruyor. Kral için çok özel olan bu uçuşlar, yolculardan gizlenerek yapılıyor. Kral, gizli tuttuğu bu sırrını geçen yıl kamuoyuna açıklamış ve uluslararası medyada geniş yankı bulmuştu.
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. h~-i koldan IŞİD’i kovalayarakSuriye hükümetgüçlerinin, IrMak, İran destekli Iraklı Şii milislerin (Haşdi Şabi) Suriye sınırına ulaşmala rı, ABD yönetimini alarma geçirdi. j Daha ön\ce Suriye ıükümet güçlerine iki kez hava saldırısı düznlmesine rağmen Haşdi Şabi ile buluşma yolunu kap´atamayan ABD zrdusul, #ınıra ittifakta olduğu grupları yerleştirme planının zora girmesi karşısında huv bu kez Esad güçlerine hav{san bildiri attı. Fin ancial Times, Bild g iVi gazeteler Surüye’nin Irak e Ürdün sınırlarında &ed alan Tanfkasabasının uluslararasıkapışma sahasına dönüşebileceğine dikkat çekti. Sınır geçiş kapısının bulunduğu Tanf’ta Batılı fe güçler ve destekledikleri Kürtlerin liderliğindeki Suriye Demokratik Güçleri (SDG)üslü durumda. Pazar günü atılan Amerikan bildirisinde Esad güçleri “Tanf’ a ilerlemeniz güçlerimize yönelik saldırı sayılacaktır. Güenli bölgeye girdiniz, derhal terk edin” diye uyarulkdı. Bir ayda böl].ede 8 b_ kilomet&rekare toprak ele geçiren Esad’ınbu uyarıya uyup uymayacağı } merak konusu. =ipommatlara göre Rusya’nın ABDile arasında Tanf’a kilometreden fazla yaklaşmama z£ konusunda anlaşma var. Anlaşmazlık Iş< halinde ABD Başkanı Donald Trump’ın =tr nasıl bir y anıt vere ceği de tartışılıyor. Kür bölgesi Rojava’daki kuvvetl er£en olan a “Asayiş” ise Haşd Şabi’nijn Rojava sınırına ulaşmasına verilecek ynıtla ´ı ilgili d acil toplantı düzenledi. Kamışlı’daki m toplantıda “=ysayi” Genel Komutanı Ciwan İbrahim, RojavHa’da “üra|n projesine karGı' kurulacak bir savunma sistemini g ündeme getirdi. Suriye’nin 599 kilometrelik Ir ak g sınırına u!janan doğu bö lgesi petrol zenginliğiyle dikkat çekiyor. Sınırın yarısı SDG’nin kontrolünde. nH Diğer sınır geçiş kapısının bulunduğu Bukamal’ı IŞİD kontrol ediyor. #mV Hem Esad-Haşdi Şabi hem de ABD-SDG’ndin amacı Bukamal’ı a lıp petrol zengini Deyr ezZor’a yürü(yüp IŞİD’in kalesi Rakka’yı kurtarmak. ABD’nin desteğiyle Ür´ün’de kurulan Yeni Suriye Ordusu’yla da güneyde tampon bölge hedefleniyor. İr an ise hem Şam’a hem Lübnan Hizbullah’ına silah ulaştırma yollaını artırmayı planlıyor.
İki koldan IŞİD’i kovalayarak Suriye hükümet güçlerinin, Irak, İran destekli Iraklı Şii milislerin (Haşdi Şabi) Suriye sınırına ulaşmaları, ABD yönetimini alarma geçirdi. Daha önce Suriye hükümet güçlerine iki kez hava saldırısı düzenlemesine rağmen Haşdi Şabi ile buluşma yolunu kapatamayan ABD ordusu, sınıra ittifakta olduğu grupları yerleştirme planının zora girmesi karşısında bu kez Esad güçlerine havadan bildiri attı. Financial Times, Bild gibi gazeteler Suriye’nin Irak ve Ürdün sınırlarında yer alan Tanf kasabasının uluslararası kapışma sahasına dönüşebileceğine dikkat çekti. Sınır geçiş kapısının bulunduğu Tanf’ta Batılı güçler ve destekledikleri Kürtlerin liderliğindeki Suriye Demokratik Güçleri (SDG) üslü durumda. Pazar günü atılan Amerikan bildirisinde Esad güçleri “Tanf’a ilerlemeniz güçlerimize yönelik saldırı sayılacaktır. Güvenli bölgeye girdiniz, derhal terk edin” diye uyarıldı. Bir ayda bölgede 8 bin kilometrekare toprak ele geçiren Esad’ın bu uyarıya uyup uymayacağı merak konusu. Diplomatlara göre Rusya’nın ABD ile arasında Tanf’a 50 kilometreden fazla yaklaşmama konusunda anlaşma var. Anlaşmazlık halinde ABD Başkanı Donald Trump’ın nasıl bir yanıt vereceği de tartışılıyor. Kürt bölgesi Rojava’daki kuvvetlerden olan “Asayiş” ise Haşdi Şabi’nin Rojava sınırına ulaşmasına verilecek yanıtla ilgili dün acil toplantı düzenledi. Kamışlı’daki toplantıda “Asayiş” Genel Komutanı Ciwan İbrahim, Rojava’da “İran projesine karşı” kurulacak bir savunma sistemini gündeme getirdi. Suriye’nin 599 kilometrelik Irak sınırına uzanan doğu bölgesi petrol zenginliğiyle dikkat çekiyor. Sınırın yarısı SDG’nin kontrolünde. Diğer sınır geçiş kapısının bulunduğu Bukamal’ı IŞİD kontrol ediyor. Hem Esad-Haşdi Şabi hem de ABD-SDG’nin amacı Bukamal’ı alıp petrol zengini Deyr ez Zor’a yürüyüp IŞİD’in kalesi Rakka’yı kurtarmak. ABD’nin desteğiyle Ürdün’de kurulan Yeni Suriye Ordusu’yla da güneyde tampon bölge hedefleniyor. İran ise hem Şam’a hem Lübnan Hizbullah’ına silah ulaştırma yollarını artırmayı planlıyor.
