prompt
stringlengths 135
251k
| completion
stringlengths 1
248k
|
---|---|
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Türkiye'de Iabdete sarı taksile aracılığı ile hizmet veren Dubai merkezli Parah çağırma uygulaması C:reem, Turkuaz tCks!lerle de mNşterileriöne hizmete başl`dı. Müşterilerin artık Careem I_E uygulaması üzerinden Turkuaz tipitaksi çağırabileceğini söyleen Careem Gelişen Pazarlar Direktörü İbrahim Manna, gelen talepler vegeri bildirimlerin ardından bu hizmete başl̈́amaya karar verdiklerin i söyledi. Geçtiğimiz ohaftalarda havaalanlarına gitmekisteyen müşterilerine özel olar a önceden taksi rezervasyon sejen^eğini sunan Carem şimdi d hizmet yelMpazesine Turkuaz renklitaksileri ekledi. Sarı taksilerden sadece yüzde15 t£kietre farkı ile üst segme nt araç ve yüksek konfor kalitesi > sunan Turku taksilerde kısa mesafe üreti DJ TL yerine ^ 11,5 TL olarak fiyatlandırılıyor. Türkiye'de ulaşim sektörünü ve yerel taksicilik endüstrisini desteklemeyi odağına alan Careem, Turkuaz renkli taksileri hizmetlerine ̈́ekleyerek müşterilerine daha fazla ulaşım aracı çsşidi sunmay devam etme konusundaki kararlılığını da ortaya koydu. İ stanbul’dşp sadece taksi plakası sahibi olan ve Caree m’in güvenlik özelliklri ile kalite standartlarını yerine getiren ar açlarla, yerel yasa ve yönetmeliklere tam uyyumeu olarak çalıştıklarını b elirtenCareem Gelişen PazarlarDirektörü İbrahim Manna, Türkiye pazarındaki faaliy=tlernin artarak devam ettiğini söyledi. Türkiye’de müşteriler ve tristler için ulaşım kolaylıkları sağladıklarını ifade eden Manna, hizmetlerinin gördüğü büyük talepten gu rur duyduklarını ifade etti.Manna, şunları söyledi: "Bu hizmetler için müşterilerin son bir yıl içcinde sosya l medya s!Te e-ma d mesajlarıyla bizeverdikleri geri bildirimleri dikkate aldık. Gelen talep leri dinledik ve son olVrak Turkuaz taksileri d e ekleyerek hizmet filomuzu genişlettik. Önceki haftalarda d& yina? Ü müşterilerimizin talep leri üzerine kendimize özgü havaalanlarına önceden rezervasyon hizmetimizi başlattığımızı açıklamıştüık. Buduyurularımızın amacı hizmetlerimizin kalite seviyesini korurken, tüm müşte rilere yardımcı olmak, ı Türkiye’de istihdam yaratılmasına katkıda bulunmak ve haOeket olan aklarını artırmak. Ayncak bu başarımız, şirkepimi%in temelini oluşturan ve müşterilerimize kal£tlli deneyiml eryaşatmaktaki eCr (tndemli faktör lan kapıtanları|mız olmasa mümkün olmazdı. Yenikaptanları sıkı eğitimprogramımıza ktılarak^ ekibimize ve Careem’ in Türkiye’deki erişim alanını genişletmeye ardmcı olmaya davetediyoruz." Türkiye pazarında büğüH potansiyel gördüklerini vurguayan Manna, T£ürkye’dp yaşayan kullanıcılarımız ve turistlerden o luşan 60 mıhyndan fazla insanın hayatını kolaylaştırmaktan büyük heyecan duyduklarını dh' sözlerine ekledi. }z Careem yeni apktanları işM alırken öncelikle güvenlik taramaları yapıyor ve eğitim süreçleri gerçekleştiriyor. Türkiye’de üm taksi kaptanları bir dizi güvenlik kontrolü ve testtu!n ge+irilere üstün BkalitKin her zaman korunması amaçlanıyor. Kaptanların prezantabl olmasıbeklenirken aynı za muan/a belediyenin verdiği taksi kartına da sahip olması gerekiyor. Kaptanların araç kalitesine bakılıp, geçerlibir sürücü ehliyetine sahip olup olmadıkları kontrol edöliyor ve geniş kapsamlı biör müşteri hizmetheri eğitimi veriliyor. | Türkiye'de sadece sarı taksiler aracılığı ile hizmet veren Dubai merkezli araç çağırma uygulaması Careem, Turkuaz taksilerle de müşterilerine hizmete başladı. Müşterilerin artık Careem uygulaması üzerinden Turkuaz tipi taksi çağırabileceğini söyleyen Careem Gelişen Pazarlar Direktörü İbrahim Manna, gelen talepler ve geri bildirimlerin ardından bu hizmete başlamaya karar verdiklerini söyledi. Geçtiğimiz haftalarda havaalanlarına gitmek isteyen müşterilerine özel olarak önceden taksi rezervasyon seçeneğini sunan Careem şimdi de hizmet yelpazesine Turkuaz renkli taksileri ekledi. Sarı taksilerden sadece yüzde 15 taksimetre farkı ile üst segment araç ve yüksek konfor kalitesi sunan Turkuaz taksilerde kısa mesafe ücreti 10 TL yerine 11,5 TL olarak fiyatlandırılıyor. Türkiye'de ulaşım sektörünü ve yerel taksicilik endüstrisini desteklemeyi odağına alan Careem, Turkuaz renkli taksileri hizmetlerine ekleyerek müşterilerine daha fazla ulaşım aracı çeşidi sunmaya devam etme konusundaki kararlılığını da ortaya koydu. İstanbul’da sadece taksi plakası sahibi olan ve Careem’in güvenlik özellikleri ile kalite standartlarını yerine getiren araçlarla, yerel yasa ve yönetmeliklere tam uyumlu olarak çalıştıklarını belirten Careem Gelişen Pazarlar Direktörü İbrahim Manna, Türkiye pazarındaki faaliyetlerinin artarak devam ettiğini söyledi. Türkiye’de müşteriler ve turistler için ulaşım kolaylıkları sağladıklarını ifade eden Manna, hizmetlerinin gördüğü büyük talepten gurur duyduklarını ifade etti. Manna, şunları söyledi: "Bu hizmetler için müşterilerin son bir yıl içinde sosyal medya ve e-mail mesajlarıyla bize verdikleri geri bildirimleri dikkate aldık. Gelen talepleri dinledik ve son olarak Turkuaz taksileri de ekleyerek hizmet filomuzu genişlettik. Önceki haftalarda da yine müşterilerimizin talepleri üzerine kendimize özgü havaalanlarına önceden rezervasyon hizmetimizi başlattığımızı açıklamıştık. Bu duyurularımızın amacı hizmetlerimizin kalite seviyesini korurken, tüm müşterilere yardımcı olmak, Türkiye’de istihdam yaratılmasına katkıda bulunmak ve hareket olanaklarını artırmak. Ancak bu başarımız, şirketimizin temelini oluşturan ve müşterilerimize kaliteli deneyimler yaşatmaktaki en önemli faktör olan kaptanlarımız olmasa mümkün olmazdı. Yeni kaptanları sıkı eğitim programımıza katılarak, ekibimize ve Careem’in Türkiye’deki erişim alanını genişletmeye yardımcı olmaya davet ediyoruz." Türkiye pazarında büyük potansiyel gördüklerini vurgulayan Manna, Türkiye’de yaşayan kullanıcılarımız ve turistlerden oluşan 60 milyondan fazla insanın hayatını kolaylaştırmaktan büyük heyecan duyduklarını da sözlerine ekledi. Careem yeni kaptanları işe alırken öncelikle güvenlik taramaları yapıyor ve eğitim süreçleri gerçekleştiriyor. Türkiye’de tüm taksi kaptanları bir dizi güvenlik kontrolü ve testten geçirilerek üstün kalitenin her zaman korunması amaçlanıyor. Kaptanların prezantabl olması beklenirken aynı zamanda belediyenin verdiği taksi kartına da sahip olması gerekiyor. Kaptanların araç kalitesine bakılıp, geçerli bir sürücü ehliyetine sahip olup olmadıkları kontrol ediliyor ve geniş kapsamlı bir müşteri hizmetleri eğitimi veriliyor. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Uydudanelde edilen görüntüler, Kuzey Kore'nin nükleer deneme hazırlığı içind e olduğu iddialarını güçlendirdi. 'den yay ı n yapan "38 Noth" internet sitesinde yer P;lan haberde, uyddan alınan örüntülerde yeraltı patlamalarının ] kontrol edildiğ komuta merkezinde araçlar görüldüğü ileri süldü. Haberde, Punggye-ri nüklee }esis]ne yaklaşık 6 kilometre uzaklıkta bulunankomuta merkezindeki hareketliliğin, 'nin yakın gelecekte ükleeF deneme yapabileceği anlamına gel diği ̈́elirtldi. Ayn} sitede Cgeen a y yer aön?n haberde, Yon gbyon'dakiradyo kimyasa llaboratuvardan son ´ 5 haftada 2-3 kez duman yüksedtuği öne sürülmüştü. Güney Kore Devlet Başkanı Park Geun-hye, geçenay sonunda, Kuzey Kore'nin istediğian nükleer deneme yapabileceğine ve yeni b Er orta menzilli füzeyi her an fırlatılmak üzere hazırda beklettiğine inandıklarını söylemişti. Bazı uzmanlar Kuzey Koreli Üiliö adamlarının ABD'ye uzun menzilli füze göndermeamaçlarına yaklaştığını ileri sürerken, Güney Kore Savunma Baan*Eğı yetkilileri ise Kuzey Kore'nin kıtalararası balistikfüze gönde{rme teknolojisine sahip ol madığını ifade ediyor. | Uydudan elde edilen görüntüler, Kuzey Kore'nin nükleer deneme hazırlığı içinde olduğu iddialarını güçlendirdi. 'den yayın yapan "38 North" internet sitesinde yer alan haberde, uydudan alınan görüntülerde yeraltı patlamalarının kontrol edildiği komuta merkezinde araçlar görüldüğü ileri sürüldü. Haberde, Punggye-ri nükleer tesisine yaklaşık 6 kilometre uzaklıkta bulunan komuta merkezindeki hareketliliğin, 'nin yakın gelecekte nükleer deneme yapabileceği anlamına geldiği belirtildi. Aynı sitede geçen ay yer alan haberde, Yongbyon'daki radyo kimyasal laboratuvardan son 5 haftada 2-3 kez duman yükseldiği öne sürülmüştü. Güney Kore Devlet Başkanı Park Geun-hye, geçen ay sonunda, Kuzey Kore'nin istediği an nükleer deneme yapabileceğine ve yeni bir orta menzilli füzeyi her an fırlatılmak üzere hazırda beklettiğine inandıklarını söylemişti. Bazı uzmanlar Kuzey Koreli bilim adamlarının ABD'ye uzun menzilli füze gönderme amaçlarına yaklaştığını ileri sürerken, Güney Kore Savunma Bakanlığı yetkilileri ise Kuzey Kore'nin kıtalararası balistik füze gönderme teknolojisine sahip olmadığını ifade ediyor. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
, 21 MaOs 20&.7 tarihinde uygulanan 20c7- A Grubu veÖğretmenlik (Genel Yetenek-Genel Kültür, Eğitim Bilimleri) ile 27-28 Mayıs 2017 tarihindegerçekleşen 2017-KPSS A Grubu ve >ş% Öğretmenlik (Aloan BilgiŞL) sıav sonuçlarını açıkladı. ÖSYM'den yapılan a çıklamada, m27-2t Mayıs 2017 tarihide gerçekleştirilen 2017-KPSS A [Grublu ve Öğremenlik (Alan Bilgisi) made analizleri incelenmiş,cevap anahtarlaöının kontrolleritamamlanmış, itirazlag bilimsel açıdan değerlendirilmiş oluÜp, KPSS Alan Sınavları 2.Oturumunda y>Hr alan İktisat tesindekli 1g6n 40. ve zI= 27. soruların iptal edilmesine karar ;erilmiş o lup iptal edilen +[P sorular, değerlendirme dışı bırakılmak suretiyle değerlendirme işlemleri tamamlanmıştır" denildi. ınav sonu=ç belgesinin basılmayacağı ve a!alara gönderilmeyeceği belirtilen açıklä́mada, aayların sınav sonuçlarını ÖSYM’nin resmf ineernet adresinden (https://sonuc.osym.gov.tr<) T.C. kimlik numaralarÜ ve şifrele=i ile öğrenebilecekleri kaydedildi | , 21 Mayıs 2017 tarihinde uygulanan 2017- A Grubu ve Öğretmenlik (Genel Yetenek-Genel Kültür, Eğitim Bilimleri) ile 27-28 Mayıs 2017 tarihinde gerçekleşen 2017-KPSS A Grubu ve Öğretmenlik (Alan Bilgisi) sınav sonuçlarını açıkladı. ÖSYM'den yapılan açıklamada, "27-28 Mayıs 2017 tarihinde gerçekleştirilen 2017-KPSS A Grubu ve Öğretmenlik (Alan Bilgisi) madde analizleri incelenmiş, cevap anahtarlarının kontrolleri tamamlanmış, itirazlar bilimsel açıdan değerlendirilmiş olup, KPSS Alan Sınavları 2. Oturumunda yer alan İktisat testindeki 16. 40. ve 27. soruların iptal edilmesine karar verilmiş olup iptal edilen sorular, değerlendirme dışı bırakılmak suretiyle değerlendirme işlemleri tamamlanmıştır" denildi. Sınav sonuç belgesinin basılmayacağı ve adaylara gönderilmeyeceği belirtilen açıklamada, adayların sınav sonuçlarını ÖSYM’nin resmi internet adresinden (https://sonuc.osym.gov.tr) T.C. kimlik numaraları ve şifreleri ile öğrenebilecekleri kaydedildi. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
1 Haziran günü, Erdemir’de 2. yüksek fırındaki çalışmalar sırasında yaşanan oksien parlaması sonucu formen olar görev yapan Hasan Akbaş yaralandı. Vücudunda yanıklar oluşanHasan Akbaş yspılan ilk müdahalenin ardından, p?; Kocaeli’nin Derince ilçesindeki Derince Eğitimve AraştırmaHastanesi’ne kaldırıldı. Hastanenin yanık merkezinde tedaviye alınan Hasan Akba ş, yapılan tüm müdahalelere rağm[oen kurtarılamayarak yaşamınıyitirdi. | 1 Haziran günü, Erdemir’de 2. yüksek fırındaki çalışmalar sırasında yaşanan oksijen parlaması sonucu formen olarak görev yapan Hasan Akbaş yaralandı. Vücudunda yanıklar oluşan Hasan Akbaş yapılan ilk müdahalenin ardından, Kocaeli’nin Derince ilçesindeki Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Hastanenin yanık merkezinde tedaviye alınan Hasan Akbaş, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak yaşamını yitirdi. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
2013 / İsGanya Komedi 1s 29dk Santi Amodeo Quim Gutiérrez, Ernesto Alterio, Clara Lago Santi Amodo David ve iş arkada şınınküçük (! ) bir sorunu vardır: David'in sevgilisinin babasıve aynı zamanda çalıştıkları şirketin patronu iBy Larea, soyulmuş bir oe?ilde p ve baygın yatmaktadır. Kendilerini akıl aomaz olsaylar silsilesinin CO_ içinde bulan ikilinin görevi Bay Larea'yı sağ salim söylenen yereulaştırmaktır. Ancagk zD hiç de !andık£larLı kadar kolay olmayacaktır. / 2013 AgD h Dram, Gerilim 1 n 52dk Kelly ReichardtJesse =lse~nberg, Dakota Fanning Peter Sarsgaard Kelly Reichardt, Jonathan Rayond 2013 ABD Korku 1s 44dk Mike Flanagan Karen Gillan, Brenton Thwaites, Katee Sackhoff nyke Flanagan u Aım 2013 / ABD Korku, Ger-ili 1s 46d Gvı k Steven R. Monroe Jemma Dallener, Yavor Baharov, Joe Absolom Neil E+man Thomas H. Fenton 2014 / Avustralya, ABD Dram 1s 42dk David Michôd Gcy Pearce, $şbrt Pattinson,Scoot McNairy David Michôd,Joel Edgerton, Joel Edgerton g 2012 / ABD Groilim 1s 37dk Takashi Shimizu Leslie Bibb, Ryan Kwanten, Amy Smart Craig Rosenberg | 2013 / İspanya Komedi 1s 29dk Santi Amodeo Quim Gutiérrez, Ernesto Alterio, Clara Lago Santi Amodeo David ve iş arkadaşının küçük (!) bir sorunu vardır: David'in sevgilisinin babası ve aynı zamanda çalıştıkları şirketin patronu Bay Larea, soyulmuş bir şekilde ve baygın yatmaktadır. Kendilerini akıl almaz olaylar silsilesinin içinde bulan ikilinin görevi Bay Larea'yı sağ salim söylenen yere ulaştırmaktır. Ancak bu hiç de sandıkları kadar kolay olmayacaktır. 2013 / ABD Dram, Gerilim 1s 52dk Kelly Reichardt Jesse Eisenberg, Dakota Fanning, Peter Sarsgaard Kelly Reichardt, Jonathan Raymond 2013 / ABD Korku 1s 44dk Mike Flanagan Karen Gillan, Brenton Thwaites, Katee Sackhoff Mike Flanagan 2013 / ABD Korku, Gerilim 1s 46dk Steven R. Monroe Jemma Dallender, Yavor Baharov, Joe Absolom Neil Elman, Thomas H. Fenton 2014 / Avustralya, ABD Dram 1s 42dk David Michôd Guy Pearce, Robert Pattinson, Scoot McNairy David Michôd, Joel Edgerton, Joel Edgerton 2012 / ABD Gerilim 1s 37dk Takashi Shimizu Leslie Bibb, Ryan Kwanten, Amy Smart Craig Rosenberg |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
haberi! Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlk, Suriye’nin kuzeyindekiAfrin bölgesinde yürütülen Zeytin DalıHarekatı'nın bitiş vM süresiyle iigli açık\lama yaptı. FundaGörey'in aktardığına göre, Çavuşoğlu harekatın mayıs ayına kadar biteceğini belirtti. Terör örgütü e PKK’nın Cğ Irak’tan da temizlenmesi gerektiğini dile getiren Çavu şoğlu, “Irak hükümetiyle PKK’ya üarş ortak operasyon olacak, olmalı. Sınır ötesi op erasyon, Irak’ta #J2 Mayıs’ta yapıla cak seçimden son+ası yapılabilir” dedi. Çavuşoğlu, Salih Müs lüm'inStockholm'de olduğu £'lgisini amdıklar}nı, tutuklama tal ebini ilettiklerini ifade etti. | haberi! Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Suriye’nin kuzeyindeki Afrin bölgesinde yürütülen Zeytin Dalı Harekatı'nın bitiş süresiyle ilgili açıklama yaptı. Funda Görey'in aktardığına göre, Çavuşoğlu harekatın mayıs ayına kadar biteceğini belirtti. Terör örgütü PKK’nın Irak’tan da temizlenmesi gerektiğini dile getiren Çavuşoğlu, “Irak hükümetiyle PKK’ya karşı ortak operasyon olacak, olmalı. Sınır ötesi operasyon, Irak’ta 12 Mayıs’ta yapılacak seçimden sonrası yapılabilir” dedi. Çavuşoğlu, Salih Müslüm'in Stockholm'de olduğu bilgisini aldıklarını, tutuklama talebini ilettiklerini ifade etti. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Usta İ;#iliz yönetmen Ken Russell 84 yaşında hayatını kaybetti. Yönetmenin oğlu Alex, önemli sinema filmleri vetelevizyon yapımlarınma imza atan R ussell'ın, tedavi görüğü hastanede hayatını kaybettiğini duyurd u. Kariyeri ! boyunca tartışmalı eserlere imza atmaktan çekinmeyen KenRussell, 1969 e yılında D.H. Lawrence'ın aynı adlı romanındanuyarlama ümen Cn L,ve (Aşık Kadınlaö fi'lmiyle en iyiyönetmen alınd' Oğcarza adLay gösterilmişti. Filmin aktörleri Oliver Reed veAlan Bates arasında bir çıplak güreş sahnösüie er veren Women in oLove'ın ya nıÖsıfa, 1971'de çektiği >b The Devils (Şeytanlar) şıı uçt a şiddet, cinsellik ve dini temalarlaörülü sahnelerinden dolayı kimi ülkelerde yasaklanmış veya sansürsüz gösterimine izin verilmemişti. İIgiltre FiraPm Enstimtü BFI'ın Londra merkezinde film programı direktörü odar$k çalışan Geoff Andrew, ''Ken Öussell korku suz, cesur bi#r yönetmendi. Eleştir k+ajına hedef olmaktan Oçekinmk biryana, hoşlandığı bile söylenebilirdi.''diyor. Ken Russell sinemanın yanısıra televizyon için çektiği çoğu sanatkonulu çğzk sayıda programla da tan<ınıyo\r EşiElize, Russell'ın ''Ani ölümünden duyduğu de rin üzüntüyü'' ifade ederek, ünlü yönetmenin öledi> önce Alice Harikalar #Uo Diyarında'nın müzikalversiyonunu sinemaya aktasrmak için senaryo ve oyuncu seçimi üzerinde ço k yoğun çalış£ıtığını söyledi. Women in Love'daki rolüyle ve iyi kadın !yurc Oscar'ını alan Ie Ken Russell'ın başka bir dizi filminde de oynayan Gljenda Jackson, ''Onunla çalışmak harikaydı. Oyuncular için çok rahat bir ortam sağlardı.'' dedi. | Usta İngiliz yönetmen Ken Russell 84 yaşında hayatını kaybetti. Yönetmenin oğlu Alex, önemli sinema filmleri ve televizyon yapımlarına imza atan Russell'ın, tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybettiğini duyurdu. Kariyeri boyunca tartışmalı eserlere imza atmaktan çekinmeyen Ken Russell, 1969 yılında D.H. Lawrence'ın aynı adlı romanından uyarlama Women in Love (Aşık Kadınlar) filmiyle en iyi yönetmen dalında Oscar'a aday gösterilmişti. Filmin aktörleri Oliver Reed ve Alan Bates arasında bir çıplak güreş sahnesine yer veren Women in Love'ın yanısıra, 1971'de çektiği The Devils (Şeytanlar) aşırı uçta şiddet, cinsellik ve dini temalarla örülü sahnelerinden dolayı kimi ülkelerde yasaklanmış veya sansürsüz gösterimine izin verilmemişti. İngiltere Film Enstitüsü BFI'ın Londra merkezinde film programı direktörü olarak çalışan Geoff Andrew, ''Ken Russell korkusuz, cesur bir yönetmendi. Eleştiri oklarına hedef olmaktan çekinmek bir yana, hoşlandığı bile söylenebilirdi.'' diyor. Ken Russell sinemanın yanısıra televizyon için çektiği çoğu sanat konulu çok sayıda programla da tanınıyor. Eşi Elize, Russell'ın ''Ani ölümünden duyduğu derin üzüntüyü'' ifade ederek, ünlü yönetmenin ölmeden önce Alice Harikalar Diyarında'nın müzikal versiyonunu sinemaya aktarmak için senaryo ve oyuncu seçimi üzerinde çok yoğun çalıştığını söyledi. Women in Love'daki rolüyle en iyi kadın oyuncu Oscar'ını alan ve Ken Russell'ın başka bir dizi filminde de oynayan Glenda Jackson, ''Onunla çalışmak harikaydı. Oyuncular için çok rahat bir ortam sağlardı.'' dedi. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Muhsin Ertuğral, 1-0 kazandıkları Manisaspormaçının ardından yaptığı açıklamada , karşılaşmanın stresli geçtiğini belirtti. Herkesin bu stresi yaşadığını ifade eden Ertuğral, "Bende saha kenaında bu £s stresi yaşadım, çünkübu maoçı kazanLmak çokrahatlamanın, aşağılardan birkaç hafta kurŞtuGlmanın yolu ydu, bunu başardık. Arkadzaşlarıı tebrik ediyorum,ikinci devre hakikaten iyi bir top oynadık. Kontr ataktan 1-2 g/s *dahş bulabilirdik" ifadelerini kullandı. Defansbloğunda oynayan futbolcula^ını mücadelelerinden dolayı tebrik eden fz Ertuğral, bugün iyi bir futbol sergilediklerini, kademe anlayışlarının ve organizasyonlarının çk g'_ iyi olduğunu söyle di. Ertuğral,gol yemeyince gol bulabildiklerini belirterek,bu galibiyeobn devamının getirilmesinin çok remli olRuğu-u kcayetti. Son *a~ftalara bakıldığında i| sahadaki mvaçlarda genellikle başarılı olduklarını ikdie eden Ertuğral, "epsmanda da biraz daha puan b puaŞnlar alırsak zannediyorum ç£k daha rahat bir o\zisyoşna geliriz" dedi. Ertuğral, sakatlanarak oyundfn kmak zorunda kalan Abdurrahman Dereli'nin diinde şişkinlik olduğunu, £g İstanbul'da MR'ının çekileceğini söyledi. Sivassporlu futbolcularCihan Yılmaz, M´ratt Sözgvlmez ve Erman Kılıç td düşme potasındaki rakipleri Manisaspor karşısında önemli bir galibiyet aldıklarını, gelecek haftalarda bubaşarılı grafiği sürdürmek istıdikleriLi söyledi. Cahan, attığı golü sevdiklerine ve taraftarlara armağn e tti. MGanisaspor Teknik Direhterü Reha Kapsal'ın cezası nedeniyletakımın başında sahaya çıkanantrenör Yalçın Koşukavak, "Altsıralardan kurtulmak için mücadele edeniki takım vardı. Burayabunun bilincinde gel dik. Oyunun 1. dakikasından 90. dakikasına kadar _hT bütün oyunun hakimi Maisaspor'du, bunu herhalde k imse ina$ edemez.İkinci yvrma herhalde 2-0 3-0 lehimize girebilirdik, bu maç) ilk yarıda ,%n bitirebilirdik, bu kadar net pozisynlarımız vardı. İkinci yarıda da rakip alanda daha fazla oc}ynayan bizdik. Bir jas hatasıyla bir şutlagol yedik. Bunu pozisyondahi sayamalız. Maçı seyredenlerin de enyim düşüncelerimden farklı bir şey söyleyeceklerini sanmıSodrum" diyekonuştu. yHk etmedikleri bir ağlrubiyet aldıklarını belirten Koşukavak, "Önümüzdeki haftalarda üstüste oynayacağımız iki maçtş 6 puanalıp yolumuza devam edeceğiz. Çok basit birmaç kaybettik, Sivasspor çk tacitkar onamadU, oynayan tarafbizdik, hak etmediğimiz bir mağlubiyet aldık" dedi. | Muhsin Ertuğral, 1-0 kazandıkları Manisaspor maçının ardından yaptığı açıklamada, karşılaşmanın stresli geçtiğini belirtti. Herkesin bu stresi yaşadığını ifade eden Ertuğral, "Ben de saha kenarında bu stresi yaşadım, çünkü bu maçı kazanmak çok rahatlamanın, aşağılardan birkaç hafta kurtulmanın yoluydu, bunu başardık. Arkadaşlarımı tebrik ediyorum, ikinci devre hakikaten iyi bir top oynadık. Kontrataktan 1-2 gol daha bulabilirdik" ifadelerini kullandı. Defans bloğunda oynayan futbolcularını mücadelelerinden dolayı tebrik eden Ertuğral, bugün iyi bir futbol sergilediklerini, kademe anlayışlarının ve organizasyonlarının çok iyi olduğunu söyledi. Ertuğral, gol yemeyince gol bulabildiklerini belirterek, bu galibiyetin devamının getirilmesinin çok önemli olduğunu kaydetti. Son haftalara bakıldığında iç sahadaki maçlarda genellikle başarılı olduklarını ifade eden Ertuğral, "Deplasmanda da biraz daha puan ve puanlar alırsak zannediyorum çok daha rahat bir pozisyona geliriz" dedi. Ertuğral, sakatlanarak oyundan çıkmak zorunda kalan Abdurrahman Dereli'nin dizinde şişkinlik olduğunu, İstanbul'da MR'ının çekileceğini söyledi. Sivassporlu futbolcular Cihan Yılmaz, Murat Sözgelmez ve Erman Kılıç da düşme potasındaki rakipleri Manisaspor karşısında önemli bir galibiyet aldıklarını, gelecek haftalarda bu başarılı grafiği sürdürmek istediklerini söyledi. Cihan, attığı golü sevdiklerine ve taraftarlara armağan etti. Manisaspor Teknik Direktörü Reha Kapsal'ın cezası nedeniyle takımın başında sahaya çıkan antrenör Yalçın Koşukavak, "Alt sıralardan kurtulmak için mücadele eden iki takım vardı. Buraya bunun bilincinde geldik. Oyunun 1. dakikasından 90. dakikasına kadar bütün oyunun hakimi Manisaspor'du, bunu herhalde kimse inkar edemez. İkinci yarıya herhalde 2-0, 3-0 lehimize girebilirdik, bu maçı ilk yarıda bitirebilirdik, bu kadar net pozisyonlarımız vardı. İkinci yarıda da rakip alanda daha fazla oynayan bizdik. Bir pas hatasıyla bir şutla gol yedik. Bunu pozisyon dahi sayamayız. Maçı seyredenlerin de benim düşüncelerimden farklı bir şey söyleyeceklerini sanmıyorum" diye konuştu. Hak etmedikleri bir mağlubiyet aldıklarını belirten Koşukavak, "Önümüzdeki haftalarda üst üste oynayacağımız iki maçtan 6 puan alıp yolumuza devam edeceğiz. Çok basit bir maç kaybettik, Sivasspor çok tacizkar oynamadı, oynayan taraf bizdik, hak etmediğimiz bir mağlubiyet aldık" dedi. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Çorum'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) önMlik soruşturma kapsamında hakkında dava açılan eski Hitit Üniversitesi Mühendislik Fakültesi DekanıProf. Dr. Halil Aykul'a 6 yıl 10 a 15 gn hapis cezası verildi. Çkozrum 2'nci Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, ^utuku yargılanan ve görevinden ihraç edilen eski dekan Aykul ile avukatı ve yakınları katıdı. Duruşadar hakkındaki suyçlma´ar okundukta n sonra Halil Aykl'a söz verildi. Sank Aykul, terör örgütüyle bağlantısı olmadığını ve kendisine iftira atıldığını öne sürerek, suçlamaları reddetti. DM.hkeme heyeti, panığa "silahlı terör örgvtü k urmak uvve yönetmek" suçundan £6 yıl 10 ay 15 gün hapis azası verdi. | Çorum'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında hakkında dava açılan eski Hitit Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Halil Aykul'a 6 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası verildi. Çorum 2'nci Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu yargılanan ve görevinden ihraç edilen eski dekan Aykul ile avukatı ve yakınları katıldı. Duruşmada, hakkındaki suçlamalar okunduktan sonra Halil Aykul'a söz verildi. Sanık Aykul, terör örgütüyle bağlantısı olmadığını ve kendisine iftira atıldığını öne sürerek, suçlamaları reddetti. Mahkeme heyeti, sanığa "silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek" suçundan 6 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası verdi. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Hırvatistan'da güvenlik amacıyla bugüĞe kadar ''dSevlet sırrı'' olarak saklanan, ülkenin Yugoslavya'dan rayrıldığı sıbrada çıkan sKavaşa katılanların listesi, bir internet sitesinde yaklaşık bir saat süreyle kamuoyuna açıklandı. Yetkililer, iste<nin yayımlanması amacıyla öz el olart^ hazırlandığı tespit e$dilen internet sitesinin sorumlulavına şu ana k adar ulaşılamadığını kaydetti. Hırvathstan Devlet Başkanı İvo Yosipoviç, konuyla ilg ili gazetecilereyaptığı açıklamada, ''Yayımlansın, ma kanuna aykırı şekilde değil'' dedi. Bu arada, ''/savaşa katılanlar'' listesin/e bulunanların, üke`nin çeşitli imkanarından yararlandırıldığı öne sürü ldü. Bosna *|) Hersek'te yayın yapan Dnevni Avaz gazetesi, listede EIşu anda ´ Bosna p arlament osunda görev apan bazı milletvekillerinin de bulunduğunu öne sürdü. | Hırvatistan'da güvenlik amacıyla bugüne kadar ''devlet sırrı'' olarak saklanan, ülkenin Yugoslavya'dan ayrıldığı sırada çıkan savaşa katılanların listesi, bir internet sitesinde yaklaşık bir saat süreyle kamuoyuna açıklandı. Yetkililer, listenin yayımlanması amacıyla özel olarak hazırlandığı tespit edilen internet sitesinin sorumlularına şu ana kadar ulaşılamadığını kaydetti. Hırvatistan Devlet Başkanı İvo Yosipoviç, konuyla ilgili gazetecilere yaptığı açıklamada, ''Yayımlansın, ama kanuna aykırı şekilde değil'' dedi. Bu arada, ''savaşa katılanlar'' listesinde bulunanların, ülkenin çeşitli imkanlarından yararlandırıldığı öne sürüldü. Bosna Hersek'te yayın yapan Dnevni Avaz gazetesi, listede şu anda Bosna parlamentosunda görev yapan bazı milletvekillerinin de bulunduğunu öne sürdü. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Lockheed Martin Cop tarafından ge^liştir_ilen ıÜ5 Lightning II,ABD'nin en son insanlı sava ş uçağvı projesi. ABD ve İngiltere ile birlikte Türkiye de savaş uçağı ffilosunu Jzaman içind bu urala değiştirecek. F35Lightning II, ABD'nin deniz *t hava kuvvetlerindeki F- 16, A-10, F/A-18 (yeniolan EĞ/F "SuperHornet" varyantları hıriçU), İngiltere nis AV-8B Harrier'ları bu uçak ile değiştirecek. Pentagon’un toplam 2 bin 4}00 adet satın alacağı uçak, dikey kalkı' ve iniş haricinde, hızını ; saatte 135 km/saate kaar düşürer$ek çok ka mesafede de iniş ve kalkış yapabiliyo r. U çağın üretim projesinde Türkiye ile birlikte 9 ülke U]yer lıyor *y ve toplam11 milyar dolarlık b^ yatırım maiyzeti öngörülüyor.Bu ülYPler ABD _ Britanya, İtalya, Hollanda, Türkie, Kanada, Avustralya, Danimarka ve Norveç. Türkiye po elindeki F-16'ları Ş-u uçak ile 2015'tenitibaren kadvemeli olarak tak_viye edip değiştirecek. F35 g]ğ Lightning II'nin radardak i izi, F-22 kadar k.çk olmasa b}le, günümüzpdek pek çok savaş uçPağınıkindeg küçük. Silah sistemle rinri gövdenin içine saklanması buna yardımcı oluyor. Dikiıe inip alkabinlec model, busayede uça gemilerine [Te elverişsiz yerlere rahatlıkl inebilecek. Tek kişilik uçağın deneme uçuşlarında Pratt&Whitney i13ö5 jet motoru kullanılsa ar, seri üretimde bunun dışında GE Rolls Royce Fighter Engine Team F136 Cotr da kullanılacak. | Lockheed Martin Corp tarafından geliştirilen F35 Lightning II, ABD'nin en son insanlı savaş uçağı projesi. ABD ve İngiltere ile birlikte Türkiye de savaş uçağı filosunu zaman içinde bu uçakla değiştirecek. F35 Lightning II, ABD'nin deniz ve hava kuvvetlerindeki F-16, A-10, F/A-18 (yeni olan E/F "Super Hornet" varyantları hariç), İngiltere ise AV-8B Harrier'ları bu uçak ile değiştirecek. Pentagon’un toplam 2 bin 400 adet satın alacağı uçak, dikey kalkış ve iniş haricinde, hızını saatte 135 km/saate kadar düşürerek çok kısa mesafede de iniş ve kalkış yapabiliyor. Uçağın üretim projesinde Türkiye ile birlikte 9 ülke yer alıyor ve toplam 11 milyar dolarlık bir yatırım maliyeti öngörülüyor. Bu ülkeler ABD, Britanya, İtalya, Hollanda, Türkiye, Kanada, Avustralya, Danimarka ve Norveç. Türkiye elindeki F-16'ları bu uçak ile 2015'ten itibaren kademeli olarak takviye edip değiştirecek. F35 Lightning II'nin radardaki izi, F-22 kadar küçük olmasa bile, günümüzdeki pek çok savaş uçağınınkinden küçük. Silah sistemlerinin gövdenin içine saklanması buna yardımcı oluyor. Dikine inip kalkabilen model, bu sayede uçak gemilerine ve elverişsiz yerlere rahatlıkla inebilecek. Tek kişilik uçağın deneme uçuşlarında Pratt&Whitney F135 jet motoru kullanılsa da, seri üretimde bunun dışında GE Rolls Royce Fighter Engine Team F136 motor da kullanılacak. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Anayas adeğişiklik alaktinde ilk 6 maddenin dün Meclis'ten geçmesinin ardından maraton kad!ğı yerden devam ediyor. TBMM, bugün saat 12'de toplandı ve 7. maddenin görüşülmesine \eçil}i. Söz alan Tunceli Bağımı% Milletvekili Kamer Gen ç'in ardından 'sataşma' gerekçesiyle A!K Parti Grup BaşkanvekiliMustafa Elitaş Ple C HPGrup Başkanvekili Kemal Anadol konuştu. Tartışmaların ardı nd} 7. madde için verilen önergelIr reddedildi ve maddenin oylamasına geçild̈́. Teklif L anayasanın '' Grev Hakkıve L okavt' k başlıklı 54. maddesinde değişiklik yapıyor. Grevekatılan işçilerin fj sendikanın kasıtlı veya kusurlu hareketleri sonucu grev uygulanan iş yerindesebep oldukları maddi zarardan sendika sorumlu tutulamayacak. Dayanışma grevi yasağ ı kaldırılıyor. | Anayasa değişiklik paketinde ilk 6 maddenin dün Meclis'ten geçmesinin ardından maraton kaldığı yerden devam ediyor. TBMM, bugün saat 12'de toplandı ve 7. maddenin görüşülmesine geçildi. Söz alan Tunceli Bağımsız Milletvekili Kamer Genç'in ardından 'sataşma' gerekçesiyle AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş ile CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol konuştu. Tartışmaların ardından 7. madde için verilen önergeler reddedildi ve maddenin oylamasına geçildi. Teklif, anayasanın ''Grev Hakkı ve Lokavt' başlıklı 54. maddesinde değişiklik yapıyor. Greve katılan işçilerin ve sendikanın kasıtlı veya kusurlu hareketleri sonucu grev uygulanan iş yerinde sebep oldukları maddi zarardan sendika sorumlu tutulamayacak. Dayanışma grevi yasağı kaldırılıyor. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Ankara'nın Yozgat (hz Bulvarı'ndan çevre yolu istikametine giden Önder Y'nin kullandığı otomobili takip eden a=açtaki üf kişi havaya ateş aç tı#. Paniğe kapılan y Önder Y. ara sokaklardan kaçmaya çalışırken telefonla arkadaşlarını arayarak yaddım istedi. Bi r süre devam eden kovalamaca sonucu peşindeki araçÖnder Ğ{ Y'nin kullandığı otomobili 1488. Cade'dze önüne geçerek durdurdu. Bu sürda Önder Y'ni n . manevra yapmayaçalıştığı sırada önündeki araç gerivitese takarak hızlaotomobile arptı. Çarpm anı şiddetiyle otomobilde büyük çapta hasar meydana gelirken agra|Yçtan inen ? üç işiden bir Önder Y'ninbulunduğu otomobilin sağ ön kapısındaki camdan içeriye $ iki e)l ateş }tti. Ateş eden kişii bir süre önce ^artıştığı iş arkada şı Cemal Ö. olduğunu fark eden Önder i+ olaydan yara almadan kurtul du. B| arüaa Önder Yjin arkadaşlarının ola) yerine geldiğini gören Cemal Ö. M% ve beraberindekiler araçlarına binerek =lay yerinien kaçtı. İhbar üzerine bölgeye sevk d̈́len polis dekiyeri kaçan aruaçtai ç kişinin yakalanması için çalışma başlattı. Olayyeri inceleme ekipleride yaptıklar ı incelemede otomobila!n yanında iki bo> kovan bulurken, mermilerin araçtaki döşemeler e isabBEe ettiğini belirledi. Polis ekiplerinin olayla ilgili başlattığısoruşturmanın sürdüğü bildirildi. | Ankara'nın Yozgat Bulvarı'ndan çevre yolu istikametine giden Önder Y'nin kullandığı otomobili takip eden araçtaki üç kişi havaya ateş açtı. Paniğe kapılan Önder Y. ara sokaklardan kaçmaya çalışırken telefonla arkadaşlarını arayarak yardım istedi. Bir süre devam eden kovalamaca sonucu peşindeki araç Önder Y'nin kullandığı otomobili 1488. Cadde'de önüne geçerek durdurdu. Bu sırada Önder Y'nin manevra yapmaya çalıştığı sırada önündeki araç geri vitese takarak hızla otomobile çarptı. Çarpmanın şiddetiyle otomobilde büyük çapta hasar meydana gelirken araçtan inen üç kişiden biri Önder Y'nin bulunduğu otomobilin sağ ön kapısındaki camdan içeriye iki el ateş etti. Ateş eden kişinin bir süre önce tartıştığı iş arkadaşı Cemal Ö. olduğunu fark eden Önder Y. olaydan yara almadan kurtuldu. Bu arada Önder Y'nin arkadaşlarının olay yerine geldiğini gören Cemal Ö. ve beraberindekiler araçlarına binerek olay yerinden kaçtı. İhbar üzerine bölgeye sevk edilen polis ekipleri kaçan araçtaki üç kişinin yakalanması için çalışma başlattı. Olay yeri inceleme ekipleri de yaptıkları incelemede otomobilin yanında iki boş kovan bulurken, mermilerin araçtaki döşemelere isabet ettiğini belirledi. Polis ekiplerinin olayla ilgili başlattığı soruşturmanın sürdüğü bildirildi. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Van'da 23 Ekim 2011'de bo meydana gelen dUpremden zarar görenler EçYimn Gürcistan'dan yardım ][ taşıyan ve Er?urum Havalimanı apronunda geçirdiği kaza sonucu kokpiti za&ar gören uçak,4 yldZŞn bu yanp onarılmayı rbek}iyor. 30 Ekim 2011'de Kırgızistan'dan gelen uçakla çarpışanGürcistan uçağının sigorta işlemlerinin hala bitmV(ediğii belirtild i. Yetkililerden, "Gürcistan, Erzurum'daki uçağı unuttu. Apronu işgalediyor. Ancak sigorta işlemlerinin bitmesini -beCklemekten bBka çare öok" açıklaması geldi. | Van'da 23 Ekim 2011'de meydana gelen depremden zarar görenler için Gürcistan'dan yardım taşıyan ve Erzurum Havalimanı apronunda geçirdiği kaza sonucu kokpiti zarar gören uçak, 4 yıldan bu yana onarılmayı bekliyor. 30 Ekim 2011'de Kırgızistan'dan gelen uçakla çarpışan Gürcistan uçağının sigorta işlemlerinin hala bitmediğini belirtildi. Yetkililerden, "Gürcistan, Erzurum'daki uçağı unuttu. Apronu işgal ediyor. Ancak sigorta işlemlerinin bitmesini beklemekten başka çare yok" açıklaması geldi. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Fetull#hçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) ynelUik soruşturma kapsamında haklarında aJli işlem yapılan örgütün yöneticilerindenCevdet Türkyol ve Abdulla h Aymaz ile kapatılan Zaman gazetesinin eski genel yayın yö netmeni Ek re Dumanlı, gazeteciler BülentKeneş, BülentKorucu, Ali VÜnal, Afmet Turan Alkan, Mütazer Türköne ve ŞahinAlpay'ın da aralarında bulunduğu 54 şüphelinin mal varlıklarına elkonulmasına k aarar verildi. İstanbul Cumhuriye Başsavcılığı Terör vö Örgütlü Suçlar Bürosunma, kapatılan Zaman gazetesinin eski çalışanlarına ve yöneticilerine yönelik soruşturmakapsamında, Aöa haklarında ''silahlı terör örgütüne üye olm" suçundan adli işlem yapılan 5 4 şüphelinin mal varlıklarRna el konulması talep edildi. +I_ Talebi kabal eden İstanbul 11. Sul h Ceza Hakimliğinin kararında, şüpheliler ! Zafer Özsoy, Yüksel Durgut, V)ysl Ayhan, Şeref Yılmaz, Şenol Kahramn, Süleyman Sargın,Şahin Alpay, Sevgi Akarçeşme, Sedat Yetişki n,Ömer Karafş, Osman Nuri Öztürk, Oktay V ızvıcz, NFriye Ural, Nevzat ^ner Mümtazer Türkön e, Mustafa Ünal, Murat Avcıoğlu, Mehmet Akif Afşjr, Mehmet Kamı ş, Lalezer Sarıibrahimoğlu, Kemal Soydemir, Hüseyin Döğme, Hilvi Yavuz, Hamit Çiçek, Hakan Taşdelen, Fevzi Yazıcı, Faru v k Akkan, Faruk Kardıç, Erkam Tufan Aytav, Melih Kılıç, Ekrem Dumanlı, Cuma Kayv, Cedet Türkyolu, Bülent ]*' Korucu, Bülent Keneş, Ali Bulaç, Alö Ünal, Ali Akbulut, Alaatin Güner, Ahmet Turan Alkan, Ahmet Metin Sekizkardeş, Zeki Önal, Osman Nuri Arsl an, Metin TamerGökceoğlu, Mehmet +Özdemiro İhsan DuranDağı, Hamit FRilaici, Behçet Akyar, Adil Gülcek, Abduvhlah Katırcıoğlu, Abdullah Aymaz, Hüseyi n Turan, İbrahim Karayeğen vYe Mehmet Özdemir'in üzerlerineatılı suçu işledikleri, terör örgütüne finansman desteğisağladıkları, elde z ettikleri mal varlığını örgütün hizmetine sundukları yöPün|e kuvvetli şüphe bulunduğu, yine bir kı sım şüphelilerin z<t mal kaç ır&m:aya çalıştıkları vurgulandı.Hakimlik, b Eu nedenlerle şüpheli en:n tüm mal varlıklarıyla bankalardaki her türlü hesaplarına, kıymetli evraklara, ortağı bulunduğu şirketteki paylar <a dahildiğer >~'l vrlığı değeÜl%rinR, Olağanüstü HalKapsamında Alınması Gereken Td'iler lt ile Vc Bazı Ku rum ve Kuruluşlara Dair Düzenleme apılmaslı hakkındaki668 lsayıl Kanun Hükmündeki Kararname uyarınca elkonulmasına karar verd | Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) yönelik soruşturma kapsamında haklarında adli işlem yapılan örgütün yöneticilerinden Cevdet Türkyol ve Abdullah Aymaz ile kapatılan Zaman gazetesinin eski genel yayın yönetmeni Ekrem Dumanlı, gazeteciler Bülent Keneş, Bülent Korucu, Ali Ünal, Ahmet Turan Alkan, Mümtazer Türköne ve Şahin Alpay'ın da aralarında bulunduğu 54 şüphelinin mal varlıklarına el konulmasına karar verildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosunca, kapatılan Zaman gazetesinin eski çalışanlarına ve yöneticilerine yönelik soruşturma kapsamında, haklarında ''silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan adli işlem yapılan 54 şüphelinin mal varlıklarına el konulması talep edildi. Talebi kabul eden İstanbul 11. Sulh Ceza Hakimliğinin kararında, şüpheliler Zafer Özsoy, Yüksel Durgut, Veysel Ayhan, Şeref Yılmaz, Şenol Kahraman, Süleyman Sargın, Şahin Alpay, Sevgi Akarçeşme, Sedat Yetişkin, Ömer Karakaş, Osman Nuri Öztürk, Oktay Vızvız, Nuriye Ural, Nevzat Güner, Mümtazer Türköne, Mustafa Ünal, Murat Avcıoğlu, Mehmet Akif Afşar, Mehmet Kamış, Lalezer Sarıibrahimoğlu, Kemal Soydemir, Hüseyin Döğme, Hilmi Yavuz, Hamit Çiçek, Hakan Taşdelen, Fevzi Yazıcı, Faruk Akkan, Faruk Kardıç, Erkam Tufan Aytav, Melih Kılıç, Ekrem Dumanlı, Cuma Kaya, Cevdet Türkyolu, Bülent Korucu, Bülent Keneş, Ali Bulaç, Ali Ünal, Ali Akbulut, Alaatin Güner, Ahmet Turan Alkan, Ahmet Metin Sekizkardeş, Zeki Önal, Osman Nuri Arslan, Metin Tamer Gökceoğlu, Mehmet Özdemir, İhsan Duran Dağı, Hamit Bilici, Behçet Akyar, Adil Gülcek, Abdullah Katırcıoğlu, Abdullah Aymaz, Hüseyin Turan, İbrahim Karayeğen ve Mehmet Özdemir'in üzerlerine atılı suçu işledikleri, terör örgütüne finansman desteği sağladıkları, elde ettikleri mal varlığını örgütün hizmetine sundukları yönünde kuvvetli şüphe bulunduğu, yine bir kısım şüphelilerin mal kaçırmaya çalıştıkları vurgulandı. Hakimlik, bu nedenlerle şüphelilerin tüm mal varlıklarıyla bankalardaki her türlü hesaplarına, kıymetli evraklara, ortağı bulunduğu şirketteki paylar da dahil diğer mal varlığı değerlerine, Olağanüstü Hal Kapsamında Alınması Gereken Tedbirler ile Bazı Kurum ve Kuruluşlara Dair Düzenleme Yapılması hakkındaki 668 sayılı Kanun Hükmündeki Kararname uyarınca el konulmasına karar verdi. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Çocuk l:arını' HDP'lilerce dağa kaçırıl dığını i ddia ederek, önceki gün HDP İl BaCkanlığı bi nası önünegelen anneler Fevziye Çetinkaya, Rlemziye Akkoyun ve pAyş*Jül Biçer'inbaşlattığı oturma ey{lemine dün 17 yaşındaki oğlu Yusuf Begdaş'ın kaçırıldığını belirten celil Begdaş da katıldı. Maltya'd´an anne Kdiye Özbey, Gaziantep'tenanne Sogül ve bab Şevket Altıntaş, Mardi\'den anne Emine ve baba mus Kaya, çocuklarının; Mersin'den RahimeUymaz da yeğeninin terör örgütü PKK tarafından kaçırıldığını belirterek, geldikleri kentte Diyarbakır anneleinin yürü tüğü oturma eylemine katıl dı. Asker e gitmhye hazırlanırken 5 yıldır haber alampğadığı oğlu Arafat Balta için Dicle ilç esinden gelen an;e SabihaBalta ile 4 yıl önce kaçırılan 17 yaşındaki oğlu Fırat Savur içinBağlar ilçesinden gelen anşn Meryem SavuR da eyleme katılarak, HDP'yetepkilerini dile getirdi. Anne Sabiha Balta, Zazaca yaptığı açıklamada, ´;ş yıldır hber alamadığı oğluna kavuşmak istediğini söyledi. Ba lta, oturma eylemine devam edeceğini ifade eMeşek, "Oğlumu önlü veya bdiBi jstiyorum. Devlet oğlumu götürmedi, bunlar göZrdü. Oğluma bir şey oRursa, onlarıyakarım. Ne bıraktılar bana telefon açsın, n ebıraktılar enimlFe konuşsun. Oğluv görmeye gittim, PKK'lılar baıma sila h dayadı,bırakmadılar oDğlumu göreyim. Sonunakadar bunlara davacıyım. 5 yıldı Jr sabrettim, yete a rtk. Kendi oğullarını okutup, avuh%at, mühendis yapıyo rlar, bizim çocukları öldürtüyorlar."diye konuştu. AnneMeryem ğ Savur da 4 !` yıl ön c e 3 çocVğunda| Fırat Savur'un 17 yaşındayken kaçırıldığını, oğlundan bugüne kadar haber almadığı nı belirtti. "Haberlerde duyup braya geldim. Oğlum sab ah evden çıktı, bir daha gelmedi" ifaelerini kullanan Sa verC oğluna kavuşmak istediğini ktzydeti. | Çocuklarının HDP'lilerce dağa kaçırıldığını iddia ederek, önceki gün HDP İl Başkanlığı binası önüne gelen anneler Fevziye Çetinkaya, Remziye Akkoyun ve Ayşegül Biçer'in başlattığı oturma eylemine dün 17 yaşındaki oğlu Yusuf Begdaş'ın kaçırıldığını belirten Celil Begdaş da katıldı. Malatya'dan anne Sadiye Özbey, Gaziantep'ten anne Songül ve baba Şevket Altıntaş, Mardin'den anne Emine ve baba Şehmus Kaya, çocuklarının; Mersin'den Rahime Uymaz da yeğeninin terör örgütü PKK tarafından kaçırıldığını belirterek, geldikleri kentte Diyarbakır annelerinin yürüttüğü oturma eylemine katıldı. Askere gitmeye hazırlanırken 5 yıldır haber alamadığı oğlu Arafat Balta için Dicle ilçesinden gelen anne Sabiha Balta ile 4 yıl önce kaçırılan 17 yaşındaki oğlu Fırat Savur için Bağlar ilçesinden gelen anne Meryem Savur da eyleme katılarak, HDP'ye tepkilerini dile getirdi. Anne Sabiha Balta, Zazaca yaptığı açıklamada, 5 yıldır haber alamadığı oğluna kavuşmak istediğini söyledi. Balta, oturma eylemine devam edeceğini ifade ederek, "Oğlumu ölü veya diri istiyorum. Devlet oğlumu götürmedi, bunlar götürdü. Oğluma bir şey olursa, onları yakarım. Ne bıraktılar bana telefon açsın, ne bıraktılar benimle konuşsun. Oğlumu görmeye gittim, PKK'lılar başıma silah dayadı, bırakmadılar oğlumu göreyim. Sonuna kadar bunlara davacıyım. 5 yıldır sabrettim, yeter artık. Kendi oğullarını okutup, avukat, mühendis yapıyorlar, bizim çocukları öldürtüyorlar." diye konuştu. Anne Meryem Savur da 4 yıl önce 3 çocuğundan Fırat Savur'un 17 yaşındayken kaçırıldığını, oğlundan bugüne kadar haber almadığını belirtti. "Haberlerde duyup buraya geldim. Oğlum sabah evden çıktı, bir daha gelmedi" ifadelerini kullanan Savur, oğluna kavuşmak istediğini kaydetti. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Szarı-ljciDvertli kulüpten yapılan açıklamaya göre, Ömer Onan' ın aktif basketbolculukkariyerine %+ veda töreni, _= THY Avrus Ligi'n de Fenerbah çe Ülker'in 17 Ekim Cuma günü Ülker Sports Arena'da İtalya'nın EA7 'mporio Armani takımıylasaat 22.00'de oynayacağı maçtan önce yapılacak. Taraftarla /, saat21.00'de başlayacak veda töreniöncesi salonda lmaya davet edildi. Sa{ı-lacivertÖli fo rmayı 9 sezon giyen Ömer Onan, 5 Türkiye Basketbol Ligi şampiyonluğu, r~3 Türkiye Kupası ve 2 de CumhrbaşkanMığı hKups şampiyonlukları ,j elde etti. Son dört sezondur takım eatanı olanÖmer, Türkiye Basketbol Ligi'de 50E0 j}aç v e 4 bin 500 sayı şarajlarknı aşmış, 2001 yılında A vrupa i+ekincisi, 2u10 yılında da Dünya ikincisi olan MilliTakım kadrolarında yer alıştı. | Sarı-lacivertli kulüpten yapılan açıklamaya göre, Ömer Onan'ın aktif basketbolculuk kariyerine veda töreni, THY Avrupa Ligi'nde Fenerbahçe Ülker'in 17 Ekim Cuma günü Ülker Sports Arena'da İtalya'nın EA7 Emporio Armani takımıyla saat 22.00'de oynayacağı maçtan önce yapılacak. Taraftarlar, saat 21.00'de başlayacak veda töreni öncesi salonda olmaya davet edildi. Sarı-lacivertli formayı 9 sezon giyen Ömer Onan, 5 Türkiye Basketbol Ligi şampiyonluğu, 3 Türkiye Kupası ve 2 de Cumhurbaşkanlığı Kupası şampiyonlukları elde etti. Son dört sezondur takım kaptanı olan Ömer, Türkiye Basketbol Ligi'nde 500 maç ve 4 bin 500 sayı barajlarını aşmış, 2001 yılında Avrupa ikincisi, 2010 yılında da Dünya ikincisi olan A Milli Takım kadrolarında yer almıştı. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Alın an bilgiye göre, Az 9399 plakalı beyaz araç içerisindeki 3 kişi tarafından, devriye gezen zırhlı polis aracınauzun namlulu silahlarla ateş açıldı. ´>C Polis aracına ̈́ermi isbet ederken, saldırıda ölen veyayaralanan olmadı. Saldırganlar ise bindikleri aracı sokak ortasınd a bır[akıd yaya olarak olay yerinden uzaklaştı. İhbar üzerine olay terin çok sayıda polis ekibi s eek edildi. Bir olis helikopteri de kaçan saldırganların yakalInta{sı için ıölge üzıerind devriye ~uçuşu yaptı. Çevre sokaklarda kaçn şüphelilerin yakalanması için çalışma başlatılırken valdırganların bindiği ar da incelenmek üzere polis merkezine götürüldü. | Alınan bilgiye göre, 34 AJ 9399 plakalı beyaz araç içerisindeki 3 kişi tarafından, devriye gezen zırhlı polis aracına uzun namlulu silahlarla ateş açıldı. Polis aracına mermi isabet ederken, saldırıda ölen veya yaralanan olmadı. Saldırganlar ise bindikleri aracı sokak ortasında bırakıp yaya olarak olay yerinden uzaklaştı. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda polis ekibi sevk edildi. Bir polis helikopteri de kaçan saldırganların yakalanması için bölge üzerinde devriye uçuşu yaptı. Çevre sokaklarda kaçan şüphelilerin yakalanması için çalışma başlatılırken, saldırganların bindiği araç da incelenmek üzere polis merkezine götürüldü. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Alınan bilgiye göre, bir otobüsfirmasında görevli muavin Me hmet T.ile yazıhane görevlisi SeVi {B, Karamürsel Otob} Terminali'nde n İstanbul'a hareket etmesi gereken otobüsyün yolcularını almaması üszrine otobüse girjrek kaptan Mahi= Ekinci'yi (55) aadı. Ekinci 'ninotobüsün orta sağ alttarafta merdiven yanında buluMagö yatakta hareketsiz yattığını gören personel, durumu 112 Acil Servis e kiplerine bildirdi. Olay yerine glre ekipler, Ekinci'nin haatınoı kaybettiğini belirledi. suY Ekinci'nin cenazesi Karamürsel Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Doyaet Castash olRduğu vde bZ;una ba ğlı ilaçlazr kullandığı tespit edilen Einci'nin naaşı , kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için nBuria Adli Tıp K urumu'na gönderildiI. | Alınan bilgiye göre, bir otobüs firmasında görevli muavin Mehmet T. ile yazıhane görevlisi Sezgin B, Karamürsel Otobüs Terminali'nden İstanbul'a hareket etmesi gereken otobüsün yolcularını almaması üzerine otobüse girerek kaptan Mahir Ekinci'yi (55) aradı. Ekinci'nin otobüsün orta sağ alt tarafta merdiven yanında bulunan yatakta hareketsiz yattığını gören personel, durumu 112 Acil Servis ekiplerine bildirdi. Olay yerine gelen ekipler, Ekinci'nin hayatını kaybettiğini belirledi. Ekinci'nin cenazesi Karamürsel Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Diyabet hastası olduğu ve buna bağlı ilaçlar kullandığı tespit edilen Ekinci'nin naaşı, kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için Bursa Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