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. MeT TIR'larını şf durduran resNi Cumhuriyet Savcısı Özcan Şişmn, Reyhanlı'da 53 kişinin hayatını kaybettiği terör saldırısını haber almasına rağmen, operasyon başlatmadı. Bu tespit, Hakimler ve Savcılar k Kurulu Teftiş Kurulu aşkanKığına, Şişman hakkında hazırlanan rapordayer alıyor. Hatay'ın Reyhan lı ilçesinde 11 Mayıs 2013 tarihinde bomba yükl ikoi aracın patlamasısonucu, 3 kişi hayatını kaybetmişti. Şişman o dönen, Adana Özel Yetki li Savcısı olarak görev y apyordul HSK raporuna göre Ş işman, Reyhanlı saldırısının ö planlayıcısı Anas Asalieh ve bağlantılarına üyönelik Antakya m#e Samandağ'da MİT-emniyet koordinasyon toplantısında alınan karara rağmen opeDasyonu ertelğdi. Rapora göre MİT tarafından, Suriye rejimi kaynaklı eylem yapılacağı yönündeki hassas bilgilerin emniyet yetkilileriyle paylaşılaına karşın Şişman, harekete eçmedi. Şişman ayrıca, 1 Mart 2b3't Hatay Yayladağı'ndan Türkiye'ye giriş yapa n Asalieh'in yakalanmasına yönelik operasyon talimatı <%% vermekten de kaçındı. MİT'ten, Reyhanlı saldırısından3 gün önce 8 Mayıs 2013'te gelen, "S uriyekaynaklı saldırı yapılacak" bilgisini göz ardıeden Şişman, saldırı ihb arını dikkate almadı. Rapora j̈́öre Şişman, saldırıyı MİT ilF ilişkilendirerek sözde &Selam Tevhid-Kudüs Ordusu'nun şiddet eylemi olarak sunmayı amaçla d= Özcan Şişman, MİT TIR'larının dururlmaGsı soruşturmasıkapsamında tutuklanmıştı. Şişman'ınFETÖ'nün gizli haberleBme programı ByLock kullandığı d{ | tespit edildi.
MİT TIR'larını durduran eski Cumhuriyet Savcısı Özcan Şişman, Reyhanlı'da 53 kişinin hayatını kaybettiği terör saldırısını haber almasına rağmen, operasyon başlatmadı. Bu tespit, Hakimler ve Savcılar Kurulu Teftiş Kurulu Başkanlığınca, Şişman hakkında hazırlanan raporda yer alıyor. Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde 11 Mayıs 2013 tarihinde bomba yüklü iki aracın patlaması sonucu, 53 kişi hayatını kaybetmişti. Şişman o dönem, Adana Özel Yetkili Savcısı olarak görev yapıyordu. HSK raporuna göre Şişman, Reyhanlı saldırısının planlayıcısı Anas Asalieh ve bağlantılarına yönelik Antakya ve Samandağ'da MİT-emniyet koordinasyon toplantısında alınan karara rağmen operasyonu erteledi. Rapora göre MİT tarafından, Suriye rejimi kaynaklı eylem yapılacağı yönündeki hassas bilgilerin emniyet yetkilileriyle paylaşılmasına karşın Şişman, harekete geçmedi. Şişman ayrıca, 1 Mart 2013'te Hatay Yayladağı'ndan Türkiye'ye giriş yapan Asalieh'in yakalanmasına yönelik operasyon talimatı vermekten de kaçındı. MİT'ten, Reyhanlı saldırısından 3 gün önce 8 Mayıs 2013'te gelen, "Suriye kaynaklı saldırı yapılacak" bilgisini göz ardı eden Şişman, saldırı ihbarını dikkate almadı. Rapora göre Şişman, saldırıyı MİT ile ilişkilendirerek sözde Selam Tevhid-Kudüs Ordusu'nun şiddet eylemi olarak sunmayı amaçladı. Özcan Şişman, MİT TIR'larının durdurulması soruşturması kapsamında tutuklanmıştı. Şişman'ın FETÖ'nün gizli haberleşme programı ByLock kullandığı da tespit edildi.