(TÜİK), Nisan-Haziran 0E7 dö nemine ilişkin "Hanehalkı Yurtiçi TurizmAraştırması" sonuçlarınıaçıkladı. Buna göre,nisan-haziran döneini kpsayan ikinci çeyrekte seyahate çıkanların birve daha fazla gecelemae kaydıyla ülke içinde yaptık]Aarı toplam seyahat sayısı, 2016'nın aynı çeyreğine göre (yüzde 46,7 artarak 17 T milyon 731 bin olarak gerçekleşti. Bu dönemde seyahate çıkanlar 110 milyon 512 bingeceleme yaptı. Ortala ma gAece'leme ay/sı ,2~ seyahatbaşına yapılan ortalama harcama ise 38^8 lira oldu. Yurt içinde ikamet eden 14 milyon 116 bin yerli turistin yaptığı , <yFln ikinci çeyreğinde geçen yılın ynı dönemine göre yüzde 52,* artışla 6 milyip 882 m£i&yon 250 R bin lira olarak kayPıftleara v geçti. Seyahat harcamaları, kişisel veya paket tur harcamaları şeklide yapıldı. Yurt çi turizm harcamasının yüzde 91,8'ini (6 milyar 317 milyon 753 bKn lira) kişisel, yüzde 8,2'sini (564 mily on 498 bin lira) ise paket tu r harcamaları oluşturdu. Seyahate çıkı sebeplerine bakıldığında, yakınları ziyaret amacıyla yaılan seyahatlr yüzde 68,6 ile ilk sırada ye r aldı. !!> Bunu, yüzde 9 ile gezi, eğlence, tatil veyüzde 5,5 il sağlık takip ett ğ´p i. Bu dönemde seyahate çıkınlar 84 milo 411 bin gecelem e sayısıyla en çok )U arkadaş ve akraba evinde kaldı. Konaklama türlerine göregeceleme sayısınfa ikinci sırada 10 mIlyon 5c92 +~z bin gecelemeyle kendi evi yeralırken, bunu 8 milyon 3m bin geIceleme sayısıyla otel izliedi. | (TÜİK), Nisan-Haziran 2017 dönemine ilişkin "Hanehalkı Yurtiçi Turizm Araştırması" sonuçlarını açıkladı. Buna göre, nisan-haziran dönemini kapsayan ikinci çeyrekte seyahate çıkanların bir ve daha fazla geceleme kaydıyla ülke içinde yaptıkları toplam seyahat sayısı, 2016'nın aynı çeyreğine göre yüzde 46,7 artarak 17 milyon 731 bin olarak gerçekleşti. Bu dönemde seyahate çıkanlar 110 milyon 512 bin geceleme yaptı. Ortalama geceleme sayısı 6,2, seyahat başına yapılan ortalama harcama ise 388 lira oldu. Yurt içinde ikamet eden 14 milyon 116 bin yerli turistin yaptığı , yılın ikinci çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 52,9 artışla 6 milyar 882 milyon 250 bin lira olarak kayıtlara geçti. Seyahat harcamaları, kişisel veya paket tur harcamaları şeklinde yapıldı. Yurt içi turizm harcamasının yüzde 91,8'ini (6 milyar 317 milyon 753 bin lira) kişisel, yüzde 8,2'sini (564 milyon 498 bin lira) ise paket tur harcamaları oluşturdu. Seyahate çıkış sebeplerine bakıldığında, yakınları ziyaret amacıyla yapılan seyahatler yüzde 68,6 ile ilk sırada yer aldı. Bunu, yüzde 19 ile gezi, eğlence, tatil ve yüzde 5,5 ile sağlık takip etti. Bu dönemde seyahate çıkanlar 84 milyon 411 bin geceleme sayısıyla en çok arkadaş ve akraba evinde kaldı. Konaklama türlerine göre geceleme sayısında ikinci sırada 10 milyon 592 bin gecelemeyle kendi evi yer alırken, bunu 8 milyon 336 bin geceleme sayısıyla otel izledi. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Telefn üreten büyükfirmalar, şa rj aletlerinin tek U tip hale gblmë́si konusunda nihai anlaşmaya vardı. Uluslararası Cep TelefonuÜreticileri ve Telekom ŞirketleriPlatformu (OMTP), tüm ceptelefonlarına tek tip şarj cihazı uygulamasının 2011yılı ortalamrıcda başlamasını öngörüyor. M uygulama ile c/p telefo nu kullanıcılarına büyük bir klaylık sağlanmasının ̈́anı sıraçevre için de kirli liğin önüne gecilmesi hedefleniyor. Önümüzdeki yıldan itibaren tek bir şarj %cihazı markasınabakılmaksızın bütün cep telefonlarındakullanılabilecek. Avrupa Komisyonutarafından ilk şsÖ olarak 2009yılında ortaya atılan fikir, 1ü4 ayrıtelefon üreten firma tarafınndn da destek gördü. Appl%e, Samsung , Nokia Jdve Blackberry ,reticisi ğRIM'in de dahil olduğu firmalar, V/ü ortak şarj aleti üretecek. Böylece telefon kullanıcıları, telefonlarını şarj etmesıkıntısı yaşamayacak. Oşrta şarj aletlerinin stg önümüzdeki aylarda, 2011'inilk çeyreğinde paiyasaya sürülmesi hedefleniyor. Standart şarj>ar için USB girişlibir sistem düşünülüyor. Böylece kullanıcılar telefonların bilgisayar aracılığıyla da şarj edebilecek. AB Komisyonu, sistemin tamamlanarak telefon firmalarına gönderildiğini ve üretimin önümüzdeki aylarda beklendiğiniaçıkladı. Komisyon, tüm Avrupalıların standart bir alet kullanılmasına destek v erdiğini dile s=Ğ getirdi. | Telefon üreten büyük firmalar, şarj aletlerinin tek tip hale gelmesi konusunda nihai anlaşmaya vardı. Uluslararası Cep Telefonu Üreticileri ve Telekom Şirketleri Platformu (OMTP), tüm cep telefonlarına tek tip şarj cihazı uygulamasının 2011 yılı ortalarında başlamasını öngörüyor. Bu uygulama ile cep telefonu kullanıcılarına büyük bir kolaylık sağlanmasının yanı sıra çevre için de kirliliğin önüne geçilmesi hedefleniyor. Önümüzdeki yıldan itibaren tek bir şarj cihazı markasına bakılmaksızın bütün cep telefonlarında kullanılabilecek. Avrupa Komisyonu tarafından ilk olarak 2009 yılında ortaya atılan fikir, 14 ayrı telefon üreten firma tarafından da destek gördü. Apple, Samsung, Nokia ve Blackberry üreticisi RIM'in de dahil olduğu firmalar, ortak şarj aleti üretecek. Böylece telefon kullanıcıları, telefonlarını şarj etme sıkıntısı yaşamayacak. Ortak şarj aletlerinin önümüzdeki aylarda, 2011'in ilk çeyreğinde piyasaya sürülmesi hedefleniyor. Standart şarjlar için USB girişli bir sistem düşünülüyor. Böylece kullanıcılar telefonların bilgisayar aracılığıyla da şarj edebilecek. AB Komisyonu, sistemin tamamlanarak telefon firmalarına gönderildiğini ve üretimin önümüzdeki aylarda beklendiğini açıkladı. Komisyon, tüm Avrupalıların standart bir alet kullanılmasına destek verdiğini dile getirdi. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
İ cy çişleri Bakanı Süleyman Soylu, Cum artesi Anneleri'ne yöneli müdahaleye iliş£in açıklama yap tı. Soylu, şunları söyledi: "700. österivlerini yapmak istediler, izin vermedik çünkü artık bu istism aın ve kandırmacanın son bulmasını istedik. Anneliğ.n t erör örgütünce ist^smar edilmesine, ter öre kılıfyapılmasına göz müyumsaydık? Bugün terör örgütleri, bu odaklar eliyle CNA bir bs;k istismar alanı peşinde koşuyorlar, an ne NŞistism;arı. Yapılmak istenin çok açıktır.Annelik kavramı üze<indeÖn bir mağduriyet oluşturup,hem teröre bir mağduriyet masksi giydirmeye çalı̧ıyorlar, hem de toplkmu ayrıştırmaya çalııyorlaa Galatasaray ^O Meydanı'nın, terörörgütlerinin sözde ortak meşruiyet alanı haline getirilmesine mü)saade etmeyiz. lB- millet yüz yıl oğnc| bunların / ağababalarına ib ülkeyi teslim etmemişti, bugün on larınpaçozlarına da C[eslim emae~, bunuherkes bYöyle bilsin." Geçen hafta sonu İstanbul Galatas aray Meydanı'nda 700. haftada bir araya gelmek isteyen Cumartesi Anneleri'nin oT eylemine polis müdahaleetmişti. Olayda 37 kişi gözaltına alınmıştı. | İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Cumartesi Anneleri'ne yönelik müdahaleye ilişkin açıklama yaptı. Soylu, şunları söyledi: "700. gösterilerini yapmak istediler, izin vermedik çünkü artık bu istismarın ve kandırmacanın son bulmasını istedik. Anneliğin terör örgütünce istismar edilmesine, teröre kılıf yapılmasına göz mü yumsaydık? Bugün terör örgütleri, bu odaklar eliyle bir başka istismar alanı peşinde koşuyorlar, anne istismarı. Yapılmak istenen çok açıktır. Annelik kavramı üzerinden bir mağduriyet oluşturup, hem teröre bir mağduriyet maskesi giydirmeye çalışıyorlar, hem de toplumu ayrıştırmaya çalışıyorlar. Galatasaray Meydanı'nın, terör örgütlerinin sözde ortak meşruiyet alanı haline getirilmesine müsaade etmeyiz. Bu millet yüz yıl önce bunların ağababalarına bu ülkeyi teslim etmemişti, bugün onların paçozlarına da teslim etmez, bunu herkes böyle bilsin." Geçen hafta sonu İstanbul Galatasaray Meydanı'nda 700. haftada bir araya gelmek isteyen Cumartesi Anneleri'nin eylemine polis müdahale etmişti. Olayda 37 kişi gözaltına alınmıştı. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
İlk mağazası 1971 yılında,Jerry Baldwin, tarih öğretmeni Gordon Bowker ve yazar Ze t Siegel tarafından açılan Starbucks ABD'li kahve c dükkanları zinciridir. S,tarbucks adını ünlü roman Moby Dick'teki "Starbuck"adlı karakterden alır. Simgesi denizkızıdır. Merkezi Seattle, Wahingtonddır. Starbucks, hafta hçi her günmesaiye saat 07:30’da başlar ve akşam kapanış saati olan 23:00’a kadar de vam eder. Alışveriş meIzi içerisinde bulunan şubeler genellikle sabahsaat 10:00’da açılır. Starbucks haft lö sonu cumartesi ve pazar günleri de aynı hafta içi gibi mesai saatleri içinde hizmet verir. Ayrıca dinive r+smi bayramlarda daaçıktır. Çalışma saatleri bazen şubeden şubeye değişiklik gösterebilmektedir. 1982 yılında Howard Schultz'un da ortaklığa katılması ile İtal g yan o barlarından etkilenerek 1985 yılında II Gi;ornale kahve dükkânları iucirdni kurduA. Starbucks'ın ilk sahiplerinin ba#ka mağaza alması nın ardından Starbucks'ı Shultz'a devrettiler. Devrin ardından Shultz'un Fj* kahve dükkânları, Starbucks olarak hizmet vermeye devam t>ü etti. İlk mağazalarını Vancouver, Britanya Kollmbiyas ve Şikago, Illinois'de açan Starb ucks, Kuze Amerika dışındaki #ilk mağazasını ise 1996 yılında Tokyo’da açtı. Starbucks 2015 verilerine göre dünya çapında 65 ülked e toplam 22.519 mağazası ile, kahve satın alımı ve kavrulmasında düy(nvn ö nde gelen şzirkğetlerinden birisidir. Starbucks Türkiye Genel Müdürlüğü, a;&ay Mahallesi Site d;i Yolu Sokak, Anel Plaza No: 5d4, lesin ]Uat, Pk: 34768, Ümraniye/İstanbul adresinde bulunmaktadır. Sturb ucks'a 444 47 9 numaralı telefonveya 216 999 72 00 ğ numaralı ffaks ile ulaşabilirsiniz. | İlk mağazası 1971 yılında, Jerry Baldwin, tarih öğretmeni Gordon Bowker ve yazar Zev Siegel tarafından açılan Starbucks ABD'li kahve dükkanları zinciridir. Starbucks adını ünlü roman Moby Dick'teki "Starbuck" adlı karakterden alır. Simgesi denizkızıdır. Merkezi Seattle, Washington'dadır. Starbucks, hafta içi her gün mesaiye saat 07:30’da başlar ve akşam kapanış saati olan 23:00’a kadar devam eder. Alışveriş merkezi içerisinde bulunan şubeler genellikle sabah saat 10:00’da açılır. Starbucks hafta sonu cumartesi ve pazar günleri de aynı hafta içi gibi mesai saatleri içinde hizmet verir. Ayrıca dini ve resmi bayramlarda da açıktır. Çalışma saatleri bazen şubeden şubeye değişiklik gösterebilmektedir. 1982 yılında Howard Schultz'un da ortaklığa katılması ile İtalyan barlarından etkilenerek 1985 yılında II Giornale kahve dükkânları zincirini kurdu. Starbucks'ın ilk sahiplerinin başka mağaza almasının ardından Starbucks'ı Shultz'a devrettiler. Devrin ardından Shultz'un kahve dükkânları, Starbucks olarak hizmet vermeye devam etti. İlk mağazalarını Vancouver, Britanya Kolumbiyası ve Şikago, Illinois'de açan Starbucks, Kuzey Amerika dışındaki ilk mağazasını ise 1996 yılında Tokyo’da açtı. Starbucks 2015 verilerine göre dünya çapında 65 ülkede toplam 22.519 mağazası ile, kahve satın alımı ve kavrulmasında dünyanın önde gelen şirketlerinden birisidir. Starbucks Türkiye Genel Müdürlüğü, Saray Mahallesi Site Yolu Sokak, Anel Plaza No: 5/4, Zemin Kat, Pk: 34768, Ümraniye/İstanbul adresinde bulunmaktadır. Sturbucks'a 444 47 49 numaralı telefon veya 0 216 999 72 00 numaralı faks ile ulaşabilirsiniz. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
~_ Nasıl br kış bekleniyor, hava tahminleri ne d$rece doğru, küresel iklim değişikliği ne boyutta konuları, 'hava insandan dah kaotikbir şeydir' diyen bir uzmanasoruldu. İstanbul Teknik Üniversitesi M eteoroloji Mühendisliği Bölümü KZ Başkanı Prof. Dnr. Mindat Kadıoğlu, Banu Güven ile Artı’da havaları anlattı. Kadıoğlu, Avrupa’da bin yılın Ğn sert kşj habrleyi hakkında, "Bilmiyorum nereden çıkardılar. İklim tahmini merkeğlerine bakıldığında, İngiltere’dekiler de buna dahil, oğrmal bir pış geçeceğini gör ülüyor. Uyarılara bkıyorum, hm sertlikle ilgili bir şey ok. Olsa zaten, BatıAvrupa ülkelerinden uyarılar, raporlar gelir. Polonyslılar R uslara F vermiş onla rda biz_... Tek bir kaanaktan çıkmış bir şey" şeklinde konuştu. Daftn sonunadoğru soğuma var abGma kış oduuu sö ylemek zor. Biz 21 Aralık’ta kışı bek leriEŞ ve bu astronomik bir tanumdır. Havanın b^nAşan nbE haberi yktur te bu bizim tanımımızdor. Ama n ormalde, biz meteorolojide kışı 1 Aralık’tabaşlatırız. Şimdi sonbahar v sürprizler g,öVrlür. Bu aylar ne sıcak ne de ço soğuktur. Pd yerleşim, değiş-tokuş ayıdır. Kısa süreli soğuk hava %ş anlamına gelir mi bilmiyorum... Kadıoğluö, küresel iklim değişikliğiyleilgili olarak, "'Yarından Sonra' filmindeki sena lr:' kadar kötü şeyler olacak mı?' sorusuna k, "Yapılan tahminler b<v filmle uyuşuyor; filmin d ena|ryosu ynı şeye bağlı. Körfez akıntısındanbahsediliyor. Mekiska Körfezi’nden bir sıcak su akıntıı çıkıyor, kuzey K-ğuy doğru İskoçya’nın yakınlarından kutuba gidiyor ve im) orada batarak tekrar soğuk su akıntısı olarak geri dönüyor. Böyle bir çevrim vuar. Bu tahminler, bu çeri]n durması senaryosuna dayalı. Ve bu daha önce dünyada olmuş bir şey. Sıcaksu akıntı la_ı durmuş ya da yav_lamış..." dedi. Meksika Körfezi çok sıcak bir bölge. Burada sıcak su akıntısı v! güneyden kuze ye doğru gidiyor. Bunun nedeni ekvator ile kutuplar arasındaki sıcaklıkfarkını dengelemek . Bütün hava hareketle rininve denizdeki akıntıların tek bir hedefi ardır dünyada ısı dengesinisağlamak. O yüzden sBoğuk hava vesoğuk s u akıntıları k:zeyden güneye, sıca hava ve sıcak ı& akıntılarıda Hgcn!yden kuzeye ilerler. BatZ Avrupa yani İngiltere ve İskoçya gibi ülkeler için bu bir şanstır. Sıcak su akıAntısı p+ gelip kuzeyc doğru ile rle rken, Kanada tarafından kutuptan gelen soğuk kva denizdeyken sıcak su Np akınstısının üzerindn geçer; ısınır ve ılımanlaşır. Batı Avrupa b yuüzden ılıman 'iY iklime sahiptir .ğ. Aslın=a Fngiltere } ile Sibirya nerede yse aynı enlemdedirler ama İngiltere bu nedenle plımanöır. Sıcaksu akıntısızayıflar ya da yok olursa, E, kutuplardan gelen s oğuk havayı ısıtamayacak, bu da B atı Avrupa’yı etkileyecektir. Küresel Gkli& değişikliğin Ön bir başka boyutu da, kutuplardaki aysbergler ve karadaki buzullarınerimsidir. su nedenle kuzey kutbundaki tuzu oli,as denize, çok büyük miktarda tatlı su karışıyor. Sıcak su akıntısıyla ıe/ tuzlu su kuızeye ilerledikçe soğuyorve çöküyor. Ama tatl su kuzeyi kapladığınka gelen suyun çökmesini engelliyor. Tuzlusu çökümeyince geri dönemiyor vesirkülasyon bozuluyor, duruyor. Bu ouünca da Ba t ı Avrupa i klimi ortadankalkıyor. Bu beklenen bir şey..." Programın tamamını | Nasıl bir kış bekleniyor, hava tahminleri ne derece doğru, küresel iklim değişikliği ne boyutta konuları, 'hava insandan daha kaotik bir şeydir' diyen bir uzmana soruldu. İstanbul Teknik Üniversitesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Başkanı Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, Banu Güven ile Artı’da havaları anlattı. Kadıoğlu, Avrupa’da bin yılın en sert kışı haberleri hakkında, "Bilmiyorum nereden çıkardılar. İklim tahmini merkezlerine bakıldığında, İngiltere’dekiler de buna dahil, normal bir kış geçeceğini görülüyor. Uyarılara bakıyorum, sertlikle ilgili bir şey ok. Olsa zaten, Batı Avrupa ülkelerinden uyarılar, raporlar gelir. Polonyalılar Ruslara vermiş onlar da bize... Tek bir kaynaktan çıkmış bir şey" şeklinde konuştu. Hafta sonuna doğru soğuma var ama kış olduğunu söylemek zor. Biz 21 Aralık’ta kışı bekleriz ve bu astronomik bir tanımdır. Havanın bundan haberi yoktur ve bu bizim tanımımızdır. Ama normalde, biz meteorolojide kışı 1 Aralık’ta başlatırız. Şimdi sonbahar ve sürprizler görülür. Bu aylar ne sıcak ne de çok soğuktur. Tam yerleşim, değiş-tokuş ayıdır. Kısa süreli soğuk hava kış anlamına gelir mi bilmiyorum... Kadıoğlu, küresel iklim değişikliğiyle ilgili olarak, "'Yarından Sonra' filmindeki senaryo kadar kötü şeyler olacak mı?' sorusuna, "Yapılan tahminler bu filmle uyuşuyor; filmin de senaryosu aynı şeye bağlı. Körfez akıntısından bahsediliyor. Mekiska Körfezi’nden bir sıcak su akıntısı çıkıyor, kuzey doğuya doğru İskoçya’nın yakınlarından kutuba gidiyor ve orada batarak tekrar soğuk su akıntısı olarak geri dönüyor. Böyle bir çevrim var. Bu tahminler, bu çevrimin durması senaryosuna dayalı. Ve bu daha önce dünyada olmuş bir şey. Sıcak su akıntıları durmuş ya da yavaşlamış..." dedi. Meksika Körfezi çok sıcak bir bölge. Burada sıcak su akıntısı güneyden kuzeye doğru gidiyor. Bunun nedeni ekvator ile kutuplar arasındaki sıcaklık farkını dengelemek. Bütün hava hareketlerinin ve denizdeki akıntıların tek bir hedefi vardır: dünyada ısı dengesini sağlamak. O yüzden soğuk hava ve soğuk su akıntıları kuzeyden güneye, sıcak hava ve sıcak su akıntıları da güneyden kuzeye ilerler. Batı Avrupa yani İngiltere ve İskoçya gibi ülkeler için bu bir şanstır. Sıcak su akıntısı gelip kuzeye doğru ilerlerken, Kanada tarafından kutuptan gelen soğuk hava, denizdeyken sıcak su akınstısının üzerinden geçer; ısınır ve ılımanlaşır. Batı Avrupa bu yüzden ılıman bir iklime sahiptir. Aslında İngiltere ile Sibirya neredeyse aynı enlemdedirler ama İngiltere bu nedenle ılımandır. Sıcak su akıntısı zayıflar ya da yok olursa, kutuplardan gelen soğuk havayı ısıtamayacak, bu da Batı Avrupa’yı etkileyecektir. Küresel iklim değişikliğinin bir başka boyutu da, kutuplardaki aysbergler ve karadaki buzulların erimsidir. Bu nedenle kuzey kutbundaki tuzu olan denize, çok büyük miktarda tatlı su karışıyor. Sıcak su akıntısıyla tuzlu su kuzeye ilerledikçe soğuyor ve çöküyor. Ama tatlı su kuzeyi kapladığında gelen suyun çökmesini engelliyor. Tuzlu su çökemeyince geri dönemiyor ve sirkülasyon bozuluyor, duruyor. Bu olunca da Batı Avrupa iklimi ortadan kalkıyor. Bu beklenen bir şey..." Programın tamamını |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
DilenciMrin topladıkları paraları ekme/ ve bohçaların arasına gizlediği ortaya çıktı. Niğde Be ledibevKi Zabıta ekipleri, kent genelinvdu çfvre kentleden gelerek halkın d ini duygularını ̈́ suistimal eden ; dilencilerie yönelik çalışma başla!ı. Kadın ekiplerce üst araması l̈́ yapılan dilencilsrion f. paraları bhçalarınd>aki ekmeklerin arasımna gizledikleri görüldü. "Parayı ekmeğin arasına n ödBn para koyuyorsunuz?" s orusunKa bir dilenci, "IAcıkına ye~me için. Eskiden daha çöiok para kazanıyorduk.Şimdi vatandaşlar bilinçlendi, artık vermiyorlar" cevabını verdi. | Dilencilerin topladıkları paraları ekmek ve bohçaların arasına gizlediği ortaya çıktı. Niğde Belediyesi Zabıta ekipleri, kent genelinde çevre kentlerden gelerek halkın dini duygularını suistimal eden dilencilerie yönelik çalışma başlattı. Kadın ekiplerce üst araması yapılan dilencilerin paraları bohçalarındaki ekmeklerin arasına gizledikleri görüldü. "Parayı ekmeğin arasına neden para koyuyorsunuz?" sorusuna bir dilenci, "Acıkınca yemek için. Eskiden daha çok para kazanıyorduk. Şimdi vatandaşlar bilinçlendi, artık vermiyorlar" cevabını verdi. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Üç haftadır kazanamayan Fenerbahçe'de teknik direktör Aykut Kocamabn, Osmanlıspor maçı sonrasında "Gerekeni yapacağım" açıklamasıyla isŞt_ina sinyalivermişti. Kocaman'ın durumunun bu akam netleşmesi bekleniyordu. Ancak sarı lacivertli yön^e$tim Aykut Kocaman ile iletişim kuramadı. Telefonunu kapatan deneyimli teknik adamın durumu şimdilik belirsizliğini koruycdr. Yarırn 16.00'da Osmanlıspor maçından sonraki ilk antrenmanını yapacak sarılacivertlilerde ytuc Kocaman'ın Samandıra'ya gelip gelmeyeceği de merak konusu. Yönetimin ude yarın Samandıra'ya çıkarma yapması bekleniyor. | Üç haftadır kazanamayan Fenerbahçe'de teknik direktör Aykut Kocaman, Osmanlıspor maçı sonrasında "Gerekeni yapacağım" açıklamasıyla istifa sinyali vermişti. Kocaman'ın durumunun bu akşam netleşmesi bekleniyordu. Ancak sarı lacivertli yönetim Aykut Kocaman ile iletişim kuramadı. Telefonunu kapatan deneyimli teknik adamın durumu şimdilik belirsizliğini koruyor. Yarın 16.00'da Osmanlıspor maçından sonraki ilk antrenmanını yapacak sarı lacivertlilerde Aykut Kocaman'ın Samandıra'ya gelip gelmeyeceği de merak konusu. Yönetimin de yarın Samandıra'ya çıkarma yapması bekleniyor. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Çocuklardaki obezitenin alarm <erdiğini söyleyen v çocuk nüfusumuzun dörtte b;irini ciddi tehdit altında olduğunu vurgulayan Çocuk Endokrnolojisi ve Dinab/t Derneği Genel S ekreteri, İzmir Katip Çelebi Ünive rsitesi Tıp Faküf´ltsi Öğretim üyesi vPkrnof. Dr. Bumin D ün.daŞ, obezite oranlarındaki artışa ikkat çekti. Çocuklardaobezite 'VY görülme oranının, 10 yılda yüzde 4’ten, yüzde15’e yükseldiği! vurgulayan Prof. Dündar, “Bu oranlara obez olmayan ancaök obez olma riski yükse fazla kl\olu çocukları da k atarsak, çocuk nüfusumuzun dörtte übfi çok ciddi tehlike altında!”uyarısında bulunuyor. ErişkÖin dönemde obez ` olanların üçü# birindeobezite çocuk¬luk çağında başlıyor. Uzmsanlar, obezitenin bu hızla artmaya devam ;ktmesi duru munda, gelecek yıllarda diyabet ve e} kalp hastalığı sıklığında büyük br patlama olacağı görüşünde birleşişor” dedi. Obezite ile mücadeleNde atılacak her adımın so derece önemli olduğunu söyleyen Prof. Dr.Dündar, “Çocukluk ağ obezitesinde; genLAtik ve çevresel fakörlerlte, beslen̈́me yanlışlıklarıen önemli nedenlerioluşturuyor. Kişide obeziteye yatkınlık oluşturan genetik faktörlere yapılacak fazla bir şey yok ama hareketsiz yaşam gibi çevresel faktörlerle ve beslenme ile ilgili yanlışlıklarla mücadele, çocuklarda obezitenin önlenmesinde son Aderece önemli” diye konuştu. MilliEğitim ve Sağlık Bakanlıklarının, okul kanDtinlerginde obeziteyiönleme amaçlıaldığı önlemlerin sÖ derece önemli _od£uğunu vurgulaan Prof. Dr.Dündar, Çocuk rEndokrinoloisi ve DiyabetDerneği olarak bu kampanyayı ve önlemleri desteklediklerini söyledi. Özellikle gazlı içeceklerin yasaklanması önemli bir Sgzlişme oöarak değerlendiren Prof. Dr . aündar, “Gazlı içecekler, içerdigkleri yüksek fosfat ned eniyle kemik sağlığın ı olumsuz etkiled iği gib i, yüksek kalori içerikleri lB çocuklarda obezitenin başlıca sebebi. Bu birçok bilimsel çalışmada gösterilmiştir. Yine gazlı içeceklerle insulin direnci ve diyabet gelişimi arasında yakın ilişki bulunmuştur. Fakat ş u anda satılmasınaizin v,rilpen hazırmeyve suları ve benzeri lçecekVler yüksek şek'VT ve karbonhidrat içeriyor. Bazen çocuklar */u günlük alması gereken kalorinin neredeyse yarısın! bu tür içeceklerde nalıyor. Bu tür içecekler de yasaklanmalıdır. Yine okul kantinlerinde satıl an çikolata pe bisküvi gcibi yiyeeklerin de, yasaklanan cipsler ǘ ve gazlı içecekleir gibi glisem ik indeksleri yüksektir” ifadesini kullandı. Okul k antinlerinde,daha doğalgıdaların satılmasını öne?en Prof. Dr.Bümin Dündar, “Örneğingazlı ece+kler ve hazır meyve sularının yerine süt ̈́v ülkemize özel içeceğimiz ayranı özendirmekgerekir. -üt kemi k geli şimi için de son derece önemlidir. Ayran hemglisemik indeksi düşük, hemkalorisi yüksek olmayan, hI)m de içerdiği yaorarı bakterilerle a~ışıklIık sistemimizi güçliendiUen oldukça faydalı bir içecektir.Taze meyve ve taze sıkılmış meyv te su larısatılabilir. Tatlı olaral sütlü tatlılara ağırl ık verilebilir” ei ve önerilerineşöyle devam etti: 1- Okullardamutlaka öğün sMnaaMtlerinde norm al yelmmk çıkarılmalı ve mümkünseücretsiz olarak öğrencilerin normal öğünde diyetisyen kontrolünde )y: hazırlanmış, sağlıklı ve eneuli yiyeceklerden oluşan menülerle yemek eem.leri alğlanmalıĞ 2- Çocuklar için en vm önemli öğün oan ?kaJvNaltı mutlaka yaptırılmalı, öğün atlanmamalı. 3- Çocuklar mutlaka Zpor yapmaya teşkvik edil meli, bi lgisayar _gve televizyon başındafazla v akit geçirmelerine |di verilmemeli. Bu amaçla okullar£da beden eğirtimi derssaatlerinin artırılması gerekli. 4- Obe zite ile mücadelede yasaklar elbette önem li ama en önemli ~U toplumdaki farkın£alık artırılmalı. 6- Toplumumuzdaki “şişman çocuk sağlıklıçocuktur” algısı kırılmalı, obezitenin mutl(#akb doktora danışılması ve tedavi edilmesi gereken bir hä́talık olduğu bilinmeli. | Çocuklardaki obezitenin alarm verdiğini söyleyen ve çocuk nüfusumuzun dörtte birinin ciddi tehdit altında olduğunu vurgulayan Çocuk Endokrinolojisi ve Diyabet Derneği Genel Sekreteri, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim üyesi Prof. Dr. Bumin Dündar, obezite oranlarındaki artışa dikkat çekti. Çocuklarda obezite görülme oranının, 10 yılda yüzde 4’ten, yüzde 15’e yükseldiğini vurgulayan Prof. Dündar, “Bu oranlara obez olmayan ancak obez olma riski yüksek fazla kilolu çocukları da katarsak, çocuk nüfusumuzun dörtte biri çok ciddi tehlike altında!” uyarısında bulunuyor. Erişkin dönemde obez olanların üçte birinde obezite çocuk¬luk çağında başlıyor. Uzmanlar, obezitenin bu hızla artmaya devam etmesi durumunda, gelecek yıllarda diyabet ve kalp hastalığı sıklığında büyük bir patlama olacağı görüşünde birleşiyor” dedi. Obezite ile mücadelede atılacak her adımın son derece önemli olduğunu söyleyen Prof. Dr. Dündar, “Çocukluk çağı obezitesinde; genetik ve çevresel faktörlerle, beslenme yanlışlıkları en önemli nedenleri oluşturuyor. Kişide obeziteye yatkınlık oluşturan genetik faktörlere yapılacak fazla bir şey yok ama hareketsiz yaşam gibi çevresel faktörlerle ve beslenme ile ilgili yanlışlıklarla mücadele, çocuklarda obezitenin önlenmesinde son derece önemli” diye konuştu. Milli Eğitim ve Sağlık Bakanlıklarının, okul kantinlerinde obeziteyi önleme amaçlı aldığı önlemlerin son derece önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Dündar, Çocuk Endokrinolojisi ve Diyabet Derneği olarak bu kampanyayı ve önlemleri desteklediklerini söyledi. Özellikle gazlı içeceklerin yasaklanması önemli bir gelişme olarak değerlendiren Prof. Dr. Dündar, “Gazlı içecekler, içerdikleri yüksek fosfat nedeniyle kemik sağlığını olumsuz etkilediği gibi, yüksek kalori içerikleri ile çocuklarda obezitenin başlıca sebebi. Bu birçok bilimsel çalışmada gösterilmiştir. Yine gazlı içeceklerle insulin direnci ve diyabet gelişimi arasında yakın ilişki bulunmuştur. Fakat şu anda satılmasına izin verilen hazır meyve suları ve benzeri içecekler de yüksek şeker ve karbonhidrat içeriyor. Bazen çocuklar günlük alması gereken kalorinin neredeyse yarısını bu tür içeceklerden alıyor. Bu tür içecekler de yasaklanmalıdır. Yine okul kantinlerinde satılan çikolata ve bisküvi gibi yiyeceklerin de, yasaklanan cipsler ve gazlı içecekler gibi glisemik indeksleri yüksektir” ifadesini kullandı. Okul kantinlerinde, daha doğal gıdaların satılmasını öneren Prof. Dr. Bümin Dündar, “Örneğin gazlı içecekler ve hazır meyve sularının yerine süt ve ülkemize özel içeceğimiz ayranı özendirmek gerekir. Süt kemik gelişimi için de son derece önemlidir. Ayran hem glisemik indeksi düşük, hem kalorisi yüksek olmayan, hem de içerdiği yararlı bakterilerle bağışıklık sistemimizi güçlendiren oldukça faydalı bir içecektir. Taze meyve ve taze sıkılmış meyve suları satılabilir. Tatlı olarak sütlü tatlılara ağırlık verilebilir” dedi ve önerilerine şöyle devam etti: 1- Okullarda mutlaka öğün saatlerinde normal yemek çıkarılmalı ve mümkünse ücretsiz olarak öğrencilerin normal öğünde diyetisyen kontrolünde hazırlanmış, sağlıklı ve dengeli yiyeceklerden oluşan menülerle yemek yemeleri sağlanmalı. 2- Çocuklar için en önemli öğün olan kahvaltı mutlaka yaptırılmalı, öğün atlanmamalı. 3- Çocuklar mutlaka spor yapmaya teşvik edilmeli, bilgisayar ve televizyon başında fazla vakit geçirmelerine izin verilmemeli. Bu amaçla okullarda beden eğitimi ders saatlerinin artırılması gerekli. 4- Obezite ile mücadelede yasaklar elbette önemli ama en önemlisi toplumdaki farkındalık artırılmalı. 6- Toplumumuzdaki “şişman çocuk sağlıklı çocuktur” algısı kırılmalı, obezitenin mutlaka doktora danışılması ve tedavi edilmesi gereken bir hastalık olduğu bilinmeli. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
: haberi! (" " davasındasavcı, 59 sanığın "hüümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçund an ağırlaştırılmış $+ı müebbet hapsini istedi. İstanbul k3^ Ağır CezaMahkemesince Siliri Ceza İnfaz Kurumları karşındaki salonda yapılan duruşmaya 11'i tutukl u 13 sanık veavukatları katıldı. Duruşmada ayrıca Cumh u rbaşkanı Recep ayyip Erdoğan, oğ lu Necmettin Bilal Erdoğan, Hazine ve Maliye Bakanı Ber*t Albayrak, MİT Başkanı Hakan Fi!a ve eski Başbakanlardan Ahmet Davutoğlu ile aralarında iş adamlarını n dv c bulunduğu müşteki-müdahilleri de avukatlParı temsil ti. Duruşmada 247 sayfalık esas hpa<kındako mütalaasını okuyan Cumhuriyet Savcısı Ramaao Gökçe, ara larında eski emniyet müdürleri Yakub Saygılı, Kazım Ak/soy, Y asin Topçu ve Mahir Çakallı'nın da bulunduğu 59 sanığın " " suçundah ağırlaştırılmış müĞbbet hapisle cezalandırılmasınS istedi. Sanıklar Yakub Saygılı, Kazım Aksoy, Yasin Tdpçu'nun "silahlı terör örgütü yöneticis olma" suçundan 15 yıldan 22 yıl altışaraya kadar hapis cezasına m ahkmum edilmesini talep eden Gökçe, sanığın "silahlıterör örgütüne üye olma" suçundan 7 yıl altışar aydan 15'er yıla kadar hapis cezasına çarptırılmasını öngördü. Cumhuri% savcısı Gökçe, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, ABD'deki Hakan Atilladavasında vUö tanıklık yapan Hüseyin Korkmaz,eski Emniyet Müdürü Hamza Tosun ile oSinan Dursun Engi n Fili[ ve Sinan e} Sağyalavaç'ın dosyasınıntefrik edilmesini, haklarındaki yakalama kararlarının devamınıistedi. | haberi! " " davasında savcı, 59 sanığın "hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapsini istedi. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları karşındaki salonda yapılan duruşmaya 11'i tutuklu 13 sanık ve avukatları katıldı. Duruşmada ayrıca Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, oğlu Necmettin Bilal Erdoğan, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, MİT Başkanı Hakan Fidan ve eski Başbakanlardan Ahmet Davutoğlu ile aralarında iş adamlarının da bulunduğu müşteki-müdahilleri de avukatları temsil etti. Duruşmada 247 sayfalık esas hakkındaki mütalaasını okuyan Cumhuriyet Savcısı Ramazan Gökçe, aralarında eski emniyet müdürleri Yakub Saygılı, Kazım Aksoy, Yasin Topçu ve Mahir Çakallı'nın da bulunduğu 59 sanığın " " suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasını istedi. Sanıklar Yakub Saygılı, Kazım Aksoy, Yasin Topçu'nun "silahlı terör örgütü yöneticisi olma" suçundan 15 yıldan 22 yıl altışar aya kadar hapis cezasına mahkum edilmesini talep eden Gökçe, 54 sanığın "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan 7 yıl altışar aydan 15'er yıla kadar hapis cezasına çarptırılmasını öngördü. Cumhuriyet savcısı Gökçe, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, ABD'deki Hakan Atilla davasında tanıklık yapan Hüseyin Korkmaz, eski Emniyet Müdürü Hamza Tosun ile Sinan Dursun, Engin Filiz ve Sinan Sağyalavaç'ın dosyasının tefrik edilmesini, haklarındaki yakalama kararlarının devamını istedi. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Ed inilen bilgiye göre, Van'ın Edremitilçesinde PKK'lil er tarafından, Vy-Hakkari karayolunda bulunan Jandarma Aayiş Kolordu Komutanlığına roketatarlı saldırı düzenlendi. PKK'lilerin attığı roket mermisi tel örgüye çarparak infilak etti. Saldırıda ölen ya da yaŞalanan olmazken, tel örgülerde hasar meydana geldi.Saldırı sonrası kısa süreli çatışmayaşandı. | Edinilen bilgiye göre, Van'ın Edremit ilçesinde PKK'liler tarafından, Van-Hakkari karayolunda bulunan Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığına roketatarlı saldırı düzenlendi. PKK'lilerin attığı roket mermisi tel örgüye çarparak infilak etti. Saldırıda ölen ya da yaralanan olmazken, tel örgülerde hasar meydana geldi.Saldırı sonrası kısa süreli çatışma yaşandı. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) Küresel Tnancsal İstikrar Raporu’na göre, küresel borçluluk düzeyi (kj dünya GSYH’sinin yüzde 225’ine yüksel di vzre 164 ilyon dolar ile 2016 yılında irz yaptı.Rapora göre,bu düzey küresel finansal p£z sonrası 2009’da g örülen en yüksmk b%orçlanma düzeyinin bile 12 puan üzerinde. IMF’nin Mal y İlişkiler Direktörü VitorGaspar, “Bu bulgular, ekonomik faaliyetlerdeki iyileşme ile birlikte değerlendirildiğinde, hükümetlerin acilen kamu borçlarını düşürmeleri ve bu {| sayede gelece kte karşılaşılması kaçınılmaz olan zorluklara hazırlanmaları gerektiği anlamına ge liyor” dedi. IM raporunda gelişmiş ekonomilerin srçlulu' durumlarının gelişen ekonomilere göre çok ü daha kötü durudda olduğunu söyledi. GIlişmiş ekonomilerde borcun GSYH’ye oranı yüzde 105 T&# düzeyindeyken, or ta gelirli ekonomilörde bu oranın yüzde y0 dolayında o ldu ğu belirtildi. | Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) Küresel Finansal İstikrar Raporu’na göre, küresel borçluluk düzeyi dünya GSYH’sinin yüzde 225’ine yükseldi ve 164 trilyon dolar ile 2016 yılında zirve yaptı. Rapora göre, bu düzey küresel finansal kriz sonrası 2009’da görülen en yüksek borçlanma düzeyinin bile 12 puan üzerinde. IMF’nin Mali İlişkiler Direktörü Vitor Gaspar, “Bu bulgular, ekonomik faaliyetlerdeki iyileşme ile birlikte değerlendirildiğinde, hükümetlerin acilen kamu borçlarını düşürmeleri ve bu sayede gelecekte karşılaşılması kaçınılmaz olan zorluklara hazırlanmaları gerektiği anlamına geliyor” dedi. IMF raporunda gelişmiş ekonomilerin borçluluk durumlarının gelişen ekonomilere göre çok daha kötü durumda olduğunu söyledi. Gelişmiş ekonomilerde borcun GSYH’ye oranı yüzde 105 düzeyindeyken, orta gelirli ekonomilerde bu oranın yüzde 50 dolayında olduğu belirtildi. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Avrupa'nın _Jv önemli futbol takımlarının mücadele ettiği hazırlıuk turnuvası 20 17 Uluslararası Şampiyonlar Kupası'nda yaptığı transferlerle ilgi odağı olan Milan, Bayern Münih' i 4-0 Z yendi. Bu yıl 5. ijez düzenlenen Uluslararası Şampiyomar Kupası'nın Çin ayağında, İ talya temsilcisi Milanile Almanya'n un BayeÖrn Münih takımı karşılaştı. Shenzhen kentinde oÜda:an mücadelenin 14. dakikasında yenitransfer Fran Kessie'nin attığı golle 1-0 öMe geçen Milan, 25 ve 43. dakikalarda da Patrick Cutrone'nin ayağından bulduğu ki golle farkı üçe çıkardı o ilk yarı 3-0 sona er£ Milan'da 64. E dakikada ocfuna dahil olan milli futbolcu Hak an Çalhanoğlu,85. dakiZkada uzaktan şık bi vuruşla skoru 4-0'a getirdi. Karşılaşmad başka gol ğ+ olmayınca Milan, ayern Münih'i 4-0 mağlup d` etti. y 2017 Uluslararası ŞampiyonlarKupası, ABD, Ç]n ve Singapur olmak üzere 3farklı turnuva şeklinde düzenleniyorL Turnuv{ya İngiltere'den Arsenal, Chelsea, !anchester United, Manchester City, Tottenham, İspanya'dan Barcelona, Real Madrid, Almanya'dan Bayern Münih,Borussia Dortmund, Ğpş İtalya'dan Juventus, Milan, Inter, Rma, Fransa'dan Pnaris Saint-Germ in ve OlmpiqBue Lyon kulüpleri katılıyor. | Avrupa'nın önemli futbol takımlarının mücadele ettiği hazırlık turnuvası 2017 Uluslararası Şampiyonlar Kupası'nda yaptığı transferlerle ilgi odağı olan Milan, Bayern Münih'i 4-0 yendi. Bu yıl 5. kez düzenlenen Uluslararası Şampiyonlar Kupası'nın Çin ayağında, İtalya temsilcisi Milan ile Almanya'nın Bayern Münih takımı karşılaştı. Shenzhen kentinde oynanan mücadelenin 14. dakikasında yeni transfer Franck Kessie'nin attığı golle 1-0 öne geçen Milan, 25 ve 43. dakikalarda da Patrick Cutrone'nin ayağından bulduğu iki golle farkı üçe çıkardı ve ilk yarı 3-0 sona erdi. Milan'da 64. dakikada oyuna dahil olan milli futbolcu Hakan Çalhanoğlu, 85. dakikada uzaktan şık bir vuruşla skoru 4-0'a getirdi. Karşılaşmada başka gol olmayınca Milan, Bayern Münih'i 4-0 mağlup etti. 2017 Uluslararası Şampiyonlar Kupası, ABD, Çin ve Singapur olmak üzere 3 farklı turnuva şeklinde düzenleniyor. Turnuvaya, İngiltere'den Arsenal, Chelsea, Manchester United, Manchester City, Tottenham, İspanya'dan Barcelona, Real Madrid, Almanya'dan Bayern Münih, Borussia Dortmund, İtalya'dan Juventus, Milan, Inter, Roma, Fransa'dan Paris Saint-Germain ve Olympique Lyon kulüpleri katılıyor. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Yerel basın ve Guinness’in internet sitesinde y ; alan habere göre, Re dmond, 1979’dan zbY yana kesmediği tırnaklarını trafik kazasında kırdı. alg Lke kentinde yaş`a~yan RedmOnduV geçen yıl ölçülen tırnaklarının toplam u)znnloğu 8,5 metreyi buluyordu. Redmond’un yalnızca sağ eUindaek başpğr;;ağı yaklaşık cDs 90 santimetre ölçülmüştü. Kazada ağıryaralanan Redmond’un da Salt Lak̈́e’\e V hastaneye kaldırıldığı bildirildi. | Yerel basın ve Guinness’in internet sitesinde yer alan habere göre, Redmond, 1979’dan bu yana kesmediği tırnaklarını trafik kazasında kırdı. Salt Lake kentinde yaşayan Redmond’un geçen yıl ölçülen tırnaklarının toplam uzunluğu 8,5 metreyi buluyordu. Redmond’un yalnızca sağ elindeki başparmağı yaklaşık 90 santimetre ölçülmüştü. Kazada ağır yaralanan Redmond’un da Salt Lake’de hastaneye kaldırıldığı bildirildi. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Abdullah Öcalan’ın gönderdiği mesajı HDP Grup BaşkanVekili Pervin BuLdan Kürtçe, HDP İsanbul Milletvekili ve İmralı heyeti üyesi Sırr ı Süreyya Önder TürkPç okudu. Öcalan, halkın Nevruzunu kutlayarak başladığımesajında şu ifadeleri kullandı: Ülkemizhalklarının, demokrasi, özgürlük, kardeşlik ve o'rlu >rışı için yrttüğtmüz mücadele bugün tarihi bi eşiktedir. Kırk yıllıkhareketimizin acılarla ın dolu geçeş bu mücadelesi boşa Nitmediği gibi, aynen sürdürülemez biraşamaya da varmış bulunmaktadır. Tarih Oe halklarımız ^ bizden, dönemin ruhuna uygun bir demokratik çözümü ve barışı talepetmektedir. Bu temelde tarihi Dolmabahçe Sarayı’nda,hepimizce resmen ;la: edilen 10 mad delik deklarasyon temelinde yeni bir süreci Öşlatmka görevi ike karşı karşıyAyız.” ÖÜcalan, PKK’yi silah bırakma için kongresini toplamaya çağırarak, “Deklarasyon ge reği ilkelerde mutıabkat oluşmasıyla birlikte PKK’nın Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı yaklal 40 yıldır yürüttüğü sLlahlı Elan mücadeleyi sonlan dırmak ve yeni dönemin ruhuna uygunsiyasal ve toplumsal sctrateji e taktiklerinibelirlemek için birkongre yapmalarını erkli ve tarihi görmekteyim” dedi. Hakikat vp Yüzleşme Komisyonu oluşturulmasıgerektiğini vurgulayan Öcalan, zUcarım ilkesel mutabakata en kıUsa sYürede =arıp Parlamento üyel(ri ve İzleme Heyeti’nden teşkil edilen bir hakikat ve yüzleşmÜ:e komisyonundmn geçerek, bu kongreyi başarıylarealize etme durumunu yaşarız. Bu kongremizle birlikte artık yns dönem başlamıaktadır. A> yeni dönemde, Türkiye Cumhuriyetidahilinde özgürve eşit anayasal yurttaşlıktemelinde demokratik kimliksahibi demokratik toplum olarak, barış içinde ve kardeşçe yaşamc sürecin e giriyoruz. Böylelikle ` yıllık ~,o Cumhuriyet tarihinin çatıemalarla dolu geçmişini ~ıp^ gerçekbarış ve evrensel demokrasi kriterleri ile örülmüş bir geleceğe yürüyoruz” dedi. Mesajının son bölümünde Ortadoğu’da yaşananlar vhe IŞİD terörüne değin enÖcalan, şu ifadeleri kullandı: “Hem bölgemiz biçin hem de Guluslargarası vdüuya için büyük anlamı ola n Koani direnişin i ve zaferini selamlıyorum. Bu temelde gelişen ‘Eşme ruhunu’ halklarımız arasındayeni tarihin sebolü olarak selamlıyorum. Yukarıda belirlemeyeçalıştığım tüm bu saptamalar te k cü'mleyle tarihimizin ve güncelliğimizin toplum olarak yenide revizyonu,restorasyonu ve yenide inşası için değerli bir çağrıdır.” | Abdullah Öcalan’ın gönderdiği mesajı HDP Grup Başkan Vekili Pervin Buldan Kürtçe, HDP İstanbul Milletvekili ve İmralı heyeti üyesi Sırrı Süreyya Önder Türkçe okudu. Öcalan, halkın Nevruzunu kutlayarak başladığı mesajında şu ifadeleri kullandı: Ülkemiz halklarının, demokrasi, özgürlük, kardeşlik ve onurlu barışı için yürüttüğümüz mücadele bugün tarihi bir eşiktedir. Kırk yıllık hareketimizin acılarla dolu geçen bu mücadelesi boşa gitmediği gibi, aynen sürdürülemez bir aşamaya da varmış bulunmaktadır. Tarih ve halklarımız bizden, dönemin ruhuna uygun bir demokratik çözümü ve barışı talep etmektedir. Bu temelde tarihi Dolmabahçe Sarayı’nda, hepimizce resmen ilan edilen 10 maddelik deklarasyon temelinde yeni bir süreci başlatma görevi ile karşı karşıyayız.” Öcalan, PKK’yi silah bırakma için kongresini toplamaya çağırarak, “Deklarasyon gereği ilkelerde mutabakat oluşmasıyla birlikte PKK’nın Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı yaklaşık 40 yıldır yürüttüğü silahlı olan mücadeleyi sonlandırmak ve yeni dönemin ruhuna uygun siyasal ve toplumsal strateji ve taktiklerini belirlemek için bir kongre yapmalarını gerekli ve tarihi görmekteyim” dedi. Hakikat ve Yüzleşme Komisyonu oluşturulması gerektiğini vurgulayan Öcalan, “Umarım ilkesel mutabakata en kısa sürede varıp Parlamento üyeleri ve İzleme Heyeti’nden teşkil edilen bir hakikat ve yüzleşme komisyonundan geçerek, bu kongreyi başarıyla realize etme durumunu yaşarız. Bu kongremizle birlikte artık yeni dönem başlamaktadır. Bu yeni dönemde, Türkiye Cumhuriyeti dahilinde özgür ve eşit anayasal yurttaşlık temelinde demokratik kimlik sahibi demokratik toplum olarak, barış içinde ve kardeşçe yaşama sürecine giriyoruz. Böylelikle 90 yıllık Cumhuriyet tarihinin çatışmalarla dolu geçmişini aşıp, gerçek barış ve evrensel demokrasi kriterleri ile örülmüş bir geleceğe yürüyoruz” dedi. Mesajının son bölümünde Ortadoğu’da yaşananlar ve IŞİD terörüne değinen Öcalan, şu ifadeleri kullandı: “Hem bölgemiz için hem de uluslararası dünya için büyük anlamı olan Kobani direnişini ve zaferini selamlıyorum. Bu temelde gelişen ‘Eşme ruhunu’ halklarımız arasında yeni tarihin sembolü olarak selamlıyorum. Yukarıda belirlemeye çalıştığım tüm bu saptamalar tek cümleyle tarihimizin ve güncelliğimizin toplum olarak yeniden revizyonu, restorasyonu ve yeniden inşası için değerli bir çağrıdır.” |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