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. ''Son neIfesini verdi, diy`e Gülden bl/ ç\ğırEnc, gelip yüzünü elylerimün arasına aldım. O, benim k+ y_ bildiğim tebessümün duruyordu eine yüzünde. “Bir Ley y o£tk, sadece öldüm, okadar, $C üzülmeyin” der gibi... O tebessümünü aldımabi, bende... Bizimkiler üzülmesin diye h&rkesten önce toplayıp içine 'tığın gZ acıların, üzüntülerin üzeine çektiğino tebessüm. Sana bakanherkesi rahatlatan o malum tebessümün. Ölü mle pençeleşip yoğun bakımda gözümü ilkaçtığımda tepemde gördüğüm o sımsıcak tebessüm. “Hikmet Bila” >k denilince herkesin gözünün önünde beliren o olgun tebessümün. “Nasıl oladcak Fi kret” diye sorduğunda, “iyi o lacak abi”yalanımı jüz\me vurur gibi beliren otebessümünü aldım yanıma. Biliyorum ona çok ihtiyacım olacak. Biliyor musun, endişelendiğin gibi olmadı. Bir yıldır planladığıngibi kimseyi üzmeden ölmeyi başardın. Mehmet abim epilepsi nöbeti geçirmedi, ablam v e Sevinç çılıklar atmad ı. Dursun ab|im uzunuzun iarıldı sana. KHesi istediğin gibidavrandı. Üzülmesin diye hepuzakta tuttuğun Baran koydu mezara seni, Du.sun amca%sıa birlikte. Hiçkorktuğun gibi olmadı. Babasınınoğlu gibiydi, dimdik, ayakta... Gözlerim çoAk sık adoldu ama söz vIerğim gibi ağlamadım. ıani derdin ya “!ikjt sen ağlama kzi bizimkiler korkmasın, sonra `ğla\rsınh, aynnn öy le yaptğım. Ben sonra ağlarım abi... üğr-ttiği gibfh kimsveyei üzmeden. Sen, mahllede bana efelenenlere “kü çük abime söy(ersem gününü görürsün” dediğim abimdin. Beni pgtakla~öaya kalkanbüyük çocuklara “erkeksen abime çıksana” dediğim abim. ̈́alsa “küçük abi” derdim, biliyorsun. Küçbüşk dediysem abilerimin en küçüğü olduğun içindi.Küçük dediğime bk.ma; sen, je=m için kocaman bir abiydin her zaman. Küçük abi; Yatağc$ı baş\cund, yüzünellerimdeyken, çocukluğumuz geçti gö zümün S önünden. zAklıma önce o Afrikalıaç kız çocuğu geldi. Hani kolunda mika bilezik ola n var ya; işte o! Gazetede o açlıktan iskelete dönmüş küçük kıza bakarken, “bsna açlığından daha r çok şu kolundaki mika bilezik koyuyor” demiştin. Anlamamıştım. _“Yani şöyle” diyeizah etmiştin; “Aç olmasına aç da ,kız çocuğu ya bir degüzel olmak zorunda ya, Sşte o koyuyor,süslenmiş kendine göre yavrum...” Nedendir b ilm m ama yÖüne bakarkenbu geldiaklıma. Hiç ̈́unutmamışş'tım #£ bakı açını. Kız çocuklnarın neden daha ç[o üzüldüğünü,neden önce onları koruyup kolladığını, ablama aldığın ilk {[f hediyenin neden pudra olduğunu o zamananlamıştım. Belkio yozen, yüz%ne bakınca ilk o küçük kız geldiaklıma. Sonra, Zongul{ak belirdi. Sana ayıfland'=ım, küstüğüm arı savaşı geldi aklıma. Hani, ağaç kovuğundan bölük bölük çıkıp bize saldıran eşekarılarına karşıelindeki dalla tek başına sava şırken,beni ikide bir kovduğun, ho heyecanlı H macera. Elimde dalher hamle yaptığımda kovalamıştın beni. Beni niye ekibe almıy or, Melih’ten n efarkım v ar diye gönül koyduğum o arı savaşı. Ağzın gözün Öi#£ içinde ar ılarıuzaklaştırdığında bil/e anlamamıştım beni niye savaşa sokmadığını. Avuçlarıdaki tebessümünden şimdi anladım. Sonra 1969 ’a takıldım. Amstrong Ay’aayak basmış, biz niye bög fgR yapmayoruz, deyişi n geldi akl'ıg. D#t)un abimin tehlikeli diyesöz verip de ocak ambarından bir türlü get irmediği karpiti, maden işçilerine yalvarıp ̈́sış aldığımızı, gFzic kömürlüğe nasıl heyecanla sakladığımızı . B^eJlik z eytinyağı tenekesinden yaptığın füzeyi evin arka bahçesine özenle açtığımız küçükkuyunun üzerine nVasnıl heyecanla yerleştird iğimizi;ince 'ğ oluktan gönderdiğimiz su karpite değdiğinde çıkan o gaz sesini ve ipgibi çektiğimiz barutla gönderdiğimiz ateşi alınca, teneke füzemizinyukarı doğru fırladığını, o anda birbirimize sarı$|p nasıl jda “biz Ay’a Ypa gideriz” havasına girdiğimizi, hatırladım. Tebessümün de vardı, yine... Daha 2 yaşında nasl koca bir abi olduğunu hatırladım. Kulağım ağrıyor diye sabahın 3’ünde küçük sobamızaı nasıl nar gibi y aktığı nı; havlu ısıtıp kulağıma koyduğunu, havlüu çabuk soğuyor diye kızarttığınsıcak ekmekler i hasluya nasıl sardığını hatırladım.Kulağımın ağrısını issetmepyecim diye nasıl sabaha kadar sussmadaY konuştuğu(u; daha o yaşta, kCtupların keşfinden gezegenlerin sıralanışına, Ediso Ş,m n’un kşi olduğuna; sabun;un Ş(I zeytinyağından yapıldığından, Uzun Hasan’ın kömürü n asıl bulduğuna kadar ne çok şey öğretmiştin. O geceyi hatırladım; tebessümediyordun yine... AyaPkabı alınma sırası sana g eldiği halde;naylon ayakkabılarınıtelle nasıl diktiği `n geld i gözlerimin önüne. Sonra anneme gidip, “benim ayakkabım sağlam, Mehmet abime alalım, daha dün bayıldı ya, iyi <£ gelir” d-e büyük büyükkonuştuğunu, hatırladım. Hatırladın m ı, gibisinden baktım tebessümüne... Rahat uynu küçük abi; İnsanların sana nasıl sevgiyle koştuklaeını dün gördüm. Seni nede( sevdiklerini anlattılar. Anlamışlar seni insanlığın, inceliğin, dürüstlüğün, sevgi doluyüreğin ~v+ bulmuş ybrini; rahat uyu! £ En çok Baran’ı merak ettiğini biliyorum. Baran’ı merik etme abi... Artık iki oğlumvar: BüyüğüBaran, Küçüğü Cem... Hele beni hiç merak etme... Herkes bir toparlansın... Be*n sonra ağlarım abi...''
''Son nefesini verdi, diye Gülden abla çağırınca, gelip yüzünü ellerimin arasına aldım. O, benim çok iyi bildiğim tebessümün duruyordu yine yüzünde. “Bir şey yok, sadece öldüm, o kadar, üzülmeyin” der gibi... O tebessümünü aldım abi, bende... Bizimkiler üzülmesin diye herkesten önce toplayıp içine attığın acıların, üzüntülerin üzerine çektiğin o tebessüm. Sana bakan herkesi rahatlatan o malum tebessümün. Ölümle pençeleşip yoğun bakımda gözümü ilk açtığımda tepemde gördüğüm o sımsıcak tebessüm. “Hikmet Bila” denilince herkesin gözünün önünde beliren o olgun tebessümün. “Nasıl olacak Fikret” diye sorduğunda, “iyi olacak abi” yalanımı yüzüme vurur gibi beliren o tebessümünü aldım yanıma. Biliyorum ona çok ihtiyacım olacak. Biliyor musun, endişelendiğin gibi olmadı. Bir yıldır planladığın gibi kimseyi üzmeden ölmeyi başardın. Mehmet abim epilepsi nöbeti geçirmedi, ablam ve Sevinç çığlıklar atmadı. Dursun abim uzun uzun sarıldı sana. Hepsi istediğin gibi davrandı. Üzülmesin diye hep uzakta tuttuğun Baran koydu mezara seni, Dursun amcasıyla birlikte. Hiç korktuğun gibi olmadı. Babasının oğlu gibiydi, dimdik, ayakta... Gözlerim çok sık doldu ama söz verdiğim gibi ağlamadım. Hani derdin ya “Fikret sen ağlama ki bizimkiler korkmasın, sonra ağlarsın”, aynen öyle yaptım. Ben sonra ağlarım abi... Öğrettiğin gibi kimseyi üzmeden. Sen, mahallede bana efelenenlere “küçük abime söylersem gününü görürsün” dediğim abimdin. Beni pataklamaya kalkan büyük çocuklara “erkeksen abime çıksana” dediğim abim. Sana “küçük abi” derdim, biliyorsun. Küçük dediysem abilerimin en küçüğü olduğun içindi. Küçük dediğime bakma; sen, benim için kocaman bir abiydin her zaman. Küçük abi; Yatağının başucunda, yüzün ellerimdeyken, çocukluğumuz geçti gözümün önünden. Aklıma önce o Afrikalı aç kız çocuğu geldi. Hani kolunda mika bilezik olan var ya; işte o! Gazetede o açlıktan iskelete dönmüş küçük kıza bakarken, “bana açlığından daha çok şu kolundaki mika bilezik koyuyor” demiştin. Anlamamıştım. “Yani şöyle” diye izah etmiştin; “Aç olmasına aç da, kız çocuğu ya bir de güzel olmak zorunda ya, işte o koyuyor, süslenmiş kendine göre yavrum...” Nedendir bilmem ama yüzüne bakarken bu geldi aklıma. Hiç unutmamıştım o bakış açını. Kız çocuklarına neden daha çok üzüldüğünü, neden önce onları koruyup kolladığını, ablama aldığın ilk hediyenin neden pudra olduğunu o zaman anlamıştım. Belki o yüzden, yüzüne bakınca ilk o küçük kız geldi aklıma. Sonra, Zonguldak belirdi. Sana hayıflandığım, küstüğüm arı savaşı geldi aklıma. Hani, ağaç kovuğundan bölük bölük çıkıp bize saldıran eşek arılarına karşı elindeki dalla tek başına savaşırken, beni ikide bir kovduğun, o heyecanlı macera. Elimde dal her hamle yaptığımda kovalamıştın beni. Beni niye ekibe almıyor, Melih’ten ne farkım var diye gönül koyduğum o arı savaşı. Ağzın gözün şiş içinde arıları uzaklaştırdığında bile anlamamıştım beni niye savaşa sokmadığını. Avuçlarımdaki tebessümünden şimdi anladım. Sonra 1969’a takıldım. Amstrong Ay’a ayak basmış, biz niye bir füze yapmıyoruz, deyişin geldi aklıma. Dursun abimin tehlikeli diye söz verip de ocak ambarından bir türlü getirmediği karpiti, maden işçilerine yalvarıp nasıl aldığımızı, gizlice kömürlüğe nasıl heyecanla sakladığımızı. Beşlik zeytinyağı tenekesinden yaptığın füzeyi, evin arka bahçesine özenle açtığımız küçük kuyunun üzerine nasıl heyecanla yerleştirdiğimizi; ince oluktan gönderdiğimiz su karpite değdiğinde çıkan o gaz sesini ve ip gibi çektiğimiz barutla gönderdiğimiz ateşi alınca, teneke füzemizin yukarı doğru fırladığını, o anda birbirimize sarılıp nasıl da “biz Ay’a da gideriz” havasına girdiğimizi, hatırladım. Tebessümün de vardı, yine... Daha 12 yaşında nasıl koca bir abi olduğunu hatırladım. Kulağım ağrıyor diye sabahın 3’ünde küçük sobamızı nasıl nar gibi yaktığını; havlu ısıtıp kulağıma koyduğunu, havlu çabuk soğuyor diye kızarttığın sıcak ekmekleri havluya nasıl sardığını hatırladım. Kulağımın ağrısını hissetmeyeyim diye nasıl sabaha kadar susmadan konuştuğunu; daha o yaşta, kutupların keşfinden gezegenlerin sıralanışına, Edison’un kim olduğuna; sabunun zeytinyağından yapıldığından, Uzun Hasan’ın kömürü nasıl bulduğuna kadar ne çok şey öğretmiştin. O geceyi hatırladım; tebessüm ediyordun yine... Ayakkabı alınma sırası sana geldiği halde; naylon ayakkabılarını telle nasıl diktiğin geldi gözlerimin önüne. Sonra anneme gidip, “benim ayakkabım sağlam, Mehmet abime alalım, daha dün bayıldı ya, iyi gelir” diye büyük büyük konuştuğunu, hatırladım. Hatırladın mı, gibisinden baktım tebessümüne... Rahat uyu küçük abi; İnsanların sana nasıl sevgiyle koştuklarını dün gördüm. Seni neden sevdiklerini anlattılar. Anlamışlar seni. O insanlığın, inceliğin, dürüstlüğün, sevgi dolu yüreğin bulmuş yerini; rahat uyu! En çok Baran’ı merak ettiğini biliyorum. Baran’ı merak etme abi... Artık iki oğlum var: Büyüğü Baran, Küçüğü Cem... Hele beni hiç merak etme... Herkes bir toparlansın... Ben sonra ağlarım abi...''