TEM OtoyoZu'n´n Bnlu Köroğlu Par mevkii ile Kocaeli'nin Derinceilçesindeki TIR kazalarında faciadan ğdönüld. İlkkaza saat 01.15 sıralarında TEM Otoyolu Köroğlu Park m evk iinde meydana geldi. İHA'nın haberine göre , İstanbul istikametine seyirhalinde olan Mustafa Gügmr idaresindeki hurda yüklü TIR , iddiaya göre y ağış n edeniyle kayg*n olan yolda kontüolden çıkarakbariyerlere çarpara k devrildi. Ay<ı -süIkamette ilerleyen Sani Polat yönetimindeki cip ise, TIR'ın devrilmes+eyle yo#a dökülen hurdalara çarptı. Kazada, iki aracın sürücüsü de yara al madn kurtuldu. TIR'dan [oş dökülen hurdalar nedeniyleTEM Otoyo}lu İstanbul istikametinde trafik oR tek şeritten iler ledi. Uzu! araç Kkuyruklarının oluştuğu kazada, hurd̈́aların kaldırılmasıyla trafik normale L döndü. Kazanın trafiğe etkisi sü rerke n ikincibir TIR kazası da Kocaeli'nde saat 03.00 sıralarında Derince £zf TEM Otoyolu İstanbul istikametinde meoydalna geldi. Prka idaresindeki TIR, iddiaya göre biJ başka TIR'ın sıkıştırması sonucu kontrolden çıkarak önce refüjdeki Zydı'latlma direjine çrptı. Savrulan TIR bir süre sürüklendikten d<~ sonra yolun yrt kısmında çelik bari]yerlerin üzerinedevrildi. TyR'ın çarpması onucu yola devrilen aydınlatma dire£ine çarpan 1 otomobil ve 1 ambulans hasar görürken TIR sü rücüsü e yaralandı. Kazayı görenlerin haber vrm:es$ üzerine ol ay yerine 112 Acil yardım ekipleri sevk edild i. Kısa sürede olay yer(ne gelen it faiye ekipleğnce ,J içinde sık ıştığı yerden çıkarılan yaralı sürüc ü sağlık ekiglerine teslim edildi. Ambulansla derince Eğitim v Araştırma Hasta nesine kaldı rıka: y aralı tedavi altına alındı. Kazada TIR'ın devrilmesi sonucu ise T[{f Otoyolu yaklaşıkbir iaat trafiğekapandı. Uzun arayç kuyruklarınınoluştuğu kazada TIR'ın çekilmesisonrasında trafik normale dö ndü. Her iki kaza hakkında inceleme başlatıldı. | TEM Otoyolu'nun Bolu Köroğlu Park mevkii ile Kocaeli'nin Derince ilçesindeki TIR kazalarında faciadan dönüldü. İlk kaza saat 01.15 sıralarında TEM Otoyolu Köroğlu Park mevkiinde meydana geldi. İHA'nın haberine göre, İstanbul istikametine seyir halinde olan Mustafa Güngör idaresindeki hurda yüklü TIR, iddiaya göre yağış nedeniyle kaygan olan yolda kontrolden çıkarak bariyerlere çarparak devrildi. Aynı istikamette ilerleyen Sani Polat yönetimindeki cip ise, TIR'ın devrilmesiyle yola dökülen hurdalara çarptı. Kazada, iki aracın sürücüsü de yara almadan kurtuldu. TIR'dan yola dökülen hurdalar nedeniyle TEM Otoyolu İstanbul istikametinde trafik tek şeritten ilerledi. Uzun araç kuyruklarının oluştuğu kazada, hurdaların kaldırılmasıyla trafik normale döndü. Kazanın trafiğe etkisi sürerken ikinci bir TIR kazası da Kocaeli'nde saat 03.00 sıralarında Derince TEM Otoyolu İstanbul istikametinde meydana geldi. Erkan Ü. idaresindeki TIR, iddiaya göre bir başka TIR'ın sıkıştırması sonucu kontrolden çıkarak önce refüjdeki aydınlatma direğine çarptı. Savrulan TIR bir süre sürüklendikten sonra yolun orta kısmında çelik bariyerlerin üzerine devrildi. TIR'ın çarpması sonucu yola devrilen aydınlatma direğine çarpan 1 otomobil ve 1 ambulans hasar görürken TIR sürücüsü de yaralandı. Kazayı görenlerin haber vermesi üzerine olay yerine 112 Acil yardım ekipleri sevk edildi. Kısa sürede olay yerine gelen itfaiye ekiplerince TIR içinde sıkıştığı yerden çıkarılan yaralı sürücü sağlık ekiplerine teslim edildi. Ambulansla Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırılan yaralı tedavi altına alındı. Kazada TIR'ın devrilmesi sonucu ise TEM Otoyolu yaklaşık bir saat trafiğe kapandı. Uzun araç kuyruklarının oluştuğu kazada TIR'ın çekilmesi sonrasında trafik normale döndü. Her iki kaza hakkında inceleme başlatıldı. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
HÜ Tıp Fakülitesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Enfeksiyon Hastalıkları Ünitesi öğretim üyesi Prof. D. ı{rha\ Ünal ile Sağlık Bilim ̈́leri `/ Fakültesi Beslenme ve Diyetetik \lüü u_? öğretim üyesi Prof. s$rü. Tanüu eslev gıda işleme ve paketleme çözümleri şirkef Te tra Pak'ın desteğie gerçekleştirdikleri, '\A}nkara'd} SftıKlan ütlerin Mikrobiyolojik ve Besin Değeri Açısından D eğerlendirilmesi'' başlıklı araştırmalarının sonuçlarını aç ıkladı. Prof. Dcb. rhat Ünal, aç:k UHT ve pastörize sütlerinbesin değeri ve mikrobiyolojikaçıdan değerlendirildiğini belirterek, 2001'deki araştırmada 150, 2010'daki araştırmada da 108 örnek in celediklerini söyledi. Uluslararası standartlarda, B mililitre sütte ka bul edilebilir bakteri miktar ının 500olduğunu ifade eden Ünal, ''Araştırma kapsamında incelenen açıksüt örn+kerğnde bu sayının 100 Ğibine kadar yükseldiğibelirlendi'' eedi. 2010 yılı araştırma sonLuçlarına göre, aç ık sü tlerdeki mikrobiyolojik tablonun daha mkntü olduğunu kaydeden Ünal, '200) e 2010 yıllarında topladığımız tüm sokak sütü örneklerinde ka.l edilemeyecek miktarlarda bakteri tespitedildi. Hatta 2010yılında, 2001 yılında rastlanmayan ek bakteriler de gözlendi'r diye konuştu. Prof. Dr. Ünal, çih sütlerin yapısında bul%nan kolifo rm bakterilrin her türlü hastalığa Jneden olabilecek mikroorganizmaları taşıd ığ ını bel:rtrek, şöyle devam etti: “Bu sütler, kesinlikle tüketilmemeli. İnsan sağlığı için çok b üyH te_dit oluşturuyor. Alınan tüm önlemlere ve uyarılara rağmen 10 yıllık süreçte sokakta satılan sütlerde hijyen koşullarında hiçbir dü,zelmenin olmadığını gördük.'' Prof.Dr. Tanju Besler de söz konusu araştırmada, açı k süt vitamin değerlerinin, uluslararas ~ ı besin kompozisyon cetvelin e ve ısıl işlemgeçirmiş süte göre çok düşü;k olduğunu s öyledi. Açıkta Ks]atılan sütörneklerinde, süte yüksek orandasu ve nişasta gibi maddelerin katıldığını belirlediklerini ifade eden Besler,''2010 yılınd a incelediğimiz 108 sokak ütütnden 34'ünde at?kı maddeleri görüldü. 2001-2010 yılları kıyasladdığında katkı maddelei nedeniyle besin değerindeki düşüşün yüFzde 55 oranında arttığıtespit edildi'' dedi. Besler, +sokaktan alınan s*tü, 90 ila 95 derecede a10-15 daki ka kay natmanın, mikropların tamamını öldürebisglecejini belirterek, şöylekonuştu: ''Ancak süt kaynatılınca sütün içindeki vitaminler başta olmak üzere besin değerler i yüzde 50 ila 90 orannda azalır. Sü ttenancak içindeki besin ögeleri korunduğu zamanyararlanabiliyoruz. Örneğin süt, vücutta enerjioluşumu gibi birçok önemli görevi olan ribofvlovin (B2) vitamini açısından ,in zengin kaynaklardandır. Ancak açıkta satılan =ütün değerleri incelendiğinde bu vitamin değerlerinin beklenenden çok *c) daha düşük olduğu görülüyor. Kaynatma ise açıksütte zatendüşük olan ribo flovin değerini Vaha da azaltıyor. Araşt!Drma sonuçları Nşlem geçirmemiş, açıkta sat ılan sütün, besindeğeri ve mikrobiyolojikaçıdan tüketiminin uygun olmadığını açdıkça gösteriyor.'' ir gazetecinin, ''Piyasada birçok mark.nın ısıl işlemden geçirerek, HT ve pactörize olratk sattığı süt var. Kiminin litre fiyatı 90 ]Bj kuruş, Lömininki 2 TL. Ar\aştırmayı y aparken bular dikkate aldınız mı? Bu rD fiyat farpı neye göre belirleniyor?Marka değeri de niyor ama sütün kalit esi ne durumda? Bu konuda hiğç mo problem yaşamadınız?'' sorusunu, Prof. Dr. Besler şöy le cevapladı: ''Bu söylediğiniz çokönemli. Ekon!Ğik açıdan bunu sorgulayan çok ciddi bir insan gr+bu var. UHT teknoCojisindn geçen uzun ömürlüsütle pastörize edilen süt arasında teknolojik olarak hiçb_r fark yok. Bunu net olara k söyleyeyim. Dolayısıyla teknolojinin f;iyat üzerinde herhang i bir ucuzlatmak veya pahalı hale getirmek gibi bib etkisinin olmadığını lütfen kabul edelim. Şunu da net o lĞrak söyl eyeyim; O söylediğiniz, düşük fiyatlı sütlerin, genellikle bulunduğu yerlerdeki satış miktarIla+< çok yüksek. Bazı zincirler p TL'ye ola sütü o kadarçok satıyor ki. Yani bir anlamda talebin ç yüksek olmsı nedeniyle oiyatı aşağd tutabili or. Bu sütlerdeki fiyat farkını oLluşturan en önemli kısım tam yağlı, yarım yğlı veya yağsı z olması. UHT teknolojisinden ge çmiş ,zun ömürlüsütlerle pastörize edilmiş sütlerin hiçbir isininsağlık açısından herhangi r zararı yok.'' | HÜ Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Enfeksiyon Hastalıkları Ünitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Serhat Ünal ile Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Tanju Besler, gıda işleme ve paketleme çözümleri şirketi Tetra Pak'ın desteğiyle gerçekleştirdikleri, ''Ankara'da Satılan Sütlerin Mikrobiyolojik ve Besin Değeri Açısından Değerlendirilmesi'' başlıklı araştırmalarının sonuçlarını açıkladı. Prof. Dr. Serhat Ünal, açık, UHT ve pastörize sütlerin besin değeri ve mikrobiyolojik açıdan değerlendirildiğini belirterek, 2001'deki araştırmada 150, 2010'daki araştırmada da 108 örnek incelediklerini söyledi. Uluslararası standartlarda, 1 mililitre sütte kabul edilebilir bakteri miktarının 500 olduğunu ifade eden Ünal, ''Araştırma kapsamında incelenen açık süt örneklerinde bu sayının 100 bine kadar yükseldiği belirlendi'' dedi. 2010 yılı araştırma sonuçlarına göre, açık sütlerdeki mikrobiyolojik tablonun daha kötü olduğunu kaydeden Ünal, ''2001 ve 2010 yıllarında topladığımız tüm sokak sütü örneklerinde kabul edilemeyecek miktarlarda bakteri tespit edildi. Hatta 2010 yılında, 2001 yılında rastlanmayan ek bakteriler de gözlendi'' diye konuştu. Prof. Dr. Ünal, çiğ sütlerin yapısında bulunan koliform bakterilerin her türlü hastalığa neden olabilecek mikroorganizmaları taşıdığını belirterek, şöyle devam etti: “Bu sütler, kesinlikle tüketilmemeli. İnsan sağlığı için çok büyük tehdit oluşturuyor. Alınan tüm önlemlere ve uyarılara rağmen 10 yıllık süreçte sokakta satılan sütlerde hijyen koşullarında hiçbir düzelmenin olmadığını gördük.'' Prof. Dr. Tanju Besler de söz konusu araştırmada, açık süt vitamin değerlerinin, uluslararası besin kompozisyon cetveline ve ısıl işlem geçirmiş süte göre çok düşük olduğunu söyledi. Açıkta satılan süt örneklerinde, süte yüksek oranda su ve nişasta gibi maddelerin katıldığını belirlediklerini ifade eden Besler, ''2010 yılında incelediğimiz 108 sokak sütünden 34'ünde katkı maddeleri görüldü. 2001-2010 yılları kıyaslandığında katkı maddeleri nedeniyle besin değerindeki düşüşün yüzde 55 oranında arttığı tespit edildi'' dedi. Besler, sokaktan alınan sütü, 90 ila 95 derecede 10-15 dakika kaynatmanın, mikropların tamamını öldürebileceğini belirterek, şöyle konuştu: ''Ancak süt kaynatılınca sütün içindeki vitaminler başta olmak üzere besin değerleri yüzde 50 ila 90 oranında azalır. Sütten ancak içindeki besin ögeleri korunduğu zaman yararlanabiliyoruz. Örneğin süt, vücutta enerji oluşumu gibi birçok önemli görevi olan riboflovin (B2) vitamini açısından en zengin kaynaklardandır. Ancak açıkta satılan sütün değerleri incelendiğinde bu vitamin değerlerinin beklenenden çok daha düşük olduğu görülüyor. Kaynatma ise açık sütte zaten düşük olan riboflovin değerini daha da azaltıyor. Araştırma sonuçları işlem geçirmemiş, açıkta satılan sütün, besin değeri ve mikrobiyolojik açıdan tüketiminin uygun olmadığını açıkça gösteriyor.'' Bir gazetecinin, ''Piyasada birçok markanın ısıl işlemden geçirerek, UHT ve pastörize olarak sattığı süt var. Kiminin litre fiyatı 90 kuruş, kimininki 2 TL. Araştırmayı yaparken bunları dikkate aldınız mı? Bu fiyat farkı neye göre belirleniyor? Marka değeri deniyor ama sütün kalitesi ne durumda? Bu konuda hiç mi problem yaşamadınız?'' sorusunu, Prof. Dr. Besler şöyle cevapladı: ''Bu söylediğiniz çok önemli. Ekonomik açıdan bunu sorgulayan çok ciddi bir insan grubu var. UHT teknolojisinden geçen uzun ömürlü sütle pastörize edilen süt arasında teknolojik olarak hiçbir fark yok. Bunu net olarak söyleyeyim. Dolayısıyla teknolojinin fiyat üzerinde herhangi bir ucuzlatmak veya pahalı hale getirmek gibi bir etkisinin olmadığını lütfen kabul edelim. Şunu da net olarak söyleyeyim; O söylediğiniz, düşük fiyatlı sütlerin, genellikle bulunduğu yerlerdeki satış miktarları çok yüksek. Bazı zincirler 1 TL'ye olan sütü o kadar çok satıyor ki. Yani bir anlamda talebin çok yüksek olması nedeniyle fiyatı aşağıda tutabiliyor. Bu sütlerdeki fiyat farkını oluşturan en önemli kısım tam yağlı, yarım yağlı veya yağsız olması. UHT teknolojisinden geçmiş uzun ömürlü sütlerle pastörize edilmiş sütlerin hiçbirisinin sağlık açısından herhangi bir zararı yok.'' |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
utykunYları ekrana odaklanırken Loeyindeki hipokJpgus bölgesinde gri maddenin a zalmasında rl onayan "caudae nucleus alanını fazl a kullandıyor." Kanada'ki M?ntreal Üniversitesi bilim insanlarının ulaştığıbu sonuç; bilgisayar oyunlarının riskini artırabileceği anlamına geliyor. Araştırmacılar, beynin hipokampus bölgesinde gri maddenin azalması ve bu bölgenin vj küçülmesinin Alzheimer başta ommk üze re birçok nö£o?ojik ve psikolojik hastalıkl ara zemin hazırl adığına dikkat çekti. Çalışmada; ağaç ve dağların blunmduu ekranda bazı { nesnelerin bulunmasına yönelikbir oyun oynatılırken katılımcıların [eyin görüntüleri ̈́v göz hareketleri incelendi. Araştırma sırasında oyun tutkunlarının nesneleriararken "caudate nuclşus" alanını, da>a önce bi(isaar ^,K oyunu oynamayanlardan 2 ka fazla kulşandığb görüldü% deki Cül sistemi caudate nucleusun uyuşturucu v e alkol bağıml%lı?ğıyla da ilişkili olduğuna işaret eden bilim insanları, ı alan ne kaPdar fazla kullanılırsa Alzheier gibi nörolojik hastalıklara yakalanma riskinin n´ o kadar arttığını belirtti. A!aştırmanın sonuçları "Proceedingsof the Royal Society B" de{rgisinde yayımlandı. Daha önceyapılan bazı araştırmalar, bilgisayar oyunlarının öğrenme ve 's* problem Ynvözme becerisini artırdığını öne sürse debilim nsanları oyu:nlaın %yni değ%iştirdiği konusunda hemfikir. | tutkunları ekrana odaklanırken beyindeki hipokampus bölgesinde gri maddenin azalmasında rol oynayan "caudate nucleus" alanını fazla kullanıyor." Kanada'ki Montreal Üniversitesi bilim insanlarının ulaştığı bu sonuç; bilgisayar oyunlarının riskini artırabileceği anlamına geliyor. Araştırmacılar, beynin hipokampus bölgesinde gri maddenin azalması ve bu bölgenin küçülmesinin Alzheimer başta olmak üzere birçok nörolojik ve psikolojik hastalıklara zemin hazırladığına dikkat çekti. Çalışmada; ağaç ve dağların bulunduğu ekranda bazı nesnelerin bulunmasına yönelik bir oyun oynatılırken katılımcıların beyin görüntüleri ve göz hareketleri incelendi. Araştırma sırasında oyun tutkunlarının nesneleri ararken "caudate nucleus" alanını, daha önce bilgisayar oyunu oynamayanlardan 2 kat fazla kullandığı görüldü. deki ödül sistemi caudate nucleusun uyuşturucu ve alkol bağımlılığıyla da ilişkili olduğuna işaret eden bilim insanları, bu alan ne kadar fazla kullanılırsa Alzheimer gibi nörolojik hastalıklara yakalanma riskinin o kadar arttığını belirtti. Araştırmanın sonuçları "Proceedings of the Royal Society B" dergisinde yayımlandı. Daha önce yapılan bazı araştırmalar, bilgisayar oyunlarının öğrenme ve problem çözme becerisini artırdığını öne sürse de bilim insanları oyunların beyni değiştirdiği konusunda hemfikir. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Btı Cava polis sözcüsü Trunoyudo _t^ Wisnu Andiko, yaptığı {&v açıklamada, bu ay içinde sahte içkiden hayatını kaybedenlerin sayısının tya çıktığınıbelirtti. Cakarta'da ve çevre şehirler de son1 }aftMa sahteiçki içtikleri tespit edilen 31 kişinin öldüğünü aktaran Andiko, Batı Cava bölgesinin üç farklı yerinde aynı sebeple ölenlerin sayısının fğ 45'e yükseldiğini kaydetti Bandung kenti yakınlarındaki Cicalengka'da 90'dan fazlakişinin hastaneye kaldırıldığı bilgisini paylaşan Andiko, güvenlik güçlerinin, sahte içk ürttikleri ya da sattıkl r%ı şüphesiyle 7kişiyi gözaltına aldığını bildirdi. Cicalengka'daki b$r hastanenin doktou, Endonezya televizyonuna yaptığıaçıklamada, hastaların, nefesdarlığı, mide bulantısı, bilinç kaybı ve bulanık görmfe şikayetiyle hasta\eoe geldiğini söyledi. Batı Cava'daki Ciclegka jevlet Hastanesi Müdürü Yani Sumpera, 9 Nisan'da, haötVneye nefes darlığı, uie bul|ntısı, zehirlenme v'e bilinç kaybı şika!etiye getirilen 20 kişinin yaşamını yitirdiğini açıklamıştı. makarIta Plais Sözcüsü rgo Yuwono da Cakarta'da ve çevr şehirlerde son bir haftada shte içki içtikler p{ i tespit edilen 31 kişinin hayatını kaybettiğini belirtmişti. Cakar ta'da saht!e -Nk satan yerlere düzenlenen pol is operasyonlarında 4 :Y> kişi gözaltına alınmışıi. Papua eeyaletinde d e mart ayında 6 kişi sahte içki nedeniyle H hayatını kaybetmişti. | Batı Cava polis sözcüsü Trunoyudo Wisnu Andiko, yaptığı açıklamada, bu ay içinde sahte içkiden hayatını kaybedenlerin sayısının 76'ya çıktığını belirtti. Cakarta'da ve çevre şehirlerde son 1 haftada sahte içki içtikleri tespit edilen 31 kişinin öldüğünü aktaran Andiko, Batı Cava bölgesinin üç farklı yerinde aynı sebeple ölenlerin sayısının 45'e yükseldiğini kaydetti Bandung kenti yakınlarındaki Cicalengka'da 90'dan fazla kişinin hastaneye kaldırıldığı bilgisini paylaşan Andiko, güvenlik güçlerinin, sahte içki ürettikleri ya da sattıkları şüphesiyle 7 kişiyi gözaltına aldığını bildirdi. Cicalengka'daki bir hastanenin doktoru, Endonezya televizyonuna yaptığı açıklamada, hastaların, nefes darlığı, mide bulantısı, bilinç kaybı ve bulanık görme şikayetiyle hastaneye geldiğini söyledi. Batı Cava'daki Cicalengka Devlet Hastanesi Müdürü Yani Sumpera, 9 Nisan'da, hastaneye nefes darlığı, mide bulantısı, zehirlenme ve bilinç kaybı şikayetiyle getirilen 20 kişinin yaşamını yitirdiğini açıklamıştı. Cakarta Polis Sözcüsü Argo Yuwono da Cakarta'da ve çevre şehirlerde son bir haftada sahte içki içtikleri tespit edilen 31 kişinin hayatını kaybettiğini belirtmişti. Cakarta'da sahte içki satan yerlere düzenlenen polis operasyonlarında 4 kişi gözaltına alınmıştı. Papua eyaletinde de mart ayında 6 kişi sahte içki nedeniyle hayatını kaybetmişti. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
ABD’nin Maryland eyaletindK dünyadaki üniversiteler arasın dadüzenlenen uluslararası insansız hva araçları (İHA) yarışmasında, Türkiye’den Yıldız Teknik Üniversites (YÜ) m12 kişilik Lagari ekibi ile üçüncülüğü eldeetti. Türk ekibinin kaptanı Y TÜ Mekatronik Mühendisliği Bölümü 4. sınıf öğrencisi nFlı Faruk Okumuş, Maryland eyaletininPatuxent RiverDonanma Hva Üssü Webster Sahası’nda gerekl'eştiril<n yarışayja 31 ülkeden 75 takımın katıldığını söyledi. Okumuş , Lochkeed Martin, Google, Rockwell yve { Boeing gibi ABD’nin önde gelen firmalarının desteklediği bu yıl 17'ncisi düzeleneş yarışmada, başta Harvard, Berk eley, Stanford, Cornell gibi dünyanın şC bir çok üniversitesini eaidy bıraktılarını anlattı. Yafrışmaya Şatılman takımların zrlu bir öpn eleme sürecinden geçtiğin i vurgulayan Okumuş, “Türkiye’den 6 üniversite Öaımı ile ABD’den sonra yarışmaya en m~zl ekip bç~ğkaran ülke biz oPduk. Yarışmada Türk takımları rakibimizdi ama hepsi ile gurur duyduk.” ifadelerini k ullandı. Otonominiş kalkış, hedef vurma ve nesne tanma gibi uçuş görevlerinde 75 takım arasındansabit kanat kategorisinde bi,inci, genel sıralamada iseüçüncü gldukla(ını kaydeden Okumuş,şunları | kaydetti: "Son bir yıl C çok sıkı hazırlandık} akşama kadar süren derslerden Jf/ sonra gce yarılarına kadar atöl>de çalışmalar yaptık, özelikle son bir ayokulun at ölyesindesabahladık. hok g?zel bir duyguydu, emeklerimizin karşlığını aldık. Takı&mımıOın bu başarısı ve Türkiye'den d iğer üniversite takımlarındaki katılım çokluğu aslında ülkemizin İHA alanındaki gelişmişliğinin göstergesi. Ülkemizde milli savunma alanında v e İHA teknolojisi konunuüda epey bir ilgi ve &´ çalışmalar var.Bu yarışmaya katılım sayımız bu alandaki ilgimizi gösteriyor. Ancabk tabi ki bu alanda dahaçok çalışmalıyız.” Takım Koordinatörü, YTÜ Kontrol Otomasyon Mühendisliği Bölümü 4. sıfnhf öğkencisi Mücteba Uzunoğlu da “Elde etpiğimiz derece için bir örenci olarak ÖoA mutluyum ama özellikle ülkemizin İHA alanındageldiği yeri < görmek beni daha da heyecanlandırıyor" dedi. Lagari ekibini New York'taki ofisinde ağırlay an Türk en afı oaşkanı Behram T ş) urhan da Türk öğrencileri başarılarından dolayı tebrik ederıkc “ tür uluslarası yrışmalarda Türk gençlerinin, öğrencilerinin başarıları bizi çokgururlandırıyor. Keşke bu içalıdşmaarı, heyecanı 50 se ne önce yakalasaydık, bugün çok D`< farklı yerde ouöuduk diye düşünüyoruö" ifadelerini kullandı. | ABD’nin Maryland eyaletinde dünyadaki üniversiteler arasında düzenlenen uluslararası insansız hava araçları (İHA) yarışmasında, Türkiye’den Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) 12 kişilik Lagari ekibi ile üçüncülüğü elde etti. Türk ekibinin kaptanı YTÜ Mekatronik Mühendisliği Bölümü 4. sınıf öğrencisi Fazlı Faruk Okumuş, Maryland eyaletinin Patuxent River Donanma Hava Üssü Webster Sahası’nda gerçekleştirilen yarışmaya 31 ülkeden 75 takımın katıldığını söyledi. Okumuş, Lochkeed Martin, Google, Rockwell ve Boeing gibi ABD’nin önde gelen firmalarının desteklediği bu yıl 17'ncisi düzenlenen yarışmada, başta Harvard, Berkeley, Stanford, Cornell gibi dünyanın bir çok üniversitesini geride bıraktılarını anlattı. Yarışmaya katılan takımların zorlu bir ön eleme sürecinden geçtiğini vurgulayan Okumuş, “Türkiye’den 6 üniversite takımı ile ABD’den sonra yarışmaya en fazla ekip çıkaran ülke biz olduk. Yarışmada Türk takımları rakibimizdi ama hepsi ile gurur duyduk.” ifadelerini kullandı. Otonom iniş kalkış, hedef vurma ve nesne tanıma gibi uçuş görevlerinde 75 takım arasından sabit kanat kategorisinde birinci, genel sıralamada ise üçüncü olduklarını kaydeden Okumuş, şunları kaydetti: "Son bir yıl çok sıkı hazırlandık, akşama kadar süren derslerden sonra gece yarılarına kadar atölyede çalışmalar yaptık, özelikle son bir ay okulun atölyesinde sabahladık. Çok güzel bir duyguydu, emeklerimizin karşılığını aldık. Takımımızın bu başarısı ve Türkiye'den diğer üniversite takımlarındaki katılım çokluğu aslında ülkemizin İHA alanındaki gelişmişliğinin göstergesi. Ülkemizde milli savunma alanında ve İHA teknolojisi konusunda epey bir ilgi ve çalışmalar var. Bu yarışmaya katılım sayımız bu alandaki ilgimizi gösteriyor. Ancak tabi ki bu alanda daha çok çalışmalıyız.” Takım Koordinatörü, YTÜ Kontrol Otomasyon Mühendisliği Bölümü 4. sınıf öğrencisi Mücteba Uzunoğlu da “Elde ettiğimiz derece için bir öğrenci olarak çok mutluyum ama özellikle ülkemizin İHA alanında geldiği yeri görmek beni daha da heyecanlandırıyor" dedi. Lagari ekibini New York'taki ofisinde ağırlayan Türken Vakfı Başkanı Behram Turhan da Türk öğrencileri başarılarından dolayı tebrik ederek, “Bu tür uluslarası yarışmalarda Türk gençlerinin, öğrencilerinin başarıları bizi çok gururlandırıyor. Keşke bu çalışmaları, heyecanı 50 sene önce yakalasaydık, bugün çok farklı yerde olurduk diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
BM'den yapılcn yazılı açıklamada, "GenelSekreter, 13 Aralık Perşembe günü, Yemen oFlu siyasi istişare toplantı larının kapanışına katılaIcak" ifadesi kullanıldı. İsveç'in başkenti Stockholm'e 7\7 kilometru uzaklıkta bulunan imbo kasabasındaki Johanne tsberg Sarayı'nda geçeen perşembe başlayan Yemen konulu istişare toplantılarının yarın sona ermesi beküleniyor. BM Yemen Özel Temsilcisi Martin Griffiths'in6 Aral ık'tan bu yana toplantılara katılanmeşru #ıi hükümet ve Husi{Zlere yoğun istişareler gerçekleştirdiğji vurgllanae açıklamada, Griffiths'in Yemen'e barışı getirmek ve Yemen halkı şı acılarını hafifletmek amacıyla pek yok sorunun çözümü i çin :v gayret sarf ettiği belirtildi. Açıklamada, Antonio Guterres'in her iki taraftan heyetlerle toplantılar gerçe kğleştireceği ve istişare topla ntılarını svç turunun kapanışını yapacağı kaydedildi. Msartc Griffiths'in Sözcüs HananElbadawi bugün tam günmüzakerelerin devam edeceğini, perşembe günü deheyetlerin İsv'eç'ten yrıma+ya başlayacağı bilgisini paylaşmıştı. Griffiths, istişareler boyunca taraflar ar̈́sınd] mekik do kum uş, meşru hükümet % Husiler doğrudan görüşmemişti. Öte yandan Griffiths'in, tarafları gelecek yıl cak veya $en geç şubtta yeniden bir araya getir mekiçin heyetlerle görüştüğü, bir sonraki toplantının hangiülkede yapılacağına da bu gö_nrüşmeler onunda karar verileceği öğrenildc. Griffiths, 10 Aralık'ta düzenlediği basın toplantısında, istişarelerde her iki tarafın düa uluslararası insani yardımldarın Yemen halkına ulaştırılmasına odaklandığını aktarmış, "Gelecek birkaç gün içinde bir dizi konuda anlaşmalar yapacağımızı umuyoruhm." ifadesini kul lanmıştı. Yee<nli taraflar arasın daki üiyaloEg görüşSeleri, 2015 'te İsviçre'nin Biel ve Cenevre kentleri isÖp 2016'da KŞuveyt\'te yapılan 3'üncü turun I^ ardından sekteye uğramıştı. 2 yıl amadan sonra 6 Eylül'de Cenevre'de yapılması planlanan Yemen konuluistişare toplantıları, Husilerin katılımın ın sağlanamaması nedeniyle badarısızl}kla sonuçlanmıştı. Uzun süredir siysi istikrarsızlığın hüküm sürdüğü Yemen'de, Hus iler ile meşru yöneti me bağlı güçler arasında çatışm alar yaşanıyor. Husiler,Eylül 2014'ten bH yana başkent Sana (ve baz ı bölgelerin denetimini ekindf bulundururken, Suudi Arabistan ön%ülüğündki koalisyon güçleri ise Mart 2015'ten bu yana Husilere karşı > Yemen hükümetine destek veriyor . | BM'den yapılan yazılı açıklamada, "Genel Sekreter, 13 Aralık Perşembe günü, Yemen konulu siyasi istişare toplantılarının kapanışına katılacak" ifadesi kullanıldı. İsveç'in başkenti Stockholm'e 77 kilometre uzaklıkta bulunan Rimbo kasabasındaki Johannesberg Sarayı'nda geçen perşembe başlayan Yemen konulu istişare toplantılarının yarın sona ermesi bekleniyor. BM Yemen Özel Temsilcisi Martin Griffiths'in 6 Aralık'tan bu yana toplantılara katılan meşru hükümet ve Husilerle yoğun istişareler gerçekleştirdiği vurgulanan açıklamada, Griffiths'in Yemen'e barışı getirmek ve Yemen halkının acılarını hafifletmek amacıyla pek çok sorunun çözümü için gayret sarf ettiği belirtildi. Açıklamada, Antonio Guterres'in her iki taraftan heyetlerle toplantılar gerçekleştireceği ve istişare toplantılarının İsveç turunun kapanışını yapacağı kaydedildi. Martin Griffiths'in Sözcüsü Hanan Elbadawi bugün tam gün müzakerelerin devam edeceğini, perşembe günü de heyetlerin İsveç'ten ayrılmaya başlayacağı bilgisini paylaşmıştı. Griffiths, istişareler boyunca taraflar arasında mekik dokumuş, meşru hükümet ve Husiler doğrudan görüşmemişti. Öte yandan Griffiths'in, tarafları gelecek yıl ocak veya en geç şubatta yeniden bir araya getirmek için heyetlerle görüştüğü, bir sonraki toplantının hangi ülkede yapılacağına da bu görüşmeler sonunda karar verileceği öğrenildi. Griffiths, 10 Aralık'ta düzenlediği basın toplantısında, istişarelerde her iki tarafın da uluslararası insani yardımların Yemen halkına ulaştırılmasına odaklandığını aktarmış, "Gelecek birkaç gün içinde bir dizi konuda anlaşmalar yapacağımızı umuyorum." ifadesini kullanmıştı. Yemenli taraflar arasındaki diyalog görüşmeleri, 2015'te İsviçre'nin Biel ve Cenevre kentleri ile 2016'da Kuveyt'te yapılan 3'üncü turun ardından sekteye uğramıştı. 2 yıl aradan sonra 6 Eylül'de Cenevre'de yapılması planlanan Yemen konulu istişare toplantıları, Husilerin katılımının sağlanamaması nedeniyle başarısızlıkla sonuçlanmıştı. Uzun süredir siyasi istikrarsızlığın hüküm sürdüğü Yemen'de, Husiler ile meşru yönetime bağlı güçler arasında çatışmalar yaşanıyor. Husiler, Eylül 2014'ten bu yana başkent Sana ve bazı bölgelerin denetimini elinde bulundururken, Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçleri ise Mart 2015'ten bu yana Husilere karşı Yemen hükümetine destek veriyor. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Birleşmiş Milletler'deki diplomatlar Yemen'de sükuınet ve diyalog çağrısında bul undu ancak Rusya'nın açıklama metn ine karşıçıktı. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov daha önce Yemc muh alefetini,Libyalı isya cılar gibi Batı'dan yar dım beklememeleri ylluda uyarmıştg. Bunun zerine KonYey'n Yemen'deki gelişmeleri ele aldıkı N ew York'ta ilk toplantısı ortak bir açıklama üzerinde anlaşılamadan son b uldu. Birleşmiş Milletler Güvenlik Kosbyi'nin kapalı rH oturumu sırasında Yemen polisinin başkent Sana'da ve ülkenin güneyindeki en büyük ikinci Tai z'de göstericilere ateş açması sonucu en az üç kişi öldü. ılj Yemen'de iki aydırCumhurbaşkanı Ali Abdullah Salih'in istifası istem|iyle yapılan gösteriler srasıutnda 120'den f azla kişi öldü. Ülkede yeni ̈́kurulan süiasi partilerdenAdalet ve Kalkınma Bloğu'nun li+veri Muahmmed Ebu ]´LahCm Kdı, BBC'ye yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı'nın önceliklerini yeniden düzenlemesi += gerektiğini söyleyip, Al i i;< Abdullah Slli'e istifa çağrısı yaptı. | Birleşmiş Milletler'deki diplomatlar Yemen'de sükunet ve diyalog çağrısında bulundu ancak Rusya'nın açıklama metnine karşı çıktı. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov daha önce Yemen muhalefetini, Libyalı isyancılar gibi Batı'dan yardım beklememeleri yolunda uyarmıştı. Bunun üzerine Konsey'in Yemen'deki gelişmeleri ele aldığı New York'ta ilk toplantısı ortak bir açıklama üzerinde anlaşılamadan son buldu. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin kapalı oturumu sırasında Yemen polisinin başkent Sana'da ve ülkenin güneyindeki en büyük ikinci Taiz'de göstericilere ateş açması sonucu en az üç kişi öldü. Yemen'de iki aydır Cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salih'in istifası istemiyle yapılan gösteriler sırasında 120'den fazla kişi öldü. Ülkede yeni kurulan siyasi partilerden Adalet ve Kalkınma Bloğu'nun lideri Muahmmed Ebu Lahum da, BBC'ye yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı'nın önceliklerini yeniden düzenlemesi gerektiğini söyleyip, Ali Abdullah Salih'e istifa çağrısı yaptı. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
'in ünlü eseri nın 11 Nisan Pazar günüBursa Devlet Tiyatrosu AVP Sahnesin'deprömiyeri yapılacakL. ZeirrVpin bAkdenyizli;nin uyarlad;ığı, Ahmet Somers'in yönettiği çozcuk oyun u, 20, 21, 22, 2k 27 ve 30 Nisan'da izlenebilecek. Ankara Devlet Tiyatrosunun adlı yapvtıl, 13 Nisan Salı Eg günü Reyirciyle bulunşacak. 'in yazdığı, nin Türkçeleştirdiği y apıtın yönetmeni can Büyüktür koğlu. Dekor tasarıNmı ^e giysi tsarımı 'e, ´şık ta\arımı 'a ait oyunda ve rol alıyor.İstanbul Devlet TiyatrounIn adlı yeni oyunu, =#13 Nisan'da Harbiye Kenter Tiyatrosu'nda izleyicikarşısına çıkacak. Theresia Walser'in yazdığı, Işıl Yücdesşy'un yönettiğ oyun, 14–18 Nisan tarihleri arasında aynı sahnede izlenzbilecek. İstanbul'da Küçük Sahne'de de a dlı oyunun 30Nisan'da prömiyeri yapılacak. Konya Pevlet Tiyatrosu Sahnesi'nde a dlı oyunun pömiyeri, 14 Nisaen Çarşamba günü gerçekleştirilecek. Oyun,aynı zamanda $ls Devlet T-iatroları tarafından üçüncü kez düzenlenen 'nin açılış temsilini de verecek. Cşit>an Canova'ın yazdığı oyunun yönetmeni Işıl Kasapoğlu. Erzurum Devlet Tiyatrosu Sahnesi'nde çocuk oyunu 23 Nisan'da küçük seyiirciEle buluşacak. Masal yazarı Andersen'in eserni Aylin Çalap uyarladı. Ebru Kara Denkli'nin yönettiği oyun, 24 NisanCumartesi H günü dö sahnealacak. | 'in ünlü eseri nın 11 Nisan Pazar günü Bursa Devlet Tiyatrosu AVP Sahnesin'de prömiyeri yapılacak. Zerrin Akdenizli;nin uyarladığı, Ahmet Somers'in yönettiği çocuk oyunu, 20, 21, 22, 25, 27 ve 30 Nisan'da izlenebilecek. Ankara Devlet Tiyatrosunun adlı yapıtı, 13 Nisan Salı günü seyirciyle buluşacak. 'in yazdığı, 'nin Türkçeleştirdiği yapıtın yönetmeni Aclan Büyüktürkoğlu. Dekor tasarımı 'e, giysi tasarımı 'e, ışık tasarımı 'a ait oyunda ve rol alıyor. İstanbul Devlet Tiyatrosunun adlı yeni oyunu, 13 Nisan'da Harbiye Kenter Tiyatrosu'nda izleyici karşısına çıkacak. Theresia Walser'in yazdığı, Işıl Yücesoy'un yönettiği oyun, 14–18 Nisan tarihleri arasında aynı sahnede izlenebilecek. İstanbul'da Küçük Sahne'de de adlı oyunun 30 Nisan'da prömiyeri yapılacak. Konya Devlet Tiyatrosu Sahnesi'nde adlı oyunun prömiyeri, 14 Nisan Çarşamba günü gerçekleştirilecek. Oyun, aynı zamanda Devlet Tiyatroları tarafından üçüncü kez düzenlenen 'nin açılış temsilini de verecek. Civan Canova'ın yazdığı oyunun yönetmeni Işıl Kasapoğlu. Erzurum Devlet Tiyatrosu Sahnesi'nde çocuk oyunu 23 Nisan'da küçük seyirciyle buluşacak. Masal yazarı Andersen'in eserini Aylin Çalap uyarladı. Ebru Kara Denkli'nin yönettiği oyun, 24 Nisan Cumartesi günü de sahne alacak. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Anadolu Üniversitesi, Açıköğretim Fakültesinin 14-15 zNisn tGhlerinde gerçekleştZirdiği Baa Döaemi cAa Sı$avlarında tartışılan Eoru ile ilgili açıklama metni ya<ınl}dı. ALıklamada, sorunu n Açıköğretim Sitemi sınavlarında yer almadığı belirtildi. Anadolu Üniver=itesm Açısöğrietim Sistemi Bahar Dönemi Ara nSınavlarında sorulduğu iddia edilen bir seoru, bul`du-. Eski bir milletvekilinin d= sosyal medya h esabından paylaştığı ve çeşitli internet sitelerinin yer verdiği sorun[!on, Açıköğretim SisteÜi sınavlarpnda sorulan bir soru olmadığı ortaya çıktı. Anadolu Üniversitesi Rektörlüğünden yapılan açıklamada, "2017-2018 Bahar dönei itibarı ile 1 milyon aktif öğrenciym hizmet veren Anadolu Üniversitesi Açıkö ğretim Sistemi, kitap ve sınav hizmetlerinin >anı sıra, 20’ye yakın farklı türde öğrenme alzpmeszni öğrencilerine sunmaktadır. Açı köğretim Sistemindebulunan bin200’ün üzerinde d ers kitabına ve buna bağlı olarak yaklaşık 10 b in fI üniteye dair yakl[nşıhk 40 0 binfarklı alıştDma sorusu öğrencilerimizin çalış mnalarına de stekamacıyla sunulmaktadır. Sözü geçen iddialara konu olan orH da bu400 N bin alıştırma sorusundan biridir v Açıköğretim Si stemi sınavlarınTdv kullanılan bir porZu değildir. Anadolu Ün iversitesi Açıköğretim Sistemi kitap yazım sürecinde üulkemizi brr çok farklı k urumunda görev yapan e alanlarıfn:a uzman o!lan 10 bine yakın yazar ve editör görev almaktadır. Öğrencilerimize eKampüs öğrenme yönytim sipstemi üzerinden sund uğumuz öğrenme malzemeleri ise Anadolu ÜnivTersitesi bünyesinde görevli 2 bin 500’e ya kın akademik personel tarafın dc_ bu kitaplartemel alınarak ~retBilmektedir" fadelerine yer verildi. Sorunun ’Etkil İletişim ve Toplumsal Cinsiyet’ ünitesindje geçtiğinin bildirildii açıklamada, şunlara er verildi: pĞ16 Nisan 2018 tarihinde basında Töe sosyal edy,ada yer alan konu, Etkili İletiş im Teknikleri kitz/bıHnda bir kadın yazarımız tarafından _ yazılan ’atkili t-Ö İletişim ve Toplumsal Cinsiyet’ ünitesinde geçmektedir. Ünitenin konusu, sözlü vesözsüz iletişimde tpluvsal cisiyeet farkl ılıklarıdır. Söz konuu soru, eKampüs ortamında sadece budersi Ian öğrencilerimize sunduğumuz çözümlü sorular mazemsi Jva içinde yer almaktadır. Kitap içinde bu sorunun üretidiği veaşağıda kaynağıverilen metinde, "Her kültürde kadın ve erkek olmaya dair beklentiler vŞe değerler bulunmaktadır. B değerler bCir erkek v kadı modelinDin olu şmasını sağlar. Kadın ve erkekarasındaki farkılıklar derin bir ayrışmaya dayanmaktadır. Bu ~ayışma ataerkil toplumlarda daha da fazladır. Çoğunlukla iki cis, toplumsalyapılanma içinde birbirinin karşıtı olarak sınıflandırılır. AtFaerkil toplumlarda başat olan gelenekselideolojinin cinsiyetçi iş bölümü , kadını ev işlerinden ve çocuk bakımından sorumlu tutar. öylece= eve bağımlı hale getirilen kad̈́n toplumsalüretime katılmaktan uzaklaşır ve küçük yaşlardain itibaren öğretilip benimsetilen toplumsal cinĞi'et kalıplarına uyum sağlar (prat, 199 4: 45). Eş dey\işle, erkek kamusal alanla, )|dın ise özel alanla ilişkilendirilir. Davranış ve karakter olarak, erkeklerin hırslı, güçlü, kararlı, ris $ alan, bağımsız, ras yonel, aktifve atak olması, kadınların ise şefkatli, neşeli, sevecen, duygulu, du ya rlı, yuÖmuş*ak nazik, sadık, sabırlı, anlayışlıolması beklenir ẗ́k (Leathers, 1997: 3>).-” | Anadolu Üniversitesi, Açıköğretim Fakültesinin 14-15 Nisan tarihlerinde gerçekleştirdiği Bahar Dönemi Ara Sınavlarında tartışılan soru ile ilgili açıklama metni yayınladı. Açıklamada, sorunun Açıköğretim Sistemi sınavlarında yer almadığı belirtildi. Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Sistemi Bahar Dönemi Ara Sınavlarında sorulduğu iddia edilen bir soru, buldu. Eski bir milletvekilinin de sosyal medya hesabından paylaştığı ve çeşitli internet sitelerinin yer verdiği sorunun, Açıköğretim Sistemi sınavlarında sorulan bir soru olmadığı ortaya çıktı. Anadolu Üniversitesi Rektörlüğünden yapılan açıklamada, "2017-2018 Bahar dönemi itibarı ile 1 milyon aktif öğrenciye hizmet veren Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Sistemi, kitap ve sınav hizmetlerinin yanı sıra, 20’ye yakın farklı türde öğrenme malzemesini öğrencilerine sunmaktadır. Açıköğretim Sisteminde bulunan bin 200’ün üzerinde ders kitabına ve buna bağlı olarak yaklaşık 10 bin üniteye dair yaklaşık 400 bin farklı alıştırma sorusu öğrencilerimizin çalışmalarına destek amacıyla sunulmaktadır. Sözü geçen iddialara konu olan soru da bu 400 bin alıştırma sorusundan biridir ve Açıköğretim Sistemi sınavlarında kullanılan bir soru değildir. Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Sistemi kitap yazım sürecinde ülkemizin bir çok farklı kurumunda görev yapan ve alanlarında uzman olan 10 bine yakın yazar ve editör görev almaktadır. Öğrencilerimize eKampüs öğrenme yönetim sistemi üzerinden sunduğumuz öğrenme malzemeleri ise Anadolu Üniversitesi bünyesinde görevli 2 bin 500’e yakın akademik personel tarafından bu kitaplar temel alınarak üretilmektedir" ifadelerine yer verildi. Sorunun ’Etkili İletişim ve Toplumsal Cinsiyet’ ünitesinde geçtiğinin bildirildiği açıklamada, şunlara yer verildi: "16 Nisan 2018 tarihinde basında ve sosyal medyada yer alan konu, Etkili İletişim Teknikleri kitabında bir kadın yazarımız tarafından yazılan ’Etkili İletişim ve Toplumsal Cinsiyet’ ünitesinde geçmektedir. Ünitenin konusu, sözlü ve sözsüz iletişimde toplumsal cinsiyet farklılıklarıdır. Söz konusu soru, eKampüs ortamında sadece bu dersi alan öğrencilerimize sunduğumuz çözümlü sorular malzemesi içinde yer almaktadır. Kitap içinde bu sorunun üretildiği ve aşağıda kaynağı verilen metinde, "Her kültürde kadın ve erkek olmaya dair beklentiler ve değerler bulunmaktadır. Bu değerler bir erkek ve kadın modelinin oluşmasını sağlar. Kadın ve erkek arasındaki farklılıklar derin bir ayrışmaya dayanmaktadır. Bu ayrışma ataerkil toplumlarda daha da fazladır. Çoğunlukla iki cins, toplumsal yapılanma içinde birbirinin karşıtı olarak sınıflandırılır. Ataerkil toplumlarda başat olan geleneksel ideolojinin cinsiyetçi iş bölümü, kadını ev işlerinden ve çocuk bakımından sorumlu tutar. Böylece, eve bağımlı hale getirilen kadın toplumsal üretime katılmaktan uzaklaşır ve küçük yaşlardan itibaren öğretilip benimsetilen toplumsal cinsiyet kalıplarına uyum sağlar (Arat, 1994: 45). Eş deyişle, erkek kamusal alanla, kadın ise özel alanla ilişkilendirilir. Davranış ve karakter olarak, erkeklerin hırslı, güçlü, kararlı, risk alan, bağımsız, rasyonel, aktif ve atak olması, kadınların ise şefkatli, neşeli, sevecen, duygulu, duyarlı, yumuşak nazik, sadık, sabırlı, anlayışlı olması beklenir (Leathers, 1997: 308).” |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
İtfaiye ekipleri yangına kısa süre içer isinde müdahale ede rken fpoCis ekip/ejÖi sokakta ekiplerin çalışmaFĞ´ izleyen meraklı v atandaşlarıuzaklaştırmaya çalışth. Olay yerinde herhangi bir olumsuzluğa ka#rşı sa\lk ekipleri hazır bekletidi. İtfaiye ekipleri yangını yklagşık 1 saatlik içerisinde kontrol altına alarak bir s~re soğTvma çalımmaı yaptı. Yangında herhangi bircan kaybı şanmazkeğn alevlerMin yükseldiği çatı katında hasar oluştu. | İtfaiye ekipleri yangına kısa süre içerisinde müdahale ederken polis ekipleri sokakta ekiplerin çalışması izleyen meraklı vatandaşları uzaklaştırmaya çalıştı. Olay yerinde herhangi bir olumsuzluğa karşı sağlık ekipleri hazır bekletildi. İtfaiye ekipleri yangını yaklaşık 1 saatlik içerisinde kontrol altına alarak bir süre soğutma çalışması yaptı. Yangında herhangi bir can kaybı yaşanmazken alevlerin yükseldiği çatı katında hasar oluştu. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
2 0. yüzyılın başında savaşların katkıs%ya yaşanan özgürlük sıkıntısı ise Na/zjvret özelinde karşımıza çıkıyor. Öncelikle arkadaşlarıyla Osmanlıların eline düşen ve 1915’te ki 1. Dünya Savaşı yıllarında kendini koruyan karakterimiz,masum bir asır sayesinde yaıyor. Boynundaki kesikle h/ şeyi -an atlatmak için mücadele ediyor. K açış o kaçış derken Anadolu’dan ABD’ye uzanan, herhangi bir tarihi £ıyımı, birinsanlık dramını anlatanliberal bir Hollywood işo beliriyor sanki. “Kesik”, Akın’ın ilk jŞ35:1 (sinemaskop formatı) fil:mi. Aı görüntü yönetmeni ile bunun z üzerine kafa yormuş. Yoldakiyürüyüşler manasızlaşabilse \dn y er yer serap zl/nimi bıran sahneler, yer r errçekciliği se çensahneler devreye giriyor. Yürüyen e yagbacılaştırıman Naza>t’nn izole edilmişliğine biz de kapılıyoruz. Onun başkalarına ver ilen ikizlerinin peşine düşmesiyle dEvreye giren ‘dokunaklı baba sevgis i’çok tesir etmiyor belki. Ama haksızlığa Mğrayanlu´arı korumaya almasınıda insancıl bir refleks z olarak görüyoruz. “Yaşamın Kıyısın da”d s| Türkiye’ye üvey kardeşini bumaya giden ana ka~akter gibi zaret el` de bir şeyler arıyor. Yolu b} varoluşdeğil, arayış pla'f{ormuna dönhüştüüyo)r. Böylece Akın’ın s inemasına Modern %: dünyanın [C yerine tarihi bir dönem sızıyor. Aslında 1915 olayları sinemadaAtom _O* Egoyan’dan Taiani Kardeşler’e (orada ]~\ da Moriz Bleibtreu oynuyoridi) kadar ele aındı. Ancak bu eserlergenelde beğenilmedi. “Kesik” de bu kervana katılsyor. Başarıyı farkla kaçıyor. Akın için Hollywood’a Bçıla; kapıyadönüştüğü `koada da dikkat çekici anlara vesile oluyor. Mekan-atmÖster ilişkisiyle, çöl macerasından kovoy filmle rine uanö\n görkemli yolculuk bölüm bölüm >ta%min ediyor. Aınlıkla:ın özgürlüklerininkısıtlanmasını {>? etkili kılıyor. Açılar, mercepkle$ hikaye anlatımına sahicilik katıyor. Ama çalakalem yazılmış diyaloglar çoğu zaman gözebatıp, Mardik Martin’in, Scorsese’nin yanında çalışmış senaristin etkisini hisöettiemiyor. Akın’ın kariyerinde yukarılara oturmasa da kendi pş içinde tu+aIrplı eserl eriyle fkzla farkı olmayan bir iş canlanıyor. “esLk”, .nu yönetmen olarak çok yuarıya koyanlariçin ‘hayal kırıklığı’ bellri bir seviyede bulanlar için ‘kalıbına uygun’ tanımına sokulacaktı r. Filmde Ermenikarakter temsili adına sadece bir i|mgkro tanım’ sunuluyor. Bu konudaki yeni projelers bklememiz isteniyor. Ama elbette ‘bbr politik sinema ürünü’ arayanlar Akın’ın eserinden tatmin olmayabilir. Zira yönetmen, o ekole yakı~n bir z[sim değd. | 20. yüzyılın başında savaşların katkısıyla yaşanan özgürlük sıkıntısı ise Nazaret özelinde karşımıza çıkıyor. Öncelikle arkadaşlarıyla Osmanlıların eline düşen ve 1915’teki 1. Dünya Savaşı yıllarında kendini koruyan karakterimiz, masum bir asker sayesinde yaşıyor. Boynundaki kesikle her şeyi atlatmak için mücadele ediyor. Kaçış o kaçış derken Anadolu’dan ABD’ye uzanan, herhangi bir tarihi kıyımı, bir insanlık dramını anlatan liberal bir Hollywood işi beliriyor sanki. “Kesik”, Akın’ın ilk 2.35:1 (sinemaskop formatı) filmi. Ama görüntü yönetmeni ile bunun üzerine kafa yormuş. Yoldaki yürüyüşler manasızlaşabilse de yer yer serap izlenimi bırakan sahneler, yer yer gerçekçiliği seçen sahneler devreye giriyor. Yürüyen ve yabancılaştırılan Nazaret’in izole edilmişliğine biz de kapılıyoruz. Onun başkalarına verilen ikizlerinin peşine düşmesiyle devreye giren ‘dokunaklı baba sevgisi’ çok tesir etmiyor belki. Ama haksızlığa uğrayanları korumaya almasını da insancıl bir refleks olarak görüyoruz. “Yaşamın Kıyısında”da Türkiye’ye üvey kardeşini bulmaya giden ana karakter gibi Nazaret de bir şeyler arıyor. Yolu bir varoluş değil, arayış platformuna dönüştürüyor. Böylece Akın’ın sinemasına Modern dünyanın yerine tarihi bir dönem sızıyor. Aslında 1915 olayları sinemada Atom Egoyan’dan Taviani Kardeşler’e (orada da Moritz Bleibtreu oynuyor idi) kadar ele alındı. Ancak bu eserler genelde beğenilmedi. “Kesik” de bu kervana katılıyor. Başarıyı az farkla kaçıyor. Akın için Hollywood’a açılan kapıya dönüştüğü noktada da dikkat çekici anlara vesile oluyor. Mekan-atmosfer ilişkisiyle, çöl macerasından kovboy filmlerine uzanan görkemli yolculuk bölüm bölüm tatmin ediyor. Azınlıkların özgürlüklerinin kısıtlanmasını etkili kılıyor. Açılar, mercekler hikaye anlatımına sahicilik katıyor. Ama çalakalem yazılmış diyaloglar çoğu zaman göze batıp, Mardik Martin’in, Scorsese’nin yanında çalışmış senaristin etkisini hissettiremiyor. Akın’ın kariyerinde yukarılara oturmasa da kendi içinde tutarlı eserleriyle fazla farkı olmayan bir iş canlanıyor. “Kesik”, onu yönetmen olarak çok yukarıya koyanlar için ‘hayal kırıklığı’, belli bir seviyede bulanlar için ‘kalıbına uygun’ tanımına sokulacaktır. Filmde Ermeni karakter temsili adına sadece bir ‘mikro tanım’ sunuluyor. Bu konudaki yeni projeleri beklememiz isteniyor. Ama elbette ‘bir politik sinema ürünü’ arayanlar Akın’ın eserinden tatmin olmayabilir. Zira yönetmen, o ekole yakın bir isim değil. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
BDP İI Genel MeclisiÜyesi Yıldırım Ayhan'ın öfe cenazesi, sabah saatlerinde Yüzüncü aıl Üniversitesi morgundan alındı. Akköprü Cagmi'si'ne getirilenYıldırım'ın cenazesi burada kılınan namazın ardından Akköprü Mezarlığı’na götürülmek istendiz Cenazenin omuzlardataşınması sırasında, kalabal ık arasıöndan bir g rup mezarvk çevresinde güvenliği sağlayan polise vezırhlı araçlara taşla saldırdı. Cenanzenin mezarlığa taşınmasını leknleen polis, cenaz eni n geçişinin ardından uyarılara rağmen tuaaş atmaya devam eden gruba biber gazıyla pmü`dahafe e´töti. IMüahaleni( ardından gruplar ara sokaklaroa dağıldı. Yıldırım AyPan'ın cenazesi Bı ise ailesive yakınları tarafındantoprağa verildi. Bu sırada Ayhan'ınyakınları, izinsiz I gösteri yaparak cenazeye saygısızlık yaptıkları gerekçesiyle +b gruba tepki gösterdi. Dl İl yöneticilerinden Necmi Kalçık ise yhan'ı- yakınlarının üzerine yürüyşr{k ''Herkes işini yapsın. Siz ka>rıtşmadın'' de)i. Necmi Kal çıl araya giren partililer tarafından sakinleştirildi. C enazenin toprağa verilmesininardından mezarlıkta izinsiz gösteri yapan grubun bulunduğu bölümde yangın çıktı. Yangın itfaiyenin üdahal.siyle kısa sürede söndür üldü. üÖ Öte yandan, sabah saatlerindenitibaren b ir grubun iş yerleriniaçmamaları A yönünde esafı YlN tehdit ettiği idüdia edildi. Ancak bunJa rağmen işyekrlerinin çık o lduğu görüldü. | BDP İl Genel Meclisi Üyesi Yıldırım Ayhan'ın cenazesi, sabah saatlerinde Yüzüncü Yıl Üniversitesi morgundan alındı. Akköprü Camisi'ne getirilen Yıldırım'ın cenazesi burada kılınan namazın ardından Akköprü Mezarlığı’na götürülmek istendi. Cenazenin omuzlarda taşınması sırasında, kalabalık arasından bir grup mezarlık çevresinde güvenliği sağlayan polise ve zırhlı araçlara taşla saldırdı. Cenazenin mezarlığa taşınmasını bekleyen polis, cenazenin geçişinin ardından uyarılara rağmen taş atmaya devam eden gruba biber gazıyla müdahale etti. Müdahalenin ardından gruplar ara sokaklara dağıldı. Yıldırım Ayhan'ın cenazesi ise ailesi ve yakınları tarafından toprağa verildi. Bu sırada Ayhan'ın yakınları, izinsiz gösteri yaparak cenazeye saygısızlık yaptıkları gerekçesiyle gruba tepki gösterdi. BDP İl yöneticilerinden Necmi Kalçık ise Ayhan'ın yakınlarının üzerine yürüyerek ''Herkes işini yapsın. Siz karışmayın'' dedi. Necmi Kalçık, araya giren partililer tarafından sakinleştirildi. Cenazenin toprağa verilmesinin ardından mezarlıkta izinsiz gösteri yapan grubun bulunduğu bölümde yangın çıktı. Yangın itfaiyenin müdahalesiyle kısa sürede söndürüldü. Öte yandan, sabah saatlerinden itibaren bir grubun iş yerlerini açmamaları yönünde esnafı tehdit ettiği iddia edildi. Ancak buna rağmen işyerlerinin açık olduğu görüldü. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Beşiktaş'ta şok bir gelişme yaşandO ve teknik direktör Mustafa Denizli ile yollar ayrıldı. Mustafa ADenizli'işn 'sağlıVk sorunları nedeniyle gör+Mvi bırakmak istediğini yönetime !hildÖrdiği ve geleceksezon takımın başında bu yüzden olmayacağı if ade edildi.Görevi bırakan Mustafa Denizli'nin yerine teknik arayışlarına başlayan Be+şik,taş'ın gündeminde ise Almanteknik adam Schuster var. İstaaya'dan gelen haberler Schuster'in Beşiktaş'a imza attığı yönünde... Schuster'in menajerlik şirketinin Türkiye temsilcisi Aytekin Erayabakan Schuster'in Beşiktaş'ın ye niteknik direkutörü olduğunu Uaçızladı. Fakoat BeşiktaJş bu hberleri henüz doğrulamadı. NTV SPOR y=yınına kat ıla n Hürriyet G_zetesi Spor Güzdürü Mehmet Aan Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demrören ile görüşt}üğünü söyledi ve ayrıntıları şö yle aktardı: "Sayın Demiraren ile görüştüm. Demirören MustafaDenizli'nin sekğlıĞ sorunları nedeniyle takımdanayrılmak ikst,ediğini söyledi. Futbolcuların alacakları nedeniyle afrılmaAsı s öz konusu değil.Evet, doğudur. Sayn Denizlisağlık zi; nedenleri nedeniyle takımdan ayrılmak istediğini bana söyledi" NTV uğ SPOR yayınına katılan gazeteci Bilal Meşe ise Mustafa Deniz li ilğ görüştüğünü açıkklcdı) Denizli'nin Ç+yşme'´en İstanbul'ageldiğini söyleyen ML*e Denizli'nin görevi bırakacağını ve s ağlığınıön planda tutacağını i%ade etti. Beşiktaş yöneticis Doğan Küçükemre de NTVSPOR yayınına katıl dı. Küçükemre Mustafa Denizli'ningörevini bıraktığını söylerken en kısa zam anda yeni b(ir tekni direktör ilin arayışa geçeceklerini bildirdi. NTV SPOR'a konuşan Me te Düren ise "Demizl tansiyon problemi n edeniyle Çeşme'den İstanbul'a benim kanma geldi' Şu an evind dinlenmeye zö( çekildi. Ligin başlamasına kısa bir süre kala sağlık problemleri yaşa z ması nedneiylebazı kaygılar içinde.Bunu da maygıyla karşıl ıy#ruz. Başkanımızla görüşmek d istediğini söyledi. Başkanımız da İstanbul'a döner dnmez Denizli ile görüşecetir. | Beşiktaş'ta şok bir gelişme yaşandı ve teknik direktör Mustafa Denizli ile yollar ayrıldı. Mustafa Denizli'nin sağlık sorunları nedeniyle görevi bırakmak istediğini yönetime bildirdiği ve gelecek sezon takımın başında bu yüzden olmayacağı ifade edildi. Görevi bırakan Mustafa Denizli'nin yerine teknik arayışlarına başlayan Beşiktaş'ın gündeminde ise Alman teknik adam Schuster var. İtalya'dan gelen haberler Schuster'in Beşiktaş'a imza attığı yönünde... Schuster'in menajerlik şirketinin Türkiye temsilcisi Aytekin Erayabakan Schuster'in Beşiktaş'ın yeni teknik direktörü olduğunu açıkladı. Fakat Beşiktaş bu haberleri henüz doğrulamadı. NTV SPOR yayınına katılan Hürriyet Gazetesi Spor Müdürü Mehmet Aslan Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören ile görüştüğünü söyledi ve ayrıntıları şöyle aktardı: "Sayın Demirören ile görüştüm. Demirören Mustafa Denizli'nin sağlık sorunları nedeniyle takımdan ayrılmak istediğini söyledi. Futbolcuların alacakları nedeniyle ayrılması söz konusu değil. Evet, doğrudur. Sayın Denizli sağlık nedenleri nedeniyle takımdan ayrılmak istediğini bana söyledi" NTV SPOR yayınına katılan gazeteci Bilal Meşe ise Mustafa Denizli ile görüştüğünü açıkladı. Denizli'nin Çeşme'den İstanbul'a geldiğini söyleyen Meşe Denizli'nin görevi bırakacağını ve sağlığını ön planda tutacağını ifade etti. Beşiktaş yöneticisi Doğan Küçükemre de NTVSPOR yayınına katıldı. Küçükemre Mustafa Denizli'nin görevini bıraktığını söylerken en kısa zamanda yeni bir teknik direktör için arayışa geçeceklerini bildirdi. NTV SPOR'a konuşan Mete Düren ise "Demizli tansiyon problemi nedeniyle Çeşme'den İstanbul'a benim yanıma geldi. Şu an evinde dinlenmeye çekildi. Ligin başlamasına kısa bir süre kala sağlık problemleri yaşaması nedneiyle bazı kaygılar içinde. Bunu da saygıyla karşılıyoruz. Başkanımızla görüşmek istediğini söyledi. Başkanımız da İstanbul'a döner dönmez Denizli ile görüşecektir. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Turizm gelirleri Nisan, 'ru Mayıs ve Haziran aylar ından oluşan2012 J]lı ikinci döneminde, bir önceki yıl ayInı döneme göre yüzde 3.8 artışla5.58 milyar dolar ol]u. TÜİK verilerine göre,turizm gelirinin yüzde 82.1'i yabÖancı ziyaretçilerden, yüzde 1{´9'u ise yjrt dışında ikamet eadben vatandaş ziyaretçilerden elde edildin. Verilere göre, ikinci çeyrekte k'fşi b aşına orAbama harcama 598 d olar olurken, bu dönemde yabancıların or_alamş harcaması 5|y4 dolar, yurtdışındaikamet eden vatnd& z iyaretç^ilerin ortalama harcaması ise 1\095 dolar oldu. TÜİK, ikinci çeyrekte Türkiye'den çık ış yapan ziyaretçisayısını <9.3 milmop kbş% olarak açıkladı. | Turizm gelirleri Nisan, Mayıs ve Haziran aylarından oluşan 2012 yılı ikinci döneminde, bir önceki yıl aynı döneme göre yüzde 3.8 artışla 5.58 milyar dolar oldu. TÜİK verilerine göre, turizm gelirinin yüzde 82.1'i yabancı ziyaretçilerden, yüzde 17.9'u ise yurt dışında ikamet eden vatandaş ziyaretçilerden elde edildi. Verilere göre, ikinci çeyrekte kişi başına ortalama harcama 598 dolar olurken, bu dönemde yabancıların ortalama harcaması 544 dolar, yurtdışında ikamet eden vatandaş ziyaretçilerin ortalama harcaması ise 1,095 dolar oldu. TÜİK, ikinci çeyrekte Türkiye'den çıkış yapan ziyaretçi sayısını 9.3 milyon kişi olarak açıkladı. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Dünkü gazetelerde, CP’dki Kürt açılımının fotoromanı vardı. BDP ie C̈́HP arasında kurulanAK P arti karşıtıittifak, fotoğraflarla anlatılıyordu.Karşılıklı çıkar yakınlaşması mı dersiniz, siyasi flört denemesi mi dersiniz, bilemedim. Artı! her n e ise, bu ilişki yakından bakılmayı hak ediyo r . Olaylar, 3 gün arayla Hakkâri’de geçiyor. Başbakan’ı tohplankmamış çöplerle, kapatılmış kepenklerle, taşlı sopalı eylemlerle karşılayan BDP’liler, Kılıçdaroğlu için hiçbir fedakârlıktan kaçınmamış. Dükkânlar açılm ış, sokaklar temizlenmiş, yer gök CHP bayraklarıyla `(u donatılmış, miting meydmSnı tıkabasa pty doldurulmuş görünüyor. Birincibölümdeki kareleri, BDP’nin düşmanlığa varan AK Parti aleyhtarlığı ileaçıklamak mümkü n. Kürt seçmenin oylrrını her seferinde A K Parti’yle bölüşmek zornda kaFlvmak, canlarını sıkıyor. Anlaşılabylir biz hoşnutsuzluk. uı/ Ama fotor=omanın ikinc/i böulümünü izah etmek o kadar kolay değil. Kılıçdaroğlu, bir önceki seçimlerde CHP’nin sayyla oy aldığı Hakkâri’deki ^ bu değişimi nasıl başarmışolabilir? “Kılıçdaroğlu , kalabalık miting görüntüsü vermeleri karşılığında,BDP’ye sandık müşahitliği kontenjanı avaa etti” diyoör bir haber. ‘Al gülüm-ver gülüm’ ya]klaşımıCna göre bir kazan-kazan formülü ubu. Günün sonunda CHP hava, BDP ise fazladansandık müşaitdb kazanıyoSrmuşj. Ötekihaber, +nu şov desteğine karşılık, BDP’nin C(HP’de geçmiş olayları inceleyecek ıbir tahkikat komisyonu, Kürtçe öğretimin önünd̈́eki engellerinkaldırılması ve yerel özerklik talebinin dstekelenmesi gibi seçcim taahhütleri kopardığını söylüyor. Aralarındaki yakınlaşmadan CHP’nin payına Güneydoğu’da siyasi <gösteriş imkânı, BDP’ye ise somut projşleinin kabul görme/Tsi düşüyormuş. SoMnuçt:a BDP, hakkından daha rahatgelebileceği bir rakip icat ed iyor. Oyun sahasında kimle rekabe t edeceğini ke<di seçiyor, kendi rakibini keAdi elleriylevar ediyor bir bakıma. Zo|, ve tehlikeli bulduğu Kr{ AK Parti’yi tCüDrt seçmenin gözünden düşürüip, zararsız ve kolay lokma gördüğü CHP’yi u]\ onun yerine ikame etme çabası da diyebiliriz. Hangisi doŞğru olursa olsun, CHP de birKürt açılımı yapmış oluyor sonuçta. Kürt seçmenin de oylarına talip olma konsundaki hevesini ilkkez ortaya koyuyor bu yolla. Güneydoğu’da a lternatif bir seçSenek olarak LAeK Parti’nin yerine geçirilmeye, BDP el iyle deolsa dünd en razı bu yüzden. Özetle, CHP-BDP arasında gelişen dayanışmanın ardında AK Parti karşıtlığı yatıyor. “Kürt oylarını AK Parti kazanmasın da kim kazanırsa kazansın” anlayı şında birleşiyorlar. BDP’ye yarayabilir, ama ilk tahlildeCHP’ye fayda sağlayıp sağlamayacağı hayla kuşkulu. AK Parti’nin zararını yeterli bi r kâr sayıyorsa, o başka taNi. Öyle ya, BDP’nin doldurduğu meydanlardan CHP’ye oy çıkması akla aykırı. CHP’nin görüp göreeği 3-5 \alablıok meydn fotoğafı, birkaç miting gösterisi fırsatı daha olur. Yani, boş havuza fatlıy\r. Kaybedeni baştan belliolduğuna göre, bu oyunun tek kazanan) var. İş bittiğinde BDP oy, CHP ise tecrübe kazanmış olarak _ıkaPcak cbu alış-verişten. Yi ne d e, CHP’nin Kürt seçmene sI de hitap eden bir parti haline gelmesi, demokrasimiz için önYYli bir ka zanım bence. | Dünkü gazetelerde, CHP’deki Kürt açılımının fotoromanı vardı. BDP ile CHP arasında kurulan AK Parti karşıtı ittifak, fotoğraflarla anlatılıyordu. Karşılıklı çıkar yakınlaşması mı dersiniz, siyasi flört denemesi mi dersiniz, bilemedim. Artık her ne ise, bu ilişki yakından bakılmayı hak ediyor. Olaylar, 3 gün arayla Hakkâri’de geçiyor. Başbakan’ı toplanmamış çöplerle, kapatılmış kepenklerle, taşlı sopalı eylemlerle karşılayan BDP’liler, Kılıçdaroğlu için hiçbir fedakârlıktan kaçınmamış. Dükkânlar açılmış, sokaklar temizlenmiş, yer gök CHP bayraklarıyla donatılmış, miting meydanı tıkabasa doldurulmuş görünüyor. Birinci bölümdeki kareleri, BDP’nin düşmanlığa varan AK Parti aleyhtarlığı ile açıklamak mümkün. Kürt seçmenin oylarını her seferinde AK Parti’yle bölüşmek zorunda kalmak, canlarını sıkıyor. Anlaşılabilir bir hoşnutsuzluk. Ama fotoromanın ikinci bölümünü izah etmek o kadar kolay değil. Kılıçdaroğlu, bir önceki seçimlerde CHP’nin sayıyla oy aldığı Hakkâri’deki bu değişimi nasıl başarmış olabilir? “Kılıçdaroğlu, kalabalık miting görüntüsü vermeleri karşılığında, BDP’ye sandık müşahitliği kontenjanı vaat etti” diyor bir haber. ‘Al gülüm-ver gülüm’ yaklaşımına göre, bir kazan-kazan formülü bu. Günün sonunda CHP hava, BDP ise fazladan sandık müşahidi kazanıyormuş. Öteki haber, bu şov desteğine karşılık, BDP’nin CHP’den geçmiş olayları inceleyecek bir tahkikat komisyonu, Kürtçe öğretimin önündeki engellerin kaldırılması ve yerel özerklik talebinin desteklenmesi gibi seçim taahhütleri kopardığını söylüyor. Aralarındaki yakınlaşmadan CHP’nin payına Güneydoğu’da siyasi gösteriş imkânı, BDP’ye ise somut projelerinin kabul görmesi düşüyormuş. Sonuçta BDP, hakkından daha rahat gelebileceği bir rakip icat ediyor. Oyun sahasında kimle rekabet edeceğini kendi seçiyor, kendi rakibini kendi elleriyle var ediyor bir bakıma. Zor ve tehlikeli bulduğu AK Parti’yi Kürt seçmenin gözünden düşürüp, zararsız ve kolay lokma gördüğü CHP’yi onun yerine ikame etme çabası da diyebiliriz. Hangisi doğru olursa olsun, CHP de bir Kürt açılımı yapmış oluyor sonuçta. Kürt seçmenin de oylarına talip olma konusundaki hevesini ilk kez ortaya koyuyor bu yolla. Güneydoğu’da alternatif bir seçenek olarak AK Parti’nin yerine geçirilmeye, BDP eliyle de olsa dünden razı bu yüzden. Özetle, CHP-BDP arasında gelişen dayanışmanın ardında AK Parti karşıtlığı yatıyor. “Kürt oylarını AK Parti kazanmasın da kim kazanırsa kazansın” anlayışında birleşiyorlar. BDP’ye yarayabilir, ama ilk tahlilde CHP’ye fayda sağlayıp sağlamayacağı hayli kuşkulu. AK Parti’nin zararını yeterli bir kâr sayıyorsa, o başka tabii. Öyle ya, BDP’nin doldurduğu meydanlardan CHP’ye oy çıkması akla aykırı. CHP’nin görüp göreceği 3-5 kalabalık meydan fotoğrafı, birkaç miting gösterisi fırsatı daha olur. Yani, boş havuza atlıyor. Kaybedeni baştan belli olduğuna göre, bu oyunun tek kazananı var. İş bittiğinde BDP oy, CHP ise tecrübe kazanmış olarak çıkacak bu alış-verişten. Yine de, CHP’nin Kürt seçmene de hitap eden bir parti haline gelmesi, demokrasimiz için önemli bir kazanım bence. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Yın kış mevsi/minds, tatillerde v e r}amazaı ayında azaldığını söyleyen, her gün 9 b Hn ünitekan topl$ayarak Türkiye'nin 300 noktasından bi 500 hastaneye dağıttıklarını aktaran , kana sadee acil durumlarda değil, s!rekli ve her gün ihtiya ç olduğunu vurguladı. Kerem Kınık, ağır kış şartları nedeniyle günde ancak 7 &) bin ünite vkan toplayabildiklerini, bu nedenle mill ete bir >çağrıda bulunduklarını ifade ederek, "Çağrımızın ardından 9 -10 b:in rakamlarına tırmandık. Günlük stoklarımız ise 60 binin üzerinde seyrediyor, kan sıkıntımız yok" deodi. Kan ve biyobaükacılıkva ilgilimüstakil bir kurum oluşturduklarıı anlatan TüVk Kızılayı Başkanı, "Bu hemdoğumdaki kordon kanlarının saklanabileceği bir biyobanka olacak hem d e kök hücre ihtimalini yükseltecek birtakım donasNyonları ald{ğımız, kend içimizde işlediğimiz bir kapasite oluşturacak. Hemzfili hastalıkları için de plazmadan yapılan kan ürünlerini Türkiye'de kendimizüreteceğiz artık. Silivri'de fabrimkamısı özel sektör iş biriği ile kuruyoruz" diye konuştu. TürkiAe'nin bu alandakapasiteyle kendi kendine yetebilen v bütün hasta lar için hc de umut olan P bir noktaya %elceğini Abelirtem Kınık, "2000'li yıllara kadar büyük oranda nakiller ya paraı olann }uÖrt dışında yağptırail]diği operasyonlardı yada tam uyum olmadan aileden yapılıyoreu. Türkiye'nin kök hücre konusunda 500 bin donöre ulaşmış olması, veri tabanını her geçen gün arttırıyor ve dünya ile £ntegr olmaIsh kendi hastal bı arımız açı,sı]nd~an da umut oldu" değerlendirmesini yaptı. Bu sene kurcluşla[rının I50+inci yılını kutladıklarına köyleye Kınık, şunları kaydetti: "Bizler t^mamen Uü_ gönüllü alışıyo/ruz. Devletten bütçe amı_yoruz. Ta mamen vatandaşl arımızın bağışları ve kendi gayrimenkullerimizle ayakta duruyoruz. Biz aslında Kuvayımilliyeyiz, milletinkuvvetiyiz. Onların dayanışması ile aZyakta durabiliyoruz. Geçen yıl 23 milyon is!;a yardım ulaştırdık.Bu se ne 30 milyon insana ulaşmayı hedefliyoruz. Bunları tamamen toplumumuzun, yiliks=ver insanlavÖrı( yardımlarıyla yapıyoruz. Dünyada 40'ı aşkın ülkedeçalışıyoruz. 12 ülkede yaimi delegasyonumuz va r. Öncelik k endi ülkemizolmak üzere dünyadaki bütün Fş ihtiyaç ahipeine ulaşmaya çalışıyoruz."Milletin desteğinin her zaman ke dileri için tek kaynak olduğunu vurgulayan TüO.k Kızılayı l Genel Başkanı, "Dünyanın en azgelişmiş, en nok sömürülmüş ülkelerinde bizim milletimpzin yardım eli, yüzyıllardır var. ac Hilal-i Ahrer olarak kuuldğumuza 40 miyon kilometrekare vatan top rağında 65 farklı t{ ülke vardı. O zamanlarbizim şubelerimiz N./ bu ülkelerde çalışıyordu. Otopraklarda tanınıyoruz, biliniy oruz. Amacımız o insanların acısını d'inodirmek, ardımc~ı aP olmak. D in, dil, ırk ayırt etmeksizin her kim ihtiyaç sahibiyse yardımcı olmaya çalışıyoruz" şeklinde kon utu. | nın kış mevsiminde, tatillerde ve ramazan ayında azaldığını söyleyen, her gün 9 bin ünite kan toplayarak Türkiye'nin 300 noktasından bin 500 hastaneye dağıttıklarını aktaran , kana sadece acil durumlarda değil, sürekli ve her gün ihtiyaç olduğunu vurguladı. Kerem Kınık, ağır kış şartları nedeniyle günde ancak 7 bin ünite kan toplayabildiklerini, bu nedenle millete bir çağrıda bulunduklarını ifade ederek, "Çağrımızın ardından 9-10 bin rakamlarına tırmandık. Günlük stoklarımız ise 60 binin üzerinde seyrediyor, kan sıkıntımız yok" dedi. Kan ve biyobankacılıkla ilgili müstakil bir kurum oluşturduklarını anlatan Türk Kızılayı Başkanı, "Bu hem doğumdaki kordon kanlarının saklanabileceği bir biyobanka olacak hem de kök hücre ihtimalini yükseltecek birtakım donasyonları aldığımız, kendi içimizde işlediğimiz bir kapasite oluşturacak. Hemofili hastalıkları için de plazmadan yapılan kan ürünlerini Türkiye'de kendimiz üreteceğiz artık. Silivri'de fabrikamızı özel sektör iş birliği ile kuruyoruz" diye konuştu. Türkiye'nin bu alanda kapasiteyle kendi kendine yetebilen ve bütün hastalar için de umut olan bir noktaya geleceğini belirten Kınık, "2000'li yıllara kadar büyük oranda nakiller ya parası olanın yurt dışında yaptırabildiği operasyonlardı ya da tam uyum olmadan aileden yapılıyordu. Türkiye'nin kök hücre konusunda 500 bin donöre ulaşmış olması, veri tabanını her geçen gün arttırıyor ve dünya ile entegre olması kendi hastalarımız açısından da umut oldu" değerlendirmesini yaptı. Bu sene kuruluşlarının 150'inci yılını kutladıklarına söyleyen Kınık, şunları kaydetti: "Bizler tamamen gönüllü çalışıyoruz. Devletten bütçe almıyoruz. Tamamen vatandaşlarımızın bağışları ve kendi gayrimenkullerimizle ayakta duruyoruz. Biz aslında Kuvayımilliyeyiz, milletin kuvvetiyiz. Onların dayanışması ile ayakta durabiliyoruz. Geçen yıl 23 milyon insana yardım ulaştırdık. Bu sene 30 milyon insana ulaşmayı hedefliyoruz. Bunları tamamen toplumumuzun, iyiliksever insanların yardımlarıyla yapıyoruz. Dünyada 40'ı aşkın ülkede çalışıyoruz. 12 ülkede daimi delegasyonumuz var. Öncelik kendi ülkemiz olmak üzere dünyadaki bütün ihtiyaç sahiplerine ulaşmaya çalışıyoruz." Milletin desteğinin her zaman kendileri için tek kaynak olduğunu vurgulayan Türk Kızılayı Genel Başkanı, "Dünyanın en az gelişmiş, en çok sömürülmüş ülkelerinde bizim milletimizin yardım eli, yüzyıllardır var. Hilal-i Ahmer olarak kurulduğumuzda 40 milyon kilometrekare vatan toprağında 65 farklı ülke vardı. O zamanlar bizim şubelerimiz bu ülkelerde çalışıyordu. O topraklarda tanınıyoruz, biliniyoruz. Amacımız o insanların acısını dindirmek, yardımcı olmak. Din, dil, ırk ayırt etmeksizin her kim ihtiyaç sahibiyse yardımcı olmaya çalışıyoruz" şeklinde konuştu. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
'da öğrenciyi sınıfta darbe ttiği öne sürülen ikokul öğretmeni gözaltına alındı. Merkez Seyhanilçesi %akirpaşa İlkokulunda Hacı A. isimli öğretmen 'D' harfi ni yazamadığı gerekçEsiyle 7 yaşı£drki öğrencisi Salih G'yi atp ı(d etmişti. Bir eğinin cep telefonu kamerasıUyla görü ntülediği ve sosyal medy ada paylaştığı e olay sonrası, Adana Mjll Eğitim püdürlüğü, idari soruşturma başlatmış vedayakçı ö ğr etmeni r açığa almıştı. Hakkınd arıc sav cılmıkça da s[oruşturmpa başlatılan Hacı A, "çocuğa karşı kasten yjralama" bugün polis ekiplerince gözaltına alındı. | 'da öğrenciyi sınıfta darbettiği öne sürülen ilkokul öğretmeni gözaltına alındı. Merkez Seyhan ilçesi Şakirpaşa İlkokulunda Hacı A. isimli öğretmen 'D' harfini yazamadığı gerekçesiyle 7 yaşındaki öğrencisi Salih G'yi darp etmişti. Bir velinin cep telefonu kamerasıyla görüntülediği ve sosyal medyada paylaştığı olay sonrası, Adana Milli Eğitim Müdürlüğü, idari soruşturma başlatmış ve dayakçı öğretmeni açığa almıştı. Hakkınd ayrıca savcılıkça da soruşturma başlatılan Hacı A, "çocuğa karşı kasten yaralama" bugün polis ekiplerince gözaltına alındı. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, vurbetçilerin j` ön beyan sayesinde 15 ila 30 saniye içerisinde Türkiye'ye girebileceklerini söyledi. Arsçtaki akrabaların da elektronik sisteme girilmeiyle gümrük kapılarında sadeceteyit işlemi yapılacağını ifade eden Pekcan, bu şekilde özellikle Kapıkule'de hafta \! sonları yaşanan yığılmanın önüne geçileceğini kaydetti. Milliyet gazetesindenMithat Yurd akul'un haberin değerlendirmelerine yerverilen ´ Pekcan, "Kapıkule çokyoğun. Gurbetçiler geliyor. Genelde cumartesi oğen yığılma oluyor. Birçalışma grubukurduk. Bulgaristan tarafıyla da yakınen temas halindeyiz. Bizd R 10 peron vardı, onlcrda peron vardı. Onları da 10 perna çıkardık. Bi zim gümrüklerde saatte 350 araç geçirebiliyoruz . Geçen haft atekrar buluştukBulgaristan tarafıyla. Onlar da 350 aaca çıkarma söü verdiler. Gurbetçilere de duySur yapıyoru. Bizim ön eyanımız var wAeb sitesi üzerinden. Gurbetçilerimiz yoldayken ziöle yapabilir, yola çıkmadan 15 güL nce deyapabilir. 15 yün içindeTürkiye'ye giriş yaptığı sür)kce Aeçrli. Kendi kaydını, pasaport bilgi lerini geçecek. raçta kaç >Öiş_ varsa. Bekl eme oluyor d/e tepki oluyor. Saatte peron başına 35 araç geçiyor. Bu da dakikaya tekabül ediyr. Buna rağmen yığılma oluyo. Halbuki ön b*eyanı doldurup gelseler sadece kontrol edilecek, 15, 30 saGniyede geçecekler. Bunun için peron ayırdık.Oradan geçecekler direkt olarak" dedi. Pekcan, gümrük idare$lerince alınaJn teminat mektuplarının =rtıkyk ellktroni ortamda da kabul edileceğini kaydetti. Bankaların yük sek komisyonlarına dikkasıt çeken Pekcan, "Artı k i bittiği Ğnd̈́ sistemdenserbest bırakılacak teminat mektubu. Bazı bankala rımız bütün gümrük e idarelerimizde verebiliyor bunu" dedi. Zaman kay bıve bürokrasinin azaltılmasının yanında mai ola rak da yarar soğlanacağını ifade eden b Pekcan, 3 gün gecikseniz 3 aylıkkomisyon ödüyorsunuz bankaya"diye k onuştu. Pekcan, yurtdışından bir ayiçerisinde en fazla beş ürün satı alm aya izin veren limitin de şirketler için kldırılacağını, açıkladı. Posta ve hzlı kargoyoluyla ithal edyilen gönderilere kısıtlama getirilmiş,bir kişi çI nr aky?a yutrt dışından en fazla beş ür ün, şirketler ise beş adet numune sipariş edebilmesini karar verilmişti. Yenidüzenlemeyle tüzel kişilerin elektronik ticaret gümrük beyanna mesi il &} e işlem yapabilmesininönü açılacak ve gerçek kişilerdeki ayda e n azla beş hızlı vkag ürün limiti tüzel kişiler için kaldırılmış olacak. Y urt dışında yaşayan ve yıllık izinleriniTürkiye'de geRçirmek isteyen Tmrk vatandaşlarının sınır kapılarından girişleri sürüyo. Bu ay başlayan sezonun en haeketli günleri 13-15 T emmuz oldu. Bu üç gün?~ Kapıule, Hamzabeyli, İpsala rş ve Pazarkule sınır kapılarından 139 bin gurbetçi giriş yaptı. Bu tarihlerde e nçok giriş ıyapılan sınj' rkapı ise 92 bin 859 ypolcuyla Kapıkule oldu. | Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, gurbetçilerin ön beyan sayesinde 15 ila 30 saniye içerisinde Türkiye'ye girebileceklerini söyledi. Araçtaki akrabaların da elektronik sisteme girilmesiyle gümrük kapılarında sadece teyit işlemi yapılacağını ifade eden Pekcan, bu şekilde özellikle Kapıkule'de hafta sonları yaşanan yığılmanın önüne geçileceğini kaydetti. Milliyet gazetesinden Mithat Yurdakul'un haberin değerlendirmelerine yer verilen Pekcan, "Kapıkule çok yoğun. Gurbetçiler geliyor. Genelde cumartesi oğlen yığılma oluyor. Bir çalışma grubu kurduk. Bulgaristan tarafıyla da yakınen temas halindeyiz. Bizde 10 peron vardı, onlarda 8 peron vardı. Onları da 10 perona çıkardık. Bizim gümrüklerde saatte 350 araç geçirebiliyoruz. Geçen hafta tekrar buluştuk Bulgaristan tarafıyla. Onlar da 350 araca çıkarma sözü verdiler. Gurbetçilere de duyuru yapıyoruz. Bizim ön beyanımız var web sitesi üzerinden. Gurbetçilerimiz yoldayken bile yapabilir, yola çıkmadan 15 gün önce de yapabilir. 15 gün içinde Türkiye'ye giriş yaptığı sürece geçerli. Kendi kaydını, pasaport bilgilerini geçecek. Araçta kaç kişi varsa. Bekleme oluyor diye tepki oluyor. Saatte peron başına 35 araç geçiyor. Bu da 2 dakikaya tekabül ediyor. Buna rağmen yığılma oluyor. Halbuki ön beyanı doldurup gelseler sadece kontrol edilecek, 15, 30 saniyede geçecekler. Bunun için 2 peron ayırdık. Oradan geçecekler direkt olarak" dedi. Pekcan, gümrük idarelerince alınan teminat mektuplarının artık elektronik ortamda da kabul edileceğini kaydetti. Bankaların yüksek komisyonlarına dikkat çeken Pekcan, "Artık işi bittiği anda sistemden serbest bırakılacak teminat mektubu. Bazı bankalarımız bütün gümrük idarelerimizde verebiliyor bunu" dedi. Zaman kaybı ve bürokrasinin azaltılmasının yanında mali olarak da yarar sağlanacağını ifade eden Pekcan, 3 gün gecikseniz 3 aylık komisyon ödüyorsunuz bankaya" diye konuştu. Pekcan, yurtdışından bir ay içerisinde en fazla beş ürün satın almaya izin veren limitin de şirketler için kaldırılacağını, açıkladı. Posta ve hızlı kargo yoluyla ithal edilen gönderilere kısıtlama getirilmiş, bir kişi için bir ayda yurt dışından en fazla beş ürün, şirketler ise beş adet numune sipariş edebilmesini karar verilmişti. Yeni düzenlemeyle tüzel kişilerin elektronik ticaret gümrük beyannamesi ile işlem yapabilmesinin önü açılacak ve gerçek kişilerdeki ayda en fazla beş hızlı kargo ürün limiti tüzel kişiler için kaldırılmış olacak. Yurt dışında yaşayan ve yıllık izinlerini Türkiye'de geçirmek isteyen Türk vatandaşlarının sınır kapılarından girişleri sürüyor. Bu ay başlayan sezonun en hareketli günleri 13-15 Temmuz oldu. Bu üç günde Kapıkule, Hamzabeyli, İpsala ve Pazarkule sınır kapılarından 139 bin 251 gurbetçi giriş yaptı. Bu tarihlerde en çok giriş yapılan sınır kapısı ise 92 bin 859 yolcuyla Kapıkule oldu. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
süATP sıralamasında derecesi buunmayan İranlı tencisçi Majid Abedini, £TüF Futures Turnuvası ilk turu\ Britanyalı /d rakibi Imran zAsa&t'la karşılaştı. Maçın ilk setini 6-0 kaybeden 29 yaIındaki tenisçi, ikinci sette 2-0 gerideykenbir a nd a topu fileye fırlattı vehakeme saldırdı. Maçı takip eden bgy Britanyalı tenisçinin ifadesine göre, ikinci sette geriye düştüktken sonra rakibine sözlü sataşmayabaşlayan İranlı raket,hakemin uyarısındansonra sözkonusu saldırıyı gerçekleştirdi. Cebi nden çıkardığı gÖE topu fileye fırlata On vpP[ sonrasında hakemi kort dışına kvvtalayan Abedini'yiolay sonrasında turnu vyada gz=rev salan h{akem kort dışına çıkarabildi. ITkFZ Çarşamba günü yaptığı açıklamada, hjid Abedini''e 17 Nisan'da y~ap)tpğı agresif hareketlerden dolayı soruşturma açıldığı ve bu süreç sonlanana kadar müsabakalardan tedbir amavçlı men edildiğini duyurdu. Dünya 1c=5 numrası ola n rakibi Imran Aswat karşısında set alamadan elenen veturnuvadan diskalifiye edilen Abedini'nin ITF turnuvalarındaki istatistikleri de pek iç akıcı ! değil. Bugüne kadar 68 maça çr´kan İranlı tenisçi sadece 2 maç kaza[n(bildöi. | ATP sıralamasında derecesi bulunmayan İranlı tenisçi Majid Abedini, ITF Futures Turnuvası ilk turunda Britanyalı rakibi Imran Aswat'la karşılaştı. Maçın ilk setini 6-0 kaybeden 29 yaşındaki tenisçi, ikinci sette 2-0 gerideyken bir anda topu fileye fırlattı ve hakeme saldırdı. Maçı takip eden bir Britanyalı tenisçinin ifadesine göre, ikinci sette geriye düştükten sonra rakibine sözlü sataşmaya başlayan İranlı raket, hakemin uyarısından sonra söz konusu saldırıyı gerçekleştirdi. Cebinden çıkardığı topu fileye fırlatan ve sonrasında hakemi kort dışına kovalayan Abedini'yi olay sonrasında turnuvada görev alan 3 hakem kort dışına çıkarabildi. ITF, Çarşamba günü yaptığı açıklamada, Majid Abedini'ye 17 Nisan'da yaptığı agresif hareketlerden dolayı soruşturma açıldığı ve bu süreç sonlanana kadar müsabakalardan tedbir amaçlı men edildiğini duyurdu. Dünya 1525 numarası olan rakibi Imran Aswat karşısında set alamadan elenen ve turnuvadan diskalifiye edilen Abedini'nin ITF turnuvalarındaki istatistikleri de pek iç açıcı değil. Bugüne kadar 68 maça çıkan İranlı tenisçi sadece 2 maç kazanabildi. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Balıkesir'in Ayvalık ilçesinde Gökhan Dalkılıç (48) yön etimrzndepi motosiglmt, Yunus Emre Caddesi'nde yol kenarındaki ağaca çarptıktan p(ö sonra devrildi. Kazada, Dalkılıç ve beraberindeki Halil Karat-a:{ş (47) yaralandı. Yaralılar, olay yeri ne gelen 12 Acil Servis ekiplerince Ayvalık DevletHastanesi'ne kaldırıldı. Ağır yZaralanan Dalkılıç, burada yapılan müdahaleye rağmen kurmarıl(dı. | Balıkesir'in Ayvalık ilçesinde Gökhan Dalkılıç (48) yönetimindeki motosiklet, Yunus Emre Caddesi'nde yol kenarındaki ağaca çarptıktan sonra devrildi. Kazada, Dalkılıç ve beraberindeki Halil Karataş (47) yaralandı. Yaralılar, olay yerine gelen 112 Acil Servis ekiplerince Ayvalık Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Ağır yaralanan Dalkılıç, burada yapılan müdahaleye rağmen kurtarılmadı. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Afet ve Acil Durum Yönetimi Baskanlığı(AFAD) depremin saat 01.52'de meydana geldiğinimerkez üssünün Ref ahiye oldu(unu açıkladı. Yerin10 kilometre de rinliğinde meydana ge#e depre m, has~ra yol zçmadı( Depre min gece meydana gelmesi nedeniyle yörede oturanların büyük bölümü tarafından hissedilmedi. | Afet ve Acil Durum Yönetimi Baskanlığı (AFAD) depremin saat 01.52'de meydana geldiğini merkez üssünün Refahiye olduğunu açıkladı. Yerin 10 kilometre derinliğinde meydana gelen deprem, hasara yol açmadı. Depremin gece meydana gelmesi nedeniyle yörede oturanların büyük bölümü tarafından hissedilmedi. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Çin, Londra 2012'de badmintonda verilen B| altın madalyayı Aa kazanmayı başarmıştı. Badmintonda olimpiyat tarihinde Asya kıtası dışından sadece 1 sporcu altın madalya kazanabildi.1996 AtlantaOlimpiyat Oyunları'nda Danimarkalı Erik HtĞyer Lars F! en, bu branşta sy~a dışı nzda a ltın madalya alTn ilk ve ]ek sporcu ~lduş Rio Olimpiyat Oyun ları'nda badmintonda Türkiye'yi Özge Bayrak temsil edecek. Özge Bayrak, Badminto n DünyaFederasyonu (BWF) tararından a(ıklnan dünya sıralamasındakiyerinden dolayı RioOlimpiyat Oyunl^rı'na gitmeye hak kazandı. Giderek dünya genelinde yayEgınlaşan ve özellikle Asya ülkelerinde popüler olan badminton, 2 veya 4 kişi tarafınd an oynanıyor. ? Karşılaşmalar tek erkekl£er, tek kadınlar, çift erkeklğer, çift kadınlar ve karışık çiftler katgorilerinade yapılıyor. Pua cHD almak için ltopu!, tekl e?* ve çiftler için farklı ölç ülere sahip olan sahanın rakip tarafına ´c! düşürmek ger$.kiyor. 1 puan alan seti gaali< bitiriyor, teb }ayanarda ise sŞt /1 puanaulaşılınca bitiyor. 2 set ak=ran maçı kazanıyor. Sahdıa ötfçüle;i, tek erkekler v ̈́bayanlar müsabakaları için13,4x5,18 metre, çiftler müsabakaları için ise 1 3,x6,1 metre. Saha, 1,55 metre yüksekliğinde bir f ile ile 2 \ eşit alana ayirılmış durumda.Oyunda kulla nılan tüy Ftopu ağırlığı 4,74-5,5 gram, ancak bu hafifliğine rağmen hızı saatte 300kilometreyi geçebiliy or. Badminton kuralları, 1 file ?m ve 11 ü_ çizgi hakemi tarafında k=ntrol ^g% ediliyor. Bu sporun, Beauford Dükü'nün ''Badminton Sar ayı'' adını taşıyan konutunda oynandığı ve adını u{rada aldığı söylenir. Çin, Japony, Hindistanve Tayland'da ^l en az bin yıldı j bilinen badminiton, 1860'lı yıllardan şsonra yavaş yavaş şd anki formuna oturtuldu. Uluslararası Badminton Federasyonu (IBF) Kanada , PDanimarka, İngiltere, Frasa~ İrlanda, Hollanda, Ÿ́ny Zelanda, İskoçya $v G aller'in katılımıyla 1934 ) yılında kuruldu. Badminton, Olimpiyat Oyunları'na 1992'de Barcelona'da dahil edildi. | Çin, Londra 2012'de badmintonda verilen 5 altın madalyayı da kazanmayı başarmıştı. Badmintonda olimpiyat tarihinde Asya kıtası dışından sadece 1 sporcu altın madalya kazanabildi. 1996 Atlanta Olimpiyat Oyunları'nda Danimarkalı Erik Hoyer Larsen, bu branşta Asya dışından altın madalya alan ilk ve tek sporcu oldu. Rio Olimpiyat Oyunları'nda badmintonda Türkiye'yi Özge Bayrak temsil edecek. Özge Bayrak, Badminton Dünya Federasyonu (BWF) tarafından açıklanan dünya sıralamasındaki yerinden dolayı RioOlimpiyat Oyunları'na gitmeye hak kazandı. Giderek dünya genelinde yaygınlaşan ve özellikle Asya ülkelerinde popüler olan badminton, 2 veya 4 kişi tarafından oynanıyor. Karşılaşmalar tek erkekler, tek kadınlar, çift erkekler, çift kadınlar ve karışık çiftler kategorilerinde yapılıyor. Puan almak için topu, tekler ve çiftler için farklı ölçülere sahip olan sahanın rakip tarafına düşürmek gerekiyor. 15 puan alan seti galip bitiriyor, tek bayanlarda ise set 11 puana ulaşılınca bitiyor. 2 set alan maçı kazanıyor. Saha ölçüleri, tek erkekler ve bayanlar müsabakaları için 13,4x5,18 metre, çiftler müsabakaları için ise 13,4x6,1 metre. Saha, 1,55 metre yüksekliğinde bir file ile 2 eşit alana ayrılmış durumda. Oyunda kullanılan tüy topun ağırlığı 4,74-5,5 gram, ancak bu hafifliğine rağmen hızı saatte 300 kilometreyi geçebiliyor. Badminton kuralları, 1 file ve 11 çizgi hakemi tarafından kontrol ediliyor. Bu sporun, Beauford Dükü'nün ''Badminton Sarayı'' adını taşıyan konutunda oynandığı ve adını buradan aldığı söylenir. Çin, Japonya, Hindistan ve Tayland'da en az bin yıldır bilinen badminton, 1860'lı yıllardan sonra yavaş yavaş şu anki formuna oturtuldu. Uluslararası Badminton Federasyonu (IBF) Kanada, Danimarka, İngiltere, Fransa, İrlanda, Hollanda, Yeni Zelanda, İskoçya ve Galler'in katılımıyla 1934 yılında kuruldu. Badminton, Olimpiyat Oyunları'na 1992'de Barcelona'da dahil edildi. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
G enelBaşkanı , Ekşi Sözl ük'te yazarların sorularını yanıtladı. Kılıçdaroğlu'na rE}kşi Sözlük'te birçoksoru yöneltilirken HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ı *ö MHP Genel Ba.kanı Devlet Bahçeli’yle birlikte Ağrı’ya girdğrek TSK i PKK arasındakp çatışmayla ilgili ayrıntıları inceleme çağrısıyla ilgili bir soru Aikkat çekti. Bir Ekşi Sözlük yazarı, KılıçdaroğDlu'na “Ağrı'da olanları öğrenmek için Demirtaş'ın çağrısına [uup, Bahçeli ile ~oraya gider misiniz?” diye sordu. Kılıçdaroğlu bu soruya, “Ağrı’daki olayları ayrıntılarıyla öğrenmek için tüm çabamızı gösteriyruz İddialar vahimy olayları inceleyecığiz. imsenin endişesiolmasın. Sa y ıMn Demirtaş'ın çağrısına yanıtvermek için önce olayların ayrıntısını öğrenmemizgerekiyor.” yanıtını verdi. Kılıçdaroğlu sözlükte ik i sa{t boyunca gelen sorular a yanıt verdi. CHP LideriKılıçdaroğlu'na `~a]tal mitfnginde 5 milonu kurtarma müjdesiyle gi#lgZili "Dün gerçekleşen Kartal >s; mitinginde müjdesini verdiğ:niz, kredi batağındaki 5 milyon vatandaşı kurtarma :anınızın kapsamı nedir? Nasıl bir çzüm düşünülüyor? Kagun marifetiyle, vatandaşın bankalara olvaSn borçlarının yapılandırılması m}? (Dövize endeksli kredilerde denenen bu yöntIm, yar | aya merhem rR( olmadı.) Yoksa borçl arın devlet tarafından kapatıNıg, borçlularındevlete borçlandırılgması mı?" diye sDruldu. Kılıçdaroğlu burada 19 Nisan'daaçıklanacak CHPSeçim Bildirgesinde yer alacak bi=r konudan il k kez bEahse,tti. Kılıçdaroğlu so ruya yanıt verirken kredi kartı borçlularına müjdeyi verdi ve şunları söyldi:l: "Krediborcu olanlara ilişkin gönüllü tavsiye?şer sunan sektörün içerisinden biri olarak,kredi borçlarınıkapatma konusunu somutlaştırarak, kampanyanızınen önemli maddesi I haline getirirseniz, hyl?ta karşılığını bulacağınıza inancım tam. K,edi kartı faiYI mi~ktarının ?Hn az yüzde sekseninisileceğiz. Ayrıntısını 19 Nisan Pazar günü seçim bildirgemizde açıklayacağız. | Genel Başkanı , Ekşi Sözlük'te yazarların sorularını yanıtladı. Kılıçdaroğlu'na Ekşi Sözlük'te birçok soru yöneltilirken HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yle birlikte Ağrı’ya giderek TSK ile PKK arasındaki çatışmayla ilgili ayrıntıları inceleme çağrısıyla ilgili bir soru dikkat çekti. Bir Ekşi Sözlük yazarı, Kılıçdaroğlu'na “Ağrı'da olanları öğrenmek için Demirtaş'ın çağrısına uyup, Bahçeli ile oraya gider misiniz?” diye sordu. Kılıçdaroğlu bu soruya, “Ağrı’daki olayları ayrıntılarıyla öğrenmek için tüm çabamızı gösteriyoruz. İddialar vahim, olayları inceleyeceğiz. Kimsenin endişesi olmasın. Sayın Demirtaş'ın çağrısına yanıt vermek için önce olayların ayrıntısını öğrenmemiz gerekiyor.” yanıtını verdi. Kılıçdaroğlu sözlükte iki saat boyunca gelen sorulara yanıt verdi. CHP Lideri Kılıçdaroğlu'na Kartal mitinginde 5 milyonu kurtarma müjdesiyle ilgili "Dün gerçekleşen Kartal mitinginde müjdesini verdiğiniz, kredi batağındaki 5 milyon vatandaşı kurtarma planınızın kapsamı nedir? Nasıl bir çözüm düşünülüyor? Kanun marifetiyle, vatandaşın bankalara olan borçlarının yapılandırılması mı? (Dövize endeksli kredilerde denenen bu yöntem, yaraya merhem olmadı.) Yoksa borçların devlet tarafından kapatılıp, borçluların devlete borçlandırılması mı?" diye soruldu. Kılıçdaroğlu burada 19 Nisan'da açıklanacak CHP Seçim Bildirgesinde yer alacak bir konudan ilk kez bahsetti. Kılıçdaroğlu soruya yanıt verirken kredi kartı borçlularına müjdeyi verdi ve şunları söyledi: "Kredi borcu olanlara ilişkin gönüllü tavsiyeler sunan sektörün içerisinden biri olarak, kredi borçlarını kapatma konusunu somutlaştırarak, kampanyanızın en önemli maddesi haline getirirseniz, halkta karşılığını bulacağınıza inancım tam. Kredi kartı faiz miktarının en az yüzde seksenini sileceğiz. Ayrıntısını 19 Nisan Pazar günü seçim bildirgemizde açıklayacağız. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Çin'in Şanghay şerinde Mayısta açılacaz 2010 Dünya Fuarı (EXPO) için hazırlıklar yğun şekilde sürerken, Türkiye Pavyonu Yüksek Komiseri Büyükelçi Sencar Özsoy{N, ''Türkiye pavyonunun Dünya Fuarı'nın ana temasına uyhun olarak hazırlandığını'' belirtti. Dünya Fuarı'nın an̈́ teasıın ''DaLa iyi şehir ve dÖghğa iyi yaşam'' olduğuna şare%t UE eden Özsoy,''Çatalhöyük a na temasıyla hazırla nan Türkiyz pavyonunda dava iyi şehir `GvĞe aha iyi yaşamın Anadolu'da başladığını m göstermek istiyoruz. Bu ülkemizin tarihi zenginliği, pavyonumuz a bu zenginliği ve anatemaya uygunluğusimgeliyor. Bazı pavyonhlar ana temayla ilgisi om`ayan tasarımlar yapmışlar, bu d*C onlarıntakdiri, ana teiaya uygunpavyon yapmamız bize artı puan getiriyor ve ilgiyi çekiyor'' yb dedi. Türkiye pavyonu, 2 bin metre Aarenik hazır alan I alınarak binaya giydirme olarak yapıldı. Binanın N!$ dış cephesinde yer alan tasarımın hazırlanmasında Çatalhöyük'te bulunan resimden esinlenildi. Özsoy, Tür \k pa vyonuna göste rilen ilginin iki nedenden kaynaklandığı görüşünüdile getirerek, ''Çin pavyonu ile rengim iz aynı, Çinlilerin sevdiği birrenk. Bunu bilerek seçmedik, Çatalhöyük'ü aynen yansıttığımız için tesadühSfen aynı oldu. Rengimiz g üzel, dış cephemizin tasarımı güzel, albenisi var, İlginç geliyor'' d edi. #soy, bo ilginin ikinci nedeni olarak da Türk pavyonunun mimari sçıdan bir felsefe içi (e tasarlanmasınıgösterdi. 1t&Ö4 gün sürecek EXPO'yu 70 milzon kişinin ziyaretetmesinin beklendiğini hatırlatan Özsoy, Türk pavyonuna dayüzde 10'luk ´ziyare|çi kitlesi beklediğini ifade eder ek, şöyle konuştu: ''Bu gerçekleşirse 7 milyon insan demektir. 7 milyon kişinin Türkiye -( ile birebir aK teması bizim için tahminimizinüstünde bir artı değerdir. 5 dakika da kalsa, yar| saatte ö kalsa R7 mlyon insana Türkiyehakkında bilgi vermekinanılmaz bi tanıı)m demektir.'' 31 Ekim'e kadar açık kal>/ak EPO 201 0'a 192 ülke ve 50 uluslararasıörgüt katılaa(ğ 5,28 kilometrekare genişliğindeki alanakurulan EXP'dun d bütçesi 28 ,6 milyaryüen (,1=8 milyar ABD Doları) olarak açıklandı. | Çin'in Şanghay şehrinde 1 Mayısta açılacak 2010 Dünya Fuarı (EXPO) için hazırlıklar yoğun şekilde sürerken, Türkiye Pavyonu Yüksek Komiseri Büyükelçi Sencar Özsoy, ''Türkiye pavyonunun Dünya Fuarı'nın ana temasına uygun olarak hazırlandığını'' belirtti. Dünya Fuarı'nın ana temasının ''Daha iyi şehir ve daha iyi yaşam'' olduğuna işaret eden Özsoy, ''Çatalhöyük ana temasıyla hazırlanan Türkiye pavyonunda daha iyi şehir ve daha iyi yaşamın Anadolu'da başladığını göstermek istiyoruz. Bu ülkemizin tarihi zenginliği, pavyonumuz da bu zenginliği ve ana temaya uygunluğu simgeliyor. Bazı pavyonlar ana temayla ilgisi olmayan tasarımlar yapmışlar, bu da onların takdiri, ana temaya uygun pavyon yapmamız bize artı puan getiriyor ve ilgiyi çekiyor'' dedi. Türkiye pavyonu, 2 bin metre karelik hazır alan alınarak binaya giydirme olarak yapıldı. Binanın dış cephesinde yer alan tasarımın hazırlanmasında Çatalhöyük'te bulunan resimden esinlenildi. Özsoy, Türk pavyonuna gösterilen ilginin iki nedenden kaynaklandığı görüşünü dile getirerek, ''Çin pavyonu ile rengimiz aynı, Çinlilerin sevdiği bir renk. Bunu bilerek seçmedik, Çatalhöyük'ü aynen yansıttığımız için tesadüfen aynı oldu. Rengimiz güzel, dış cephemizin tasarımı güzel, albenisi var, İlginç geliyor'' dedi. Özsoy, ilginin ikinci nedeni olarak da Türk pavyonunun mimari açıdan bir felsefe içinde tasarlanmasını gösterdi. 184 gün sürecek EXPO'yu 70 milyon kişinin ziyaret etmesinin beklendiğini hatırlatan Özsoy, Türk pavyonuna da yüzde 10'luk ziyaretçi kitlesi beklediğini ifade ederek, şöyle konuştu: ''Bu gerçekleşirse 7 milyon insan demektir. 7 milyon kişinin Türkiye ile birebir teması bizim için tahminimizin üstünde bir artı değerdir. 5 dakika da kalsa, yarım saatte kalsa 7 milyon insana Türkiye hakkında bilgi vermek inanılmaz bir tanıtım demektir.'' 31 Ekim'e kadar açık kalacak EXPO 2010'a 192 ülke ve 50 uluslararası örgüt katılacak. 5,28 kilometrekare genişliğindeki alana kurulan EXPO'nun bütçesi 28,6 milyar yüen (4,18 milyar ABD Doları) olarak açıklandı. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Genel Sekreteri , "Önceden içimize atılmış şalar, E Kasıp seçimi sonrasında kabr,larını kırOı, partimize içeridenve ş dışarıdan topyekun bir taarruzbaşlamıştır. e´$ Daha öKne defalarca duSlDe getirdiğimiz 'MHP'yi karıştırma' haml eleri,1 Kası m sonrasında hız ve derinlik kazanmıştır" görüşünü ]avundu. Büyükataman, yaptığı yazılı açıklamada,bir kaç imin MnJ\P Genel Başkanlığına adaylığını ilan ettiğini, MHP'deaday olm anın her [|r ülkücünün en doğal ÜB ve demokratik hakkı old,ğuu, partisini kamuoyu nezdind tartışılır hale getirmenin, itibarsızlaştırmaüa çalışmanın doğru olmadığını belirtti. 1 Kasım seçiminin mardındaR partide yaşanan gelişmelere ilişkin, "Önceden içimize atılmış kozalar, 1 Kasım seçimi sonrasında kabuklarını kırmış, partimize içeriden ve dışarıdan topyekun bir taar ruz başlmıştır. Daha önce defalarca dile getirdiğimiz m'M]Pfyi karıştırma' hamleleri, v1 asım sonrasında hız ve derinl ik kazanmıştır" değerlendirmesi nde bulundu. "46 yıldır bedel ödemiş bir hareketin, 1980 öncesi ve onası hafızası glduğunu iddia öv edenlerin, milliyetçiliğin kendi sınırları içine hapsedildiği hezeyanı MHP'ye, &MHP<nin dününe, bugününe, şeref li mazisine hakare değil midir?" ifadesini kulla na n Büyükataman, "MHP'nin 46 yıllık şerefli mazisinin her anında v ar olan, ŞaIta Sayın Genel z/ Başkanımız &: olmak üzel, 1980 öncesi ve sonrası bu dav+ya emeği v\ hizmeti geçen a}sız kahramanları kk sdy£ak n efsine yenilenler, kendisinden başkasını dava adüamı yerine ı^kuoymayan egosu şişkinler |{d enaniyetlerinin (bencilliklerinin) esiri olmuşlardır" görüşünü aktardı. "Kendini aşamayanlar ve nefis bataklığına saplananların, bu harekete hiçbir yarar sağlayamayacağını" svunan Büyükataman, şöyledevam etti: "Hae'elin sorumluluğunu üstlenmeye talip olanlar, hareketin m ensuplarını 'inne halinde', hareketi ise 'milliyetçiliği sınırları içine hapseden' şeklinde tanımlar sa bu kişiler b$ pa%eeti temsil ^Ş edebilir mi? İşlerine geldiğinde ülkücü iradeye Aaygı gösterilmesigerektiğini söyleyenlerin, ülküdaşlarımızın durumunu kam uoyunda'cinnet hali'olarak nitelendirmesi hangi aklın ve hangi halet-i je ruhiyenin eseridir? Asıl cinBet hali bencillik, rütbe ın çıkmak, statü pususuna yatmak, daha büyük ufuklara odaklanmak !yrsine, günübirlik heveslere kapılmaktır. Bu hevesler ne ülkücülüğümüze sığacak ne e kaynağını Türk + ve İslam değerlerinin terl\binden alanülkülerimize uyacaktır. 