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. Sakarya Tepecik ler Mahallesi'nde bulunan bir büfede, iş yeri sahibi Sadi Erdoğan ile G.T. ve K.D. ara sında höenz öğre&ilemeye?n ned:nle tartışma c çıktı. Tartışmanın bü yüyüpkavgaya dönüşmesi üzerine,G.T, ü zerinde taşıdığı tabancay la Erdoğan'a ateş etti. z Vücuduna =isabet eden kurşunla yaralanan Erdoğan, ambulansla GGeyve Devlet Hastanesine kaldırıldı. Erdoğan,buradan sevk edildiği S:karya Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hast anesinde müdahalelere Rj/ rağmen kurtarılamadı. Polis, ola] yerinden çan G.T. ve K.D'nin yakalanması içinçalışma başlattı.
Sakarya Tepecikler Mahallesi'nde bulunan bir büfede, iş yeri sahibi Sadi Erdoğan ile G.T. ve K.D. arasında henüz öğrenilemeyen nedenle tartışma çıktı. Tartışmanın büyüyüp kavgaya dönüşmesi üzerine, G.T, üzerinde taşıdığı tabancayla Erdoğan'a ateş etti. Vücuduna isabet eden kurşunla yaralanan Erdoğan, ambulansla Geyve Devlet Hastanesine kaldırıldı. Erdoğan, buradan sevk edildiği Sakarya Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Polis, olay yerinden kaçan G.T. ve K.D'nin yakalanması için çalışma başlattı.
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. Türkiye'den Universal HospitalsGrup ile kurduklaı ortak şirket ile Irak'taki ihaleyi kazanjğn ve Ira k'ta Kerbela, Basra, Babil-Hilna, Miss a n ve Nasiriye kentlerinde toplam 2 bin yataklı ~$a 5 hastanenin inşaatına başlayan Acarsan Gru p, Irak'ta yeni altya?ı p rojeleri üstlenmeye de hazırlanıyor.  27 yıldır Irak ile çalışan Aa|rsan rup, %u ülkeye başta şakliyat, gıda, bğeyaz eşya, inşaat malzUmeleri olmak üzere istenenher türlü ü|rünün ihracatını d a yapıyor.  Acarsan Grup Yöneitim Kurulu FT Başkanı Selim Acar, Türkiye'nin en büyük sanayi kurulucl'arı ve en büyük ihracatçıları arasında yer aldıklarını, un, otomotiv, turizm, motorlu araçlar-petrol ürünleri, taşıt muayeneistasyonları, sağlık alanlarıda şirketleri bulunduğunu söyledi.  1983'lerden berinakliyecilik, sınır tiöcareti, petro l taşımacılığı ve ihracatolarak 27yıldır Irak ile fiilen çalıştıklarını belirten Acar, Irak'ın en büyük ihracatpazarları olduğunu, bakliyat, gıda , beyaz eşyanınyanı sıra isteğe göre ihracat yaptıklarını ifade şetd_i. Selim Acar, Irak'ta şu aNdna altyapı yatırımarı old uğunu ifade ederek, şunları kaydetti:  ''ZŞ a/dba güney bölgesinde Sağlık Bakanlığına bağlı hastane ler yapıyoruz. Bir yıl önce inşaatlara başldık. Basra, Kerbela, Missan, Nasiriye v e Babil-Hilla kentlerinde U5 hasanenin yapımı devam ediyor.Her hastane 400 yataklı, toplam 2 binyataklı. 2011 sonuna doğru inşaatlar bitecek, 2012'nin bına da medikal malzemeler il anahtar te'slim bitirecek şekilde devlete teslim edcei|z. Hastanelerin yatırımı yaklaşık 750 milyon dolar.''  Irak'ta yTi ihaleler almayı düşündüklerini bildiren Acar, ''Orada bir sürü altyapı yapılacak. Altyapılardan bize işler gelecek. Şu ´ konuştuğumuz i£şler var'' dedi.  T^rğk firmalarının Irak'ın yeniden yapılanmasında rol almaFı ,gerektiğinğ ^ vurgulayan Selim Acar, ''Orada 2-3 senedir Ierö olayları durd, yüzde 8-90'ılyı bitti. Ba zı zölgelerde ufak tefek şeyler \d var, risk var. ma önemli olan zor şartlarda işyapmak'' diyekonuştu.   Geçen yı l dünyadaki ekonomik krizden Oc herkesin nasibini aldığını, ama Türkiye'nin öbür ülkelere göre daha iyi göründüğünü belirten Acar, 2009'un Ö altıncı-yedinci aynndan itibaren eonomd d>üzelmenin başladıTğı[n#, şu l%L anda dövizinseviyesinin de normalolduğunu kaydeti.  Acar= Acarsan Grup'un 010 yılında büyümesinin daha iyi olacağını ifadeederken, ''2010 yılında Gaziantep'te makarna yatırımımız o lacak. $A+l}man Hastanesi inşaatı´mKız var. sl)nda geçensene yapacaktık,ama krizden dolay A bazı nedenlerden dolayı beklemeye aldık.Kısmet olursa bu yyıl sonunda ve*a gelecek y?ılın başında yapmaya başlayacağız'' dedi.  SeKiem Aca'r- grubun ]i]tiḧ́amının 2b-3 ay içinde 4-5 pbin kişiye çıkacağını da bildirdi.