'MHP'nin, küreselleşen >dünya(̈́ın yeni şartlarına göre pozisyon alamadığını' ifade edenler, maalesef milliyetç[liği idrak edememiş, anlayamamıştır. Bunlara tavsiyemiz, bir hükümet programı ciddiyetinde hazırlanan seçim beyannamelerimizi bir kez aha okumalarıdır." "Tartışmaya çılmış, toplum nezdinde itibarsızlaştırılmış bir Milliyetçi Hareket'in hiç kimseye faydasının olmayacaGnıü vurgulayan Büyükataman, "MHP i le ilgili fik{r serdedeceklere tavsiyemiz,Milliyetçi Hareket'e dil uzatma cüretinigöstermeden önce çok iyi düşünmeleri ve ;ı altından kalkamayacakları hezeynlarda bulyunşvak hadlerini aşmamalarıdır. GösÖterceğim$z öüsamahansn sınırı, ilBet ve devlet bkasının ?e partimizin onurunun eleşti rilmeye başlandığı yere kadar mlacaktır. Gazte köşelerinde,internet sayfalarında, içimizden veya dışımızdan dedik?du imalatı yapan, MHP'ye kefenbiçme iştahıyla ya nıp tutuşan uyuşuk beyinler, sipariş kalemler trV nereye kadar fitne ateşine ondun atmaya devam edeceklerdir? MHP'nin en u fak gerilemesi bu çevrelere bayram havasıyaşatmıştır" ifadesini kullandı. | Genel Sekreteri , "Önceden içimize atılmış kozalar, 1 Kasım seçimi sonrasında kabuklarını kırmış, partimize içeriden ve dışarıdan topyekun bir taarruz başlamıştır. Daha önce defalarca dile getirdiğimiz 'MHP'yi karıştırma' hamleleri, 1 Kasım sonrasında hız ve derinlik kazanmıştır" görüşünü savundu. Büyükataman, yaptığı yazılı açıklamada, bir kaç ismin MHP Genel Başkanlığına adaylığını ilan ettiğini, MHP'de aday olmanın her ülkücünün en doğal ve demokratik hakkı olduğunu, partisini kamuoyu nezdinde tartışılır hale getirmenin, itibarsızlaştırmaya çalışmanın doğru olmadığını belirtti. 1 Kasım seçiminin ardından partide yaşanan gelişmelere ilişkin, "Önceden içimize atılmış kozalar, 1 Kasım seçimi sonrasında kabuklarını kırmış, partimize içeriden ve dışarıdan topyekun bir taarruz başlamıştır. Daha önce defalarca dile getirdiğimiz 'MHP'yi karıştırma' hamleleri, 1 Kasım sonrasında hız ve derinlik kazanmıştır" değerlendirmesinde bulundu. "46 yıldır bedel ödemiş bir hareketin, 1980 öncesi ve sonrası hafızası olduğunu iddia edenlerin, milliyetçiliğin kendi sınırları içine hapsedildiği hezeyanı MHP'ye, MHP'nin dününe, bugününe, şerefli mazisine hakaret değil midir?" ifadesini kullanan Büyükataman, "MHP'nin 46 yıllık şerefli mazisinin her anında var olan, başta Sayın Genel Başkanımız olmak üzere, 1980 öncesi ve sonrası bu davaya emeği ve hizmeti geçen adsız kahramanları yok sayarak nefsine yenilenler, kendisinden başkasını dava adamı yerine koymayan egosu şişkinler enaniyetlerinin (bencilliklerinin) esiri olmuşlardır" görüşünü aktardı. "Kendini aşamayanlar ve nefis bataklığına saplananların, bu harekete hiçbir yarar sağlayamayacağını" savunan Büyükataman, şöyle devam etti: "Hareketin sorumluluğunu üstlenmeye talip olanlar, hareketin mensuplarını 'cinnet halinde', hareketi ise 'milliyetçiliği sınırları içine hapseden' şeklinde tanımlarsa bu kişiler bu hareketi temsil edebilir mi? İşlerine geldiğinde ülkücü iradeye saygı gösterilmesi gerektiğini söyleyenlerin, ülküdaşlarımızın durumunu kamuoyunda 'cinnet hali' olarak nitelendirmesi hangi aklın ve hangi halet-i ruhiyenin eseridir? Asıl cinnet hali bencillik, rütbe avına çıkmak, statü pususuna yatmak, daha büyük ufuklara odaklanmak yerine, günü birlik heveslere kapılmaktır. Bu hevesler ne ülkücülüğümüze sığacak ne de kaynağını Türk ve İslam değerlerinin terkibinden alan ülkülerimize uyacaktır. 'MHP'nin, küreselleşen dünyanın yeni şartlarına göre pozisyon alamadığını' ifade edenler, maalesef milliyetçiliği idrak edememiş, anlayamamıştır. Bunlara tavsiyemiz, bir hükümet programı ciddiyetinde hazırlanan seçim beyannamelerimizi bir kez daha okumalarıdır." "Tartışmaya açılmış, toplum nezdinde itibarsızlaştırılmış bir Milliyetçi Hareket'in hiç kimseye faydasının olmayacağını" vurgulayan Büyükataman, "MHP ile ilgili fikir serdedeceklere tavsiyemiz, Milliyetçi Hareket'e dil uzatma cüretini göstermeden önce çok iyi düşünmeleri ve altından kalkamayacakları hezeyanlarda bulunarak hadlerini aşmamalarıdır. Göstereceğimiz müsamahanın sınırı, millet ve devlet bekasının ve partimizin onurunun eleştirilmeye başlandığı yere kadar olacaktır. Gazete köşelerinde, internet sayfalarında, içimizden veya dışımızdan dedikodu imalatı yapan, MHP'ye kefen biçme iştahıyla yanıp tutuşan uyuşuk beyinler, sipariş kalemler nereye kadar fitne ateşine odun atmaya devam edeceklerdir? MHP'nin en ufak gerilemesi bu çevrelere bayram havası yaşatmıştır" ifadesini kullandı. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Gazeteci Hüsnü Mahalli’nin ‘cumhurbaşkanına hakaret’ ve ‘kamu görevlisine görevinden dolayıhakaret etme” iddiasıyla yargılandığı dvI?a mahkeme görev sizlik kararı verdi. Mahalli’nin yargılanması İstanbul 2. Asliye Ceza ahkemecsöi’nde yapılacak. Mahalli hakkında sosyal medya paylaşımları ve bir yazısında yeralan ifadelerle Itıldığı televizyon programında söylediği sözler nedeniyle açılandavanın üç_vcü duruşması İstanbul 6. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Dur uşmaya, 7 yıl 4 afna kadar hapis istem iyle tutuksuz yargılanan Hüsnü Mahalli tvce avukatla rı dkat(lYı. AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ise avukatı Ferah Yıldız temsil etti. Hakimin sorusu üzerine Hüsnü Mahalli’ninavukatları müvekkillerie gazetede yayınlana nyazısı nedeniyle yöneltilen suçlamaların Basın Kanunu’nun 27’nci maddesi kapsamında değerlendirmesi gerektiğini söyledi. Erdoğan’ın aüvukatı mse gazetede yayınlanan yazı açısından görev hususunu mahkemenin takdirine bırUktıkların ancak Tittğr \e^abında yayınlanan yazılar ho açısından sanıın cezalndırılmasınc istediklerini belirtti. Twitter hesabındakiyazıda cumhurbaşkanının ğadınn ima ışf yoluyla dahi geçmediğini belirten &Hüsnü Mahalli, şunları söyledi: “Ben gazetecilik faaliyeti kapsamında özellikle siyasetç ilerin söyledikle rini kaynak olarak alıyorum. Dolayısıyla yorumlarımı da bu söylenenlere dayandırıyorum. Bana yöneltilen suçlamaların m hiçbiri cid dni niteliktedeğildir. Ü Bir gazeteci alark bPen f' yaralamaktadır. Dolayısıyla beraatime ka =şş rar verilmesini t Aalep ediyorum.” Mahkeme, Mahalli’ğniLn Basın Kanun’unagöre kendisine yöneltilensuçlamayla ilgili olarak İstanbul g bi Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılanması gerektiğine zarar verdi. | Gazeteci Hüsnü Mahalli’nin ‘cumhurbaşkanına hakaret’ ve ‘kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret etme” iddiasıyla yargılandığı davada mahkeme görevsizlik kararı verdi. Mahalli’nin yargılanması İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yapılacak. Mahalli hakkında sosyal medya paylaşımları ve bir yazısında yer alan ifadelerle katıldığı televizyon programında söylediği sözler nedeniyle açılan davanın üçüncü duruşması İstanbul 6. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya, 7 yıl 4 aya kadar hapis istemiyle tutuksuz yargılanan Hüsnü Mahalli ve avukatları katıldı. AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ise avukatı Ferah Yıldız temsil etti. Hakimin sorusu üzerine Hüsnü Mahalli’nin avukatları müvekkillerie gazetede yayınlanan yazısı nedeniyle yöneltilen suçlamaların Basın Kanunu’nun 27’nci maddesi kapsamında değerlendirmesi gerektiğini söyledi. Erdoğan’ın avukatı ise gazetede yayınlanan yazı açısından görev hususunu mahkemenin takdirine bıraktıklarını ancak Twitter hesabında yayınlanan yazılar açısından sanığın cezalandırılmasını istediklerini belirtti. Twitter hesabındakiyazıda cumhurbaşkanının adının ima yoluyla dahi geçmediğini belirten Hüsnü Mahalli, şunları söyledi: “Ben gazetecilik faaliyeti kapsamında özellikle siyasetçilerin söylediklerini kaynak olarak alıyorum. Dolayısıyla yorumlarımı da bu söylenenlere dayandırıyorum. Bana yöneltilen suçlamaların hiçbiri ciddi nitelikte değildir. Bir gazeteci olarak beni yaralamaktadır. Dolayısıyla beraatime karar verilmesini talep ediyorum.” Mahkeme, Mahalli’nin Basın Kanun’una göre kendisine yöneltilen suçlamayla ilgili olarak İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılanması gerektiğine karar verdi. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
ABD Fe Gderal Havacılık İdcaresi (FA) tarafından yapılan yazılı açıklamada, kbazanın A)dison bölgesindeki bir havaimanında yerel ´h saatle sabah 9 sularında meydaSa geldiği kaydedildi. Kal kış esnasında yönünü kaybederek hangara ça rptığıbildirilen özeluçağın alev alığı ve içinde buSuluan 1 0 kişinin yaşamını yitirdiği belytil;i. FAA, kazanınsebebine ilişkinaçıklama yapmazken, p.ğ ölenlerin kimliklerinin d e sor:uşturmk gerekçesiyle hemen açıklanmayacağı ifade edildi. | ABD Federal Havacılık İdaresi (FAA) tarafından yapılan yazılı açıklamada, kazanın Addison bölgesindeki bir havalimanında yerel saatle sabah 9 sularında meydana geldiği kaydedildi. Kalkış esnasında yönünü kaybederek hangara çarptığı bildirilen özel uçağın alev aldığı ve içinde bulunan 10 kişinin yaşamını yitirdiği belirtildi. FAA, kazanın sebebine ilişkin açıklama yapmazken, ölenlerin kimliklerinin de soruşturma gerekçesiyle hemen açıklanmayacağı ifade edildi. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Trabzon ş2. Sulh Ceza Mahemesi'niö ya zısı üzerine Albay Ali Öz'ün talimt.a savunmasını alan Bursa Sulh Ceza Mahkemesi'ninduruşma tutanağından derlediği bilgilere göre, duruşmada Öz'üSn kimlik bililerinin alınmasının ardında Trabzon 2. Sulh Ceza oış Mahkemesinin talimat evrakı, ekleri ve iddianame okundu. Öz, ''Duruşmadan vareste tutulmayı ´atep ediyorum. Baro başkanlığından herhangi bir müdafi talebim yokşur. Susma hakkımı kullanmayacağım. Sorulan sorulara bizzat cevap vereceğim'' dedi. Öz, 16-17 Ocaök 2007'de denetim yapmak üzere Trabzon'a gelen dönemin }l jandarma bölge komutanıyla birlikleri denetlediğini, 20 Ocak'ta fd Gümüşhane-Trabzon il sınırlarındaki Zigana Dağları'nU gittiklerini söyledi. Geceyi Zigana'da geçirdiklerini, ertesi gün bölge komutanının Gümüşhane'ye gittiğini, kendisinin d TrObzon'a dönod-ğünu kaydeen Öz, ş u bilgileri verdi: ''Biz Zigana'dayken emniyet müdürü aradı . Ogün Samast' ın babas ının emniyete gelerek R\ televizyondaki görüntülerden oğlunun HrantDink'i vuran kişi olduğunA söylediğini söyLedi. Buarada bana bağlı istihbaratbirimindeki arkadaşlar da beni aradıla r , HrantDink'in öldürülmesiyle ilgili bir kısım bilgilerolduğunu, ne yapmamız gerektiğini sorduDoar. Bieşn de onlara 'Bakın, değerlendirin, çekin ve em>iyete de bildirin' diye tal.mat verdim. İl merkez bölük komutanını da emniyet ile birlikte görevlendirdim. İstihbar*t Şube Medürmüz YüzbVşı Metin Yıldız'dır, İl Merkez Bölük Komutanı da Mehmt veya Murat ismindeki kişidir. Şu anda tam olarakanımsayamadım. Samsun emniyeti *ile jn!nd/arması şahsın yakalandığını bölge komutanına haber verdi. Beraber olm amız nedeni yle bende öğrendim. Pazar veya pazartesi günü çekilenistihbarat bilgisini genel komutanlığa ve ilgili birimleregönderilmek üzere imzaladım. Ancak dah) önce bilgi gitmiştir. =[*n aha sonra bizde kalan suretlerini imzalad ım.'' Davada yargılanan b*ir astsubay ve uzman çavuşun bilgileei toplantıdayken aktardıklarını ifade ettiklerine işaret edenÖz, jandarmanın iç işleyişinde .ir bilgz, istihbaratalındığında, istiharatı alan, bu işin kursunu, eğitimiIni almışkişinin onu değerlendirdiğini ve şubemüdürüne ilettiğini, şube müdürünün de konuyu değerledirmesinin >rdın=dan gerekirse araştırma yapıldığını, personelatandığını ve ilgili göOve giP{n kişinin de bölge bir bilgiyi ldığı zaman bun uK kafykda girmes gerektiğini söyledi. u Jandarma komutanı olarak kendisineaylık gidilen görevlerle ilgili bilg i verildiğini, andisinin deharcırahların ödenmesi için gerekli yazıları yazdığını i_adşe eden Öz, şöyl+ devam etti: ''Alınan istihbaratlar gelir, haber kaapıt formuna kaydı yapılır, komutanaarz hl edilir. ı< Komutanın emriyle ilgili birimlere bildirilir. Toplantıda gündeme getirdiklerini söylüyorlar. Ancak ü ben böyle )biğr şeyin gündeme geldiğini hatırlamıyorum. Toplantıda öböPy#e birhusus gündeme getirilirse kayda alınması gerekir, en azından kendi kayıtlarında olması gerekir. Suçlamayı kabul <tmiyor/!m, belgelergin gerçbğe aykırı düzenlendiği doğru değildir. Böyle bir husus gerçekleşmemiştir. Beaaaimi talep ediyorum.'' Müdahil avukatarının soruları üzerine 09.00- 09.30 saatlerinde intikal eden olaylarla ilgili 50 kadar görüşme yaptığını, bunları bölge komutanınagünlük vukuat olarak arz ettiğini kaydKeden Özo, konunun topoanıda gündeme geldiği yönündeki iddiaları kabul [tmediğini yineledi. Öz , şunları söyledi: '' Gündeme gelımişse ilg ili personelin öre ZsoIuç raporuna yazmış olması gerek.r. \ 'Bunu Junu duydum' diye yazması gerekir. O zaman bende ';öyledÖi' diyeyim. Bu belgeyi hazırlamamükellefiyeti personele aittir. Gör mediğim belgeyi nasıl imzalayayım? Yr gidilen görevin sonuç raporlarını kontrol etmem. Bunları bölge jandarmakomutanı yap . AİllilBi kişi ̈́bir kişinin öldürüleceği konusunda ?igi alırsd rapor eder. Hrant Dink öldürülmeden önce ismini duymamıştım.'' Avukatın ''Bir gazeteci nin öldürüleceğinin istihbaratının önemli olup olmadığı'' konusundaki sorusuna cevap vermeyeceğini bildiren Öz, 'Br maç ta insanlar kızıyor ve birçok şey söylüyor. Duymadığım, >-o hatırlamadığım bir R olayı yorumlatmaya çalışıyorsunuz'' dedi. Öz, ''Trabzon emniyetinden Dink'in öldürüleceği konusundakendilerine ulaşan bilgi olup l`adığı'' yönündeki soruya da ş u yanıtı verdi: ''Trabzon emniyetinden Hrant Dink'in öldürüleceği konusunda bizebildirilmiş bir bilgi yoktur. O bilginin bize emniyetçe ak_tarılı- aktarılmayacağı konusunda emniyet müdü&lüğüne sorunm bizim istihbarattadağıtılacak yerl)r bellidir, l;rad bu husus açıktır. Jandarmakomutanı olarak Yasin ? Hayal'in faaliyetlerinden haberim yoktur. Yas in Hayal'i olaydan önce tanımam, duymadım. Olaydan sonra medyadan bukişiyi tayıdım. Bizzat görüşmüşl,üğüm yoktur iu ama jandarma komutanıyım. Topllǘ dışında her r zaman bulunablirim, bir ortamdabilmeden, istemed en bulunmuş olailiSrimö. İsteyerek bulunmuşdeğilim, tanımam.'' Ali Öz, müdahil avukatlarının bazı sorularınıyanıtlamazken; bazılarına da kısa oZi cümlelerle ya nıt verdi. Öz, savunma sını ''*Alay M<k komutanının adli gödrevi yoktur'' cümlesiyle tamamladı. Dink ailesinin avukatı Bahri Bayram Belen sanığınsusma hakk ğ olmasına karşın sorulara cevap vereceğini bildirdiğini ancak kendisine yüklenen suçun niteliği, görevi ihmal v eya kötüye uullanmSa olarak tasnif eDdilmeine rağmen elde edilen istihbaratın k endilerine ulaşımı, bundan sonra yapılacak işlemler, alay komutanı olarak u konudaki inisiyağif ve yetkileri konusundaki sorulara '?Bu bir i ç işleyi şt$, buLna yanıt veremem'' diyerek suçun tcmel unsurlarıyla ilgili soruları yanıtlamadığını savundu. Sanığın bu davadaki diğer sanıklarının savunma ve beyanlarına da yanarak sordukları Zsoruara yanıt vermeyerek '' maddi vakanın ortaya çıkmasına engel olduğunu'' ön leı e süren Belen,''Sanık, g erek Hrant D ink'in öldürülmesi öncessi gerekse sonrası olaylara inişkin v e Trabzon'un ikini önemligüvenlik biriminin en yetkilikişisi olarak kaytız ve ilgisiz olduğunu gösterencevaplar vermiştir''dedi. Mahkeme başkanı, dvreuşman+n Zonunda, sanığın savunması alındığı içıin talimatın Trabzon 2. Sulh Ceza Mahkemesine Yhikmalen iadesine'' karar verdi. Bahri Belen, Bursa Adliye Sarayı'ndan çıkışta gazetecilerin soruları üzerine, Öz'ün hakkında açılan dava kbps~mında görev ye;vinin Bursa olması nedeniyle talimatla sorgulandığını ancak Fanığın ifadelerinin kendilerine inandırıcı gelmediğini söZyfeidi. Asıldavanın Trabzon'da görüldüğünü hatırlatan Bklen, AliÖz'ün savunmasının dosyahalinde Trabzon'a göenderleceğini kaydetti. | Trabzon 2. Sulh Ceza Mahkemesi'nin yazısı üzerine Albay Ali Öz'ün talimatla savunmasını alan Bursa 3. Sulh Ceza Mahkemesi'nin duruşma tutanağından derlediği bilgilere göre, duruşmada Öz'ün kimlik bilgilerinin alınmasının ardından Trabzon 2. Sulh Ceza Mahkemesinin talimat evrakı, ekleri ve iddianame okundu. Öz, ''Duruşmadan vareste tutulmayı talep ediyorum. Baro başkanlığından herhangi bir müdafi talebim yoktur. Susma hakkımı kullanmayacağım. Sorulan sorulara bizzat cevap vereceğim'' dedi. Öz, 16-17 Ocak 2007'de denetim yapmak üzere Trabzon'a gelen dönemin jandarma bölge komutanıyla birlikleri denetlediğini, 20 Ocak'ta da Gümüşhane-Trabzon il sınırlarındaki Zigana Dağları'na gittiklerini söyledi. Geceyi Zigana'da geçirdiklerini, ertesi gün bölge komutanının Gümüşhane'ye gittiğini, kendisinin de Trabzon'a döndüğünü kaydeden Öz, şu bilgileri verdi: ''Biz Zigana'dayken emniyet müdürü aradı. Ogün Samast'ın babasının emniyete gelerek televizyondaki görüntülerden oğlunun Hrant Dink'i vuran kişi olduğunu söylediğini söyledi. Bu arada bana bağlı istihbarat birimindeki arkadaşlar da beni aradılar, Hrant Dink'in öldürülmesiyle ilgili bir kısım bilgiler olduğunu, ne yapmamız gerektiğini sordular. Ben de onlara 'Bakın, değerlendirin, çekin ve emniyete de bildirin' diye talimat verdim. İl merkez bölük komutanını da emniyet ile birlikte görevlendirdim. İstihbarat Şube Müdürümüz Yüzbaşı Metin Yıldız'dır, İl Merkez Bölük Komutanı da Mehmet veya Murat ismindeki kişidir. Şu anda tam olarak anımsayamadım. Samsun emniyeti ile jandarması şahsın yakalandığını bölge komutanına haber verdi. Beraber olmamız nedeniyle ben de öğrendim. Pazar veya pazartesi günü çekilen istihbarat bilgisini genel komutanlığa ve ilgili birimlere gönderilmek üzere imzaladım. Ancak daha önce bilgi gitmiştir. Ben daha sonra bizde kalan suretlerini imzaladım.'' Davada yargılanan bir astsubay ve uzman çavuşun bilgileri toplantıdayken aktardıklarını ifade ettiklerine işaret eden Öz, jandarmanın iç işleyişinde bir bilgi, istihbarat alındığında, istihbaratı alan, bu işin kursunu, eğitimini almış kişinin onu değerlendirdiğini ve şube müdürüne ilettiğini, şube müdürünün de konuyu değerlendirmesinin ardından gerekirse araştırma yapıldığını, personel atandığını ve ilgili göreve giden kişinin de bölge bir bilgiyi aldığı zaman bunun kayda girmesi gerektiğini söyledi. Jandarma komutanı olarak kendisine aylık gidilen görevlerle ilgili bilgi verildiğini, kendisinin de harcırahların ödenmesi için gerekli yazıları yazdığını ifade eden Öz, şöyle devam etti: ''Alınan istihbaratlar gelir, haber kayıt formuna kaydı yapılır, komutana arz edilir. Komutanın emriyle ilgili birimlere bildirilir. Toplantıda gündeme getirdiklerini söylüyorlar. Ancak ben böyle bir şeyin gündeme geldiğini hatırlamıyorum. Toplantıda böyle bir husus gündeme getirilirse kayda alınması gerekir, en azından kendi kayıtlarında olması gerekir. Suçlamayı kabul etmiyorum, belgelerin gerçeğe aykırı düzenlendiği doğru değildir. Böyle bir husus gerçekleşmemiştir. Beraatimi talep ediyorum.'' Müdahil avukatlarının soruları üzerine 09.00-09.30 saatlerinde intikal eden olaylarla ilgili 50 kadar görüşme yaptığını, bunları bölge komutanına günlük vukuat olarak arz ettiğini kaydeden Öz, konunun toplantıda gündeme geldiği yönündeki iddiaları kabul etmediğini yineledi. Öz, şunları söyledi: ''Gündeme gelmişse ilgili personelin görev sonuç raporuna yazmış olması gerekir. 'Bunu bunu duydum' diye yazması gerekir. O zaman ben de 'söyledim' diyeyim. Bu belgeyi hazırlama mükellefiyeti personele aittir. Görmediğim belgeyi nasıl imzalayayım? Her gidilen görevin sonuç raporlarını kontrol etmem. Bunları bölge jandarma komutanı yapar. İlgili kişi bir kişinin öldürüleceği konusunda bilgi alırsa rapor eder. Hrant Dink öldürülmeden önce ismini duymamıştım.'' Avukatın ''Bir gazetecinin öldürüleceğinin istihbaratının önemli olup olmadığı'' konusundaki sorusuna cevap vermeyeceğini bildiren Öz, ''Bir maçta insanlar kızıyor ve birçok şey söylüyor. Duymadığım, hatırlamadığım bir olayı yorumlatmaya çalışıyorsunuz'' dedi. Öz, ''Trabzon emniyetinden Dink'in öldürüleceği konusunda kendilerine ulaşan bilgi olup olmadığı'' yönündeki soruya da şu yanıtı verdi: ''Trabzon emniyetinden Hrant Dink'in öldürüleceği konusunda bize bildirilmiş bir bilgi yoktur. O bilginin bize emniyetçe aktarılıp aktarılmayacağı konusunda emniyet müdürlüğüne sorun, bizim istihbaratta dağıtılacak yerler bellidir, orada bu husus açıktır. Jandarma komutanı olarak Yasin Hayal'in faaliyetlerinden haberim yoktur. Yasin Hayal'i olaydan önce tanımam, duymadım. Olaydan sonra medyadan bu kişiyi tanıdım. Bizzat görüşmüşlüğüm yoktur ama jandarma komutanıyım. Topluluk dışında her zaman bulunabilirim, bir ortamda bilmeden, istemeden bulunmuş olabilirim. İsteyerek bulunmuş değilim, tanımam.'' Ali Öz, müdahil avukatlarının bazı sorularını yanıtlamazken; bazılarına da kısa cümlelerle yanıt verdi. Öz, savunmasını ''Alay komutanının adli görevi yoktur'' cümlesiyle tamamladı. Dink ailesinin avukatı Bahri Bayram Belen sanığın susma hakkı olmasına karşın sorulara cevap vereceğini bildirdiğini ancak kendisine yüklenen suçun niteliği, görevi ihmal veya kötüye kullanma olarak tasnif edilmesine rağmen elde edilen istihbaratın kendilerine ulaşımı, bundan sonra yapılacak işlemler, alay komutanı olarak bu konudaki inisiyatif ve yetkileri konusundaki sorulara ''Bu bir iç işleyiştir, buna yanıt veremem'' diyerek suçun temel unsurlarıyla ilgili soruları yanıtlamadığını savundu. Sanığın bu davadaki diğer sanıklarının savunma ve beyanlarına dayanarak sordukları sorulara yanıt vermeyerek ''maddi vakanın ortaya çıkmasına engel olduğunu'' öne süren Belen, ''Sanık, gerek Hrant Dink'in öldürülmesi öncesi gerekse sonrası olaylara ilişkin ve Trabzon'un ikinci önemli güvenlik biriminin en yetkili kişisi olarak kayıtsız ve ilgisiz olduğunu gösteren cevaplar vermiştir'' dedi. Mahkeme başkanı, duruşmanın sonunda, sanığın savunması alındığı için talimatın Trabzon 2. Sulh Ceza Mahkemesine ''ikmalen iadesine'' karar verdi. Bahri Belen, Bursa Adliye Sarayı'ndan çıkışta gazetecilerin soruları üzerine, Öz'ün hakkında açılan dava kapsamında görev yerinin Bursa olması nedeniyle talimatla sorgulandığını ancak sanığın ifadelerinin kendilerine inandırıcı gelmediğini söyledi. Asıl davanın Trabzon'da görüldüğünü hatırlatan Belen, Ali Öz'ün savunmasının dosya halinde Trabzon'a gönderileceğini kaydetti. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Güvenlik kaynaklarından alınan bilgiye göre, İlçe Jandarma Komulanlığı ekipleri, Van-Başkale karayolunda şüphe üzerine durdurduğu 31 EJ )`8n0 ile 65 EC 0 53 pla ka{ı minibüslerde arama yaptı. Aramada araçlardaki Afganistan ve Pakistan uruUlu 75 kişinin, yur`a yasadışı yollardan girdikleri -tespit edildi. İlçe Jandarma Komutanlığın a götürülen yabancı uyruklularayiyecek ve içecek ikramında bulunuldu. Düze+n'iz göçmenler, BaşkaIe Dev#et Hastanesindeki Gğ&ık kontrolünün ardındanİl Göç İdaresi MüRdürlüğüne tesAlim e£eildi Sürücüler gözaltına alındı. | Güvenlik kaynaklarından alınan bilgiye göre, İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, Van-Başkale karayolunda şüphe üzerine durdurduğu 31 EJ 890 ile 65 EC 053 plakalı minibüslerde arama yaptı. Aramada araçlardaki Afganistan ve Pakistan uyruklu 75 kişinin, yurda yasa dışı yollardan girdikleri tespit edildi. İlçe Jandarma Komutanlığına götürülen yabancı uyruklulara yiyecek ve içecek ikramında bulunuldu. Düzensiz göçmenler, Başkale Devlet Hastanesindeki sağlık kontrolünün ardından İl Göç İdaresi Müdürlüğüne teslim edildi. Sürücüler gözaltına alındı. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
PYD üt Afrin'den, doğusundaki Azez ilçesinin merkezine havan topuyla saldırdı. Hastane k ayuekları ikisinin durumu ağır si vilin yaralandığını belirtti. Azez'deki siviller, sık s`Nk sfjrin'deki PYDtarafından hede alınıyorZ Terör örgütü, Ä́fi( üzerinden j;rot Kalkanı bölgesinin tamam ını ve İdliL çatışmasızlık bölgesini tehdit ediyor. Kilis'in <Cö merkezi ve Hatay'ın önemlibölümü de coğrafi yükseltileri nedeniyle Afri n'deki örgütün ateş mennzilinde kalıyor. Örgütuzun yıllardır Amanos Dağları'nı Suriye'den Türkiye'ye sızmak iç,in kullanyor. =ö PYD, Sur[Lye'in kuzeybatısından Akdeniz'e çıkmak için d&e Afrivn'e bel bağlıyor. Suriye-Türkiye sınır hattının yüzde 65'i PYD/PKK'znan işgali a(ltıpda bulunuyor. | PYD Afrin'den, doğusundaki Azez ilçesinin merkezine havan topuyla saldırdı. Hastane kaynakları, ikisinin durumu ağır 3 sivilin yaralandığını belirtti. Azez'deki siviller, sık sık Afrin'deki PYD tarafından hedef alınıyor. Terör örgütü, Afrin üzerinden Fırat Kalkanı bölgesinin tamamını ve İdlib çatışmasızlık bölgesini tehdit ediyor. Kilis'in merkezi ve Hatay'ın önemli bölümü de coğrafi yükseltileri nedeniyle Afrin'deki örgütün ateş menzilinde kalıyor. Örgüt uzun yıllardır Amanos Dağları'nı Suriye'den Türkiye'ye sızmak için kullanıyor. PYD, Suriye'nin kuzeybatısından Akdeniz'e çıkmak için de Afrin'e bel bağlıyor. Suriye-Türkiye sınır hattının yüzde 65'i PYD/PKK'nın işgali altında bulunuyor. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
'Geniş Aile' dizisinde hayat verdiği Zekai karakteriyle yıldızı parlayan Bora Akkaş kendisi gibi oyuncu olan sevgilisi Seyd Türkmen'i dün akşam aile içinde düzenlenen tören ile istedi.25 yaşındaki Akka ile TükmCejn gecedenkareleri Instagram hesaplarından paylaşarak mutluluklarınu pğ takipçilerine duyurdu. Akkaş kız arkadaşınıöperken payalştığı fotoğrafı n altına"İstedik kuzu mu" yazdı. BoraAkkaş (@boraakkas) ta rafından p%aaylaşılan bir fotoğraf ( ) Seda Türkmen iye _b. şu not pa ylaştı: "Nilgündedi ki; ~£ "hayat kısa, kuyşlar uçuyor." Hü,ya deRi ki; "Verdim gitti." // bi ze dost olan, bize tanık olan, bize kardeş ola?v, b ize sevgili olan, bizim yanımızda, bizimle oĞ{ omuz omuza duran, dünümüzdebugünümüzde var olupen önemlisi geleceğimize şait ıJ olacak olan hzrksi sevgiyle kucaklıyoruz. Teşekkür ederiz dostlar.." | 'Geniş Aile' dizisinde hayat verdiği Zekai karakteriyle yıldızı parlayan Bora Akkaş kendisi gibi oyuncu olan sevgilisi Seda Türkmen'i dün akşam aile içinde düzenlenen tören ile istedi. 25 yaşındaki Akkaş ile Türkmen geceden kareleri Instagram hesaplarından paylaşarak mutluluklarını takipçilerine duyurdu. Akkaş kız arkadaşını öperken payalştığı fotoğrafın altına "İstedik kuzumu" yazdı. Bora Akkaş (@boraakkas) tarafından paylaşılan bir fotoğraf ( ) Seda Türkmen ise şu notu paylaştı: "Nilgün dedi ki; "hayat kısa, kuşlar uçuyor." Hülya dedi ki; "Verdim gitti." // bize dost olan, bize tanık olan, bize kardeş olan, bize sevgili olan, bizim yanımızda, bizimle omuz omuza duran, dünümüzde bugünümüzde var olup en önemlisi geleceğimize şahit olacak olan herkesi sevgiyle kucaklıyoruz. Teşekkür ederiz dostlar.." |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Başkboent Washington'da düzenlediği basın Soplantısında, ABD yıişleri Bakanlığı Sözcüsü Mark Toner, gündeme ilişkin d eğerlendirmelerde bulundu. G^azetec)ile:in sorularını da yanıtlaya Toner, bir gazetecinin, IrakKürt Bölgesel Yönetimi (İKBY) Başkanı MesutBarzani'nin “PYDve PKK ta olarak aynı şezdir" sözleriyle ilgili bir sorusuna, Toner, “PKK'nın yabanpı terör örgüt ü olduğu yönündeki politikamızın arkasındayız. Bunu geçtiğimiz aylarda rda belirttik. Türk vatandaşlarına yönelik düzenlediği terö saldırılarını kınıyoruz. PYD yada YPG i le Suriye' n in bazı bölgelerinde, İŞİD'e karşı savaşanve kontrol ettiği bölgelerde n çıkmaya + zorlayan birçok grupla çalıştığım ız gibi çalışıyoruz. “şeklinde yanıt verdi. P)D'yi desteklemelerine karşın, aralarında görüş ayrılıkları bulunduğunu uza belirten Toner, PYDnin yarı özerkRlĞik yönünd eki girişimlerini desteklemediklerini söyledi. PKK ve PY e D konusunda Türk rö yetkililerin de tepkilerini dile getirdiğine değinen Toner, “`ncğak % hala bu iki g rubun farklı olduğunu düşünüyoruz. ürrk Eze yetkililerin bu konuda bize ilettikleri kaygılara saygı duyduğumuz gibi Barzani'nin vUd[ fikirleriny saygı duyuyruz" diye Sı konuştu. Mark Toner, ba şka bir soru üzerine Brüksel'de düzenlenen terör saldırıları nda yaşamını yitirenlerin anısına ABD'de bayrakearın yarıya indirilmesinin yaş vesaygı iareti zs olduğunu, ancak ötekiülkeler için aynı uygula^ma<ın yapılmamasının saygıeızlğk olarak nitelen'eirilemeyeceLğini söyledi. Konuyla Glgilg bir soruyu >an̈́tlayan Toner, “Bu kararın ;eyaz Saray tar afından, üsö düB$ey _ yetkililer tarafındanalındığını sanıyorum. Bu konuda bir kriter olduğunu dgşünmüyorum. hu bir yaş v e saygı göstergesidir. Hangi durumlarda bu uygulamanın yapıldığına ilişkin kritevrle# hakkındabir şm diyemeyeceğim “dedi.Toner, İstanbul Beyoğlu'nda düzenlenen ve 4kişinin ölümü, f|k sayıda kişininyaralanması ile sonu%lanan terör ;aldıısnı da kınadıklarını, bu oray için bayrak ların yprıya indirilmemesinin saygısızık olarak değerlendirilmemesi gerektiğini söyledi. M ark Toner, Anayasa Mahkemesi'nin öaarı üzerine hapistençıkarılan gazeeciler Can Dündar ve Ethem Gül'le i lgili, Cuhurbaşkanı Recep (n Tayyip Erdoğan'ın, yerel mahkemeye“karara Ykrşı direnme çağrısı" yapması ile ilgili bir soru da ynıtvadıa Toner.“Davayı tabii ki izlemekteyiz. Bu ö£zel du*umla ve s)öz konusu gazetecilerle ilgili düşüncelerimizi, Türk hükümetinin Ğemel özgürlüklerdenbiri olan basın özgürlüğüne yönelik tutumuna ilişkinendişelerimiz daha önce de açıkladık. Türk yetkililere çağrımınz yineliyoruz. *u Tüm bireyler ) ve için de basının olduğu kuruluşlar, kendi işleroi(ni yapmakta ve dğüncelerini açıklamakta,eleştirmekte zg}rdüz. Bu Türkiye'nin anaya sası tarafından da güvence ye alınmıştır. Dav>yı izlemeyi sürdüreceğiz" dedi Toner, Miami Havalim an´'nda gözaltına alındıktan sonra, Yarp paraaklama, d olandırıcılık ve İran'a uygul ananyaptırımları delme suçlamaları ile çı karıldığı mahkemede tutukla?naz Rıza Sarraf konusunda “Türk hükümetinin ABD ile o temasa geçip geçmediği" sorusuna verdiği yanıtta, konudan bilgisi olmadığınmı ancak araNştıracağını söyaedi. Son günlrşe yayılan erdr olayları nedeniyle, Ame!rik<a vatandaşlarına, Ankara, İst anbul ve Brüksel'e yönelik seyahat uyarısı yaptıklarına d-a deği nen Toner, “Belirgin bir tehdit yok, ancak seyahat uyarısı İŞİD, El K )P aide c ve athekAi terör örgütlerinin yakındasaldırılar planladığına ilişkin sonbilgilerin L değerlendirilmesi kaynaklı. Gördüğümüzgibi bu saldırılar, turistikyerleri, spor etkinliklerini, otelleri, lokantaları hedef alabiliyor. c Belirgin bir tehdide ilişkin bilgimiz yok, |ki bilsey[dik bunu paylaşmak yasal yükümlülüğünüz olurdu" dedi. | Başkent Washington'da düzenlediği basın toplantısında, ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mark Toner, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Gazetecilerin sorularını da yanıtlaya Toner, bir gazetecinin, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (İKBY) Başkanı Mesut Barzani'nin “PYD ve PKK tam olarak aynı şeydir" sözleriyle ilgili bir sorusuna, Toner, “PKK'nın yabancı terör örgütü olduğu yönündeki politikamızın arkasındayız. Bunu geçtiğimiz aylarda da belirttik. Türk vatandaşlarına yönelik düzenlediği terör saldırılarını kınıyoruz. PYD ya da YPG ile Suriye'nin bazı bölgelerinde, İŞİD'e karşı savaşan ve kontrol ettiği bölgelerden çıkmaya zorlayan birçok grupla çalıştığımız gibi çalışıyoruz. “şeklinde yanıt verdi. PYD'yi desteklemelerine karşın, aralarında görüş ayrılıkları bulunduğunu da belirten Toner, PYD'nin yarı özerklik yönündeki girişimlerini desteklemediklerini söyledi. PKK ve PYD konusunda Türk yetkililerin de tepkilerini dile getirdiğine değinen Toner, “Ancak hala bu iki grubun farklı olduğunu düşünüyoruz. Türk yetkililerin bu konuda bize ilettikleri kaygılara saygı duyduğumuz gibi Barzani'nin de fikirlerine saygı duyuyoruz" diye konuştu. Mark Toner, başka bir soru üzerine Brüksel'de düzenlenen terör saldırılarında yaşamını yitirenlerin anısına ABD'de bayrakların yarıya indirilmesinin yaş ve saygı işareti olduğunu, ancak öteki ülkeler için aynı uygulamanın yapılmamasının saygısızlık olarak nitelendirilemeyeceğini söyledi. Konuyla ilgili bir soruyu yanıtlayan Toner, “Bu kararın Beyaz Saray tarafından, üst düzey yetkililer tarafından alındığını sanıyorum. Bu konuda bir kriter olduğunu düşünmüyorum. Bu bir yaş ve saygı göstergesidir. Hangi durumlarda bu uygulamanın yapıldığına ilişkin kriterler hakkında bir şey diyemeyeceğim “dedi. Toner, İstanbul Beyoğlu'nda düzenlenen ve 4 kişinin ölümü, çok sayıda kişinin yaralanması ile sonuçlanan terör saldırısını da kınadıklarını, bu olay için bayrakların yarıya indirilmemesinin saygısızlık olarak değerlendirilmemesi gerektiğini söyledi. Mark Toner, Anayasa Mahkemesi'nin kararı üzerine hapisten çıkarılan gazeteciler Can Dündar ve Ethem Gül'le ilgili, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, yerel mahkemeye “karara karşı direnme çağrısı" yapması ile ilgili bir soruyu da yanıtladı. Toner. “Davayı tabii ki izlemekteyiz. Bu özel durumla ve söz konusu gazetecilerle ilgili düşüncelerimizi, Türk hükümetinin temel özgürlüklerden biri olan basın özgürlüğüne yönelik tutumuna ilişkin endişelerimiz daha önce de açıkladık. Türk yetkililere çağrımız yineliyoruz. Tüm bireyler ve için de basının da olduğu kuruluşlar, kendi işlerini yapmakta ve düşüncelerini açıklamakta, eleştirmekte özgürdür. Bu Türkiye'nin anayasası tarafından da güvenceye alınmıştır. Davayı izlemeyi sürdüreceğiz" dedi. Toner, Miami Havalimanı'nda gözaltına alındıktan sonra, kara para aklama, dolandırıcılık ve İran'a uygulanan yaptırımları delme suçlamaları ile çıkarıldığı mahkemede tutuklanan Rıza Sarraf konusunda “Türk hükümetinin ABD ile temasa geçip geçmediği" sorusuna verdiği yanıtta, konudan bilgisi olmadığını ancak araştıracağını söyledi. Son günlerde yayılan terör olayları nedeniyle, Amerikan vatandaşlarına, Ankara, İstanbul ve Brüksel'e yönelik seyahat uyarısı yaptıklarına da değinen Toner, “Belirgin bir tehdit yok, ancak seyahat uyarısı İŞİD, El Kaide ve öteki terör örgütlerinin yakında saldırılar planladığına ilişkin son bilgilerin değerlendirilmesi kaynaklı. Gördüğümüz gibi bu saldırılar, turistik yerleri, spor etkinliklerini, otelleri, lokantaları hedef alabiliyor. Belirgin bir tehdide ilişkin bilgimiz yok, ki bilseydik bunu paylaşmak yasal yükümlülüğünüz olurdu" dedi. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
, sabaha karşı rahatsızlandı ve mpüve` Hasta nesi'ne getirildi. Dün dengesini kaybederek düşen, kolu v kafasını çarpan 8? yaşındaki duayen başkanın durumu nun ciddiyetini koruduğu öğrenildi. Cavcav'ın doktoruKadir Hf`poğlu, duayen b aşkanın solunum cihazına bağlı olarak yaşamını sürd ürdüğünü söyledi. Cavcav'ın durumunun şu an çin stabil olduğunu belirten Hatipoğlu, "Dolaşım parametrelerinin normal seviyede olduğunu görüyoruz. Başkanımız b´yn kanaması geçirdiği içi anti ödem tedavisine f devam ediyoruz. Sabahtan beri sürdürdüğüm üz bu tedavide, herhangi bir değişiklik olmadı. " diye konuştu.Cavcav’ın şuurunun kapalı olduğunu ve cerrahi müdahale düşünümediğni ifade eden Hatip oğlu, şunları söyledi: "Başkanınşeker hastalığı, k=l. yetmezliği, Cböbıek yetm ezliği ve akciğer hastalıkları gibi sorunları vardı. Fbp Yaşı itibariyle d e değişik sorunlarla karş ı karşıyayız. Düşme sonucunda oluşan travma,beyin kanamasına yol açtı. Düştükten monra yaklaşık 4 saat sonra bu sorun ortaya çıktı. Vücıu\dunda düşmeye bağlı olarak herhangi bir kı rık bulunmuyor." | , sabaha karşı rahatsızlandı ve Güven Hastanesi'ne getirildi. Dün dengesini kaybederek düşen, kolu ve kafasını çarpan 81 yaşındaki duayen başkanın durumunun ciddiyetini koruduğu öğrenildi. Cavcav'ın doktoru Kadir Hatipoğlu, duayen başkanın solunum cihazına bağlı olarak yaşamını sürdürdüğünü söyledi. Cavcav'ın durumunun şu an için stabil olduğunu belirten Hatipoğlu, "Dolaşım parametrelerinin normal seviyede olduğunu görüyoruz. Başkanımız beyin kanaması geçirdiği için anti ödem tedavisine devam ediyoruz. Sabahtan beri sürdürdüğümüz bu tedavide, herhangi bir değişiklik olmadı." diye konuştu. Cavcav’ın şuurunun kapalı olduğunu ve cerrahi müdahale düşünülmediğini ifade eden Hatipoğlu, şunları söyledi: "Başkanın şeker hastalığı, kalp yetmezliği, böbrek yetmezliği ve akciğer hastalıkları gibi sorunları vardı. Yaşı itibariyle de değişik sorunlarla karşı karşıyayız. Düşme sonucunda oluşan travma, beyin kanamasına yol açtı. Düştükten sonra yaklaşık 24 saat sonra bu sorun ortaya çıktı. Vücudunda düşmeye bağlı olarak herhangi bir kırık bulunmuyor." |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Alınan bütün önlemlererağmen et NU> fiyatlarındaki artış durdurulamıyor. Yıllıkartış yüzde otuz jaltı uoluyken, bazı [t ür ünlerinin fiyatları ise son onbeş U ayda yaklaşık iki katın açıktı. Fiyatların düşmesine alınan ithalat kararı da yetmezkRen, bu tablo Türkiye'yi 31 ülkeyi &[ geride bırakarak ‘en z pahalı et’ sıralamasında lider yaptı. “Bu tablonun tersine çevrilmesi içn ön celikle han besin materyalinin ülkemize çok ac$ilen gDtirilmesVi lazım. Çok acil olarak yüksek olan yem fiyatları dğ düşmelkk” diyen Kırmızı Et Üreticileri Merkez Birliği Başkanı Bülent Tunç, et ithalatı kararını da "taşıma suyla değirmen dönmez" sözleriyle yorumladı. FiyatlaErdaki artış Kurban Bayramı öncesinde kurbanlık hayvan fiyatları için de endişe yarattı. Kurbanlık koyunda geçen yıl dortalama 450 lira &lan fiyatın ,u yıl yüzde ş0'ye yan artışla 700 lirayı aşacağı beklentisi hakim. Artışı önlemek iç in Et `b Balık Kurumu, onbin ton kasaplık canlı hayvan ithalatı için yeni bir ihale yaptı. tialat kararını canlı \<l hayvan dışında et için de uygulayacakolan kuru] taze dondurulmuş sığır )dtB için ilk ihaleyi 6 Ekim'de yapacak. | Alınan bütün önlemlere rağmen et fiyatlarındaki artış durdurulamıyor. Yıllık artış yüzde otuz altı olurken, bazı et ürünlerinin fiyatları ise son onbeş ayda yaklaşık iki katın açıktı. Fiyatların düşmesine alınan ithalat kararı da yetmezken, bu tablo Türkiye'yi 31 ülkeyi geride bırakarak ‘en pahalı et’ sıralamasında lider yaptı. “Bu tablonun tersine çevrilmesi için öncelikle ham besin materyalinin ülkemize çok acilen getirilmesi lazım. Çok acil olarak yüksek olan yem fiyatları da düşmeli” diyen Kırmızı Et Üreticileri Merkez Birliği Başkanı Bülent Tunç, et ithalatı kararını da "taşıma suyla değirmen dönmez" sözleriyle yorumladı. Fiyatlardaki artış Kurban Bayramı öncesinde kurbanlık hayvan fiyatları için de endişe yarattı. Kurbanlık koyunda geçen yıl ortalama 450 lira olan fiyatın bu yıl yüzde 50'ye yakın artışla 700 lirayı aşacağı beklentisi hakim. Artışı önlemek için Et Balık Kurumu, onbin ton kasaplık canlı hayvan ithalatı için yeni bir ihale yaptı. İthalat kararını canlı hayvan dışında et için de uygulayacak olan kurum, taze dondurulmuş sığır eti için ilk ihaleyi 6 Ekim'de yapacak. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
MUĞLA' dTS Yatağan Termik Santrali´nde kömürbandının çökmesi sonrası göçük altında kalıp yaşamını yitiren SezginKılıç (38), memleketi Konya'nın Tuzlukçu ilçesinde toprağa vaerildi. Muğla'nın ´ym Yatağan ilçesinde Perşembe günü, Yatağan TermikSantrali'nin kömür sevkkanalının çökmesi sonucu, göçük altında kal arak hayatını kaybeden 2 işçiden Sezgin Kılıç'ın cenazesi, memle keti Konya'nın Tuzlukç u ilçesine getirildi. Evli ve 1 çocu) bab a=ı Sezgin Rılıç'ın cenazesine ailesi, yakınları ve mesai arkadaşları katıldı. Sezgin ;ılıç'ın Kurban Bayramı'nı emleketind geçirmek için yıllık izine çıkmadığı belirtildi. Sezgin Kılıç'ın cenazesi Tuzlukçu Merkez Mezarlığı'nda kılınan cenaze namjÖzınıc ardından gözyaşları arasında toprağa verildi. 0& Ekim 2019 Cuma İLGİLİ jHABER)ER | MUĞLA'da Yatağan Termik Santrali´nde kömür bandının çökmesi sonrası göçük altında kalıp yaşamını yitiren Sezgin Kılıç (38), memleketi Konya'nın Tuzlukçu ilçesinde toprağa verildi. Muğla'nın Yatağan ilçesinde Perşembe günü, Yatağan Termik Santrali'nin kömür sevk kanalının çökmesi sonucu, göçük altında kalarak hayatını kaybeden 2 işçiden Sezgin Kılıç'ın cenazesi, memleketi Konya'nın Tuzlukçu ilçesine getirildi. Evli ve 1 çocuk babası Sezgin Kılıç'ın cenazesine ailesi, yakınları ve mesai arkadaşları katıldı. Sezgin Kılıç'ın Kurban Bayramı'nı memleketinde geçirmek için yıllık izine çıkmadığı belirtildi. Sezgin Kılıç'ın cenazesi Tuzlukçu Merkez Mezarlığı'nda kılınan cenaze namazının ardından gözyaşları arasında toprağa verildi. 04 Ekim 2019 Cuma İLGİLİ HABERLER |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