Türkiye'den Universal Hospitals Grup ile kurdukları ortak şirket ile Irak'taki ihaleyi kazanan ve Irak'ta Kerbela, Basra, Babil-Hilla, Missan ve Nasiriye kentlerinde toplam 2 bin yataklı 5 hastanenin inşaatına başlayan Acarsan Grup, Irak'ta yeni altyapı projeleri üstlenmeye de hazırlanıyor.  27 yıldır Irak ile çalışan Acarsan Grup, bu ülkeye başta bakliyat, gıda, beyaz eşya, inşaat malzemeleri olmak üzere istenen her türlü ürünün ihracatını da yapıyor.  Acarsan Grup Yönetim Kurulu Başkanı Selim Acar, Türkiye'nin en büyük sanayi kuruluşları ve en büyük ihracatçıları arasında yer aldıklarını, un, otomotiv, turizm, motorlu araçlar-petrol ürünleri, taşıt muayene istasyonları, sağlık alanlarında şirketleri bulunduğunu söyledi.  1983'lerden beri nakliyecilik, sınır ticareti, petrol taşımacılığı ve ihracat olarak 27 yıldır Irak ile fiilen çalıştıklarını belirten Acar, Irak'ın en büyük ihracat pazarları olduğunu, bakliyat, gıda, beyaz eşyanın yanı sıra isteğe göre ihracat yaptıklarını ifade etti. Selim Acar, Irak'ta şu anda altyapı yatırımları olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:  ''Şu anda güney bölgesinde Sağlık Bakanlığına bağlı hastaneler yapıyoruz. Bir yıl önce inşaatlara başladık. Basra, Kerbela, Missan, Nasiriye ve Babil-Hilla kentlerinde 5 hastanenin yapımı devam ediyor. Her hastane 400 yataklı, toplam 2 bin yataklı. 2011 sonuna doğru inşaatlar bitecek, 2012'nin başında da medikal malzemeler ile anahtar teslimi bitirecek şekilde devlete teslim edeceğiz. Hastanelerin yatırımı yaklaşık 750 milyon dolar.''  Irak'ta yeni ihaleler almayı düşündüklerini bildiren Acar, ''Orada bir sürü altyapı yapılacak. Altyapılardan bize işler gelecek. Şu an konuştuğumuz işler var'' dedi.  Türk firmalarının Irak'ın yeniden yapılanmasında rol alması gerektiğini vurgulayan Selim Acar, ''Orada 2-3 senedir terör olayları durdu, yüzde 80-90'ını bitti. Bazı bölgelerde ufak tefek şeyler var, risk var. Ama önemli olan zor şartlarda iş yapmak'' diye konuştu.   Geçen yıl dünyadaki ekonomik krizden herkesin nasibini aldığını, ama Türkiye'nin öbür ülkelere göre daha iyi göründüğünü belirten Acar, 2009'un altıncı-yedinci ayından itibaren ekonomide düzelmenin başladığını, şu anda dövizin seviyesinin de normal olduğunu kaydetti.  Acar, Acarsan Grup'un 2010 yılında büyümesinin daha iyi olacağını ifade ederken, ''2010 yılında Gaziantep'te makarna yatırımımız olacak. Alman Hastanesi inşaatımız var. Aslında geçen sene yapacaktık, ama krizden dolayı bazı nedenlerden dolayı beklemeye aldık. Kısmet olursa bu yıl sonunda veya gelecek yılın başında yapmaya başlayacağız'' dedi.  Selim Acar, grubun istihdamının 2-3 ay içinde 4-5 bin kişiye çıkacağını da bildirdi.
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. Derbi maçta 'ö Beşiktaş'ı 1-0 yene;mk, şampiyonluk yarışında zirveyi takibini sürdüren Fenerbahçe, liNde gelecek hafta Kasımpaşaile yapacağı maçın hazırlıklarına arv vermeden başladı. Can BaLrtu Tesisleryi'nde gerçekleştirilen 1, 5 saatlik çalışmada, derbi maçtaforma g iyen futbolcular d inlenmeye yönelik pm+ çalışmalar yaparken,diğer fubolcujlar çift kalemaç oynadı. Antrenör Rolnd Koch'un getirdiği oyuncak kanarya, çalışma önşsi teknik heyeti n toplantısında futbolcuları neşelendirdi. Futbolcular pille çalışan oyuncak kanaryayı oynarken H alkışladı. Antrenör Koch oyuncak kanaryayı dinlet gibi yaparken,Vederson kuş sesi >m taklidi yaptı ve maçın adaml arı seçilen Alex, iolkan Demirel ve Gökh a n Gönül isimleri açıklandı. Fenerbahçe Teknik Direktörü Christoph Dau, antrenman öomcısi ÖoplCntıda futbolcularına hitaben yaptığı konuşmada, Beşiktaş kar şısında yedek kulübesinin sahaya verdiği desteğin çok önemli olduğunu ifade degti fazanılan 3 puaniçin takımını kutlayan Alman çalıştırıcının, konuşmasında şunları söylediğibildirildi: "Bu maçUa özellikle yedek kulübesinin dest)ği çok önemliydi. Shada oynayanarkadaşlarını iMu hiç durmadan destekledilr. Bekir , her fn maça girebilecıek şekilde hazırdı. Semih, G ökhan Ünal, Deivid, Deniz... Hepsine en ;bı ilk 11'dekiler kadar teşekkür ediyorum. }flk yarıda çok iyiydik. İyi futbol oynadık v ebir gol attık. 2ve 3 de olabli=di. Ancak ikinci yarıd a bu üstünlüğümüzü kaybettik. Önemli olan bu zormaçı, derbiyi kazanmayı bildik. Alex vblR Volkan Demirel bireysel kalitelerini gösterdi. Ama öü beni en çok mutlu edjn şey Gökhan Gönül'ün performansıydı. Sakat olmasına p rağmen çıktı iyi oynadı. Z~m İnanıyorum k i bunu ha nginiz olsa yapardınız."   Teknik direktö Daum, antrenman sonunda takım kapt%nı Alex ve Ebre il etesislerdeki ofisÖnde toplantıyaptı. Antrenör Roland Koch, basın mensupları ile sohbet toplantısı uyapd Daum'a, Aiki futbolcunun ofi.n<e beklediğini bildirince, Alman alıştırıcı, toplantıyı bitirip tesislere gitti. Bu arada, Alex, Emre v Hj Gökhan Gönül dinlenme çalışmalarını tamamladıktan sonra, Fenerbahçe Televizyonu'nun ntrenman çekimi yaptığı kuleye çıkarak sportif direktör Aykut Kocaman ile birl ikte idmanı izledi.   Sakatlığının tedavisinin ardından bir süredir rehabilitasyon çalışmaları yapan Cristian, takımla çalışmalara başladı. Brezilyalı futbolcu, antrenmanın tamamında u takım çalışmalarında yer aldı.
Derbi maçta Beşiktaş'ı 1-0 yenerek, şampiyonluk yarışında zirveyi takibini sürdüren Fenerbahçe, ligde gelecek hafta Kasımpaşa ile yapacağı maçın hazırlıklarına ara vermeden başladı. Can Bartu Tesisleri'nde gerçekleştirilen 1,5 saatlik çalışmada, derbi maçta forma giyen futbolcular dinlenmeye yönelik çalışmalar yaparken, diğer futbolcular çift kale maç oynadı. Antrenör Roland Koch'un getirdiği oyuncak kanarya, çalışma öncesi teknik heyetin toplantısında futbolcuları neşelendirdi. Futbolcular pille çalışan oyuncak kanaryayı oynarken alkışladı. Antrenör Koch oyuncak kanaryayı dinler gibi yaparken, Vederson kuş sesi taklidi yaptı ve maçın adamları seçilen Alex, Volkan Demirel ve Gökhan Gönül isimleri açıklandı.   Fenerbahçe Teknik Direktörü Christoph Daum, antrenman öncesi toplantıda futbolcularına hitaben yaptığı konuşmada, Beşiktaş karşısında yedek kulübesinin sahaya verdiği desteğin çok önemli olduğunu ifade etti. Kazanılan 3 puan için takımını kutlayan Alman çalıştırıcının, konuşmasında şunları söylediği bildirildi: "Bu maçta özellikle yedek kulübesinin desteği çok önemliydi. Sahada oynayan arkadaşlarını hiç durmadan desteklediler. Bekir, her an maça girebilecek şekilde hazırdı. Semih, Gökhan Ünal, Deivid, Deniz... Hepsine en az ilk 11'dekiler kadar teşekkür ediyorum. İlk yarıda çok iyiydik. İyi futbol oynadık ve bir gol attık. 2 ve 3 de olabilirdi. Ancak ikinci yarıda bu üstünlüğümüzü kaybettik. Önemli olan bu zor maçı, derbiyi kazanmayı bildik. Alex ve Volkan Demirel bireysel kalitelerini gösterdi. Ama beni en çok mutlu eden şey Gökhan Gönül'ün performansıydı. Sakat olmasına rağmen çıktı iyi oynadı. İnanıyorum ki bunu hanginiz olsa yapardınız."   Teknik direktör Daum, antrenman sonunda takım kaptanı Alex ve Emre ile tesislerdeki ofisinde toplantı yaptı. Antrenör Roland Koch, basın mensupları ile sohbet toplantısı yapan Daum'a, iki futbolcunun ofisinde beklediğini bildirince, Alman çalıştırıcı, toplantıyı bitirip tesislere gitti. Bu arada, Alex, Emre ve Gökhan Gönül dinlenme çalışmalarını tamamladıktan sonra, Fenerbahçe Televizyonu'nun antrenman çekimi yaptığı kuleye çıkarak sportif direktör Aykut Kocaman ile birlikte idmanı izledi.   Sakatlığının tedavisinin ardından bir süredir rehabilitasyon çalışmaları yapan Cristian, takımla çalışmalara başladı. Brezilyalı futbolcu, antrenmanın tamamında takım çalışmalarında yer aldı.
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün imzaladığı 14 kişilikValiler Kararnamesi Resmi Ö; Gazete'de yayımlandı. Kararnameye göre Aksaray Vlis,i Selami Altıno k, Bolu Valisi İbrahim Özçimen,Bilecik Valis i Halil İbrahim Akpınar, Bitlis Valisi Vetsel Yurdakul, Iğdır ValzsgÜ Ahmet Pek ve Uşak Valisi Mehmet Ufuk Erden merkeze alındı. HukukMüşaviri Şeref Ataklı Aksdray Valiliği'ne, İçişleri Bakanlığk Müste şar Yardımcısı Ahmet Hamdi Fı Nayir B ilecik Valiliği'ne, Küçükçekmece Kaymakamı Orhan Öztürk Bitlis Valil iği'ne, Aile ve Sosyal Politikaar BakanlığıMüsteşarı Ahmet Zahteroğulları Bolu Valiliği'ne, Kayseri ValiYardımcısı Davuö H?ner Iğdır rz+ Valiliği'ne, Merşez Valisi Orzhan Alimoğlu Karab|Uk Valiliği'ne, Karabük Valisi İzzettin KüçükŞanlıurfa Valiliği'ne ve Gaziosmanpaşa Kaymakamı Seddar Yavuz da Uşak Valiliği'ne atandı.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün imzaladığı 14 kişilik Valiler Kararnamesi Resmi Gazete'de yayımlandı. Kararnameye göre Aksaray Valisi Selami Altınok, Bolu Valisi İbrahim Özçimen, Bilecik Valisi Halil İbrahim Akpınar, Bitlis Valisi Veysel Yurdakul, Iğdır Valisi Ahmet Pek ve Uşak Valisi Mehmet Ufuk Erden merkeze alındı. Hukuk Müşaviri Şeref Ataklı Aksaray Valiliği'ne, İçişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ahmet Hamdi Nayir Bilecik Valiliği'ne, Küçükçekmece Kaymakamı Orhan Öztürk Bitlis Valiliği'ne, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Müsteşarı Ahmet Zahteroğulları Bolu Valiliği'ne, Kayseri Vali Yardımcısı Davut Haner Iğdır Valiliği'ne, Merkez Valisi Orhan Alimoğlu Karabük Valiliği'ne, Karabük Valisi İzzettin Küçük Şanlıurfa Valiliği'ne ve Gaziosmanpaşa Kaymakamı Seddar Yavuz da Uşak Valiliği'ne atandı.