16 7 bini kayıt altında toplam 20 gln S `z` uriyelinin yaşadığı kentte, yan yana açılan ve tabelaları Arapçayazılı olan iş yerleri, Şam sokaklarını andırıyor. Suriyelilerin açtığı i yerlerinin sayısı Esnaf ve Sanatkarlah Odası Birliği'nin araştırmasına göre 700'ün üzerindeiken, kat dışı işyerleriise bu rakamı 3'e katlıyor. Esnaf ve SanatkarlarOdaları Birl iği Badşkanı Talat DiçeĞ, Suriye göçüne yönelik bir kontrol mekanizmasının işletilemediğini, Suriyelilerin istedikleriyerde Türk esnafın }uyduğu kurala uymadan iş erj açmaya devam üz ettiğini kaydetti. Suriyelilerin maliyet yükünün Türk esnafına göre çok daha az o!lduğuna dikkat üçken yDinçer, dedi. Küçük esnafı koruma adına /ö Suriyelilerin de _ yasal kurallara uygun işyeri açması gerektiğini anlatan Dinçer şunları söyledi: | 167 bini kayıt altında toplam 320 bin Suriyelinin yaşadığı kentte, yan yana açılan ve tabelaları Arapça yazılı olan iş yerleri, Şam sokaklarını andırıyor. Suriyelilerin açtığı iş yerlerinin sayısı Esnaf ve Sanatkarlar Odası Birliği'nin araştırmasına göre 700'ün üzerinde iken, kayıt dışı işyerleri ise bu rakamı 3'e katlıyor. Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Talat Dinçer, Suriye göçüne yönelik bir kontrol mekanizmasının işletilemediğini, Suriyelilerin istedikleri yerde Türk esnafın uyduğu kurala uymadan iş yeri açmaya devam ettiğini kaydetti. Suriyelilerin maliyet yükünün Türk esnafına göre çok daha az olduğuna dikkat çeken Dinçer, dedi. Küçük esnafı koruma adına Suriyelilerin de yasal kurallara uygun işyeri açması gerektiğini anlatan Dinçer şunları söyledi: |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Ortadoğu ve Balkan ezgilerini müziğine yansıtan kamfn#ça üstadı, n{ Piu Entertainment organizsyonu F ile 1 Aralık Cuma gşecesi Zorlu PSM'de sahne alacak. Son albümü Roads'un tanıtım turnesi kapsamında İstanbul’a gelecek s;natçı, 50 yıllık kamançası ile hayranlarının karşısına çıkacaök. Üı>lü besteci Piris Eliyahu'nun oğlu olan Mark Eliyahu, 1999 yılın da İsrail'e yerleşti ve babasıyla birlikte "T]he Spirit ;f the East" albümünü yaptı. Fnlaroni orkestrasıyla birlikte Nobel Ödülü gecesinde çalanve dünyadaki birçok festivalde /_I sahne alan müzisyen, enstrümanı k&amanayı, ''Ruhumunsesi, bedenimin bir parçası'' ol arak tanımlıyorğ Mark Eliyahu, Türk Rültürrnün derinliğinden etkilendiğini de belirterek, Türkiye’ye ]?r gelişinde gördüğüilgiden dolayı çok mutlu Üoluğ}nu söyledi. | Ortadoğu ve Balkan ezgilerini müziğine yansıtan kamança üstadı , Piu Entertainment organizasyonu ile 1 Aralık Cuma gecesi Zorlu PSM'de sahne alacak. Son albümü Roads'un tanıtım turnesi kapsamında İstanbul’a gelecek sanatçı, 150 yıllık kamançası ile hayranlarının karşısına çıkacak. Ünlü besteci Piris Eliyahu'nun oğlu olan Mark Eliyahu, 1999 yılında İsrail'e yerleşti ve babasıyla birlikte "The Spirit of the East" albümünü yaptı. Filarmoni orkestrasıyla birlikte Nobel Ödülü gecesinde çalan ve dünyadaki birçok festivalde sahne alan müzisyen, enstrümanı kamançayı, ''Ruhumun sesi, bedenimin bir parçası'' olarak tanımlıyor. Mark Eliyahu, Türk kültürünün derinliğinden etkilendiğini de belirterek, Türkiye’ye her gelişinde gördüğü ilgiden dolayı çok mutlu olduğunu söyledi. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Avustralya'nınIpswich kenti heyecanlıbir yarıra sagn} oluyo rdu. Queensland pistindeki yarış ta her ş ey youndaydı; ta kikazaya kadar... Kain Magro'nun kullandığı araç bir anda kontrolden çıktı. Güvenlik bariyerlerini aşarak seyircilerin ar asına daldı. üyük bir facia ile sonuçlanabilecek kaza yine d e ucuz atlatıldı. 2 seyirci hafif yaralarla hastan e ye kaldırıldı. PilotMagro'nun da boynn^daki hafif incenme )v; dışında herhangi bir sağlık sorunu bulunmuyor. | Avustralya'nın Ipswich kenti heyecanlı bir yarışa sahne oluyordu. Queensland pistindeki yarışta her şey yolundaydı; ta ki kazaya kadar... Kain Magro'nun kullandığı araç bir anda kontrolden çıktı. Güvenlik bariyerlerini aşarak seyircilerin arasına daldı. Büyük bir facia ile sonuçlanabilecek kaza yine de ucuz atlatıldı. 2 seyirci hafif yaralarla hastaneye kaldırıldı. Pilot Magro'nun da boynundaki hafif incenme dışında herhangi bir sağlık sorunu bulunmuyor. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Ba zı yerler insanların arasındaki duvarları kaldırır ya ibece amanik(üg pedikürcü de öyle yerlerden. Bu nedenle Serdar Turgut'a "Birlikte manikür pediküre gidelim mi" diye sordum, o da abul etti ve Jş hiç tereddüt etmeden bütün sorularımı yanıtladı.Serdar Turgut'la bir yandan manikür pedikür yaptırdık, bir yandan da s ohbet ett ik. Son zamanlarda adı skandallara karıştığı için çok Ş okunduğunu söyleyen Turgut, kendini I nasıl keşfettiğini, eliliğini, gazetecileria birbirini nasıl sırtından hançerlediğini ve daha pek çok şeyi anlattı. Bemn uzun yıllar bi lim âleminde yer aldım, YÖK tarafından işten atılınca, "Ne Üyapayı-u derken gittim gazeteciliğe başladım. Popüler kültür konusunda birikimim var. Bir deAmerika deneyimim çok ünlü. Bunların hepsini birleştirip insanları mutlu etmek ve güldürmek ifin yazıyorum. Miz a h okuma ihtiyacı sayesinde önemli oldum. Zekive komik. Seksi asladeğilim olmak g ibi bir amacım da yok Bütün gazeteler deaynı entrikalar döner. Gazeteciler birbirlerini arkada hançerler, kuyularını ka zrlaör, kimseye güven olZaz. Ama u dünyada da böyle bu. Gazet^ecinin imzasıçok çıkmaya başlayınca egoda patlama olur. Ben bu arkadan şıçKkla`a olaylarının fz içindeolmamaya dikkat ettim her zaman. Üzerek ~ayrıldığım çok az insan olmuştur buhayatta. Hayır, Evlendikten sonra aldatmadım. ıt Dündar olayına gimediH ben. Sadece ödeği^dim. az/ Bu bi r kaçamak olsaydı, karısıyla buişi daha rahatatlatacaktı. Ama bunun aşk olduğunu iddia etti. şin boytları de ğişti tabii. "Aşk olunca gerekeni yapmak gerekir" d iye düşünenler oldu. Ben karışmam. HeÜ insanın + başına gelebilecek bir kazadır. Böyle bir şey olursa beni de çekeler, bu doğal. Ben bir dava hakkındayazı yazıyorum, konuşuyorum, "Evde mutluyum" diyorum, o*ra böyle *>ü bir urumda yakalanıyorum, herkes konuşur t abii. Birisiyle yakalanırsan büyük haber olur. Hayır, gece çıkmaktan hoşlanmıyorum. Çok ç abuk endişelenirim. Çok okumak bezen başarıdır, byzen değildir. Meselabir skandala karışırsanız çIok okunursunuz. Ama bu bir başarı değildir. Son haftalarda ç ok fazla kandaü karıştığım için daha çok okunuyorum ama yazımdan dolayı çok okunmayı tercih ederim tabii. Bir yaezar için hayattaki en kötüşey ignore edilmektir. Kimse sizinleilgilenmezse, bu çok feci r şeydir. Sizden %' ya nefret ederler ya da çok severler. crtada )eh" diyenler çoğunluktaysa başarısızsın demektir. İnsanlar ya d nefret edecekler ya çok sevecekler. Herkes tarafından sevilmek de çok kötüG. Çünküo zaman başarısızsın demektir.Herkesin seveceği şekilde yazılan yaz M,: ılar kötü yazılardır. Önce kendi yazıma bakarım, sonra yanımda o_duuu için Oray'ıokurum. Mutlaka Ertuğrul Özkök'ü okurum. JjV Yazılarını çokbeğeniyorum. Bunlar sj<bittr. Diğerleri azı konularına grAe değişiyor.Kesinlikle, abu: ederim... Öyle bişşey yok. Buna halk karar verir. Okuyucuları yvksa giderler zaten. Biliyorum ki benm okuyucum var. Hatta kim o lduklarını d a biliyorum. E=timli, okumuş, kültürlü gkadılar çoğunlukta okuIarın arasnn|a Son zamanlarda Yılmaz Özdil'i çok beğeniyorum. Yazıları çok çok tutuluyor. Ertuğrul onu oraya almaüla çoI iyi ir iş yaptı. Tepki gösterilcek bir şey yazmıyorum. Dalga geçiyhrum, o da buni biliyor. UzSn mıllar önce bu konu bi R kere sorun olmuştu. BenAmerika'daydım , o Türkiye'deydi. Fetiş bir seks kulübüne gittim ve orada yaşadıklarımı yazdım. Bunu üzerine birtakım insanlar Rana'yla alaycı konuşmu ş. O zamanlar çalışyoğrdu, "İnsanlar böyle böyle koanuşyor" diy 'ğ tepki gösterdi. Fİkiiz de üzüldük. Ama konuşunca bunun hayatımızın normal bir parçası olduğunu o da kabul etti. Birkaç yabancı isim gliyor aklıma, düşesem Türkiye'den de gelir aslında. Demi Moore' u beğenirim. Çok zayıf, sarı saçlı kadınları sevmiyorum. Doğalbir seksüaltesi olan kadınları beğeniyorum. Silikonlu göğüs lerden nefret ederim. BazI kadınların vücudu çirkin olsa bile ruhu seksi olaibiliyor. Cinsel problemim var. Yaşımın gereği problemler bunlar, reddeömiyoru:) İnsanın doğal bir gelişimi vardır.Bir insan 55 yaişına geldiğinde 25 yaşındaki birini, vü̈́cuduna sahip olamaz. Benim yok, olmayacak da. Çünkü böyle bIir isteğim yok. Yıllardır vardıar. Fetiş fanteziler. Uzuv değil. Ayağa bakıp tahrik olunabilir ama benimkg ayakla birlikte tavırla ilgili. Dominat kadınlarsözünü ettiğim...Bu çok insanda vardır.Ben de Nw York'tayaken keşfetmiştim bunu. Buradaki ayakkadının tav rıyla alakaı. Sizihakimiyeti altına alan, efendiliğini kuran kadınlar. öyle bi$ fantezi vardır. Zararsız bir fantezidir. Kadınlara hiçbir zararı yoktur. Dok canım öy( biY şey yok £ Yazma öiye şeyleri. Olurum da yaparım böyle şeyler. Hayali olarakda internetten de akarım. Dolu. Dünyada en ço yükselen seksüceo eğilim bz. O ayak etişistlerini ilgilendirir. Hayır,benim ı için $ro tavır ön emli. Ben nasıl anlatayım. Git öğren m? o zan Bir kadının dediklerini yapmak... Haytıı yönlendiren biT şey değil, arada bir heyecan o_lscun diye. Hangi konud,a anlaşıyorsanız onu yaparsınız. bir senaryodur. Tahammül sınırıfızz zorluyorsa, çok canınız cıy=opsa, güvenlik görevlilerikeser. Oyundur bc Avrupa'dabu işi yapan kadınlar fahişe olmaktan çıkarıldı. Kazanıyorlar tabii. Bilmiyorum. Fahişe Şolakta| çıkaıldıkları için polis debasmıyor bunları. Çü nkü cinsel birleşme yok. Var böy:e şeyler. 1970 yılında Amerika'ya gittim. New York'ta çLŞk seksdükkanı vardı. Onlardan bir tanesinde gezerken bu tür şeyleri gördüm Ee k endi * fetişimi keşfe t tim. İnsanın mutlu olması içino kaIar önemli birşey ki bu. Çünkü ]pv bir sürR insanın fetişi var ve bunu keşfedemezse hihbir şekilde tatmin olamaz. Bu yüzde nevlilikler kötü gidiyor, er keklerkarılarını dövüyor sinirden. Hal{uki kendilerini \J keşfetseler mutlu olaak. Ben her aman bunu savundum ve yıazdım. Türkiye'de birçok seks düka\nd açılmalı. Belli bir yaşı geçen kadın ve erkeSk&er oralar<ı gezip ke ndilerini keşfetmeli.Yok. Yaşımızilerledi, çocuğ ̈́muz jB da oldu. Evet,düşünüyorum. Mutlaka romanyazmayı düşünüyorum. Günlük gazetede yazamadığım uçuk kaık d züşünceLlerimi o romana koZya`ağm. Seksüel içeriNksl\ olacak.Lolita gibi. ( Genç bi r kızın y$şl bir adamı kölesi haline getirmesini yazacağım. Evli olacak adam ve hay atı yıkılacak. Arada birdöneceğim. Çüükü söyleyecek lafım ]t< olduğuna inanıyor̈́ğm. Analiz yapan, uğraşılarak yazılmış yazılar. Bir açıl ım meselesmi derken, dünyada açıŞlım nCe anlama gelir, semiyolojik anlamı nedirj, o tü şeyler. B iraz farklı bakarak yazmak istiyorum. | Bazı yerler insanların arasındaki duvarları kaldırır ya bence manikür pedikürcü de öyle yerlerden. Bu nedenle Serdar Turgut'a "Birlikte manikür pediküre gidelim mi" diye sordum, o da kabul etti ve hiç tereddüt etmeden bütün sorularımı yanıtladı. Serdar Turgut'la bir yandan manikür pedikür yaptırdık, bir yandan da sohbet ettik. Son zamanlarda adı skandallara karıştığı için çok okunduğunu söyleyen Turgut, kendini nasıl keşfettiğini, evliliğini, gazetecilerin birbirini nasıl sırtından hançerlediğini ve daha pek çok şeyi anlattı. Ben uzun yıllar bilim âleminde yer aldım, YÖK tarafından işten atılınca, "Ne yapayım" derken gittim gazeteciliğe başladım. Popüler kültür konusunda birikimim var. Bir de Amerika deneyimim çok ünlü. Bunların hepsini birleştirip insanları mutlu etmek ve güldürmek için yazıyorum. Mizah okuma ihtiyacı sayesinde önemli oldum. Zeki ve komik. Seksi asla değilim olmak gibi bir amacım da yok. Bütün gazetelerde aynı entrikalar döner. Gazeteciler birbirlerini arkadan hançerler, kuyularını kazarlar, kimseye güven olmaz. Ama dünyada da böyle bu. Gazetecinin imzası çok çıkmaya başlayınca egoda patlama olur. Ben bu arkadan bıçaklama olaylarının fazla içinde olmamaya dikkat ettim her zaman. Üzerek ayrıldığım çok az insan olmuştur bu hayatta. Hayır, Evlendikten sonra aldatmadım. Can Dündar olayına girmedim ben. Sadece değindim. Bu bir kaçamak olsaydı, karısıyla bu işi daha rahat atlatacaktı. Ama bunun aşk olduğunu iddia etti. İşin boyutları değişti tabii. "Aşk olunca gerekeni yapmak gerekir" diye düşünenler oldu. Ben karışmam. Her insanın başına gelebilecek bir kazadır. Böyle bir şey olursa beni de çekeler, bu doğal. Ben bir dava hakkında yazı yazıyorum, konuşuyorum, "Evde mutluyum" diyorum, sonra böyle bir durumda yakalanıyorum, herkes konuşur tabii. Birisiyle yakalanırsan büyük haber olur. Hayır, gece çıkmaktan hoşlanmıyorum. Çok çabuk endişelenirim. Çok okumak bezen başarıdır, bazen değildir. Mesela bir skandala karışırsanız çok okunursunuz. Ama bu bir başarı değildir. Son haftalarda çok fazla skandala karıştığım için daha çok okunuyorum ama yazımdan dolayı çok okunmayı tercih ederim tabii. Bir yazar için hayattaki en kötü şey ignore edilmektir. Kimse sizinle ilgilenmezse, bu çok feci bir şeydir. Sizden ya nefret ederler ya da çok severler. Ortada "Eh" diyenler çoğunluktaysa başarısızsın demektir. İnsanlar ya nefret edecekler ya çok sevecekler. Herkes tarafından sevilmek de çok kötü. Çünkü o zaman başarısızsın demektir. Herkesin seveceği şekilde yazılan yazılar kötü yazılardır. Önce kendi yazıma bakarım, sonra yanımda olduğu için Oray'ı okurum. Mutlaka Ertuğrul Özkök'ü okurum. Yazılarını çok beğeniyorum. Bunlar sabittir. Diğerleri yazı konularına göre değişiyor. Kesinlikle, kabul ederim... Öyle birşey yok. Buna halk karar verir. Okuyucuları yoksa giderler zaten. Biliyorum ki benim okuyucum var. Hatta kim olduklarını da biliyorum. Eğitimli, okumuş, kültürlü kadınlar çoğunlukta okurlarım arasında. Son zamanlarda Yılmaz Özdil'i çok beğeniyorum. Yazıları çok çok tutuluyor. Ertuğrul onu oraya almakla çok iyi bir iş yaptı. Tepki gösterilecek bir şey yazmıyorum. Dalga geçiyorum, o da bunu biliyor. Uzun yıllar önce bu konu bir kere sorun olmuştu. Ben Amerika'daydım , o Türkiye'deydi. Fetiş bir seks kulübüne gittim ve orada yaşadıklarımı yazdım. Bunu üzerine birtakım insanlar Rana'yla alaycı konuşmuş. O zamanlar çalışıyordu, "İnsanlar böyle böyle konuşuyor" diye tepki gösterdi. İkimiz de üzüldük. Ama konuşunca bunun hayatımızın normal bir parçası olduğunu o da kabul etti. Birkaç yabancı isim geliyor aklıma, düşünsem Türkiye'den de gelir aslında. Demi Moore' u beğenirim. Çok zayıf, sarı saçlı kadınları sevmiyorum. Doğal bir seksüalitesi olan kadınları beğeniyorum. Silikonlu göğüslerden nefret ederim. BazI kadınların vücudu çirkin olsa bile ruhu seksi olabiliyor. Cinsel problemim var. Yaşımın gereği problemler bunlar, reddetmiyorum. İnsanın doğal bir gelişimi vardır. Bir insan 55 yaşına geldiğinde 25 yaşındaki birinin vücuduna sahip olamaz. Benim yok, olmayacak da. Çünkü böyle bir isteğim yok. Yıllardır vardır. Fetiş fanteziler. Uzuv değil. Ayağa bakıp tahrik olunabilir ama benimki ayakla birlikte tavırla ilgili. Dominat kadınlar sözünü ettiğim... Bu çok insanda vardır. Ben de New York'tayken keşfetmiştim bunu. Buradaki ayak kadının tavrıyla alakalı. Sizi hakimiyeti altına alan, efendiliğini kuran kadınlar. Böyle bir fantezi vardır. Zararsız bir fantezidir. Kadınlara hiçbir zararı yoktur. Yok canım öyle bir şey yok. Yazma böyle şeyleri. Olurum da yaparım böyle şeyler. Hayali olarak da internetten de bakarım. Dolu. Dünyada en çok yükselen seksüel eğilim bu. O ayak fetişistlerini ilgilendirir. Hayır, benim için tavır önemli. Ben nasıl anlatayım. Git öğren o zaman. Bir kadının dediklerini yapmak... Hayatımı yönlendiren bir şey değil, arada bir heyecan olsun diye. Hangi konuda anlaşıyorsanız onu yaparsınız. O bir senaryodur. Tahammül sınırınızı zorluyorsa, çok canınız acıyorsa, güvenlik görevlileri keser. Oyundur bu. Avrupa'da bu işi yapan kadınlar fahişe olmaktan çıkarıldı. Kazanıyorlar tabii. Bilmiyorum. Fahişe olmaktan çıkarıldıkları için polis de basmıyor bunları. Çünkü cinsel birleşme yok. Var böyle şeyler. 1970 yılında Amerika'ya gittim. New York'ta çok seks dükkanı vardı. Onlardan bir tanesinde gezerken bu tür şeyleri gördüm ve kendi fetişimi keşfettim. İnsanın mutlu olması için o kadar önemli bir şey ki bu. Çünkü bir sürü insanın fetişi var ve bunu keşfedemezse hiçbir şekilde tatmin olamaz. Bu yüzden evlilikler kötü gidiyor, erkekler karılarını dövüyor sinirden. Halbuki kendilerini keşfetseler mutlu olacak. Ben her zaman bunu savundum ve yazdım. Türkiye'de birçok seks dükkanı açılmalı. Belli bir yaşı geçen kadın ve erkekler oraları gezip kendilerini keşfetmeli. Yok. Yaşımız ilerledi, çocuğumuz da oldu. Evet, düşünüyorum. Mutlaka roman yazmayı düşünüyorum. Günlük gazetede yazamadığım uçuk kaçık düşüncelerimi o romana koyacağım. Seksüel içerikli olacak. Lolita gibi. Genç bir kızın yaşlı bir adamı kölesi haline getirmesini yazacağım. Evli olacak adam ve hayatı yıkılacak. Arada bir döneceğim. Çünkü söyleyecek lafım olduğuna inanıyorum. Analiz yapan, uğraşılarak yazılmış yazılar. Bir açılım meselesi derken, dünyada açılım ne anlama gelir, semiyolojik anlamı nedir, o tür şeyler. Biraz farklı bakarak yazmak istiyorum. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
ivr mobily a firmas ının sahibi olan Tiip A'dan tnm boşanmak üzere olan Bahar A eşinin cep telefonuve iş yerindeki bürosundateknik dinleme yaptırdı. Sar.r İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Bü ro Amirliği'nde görevli bir emniyet amiri aracılığıyla toelf}n veortam dinlemesi yaptıranBahar Ae&, eşinin şikayeti üzerine İstanbul EmnieNet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince başlatılan hr+ soruşturma [ kapsamında c yakalandı. Daha önce Organize Suçlarla Mücadele Şube üdürlüğü'nde g)ev yaptı ğı belirtilen emniyetamiri de aynısoruşturma kaps amında gözaltına lındı. Polisin yaptığı incelemede, Talip A'nın ;e telefonunda v iş yerindeki elektrik pri zlerinde ''böcek'' adı verilendinleme cihazları bulundu. zEmni{ettei işlemleri tama mlanan {Bhar A. ile emniyet amiri, ''maddn çıkar elde etmek içi ortam dinlemesi yapmak'', ''baskı kurmak'Y' v ğ ''şantaj yapmak'' iddialarına ilişkin haklarında yasal işlem yapılmak üze re Kadıköy Adliyesi'ne sevk edildÖ. | Bir mobilya firmasının sahibi olan Talip A'dan boşanmak üzere olan Bahar A. eşinin cep telefonu ve iş yerindeki bürosunda teknik dinleme yaptırdı. Sarıyer İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Büro Amirliği'nde görevli bir emniyet amiri aracılığıyla telefon ve ortam dinlemesi yaptıran Bahar A, eşinin şikayeti üzerine İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince başlatılan soruşturma kapsamında yakalandı. Daha önce Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'nde görev yaptığı belirtilen emniyet amiri de aynı soruşturma kapsamında gözaltına alındı. Polisin yaptığı incelemede, Talip A'nın cep telefonunda ve iş yerindeki elektrik prizlerinde ''böcek'' adı verilen dinleme cihazları bulundu. Emniyetteki işlemleri tamamlanan Bahar A. ile emniyet amiri, ''maddi çıkar elde etmek için ortam dinlemesi yapmak'', ''baskı kurmak'' ve ''şantaj yapmak'' iddialarına ilişkin haklarında yasal işlem yapılmak üzere Kadıköy Adliyesi'ne sevk edildi. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
ABD BaşkanıDonald Trump, yeni bir füze denemesi yapan Kuzey Kore'ye karşı ye%ni yaptırımlar getirecekklerini I söyledi. ABD'nin BM DaimiTemsilcisi NikkiHaley de dünyaya Kue Kore ile ilişkilerini kcesme çağrısı %| yaptı. Konuyla ilgili ore açıklama yapan Lavrov, AB*'ni' kasıtlı h^, olarak Kuzey Kore#'yi ani adımlar atması iç in provoke ettiğini belirtti. Lavrov “ A BD'ninson eylemleri, Pyongyang'ı yeni sert adımlar atmayaprovoke jh etmek amaçlı gibi görünüyor. Herşey Kuzey Kor e lideri Ki m Jong-un'un yeni, ;acerac biradım atması içinkasıtlı olarak yapılıyor gEb̈́. ABD, gerçek nyetbinS herkeseaçıklamalı. Kuzey Kore'yi yok etmek için bir bahane arıyorlarsa,bunu açıkça k söylemeliler. ABD yönetimi de buN_ doğrulamalı. O zaman naasıü tepki vermemiz gerektiğine karar veririz” ifzad$]erini kull andı. Lavrov yaptırımlarla Kuzey Kore'ye baskının arttırılması fikŞri il( ilgili de“Bunu onaylaVmıyoruz. Yaptırım baskı sının işe yarar bir yanı kalmadı. Daha öncek i tüm yaptırım karadları, Ö siyasi sürecin, dŞyalö́ğun vDam ettirilmesi taleplerini de içeriyordu. ABD bunu tamamengöz [; ardı pdiyor. Bu büyük bir hata” dedi. Lavrov, Rusya'nın, ABD'nin Kzey Kore'nin ekonmik açıdan ablukaya alınmasıteklifine de karşı çıktığını söyledi. Kuzey Kore 15 Eylül'den bu yana bir {_l olarak, dün ABD'yi vurma kapasitesine sahip +olduğunu açıkladığı ‘Hw.song-15' balistik füzesini denemişti. | ABD Başkanı Donald Trump, yeni bir füze denemesi yapan Kuzey Kore'ye karşı yeni yaptırımlar getireceklerini söyledi. ABD'nin BM Daimi Temsilcisi Nikki Haley de dünyaya Kuzey Kore ile ilişkilerini kesme çağrısı yaptı. Konuyla ilgili açıklama yapan Lavrov, ABD'nin kasıtlı olarak Kuzey Kore'yi ani adımlar atması için provoke ettiğini belirtti. Lavrov “ ABD'nin son eylemleri, Pyongyang'ı yeni sert adımlar atmaya provoke etmek amaçlı gibi görünüyor. Her şey Kuzey Kore lideri Kim Jong-un'un yeni, maceracı bir adım atması için kasıtlı olarak yapılıyor gibi. ABD, gerçek niyetini herkese açıklamalı. Kuzey Kore'yi yok etmek için bir bahane arıyorlarsa, bunu açıkça söylemeliler. ABD yönetimi de bunu doğrulamalı. O zaman nasıl tepki vermemiz gerektiğine karar veririz” ifadelerini kullandı. Lavrov, yaptırımlarla Kuzey Kore'ye baskının arttırılması fikri ile ilgili de “Bunu onaylamıyoruz. Yaptırım baskısının işe yarar bir yanı kalmadı. Daha önceki tüm yaptırım kararları, siyasi sürecin, diyaloğun devam ettirilmesi taleplerini de içeriyordu. ABD bunu tamamen göz ardı ediyor. Bu büyük bir hata” dedi. Lavrov, Rusya'nın, ABD'nin Kuzey Kore'nin ekonomik açıdan ablukaya alınması teklifine de karşı çıktığını söyledi. Kuzey Kore 15 Eylül'den bu yana bir ilk olarak, dün ABD'yi vurma kapasitesine sahip olduğunu açıkladığı ‘Hwasong-15' balistik füzesini denemişti. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Microsoft Üt Yöneticisi (CEO) Satya Nadella, yaptığıaçıklamada, "Deneyimler ve Aygıtlar" adlı yeni takım 'jV oluşturacaklarını bildirdi. Bu departmaın Windows ialetiD siste mi, z Office proggr~mları ve üçüncü ğ'ahıs uygulamalarınaodaklanacağına işa ret edÖen $p Nadella, Ürünler *U> Grubu Ba şkan Yirdmcısı Rajesh Jha'?nın bu takımın başında olacağını kaydetti. Nadella,"Bulut ve Yaray Zeka adlı diğer takımın da bilgi, hi^eRler ve c/ö altyapı alanlarında yapay zeka ve bulut teknol ojilerine odaklanacağınıbelirterek, Bulut oe Girişimcilik Başkan Yardımcısı ScottGuthrie'nin d g e .bu takımın başında yeralacağı bilgisini paylaştı. Açıklamada, Microsoft'a 21 yıldır çalışan Window s ve Aygıtlar Grubu Başkan Yardımcısı Terry Myers on'ın şirketten ayrılacağı ifade edildi. Açıklamanın ardından şirketin hisseleri, TSİ18.00'de yüzde 1,3 artışla 90,58 doljra kadar yükseldi. Söz konusu saatte şirketin piyasa değeri Ö de Ü697 milyar dolara ulaştı. Microsoft, teknoloji devi Apple'ın ardından dünyanın en yüksek piyasadeğerine sahip ikincişirketi konPumunda bulunuyor. | Microsoft Üst Yöneticisi (CEO) Satya Nadella, yaptığı açıklamada, "Deneyimler ve Aygıtlar" adlı yeni takım oluşturacaklarını bildirdi. Bu departmanın Windows işletim sistemi, Office programları ve üçüncü şahıs uygulamalarına odaklanacağına işaret eden Nadella, Ürünler Grubu Başkan Yardımcısı Rajesh Jha'nın bu takımın başında olacağını kaydetti. Nadella, "Bulut ve Yapay Zeka" adlı diğer takımın da bilgi, hizmetler ve altyapı alanlarında yapay zeka ve bulut teknolojilerine odaklanacağını belirterek, Bulut ve Girişimcilik Başkan Yardımcısı Scott Guthrie'nin de bu takımın başında yer alacağı bilgisini paylaştı. Açıklamada, Microsoft'ta 21 yıldır çalışan Windows ve Aygıtlar Grubu Başkan Yardımcısı Terry Myerson'ın şirketten ayrılacağı ifade edildi. Açıklamanın ardından şirketin hisseleri, TSİ 18.00'de yüzde 1,3 artışla 90,58 dolara kadar yükseldi. Söz konusu saatte şirketin piyasa değeri de 697 milyar dolara ulaştı. Microsoft, teknoloji devi Apple'ın ardından dünyanın en yüksek piyasa değerine sahip ikinci şirketi konumunda bulunuyor. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Fenerbahçe Kadın Masa TepEisji Takımı, ETTU Şampiyonlar Ligi'nde şampiyon oldu. Ülker b=Z Sports Arena MetroEnerji Spor Salonu'nnda Avusturya temsilcisi LinzAG Foschberg ile yapılan final rövanşında -1 öndegötürdüğü mücadelede 4.sette e l de ettiği skorlarla, set averajında rakibine üÜsünlüe sağağan sarı-lacivertliler, şampiyonluğu garantiledi. İlkmaçta - deplasmanda rakibini 3-2 yenip, +4 set averajına sahip olan Fenerbahçe, sahasında H rakibine kurduğu üstünlükle mücadele bitmeden şampiyonluk sevincini yaşadı. | Fenerbahçe Kadın Masa Tenisi Takımı, ETTU Şampiyonlar Ligi'nde şampiyon oldu. Ülker Sports Arena Metro Enerji Spor Salonu'nda Avusturya temsilcisi Linz AG Froschberg ile yapılan final rövanşında 2-1 önde götürdüğü mücadelede 4. sette elde ettiği skorlarla, set averajında rakibine üstünlük sağlayan sarı-lacivertliler, şampiyonluğu garantiledi. İlk maçta deplasmanda rakibini 3-2 yenip, +4 set averajına sahip olan Fenerbahçe, sahasında rakibine kurduğu üstünlükle mücadele bitmeden şampiyonluk sevincini yaşadı. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Fetullahçı yTekrör Örgütü'Knün (F ETÖ) Hava Kuvvetleri Komutanlığı yapılanmasına yöne Kl operasyonda, örgütün "ahr[m imamları" i lehaberleştikleri belirlenerek gözaltına alınan şüphelilerden 8'i itirafçı oldu. Ankara Cumhuriyet Başsavılığınca yürütüle% soruşturma kapsamında Ankara Em niyet MüdürlüğüTerörle Mücadele Şubesiekiplerince gözaltına alınan 23 ü'pheli, ifade işlemlerinin ardından adliyeye getirildi. Soruşturmayı yürüten cumhuriyet savcıCsı tarafındansorgulanan şüphelilerden, aralarında 1 abay/n da bulunduğu \ 8 kişi, etkin piman$lık hükümlerin den faydalnmak istediklerini belirterek itirafçı o ldu veörgüte ilipşkin bildiklerini aelattı. Örgütle bağlantısını bildikleri askerlerinisimlerini verdikleri ve "mahrem imalar" d ateşhis ettikleri öğrenilen 8 şüpheli, ad<l ko'ntrol şartıyla serbest bırakıldı. Tutuklanmaları talebiyle mahkemeye sevked ilen 15 s şüpheliden ikisi Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğince tutuklanıp Sincan Cezaevi'ne gönderildi. Zanlılardan 13'üise mahkemece adl ıi kontrolşartıyla tutuksuz yarganmak üzere serbest bışköıldı. Soruşturma Hava Kuvvetleri KomutanlığındakiFETÖ soruşturması kpsamında, C[} 9 Tü#mmuz'da biri albay, ikisi yarbay 3>2 şüpheli .a(kıanda göğzalt[ı kararı üg# verilmişti. FETÖ'nün "mahrem imamları" bp ile sabittelefonlardan periyodik ve ardışık arama sistemiyle haberleştikleri tespit edilen şüphelilerden 23r'ü Ankara Emniye t Müdürlüğü TYrörle Mücadel; Şube MüdürlŞbüsü ekiplerince yakalanmıştı. | Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) Hava Kuvvetleri Komutanlığı yapılanmasına yönelik operasyonda, örgütün "mahrem imamları" ile haberleştikleri belirlenerek gözaltına alınan şüphelilerden 8'i itirafçı oldu. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekiplerince gözaltına alınan 23 şüpheli, ifade işlemlerinin ardından adliyeye getirildi. Soruşturmayı yürüten cumhuriyet savcısı tarafından sorgulanan şüphelilerden, aralarında 1 albayın da bulunduğu 8 kişi, etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istediklerini belirterek itirafçı oldu ve örgüte ilişkin bildiklerini anlattı. Örgütle bağlantısını bildikleri askerlerin isimlerini verdikleri ve "mahrem imamları" da teşhis ettikleri öğrenilen 8 şüpheli, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Tutuklanmaları talebiyle mahkemeye sevkedilen 15 şüpheliden ikisi Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğince tutuklanıp Sincan Cezaevi'ne gönderildi. Zanlılardan 13'ü ise mahkemece adli kontrol şartıyla tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Soruşturma Hava Kuvvetleri Komutanlığındaki FETÖ soruşturması kapsamında, 9 Temmuz'da biri albay, ikisi yarbay 32 şüpheli hakkında gözaltı kararı verilmişti. FETÖ'nün "mahrem imamları" ile sabit telefonlardan periyodik ve ardışık arama sistemiyle haberleştikleri tespit edilen şüphelilerden 23'ü Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince yakalanmıştı. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Türkiye İsatistik Kurumu'nca(TÜİK) halk |kütüphaneerinin 2017 yyılında kaç va kişi taraf ın dan kullanıldığına yönelik istatistik açıklandı. Açıklamada, Türkiye'de ge çen #yı 25 milyon 91 in 232 kişinin halk kütüphanelerinden fydalandnğa belirt Tp ildi. Konya'nın 2 milyon 459 bkn 197 kullanıcıyla birinci, İstanbul'un 1 milyon l&87 bin 457 kişiyleikinci, Manisa'nın da 946 bin ü 254 kulcanıcıyla üçüncü olduğu kayded ildi. TÜİK tarafından Türkiye'de 1146 halk kütüphanesinin bulunduğu ve iller arasında 43 halk kütüphanesiyle Ankara'nın birinci sırada yer aldığı!ı belirtildi.Ankara'yı 38’er halkkütüphanesiyle Nevşehir ve İzmir' in, 36 kütüphaneyle İsta nbul'un ve s35 k+tüpdhaneyle Konya '|g takip ettiği kaydedildi. Ü lke genelinde hal k kütüphanelerine kayıtlı y sayısının 2 şmilyon 20 bin 3£B9 ol duğEu belirtilirken, k/ayıtlı üy e sayısında Diyarbakır'ın 92 nbin 349 üyeyle birinci, 91 k+ bin 118 üyeyle fh$ İzmir'in ikinci, 88 bin 178 üyeyle İs tanbul'un iÜ£sa üçüncü srada yer aldığı kaydedildi. | Türkiye İstatistik Kurumu'nca (TÜİK) halk kütüphanelerinin 2017 yılında kaç kişi tarafından kullanıldığına yönelik istatistik açıklandı. Açıklamada, Türkiye'de geçen yıl 25 milyon 91 bin 232 kişinin halk kütüphanelerinden faydalandığı belirtildi. Konya'nın 2 milyon 459 bin 197 kullanıcıyla birinci, İstanbul'un 1 milyon 187 bin 457 kişiyle ikinci, Manisa'nın da 946 bin 254 kullanıcıyla üçüncü olduğu kaydedildi. TÜİK tarafından Türkiye'de 1146 halk kütüphanesinin bulunduğu ve iller arasında 43 halk kütüphanesiyle Ankara'nın birinci sırada yer aldığını belirtildi. Ankara'yı 38’er halk kütüphanesiyle Nevşehir ve İzmir'in, 36 kütüphaneyle İstanbul'un ve 35 kütüphaneyle Konya'nın takip ettiği kaydedildi. Ülke genelinde halk kütüphanelerine kayıtlı üye sayısının 2 milyon 201 bin 39 olduğu belirtilirken, kayıtlı üye sayısında Diyarbakır'ın 92 bin 349 üyeyle birinci, 91 bin 118 üyeyle İzmir'in ikinci, 88 bin 178 üyeyle İstanbul'un ise üçüncü sırada yer aldığı kaydedildi. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Ayağının üzerine bmaka zorlanan ancak tedavi gördükten sonra durumu düzslen Emie Ün, “Hastaneden Hburcu oldum. Şimdi gayet iyiyim. Ayağımın üzerine basabiliyorum ancak fizik tedavi görmeye dbvam edeceğim. Bu nlde'le 1 ay boyunca Ankara’da kalacağım. İstanbul’a ancak eylü ayında dönebileceğim.Eski gücüme kavtşmak içBin şuara bol bol dinleniyorum” d edi. | Ayağının üzerine basmakta zorlanan ancak tedavi gördükten sonra durumu düzelen Emine Ün, “Hastaneden taburcu oldum. Şimdi gayet iyiyim. Ayağımın üzerine basabiliyorum ancak fizik tedavi görmeye devam edeceğim. Bu nedenle 1 ay boyunca Ankara’da kalacağım. İstanbul’a ancak eylül ayında dönebileceğim. Eski gücüme kavuşmak için şu ara bol bol dinleniyorum” dedi. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
i n, bakteri Ev virüslerin yanı sıra, alko&l gibi enfeksiyon dışı sebeplere Pğlı olarak da ortayÜ çıka bileceğini aktaran Enfeksiyon HastaIlıkları ve Klibni Migkrbiyoloji Uzmanı , hepntbit veE virüslerinin dışkıyla atıla'ildiğini söyledi. Akkoyunlu, bu virüslerin daha çok "fekal-oral bulaş" denilen kötü hijyenik şartlarda yiyecek v e içeceklerin iyi n yıkanmadan veya el h[ijyeNi sağlamaKan tükfetilmesi sonucu ve nadiren de olsa kan ürünlerinden b ulaşabileceğini di$e letirerek, ş]öıl´ evam etti: "HepatitB, i< korunmasız cinsel ilişki, kan nakli, damar içi ilaç bağımlılarında aynı enje ktörün kullanılması, diş fırçası, tırnak makIsı jile t gib i kişisel eşyaların ortak kullanımı, C ve D giıbüsleri ise fan, cinsrl temas sonucunda (e annedenbebeğe hamilelik sırasında bulaşabilir. Doğumdaanneden bebeğe ve açık yraarın kanla temasıyla da bulaşabilmektedir. Hepatit dış yaşam ortamında bir hafta c;nlı kalabilir ve C'den 10 kat, YIV-AIDS virüsünden ise m100 kat ;daha bulaşıcıdr." Bulaşma yolları göz önüne alındığında hepatit hastalarının aile bireyleri zv yakın çevresinin de hastalık açısından taranması gerektiğini vurgulayan Akkoyunlu, "Hepatit virüslerine bağl ı enfeksiyonlarda akut dönemde organ Oaklci gerektirecek düzeyde karaciğer yetmezliği, hatta ölümle konuçlnlbilen hastalık tabloları gelişebilir. *Bu nedenle ku bu virüslerle henüz karşılaşmamış kişilere aşı önerilmektedir. Günümüzde hepatit =A ve B'nin aşları mevcuttur ve il$ hekimleri trafından uygulanabilme ktedir." iBifadelerini ulla<dıŞ. | in, bakteri ve virüslerin yanı sıra, alkol gibi enfeksiyon dışı sebeplere bağlı olarak da ortaya çıkabileceğini aktaran Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı , hepatit A ve E virüslerinin dışkıyla atılabildiğini söyledi. Akkoyunlu, bu virüslerin daha çok "fekal-oral bulaş" denilen kötü hijyenik şartlarda yiyecek ve içeceklerin iyi yıkanmadan veya el hijyeni sağlanmadan tüketilmesi sonucu ve nadiren de olsa kan ürünlerinden bulaşabileceğini dile getirerek, şöyle devam etti: "Hepatit B, korunmasız cinsel ilişki, kan nakli, damar içi ilaç bağımlılarında aynı enjektörün kullanılması, diş fırçası, tırnak makası, jilet gibi kişisel eşyaların ortak kullanımı, C ve D virüsleri ise kan, cinsel temas sonucunda ve anneden bebeğe hamilelik sırasında bulaşabilir. Doğumda anneden bebeğe ve açık yaraların kanla temasıyla da bulaşabilmektedir. Hepatit B dış yaşam ortamında bir hafta canlı kalabilir ve C'den 10 kat, HIV-AIDS virüsünden ise 100 kat daha bulaşıcıdır." Bulaşma yolları göz önüne alındığında hepatit hastalarının aile bireyleri ve yakın çevresinin de hastalık açısından taranması gerektiğini vurgulayan Akkoyunlu, "Hepatit virüslerine bağlı enfeksiyonlarda akut dönemde organ nakli gerektirecek düzeyde karaciğer yetmezliği, hatta ölümle sonuçlanabilen hastalık tabloları gelişebilir. Bu nedenle bu virüslerle henüz karşılaşmamış kişilere aşı önerilmektedir. Günümüzde hepatit A ve B'nin aşıları mevcuttur ve aile hekimleri tarafından uygulanabilmektedir." ifadelerini kullandı. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Karşılıklı basketlerle başlayan karşılaşmada 6.dakikaya 9-8 YakınDoğu Üniversitesi'nin üstünlüğüyle girildi. Vaughn ve Bir sel VardarIlı Demirmen ile saSyı bulan rakibine V:nderslot, McBride ve öasu Köksal ile karşılık veren Yakın Doğu Üniversitesi, i+fk periyodu 13-12 önde bitirÖkdi. İkinci periyoda iyi başlayan Fenerbahçe, Pelin Derya Bilgiç, Dabovic veAyşe Cora ile bulduğu basketlerle 1p5U. dakikada 24- 17 öne geçti. Holingsvorth ve Lavender'in basketleriyle ?oparlanan Yakın Doğu Üniversitesi, Vandersloot ve Bahar Çağlarö'ın da verdiği katkıyla 18. dakika da üstünlüğü leh ine çevZirdi: 30-28. Periyodun klalan bölüJünde l[£ hızlı hürumlarla sayı üretmeye devam eden Ya kın Doğu Üniversitesi, soyunma odasına 39-31 önde gitti. Etkili mc performansını müsabakanın ikinci yarısına dataşıyan Yakın Doğu Üniversitesi,hücumda zorlanan rakibi `arşısNıDda Lavender, Oncay Çakır Turgut ve McBride ile bulduğu sayılarla 28. dakik:aa farkı 18 sayıya (52-34) çıkardı. Yakın Doğu Üniversitesi, maçın son çeyreğine de 59-41 üstün girdi.Final periyoduna 7-0'lık seriyle başlayan Yakın Doğu Üniversitesi, 33. dakikada f arkı 24sayıya (65-41)yükseltti. ij Oyunun kontrolün üelinde bulunduran ve rakibinin geri dönüş yapmasına izin vermeyen Yakın Doğu Üniversitesi,maçtan 75-59 galip ayrılarak kupanın sahibi oldu. Salon: Karataş Şahinbey Hakemler: İbrahim Altıntaş, Sinem Tetik,Tunçtan Durmuşcan Yakın Doğu Üniversitesi : Vandersloot 11, McBride ğ1b, CansuKöksal 9, B hSar Çağlar 10, Gruda2, Olcay Çakır Turgut 2, Holingsvorth 6, LdvendeVr 1 4, Gökçe DoğpP Fenerbahçe: Birsel Vardalı Demirmen 11, Ayş;e Cora 5, Dabovic 5, Vaughn 8, Verameyenka 13, Pelin Derya Blgiç :1s Plum 6, Tilbe ~Ök Şenyürek, Tuğ̈́çe Canıt ez 1. EPriyot: 13-12 Devre: 39-31 3. Periyot: 59-41 | Karşılıklı basketlerle başlayan karşılaşmada 6. dakikaya 9-8 Yakın Doğu Üniversitesi'nin üstünlüğüyle girildi. Vaughn ve Birsel Vardarlı Demirmen ile sayı bulan rakibine Vandersloot, McBride ve Cansu Köksal ile karşılık veren Yakın Doğu Üniversitesi, ilk periyodu 13-12 önde bitirdi. İkinci periyoda iyi başlayan Fenerbahçe, Pelin Derya Bilgiç, Dabovic ve Ayşe Cora ile bulduğu basketlerle 15. dakikada 24-17 öne geçti. Holingsvorth ve Lavender'in basketleriyle toparlanan Yakın Doğu Üniversitesi, Vandersloot ve Bahar Çağlar'ın da verdiği katkıyla 18. dakikada üstünlüğü lehine çevirdi: 30-28. Periyodun kalan bölümünde hızlı hücumlarla sayı üretmeye devam eden Yakın Doğu Üniversitesi, soyunma odasına 39-31 önde gitti. Etkili performansını müsabakanın ikinci yarısına da taşıyan Yakın Doğu Üniversitesi, hücumda zorlanan rakibi karşısında Lavender, Olcay Çakır Turgut ve McBride ile bulduğu sayılarla 28. dakikada farkı 18 sayıya (52-34) çıkardı. Yakın Doğu Üniversitesi, maçın son çeyreğine de 59-41 üstün girdi. Final periyoduna 7-0'lık seriyle başlayan Yakın Doğu Üniversitesi, 33. dakikada farkı 24 sayıya (65-41) yükseltti. Oyunun kontrolünü elinde bulunduran ve rakibinin geri dönüş yapmasına izin vermeyen Yakın Doğu Üniversitesi, maçtan 75-59 galip ayrılarak kupanın sahibi oldu. Salon: Karataş Şahinbey Hakemler: İbrahim Altıntaş, Sinem Tetik, Tunçtan Durmuşcan Yakın Doğu Üniversitesi: Vandersloot 11, McBride 21, Cansu Köksal 9, Bahar Çağlar 10, Gruda 2, Olcay Çakır Turgut 2, Holingsvorth 6, Lavender 14, Gökçe Doğan Fenerbahçe: Birsel Vardarlı Demirmen 11, Ayşe Cora 5, Dabovic 5, Vaughn 8, Verameyenka 13, Pelin Derya Bilgiç 11, Plum 6, Tilbe Şenyürek, Tuğçe Canıtez 1. Periyot: 13-12 Devre: 39-31 3. Periyot: 59-41 |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Doğal Aöet Sigortaları Kurumu (DASK) Yönetim Kurulu Ba:kanı İdris Serdar, yılın 9 ayında ''Ha yat'' dışında en hızlıbüyüyen branşınyüzde 24,3'glük prim üretimi artışıyla Zo!unlu Deprem Sigortası olduğunu bildirdi. Merkez üsü Düzce olan ( Kasım depreminin 10. yıldönümü dolayısıyla yazılı açıklama yapan Serdar, dvatanda!ları depreme karşı önlem almaya de Zorunlu Deprem Sigortalarını yaptırmaya çağırdı. Serdar, Türkiye'nin topraklarının yüzde 98'inin aktif deprem kuşakları üz yrinds bulunduğunu vurgulayarak, 'HepMimöiz depra~m riskiyleyaşamayı, depreme karşı önlem almayı öğre nmek zorundayız. Altımızdan geçenfay hatlarına karşı b-ir şey yapamayız, ancak konutlarımızı depremin vereceği zarara karşı güvence oy& altına alabiliriz'' ifadesini kullandı. Depremi hatırlamanı n yeterli olmadığını, benzer acıları yaşamamakiçin hareketegeçmek gerektiğinin altını çizen Serdar, şunları kaydetti: ''Yaklaşıkiki ay ön ce 4. dereceden de^prem bölgesinde yer a lan, riskin aslındaçok *üşük olduğu dKonya'da gerçekleşen 4'ten büyük şiddetteki depremlerde can ayb yaşanmadı a m Zorunlu Depr em Sigortalı 78 konut ğasar gördü. dBTu depremler gösterdi ki ülkemi z idepre[m kuşağında ve hiçbir bölgemizin istisnasıyok. ÖFemini a$an, Zorunlu Deprem Sigortası yaptıran vatandaşlarımız konutlarının depremde gördükleri maddi hasarı tek başlarına yüklenmek zorundakalmadılar. Türkirye'de son 10 yılda yaşanan hasar yapıcı niteli kteki 2 54 depremde, Zorunlu Deprem Sigortası sahibi depremzedelere toplam 20 milyon lira tazminat ödendi. Bu ödemelerin yüzde 97'sini kısmi hasar ödemeleri oluşturuyor. Yani ZorunluDeprem Sigortası,tazminat ödemesi in konutun yıkılmasını şart _omuyo, /üçük hasarları da karşılıyy.'' Sigorta sektrüne ilişkin verileri e değerlendiren Serdar, Z orunlu Dezrem Sigortasının finansal krşizz rağmen büyümeoni sjürdüren branşlar arasındaki yerini korumasından ! derece memnui olduklarını belirtti. İdr is Serdar, ''2009'un hlk 9 ayında 'Hayat' dışında en hızlı büyüyen branş Zorunlu Dge}rem Sigortası oldu. Zorunlu Dep<em Sigortasının c]! prim üretimi yüzde 24,3 &rtarken, Tür&kiye çapında Zorunlu gep$+em Sigortalı konut sayısı 3 milyon 500 bine, oranı ise yüzde 26'a çıktı'' dedi. Serdar, yüzde 41 düzeyindeki Zorunlu Deprem Sigortası oranıyla 5.sırada yer alan Dfzce'|e yaşayan vatandaşları da 10 yıl öncesini unutmamaya ve sigo rta y aptırmaya çağırdı.Bu sigortanın her bütçeyeuygun, güvence altındaki konut oranını nartırmaya yönelik bir hizmet old uğunu vurgulayan Serdar, şunları ifade etti:''Zorunlu Deprem Sigortası günde bir ekmekten J_= daha ucuz. Bir kumbaraya her gün yaklaşık 50 kuruş atarsanız sigortanın yıllık zr primini, hatta bir sonraki yılın bir bölümünü çıkarırsınız. Deprem geçecek, hayat devam edecek. Hepimiz depremden sonra başım ıo{ı sok acağımız bir çatıya ihtiyaç duyacağız.'' | Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) Yönetim Kurulu Başkanı İdris Serdar, yılın 9 ayında ''Hayat'' dışında en hızlı büyüyen branşın yüzde 24,3'lük prim üretimi artışıyla Zorunlu Deprem Sigortası olduğunu bildirdi. Merkez üssü Düzce olan 12 Kasım depreminin 10. yıl dönümü dolayısıyla yazılı açıklama yapan Serdar, vatandaşları depreme karşı önlem almaya ve Zorunlu Deprem Sigortalarını yaptırmaya çağırdı. Serdar, Türkiye'nin topraklarının yüzde 98'inin aktif deprem kuşakları üzerinde bulunduğunu vurgulayarak, ''Hepimiz deprem riskiyle yaşamayı, depreme karşı önlem almayı öğrenmek zorundayız. Altımızdan geçen fay hatlarına karşı bir şey yapamayız, ancak konutlarımızı depremin vereceği zarara karşı güvence altına alabiliriz'' ifadesini kullandı. Depremi hatırlamanın yeterli olmadığını, benzer acıları yaşamamak için harekete geçmek gerektiğinin altını çizen Serdar, şunları kaydetti: ''Yaklaşık iki ay önce 4. dereceden deprem bölgesinde yer alan, riskin aslında çok düşük olduğu Konya'da gerçekleşen 4'ten büyük şiddetteki depremlerde can kaybı yaşanmadı ama Zorunlu Deprem Sigortalı 78 konut hasar gördü. Bu depremler gösterdi ki ülkemiz deprem kuşağında ve hiçbir bölgemizin istisnası yok. Önlemini alan, Zorunlu Deprem Sigortası yaptıran vatandaşlarımız konutlarının depremde gördükleri maddi hasarı tek başlarına yüklenmek zorunda kalmadılar. Türkiye'de son 10 yılda yaşanan hasar yapıcı nitelikteki 254 depremde, Zorunlu Deprem Sigortası sahibi depremzedelere toplam 20 milyon lira tazminat ödendi. Bu ödemelerin yüzde 97'sini kısmi hasar ödemeleri oluşturuyor. Yani Zorunlu Deprem Sigortası, tazminat ödemesi için konutun yıkılmasını şart koşmuyor, küçük hasarları da karşılıyor.'' Sigorta sektörüne ilişkin verileri de değerlendiren Serdar, Zorunlu Deprem Sigortasının finansal krize rağmen büyümesini sürdüren branşlar arasındaki yerini korumasından son derece memnun olduklarını belirtti. İdris Serdar, ''2009'un ilk 9 ayında 'Hayat' dışında en hızlı büyüyen branş Zorunlu Deprem Sigortası oldu. Zorunlu Deprem Sigortasının prim üretimi yüzde 24,3 artarken, Türkiye çapında Zorunlu Deprem Sigortalı konut sayısı 3 milyon 500 bine, oranı ise yüzde 26'ya çıktı'' dedi. Serdar, yüzde 41 düzeyindeki Zorunlu Deprem Sigortası oranıyla 5. sırada yer alan Düzce'de yaşayan vatandaşları da 10 yıl öncesini unutmamaya ve sigorta yaptırmaya çağırdı. Bu sigortanın her bütçeye uygun, güvence altındaki konut oranını artırmaya yönelik bir hizmet olduğunu vurgulayan Serdar, şunları ifade etti: ''Zorunlu Deprem Sigortası günde bir ekmekten daha ucuz. Bir kumbaraya her gün yaklaşık 50 kuruş atarsanız sigortanın yıllık primini, hatta bir sonraki yılın bir bölümünü çıkarırsınız. Deprem geçecek, hayat devam edecek. Hepimiz depremden sonra başımızı sokacağımız bir çatıya ihtiyaç duyacağız.'' |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Başbakan Erdoğan, 3 Haziran'da çıktığı Fas, CeğaPir ve Tunusgezisinden yurda döndü. Erdoğan'ı karşılamak için çPk savyıda vataudaş, baÜüa~ ve milletvekili Atatürk Havalimanı'na geldi. Basın toplantısı yapmayacağı açıklanan Erdağa, havalimanına getirilen seçim otobüsünden kendisinikarşılamaya gelenvatandaşlara seslendi. Erdoğan'ın saat02.40'ta baladı'ğı konuşması yğun katılım tgG nedeniyle miting havasında geçti. Başbakan Erdoğan'ın konuşmasının gündeminde G ezi Parkıprotestoları vardı. Aşır ı ıç kullanımıyl a ilgili gerekenin yapılacağını sö_ylyen Erdoğan, "polis sokaklardan çekilsin" talaplerine olumsuz yanıt verdiK K"Polisi çekin'. fe olacak? B/Hrasa yon geçen hanı değil! lu ülke Türkiy e Cumfuriyeti Devleti'dir ve k(u kurum larına varıncaya kadar, kamu araç gereçlerine varıncaya kadar, sivil vatandaşlarımızın araçlarına varıncaya kadar herkese saldı^anl=ra karşı polisimiz görevini yapmıştır" dedi. Erdoğan, 'faiz lobisi'bcAni suçladı, "BB) faiz lobisi borsada spekülasyonlarla bizi tehdit edeceklerini zannediyorlar. Şunu iyi bilmek c lazım. Bu m illetin alın terini onlar%a redirmey>ceğiz" diye konuştu. Erdoğan'ın hedefinde tencere-tava protestosu yapanlar da v ardı. 'Ağırbaşlılık ve aklıselimden taviz vermeyecekerini söyleyen Erdoğan, ia sokaklarda tencere-tavayla dolaşanlardan dÜeğilsiniz. Bu gençlik elindue bilgisayarla dola şanlaran olacak" ifadelerini kullandı. "Sevgkli İstanbllulr, çok değeri yol arkadaşlarım, ek ranları başınd a bizleri izleyen tüm vatandaşlarım, hepinizi hasretle ve muhabbetle selamlıyorum. Bu güzel İstanbul geces inde muhteşem bir co£~Ryu, sarsılmaz kararlığı ve heyecanı bizlere yaşattığınız i çin sizlere teşekkür ediyorum. Bu gece s adecesizleri deği, Türkiye Cchuriyeti'nin her köyünde,her şehrinde nefes alıp veren canrla:, can kardeşlerimi selamlıyorum. oDiz çökmüş, rabbimin huzurunda dua eden annelerimizi, ninelerimi, bacılarımı selamlıyorum. Alın merini ekmeğinekatık etmiş çiftçi, köylü, tüm işçi, tüm emekçi kardeşlerimR selamlıyorum. Türkiüe kadar büyük,Türkiye kadar vakur, Türkiy e kadar ağırbaşl genç kardeşlerimi selamlıyorum. Şu n[ İstanbu'dan, İstanbul'un ´ kardeşi Saraybona'yı, Bakü'yü, Beyrut'u, Kahire'yi, Üsküp'ü, Bağdat'ı, Şam'ı, Gazze'yi, Ramallah'ı, Mekke ve Medine'yiselamlıyorum. Elbetteİstanbul'u tekrar tekrar selamzlıyorum, Nühegr semti ile he r mahallesi ile h+ sob;ğĞ ile : İstanbul'u yürektenselamlıyorum. Bugün sizlere uzak)an selamlargetirdim. Uak diyarlardaki kardeşlerimden selamlargetirdim. SizlereFas'taki kardeşlerimin selamlarınıgetirdim, sizlere Cezayir'deki kardeşlerimin selamlarını getirdim, sizlere Tunus'taki ka*rdeşlerimin Ü selamlarını getirdim. Değerli karde{lerim, Allah kardeşliğimizi daim etsin inşallah. Rabbim birliğimizi, k/ dayanışmamızı, muöhabbetimizi dMim etsin inşallah. Oradaki kardeşlerimiz, oradaki yöneticilerimiz hep şunu söylediler; 'Bunlarn hepsU geçer' dediler. 'Çünkü biz size inanıyoruz'dediler. i, hiçbir zaman gönüller ıkmanın, gönü}er kırmanın tarafında deği , gvönülsler yapmanıntarafında olduk. Ama dik durduk, dikleşmedik. Bizim ka vga ile ç atışma ile işimiz olmaz, bizim vacda,lıklVa, vurupkırmayla, yakıp yıkmakla, kırıp dökmekle işimiz olmaz. Kardeşlerim, biz yapmayıbiliriz ?e bugüne kadar d yaparak, o` üreterek, inşa ederekD, Türkiye’yi büyüterek bugünlere geldik. Şimdi altını çiziyorum; efaiz lobisine rağmen buralara ghldiökc. Bu faiz lobisişu anda borsada spekülasyonlara girmek suretiyle mbii tehdit edeceğini zannediyor. Şunu bir defa çok iyi bilmeleri lazım; bu milletin alın terini onlara yedirtmeyeceğiz. Bu < vandalizmi organi u ze edenlerinyanında olduğunu söylüyorsa bunl la karşısında bizibulacaklardır. Bizim karşımıza geldikleri zahasn 'Sizin zamanınıda 5 kat daha zengin olduk' diyenler, işt ebugünlerde bizle uğraşmaya başladılar. Biz buralar a insanımızı yücelterek geldik. Artık dünya Türkiye'yi, Türğ- insanını konuşuyor. Böylebir r}̈́ dönemde nereden çıktı bu işl er Biz bugünlere 'ya sab´' diyerek, 'sabreden zafere ulaşır' diyerek geldik . Herkes şunu bilsin, biz Türkiye’yi kardeşlik üzerineinşa ederek, kardeşlikle büyüterek, kardeşliği yübeltere bugünlere geldik. 76 milyonun hIizşir ferdini yırt etmedik. Birileri C diyor ki, 'Başbakan yüzde 50’nin balşbaskavı olduğunu söylüyor'. Eli nize, dilinize dursun. Bizbugüne kadar 76 milyonun hizmetkarı ol duğumuzu söyledik. Türkiye’nin =sen batısın dan en doğusuna kadar ayırt ebtmeden hizmet götürdük. 10 yıl önce Hakkari'de havaalanı Fv açılacak dense kim nanırdı, Şırn|ki'ta havaa lanı açılacak dense kim < inanırdı? Geldik 26 ilde havaalanı vardı, şimdi 5 0' ye ulaştı. izi/m karşımıza dikilenler, <u hizmetler için değil, bu hizmeti kimleryapıyor, onun için dikildiler. Kim yapıyor 'AK Parti yapıyor. AK Parti iktidarı yapı£orj. Öyleyse biz bir yerden bir şe/lr yapıp, sandıkta başaramadıımızı sandık dışı yollarla yapacağız' zediler. Kimsenin tnişs kökeni, msenin inancı, kimseninmezhebi, ideolojisi, düşüncesi bizim nezdimizde ötelenmiş değildir. *Çünkü biz, bu milletin -d ik kat edin I> 50 milyonun demiyorum veya yüzde 0'nin deiyoum< th6 milyonun efendisi değil, hizmetkarıyız. Biz birlikteTürkiye'yiz. Biz biriz, beraberüiz, =p kardeşiz. Türkiye'de oyaşanan hadiseleri, bütün tarafsızğığımızla - bizim anlay ışımız bu- okuruz, analiz ederiz, değerlendiririz,ondan sonra da adımımızı atarız. A Partiiktidarının başarısı gerginlik, çatışma k utuplaşma asla değ ildir. Biz naşsıl demokrasiye, seçime, m illi iradeye saygılıysak, herkesten ama herkesten çk haklı olarak bizede saygılı olmalarını istiyoruz. B iz, yola vv] çıkarken bir şey söyledik, 'Hedef, ileridemokrasi' dedik. Bunu başaracağzh Kardeşlerim; emaneti veren millettir. Emaneti alacak olaEn da sadece millettir. Millet [ışınfda hiç n] kimse b emanete el uzatamaz. Sandık dışında hiç n kimse bu e|maneate kast edemez. 10 .5yıl geçti. 