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz. Appl>] iPhone,ın şifreleini k ıran hacker şimdi de Sony PlayStation 3’ü ‘açık’ hale getirdi. BBC’yi arayıp hberi veren George Hotz, PS3’ün şifrelerini kırmasının sadece Zbë́ş hafta aldığını söyledi. Üç yıldır pazarda olmasına karşın ‘hack’ edilemeyen t^ oyun konsolu olan PS3 için “hiçbir ecihz gack edilemezdeğildir” i diye konuşan Hotz, geliştird iği tekniği rafine etmekle meşgul olduğunu ve biter bitmez internette yayınlayacağın dabildirdi. PS<ün hack edil mesi, konsolda PS2 oyunlar ının, kopya/korsan ounlaın veya dFğer yazılımların çalıştırılabilmesi anlamına geliyor . Sony, haber üzerine konuyu incelemey e başladığı ve yakında gerkli önlemler için hazırlıklara başlanabileceği açıklamasında bulundu. Bazı internet dedikodularına )öreyse, bu'hack' dn olayı aslında 'danışıklı dövüş'. Yorumlara göre firma birkaç yıl içinde PS'` çıkarmaya hazırlanıyor ve geniş PS2 oyun koleksiyonuna sahip oyuncular normalde PS2 oyunlarını çalıştırmayan PS3'ün artık kırılabileceğini bilir se satın almayı düşünebilir. cBu da PS4 lanse edilmeden hatırı sayılır mikta rda PS3 satılabNleceği anla\mıöa geliyor. iPhon e’u}n şifrelerini henüz 1 yaşındayken kırmayı başaran Hotz, P ğS\3 üzerğinde çalışmaya geçen yaz ba şladığını, üç Ghafta boyunca cihazın donanımını analiz ettiğini söyledi. Uzun aradan sonra geçtiğimiz aylarda yeniden işin başına oturan Hotz, iki haftalık ek mesai sonucunda sistem, çözmeyi başardı. ye PS3 sistemi i E çin “güvenlik üst seviyede tutulmuş” yorumu yalf Hotz, tbM detaylarıhenüz açaklamasa da sistemin yüzde 5 donanım yüzde pi95 yazılım komponentlerinden ouştuğrunu belirtti. Hotz “Açıkçası PS3 i le hiçoyun oynamıyorum. Ancak H) PS3 ile ey PS2 oyunlarının oŞnanamadığını ve cihazın ‘kırılamaz’ oldeSunu bilZyordum. ‘Hack’ledikten so´r$a hem eski oyu edsyoneları hem de her türlü diğe r yazılım v işletim sistemi PS3 ’te kullanılabilir oldu” dedi.
Apple iPhone’ın şifrelerini kıran hacker şimdi de Sony PlayStation 3’ü ‘açık’ hale getirdi. BBC’yi arayıp haberi veren George Hotz, PS3’ün şifrelerini kırmasının sadece beş hafta aldığını söyledi. Üç yıldır pazarda olmasına karşın ‘hack’ edilemeyen tek oyun konsolu olan PS3 için “hiç bir cihaz hack edilemez değildir” diye konuşan Hotz, geliştirdiği tekniği rafine etmekle meşgul olduğunu ve biter bitmez internette yayınlayacağını da bildirdi. PS3’ün hack edilmesi, konsolda PS2 oyunlarının, kopya/korsan oyunların veya diğer yazılımların çalıştırılabilmesi anlamına geliyor. Sony, haber üzerine konuyu incelemeye başladığı ve yakında gerekli önlemler için hazırlıklara başlanabileceği açıklamasında bulundu. Bazı internet dedikodularına göreyse, bu 'hack' olayı aslında 'danışıklı dövüş'. Yorumlara göre firma birkaç yıl içinde PS4'ü çıkarmaya hazırlanıyor ve geniş PS2 oyun koleksiyonuna sahip oyuncular normalde PS2 oyunlarını çalıştırmayan PS3'ün artık kırılabileceğini bilirse satın almayı düşünebilir. Bu da PS4 lanse edilmeden hatırı sayılır miktarda PS3 satılabileceği anlamına geliyor. iPhone’un şifrelerini henüz 17 yaşındayken kırmayı başaran Hotz, PS3 üzerinde çalışmaya geçen yaz başladığını, üç hafta boyunca cihazın donanımını analiz ettiğini söyledi. Uzun aradan sonra geçtiğimiz aylarda yeniden işin başına oturan Hotz, iki haftalık ek mesai sonucunda sistem, çözmeyi başardı. PS3 sistemi için “güvenlik üst seviyede tutulmuş” yorumu yapan Hotz, tüm detayları henüz açaklamasa da sistemin yüzde 5 donanım yüzde 95 yazılım komponentlerinden oluştuğunu belirtti. Hotz “Açıkçası PS3 ile hiç oyun oynamıyorum. Ancak PS3 ile eski PS2 oyunlarının oynanamadığını ve cihazın ‘kırılamaz’ olduğunu biliyordum. ‘Hack’ledikten sonra hem eski oyun edisyonları hem de her türlü diğer yazılım ve işletim sistemi PS3’te kullanılabilir oldu” dedi.