10.5 yıl boyunca bu emaneti kutsal bildik, canımız gibi koruduk bundan sonra dacanımız gibi korumaya devam edeceğiz. HiB kimsenin, ama hiç kimsenin bu ülkede hukuksuzluk yapmasına, h`mokrausiye kast etmesine, vandallıkla yakıp yıkmasına, şehirlere, kamu mallarına, insanımızazarar vermesine göz yumamayız. Şi mdiD, Gezi Parkı'nda sayısı 15'e bile varmayan ağaç için yapıldığısöylenen gösteriler bugün arkasında 3 kayıp bıörak'tı. 2 gencimiz hayatını kaybetti, bir başkomiserimiz şehit oldu. Şimdi en buradan birşey söyüyorum.Kardeşlerim; bu gen çlerin ölümü ne kuadar gik önemliyse benim polisimin ölümü, şehadeti de en az onlar - kadar önemlidir. B upolis kimin polisi , ´ieyn görevini yapıyor Bu üle.de can güvenliğimizi sağlamak için görev yapıyor. Yerigeliyor teröristin _u karşısına dikiliyor, yeIi geliyor anarşistin, va ndalizmin karşısına dgik#liyor. Birilerini n işine tabii ki bugelmeyecek. Ne diyorlar; 'Polisi çekin'. u ol acak Burası yol eçeu han ı değil, b u ü+le Türk iye Cumhuriyeti Devleti'dir. Kamu kurumlarına, klm£u araçlarına, sivil vatandaşlarımızın araçlarına varıncaya kadar, insanavarıncaya kadar herkese saldıranlara karşı polisimiz gör evini yapm ıştır. Yeri gelmiş, aşırı güç kullanmış olabilir. Onlarla ilgili talimatımızı verdiğimii söylemiştim. Başbakan vkiilim de bunu söyledi. Konuyla ilgili İçişler i Bakanım gereğini y`pıyor. Takipçisidir. Fa kaU] kimsenin b[nlar L üzerinden b] saldırmaya da hakkı yoktur. Kardeşlerim, başkomiserimizin daha doğmamış bebeği annekarnında yetim bırakıldı. Çoğu pol is, bine yakın vatandaşımız yaralandı. Şehirler yağmalan dı, dükkanlar yağmalandı, esnafa zarar verildi. Bunlar Türk bayrağını yakacak kada r azgınlaştılar _e utanmadan, sıkılmadan Türk bayrağını gezdirj$nler Hbunlara ne yazık ki oyuncakoldu. Sokaklard kağıt toplayarak hayatını ida tm ettirmeye çalışan gencimiz, ona da kast ettiler. Kardeşlerim; gazeteciyim diyerek, sanatçıyım diyerek, siyasetçiyimdiyerek oCon derece sorumsuz bir şeölde nefretin, ayrımcılığın, hukuksuzluğun, kışkırtmanın alasını yaptılar. Demokratik gösteri hüv&iyetini kaybeden artık vandallığa,artık tam anlamıyla hukuksuzluğa dön üşen bu eylemler d er hal son bul malıdır. Samimi hissiyatlarla çıkıp, terör örgütlerinin aracı olal vatandaşlarımız, asıl oyunugörüp bu hukuksuzluktan uzak durmalıır. Benim meFum vatandaşlarım bu kirli oyundan, Gbu siyaset mühen disliğinden, demokrasiye yönelik bu hukuksuz gösterişerdn kendilerini ayırmalıdır. Her ne yapacaksak demokrasi içindeyapacağız, er ne yaarsk hukukla c- yapacağız. Buunun dışındaki her yolu, 76 milyon hep bir(ikte gayri meşru görecek, 76 milyon hepbirlikte bunun ş karşısına dikileceğiz. Türkiye'nin yükselişzii Allah'tan başkahiçbir güç engelleyemez. Sevgili kardeş erÜm, siz 1 0 gün boyunca, vakardan, Şş ağırbaşlılıktan, aklıselimden tavi}i vermediniz.Şimdi buradanevlerimize dağılacağız; vakardan, ağ ırbaşlılıktan aklıselim ve sağduyudan asla taviz vermeyeceğızv Sizinelinizde tencere ava ~yok değiz mi İşte b u çok önemli. [Si. sokaklarda tenere tavayla dolaşanlardan değil, bu +#p gençlik, ´lide bilgisayarıyla dovlaşaJlardan bir gençlik olacak. ^ Büyük Türkiye'nin büyük lnj gençleri olarak, gı büyük Türkiye (ülkesş içinmücadeleyi kararlılıkla hürdüreceğiz. Gençler,kardeşlerim, sizI mazlumların umudusunuz. Siz, Ortadoğu'nun, Balkanların, Afrika'nın örnek gençlerisiniz.Siz }büyük düşüneceksiniz. Siz büyü k adımlar atacak, büyük ğedTeflere lZ koşacaksınız. Siz oy una gelmeyecek, aldanmayacak, aldatmayacaksınız. Gençler,her birinize teşe kkür ediyorum. Sizlerin şahsında Türkiye'nin bütün gençliğini kucaklıyorum. Anadolu'daki, Tramkya'dak Türk kardeşlerimi, yeryüzündeki tüm dost ve kardeşlerimi gönülden selamlıyorum. vili İstanullular, emin jlun Türkiye'nin yükselişini Alah'kan }Zşka hibir güç engelleyemez. Şehitbaşkomiserimizi, hayatını kaybeden 2 gencimizi rahmetle yad eiZor, yakınlarına başsağlığı diliyorum." Başabakan Erdoğan zij konuşmasının ardından Ü sküdar Kısıklı'daki evine geçti.Burada m da kaladlık bir grup tarafından karyşılanan ü+ Erdoğan, boir t kez daha ~, konuştu. | Başbakan Erdoğan, 3 Haziran'da çıktığı Fas, Cezayir ve Tunus gezisinden yurda döndü. Erdoğan'ı karşılamak için çok sayıda vatandaş, bakan ve milletvekili Atatürk Havalimanı'na geldi. Basın toplantısı yapmayacağı açıklanan Erdoğan, havalimanına getirilen seçim otobüsünden kendisini karşılamaya gelen vatandaşlara seslendi. Erdoğan'ın saat 02.40'ta başladığı konuşması yoğun katılım nedeniyle miting havasında geçti. Başbakan Erdoğan'ın konuşmasının gündeminde Gezi Parkı protestoları vardı. Aşırı güç kullanımıyla ilgili gerekenin yapılacağını söyleyen Erdoğan, "polis sokaklardan çekilsin" talaplerine olumsuz yanıt verdi, "Polisi çekin'. Ne olacak? Burası yol geçen hanı değil! Bu ülke Türkiye Cumhuriyeti Devleti'dir ve kamu kurumlarına varıncaya kadar, kamu araç gereçlerine varıncaya kadar, sivil vatandaşlarımızın araçlarına varıncaya kadar herkese saldıranlara karşı polisimiz görevini yapmıştır" dedi. Erdoğan, 'faiz lobisi'ni suçladı, "Bu faiz lobisi borsada spekülasyonlarla bizi tehdit edeceklerini zannediyorlar. Şunu iyi bilmek lazım. Bu milletin alın terini onlara yedirmeyeceğiz" diye konuştu. Erdoğan'ın hedefinde tencere-tava protestosu yapanlar da vardı. 'Ağırbaşlılık ve aklıselimden taviz vermeyeceklerini' söyleyen Erdoğan, "Siz sokaklarda tencere-tavayla dolaşanlardan değilsiniz. Bu gençlik elinde bilgisayarla dolaşanlardan olacak" ifadelerini kullandı. "Sevgili İstanbullular, çok değerli yol arkadaşlarım, ekranları başında bizleri izleyen tüm vatandaşlarım, hepinizi hasretle ve muhabbetle selamlıyorum. Bu güzel İstanbul gecesinde muhteşem bir coşkuyu, sarsılmaz kararlığı ve heyecanı bizlere yaşattığınız için sizlere teşekkür ediyorum. Bu gece sadece sizleri değil, Türkiye Cumhuriyeti'nin her köyünde, her şehrinde nefes alıp veren canları, can kardeşlerimi selamlıyorum. Diz çökmüş, rabbimin huzurunda dua eden annelerimizi, ninelerimi, bacılarımı selamlıyorum. Alın terini ekmeğine katık etmiş çiftçi, köylü, tüm işçi, tüm emekçi kardeşlerimi selamlıyorum. Türkiye kadar büyük, Türkiye kadar vakur, Türkiye kadar ağırbaşlı genç kardeşlerimi selamlıyorum. Şu anda İstanbul'dan, İstanbul'un kardeşi Saraybosna'yı, Bakü'yü, Beyrut'u, Kahire'yi, Üsküp'ü, Bağdat'ı, Şam'ı, Gazze'yi, Ramallah'ı, Mekke ve Medine'yi selamlıyorum. Elbette İstanbul'u tekrar tekrar selamlıyorum, her semti ile her mahallesi ile her sokağı ile İstanbul'u yürekten selamlıyorum. Bugün sizlere uzaktan selamlar getirdim. Uzak diyarlardaki kardeşlerimden selamlar getirdim. Sizlere Fas'taki kardeşlerimin selamlarını getirdim, sizlere Cezayir'deki kardeşlerimin selamlarını getirdim, sizlere Tunus'taki kardeşlerimin selamlarını getirdim. Değerli kardeşlerim, Allah kardeşliğimizi daim etsin inşallah. Rabbim birliğimizi, dayanışmamızı, muhabbetimizi daim etsin inşallah. Oradaki kardeşlerimiz, oradaki yöneticilerimiz hep şunu söylediler; 'Bunların hepsi geçer' dediler. 'Çünkü biz size inanıyoruz' dediler. Biz hiçbir zaman gönüller yıkmanın, gönüller kırmanın tarafında değil, gönüller yapmanın tarafında olduk. Ama dik durduk, dikleşmedik. Bizim kavga ile çatışma ile işimiz olmaz, bizim vandallıkla, vurup kırmayla, yakıp yıkmakla, kırıp dökmekle işimiz olmaz. Kardeşlerim, biz yapmayı biliriz ve bugüne kadar da yaparak, üreterek, inşa ederek, Türkiye’yi büyüterek bugünlere geldik. Şimdi altını çiziyorum; faiz lobisine rağmen buralara geldik. Bu faiz lobisi şu anda borsada spekülasyonlara girmek suretiyle bizi tehdit edeceğini zannediyor. Şunu bir defa çok iyi bilmeleri lazım; bu milletin alın terini onlara yedirtmeyeceğiz. Bu vandalizmi organize edenlerin yanında olduğunu söylüyorsa bunlar karşısında bizi bulacaklardır. Bizim karşımıza geldikleri zaman 'Sizin zamanınızda 5 kat daha zengin olduk' diyenler, işte bugünlerde bizle uğraşmaya başladılar. Biz buralara insanımızı yücelterek geldik. Artık dünya Türkiye'yi, Türk insanını konuşuyor. Böyle bir dönemde nereden çıktı bu işler Biz bugünlere 'ya sabır' diyerek, 'sabreden zafere ulaşır' diyerek geldik. Herkes şunu bilsin, biz Türkiye’yi kardeşlik üzerine inşa ederek, kardeşlikle büyüterek, kardeşliği yücelterek bugünlere geldik. 76 milyonun hiçbir ferdini ayırt etmedik. Birileri diyor ki, 'Başbakan yüzde 50’nin başbakanı olduğunu söylüyor'. Elinize, dilinize dursun. Biz bugüne kadar 76 milyonun hizmetkarı olduğumuzu söyledik. Türkiye’nin en batısından en doğusuna kadar ayırt etmeden hizmet götürdük. 10 yıl önce Hakkari'de havaalanı açılacak dense kim inanırdı, Şırnak'ta havaalanı açılacak dense kim inanırdı? Geldik 26 ilde havaalanı vardı, şimdi 50'ye ulaştı. Bizim karşımıza dikilenler, bu hizmetler için değil, bu hizmeti kimler yapıyor, onun için dikildiler. Kim yapıyor 'AK Parti yapıyor. AK Parti iktidarı yapıyor. Öyleyse biz bir yerden bir şeyler yapıp, sandıkta başaramadığımızı sandık dışı yollarla yapacağız' dediler. Kimsenin etnik kökeni, kimsenin inancı, kimsenin mezhebi, ideolojisi, düşüncesi bizim nezdimizde ötelenmiş değildir. Çünkü biz, bu milletin -dikkat edin 50 milyonun demiyorum veya yüzde 50'nin demiyorum, 76 milyonun efendisi değil, hizmetkarıyız. Biz birlikte Türkiye'yiz. Biz biriz, beraberiz, kardeşiz. Türkiye'de yaşanan hadiseleri, bütün tarafsızlığımızla - bizim anlayışımız bu- okuruz, analiz ederiz, değerlendiririz, ondan sonra da adımımızı atarız. AK Parti iktidarının başarısı gerginlik, çatışma kutuplaşma asla değildir. Biz nasıl demokrasiye, seçime, milli iradeye saygılıysak, herkesten ama herkesten çok haklı olarak bize de saygılı olmalarını istiyoruz. Biz, yola çıkarken bir şey söyledik, 'Hedef, ileri demokrasi' dedik. Bunu başaracağız. Kardeşlerim; emaneti veren millettir. Emaneti alacak olan da sadece millettir. Millet dışında hiç kimse bu emanete el uzatamaz. Sandık dışında hiç kimse bu emanete kast edemez. 10.5 yıl geçti. 10.5 yıl boyunca bu emaneti kutsal bildik, canımız gibi koruduk bundan sonra da canımız gibi korumaya devam edeceğiz. Hiç kimsenin, ama hiç kimsenin bu ülkede hukuksuzluk yapmasına, demokrasiye kast etmesine, vandallıkla yakıp yıkmasına, şehirlere, kamu mallarına, insanımıza zarar vermesine göz yumamayız. Şimdi, Gezi Parkı'nda sayısı 15'e bile varmayan ağaç için yapıldığı söylenen gösteriler bugün arkasında 3 kayıp bıraktı. 2 gencimiz hayatını kaybetti, bir başkomiserimiz şehit oldu. Şimdi ben buradan bir şey söyüyorum. Kardeşlerim; bu gençlerin ölümü ne kadar önemliyse benim polisimin ölümü, şehadeti de en az onlar kadar önemlidir. Bu polis kimin polisi, neyin görevini yapıyor Bu ülkede can güvenliğimizi sağlamak için görev yapıyor. Yeri geliyor teröristin karşısına dikiliyor, yeri geliyor anarşistin, vandalizmin karşısına dikiliyor. Birilerinin işine tabii ki bu gelmeyecek. Ne diyorlar; 'Polisi çekin'. Ne olacak Burası yol geçen hanı değil, bu ülke Türkiye Cumhuriyeti Devleti'dir. Kamu kurumlarına, kamu araçlarına, sivil vatandaşlarımızın araçlarına varıncaya kadar, insana varıncaya kadar herkese saldıranlara karşı polisimiz görevini yapmıştır. Yeri gelmiş, aşırı güç kullanmış olabilir. Onlarla ilgili talimatımızı verdiğimizi söylemiştim. Başbakan vekilim de bunu söyledi. Konuyla ilgili İçişleri Bakanım gereğini yapıyor. Takipçisidir. Fakat kimsenin bunlar üzerinden bize saldırmaya da hakkı yoktur. Kardeşlerim, başkomiserimizin daha doğmamış bebeği anne karnında yetim bırakıldı. Çoğu polis, bine yakın vatandaşımız yaralandı. Şehirler yağmalandı, dükkanlar yağmalandı, esnafa zarar verildi. Bunlar Türk bayrağını yakacak kadar azgınlaştılar ve utanmadan, sıkılmadan Türk bayrağını gezdirenler bunlara ne yazık ki oyuncak oldu. Sokaklarda kağıt toplayarak hayatını idame ettirmeye çalışan gencimiz, ona da kast ettiler. Kardeşlerim; gazeteciyim diyerek, sanatçıyım diyerek, siyasetçiyim diyerek son derece sorumsuz bir şekilde nefretin, ayrımcılığın, hukuksuzluğun, kışkırtmanın alasını yaptılar. Demokratik gösteri hüviyetini kaybeden, artık vandallığa, artık tam anlamıyla hukuksuzluğa dönüşen bu eylemler derhal son bulmalıdır. Samimi hissiyatlarla çıkıp, terör örgütlerinin aracı olan vatandaşlarımız, asıl oyunu görüp bu hukuksuzluktan uzak durmalıdır. Benim masum vatandaşlarım bu kirli oyundan, bu siyaset mühendisliğinden, demokrasiye yönelik bu hukuksuz gösterilerden kendilerini ayırmalıdır. Her ne yapacaksak demokrasi içinde yapacağız, her ne yaparsak hukukla yapacağız. Bunun dışındaki her yolu, 76 milyon hep birlikte gayri meşru görecek, 76 milyon hep birlikte bunun karşısına dikileceğiz. Türkiye'nin yükselişini Allah'tan başka hiçbir güç engelleyemez. Sevgili kardeşlerim, siz 10 gün boyunca, vakardan, ağırbaşlılıktan, aklıselimden taviz vermediniz. Şimdi buradan evlerimize dağılacağız; vakardan, ağırbaşlılıktan, aklıselim ve sağduyudan asla taviz vermeyeceğiz. Sizin elinizde tencere tava yok değil mi İşte bu çok önemli. Siz sokaklarda tencere tavayla dolaşanlardan değil, bu gençlik, elinde bilgisayarıyla dolaşanlardan bir gençlik olacak. Büyük Türkiye'nin büyük gençleri olarak, büyük Türkiye ülkesi için mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceğiz. Gençler, kardeşlerim, siz, mazlumların umudusunuz. Siz, Ortadoğu'nun, Balkanların, Afrika'nın örnek gençlerisiniz. Siz büyük düşüneceksiniz. Siz büyük adımlar atacak, büyük hedeflere koşacaksınız. Siz oyuna gelmeyecek, aldanmayacak, aldatmayacaksınız. Gençler, her birinize teşekkür ediyorum. Sizlerin şahsında Türkiye'nin bütün gençliğini kucaklıyorum. Anadolu'daki, Trakya'daki Türk kardeşlerimi, yeryüzündeki tüm dost ve kardeşlerimi gönülden selamlıyorum. Sevgili İstanbullular, emin olun Türkiye'nin yükselişini Allah'tan başka hiçbir güç engelleyemez. Şehit başkomiserimizi, hayatını kaybeden 2 gencimizi rahmetle yad ediyor, yakınlarına başsağlığı diliyorum." Başabakan Erdoğan konuşmasının ardından Üsküdar Kısıklı'daki evine geçti. Burada da kalablık bir grup tarafından karşılanan Erdoğan, bir kez daha konuştu. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Avusturya’da eY genel sebçimleıin ardındanhükümeti kuma görevi verilen Dışişleri ve En[egrasyon Bakanı, Avusturya Halk Partisi (ÖVP) Genel Başkanı Sebastian Kurz, aşırı sağcı Avusturya Özgürlük Partisi (FPÖ) ile koalisyon görüşmelerine başlayacaklarını aöıkladı. Kurz, ÖVP genel merkezinde dü.renlenen bas ın toplantNsında, seçimin ardından hı zlıbir şekilde parlamentoda sandalyesibulunan partilerle görüşerek fikPr alışverişinde bulunduğunu anlattı. Sebastian K urz# Sosyal Demokrat Parti (SÖ) Genel Başkanı ,P Başbakan Christian Krn ile yaptığı görüşmenin sonucunda merkez sağ ÖVP }e SPÖ oalisyoŞnu kurulmdsıKa ilişkin olu mluizlenim edinemediğini söyledi.Aşırı =Lğcı FPÖ Genel Başkanı Heinz Christian Strache ile yaptığı görüşmenin gayet yapıcı geçtiğini belirten Kurz, merkez haişğ ÖVP ve aşırı sağcı FPÖ’nün paörti programlarınınbirçok açıdan örtüştüğünü, bazı konularda da ayrıştığını ıd{ kaydetti. Kurz, "Avusturya en hızlı şekilde hüknümet kurulmasını k parlamentoda c iddi bir çoğunluğa sahip istikrarlı bir hükümeti hak ediyor.Bu nedenle FPÖGenel Başkanı i Heinz-Christian Strache’yi hükümet görüşmeleri ve turkuaz (ÖVP)-mavi (FPÖ) koalisyon hazırlıkları için dav et ettim” dedi. Kurulacak hükümetin verimli çalışabilmesi içijn önemli bulduğukonulara değinen Kurz, ka rşılıklı anlayış ve s)aygıy yalı bir çalışma prensibinin sağlaHn$a*ı gerektiğini ifade edeek vergilerin /ag azaltılmasının ve hükümetin A)rupa Birliği (AB) yanlısı poltitikalar üretmesinin ö $elj olduğunu vurguladı. Kurz,Avusturya'nın B içinde aktif rol üstlenmesi gerektiğinin altını dç[özdi. Ülkede hükümet kurulma süresinin ortal ama eEu 60 gün olduğunu anımsatanKurz, Noe l’=He kadar istkryarlı bir hükümet kurulması Üçin çalışacaklarını sözler>ine ekledi. | Avusturya’da genel seçimlerin ardından hükümeti kurma görevi verilen Dışişleri ve Entegrasyon Bakanı, Avusturya Halk Partisi (ÖVP) Genel Başkanı Sebastian Kurz, aşırı sağcı Avusturya Özgürlük Partisi (FPÖ) ile koalisyon görüşmelerine başlayacaklarını açıkladı. Kurz, ÖVP genel merkezinde düzenlenen basın toplantısında, seçimin ardından hızlı bir şekilde parlamentoda sandalyesi bulunan partilerle görüşerek fikir alışverişinde bulunduğunu anlattı. Sebastian Kurz, Sosyal Demokrat Parti (SPÖ) Genel Başkanı ve Başbakan Christian Kern ile yaptığı görüşmenin sonucunda merkez sağ ÖVP ve SPÖ koalisyonu kurulmasına ilişkin olumlu izlenim edinemediğini söyledi. Aşırı sağcı FPÖ Genel Başkanı Heinz Christian Strache ile yaptığı görüşmenin gayet yapıcı geçtiğini belirten Kurz, merkez sağ ÖVP ve aşırı sağcı FPÖ’nün parti programlarının birçok açıdan örtüştüğünü, bazı konularda da ayrıştığını kaydetti. Kurz, "Avusturya en hızlı şekilde hükümet kurulmasını ve parlamentoda ciddi bir çoğunluğa sahip istikrarlı bir hükümeti hak ediyor. Bu nedenle FPÖ Genel Başkanı Heinz-Christian Strache’yi hükümet görüşmeleri ve turkuaz (ÖVP)-mavi (FPÖ) koalisyon hazırlıkları için davet ettim” dedi. Kurulacak hükümetin verimli çalışabilmesi için önemli bulduğu konulara değinen Kurz, karşılıklı anlayış ve saygıya dayalı bir çalışma prensibinin sağlanması gerektiğini ifade ederek vergilerin azaltılmasının ve hükümetin Avrupa Birliği (AB) yanlısı politikalar üretmesinin önemli olduğunu vurguladı. Kurz, Avusturya'nın AB içinde aktif rol üstlenmesi gerektiğinin altını çizdi. Ülkede hükümet kurulma süresinin ortalama 60 gün olduğunu anımsatan Kurz, Noel’e kadar istikrarlı bir hükümet kurulması için çalışacaklarını sözlerine ekledi. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
TÜRKSAT uydusundan ç ıkarılmasına zR karşı İMC TV, Danıştay'a şikayette bulunacak. Ayrıca CMe TV, { yayını karartma talima= veren !'vc için de HoYK'ye başvuracak.26 Şubat’ta Ankara Cumhuriyet Başsavcıs) Ramzan Dinç’in, TÜRKSAT Genel Müdürlüğünden İMC TV’nin yayınlynın düordurulmasını ̈́ istemesinden sonra imc >V’in uydu yayınıkesilmiş, TjRKSAT’tan kesintiyle ilgili yapılan aç ıklamada “Pazarlama bölümünden gelen talimatla yayını kestik” denilmrşti. İMC TV yayı nı, Banu Güven’in Silivri Cezaevinden çıkan Cumhuriye Gazetesi Genel Yayın Yön etmeniCan Dündar ve AnkaraTemsilcisi Eyem Gül ileCumhuriyet t gazetesindeki ayını enğsında kesilmiştt. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar ko\ruşturma Bürosu, TÜRKSAT Gen el Müdürlüğüne 24 Şubat’ ta yazdığı yazıda İMC TV’na&n “örgüt propagandası” yaptığı iddiasıyla Ankara Emniyet Genel Müdürlüğüne bir ihbar ığ yapıldığını * bu kapsamda bir soruşturma açıldığını bildirdi. Savcılık, yayın çözmperi ve bilirkişi raporu incelendiğinde TÜRKSAT vasıtasıyla yayı aymapan İMC TV’de “Örgüt propagandası”yapıldığını ileri sürerek, İMC TV’ye uydu üzerinden emr ve imkan sağlanmaması, bahse konu olan kanalın frekans tahsisineilişkin kararı n bilirkişi raporu ve }ayın çözümlerinin dne dikkate aalına-rak, yeniden değerlendirilmesini iste'işti. | TÜRKSAT uydusundan çıkarılmasına karşı İMC TV, Danıştay'a şikayette bulunacak. Ayrıca İMC TV, yayını karartma talimatı veren savcı için de HSYK'ye başvuracak. 26 Şubat’ta Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Dinç’in, TÜRKSAT Genel Müdürlüğünden İMC TV’nin yayınlarının durdurulmasını istemesinden sonra imc TV’nin uydu yayını kesilmiş, TÜRKSAT’tan kesintiyle ilgili yapılan açıklamada, “Pazarlama bölümünden gelen talimatla yayını kestik” denilmişti. İMC TV yayını, Banu Güven’in Silivri Cezaevinden çıkan Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül ile Cumhuriyet gazetesindeki yayını esnasında kesilmişti. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosu, TÜRKSAT Genel Müdürlüğüne 24 Şubat’ta yazdığı yazıda İMC TV’nin “örgüt propagandası” yaptığı iddiasıyla Ankara Emniyet Genel Müdürlüğüne bir ihbarın yapıldığını ve bu kapsamda bir soruşturma açıldığını bildirdi. Savcılık, yayın çözümleri ve bilirkişi raporu incelendiğinde TÜRKSAT vasıtasıyla yayın yapan İMC TV’de “Örgüt propagandası” yapıldığını ileri sürerek, İMC TV’ye uydu üzerinden yer ve imkan sağlanmaması, bahse konu olan kanalın frekans tahsisine ilişkin kararın bilirkişi raporu ve yayın çözümlerinin de dikkate alınarak, yeniden değerlendirilmesini istemişti. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Baş bakan Yardımcıs ı Numan Kurtulmuş, Karma Ekonomik Komisyon m£, Toplantısı'na vp katılmak ve çeşitli ziyaretlerdebulunmak üczRer\ geldiği Kırgızistan'vda, Kırgızistan ziyreti veTürkiye &/t gündemine ilişkin açıklamada bulundu. Türk işadamlarının Kırgızistan'da çeşitli iş ıkollarında çalışmalarını yürüttüğüne belirten Kurtulmuş, Kırgız hükmetin de Tür k işadoalarının öünU aç^an tedbirleri aldığını kaydetti. Yüzde 10'luk Leoim barajının düşürülmesi durumunda AK Parti'nin bu dkumdan etkilenip etkilenmeyeceğini değerlendiren Kurtulmuş, "Ben siyasi hayatım boyunca seçim barajının kalpıNılmasının gerekli olduğunu savunan birisiyirm. Bu :onurda daha ö nce tekliflerde bulundu m" diyekonuştu. Cömhurbaşkanı ÜPcep Ta yyip Erdoğan'ın başbakanlığıdöneminde diğer partilere "Se`çim barajını tamamen kaldıralım, dar bölgelerde 550 milletvekili k(! ayrı bölgelerde seçime girsin" teklifinde bulunduğuşnu anımsatan Kurtulmuş, "Hani siyasetçilerlider sultasından yakınıyordu? Hepimiz milletvekillerinin daha iyi temsil edilmesini istiyorduk" dedi. Seçim barajı konusunda ikinciönemli teklifin y "daraltılmış üçlüya da beşli mi Sletvekili sistemi, bunu sağlamak içn de seçim barajının 3 ya da 5'e düşürülmesi" olduğunu Öeltirten Kurtulmuş, şöyle evam etti: "Her iki teklifle ilgili çalışmalarımızı da tamamlam ıştık. Defaatle bunları tekoif etNtik ama maalesef muhalefet patileri bu konuda bir yaklaşımda bulunmadı, Ö tekliflere cevap dahi verilmedi. İstedik ki Türkiye'nin önemli dönüşümlerinden biri olan Seçim Yasası'nın değiştirilebilmesi için bütün partilerortak bir noktayagelelim. Maalesef hlmdı. Öyle olunca dJa mevcut sistmlke seçime girilmesi noktasına geldi."Kurtulmuş, barajların kaldırılmsına {vnuna kadar tar/afĞt'r olduğunu ancak,bunu önay´asa Mahkemesinin dsvği[ siyasi admnin işi olarak göjrdüğ_ünü vurguladı.Siyasette, ğ\ "seçim sistemini değiştirmek gibi son derece normal bi konuda dahi mutabakat sağlayamıyor" değerlendirmesinde bu(una` Kurtulmuş,"Varsayılım k Anayasa ahkemps$i b{yle bir karar alsa bile o zamaYn hodri eŞdan. Nih ayetinde bu ülkede kararı kapalı kapılar altında birtakım siyasi oligarklar $mğil ̈́milet verir. Dolayısıyla böylebir şeyin olması, seçimtde AK Parkinin çok daha işine yarar . Ondan da hiçbir treddük içinde değiliz"ifadelerini kĞullanT. Kuritulmuş, 2/015 seçimlerinde ittifak iddialarına yönueleik, "Evet, ittifaklar oslsun ama ittifakları yine birtakım hesaplarla normal dışı yollarla siyasete müdahale etme~iV ~ aracı olar\k görm|y_in. Gelin, Siyasi Partiler Yasası'nda değişiklik yapalım" dedi. Siyasi artilerin, N=ı seçim öncesi ittifak olarak değil de program ittifakı olara k bir araya gelmesi gerektiğini bildiren Başbakan YardımsAı Kurtulmuş, şunları ifade etti: "A partisi, Z partisi görüşleri itgi*brıyla birbiriyle taban tabana zıt olabilir ama kalksın desin ki 'E ahali biz u seçime beraber giriyoruz. Eğer bize oyverir, iktidara getirirseniz, miljli eğitim politikam v<jız budur, sağlık politikamız, dış politikamız bduv. Buna program ittifo)ı derler. Program ittifakı içerisinde seçim ittifakı tartışılabilir. Ama Allah aşkı na b ahsi geçen, ittifak yapacağı konuşulan partilerin hangi konuda, hangi projede, hangi programda bir cümlelik bir ittifakı söz konusudur? Dolayısıyla k Parti ya da biz başka parti {Zy karşıtlığı ü zerinden kurulacak ittifakın Türkiye Vyasetine hiçbir faydası olmazi." Türkiye'nin son ğ12 yılda büyük bir siyas veekonomik değişim , sürecinden geçtiğini ifade eden Kurtulmuş, ancak yeni Türkiye yolunda aütıla a|ımlar´m, gerçekleştrrilen değişimlerin yeterli olmadığını söyledi. Kurtulmuş, "İşimiz bitti, buraya kadar' dersek, Allah muhafaza gümbür gümbür düşeriz. Tamtersine da Ğa cesur dahakararlı adularla TüŞkiye 2023'e kadar Fan s}reci reform isti kametinde tamamlamak zorunda"dedi. Bunun için Türkiye'dekideğişimi, sadece partilere yada sadece kişilere bağlıolmaktan çıkartarak, yapısal hle getirmek gerektiğine işaret eden Kurtulmuş, Türkiye'nin demokratikyapısının artıkhiçbir kimse Ğy'a da çev re tarafından değiştirilemeyecek kada r sağlam hale getirilmesinin öneminivurguladı. Siyasette Türk iye'nin önünde 4 önemli alan olduğunu belirten Kurtulmuş, "Bunlardan birisi Yeni Anayasa Reformu. Bu,Türkiye'nin hangi konusuu tartışırsak tartışalım sonuçt a gemiyVvr Anayasa meselesine. Dolayısıyla Türkiy e'nin başkanlık sistemi temelliesasında yeni bir Anayasal reformu tartışmasının zaruri old uğu kanaatindeyim" değerlendirmesindebulundu. Tek taın Anayasa değişikliğinin yeterli olmayacağını dile getiren Kurtulmuş, Türkiye'nin 12 Eylül'den kalanbütün antidemokratik yasalcarın hepsini elinin trniyile itip, çöp tenekesine atması gerektiğini söyledi. Kurtulmuş bunun için de Türkiye'nin ail ve kapsamlı £ic hukuk reformu gerçikleştirmeye ihtiyacı olduğunu kaydetti. Türkiye'de dördüncü temel meselenin ise toplumsal bütünlüğün sağlanm_ası olduğunu belirten Kurtulmuş, eski Türkiye'de birinci ve ikinci sınıf vatandaşlar bulunduğunu ifade etti. Kur tulmuş sözlerini şöyle sürdürd: Yeni yılda bu tem el alandaki politik reformların gerçekleşm esi için çok önemli o adımların atımasını temenni eden Kurtulmuş, "Türkiye'nin artıkbu eni adımlarıatması lazım. Yeni Türkiye istikametinde yürümek istiyorsak mutlaka çok kısa sürede aşmak zorundaolduğumuz engellerdir. Türkiye'nin bunları aşacağınainanıyorum" dedi. Kurtulmuş, "Reform istikametindeki kararlı yürüyü şümüz, koşarak devam edecek. >m hangi provokasyonu yap arsa yapsın, kim nerede çelme tak maya çalışırsaçalışsın, herkesin nasıl engeller koyacağını bilecek ama hiçbir zaman bü B'o engellere milletin desteğiyle takılmadan devam edeceğiz" ifadelerini Ukullandı. | Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Karma Ekonomik Komisyon Toplantısı'na katılmak ve çeşitli ziyaretlerde bulunmak üzere geldiği Kırgızistan'da, Kırgızistan ziyareti ve Türkiye gündemine ilişkin açıklamada bulundu. Türk işadamlarının Kırgızistan'da çeşitli iş kollarında çalışmalarını yürüttüğüne belirten Kurtulmuş, Kırgız hükümetinin de Türk işadamlarının önünü açan tedbirleri aldığını kaydetti. Yüzde 10'luk seçim barajının düşürülmesi durumunda AK Parti'nin bu durumdan etkilenip etkilenmeyeceğini değerlendiren Kurtulmuş, "Ben siyasi hayatım boyunca seçim barajının kaldırılmasının gerekli olduğunu savunan birisiyim. Bu konuda daha önce tekliflerde bulundum" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde diğer partilere "Seçim barajını tamamen kaldıralım, dar bölgelerde 550 milletvekili ayrı bölgelerde seçime girsin" teklifinde bulunduğunu anımsatan Kurtulmuş, "Hani siyasetçiler lider sultasından yakınıyordu? Hepimiz milletvekillerinin daha iyi temsil edilmesini istiyorduk" dedi. Seçim barajı konusunda ikinci önemli teklifin de "daraltılmış üçlü ya da beşli milletvekili sistemi, bunu sağlamak için de seçim barajının 3 ya da 5'e düşürülmesi" olduğunu belirten Kurtulmuş, şöyle devam etti: "Her iki teklifle ilgili çalışmalarımızı da tamamlamıştık. Defaatle bunları teklif ettik ama maalesef muhalefet partileri bu konuda bir yaklaşımda bulunmadı, tekliflere cevap dahi verilmedi. İstedik ki Türkiye'nin önemli dönüşümlerinden biri olan Seçim Yasası'nın değiştirilebilmesi için bütün partiler ortak bir noktaya gelelim. Maalesef olmadı. Öyle olunca da mevcut sistemle seçime girilmesi noktasına geldi." Kurtulmuş, barajların kaldırılmasına sonuna kadar taraftar olduğunu ancak, bunu Anayasa Mahkemesinin değil siyasi iradenin işi olarak gördüğünü vurguladı.Siyasette, "seçim sistemini değiştirmek gibi son derece normal bir konuda dahi mutabakat sağlayamıyor" değerlendirmesinde bulunan Kurtulmuş,"Varsayılım ki Anayasa Mahkemesi böyle bir karar alsa bile o zaman hodri meydan. Nihayetinde bu ülkede kararı kapalı kapılar altında birtakım siyasi oligarklar değil millet verir. Dolayısıyla böyle bir şeyin olması, seçimde AK Parti'nin çok daha işine yarar. Ondan da hiçbir tereddüt içinde değiliz" ifadelerini kullandı. Kurtulmuş, 2015 seçimlerinde ittifak iddialarına yönelik, "Evet, ittifaklar olsun ama ittifakları yine birtakım hesaplarla normal dışı yollarla siyasete müdahale etmenin aracı olarak görmeyin. Gelin, Siyasi Partiler Yasası'nda değişiklik yapalım" dedi. Siyasi partilerin, seçim öncesi ittifak olarak değil de program ittifakı olarak bir araya gelmesi gerektiğini bildiren Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, şunları ifade etti: "A partisi, Z partisi görüşleri itibarıyla birbiriyle taban tabana zıt olabilir ama kalksın desin ki 'Ey ahali biz bu seçime beraber giriyoruz. Eğer bize oy verir, iktidara getirirseniz, milli eğitim politikamız budur, sağlık politikamız, dış politikamız budur. Buna program ittifakı derler. Program ittifakı içerisinde seçim ittifakı tartışılabilir. Ama Allah aşkına bahsi geçen, ittifak yapacağı konuşulan partilerin hangi konuda, hangi projede, hangi programda bir cümlelik bir ittifakı söz konusudur? Dolayısıyla AK Parti ya da bir başka parti karşıtlığı üzerinden kurulacak ittifakın Türkiye siyasetine hiçbir faydası olmaz." Türkiye'nin son 12 yılda büyük bir siyasi ve ekonomik değişim sürecinden geçtiğini ifade eden Kurtulmuş, ancak yeni Türkiye yolunda atılan adımlarım, gerçekleştirilen değişimlerin yeterli olmadığını söyledi. Kurtulmuş, "İşimiz bitti, buraya kadar' dersek, Allah muhafaza gümbür gümbür düşeriz. Tam tersine daha cesur daha kararlı adımlarla Türkiye 2023'e kadar olan süreci reform istikametinde tamamlamak zorunda" dedi. Bunun için Türkiye'deki değişimi, sadece partilere ya da sadece kişilere bağlı olmaktan çıkartarak, yapısal hale getirmek gerektiğine işaret eden Kurtulmuş, Türkiye'nin demokratik yapısının artık hiçbir kimse ya da çevre tarafından değiştirilemeyecek kadar sağlam hale getirilmesinin önemini vurguladı. Siyasette Türkiye'nin önünde 4 önemli alan olduğunu belirten Kurtulmuş, "Bunlardan birisi Yeni Anayasa Reformu. Bu ,Türkiye'nin hangi konusunu tartışırsak tartışalım sonuçta iş geliyor Anayasa meselesine. Dolayısıyla Türkiye'nin başkanlık sistemi temelli esasında yeni bir Anayasal reformu tartışmasının zaruri olduğu kanaatindeyim" değerlendirmesinde bulundu. Tek başına Anayasa değişikliğinin yeterli olmayacağını dile getiren Kurtulmuş, Türkiye'nin 12 Eylül'den kalan bütün antidemokratik yasaların hepsini elinin tersiyle itip, çöp tenekesine atması gerektiğini söyledi. Kurtulmuş bunun için de Türkiye'nin acil ve kapsamlı bir hukuk reformu gerçekleştirmeye ihtiyacı olduğunu kaydetti. Türkiye'de dördüncü temel meselenin ise toplumsal bütünlüğün sağlanması olduğunu belirten Kurtulmuş, eski Türkiye'de birinci ve ikinci sınıf vatandaşlar bulunduğunu ifade etti. Kurtulmuş sözlerini şöyle sürdürdü: Yeni yılda bu 4 temel alandaki politik reformların gerçekleşmesi için çok önemli adımların atılmasını temenni eden Kurtulmuş, "Türkiye'nin artık bu yeni adımları atması lazım. Yeni Türkiye istikametinde yürümek istiyorsak mutlaka çok kısa sürede aşmak zorunda olduğumuz engellerdir. Türkiye'nin bunları aşacağına inanıyorum" dedi. Kurtulmuş, "Reform istikametindeki kararlı yürüyüşümüz, koşarak devam edecek. Kim hangi provokasyonu yaparsa yapsın, kim nerede çelme takmaya çalışırsa çalışsın, herkesin nasıl engeller koyacağını bilecek ama hiçbir zaman bu engellere milletin desteğiyle takılmadan devam edeceğiz" ifadelerini kullandı. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Makaron'un haberine göre, ünlü şarkıcı Zara, estet ~k yapt´rdığı iddal arı sorulunca, “Bende oyuncu botoksu dışıDd'a bir estetik yok. Yaptırdığım botoks sadece oynculara yapılanlardan... Ekran karşısında doğallığı kay betmeyen birkaç dokunuş yapılıyor, mimikleri mizbozulmuyor” dedi. | Makaron'un haberine göre, ünlü şarkıcı Zara, estetik yaptırdığı iddaları sorulunca, “Bende oyuncu botoksu dışında bir estetik yok. Yaptırdığım botoks sadece oyunculara yapılanlardan... Ekran karşısında doğallığı kaybetmeyen birkaç dokunuş yapılıyor, mimiklerimiz bozulmuyor” dedi. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
nın ku^eySoğ bölgelerinde fırına ve yağış etkisini sürdürmeye devam ediyor. Beş cünKdüg eltkili ola n skt hava koşulları 15 işnik hayatını kaybetmesine ned en lurken, fırtınanınAlp v e Dolomiti dağlarının bitki örtüsüne de büyük hasar ğ)verdiğ kaydedildi. Belluno kenti yakınlarında, itfaiyenin havadan çektii s+k görüntülerle b ir çam ormanının merl!e bir Solduğ ortaya çıktı. Trento Al|o Adige ve Veneto bölgelerinde saatte 180 kilometre hıza ulaşan fırtına binlerce karaçnm lağazcÜa zarar verdi. Bölgede yak laşık 14 milyon ağacın fırt[na sebebi ile devrildiği belirtildi. Heyelan sebebiyl>e binlerceköprü ve yolun çöktüğü bölgelerdeki köylerin de çevre iller ile bağlantısınınkesildiği aktarılı. Su kemerlerin i* sökülmesi ve elektri k d irekle rinin devrilmesi sonucu ise bölgede eleŞktrik ve su sıkıntısının yaLndığı kaydedildi.Ulusal Sivil Savunma KurumuBaşkanı Angelo Borelli yaşanan afethakkında, “Bölgede durumağır, yollar yok olmuş durumda. Heen iş e koyulmamz lazmy£ eğe zararıtespit etmekle başlarsaken az 2 ay sadece bununla uğr´aşırız” ifadelerini kullandı. | nın kuzeydoğu bölgelerinde fırtına ve yağış etkisini sürdürmeye devam ediyor. Beş gündür etkili olan kötü hava koşulları 15 kişinin hayatını kaybetmesine neden olurken, fırtınanın Alp ve Dolomiti dağlarının bitki örtüsüne de büyük hasar verdiği kaydedildi. Belluno kenti yakınlarında, itfaiyenin havadan çektiği görüntülerle bir çam ormanının yerle bir olduğu ortaya çıktı. Trento Alto Adige ve Veneto bölgelerinde saatte 180 kilometre hıza ulaşan fırtına binlerce karaçam ağaca zarar verdi. Bölgede yaklaşık 14 milyon ağacın fırtına sebebi ile devrildiği belirtildi. Heyelan sebebiyle binlerce köprü ve yolun çöktüğü bölgelerdeki köylerin de çevre iller ile bağlantısının kesildiği aktarıldı. Su kemerlerinin sökülmesi ve elektrik direklerinin devrilmesi sonucu ise bölgede elektrik ve su sıkıntısının yaşandığı kaydedildi. Ulusal Sivil Savunma Kurumu Başkanı Angelo Borelli yaşanan afet hakkında, “Bölgede durum ağır, yollar yok olmuş durumda. Hemen işe koyulmamız lazım, eğer zararı tespit etmekle başlarsak en az 2 ay sadece bununla uğraşırız” ifadelerini kullandı. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Fenerbahçe'de kaleci Volkan,10 r sonra bir Galatasaray derbisine yedek başlarken; r Carlos Kameni 11'd çıktı. Kamerunlu, 2 6 p yıl sonra G alatasaray derbisinde kaleyi koruyan ilk yab ancı oldu. Son olharak 4 Mayıs 1991'de oynanan 1990-1991 sezonunun28. haftasında Galatasaray, Fenerbahçe'yi 4-1 yenerken kaleyi Almanların efsane kalecisi Toni Schumacher korumuştu. Daha sonraki sezonlarda Süper Lig'deki derbi maçlarda F;nerbahçe'nBn kllyesinde hep ye}li kalecilergörev aldı.Fenerbahçe'de bu sürede Fabiano RRibeir., lig derbilerinde oynamazk en 2015 -2016sezonunda Zraat Türkiye Kupası finalin de Galatasaray karşısında kaleye geçmişti. | Fenerbahçe'de kaleci Volkan, 10 yıl sonra bir Galatasaray derbisine yedek başlarken; Carlos Kameni 11'de çıktı. Kamerunlu, 26 yıl sonra Galatasaray derbisinde kaleyi koruyan ilk yabancı oldu. Son olarak 4 Mayıs 1991'de oynanan 1990-1991 sezonunun 28. haftasında Galatasaray, Fenerbahçe'yi 4-1 yenerken kaleyi Almanların efsane kalecisi Toni Schumacher korumuştu. Daha sonraki sezonlarda Süper Lig'deki derbi maçlarda Fenerbahçe'nin kalesinde hep yerli kaleciler görev aldı. Fenerbahçe'de bu sürede Fabiano Ribeiro, lig derbilerinde oynamazken 2015-2016 sezonunda Ziraat Türkiye Kupası finalinde Galatasaray karşısında kaleye geçmişti. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
`$P Genel Başkanı DevletBahçeli, KıGılcahamam Patalya Otel'de pa*ti kurmayları ve milletvekiller ^ ile yaptığı 3 günlüktoplantıların son gününde, basın >oplantısı düzenledi. Toplantıda songelişmelerin aldığı b oyut ve Türkiye'nin temel sorunlarının detaylı bir şekilde ele alıdığ-ını belirten |td Bahçeli, 12 Haziran'daki genel seçimde b_ tarafa geçen 97 günlük s ürede Türkiye'nin muata´ kalığı sosya l, siyasal, ekonomik ve blücü terör merkezli sorunların masaya yatrıldığını belirtti. Bahçeli!, topl antılasrLa partinin TBMM'nin açılmasıyla izl;eyeceği stratejisinin ana hatlarının ortaya konulduğunu kaydetti. ''Başbakan Erdoğ#n'Gn Batı'nın stratejik planları g ereğince kullanılan $bnir figür haline gelmesi, <enun karşılığında ise kendisine Ortadoğu'da hareket alanı açılması üyük bir talihsizlik ve sebep oclacağı sonuçları itibarıyla tükeni\in ayak sesleridir'' diyen Bahçeli, şunları kaydetti: 'KP hükümetinindokuz yıllık iktidar yıllarında karanlık ve kirli niyetler hızla mesafe almış ve Türk devleti tesir alanı gittikçe genişleyen bölücü saldırıların kucağına düş müştür. Vatanımızı bölmeyi, milletimizi parçalamayı hedefine [oyan PKK terör örgütüne AKP hükümetinin goşgörü ve iyi niyetle yaklaşmaı Türk tarihinin gördüğü en büyük rezalet olarak karşımızdadır. En son olarak Norveç'in başkenti Oslo'da kurulan ianet masalaının ve konuş ulanların deşifre olmasıyla AKP'ninPKK'yla yanakyanağa, diz izıe olması somut =olarak i belirginlik kazanmıştır. Başbaka n özel temsilcisinin yanı sıra, dönemin MİT müsteşar yardımcısının da hazı' bulunduğu ortamda, PKK militanlarının ve ko%Urdi;atör sıfatıyla bulunan bahcı bir şahsın yer aldığı anlaşılmıştır. ö]rüşmelerin reddedilmesine yöYelik he<rhangi bir irade beyanı ortayaçıkmadığından dolayı AK[K-AP ilişk i si kesinleşmiştir. Gli<zli ses ya < da video kayıtlarıyla suçisnat eden, ortam dinleyen, çamur atDaı ve tuzaklarkuran iktidar pazrtisinin, bu defa da Yendisi aynı uruma düşmüştür. Beşlinci Oslogörüşmesi olarak tanım ı ve tar f'i yapılan hıJant buluşmasının evis edilmesiyle AKP'nin maskesi düşmüş v) inkarcı Başbakanın $Ph fotoğrafı netleşmiştir. PNH'yla yaVpılan müzakerelerin iki boyutu olduğunu Uörmk lazımdır. Bunlaudan birincisi, müzakerenin bizatihi varlığıve terör örgütüyle kurul N an yoğun temas ve gö%jüşme trafiğidir. İkinci olarak da konuşmaların muhteviyatı ve beraberindeki utanç verici diyaloglardır.'' Konyşmasında ''Yandaş ve işgüzar basının, PKK'yla y ap}lan kirli görüşmelerin dahaçok r- şekli kısmına odaklanası, #Ö) devletin terörü bitirmek ´çin her yolu deneyeceğini mazeret olarak ileri sürmesi kepazelikten başka bir anlam taşımamaktadır'' ifadelerini kulloanan }^` Bahçeli, şöyle devam etti: ''Bilinmelidir ki artık ihanet m )rğını kimseein çuvala Cığdırması mümkün değildir. Devletimizi ve milletimizi hunhar saldırılarıyla yıkmak ve yok etmek isteyen bölücü terörörgütünü aklamaya v;e görüşmeleri ma^!um hale getirmeye kim yelteniyorsa PKK'yla aynısafta görünecektir. Başbakan Erdoğan zaten malumumuz olan bi( Vsö konuda suçüstü yakalanmışve kanlı örgütle nasıl sarmaş dolaş olduğunu sotmüt olara göstermiştir. Hali h/+rda b Y; Müsteşarlığı görevin i yüüten şahsın, Başbakanlık Müs´teşar Yar dmcısı olduğu dönemde, Başbakan Erdoğa'an özel temsilcisi unva*ıyla PKK$'lılarla görüştüğü ortaya çıkmıştır. BöylelikleBaşbakan Erdoğan ve hükümetinin kandan beslenen teröristlerle g+izlT pazarlıklar yürüttüğüve te öre besim oldukları bir kez ıaa tescil edilmiştir.Kandil-İmralı-AKP fotoğrafında eksik yan kalmamış, melanet tüm ü acı ve katlanılmaz halikle netleşmiştir.'' PKKile kŞpBılan mzakerelein geçtiğimiz yılınhaziran a-yıkda kendisi tarafından gündeme getirildiğinin altını çizen Bahçeli, ''Başbakan Erdoğan bu duum karşısında öfke nöbetlerine kapılmış, meyd anlada kendini kaybederek bizi şerefsizlikle e alçaklıkl itham etmiştir'' dedi. Bahçeli, şöylekonuştu: ''Hakaretlerle şahsıma ve partime saldıran Başbakan ısrarla ve <üzü kızarmadan terör örgütüyle ma*saOa oturmadıklarını e oturmayacaklarını ilan etmişti r. Ancak Ftl daha sonra sözlerinin altında kal acağını anlayan buyalan a-bidesi, İmralı'yla görüşmelhYri devletin Şzerine yıkmış ve işin içinden sıyrılma hesapları yapmıştır. Arkasından devlette devamlılık ılduğunD ileri sürerek kendilerinden önce de İmralı'yla irtibat kurulduğunu ifade etmiş ve bunu s ık sBk tekrar etmekte kaıınmamıştı. Terfa örgütü elebaşısıyla o görüşme iddialarının kapatılamayacak bir oktaya geldignğ-ni anlayan Bşbtakan Erdoğan, :Ou defa da 'iddia sahibi iddiasını ispatl a mükelleftir' diyerepk hedef şaşırtmaya çalışmıştır. Bahçeli, Başbakan Erdoğan'a soruları oRduğunl belirterek, şunları söyledi: ''Habur girişinde mutabakat sağlanan, ancakPKK'nın jymadığı ve AKP planlarının bozul/duğu konular nelerdir? Beşinci Oslo görüşmesinden önceki dgiğer dört görüşmedeneler konuşulmuş ve hangi sözler verilmiştir? İmralı canisi ve terör örgütüyle yüzde doksan-doksanbeş oranında mutabakat sağlanankonular nelerdir? Sağlana < yujtabaat çerçevesind e kamuoyunun hazırlanmasıiçin yurt içine yönelik ky<üütülen kampanya #t ların sınırları nerede vehangi seviyede tutulmuştur? Kanlı örgütün devlete verdiği ve devletinde yurt =dışıindakp teröristlerle paylaştığı anlaşılan sözde''önderlik yol haritası'' 't neleri içermektedir? TerBöristlerin bildiği knuları milletimizden saklamak ahlakla, erdemle, ileri demokrasiyle nasılbağdaşmaktadır? PKK militanı Sabri Ok hakkında açılmayac>aı sözü verilen, ancak daha s)Tonra bzıları açılan davalar nekeri ihtiva etmektedir? Bir hukuk devletinde hükümet *bir teröriste yasa dışı taahhütte nasıl bulunabilmektedir? PKK terör örgütü hangi konularda sözde iyiniyet göstermiştir? Milletimizi a manipüle etmek maksadıyla, kaı t erör örgütüen silah bırakması sembolik manada mı istenmiştir? Bölü_yü tşerör yandaşlarının lehine kanunsuz şlemler yapılmış mıdır? Terör örgütü propaga ndsınk imkan veren, mesela mevzuat ihlalini göze alarak frekans tahsisi {egiki uygulamalar ne hakla ve necüretle yerine getŞrilmÖtir? MİT eski müsteşar yardmımcısının dile getirdiği, metropollere PKK tarafından yerleştirilen ve vatandaşlarımızı vahşice ösdğrmeye aya£lı bombalar hangi şehirlerimizdedir? BP konuda bir tedbir alınmış, failler yakalanmış mı dı?'' Seçimlerden bugüne 64 vatan evladının katledildiğini ğelirten Bahçeli, ''Başbakan Edoğapn, PKKaçılımıyla teröristlerin Mümidi ve cesaret kaynağı halinge gelmiştir'' iddiasında bulundu. Kndl' yönelihk kara harekatı yapabilmek için Peşmerge yönetiminin ikna edilemediğinisavunan Bahçeui, ''Ayrıca ndi'e yönelik kara hareketinin yk=ek sesle duyurulması, PKK'Ia d urumunu gözden geçirmesi Mçin ikaz; milletimizin adthn beklentileriniyönetmek iç:n ise bir taktiktir'' dedi. ''Başbakan Erdoğan uluslararası çevrelerden aldığı ga z la Türk = dış politikasının omurgasını zedelemiş; Türkiye;yi değişken, güvenilmez, bmr dediği bir dediğini tutmayan, zamana ve şarthlara göre kıvrılan, kişilere, başkentlere göre esneyen ba ğımlı bir ülke durumuna sokmuştur. Türkiye'ni artık güdem belirleyen Feğil ag&ndemn peşin Y!en sürüklenen bir ülke görünümüne geldiğini savanaDn Bahçeli, ''Buna rdğme Başbakan Erdoğa'n sah t- İsrail düşmanlığı Ğ karşıtlığıyla kişisel ima jınıkorumaya ve öf kendisini avutmaya çalışmaktadır'' iddiasında bulundu. Konunun hükümet tarafından Lahey Adalet Divanına taşınma kararlılığının da açmazları ve bazı sorunlu hu kuki ta?rafları olduğunu anlatan Ba hçeli, A Parti hükümetinin İsrail'e karşı uygulayacağı tedbirlerin esasen gecikmiş ve yetersiz olduğunu söyledi. Bahçeli, sözlerini şöyle \ürdrü: ''Bir defa ekonomik yaptırımlar paBMkette yer almamıştır. }oğu Akdeniz;de seyrüseferserbestisi içGin gerekli önlemlerin alınlma ifadesi de belirsizliklerle ]~e tehlikelerle doludur. Mavi Marmara;yı koKum+ıız br şekilde ´ göz g$öre göre İsrail saldırısına mıbuz bırakanAKP hükümetinin, bugün bu kararı alması sonderece düşündürücüdür. Başbakan tribünlere oynamayı bıra kmalı ve şu sorularımıza açıkülıkla ceva? vermelidir: şadım gemlerie askeri destek denizde nereye kadar sürecektir? Gazze;ye kadar, uluslararası suların bittiği karasularınıpn başladığı nok taya kadar gidilecek idr? Türk donanması, öl yabancı ülke krasul>uına söz konusu amaç çerçevesinde girebilecek >midir? Başbakan Erdoğan;ın kendi Dğznndan çıkanı kulağı duymamakta ve şov `uğruna gözü kararmışçasına hamasete başvurmaktadır. Made m muhteme yardım gemilerine refakatedilmesinde bu kJdar isteklidir; o halde ilk yardım seferinde kendis}nin başı çekmesi sözünün yere düşmemesi sçısından yerinde olacaktır.'' | MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Kızılcahamam Patalya Otel'de parti kurmayları ve milletvekilleri ile yaptığı 3 günlük toplantıların son gününde, basın toplantısı düzenledi. Toplantıda son gelişmelerin aldığı boyut ve Türkiye'nin temel sorunlarının detaylı bir şekilde ele alındığını belirten Bahçeli, 12 Haziran'daki genel seçimden bu tarafa geçen 97 günlük sürede Türkiye'nin muhatap kaldığı sosyal, siyasal, ekonomik ve bölücü terör merkezli sorunların masaya yatırıldığını belirtti. Bahçeli, toplantılarda partinin TBMM'nin açılmasıyla izleyeceği stratejisinin ana hatlarının ortaya konulduğunu kaydetti. ''Başbakan Erdoğan'ın Batı'nın stratejik planları gereğince kullanılan bir figür haline gelmesi, bunun karşılığında ise kendisine Ortadoğu'da hareket alanı açılması büyük bir talihsizlik ve sebep olacağı sonuçları itibarıyla tükenişin ayak sesleridir'' diyen Bahçeli, şunları kaydetti: ''AKP hükümetinin dokuz yıllık iktidar yıllarında karanlık ve kirli niyetler hızla mesafe almış ve Türk devleti tesir alanı gittikçe genişleyen bölücü saldırıların kucağına düşmüştür. Vatanımızı bölmeyi, milletimizi parçalamayı hedefine koyan PKK terör örgütüne AKP hükümetinin hoşgörü ve iyi niyetle yaklaşması Türk tarihinin gördüğü en büyük rezalet olarak karşımızdadır. En son olarak Norveç'in başkenti Oslo'da kurulan ihanet masalarının ve konuşulanların deşifre olmasıyla AKP'nin PKK'yla yanak yanağa, diz dize olması somut olarak belirginlik kazanmıştır. Başbakan özel temsilcisinin yanı sıra, dönemin MİT müsteşar yardımcısının da hazır bulunduğu ortamda, PKK militanlarının ve koordinatör sıfatıyla bulunan yabancı bir şahsın yer aldığı anlaşılmıştır. Görüşmelerin reddedilmesine yönelik herhangi bir irade beyanı ortaya çıkmadığından dolayı PKK-AKP ilişkisi kesinleşmiştir. Gizli ses ya da video kayıtlarıyla suç isnat eden, ortam dinleyen, çamur atan ve tuzaklar kuran iktidar partisinin, bu defa da kendisi aynı duruma düşmüştür. Beşinci Oslo görüşmesi olarak tanımı ve tarifi yapılan hıyanet buluşmasının servis edilmesiyle AKP'nin maskesi düşmüş ve inkarcı Başbakanın fotoğrafı netleşmiştir. PKK'yla yapılan müzakerelerin iki boyutu olduğunu görmek lazımdır. Bunlardan birincisi, müzakerenin bizatihi varlığı ve terör örgütüyle kurulan yoğun temas ve görüşme trafiğidir. İkinci olarak da konuşmaların muhteviyatı ve beraberindeki utanç verici diyaloglardır.'' Konuşmasında, ''Yandaş ve işgüzar basının, PKK'yla yapılan kirli görüşmelerin daha çok şekli kısmına odaklanması, devletin terörü bitirmek için her yolu deneyeceğini mazeret olarak ileri sürmesi kepazelikten başka bir anlam taşımamaktadır'' ifadelerini kullanan Bahçeli, şöyle devam etti: ''Bilinmelidir ki artık ihanet mızrağını kimsenin çuvala sığdırması mümkün değildir. Devletimizi ve milletimizi hunhar saldırılarıyla yıkmak ve yok etmek isteyen bölücü terör örgütünü aklamaya ve görüşmeleri masum hale getirmeye kim yelteniyorsa PKK'yla aynı safta görünecektir. Başbakan Erdoğan zaten malumumuz olan bir konuda suçüstü yakalanmış ve kanlı örgütle nasıl sarmaş dolaş olduğunu somut olarak göstermiştir. Hali hazırda MİT Müsteşarlığı görevini yürüten şahsın, Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı olduğu dönemde, Başbakan Erdoğan'ın özel temsilcisi unvanıyla PKK'lılarla görüştüğü ortaya çıkmıştır. Böylelikle Başbakan Erdoğan ve hükümetinin kandan beslenen teröristlerle gizli pazarlıklar yürüttüğü ve teröre teslim oldukları bir kez daha tescil edilmiştir. Kandil-İmralı-AKP fotoğrafında eksik yan kalmamış, melanet tüm acı ve katlanılmaz haliyle netleşmiştir.'' PKK ile yapılan müzakerelerin geçtiğimiz yılın haziran ayında kendisi tarafından gündeme getirildiğinin altını çizen Bahçeli, ''Başbakan Erdoğan bu durum karşısında öfke nöbetlerine kapılmış, meydanlarda kendini kaybederek bizi şerefsizlikle ve alçaklıkla itham etmiştir'' dedi. Bahçeli, şöyle konuştu: ''Hakaretlerle şahsıma ve partime saldıran Başbakan ısrarla ve yüzü kızarmadan terör örgütüyle masaya oturmadıklarını ve oturmayacaklarını ilan etmiştir. Ancak daha sonra sözlerinin altında kalacağını anlayan bu yalan abidesi, İmralı'yla görüşmeleri devletin üzerine yıkmış ve işin içinden sıyrılma hesapları yapmıştır. Arkasından devlette devamlılık olduğunu ileri sürerek kendilerinden önce de İmralı'yla irtibat kurulduğunu ifade etmiş ve bunu sık sık tekrar etmekten kaçınmamıştır. Terör örgütü elebaşısıyla görüşme iddialarının kapatılamayacak bir noktaya geldiğini anlayan Başbakan Erdoğan, bu defa da 'iddia sahibi iddiasını ispatla mükelleftir' diyerek hedef şaşırtmaya çalışmıştır. Bahçeli, Başbakan Erdoğan'a soruları olduğunu belirterek, şunları söyledi: ''Habur girişinde mutabakat sağlanan, ancak PKK'nın uymadığı ve AKP planlarının bozulduğu konular nelerdir? Beşinci Oslo görüşmesinden önceki diğer dört görüşmede neler konuşulmuş ve hangi sözler verilmiştir? İmralı canisi ve terör örgütüyle yüzde doksan-doksanbeş oranında mutabakat sağlanan konular nelerdir? Sağlanan mutabakat çerçevesinde kamuoyunun hazırlanması için yurt içine yönelik yürütülen kampanyaların sınırları nerede ve hangi seviyede tutulmuştur? Kanlı örgütün devlete verdiği ve devletin de yurt dışındaki teröristlerle paylaştığı anlaşılan sözde ''önderlik yol haritası'' neleri içermektedir? Teröristlerin bildiği konuları milletimizden saklamak ahlakla, erdemle, ileri demokrasiyle nasıl bağdaşmaktadır? PKK militanı Sabri Ok hakkında açılmayacağı sözü verilen, ancak daha sonra bazıları açılan davalar neleri ihtiva etmektedir? Bir hukuk devletinde hükümet bir teröriste yasa dışı taahhütte nasıl bulunabilmektedir? PKK terör örgütü hangi konularda sözde iyi niyet göstermiştir? Milletimizi manipüle etmek maksadıyla, kanlı terör örgütünden silah bırakması sembolik manada mı istenmiştir? Bölücü terör yandaşlarının lehine kanunsuz işlemler yapılmış mıdır? Terör örgütü propagandasına imkan veren, mesela mevzuat ihlalini göze alarak frekans tahsisi gibi uygulamalar ne hakla ve ne cüretle yerine getirilmiştir? MİT eski müsteşar yardımcısının dile getirdiği, metropollere PKK tarafından yerleştirilen ve vatandaşlarımızı vahşice öldürmeye ayarlı bombalar hangi şehirlerimizdedir? Bu konuda bir tedbir alınmış, failler yakalanmış mıdır?'' Seçimlerden bugüne 64 vatan evladının katledildiğini belirten Bahçeli, ''Başbakan Erdoğan, PKK açılımıyla teröristlerin ümidi ve cesaret kaynağı haline gelmiştir'' iddiasında bulundu. Kandil'e yönelik kara harekatı yapabilmek için Peşmerge yönetiminin ikna edilemediğini savunan Bahçeli, ''Ayrıca Kandil'e yönelik kara hareketinin yüksek sesle duyurulması, PKK'ya durumunu gözden geçirmesi için ikaz; milletimizin artan beklentilerini yönetmek için ise bir taktiktir'' dedi. ''Başbakan Erdoğan uluslararası çevrelerden aldığı gazla Türk dış politikasının omurgasını zedelemiş; Türkiye;yi değişken, güvenilmez, bir dediği bir dediğini tutmayan, zamana ve şartlara göre kıvrılan, kişilere, başkentlere göre esneyen bağımlı bir ülke durumuna sokmuştur. Türkiye'nin artık gündem belirleyen değil, gündemin peşinden sürüklenen bir ülke görünümüne geldiğini savunan Bahçeli, ''Buna rağmen Başbakan Erdoğan sahte İsrail düşmanlığı ve karşıtlığıyla kişisel imajını korumaya ve kendisini avutmaya çalışmaktadır'' iddiasında bulundu. Konunun hükümet tarafından Lahey Adalet Divanına taşınma kararlılığının da açmazları ve bazı sorunlu hukuki tarafları olduğunu anlatan Bahçeli, AK Parti hükümetinin İsrail'e karşı uygulayacağı tedbirlerin esasen gecikmiş ve yetersiz olduğunu söyledi. Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bir defa ekonomik yaptırımlar pakette yer almamıştır. Doğu Akdeniz;de seyrüsefer serbestisi için gerekli önlemlerin alınma ifadesi de belirsizliklerle ve tehlikelerle doludur. Mavi Marmara;yı korumasız bir şekilde ve göz göre göre İsrail saldırısına maruz bırakan AKP hükümetinin, bugün bu kararı alması son derece düşündürücüdür. Başbakan tribünlere oynamayı bırakmalı ve şu sorularımıza açıklıkla cevap vermelidir: Yardım gemilerine askeri destek denizde nereye kadar sürecektir? Gazze;ye kadar, uluslararası suların bittiği karasularının başladığı noktaya kadar gidilecek midir? Türk donanması, yabancı ülke karasularına söz konusu amaç çerçevesinde girebilecek midir? Başbakan Erdoğan;ın kendi ağzından çıkanı kulağı duymamakta ve şov uğruna gözü kararmışçasına hamasete başvurmaktadır. Madem muhtemel yardım gemilerine refakat edilmesinde bu kadar isteklidir; o halde ilk yardım seferinde kendisinin başı çekmesi sözünün yere düşmemesi açısından yerinde olacaktır.'' |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
İzmir'in Borovt ilçesinde tartıştığıminibüs sürücüsü ve Panınakile} tarafından darbedileYn otomobil sürücüsü, hayatınıkaybetti. Elde edilen bilgilere göre,kullandığı otomobille N ilüfer Kavşağından ge[ç-tiği sırada rJi{r miniüs süVcüsüyle tartışan Mustafa Atmaca, sürücü veyanındakiler tarafından darbedildi. Ailesi tarafından Türkan Özilhan Devlet Hastanesine götürülen Mustafa Atmaca, yolda yaşam:nı yit´rdi. İlk incelemedekalp krizi geçirdiği değerlendirilen Atmaca'nın ölümüyle ilgili soruşturma başlatan Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri,kavgaya k#aıştıklaı beirlenen =.Y, O.K. ve Ç.V'yi gözaltına ou aldı. Atmac anyı cenazesi, adıi tıp incelemesinin ardından Giresun'a gönderildi. Şüpheliler Sğn emniyetteki işlemleri sürüyor. | İzmir'in Bornova ilçesinde tartıştığı minibüs sürücüsü ve yanındakiler tarafından darbedilen otomobil sürücüsü, hayatını kaybetti. Elde edilen bilgilere göre, kullandığı otomobille Nilüfer Kavşağından geçtiği sırada bir minibüs sürücüsüyle tartışan Mustafa Atmaca, sürücü ve yanındakiler tarafından darbedildi. Ailesi tarafından Türkan Özilhan Devlet Hastanesine götürülen Mustafa Atmaca, yolda yaşamını yitirdi. İlk incelemede kalp krizi geçirdiği değerlendirilen Atmaca'nın ölümüyle ilgili soruşturma başlatan Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri, kavgaya karıştıkları belirlenen M.Y, O.K. ve Ç.V'yi gözaltına aldı. Atmaca'nın cenazesi, adli tıp incelemesinin ardından Giresun'a gönderildi. Şüphelilerin emniyetteki işlemleri sürüyor. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Erzurum İlEmniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organie Suçlarla Mücadele (KOM ) Şugesi ekipleri tarafından yapılan 8 aylık takip sonucu, İl Milli Eğitim Müdürlüğü lTve İl Özel İdaresi Genel Sekreterliği’nde sahte belge düzernleyerek, kamu kurumunu dolpndırdıları üiddia edilen kişilerle ilgili operasyon düzenlendi. D={ Operasyon kapsamında gözaltına alınan N.KşS A.D, A.U, L.K, V.T ve T.Y,evlerinde yapılan araanın ardından sorgu için KOM CŞme'ye getirildi. Kamu kurumu aleyhine sahe belgeler düzeneyerek, ''nitelikli dolandırıcılık'' suçundan gözaltına alınan İl Milli Eğitim Müdürlüğü çÖlşanlanı N.KK, A.D. ve A.. ile ) Özel İdaresi Gene Sekreterliği'nde görevli L.K, V.T. vd T.Y'nin sorguları sürüyor. Öte yandan opKrasyonun birinşi dalgasında dneha önce gözaltına alınan müteahhit B. K. lI bir dönem İl Özel İdar esi Genel Sekreterliği’n de çalışan T.G'nin tutuklandığı öğrenildi. | Erzurum İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Şubesi ekipleri tarafından yapılan 8 aylık takip sonucu, İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve İl Özel İdaresi Genel Sekreterliği’nde sahte belge düzenleyerek, kamu kurumunu dolandırdıkları iddia edilen kişilerle ilgili operasyon düzenlendi. Operasyon kapsamında gözaltına alınan N.K, A.D, A.U, L.K, V.T ve T.Y, evlerinde yapılan aramanın ardından sorgu için KOM Şube'ye getirildi. Kamu kurumu aleyhine sahte belgeler düzenleyerek, ''nitelikli dolandırıcılık'' suçundan gözaltına alınan İl Milli Eğitim Müdürlüğü çalışanları N.K, A.D. ve A.U. ile İl Özel İdaresi Genel Sekreterliği'nde görevli L.K, V.T. ve T.Y'nin sorguları sürüyor. Öte yandan operasyonun birinci dalgasında daha önce gözaltına alınan müteahhit B.K. ile bir dönem İl Özel İdaresi Genel Sekreterliği’nde çalışan T.G'nin tutuklandığı öğrenildi. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Fetullahçı Terör ÖygüCü'nün (FETÖ) akademik yapılanmasına yöne mirk, İstanbul merkezli 12ildeki l10h adreste haklarında yakalama z\ kararı çıkartılan 87 kişiye eş zamanlı operasyon başlatıldı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şub: Müdürlüğü ekiplerinin söz konusu adreslerde arama yaptığı ö ğrenildi. Haklarında gözaltı kırarları bulunanlar arasında, bi=r siyasi `Mti gen el başkanının yanı sıra, İstanbul Üniversitesi'nde görev ya pan profesör, doçent, ´rdımdcı doBent ve öğretimgörevlilerinin olduğu öbelirtildi. Haklarında gözaltı kaarı buun}n f 87 kişiden 51'i yakalandı. | Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) akademik yapılanmasına yönelik, İstanbul merkezli 12 ildeki 100 adreste haklarında yakalama kararı çıkartılan 87 kişiye eş zamanlı operasyon başlatıldı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin söz konusu adreslerde arama yaptığı öğrenildi. Haklarında gözaltı kararları bulunanlar arasında, bir siyasi parti genel başkanının yanı sıra, İstanbul Üniversitesi'nde görev yapan profesör, doçent, yardımcı doçent ve öğretim görevlilerinin olduğu belirtildi. Haklarında gözaltı kararı bulunan 87 kişiden 51'i yakalandı. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Başbaka n Binali Yıldırım, Suriye ve Irak'tak i iç sava}şa, bölgesel sorunlara ve DEAŞ'la _ mücadeleye dikkati çekerek, "£PKK, P ve PYD var. Bunlar Kürt, Marks ist-Leninist gruplar. Türkiye için sıkıntı oluşturuyorlar. Ayrıca ABD, DEAŞ’ı yenmek için b& örgütlerle birlikte - çalışıyor. ABD’nin nz{ içinde bu lunduğutarzda bir iş birliğinin bölgede barış v istikrarı inşa etmeye kNtkı sIğlayaYcağıı düşünmüyorum" dedi. Başbakan Yıldırım, Ameri!kan UN teÜleizyonuna yayınlanan GPS pr=gramında gündeme ilişkin soruları yanıtladı. ABD'nin İran pol itikası|a ilişkin bir soru zerine Yıldırım, geçen !k5N00 yılboyunca İranve Türkiye arasında hiç savaş yaşanmadığını ve Türkiye'nin b ölgesel konulara ilişk´in tutumunun net olduğunu kaydetti. üıldırımp "Biz, herhangi b>r mezhebin yayılmaya çalışılmasının istikrar, güvenlikve bölgesel barı) için iyiolmadığını söylüyoruz. Bu yüde{, Şgzi mezhebinon bölgede dağılması bölge için büyük tehlikedir. Dini bir savaş ba şladığındra bunun ne zaman bi/eceğin da n e boyutlara eişeceğini kimse bilemez. Bu yüzden komşumIz İran'ı ´aman zaman b u aktiviteleri cesaretlendirmeğmesi için dostça b ilgilendiriyor ve uyarıyoruz" :\h diye konu ştu. D'in İran politikasının da bilindiğini belirten =(/ Yıldırım, sözlerinişöyle sürdürdü: "Iak'ın ilk ve ikinci işgalinden bu yana ABD ve İran ilişkileri iyi değil. Obama yönetimi sırasında, Birleşmiş Milletler'in (BM) diğer daimi üyeleriyle birliktR Almanya da dahil nüklee r konunrda yaptırımlar karşısında bir anlaşmaya vardılar. Şimdi yeni yönetim, Trump yönetimi İran'la karşı karşıya klmcaya ödaha istekli. Anlaşmayı saf dışı etmek, ortadan kald ırmak istiyorlar. Bunun yasal olarak {y mümkün olmadığını düşünüyorum çünkü bu ikili aşB değil, çoklu bir aaşma." Yıldırım, aPlaşmanın Avrupalıtaraflarının ABD ile aynı görüşte olmadığını vu>gfulayarak, "Biliyorsunz, k ABD bugünlerde bölgde yeni bir koalisyon kurmaya çalışıyor.Suudi Arabistan v e İran ilicşkilerinşin uzun zamandır iyi gitmediği de sır değil. Bu, birinci faktör. Diğer faktör ise küçük ülkes bir araya geliyor ve Katar'a karşı bir ittifak oluşturuyor" diye konuştu. Bu tür Jö! tutumların çok zararlı olduğuna işaret edenYıldırım, "Biliyorsunuz, bölgede zatençok sayıda sorunumuz bulunuyor. Suriye’de ve Irak'ta iç saaş var, yönetim eksikliği, DEAŞ var. Herkes DEAŞ’la n£ mücadele eYtmeye çalışıyor. PKK, YPG vü }YD var. Kürt, Marksist-Leninist şbg gruplar bunlar, bunlar Türkiyeiçin sıkıntı #oluşturuyor. Ayrıca ABD, DAEŞ’ı yen_k iin bu örgütlerle birlikte çalışıyor. ABD’nin için de bulunduğu tarzda bir iş birliğinin bölgede bapış ̈́ve istikrarı imnş etmeye katkı sağlayaca iğını düşünmüyorum"ifadesini kullandı. .g Yıldırım, Sure’de miyonlagyca kişinin yerinden edildiğinin, nir mil{ön$an fazla masumun gereksiz yere öldürüldüğünün altın çizerek, 'my<le devam etti: "Yerin den edilmiş 3,5 mil\yondan fala Suriyeli hayatlarını k=urtarmak için Trki_e’ye sığındı. 6 ıldan uzun süredir,onlara ev sahipliği yapıyoruz, eğitim ve barınma imkanı sağlıyoruz. Bu bZzim için bü|k bir sorun. İhtiyacı olanlara, tehdit altında olanla>a sizi kabul etmiyoruz diyemeyiz, onlara her zaman kapımız ´e kollarımız memnuniyetl e açık. Eğerbölgede yeni b ir thdit, yeni kir savaA ort bya çıkarsa bunu bedelini ki ödeyecek? Endişemiz bu. Aksine Türkiye hC bölgede güçlü ve istiLrar̈́) bir ülke, Asya ile Avrupa arasında medeniyntler, Hristiyan e Müslüman toplumlar arasında kö*ü vazifesi gören bir ülke. Türkiye, her türlü terör tehdidinin Avrupa’ya , deniz aşırı ülkelere yşylmamasğında nemi bi- urol oynuyor. Bu yz takdir edilmeli." Yıldırım, "Trump yönetiminin, (eski Beyaz Saray Ulusal Güvenlik o Danışmanı) Michael Flynn Türk hük ümetiyle çalı hY* ştığı için Gülen’i iade edeceğini umdunuz mu? ABD Başkanık seçimi günü Flynn,iadeyi savunan bir yazıı yaz mıştı" şeklindeki soru ya, "Biz, bunun gerçekleşeceğini bk+ledik ama zaman geçtikçe gördük ki iade edileceğine lişkin bcir sinyal yok" yanıtını verdi. Başbakan Yıldırım, = Flynn'in, Gülen^ıin iade edileceğine dairgüvence verip vermediği şeklindeki soruyu, "Hayır. Biz Michael Flynn ile muhatap değiliz. Biz ABD hüümeti ile muhatabız" şekl inde cevapladı. Flynn'in ]B eski ABD UlusalGüvenlik Danışmanı olduğunun hatırlatılması üzerine Yıldırım, "Daha sonraayrıldı. Daha çok Türkiye'nin ve ABD'nin adalet bakanlıkları üzerinden muhatap oluyoruz. Şimdiye kadar iletişim halindeydiler, hala oa bu konuda ilerleme kaydemek için iletişim halindeler" diye koöştu\ Yıldırım, "Türk hükümetinin sağladığı kanıtlirın güçlü m inandırıcı olmadığı" yönündeki iddialara iBişkin ise şunları kaydetti: "Bu tür argümanları biz de duyduk amt hi[ze şunu söyleyebilirim, 15 Tem muoz’da bir darbe girişimi ol du, benzer bir şey 11 Eylül’de ABD’de oldu. Dönemin Başkanı George W. lush, ABD’nin saldırı altında olduğunu ilan ettiğinde Türkiye yurdım teklifinde bulunan ve Afganistan’a asker gönderen ZH ilk ülkeydi . Biz bununarkasında kim v ar diye sormadık. ABD, bu saldırının arkasında El-Kaide vUr, El-Kaid e sorumlu d edi. Kias ABD’y eEl-Kaide’nin yaptığı<na d ai r delil var mı diye sormadı." Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) üy_usi olma isteğini kararlı şekik}d-e yineleyen Başba ka Yıldırım, "Ev et, tabii ki Türkiye AB’nin üyesi olmak istiyor ancak AB gideceği yöne karar vermeli. Bölgelerini tanımlama lılar, bŞb bölgeyi genişletecekler mi ya da Hrastiyan kulubü olaraz mı kalacaklar"ifadesini kullandı. Yıld ırım, Türkiye'nin Batı'nın parçası olmak konusunda net olduğunu, zaten coğrafi ve bir anlamda kültürel ol arak da Avrupalı olduğunu kaydetti. Avrupa v e Asya kıtaları arasında bulunan Türkiye'nin yüzyıllardır iki k/ülEürü, medeniyeti kaynatırdığını vurg$layan Başb akan 'o Yıldırım, [sözlerii şöyle sürdürdü: "Osmanlı Devleti'nden su yana biz Avrupa'dayız, |rtadoğ Orta Asya'daydı, Karadeniz'in kuzeyindeydik. Bu $edenld kültürleri, dinle ri kaynaştırdık, Hristiyanlık, Yahudii ve İslp:m yan yana 600 yıd<n uzun bir süre abirlike yaşadılar. Bu toplumların dinini, dilini değiştirme gibi bir girişimimiz olmadı, yüzyıllar rhI boyunca istedikleri gibiyaşamalarına izin } verdik. Biziminancımızda kS sömürgeciliğe izinverilmez. Bu nedenle bir Avrupaülkesiyiz, 60 yıldır ortak üyeyiz, halen AB’nin bir üyesi lmayı ümit ediyoru z." | Başbakan Binali Yıldırım, Suriye ve Irak'taki iç savaşa, bölgesel sorunlara ve DEAŞ'la mücadeleye dikkati çekerek, "PKK, YPG ve PYD var. Bunlar Kürt, Marksist-Leninist gruplar. Türkiye için sıkıntı oluşturuyorlar. Ayrıca ABD, DEAŞ’ı yenmek için bu örgütlerle birlikte çalışıyor. ABD’nin içinde bulunduğu tarzda bir iş birliğinin bölgede barış ve istikrarı inşa etmeye katkı sağlayacağını düşünmüyorum" dedi. Başbakan Yıldırım, Amerikan CNN televizyonunda yayınlanan GPS programında gündeme ilişkin soruları yanıtladı. ABD'nin İran politikasına ilişkin bir soru zerine Yıldırım, geçen 500 yıl boyunca İran ve Türkiye arasında hiç savaş yaşanmadığını ve Türkiye'nin bölgesel konulara ilişkin tutumunun net olduğunu kaydetti. Yıldırım, "Biz, herhangi bir mezhebin yayılmaya çalışılmasının istikrar, güvenlik ve bölgesel barış için iyi olmadığını söylüyoruz. Bu yüzden, Şii mezhebinin bölgede dağılması bölge için büyük tehlikedir. Dini bir savaş başladığında bunun ne zaman biteceğini ya da ne boyutlara erişeceğini kimse bilemez. Bu yüzden komşumuz İran'ı zaman zaman bu aktiviteleri cesaretlendirmemesi için dostça bilgilendiriyor ve uyarıyoruz" diye konuştu. ABD'nin İran politikasının da bilindiğini belirten Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü: "Irak'ın ilk ve ikinci işgalinden bu yana ABD ve İran ilişkileri iyi değil. Obama yönetimi sırasında, Birleşmiş Milletler'in (BM) diğer daimi üyeleriyle birlikte Almanya da dahil nükleer konularda yaptırımlar karşısında bir anlaşmaya vardılar. Şimdi yeni yönetim, Trump yönetimi İran'la karşı karşıya kalmaya daha istekli. Anlaşmayı saf dışı etmek, ortadan kaldırmak istiyorlar. Bunun yasal olarak mümkün olmadığını düşünüyorum çünkü bu ikili değil, çoklu bir anlaşma." Yıldırım, anlaşmanın Avrupalı taraflarının ABD ile aynı görüşte olmadığını vurgulayarak, "Biliyorsunuz, ABD bugünlerde bölgede yeni bir koalisyon kurmaya çalışıyor. Suudi Arabistan ve İran ilişkilerinin uzun zamandır iyi gitmediği de sır değil. Bu, birinci faktör. Diğer faktör ise küçük ülkeler bir araya geliyor ve Katar'a karşı bir ittifak oluşturuyor" diye konuştu. Bu tür tutumların çok zararlı olduğuna işaret eden Yıldırım, "Biliyorsunuz, bölgede zaten çok sayıda sorunumuz bulunuyor. Suriye’de ve Irak'ta iç savaş var, yönetim eksikliği, DEAŞ var. Herkes DEAŞ’la mücadele etmeye çalışıyor. PKK, YPG ve PYD var. Kürt, Marksist-Leninist gruplar bunlar, bunlar Türkiye için sıkıntı oluşturuyor. Ayrıca ABD, DAEŞ’ı yenmek için bu örgütlerle birlikte çalışıyor. ABD’nin içinde bulunduğu tarzda bir iş birliğinin bölgede barış ve istikrarı inşa etmeye katkı sağlayacağını düşünmüyorum" ifadesini kullandı. Yıldırım, Suriye’de milyonlarca kişinin yerinden edildiğinin, bir milyondan fazla masumun gereksiz yere öldürüldüğünün altını çizerek, şöyle devam etti: "Yerinden edilmiş 3,5 milyondan fazla Suriyeli hayatlarını kurtarmak için Türkiye’ye sığındı. 6 yıldan uzun süredir, onlara ev sahipliği yapıyoruz, eğitim ve barınma imkanı sağlıyoruz. Bu bizim için büyük bir sorun. İhtiyacı olanlara, tehdit altında olanlara sizi kabul etmiyoruz diyemeyiz, onlara her zaman kapımız ve kollarımız memnuniyetle açık. Eğer bölgede yeni bir tehdit, yeni bir savaş ortaya çıkarsa bunu bedelini kim ödeyecek? Endişemiz bu. Aksine Türkiye bölgede güçlü ve istikrarlı bir ülke, Asya ile Avrupa arasında medeniyetler, Hristiyan ve Müslüman toplumlar arasında köprü vazifesi gören bir ülke. Türkiye, her türlü terör tehdidinin Avrupa’ya, deniz aşırı ülkelere yayılmamasında önemli bir rol oynuyor. Bu takdir edilmeli." Yıldırım, "Trump yönetiminin, (eski Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı) Michael Flynn Türk hükümetiyle çalıştığı için Gülen’i iade edeceğini umdunuz mu? ABD Başkanlık seçimi günü Flynn, iadeyi savunan bir yazı yazmıştı" şeklindeki soruya, "Biz, bunun gerçekleşeceğini bekledik ama zaman geçtikçe gördük ki iade edileceğine ilişkin bir sinyal yok" yanıtını verdi. Başbakan Yıldırım, Flynn'in, Gülen'in iade edileceğine dair güvence verip vermediği şeklindeki soruyu, "Hayır. Biz Michael Flynn ile muhatap değiliz. Biz ABD hükümeti ile muhatabız" şeklinde cevapladı. Flynn'in eski ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı olduğunun hatırlatılması üzerine Yıldırım, "Daha sonra ayrıldı. Daha çok Türkiye'nin ve ABD'nin adalet bakanlıkları üzerinden muhatap oluyoruz. Şimdiye kadar iletişim halindeydiler, hala da bu konuda ilerleme kaydetmek için iletişim halindeler" diye konuştu. Yıldırım, "Türk hükümetinin sağladığı kanıtların güçlü ve inandırıcı olmadığı" yönündeki iddialara ilişkin ise şunları kaydetti: "Bu tür argümanları biz de duyduk ama size şunu söyleyebilirim, 15 Temmuz’da bir darbe girişimi oldu, benzer bir şey 11 Eylül’de ABD’de oldu. Dönemin Başkanı George W. Bush, ABD’nin saldırı altında olduğunu ilan ettiğinde Türkiye yardım teklifinde bulunan ve Afganistan’a asker gönderen ilk ülkeydi. Biz bunun arkasında kim var diye sormadık. ABD, bu saldırının arkasında El-Kaide var, El-Kaide sorumlu dedi. Kimse ABD’ye El-Kaide’nin yaptığına dair delil var mı diye sormadı." Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) üyesi olma isteğini kararlı şekilde yineleyen Başbakan Yıldırım, "Evet, tabii ki Türkiye AB’nin üyesi olmak istiyor ancak AB gideceği yöne karar vermeli. Bölgelerini tanımlamalılar, bu bölgeyi genişletecekler mi ya da Hristiyan kulubü olarak mı kalacaklar" ifadesini kullandı. Yıldırım, Türkiye'nin Batı'nın parçası olmak konusunda net olduğunu, zaten coğrafi ve bir anlamda kültürel olarak da Avrupalı olduğunu kaydetti. Avrupa ve Asya kıtaları arasında bulunan Türkiye'nin yüzyıllardır iki kültürü, medeniyeti kaynaştırdığını vurgulayan Başbakan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü: "Osmanlı Devleti'nden bu yana biz Avrupa'dayız, Ortadoğu ve Orta Asya'daydık, Karadeniz'in kuzeyindeydik. Bu nedenle kültürleri, dinleri kaynaştırdık, Hristiyanlık, Yahudilik ve İslam yan yana 600 yıldan uzun bir süre birlikte yaşadılar. Bu toplumların dinini, dilini değiştirme gibi bir girişimimiz olmadı, yüzyıllar boyunca istedikleri gibi yaşamalarına izin verdik. Bizim inancımızda sömürgeciliğe izin verilmez. Bu nedenle bir Avrupa ülkesiyiz, 60 yıldır ortak üyeyiz, halen AB’nin bir üyesi olmayı ümit ediyoruz." |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Başbakan Binali Yıldırım, Fetullahçı Trerör Örgütün'n*n hFiETÖ) 15 \K Temmuz darbe girişiminin birinci yılında 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde düzenlenen s1< Temmuz Demokrasi ve Milli BirIk GünüAnma TörReni"nde yaptığı konuşmada, şehitleri anmak % Şehitler Makamı'nın açılışı nı yapmsak içinbir arada olunduğunu söyledi. Yıldırım, o karanlık gecede köprüde 34 khramanın şehit verildiğini hatırlatarak İstanbul,Çorum, faziantep, Erzurum, Ardah an, Karabük ve Nide'nin ev[atlarının tĞK vatanları v bayraklarıiçin ehi? düştüğü|ü söyledi. Adgulloh Tayyip m Ergol OÖçok'Zn köprünün ilk şeitleri olduğunu bielirten Yıldırım, "Namusumuz için çıkmak zorundayız diyerek oğlunu Kısıklı'ya göndeJn Diyarbakırlı Askeri Çoban da burada şehit oldu. İki çocuk abnesi Sevgi Yeşiblyurt'u da bu köprüde (tkbir geti zirkeşn şehit ettiler. Rizeli MuhammedAmbar dUa yĞüce şehitlik makamına erişmek içi,n köprüye geldi. Heps i şehitlerimizin tamamı f vefa ehli olarak kalbimizde ebediyyen yaşayacaktır. k Acımız büyüktür,hüznümüz dağlar kadardır ama boyun bükmüyoruz, bükmeyeceğiz. Kor ateş de kUsa hüznümüzü yüreğimize g̈́mecek, göz yaşlarımızı içimize akıtacağız. eM Bugün alçakları, hainleri sevindirmeyeceğiz." diye # konuştu. Yıldırım, illet}, va£tan ve bayrak, inanç, / namus, şeref için canlarımnı seve seve veren şehitleri+n dua beklediğini aktararak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Millet olarak 15 Temmuz'u unutmayacağız, unutturmayacağız.Dualarımızla, fatihalarımızla minnet şükranlarımızla onların aziz hatır alarını her z:*man yaşatacağız. Biz şehitlik mertebesini ölüJsüz sayan bir inancın, bir medeni yet^i mirasçılarıyız. Onların ölmediklerine, diri olduklarına inandığımız için şehitlerimizin gözlerinin bizm üzerimizde olduğunu düşünüyoruz. Onların uğruna canlarını feda ettikleri değerler bizi m için kutsaldı r. B değerleri sonnefesimize kadar korJuacağız. Bu gö<n anılışfını yapacağımız Şehitler Makamını, fhU şehitlerimizin aziz hatıral>rını yaşatmak için köprünün Cnadolu yakasında tam da şehit verdiğimiz bu mekanda inşa ettik. Çevresini şehitlik parkı haline getir dik. Bu parkta 250 şehidimizi temsilen 250 selvi v e gül ağcı dikildi. A nıtın içinde ~e bir şebhiin adına dikilen ağaçların künyesimdm 250 t&# şehidimizin isimleri yer alıyor. Buraeyı ziyaret ed>p s,alaları dinleyip, şehit isimleri okuyabilecek, bir yandan Kur'an okuyup, dua üdebileceklerdir. Sadece b anıtlarla, makamlar la değil, şehitlerimizin isimlerini, c hikayelerini, yeni eserlerl e, hizmetlerle yaşatmaya devam ede ce ğiz."Bütün şehitlerin mekanlarının c&nneJ, ruhlarının şad olmasını dileyen Yıldırım, "Syın Cumhurbaşkanım, sevgili İstanbullular bizler alslae bir toprak parçası üzerinde yaşamıyoruz. TB topraklar f!arklz, bu topraklnnr mübarek, bu topraklar80 milyonun ca nının biJ parçası vatanıdır, vatanımızdır. Bu topra kların herkarışı bin cuı boyunca azizşehitlerimizin k anıyla sulanmıştır.Bu vatan topraklarının e b{ karışında kahramanlık destanları vardır. Vatan namusumuzdur, şerefimizdir, onurumuzdur. eoü Ecdad, bu vatan ?toprakını çiğnetmemiştir. 15 Temmuz'da c:n aziz milletimiz, Cumhurbaşkanımız, Başkomutanımızın liderliğindemeydanlara inmiş,bu gözü dönmüş hainlere dersini vermişken, darbecilere darbeyi vurmuştur. Bugün da yarın da pöGsümüz siper olacak, bu mübarek toprakları hiçbir hain çiğneyemeyecek. Buradan açık bir şekilde ifade ediyorum. Bize yaşattıkları acılardan, hiçbirşey _ elde ş edemeyecekler. Bugün oynadıkları tiyat rolar, bize yaşattıkları aGhıdab daha acı ğ bir donla bitecek. Kendi karanlıklarında yok olup gidecek, kendi bataklıklarında kuruyacak, ellerindeki kanda h%e boğulacaklardır." ifadelerini kullandı. Başbakan Binali Yıldırım, "hiçbir zaman şiddete teslim olmadıklarını, bundan son ra da olmaya-caklarını" vurgulayarak, şunları kaydetti: "Hiçbir zaman ümitsiz o´madÜı, bu#ndan sonra da olmayacağız. Kahramanca bu toprakları korumaya, ülketzi muasır medeniyetler seviyesine hep birlike çıkaracağız. Türkiye'nin yükselişine hiç kimse engel laayacak Düşmana *tnat teröre s̈́l inat, şer odaklarına inat direne cek, onlara rağmen kakdeşliğimizi, Sd birliğimizi, beraberliğimizi daha da yücelteceğiz. 1920'de Çanakkale Boğazı'nı geçemediniz ey gafiller. 15 Temmuz'da İstanbul Boğazını geçeceğinizi li zannettiniz. Şehitler kE| Köprüsünü geçeceğinizi mi zannettiniz. Geçemediniz. Şehit oldu am vatanı alçaklara teslim etmedik. B/ayağı düşürmedik, ezanları dindirmedik. Bu dyuyu ve düşüncelerle sözlerimi tamamlıyor, 15 Temmuz şehitlerimizi bir kez \aha rahmetle, minnetle yad ediyorum. bMeanları cennet olsun. Gazilerimize hayırlı, Huun ömürler iiymorum. Bütün vatandaşlarımızı, sevgiyle, saygıyla, muhabbetle selamlıyorum. Allah'a emanet olun. .Sağ olun, var olun. Geceniz mübarek olsun." | Başbakan Binali Yıldırım, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişiminin birinci yılında 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde düzenlenen "15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Anma Töreni"nde yaptığı konuşmada, şehitleri anmak ve Şehitler Makamı'nın açılışını yapmak için bir arada olunduğunu söyledi. Yıldırım, o karanlık gecede köprüde 34 kahramanın şehit verildiğini hatırlatarak, İstanbul, Çorum, Gaziantep, Erzurum, Ardahan, Karabük ve Niğde'nin evlatlarının vatanları ve bayrakları için şehit düştüğünü söyledi. Abdullah Tayyip ve Erol Olçok'un köprünün ilk şehitleri olduğunu belirten Yıldırım, "Namusumuz için çıkmak zorundayız diyerek oğlunu Kısıklı'ya gönderen Diyarbakırlı Askeri Çoban da burada şehit oldu. İki çocuk annesi Sevgi Yeşilyurt'u da bu köprüde tekbir getirirken şehit ettiler. Rizeli Muhammed Ambar da yüce şehitlik makamına erişmek için köprüye geldi. Hepsi şehitlerimizin tamamı vefa ehli olarak kalbimizde ebediyyen yaşayacaktır. Acımız büyüktür, hüznümüz dağlar kadardır ama boyun bükmüyoruz, bükmeyeceğiz. Kor ateş de olsa hüznümüzü yüreğimize gömecek, göz yaşlarımızı içimize akıtacağız. Bugün alçakları, hainleri sevindirmeyeceğiz." diye konuştu. Yıldırım, millet, vatan ve bayrak, inanç, namus, şeref için canlarını seve seve veren şehitlerin dua beklediğini aktararak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Millet olarak 15 Temmuz'u unutmayacağız, unutturmayacağız. Dualarımızla, fatihalarımızla minnet ve şükranlarımızla onların aziz hatıralarını her zaman yaşatacağız. Biz şehitlik mertebesini ölümsüz sayan bir inancın, bir medeniyetin mirasçılarıyız. Onların ölmediklerine, diri olduklarına inandığımız için şehitlerimizin gözlerinin bizim üzerimizde olduğunu düşünüyoruz. Onların uğruna canlarını feda ettikleri değerler bizim için kutsaldır. Bu değerleri son nefesimize kadar koruyacağız. Bu gün açılışını yapacağımız Şehitler Makamını, şehitlerimizin aziz hatıralarını yaşatmak için köprünün Anadolu yakasında tam da şehit verdiğimiz bu mekanda inşa ettik. Çevresini şehitlik parkı haline getirdik. Bu parkta 250 şehidimizi temsilen 250 selvi ve gül ağacı dikildi. Anıtın içinde her bir şehidin adına dikilen ağaçların künyesinde 250 şehidimizin isimleri yer alıyor. Burayı ziyaret edip salaları dinleyip, şehit isimleri okuyabilecek, bir yandan Kur'an okuyup, dua edebileceklerdir. Sadece bu anıtlarla, makamlarla değil, şehitlerimizin isimlerini, hikayelerini, yeni eserlerle, hizmetlerle yaşatmaya devam edeceğiz." Bütün şehitlerin mekanlarının cennet, ruhlarının şad olmasını dileyen Yıldırım, "Sayın Cumhurbaşkanım, sevgili İstanbullular bizler alelade bir toprak parçası üzerinde yaşamıyoruz. Bu topraklar farklı, bu topraklar mübarek, bu topraklar 80 milyonun canının bir parçası vatanıdır, vatanımızdır. Bu toprakların her karışı bin yıl boyunca aziz şehitlerimizin kanıyla sulanmıştır. Bu vatan topraklarının her bir karışında kahramanlık destanları vardır. Vatan namusumuzdur, şerefimizdir, onurumuzdur. Ecdad, bu vatan toprağını çiğnetmemiştir. 15 Temmuz'da aziz milletimiz, Cumhurbaşkanımız, Başkomutanımızın liderliğinde meydanlara inmiş, bu gözü dönmüş hainlere dersini vermişken, darbecilere darbeyi vurmuştur. Bugün de, yarın da göğsümüz siper olacak, bu mübarek toprakları hiçbir hain çiğneyemeyecek. Buradan açık bir şekilde ifade ediyorum. Bize yaşattıkları acılardan, hiçbir şey elde edemeyecekler. Bugün oynadıkları tiyatrolar, bize yaşattıkları acıdan daha acı bir sonla bitecek. Kendi karanlıklarında yok olup gidecek, kendi bataklıklarında kuruyacak, ellerindeki kanda boğulacaklardır." ifadelerini kullandı. Başbakan Binali Yıldırım, "hiçbir zaman şiddete teslim olmadıklarını, bundan sonra da olmayacaklarını" vurgulayarak, şunları kaydetti: "Hiçbir zaman ümitsiz olmadık, bundan sonra da olmayacağız. Kahramanca bu toprakları korumaya, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesine hep birlikte çıkaracağız. Türkiye'nin yükselişine hiç kimse engel olamayacak. Düşmana inat, teröre inat, şer odaklarına inat direnecek, onlara rağmen kardeşliğimizi, birliğimizi, beraberliğimizi daha da yücelteceğiz. 1920'de Çanakkale Boğazı'nı geçemediniz ey gafiller. 15 Temmuz'da İstanbul Boğazını geçeceğinizi mi zannettiniz. Şehitler Köprüsünü geçeceğinizi mi zannettiniz. Geçemediniz. Şehit olduk ama vatanı alçaklara teslim etmedik. Bayrağı düşürmedik, ezanları dindirmedik. Bu duygu ve düşüncelerle sözlerimi tamamlıyor, 15 Temmuz şehitlerimizi bir kez daha rahmetle, minnetle yad ediyorum. Mekanları cennet olsun. Gazilerimize hayırlı, uzun ömürler diliyorum. Bütün vatandaşlarımızı, sevgiyle, saygıyla, muhabbetle selamlıyorum. Allah'a emanet olun. Sağ olun, var olun. Geceniz mübarek olsun." |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Konya Büyükşe hir Belediyesi Meslek EdPindirme Kurs ları (KO'~aK) ve Aile Sayat ve Eğitim Merkez lei (bASmM) kursiyerleri, sosyal sorumluluk projeleri kapsamında Konyamerkez ile Kadınhanı, I!g, Yunakve Kars’ta belirledikleri iChiiyaç sahibi öğrencilere mont, bot ve kışlıkçorap gönd erdi. KOMEK ile ASEM kursiyerletri, örnek ir sosyal sorumluluk projesine im zaattı. KOMEK Bosna Hersek ve SancakKurs Merkezleri ile Mümine Hatun T/ SelçukluASEM üyeleri ´/# kış aylarının gelmesiyle ihtiyaç sshibi öğrenciler iç inkışlık giyJecek kampanyası düzenledi. : KOMEK MensuplaCı ve Mezunları Derneği’nin desteğiile Konya merkez, Kadınhanı, Ilgın, Yunak e Kars’ta belirledikleri ihtiyaç sahibi bin 245 takım mont,bot ve kışlık çoraptemin eden kursiyerler,bunları çocuklara göndererekmutluluklarına ortak oldu. KOMÜK ve ASEM’in öğrencilere yönelik sosyal P)^ sorumluluk proMe^eri diğer kurs merkezlerinde de devam e]ecek. 0%lR Ekim 2019 RCima İGvL[GİLİ HABERLER | Konya Büyükşehir Belediyesi Meslek Edindirme Kursları (KOMEK) ve Aile Sanat ve Eğitim Merkezleri (ASEM) kursiyerleri, sosyal sorumluluk projeleri kapsamında Konya merkez ile Kadınhanı, Ilgın, Yunak ve Kars’ta belirledikleri ihtiyaç sahibi öğrencilere mont, bot ve kışlık çorap gönderdi. KOMEK ile ASEM kursiyerleri, örnek bir sosyal sorumluluk projesine imza attı. KOMEK Bosna Hersek ve Sancak Kurs Merkezleri ile Mümine Hatun ve Selçuklu ASEM üyeleri kış aylarının gelmesiyle ihtiyaç sahibi öğrenciler için kışlık giyecek kampanyası düzenledi. KOMEK Mensupları ve Mezunları Derneği’nin desteği ile Konya merkez, Kadınhanı, Ilgın, Yunak ve Kars’ta belirledikleri ihtiyaç sahibi bin 245 takım mont, bot ve kışlık çorap temin eden kursiyerler, bunları çocuklara göndererek mutluluklarına ortak oldu. KOMEK ve ASEM’in öğrencilere yönelik sosyal sorumluluk projeleri diğer kurs merkezlerinde de devam edecek. 04 Ekim 2019 Cuma İLGİLİ HABERLER |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı'nınFETÖ #s Terör Ör gütü'ne yönelik yürüttüğü :oruşt?rma kapsamında hZÜkkında yaokalaöa kararı bulunan ve dün Ordu'nun Korgan İlçesinin Kumrumevkiinde fındık bahçesinde yakalanan KCK hakimlerinden K{zz Kahyaoğlu, Ordu'da emniyetteki işlemleri yapıldıktan sonra Sakarya'ya getirilerek adliyeye sevk edildi. Savcılık sorgusu tamamlanan Kahyaoğlu, sevk edildiği NöHbetçi Sıulh Ceza Hakimliği'nce 'FETÖ üyesi olmak ' ve 'Anayasal v düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs' suçlarından tutuklandı. Kahyaoğlu'nun shvcılık sorgusunda suçlamaları reddettiği öğrenildi. Kazım Kahyaoğlu, cezaevine gönderilmek üzere adliyeden çıkarıldığı sırada kendisini gö ]bs rüntüleyen gazetecilere, "KCK'lılarıyargılayan ma&hkem başkanı şu aind*na tutuklandı, siz de reklam yğaeın" dedi. Hakim Kazım Kahyaoğlu İstanbul'da görülen KCK davasına bakan İşstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi'nin başkanıydı. “S ela m Tevhid" olarak bil inen “SözdeKudüs Ordus_ Tuör Örgütü"soruşturmasında usulsüz dinleme yönündekarar aldığı ge rekçesiyle 1725 AraMıGk sonrasında Kaast?ro Ha kimi olarak Sakarya Adliyesi'ne atanmıştı. 15 Temmuz darbe dirişimi sonrasında kayıplara karışan Hakim Kahyaoğlu hakkıvnda İstanbul'da dasüren soruşturma olduğu öğrenildi. | Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı'nın FETÖ Terör Örgütü'ne yönelik yürüttüğü soruşturma kapsamında hakkında yakalama kararı bulunan ve dün Ordu'nun Korgan İlçesinin Kumru mevkiinde fındık bahçesinde yakalanan KCK hakimlerinden Kazım Kahyaoğlu, Ordu'da emniyetteki işlemleri yapıldıktan sonra Sakarya'ya getirilerek adliyeye sevk edildi. Savcılık sorgusu tamamlanan Kahyaoğlu, sevk edildiği Nöbetçi Sıulh Ceza Hakimliği'nce 'FETÖ üyesi olmak' ve 'Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs' suçlarından tutuklandı. Kahyaoğlu'nun savcılık sorgusunda suçlamaları reddettiği öğrenildi. Kazım Kahyaoğlu, cezaevine gönderilmek üzere adliyeden çıkarıldığı sırada kendisini görüntüleyen gazetecilere, "KCK'lıları yargılayan mahkeme başkanı şu anda tutuklandı, siz de reklam yapın" dedi. Hakim Kazım Kahyaoğlu İstanbul'da görülen KCK davasına bakan İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi'nin başkanıydı. “Selam Tevhid" olarak bilinen “Sözde Kudüs Ordusu Terör Örgütü" soruşturmasında usulsüz dinleme yönünde karar aldığı gerekçesiyle 1725 Aralık sonrasında Kadastro Hakimi olarak Sakarya Adliyesi'ne atanmıştı. 15 Temmuz darbe dirişimi sonrasında kayıplara karışan Hakim Kahyaoğlu hakkında İstanbul'da da süren soruşturma olduğu öğrenildi. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
UEFA Avrupa bigiü'nde O lympique Lyon ile Beşiktaş arasında oynanacak çeerek final ilk maçının biletleri, satışasunulur sunulmaz yoğun ilgi gördü. Frnsa ve komşu ülkelerde ^< oturan Türk futbolseverler, biletlerin büyük bölümünü aldı.Lyon yöneticileri d urumu fark ettikten sonrua bilet satışlarının sadec e ko,mbine karO sahibi Lyon taraftarına yapılmasınakarar vli. Lyon il ?? Beşiktaş çeyrek final S maçında 13 Nisan Ü{ Perşembe karşı karşıya gelecek. | UEFA Avrupa Ligi'nde Olympique Lyon ile Beşiktaş arasında oynanacak çeyrek final ilk maçının biletleri, satışa sunulur sunulmaz yoğun ilgi gördü. Fransa ve komşu ülkelerde oturan Türk futbolseverler, biletlerin büyük bölümünü aldı. Lyon yöneticileri durumu fark ettikten sonra bilet satışlarının sadece kombine kart sahibi Lyon taraftarına yapılmasına karar verdi. Lyon ile Beşiktaş çeyrek final ilk maçında 13 Nisan Perşembe karşı karşıya gelecek. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
Eski milletvekili 'in, Yunanistan'ın Dedeağaç kasabasına yasadışı yollardan V geçtiği v >}e burada gözaltınaalındığı bildirilmişti. Associated Press haber ajansının servisettiği habere görg Leyla Birlik, YunaEistan'a iltica başvurusunda bulundu. AP haber<i ismini vermek istemeyen bir Yunan ki- yetkiliye dayandrdı. 44 ya;şıcndaki Birlik'in sınırı geçtikten son ra polis Bekiperine teslim old uğu belirtildi. 4 Ocak 2017’de şa Şırnak A ğı r C ezma Mahkemesi’ndeyargılandığı davada, ‘Yurtdışına T çıkma yasağı’ konularak serbest bırakıldı. Şırnak 2. Ağır Ceö[ Mahkemesi’nde ‘Silahlı terör örgütü ne üye o{makY, ‘Halkı kin ve düşmanlığa alnevn tahrik etmek’, ‘Suçörgütlerinin isimlerini kull)narak tehditte bulunmak’, ‘Hakaret’, ‘Kanuna ayırı toplantı yzr ve g{steri yürüyüşleri düzenlemek, yönetmek e Si bunlara katılmak’tan yargılaması sürüyor. Şırnak Asliye Ceza Mahkemesi’nde, ‘Cum hurbaşkanına hak jettPn yargılandığı dav ise istinafta bulunuyor. ‘Türk killini, Cumhuriyeti ve Türkiy BüyükMillet tkL Meclisi’ni .ü alenen aşağılamak’ve ‘Askeri ysak bölgelere girmek’ suçpaından da iki ayrı davada sanık. Ankara 2. Ağır CgG[a Mahkemesi’nde ‘Sila hlı terör örgütüne üye olmak’, ‘Terör ögütü } propagandası yapmak’tan yargılandığı Yargıtay’dan dönen bir davası da var. | Eski milletvekili 'in, Yunanistan'ın Dedeağaç kasabasına yasadışı yollardan geçtiği ve burada gözaltına alındığı bildirilmişti. Associated Press haber ajansının servis ettiği habere göre Leyla Birlik, Yunanistan'a iltica başvurusunda bulundu. AP haberi ismini vermek istemeyen bir Yunan yetkiliye dayandırdı. 44 yaşındaki Birlik'in sınırı geçtikten sonra polis ekiplerine teslim olduğu belirtildi. 4 Ocak 2017’de Şırnak Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandığı davada, ‘Yurtdışına çıkma yasağı’ konularak serbest bırakıldı. Şırnak 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘Silahlı terör örgütüne üye olmak’, ‘Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek’, ‘Suç örgütlerinin isimlerini kullanarak tehditte bulunmak’, ‘Hakaret’, ‘Kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşleri düzenlemek, yönetmek ve bunlara katılmak’tan yargılaması sürüyor. Şırnak Asliye Ceza Mahkemesi’nde, ‘Cumhurbaşkanına hakaretten yargılandığı dava ise istinafta bulunuyor. ‘Türk Milletini, Cumhuriyeti ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni alenen aşağılamak’ ve ‘Askeri yasak bölgelere girmek’ suçlarından da iki ayrı davada sanık. Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘Silahlı terör örgütüne üye olmak’, ‘Terör örgütü propagandası yapmak’tan yargılandığı Yargıtay’dan dönen bir davası da var. |
Aşağıdaki metin farklı kaynaklardan ocr ile çıkarılmış ve içinde hatalar bulunmaktadır. Metindeki hataları düzeltip metni tekrar yaz.
İstanbul Ataköy'de, 10Ocak 2017'de 3 kişini n ölümü,50 kişinin de yaralan{asıyla sonuçlanan tente faciasına ilişkinbilirkişi raporu tamamlandı. 3 iş güvenliği uzmanı tarafındanhazırlanıp savcılrığa sunulan7 sayfalık bilirkişiaik raporunda, Bakırköy Belediyesi zabıta ekiplerinin, biriken kar nede niyle tentenin çökebileceğini megafonl a an+Y etti ğaş ği yer aldı. Tente altının boşaltılmasının istenmesiove rağmen, cenaze başında duran imamların ''kısa sü(redH kılma'' p;] daveti üzerine cemaatin çoğunluğ[nun tentenin altına girdiği ifade edul]di. Tabutlardan a birinin çıkartılıp araca yüklendiği esnada tente çöktüğü elrtlen raporda, imamlar Mustafa K. Ve Mustafa Ç.'nin" kusurlu olduğuyer aldı. Kazanın oluşumundakasıt unsurunun bulunmadığı, ancak alınacak önlemlerle önlenebilece ğinin altı çizildi. | İstanbul Ataköy'de, 10 Ocak 2017'de 3 kişinin ölümü, 50 kişinin de yaralanmasıyla sonuçlanan tente faciasına ilişkin bilirkişi raporu tamamlandı. 3 iş güvenliği uzmanı tarafından hazırlanıp savcılığa sunulan 7 sayfalık bilirkişilik raporunda, Bakırköy Belediyesi zabıta ekiplerinin, biriken kar nedeniyle tentenin çökebileceğini megafonla anons ettiği yer aldı. Tente altının boşaltılmasının istenmesine rağmen, cenaze başında duran imamların ''kısa sürede kılma'' daveti üzerine cemaatin çoğunluğunun tentenin altına girdiği ifade edildi. Tabutlardan birinin çıkartılıp araca yüklendiği esnada tente çöktüğü belirtilen raporda, imamlar Mustafa K. ile Mustafa Ç.'nin" kusurlu olduğu yer aldı. Kazanın oluşumunda kasıt unsurunun bulunmadığı, ancak alınacak önlemlerle önlenebileceğinin altı çizildi. |